Şimdi ben bu iki meseleye kendimce yorum yapayım.
https://sntrksavunma.wordpress.com/2020/01/13/234/
Güzel yazı. Bilgilendim.
Bizim kuvvet yapısıyla ilgili yazıları okurken "4 yavuz envanterden çıkacak 4 i sınıfı fırkateyn gelecek , 4 G sınıfı hizmetten çıkacak 4 TF-2000 gelecek vb" yazılar görüyorum...
Bizim bu fırkateyn 16 sayısı hep sabit mi? Karadeniz'e 4 tane ,Akdeniz'e 4 tane gibi bir hesaplama sistemi mi var? Uluslararası silahlanma yasalarındaki kısıtlama mı? Yoksa tamamen ekonomik nedenlerle idame sorunu mu bu sayıyı belirliyor?
Son sorum da : Paramız makul bir miktarda olsa bölgemizde kimsenin ama kimsenin(ABD dahil) yan gözle bakmaya cesaret edemeyeceği bir donanma yaratmak istesek bize kaç tane su üstü fırkateyn+muhrip lazım? 20 fırkateyn 8 muhrip vb. gibi mesela....
Şimdi bir zamanlar artık yaşlanmış savunma forumu ahalisinin 16 fırkateyn standartı dedikleri bir olay vardı.Bu herhalde kara sularımızı korumaya yeter sayıdaki fırkateyn sayısıydı. Ancak donanmanın yarısı 2. el hibe olduğundan ve bu 1990 öncesi içinde olduğu için gemimizi kendimiz yapmadığımızdan bir yapılandırma yapmak zordur.
Şimdi bilindiği gibi 3 ana 1 yan savaş gemisi rolü var. AAW,ASW,ASUW, LAND ATTACK. Ülkelerin envanterlerine baktığımızda genelde ;
1x AAW, 2x ASUW/LA, 1x ASW. x Yerine gelecek sayı sizin filo ihtiyacı ve yedeklerinizdir. Filo sayısıda şu an ki gemilerin kabiliyetleri deniz kıta sahanlığınız, siyasi durumlarına vs. bağlı değişir.
Ancak şuradan bir çıkarım yapabiliriz. Biz 7 adet Tf-2000 sipariş ettik ki bence bunun sayısı 8 çünkü 7 seri üretim sayısıdır(1 adet ilk gemi katılmamış). Şimdi böyle bir 8 destroyeri korumak için 16 adet ASUW/LA ve 8 adet ASW gemisi lazım.
Ancak ben şöyle bir yapılanma düşünüyorum.
Ülkeyi radar ağıyla her yönden görmek için 4 filo lazım.

Anadolu ve Rumeli'de bellki 2 açık deniz filosunu oluşturacak.
Açık Deniz Filosu :
2x Tf-2000 ( Açık denizde tek hsh koruması yetmiyeceğinden)
2x Tf-100 (İ sınıflarının açık denizlerde Asuw/ LA yetersiz olacağından)
1x İ sınıfı ASW versiyonu (Milgemin düşük menzilinden dolayı)
Kıta Sahanlığı Filosu :
1x Tf-200 AAW
2x İ sınıfı ASUW
1x Milgem ASW
Toplamda
8 Tf-2000
4 Tf 100
10 İ sınıfı
4 Milgem
Toplam :26. Şu anda 26 mesela. Umarım bir fikir verir.
@commander @serkan1976
Bence eğer geniş çapta denizaşırı/okyanus aşırı güç projeksiyonu düşünmüyorsak çok büyük bir donanma yerine, su üstündeki platformları en efektif şekilde su altına gömecek füzelere odaklanmamız gerekir derim.
Bora füzesini İskander ve Khinzal füzelerine daha çok benzeterek data güncellemesi ile hareketli hedefleri vuracak ve 800-1200 km menzilli hale getirirsek donanmayı büyütmeye gerek kalmaz. Terminal hızı 6 mach (İskander) ya da 12 mach (Khinzal) olan ve terminal safhada çeşitli manevra yapabilen bu tip bir füze korkunç bir silah olacaktır. Büyük gemiler, bilhassa TCG Anadolu yada tf2000 gibileri çok pahalı (milyar dolarlık) platform olduklarından, kaybı bizim gibi bir ülke için yıkım olur. Tanesi 1-1.5 milyon dolarlık 2 yada 3 adet Bora ile böyle büyük gemileri suyun altına rahatça gömersiniz. Şu anda ABD nin dahi İskander ve Khinzal füzesini durdurabileceği bir hss sistemi yok.
Bu füzelerden 1000 tanesi 1 milyar dolar , yani bir tf2000 eder. Sicilya’nın doğusuna hiç bir düşman gemisi geçemez biz istemezsek. Hava dan uzun menzilli radarlarla bu menzil içindeki her Deniz ve kara birimini kontrol edebilir ve gerektiğinde hareketli silolardan vurabilirsiniz.
Bolca adet olarak lazım olan en az 20 adet Reis tipi denizaltı bence. Hele bir de taktik uzun menzilli seyir füzesi kabiliyeti kazandırırsak!!
Şimdi hocam tane tane gidelim ;
1-Bir füzenin etkinlik kabiliyeti, taşındığı platformun öz savunmasına, radar kabiliyeti ile oranlıdır. O yüzden sadece füzelere odaklanalım platform önemsiz gibi bir bakış açısı olmaz.
2- İskender anti gemi özelliği yok. Kinzal ise çok farklı uçaktan atılan bir füze. Bora'ya radar veri link ve güdüm kiti taksak bile bu anti-gemi füzeleri kadar etkin olmaz.
Tamam hızlı ama belirli bir yüksekliğe atılıp ordan serbest düşerek menzil sağlayan bir füze. El sallayarak geliyor adeta çok sayıda satürasyon halinde büyük ve büyük platfomlara karşı (petrol platformları, uçak gemileri, lojistik ve destek gemileri) etkinlik sağlamakla birlikte diğer türlü özellikle gemi üstü çok zor.
3- Ve en önemlisi küçük ve hızlı platformlarla büyük platformları batırma hevesi/hype'ı/ fantezisi her neyse. Kağıt üstünde çok güzel . Osmanlı içinde çok güzeldi. Ama ellerinde patladı.
Neden ?
Osmanlının 2. abdülhamitten sonraki donanma tarzı olan büyük gemilerdense daha küçük hızlı günümüzde bahsettiğiniz gemilerin yansımaları olan GAMBOT VE TORBİDOBOT'LAR üzerine kurulu bir donanma ile çanakkale'yi korumaya yönelik bir donanma kurdu.
Ama ne oldu fıs. İmparatorluğun sahilleri çok fazla olduğundan donanma bölündü. Bu gemiler daha büyük İtalyan gemileri tarafından Trablusgarb'da daha sonrada balkan savaşlarında bir bir avlandılar. Nitekim birinci dünya savaşında da filolara ölüm saldırıları düzenleyemediler ve bir işe yaramadı.
Çünkü şunu bilmek gerekir . Bir gemi neden büyüktür ?
1- Daha uzun menzillere gitmek için. Çünkü düşmanın ana karanızı menzile almaması lazım.
2- Daha büyük ve etkili radarlara sahiptir. Çünkü düşmanı tespit edilmeden edip vurmak için.
3- Daha yüksek silah yükü için. Çünkü kendisinin küçük gemilere karşı öz savunması yüksekken tam tersinde hızlı gemiler zayıftır.
Kısaca küçük hızlı gemi ekolü sahilleri ufak küresel hedefleri olmayan ülkeler içindir.