Hocam, şimdiki duruma göre her ülke kendi pozisyonunu belirleme aşamasında. Gelecek öngörüsü ile kar/zarar hesabı yapıyor. İttifaklar yavaş yavaş şekilleniyor, yol haritaları belirleniyor; gelecek kaos ortamına hazırlık aşamasındayız. Bazı andavallar da var ki; halen dünyayı eski dünya zannediyor. Yılanın kabul değiştirmesi misali, dünya kabuk değiştirecek. fakat bu süreçler hep sancılı olmuştur.
1. Dünya savaşıyla, İmparatorluklar dönemi sona erdi.
2. Dünya savaşı sonrasında ''Faşit devletler'' dönemi sona erdi; Almanya, İtalya, Japonya... Dünya iki kutba ayrıldı; Kapitalist dünya ve Sosyalist Blok. Berlin Duvarın yıkılmasıyla Sosyalist Blok çatladı ve dünya tek kutuplu (Kapitalist) düzene evrildi. Yalnız bunlar olurken dünyada ilginç bir olay oldu; Komünist Çin, kapitalist düzenin argümanlarını kullanarak dünya gücü haline geldi. İktisat ve dünya tarihi açısından çok ilginç bir olay! Gelinen noktada dünya kabuk değiştirmektedir ve bu süreç sancılı olacak.
Türkiye olarak, bizimde kendimize göre gündem maddelerimiz var. Ama bu gündem maddeleri dünya siyasetinden bağımsız değildir. İttifaklar oluşturacak veya ittifakları dağıtacak potansiyel içeriyor. Mevcut durumda Türkiye, bir karar aşamasına doğru gidiyor. Karar aşamasına gelmesini istemeyen bir takım etki odakları; Türkiye' yi mecburen gitmek zorunda olduğu istikametten saptırmaya çalışıyor. Bu işin sonu sıcak çatışmaya kadar varabilir. Benim öngörüme göre; Doğu Akdeniz ve Ege' de yaşanan olaylar nedeniyle; Yunanistan' la kapıştırılmamız kuvvetle muhtemeldir. Yani mecburen kapışmak zorunda kalacağız. Uygun koşullar sağlandıktan sonra; 1. dünya savaşında olduğu şekliyle, üzerimize salacaklardır.