EF2000 EUROFIGHTER TYPHOON

Başlatan Felix, 07 Nisan 2009, 22:01:33

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 3 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

#2040
Ben buraya bazı tahminlerimi ve fikirlerimi daha yazmak istiyorum;

*Umman bu devir teslim ile eurofighter kullanımından çıktığından dolayı; muhtemelen elindeki tüm yedek parça,yedek motor,varsa eğitim/bakım setlerini de alacağızdır.

*umman hava kuvvetleri neyle devam eder bilemiyorum ama muhtemelen ellerinde önceden beri olduğundan f-16 sayısının artırımına gidebilirler. (mesela bizim f-16'lar için ödediğimiz ön ödeme onlara kaydırılabilir belki.)

*katar hava kuvvetlerinde f-15'ler ve rafale'lar var. muhtemelen memnun kalırsak ellerinde kalan 24 eurofightera da talip oluruz. onlar da onay alabilirlerse f-35'e geçebilirler veya rafale sayısını artırabilirler. böylece standartizasyonları açısından belki daha uygun olur. hem rafale hem eurofighter biraz tuhaf bir envanter doğrusu. tabi ellerinde eurofighter kalmayacaksa onların yedek motor ve parçaları, bakım tutum teçhizatları da bize gelebilir. eğer ikinci 20'lik opsiyonla beraber bu alımlar da gerçekleşirse sayının 88'e çıkma olasılığı var. 4 filo (80) ve artanlar de (8 ) test filosu şeklinde.

*bu uçaklar kesinlikle ikinci el sayılamazlar, en eskisi 2017 en yenisi 2024 teslimli; en güncel gövde yapısındalar. sadece radar değişimi ew-iff-natolink güncellemeleri ; milli link ve telsiz eklemeleri gibi değişimler gerekebilir. bunlar çok hızlı halledilebilecek işler. uçağın hacmi,gücü ve enerjisi müsait.

*tüm tedarikler tamamlanana kadar mutlaka hem uçak hem motor için fasbat kabiliyeti kazanılacaktır diye düşünüyorum.

*eurofighter uçaklarını kaan veya f-35 ile kıyaslamak yanlış olur ve onları engeller şekilde tasalanıp düşünmüyorum. bunlar daha ziyade f-16 ile yaptığımız veya yapmay çalıştığımız bazı işleri daha iyi yapacak uçaklar gibi geliyor bana. libyada ve doğu akdenizde "multirol", ege ve karadenizde "hava savunması" gibi.

*şahsen daha fazla uçağa hiçbir zaman hayır demek gibi bir lüksümüz olmasa da; (eğer eurofighterdan tatmin de olursak ve sayısı artırılacaksa) onaylı f-16v alımının iptal edilmesini beklerim. ancak o f-16v'ler ile beraber onaylanan 48 motor KAAN'lar için alınabilir. ve tekrar kongre onayına gerek kalmaz.

*blok70 ve amerikan modernizasyonu işinden vazgeçip; eldeki tüm f-16'ların aselsan özgür modernizasyonuna girmesi ve artık hava kuvvetlerimizin amerika ile bağının sıfıra yakınsaması en büyük dileğimdir. tabi daha önce siparişini verdiğimiz (6'sı bize teslim edilen ama amerikada olan) 30 adet f-35'i mutlaka almamız lazım. ne eurofighterlar ne de özgür f-16'lar onun yeteneklerini tam karşılamaz, doğrusu kaan'da sorun olmasa bile bu f35'leri her halıkarda alabilmek isterim. rakibi tanımak ve nato açısından.

*özellikle eurofighter sayısı artırılacaksa ; f-16'lar da ömür sonlarına geldikçe azalarak bitecekler demektir. yeni f-16 alınmazsa da bu sürecin en fazla 2011'de envantere giren 29 tanenin ömrü kadar yani normal şartlarda en fazla 2051'ye kadar süreceğini söyleyebiliriz. eğer yeni f-16 alınırsa 2070'e kadar bu bağımlılık mecburen devam eder. 2070'de hala f-16 kullanmak???

*****Sayılarla bakmak gerekirse bu alımla beraber gelecek planında;

*1.seçenek ; 40 f-16 ve 30 f-35'in alınması halinde :
   
    30 f-35, 44 eurofighter, 278 f-16'ımız (40 blok70,238 özgür) (toplam 352 uçak) olabilir.


*2.seçenek; f-16 alınmayarak sadece 30 f-35'i alabilmek, f-16'ların yerine 20 adet eurofighter opsiyonunu işletilmesi halinde;

    30 f-35, 64 eurofighter, 238 f-16'ımız(tamamı özgür) (toplam 332 uçak)


*3.seçenek ; f-16 ve f-35'lerin alın(a)maması halinde; katarın kalan eurofighterlarını da alarak ;

  88 eurofighter ve 238 f-16'ımız(tamamı özgür) olacak .(toplam  326 uçak)

doğrusu her 3 seçenekte de aciz duruma düşmeden güvenlik açısından güncel ve rahat olabileceğimizi, kaan'ın olgulaşmasını rahatça bekleyebileceğimiz düşünüyorum. (grok 3.seçeneği tercih ediyor)


not: kaanı eklemedim çünkü 2030'a kadar harbe hazır aktif bir filo olacağını düşünmüyorum. olsa da her 3 seçenekte de olacağından karşılaştırmayı etkilemez.

make your choice..

Linkback: Ynt: EF2000 EUROFIGHTER TYPHOON



Denizci, elimi dizime vurarak deliler gibi güldüm ;D  ;D  ;D

Sn.marmara

Oooo o birşey mi Yunanistan'la dalaşıyoruz,İsrail'le dalaşıyoruz peki Bulgaristan?

Adamların havasahasınabbile yaklaşamıyoruz mazallah UFO falan karşımıza çıkarırlar...

Bunlar hep  senin suçun oysaki düşünmek yerine sn.putty'ye sorsan sana Bulgaristan'ın sanayi altyapısını anlatırdı halbuki...😉

Sn.Mareşal efe üstüne üstlük bide diyorlarki bizim araplar'dan ef'leri aldığımız gibi onlarda yahudilerden ikinci el f35 alalım diyenler var

Eğer 10 değil 30  milyar dolar olsada bu inanılmaz kazanım bence eğer.

1. Avrupa artık Amerikan şemsiyesinin ve dönek Amerikan siyasetinin kendilerini kurtarmayacağını görmüştür.

2. Avrupa artık kürtler katlediliyor yalanının tarihin tozlu sayfalarında yer aldığını ve artık buradan ekmek çıkmayacağını görmüştür.

3. Amerika artık bu düzende alternatifsiz olmadığını ve bugüne kadar tek bir Amerikan ana silahı dışında silah almayan Türkiyeyi kaybedebileceğini görmüştür.

4. Avrupa Türk Savunma Sanayisinin gerçekten neler yapabildiğini ve kendi ihtiyaçlarına yetebileceğini görmüştür.

5. Avrupa olası Amerikan - Rus veya Amerika - Çin savaşında Yunanistanın kendilerini koruyamayacağını anlamıştır.

6. İngiltere Türkiyeyle işbirliği kurarak Rusyaya Şah çekmiştir.Türkiyede İngiltereyi kullanarak hem Amerikaya hem Avrupaya şah çekmiştir.

7. Ab içinde İspanya tamamen güvensiz ülkeleri devre dışı bırakıp Türk ürünlerine yönelmiştir.

Olası Beklentilerim

1. F-16 ve F-35 leri en fazla 7-8 ay içinde anlaşma veya bilfiil Türk semalarında çok hızlıca göreceğimizden şüphem yok.

2. Tempest projesine mutlak surette davet gelecektir.

3 Tempest organizasyona dökülemezse İspanya ve İngiltere ve Polonyanın KAAN projesine resmi katılım sağlayacağını düşünüyorum.

4 Bu alımla Aesa radar ve çift motorlu uçakların tüm teknolojisine hakim olacağımızı rahatça öngörüyorum. Bu Kaan ve Aesa projelerini en kötü 2 yıl geriye çekmiştir.

5. TF-35000 gelene kadar KAANIN motorunun İngiliz ortak yapımı olacağına artık kesinlikle emin oldum.

İnanılmaz kazanımlar olduğunu düşünüyorum.Özellikle AESA radar konusunda.

Hayırlısı Olsun
𐰉𐱃𐰣𐰃:𐰾𐰋𐰤𐰠𐰼:𐰃𐰚𐰃:𐰚𐰃𐱁𐰓𐰼⸱ 𐰏𐰇𐰼𐰤𐰤𐰠𐰼:𐰋𐰀:𐰏𐰇𐰼𐰤𐰢𐰘𐰤𐰠𐰼⸱   
                                                  𐰏𐰜:𐰋𐰇𐰼𐰇:𐱅𐱁𐰚𐰠𐱃𐰃

1- TEMPEST ten kritik teknoloji alacaksak ortak üretimle 100 adet almalıyız. (ama kritik teknolojide ısrarcı olmalıyız)
2- ABD' den F-16V alımını tamamlamalıyız
3- Eldeki tüm Blok-30 ve Blok-40 F-16' ları insazlıştırmalıyız.
4- F35' in peşini bırakmamalıyız.
5- Kızılelma-1, Kızılelma-2 (çift motorlu), ANKA-3, ANKA-4 (Çift motorlusu) geliştirme ve adetli üretim safhasına geçmeliyiz.
6- Ve EN ÖNEMLİSİ ; Bütün bu sistemleri yönetecek, Türk tipi YAPAY ZEKA işine el atmalıyız. Şimdiden Milyarlarca DOLAR, EURO, YUAN ayırmalıyız bu işe. OLMAZSA OLMAZ....

Öncelikle hayırlı olmasını diliyorum dün imzalar atılmış biraz bakma fırsatım oldu lakin bu konu hakkında da güzel bir detay analiz hazırladım özellikle mevcut hava kuvvetlerimizin filo çeşitliği noktasında nasıl bir denge sağlar ve bu denge hava gücü bakımından nasıl bir caydırıcılığı olur buna ek olarak entegrasyon  ve yerli savunma sanayimize yansıması nasıl olur bunu kendi değerlendirmem ve görüşümle paylaşmak isterim.

EF'ler peyder pey teslim edildikçe mevcut F-16 filosuyla birlikte "nitelik + nicelik" dengesini bir nebze kuracağımız aşikar. Özellikle benim en çok hoşuma giden durum EF'nin uzun menzilli tespit/etkisellik gelişmiş EW ve BVR ateş gücüyle sahada stratejik ilk vurucu ve hava-üstünlük sütununu oluşturur iken aynı zamanda elimizdeki F-16'lar ile birlikte görev esnekliği ve yüksek operasyonel tempo sağlayan işgücü olarak sahada süreklilik açısından ciddi avantaj sağlayacağıdır. EF'lerin (şimdilik 20+ alım haberleri ve teslimat takvimi göz önüne alındığında) getirdiği Captor-E/AESA (ECRS Mk2 / Captor-E Mk2) sensörler olsun gelişmiş EW paketleri ve Meteor-benzeri uzun menzilli BVR silahları olsun düşman ağlarını daha erken açığa çıkarıp uzaktan nötralize etme kapasitemizi önemli ölçüde yükselteceğini düşünüyorum.
 
Ek olarak hava kuvvetlerimizde hali hazırda  200+'ün üzerinde F-16 bulunması (yani yüksek sayısal rezervimiz) bize operasyonel esneklik olmak üzere çok rollü görev döngüsü ve bölgesel baskı uygulama yeteneği noktasında bir nebze rahatlık sağlayabileceği aşikardır.Elimizdeki F-16 için SLEP + ÖZGÜR tipi modernizasyonlarla bu uçakların ömrü ve aviyonik yetenekleride ileride dikkate alındığında  F-16'lar EF'ye kıyasla "daha ucuz/çabuk konuşlandırılabilen" çok rollü kuvvetler olarak kalmaya devam edecektir. EF özellikle yüksek değerli hava üstlüğü görevlerinde olsun hava savunma bastırma/alan kontrolünde ve derin vuruş senaryolarında olsun "ilk seçim" olacağını değerlendirir iken F-16'lar noktasında ise yoğun hava devriyesi ile beraber SEAD/DEAD destekleri, CAP, yakın/ortasahaya ateş desteği ve mühimmat yoğun görevleriyle EF'nin de etkisini ölçeklendirip sürdürebileceğine inanıyorum. Bu kombinasyon (F-16/EF) hem taktik hem stratejik anlamda daha esnek katmanlı (yüksek teknolojiyle uzun menzil + yaygın sayısal varlık) bir güç dengesi sağlayacaktır.

Eurofighter alımıyla ilgili yapılan paketler (Katar/Umman/İngiltere kaynaklı uçaklar + sıfır Tranche'lar) hava kuvvetleri açısından gerçekten Amerikan hegomonyasından çıkararak esasında kuvvet açısından niteliksel bir sıçrama vaadettiğini düşünüyorum. Tranche 4/5 seviyesindeki yeni uçaklarla birlikte Captor-E seviyesinde AESA çözümlerinin beraberinde gelmesi ile birlikte gelişmiş elektronik harp yetenekleri ve daha saydam bir sensör füzyonu teknolojisinide beraberinde getiriyor ki bu da hava üstünlüğü kapasitesinde mevcut elimizdeki F-16'lara kıyasla açık bir kalite artışı anlamına geliyor.

Eğitim, lojistik ve altyapı maliyetleri  noktasına baktığımızda henüz paketin tam detayı paylaşılmadığından ötürü paketlerin içeriği (mühimmat, yedek parça, eğitim, bakım altyapısı) toplam bedeldeki yüksekliğin belirleyici olduğunu düşünüyorum. Ancak bu görece yüksek maliyet aynı zamanda tedarik sonrası kapasite inşası demek olduğunu unutmamamız lazım.Özellikle pilot ve yer personeli eğitimleri olsun bakım usulleri, altyapı ve mühimmat entegrasyon süreçleri tamamlandıkça uçakların operasyonalize edilme hızı hava kuvvetlerinin caydırıcılık ve göreve hazır olma düzeyini ciddi şekilde yukarı çekeceğinide belirtmem gerekir. Meteor gibi uzun menzilli hava-hava silahlarıyla birlikte EF'lerin gelmesi bölgesel hava muharebe denkleminde özellikle menzil, duyarlılık ve engelleme kapasitesini genişletmesinin yanı sıra aynı zamanda mevcut F-16 filosunun özgün görev portföyünü ağır hava üstlüğü ve derin vuruş görevleri bakımındanda tamamlayıcı hale getiricektir.

Endüstriyel açıdanda bakmak gerekir ise bu anlaşmalar yerli entegrasyon fırsatlarını ve mühimmat sertifikasyon süreçlerini açabileceğini düşünüyorum. Özellikle eğer mühimmat entegrasyonları ve yerli sistem sertifikasyonu konusunda anlaşma sağlandı ise hem ihracat için yerli silah sistemleri ile rekabetçi bir paket ortaya konabilir hem de ileride Eurofighter için yerli mühimmat/aviyonik çözüm sağlayıcılarının pazarda avantaj olur. Ayrıca iki farklı AESA türü serbestçe test edilebilecekse (buda tam belli değil) milli sensör alıcı/verici modül ve yazılım geliştirme döngüleri için kıymetli geri bildirimler elde edilecektir.Bu noktada uzun vadede yerli çözümlerin uluslararası rekabet gücünüde geri bildirimler ve karşılaştırmalı analizler ile avantajlı bir noktaya getirilebilir.

Operasyonel planlama boyutunda ise önümüzde hızlı bir takvim olacaktır. Özellikle EF filosunun hızlıca (pilot eğitimleri ve entegrasyon) seferber edilebilmesi konuşlanma ve bakım ağı planlamasıyla doğrudan etki edeceği aşikar.Benim tahminim gelecek olan EF uçakları Eskişehir ve Dalaman gibi akslara konuşlandırıldığında hem Akdeniz hem Ege-Kıbrıs hattında kısmen orantılı bir denge oluşturucaktır. F-16'ların ise daha çok çok rollü, yoğun mühimmatlı görevleri sürdürmesini bekliyorum.Ayrıca 44+ opsiyon ve olası ek alımlar hava kuvvetlerine ölçeklenebilir bir güç sağlayarak bu da hem kısa vadeli caydırıcılığı hem de orta vadede bölgesel etkiyi güçlendiricektir.

Peki bu sistemlerle beraber hava kuvvetlerinin olası vuruş projeksiyonu 2030'larda hangi aşamaya gelcektir ve ne olacaktır sorusuna cevap vermek gerekir ise teslim edilecek olan EF'lerin kuvvet içerisinde rolü yüksek ihtimal  "ağır hava üstünlüğü ve uzun menzil vuruş" görevinin omurgasını oluşturucaktır. Özellikle Captor-E/AESA(ECRS Mk2 / Captor-E Mk2) gelişmiş EW ve Meteor-benzeri uzun menzilli hava-hava yetenekleri sayesinde tehdidi erken tespit edip uzaktan nötralize edebilecek bir yeteneğe sahip.İleride  Kaan ile birlikte çalıştığında EF hem sensör füzyonunu hem de uzun menzilli hedefleri "ilk tespit / ilk vuruş" hattında paylaşan bir komuta katmanı gibi davranacağını düşünüyorum. Kaan'ın daha düşük radar izi ve modern aviyonik yetenekleri ile EF'nin gelişmiş sensörleriyle birleşerek düşman hava savunma ağlarını açığa çıkartma ve hedefleri EF'nin uzun menzilli silahlarıyla ya da Kaan'ın taarruz paketleriyle koordineli şekilde vurmaya imkan vericek bir kombinasyon düşman için en korkulu senaryo olacaktır. Bu kombinasyon EF'nin menzil ve taşıma kapasitesi ile Kaan'ın penetrasyon ve hassas hedefleme kabiliyetini tamamlayarak görev profillerini genişleticektir. Görev planlamada EF daha çok "denetim, uzak vuruş ve senkron EW" rolünü üstlenirken Kaan kritik ve riskli derin hedefleri hassas olarak vurucağını değerlendiriyorum.

Tabi yardımcı aktörleride hesaba katmamız gerekiyor Anka-3'lerin sürekli ISR ve BDA katkısı ile birlikte EF ve F-16'larla Kaan'a anlık hedef aktarımı sağlayacak altyapıyı oluştururken aynı zamanda KE gibi gelişmiş platformlarında eklenmesi ile birlikte bu kombinasyonu hem hedefleme hem de taarruz kabiliyetleri bakımından hava kuvvetlerinin elini dahada güçlendiricektir.Özellikle KE'nin düşük radar izi ve uzun süreli görev kabiliyetleriyle hassas ve riskli hedeflere nüfuz edebilen gerektiğinde EF'nin uzun menzilli silahlarıyla veya Kaan'ın penetrasyon paketleriyle senkronize olabilen ek bir taarruz katmanı sunacağını ileride değerlendiriyorum. Böylece EF/Kaan/Anka-3 üçlüsünün yanında KE'nin taktik penetrasyon ve hassas vuruş yetenekleriyle tamamlandığında EF'nin stratejik menzil ve senkron EW'si ile beraber Kaan'ın taktik penetrasyonu ve KE'nin hassas/az riskli derin vuruş kabiliyetleri ile Anka-3'ün sürekli hedef keşif ve veri akışı bir araya gelerek daha kısa döngülü, daha düşük riskli ve daha esnek bir operasyonel harekat yarı çapına gelmesi düşman unsurları için ciddi baskı doğurucak bir odak noktası olacaktır.Özellikle veri linkleri ve MUM-T entegrasyonu ile bu yapı HvKK için hem caydırıcılığı hem de operasyonel derinliği anlamlı şekilde artıracaktır.


Paylaş whatsappPaylaş facebookPaylaş linkedinPaylaş twitterPaylaş myspacePaylaş redditPaylaş diggPaylaş stumblePaylaş technoratiPaylaş delicious
İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren defenceturk.com sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.Knın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur.Replikacep.com hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim sayfamızdan bize bildirdikten en geç 3 (üç) iş günü içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.
Footer menü
Hakkımızda
Bize Ulaşın
Biz Kimiz
Hizmetlerimiz
mekan bizim almanya chat sohbet cinsel chat sohbet mobil sohbet dini chat