Ana Menü Defence Turk

Benim anladığım kadarıyla, yaşlanma iki tür yıpranmaya neden oluyor. 1- Dıştan içe doğru ilerleyen korozyon ve 2- metal yorgunluğu ile oluşan yapısal yıpranma. Korozyonu ve görülebilir yerlerde oluşan metal yorgunluğunu, düzenli bakımla engellemek mümkün. Bu açıdan, uçaklar için kestirmeden "yaşlıdır" diyemeyiz.

Ancak, işin içinde başka şeyler de var. Biz bu uçakları yoğun kullanıyoruz ve yoğun kullanım metal yorgunluğunu hızlandırır. Bu husus, 60 yılı bulan yaşla birleştiğinde, düşen uçakta dışarıdan görülemeyen yerlerde yapısal yıpranma meydana gelmiş olabilir. Örneğin pervane köklerinde. Videoyu hatırlayın, 4 pervaneden biri uçak kanadında yoktu; o kopmuş ve uçağı biçmiş olabilir. Daha önce benzeri yaşanmış bu olayın.

Son bir şey daha var. Düzenli bakım eyidir hoştir emme, yaşlı uçaklara bu yetmez. Kapsamlı yenileme yapmak da gerekir. Bu da ikinci el uçağın toplam maliyetini iyice şişiriyor. O bakımdan da bu kargo uçağı/kargo dronu işine girmemiz şart.
Linkback: Ynt: Havacılık Kaza/Kırım ve Kayıplarımız

Pervane nerede bulundu acaba. Eğer ilk kopan ve uçağı biçen pervane ise zaten kaza yerinden bayağı bir uzaktadır.

Benim uçak kazası raporu programlarından öğrendiğim ilk şey uçağın parçalarının kaza yerindeki konumları...Enkazdan en uzak bulunan parça genelde kazanın ilk nedenidir.

Ama Pervane kopup gövdeyi biçti deniyor da uçaktan ilk kopan parçanın kuyruk olduğu da söyleniyor...
Ayrıca uçağın kuyruk dikmesi de kuyruktan ayrılmış. İlk kopan parça kuyruk dikmesi olabilir...

Sn Serkan1976,
ABD'deki kaza notlarını incelerseniz, önce pervane yerinden çıkıp ön gövdenin sol duvarını biçip sağ duvara saplanıyor. Motordan kopan parçalar kuyruk kısmını parçalıyor ve kuyruk dikmesini koparıyor. En son ön bölüm kopuyor.

Peki yaşadığımiz bu olay; ABD'deki olayın aynısıysa , ABD soruşturmasında ne sonuç açıklanmış, hangi tedbirlerin alınması önerilmiş?

Bu konuda bilgi var mı?

Birebir aynı olma olasılığı çok çok düşük. Ama eğer aynıysa veya çok benzer bir şey yaşanmışsa, önerilen tedbir bildiğim kadarıyla şudur: Eski metal pervanelerin yerine, daha modern kompozit pervanelerden takmak. Bunu biz uyguladık mı, bilmiyorum. Bütün pervaneleri değiştirmek ciddi maliyet getirir.

Dediğim gibi, uçaklar yaşlandıkça düzenli bakım yetersiz olmaya başlıyor, gövdede gözle görülemeyen bölgeleri de içeren büyük restorasyonlar gerekebiliyor. O zaman ikinci el uçak almanın toplam maliyeti, sıfır uçakların toplam maliyetini aşabiliyor.

1930 Model bir klasiği restore etmeye kalkışırsanız, bunun maliyeti kolayca sıfır bir lüks arabanın fiyatını aşar. Bizdeki Deli Dumrul ÖTV vergisi hariç, çıplak fiyattan bahsediyorum. Bu da onun havacılıktaki bir benzeri işte.

Sosyal medyada vs yerlerde bu uçağın S.Arabistan'dan ihtiyaç fazlası olarak alındığını duyduk.
Ama bir yerde de S.Arabistan'dan önce ilk kullanıcının İngiltere olduğu , İngiltere belli bir süre(?) kullandıktan sonra S.Arabistan'a sattığını okudum ...

Bunun aslı var mı? Yani biz bu uçağın 3.kullanıcısı mıyız?

Uçağın kaçıncı kullanıcısı olduğumuzun ne önemi var ki? Önemli olan 2 şey var: 1) Uçaklar yoğun olarak uçtu mu? 2) Bakımları düzenli yapıldı mı?

İngilizler kullanmışsa bile uçağa iyi bakmışlardır. Suudiler bakım işini zaten ABD firmalarına yaptırmışlardır.

Bu uçakları yoğun kullanan asıl biziz.