Suriye Krizi

Başlatan Falcon, 20 Temmuz 2011, 18:41:46

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Sizce Türkiye Suriye'ye yapılacak bir askeri müdahaleye katılmalı mı?

Katılmamalı. Bizi hiç iligilendirmez.
18 (17%)
Kesinlikle katılmalı. Çünkü müdahale sonrası Suriye'de söz sahibi olmamız için şart.
58 (54.7%)
Engel olmalı. Çünkü Suriye'den sonra sıra İran'a, ondan sonra da sıra bize gelecek.
24 (22.6%)
Başka bir düşüncem var. Aşağıda paylaşıyorum.
6 (5.7%)

Toplam Oy Verenler: 106

bencede karayılan meselesi yalan. emperyalist devletler büyük elçilik suikastı senaryosu uydurdu iranla arabistanı karşı karşıya getirdi şimdide türkiyeyle iranı karşı karsıya getirmek istiyorlar hem karayılanı yakalmak bize hiç bir fayda getirmez bir besleme daha olur. suriye konusunda ise kesinlikle doğru taraftayız ama batının gazına gelmemek lazım muhaliflerede silah desteği yapmamız lazım suriye rejim er yada geç devrilecek artık dönüşü yok rejim devrildiğinde ise sünni bir hükümet kurulacaktır bu  iranın suriyedeki etkinliğini kaybetmesi demek üstelik türkiyeyle ilişkilerde çok daha iyi olacaktır hatta uzun dönemde bir birleşmede olabilir bukadar iddalıyım Mesajı Paylaş

Alıntı yapılan: SKYWOLF - 29 Ekim 2011, 09:33:26
Alıntı yapılan: blackwolf1453 - 29 Ekim 2011, 05:11:55
Karayilan meselesi ise malesef dogru, Iran tarafindan yakalandi ve sonunda hakim olduklari bolgede iran'in Suriye'ye yardimlarinda hicbir sorun cikarmayacaklari hatta destek olacaklari sozunun alinmasi neticesinde saliverildi. Iran istedigi zaman bolgede buyuk operasyonlar yapabiliyor. Bu zamana kadar birkac buyuk operasyonda yaptilar, hic kimsenin karsi ciktigini duydunuzmu?

Nasıl doğru? Neye göre doğru? Somut olan bir kanıtı var mı?

İran Kandil Dağı'nın kendi sınırları içerisinde kalan kısmında operasyonlar düzenliyor. Tabi ki kimse birşey diyemez.

Senin somut kanit istedigini bilselerdi eminim yakalama ve saliverme tutanaklarini yayinlarlardi. Neyse polemige girecek degilim burada yazilanlar kimseyi baglamaz herkes istedigine inanabilir.
Iran'in pjak a karsi duzenledigi sinir otesi operasyonlarida internetten bakma zahmetine girseydin ogrenirdin, biz operasyon yapabiliyorsak iranda ayni sekilde operasyon yapabiliyor. Mesajı Paylaş

Alıntı yapılan: blackwolf1453 - 29 Ekim 2011, 14:34:22
Alıntı yapılan: SKYWOLF - 29 Ekim 2011, 09:33:26
Alıntı yapılan: blackwolf1453 - 29 Ekim 2011, 05:11:55
Karayilan meselesi ise malesef dogru, Iran tarafindan yakalandi ve sonunda hakim olduklari bolgede iran'in Suriye'ye yardimlarinda hicbir sorun cikarmayacaklari hatta destek olacaklari sozunun alinmasi neticesinde saliverildi. Iran istedigi zaman bolgede buyuk operasyonlar yapabiliyor. Bu zamana kadar birkac buyuk operasyonda yaptilar, hic kimsenin karsi ciktigini duydunuzmu?

Nasıl doğru? Neye göre doğru? Somut olan bir kanıtı var mı?

İran Kandil Dağı'nın kendi sınırları içerisinde kalan kısmında operasyonlar düzenliyor. Tabi ki kimse birşey diyemez.

Senin somut kanit istedigini bilselerdi eminim yakalama ve saliverme tutanaklarini yayinlarlardi. Neyse polemige girecek degilim burada yazilanlar kimseyi baglamaz herkes istedigine inanabilir.
Iran'in pjak a karsi duzenledigi sinir otesi operasyonlarida internetten bakma zahmetine girseydin ogrenirdin, biz operasyon yapabiliyorsak iranda ayni sekilde operasyon yapabiliyor.

Bu polemik falan değil. Ortaya kesin bir görüş atıyorsun, attığın fikrin gerçekliğini destekleyemiyorsun. Böyle olunca da kahvehane muhabbetinden başka birşey olmuyor. Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Alıntı yapılan: SKYWOLF - 29 Ekim 2011, 14:58:08
Alıntı yapılan: blackwolf1453 - 29 Ekim 2011, 14:34:22
Alıntı yapılan: SKYWOLF - 29 Ekim 2011, 09:33:26
Alıntı yapılan: blackwolf1453 - 29 Ekim 2011, 05:11:55
Karayilan meselesi ise malesef dogru, Iran tarafindan yakalandi ve sonunda hakim olduklari bolgede iran'in Suriye'ye yardimlarinda hicbir sorun cikarmayacaklari hatta destek olacaklari sozunun alinmasi neticesinde saliverildi. Iran istedigi zaman bolgede buyuk operasyonlar yapabiliyor. Bu zamana kadar birkac buyuk operasyonda yaptilar, hic kimsenin karsi ciktigini duydunuzmu?

Nasıl doğru? Neye göre doğru? Somut olan bir kanıtı var mı?

İran Kandil Dağı'nın kendi sınırları içerisinde kalan kısmında operasyonlar düzenliyor. Tabi ki kimse birşey diyemez.

Senin somut kanit istedigini bilselerdi eminim yakalama ve saliverme tutanaklarini yayinlarlardi. Neyse polemige girecek degilim burada yazilanlar kimseyi baglamaz herkes istedigine inanabilir.
Iran'in pjak a karsi duzenledigi sinir otesi operasyonlarida internetten bakma zahmetine girseydin ogrenirdin, biz operasyon yapabiliyorsak iranda ayni sekilde operasyon yapabiliyor.

Bu polemik falan değil. Ortaya kesin bir görüş atıyorsun, attığın fikrin gerçekliğini destekleyemiyorsun. Böyle olunca da kahvehane muhabbetinden başka birşey olmuyor.




Haklisin, yazdiklarimi 100% hakli cikaracak herhangibir delil yok, zaten bu konunun dogrulugu ispatli bir sekilde ortaya cikmis olsaydi Iran ile iliskimiz cok kotu bir boyuta gecerdi. Bundan da basta israil ve Abd cok hosnut olurdu. Ancak iran'in karayilan i yakalamadik demesiyle de yakalanmadi olmuyor. Daha dune kadar topraklarinda apo yu besleyen suriye Turkiye'ye apo nun ulkelerinde olmadigini beyan ediyorlardi. Ama bu apo nun orada yasadigi gercegini degistirmiyordu. Iran'in pkk ya ihtiyaci var Suriye'ye acilmasi ve desteklemesi icin, Israil'e Suriye uzerinden erisebilmesi icin, takip edebilmesi ve bilgi alabilmesi icin, Israil ve Abd Iran icin hazirliklarini tum hiziyla surduruyorlar, arada bizim alacagimiz rolun ne olacagina gelisen olaylar kara verecek, sonuc olarak Iran pkk nin kontrol ettigi bolgeleri kullanmaya mecbur cunku baska alternatifi yok boyle bir durumda sen orgutun en ust yoneticisinden birisini yakaladiginda onunla kendi cikarlarin dogrultusunda anlasirmisin yoksa meydana gelmesi muthemel bir savasta kimin yaninda olacagi belli olmayan Turkiye'ye mi teslim edersin.


Mesajı Paylaş

Evet iran'ın demesiyle olmuyor, fakat bu ülkenin de bir İstihbarat teşkilatı var. Herhalde onun demesi olup olmadığının açığa çıkmasına yeterlidir. Bunun dışında Ahmet öyle demiş, Mehmet böyle demiş demek abesle iştigalden ibarettir. Eğer ki böyle bir durum varsa, zaten devlet ona göre bir tutum takınacaktır İran'a karşı. Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

istihbarat teskilatlarinin isi zaten bilmek ve bizim istihbaratimiz da bu konudaki herseyi zaten biliyordur, ancak herseyi bilmek herzaman isine yaramayabiliyor yani karsi bir harekette bulunmak acisindan, misal bizim Suriye'yi siddetle tehdit ettigimiz donem orgutteki suriyeliler grubunun basi bahoz kopeginin talimatiyla birden sehirlerde bombalar patlamaya basladi, kirsalda yapilan saldirilarda buyuk artis yasandi, halbuki yilin bu zamanlarinda orgut kislik yapilanmasini tamamlamakla mesgul olacagi yerde saldirmaya eylem yapmaya zorlandi, bundan Suriye istihbaratinin bilgisi ve tesvikinin olmadigini soylemek biraz saflik olur, bir sure sonra zaten bizim suriye ile ilgili aciklamalarimiz seyreklesmeye ve daha yumusamaya basladi, arti Rusya'nin Suriye'de ki deniz ussune savas gemisi gondermek icin harekete gecmesi, bunlarin hepsi bizim yaptiklarimizin ve soylediklerimizin bize karsi yansimalari, bu ve benzeri bircok konuyla ulke olarak bogustugumuz icin herkese hakettigi cevabi maalesef verebilecek zaman enerji ve guc bulamayabiliyoruz. Etrafimizda okadar cok sorun varki bazen kendi  insanlarini dahi denge gozetmek icin feda etmek zorunda kalabiliyorsun Mesajı Paylaş

İyi de  durum çok farklı şu an. İran'dan bahsediyoruz. İran'la boğuşmamıza gerek yok ki. Zaten diken üzerinde, batı ensesinde. Tek başına kalmış bir ülke. Özellikle bize karşı atacağı her adıma çok dikka ediyorlar uzun bir süredir bu nedenle.

Suriye ise çok farklı. Orada da Arap isyanlarının yoğunluğu var. Kaddafi de gittikten sonra sıranın kendilerinde olduğunu çok iyi biliyor Esad. Kedi bile sıkışınca tırmalar. Esad sıkıştı ancak İran daha farklı. Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

iranla bir husumet yokki. iran yönetimiyle daha doğrusu. şuan ahmedinejad yönetimi suriyeye desteğini kesmiş durumda. suriye için türkiyeyle arayı bozmak ona da gereksiz geliyor. dini kanat pek öyle düşünmüyor tabi. ama iran bize saldırır diye bir durum söz konusu değil. ben iranın kimseden dolayı kimseye saldıracağını sanmıyorum. iran tek atımlık kurşununu kendisi için saklıyordur. kendisine saldırılmadığı sürece kimseden dolayı kimseye saldırmaz. çünkü bu sonunu getirir, biliyorlar bunu.
bu arap baharı birilerinin oyunu düşüncelerine bir noktada katılıyorum. çıkarını gördüğü yerde birileri destekliyor. ama her seferinde farklı ülkeler oluyor bunlar. mübarekin gitmesinin amerikaya ya da israile verdiği zararı başka hiçbir ülkede göremeyiz. yani bunlar topyekün amerikanın oyunu diyemeyiz.
esadın bize zararı var mı?
eğer bir ömür sıradan bir ülke olmayı düşünüyorsak, iyi geçiniriz ve bir zararı olmaz. ama bölgesel bir güç olmak istiyorsak esad yönetimi bize engel. esad yönetimi nolursa olsun iran ve biz arasında tercih yaptığında elenen taraf oluruz. ama ülkede onun dışında nasıl bir yönetim kurulursa kurulsun bize daha yakın olacaktır.
evet, amerikanın da, israilin de işine geliyor esadın devrilmesi. ama bu bizim de işimize geldiği gerçeğini değiştirmiyor. Mesajı Paylaş

Laçiner: Türkiye ile Suriye çarpıştırılmak isteniyor
Terör ve güvenlik uzmanı Laçiner Türkiye ve Suriye'nin kapıştırılmaya çalışıldığını iddia etti
03.11.2011 - 09:17

Star'dan Sedat Laçiner, Türkiye'ye Suriye ve İran üzerinden oynanan oyuna dikkat çektiği yazısında, ABD'nin yeni yönteminin ülkeleri birbirine kırdırmak olduğunu ifade etti. Obama'nın Bush'dan daha tehlikeli olduğunu belirten Laçiner, Irak'tan çekilmeye hazırlanan ABD'nin yeni planına dikkat çekti.

Amerika ve İsrail basınının ısrarla Türkiye'yi Suriye'deki silahlı muhalefetin destekçisi ve lideri gibi göstermeye çalıştığını belirten Laçiner, Türkiye'nin buna zaman zaman malzeme verdiğini dile getirdi ve Suriye'de ABD'nin üstlendiği rolün Türkiye'ye yıkıldığını ifade etti.

İşte Sedat Laçiner'in çarpıcı analizi:

Başkan Obama'nın tarzı bir önceki başkandan oldukça farklı. Bush bir ülkede sorun görünce orayı doğrudan işgal etmeye kalkar; onbinlerce, hatta yüzbinlerce asker yığar, sınırları, rejimleri ve liderleri değiştirmeye kalkardı. 'Bush tarzı'nda hedef ülke çok büyük zararlar görürdü, ancak Amerikan askeri ve parası da bu şekilde riske atılırdı.

Obama yönetimindeki Demokratlar ise Bush'un yaklaşımının Amerika'yı batırdığını düşünüyorlar. Onlara göre küreselleşen ekonomik kriz de, ABD sosyal dengelerindeki sarsıntı da Irak ve Afganistan maceralarının sonucu. Kötü örneklerden ders alan Demokratlar Libya, Mısır ve Tunus'ta çok farklı bir model uyguladılar. Alınan dersleri şöyle sıralayabiliriz:

1) Libya'da çatışmaya doğrudan girmediler, en ön safta yer almadılar.

2) Fransa gibi diğer istekli ülkeleri maliyetleri paylaşmak için teşvik ettiler.

3) NATO ve Birleşmiş Milletler'i devreye sokarak müdahaleyi sadece ABD müdahalesi olmaktan çıkardılar.

4) Arap dünyası ve Türkiye'den destek alarak bölgesel tepkileri daha başından kestiler.

5) En önemlisi Kaddafi yine Libyalılarca alt edildi. Yani Libyalılar Libyalılara kırdırıldı. Muhaliflere silah ve silahlı eğitim verildi. Batı istihbarat birimleri Kaddafi ve adamlarının tüm açıklarını tespit edip, bunları muhaliflerle paylaştılar. Benzeri gelişmeler Mısır, Suriye ve diğer Arap ülkelerinde de yaşandı, yaşanıyor.
Obama daha tehlikeli

'Obama tarzı' Türkiye ve tüm dünyada alkışla karşılandı. Örneğin Libya'da yönetim ABD'nin istediği doğrultuda değişmiş olmasına rağmen, geçmişten farklı olarak Türkiye sokaklarında ciddi bir Amerika karşıtlığı gözlenmiyor. Yeni yaklaşımın Bush tarzı ile kıyaslandığında pek çok olumlu yönü bulunduğunu ben de kabul ediyorum. Ancak 'ateşi maşa ile almak' olarak da tanımlanabilecek olan yeni yöntemin Türkiye için Bush döneminden daha fazla ölümcül riskler taşıdığı kanaatindeyim. Çünkü yenisinde tüm maliyet hedef ülkeye ve komşularına yükleniyor.

Bu bağlamda baktığımızda eğer sıradaki ülke Suriye veya İran ise bu ülkeleri kanlı iç savaşlar bekliyor demektir. Aynı şekilde Irak'tan çekilmeye hazırlanan ABD eğer Irak'ta büyük sorunlar ile karşılaşırsa, eskiden farklı olarak Irak'a asker indirmek yerine bölgesel güçleri birbirine kırdıracaktır demektir. Hal böyle olursa bundan en büyük zararı görecek olan ise Türkiye'dir.
İhale Türkiye'ye mi?

Özellikle Suriye konusundaki en son gelişmeler bu husustaki kaygıları arttırmak için yeter de artar bile. Amerika ve İsrail basını ısrarla Türkiye'yi Suriye'deki silahlı muhalefetin destekçisi ve lideri gibi göstermeye çalışıyor. Ne yazık ki zaman zaman Türkiye de bu konuda hiç de iyi niyetli olmayanlara bilmeden malzeme veriyor. Aylar önce bu köşedeki bir yazımda da hatırlatmıştım, "Suriye ile Türkiye çarpıştırılarak bir taşla iki kuş vurulmak isteniyor" demiştim. O korkularımı arttıracak daha fazla veri ortaya çıkıyor. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esed Türkiye'nin kendi kellesini istediğinden emin. Nusayrilere göre Türkiye, Suriye'de rejimi değiştirmek istiyor ve bir iç savaşı açıkça teşvik ediyor. Kısacası geçmişte ABD'nin üstlendiği rol Türkiye'ye yıkılmaya çalışılıyor. Elbette böyle düşünen bir Suriye PKK'yı daha fazla destekliyor. Başka bir tabirle Suriye'de de Libya modeli modifiye edilerek uygulanmaya çalışılıyor. Ancak Türkiye üzerine hesaplar sadece Suriye konusunda değil, İran konusunda da işliyor. Eğer İran, Türkiye tarafından durdurulabilirse, hem askeri ve iktisadi yönlerden zayıflayan Türkiye ehlileşmiş olacak, hem de İran gibi bir dertten düşük maliyetlerle kurtulunmuş olunacak.

Gördüğünüz gibi, hesaplar Batı ve İsrail açısından kağıt üzerinde fevkalade mantıklı. Uygulamanın ne olacağını ise zaman gösterecek.

http://www.ensonhaber.com/laciner-turkiye-ile-suriye-carpistirilmak-isteniyor-2011-11-03.html Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Suriye'ye nota verildi, Türk diplomatların aileleri yurda döndü
Hürriyet Planet
13 Kasım 2011
Türk diplomatların aileleri döndü
Suriye'de bulunan Türkiye Büyükelçiliği'ne dün gece düzenlenen taşlı sopalı saldırının ardından bugün Þam'daki büyükelçilik çalışanlarının ailelerinin Türkiye'ye döndü. Dışişleri Bakanlığı saldırılarla ilgili Suriye'ye nota verildiğini açıklarken, vatandaşlara zorunlu olmadıkça bu ülkeye gitmemeleri uyarısı yapıldı.

Diplomatik kaynaklar, tahliye kararının henüz sadece çalışanların aile üyelerini kapsadığını, Büyükelçi Ömer Önhon ve diğer diplomatik personelin şimdilik Suriye'deki görevlerini sürdüreceğini ifade etti.

Suriye'den Türkiye'ye dönecek vatandaşları almak üzere bugün sabah saatlerinde Þam'a giden THY uçağının 60 kişiyle birlikte Esenboğa Havalimanı'na indiği bildirildi.


BAKANLIK SALDIRILARI KINADI
Arap Birliği'nin dün şok bir kararla Suriye'nin üyeliğini askıya almasının ardından, dün gece, ülkedeki Türkiye, Suudi Arabistan, Fransa ve Katar'a ait diplomatik temsilcilikler Esad yanlısı oldukları belirtilen sopalı ve bıçaklı büyük bir grubun saldırısına uğramıştı.

ESAD YANLILARI YABANCI KONSOLOSLUKLARI BASTI

Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada Þam Büyükelçiliği, Halep Başkonsolosluğu ve Lazkiye Fahri Konsolosluğu'na düzenlenen saldırılar kınanarak, "Bu saldırıların, Arap Birliği'nin dün Suriye'ye ilişkin aldığı bir karar sonrasında gerçekleşmesi ve en güçlü ve yoğun biçimde Türk misyonlarını hedef alması şüphesiz manidardır" denildi.

SURİYE'YE NOTA VERİLDİ
Gerek Türkiye'nin, gerek diğer ülkelerin Suriye'deki diplomatik ve konsüler temsilciliklerinin güvenliğinin sağlanması için her türlü önlemin alınmasının, Diplomatik ve Konsolosluk İlişkileri Hakkında Viyana Sözleşmeleri uyarınca Suriye devletinin yükümlülüğü ve bir onur meselesi olduğu hatırlatılan açıklamada, Suriye yönetimi, en kısa süre içinde söz konusu saldırıların sorumlularını tespit etmeye ve bu kişiler hakkında gerekli adli süreci başlatmaya davet edildi.

Ankara'da görev yapan Suriye Maslahatgüzarı'nın Dışişleri Bakanlığı'na davet edildiği, kendisine bu hususların aktarıldığı "ve bir de nota tevdi edildiği" ve Dışişleri'nin gereken her önlemi alacağı da açıklamada yer aldı.

Türkiye Cumhuriyti vatandaşlarına ise "kamu düzeninin sağlanmasında yaşanan sıkıntılar nedeniyle", başta Halep, İdlip ve Humus olmak üzere, zorunlu olmadıkça Suriye'ye seyahat etmeme uyarısı yapıldı.

ARAP BİRLİĞİ'NE DESTEK
Bakanlık, ayrıca Arap Birliği'nin Suriye'nin üyeliğiyle ilgili kararını "ülkedeki durumun vahametini ortaya koyan, zamanlı ve sağduyulu bir adım" olarak nitelendirdi.

"Suriye yönetiminin 2 Kasım tarihinde Arap Birliği ile vardığı mutabakat uyarınca üstlendiği taahhütleri bugüne kadar yerine getirmemesi, herkes gibi Türkiye tarafından da üzüntü ve hayalkırıklığı ile karşılanmıştır" denilerek Þam hükümetine ülkedeki demokratik dönüşüm sürecinin önünü açma, uluslararası kamuoyuna ise birlik içinde hareket etme çağrısı yaptı.

"BAÞKONSOLOSUMUZ'LA GÖRÜÞTÜM"
Dışişleri Bakanı Özel Müşaviri Gürcan Balık ise Halep Başkonslosluğu'nun çatısında bulunan bayrağın yakıldığı haberleri üzerine Twitter hesabından yaptığı açıklamada böyle bir durumun söz konusu olmadığını, tahrip edilen bayrağı saldırganların yanlarında getirdiğini bildirdi.

TÜRK KONSOLOSLUĞU'NA TAÞLI SOPALI SALDIRI

Balık, Türkiye'nin Halep Başkonsolosu'yla bir görüşme yaptığını belirterek, "Göstericilerin yaktığı bayrağın çatıdaki bayrağımız olmadığını, göstericilerin yakma eylemini Başkonsolosluk önünde Suriye polisinin görev yaptığı kulübenin çatısında gerçekleştirdiğini, bu bayrağın da muhtemelen kendi yanlarında getirdikleri bayrak olduğunu o da teyit etti" dedi.

Başkonsolos Adnan Keçeci'nin çatıdaki bayrağın birkaç dakikalığına kalabalığı dağıtmak için görevliler tarafından indirilip, hemen Türk yetkililere teslim edildiği, kısa bir süre içinde de yeniden yerine çekildiği ifadelerini aktaran Balık, "Görüntüleri izledim, ama yakılan ve saygısızlık yapılan çatıdaki değil, yanlarında getirdikleri bayraktır" açıklamasını yaptı.

ANKARA'DA SÜRPRİZ GÖRÜÞME
Yaşanan gelişmeler üzerine Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun bu akşam Suriye muhalefetine mensup grupların oluşturduğu Suriye Ulusal Konseyi'nin Burhan Galiun başkanlığındaki yürütme kurulu üyeleriyle bir araya geldi.

Görüşmesinin başında basın mensuplarının görüntü almasına izin verildi, herhangi bir açıklama yapılmadı. Görüşmede Suriye ile ilgili son gelişmelerin ele alınması bekleniyor. Akşam 20.00 sularında Davutoğlu'nun konutunda başlayan görüşme halen devam ediyor.

Suriye Ulusal Konseyi yürütme kurulu önümüzdeki günlerde, bu ülkelerden gelen davetler üzerine Almanya ve Rusya'da da temaslarda bulunacak.

Rus yetkililer daha önce de Suriye muhalefetinden isimlerle görüşmüşü. Ancak ilk kez Moskova'dan gelen resmi bir davet üzerine böyle bir görüşme gerçekleşecek.

ARAP BİRLİĞİ DE SURİYELİ MUHALİFLERLE BİR ARAYA GELECEK
Suriye-Türkiye cephesinde bu gelişmeler yaşanırken, Arap Birliği Genel Sekreteri Nebil El Arabi de Salı günü Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'a muhalif örgütlerin temsilcileriyle bir araya geleceklerini bildirdi.

Bununla birlikte El Arabi, Arap Birliği'nin Suriye muhalefetini meşru otorite olarak tanımayı düşünmesi için çok erken olduğunu söyledi.

Suriye hükümeti ise ülkede artan siyasi huzursuzluğu tartışmak için acil bir Arap zirvesi yapılması çağrısında bulundu.

Suriye devlet televizyonunda yayımlanan resmi açıklamada, Þam'ın Arap Birliği yetkililerinin, Suriye'nin üyeliğinin askıya alma kararının yürürlüğe gireceği Çarşamba gününden önce ülkeyi ziyaret etmesini memnuniyetle karşılayacağı belirtildi.

SURİYE ARAP OYUNLARI'NDAN ÇEKİLDİ

Suriye resmi haber ajansı SANA ise Suriyeli sporcuların Aralık ayında Katar'da yapılacak Arap Oyunları'ndan çekildiğini bildirdi.

Haberde, "Suriye Olimpiyat Komitesi ve Genel Spor Federasyonu, bugün yaptıkları açıklamada, Suriyeli sporcuların Arap Birliği'nin Suriye kararı dolayısıyla Katar'da yapılacak Arap Oyunları'na katılmayacağını duyurmuştur" denildi.

Federasyon, Suriyeli sporcuların ülkelerini "komplo"ya karşı korumak amacıyla "takım formalarını çıkarıp askeri üniforma giyeceklerini" söyledi.

Daha önce Doha Oyunları'ndan yapılan açıklamada Suriye'nin Arap Birliği üyeliğinin askıya alınmasına karşın müsabakalara katılacağı belirtilmişti.


http://www.hurriyet.com.tr/planet/19230313.asp Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com


Paylaş whatsappPaylaş facebookPaylaş linkedinPaylaş twitterPaylaş myspacePaylaş redditPaylaş diggPaylaş stumblePaylaş technoratiPaylaş delicious
İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Replikacep.com sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.Knın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur.Replikacep.com hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim sayfamızdan bize bildirdikten en geç 3 (üç) iş günü içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.
Footer menü
Hakkımızda
Bize Ulaşın
Biz Kimiz
Hizmetlerimiz