Tam olarak uçuş süreleri aklımda değil ama, bildiğim kadarıyla pilotlarımızın uçuş süreleri ortalamanın üzerinde, Yunanistan'ın ise çok üzerinde olması lazım.
Bu yazıyı bir sosyal paylaşım sitesinde buldum konuyla ilgili sayılır.
Emekli Pilot Albay Zübeyir Batur'la Yapılan görüşmede F-16 ların Nasıl secildiği hakkında olan kısmı burda paylasmak istiyorum...
Zübeyir Batur: 1938 Doğumlu.O zamanın koşullarında her sınıfı ayrı bir şehirde okuyarak orta ve lise öğrenimini tamamladı.1957'de Hava Harp okuluna girdi.1959'da mezun oldu ve uçuşa başladı.Çeşitli Birliklerde yurt içinde ve yurt dışında Türk Hava Kuvvetleri'nin saflarında yer aldı.Muharip Uçak Projesi Değerlendirme Heyeti içerisinde görev aldı.F16'nın seçilmesinden sonra Hafif Nakliye Uçağı projesindede görev aldı.Toplam 28 tip tayyare ile uçtu. Yaklaşık 4000 saat uçuşu bulunmaktadır.1985 Yılında kendi isteği ile emekli oldu.
Harekat subaylığı,Meydan Harekat Amirliği,Kontrol Heyet Başkanlığı,Tecrübe Baş pilotluğu gibi bir çok görevde bulundu..Şu anda Lockheed Martin Şirketi'nin Türkiye Sorumlusu olarak görev yapmaktadır.F-4 ler için Amerikada Bulundu Pakistanda 1 yıl İtalya'da 2 yıl kaldı.NATO AWACS projesinde komite üyesi oldu,Pakistanda F-86'larla ve Pakistanlı pilotlarla uçtu...İnglterede Tornado ile uçtu Pakistanda Atış birinciliği bulunmaktadır...
F-16'ların seçilmesi kendi anlatımı ile......
Ben F-16 projesinin başından beri hep içinde oldum,ön saflarda görev yaptım. 1982 senesinde bir değerlendirme komitesi kuruldu..Şubat 1983'te Heyet halinde Amerikaya gittik.Ekibimizde Bakımcılar ve lojistikçiler de bulunuyordu. General Dynamics'i ziyaret ettik.Ben ve rahmetli Yüzbaşı Öncel F-16'yla uçtuk.Tek farkı takatı ve Fiyatı düşüktü.Belki bazı ülkeler F-16'nın Phantom motorlu olanıyla ilgilenirler diye üretmişlerdi.Fakat pek ilgilenen olmadı.Daha Sonra California Edwards Hava üssüne gittik.Burada F-20 Tigershark ile uçtuk.Oradan Missouri St.Louis'de McDonnell Dougles'ı ziyaret ettik.F-18 ile uçtuk.Sonra Türkiye'ye döndük ve değerlendirmelerimizi yaptık. Seçim aşamasında birçok etken rol oynadı.Performans,fiyat,offset,Türkiye'de ortak üretim koşulları gibi kriterler hep gözönünde tutuldu..
En büyük etkenlerden biri Offset'ti. Yani bu uçak üretilecek ve bir ücret karşılıgı satın alınacak. Bunun karşılığında karşı taraf Türkiye'den ne satın alacak.Türk sanayi ürünleri ,turizm, gibi yan faktörler ,bu masrafın yükünün ekomomimizin üzerinden bir nebze azaltılması için uzun görüşmeler yapıldı. Sonuçta F-16 bizim Hava Kuvvetleri'mizin gereksinimleri karşılayan en iyi uçak olarak seçildi.İsabet Etmişiz Bugun Tam 17 ülke F-16 ile uçuyor.Bakıyoruz F-18 ile uçan pek fazla ülke yok.F-20 zaten kısa ömürlü oldu.F-18 kötü olduğu için mi seçilmedi? Hayır. Şahsen ben uçağı çok beğenmiştim. performansı çok iyiydi.Fakat bizim aradığımız kıstaslar belliydi.Biz ozaman belli talepler zinciri oluşturmuştuk.Menzili şu olacak,şu silahları alacak,aviyonikleri şu olacak,vs. derken neticede F-16 seçildi.En son 5 Eylül 1983'de brifingimizi verdik ve hemen kontrat çalışmalarına başladık. 10 Aralık 1983'te kontrat imzalandı. Biz F-16'ları almakla,F18'lere nazaran program fiyatından yüzde 50 kar ettik.F-18 6 milyar,F-16'lar ise 4 milyar 158 milyona çıkmıştı..Programın sonunda bazı tasarruflar da sağlandı....
ABD'ye arka ve orta gövde ile kanat satışı yaptık.(200 milyon dolarlık direk offset) İndirek offset'te ise yatırımlar,teknoloji transferleri gibi faktörlerle 1 milyar 270 milyon dolar kompanse ettik. tüm bunlar olurken uçağın performansı gözardımı edildi? Hayır. işte ortada. F-18 de ortada ,F16 da. F-16'nın hatta bazı üstünlükleri var. Mesela uçuş/bakım masrafı çok düşük. Tek motorlu olmasının bazı avantajları var.Dezavantaj gibi görünüyorsa da, bu bazen avantaj oluyor. İki motor,iki gaynet. Tayyare kaybetme konusuna gelince.İlk zamanlar bir miktar tayyare kaza kırım sonucu düştü.Ama THK F-16 ile adeta bir çağ atladı. Her geçişte böyle bir kriz yaşanıyor.Fakat kazaların bir iki tanesi hariç gerisi tayyare hatası değil,pilotajdı.Havacılıkta kaza kırım nispeti 100 bin saate göre alınır.Bugüne kadar F-16 uçaklarında yapılan uçuş saatini kazaya böldüğünüz zaman ortaya yüzde 3,1 gibi bir rakam çıkıyor. Dünya standartı 5 küsürdür.Biz uçak başına ayda asgari 20 saat uçuş yaptırıyoruz. Ve bütün dünya Ekonomik nedenlerle veya tehtid azalması nedeniyle uçuş saatlerini düşürüp, ekonomilerindeki yükü azaltmaya çalışırken biz böyle bir şeye gidemiyoruz. Biz bilakis eğitimimizi arttırdık. Şu anda güçlü bir Hava kuvvetimiz var. Bir pilotumuz yılda ortalama 240 saat uçuyor.Avrupa'nın bir cok ülkesinde 120 saati zor buluyorlar. Avrupalı pilot,özellikle Hollandalı,kalkıyor,sağa cekiyor Almanya sola çekiyor Belçika,küçücük ülke ,her taraf dost,Düşman yok.Bizimki gibi değilki! Biz kendimizi tam istim üzerinde tam alarm vaziyetinde tutmak mecburiyetindeyiz. Şimdiye kadar Türkiye'ye gözünü dikmiş komşularımız sıcak bir çatışmaya girmekten hep çekinmişlerse bunun kerametinedir? Biraz zayıf düşsek hemen hareket geciceklerdir.İşte halkımıza şunu anlatmakta güçlük cekiliyor...Nasıl olsa birşey yok deniliyor.Olurmu! Aslında var..Fakat güçlü olduğunuz için yok. Yoksa Osmanlı imparatorluğu yaşıyor olurdu..Türk Hava Kuvvetleri Şuanda Avrupa'nın Bir numaralı Hava kuvvetidir. Bunun üstüne Basa Basa Söylüyorum....Uçtukca yaşayan,yaşadıkça uçmak isteyen kişidir ''Pilot''