PKK İle Mücadele

1-Dünyaya terör konusunda en büyük tepkiyi bu hükümet göstermiştir belge mi istiyorsunuz ilk defa bir sınır ötesi operasyon tüm dünya tarafından kabul görmüş Türkiye haklı bulunmuştur bundan önce yapılan 20 kadar sınır ötesi harekatta Türkiye nin sorunları dünyaya anlatılamamış her sınır ötesi operasyonda işgalci faşist güç olarak anılmışızdır dünya kamuoyunda buna bunun aksi iddaa edilemez.
2-Terörle mücadele için ATAK, TİHA vs 5-10 milyar dolar para harcanmış şehit ve gazilerin durumu enflasyon +%30 oranında gelirleri artırılmıştır.
3-AKP den önce BDP demişsiniz eskiden bdp doğuda %70-80 oy alırdı şimdi %40 hatta daha aşağılarda yani doğuda azınlık olarak kalıyorlar.

1- Ben nedense bir tepki falan göremiyorum. Nerede bu teröristler? Nerede eğitiliyorlar? Kuzey Irak ağırlıklı. Oranın kontrolü kimde? Sözde operasyonumuzu onaylamış olan ABD ve onların kuklası Barzani'de. Peki bunların hangisi bugüne kadar kendi kontrollerinde olan topraklar üzerindeki  teröristleri bize teslim etti? Kendimizi kandırmayalım. Dürüst ve akıllı olalım.
2- Terörle mücadeleye her zaman para harcanmakta. Ancak nedense birtürlü çözülemiyor. Bakınız kevgirle su taşımak.
3- Son referanduma bakarsak hiç de azınlıkta kaldıklarını söyleyemeyiz. Eskiye oranla açık bir şekilde ve çok daha rahat terör propagandası yapıyorlar. Sözde demokrasi adı altında bunlara göz yumuluyor. Bugün artık açık bir şekilde özerklikten bahsediyorlar, hatta tehdit ediyorlar.

Meselelere futbol takımı destekler zihniyetinde siyasi görşle değil, objektif bakalım. Gerçekleri görmezden gelmek, onların yok olduğu anlamına gelmiyor.

Sevgili  Skywolf dikkat ederseniz benim yazdıklarımın hepsi belgelere  ve resmi kayıtlara dahildir ama sizin yazdıklarınız "vardı yoktu niye böyle oldu böyle olmalıydı" tarzında hiçbiri belgeye dayanmıyor bu durumda benim yaklaşımım futbol takımı gibi destekleme zihniyetiyle kesinlikle bağdaşmıyor.

Gerçekten devlet olarak terörün arkasında İsrail mi, yoksa hangi ülke var biliniyorsa, sahip olduğun güçle bunu tespit eder, uluslararası alanda hakkını ararsın. Sen devletsin, askerin, polisin, istihbaratın, paran , gücün vs herşeyin var. Düşmanının İsrail olduğunu varsayalım. Bu bölgede İsrail'den çok daha fazla köklü geçmişin, bağların var. Senin ajanların yok mu? Varsa ne işe yarıyorlar? İsrail'i ortadoğuda seven kaç ülke var? Sen elindeki gücü ne kadar kullanıyorsun? Yoksa gücünü yok sayıp sınırlarının hemen başucundaki teröristler için bile okyanus ötesinden izin almaya mı gidiyorsun?

Bu gerçekçi bir yaklaşım değil o zaman ABD çok güçlü , Rusya düşmanı ABD nin ABD bunu biliyor hatta milyon dolarlık savaş makinaları rus silahlarıyla düşürülmüş sizin yaklaşımınıza göre ABD Rusya yı derhal vurmalı... bu  resmen demogojiye giriyor.

Bu gerçekçi bir yaklaşım değil o zaman ABD çok güçlü , Rusya düşmanı ABD nin ABD bunu biliyor hatta milyon dolarlık savaş makinaları rus silahlarıyla düşürülmüş sizin yaklaşımınıza göre ABD Rusya yı derhal vurmalı... bu  resmen demogojiye giriyor.

Ne alaka. ABD'nin milyon dolarlık savaş makinaları nerede ve kimler tarafından düşürülmüş? Rusya, ABD topraklarında ABD vatandaşlarını mı öldürüyor 30 senedir. İsterse bir denesin. İkiz kuleleri yıkıldığı için Afganistan'ı yerle bir eden başka bir ülke herhalde. Bunun neresi demogoji? 30 senedir süren bir mücadele var ve halen çözülemedi. Kendimize bahane aramayalım. Gerçekçi olalım, siyasi değil. Muz cumhuriyeti miyiz biz?

Biz her sabah niye yemin ediyoruz?Neden "Ne Mutlu Türk'üm Diyene!" diyoruz?Çalışmanın ve azmin,saygının ve sevginin andını neden her sabah içiyoruz çünkü milli benliğimizi ve görevlerimizi unutmayalım diye.Þimdi çıkmış 3-5 çapulcu parçası gösteri yapıyor ama ben çok görmüyorum.İmam ossurursa cemaat sı***mış,Milli Eğitim Bakanı Nimet ÇUBUKÇU,Andımız için ırkçı birşey derse bunlarda böyle yaparlar tabiki...

arkadaşlar bölgede yaklaşık 150 yılı aşkın bir dönemdir sorunlar yumağı var.bir anda elimizde sihirli değnek varmış gibi çözemeyiz.daha önceki yazılarımda da belirttiğim üzere bölge kendine özgü ve belki de dünyada bir örneği olmayan yapıda.

son zamanlarda gerek yaptığım yüzyüze sohbetlerde gerekse forumlar aracılı ile yapılan görüş alışverişlerde önüme şu soru çıkıyor:"madem tespitlerde bulunuyorsun çözümü de söyle." çözüm o kadar kolay olsaydı emin olun ilk çözüm gelen siyasetçinin aklına gelen çözüm uygulanırdı.çözüm sabır isteyen bir süreç maalesef.sabır demir gibi bir irade,demokrasi ve hukukun bütün kurumlarda,gelir adaletinin sağlanması,toplumsal irade vb bileşenlerin barındığı bir politika uygulanmasını gerektiriyor.belki daha fazla bileşeni.bütün bunları bir anda sağlamak o kadar kolay değil.

Saygılarımla...

Süvari

Çözüm aslında ilkesel olarak imkansız değil. Nedir çözüm?

- Yıllardır var olan bazı vatandaşları "devlete düşman" görme, ikinci sınıf vatandaş yapma uygulamasının kaldırılması.

- Türkiye'yi yasakları ülkesinden özgürlükler ülkesine çevirme. Bunu pratikte şöyle örneklendirelim: Soğuk savaş zamanındaki iltica olaylarına bakın. Sovyetlerin en güvendiği ajanları, savaş pilotları dahi ABD'ye iltica ederken ABD'den sovyetlere iltica eden pek olmamıştır. Bunun sebebi insan doğasının özgürlüğü aramasıdır, yasaklar vatandaşı devletten uzaklaştırır. Hele dil, konuşma yasağı için yorum dahi yapmıyorum.

- Doğu illerinde pek var olmayan "vatandaşlık bilinci" nin oluşturulması. Bu nasıl mümkün olur? Dağda silahlı gezenleri bitirirsin, ya da en azından rahat dolaşmalarını engellersin. Sonra devletin asker ve polis dışındaki birimlerini de kurar veya yeniden yapılandırırsın. Bugün bölgedeki devlet daireleri dahi örgüt kontrolündedir, devlet memurları örgüte hesap veriyor. Bu düzeni yıkmadan birşey değişmez.

- Bölgede büyük bir fakirlik var. Üretim yok. Batıda üretileni tüketmekten başka bir ekonomik faaliyet yok. Bunun değişmesi lazım. Bunun yolu toprak reformu yapmak ve hayvancılığı teşvik etmektir. Ayrıca boşaltılan köylere halk yeniden yerleştirilmeli, tarım ve hayvancılıkla uğraşabilmeleri için kredi vb. destek verilmelidir. Kalkınmayı devlet başlatmalıdır, yoksa özel sektör gidip iş yapmaz orda.

- Son olarak bölgede aşiret sistemi var ama bu sisteme karşı ne yapılabilir bilmiyorum.

Devlet, bu adımları atabildiği ölçüde bölgeyi kurtarır. Yoksa gidişat kötü.

Cafesiyaset yazarı Zihni Çakır PKK'nın kayıp 15 Milyar Dolar'ının izini sürdü. PKK'ya kaynak akıtan ABD şimdi Türkiye'nin ele geçirdiği iddia edilen o paranın peşine düştü. İşte detaylar... PKK'nın 15 milyar doları nerede?

Kanlı örgüt PKK'nın, 20 Eylül 2010'a kadar tek taraflı "ateşkes" ilan ettiği malumunuz.

Þimdilerdeyse bu ateşkesi, tarihi sınırlama öne sürmeden tek yanlı olarak uzattığını açıkladı.

Fakat bu süreç içerisinde "PKK yöntemiyle" polise yönelik çeşitli saldırılar düzenlendi.

Son olarak da Hakkari'de sivillerin hayatını kaybettiği alçakça patlama yaşandı.

Kamuoyuna aktarılmayan, Diyarbakır Bağlar bölgesindeki patlamalar da bu saldırıların "bonus"u galiba.

Þimdi herkes Hakkari saldırısının kodlarını çözmeye çalışıyor.

Örgütün elebaşı Abdullah Öcalan bile "PKK'nın yeni karargahı"ndan bu kodların çözümüne yönelik açıklamalar gönderdi avukatları vasıtasıyla.

Ancak bu açıklamalarda yer alan sözler, eylemin kodlarını çözmediği gibi; kafaları karıştıracak "ihtimaller silsilesi"nden öteye geçmiyordu.

ÖCALAN'ın bu saldırıya yönelik açıklama yapma gereği duymasındaki asıl hedef de bu kafa karışıklığını yaratabilmekti zaten.

Kafaları karıştırıp, terörle mücadele ve "Kürt Sorunu"nun çözümünde, kendini devlete tek muhatap olarak pazarlamak...

Ne var ki terörün kökten çözümüne dair izlenen kararlı devlet politikası, bu yönde izlenen diplomasi atağı ve bölge halkının da güçlü desteğini alan çözüm adımları, ÖCALAN'ı, örgütü ve örgütle bağı olan derin güçleri fazlasıyla rahatsız etti.

"Kürt Sorunu"nun eşitlik, özgürlük ve adalet içinde çözülüp, barışa ulaşılmasına dair gözlemlenen güçlü emareler, rahatsızlık duyan "kanlı koalisyonu" harekete geçirdi.

Kimsenin sahiplenmediği, "piç bırakılmış" eylemler sanırım bu rahatsızlığın ürünü.

Fakat yaşanan karmaşıklığı analiz ederken bununla sınırlama yanılgısına da düşmemek lazım.

Örgüt son 1 yıldır finans kaynakları açısından büyük bir çöküntü içerisinde.

AK Parti hükümetinin diplomatik yollarla, örgütün Avrupa bağlantılarına vurduğu darbeler değil tabii bunun asıl sebebi.

Hatırlayacaksınız, yapılan son terör zirvesine MİT'in, Müsteşar Hakan Fidan yerine yardımcısı Afet Güneş'le temsil edilmesi tartışma yaratmıştı.

Hakan Fidan'ın nerede olduğundan bihaber masa başı haber üretenler, bu fotoğrafa başka anlamlar yüklemeye çalışmıştı. İşi "kurum içerisinde çatışma var" görüntüsü yaratmaya kadar vardırmıştı.

Oysa Hakan Fidan, o saatlerde bir dizi gizli temas için ABD'deydi.

İşte o temasların, bir yandan terörle mücadeledeki yeni stratejilerin anlatılması, öte yandan da kanlı örgütün finans kaynağına dair olduğu öne sürülüyor.

İddiaya göre, dahil olduğumuz coğrafyada PKK'yı kendi çıkarlarına göre kullanan ABD, bir süre önce örgüte, çeşitli vesilelerle 15 milyar dolar civarında finansal kaynak transfer etmiş.

Fakat bu kaynağın büyük bölümü, terörle mücadele eden birimlerce ele (kayıt dışı) geçirilmiş.

Durumdan haberdar olan ABD ise, 12 milyar dolar civarındaki bu miktarın iadesini talep ediyormuş.

Bu paranın "kayıt dışı" tutulmasının nedeni de ABD'nin bu tepkisiymiş.

MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın "son derece gizli" ABD temaslarında bu konu da ele alınmış.

İddialar ne derece doğrudur bilinmez.

Fakat PKK içerisinde yaşanan çatışma, örgütün sergilediği sıkışmışlık ve hareket kabiliyetini kaybetme psikolojisi "acaba" kuşkusunu yaratmıyor değil!

Özellikle son dönem "polise" yönelik saldırılardaki artış ve "piç bırakılan" eylemler, bu finansmana yönelik gizli bir pazarlığın emareleri de olabilir.

Bu noktada Kürtler, kirli para pazarlığında kendilerini bile katletmekten geri durmayan PKK ve siyasi uzantısı BDP'ye olan desteklerini çekecektir elbet.

BDP ve PKK'nın son dönem sergilediği kafa karıştıran tutumuyla, bunu pekiştirme telaşına düşen Öcalan'ın panik hali de bundan olsa gerek.

Zihni Çakır/ Cafesiyaset
http://www.cafesiyaset.com/haber/20100922/PKKnin-15-milyar-dolarina-ne-oldu.php?id=140937&ref=f5haber.com

15 milyar dolar çok para. Terör örgütüne verilmeyecek kadar çok. Tamam avrupa2da yapılan operasyonlar önemli ama terörün geçim kaynağı sadece avrupa değil. Ne kadar operasyon yapılırsa yapılsın terör örgütü bitmeden kaynaklarını %100 kurutmak münkün değil. 15 milyar dolar falan hikaye. Hatta böyle bir haber gerçekten varsa dezenformasyon amaçlı çıkarıldığı kesin.

İddialar ne derece doğrudur bilinmez.
Þu anki PKK bütçesi ne kadar ki?
İşin trajedisi PKK yardım yapılıyor Türkiye yardımı önlüyor parayı geri istiyorlar.

Pkk bütçesi diye bişey yok. Topladıkları parayı kendileri de bilmiyor ki biz bilelim, bazen parayı getirmekten sorumlu terörist parayla beraberkaçıyor faln. Karışık işler bunlar. Örgütün para kaynağı çok. Sınır kaçakçılarından komisyon alıyorlar, uyuşturucu sevkiyatı yapıyorlar (üretici ile satıcı arasındaki yolun tamamı) insan kaçakçılığı yaptıkları söyleniyor (kamyon içinde vs. yakalanan kaçaklar) hatta geçen sene büyük şehirlere dilenciler gönderip ordan bile para elde etmeye çalıştıklarını duymuştum. Hacim olarak bilemeyiz yani ne kadar para topluyorlar. Ama en büyük gelir kaynaklarının avrupa'daki göçmenlerden aldıkları haraç ve gasbettikleri paralar olduğunu duymuştum.