bu iha için konuşacak olursak, Türkiye'nin acil ihtiyacı ve ülke endüstirisinin o günki imkanları nedeniyle kendine yer bulabildi; yoksa muhtemelen 30-40 tb-2 alıp duracaktık biz.
neydi 2014 ihtiyaçları?
başımızda bir terör belası vardı ve bu belaya karşı en popiler çözüm de ihalardı. burada en popiler diyorum; çünkü en popiler ile en doğru arasında da muhakkak bir fark var.
ABD her gün Afganistan'da sihalarla birşeyler yapıyordu, biz de bunu görüp "acaba" diye heron aldık ve kullanım deneyiminde de bu iha olayının bizim ilacımız olduğuna karar verdik.
dışarıdan siha alamayınca ve mevcut heronlar da malum sebeplerden sıkıntı yaşatmaya başlayınca genel bir çerçeve plan hazırlandı.
bu çerçeveye göre ülke ihtiyaçlarını tek bir iha ve firma üzerindne gidermek sağlıklı görülmedi ve 3 farklı tipte proje kurgulandı.
katapulttan fırlatılacak, hafif ve sınır birliklerinin kendi gözlem ihtiyaçlarını karşılayacak ürün bir firmaya, taktik seviyede olacak ve 18000fit irtifada uçacak ürün başka bir firmaya ve asıl istediğimiz silah taşıyabilecek olan male sınıfı iha ise mevcut çalışmalar üzerinden başka bir firmaya verildi.
bu ihanın asıl hikayesi, planın tutturulamayacağının anlaşıldığı 2014 yılı sonlarında başladı.
gerek firmadan istenen şartların male sınıfı ihadan istenenlerden daha makul olması "örneğin maleden istenen irtifanın 30000fit olması ve taktikten istenenin daha alçak olması" gerekse firmanın da tam bu isterlere uygun ve erişilebilir alt sistem tercihleri yapması, ciddi bir avantaja dönüştü;
çünkü acil ihtiyacın daha da acile dönüştüğü o yıllarda, sözleşmeler dahilinde hemen üretilip verilebilecek tek sistem bu idi.
Vestel firmasının katapulttan fırlatılması gereken ihası katapult şartını yerine getiremeyecek bir ihaydı ve Anka-s de sonraki yıllarda teslime başlayacaktı.
şuradaki değerlendirmeler durumu açıklar nitelikte:
https://tyrannosurusrex.wordpress.com/2016/06/09/ismail-demir-120-km-menzil-ve-20-km-irtifada-gorev-yapacak-uzun-menzilli-hava-savunma-sistemi-istiyoruz/böylece, taktik iha sınıfında tb-2 sözleşmeyi yerine getirerek rekabette öne geçiyordu.
fakat, hikaye burda bitemezdi; çünkü bize sınırlı da olsa, silah taşıyabilecek bir iha acil gerekiyordu.
tahminen ve o yıllarda okuduğum haberlerden anladığım, yine tam da o an sözleşmeye uygun üretime hazır olan ve hatta üretime başlamış tek taktik iha olan tb-2 ile silahlı müdahale fikri ortaya çıkınca, firma için ikinci bir avantaj ortaya çıkmış oldu.
tabi bu değerlendirmelerin tamamı, 3 farklı tipte ihadan müteşekkil sözleşmelere dayanan genel çerçeve planlar dahilindedir, yoksa Karayel de taktik iha olarak hazırdı; ama sanırım onlardan istenen taktik iha değildi, bu yüzden de avantajsız durumda kaldılar.
bakın, tb-2'ye veya başka bir taktik keşif ihasına silah takma fikri aslında en mükemmel veya en doğru çözüm değildi; ama o anki ihtiyaçlarımız ve elimizdeki hazır olan imkanların bize dayattığı tek çözümdü sanırım.
nitekim, yine o yıllarda okuduğum haberlerden anladığım, silah takılan tb-2, uçuş irtifasından da, süresinden de feragat etmek zorunda olabilirdi.
o haberleri bulamadım; ama karşılaştırma yapmak için benzer sınıfta olan Vestel uçağının bilgilerine baktığımızda muhtemelen tb-2'de de buna benzer bir etki doğru olabilir.
"Havada Kalış
Mühimmatsız 20 saat
60 kg yüklü 12 saat
120 kg yüklü 8 saat"
http://www.millisavunma.com/vestel-karayel-su-insansiz-hava-araci/illaki bilemediğimiz başka etkenler de bu ihanın sivrilmesinde etkili olmuştur; ama bu raddede artık bunları konuşmanın da bir anlamı yok zaten.
bu yukarıda belirttiğim hikayenin sonucunda
*firma elindeki avantajları çok doğru yönetmiş
*ihtiyacı hızlıca karşılamış
*Roketsan ile iyi bir sinerji oluşturmuş
*başta keşif ihası olarak düşünülen ihayı önce 2 sonra 4 bomba taşıyabilecek şekilde türetmeyi başarmış
*ilerleyen aşamada hızlıca bir alt yapı kurmuş
*aslında tek başına incelendiğinde çok önemli görülemeyecek taktik ihayı anlamlı bir hale getirecek "mobil yer kontrol istasyonu, alınan görüntünün tablet ve bilgisayarlara indirilmesi" gibi yerde teknolojik bir şebeke kurmuş
*ancak bu şebeke ve altyapı içinde kullanıldığında çok daha verimli olabilecek bir ihayı hızlıca üreterek 3 haneli rakamlarda envantere sokmayı başarmış
*bu şebeke ve altyapı içinde yurt içi ve dışı harekatlarda faydalı olup tanınan bir sistem haline gelmiş
yani olması gereken başka, oldurabildiğimiz başka.
tb-2 bizim "oldurma" projemiz bence.
aşağıda bu şebeke ve altyapı bu kadar hızlı kurulmamış olsaydı, TSK içinde bu kadar iyi yetişmiş uzman kadrolar olmamış olsaydı ve yüksek doğrulukta ve zamanında bilgi akışından müteşekkil yarı organik yarı mekanik bir konsept uygulanamasaydı bu şöhreti rüyasında bile zor görürdü tb2
yani "tb2 alayım da bir güzel savaş kazanayım" mantığıyla tb2 alanlar, bizim kadar memnun kalamazlar bence.
o ihayı anlamlı hale getiren bir konsept ve alt yapı var.
2 yer istasyonu 6 iha almayla oldurulamayacak bir iş bence.
bu ihayı yerli üreterek de kimsenin savaş kazanabileceğini sanmıyorum.
bu bakımdan teknoloji transferi yapılacaksa, bu ihanın teknolojisi transfer edilebilir. bizde nasılsa anka da var, Aksungur da, akıncı da.