Gönderen Konu: Akdeniz'de Enerji Krizi  (Okunma sayısı 266664 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı SKYWOLF

  • SKYWOLF
  • Genel Yetkili
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 44322
  • 616
Ynt: Akdeniz'de Enerji Krizi
« Yanıtla #1200 : 02 Eylül 2020, 08:51:15 »
Açıkçası biz  kendi kabuğumuzda kalmakla ya da daha ileri düşünürsek bölgesel güç olarak kalmakla haklarımızı tam olarak koruyamayız. Her zaman üzerimizde büyük baskı olur. Küresel güç olmamız gerek!
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Çevrimdışı metin62

  • 2020 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 2346
  • 183
  • DefenceTurk.com
Ynt: Akdeniz'de Enerji Krizi
« Yanıtla #1201 : 02 Eylül 2020, 10:08:41 »
Açıkçası biz  kendi kabuğumuzda kalmakla ya da daha ileri düşünürsek bölgesel güç olarak kalmakla haklarımızı tam olarak koruyamayız. Her zaman üzerimizde büyük baskı olur. Küresel güç olmamız gerek!

Dogru bir analiz  size katiliyorum Sn SKYWOLF.

Anacak bunu basarabilmek icin behaneleri,didismeleri bir tarafa birakip enerjimizi asil hedeflere ulasmaya harcamaliyiz. Bunlari yapmadigimiz takdirde kendi kabugumuz icerisinde yasamaya mahkum olacagimiz icin birakin bolgesel guc olmayi "Kuresel guc olmamiz tamami ile bir hayalden ibaret olur"

++
Didismeden >  Tek seslilik degil,cok seslilik " Yapici olmak"
Kendi kabugumuz > Kendini ifade edemeyen , herkesle kavgali veya izole edilmislik hali.
Bolgesel guc > Bulundugumuz cografyada  ekonomik,askeri siyasi bir guc olarak baskalari tarafindan kabul gormek ve oyun kurucu veya etkiliyeci olabilmek.
Kuresel guc> Dunya sorunlari uzerinde belirleyici rol sahibi olmak, ekononomik olarak dunya pazarinda sozu gecer olabilmek....
« Son Düzenleme: 02 Eylül 2020, 10:33:21 Gönderen: metin62 »

Çevrimdışı Mermi

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 1069
  • 28
  • DefenceTurk.com
Ynt: Akdeniz'de Enerji Krizi
« Yanıtla #1202 : 02 Eylül 2020, 10:28:36 »
ABD ile sorun yaşadık Çine kayalım, Rusyaya kayalım dersek rüyamızda görürüz. Sonra idlib benzeri olaylar ilede karşılaşırız. Koskoca devleti uçuruma atılmış olur. Bu sistem içinde belli bir süre kalarak bu işi başarmaz zorundayız. Batı tek başına bir bütün değil içinde yol yürüteceğimiz, teknoloji geliştireceğimiz ülkeler ile de bu işi sürdürebiliriz. Italya ile Atak heli yapıyoruz, Ingiltere ile MMU, ispanya ile TCG Anadolu yani batı deyince Yunan, Fransa, ABD akıla gelmesin. Dediğim gibi Rum yönetimine silah ambargosunu kaldırmanın çözümü Rusyadan Su-35 almak değildir. Nato 'dan çıkalım değildir böyle yaparak onların ekmeğine yağ sürüyoruz. Zaten Yunanın derdi biz Nato'dan çıkalım batıdan uzallaşalım tehcir edileleim. İran gibi ihracat dahi yapamaz hale gelelim istiyorlar. Burada ince bir santranç oynamak gerekir. Yıldan yıla gelişerek bağımsız bir ekonomiye ve bağımsız bir askeri güce ulaştıktan sonra ne yaparsan yap kendi eksenini kur o zaman. Zaten böyle devam edersek bunları ürkütmeden bir 10 yıl daha devam edersek ekonomiyi bilmem ama askeri noktada bağımsızlığa doğru evriliyoruz.

Çevrimdışı SKYWOLF

  • SKYWOLF
  • Genel Yetkili
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 44322
  • 616
Ynt: Akdeniz'de Enerji Krizi
« Yanıtla #1203 : 02 Eylül 2020, 10:47:05 »
ABD ile sorun yaşadık Çine kayalım, Rusyaya kayalım dersek rüyamızda görürüz. Sonra idlib benzeri olaylar ilede karşılaşırız. Koskoca devleti uçuruma atılmış olur. Bu sistem içinde belli bir süre kalarak bu işi başarmaz zorundayız. Batı tek başına bir bütün değil içinde yol yürüteceğimiz, teknoloji geliştireceğimiz ülkeler ile de bu işi sürdürebiliriz. Italya ile Atak heli yapıyoruz, Ingiltere ile MMU, ispanya ile TCG Anadolu yani batı deyince Yunan, Fransa, ABD akıla gelmesin. Dediğim gibi Rum yönetimine silah ambargosunu kaldırmanın çözümü Rusyadan Su-35 almak değildir. Nato 'dan çıkalım değildir böyle yaparak onların ekmeğine yağ sürüyoruz. Zaten Yunanın derdi biz Nato'dan çıkalım batıdan uzallaşalım tehcir edileleim. İran gibi ihracat dahi yapamaz hale gelelim istiyorlar. Burada ince bir santranç oynamak gerekir. Yıldan yıla gelişerek bağımsız bir ekonomiye ve bağımsız bir askeri güce ulaştıktan sonra ne yaparsan yap kendi eksenini kur o zaman. Zaten böyle devam edersek bunları ürkütmeden bir 10 yıl daha devam edersek ekonomiyi bilmem ama askeri noktada bağımsızlığa doğru evriliyoruz.

+1
Acil gereksinimler dışında hiç kimseden doğrudan alım yapılmamalı. Bunun dışında kalan her şey kendimiz geliştireceğiz, kendimiz başaramıyorsak başarabilecek ortaklar bulacağız.  Zaten yaptığımız da bu!

Ancak dış siyaset olarak yeterli baskıyı yapamıyoruz bence. Türbinlere oynar gibi açıklamalar sonuca götürmüyor. Mesela Yunan askerlerinin Meis adasına çıkmaları ya da Macron ergeninin tehditleri için yapılanlar sadece açıklama olarak kalmamalı, bu konuda kuralları belirterek ve kurallara uygun olarak oynananın biz olduğumuzu vurgulayarak resmi adımlar atılmalı. Yunanistan'a nota verildi mi bu günlerde? Duyan var mı? Fransa'nın tehditleri için hukuki bir girişimde bulunuldu mu? Duydunuz mu?

Siz biri sizi tehdit ettiğinizde ve bunu ciddi boyuta çıkardığında sadece sözle mi cevap verirsiniz, yoksa adli yollara da başvurur musunuz?
Dış işlerinde daha soğukkanlı ve daha profesyonel ve daha saldırgan olmalıyız. Tuttuğumuzu koparabilmek için sadece laf kalabalığı yapamamamız, her resmi alanda girişimde bulunmamız gerekir. Resmi alanda girişim sadece Navtex ilanı ile sınırlı olmamalı!
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Çevrimdışı BATTLESTAR

  • 2018 ve 2019 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 2674
  • 315
  • DefenceTurk.com
Ynt: Akdeniz'de Enerji Krizi
« Yanıtla #1204 : 02 Eylül 2020, 10:56:03 »
Kanaatıma göre bizi en azından silahlanma açısından batıdan tamamen ayıracak olay Amerikan seçimleri olacaktır. Kimse yanlış anlamasın ama şu an dıştan görünüm şöyle. Avrupa, Abd ana silahlanma alanında müthiş bir şekilde bizi kıstırmış, belki sadece kısıtlı alt sistem ve yedek parça veriyorlar. Bizde lan acaba abd bizi tutar mı, seçimden sonra bir şey değişir mi diye umut ediyoruz. Ben size söyleyim değişmez. Demokratıda aynı cumhuriyetçisi de aynıdır. Bunun sebebide Amerika da seçimlerde iki tarafın aldığı oyların genelde birbirine yakın olması ve seçimi bir kaç eyaletin belirlemesidir. Bu yüzden bu adamlar belirli oy kapasitesi olan  yahudi, yunan, ermeni gibi lobilerin sözünden çıkmazlar. Tamam trump kazandı, hadi f-35'leri vereceğim dedi, 1-2 yıl geçti sonra yine seçim var, yine bu adamların elinde. Ne yapacağız biz bu adamlar oyuncak gibi oynayacak mı bizle ?

Silahlanma konusunda biraz daha hareketlenebiliriz bence. Bu adam sana F-35 vermez. Verse bile güvenilmez. Pakfa'yada güvenemezsin. Bize büyük yardımı olup bizle en az çıkarı çatışan ülke ÇİN. Tamam bazı sorunlarımız var. Doğu Türkistan vb.'da burada kendi ulusumuzun geleceği söz konusudur. Diğer yandan Çin'in ilişkileri Pakistan'lada iyi durumdadır. Silah alanında iyi bir üçlü işbirliği geliştirmemiz mümkündür.

Bu Amerika'nın dünyada en korktuğu çekindiği adam kim ? Çin. Bizi kime kaptırmak istemez. Çin'e ? Kimi asla Akdeniz'e sokmak istemez ? Çin'i. Türkiye'nin burada abd'ye eğer doğu akdeniz'de Türkiyeyi kollamaz ise Çin'i hem bölgeye sokup küresel güç yapması ki Çin fellik fellik dünyada askeri üs ve deniz üssü arıyor.

Çin'in çok bir şey yapmasına bile gerek yok. Bir askeri iş birliği antlaşması imzalarız. O kadar hava savunma destroyerleri var. Bize sadece en eski lerinden 2 tane Type 051C 'yi filolarımız korumak için geçici görevlendirme ile veya kiralasınlar veya mürettebatla satsınlar. Birde esasında j-31'in pakistanlılara özel versiyonu olacak project azm'a bizde katılalım. J-31'e F-16 özgür projesindeki radarı, görev bilgisayarını, atış kontrol sistemleri, ekranları ve tüm alt sistemleri entegre etmemiz inanın bir kaç sene sürer. Zatem J-31 üretimine başlayacaklar.

Burada direk J-31'e değilde Project Azm'a katılmamızın nedeni hani abd medyası ve halkına bak Türkiye düşmanımızdan uçak alıyor diye görünmesin diye. Zaten j-31 baz modelindeki rd-33'ü hürjete de takma fikri vardı . Oradan da bir altyapı uyumu yakalanır. Ha ne olur MMU bittiğinde ister bu uçakları pakistana geri satarız zaten aynı konfigürasyon olacak. İstersek de MMU'nun daha ucuz ve maliyetsiz versiyonu olarak uçururuz. Abd bile zamanında her şeye f-15 kullanmamak için F-16'yı yine f-22 kullanmamak için daha ucuz bir f-35 yaptı.


Arkadaşlar görünen o ki işler bu kadar büyüdüğüne göre burada en az bize yılda kendi 40 milyar dolarlık alışverişimizi karşılayıp birde üstüne 40-80 milyar gelir getirecek bir miktar var. 40 bile gelir getirse bize kendi ihtiyacımız olan 40'ı da sayarsak 20 milyara cari açığı kapatıp, +60 milyar dolarda fazla veririz. Bu da demek oluyor ki ülkemiz'in sanayi ve endüstrisinin, eğitimiminin vs. herşeyin en büyük eksiği olan finansman eksiğini kapatmış oluruz. İnanın 60 milyar dolar cari fazlayı ülkede 30 sene dünyanın en iyi eğitim sistemini uygulasak yine yaratmak zor.

O yüzden abd'ye Avrupalılar seni ezip bana laga luga yaparken beni boş mu bırakıyorsun, bende yeni eş bulurum. F-35 yokmu sorun değil alternatifi var diyebilmemiz lazım.  Hani şöyle düşünün 10 tane sevgiliniz vardır aynı anda, aralarında fazla yüz vermeyip kavgalı olduğunuz bir tanesi vardır. O yeni bir oğlan bulursa birden kıymete biner onun için kavga eder, değer verirsiniz vs. Bu durumu sağlamak lazım.
Savaş Var Denildiğinde Biz;


Çevrimdışı Commander

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 909
  • 18
  • DefenceTurk.com
Ynt: Akdeniz'de Enerji Krizi
« Yanıtla #1205 : 02 Eylül 2020, 11:03:55 »
Herşey kötüye giderse zaten doğu bloğuna gitmek zorunda kalacağız. Çin iyi bir limandır askeri ve ekonomik olarak güçlüler. Türkiye ile zaten ekonomi anlamında çok işleri var. Donanma olarak onlara kayabiliriz bize gemiyi versinler bizde içini donatılım. Hem teknoloji transferi hemde ekonomik. J-31'i sadece motorunu versinler (hazır olunca) içini biz döşeyelim yerli mühimmat kullanalım olursa mis gibi uçak işte.
Ayakta ölmek,diz üstü yaşamaktan daha iyidir.

Çevrimdışı metin62

  • 2020 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 2346
  • 183
  • DefenceTurk.com
Ynt: Akdeniz'de Enerji Krizi
« Yanıtla #1206 : 02 Eylül 2020, 11:07:54 »
Bu gunlerde " Eksen kaymasi" cumlesi moda  olsa da benim kastim Eksenle baglantili degil.

kisisel gorusum " Eksen kaymasi genelde savunanlar cikis yolumuzun mevcuttan ayrilip yeni bir eksene gecis ve yeni eksende sorunlarimizin bircogunun gidecegini sanmaktalar"

Kendi yolumuzu cizmede ve cizmis oldugumuz yolda ulusal hedeflerimize ulasabilmek icin gerekli gayret ve ozveriyi yapmazsak. Surekli baskalarinin komplo ve dayatmalarinin bizi ana hedefimize ulasmaya ana engel olduguna kendimizi inandirirsak  eksenler arasinda dolasmamiz bize hic bir getiri saglamayacagi gibi salt kendi milletimizi aldatmis oluruz.

Dunyamiz madem ki cift kutuplu eksenden ibaret degil o zaman eksenler icerisinde oldugu gibi eksenler arasinda da rekabet ayak oyunlari mevcut bu nedenle oncelikle guclu olmaliyiz kendi yapmamiz gerekenlere odaklanmaliyiz ,yapmamiz gerekenleri yapar gibi degil gercekten yapmaliyiz.




Çevrimdışı Partikül

  • 2017 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 1555
  • 197
  • DefenceTurk.com
Ynt: Akdeniz'de Enerji Krizi
« Yanıtla #1207 : 02 Eylül 2020, 12:16:37 »
10 Eylül tarihinde Yunanistan ile Fransa arasında savunma anlaşması yapılacakmış. Anlaşmanın konusu, 18 veya 20 adet Rafale uçağı  ile Belharra firkateyn alımı... Bu anlaşma ile Yunanistan; Meteor, Mica NG, Aster 30, Scalp Naval füzelerine kavuşacakmış. Yunan sitesinden anladığımıza göre (Google Translate) bu gelişme Yunanistan' ı 1974 yılından günümüze en caydırıcı seviyeye ulaştıracaktır yazıyor.

Çevrimdışı BATTLESTAR

  • 2018 ve 2019 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 2674
  • 315
  • DefenceTurk.com
Ynt: Akdeniz'de Enerji Krizi
« Yanıtla #1208 : 02 Eylül 2020, 12:30:49 »
10 Eylül tarihinde Yunanistan ile Fransa arasında savunma anlaşması yapılacakmış. Anlaşmanın konusu, 18 veya 20 adet Rafale uçağı  ile Belharra firkateyn alımı... Bu anlaşma ile Yunanistan; Meteor, Mica NG, Aster 30, Scalp Naval füzelerine kavuşacakmış. Yunan sitesinden anladığımıza göre (Google Translate) bu gelişme Yunanistan' ı 1974 yılından günümüze en caydırıcı seviyeye ulaştıracaktır yazıyor.

Biraz öyle. Eğer Mica Ng demek Rafaleler aesa radarlı gelecek demek, yani buda ne demek F-16'ları viper kadar modernize etsek bile rafale f-16'dan daha az rcs'si (bir miktar) ile f-16'larla birbirlerini yakın veya bir miktar fazla uzaktan tespit edip Türkiye aim-120d alsa bile daha iyi menzilden vurabileceği anlamına gelir.

Diğer yandan sadece aster-30'u dillendirmeleri demek geminin orta menzillisi için aster-15'i değil camm-er düşünüyorlar demektir. Buda çok büyük sıkıntı demek. Zaten alacakları belharraları 32 vls'li ve motor gücü yüksek istiyorlar. Buda 16 vls'si quadpack olmayan aster-15'leri ve düşük motor gücünün sebep verdiği yavaşlığı ile fazla sallamamız gereken belharra. 30 knot standartı ile yüksek hızı, 32x vls ve bu vls yi quadpack 32 camm-er + 16x aster-30 + 8x scalp-eg kabiliyeti ile hayallerimizdeki gemiyi yunanda görmemize sebep verebilir.  Evet sea fire 500 dedikleri gibi 500 km menzilli bir radar değil ama en azından bir an/spy-1 kadar menzili ve kabiliyeti var ki buda hiç hafife alınacak bir şey değil. Tek iyi tarafı bu gemilerin ha deyince gelebilecek olmamasıdır.

Dua edelim F-35 almasınlar. Ama sanmıyorum. Çünkü ab 10 milyar dolarlık bütçeyi genelde avrupa birliği içinde harcamaları için verdi.
Savaş Var Denildiğinde Biz;


Çevrimdışı SKYWOLF

  • SKYWOLF
  • Genel Yetkili
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 44322
  • 616
Ynt: Akdeniz'de Enerji Krizi
« Yanıtla #1209 : 02 Eylül 2020, 12:31:48 »
Kanaatıma göre bizi en azından silahlanma açısından batıdan tamamen ayıracak olay Amerikan seçimleri olacaktır. Kimse yanlış anlamasın ama şu an dıştan görünüm şöyle. Avrupa, Abd ana silahlanma alanında müthiş bir şekilde bizi kıstırmış, belki sadece kısıtlı alt sistem ve yedek parça veriyorlar. Bizde lan acaba abd bizi tutar mı, seçimden sonra bir şey değişir mi diye umut ediyoruz. Ben size söyleyim değişmez. Demokratıda aynı cumhuriyetçisi de aynıdır. Bunun sebebide Amerika da seçimlerde iki tarafın aldığı oyların genelde birbirine yakın olması ve seçimi bir kaç eyaletin belirlemesidir. Bu yüzden bu adamlar belirli oy kapasitesi olan  yahudi, yunan, ermeni gibi lobilerin sözünden çıkmazlar. Tamam trump kazandı, hadi f-35'leri vereceğim dedi, 1-2 yıl geçti sonra yine seçim var, yine bu adamların elinde. Ne yapacağız biz bu adamlar oyuncak gibi oynayacak mı bizle ?

Silahlanma konusunda biraz daha hareketlenebiliriz bence. Bu adam sana F-35 vermez. Verse bile güvenilmez. Pakfa'yada güvenemezsin. Bize büyük yardımı olup bizle en az çıkarı çatışan ülke ÇİN. Tamam bazı sorunlarımız var. Doğu Türkistan vb.'da burada kendi ulusumuzun geleceği söz konusudur. Diğer yandan Çin'in ilişkileri Pakistan'lada iyi durumdadır. Silah alanında iyi bir üçlü işbirliği geliştirmemiz mümkündür.

Bu Amerika'nın dünyada en korktuğu çekindiği adam kim ? Çin. Bizi kime kaptırmak istemez. Çin'e ? Kimi asla Akdeniz'e sokmak istemez ? Çin'i. Türkiye'nin burada abd'ye eğer doğu akdeniz'de Türkiyeyi kollamaz ise Çin'i hem bölgeye sokup küresel güç yapması ki Çin fellik fellik dünyada askeri üs ve deniz üssü arıyor.

Çin'in çok bir şey yapmasına bile gerek yok. Bir askeri iş birliği antlaşması imzalarız. O kadar hava savunma destroyerleri var. Bize sadece en eski lerinden 2 tane Type 051C 'yi filolarımız korumak için geçici görevlendirme ile veya kiralasınlar veya mürettebatla satsınlar. Birde esasında j-31'in pakistanlılara özel versiyonu olacak project azm'a bizde katılalım. J-31'e F-16 özgür projesindeki radarı, görev bilgisayarını, atış kontrol sistemleri, ekranları ve tüm alt sistemleri entegre etmemiz inanın bir kaç sene sürer. Zatem J-31 üretimine başlayacaklar.

Burada direk J-31'e değilde Project Azm'a katılmamızın nedeni hani abd medyası ve halkına bak Türkiye düşmanımızdan uçak alıyor diye görünmesin diye. Zaten j-31 baz modelindeki rd-33'ü hürjete de takma fikri vardı . Oradan da bir altyapı uyumu yakalanır. Ha ne olur MMU bittiğinde ister bu uçakları pakistana geri satarız zaten aynı konfigürasyon olacak. İstersek de MMU'nun daha ucuz ve maliyetsiz versiyonu olarak uçururuz. Abd bile zamanında her şeye f-15 kullanmamak için F-16'yı yine f-22 kullanmamak için daha ucuz bir f-35 yaptı.


Arkadaşlar görünen o ki işler bu kadar büyüdüğüne göre burada en az bize yılda kendi 40 milyar dolarlık alışverişimizi karşılayıp birde üstüne 40-80 milyar gelir getirecek bir miktar var. 40 bile gelir getirse bize kendi ihtiyacımız olan 40'ı da sayarsak 20 milyara cari açığı kapatıp, +60 milyar dolarda fazla veririz. Bu da demek oluyor ki ülkemiz'in sanayi ve endüstrisinin, eğitimiminin vs. herşeyin en büyük eksiği olan finansman eksiğini kapatmış oluruz. İnanın 60 milyar dolar cari fazlayı ülkede 30 sene dünyanın en iyi eğitim sistemini uygulasak yine yaratmak zor.

O yüzden abd'ye Avrupalılar seni ezip bana laga luga yaparken beni boş mu bırakıyorsun, bende yeni eş bulurum. F-35 yokmu sorun değil alternatifi var diyebilmemiz lazım.  Hani şöyle düşünün 10 tane sevgiliniz vardır aynı anda, aralarında fazla yüz vermeyip kavgalı olduğunuz bir tanesi vardır. O yeni bir oğlan bulursa birden kıymete biner onun için kavga eder, değer verirsiniz vs. Bu durumu sağlamak lazım.

Çin adam değil, bir ülke.  ;D

İşbirliği için anlayışımızı değiştirmemiz şart. Biriyle anlaşamadığımızda onunla düşman olup onun düşmanı ile stratejik ortaklığa geçmek bence hata. Olayları ve durumları bize olan faydasını ve zararını iyi analiz ederek hareket etmek gerek.

Mesela ABD bize F-35 vermedi. Ancak verdiği diğer sistemler söz konusu. ABD ile ipleri bir anda koparıp atamayız.  Biri bize bir şey vermediğinde başkasından temin ederiz. S400 örneğinde olduğu gibi. Ancak dünyanın bakış açısı bu konuda tuhaf. Küresel gruplaşmalar yüzünden, o grupları oluşturan diğer ülkelerin çıkarları yüzünden kendi çıkarlarımızı savunamıyoruz. Amaç sanki hep büyük devletlerin çıkarlarını savunmak, onların bize lütfettikleri ile yetinmekmiş gibi algılanıyor. Bu sistemin dışarısına çıkamadığımız sürece de bir şey değişmeyecek. Çıkarsak da bu defa dar kafalı bu yapılar nedeniyle düşman olarak algılanacağız.
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com