Şeytanın avukatı olup biraz şu tank işini karıştırmak istedim.
Askeri, savaşa gönderdiğinizde, ölmeden karşısındakini öldürmesini becerebilmesi için eğitiyorsunuz ve öyle sahaya sürüyorsunuz. Piyade askeri, binlerce yıldır eline bir silah alıp savaşa gidiyor. Ölmesin diye eğitimin dışında bu devirde de, ek olarak, kurşun geçirmez yelek ve kask veriyorsunuz. Aman ölecek diye piyadeyi sahadan çekmiyorsunuz. Ama, nara atarak toplu olarak saldıran, ya da sıra sıra saf tutarak karşılıklı ateş ederek ilerleyen piyadenin yerini artık, gerektiğinde ön saflara giden ama genelde uzaktan, teknolojik üstünlüğünü kullanan piyade askeri almış durumda.
Evet tanklar artık çok çabuk ve etkin şekilde vurulabiliyorlar. Ama harp sahasındaki becerilerini de kulak arkası edemeyiz. Bu kıymetli ve etkin silahtan yoksun olarak savaşmak bir yerde büyük eksiklik olur. Burada önemli olan :
1. Tankı mümkün olduğu kadar ucuza mal etmek
2. Tank mürettebatına vurulmadan savaşmasını öğretmek.
Bunun için modern tankın ana işlevini unutmamak gerek :
Modern tank, genel olarak, tahkimatları, top sistemlerini ve hendek yollarını ateşle bastırıp yok ederek Piyade Muharebe Ekiplerine destek olmak ve ardından ikincil olarak düşman zırhlı araçlarına karşı koruma sağlamak amacıyla tasarlanmış zırhlı bir araçtır.
O halde modern teknolojinin sınırlarını zorlayarak, hafif zırh imal ederek tankı hafifletip, aktif ve pasif koruma sistemleri ile donatıp en az sayıda mürettebat ile sahaya gerektiği yerlerde sürmesini öğrenmemiz lazım.
Bu da tankın evrilmesi demek oluyor.
M10 Booker bu evrimin başlangıcıdır.