Dış siyasette halen duygusal davranma hatasına düşüyoruz!
Rusya'ya söylemişiz, daha doğrusu Putin'e söylemişiz rejimi uyarsın diye! Halen kurumlar değil, kişiler üzerinden iş yapma hevesindeyiz. Biz burada bir kişiyi değil, bir devleti temsil ediyoruz. O bölge Rusya'nın kontrolü altıysa burada sadece Putin'e söylemek yetmez! Rusya devleti savunma bakanlığına resmi bir yazı ile durumun ne kadar tehlikeli olduğu belirtilir. Ancak bunun öncesinde, mutabakata varılmış bir görev için saldırıya uğradığımıza göre Suriye yönetimine sert bir nota verilir! Biz Esad rejimini tanımıyoruz falan demekle olmaz o iş! Eğer bir mutabakat anlaşması varsa o zaman tanıyorsunuz demektir! Devletler arasında duygusallığa yer yok! Bizim orada hangi amaçla bulunduğumuzu, bu nedenle Rusya ile işbirliği içerisinde olduğumuzu anlatırsın resmi olarak. Ki zaten biliyor olması gerek! Bilmezden geliyorsa o zaman anlayacağı dilden konuşursun. Öyle çocuk gibi, ben Esada küstüm, ağabeyi Putin'e şikayet ettim diye bir şey olmaz!
Diğer önemli konu, orada gözlem amacıyla bulunan ülkelerin farklı bölgeleri paylaşmaları yerine, eşit sayıda aynı bölgede birlikte görev yapmaları. Türk askerinin yanında Rus askeri de bulunmalı! Bu konu için Rusya'dan resmi talepte bulunulmalı!