Gönderen Konu: Türkiye - ABD İlişkileri  (Okunma sayısı 217814 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı SKYWOLF

  • SKYWOLF
  • Genel Yetkili
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 44295
  • 612
Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
« Yanıtla #80 : 02 Ağustos 2018, 17:07:59 »
Alıntı yapılan: firtinabaskan

Sayın skywolf takmışsınız sizin gibi olmayanı vatan haini demeyi bırakın biz kimiz ??? illa akplimi olmam gerekiyor ben atadan Ülkücüyüm devlet  ekleriyle büyüdük bunu bir bilin sonra insanları sınıflandırmayı bırakın bence sıkıntı orada başlıyor ben yazdıklarına binayen konuşuyorum partisi dini dili ırkı beni ilgilendirmiyor teşekkürler.
Ben kimseyi ayırmıyorum farkındaysan. Sen ayırıyorsun. Ülkücü veya akpli (ne demekse), ya da başka bir şey olmanız, size, sizin gibi düşünmeyenleri terörist ilan etme hakkı tanımaz.

Darbe girişiminde bulunan generallerin çoğu son 15 yıl içerisinde orduya girmediler, doğrudur. Ancak "ne istediler de vermedik" diyen, gerçekten de hem fetöyü, hem de diğer dış bağlantılı cemaatlere her istediklerini verdi. Devletin bekasını düşünen subaylara kumpas kurulurken "ben bu davanın savcısıyım" diyenler, bu darbe girişiminin araştırılması için mecliste komisyon kurulmasına ve tüm şaibelerin ortadan kaldırılmasına izin vermedikçe, bu konuda soru işaretleri oldukça,  bu konuda genelden farklı düşünüp "tiyatro" diyenler her zaman olacaktır. Devletin selameti için bu konu derinlemesine araştırılmalı ve hiç bir gizem kalmamalıdır.

Konumuza dönersek, bu seferki durum geçmiştekilere oranla daha farklı gibi.. Doğrudan ülkemizin demokratik yapısına bir saldırı var, kaynayan bir ortadoğu var ayakta kalan bir kaç ülkeden biriyiz. Bu gerilim ambargo tehditleri ile başladı, yaptırımlara doğru ilerliyor, bunun devamında bizi zor günler bekliyor.

Bir köprüde karşılaşmış iki inatçı keçi...
Bu gerilimin sonu bir sıcak çatışmaya kadar gidebilir mi?
Yoksa keçilerden biri gidecek mi?
« Son Düzenleme: 02 Ağustos 2018, 17:10:21 Gönderen: SKYWOLF »
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Çevrimdışı Atsızbey

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 93
  • 6
  • DefenceTurk.com
Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
« Yanıtla #81 : 02 Ağustos 2018, 18:46:06 »
Arkadaşlar abd senatosu f35'ler için yaptırım kararı aldı...f 35 bizim için bitti diyebilirmiyiz?...tabii hükümet abdnin baskısına boyun eğmez ise.

Niye hemen bitiriyoruz ? S-400 ve F-35 i mutlaka envantere alınacak. Siyasi demeçlerde ve ülkeler arası ilişkilerde dalgalanma olur ama en sonunda nihayete erer. Geçmişte F-4 uçaklarını envantere alırken de aynı sürünceme var idi.

Bu kadar karamsar olmayın.

Alıntı
Muhammet METİN/Kokpit.aero

Türkiye'nin NATO'ya girmesiyle birlikte modernleşme çalışmalarına hız veren Hava Kuvvetleri, 1970'lerin başında envanterinde ön hatta F-104G, F-5A ve F-100C/D/F Super Sabre'lerden oluşan bir hava gücüne sahipti. Ancak özellikle hava-yer ve hava-hava görevlerinde daha çok silah taşıyabilen, geniş harekât çapına sahip yeni bir savaş uçağı ihtiyacı bulunuyordu.

Vietnam Savaşı sırasında dünyaya adını duyuran F-4 Phantom serisi uçaklar için uzun süren görüşmelerin ardından sipariş verilmesine karar verildi. 1973 yılında 'Peace Diamond - Barış Elması' olarak adlandırılan projeyle ilk 40 adetlik F-4E Phantom savaş uçağı siparişine imza atıldı. Anlaşmanın imzasının ardından Kıbrıs olayları giderek tırmanmaya başlıyordu. Kamuoyu tarafından 'Fantom' olarak adlandırılan uçaklar büyük bir merakla beklenmeye başlanmıştı.

1974'te Türk pilotları F-4E eğitimleri için ABD'ye gönderildi. Burada ilk öğretmen pilotlar yetiştirilecek ve Eskişehir'den başlayarak F-100 uçakları yerini F-4E'ye bırakacaktı. Eskişehir ile birlikte Malatya Erhaç da F-4E'lere sahip olacaktı. Milli Bütçe'den satın alınan 40 adet uçağın teslimat arifesinde 20 Temmuz 1974'te Kıbrıs Barış Harekâtı başladı. Bunu ağustosta ikinci harekât izledi.

Harekâtın üzerine ilk iki F-4E uçağı 30 Ağustos 1974'te teslim edildi. İlk olarak 112'nci filo kuruldu. 5 Şubat 1975'e kadar 22 uçağın teslimatı tamamlandı. Ancak Phantom'ların gelişleri, Kıbrıs Barış Harekâtı ardından alınan ambargoya takıldı. Kalan uçaklar ancak 1978'de envantere girebildi. Eskişehir'de 112. Filo'yu Malatya'da 171, daha sonrasında Eskişehir 111. Filo ve 1978'de de 172. Filo izledi.

Sayın okçular o zaman dünya 2 bloktu,türkiye'yi kaybetmek istemezdi türkiye yi kaybetmek ortadoğuyu tamamen kaybetmek demekti,türkiye de o zamanlar komünizm tehlikeside vardı...ama şimdi öylemi ?...adamların BOP denen büyük israil projesi var ve bu projenin gerçekleşmesi için gerekirse türkiyenin işgal edilmesi var,suudi arabistan ve mısır hızla silahlanıyorlar acaba kimin için?
« Son Düzenleme: 02 Ağustos 2018, 18:46:55 Gönderen: Atsızbey »

Çevrimdışı firtinabaskan

  • YASAKLI
  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 123
  • -85
  • DefenceTurk.com
Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
« Yanıtla #82 : 02 Ağustos 2018, 19:42:47 »
Alıntı yapılan: firtinabaskan

Sayın skywolf takmışsınız sizin gibi olmayanı vatan haini demeyi bırakın biz kimiz ??? illa akplimi olmam gerekiyor ben atadan Ülkücüyüm devlet  ekleriyle büyüdük bunu bir bilin sonra insanları sınıflandırmayı bırakın bence sıkıntı orada başlıyor ben yazdıklarına binayen konuşuyorum partisi dini dili ırkı beni ilgilendirmiyor teşekkürler.
Ben kimseyi ayırmıyorum farkındaysan. Sen ayırıyorsun. Ülkücü veya akpli (ne demekse), ya da başka bir şey olmanız, size, sizin gibi düşünmeyenleri terörist ilan etme hakkı tanımaz.

Darbe girişiminde bulunan generallerin çoğu son 15 yıl içerisinde orduya girmediler, doğrudur. Ancak "ne istediler de vermedik" diyen, gerçekten de hem fetöyü, hem de diğer dış bağlantılı cemaatlere her istediklerini verdi. Devletin bekasını düşünen subaylara kumpas kurulurken "ben bu davanın savcısıyım" diyenler, bu darbe girişiminin araştırılması için mecliste komisyon kurulmasına ve tüm şaibelerin ortadan kaldırılmasına izin vermedikçe, bu konuda soru işaretleri oldukça,  bu konuda genelden farklı düşünüp "tiyatro" diyenler her zaman olacaktır. Devletin selameti için bu konu derinlemesine araştırılmalı ve hiç bir gizem kalmamalıdır.

Konumuza dönersek, bu seferki durum geçmiştekilere oranla daha farklı gibi.. Doğrudan ülkemizin demokratik yapısına bir saldırı var, kaynayan bir ortadoğu var ayakta kalan bir kaç ülkeden biriyiz. Bu gerilim ambargo tehditleri ile başladı, yaptırımlara doğru ilerliyor, bunun devamında bizi zor günler bekliyor.

Bir köprüde karşılaşmış iki inatçı keçi...
Bu gerilimin sonu bir sıcak çatışmaya kadar gidebilir mi?
Yoksa keçilerden biri gidecek mi?

Yaptırımlarla türkiyeden birşey elde edemezler evet biraz zor günler geçireceğimiz aşikar ama biz bundan daha güçlü çıkacağız bakalım kim kimden neleri götürüyor rusya çin vs ne hamleler gelecek hepsini izlemek lazım Rabbim Türkü korusun ve yüceltsin diyorum.

Çevrimdışı firtinabaskan

  • YASAKLI
  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 123
  • -85
  • DefenceTurk.com
Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
« Yanıtla #83 : 02 Ağustos 2018, 19:45:34 »
@partikül

Mustafa kemal'in ekmeğini yiye yiye bitiremediniz 95 yildir. Unutma ki fetö de pkk da kemalist zihniyetin egemen olduğu dönemde yetişti. Demek ki eksik, hatali ve yetersizsiniz!

Bir de mesajlarini hep uzun tutuyorsun. Sonuna geldiğimde başini unutuyorum! Derdini meramini anlatmak bu kadar zor olmamali.

Ya demek öyle olmuş. Fetönün kim döneminde serpildiği belli, benzer oluşumlara bugün dokunulmuyor bile.  Nur tayfasının hepsi aynı diğerleri de onlardan farklı değil. Ülkenin geri kalmış cahil,yobaz ve çıkarcı kısmı destekledi sözde müslümanlar sorular çalınırken milletin kul hakkına girilirken gıkı bile çıkmadı,  pastadan pay düşer diye çoluğunu çoğunu bunların kuçaklarına attılar. Bu yaşanan 30-40 yıl önce değil 10-15 yıl içinde oldu. 5 yıl önce hoca efendi diyeceksin diyenler suçu cumhuriyete ve kemalist(hangi dönem bu 1950 den sonra chp var mı ?) döneme bağlıyor.

Kardeşim sadece şu kısmına birşey yazmak istedim savunma formundayız o yüzden herkes az çok anlar

" Bu yaşanan 30-40 yıl önce değil 10-15 yıl içinde oldu."  Peki Bu Generaller TSK'da 10-15 yıldamı çıkmışlar bu rütbelere acaba ??? merak ettiğimden soruyorum

Evet bu süre içerisinde çıkmışlar. Kim kaldırdı yaşta asker atmayı, kim her istediklerini verdi ?  Kendi kadroları için kaçta genaral harcadılar bu sürede, yahu genel kurmay başkanı bile istifa etti giti başka ülkede mi yaşadınız bunlar olurken.

Evet bu sürede dediğin için sana verecek bir cevap göremiyorum kardeşim kolay gelsin. Aynı genel kurmay başkanın tek savaşanın kim olduğunu söylediğinide dinlemiş olman gerekli neyse..

Çevrimdışı UYVAR

  • YASAKLI
  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 2045
  • -111
Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
« Yanıtla #84 : 02 Ağustos 2018, 20:20:32 »


Yaptırımlarla türkiyeden birşey elde edemezler evet biraz zor günler geçireceğimiz aşikar ama biz bundan daha güçlü çıkacağız bakalım kim kimden neleri götürüyor rusya çin vs ne hamleler gelecek hepsini izlemek lazım Rabbim Türkü korusun ve yüceltsin diyorum.

Geçmişte yaptirimlarla (darbe-ekonomik kriz) hükümetleri goturduler. Rusya, Çeçenistan'da ilk bomba patladiğinda döner. Çin'i zaten ağzina bile alma!

Bakalim kimden neler gidiyor hakkaten...
''Başarının sırrı amaca sadakattir.''

Çevrimdışı Partikül

  • 2017 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 1555
  • 197
  • DefenceTurk.com
Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
« Yanıtla #85 : 02 Ağustos 2018, 20:32:21 »
Amerika'yla bozulan ilişkiler bugünün mesele değildir. Ana çatışma noktaları 90'lı yıllara kadar dayanıyor. Turgut Özal' ın ''1 koyup 3 alacağız'' şeklinde formüle ettiği Irak projesine TSK karşı çıkmıştı. Yaşı yetenler hatırlayacaktır, dönemin Genel Kurmay Başkanı Necip Torumtay; ''TSK, Irak' la savaşa girmeyecektir'' diyerek Turgut Özal' a rest çekerek istifa etmişti. Ondan sonraki süreç TSK' ya karşı Amerikan Gladyosunun operasyonları şeklinde devam etti. Faili meçhuller, şunlar bunlar derken; Türkiye' nin direnç noktaları yıpratılmaya çalışıldı.

Mevcut AKP hükumeti de bir ABD projesi olarak Türkiye' nin başına getirilmiştir. Bu hükumet ve ona yamadıkları Amerikan Gladyosu (FETÖ) marifetiyle Türkiye Cumhuriyeti' ne çok büyük zarar verdiler. Devleti içten içe kemirerek, ülkeyi adeta işgale hazır hale getirdiler. Nasıl ki Turgut Özal, Irak konusunda yanlış hesap yapmıştır; aynı hatanın daha beterini RTE' ye yaptırdılar. Yahu, insan hiç geçmişten ders almaz mı! Turgut Özal döneminde başaramadıklarını az kalsın RTE döneminde başaracaklardı. Neyse ki RTE saf değiştirerek, yapmış olduğu yanlıştan bir şekilde dönmeyi başardı.

Bütün bunların en temelinde ki mesele ise; bir takım insanların Türkiye Cumhuriyeti' ni içlerine sindirememeleri olmuştur. İsmet İnönü' den başlayan süreç; Adnan Menderes, Süleyman Demirel, Turgut Özal, Tansu Çiller, Abdullah Gül ve en son RTE' ye kadar gelmiştir. İşte bu siyasal çizgi, bir türlü Atatürk devrimlerini hazmedememiştir. Bu hazımsızlık sonucunda ülkeyi adeta uçurumun kenarına kadar getirdiler. Aslına bakarsanız Türkiye Cumhuriyeti tarihi; mandacıların, amerikancıların, hazımsızların tarihidir. Netice itibariyle bu kadar hazımsızlığa rağmen, amerikancılık yaparak bir yere varamayacaklarını anlamış olacaklar ki; hazımsızlıkları devam etmekle birlikte, Amerikancılık çizgisinden ayrılarak daha milli bir noktaya gelmeyi başardılar. Daha doğrusu hayat şartları zorladı.   
« Son Düzenleme: 02 Ağustos 2018, 20:35:50 Gönderen: PARTİKÜL »

Çevrimdışı UYVAR

  • YASAKLI
  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 2045
  • -111
Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
« Yanıtla #86 : 02 Ağustos 2018, 20:59:33 »
Tr'de iktidara talip her güç odaği dış destek arar. Zira anadolu cografyasi tek basina iktidar yetistirebilecek berekete sahip degildir.

Bence trdeki iktidar amerikancilardan rusculara geçti. Ya da gecirildi ve bu ugurda amerikan "asset"leri gozden çikarildi.

Dikkat ederseniz abd ve rusya kavga eder gibi gorunmelerine ragmen birbirlerinin tekerine comak sokmuyorlar. Çin'i görmezden geliyorlar.
''Başarının sırrı amaca sadakattir.''

Çevrimdışı Coder

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 12
  • 3
  • DefenceTurk.com
Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
« Yanıtla #87 : 03 Ağustos 2018, 00:13:22 »
Tr'de iktidara talip her güç odaği dış destek arar. Zira anadolu cografyasi tek basina iktidar yetistirebilecek berekete sahip degildir.

Bence trdeki iktidar amerikancilardan rusculara geçti. Ya da gecirildi ve bu ugurda amerikan "asset"leri gozden çikarildi.

Dikkat ederseniz abd ve rusya kavga eder gibi gorunmelerine ragmen birbirlerinin tekerine comak sokmuyorlar. Çin'i görmezden geliyorlar.

Sanırım biraz tarih dersine ihtiyacınız var. Fakat bilmemek ayıp değil öğrenmemek ayıptır. Selçuklulardan başlayabilirsiniz.

Çevrimdışı UYVAR

  • YASAKLI
  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 2045
  • -111
Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
« Yanıtla #88 : 03 Ağustos 2018, 00:22:28 »
@coder

Haklisin. Kaalu belaya kadar götürmek gerek işi.

Şaka misin sen arkadaşim? Selçuklu, Osmanli mi kaldi? Kurtuluş savasini bile sovyet ve hint müslümanlari (bugunku Pakistan) sayesinde kazandin!
''Başarının sırrı amaca sadakattir.''

Çevrimdışı Coder

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 12
  • 3
  • DefenceTurk.com
Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
« Yanıtla #89 : 03 Ağustos 2018, 00:29:28 »
Tekrar ediyorum. Tarihi facebookta ergenler tarafından yönetilen sayfalardan öğrenmeyiniz. Kolay gelsin.

@coder

Haklisin. Kaalu belaya kadar götürmek gerek işi.

Şaka misin sen arkadaşim? Selçuklu, Osmanli mi kaldi? Kurtuluş savasini bile sovyet ve hint müslümanlari (bugunku Pakistan) sayesinde kazandin!