Çünkü yaratıcı kavramı, bizden üstün olduklarını düşündüğümüz, hatta son dönemde bazıları tarafından olağanüstü varlıklar olarak nitelendirilen uzaylı kavramının çok çok üzerinde bir boyutta!
Aynen katılıyorum fakat böyle olabileceği bundan üç bin yıl önce bilinmiyordu. Yani üç bin, beş bin yıl önce; insanoğlu uzaylılarla temas ettiğinde bu varlıkların Tanrı olduğunu düşündüler. Eric von Daniken; Tanrıların Arabaları isimli kitabında böyle olduğu iddia etmişti. Tabi zaman içerisinde teori iyice geliştirildi.
Hocam, insanoğlunda soyut düşünme yeteneği zaman içerisinde gelişti. Bundan 5000-10000 yıl önceki insan değiliz. Dolayısıyla Tanrı kavramına yüklediğimiz anlamda değişti. 10000 yıl önce ki insan kendinden üstün olana Tanrı demiş. Hala bugün bile yansımaları vardır; ineğe tapıyor veya taşa toprağa tapıyor öyle değil mi! Fakat zaman içerisinde soyutlama yeteneği geliştikçe, Tanrının daha yüce bir şey olması gerektiği konusu gündeme geldi.
Bana göre Tanrı' yı düşünebileceğimiz en soyut kavramıyla düşünmeliyiz. İslam inancında bu soyutlamaya VAHDET-İ VÜCUT deniyor. Günümüzde bile bu kavramı içselleştirememiş veyahut öyle olmadığı düşünen ya da düşünemeyen bi' dünya insan var. Karşıtı nedi peki dersek; VAHDET-İ ŞUHUT anlayışı... Günümüzde ki dinler mezhepler; yok Şiiydi, yok Sünniydi, yek Selefiydi... tamamı Vahdet-i Şuhut' çudur. Ortada bir insan var veya dünya var, onun kontrol eden yada var eden bir de Allah var. Yardımcı kavramlar olarak da melekler, cennet-cehennem var... Kabaca bu düşünce yapısına Vahdet-i Şuhut diyoruz. Bu kavram içerisinde herhangi bir soyutlamadan bahsedilebilir mi? yani günümüzde dahi soyutlama yeteneğinden uzağız. Peki soyutlayabilenler kimlerdir dersek; DERVİŞLERDİR. Onlar Varlık Birliğine inanır; en tepede ki soyutlama kavramıdır. Aslında her şey tek bir şeydir. Bizler ise O bütünün (tek şeyin) parçalarız demektir. En' el Hak kavramı bu şekilde ortaya çıkmıştır.