Türkiye Ekonomisi

Başlatan BlackHawk89, 06 Nisan 2018, 11:55:11

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Yazık. Vestel telefona yeteri vergi desteği,vergi affı ve alım garantisi vermedi devlet. İnşaatçı olsaydı belki bu duruma düşmezdi. Bir zamanlar baykarın rakibiydi .

Üretimini,bulgaristan,polonya,macaristan veya romanyaya kaydırabilirse kurtarır mı acaba?

Avrupa kaynaklı olmanın, öngörülebilir bir ekonomik sistemde ve  hukuk düzeninde olmanın faydası olur belki. Mesajı Paylaş

Beyaz eşya, teknolojinin yavaş ilerlediği bir sektör olması nedeniyle çok çetin bir rekabetin yaşandığı bir alan (şimdi "hangi sektör değil?" diyeceksiniz, haklısınız). Mesela Arçelik'in tüm iştirakleriyle birlikte 55 binden fazla çalışanı ve 11 milyar Euro cirosu var; ama piyasa değeri sadece 1.8 milyar dolar. Kıyas olarak: ASELSAN'ın 12 bin çalışanı ve 3-4 milyar dolar cirosu olmasına rağmen piyasa değeri 15.5 milyar dolar.
Bu tür sert rekabet ortamları, kendini yenileyemeyen şirketleri iflasa sürükleyebiliyor. Vestel, zamanında Manisa'da dev fabrikalar açtığında sevinmiştik; ciddi ihracatlar da yaptı ama para kazanamadı. Şimdi borçlar ayyuka çıkmış durumda. Şirketin kötü yönetildiği de aşikâr. Savunma sanayisinde bunca yıldır oyuncu olup hâlâ doğru düzgün bir ürün çıkaramaması, bunun açık göstergesi. Mesajı Paylaş

#842
Alıntı yapılan: Denizci16 - 29 Nisan 2025, 20:43:06Çünkü devülasyon demek ithalat azalması demek bu durumda ülke beş yıl içinde toparlanıyor diye biliyorum yada hatırlıyorum
Aslında iki çeşit devalüasyon vardır. Biri, ani ve beklenmedik şekilde gerçekleşen — örneğin doların birdenbire fırlaması gibi. İkincisi ise zamana yayılan, beklentiler dahilinde gelişen türdedir. Şu anda Türkiye'de yaşanan ikincisidir.

İlk tür devalüasyon, evet, kısa vadede ithalatı dizginleyip ihracatı artırabilir. Ancak bu etki geçicidir. Zira uzun vadede fiyatlar da devalüasyona ayak uydurur ve bu nedenle genel kanı, cari açık veya dış ticaret açığı üzerindeki etkisinin sınırlı olacağı yönündedir. Kısacası, kronik cari açık sorunu para politikalarıyla (devalüasyon vb.) kalıcı olarak çözülemez. Develüasyon sadece sorunları ertelemenize yarıyor (amerikan tabiriyle "kicking the can down the road"), insanların alım gücünü düşürmesi de çabası.

Bu sorunu çözmek için iki temel adım gereklidir: 1) Hanehalklarının tasarrufa yönelmesi, 2) Enerji kaynaklarının keşfedilmesi.

Çin, zengin bir ülke olmamasına ve enerjide bizim gibi dışa bağımlı olmasına rağmen, hanehalkı gelirinin yaklaşık %40'ını tasarruf etmesi sayesinde ciddi bir cari fazla vermektedir. Biz ise maalesef Amerika'nın izinden giderek tüketim toplumu haline geldik. Buna, insanların tasarruf yapabileceği doğru düzgün finansal araçların olmayışı da ekleniyor: oynak bir borsa ve etkin çalışmayan bir bireysel emeklilik sistemi gibi. Bu nedenle hanehalkı tasarrufu çok düşük kalıyor ve bu da Türkiye'nin kronik cari açığının en önemli nedenlerinden biri haline geliyor. Mesajı Paylaş

Bir saniye Vestel tofaş'ın beyaz eşya versiyonu değil mi?

Yani aslında Tofaş bile doğru örnek olmayabilir,Vestel dışardan gelen parçaların gelip yurt içinde toplatıldığı bir üretim modeli ile hareket etmiyor mu?

Bu yapısıyla ayakta kalmaları bile mucize... Mesajı Paylaş


Paylaş whatsappPaylaş facebookPaylaş linkedinPaylaş twitterPaylaş myspacePaylaş redditPaylaş diggPaylaş stumblePaylaş technoratiPaylaş delicious
İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Replikacep.com sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.Knın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur.Replikacep.com hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim sayfamızdan bize bildirdikten en geç 3 (üç) iş günü içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.
Footer menü
Hakkımızda
Bize Ulaşın
Biz Kimiz
Hizmetlerimiz