Denizde sürtünmeyi azaltarak hovercraft'ı yaratan Christopher Cockerell, icadını evinde bulunan iki teneke kutu, saç kurutma makinesi ve bir teraziye borçlu. Bu basit aletlerle Cockerell, sudan karaya geçme özelliğine sahip ilk aracı üretti
Bildiğimiz amfibik araç hovercraft, botların ve gemilerin suda ilerlerken maruz kaldığı sürtünmeyi azaltmak amacıyla yapılan denemelerden ortaya çıktı. Birçok ülkede sivil ve askeri amaçlı olarak kullanılan bu sıradışı makine, basit ama bir o kadarda işlevsel bir yapıya sahip. Temel olarak hava ile aracı yükseltip her türlü zeminde ilerlemesini sağlayan bir sistem.
İlk fikir İsveçli Swedenborg'un
Hovercraft'tan önce amfibik bir araç üretme fikri geliştiren birçok bilimadamı vardı. Kaydedilmiş hava yastıklı ilk tasarım 1716 doğumlu İsveçli filozof Emmanual Swedenborg'a ait. Ama maalesef Swedenborg, aracının çalışabilmesi için gerekli enerjiyi üretemediğinden tasarımı sadece çizimlerde kaldı.
Swedenborg'un ardından 1870'li yılların ortasında Sir John Thornycroft hava yastığının etkilerini araştırmak için bir dizi model araç yaptı. Altı açık bir kabın su üzerinde basınçlı hava ile doldurulup batmadan ilerlemesinde başarılı oldu. Araç ile su arasında yer alan hava sayesinde sürtünme azalmış, ancak basınçlı havanın kabin altından dışarı kaçmasını engelleyeme-mişti. Thornycroft bu buluşun patentini 1877'de aldı.
Christopher Cockerell
Hovercraft Museum Trust
Saç kurutma makinasının yardımı
Bundan sonra Amerikan ve Avrupalı mühendisler daha pratik bir araç üretmek üzere çalışmalarını sürdürdüler, ancak ilk hovercraft, 20'nci yüzyılda üretilebildi. Çünkü sadece bu yüzyılda icat edilen içten yanmalı motor, aracın ağırlığı ile doğru orantılı yüksek motor gücünü üreterek hovercratf'ı uçurabilecek nitelikteydi. İngiliz mucit Christopher Cockerell teneke kutularla su dolu kaplarda yaptığı deneyler sonrası, ilk prototip üretildi. Onun icadı olan SR. N1 modeli ile bugünkü hovercraft'ların ilki üretilmiş oldu. Cockerell 1950'li yıllarda başlayan macerası hidrodinamik sürtünmeyi önlemek için çözüm arayışıydı. Derin bir hava yastığıyla gövdeyi yükselterek küçük dalgalardan uzaklaştırmakla kalmadı, aracın sudan karaya ya da karadan suya geçişini mümkün kıldı. İki tenekeyi iç içe geçirip aradaki boşlukta kompresör görevi gören karısının saç kurutma makinesı ile hava basıncı üretti, böylece bir makinenin hava yastığı üzerinde hareket edebileceğini ispat etti. Kurutma makinesinin hava basıncı terazilere yöneltildiğinde 0,45 kilogram iken, tenekelerin arasından çıkan basınç 1,36 kilograma erişiyordu. Bu deneyler sonucunda daha sofistike maketlerle çalışmaya karar verdi. İlk denemeleri karada gerçekleştiği halde esas hedefi teknelerin su üstünde ilerlerken yarattıkları sürtünmenin tekne hava yastığı üzerinde yüzdürüldüğü taktirde oldukça düşük olduğunu ispatlamak oldu.
http://www.arkas.com.tr/pages/arkas_news/temmuz_2006/haber7.html