Direkt infaz mı? Şaka ise komik değil, ciddi ise vahim bir ifade olmuş. Yargısız infazları mafya yapar, hukuk devletleri değil.
Tamam, Kanal İstanbul'u ben de saçma buluyorum ama muhalefetin de bir üslubu adabı olur. Böyle Ali kıran baş kesen ifadeler yakışık almıyor.
Sinirlendiğim için öyle dedim... Elbette ''direkt infaz'' diye bir şey olamaz. Ama bu proje öyle bir proje ki... coğrafyayı kalıcı olarak değiştireceği için dönüşü olmayan bir projedir. Stratejik olarak büyük bir hata yapılıyor. Hadi ben hata demiş olayım ama aslında büyük bir İHANETTİR. Vatana, millete, devlete ve coğrafyaya.
Hiç bir iktidar, ülke topraklarını kendi babasının malıymış gibi göremez. Topografyayı kalıcı olarak değiştireceksiniz ve bunun hiçbir bilimsel çalışması yapılmış değildir. Adamın biri ortaya çıkıyor ve hadi şuradan şuraya KANAL AÇALIM diyor. Böyle bir şey olamaz ya! Bu topraklar sizin banımızın malımı yahu! Nasıl olurda şuradan şuraya kanal açacağız dersiniz. Hem de İNADINA AÇACAĞIZ diyorlar. Yahu bu neyin inadıdır, neyin kinidir? Bu ne biçim iştir yav?
Hal böyle olunca, doğal olarak bize de bir nefret geldi yani. Dile kolay 19 yıl. Sabır taşı olsa çatlardı... Emin olun ki bunlar iktidardan düştüğü gün; lokma döktürüp davul zurna eşliğinde halkımıza dağıttıracağım. Emin olun ki en büyük bayramdır. Çünkü devletimize daha fazla kötülük yapmalarının önüne geçilmiş olacak.
Bu projeden sonra, yeni çılgın projemiz diyerekten
''Ay' a Otoyol Projesini'' açıklamalarından korkuyorum. Nitekim DAMAT öyle demişti. Biz Ay' a dört şeritli yol yapacağız demiş olsak, emin olun ki bu millet ona da inanır! demişti. Yüce Tanrım, sen meseleyi biliyorsun! 19' ncu iktidar yıllarında 19 sayısının hürmetine YARAB-ÜL ALEMİN diyorum yani. Yandım Allah, feryat ediyorum yahu! Devlet elden gidiyor ve isyanlardayım.