Uzaylılar Aramızda mı?

Başlatan SKYWOLF, 05 Ekim 2014, 01:24:43

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Uzayda, Dünya dışında yaşam olduğuna inanıyor musunuz?

Uzayda hayat yok!
3 (11.1%)
Var ama bizim kadar zeki olduklarını sanmıyorum
2 (7.4%)
Kutsal kitaplarda belirtilen varlıklar dışında yoktur
5 (18.5%)
Filmlerdeki gibi dünya dışı zeki yaşam formları olduğuna inanıyorum
13 (48.1%)
Uzaylılar aslında gelecekten gelen insanlar
3 (11.1%)
Uzaylı dediğiniz şey aslında cinler vb varlıklardan başka bir şey değil!
1 (3.7%)

Toplam Oy Verenler: 27

"Uzayda yalnızız veya değiliz her ikiside eşit derecede ürkütücü" denir ancak bence yalnız olmak dehşet verici olurdu. Yazmaya ömrümün yetmeyeceği uzunlukta bir olasılık içinde tek olmak. İstatistik bilimini yerle bir ederek. Bunu bilebilseydim tanrıyı aramayı bırakırdım Mesajı Paylaş

uzayda yanlız değiliz benim bildiğim aslında herkesin bildiği ÞİRA YILDIZ sisteminde en az 1 akıllı canlı türü vardır.
KAYNAK KURANI KERİM NECM SÜRESİ 9.ayet yanılmıyorsam.
KURANI KERİMDE
ÞİRA YILDIZININDA TANRISI ALLAHTIR (Tanrı kısmını ben kattım tam cumle aklıma gelmediği için...) Mesajı Paylaş

Uzaylıların kendisiyle irtibat kurduğunu dile getiren Daniel Sheehan yine dünya gündeminde! "Dünya'yı tamamen çöküşten kurtarmak için müdahalede bulunmanın eşiğinde"


https://www.mynet.com/uzaylilarin-kendisiyle-irtibat-kurdugunu-dile-getiren-daniel-sheehan-yine-dunya-gundeminde-dunya-yi-tamamen-cokusten-kurtarmak-icin-mudahalede-bulunmanin-esiginde-190101290107 Mesajı Paylaş

Alıntı yapılan: aydındurmus - 06 Eylül 2024, 17:05:17uzayda yanlız değiliz benim bildiğim aslında herkesin bildiği ÞİRA YILDIZ sisteminde en az 1 akıllı canlı türü vardır.
KAYNAK KURANI KERİM NECM SÜRESİ 9.ayet yanılmıyorsam.
KURANI KERİMDE
ÞİRA YILDIZININDA TANRISI ALLAHTIR (Tanrı kısmını ben kattım tam cumle aklıma gelmediği için...)

O ayet;

Necm 49: Şi' ra Yıldızının Rabbide O' dur.

Şeklinde... Birde ''SAD 67-70'' arası ayet var ki, orada da başka bir ilginç noktaya temas ediyor,

Sad 67: De ki: "Bu (vahiy ile gelen) çok önemli bir bilgidir.
Sad 68: Siz ise ona sırt çeviriyorsunuz
Sad 69: Yüce topluluk, kendi aralarında tartışırlarken onlarla bulunup bilgi edinmiş değilim
Sad 70: Bana, yalnızca apaçık bir uyarıcılık görevi yüklendiğim için vahiy gelmektedir.

buradan ulaştığımız sonuç; Yüce Bir Konseyin varlığı, kararların bu konseyde alındığı ve görevlerin bu konsey tarafından dağıtıldığıdır. Peygamberlere vahiylerinde bu konsey tarafından gönderildiği pekala anlaşılabilir!...

Meselenin dini bacağı bu şekilde olmakla birlikte, birde UFO temasçıları vasıtasıyla ulaşılan bilgiler vardır. Bende bu konuya özel ilgisi olan bir insan olarak, ulaştığım sonuçlar şu şekildedir;

1- Yaratılış itibariye insanoğlu dünyada zar zor hayatta kalma mücadelesi verirken, bir uzaylı ırk dünya hayatını keşfediyor. İddia, bu ırkın Pleiadesliler olduğu yönünde. Diğer ırklarında devreye girmesiyle dünya hayatının bir tekamül okulu olarak şekillendirilmesine karar veriliyor. (Dini Literatürde buna İMTİHAN DÜNYASI deniyor)

2- Aynı ortak amaçta birleşerek bir Galaktik Federasyon şeklinde örgütlenen uzaylı ırklar, dünya hayatını şekillendirmeye başlıyor. Bu Galaktik Federasyon merkezinde beş uzaylı ırkın olduğu irili ufaklı onlarca uzaylı medeniyet tarafından şekillendirilmiş!.. Bu beş Galaktik ırk; Pleiadesliler, Siriuslular, Arkturuslular, Andromedalılar ve Orionlulardır. İşte Kur' anda Şi' ra Yıldızı dedikleri yerin uzaylı ırkının Siriuslular olduğu iddiası vardır. Şayet bu iddiaya kulak verecek olursak, o halde Sad Suresinde ki Yüce Konseyin Siriusta toplandığı veya karaların Sirius merkezli olarak tebliğ edildiği gibi bir sonuca ulaşılabilir!

3- Gelinen noktada dünya gezegeni, bu uzaylı ırkların insanlığı geliştirdiği, olgunlaştırdığı ve hatta belli aralıklarla kendi enkarnasyonlarını sağladıkları bir tekamül okulu olarak işlev görmektedir.

4- Fazla uzatmadan sadede gelecek olursak, benim inancım odur ki; 2025 yılı itibariyle bu ırkların varlığı hakkında ya resmiyette bilgi sahibi olacağız ya da direkt olarak açıkça temasta bulunacağız. 2025 yılının şimdiden çok heyecanlı bir yıl olacağı konusunda büyük ümitlerim vardır. Açıkçası tekamül okulunun bu devre için bitiş düdüğünün çalacağı konusunda beklenti sahibiyim.     
  Mesajı Paylaş

kısmen katılıyorum.
2.maddede  belirtiğiniz o canlılarada KURANI KERİM indirilmiştir o konseyinde rabbi aynı bizim gibi ALLAH olup onlar bize hiç bir dini bilgi getirmemiştir.Fakat konsey oluşturmuş olup gelişmekte olan dünyalara gelişmelerinde yardımcı ve kötü niyetli uzaylıların gazabından koruyup kollamaktadır aksi durumda dünyada belkide yaşam kalmayacaktı.
sad süresindeki yüce konsey ifadesi sirus gezegeninden bahsetmiyor bahsi geçen konu ALLAHIN katında yaptığı toplantı mahiyetindeki olaydan bahsediliyor dünyayıda sirusuda ve daha nicelerini ALLAH yarattı vardığınız kanı dini açıdan yanlış fakat varlıklar olarak doğrudur... Mesajı Paylaş

Elbette inanç ve anlayışınıza saygı duymakla birlikte bu konu özelinde benim anlayışım daha başkadır. Bana göre dinler, peygamberler, vahiyler dahil bütün bir semavi inanç sistemi, uzaylı tabir edeceğimiz dünya dışı varlıkların ürünüdür. Kadir-i Mutlak olan yüce yaratıcı ise bütün bu olaylardan beridir, münezzehtir ve hiçbir dahli yoktur. Zaten öyle de söylüyor mu? Şİ' RA YILDIZININ RABBİDE O' DUR demiyor mu?

Biz sadece gerçeği bilmek istiyoruz. Dolayısıyla 2025 yılının gerçeklere bir adım daha yaklaştığımız bir yıl olacağı inancındayım. İnsanlık için önemli olan odur ki; İNSANLIK GERÇEKLERLE YÜZLEŞMEYE HAZIR MIDIR?

Kendi özelimde, gerçek olan her neyse ben sonuna kadar gerçeklerle yüzleşmeye hazırım. Buradan hareketle yüzleşeceğimiz gerçekler her ne olursa olsun, beni şaşırtmaya yetmeyecektir. Fakat insanlık için aynı şeylere söylemek mümkün olmayacağa benziyor. Yüzleşecekleri gerçekler, bunca zamandır doğru bildikleri inançları, sistemleri, anlayışları tersyüz edebilir. Dünyada büyük bir kaos ve korku ortamı da yaratabilir. O nedenle bunca zamandır gerçeği bilen bir takım küresel güçlerin, insanlıktan gerçekleri saklamış olabileceği konusunda bir anlayış var. Bana göreyse gerçekleri her ne olursa olsun saklamak bir insanlık suçudur. Gerçekleri insanların bilmeye hakkı vardır. İnşallah 2025 yılı gerçeklerle yüzleşeceğimiz bir yıl olacaktır.        Mesajı Paylaş

Partikül gerçekten kendini özlettin aramıza hoşgeldin Mesajı Paylaş


CIA'in 'Ay' deneyi yeniden gündemde: Gizli bir görev için çağrılmıştı! 'İki tanesi bana doğru işaret etti, kraterleri kazıyorlardı'



Derleyen: İSMAİL SARI / isari@hurriyet.com.tr | Fotoğraflar: iStock
Oluşturulma Tarihi: Haziran 08, 2025

Ay'a insanlı görevlerin yeniden planlandığı bugünlerde, CIA'in yıllar önce yürüttüğü gizli bir deney tekrar tartışılıyor. 1975'te, gizli bir tesiste gerçekleştirilen çalışmada, Ay'ın karanlık yüzünde dev yapılar ve bilinmeyen varlıklar olduğu öne sürüldü. Deneyi izleyen yetkililerin yıllarca konuşmama emri verdiği olay, şimdi çok daha farklı bir anlam taşıyor.

ABD'nin yeniden Ay'a insan göndermeye hazırlandığı ve tartışmaların devam ettiği bugünlerde, CIA'in yıllar önce gerçekleştirdiği gizli bir deney, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.

25 yıl önce açıklanan ve dönemin medya gündeminde kısa süre yer alan bir iddia, yeniden tartışılmaya başlandı: CIA'in 1970'li yıllarda gerçekleştirdiği 'uzaktan görüntüleme' (remote viewing) deneylerinden birinde, bir uzaylı üssüne ait olduğu öne sürülen yapılar Ay'ın karanlık yüzünde keşfedilmişti.

1975 YILINDA CIA TARAFINDAN GİZLİ BİR GÖREV İÇİN ÇAĞRILDI

1970'li ve 1980'li yıllarda CIA tarafından yürütülen bu psişik araştırmalar kapsamında, bazı bireylerin zihin yoluyla uzak mesafelerdeki nesneleri, kişileri veya olayları görebildikleri öne sürülmüştü. Bu çalışmaların en dikkat çekici isimlerinden biri ise Ingo Swann'dı.

Swann'ın deneyimi ilk kez 1998 yılında yayımlanan Penetration: The Question of Extraterrestrial and Human Telepathy (Sızma: Dünya Dışı ve İnsan Telepatisi Meselesi) adlı kitabında detaylı biçimde kamuoyuyla paylaşılmıştı.

Swann'ın anlattığına göre, 1975 yılında CIA tarafından gizli bir görev için çağrıldı. Washington DC'de kendisiyle iletişime geçen bir yetkili, 'Bay Axelrod' takma adını kullandı. Swann'a, sessiz kalması şartıyla gizli bir yeraltı üssüne götürüldü ve burada kendisinden Ay'ın karanlık yüzünü uzaktan görüntülemesi istendi.

CIA'in 'Ay' deneyi yeniden gündemde: Gizli bir görev için çağrılmıştı 'İki tanesi bana doğru işaret etti, kraterleri kazıyorlardı'



AY'IN GÖRÜNMEYEN YÜZÜNE ODAKLANDIĞINDA RAHATSIZ EDİCİ GÖRÜNTÜLERLE KARŞILAŞTI

Swann, zihinsel olarak Ay'ın görünmeyen yüzüne odaklandığında, beklenmedik ve rahatsız edici görüntülerle karşılaştı. Gördüğü şeylerin sadece hayal gücünün ürünü olmadığını düşündürecek kadar net olduğunu belirten Swann, Ay yüzeyinde dev kuleler, makineler, çeşitli renklerde ışıklar yayan yapılar, köprüler ve kubbeler gördüğünü ifade etti.

Bu yapıların bazıları New York'taki Birleşmiş Milletler binası büyüklüğündeydi. Yapıların çevresinde, kıyafet giymeyen ve insan formuna çok benzeyen varlıklar çalışıyordu. Swann'ın iddiasına göre bu varlıklar bir tür madencilik faaliyeti yürütüyor, kraterleri kazıyorlardı.


CIA'in 'Ay' deneyi yeniden gündemde: Gizli bir görev için çağrılmıştı 'İki tanesi bana doğru işaret etti, kraterleri kazıyorlardı'



Ingo Swann, Soğuk Savaş döneminde uzak mesafeleri zihinsel olarak gözlemlemek amacıyla geliştirilen gizli CIA programı 'Project Stargate'in önde gelen isimlerinden biriydi. Aynı zamanda  parapsikolog olarak da bilinen Swann, 31 Ocak 2013'te New York'ta hayatını kaybetti.

'İKİ TANESİ BANA DOĞRU İŞARET ETTİ'

Swann'ın en çok şaşırdığı an ise iki uzaylının onu fark etmesi oldu. "İki tanesi bana doğru işaret etti. Bunu nasıl yapabildiler? Eğer onlar da bir tür yüksek psişik algıya sahip değillerse?" diyerek olayı anlattı.

Bu gelişme üzerine Axelrod, seansı sonlandırdı ve Swann'a bu gördüklerini en az 10 yıl boyunca kimseye anlatmamasını emretti. Swann, kitabında bu yaşadıklarının, Stargate Projesi kapsamındaki resmi görevlerinden bağımsız olduğunu, yani daha gizli bir yapılanma tarafından yürütülen özel bir çalışmanın parçası olduğunu da açıkça belirtti.

Stargate Projesi, CIA'in 1995 yılına kadar sürdürdüğü ve psişik yeteneklerin istihbarat amacıyla kullanılmasını araştırdığı bir programdı.



'NEDEN AY'A BİR DAHA GİTMEDİK?'

Swann, uzaktan görüntüleme seansı sonrasında yetkililere bazı kritik sorular yöneltti. En dikkat çekici sorusu, NASA'nın neden 1972'den bu yana Ay'a yeniden insan göndermediğiyle ilgiliydi.

Swann, bu sorusuna net bir yanıt alamadığını belirtti. Ancak Bay Axelrod'un verdiği üstü kapalı yanıt, dikkat çekiciydi: "Bir şekilde sana oradan uzak durmanı söylediler. Onlar (uzaylılar) pek dost canlısı değiller, değil mi?"

Swann, Axelrod'un bu sözlerinin ardından biraz daha açıklama istediğini fakat aldığı cevabın belirsizliğini koruduğunu ifade etti. Bu ifade, yetkililerin Ay'da gerçekten bir tehdit olduğunu düşündüklerini, ancak kamuya açıklanamayacak daha karmaşık bir durumu gizlediklerini ima eder gibiydi.


AY'DAKİ GERÇEK NE?

Swann'ın kitabındaki anlatımlar bugüne kadar hiçbir resmi otorite tarafından doğrulanmadı. ABD, Rusya, Çin, Japonya ve Hindistan gibi ülkelerin Ay'a yönelik gerçekleştirdiği keşif görevlerinde, uzaylılara ait yapılar veya yaşam formlarına dair somut bir kanıt bulunamadı.

Ancak kamuoyunun uzaya olan ilgisinin arttığı ve dünya dışı yaşam olasılıklarının daha fazla tartışıldığı günümüzde, Swann'ın iddiaları yeniden gündeme taşınıyor.



Trump yönetiminin 1 Mayıs'ta uzay programına yönelik açıkladığı bütçe değişiklikleri kapsamında, Uluslararası Uzay İstasyonu ve Mars Örnek Getirme görevi gibi projelere ayrılan 6 milyar dolarlık kaynak azaltıldı.

Buna karşın insanlı uzay görevlerine 1 milyar dolar ek kaynak aktarılacak. Bu değişiklik, NASA'nın Ay'a insanlı görevler için hız kazanmasını ve Çin gibi rakip ülkelerin önüne geçmesini hedefliyor.

Ayrıca ABD Kongresi, dünya dışı yaşamın varlığına ilişkin düzenli olarak kamuoyu duruşmaları düzenlemeye devam ediyor. Ay'da, Mars'ta veya Dünya dışında başka bir yerde yaşam olup olmadığı sorusu, sadece bilimsel değil, artık siyasi ve güvenlik ekseninde de yanıt aranan bir konu haline gelmiş durumda.

TRUMP VE MUSK TARTIŞMASI DENGELERİ DEĞİŞTİREBİLİR!

Öte yandan ABD Başkanı Donald Trump ile Tesla CEO'su Elon Musk arasında vergi tasarısı ile başlayan tartışma son günlerde adeta kavgaya dönüşmüş durumda... İki taraf da birbirlerine ağır suçlamalar yöneltmesi sonucu düşen hisseler ile Tesla'nın bir günde 150 milyar doları buharlaştı.

Karşılıklı tehditler ile Musk'In sahibi olduğu uzay taşımacılık şirketi SpaceX ile ABD Uzay ve Havacılık Dairesi NASA arasında yürütülen Ay'a ve Mars'a yolculuk gibi uzay projelerinin geleceği de şimdilik merak konusu...

Bunun yanında NASA, yeniden başlatılan ay projesi ile işbirliği içerisinde. Önümüzdeki yıllarda NASA Artemis 3 projesi ile Ay'a 1972'den bu yana ilk defa astronot indirmeyi planlarken SpaceX'in Starship uzay aracı bu projenin önemli bir parçası.

Ay'ın Güney Kutbu'na indirilecek astronotları taşıyan kapsülün naklinde Starship uzay aracının kullanılması planlanıyor. Ay projesinden sonra NASA'nın olası bir Mars gezegeni görevinde de Starship uzay aracının önemli bir yer edeceği düşünülüyordu. SpaceX ve NASA arasında bu görevlerin de yer aldığı projeler için milyarlarca dolarlık kontrat imzalanmıştı.

https://www.hurriyet.com.tr/dunya/ciain-ay-deneyi-yeniden-gundemde-gizli-bir-gorev-icin-cagrilmisti-iki-tanesi-bana-dogru-isaret-etti-kraterleri-kaziyorlardi-42829355 Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

#689
Elon Musk ın insan beynine yönelik hayalleri var. Önce beyin bilgisayar ara yüzü projesi var bunda medeniyetimizin teknolojisi biraz ilerleme kat edebildi bazı başarılı denemeler oldu. Ama çok ütopik olan geleceğin nesillerine miras bırakılacak başka ütopik projeler de var. Bunlar beynin tüm verisini alabilmek anıları almak gibi şimdilik uzay filimlerine yakışan adı konmuş hedefler var. Adam bunu gelecek nesiller yapabilirler diye adını koymuş şu anda üstüne çalışılabilecek bir hedef bile değil yanlış anlaşılmasın. Düşünün 200 yıl geçmiş bu hedefe ulaşılmış ve bana bir seçenek ortaya çıkmış kabul edersem kalan hayatımı bir makinede aynı hislerle hatırlarla anılarla yaşamaya devam ediyorum. Hatta hafıza yeteneklerim psikolojik sorunlarımda milyon kat iyileşmiş. Gözümü kapıyorum bir açıyorum elim ayağım motorlu filan ama hayallerin zevklerim duygularım yerinde bir bilgisayarda. Bu seçeneği kullanırsam artık bir biyolojik bedenim olmaz ama ölüm hastalık da olmaz sonsuza kadar yaşarım. Bir gün o şansa sahip olan insanlar bu hakkı kullanırlar ve hayatlarına saylonlu olarak devam ederler. O zaman işte beş bin yıl yıldızlar arası sürecek yolculuklara çıkabiliriz. Bence tüm uzaylılar bu seviyelere gelmiş biyolojik olmayan şeyler olacaklar başka türlü yıldızlar arası yolculuğun anlamı yok ölümlü canlılar için.

Başka bir ütopik gelecekte şöyle olacak. Yaptığımız bu yapay zeka katlana katlana gelişir bir gün insansı robotlar yaparız uzay filmi olur yani ve bu makineler canlı gibi düşünür üretir çözüm bulur bir insan gibi olur. Peki buda bir insan medeniyeti midir acaba. Neden olmasın yolun yarısına kadar biyolojik insanlar devam eder sonra medeniyeti ürettikleri makinler devralır ve onlar devam ederler. İkisi de insan medeniyetidir ve eğer bir gezegene gidilirse insanlık gitmiş olur. Yani ben kısacık ömrümde medeniyeti geliştirip çocuğuma bayrağı devrediyorum insan medeniyeti devam ediyor. Çocuğuma değil robotuma devretsem neden insan medeniyeti devam etmesin ikisini de ben ürettim. Aslında biyolojik insan medeniyeti Allah ın insanları ama robotu yaparsak o gerçek insanlık medeniyeti olacak. Makine olursak mars dada yaşarız ayda da yaşarız sıcakta da atmosfersiz yerde de yaşarız binlerce yıl yolculuk da yaparız. Medeniyetimizi illa beynimiz taşımak zorunda değil ürettiğimiz makinede insanlık medeniyetini sahiplenebilir




Mesajı Paylaş
Rusya Ukrayna savaşının çözümü bağımsız Kırım devletidir.


Paylaş whatsappPaylaş facebookPaylaş linkedinPaylaş twitterPaylaş myspacePaylaş redditPaylaş diggPaylaş stumblePaylaş technoratiPaylaş delicious
İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Replikacep.com sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.Knın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur.Replikacep.com hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim sayfamızdan bize bildirdikten en geç 3 (üç) iş günü içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.
Footer menü
Hakkımızda
Bize Ulaşın
Biz Kimiz
Hizmetlerimiz