...Beyfendi uzun yazınızda Çine ne satabilirize cevap yok , yolun geçtiği ülkelerin Çine ne satabileceğine dairde bir bilgi yok. Çinin bu ülkelerin sanayilerine olumlu/olumsuz etkilerine dairde bir bilgi yok...
Diğer ülkelere ne satılabileceği konusu, ülkelerin kendi imkanlarıyla ilgili bir konudur. İnsana, bilgiye, teknolojiye yatırım yaparsan; katma değeri yüksek ürün satarsın... yok! ben halimden memnunum diyorsan; kayısı çekirdeği, Antep Fıstığı, Kayseri pastırması veyahut Kuru Üzüm Habbesi satmakla yetinirsin! Ne satabilirim konusu; gelecekte ülkemi nasıl görmek istiyorum? sorusuyla doğru orantılıdır. Açık söylüyorum, geleceğe yatırım yapmayan ülkeler; öküzün trene baktığı gibi baka kalacaktır. Trenler geliiiiiirrrr, geçer; arkasından -öküz gibi- bakmak zorunda kalırız.
Kuşak/Yol projesini; bir çeşit imkan olarak düşünmek lazım. Burada şöyle bir imkan var, bu imkandan en fazla nasıl yararlanabilirim? mesele bu..! Ona uygun projeler geliştireceksin. Ürünler, teknolojiler, markalar ve bunlardan daha önemlisi bilgi üretmek gerekiyor. Yoksa üzüm çekirdeği satarak bir yerlere varamacağımız ortadadır.
Kısacası bu proje bir niyettir; ticaret yapma niyeti, dünyaya bağlanma niyeti... Mevcut koşullarda kendi kabuğuma sığamam demek istiyorsun. İhtiyacım olanı alacağım, ihtiyacı olana satacağım. İhtiyacın ne olacağını da kendin tespit etmen gerekecek. Onun için de politika geliştirmen lazım. Örneğin demir madenlerin var diyelim; demiri cevher olarak satmak var, bir de yüksek kalite yarı mamul olarak satmak var... Peki bu sana ne kazandırır dersek; en azından malzeme biliminde hamle yapmış olursun gibi gibi...
Ayrıca bu proje bir takım uzmanlaşmaları da beraberinde getirecektir. Örneğin hizmetler sektöründe yüksek kalite hizmet anlayışı; hızlı, doğru ve etkili işleyen bir lojistik sistem veya yan hizmet sektörleri. Tabiki en önemli yatırım insana yapılan yatırımdır. Şimdiden gelecek kuşakları yetiştirmemiz gerekiyor. Düzgün bir eğitim sistemi; çalışkan, ahlaklı ve hür düşünebilen nesiller... Karşılığında üretilen bilgi ve teknoloji. sadece ham madde tedarikçisi olarak bir yere varmak mümkün değildir. Ayrıca diğer ülkelerin bizler için yapabileceği güzelliklerin de bir sınırı vardır. Örneğin, güvenlik ve istikrar ortamı herkes için gerekliyken yüksek teknoloji üretme kabiliyeti; diğer ülkelerin sana hediye etmek isteyeceği bir imkan olmayacaktır. Öyle ''armut piş, ağzıma düş!'' yok... Aynen Avrupa Birliği' nin Yunanistan' a yaptığı gibi; zorda kalırsan yardım eder, fazlası için kendin çaba sarf edeceksin.
Örneğin Allah' a dua ettin; Allah' ım bana sağlık ver! dedin. Sırf dua ettin diye Allah sana sağlık verir mi! Sağlıklı olmak için gereği yapman, sağlıklı yaşaman lazım... öyle değil mi? Etmiş olduğun dua; niyet beyanı olmaktan öteye geçemez. Birazcıkta ruhen kendini avutmuş olursun, rahatlarsın. Ötesi yok! Benzetmek gibi olmasın da , bu proje de aynen böyle bir şey! Projenin kuşak ülkesiyim; o halde dünyanın en güçlüsü benim! Yok öyle yaş dava... gereğini yapacaksın. Aksi taktirde, mevcut imkanları yeteri kadar değerlendirememiş olursun.