Rusya Silahlı Kuvvetleri

Bu seyir füzesi, hss ile vurulursa nükleer patlama gerçekleşir mi?

Nükleer reaksiyon başlar mı?
Linkback: Ynt: Rusya Silahlı Kuvvetleri

Nükleer tahrikli ve nükleer harp başlıklıdır. Düşman toprakları üzerine girdiği anda ayvayı çoktan yemiştir. Zaten nükleer harp başlıklı bombalar daha fazla alanı kaplaması için havada patlıyor. 20-50 metre irtifada uçan füzeyi hedefine ulaşmadan vursan bile zararı çok büyüktür. Vursan da, vurmasan da bela, yani aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık.

Kh-55 seyir füzesinin nükleer harp başlığı 150 kilotonluk 97-98 oranında işlenmiş uranyumdan yapılmıştır. Hiroşima'ya bırakılan bomba ise 13-15 kiloton ve 84% oranında işlenmiştir. Her türlü düşmanı bülbül gibi öttürür bu tip füzeler. Hele radyasyonu, çevreye zararı, yıllarca atmosferde kalması gibi feci sonuçları var modern nükleer harp başlıkların. Bahsedilen yeni seyir füzesinin motorunu çalıştıran nükleer yakıtı da olduğu için patlama şiddeti çok fazladır.

Serkan hocam soruna teknik bir bakış açısı ile cevap vermek gerekir ise (tabiki marmara hocamın daha fazla bu sistemle ilgili bilgisi vardır hatam olursa düzeltmesini rica ederim) bir kaç konuyu senin için açıklamak isterim.

Burevestnik tipi nükleer tahrikli seyir füzelerinde bulunan nükleer cihazlar bildiğim kadarı ile atom bombası gibi anlık çekirdek detone olacak şekilde tasarlanmış savaş başlıkları değil genellikle küçük bir reaktör ya da güç kaynağı üzerinden beslenen bir teknolojiyi içerisinde barındırar. Bir nükleer patlama için gerekenlerden bahsetmek gerekir ise bunlar yüksek oranlı zenginleştirilmiş yakıt, hassas imploziyon/ateşleme düzenekleri ve eşzamanlı enerji yoğunlaşması gerekmektedir ki bu motorlarda bildiğim kadarı ile mevcut olmadığını düşünüyorum.Dolayısıyla interceptor veya konvansiyonel mühimmatla vurulduğunda (HSS) kritik bir nükleer detone (atom bombası tipi patlama) meydana gelmez. Ancak reaktörün ya da yakıt muhafazasının parçalanması olsun yanması veya mekanik olarak öğütülmesi meydana gelip yakıtın aerosolize olmasıyla lokal radyoaktif yayılma (alfa/beta/gama yayan izotopların çevreye karışması) riski mevcuttur ki  bu durum sağlık, çevre ve lojistik açıdan ciddi sonuçlar doğurabileceğini hesaba katmak gerekir.

Eğer füze üstünde gerçekten nükleer bir savaş başlığı varsa ve o meşhur kıyamet günü geldi ise modern başlıklar çoklu güvenlik/armalama mekanizmaları içerdiğinden rastgele bir fiziksel hasar genellikle zincirleme nükleer detoneye yol açmıyor kolay kolay tarihteki örneklere baktığımızda nükleer silah taşıyan uçak kazalarında nükleer patlama kaydedilmemiş fakat nükleer materyalin çevreye yayılmasıyla yoğun temizlik ve kontaminasyon olayları görülmüştür. Pratik senaryolarda ise örneğin deniz üzerinde vurulması halinde yakıt parçalarının suya karışması ile deniz canlıları ve kıyı hattı için lokal kirlenme değerlendirilebilir. Diğer noktada bu füzelerin hss ile vurulmasına müteakip parçaların yerleşim üzerine düşme veya infilaki halinde ise yakıtın ince partiküller halinde aerosolize olmasıyla insan popülasyon ve yüzeylerde yaygın kontaminasyon dahil olmak üzere tahliye ve uzun süreli temizlik gereksinimi söz konusu olur. Kısa özetlemek gerekir ise bu sistemlerin hss ile vurulması sonucu nükleer patlama olasılığı çok düşük fakat  başlığın veya reaktörün parçalanması halinde ortaya çıkacak radyolojik kontaminasyon halk sağlığı ve çevre açısından son derece ağır ve yönetilmesi zor bir tehdittir.

Kareliya(Finlandiya sınırına yakın) bölgesinde Su-30SM düşmüş, pilotlar hayatını kaybetmiş.

15 Kasım 1988'de Energiya- Buran yörüngeye uçuşu gerçekleşti. Mürettebatsız olarak dünya'nın etrafında iki tur attı ve otomatik modda iniş yapmıştı. Buran'ı uzaya çıkaran Energiya roketi 17 milyon beygirlik güç üretiyordu, ABD'nin şu ana kadar yaptığı en güçlü roketi Saturn-5 göre 3 kat daha güçlü demektir. Buran'ın Space Shuttle göre daha fazla yük ve mürettebat taşıma kapasitesi vardı, 20 tona karşı 30 ton.

40 sene önce yapılmış uzaya otomatik olarak uçabilen ve iniş yapabilen bu kadar büyüklükteki aracı yakın ve orta vadede Rusya'nın yapabilmesi imkansız, Space Shuttle sadece insanlı uçuş yapıyordu. Çöküşte olan Sovyet ekonomisi devasa maliyeti kaldıramadı, hatta ABD ekonomisi bile sonunda pes etmişti. Yüzlerce Sovyet şirketinin ürünüdür, hiç bir uçak, gemi veya başka proje ile kıyaslanmayacak kadar büyüklükte olan maliyetli projedir.

Batıda hala Buran'ın fanları vardır, Sovyet uzay teknolojisi 1980'lerde inanılmaz iş başarmıştı. Ülke dağıldı, Buran kapatıldı ama gönül rahatlığı ile söyleyebilirim ki yıldızlar savaşını biz kazandık...

Sn Serkan1976,
Sn Captain777'nin de değindiği gibi, nükleer bomba taşıyan bir roketi vurursanız %99, o bomba patlamaz. Nükleer patlamanın oluşması için gerekli hassas şartlar sekteye uğrayacaktır. Detonasyonun olması hassas ve karmaşık bir olaylar dizisi gerektirir. Çarpma, radyoaktif maddeyi dağıtarak nükleer patlama için gereken zincirleme reaksiyonunu engelleyecektir. Muhtemelen savaş başlığı yok olur, ama başlıktaki radyoaktif malzeme ikincil etken olarak zehir şeklinde atmosfere yayılabilir.

Ayn durum nükleer reaktörler içinde geçerlidir. Küçükte olsa radyoaktif kirlenme oluşacaktır. Reaktör büyükse Chernobıi ile karşılaşırsınız. Ama küçükse daha sınırlı radyoaktif kirlenme olur.

ABD'nin kullandığı "tükenmiş/depleted" Uranyum kaplı mermilerde belli derecede zararlı olduklarını körfez savaşlarında  ispatlamışlardır. Esas olarak radyoaktif özellik taşıyan hiçbir silahı kullanmamak en insancıl davranış olacaktır. Ama birbirimizi öldürebilmek için savaşta her yol mubah mantığıyla hareket edilmektedir. Radyoaktif malzeme yalnız savaş alanına zarar vermez. Nesiller ötesine kadar kendisini gösterir. Böyle silahları kullanmak demek, kitle imha silahları kullanmak demektir.

ABD ve müttefikleri, körfez savaşında, yalan dolanla Irak'ı kitle imha silahı bulundurmak ve geliştirmekle suçlayıp işgal ettiler.
Oysa asıl kitle imha silahlarını nükleer silahlara sahip ülkeler barındırıyorlar.

Sn.Marmara galiba biz Ruslarla benzeriz bu proje Türk ismi olsa ismi kesinlike burhan olurdu... Teşekkürler bu arada

Bunun gibi proje Türkiye'nin boyunu bir hayli aşar. 5.nesil jet, fırkateyn veya uçak gemisi değil. Buran'ın yakıtı, yükü vs ile 120 tondan fazla ağırlığı vardı. Bunu yörüngeye uçuracak Energiya roket sistemi, fabrikadan fırlatma istasyonuna kadar götürecek özel uçak An-225 lazım. Hem de gidiş, dönüş ve iniş full otomatik modda yapılacak, karadan kontrol edilmiyor. Millet İHA/SİHA yaptık diye seviniyor, 30 ton faydalı yük taşıyacak tek seferli olmayan uzay aracı yapmak imkansıza yakın diyebilirim.

Amacım kimseyi küçük görmek değil, Rusya, tüm Avrupa, Çin bile yapamaz. ABD yapabilir, yaptı bile ama maliyetine katlanamaz.

Buran ilk uçuşunu yaptığında ortaokul öğrenisiydim, devlet TV kanalından nasıl uçtuğunu izlemiştim. Artık uzay arka bahçemiz olacak, Sovyet vantandaşları Ay ve Mars'a yolculuk yapacak gibi çocukluk hayallerim vardı. Ancak ilk uçuşunu yapmadan önce Gorbaçev Buran'ın biletini kesmişti.

Sovyetlerin en büyük projelerinden birisidir, teknolojik olarak tavan yaptığı dönemlerdi. Buran yıldız gibi parladı ve hızlıca sönmüştü. Aradan tam 38 sene geçmiş, göz yaşları dökmeden hatırlamak imkansız.