"Kalkıp koca 600kg’lık Hisar füzesini Akıncı için devşireceğimize, (ki havada kısıtlı süre düşük hızda kalabilecek bir platformdan medet umacağımıza) , menzili 200+ km olan a2a füzesi üretsek daha kullanışlı olur. 200kglık bir Gökhan Ramjet füzesi bize bu isterleri fazlasıyla verir. "
sizin dediğiniz en ideal yol; ama Gökhan ramjet füze tahminen ne tarihte hazır olacak?
benim dediğim "koyunun olmadığı yerde keçiye çelebi denilir" yolu.
Akıncı NEB-84 ile 13 buçuk saat uçmuş ve 30000ft yüksekliğe ulaşmış.
bu uçuşta 1300kg üzerinde yük var.
irtifa 30000ft değil de 25000ft olur, yarım ton daha az yakıtla uçuş süresi 9 veya 8 saate düşer.
gerekirse kanatlarda veya gövdede güçlendirme yapılabilir.
yakıt azaltma yöntemiyle çok çok imkansız gelmiyor bana, kaldı ki, yanlış hatırlıyorsam düzeltin, o uçuşta NEB takılı halde piste iniş yapmamış mıydı uçak?
NEB 800kg üzeri bir şey, kırmadan dökmeden uçmuş ve aynı yükle de inmiş zaten.
şu nokta var, bir uçağa her şeyi takmak istersek yakıt azaltmayla da olmaz tabi.
bunlarda sadece füze takılı olacak, başka hiçbir şey olmayacak. "bir AESA taşıyan uçak, iki adet sadece füze taşıyan uçak, bir adet te arada bir yerde iletişim menzilini uzatmak için uçacak olan röle Anka veya Aksungur gibi bir takım uçuşu"
kıyı şeridimiz üzerinde ve aşağıda Siper sisteminin koruma menzili içinde 8 saatlik devriye uçuşları yapılacak ve fırsat hedeflerine 200km uzaktan füzeyi atıp dönecek.
örneğin Mersin Anamur civarında bir Siper sistemi olacak, bu takım, mümkün mertebe aşağıdaki Siper sisteminin etrafında 20km bir yarı çapta uçuş yapacak. uçaklara ateşlenen füzeleri aşağıdaki Siper sistemi vuracak ve bu esnada uçak yukarıda kendi füzesini ateşleyecek.
İsrail Akdeniz üzerinde Suriye s200 füzesini vurmuştu, onun gibi.
tabi bunlar teorik, Yaşar beyin söylediklerinde birçok doğru nokta var; ama işte onun söyledikleri en ideali.
bizim ideal ortam hayal edecek bir gündemimiz yok şu an.
bir de şu hususu belirtmek istiyorum, benim Siper füzesini bir hava aracına takma fikrimin temelinde savaş kazanma gibi bir hedef yok, yanlış anlaşılmasın.
tamamen "koyunun olmadığı yerde" pozisyonundayım.
bizde yeni uçak almayla veya modernizasyonla, gökyüzünde dengelerin tekrar kurulacağı düşüncesi hakim; ama ben buna katılmıyorum.
şöyle ki, bizim başımızı ağrıtanlar, aldıkları yeni uçaklara güvenerek baş ağrıtmıyor zannımca.
bu pervasızlığın ana kaynağı uçaklar değil, Meteor füzesinin olası menzil avantajıdır.
bu durumun anlaşılamamasını da doğal karşılıyorum.
bazen sorunun cevabı o kadar basit ve ortadadır ki, insan cevabın bu kadar basit olamayacağını düşünür.
bizde "cevabı sorunun içinde olan sorular" vardır ya, böyle bir durum.
uçaklara değil, Meteor füzesine güveniyorlar.
biz yüz tane de yeni uçak alsak, onların bu güvenini kıramayız.
onlara göre, gökyüzünde bize yaklaşmadan bizi yenebilecekleri düşüncesi oluşuyor.
şu an itibariyle bizim uçaklarımıza takılı olan hava hava füzelerinin menzili belli, bunu biliyorlar.
hesap bu kadar basit.
ben amatör kafamla diyorum ki, gökyüzünde işlerin umdukları gibi gitmeyebileceği şüphesini akıllarına düşürürsek, tansiyon ancak o zaman düşer.
bunu sağlamak için ilk akla gelenler:
1. bu adamlara Meteor füzesi verilmesini engellemek.
2. İngiltere üzerinden EF ile birlikte Meteor füzesi de tedarik etmek.
3. yerli bir çözüm.
bu üçünden birisi olursa, birileri savaşa bu kadar hevesli görünmeyecektir.
eğer üç numaralı çözüme mecbur kalıyorsak, bu günden yarına hazır edebileceğimiz çok fazla bir seçenek yok zaten.
ya Akıncı-a,; ya da Akıncı-b.
Siper füzesini bir hava aracına entegre etme fikrim, savaşmak için düşündüğüm bir şey değil, savaşmamak için düşündüğüm bir şey.
akıllarına şüphe düşüremezsek, bu gerilim kolay kolay bitmez.
istenmeyen hadiselere gebe bir konu, kışkırtmalara ve çılgınlıklara çok müsait bir zemin var şu an.