Türk İnsansız Savaş Uçağı Projesi (MİUS)

Başlatan SKYWOLF, 03 Nisan 2012, 13:50:49

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Rka'sı 0.01 olan ürünün 1000+ tr modülü olan radar ile

Rka'sı 1 ve 4 metrekare olan rafale ve F16 ya ne gibi dezavantajı olabilir ki
Bu rafale ve F16 4++ nesil olsa bile kızılelmayı göremiyecekler ki

Olaya radarsilinik bir gövde açısından yaklaşmıyorsunuz

#1351
@Mehmet Hocam

Açıklamak istediğim şunu takarsak olur bunu yaparsak olur yaklaşımı değildir.Ek olarak uçakların radar özellikleride değildir.Nazik geri bildiriminiz için teşekkür ederim. Benim "gövde hacmi" vurgumun temelinde aslında şu üçlü ilişki var (hacim,radom çapı,anten açıklığı) . Bunun için normal insanlı savaş uçaklarını örnek göstermemin sebebi budur. Yani Kızılelma şu an için 4++ seviyesindeki uçaklarda bunun radar sistemlerinden eşlenik veya üstünlüğü olamıyor sorusunun cevabıdır sorduğun soru için.

İkinci olarak hacim sadece radar alanını değil güç altyapısını da etkiliyor. "125 kW jeneratör takılır" demek tek başına çözüm değil.Bunun sebebi o gücü yönetecek güç katları, koruma devreleri, kablolama ve güç şartlandırma sistemleri de yer ve ağırlık istiyor. Gövde ne kadar daralırsa o kadar az entegrasyon esnekliği kalıyor.

Üçüncü faktör de soğutma ve görev süresi. Gan modüller verimli ama ısı yoğunluğu yüksek. O ısıyı sürekli tahliye edecek sıvı hatları, pompalar ve eşanjörler de ciddi alan istiyor. Hacim azaldığında sistem, tıpkı "nabız arası dinlenme" gibi çalışan duty-cycle mantığıyla çalışmak zorunda kalıyor aksi halde ısınma sınırına çok çabuk ulaşır.

Yani mesele "daha büyük jeneratör takmak" değil. Mesele anten alanı + güç altyapısı + ısıl tahliye dengesini aynı anda, güvenli biçimde taşıyabilmek. Kızıl Elma da zaten F-15EX gibi "HI sınıfı safkan hava üstünlük" mantığında değil ağ merkezli, düşük izli, görev odaklı bir mimaride tasarlanıyor. Radarını her zaman maksimum güçte çalıştırmak yerine, duruma göre akıllı enerji yönetimiyle en verimli profili seçiyor.

Dolayısıyla "neden 4++'lardan düşük olsun" sorusunun cevabı nihayetinde şudur.

Aynı teknoloji seviyesinde daha küçük radom ve kompakt soğutma = daha mütevazı ama görevine yeterli radar EIRP profili.Buna karşılık kazanç ne? Daha düşük RCS, daha az ısı izi, daha uzun görev süresi ve ağ merkezli taktiklerde çok daha fazla esneklik.

Sonuçta Kızıl Elma mutlak güç rekoru peşinde koşan bir av uçağı değil.Kendi görev alanı içinde görünmeden verimli ve koordineli çalışmak üzere tasarlanmış bir sistem.

Sahi fazıl Altay'ın ke ve 4++ nesil uçaklarla birbirini tespit mesafesini içeren tablo vardı bulursam paylaşayım
Linkback: Ynt: Türk İnsansız Savaş Uçağı Projesi (MİUS)


Sayın Denizci haklısın, tartışma genel olarak KE radar ve soğutma sistemi konusuna odaklandı. Yine F-16, Rafale gibi 4++ nesil bir uçağa karşı radar silinikliği ve AESA kabiliyeti bakımından da haklısın. Ancak Sayın Captain tartışmayı biraz F-15 EX'e odaklamış durumda .

#1355

Denizci hocamın paylaştığı resim için teşekkürler.



Son zamanlarda böyle bir kıyaslama resimleri dolaşıyor ve takip ediyorum. İlgili kişiler OSINT üzerinden verileri değerlendirmiş ama gerçekler biraz farklı bunlara değineceğim.

Öncelikle, radar menzil farkları bu kadar net şekilde sayı olarak verilemez. Çünkü radar menzili bildiğiniz üzere yalnızca RCS (radar kesit alanı) farkına bağlı değildir.Buna ek olarak EIRP, anten kazancı, frekans bandı, SNR eşiği, hedefin açısal yönü, atmosferik zayıflama ve radar algoritması gibi onlarca değişkene bağlı şekilde çalışır. RCS farkı 100 kat olsa bile menzil farkı 3–3.5 kata zor ulaşır çünkü radar denklemi dördüncü dereceden çalışma prensibine göre ilerler genelde.

Tabloda dikkat ettiğim hususlardan bir taneside Kızılelmanın 0.3 metrekarelik RCS değeri tamamen tahmin. Bunu henüz Baykar bile test etmemiştir diye tahmin ediyorum.Henüz radar soğurma kaplaması, hava alığı geometrisi, RAM kompoziti ve yüzey pürüzlülüğüyle ilgili doğrulanmış bir veri seti elimizde yok açık kaynaklarda. O yüzden bu tabloya benim gözümde "ölçülmüş gerçek" değil daha çok "varsayımsal görselleştirme" olarak görüyorum.

Ayrıca tabloda F-35 ve Rafale ile birebir kıyas yapıldığını görüyorum. Kızılelma farklı bir mimaride esasında burdaki temel farklardan bir tanesi Kızılelmada insanlı jetlerdeki kadar büyük radom, soğutma alanı veya enerji rezervi yok. Bu yüzden radar menzilinde değil görünmeden görev yapma ağ-merkezli harekat ve düşük termal iz tarafında Kızılelmanın avantajı ortaya çıkıcaktır blok serilere göre.

Kısacası tablo "yön olarak" doğru bir fikir veriyor olabilir kendi görüşüm açısından fakat "değer olarak" gerçeği yansıtmadığını düşünüyorum. F-35'in düşük iz üstünlüğü kesin bunu savaş şartlarında İsrail odağında gördük. Kızılelma'nın farkı ise bunu kapatmak değil aslında başka bir oyun planı üzerinden denge kurmak.

Yani bu sistemler ile egede Yunan'a hava sahasını veya bir gece aniden İsrail'e kabus yaşatmak zordur. Ama halkın bu noktadaki açlığını dindirmek için güzel bir paylaşım.

F15 EX 1800 civarında arsa tr modülü olan an apg82 kullanıyor....O ayrı bir dünya sizin dediğiniz gibi F22,F35,Kaan gibi uçaklardan sonra en iyi 4++ nesil uçak demek yanlış olmaz

Kimde f15 EX ve an apg82 var ki?


Denizci hocam paylaşımınız için ayrıca teşekkürler. Bu makaleyi okumuştum zamanında ve kendisine yazdığı konu hakkında eksiklikleri söylemiştim.Burada belirli kaynaklardan elde ettiği doğrulanamayan OSINT verileri ile yorum yapmış hocamız ama belirli eksik ve hatalı değerler terminolojiler var onları kendisine yazdığım metnin özetini sizinle paylaşmak isterim.
 
Öncelikle makalesinde RCS için verilen 0.1–0.3–0.005 metrekare gibi tekil sayılar "ölçülmüş gerçek" değil aslında bu noktada analiz ettiğimde açı, frekans, yük durumu ve kaplama koşullarına aşırı duyarlı parametreler tahmini olarak sabitlenmiş gördüm. Üstelik POFACET tarzı specular ağırlıklı modellemeler creeping/edge diffraction, çoklu yansımalar, radom penetrasyonu, kompresör parça-yansıması gibi kritik bileşenleri ya ihmal eder ya da kaba yaklaşımlarda genelde olması gerekenden iyimser RCS sonuçları üretmekte. Buradan türetilen radar tespit menzilleri de hatalı genelleştirilmiş olduğunu görüyorum.Özellikle menzil RCS'ile doğrusal gitmez bunun sebebi ise denklemin R4 bağımlılığı ve işin EIRP, anten açıklığı (aperture), gürültü sıcaklığı, CFAR/SNR eşikleri, dalga boyu, bakış açısı, hatta atmosferik zayıflama gibi değişkenleri baskın olduğu içindir. Makalede yer alan "F-35, F-35'i 31 km'de görür" gibi cümleler bu yüzden deney/kabul test verisi olmadan iddialı bir yaklaşımdır.

Kızılelma tarafında "düşük görünürlük için doğru yönelimli geometri tercihleri" var tabiki buna itirazım yok. Ancak KE'nin kompakt burun yapısı radom çapını ve dolayısıyla anten açıklığını sınırlıyor. Bu esasında aynı teknoloji seviyesinde kazancı ve ısıl sürdürülebilirliği etkileyen bir unsurdur. Harici mühimmat taşıma ihtiyacı olduğunda WVR/BVR konfigürasyonlarında RCS'nin sıçramasını da hesaba katmak gerekir. "Gan= daha uzun menzil" anlatısınında makalede eksik olduğunu düşünüyorum.Bunun sebebi ise yayın gücü tek başına belirleyici olmamasından kaynaklıdır.

Özellikle makalede aperture, ısıl yönetim ve işaret işleme en az o kadar da kritik RBE2'nin T/R sayısı, eğim açısı, burun hacmi gibi konular içinde varsayımlarla yürütülmüş olduğunu gördüm.Esasında bunlar platform-özel entegrasyon detaylarıyla değişen parametrelerdir. Makalede yer alan "Main lobe jamming yapamaz çünkü önce görmesi gerekir" argümanı teoride doğru bir sınır koyar ama pratikte EA/ESM/DRFM, HOJ riski, L/S bant çoklu sensör füzyonu ve ağ-merkezli cueing devreye girdiğinden ötürü konu bu kadar siyah-beyaz değildir.

Bir diğer zayıf nokta radar menzil farkının sadece RCS'ten çıkarılması. AESA radarların menzilini belirleyen asıl faktör anten açıklığı (aperture) ve EIRP (Effective Isotropic Radiated Power) kombinasyonudur. Kızılelma'nın burun hacmi, F-15 ya da Rafale gibi insanlı jetlerden çok daha dar bu da radar modül sayısını, dolayısıyla kazanç ve yayın gücünü sınırlıyor. RCS 0.1 metrekare olsa bile radarın görebilme mesafesi sadece hedefin büyüklüğüyle değil, kendi anten alanı ve gürültü oranıyla belirlenir.

Yapay zeka bölümüde fazla iyimser bulduğumu açıkça ifade etmeliyim.Bugün otonom hava-hava angajmanı hala deneysel aşamada. Realtime uçuşta AI karar algoritmaları, data-link gecikmesi, elektronik karıştırma altında hedef tanıma ve dost-düşman ayrımı gibi problemleri çözmeden tam otonom taarruz şu anki teknolojik temelde mümkün değil. Kızılelma'nın AI desteği muhtemelen yarı otonom görev seviyesiyle sınırlı kalacaktır yani karar döngüsünün sonunda yine insan onayı olacak.

Kinematics/dogfight kısmında da aşırı kesin hükümler var ki bu varsayım hatalı bir yaklaşımdır. İnsansızlık pilot G-limitini ortadan kaldırır ama bu otomatik olarak "+9G üstü sürdürülebilir manevra" demek değildir.Sistemin yapısal yük sınırları, flutter zarfları, kontrol otoritesi, itki-sürük oranı ve ısıl/mekanik dayanım belirleyicidir. Özellikle "Rafale'i 9 km kör mesafede görür, jamming yapamaz, Göktuğ atar ve düşürür" ifadesindeki mantık zinciri sensör füzyonu, kinematik kaçış, kural tabanlı ECCM, IRST/EO cueing ve uçuş profili değişkenlerini dışarıda bırakması söz konusu değildir.

Kısacası makale yön olarak bazı doğru eğilimleri işaret ettiğini kabul ediyorum ortada bir emek var  (KE'nin LO-uyumlu ön cephe mimarisi, ağ-merkezli konseptte değer üretmesi gibi) ama sayısal iddialar test/doğrulama desteği olmadan kesin hükme bağlanması kalitesini düşürmüş durumda. Daha sağlıklı değerlendirme için üretici kabul testleri dahil olmak üzere RCS/EMI-EMC ölçüm kampanyaları, radar performans raporları ve operasyonel uçuş profili verileri görülmeden bu denli net mesafe ve "vurur/vurulmaz" sonuçlarını şimdiden ilan etmek bilimsel açıdan biraz sıkıntılı bir yaklaşımdır.


https://www.donanimhaber.com/tusas-dunyanin-en-buyuk-besinci-rcs-test-tesisini-kuracak--151328

Sn.Captain777 hocam

Bu 2022 nın haberi

Bizde rka testleri yapacak merkez kurulu değil mi?

Şundan dolayı soruyorum gerek Kaan gerek ke gerek anka3 gibi platformların bu testlerinin yapılmış olması lazım değil mi?

Birde birşey dikkatimi çekti galiba teknofost'te sergilenen mock-up veya prototipin burnuna deyinmişsiniz

Benim gözlemlediğim teknofost'te sergilenen ke nin burun konisi ile uçuşu yapan ke'nin burun konisi dizaynı çok farklı


Paylaş whatsappPaylaş facebookPaylaş linkedinPaylaş twitterPaylaş myspacePaylaş redditPaylaş diggPaylaş stumblePaylaş technoratiPaylaş delicious
İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren defenceturk.com sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.Knın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur.Replikacep.com hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim sayfamızdan bize bildirdikten en geç 3 (üç) iş günü içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.
Footer menü
Hakkımızda
Bize Ulaşın
Biz Kimiz
Hizmetlerimiz
mekan bizim almanya chat sohbet cinsel chat sohbet mobil sohbet dini chat