Silah üretimi, bakımı, onarımı ve idamesi için kurulan TSK’ya bağlı fabrikalar kapanacak veya özelleşecek. İlki geçtiğimiz eylülde tamamlanan “milli gemilerden” dördüncüsünü ise özel sektör yapacak.
Taraf gazetesi bugün ordunun silah satın alma, üretim, bakım, onarım ve idame çalışmalarından bütünüyle çekilmesine ve silah satın alma ve bakımı yetkisinin özel sektöre devrine yönelik bir hazırlık yapıldığını duyurdu. “Ordu ticaretten çekiliyor” başlığıyla verilen haberde, bundan böyle satın alınan silahları üreten firmaların silah sistemlerinin bakım, onarım ve idamesini de kendilerinin yapacağı, böylece TSK’ya bağlı olarak bu konularda faaliyet gösteren fabrikaların kapanacağı ifade edildi.
Taraf’ın haberinde TSK’nın da söz konusu düzenlemeye sıcak baktığı belirtilirken, “OYAK’ın bu haliyle varlığını sürdürüyor olması sorun olmaya devam ediyor” ifadesine yer verildi.
Savunma Sanayi Müsteşarlığı’na bağlı bir lojistik birim oluşturulduğunu ve bu birimin özel sektör firmalarının silah sistemlerinin bakım, onarım ve idame ettirilmeleri işlevini de üstlenmelerini sağlamak üzere çalıştığı belirtiliyor.
Taraf’tan özelleştirme propagandası
Haberin devamında “demokratik ülke ordularında ve ordunun sivil demokratik denetimini sağlayan NATO dışı bazı ülkelerde, silahın kullanıcısı olan silahlı kuvvetlerin, söz konusu silahların aynı zamanda alıcısı olması gibi bir işlevi bulunmaz” iddiası ortaya atılıyor. Ordunun silah alıcısı konumunda olmasının şeffaflık mekanizmasına ortadan kaldırdığı ve orduyu tüccar konumuna soktuğu ifade edildikten sonra, silah alımı ve lojistik faaliyetlerin özel firmalar tarafından yapılmasının “ekonomi üzerindeki kamburu azaltacağı” da öne sürülüyor.
Taraf’ın haberi, “Zira, TSK fabrikaları, devlet destekli ve kar gütme amacı da olmayınca verimli çalışma motavisyonları ortadan kalkıyor. Oysaki, lojistik hizmetlerini yerine getiren özel ya da devlet sektörü firmalar, ekonomiden yemedikleri gibi istihdam yaratıyorlar ve devlete vergi ödüyorlar. Dolayısıyla ekonomiye katma değer yaratıyorlar” şeklinde devam ediyor.
“Milli gemi” de özelleşecek
Düzenleme kapsamında TSK’ya bağlı İstanbul Tersanesi’nin de özel sektöre devredileceği söylendikten sonra, “milli gemi” adı verilen savaş gemilerinden dördüncüsünün üretiminin özel sektöre devri için ihaleye çıkılacağı, ayrıca gemilerin lojistik hizmetinin de yapımcı firma tarafından üstlenileceği belirtiliyor.
İlki geçtiğimiz eylülde tamamlanan Heybeliada adlı “milli gemi”nin donanmaya katılma töreninde konuşan Başbakan Erdoğan “Türkiye artık savaş gemisi tasarım ve inşasını gerçekleştirebilen 10 ülke arasına girmiştir. Ekonomimiz sağlam şekilde hedeflerine ilerlerken, dış politikada her mecrada barışın bayraktarlığını yaparken, savunma sanayisinde tarihi bir eşiği bugün aşmış oluyoruz” demişti. Erdoğan, hükümet olarak savunma sanayisine “Dünyanın gelişmiş ülkeleri kendi silahını, kendi helikopterini, kendi savaş gemisini inşa edebiliyorsa, Türkiye neden bunu yapamasın?” dediklerini söylemiş ve sözlerini “Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında 2023’te milli tüfeğini, topunu, tankını, helikopterini, uçağını, uydularını, üreten ve ihraç eden Türkiye vizyonunu başaracağız” diye sürdürmüştü.
Törende konuşan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ise, “Daha önce dışa bağımlı olarak satın aldığımız bu gemileri bugün kendi mühendislerimiz, teknisyenlerimiz, işçilerimiz, emekçilerimizle beraber üretmenin gururunu yaşıyoruz. En önemli nokta buna karar vermek, bunu öncelik haline getirmek ve ‘bunu biz yapacağız’ demektir. Şu bir gerçek ki önceliklerinize alırsanız azimli hareket ederseniz yapamayacağınız hiçbir şey yoktur. Biz bu kararları almakla gerçekten ülkemizin büyüklüğüne yakışır harekete başlamış durumdayız” şeklinde konuşmuştu. Konuşmasında silah sanayiinde dışa bağımlılıktan kurtulmanın önemine de işaret eden Gül, “Bir ülkenin ordusunun, silahlı kuvvetlerinin güçlü olması da dışa bağımlı olmamasından geçiyor. Türkiye bunun acılarını geçmişte yaşamış bir ülke. Müttefiklerimizin bile yeri geldiğinde, bütün geçmişteki ilişkilerimizi unutup silah ambargosuna maruz kaldığımız bir ülkeyiz. Dolayısıyla artık gururlanabiliriz” demişti.
Yeni düzenlemeyle birlikte özelleştirilecek “milli gemi” projesinin yabancı bir firma tarafından sürdürülmesi mümkün olabilecek. Zira Taraf, “ordu ticaretten çekiliyor” haberinin sonunda Heron İnsansız Hava Araçlarının lojistik hizmetleri için açılacak ihaleye Heron’ların üreticisi olan İsrail’li IAI adlı firmanın da gireceğini belirterek, “ IAI’ya ihaleye katılma izni verilmesi, bu ülkeye yönelik sert tutumun bir nebze olsun gevşetilmesi anlamına da geliyor” diyor. Başka bir ifadeyle artık silah sistemlerinin üretiminden, alımına ve lojistik hizmetlerine kadar her safhasında yabancı silah üreticilerinin de bulunması mümkün. Bu durumun “milli gemi” projesi için de geçerli olup olmadığı ise henüz bilinmiyor.
Kaynak:http://haber.sol.org.tr/ekonomi/savunma-sanayinde-ozellestirme-hamlesi-haberi-50278