İran - İsrail Gerilimi

X isimli bir birlik kuracaksan o birliğin lideri bir ülke olur...O ülke uçak , tank , gemi , füze , fabrika ,enerji , ekonomi ,bilim , üniversite ,sanat , kültür vs üretir.

Çünkü bunlar o birlikteki diğer ülkeler için vazgeçilmez ihtiyaçlardır ve bir şekilde bir ülke tarafından karşılanmalıdır. Yoksa birlik ülkeleri bu ihtiyaçlarını karşılayan başka bir ülkenin güdümüne girer.

Uçağı Rusya'dan , Çin'den alıp gel Türkiye liderliğinde Türk birliği kuralım demek olmaz...

Eğer X isimi birliğin lideri olacak ülke bunları üretemiyorsa-bu ihtiyaçları karşılayamıyorsa o birlik kurulamaz...

Kısaca maddi-manevi ne olursa olsun sürekli ÜRETMEK zorundasınız...

Sayın Gökbörü'nün dediği gibi yine de şartlar ne olursa olsun bir ülkenin ülküsü olmalı...

 Şu an İran-İsrail savasi yok,İran rejimi ile israil-iran muhalefeti savasiyor.Tahran çöktü çöker,millet kacmaya basladi.İceride cok iyi orgutlenmisler,zayif karnina cok iyi calismislar İran'ın.Artik İran'a sözde muttefiklerinden de hayir gelmez,sistem rejimin ipini çekmis bu anlasildi.Hicbir direnis kalmadi İsrail'e karsi,2 gunde pert ettiler kısacası bu.
 Rejim anlasma yolunu sececek,buna mecbur.Bir sonraki adımda sıra onlara gelecek yoksa.

Türkiye, öyle "sen sıranı bekle sana da gelecegiz" diye kategorize edilebilecek bir ulke degil. 
İsrail bir asirdir kaziya kaziya turlu zorbalikla elde ettigi haklardan ve topraklarindan olmak istiyorsa buyurup gelsin yani.Türk oglunun bir korkusu yok! Bu korkusuzlugu da İran gibi altı boş hamasetlere dayanmiyor.Bir gun o gün gelirse "bir Karacı vardı buralarda,kendini heba etti yıllarca ama anlamadık adamı" dersiniz..

Bize öyle bekle sana da geleceğiz demeyeceklerdir. En çok korktukları biziz ve uyuyoruz. Gerçek anlamda uyuyoruz. Hem de asırlardır. Bir ara uyanışa geçtik. Yine uyuttular bizi. Uyanıp özümüze döndüğümüzde düzenlerinin yıkılacağını çok iyi biliyorlar.

Bakının Hizbullahın çağrı cihazlarını alıp içine uzaktan kumandalı patlayıcı yerleştiren, İran nükleer biliminsanlarının konumlarını, komutanlarının konumlarını net bilen, İran içerisinde bulunan üslere dronlarla saldırı yapacak kadar orada konumlanan ajanlarla, Pkk, Işid ve benzeri terör örgütlerini türeten, suikastlar düzenleyen, darbeler yapan, şii türbesinde, sünni camiinde bombalar patlatıp bunları birbirine düşüren, kitlesel ayaklanmaları başlatan, ülkelerin başına diktatörler getirip sonra onları kurtarma bahanesiyle işgal edenler, bunlar gibi toplumları karıştırıp birbirine düşürenler aynı kaynaktan.

Mesela bizde devlet kademelerine sızan, orduya kumpas kuran, Aselsan ve diğer kurumlarımızdaki mühendislerimizi, bilim insanlarımızı, farkında olan aydınlarımızı katledenler de bu kaynaktan!

Osmanlıya kadar gidersek özellikle dini yapılanmalar içerisine sızarak insanların inançlarını hissettirmeden çarpıtan, onları sömüren, kendi çıkarlarına uygun şekilde devlete veya Kurtuluş mücadelemizdeki gibi vatanseverlere karşı kışkırtanlar da aynı kaynaktan!

Bu örnekler daha da çoğaltılabilir.

Dediğim gibi bir dönem uyanış geçtik. Ömrünün çoğunu savaş meydanlarında geçirmiş, dönen tezgahları çok önceden görebilen bir dahi sayesinde. O bunların hepsiyle mücadele etti ve yendi. Milletinin bir daha bu duruma düşmemesi için de neler yapmaları gerektiğini anlattı. Harabeye dönmüş ülkeyi hızla ayağa kaldırdı. Çağdaş ülkeler seviyesine çıkarmaya çalıştı. Ama onun ölümünden sonra biz yine tuzaklara düşmeye, birbirimizi yemeye başladık.

Eğer biz gerçekten Atatürk'ün yolundan gitmiş olsaydık, muhtemelen şu an bir süper güç olacaktık!!! Ekonomik, teknolojik, sosyolojik, kültürel, demokratik vs her alanda bir numara olacaktık! Herkes eğitimli, dürüst ve çalışkan olacaktı. Farklı düşüncelerde bile olsalar herkes birbirine saygılı olacaktı. Asla hırsızlık, yolsuzluk ve liyakatsizlik olmayacaktı. Muhtemelen şu an sınırlarımız, Misak-ı Milli sınırlarımızın bile dışına taşmış olacaktı. Ortadoğu bugünkü gibi bir kan gölü değil, bizimle iyi geçinen, ekonomik ilişkiler içerisinde bulunduğumuz, demokrasiyle yönetilen çağdaş komşularımızla dolu olacaktı. Herkes bizimle işbirliği içerisine girecekti. Hatta belki Balkanlar, Kafkaslar ve hatta Ortaasya ülkeleriyle AB benzeri bir yapı bile oluşturmuş olabilirdik.

Muhtemelen biz bu forumda şu an KAAN yerine 6. nesil uçaklarımızın yerine alacak yeni nesil uçaklarımızın hangi özelliklere sahip olacağını tartışıyor olacaktık. Şu motor vermiyormuş, bu tank vermiyormuş, öteki füze vermiyormuş dertlerimiz olmayacak, bunların daha da gelişmişlerini üretiyor ve dünyaya pazarlıyor olacaktık! Mesela belki Ay'da, Mars'ta vs uzayda üslerimiz veya kolonilerimiz olacaktı.

Kısacası o zaman bize kimse zarar vermeyi düşünemeye bile cesaret edemeyecekti.

Ütopik değil mi? Olabilirdi belki ama o treni kaçırdık biz. Bu kadar kutuplaşmış, fanatikleşmiş, bizi bu durumları düşürenleri idolleştirmiş olduğumuz için o treni kaçırdık! Bu nedenle bu rezilliğin içerisinde yaşamaya çalışıyoruz.

https://x.com/i/status/1934040625172680950

https://x.com/i/status/1934054274650214510

Atın şunlardan 5-10 tane bir İsrail Hava Üssüne, F-35'lerinin bir kısmını tarihe gömün.

İlla beni konuşturacaksınız ama konuşmuyacağım

Ama burda herkez balık hafızalı evet efendim sözüm meclisten içeri

Biz İran için yozlaşma,yolsuzluk,liyakatsızlık,tek adamlık,adam kayırmacılık vesaire vesaire konuşuyoruz da

Sanki bizim farkımız var İrana saydırdığınız herşey bizim için geçerli....


En basiti ister darbe girişimi deyin ister darbe tiyatrosu deyin gördük bizim üstdüzey nitelikli bürokrat ve yöneticileri ve devlet içindeki klikleri hala da varlar yaptıkları ortada

Yani bunu bile görmenize rağmen hala vatanseverlerin olduğuna inanıyorsunuz ya birşey demiyeceğim

Emin olun NATO veya ülkeleri bize karşı bir operasyona girişse en başta ülkeyi içerden işbirlikçileri ile ele geçircekler.

Biz şu an şans eseri burda savaşsız yaşıyoruz bilginiz olsun yoksa brütüsümüz çok

Ya arkadaşlar bu ülkede mafya ile ilişkili siyasetçi ve bakanlar var kimden öğreniyoruz eski mafyadan

Arkadaşlar bu ülkenin sınırları kevgir olmuş burdan nemalanan paşaların olduğu ve kendi aracını bu iş için kullandığı ortaya çıkmadı

Malesef bizim İran'dan farkımız yok sadece siz kabullenmiyorsunuz

Dua edin savaş falan yaşamayalım

Dalga geçtiğiniz İran ve Rusya gibi oluruz bazı bakımlardan haberiniz olsun

Peki bu ABD-Batı madem ki tüm ortadoğu'yu şekillendirip mezhepsel çatışmaları körükleyerek istikrarsızlaştırmaya çalışıyorsa İran İslam Devrimi nasıl geldi?

Humeyni  Paris'ten geldi ... Kim yaptı bu devrimi?

Peki bu ABD-Batı madem ki tüm ortadoğu'yu şekillendirip mezhepsel çatışmaları körükleyerek istikrarsızlaştırmaya çalışıyorsa İran İslam Devrimi nasıl geldi?

Humeyni  Paris'ten geldi ... Kim yaptı bu devrimi?

 12 Eylül'ü kim yaptıysa devrimi de onlar yaptı.Molla rejimi ilk gunden beri batı icin aparattı,bu komplo teorisi falan degil gercek."e ama hep dusman gibiydiler" diyecek olan varsa,oturup en basindan okumasini tavsiye ederim.Dünya'yı herkesle dost olarak mı yonetecektiler yani.Kimsenin O'nlara ihtiyaci olmasa nasil donecekti bu tezgah.

http://www.facebook.com/share/p/16VNrfGRxg/

Bazı şeyleri anlamanız için burada paylaşıyorum

Türkiye, öyle "sen sıranı bekle sana da gelecegiz" diye kategorize edilebilecek bir ulke degil. 
İsrail bir asirdir kaziya kaziya turlu zorbalikla elde ettigi haklardan ve topraklarindan olmak istiyorsa buyurup gelsin yani.Türk oglunun bir korkusu yok! Bu korkusuzlugu da İran gibi altı boş hamasetlere dayanmiyor.Bir gun o gün gelirse "bir Karacı vardı buralarda,kendini heba etti yıllarca ama anlamadık adamı" dersiniz..

Bize öyle bekle sana da geleceğiz demeyeceklerdir. En çok korktukları biziz ve uyuyoruz. Gerçek anlamda uyuyoruz. Hem de asırlardır. Bir ara uyanışa geçtik. Yine uyuttular bizi. Uyanıp özümüze döndüğümüzde düzenlerinin yıkılacağını çok iyi biliyorlar.

Bakının Hizbullahın çağrı cihazlarını alıp içine uzaktan kumandalı patlayıcı yerleştiren, İran nükleer biliminsanlarının konumlarını, komutanlarının konumlarını net bilen, İran içerisinde bulunan üslere dronlarla saldırı yapacak kadar orada konumlanan ajanlarla, Pkk, Işid ve benzeri terör örgütlerini türeten, suikastlar düzenleyen, darbeler yapan, şii türbesinde, sünni camiinde bombalar patlatıp bunları birbirine düşüren, kitlesel ayaklanmaları başlatan, ülkelerin başına diktatörler getirip sonra onları kurtarma bahanesiyle işgal edenler, bunlar gibi toplumları karıştırıp birbirine düşürenler aynı kaynaktan.

Mesela bizde devlet kademelerine sızan, orduya kumpas kuran, Aselsan ve diğer kurumlarımızdaki mühendislerimizi, bilim insanlarımızı, farkında olan aydınlarımızı katledenler de bu kaynaktan!

Osmanlıya kadar gidersek özellikle dini yapılanmalar içerisine sızarak insanların inançlarını hissettirmeden çarpıtan, onları sömüren, kendi çıkarlarına uygun şekilde devlete veya Kurtuluş mücadelemizdeki gibi vatanseverlere karşı kışkırtanlar da aynı kaynaktan!

Bu örnekler daha da çoğaltılabilir.

Dediğim gibi bir dönem uyanış geçtik. Ömrünün çoğunu savaş meydanlarında geçirmiş, dönen tezgahları çok önceden görebilen bir dahi sayesinde. O bunların hepsiyle mücadele etti ve yendi. Milletinin bir daha bu duruma düşmemesi için de neler yapmaları gerektiğini anlattı. Harabeye dönmüş ülkeyi hızla ayağa kaldırdı. Çağdaş ülkeler seviyesine çıkarmaya çalıştı. Ama onun ölümünden sonra biz yine tuzaklara düşmeye, birbirimizi yemeye başladık.

Eğer biz gerçekten Atatürk'ün yolundan gitmiş olsaydık, muhtemelen şu an bir süper güç olacaktık!!! Ekonomik, teknolojik, sosyolojik, kültürel, demokratik vs her alanda bir numara olacaktık! Herkes eğitimli, dürüst ve çalışkan olacaktı. Farklı düşüncelerde bile olsalar herkes birbirine saygılı olacaktı. Asla hırsızlık, yolsuzluk ve liyakatsizlik olmayacaktı. Muhtemelen şu an sınırlarımız, Misak-ı Milli sınırlarımızın bile dışına taşmış olacaktı. Ortadoğu bugünkü gibi bir kan gölü değil, bizimle iyi geçinen, ekonomik ilişkiler içerisinde bulunduğumuz, demokrasiyle yönetilen çağdaş komşularımızla dolu olacaktı. Herkes bizimle işbirliği içerisine girecekti. Hatta belki Balkanlar, Kafkaslar ve hatta Ortaasya ülkeleriyle AB benzeri bir yapı bile oluşturmuş olabilirdik.

Muhtemelen biz bu forumda şu an KAAN yerine 6. nesil uçaklarımızın yerine alacak yeni nesil uçaklarımızın hangi özelliklere sahip olacağını tartışıyor olacaktık. Şu motor vermiyormuş, bu tank vermiyormuş, öteki füze vermiyormuş dertlerimiz olmayacak, bunların daha da gelişmişlerini üretiyor ve dünyaya pazarlıyor olacaktık! Mesela belki Ay'da, Mars'ta vs uzayda üslerimiz veya kolonilerimiz olacaktı.

Kısacası o zaman bize kimse zarar vermeyi düşünemeye bile cesaret edemeyecekti.

Ütopik değil mi? Olabilirdi belki ama o treni kaçırdık biz. Bu kadar kutuplaşmış, fanatikleşmiş, bizi bu durumları düşürenleri idolleştirmiş olduğumuz için o treni kaçırdık! Bu nedenle bu rezilliğin içerisinde yaşamaya çalışıyoruz.

Öncelikle yazdıklarının çoğuna katıldığımı belirtiyorum. ve sonra şu hususlara da objektif şekilde değinmek istiyorum.

1- 'dini yapılanmalar içerisine sızarak' diyerek tüm dini oluşumları aynı kefeye koymuşsunuz. Bu bir hatadır. Asla tüm kesimi aynı kefeye koymamalısınız. Sanki dini yapılanmalar kurtuluş savaşına hiç destek olmamış gibi bir anlam çıkıyor. Bu tümüyle yanlış Sapık birkaç oluşum olabilir ama tüm yapıları aynı kefeye koymakla hata yapmışsınız. Atatürk'ün tüm kongrelerinde hocalar, şeyhler vardır ve destek vermişlerdir. Hatta Atatürk 1 Nakşibendi şeyhine kurtuluş savaşındaki desteklerinden dolayı teşekkür mektubu yazmıştır. Google' den bulabilirsiniz. 1. dünya savaşına devleti kimlerin savaşa soktuğunu ve bunların nasıl bir düşünce yapısında bu ihanet ve gafleti işlediklerini herkes biliyor....

2- Kumpas davalarında yapılan haksızlıklar ile ilgili sizi destekliyorum. Ama toplumun sosyolojsi ve sosyal kesimleri ile ilgili yorum yaparken tek pencereden bakmamalısınız. Mesela 28 şubat döneminde irtica bahanesiyle toplumun 1 kesiminin baskı altına alındığını, baskı altına alanların İsrail ile kol kola olduğunu, Kuvvet komutanlarının İsrail'e nasıl yaslandığını, bu arada arka tarafta devleti milyarlarca dolar soyduklarını hatta ve hatta bunları ATATÜRK' çülük adına yaptıklarını da belirtebilirdiniz. Genelleme yapmak şu zamanda yapılmaması gereken önemli husustur....

Bunları da ben hatırlatayım.....