hiç İran Azeri'si ile konuştunuz mu bu konuları?
ben tahsilli birkaç arkadaşla konuştum.
tahsilli, aydın denilebilecek ve bir dünya görüşü olan İran Azeri'si için, İran'ın bölünmesi, ayrılma veya Azerbaycan ile birleşme gibi bir düşünce yoktur beyler.
peki ne vardır?
İran denilen coğrafyanın tarih boyunca kendileri tarafından yönetildiği, araya bir reklam girdiği, reklam sonrasında İran'ın yine kendileri tarafından yönetilmesi gerektiği düşüncesi vardır.
+1
Benim de Iran Türkü ve Farsi arkadaşlarım oldu üniversitede. Her iki kesim de aynı görüşü paylaşıyorlardı. Azeri nüfus, İran’da kendisini yabancı olarak görmüyor. Oranın sahibi olarak görüyor. İran devletine bağlılar. Ne yazık ki şu anki molla rejimi genç Azerilerin de beynini yıkamış durumda. İran’ı Azeri - Farsi olarak ayrıştırmak biraz zor.
İran'da Türkler üzerine çok büyük baskı var. Kürtler ve diğerleri üzerinde aynı baskı yok zira yine yakın dilleri konuşuyorlar, birbirlerini İrani görüyorlar. Türkiye'deki siz aslen genetik olarak Yunan, Ermenisiniz propagandasının benzeri İran'da da siz aslen Aryan/İran asıllısınız şeklinde var. Buna karşın baskı karşısında tepki de var. Zira Persler İran'ın asıl sahibi gibi hareket edip, Türkleri ve diğerlerini baskılıyor, kendileştirmeye çalışırken kimlik olarak reddediyor. Bu bakımdan yeni nesillerden Türkçeyi unutmaya başlayanlar oluşurken , son beş-on senedir, dip dalgası olarak Türkçülük alevlenmeye başladı. Bildiğim 2. Karabağ savaşı sırasında , sadece Ermeni'ye destek götüren İran Tırları yakılmadı, Türk göstericileri engellemeye çalışan Vali Türk asıllı bir Albay'dan dayak yedi.
Kısacası, İran barışçı ve paylaşımcı bir şekilde halkını bir arada tutmayı beceremeyip, bir de aksine baskı kurunca, ardından da Azerbaycan'daki Türk kimliğini, üstelik Kuzey Azerbaycan'daki başarılara karşın, Türk nüfusa ve din (kardeşliği) unsuruna rağmen, açıkça Ermeni'yi tutunca, karşı tepki ve gelişmeler kaçınılmaz oldu. İran, ortak noktalardan daha çok, Pers milliyetçiliği yapıp, deyimi ile Pers'e malsınınca son kaçınılmaz oluyor. Ama süreci, krizi akıllı yönetemezsek, iki taraf birbirini zayıflatırken, 3. taraflar kazanır. Asıl olan olursa barışçı ve çıkarların ortaklığı ile olmazsa yine bir şekilde Orta Asya, Uzak Doğu köprüsünü kurmamızdır. Önemli olan bir şekilde sosyal, politik, ekonomik ve askeri etki alanıdır.