Turk-Yunan iliskileri basligi altinda bir cok kez Yunanistana karsin nasil bir tavir takinmamiz konusunu hep beraber irdeledik ve halen irdelemekteyiz. Neticede genel kani “Yunanistan hayal dunyasinda yasamaya devamettigi surece. Kendisini baskalarinin manivellasi olarak kullandirip onlarin vaat ettikleri destekten guc umut ettigi surece. Turkiye karsin izlemekte oldugu politikasinda bir degisiklik beklenilemeyecegine inaniyoruz. Dolayisi ile diplomasinin pek bir ise yaramayacagi, planli askeri bir mudahalenin veya kazaen bir catismanin olusumu konusunda dusuncelerimizi paylasmaktayiz.
Gerek Turkiye ve Yunanistan ekonomik , askeri, siyasal ittifak dengeleri goz onune alinip kiyaslandigi zaman. Yunanistanin, ulkemizden daha kucuk ve daha zayif ekonomik olanaklara sahip oldugu halde askeri ve icerisinde bulundugu ittifaklardan aldigi destek goz onune alindiginda Yunanistani kucumsenecek bir hasim olarak gormuyoruz.
Iki ulkenin paylasmakta oldugu ortak cografyaya baktigimiz zaman. Trakya uzerinden bir kara savasinin pek mumkun gorunmedigini. Olasi bir savasin agirlikli olarak Ege ve Dogu Akdenizde hava, deniz kuvetleri arasinda gerceklesme olasiliginin yuksek olduguna inaniyoruz. Bir baska degerlendirmiz neticesi de her iki ulkenin elinde bulundurmakta oldugu hava ve deniz kuvetleri gucunun bir digeri uzerinde salt bir ustunluk saglayacak buyukluk veya kudrette olmadigini da goruyoruz.
Butun bu nedenlerden dolayi olasi bir carpismanin “Taraflarin ani mudahale kabiliyeti yaninda , yapacaklari mudahalenin etkisi olduruculugu onem arz etmektedir” Taraflar arasindaki sicak catismanin uzun surdurulebilir olmayacagini dusunursek ,boyle bir mudahalenin onemi yaninda zamanlamasi ve ozellile gizliliginin olduruculugune direk etki yapacagi kesin olarak bilinmektedir.
Bizler boyle dusunup degisik askeri senaryolar kurarken elbette karsi taraf da bizim hareket imkan ve kabiliyetimizi ongorerek ona gore hazirliklarini yapmaktadir. Iste benim deginmek istedigim bugunku konu budur.
Ani ve gizli oldurucu bir darbe vurabilme yetenegimiz ne kadar?
Unutmayalim ki uzerinde yillarca calistigimiz , Karsi taraf hakkinda planladigimiz ,kurguladigimiz uzerinde calismalar yapmis oldugumuz tum planlar kozmik odanin acilmasi ile icerisinde barindirdigi tum veriler Yunanistan ve yandaslarinin eline gecmistir.
Halen icimizde karsi tarafa calismakta olan ve kilit gorevlerde bulunan bir cok serefsizin olduguna kesin. “Bunlar sadece FETO culerle sinirli degil para karsiliginda karsi tarafa calisan vatan hainleridir “
Butun bunlar ve benzeri olasiliklar goz onune alindigi zaman, Olasi bir harekatta nereleri nasil ne ile hedefleyebilecegimiz bilgisi yaninda, hava kuvvetleri kuvvetlerimizin kuvvet kaydirimindan tutun da uslermizde bulunan muhimmat ,akaryakit stoklarina kadar artislar veya kaydirmalar karsi tarafa aninda aktarilacagi kesin. Benzer bilgi aktarimi fuze us komutanliklari ve sair silahli kuvvetler unsurlari icin de gecerlilik arz etmektedir. Diger bir bilgi edinme ve aktarim kaynagi ise bizleri surekli gozetleyen uydular araciligi ile elde edilmektedir ,yani teknolojik olarak tum sesli veya veri tabanli haberlesmemizi kapsamaktadir. Bu listeye herseyimizi ulu orta konusan siyasilerimizi katmiyorum.
Demek istedigim su “Ani ve oldurucu darbe vurabilme sansimiz oldukca kistli”
Imkansiz demiyorum. Cunku guc de olasa her zaman teknolojide bir gedik bulunabilir . Ancak bizim istahbarat ve istihbarata karsi koyma etkinligimiz ne kadar gunumuzun sartlarinda . Bunlari da hesaba katarak ileriye donuk planlar yapmamizin gerekliligine inaniyorum.
Diger bir alternatif ise yapmamizi planladigimiz hamleleri onceden gorebilen ulkelerin” Nato” bizlerden alacaklari bilgileri karsi tarafa aninda paylasmamasi veya bu edinilen bilgilerin tumunun karsi tarafa aktarimini nasil engelleyebilirizi dusunmeliyiz. Modern silah teknolojilerine sahip olma yetenegi yaninda bu konularin da derinlemesine irdilenmesi , gerekli onlemlerin zaman kaybedilmeden alinmasinin sart oldugu kanisindayim.