Bizim motor konusundaki yeteneklerimiz ve eksikliklerimiz konusunda bilgisi olan varsa ve bizi aydınlatırsa sevinirim. Böylece birçok soru işareti kendiliğinden aydınlanmış olur (Örneğin hangi konularda yeterliyiz, hangi konularda RR desteğine ihtiyacımız olabilir, RR olmazsa bu iş olmaz mı, Akşit Hoca nasıl kendinden ve TEİ'den bu kadar emin konuşuyor ve neye güveniyor, SSB neden TEİ'ye pek kulak vermiyor ve yabancı ortak arıyor vs. )
Aslında bu sorularınızın tüm cevapları bu konu başlığının sayfalarında yatıyor.
Ancak özetlersek:
Bizim elimizde jet motoru yapabilecek kapasitede iki şirket var; birisi Kale öbürü TEİ
Kale tek başına küçük ebatlı füze motorlarını inşa edebilecek konuma gelmiş bir şirketimiz bugün itibariyle. Ayrıca Kale’nin Pratt&Whitney firması için motor parçaları üreten JV (ortak girişim) bir şirketi var.
TEİ ise ABD nin en büyük jet motor üreticisi GE ile ortak olarak kurulmuş ve F16’larımızın tamamına yakın motorlarının imalatını yarı montaj yarı kendi üretimi olarak lisans altında yapmış bir şirketimiz. T-129 helikopterlerinin Honeywell motorlarını lisans altında ve de Blackhawk helikopterlerinin türboşaft motorlarının en hassas kısımları da dahil lisans altı üretimini yapan bir şirketimiz. En son olarak ta TS-1400 türboşaft motorunu sıfırdan tasarlayıp imal etmiş bir fabrika.
Öncelikle şunu anlamak lazım.
Ben montajını yaptım. Ya da bir çok parçasını üretmeyi beceriyorum demek işi biliyorum olmuyor. Bir jet motorunu yapmakla diğer jet motorlarını da yapacağınızın garantisini elde edemiyorsunuz.
Motor çapı büyüdükçe iş zorlaşıyor. Teknolojinin daha hassas olması gerekiyor.
5 değişik jet motoru var:
1. Gaz türbinleri : gemilerde ve güç üreten santrallerde kullanılıyor
2. Türbo jet motor : Jet motorunun başlangıç noktası. Basınçlı havayla yanan yakıtı dışarı atarak itki yaratıyor. F4 fantomun motoru.
3. Türboşaft motor : Türbojet motorun miline bir şanzıman bağlayıp helikopterin pervanesini çevirdiğiniz motor.
4. Türboprop motor : Türbojet motorun milinin önüne pervane takıp pervaneli uçağı uçuran motor.
5. Türbofan motor : Türbojet motorun milinin önüne extra fan koyup hem içeri daha fazla hava basarak hem de bu havanın bir kısmını motorun kenarlarından geçirip dışarı atarak itki oluşturan motor. F16 motorları türbofan.
Kale küçük Türbojet motor yapıyor Som ve Atmaca füzesi gibi füzelerde kullanmamız için.
TEİ, Gökbey helikopterini uçuracak TS1400 motorunu yaptı.
TEİ , şimdi KE’yi uçuracak TF6000 türbofan motorunu yapıyor. Daha sonra da MMU’yu uçuracak motoru yapmaya soyunmuş durumda.
Kale ise Rolls Royce ile TAEC firmasını kurup MMU motorunu beraber üretme teklifi vermişti. Kale, eğer RR olmazsa böyle bir motoru üretemez.
TEİ üretebilecek yapıda ama zamana ihtiyacı var.
Sıfırdan yeni bir motor yapmaya kalktığınızda yıllar süren bir zamana ihtiyacınız var. Bizim gibi tecrübe fakiri ülkelerde bu zaman daha da uzayabiliyor.
Böyle bir motoru oluşturabilmek için her motorun kendi eko sistemini de oluşturmanız gerekiyor. Yoksa ne kadar becerikli olsanız da bu işi başarmanız mümkün değil.
Ukrayna’lı Motor Sich eski Sovyet teknolojisi ile 6000lbf itkiye kadar jet motorlarını rahatlıkla üretebiliyor. Teknolojik olarak TEİ’nin gerisinde. Ama ekosistemi hazır.
Sn. Yasar;
Zamanınızı ayırıp da verdiğiniz detaylı bilgiler için çok teşekkür ederim.
Verdiğiniz bilgilerden benim anladığım şu: motor işinde şu anda "sıfır" seviyesinde değiliz ve küçümsenmeyecek belli bir seviyeye gelmiş durumdayız. Ama tek başımıza motor üretmek için biraz erken ve zamana ihtiyacımız var. Ancak ne yazık ki bu zaman bizde yok ve acelemiz var. Oysa işi bilen tecrübeli birisi kolumuza girse, destek verse, dereyi daha çabuk atlayacağız gibi gözüküyor
Şahsi kanaatim şu: Motor için dış destek alınması kısa vadede avantaj gibi dursa da uzun vadede dezavantaja dönüşebilir. Eğer yerli motor hazır olana kadarki dönemi idare edebilirsek (ki bu geçiş döneminde sadece F-110'a güvenmeyip alternatifli motor bulursak iyi olur, zira önümüzde yaşanmış bir Altay faciası var) uzun vadeli düşünmek, motoru kendimizin yapması bizim için daha avantajlı olur.
Evet çok eleştiri alırız, "elalemin motoruyla uçuyorsunuz, hani yerli ve milliydi" diye çok dalga geçiliriz ama olsun. IP haklarından bence asla vaz geçmemeliyiz. IP haklarının başkasında olması demek, uzun dönemde hiçbir zaman o motorda geliştirme yapamamak demektir.
Oysaki biz ülke olarak MMU'yu ürettikten sonra fabrikayı kapatmak üzere yola çıkmadık. Yapacağımız tek uçak da MMU olmayacak. Nasıl Atak'dan sonra Atak-2 ve Gökbey geldiyse, MMU'dan sonra da belki 15-20 yıl içinde MMU F-22 gibi eskiyecek ve 6. nesil uçağa ihtiyaç duyacağız. İşte o gün yeni motor aramamalıyız yeni uçağa, bugün Atak-2 için aradığımız gibi. Çünkü biz artık havacılık sektöründe dışa bağımlılığı bitirmeye karar vermiş bir ülkeyiz.
O ilk motoru tamamladıktan sonra, gelişen teknolojiyle birlikte, illaki MMU'nun ihtiyaç duyacağı iyileştirmeler, yeni enerji ihtiyaçlarına binaen o motorda çok sayıda modifikasyona ihtiyacımız olabileceğini düşünüyorum. Örneğin ileride uçağın manevra kabiliyetini artırmak için hareketli nozullar (vektörlenmiş itiş) eklersek mutlaka motorda değişiklik yapmamız gerekecektir. İşte o gün, eğer IP hakları bizde olursa, RR'nin kapısında ricacı olarak beklemeyiz.
Özetle; motor geç olsun ama IP haklarıyla ve her şeyiyle tamamen bizim olsun ve İngiliz bu işe bulaşmasın