Gönderen Konu: Korsanların korkulu rüyası SAT timleri  (Okunma sayısı 2497 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı SKYWOLF

  • SKYWOLF
  • Genel Yetkili
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 44295
  • 612
Korsanların korkulu rüyası SAT timleri
« : 17 Mart 2012, 15:26:47 »
Korsanların korkulu rüyası SAT timleri



Korsanlar yakalanıyor, etkisiz hale getirilip Somali resmi makamlarına teslim ediliyor.
17.03.2012 - 08:56

TCG Giresun'un bünyesinde bir Sikorsky Sea Hawk tipi helikopterle 15 komandodan oluşan bir SAT (Su Altı Taarruz) timi var.

Sadece Türk Silahlı Kuvvetleri'nin değil, dünya ordularının en seçkin birlikleri arasında yer alan SAT komandoları, Somalili korsanların korkulu rüyası...

Kara, deniz üstü ve deniz altında görev yapabilen, subay ve astsubaylardan oluşan bu özel timler, bugüne kadar birçok unutulmaz göreve imza attı. Geçmişte Avrasya Feribotu'nun kaçırılması olayından Kardak krizine kadar birçok riskli harekattan alınlarının akıyla çıkan SAT'lar son olarak Kartepe deniz otobüsünü kaçıran teröristin öldürüldüğü operasyondaki başarıyla gündeme gelmişti. İşte o seçkin birliğin 15 mensubu şu anda çok önemli bir uluslararası görevi yürütüyor. Hepsi iyi derecede İngilizce konuşabilen, özel ve son teknoloji ürünü silah ve teçhizatlarla donatılmış bu seçkin askerler, Fast Drop (Hızlı İniş) harekatlarıyla çok başarılı sonuçlar alıyorlar. SAT komandoları, helikopterden sarkıtılan halattan kayarak indikleri teknelerdeki korsanları bir bir topluyor.
İngilizce konuşmak için kursa gitmek şart değil. Nasıl mı? TIKLAYIN !
Türkiye anahtarı

Korsanlar yakalanıyor, etkisiz hale getirilip Somali resmi makamlarına teslim ediliyor. Ancak bu noktadaki en büyük sıkıntı, Somali yerel makamları ve mevzuatının korsanları cezalandırma noktasındaki yetersizliği. Uluslararası güce dahil yabancı gemilerin, Somali dışındaki ülkelerin karasularına girme yetkisi olmaması da bir diğer ciddi handikap. Tuğamiral Sinan Azmi Tosun, bu noktada etkin bir diplomasi de yürütüyor: "Biz bahriyelilerin, dünya denizcilerinin ortak bir dili, ortak bir ruhu vardır. Bunu kullanıyoruz. Ayrıca, Türkiye'nin adı da çok önemli bir anahtar niteliğinde. Ülkemize gösterilen itibarın oluşturduğu Türkiye anahtarı sayesinde, Somali, Cibuti ve Umman gibi bölge ülkeler ile çok iyi ilişkiler geliştirdik. Bizim burada, 'No boots on the ground' (karaya ayak basmamak) diye bir prensibimiz var. Bu sebeple, görüşeceğimiz herkesi biz gemimizde ağırlıyoruz. Çevre ülkelerin askeri yetkililerinin yanı sıra mesela Somali'de çok etkin olan yerel kabile liderleriyle de görüştük. Bu temaslarla oluşturduğumuz iyi ilişkilerin, operasyonel görevimize çok olumlu katkıları oldu, oluyor. Bölgedeki korsanlık ve deniz haydutluğu faaliyetleri bu dönemde asgariye indi. Özellikle Türk ticari gemileri için güvenliği tam olarak sağladığımızı söyleyebilirim."
Simit de var işkembe de!

TCG Giresun'un mürettebatı 275 kişi. 42 subay, 162 astsubay ve 71 er. Üç öğün yemek yapılan gemide ayrıca ekmek, simit, açma, poğaça, pizza gibi yiyeceklerin de üretildiği bir fırın var. Tuğamiralden ere kadar herkes aynı yemekleri yiyor. Mesela bizim konuk olduğumuz öğle yemeğinde, mercimek çorba, dana rosto, pirinç pilavı ve ananas vardı masada. Geminin bütün salonlarında televizyon var ve Süper Lig maçları dahil Türkiye'deki bütün yayınlar izlenebiliyor. Gemi personeli için kaçınılmaz olan ise uzun görev boyunca ailelere duyulan özlem... Özellikle de çocuklara... Tuğamiral Sinan Azmi Tosun anlatıyor: "Ailelerimizden uzak olmak elbette bir duygu yoğunluğu oluşturuyor ama sonuçta bizler profesyoneliz. Mesleğimiz gereği böyle uzun ayrılıklara da alışığız. Bu durumun iyi ve güzel yanı, her seferinde yeniden kavuşmak."
İki Türk, bir Hollandalı bir Yunan, bir İtalyan!

Türk Deniz Kuvvetleri'nden Tuğamiral Sinan Azmi Tosun'un altı yabancı kurmayı var. Hollanda, İtalya, İngiltere, İspanya, Bulgaristan ve Yunanistan'dan denizci subaylar NATO Görev Kuvveti'nde yer alıyor. Tosun'un kurmay başkanı Hollandalı Yarbay Van Loon. 80'li yılların sonunda altı yıl süreyle görevini bırakıp, eşi ile birlikte motorsikletle dünya turu yapmış, ardından üniformasını yeniden giymiş tam bir maceraperest. "Üç yıl sonra emekli olup, yine eşimle, dünyanın geriye kalan bölgelerini gezmeyi planlıyorum diyor.

Yarbay İlias Karampetsos ise, adından da kolayca anlaşılabileceği üzere Yunan Deniz Kuvvetleri'nden. Bir Türk gemisinde, bir Yunan subay... Üstelik bir Türk komutanın emrinde. Türkçe, "Günaydın" diye karşılıyor Yarbay Karampetsos bizi. "Bu göreve gelirken; bir boy ölçüşme, meydan okuma olabilir mi diye düşünmedim dersem yalan olur. Giresun'un güvertesine çıkarken kafamda bazı soru işaretleri, bazı kaygılar yoktu diyemem. Ama sadece birkaç gün içinde bunların yerini rahatlık ve eğlence aldı. Hâlâ da öyle. İnsanlar çok sıcak. Harika bir ev sahipliği, yakınlık var" diyor Yunan yarbay.
'Ben de Türkçe öğrendim'

"Günaydın, iyi akşamlar, iyi geceler... Ben de bunları öğrendim" diyor İtalyan Yüzbaşı Alfredo Caprarella da sohbete başlarken gülerek. Sonra da anlatıyor: "Bu sularda çok önemli bir görev ifa ediyoruz. Dünyanın birçok ülkesinden, ticaret yapan sivillerin güvenliğini sağlıyoruz. Bazen 48 saat hiç uyumadığımız oluyor. Bazen ise rahat, sakin günler... Gemide yemekler çok güzel. Bir spor odamız var. Yürüme bandı, bisiklet, kürek aleti ve ağırlıklar var. Zaman buldukça spor yapıyoruz ama maalesef hepimiz kilo aldık."

http://www.ensonhaber.com/korsanlarin-korkulu-ruyasi-sat-timleri-2012-03-17.html
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com