Yıl Mart 1995, birlik Bolu komando tugayı, yer Pirinçeken sınır karakolu.Çukurca'dan önce kamyon, sonra yürüyerek, Çağlayan ve Uzundere yolu ile Pirinçeken karakoluna 1 gece ve 1 gündüz intikali ile ulaştık. Jandarmalar bizlere sımsıcak şehriye çorbası ikram etti.Bol miktarda yapmışlar isteyen istediği kadar içti. Gece yağmur ve ayaz olduğu için, koğuşlarda alt alta, üst üste epey sıkışık konakladık. Ertesi gün depo olarak kullanılan taş barakaları koğuş yapmaya karar verdiler. Çadırlar kurulup erzak çadırlara taşınacak, bölüklerden biri (komutanı kıdemsiz olan) burada konaklayacak.Çadırları jandarma kurdu, biz de erzak çuvallarını taşıyacağız. Çuvaları kaldırınca şok olduk. Tüm çuvalların içerisine fareler yuva yapmış,çuvalları kaldırdıkça her biri bir tarafa kaçışıyor. Yavru fareler kıpkırmızı daha gözleri açılmamış viyk viyk ötüşüyor.En çok da şehriye çuvallarını tercih etmişler. Bol keseden dağıtılan çorbanın sırrı da böylece ortaya çıktı.