PKK İle Mücadele

Ben destekliyorum bu süreci. Siz inanmıyorsunuz ama hiç bir terör örgütü kolay kolay yalan atmaz bin kere düşünüp taşınmadan emin olmadan silah bırakıyoruz demez derse de sözünden olağan üstü bir şeyler olmazsa dönmez. Kürtlere yeni bir dünya kuruldu her şeyin bir sebebi var.  Tek endişem var iktidarın oy açlığını kürtler razı geleceklerinden daha fazlasını talep ederek sömürebilirler ve istediklerini de alırlar diye korkuyorum.

Ahmet Türk bugün dediki önümüzdeki süreçte meclise çok iş düşüyor Türkiye'nin demokratikleşmesi için dedi.ne tür yasalar değiştirilecek Kimse ağzındaki baklayı çıkarmıyor. Ne istiyorlar, ne verilecek?

Ben destekliyorum bu süreci. Siz inanmıyorsunuz ama hiç bir terör örgütü kolay kolay yalan atmaz bin kere düşünüp taşınmadan emin olmadan silah bırakıyoruz demez derse de sözünden olağan üstü bir şeyler olmazsa dönmez. Kürtlere yeni bir dünya kuruldu her şeyin bir sebebi var.  Tek endişem var iktidarın oy açlığını kürtler razı geleceklerinden daha fazlasını talep ederek sömürebilirler ve istediklerini de alırlar diye korkuyorum.

Ne yazık ki pkk gayet kolay der silah bırakıyoruz diye. Der ama en fazla en yakındaki masanın üzerine bırakır. Fırsat bulunca da eline alır ve kullanır. Psikopat katiller topluluğunun sözünden dönmeyeceğini beklemek çok ilginç! Teröristlerden bahsediyoruz!

Konuşurum anlatırım ama hepimizden on yüz bin kat daha vatansever birileri çıkar tadımı kaçırır yine. En iyisi herkes yetişkin insan kendi bildikleri ile olayı yorumlasın.

Terörist jargonuna göre ;

Geçici tek taraflı ateşkes ilan ettikleri dönemleri tanımlarken çatışmasızlık ve eylemsizlik dönemi deniliyordu. Bunlar geçici olduğu baştan belli olan, eninde sonunda eyleme ve çatışma ortamına geri dönüleceği başından belli olan süreçlerdi.

"Silah bırakma" ise farklı ve kesin bir sürecin ismidir. Türkiyeye karşı silahlı eylem modelini daimi olarak terk etmek kast ediliyor.

Sadece siyasi ve sivil toplum örgütü kimlikleri ile ve kanun çerçevesinde ve barışçıl (silahsız) mücadeleyi devam ettirmek üzerine sözleşiyorlar.

Neticede oy limitleri olan %6 ilâ %15 aralığında, ve eskiden sahip oldukları silahlı bir özgül ağırlık olmadan siyaset yapacaklarını gösterecekler.

Karşılığında güney sınırımızda kuzey ırak ve komple suriye düzene girer umarım.

Bu arada; suriye ile stratejik ilişkilerimiz var, ırak hükümetiyle basra-cizre yol projemiz var. Onların hükümranlık hakları içindeki bir alanda şu olsun bu olsun demek bize düşmez. Onlar da kabul ederlerse ancak bir kürdistan olabilir.

Irak ve suriye coğrafyalarında toplamda 50-60 milyon arası insan yaşıyor. Bakalım herkes için huzur formülü bulunabilecek mi?

Terörist jargonuna göre ;

Geçici tek taraflı ateşkes ilan ettikleri dönemleri tanımlarken çatışmasızlık ve eylemsizlik dönemi deniliyordu. Bunlar geçici olduğu baştan belli olan, eninde sonunda eyleme ve çatışma ortamına geri dönüleceği başından belli olan süreçlerdi.

"Silah bırakma" ise farklı ve kesin bir sürecin ismidir. Türkiyeye karşı silahlı eylem modelini daimi olarak terk etmek kast ediliyor.

Sadece siyasi ve sivil toplum örgütü kimlikleri ile ve kanun çerçevesinde ve barışçıl (silahsız) mücadeleyi devam ettirmek üzerine sözleşiyorlar.

Neticede oy limitleri olan %6 ilâ %15 aralığında, ve eskiden sahip oldukları silahlı bir özgül ağırlık olmadan siyaset yapacaklarını gösterecekler.

Karşılığında güney sınırımızda kuzey ırak ve komple suriye düzene girer umarım.

Bu arada; suriye ile stratejik ilişkilerimiz var, ırak hükümetiyle basra-cizre yol projemiz var. Onların hükümranlık hakları içindeki bir alanda şu olsun bu olsun demek bize düşmez. Onlar da kabul ederlerse ancak bir kürdistan olabilir.

Irak ve suriye coğrafyalarında toplamda 50-60 milyon arası insan yaşıyor. Bakalım herkes için huzur formülü bulunabilecek mi?

İşte burada belirtilenlerin gerçeğe dönüşmesini destekleyecek hiçbir şey yok ortada. Bugüne kadar kanun tanımayan teröristlerin barışçıl mücadeleye devem etmelerini beklemek mantık dışı. Ayrıca ne için, kiminle mücadele edecekler? Zaten meclisimizde uzantıları bunu yapmıyor mu?

Kürdistan Osmanlı'nın parçalanmasındaki hedeflerden biriydi. Tarihte Kürt devleti var mı?
Neden Kürt olmayan birileri bu coğrafyada böyle bir devlet kurmaya bu kadar hevesliler?

Türkiye dışında bir Kürt devleti kurulmasına, topraklarını verecek ülkeler var mıdır?

05.06. 1926 tarihinde Türkiye, Irak ve Mandater devlet olarak İngiltere arasında bir sınır antlaşması imzalanmıştır ve bugünkü Türkiye-Irak sınırı çizilmiştir.
Yani Türkiye Misak-ı Milli'nin Musul-Kerkük bölümünden vazgeçmiştir.
Türkiye'nin Misak-ı Milli sınırları içinde kabul ettiği ve 1926 Ankara Antlaşması ile Irak yönetimine bırakılan Musul, bağımsızlık ilan edecek olan Kürdistan Devleti hudutları içinde kalacaktır. Ankara Antlaşması da artık geçersiz olacaktır.
Türkiye Milletler Cemiyeti kararlarına uygun davranarak toprak bütünlüğü içindeki Irak'a Musul ve Kerkük'ü bırakmıştır.
Kürdistan ilan edilince Irak dağılacak yani Ankara Antlaşması geçersiz hale gelecektir. Yani önceki statüye (status qua ante) dönülmüş olacaktır.
YENİ DURUM
Şimdi yeni bir durum ortaya çıkmış Misk-ı Milli sınırları içindeki Musul ve Kerkük bir başka devletin toprakları içine gireceğinden ve böylelikle 1926 Ankara Antlaşması'na göre oluşmuş olan Türkiye Irak sınırı Türkiye'nin oluru olmadan değişmiş olacağından, Türkiye artık bu antlaşmayla kendini bağlı saymamak hakkına sahip olacaktır.

https://avim.org.tr/tr/Bulten/TURKIYE-NIN-MUSUL-VE-KERKUK-UZERINDEKI-HAKLARI