TS-1400'ü Atak'a entegre etme işini hızlandırmalıyız yoksa ihale şansı çok az hatta imkansız...
Genelleştiremeyiz bunu. Fas veya Filipinlerde sorun çıkmadı mesela. Pakistan aslında uç bir örnek. Bin Laden'i saklayan ve koruyan bir ülkeden bahsediyoruz neticede.
Diyelim ki Kenya'ya T-129 Atak satacağız. Kenya'nın ABD ile bir sorunu da yok. Dedik ki Kenya Hükumetine, "İsterseniz bizim TS-1400'ü bir deneyin, uygun görürseniz %5 fiyatta indirim yaparız." Kenya da TS-1400 motoru takılı T-129'u denedi, sorun da görmedi. Şimdi soru şu: Son tahlilde biz bu işten kazançlı çıkar mıyız?
Ne kazandık? ABD'ye gidecek motor parasını biz aldık, çok güzel. Ne kaybettik? İleride ABD ile olan muhtemel savunma sanayi işbirliği şanslarını kaybettik, değil mi? Sadece güncel konjonktüre göre düşünmeyelim, bugünün yarını da var...
Silahları millileştirmenin bir de riski vardır: Uluslararası işbirliği arenasından dışlanma riski bu da. Adamlar kendilerine para kazandırmayacak bir Türkiye ile neden çalışsınlar ki?
Savunma sanayisini tam bağımsız yaparken, getiri götürü hesabını da gözetmek gerekiyor.
Netice olarak, ben T-129'da milli TS-1400 motorunu görmeyeceğimizi düşünüyorum.
Kısmen katılsam da göz ardı etmememiz gereken çok önemli bir nokta var. Biz kendi geliştirdiğimiz ürünlere bile motor bulamıyoruz. Adamlar bırakın Türkiye'ye bizim motorumuzu tercih etmedi deyip bir sonraki işte motor vermemeyi, mevcut kendimiz için ürettiğimiz ürünlere dahi motor vermiyor. Türkiye ne yapıp edip kritik sistemlerin tüm motorlarını yerlileştirmeli. Varsın bundan sonra bize bir şey vermesinler. Biz aynısını üretirsek hiç sorun olmaz. Bizim önceliğimiz önce kendi işimizi halletmek. Bir nevi kendi göbeğimizi kendimizin kesmesi durumu.
Mevcut konjonktürün çok değişeceğini sanmıyorum. Ancak Amerika'nın Türkiye'yi çok dışlıyoruz yahut Türkiye'yi kaybetme riskini almak istemiyorum o nedenle sorunları çözelim derse yahut Türkiye'de bir hükümet gelir ABD'nin her istediğini yaparsa sorunlar çözülür. İki taraftan birinin yahut iki tarafın da aynı anda taviz vermeden sorunların çözümünün mümkün olmadığına kanaat getirirsek biz yapalım motorumuzu. Varsın vermesinler. Karşımızda sürekli desteklenen bir Yunanistan, ilişkileri biraz düzeltmeye başlamışız gibi görünse de her an kıçı başı ayrı oynayacak Mısır ve Türkiye'nin ezeli düşmanlarından birisi olan İran var. Rusya'yı saymıyorum bile.
O nedenle biz kendi işimizi kendimiz görelim. Evdeki bulgur Dimyat'taki pirinçten her zaman evladır.
Katiliyorum..
Kim ne verirse versin, bizim mumkun oldugunca, civatasina kadar, herseyi yerlilestirmemiz lazim..
Savunma sanayinde otarsi politakasi uygulamak lazim...
Aynen öyle. Yoksa bu sorun yıllarca çözülmeden devam eder. Adamlar parasını ödediğin F-35'in üstüne yattı. Avrupa desen baldırı çıplak bir terör örgütünü bize tercih etti. Ne yapalım yani? Adamlar açık açık seni batı ittifakı içinde görmek istemiyoruz diyor. Biz hala yok illa içinize girmek istiyoruz deyip yıllarca patinaj mı çekelim?
Yunanistan aktif olarak S-300 kullanır seslerini çıkarmazlar. Hindistan S-400 almasına rağmen açık açık önemli değil hangi uçağı istiyorsunuz gelin konuşalım derler. Mısır herkesten bir şeyler alır kimse sesini çıkarmadan herkes bir şeyler satmaya devam eder. Biz Patriot isteriz olmaz, Çinlilerle geliştirelim deriz olmaz, S-400 aldık deriz öyle mi al sana bombe derler. Bu resmen çifte standart ve iki yüzlülük.
Varsın sonraki projelerde motor falan da vermesinler. Biz kendimiz geliştirip üretelim, her türlü satarız. Fiyatı da çok yüksek tutmazsak gayet güzel satışlara da ulaşırız.
Avusturyalıların Tümosan ile Altay için motor gelişiminde Suriye operasyonları mı vardı? Ama adamlar taş koydular.
Patriot vermeden önce S-400 mü vardı? Hayır ama satmadılar.
Bu saatten sonra Batı ile Türkiye arasında yapısal sorunların çözümü imkansız olmasa dahi çok çok zordur. O nedenle kendi göbeğini kendin keseceksin. Yoksa PKK/PYD'ye yaptığın her operasyon sonrasında kürdan bile satmayız derler. Sen motorunu, gemini, denizaltını, uçağını, helikopterini bırak lastiğini bile kendin üreteceksin. Zaten artık ABD'nin dikkati yavaş yavaş Pasifik bölgesine kayıyor. 3-5 sene sonra Ortadoğu onlar için eskisi kadar önemli bile olmayacak. Bu bizim avantajımıza. Çin gelişip büyüdükçe, askeri gücünü ABD seviyesine hatta üstüne çıkardıkça Ortadoğu'daki baldırı çıplaklar ABD'nin umrunda bile olmayacak. ABD için tıpkı soğuk savaş döneminde olduğu gibi tek hedef olacak o da artık Sovyetler yerine Çin.