Arkadaşlar sitemizde bir chatbox yada sohbet odası olsa nasıl olurdu ?
Güzel olur pampa.
:D
yani insanlarla özel mesajla sohbet edşilmiyor herkesözelini msn vb gibide vermek istemiyor.
Alıntı yapılan: hawkerx - 22 Ocak 2011, 11:06:49
yani insanlarla özel mesajla sohbet edşilmiyor herkesözelini msn vb gibide vermek istemiyor.
Bak burda haklısın pampa yarım saat msn bilmem ne ile uğraş çet boks daha iyi.
bence sitenin az da olsa amacından sapmasına neden olur
Alıntı yapılan: nightshade - 22 Ocak 2011, 15:57:02
bence sitenin az da olsa amacından sapmasına neden olur
Amacından neden sapsın kardeş bu waffdada varve çok iyi. Sorun şu facebook tarzı bir sohbet aracımı yoksa waffdaki gibi bir sohbet aracımı olmalı. Bu sayede sitedeki arkadaşlar arasında iyi ve yeni arkadaşlıklarda kurulabilir. Nede olsa herkesin kafa aynı.
Bu waff nedir. Site galiba ama tam adresi nedir?
Alıntı yapılan: kanas - 22 Ocak 2011, 17:24:59
Bu waff nedir. Site galiba ama tam adresi nedir?
waff world armed forces forum gerçek adı.Google da waff diyer aratırsanız bulabilirsiniz.Evrensel nitelikte bir askeri sitedir.
demek istediğim askeri konulara olan ilgi ister istemez biraz azalır bence.ama yapılırsada fena olmaz hani senin dediğinde doğru tabi
Sanki bir ara konuşulmuştu bu chat. Ben pek sıcak bakmıyorum.
Waff yazarsanız google da bulabilirsiniz genel bir site Turkish/Helenic bölümü var bizimkilerin ve hellenlerin takıldıkları yer ama orası da fıçı barut. Millet birbirleri ile dalaşıyor. En son gördüğümde Hellenic Girls şeklinde bizimkilerden birinin açtığı başlık liste başı idi :) müstehcenliğimiz de var :). Genelde biz kendimizi biliyoruz ama Yunan ordusu hakkında bilgi sahibi olabiliyorsun.
Bence çok katkısı olacaktır. zaten bir süre deneme olur istenirse kapanır sohbet
bence iyi olur
hawkers beni yanlış anlama ama anladığım kadarıyla biraz takıntılı birisin senin yerinde olsam zamanımın çoğunu ilgilendiğim konularda daha çok bilgi sahibi olmaya ayırırdım ama senin kararın tabii başarırsan bundan mutlu olurum seni anlıyorum, dil konusunada hakimsin gir istediğin siteye cevaplar sonsuz araştır ilgilendiğin konuya hakim ol biglilerinide burada paylaş seninle uğraşan insanlara en güzel cevap bu olur,bence bu site gayet iyi ak kara şeklinde ayırımda yok sen anladın onu başarılar.
Alıntı yapılan: ist_eternal - 23 Ocak 2011, 09:43:40
hawkers beni yanlış anlama ama anladığım kadarıyla biraz takıntılı birisin senin yerinde olsam zamanımın çoğunu ilgilendiğim konularda daha çok bilgi sahibi olmaya ayırırdım ama senin kararın tabii başarırsan bundan mutlu olurum seni anlıyorum, dil konusunada hakimsin gir istediğin siteye cevaplar sonsuz araştır ilgilendiğin konuya hakim ol biglilerinide burada paylaş seninle uğraşan insanlara en güzel cevap bu olur,bence bu site gayet iyi ak kara şeklinde ayırımda yok sen anladın onu başarılar.
Tamamda sohbetodasıyla ne alakası var.
Sohbet odalarında kavgalar eksik olmaz. Artı guruplaşmalar olur, buda er geç forma yansır.
Alıntı yapılan: tr(b) - 23 Ocak 2011, 16:36:28
Sohbet odalarında kavgalar eksik olmaz. Artı guruplaşmalar olur, buda er geç forma yansır.
Öyle birşeyolmaya başlarsa kapanır korkma.
Alıntı yapılan: hawkerx - 23 Ocak 2011, 16:43:30
Alıntı yapılan: tr(b) - 23 Ocak 2011, 16:36:28
Sohbet odalarında kavgalar eksik olmaz. Artı guruplaşmalar olur, buda er geç forma yansır.
Öyle birşeyolmaya başlarsa kapanır korkma.
Bu forma takılan insanların çoğu farklı görüşleri savunuyor, bir tane ortak yanımız var oda savunma sanayine duyduğumuz ilgidir. Bu yüzden açılmamalı. Sohbet odalarında tartışma, kavga ve siyaset eksik olmaz...
Alıntı yapılan: tr(b) - 23 Ocak 2011, 16:58:25
Alıntı yapılan: hawkerx - 23 Ocak 2011, 16:43:30
Alıntı yapılan: tr(b) - 23 Ocak 2011, 16:36:28
Sohbet odalarında kavgalar eksik olmaz. Artı guruplaşmalar olur, buda er geç forma yansır.
Öyle birşeyolmaya başlarsa kapanır korkma.
Bu forma takılan insanların çoğu farklı görüşleri savunuyor, bir tane ortak yanımız var oda savunma sanayine duyduğumuz ilgidir. Bu yüzden açılmamalı. Sohbet odalarında tartışma, kavga ve siyaset eksik olmaz...
vallahi o kavganın forum sayfalarında yapılmasından iyidir olurbiter forumda 2-3 sayfa işgaletmez en azından. Ayrıca ben defenceturk üyelerine güveniyorum.
"Pampa", "Liseli", "Anaokulu terk", "Paint terk", "..... var dediler geldik", "Güldürdün lan ....", "Olm 12.5 falndım ben".... Ve türevleri araya karışırsa ben yokum :).
Spam tarzı şeyler chat channellarında bol olur genelde düzgün olacaksa ve hosting şu durumu ile kaldırabilirse ben varım.
çet olursa kimse foruma yazılan yazılar azalır
Alıntı yapılan: EfsaneAsker - 23 Ocak 2011, 18:42:27
"Pampa", "Liseli", "Anaokulu terk", "Paint terk", "..... var dediler geldik", "Güldürdün lan ....", "Olm 12.5 falndım ben".... Ve türevleri araya karışırsa ben yokum :).
Spam tarzı şeyler chat channellarında bol olur genelde düzgün olacaksa ve hosting şu durumu ile kaldırabilirse ben varım.
Kabul
Alıntı yapılan: kanas - 24 Ocak 2011, 12:38:56
çet olursa kimse foruma yazılan yazılar azalır
Neden azalsınki ordaki anlık konuşma burdaki kalıcı yorum paylaşım vs getirirleri götürülerinde çok çok daha fazla bence
Peki o zaman bende varım. İş sana düştü hemşerim :)
Alıntı yapılan: kanas - 24 Ocak 2011, 18:41:38
Peki o zaman bende varım. İş sana düştü hemşerim :)
Hemşeri ? sivaslımısınız ?
Yok, o benim hemşehrim. ;)
Alıntı yapılan: EfsaneAsker - 23 Ocak 2011, 18:42:27
"Pampa", "Liseli", "Anaokulu terk", "Paint terk", "..... var dediler geldik", "Güldürdün lan ....", "Olm 12.5 falndım ben".... Ve türevleri araya karışırsa ben yokum :).
Spam tarzı şeyler chat channellarında bol olur genelde düzgün olacaksa ve hosting şu durumu ile kaldırabilirse ben varım.
Hocam yeri geldiğinde kullanırız yahu :D Kötü bir anlamı yok ama fazla abartmadan yani ama kullanmama olursa uyarız yasağa :))
Alıntı yapılan: BLACKHAWK - 24 Ocak 2011, 21:51:45
Alıntı yapılan: EfsaneAsker - 23 Ocak 2011, 18:42:27
"Pampa", "Liseli", "Anaokulu terk", "Paint terk", "..... var dediler geldik", "Güldürdün lan ....", "Olm 12.5 falndım ben".... Ve türevleri araya karışırsa ben yokum :).
Spam tarzı şeyler chat channellarında bol olur genelde düzgün olacaksa ve hosting şu durumu ile kaldırabilirse ben varım.
Hocam yeri geldiğinde kullanırız yahu :D Kötü bir anlamı yok ama fazla abartmadan yani ama kullanmama olursa uyarız yasağa :))
Kullanmayalım bence sonra edepsiz incilerin kulağına gider felan
İnci basarsa chati, siteyi belimiz doğrulmaz :). En iyisi uzak durmak. Gerçi iş Sayın Skywolfta bitiyor.
Alıntı yapılan: EfsaneAsker - 24 Ocak 2011, 22:43:28
İnci basarsa chati, siteyi belimiz doğrulmaz :). En iyisi uzak durmak. Gerçi iş Sayın Skywolfta bitiyor.
İnciden uzak duralım ama site ünlenir oda ayrı bir mesele. Bu iş olacak hadi biraz daha gayret ve istek. :D
Teorik olarak güzel olsada , pratik olsa da çok uygulanabilen birşey değil. Ben de zamanında denedim bu yöntemi. en büyük hadise karşında konuşacak kimseyi bulamıyorsun. bir zaman sonra sıkılıp siteden çıkınca da ve herkes aynı şeyi düşününce konuşacak kimse olmadığından herkes bıkıyor ve siteden soğuyor..
Bunu düşünelim ve ayrıca ek maliyet, server sorunu ve güvenlik konusunuda göz önünde bulundurun.. Özellikle güvenlik çok önemli..Spam botların sevdiği şeyler bunlar..kontrolu zor..
Alıntı yapılan: shielt - 25 Ocak 2011, 11:35:46
Teorik olarak güzel olsada , pratik olsa da çok uygulanabilen birşey değil. Ben de zamanında denedim bu yöntemi. en büyük hadise karşında konuşacak kimseyi bulamıyorsun. bir zaman sonra sıkılıp siteden çıkınca da ve herkes aynı şeyi düşününce konuşacak kimse olmadığından herkes bıkıyor ve siteden soğuyor..
Bunu düşünelim ve ayrıca ek maliyet, server sorunu ve güvenlik konusunuda göz önünde bulundurun.. Özellikle güvenlik çok önemli..Spam botların sevdiği şeyler bunlar..kontrolu zor..
Ben nöbet tutarım chatte. Kim yanlış yaparsa banlarım, atarım falan :)
Alıntı yapılan: kanas - 25 Ocak 2011, 18:35:23
Alıntı yapılan: shielt - 25 Ocak 2011, 11:35:46
Teorik olarak güzel olsada , pratik olsa da çok uygulanabilen birşey değil. Ben de zamanında denedim bu yöntemi. en büyük hadise karşında konuşacak kimseyi bulamıyorsun. bir zaman sonra sıkılıp siteden çıkınca da ve herkes aynı şeyi düşününce konuşacak kimse olmadığından herkes bıkıyor ve siteden soğuyor..
Bunu düşünelim ve ayrıca ek maliyet, server sorunu ve güvenlik konusunuda göz önünde bulundurun.. Özellikle güvenlik çok önemli..Spam botların sevdiği şeyler bunlar..kontrolu zor..
Ben nöbet tutarım chatte. Kim yanlış yaparsa banlarım, atarım falan :)
Evet chat görevlileri olabili ben de gönüllüyüm.
Yüksek Askeri Þura Toplantisi Basladi.
Alıntı Yapbloomberg.com/news/articles/2019-09-02/china-drone-attack-on-crop-eating-monster-shows-98-kill-rate
(https://pbs.twimg.com/card_img/1168454181595709440/NI064PR7?format=jpg&name=900x900)
Çin'n güneyinde mahsulleri yiyip bitiren bir zararlı böcek, "bir drone ordusu" ile yüzde 98 oranında imha edildi.
Görüyor ve arttiriyorum. 😀
https://youtu.be/TlO2gcs1YvM
(https://pbs.twimg.com/media/C2z3dRpUAAAUAyq?format=jpg&name=medium)
BMC'nin yeni aracı ortaya çıktı:
@BmcOtomotivTR
pick up geliştirdi.
(https://pbs.twimg.com/media/EDsDInQWkAEpYJ-?format=jpg&name=small)
youtu.be/Du38noz1SMs (http://youtu.be/Du38noz1SMs)
Alıntı Yap(https://pbs.twimg.com/media/EFHB-kbVUAAb_OQ?format=jpg&name=small)(https://pbs.twimg.com/media/EDe3ZaNU4AAsFPK?format=jpg&name=small)
Alıntı YapDunyanin en buyuk 3D Printer'i ile 72 saatte, 25ft (7.6m) uzunlukta ve 5000lb (2260kg) agirliginda tekne Maine Universitesi Ileri Yapisal ve Kompozit Merkezinde yapilmis.
youtu.be/34F71XqvOjg (http://youtu.be/34F71XqvOjg)
Alıntı Yap(https://pbs.twimg.com/media/EIdxExNXsAILmrQ?format=jpg&name=small)
Çin'den yola çıkıp Marmaray'ı kullanarak Avrupa'ya geçecek ilk yük treni China Railway Express, Kars üzerinden Türkiye'ye giriş yaptı. Trenin 6 Kasım'da Ankara'da olacağı bildirildi.
Alıntı Yapyoutu.be/wskp_DaKwc4 (http://youtu.be/wskp_DaKwc4)
"Tek Kuşak Tek Yol" projesi kapsamında Çin'den Avrupa'ya gidecek ilk yük treni Türkiye'ye geldi.
https://trthaber.com/haber/ekonomi/cinden-gelen-ilk-yuk-treni-turkiyede-439151.html (https://trthaber.com/haber/ekonomi/cinden-gelen-ilk-yuk-treni-turkiyede-439151.html)
Çine giden her kuruşumuz Uygurlu kardeşlerimize dayak işkence olarak geri geliyor diyen çıkmamış mı ? Tüh İsrail olsaydı o trenin önünü keser yerlere coca cola döker sonrada iphone marka telefonlarında selfie çekip yahudi menşeyli facebookta paylaşırlardı. Ne kadar cıvık bir ülkeyiz biz ya
Alıntı yapılan: DonnieBrasco - 04 Kasım 2019, 21:31:27
Çine giden her kuruşumuz Uygurlu kardeşlerimize dayak işkence olarak geri geliyor diyen çıkmamış mı ? Tüh İsrail olsaydı o trenin önünü keser yerlere coca cola döker sonrada iphone marka telefonlarında selfie çekip yahudi menşeyli facebookta paylaşırlardı. Ne kadar cıvık bir ülkeyiz biz ya
Bu Doğu Türkistan konusu biraz düşündüğümüzden farklı işliyor gibi. Oralarda dilbilim üzerine çalışma yapan bir arkadaşın aktardığına göre Çinde kötü muamele gördüğü söylenen Türkler esasen El Kaide tarzı yapılaşmalar içinde yer alıyor ve bunlara da Çin yönetimi sert tepki veriyor. Uluslararası platformlarda bu Doğu Türkistan konusunu ortaya çıkaran ve bu konuda en çok para harcayan ülkenin ise Türkiyeden değil Japonya olduğunu görüyorum.
Amerika ile birlikte amaçları Çin'i zayıflatmak ve bunun için soydaşlarımızı kullanıyorlar ancak onda da yine din soslu bir hedefle yola çıkılmış gibi. Halbuki bizim istediğimiz şey Türk olgusu üzerinden hareket edilmesi olmalıdır her daim.
Elbette Türki ulusların kendi devletinde yaşamasını arzu ediyoruz lakin yeterli maddi durum, sosyal altyapı ve zayıflamış bir merkezi yönetim olmadan bu işe girişmek onların zulüm görmesinden başka bir işe yaramaz. Uygun anı kollamalı.
Cin'in yekpare etnik yapisi kasinmaya imkan tanimiyor. Uygur direnisini ezer Çin.
Ancak ben biraz farkli dusunuyorum. Bu ayaklanmayi Cin'in de istedigini dusunuyorum. İki sebepten oturu: Radikallesmeye yatkin nufusu tesbit edip yoketmek. Dunya'ya "radikaller mucadele eden ulke" imaji çizmek.
Doğu Türkistan meselesini kaşıyan ülkeler bellidir. Pantürkizm ve Panislamizm etkisiyle Türkiye' de de taraftar bulmaktadır. Oysaki Türkiye' nin bu şekil bir derdi olmaması lazım. Radikalleşmiş bir Doğu Türkistan' ın kime neye faydası olabilir ki! İnanın, sadece Uygur Türk' üne -kendilerine- zararı olacaktır.
Meselenin birkaç boyutu var... Özellikle batı emperyalizmi, ulus devletlerin etnik ve dini kimliklerini kaşımayı çok sever. Bilindiği kadarıyla Çin' de 56 etnik millet var. Bu etnik yapılar üzerinde, sorunlu bölgeleri yaratmak istenmektedir. Peki, bu politikada üzerinden Türkiye' nin ne gibi bir kazancı olabilir dersek: El Cevap; KOCAMAN BİR HİÇ.
Hiç bir amacı, kazancı ve hedefi olmadan yapılan yanlış hamleler nedeniyle, erişebileceğimiz pek çok olanaktan yoksun kalabiliriz. Çin' in 2025 yılında dünya' nın bir numaralı ekonomisi olması bekleniyor. Ve bu ülke sürekli olarak askeri ve teknolojik kapasitesini geliştirmektedir. Ve aynı zamanda dünya' nın üretim merkezi olma yolunda hızlı adımlarla ilerliyor. Her sene 250-300 Milyar Dolar bütçe fazlası veriyor ve hali hazırda kullanıma sokabileceği 2,5-3 Trilyon Dolar finans kaynağı olduğu değerlendiriliyor. Bu rakamlar belki afaki olabilir ama her sene bütçe fazlası verdiği ve sürekli büyüyen bir ekonomiye sahip olduğu yadsınamaz bir gerçektir.
Vaziyet bu şekildeyken, Çin' in Doğu Türkistan meselesini kaşımak; hiçbir şekilde Türk evladının işine gelmeyecektir. Bizim işimize yaramadığı gibi Uygur Türk' ünün de işine yaramaz. Çin' den ayrıldıklarını faz edelim; başları göğe mi erecektir! Mevcut şartlarda, etnik ve milli kimliklerini korudukları ölçüde; Çin bünyesinde yaşamaya devam etmeye ve radikalizme/aşırılığa bulaşmamaya özen göstermeleri gerekiyor. Türkiye' nin de bu meseleye karışmaması ve kaşımaması en temel politika olmalıdır. Suriye' de olduğu şekliye Amerikanın oyununa gelmesinler diyoruz.
Alıntı Yap
youtu.be/qD0E5yvNX0I (http://youtu.be/qD0E5yvNX0I)youtu.be/dxujqnt9nvE (http://youtu.be/dxujqnt9nvE)
Alıntı YapAfrika'da Fransız frangı kullanan ülkeler, Fransa'daki paralarını geri çekecek.
(https://pbs.twimg.com/media/EI1q_wAWkAAFNij?format=jpg&name=small)
Benin Cumhurbaşkanı Patrice Talon, Batı Afrika ülkelerinin, Fransız merkez bankasında tutulan paralarını geri çekme hususunda uzlaştığını belirtti.
youtu.be/PPzBovbLOJ4 (http://youtu.be/PPzBovbLOJ4)
Alıntı YapBolivya
Morales'ın partisi Mas milletvekilleri halkın yolu açması ile meclise girdi. Yapılan oturumda Yeni meclis başkanı seçildi. Mas seçim için komisyon oluşturdu. Sözde devlet başkanın tüm yetkileri elinden alındı. Karar yasallasti. Anayasa mahkemesi Meclis kararını jet hızı ile onayladı
Yeni meclis başkanı Eva Copa seçim sürecini yönetecek. Meclis'ın yeni başkanı
Eva Copa ve meclis üyeleri. Meclis üyeleri seçime kadar 24 saat mecliste kalacaklar.
(https://pbs.twimg.com/media/EJaN6dfWsAEH4yD?format=jpg&name=small)
(https://pbs.twimg.com/media/EJaN62eX0AA69xn?format=jpg&name=small)
Polisler uniformalarini çıkarıyor halk yavaş yavaş yönetimi ele alıyor.
Rusya
Bolivya sözde başkanı Janine Anez'ı tanıdığına dair haberleri yalanladı. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zakharova Kimse Rusya 'dan yasadışı bir yönetimi tanımasını beklemesin. Kendi kendini başkan ilan edeceklerini Meclis yolu ile ülkeyi seçime götürsünler demiş.
Rusya Bolivya Meclisi karar alırsa her türlü siyasi ve askeri desteği vereceğini açıkladı.
https://mobile.twitter.com/temmuz1071/status/1195295834574934018
Yalnız seçimlerde cidden bir katakulli var. Tabi halkın ayaklanmasında ABD etkisi var ancak haksız bir ayaklanma değil
Orada iktidara kim gelirse gelsin (abd-ab-Cin) o yerli halkin bir gelecegi yok. Egitilemiyor, kaptitalist duzene uyum saglayamiyorlar. Umarim acisiz olur! 😢
Alıntı YapÜlkenin en büyük işçi ve memur sendikası Ulke de anayasal düzene en geç Pazartesi donulmemesi halinde süresiz genel grev kararı aldı. Ülkenin farklı şehirlerinden yüz binlerce kişi başkent La paz'a akıyor. Darbecilerden ayrılan bazı askeri birlikler halkla beraber protestolara katılıyor.
Uruguay, Arjantin, Meksika, Venezuela, Rusya, Macaristan, Nikaragua Devletleri Sözde başkan Janine Anez'ı darbeci ilan etti. Tanimadiklarini belirtti. Bolivya cuntasi zor durumda. Uluslararası destek talep ediyorlar. Desteklenmediklerinden dert yanıyor. Bolivya genelkurmay başkanı sözde başkan Janine Anez'in orduya verdigi gösterileri dagitma emrini ret etti .
(https://pbs.twimg.com/media/EJbrN4FX0AALuRz?format=jpg&name=small)
(https://pbs.twimg.com/media/EJbLkmpXkAEdu-G?format=jpg&name=small)
(https://pbs.twimg.com/media/EJb6rghXUAApuvA?format=jpg&name=360x360)
(https://pbs.twimg.com/media/EJb6sUeWwAIhP4N?format=jpg&name=small)
(https://pbs.twimg.com/media/EJb6tONXkAYiM-1?format=jpg&name=360x360)
(https://pbs.twimg.com/media/EJb6u4OWsAEeshM?format=jpg&name=small)
youtu.be/x_YiNWTTHgs (http://youtu.be/x_YiNWTTHgs)
https://mobile.twitter.com/temmuz1071 (https://mobile.twitter.com/temmuz1071)
Yalnız düşünsenize Rusya'dan yardım istediklerini güney Amerika'da bir Rus üssü daha
Alıntı yapılan: Raptor44 - 16 Kasım 2019, 00:12:48
Yalnız düşünsenize Rusya'dan yardım istediklerini güney Amerika'da bir Rus üssü daha
Rusyada her kafasına estiğinde yurtdışında üs açacak para yokki hocam.
Alıntı yapılan: DonnieBrasco - 16 Kasım 2019, 10:48:49
Alıntı yapılan: Raptor44 - 16 Kasım 2019, 00:12:48
Yalnız düşünsenize Rusya'dan yardım istediklerini güney Amerika'da bir Rus üssü daha
Rusyada her kafasına estiğinde yurtdışında üs açacak para yokki hocam.
Öyle ancak böyle bir fırsatı kaçırıcaklarını sanmıyorum
Alıntı Yap(https://pbs.twimg.com/media/EJkViS5VAAECUo_?format=jpg&name=small)
Bolivya'da darbeci yönetim, 'iç düzeni sağlama" operasyonlarına katılan silahlı kuvvetler mensuplarını cezadan muaf tutacagını acıkladı.
Halk Başkent La Paz'â giden tüm yolları kesti. Kamyomcular grevi nedeni ile kentte yiyecek ve akaryakıt sıkıntısı var.
Hong Kong Politeknik Üniversitesi öğrencileri, okulun içerisinde seri molotof üretimine geçti.
Polis, öğrencilerin karargah haline getirdiği üniversiteye operasyon başlattı. Hong Kong'da bir polis, protestocular tarafından bacağından okla vuruldu.
(https://pbs.twimg.com/media/EJkbkOOXkAMuGKK?format=jpg&name=small)
Fransız polisinin saldırdığı basın mensubunun son hali.
(https://pbs.twimg.com/media/EJhbsxZXYAEpn3d?format=jpg&name=small)
(https://pbs.twimg.com/media/EJhbsxoX0AAT-4o?format=jpg&name=small)
Þili'de protestocular, Polisini engellemek için lazer kullanıyor.
youtu.be/xLZ3QaVDITI (http://youtu.be/xLZ3QaVDITI)youtu.be/ZL2OJ_jR9y0 (http://youtu.be/ZL2OJ_jR9y0)
İran Haberleşme Bakanı ülkedeki internet hizmetlerinin "güvenlik nedenlerinden dolayı" 24 saatliğine kısıtlandığını açıkladı. 2 günde cok sayida banka atese verildi. İran'ın Kirmanşah şehrinde güvenlik güçleri ve protestocular arasında çıkan çatışmalarda bir polis memuru öldü.
-Al Arabiya-
youtu.be/afl3XMzFrZM (http://youtu.be/afl3XMzFrZM)
İKİ yıl önce terör örgütlerinin tuzakladığı patlayıcılar nedeniyle askerlerin şehit olması haberinden etkilenen Mert Delibalta (13), 1 metre yükseklikten uçarak yer altındaki mayınları lazerle tespit edebilen drone üretti. Cumhurbaşkanlığı Özel Ödülü de alan Mert'in drone'undan dördü, Vietnam'da savaş döneminden kalan mayınların tespiti için kullanılıyor.
Uluslararası Yetenekli Çocuklar Eğitim Programları (UYCEP) ve Antalya AKEV Üniversitesi işbirliğiyle, üstün yetenekli ve dahi öğrencilerin Antalya'daki kampına katılan İstanbul Alparslan Ortaokulu 7'nci sınıf öğrencisi Mert Delibalta, yer altındaki mayın ve patlayıcıları bulabilen drone ve Türkiye haritası şeklindeki prototip projelerini anlattı.
(https://i2.haber7.net//haber/haber7/photos/2019/47/C2W0s_1574101102_7824.jpg)
İki yıl önce terör örgütlerinin tuzakladığı patlayıcılar nedeniyle şehit düşen askerlerin haberlerini izleyen Mert Delibalta, o dönem Muş 2071 Melikşah Ortaokulu beşinci sınıf öğrencisiyken, 1 metre yüksekten yer altındaki patlayıcı ve mayınları lazerle tespit edebilen drone geliştirdi. Bu projesiyle Cumhurbaşkanlığı Özel Ödülü alan Mert Delibalta'nın drone'u, Vietnam'da savaş döneminden kalan mayınların temizlenmesi için Vietnam Konsolosluğu'nun girişimiyle dört adet üretilerek bu ülkeye gönderildi.
(https://i2.haber7.net//haber/haber7/photos/2019/47/ESu8Q_1574080437_6891.jpg)
CUMHURBAÞKANLIĞI ÖZEL ÖDÜLÜ ALDI
Tasarladığı drone hakkında bilgi veren Mert Delibalta, "Mantığı, yerin 1 metre üstünden yer altındaki patlayıcıları bulmasıydı. Bir gün haber izliyordum, askerlerimiz patlayıcıların tuzaklanması sonucu şehit olmuştu. Bir sonraki gün de aynı şekilde şehit oldukları haberi gördüm ve çözüm bulmak istedim. Yapılan projelere baktım, karadan robotlar var ama çok uzun süre dayanmadığını öğrendim. Ben de neden bunları havadan yapmamayım diye düşündüm. Böyle bir drone tasarladım ve Cumhurbaşkanlığı Özel Ödülü'ne layık görüldüm" dedi.
(https://i2.haber7.net//haber/haber7/photos/2019/47/r8tFP_1574080451_4367.jpg)
LAZERLE TESPİT EDİYOR
Drone'da lazer kullanıldığını, yerin üstündeki patlayıcıları 'görüntü işleme' diye tabir edilen şekilde bulduğunu anlatan Delibalta, "Drone üzerine görüntü işleme cihazını yerleştirdim. Bu cihaza barutun elementlerini bilgisayar ortamında java yazılımı desteğiyle kodladım. Kodlanmış görüntü işleme cihazına bağlı kamera, bu elementleri dedektör sistemi sayesinde gördüğünde hemen uyarı sinyali vermeye başlıyor. Barutun nerede olduğunu tespit ediyor. Drone 1 metre derinliğindeki barutu bulabiliyor. Barutun tiplerini tanıtmak için 1107 satır kod yazdım. Bu kodlama işlemi 3 ay sürdü. Drone yerin altındaki patlayıcıları lazerle bulabiliyor" diye konuştu.
(https://i2.haber7.net//haber/haber7/photos/2019/47/YIu2B_1574080469_714.jpg)
İKİNCİ DÜNYA SAVAÞI'NDAN (Bence Vietnam savaşından kalma) KALAN MAYINLARI BULUYOR
Drone projesiyle ilgili Vietnam Konsolosluğu'nun kendisiyle iletişime geçtiğini belirten Delibalta, "Benden bilgi istediler ve Vietnam'a 4 tane drone gönderdim. Orada savaştan kalmış mayınları buluyor. Türkiye'de ise Jandarma Özel Harekat ile görüşmelerimiz oldu ve çalışmalar devam ediyor. Drone yapmaya karar verdiğimde sıfır bilgiye sahiptim. Türkiye'de drone hakkında bilgiler 2015'te çok azdı. Ben de İngilizce kaynaklardan araştırmalar yaptım. Oralarda da bir şey bulamadık. Deneme yanılma yoluyla aslında buraya kadar geldim" dedi.
TÜRKİYE HARİTALI PROTOTİP
Drone projesi dışında çalışmalar da gerçekleştiren Mert Delibalta, Türkiye haritası şeklinde bir prototip tasarladı. Prototipin üzerinde Türk bayrağı bulunuyor. 'TürkDuino UNO' olarak isimlendirdiği prototip ile istenilen her şeyin yapılabileceğini belirten Delibalta, "Mesela pinine bir tuş atıyoruz ve ışık yakabiliyoruz. İstediğimiz şekilde programlayıp örneğin 'Saat 10.00'a gelince ışığı aç' diyebiliyoruz. Bütün evlerde, iş yerlerinde otomasyon projeleri gibi her şey yapılabilir" dedi.
http://www.haber7.com/teknoloji/haber/2916772-mertin-mayin-bulan-droneu-dunyaya-aciliyor/?detay=1 (http://www.haber7.com/teknoloji/haber/2916772-mertin-mayin-bulan-droneu-dunyaya-aciliyor/?detay=1)
Bence böyle genç beyinlerimize sahip çıkmalı ve onlara her türlü desteği vermeliyiz ki ileride Türkiye'mize daha çok faydaları dokunabilsin bu çok önemli...
Alıntı YapKolombiya Devlet Başkanı, başkent Bogota'da sokağa çıkma yasağı ilan etti.
(https://pbs.twimg.com/media/EKA4z1pX0AApdcH?format=jpg&name=small)
https://mobile.twitter.com/RT_com/status/1198019991695757313
Amerika gene bir şeyler yapıyor.
Alıntı Yap(https://pbs.twimg.com/media/ELIIhXWXkAEoYtV?format=jpg&name=small)
Turkey concerned about 'disproportionate use of force' in French protests http://v.aa.com.tr/1666290 (http://v.aa.com.tr/1666290)
Alıntı Yap(https://pbs.twimg.com/card_img/1217707609605791744/FZUMeC_r?format=jpg&name=900x900)
Güney Afrika'daki Osmanlı aileleri Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı için başvuruda bulundu.
https://uwidata.com/7177-ottoman-descendants-from-south-africa-apply-for-ancestral-turkish-citizenship-after-150-years/amp/?__twitter_impression=true
Alıntı yapılan: BATTLESTAR - 23 Mart 2020, 20:45:33
Asla şüphem yoktur ki, Türklüğün unutulmuş büyük medeni vasfı ve büyük medeni kabiliyeti, bundan sonraki inkişafıyla, atinin yüksek medeniyet ufkunda yeni bir güneş gibi doğacaktır.
Ne mutlu Türküm diyene!
TÜRK ORDULARI BAÞKOMUTANI
GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
Bir bu seviyeye bakıyorum ;
Error 404 (Not Found)!!1 (http://www.youtube.com/watch?v=oZhptF0Sigs#)
Birde buna .
Amacım elbet siyaset yapmak değil ancak ülkedeki en aklı başında milliyetçi siyasetçi'de Atatürk'müş vesselam.
Hocam siz bari yapmayın bunu mecbur taşımak zorundayım. Yine ortalık karışacak yoksa.Biz de biliyoruz kimin ne olduğunu fakat işin içine siyaset karışınca tartışmaların nerelere gittiğini benden iyi bilmeniz lazım paylaşmayın şöyle şeyler.
(https://media.giphy.com/media/3oEjHAUOqG3lSS0f1C/giphy.gif)
Alıntı yapılan: SKYWOLF - 23 Mart 2020, 21:25:15
(https://media.giphy.com/media/3oEjHAUOqG3lSS0f1C/giphy.gif)
Muttley in gulmesi meshurdur ;)
Ulan nasipte S400'leri savunmakta varmış 😂😂
Bir S400 füzesi fiyatına yaklaşık 100 bin tane hastane tipi solunum cihazı alabiliyorsunuz.
Sadece söylemek istedim...https://twitter.com/Evreki/status/1242454158789292032?s=19
Alıntı yapılan: Mermi - 24 Mart 2020, 18:45:17
Ulan nasipte S400'leri savunmakta varmış 😂😂
Bir S400 füzesi fiyatına yaklaşık 100 bin tane hastane tipi solunum cihazı alabiliyorsunuz.
Sadece söylemek istedim...https://twitter.com/Evreki/status/1242454158789292032?s=19
Böylelerinin yazdıklarını önemseyip cevap bile yazmaya değmez.Art niyetle ya da cahillikle yazıldığı belli. S-400 ne alaka, solunum cihazı ne alaka?
Kokpit.aero uzun zamandır güncellenmiyor. Tolga Özbek kendi sitesini açmış ne olduki acaba... ::) ::) ::)
Alıntı yapılan: fırtına06 - 24 Mart 2020, 19:51:39
Kokpit.aero uzun zamandır güncellenmiyor. Tolga Özbek kendi sitesini açmış ne olduki acaba... ::) ::) ::)
Ortağı ile anlaşamayarak ayrılmış. Kokpit'in artık pek uzun ömürlü olmayacağı söyleniyor.
Ben de kokpit sayfasını yenileyip duruyordu. Demek ki site kendini imha etmiş. C4 defence takip ediyorum. Başka bu tip site var mı takip edebileceğimiz?
İyi yayındı KokpitAero, haftalardır güncellemiyor kendisini bir onu bir de C4defence'i okuyordum birde forumu, sanki günlük az okuyormuşum gibi hissediyorum şu sıralar; ben de açığım yayın tekliflerine...
Alıntı YapÇernobil patlamasından sonra mühürlenen bölgede iki ayrı yangın çıktı. Birisi kontrol alında ancak diğeri devam ediyor.
https://mobile.twitter.com/oztrk_aydnTR/status/1247115178388475904
youtu.be/oxzQ9DWqkaY (http://youtu.be/oxzQ9DWqkaY)
Alıntı Yap(https://pbs.twimg.com/media/EYVQHHOXgAEm1lx?format=jpg&name=medium)
Osmanlı Devleti'nin kuruluş temellerini atan Kayı Boyu'nun mücadelesini ekranlara taşıyan Diriliş Ertuğrul dizisi 71 ülkeye ihraç edildi.
İhraç edilen Afrika ülkeleri arasında Botsvana, Etiyopya, Gana, Kenya, Sierra Leone, Malavi, Ruanda, Tanzanya,Uganda, Zambia yer alıyor.
How Turkish TV is taking over the world
theguardian.com
Alıntı Yapyoutu.be/dc_tMRhNGGs (http://youtu.be/dc_tMRhNGGs)
Dayı gerçekten bizim için güzel PR yapıyor.
Türkiye'ye gelse kendisine onurlu bir karşılama yapılır. :)
Mit ajanı olabilir. Psikolojik harp yapıyor resmen Yunanlılara...
İzleyince ben bile bizim ordudan korktum. Persler gibi anlatıyor Türkleri 😎😎😎
Alıntı yapılan: serkan1976 - 10 Eylül 2020, 00:05:07
Mit ajanı olabilir. Psikolojik harp yapıyor resmen Yunanlılara...
İzleyince ben bile bizim ordudan korktum. Persler gibi anlatıyor Türkleri 😎😎😎
Bence hükümetin bakın Türkler bizi kesecek ekonomik batışımıza aldırış etmeyin hatta silah alırsak ses etmeyin ile yetişin hristiyan gardaşlarım Türkler bizi ezicek bakın nasıl silahları var çığırtkanlığı ile görevli soytarısıdır.
Silâh lobilerine de çalışıyor olabilir...
Sürekli şunu alalım , bunu alalım diyor
Savunma sanayii konusunda bilgili bir dayi... Yani bizdeki muhabirlerin bu dayı kadar konuya hakim olduklarını düşünmüyorum. Diğer yandan bazı Yunan televizyoncular gibi uluslararasi ilişkilermiş cart curt uğraşmıyor direk "bu silah bizde yok cunki biz yatmayı seviyoruz" diyebilecek kadarda açık sözlü... Yeri geldiğinde eleştiren yeri geldiğinde düşmanın hakkını veren komik süratli helen köylüsü.. Yunanistanin Yalcin abisi... Gururlu apollonun torunu , leonidasin kuzeni , 300 spartalida sıralamaya giremeyen atinalı bir yiğit.
Alıntı yapılan: Tong Yabgu - 10 Eylül 2020, 10:53:03
Savunma sanayii konusunda bilgili bir dayi... Yani bizdeki muhabirlerin bu dayı kadar konuya hakim olduklarını düşünmüyorum. Diğer yandan bazı Yunan televizyoncular gibi uluslararasi ilişkilermiş cart curt uğraşmıyor direk "bu silah bizde yok cunki biz yatmayı seviyoruz" diyebilecek kadarda açık sözlü... Yeri geldiğinde eleştiren yeri geldiğinde düşmanın hakkını veren komik süratli helen köylüsü.. Yunanistanin Yalcin abisi... Gururlu apollonun torunu , leonidasin kuzeni , 300 spartalida sıralamaya giremeyen atinalı bir yiğit.
Kendisi deniz alti subayiydi. Emekli olduktan sonra Mönch basin kurulusunda Yunanistan da yönetici olarak görevliydi.
Yunanlar Türk savunma sanayisinde olan bitende bizim Türklerin cogundan daha iyi bilgililer. Iannis dayimiz bilgilerini güzelce dile getiriyor.
Alıntı yapılan: Tigerfish - 10 Eylül 2020, 11:24:49
Alıntı yapılan: Tong Yabgu - 10 Eylül 2020, 10:53:03
Savunma sanayii konusunda bilgili bir dayi... Yani bizdeki muhabirlerin bu dayı kadar konuya hakim olduklarını düşünmüyorum. Diğer yandan bazı Yunan televizyoncular gibi uluslararasi ilişkilermiş cart curt uğraşmıyor direk "bu silah bizde yok cunki biz yatmayı seviyoruz" diyebilecek kadarda açık sözlü... Yeri geldiğinde eleştiren yeri geldiğinde düşmanın hakkını veren komik süratli helen köylüsü.. Yunanistanin Yalcin abisi... Gururlu apollonun torunu , leonidasin kuzeni , 300 spartalida sıralamaya giremeyen atinalı bir yiğit.
Kendisi deniz alti subayiydi. Emekli olduktan sonra Mönch basin kurulusunda Yunanistan da yönetici olarak görevliydi.
Yunanlar Türk savunma sanayisinde olan bitende bizim Türklerin cogundan daha iyi bilgililer. Iannis dayimiz bilgilerini güzelce dile getiriyor.
hmm asker kökenli olduğunu bilmiyordum. Ben açıkçası Yunanistanin Yalçın Çakırı gibi birşey sanıyordum. Yalnız dayının bazı yükselişleri tam bizdeki karacı astsubay başçavuşlara benziyor. Onlarda birden yükselir hemen sakinlesirler.
Bu dayı , Türkiye'de ne kadar sevildiğinin farkında mıdır?
Roketsan şunu davet edip füzelerimizi yakından gösterse güzel bir jest olur👌👌👌
Alıntı yapılan: serkan1976 - 10 Eylül 2020, 11:56:41
Bu dayı , Türkiye'de ne kadar sevildiğinin farkında mıdır?
Ben sevmiyorum. Anlatım ve söylemleri hoşuma gitse de Hasmın akıllı ve uyanığı hayal dünyasındaki kamuoyunu uyandırır.
Alıntı Yapyoutu.be/e5b6ifUk5E4 (http://youtu.be/e5b6ifUk5E4)(https://pbs.twimg.com/media/EiIZ9MsWsAECgfn?format=jpg&name=medium)
Bunun bizle alıp veremediği ne acaba varsa yoksa biz
O değilde sayın Yunan spikerin açıkladığı bilgilerde eskik yanlış bilgiler :) Nereden bilecek elde 100 küsür Bayraktar + ANKA İHA/ SİHA olduğunu, yüzbinli sayılara ulaşmış olan MPT 76 oldugunu yada 57 adet ATAK olduğunu ,:)
Bu adam durma bizle ugrasiyor sabah aksam, kafayi takacak baska memleket yok mu kardesim git Makendonya, Bulgaristanla falan ugras biraz da..:)
Alıntı Yapyoutu.be/cu8XjwTRb0s (http://youtu.be/cu8XjwTRb0s)
Japonların neden böyle robot takıntıları var acaba?
Alıntı yapılan: SKYWOLF - 24 Eylül 2020, 21:33:20
Japonların neden böyle robot takıntıları var acaba?
İşgücü açığı ve yaşlı bakımı nedeniyle robotlara ilgi duyuyorlar diye okumuştum, çoooooook çok uzun zaman evvel. 25 Yıl önce olabilir.
Bu arada, 47 yaşındayım. Evlenmezsem ki evlenmek gibi bir niyetim hiç yok; yakında benim de bakıcı robota ihtiyacım olacak. 8)
Gundam bu ya... Tüm serileri kafamda... Dünyada robot yapacak bir ülke varsa Japonlardir diye düşünürdüm hep lakin gidişat Kore ve Cinliler robotla uçarken Japonlar toyota pikapla gezecek gibi gösteriyor... Ahh ah gundam gibi bir robotla ne hayaller kurardım.
Alıntı yapılan: merzifonlu - 24 Eylül 2020, 23:43:42
Alıntı yapılan: SKYWOLF - 24 Eylül 2020, 21:33:20
Japonların neden böyle robot takıntıları var acaba?
İşgücü açığı ve yaşlı bakımı nedeniyle robotlara ilgi duyuyorlar diye okumuştum, çoooooook çok uzun zaman evvel. 25 Yıl önce olabilir.
Bu arada, 47 yaşındayım. Evlenmezsem ki evlenmek gibi bir niyetim hiç yok; yakında benim de bakıcı robota ihtiyacım olacak. 8)
Dogru okumussunuz...Is gucu acigini kapamak icin goc almaya da ragzi degiller ulusal kimligimiz bozulmasin diye, ucuza gocmen alacaklarina robota yatirim yapiyorlar helal olsun..
Bildigim kadariyla Japon vatandasligi kazanmak imkansiza yakin, oyle bir kavramlari yok..isternsen 10 sene orada yasa farketmiyor..
Bu kadar cabuk yaslanan ve dogum oranin bu kadar dusuk oldugu bir yerde gocmen devsirmeden ne kadar devam edebilirler o ayri konu...
Alıntı YapSAVUNMA SANAYİİ KAHRAMANLARI ANİMASYON SERİMİZ BAÞLIYOR
(https://pbs.twimg.com/media/EjQP00qXgAAycp5?format=jpg&name=medium)
Bakü'nün kurtarıcısı Nuri Killigil'in Türk savunma sanayii için canı pahasına vermiş olduğu mücadeleyi konu alan animasyon, izleyiciyle buluşacak.
4 Ekim Pazar
08.00 Uhr saat: 20.00
Yayın: SSB Sosyal Medya Hesapları
Alıntı Yap(https://pbs.twimg.com/media/Ej0GbwIVkAEfY4Q?format=jpg&name=medium)
Kayseri'de su üstünde gidebilen yüksek hızlı toplu taşıma aracının prototipinin denemesi yapıldı. Deniz aracına Toronto belediyesinden yatırım teklifi geldi.
https://mobile.twitter.com/UretimYerli/status/1314213745804025856
Hahhaa valla bu df pkdaki insanlar garip adamla sabahtan beri çin ihalar ile ilgili konuşuyoruz adam diyor türk ihaları şöyle böyle bende dedim türk ihaları üstün yazdım hala geveze diyor :D :D
Alıntı YapSuudi Dışişleri Bakanı Faysal: "Türkiye ile ilişkilerimiz iyi ve dostane. Türk ürünlerine yönelik resmi olmayan bir boykot olduğuna dair elde veri yok."
Suudi Dışişleri Bakanı Faysal: (Katar krizi) "Katar sorununun çözülmesi meşru güvenlik endişelerinin giderilmesine bağlı. Bir çözüm aramaya devam ediyoruz."
https://mobile.twitter.com/kamerknc/status/1330239122875805696
Alıntı Yapyoutu.be/BGUlSJqBeg0 (http://youtu.be/BGUlSJqBeg0)youtu.be/9ylV73Lez8k (http://youtu.be/9ylV73Lez8k)
Seviyorum bu adamı... Bu adamın önerilerini Yunanlılar'ın dinlemelerini daha çok seviyorum...
Dostlar, ülkemizde Kore menşeili moon tarikatı çalışmaları ile ilgili bi yazı denkgeldi bilgi amaçlı paylaşıyorum.
Sayıları Türkiye'de de Giderek Artan Koreli Misyonerler Kimdir? - https://bundle.app/gtLZaI79
Alıntı Yap(https://pbs.twimg.com/media/Evf3jGLXMAUGXGt?format=jpg&name=medium)
Dünyanın ilk süpersonik (sesden hızlı) İHA'sı: "Arrow" piyasaya sunuldu.
Singapur merkezli Kelley Aerospace isimli şirket, dünyanın ilk süpersonik silahlı insansız hava aracını piyasaya sürdü.
https://mobile.twitter.com/MiddleastN/status/1366833201071730689
medyada bu ucak icin cok siparis almis diyorlar ben inanmadim
Yusuf Akbaba
@ssysfakb
·
23 Ağu
Ambargoya da Ambargo uygulayacaklar yakında.
İran bizim kadar sıkıntı çekmedi...
Anıl ÞAHİN
@aniIsahin
· 23 Ağu
AESA Radarın alt bileşenlerine dahi ambargo uygulanmış.
Gerçekten enteresan bir ambargo mevsiminden geçiyoruz... Bu bir yandan kritik alt sistemlerin millileştirilmesi yönünden olumlu ancak bir yandan da ekonomik ve program takvimi açısından dezavantaj.
https://twitter.com/ssysfakb/status/1429883269760393217
Üzerimizdeki ambargoların ne kadar ağır olduğunun çarpıcı bir örneği. Kim bilir ne kadar birilerinin damarına bastık ki bir NATO ülkesine böyle davranılıyor. Bu geçirdiğimiz zamanlar tarihte ilk ve tektir.
Alıntı yapılan: fırtına06 - 24 Ağustos 2021, 22:22:40
Yusuf Akbaba
@ssysfakb
·
23 Ağu
Ambargoya da Ambargo uygulayacaklar yakında.
İran bizim kadar sıkıntı çekmedi...
Anıl ÞAHİN
@aniIsahin
· 23 Ağu
AESA Radarın alt bileşenlerine dahi ambargo uygulanmış.
Gerçekten enteresan bir ambargo mevsiminden geçiyoruz... Bu bir yandan kritik alt sistemlerin millileştirilmesi yönünden olumlu ancak bir yandan da ekonomik ve program takvimi açısından dezavantaj.
https://twitter.com/ssysfakb/status/1429883269760393217
Üzerimizdeki ambargoların ne kadar ağır olduğunun çarpıcı bir örneği. Kim bilir ne kadar birilerinin damarına bastık ki bir NATO ülkesine böyle davranılıyor. Bu geçirdiğimiz zamanlar tarihte ilk ve tektir.
Hemen ambargo uygulayan ulkelere paket servis gocmen verelim...her birinin kapsina soyle 50-100 bin gocmen gidip kapimiza yalvarmaya gelince "bende gocmenlere ambargo uyguladim " deriz..
En azindan icimizde kalmaz..
IDEF 2021 Fuari ile ilgili epeyi bir gorsel paylasildi .Zamanlarini ayirip bizler icin paylasimda bulunan arkadaslara ayrica tesekkurler. " Sayenizde gitmis kadar olduk "
Ogenmek istedigim bu yilki fuarda sizlerce yeni en can alici sistemler nelerdi?
Fuardan görsel ve bilgi paylaşan arkadaşlara teşekkür ederim....
Alıntı YapÇizilmeye ve ateşe dayanıklı, hem sesle hem de aplikasyonla yönetilebiliyor. Diğer ocakların 16 dakikada kaynattığı 1 litre suyu, 4,5 dakikada kaynatıyor.
Dünyada ilk: El yakmayan yerli ocak
youtu.be/O1BTdukI_XY (http://youtu.be/O1BTdukI_XY)https://trthaber.com/haber/ekonomi/el-yakmayan-yerli-ocaga-ilgi-yogun-718472.html
Alıntı YapBrezilya'da, yerli halklardan ailelerinin izni ile çocuklarını alıp dini eğitim veren ve Türkçe öğreten, ardından çocukları Türkiye'ye getiren bir grubun faaliyetlerine son verildi.
https://metropoles.com/materias-especiais/em-nome-de-ala-grupo-islamico-doutrina-e-leva-indigenas-do-amazonas-para-a-turquia
https://twitter.com/turqoisef/status/1650400529464295424?cxt=HHwWgICw_bGis-ctAAAA
Alıntı yapılan: カメせ - 24 Nisan 2023, 14:03:46
Alıntı YapBrezilya'da, yerli halklardan ailelerinin izni ile çocuklarını alıp dini eğitim veren ve Türkçe öğreten, ardından çocukları Türkiye'ye getiren bir grubun faaliyetlerine son verildi.
https://metropoles.com/materias-especiais/em-nome-de-ala-grupo-islamico-doutrina-e-leva-indigenas-do-amazonas-para-a-turquia
https://twitter.com/turqoisef/status/1650400529464295424?cxt=HHwWgICw_bGis-ctAAAA
haydaa, yakışmadı lula'ya...
Önce Türkiye'de düzgün eğitim versinler...Brezilya da kalıversin eksik
Rızıkların dağıtıldığı gece olan BERAT KANDİLİNİN vatanımıza milletimize ve ALEMLERE hayırlı olsun İNÞALLAH.
Bu gece sağlıklı olarak alıcağımız nefesin dahi (RIZKIN) tahsis edildiği gecedir.
Geceniz hayırlara vesile olur inşallah...
Alıntı yapılan: aydındurmus - 24 Şubat 2024, 19:17:15
Rızıkların dağıtıldığı gece olan BERAT KANDİLİNİN vatanımıza milletimize ve ALEMLERE hayırlı olsun İNÞALLAH.
Bu gece sağlıklı olarak alıcağımız nefesin dahi (RIZKIN) tahsis edildiği gecedir.
Geceniz hayırlara vesile olur inşallah...
Amin...Hayırlı Kandiller...
Niye kimse birşeyler yazmıyor, duruşmalar arası insanın canı sıkılıyor. :)
Bir günde 7 kadın katledilmiş. Benim önerim tehdit hisseden kadınlara % 90 ihtimal ile olumlu sonuçlanan basit bir değerlendirmeden sonra kadınlara silah taşıma ruhsatı verilmeli. Kendi silah satın alana kadar emaneten silah verilmeli ve silah kullanma eğitimi verilmeli. Boşanan kadınlara da 10 yıl silah taşıma ruhsatı verilmeli.
Alıntı yapılan: putty - 27 Şubat 2024, 16:54:31
Bir günde 7 kadın katledilmiş. Benim önerim tehdit hisseden kadınlara % 90 ihtimal ile olumlu sonuçlanan basit bir değerlendirmeden sonra kadınlara silah taşıma ruhsatı verilmeli. Kendi silah satın alana kadar emaneten silah verilmeli ve silah kullanma eğitimi verilmeli. Boşanan kadınlara da 10 yıl silah taşıma ruhsatı verilmeli.
Tabi tabi bundan sonra kiralık katil işlerini kadınlara paslarız
İsimlerinede yerli "nikita" deriz..
Birazda erkekler üç buçuk atsın ne olmuş yani
Alıntı yapılan: putty - 27 Şubat 2024, 16:54:31
Bir günde 7 kadın katledilmiş. Benim önerim tehdit hisseden kadınlara ve boşanan kadınlara silah taşıma ruhsatı verilmeli. Kendi silah satın almazsa emaneten silah verilmeli ve silah kullanma eğitimi verilmeli.
Kadına şiddet, hele silahla şiddet kesinlikle kabul edilemez. İzmir'de infazı bekleyen ana kız olayı beni derinden sarstı. Saçma sapan bir şekilde, şiddet ama, silahlı şiddet meyillisi bir toplum olduk.
Alıntı yapılan: putty - 27 Şubat 2024, 17:00:49
Birazda erkekler üç buçuk atsın ne olmuş yani
Doğru söze ne denir kadınlar bizim baştacımızdır.
Af çıkaranların Allah bu Dünya'da da öteki tarafta da belasını versin daha da birşey yazmam...
Hele de o Rahşan Ecevit çok çekecek çok
(https://gcdnb.pbrd.co/images/FpQeIFaEgInj.png?o=1)
Aydın abi kızmazsa böyle bir şey yaptım
;D ;D ;D ;D ;D
😂😂😂
Hastasıyım bu adamın
Error 404 (Not Found)!!1 (http://www.youtube.com/watch?v=nosjY7wYv_Q&t=1187s#)
https://www.youtube.com/watch?v=nosjY7wYv_Q&t=1187s (https://www.youtube.com/watch?v=nosjY7wYv_Q&t=1187s)
Bu şarkıyı ilk defa geçen sene Lübnan`dayken Türk lokantasında dinlemiştim. Þarkının sözleri Leyla ve Mecnun eserine kafa tutacak cinsten. Þarkı ve yemek konusunda Türk`ler dünya lokomotifi.
Error 404 (Not Found)!!1 (http://www.youtube.com/watch?v=7-_qRtGbCTE#)
Ne işi yapıyosun afedersin Lübnan a gittiğine göre durumlar iyidir
Alıntı yapılan: putty - 05 Mart 2024, 12:08:00
Ne işi yapıyosun afedersin Lübnan a gittiğine göre durumlar iyidir
Turizm falan işte.
Lübnan diğer Arap ülkelerinden farklı ülke. Müslümanı şii/sunni, hristiyanı, yahudisi bir arada yaşayan , artı Hizbullah'ı da katarsak eşi benzeri olmayan toplum.
Elektrikli araban varmı
Ama Foça da villası olabilir. ;D ;D ;D
Kusuruma bakmayın, Sohbete biraz mizah katayım dedim,
Foça`ya hiç gitmedim ki ama Türkiye`nin bir çok yerini gezdim. En son İstanbul-Bursa`da olmuştum.
Alıntı yapılan: marmara - 05 Mart 2024, 12:57:17
Alıntı yapılan: putty - 05 Mart 2024, 12:08:00
Ne işi yapıyosun afedersin Lübnan a gittiğine göre durumlar iyidir
Turizm falan işte.
Lübnan diğer Arap ülkelerinden farklı ülke. Müslümanı şii/sunni, hristiyanı, yahudisi bir arada yaşayan , artı Hizbullah'ı da katarsak eşi benzeri olmayan toplum.
Lübnan ve Tunus arap kökenli değil zaten. Fenikelilerin soyundan gelmeler. Ünlü Kartaca kentlerinden. Hannibal'da Tunus'lu bir Fenikeli.
Fenikeliler Türkiye, İsrail, Suriye, Libya ve Kıbrıs'a da yerleştiler ama esas merkezleri Tunus ve sonrasında Lübnan. Zaten, bu iki ülkedeki dna analizleri de bunu gösteriyor.
Mesela bilinenin aksine Fas ve Cezayir'de eski Amazigh (Berberi) ülkeleri, Moritanya'da aynı şekilde. Herkes arap sanıyor bu ülkeleri ve milletleri. Aynı bizim siyasal islamcıların Türkleri arap olarak tanımlaması ve bunun için uğraşmayalım gibi.
Bizi de Arap yapacaklardı yarıda kaldı
https://tr.wikipedia.org/wiki/Kuteybe_bin_M%C3%BCslim (https://tr.wikipedia.org/wiki/Kuteybe_bin_M%C3%BCslim)
Alıntı yapılan: putty - 05 Mart 2024, 17:44:41
Bizi de Arap yapacaklardı yarıda kaldı
https://tr.wikipedia.org/wiki/Kuteybe_bin_M%C3%BCslim (https://tr.wikipedia.org/wiki/Kuteybe_bin_M%C3%BCslim)
Bunlar 20. yüzyılın yanlış bilgileri. Kuteybe bin Müslim'in işgal edip katliam yaptığı şehirlerde o yüzyılda Türk nüfus yok. Bugünkü Özbekistan ve Türkmenistan bölgelerinin Türkleşmesi daha sonraki çağlarda vuku buluyor.
Kimi yapmış peki Moğollar olamaz onlar hala Müslüman değiller Ruslar Ermeniler Gürcüler filanda olamaz. Geriye bir tek İranlılarımı yapmış onları yapsa Sünni olurlardı.
O bölge Soğdlar'ın yaşadığı bir bölgedir. Dünyanın en talihsiz halkı olarak adlandırılabilirler. İlk olarak, Emeviler büyük katliamlar gerçekleştirdi. Daha sonra da Cengiz ordusu Emeviler'e rahmet okuttu. Sonuç olarak, hayatta kalanlar Türkleştiler.
Konudan bağımsız olarak, İran zaten Þah İsmail'in iktidarına kadar çoğunlukla Sünni idi.
O zaman iyi içim huzur buldu sağol
Yine geldik Türklerin kökeni meselesine,
Bugünkü Türkmenistan bölgesi bronz çağı öncesinde BMAC, Bactira Bölgesi olarak geçiyor. BMAC kültürünün İndo Aryan olduğu konusunda bilim dünyasında genel bir kabul var. Ama işin ilginç tarafı bugünkü Türkmenistan ile Kuzey Hindistan arasındaki bölgenin aslında Sümer Medeniyetinin de eski memleketi olduğu meselesi. Sümerler tarihte Irak medeniyeti olarak ortaya çıkmakta ise de, aslen bu bölgenin insanları ve Türkneistan tarafında bilinen yazılı devir öncesi MÖ 5000 yıllarına giden ve Sümerlerle ortak sanat bağları olan şehir kültürü kalıntıları var. Sümer dili her ne kadar 250 civarı antik Türkçe kelime içerse de aslen bir Dravid/Tamil dili. Yani, İndo Aryanlar bölgeye gelmeden önce bölgede Dravid/Tamil asıllı Sümerler yaşıyorlardı ve onlar kendileri ile de karışmış olan komşuları Türklerle ticaret yapıp beraber yaşıyor olmalılardı ki 250 civarı antik ortak kelime normalde doğrudan akrabalık demek olsa da, Dravid/Tamil kelimelerin çok daha yaygın olması, bizim Sümer akrabalığımızın biraz iç güveysi kaçtığına işaret etmekte. Yani özet olarak tarihi olarak Türkmenistan civarında Türklerin olması kaçınılmaz.
Ondan sonra ise İskitlere değinmek gerekiyor. İskitler bilindiği kadarıyla bir konfederasyon. Batı dünyası genel olarak İskitleri İrani olarak kabul etmekte ise de, kımız içmeleri, kurgan kültürlerinin bulunması, atlı göçebe olmaları, halı kilim düğümlerinin Türk usulü olması kültür olarak onları Türk olarak gösteriyor. Diğewr taraftan henüz hiçbir iskit yazıtı okunamamış olsa da garip bir şekilde batı bilim dünyası bu insanların İrani dil konuştuklarını iddia edip, diğer dillerde kabul edilen İskitçe kelimeleri benzetme yolu ile irani değerlendirmektedirler. Bu bizim ne yaygara-niyagara, arkan saz-arkansas benzetmeleri gibi durum ciddi ciddi kabul görmekte ise de, Heredot gibi tarihçilerin veya Yunan -Roma kültürünün , İrani/pers dili ile İskit dilinin aynı kökenli olup olmadığını bilmesi gerektiği açıktır. Öte yandan Perslerle İskitler dil olarak anlaşamadıkları gibi kültür olarak da anlaşamamaktadırlar ki, düşman toplumlardır. Bunun ötesinde, gerek Perslerin, gerekse Soğdların kendi alfabeleri olmasına karşın İskitlerin Türkler gibi Runik asıllı Alfabe kullanmış olmaları da bugüne kadar irdelenmemiş, ancak geniş olarak değerlendirilmesi gereken bir husustur.
Diğer bir nokta ise Bulgar Türklerinin, İdil (Volga) boylarına göçmeden önce vatanlarının bugünün Türkmenistan/Özbekistan civarı olması meselesidir.
Üçüncü mesele Göktürk hakimiyetidir ki,
Bu hususlar Türkmenistan civarında Soğdların devamlı olarak Türk Kültürü ile beraber ve içiçe yaşadıklarını ortaya koyan olgulardır. zaten işin doğalı da budur, zira Soğdlar, barışcıl, ticaret yapan, Türklerle her zaman iyi geçinen bir toplum olmuşlardır. Onlar da İrani olmalarına karşın Persliler ile ise her zaman karşı cephelerde olup, onları koruyup kollayan genelde Türkler olmuştur.
Orta Asya'ya İslam akınları konusuna geri dönersek, İslam akınları ile Türkmenistan bölgesi öncesinde karşılaşan asıl olarak Hazar Kağanlığıdır. Bilindiği üzere, Göktürk/Bizans İttifakını, bir yerde Göktürklerin temsilcisi uç devleti olarak Hazarlar ele almış ve Bizans ile beraber Sasanileri çöküşe götürmüş, ardından Araplara kolayca fethedebilecekleri bir İran bırakmışlardır. Araplar Bölgeye geldiğinde Hazarlar Kafkasya tarafı ile ilgilense de, yine de Göktürklerin bağlı devleti olarak Arap ordularına büyük darbeler vurdular. Araplar geldiğinde Türkmenistan ve Horasan tarafları Göktürklere bağlı idi. Bu bakımdan her de kadar Arap akınları sırasında şehirli halk Soğdlu olup, ganimet peşinde koşan Arap askerleri asıl aolarak Soğdlu şehirlilere, tüccarlara dokunmuş, zararı onlara verip, göçebe Türklerle pek ilgileri olmamış ise de, sonuçta Araplarla savaşanlar da Göktürk bağlı Türk askerler olmuştur.
Soğdların bugünkü temsilcileri Taciklerdir. Tacikler yarıya yakın oranda Türk karışık olmakla birlikte, sonuç olarak İrani bir millettir. Buna karşın Arap ve Moğol akınları ile Soğd/Doğu İranilerin Türklerle karıştığı veya Türklerle beraber göç ettiği de tarihi muhtemel gerçeklik olup, bu insanların dillerini koruyan kısmını Zazalar olarak tahmin etmek mümkün olmakla birlikte, Zazalarda da yoğun bir şekilde Türk karışımına rastlamak şaşırtıcı olmayacaktır.
Mehmet Bey, Ön Bulgarlar'ın anavatanlarının bugünkü Türkmenistan ve Özbekistan olduğu bilgisini hangi kaynaktan edindiniz? Sadece Bulgarlar değil, "r"li Türkçe konuşan herhangi bir Türk halkının, bahsettiğiniz bölgede tarihin bir döneminde yaşadığına dair kanıt var mı?
Alıntı yapılan: Kapgan - 06 Mart 2024, 04:00:58
Mehmet Bey, Ön Bulgarlar'ın anavatanlarının bugünkü Türkmenistan ve Özbekistan olduğu bilgisini hangi kaynaktan edindiniz? Sadece Bulgarlar değil, "r"li Türkçe konuşan herhangi bir Türk halkının, bahsettiğiniz bölgede tarihin bir döneminde yaşadığına dair kanıt var mı?
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/352662
Ön Türk tarihi bizim için gerçekten bilinmezlikler ile dolu. Ama Türkçe, Sümerce, Macar ilişkileri düşünülüp, antik Türkçe ile antik Moğolca arasında bağın, bu bağlardan çok daha zayıf olduğu değerlendirildiğinde, Türkçe'nin dolayısıyla Türklüğün doğduğu toprakların Güney Urallar ile Türkmenistan -Ozbekistan arası topraklar olması ihtimali bence daha yüksek. Bu bakımdan Türkler İndo -Aryan kültürden farklı olmakla beraber, ilk olarak bu bölgede kendisine has bir bölge halkları geçiş toplumu oluşturmuş olabilir. Tarihi ve genetik kanıtlar, İpek ve baharat yollarının bronz çağı ve öncesinde de önemli göç ve ticaret yolu olduğunu ortaya koyuyor. Türkleri doğu Asyalı olarak kabul eden görüş ise bana göre dil ve genetik olarak cuvalliyor. Her ne kadar çekik göz Orta Asya'da yaygın ise de, Moğollar ile sonradan karıştıkları belli bir iki Türk halkı dışında Türklerin genelde Moğol C genini taşımamaları, yine tüm doğu Asya halklarında olan Çin O geninin Türklerde bulunmaması, tüm Doğu Asya dilleri en az %50 Çince kelime içerirken Türkçede hemen hemen hiç Çince kelime olmaması, Moğolca ile antik kelime ortaklığının çok zayıf olması ve ayrıca Türkçe'nin kendisine has tarım kelimeleri olup, ürünlerin Doğu Asya'da rastlanan ürünler olmaması Türklerin doğu Asya kökenli olma ihtimalini zayıflatıyor. Doğu Asya'lı ve özellikle kuzey doğu Asya ile karışmış isek de burada asıl olarak doğuş noktasını, Türk kültürünün ilk meydana geldiği yeri ifade etmeye çalışıyorum.
Alıntı yapılan: Kapgan - 06 Mart 2024, 04:00:58
Mehmet Bey, Ön Bulgarlar'ın anavatanlarının bugünkü Türkmenistan ve Özbekistan olduğu bilgisini hangi kaynaktan edindiniz? Sadece Bulgarlar değil, "r"li Türkçe konuşan herhangi bir Türk halkının, bahsettiğiniz bölgede tarihin bir döneminde yaşadığına dair kanıt var mı?
Bulgarlar turk falan degildir. Bulgarca hint avrupa dil grubunda turkce ural altay grubunda, dil grubumuz bile farkli. Yani japon Korelilere turk dememiz daha mantikli olur.
Hadi macarlara turk falan diyoruz bir yere kadar anlasilabilir buyuk hunlar ortak ata oldugu icin ama bulgarlar turktur demenin hic bir bilimsel yani yok gibi.
https://en.wikipedia.org/wiki/Indo-European_languages
https://tr.wikipedia.org/wiki/Ural-Altay_dil_ailesi
Doğu Bey, hangi Bulgarlardan bahsediyorsunuz, şimdiki Bulgarlardan mı, yoksa Asparuk'un , Þişman'ın Bulgarlarından mı?
Alıntı yapılan: mehmet05 - 06 Mart 2024, 12:14:12
Doğu Bey, hangi Bulgarlardan bahsediyorsunuz, şimdiki Bulgarlardan mı, yoksa Asparuk'un , Þişman'ın Bulgarlarından mı?
Mehmet bey, tum yazilanlari okumadigim icin, gunumuz bulgarlarindan bahsedildigini sanmistim. 1400 sene evvel bir bulgar devleti var turklerin kurdugu soylenen ama onlardan bugune hic bir etnik grup kalmamis ve slav bir halk olan bugunku bulgarlarla bir ilgileri yok.
Doğu bey, malesef Bulgarların Slav tarihine etkileri Türk tarihine etkilerinden çok daha fazla.
Ancak Büyük Bulgar hanlığının kurucusu Kubrat Han'ın oğulları ayrı ayrı yerlere dağılıp, devletlerini güçsüzleştirirken, bu insanların nasıl Slav kabilelerinin başına geçip
onlara hükümdar oldukları, karizmaları ise başlıbaşına bir tarih konusudur.
Ana konu olarak Bulgarlara geri dönersek, Kubrat'ın oğullarından Asparuk, adamları ile bugünün Bulgaristan'ına giderek orada balkan Bulgar Devletini kurarken, zaten bölgedeki Traklar gibi kabileleri de hükümranlıkları altına almışlardı. Ancak Slavlaşma, bugünün Ukraynasından yoğun Slav göçmenleri kabul ile başlamışken, hristiyanlaşan Slavlara karşılık, Bulgarlar başta din değiştirmeyip, tengrici, milli dil ve değerlerine sahip yönetici sınıf olmuş ise de, onların da hristiyanlaşması ile dini dil ile Türklüklerini süratle kaybetmeye başlamış, zaten azınlık durumuna düştükleri devletlerinde benliklerini de yitirerek zamanla silinmişlerdir.
Öte taraftan Doğu Almanya'daki Sorblara liderlik ederek onlara Sırp Devleti kurduran yine Kubrat'ın diğer bir oğlu olup, Hırvatları organize ederek onların ilk kralları da yine Kubrat'ın bir diğer oğlunun soyudur.
Alıntı yapılan: mehmet05 - 06 Mart 2024, 11:28:48
Ön Türk tarihi bizim için gerçekten bilinmezlikler ile dolu. Ama Türkçe, Sümerce, Macar ilişkileri düşünülüp, antik Türkçe ile antik Moğolca arasında bağın, bu bağlardan çok daha zayıf olduğu değerlendirildiğinde, Türkçe'nin dolayısıyla Türklüğün doğduğu toprakların Güney Urallar ile Türkmenistan -Ozbekistan arası topraklar olması ihtimali bence daha yüksek. Bu bakımdan Türkler İndo -Aryan kültürden farklı olmakla beraber, ilk olarak bu bölgede kendisine has bir bölge halkları geçiş toplumu oluşturmuş olabilir. Tarihi ve genetik kanıtlar, İpek ve baharat yollarının bronz çağı ve öncesinde de önemli göç ve ticaret yolu olduğunu ortaya koyuyor. Türkleri doğu Asyalı olarak kabul eden görüş ise bana göre dil ve genetik olarak cuvalliyor. Her ne kadar çekik göz Orta Asya'da yaygın ise de, Moğollar ile sonradan karıştıkları belli bir iki Türk halkı dışında Türklerin genelde Moğol C genini taşımamaları, yine tüm doğu Asya halklarında olan Çin O geninin Türklerde bulunmaması, tüm Doğu Asya dilleri en az %50 Çince kelime içerirken Türkçede hemen hemen hiç Çince kelime olmaması, Moğolca ile antik kelime ortaklığının çok zayıf olması ve ayrıca Türkçe'nin kendisine has tarım kelimeleri olup, ürünlerin Doğu Asya'da rastlanan ürünler olmaması Türklerin doğu Asya kökenli olma ihtimalini zayıflatıyor. Doğu Asya'lı ve özellikle kuzey doğu Asya ile karışmış isek de burada asıl olarak doğuş noktasını, Türk kültürünün ilk meydana geldiği yeri ifade etmeye çalışıyorum.
Gönderdiğiniz makalede Bulgarların bahsi geçen bölgede yaşadığına dair bir ifadeye rastlamadım. Hızlıca göz gezdirdiğim için bu bilgiyi kaçırmış da olabilirim. Dediğiniz gibi Ön Türk tarihi hala büyük ölçüde gizemini koruyor, belki de iddianız doğrudur. Türklerin ilk ana yurdu olarak son yıllarda Ural bölgesi, özellikle de Kazakistan'ın kuzeyi (tarıma uygun alanlar) görüşü giderek yaygınlaşıyor. Ayrıca, Türkçenin Moğolca ile aynı kökten gelmediği artık genel olarak kabul ediliyor. Bu durumda, çok zaman önce terk edilen Ural-Altay tezi gibi Altay dil aileleri tezi de geçersiz kalmış oluyor.
Asıl konuya dönersek, Emevilerin büyük katliamlar yaptığı Talkan ve Curcan şehirleri ve çevresinde İrani gruplar yaşıyordu. Semerkant ve Buhara şehirlerinin tam olarak Türkleşmesi ise Cengiz Han'dan sonra gerçekleşti.
Onogurların da içinde yer aldığı Ogurlar, Doğu Avrupa coğrafyasına göç
etmeden önce Mo-tun (209-174) döneminde Asya Hun Devleti'ne tâbi olmuşlardı. Üç ayrı kütle halinde bulunan Ogur boylarından Yedisu bölgesinin güneyi,
Sır Derya'nın kaynağı ve Çuy nehirlerinin Issık Göl bölgelerine doğru uzanan
kısımlarında bulunan zümresi Onogurları meydana getirmiştir. İrtiş Nehri'nin
orta ve aşağı kısımlarında yaşayan, sincap derisinin kıymet sayıldığı dönemlerde ticaretle meşgul olan ve Çin yıllıklarının Ting-ling dediği boylar birliğinin
batı grubundan neşet ettikleri düşünülen Ogurların, Tanrı Dağları havalisini yurt
tutmuş Wu-sun'ların devamı olduğu iddia edilmişse de, tarihlerinin farklı mecralarda cereyan etmesinden dolayı bu görüş pek destek bulmamıştır9
. Ayrıca Tingling'lerin güney kolu olabileceği söylenilen Ho-chie boyunun Ogurların ataları
olma ihtimali de seslendirilmiştir10.
Asya Hun Devleti'nin dağılması sonucunda tâbi boylardan bazıları Çin
hâkimiyeti altına girerken bazıları da Sien-pi hücumlarıyla Güney Ural bozkırlarını takiben daha batıya gitmişlerdir. Boyların dağılmaları ve yer değiştirmeleri
Moğolistan'dan İtil'e kadar uzanan sahayı etkilemiştir. Bu süreçte Avrasya tarihi
için hayli önem taşıyan hadiseler vuku bulmuştur. Moğolistan'dan İtil'e kadar
uzanan sahadaki etnik yapıda büyük değişiklikler meydana gelmiştir. Çoğunlukla bu sahanın bozkırlarında İranî topluluklar, orman-bozkır kuşağında ise Ugorlar bulunuyordu. Hun birlikteliğine dahil boylarının göçüyle durum değişmeye
başlamıştır. Bunlar İran asıllı topluluklar ve Ugorları kendi bünyelerine katmaya
başlamışlardır. Ogur boylarının çoğu Kazak bozkırlarında M.S. I. yüzyılın sonundan 350'ye kadar yaşamışlar, devam eden yıllarda Avrupa'ya yönelmişlerdir11.
Ural Dağlarının doğu eteklerinde Macarların ataları Fin-Ogurlar ile 463 yılına
kadar Orta Asya'dan Ural civarına kadar hâkimiyet tesis eden Onogurlar münasebet tesis etmişlerdir12.
Bazı Ogur boylarına daha IV. yüzyıl içerisinde Hazar bozkırları ile batısındaki alanlarda rastlanılmıştır. Ogur boylarının Türkistan'dan Doğu Avrupa bozkırlarına göçleri Avarların ilerlemesi sonucunda vuku bulmuştur. Nitekim 461-
465 yılları arasında Asya'dan batıya doğru gerçekleşen ilerleme...
https://www.google.com/search?q=osman+karatay+bulgarlar&client=ms-android-telpa-trev2&sca_esv=65cf4aff65164a10&sca_upv=1&sxsrf=ACQVn08NwMjkcUya2C-LGQZWVoil4-7MTQ%3A1709734670935&ei=DnvoZZzQOLiHxc8PpYS2sAQ&oq=bulgarlar+katatay&gs_lp=EhNtb2JpbGUtZ3dzLXdpei1zZXJwIhFidWxnYXJsYXIga2F0YXRheSoCCAAyCBAAGAgYHhgNMgcQIRgKGKABMgcQIRgKGKABMgcQIRgKGKABSPxkUJoKWJFQcAF4AZABAJgB8QGgAecfqgEGMC4xOS40uAEByAEA-AEBmAIQoAKZF8ICChAAGEcY1gQYsAPCAgUQIRigAcICBBAhGBXCAgUQIRifBcICBBAjGCfCAgUQABiABMICCxAuGIMBGLEDGIAEwgIIEAAYgAQYsQPCAgsQABiABBixAxiDAcICBxAAGIAEGArCAgYQABgWGB6YAwCIBgGQBgeSBwYxLjEwLjWgB-p9&sclient=mobile-gws-wiz-serp#fpstate=ive&vld=cid:c02aa10b,vid:0vvzuU1Nw3A,st:0 (https://www.google.com/search?q=osman+karatay+bulgarlar&client=ms-android-telpa-trev2&sca_esv=65cf4aff65164a10&sca_upv=1&sxsrf=ACQVn08NwMjkcUya2C-LGQZWVoil4-7MTQ%3A1709734670935&ei=DnvoZZzQOLiHxc8PpYS2sAQ&oq=bulgarlar+katatay&gs_lp=EhNtb2JpbGUtZ3dzLXdpei1zZXJwIhFidWxnYXJsYXIga2F0YXRheSoCCAAyCBAAGAgYHhgNMgcQIRgKGKABMgcQIRgKGKABMgcQIRgKGKABSPxkUJoKWJFQcAF4AZABAJgB8QGgAecfqgEGMC4xOS40uAEByAEA-AEBmAIQoAKZF8ICChAAGEcY1gQYsAPCAgUQIRigAcICBBAhGBXCAgUQIRifBcICBBAjGCfCAgUQABiABMICCxAuGIMBGLEDGIAEwgIIEAAYgAQYsQPCAgsQABiABBixAxiDAcICBxAAGIAEGArCAgYQABgWGB6YAwCIBgGQBgeSBwYxLjEwLjWgB-p9&sclient=mobile-gws-wiz-serp#fpstate=ive&vld=cid:c02aa10b,vid:0vvzuU1Nw3A,st:0)
Alıntı yapılan: mehmet05 - 06 Mart 2024, 14:50:46
Doğu bey, malesef Bulgarların Slav tarihine etkileri Türk tarihine etkilerinden çok daha fazla.
Ancak Büyük Bulgar hanlığının kurucusu Kubrat Han'ın oğulları ayrı ayrı yerlere dağılıp, devletlerini güçsüzleştirirken, bu insanların nasıl Slav kabilelerinin başına geçip
onlara hükümdar oldukları, karizmaları ise başlıbaşına bir tarih konusudur.
Ana konu olarak Bulgarlara geri dönersek, Kubrat'ın oğullarından Asparuk, adamları ile bugünün Bulgaristan'ına giderek orada balkan Bulgar Devletini kurarken, zaten bölgedeki Traklar gibi kabileleri de hükümranlıkları altına almışlardı. Ancak Slavlaşma, bugünün Ukraynasından yoğun Slav göçmenleri kabul ile başlamışken, hristiyanlaşan Slavlara karşılık, Bulgarlar başta din değiştirmeyip, tengrici, milli dil ve değerlerine sahip yönetici sınıf olmuş ise de, onların da hristiyanlaşması ile dini dil ile Türklüklerini süratle kaybetmeye başlamış, zaten azınlık durumuna düştükleri devletlerinde benliklerini de yitirerek zamanla silinmişlerdir.
Öte taraftan Doğu Almanya'daki Sorblara liderlik ederek onlara Sırp Devleti kurduran yine Kubrat'ın diğer bir oğlu olup, Hırvatları organize ederek onların ilk kralları da yine Kubrat'ın bir diğer oğlunun soyudur.
+1. 1000'li yillardan once batiya goc eden turk kavimlerinin asimile olduklarini daha sonrakilerin ise gorece benliklerini korudugunu soyleyebiliriz herhalde. Sectikleri dinlerin farkli olusu bunda rol oynamistir belki ama daha sonraki goclerin yogun bir nufusla olmus olmasi herhalde en onemli nedendir.
Alıntı yapılan: mehmet05 - 06 Mart 2024, 17:21:36
https://www.google.com/search?q=osman+karatay+bulgarlar&client=ms-android-telpa-trev2&sca_esv=65cf4aff65164a10&sca_upv=1&sxsrf=ACQVn08NwMjkcUya2C-LGQZWVoil4-7MTQ%3A1709734670935&ei=DnvoZZzQOLiHxc8PpYS2sAQ&oq=bulgarlar+katatay&gs_lp=EhNtb2JpbGUtZ3dzLXdpei1zZXJwIhFidWxnYXJsYXIga2F0YXRheSoCCAAyCBAAGAgYHhgNMgcQIRgKGKABMgcQIRgKGKABMgcQIRgKGKABSPxkUJoKWJFQcAF4AZABAJgB8QGgAecfqgEGMC4xOS40uAEByAEA-AEBmAIQoAKZF8ICChAAGEcY1gQYsAPCAgUQIRigAcICBBAhGBXCAgUQIRifBcICBBAjGCfCAgUQABiABMICCxAuGIMBGLEDGIAEwgIIEAAYgAQYsQPCAgsQABiABBixAxiDAcICBxAAGIAEGArCAgYQABgWGB6YAwCIBgGQBgeSBwYxLjEwLjWgB-p9&sclient=mobile-gws-wiz-serp#fpstate=ive&vld=cid:c02aa10b,vid:0vvzuU1Nw3A,st:0 (https://www.google.com/search?q=osman+karatay+bulgarlar&client=ms-android-telpa-trev2&sca_esv=65cf4aff65164a10&sca_upv=1&sxsrf=ACQVn08NwMjkcUya2C-LGQZWVoil4-7MTQ%3A1709734670935&ei=DnvoZZzQOLiHxc8PpYS2sAQ&oq=bulgarlar+katatay&gs_lp=EhNtb2JpbGUtZ3dzLXdpei1zZXJwIhFidWxnYXJsYXIga2F0YXRheSoCCAAyCBAAGAgYHhgNMgcQIRgKGKABMgcQIRgKGKABMgcQIRgKGKABSPxkUJoKWJFQcAF4AZABAJgB8QGgAecfqgEGMC4xOS40uAEByAEA-AEBmAIQoAKZF8ICChAAGEcY1gQYsAPCAgUQIRigAcICBBAhGBXCAgUQIRifBcICBBAjGCfCAgUQABiABMICCxAuGIMBGLEDGIAEwgIIEAAYgAQYsQPCAgsQABiABBixAxiDAcICBxAAGIAEGArCAgYQABgWGB6YAwCIBgGQBgeSBwYxLjEwLjWgB-p9&sclient=mobile-gws-wiz-serp#fpstate=ive&vld=cid:c02aa10b,vid:0vvzuU1Nw3A,st:0)
Bugünkü Kırgızistan, Kazakistan'ın güneyi ve Tacikistan'ın kuzeyinde yaşayan Türk toplulukları, elbette az da olsa Maveraünnehir'e inmişlerdir (hatta çoğu zaman yöneten hanedanlar bile Türk'tür). Ancak, asıl yerel nüfus büyük ölçüde İranî kökenlidir ve belli bir tarihe kadar böyle kalmıştır.
Mevzu bahis Talkan, Curcan ve Buhara bölgelerindeki Emevi katliamlarından açıldığı için, şunu da belirtmekte fayda var: Videodaki Osman Karatay hocamız, bu şehirlerde katliama uğrayan nüfusun İranî kökenli olduğunu söyler.
Evet haklısınız öyle olmalı, ben de belirtmiştim, en azından Türkler daha çok kırsalda, steplerde iken, şehirlerdeki, tüccar, esnaf, memur Sogdlar yoğun bir şekilde ganimet avcılarının hedefi olmuş olmalı
Alıntı yapılan: Kapgan - 06 Mart 2024, 17:52:47
Alıntı yapılan: mehmet05 - 06 Mart 2024, 17:21:36
https://www.google.com/search?q=osman+karatay+bulgarlar&client=ms-android-telpa-trev2&sca_esv=65cf4aff65164a10&sca_upv=1&sxsrf=ACQVn08NwMjkcUya2C-LGQZWVoil4-7MTQ%3A1709734670935&ei=DnvoZZzQOLiHxc8PpYS2sAQ&oq=bulgarlar+katatay&gs_lp=EhNtb2JpbGUtZ3dzLXdpei1zZXJwIhFidWxnYXJsYXIga2F0YXRheSoCCAAyCBAAGAgYHhgNMgcQIRgKGKABMgcQIRgKGKABMgcQIRgKGKABSPxkUJoKWJFQcAF4AZABAJgB8QGgAecfqgEGMC4xOS40uAEByAEA-AEBmAIQoAKZF8ICChAAGEcY1gQYsAPCAgUQIRigAcICBBAhGBXCAgUQIRifBcICBBAjGCfCAgUQABiABMICCxAuGIMBGLEDGIAEwgIIEAAYgAQYsQPCAgsQABiABBixAxiDAcICBxAAGIAEGArCAgYQABgWGB6YAwCIBgGQBgeSBwYxLjEwLjWgB-p9&sclient=mobile-gws-wiz-serp#fpstate=ive&vld=cid:c02aa10b,vid:0vvzuU1Nw3A,st:0 (https://www.google.com/search?q=osman+karatay+bulgarlar&client=ms-android-telpa-trev2&sca_esv=65cf4aff65164a10&sca_upv=1&sxsrf=ACQVn08NwMjkcUya2C-LGQZWVoil4-7MTQ%3A1709734670935&ei=DnvoZZzQOLiHxc8PpYS2sAQ&oq=bulgarlar+katatay&gs_lp=EhNtb2JpbGUtZ3dzLXdpei1zZXJwIhFidWxnYXJsYXIga2F0YXRheSoCCAAyCBAAGAgYHhgNMgcQIRgKGKABMgcQIRgKGKABMgcQIRgKGKABSPxkUJoKWJFQcAF4AZABAJgB8QGgAecfqgEGMC4xOS40uAEByAEA-AEBmAIQoAKZF8ICChAAGEcY1gQYsAPCAgUQIRigAcICBBAhGBXCAgUQIRifBcICBBAjGCfCAgUQABiABMICCxAuGIMBGLEDGIAEwgIIEAAYgAQYsQPCAgsQABiABBixAxiDAcICBxAAGIAEGArCAgYQABgWGB6YAwCIBgGQBgeSBwYxLjEwLjWgB-p9&sclient=mobile-gws-wiz-serp#fpstate=ive&vld=cid:c02aa10b,vid:0vvzuU1Nw3A,st:0)
Bugünkü Kırgızistan, Kazakistan'ın güneyi ve Tacikistan'ın kuzeyinde yaşayan Türk toplulukları, elbette az da olsa Maveraünnehir'e inmişlerdir (hatta çoğu zaman yöneten hanedanlar bile Türk'tür). Ancak, asıl yerel nüfus büyük ölçüde İranî kökenlidir ve belli bir tarihe kadar böyle kalmıştır.
Bahsettiğiniz bölgeye devamli gidip gelen, belli bir süre yaşayan, o bölgedeki halkın dilini ve kültürünü yakından tanıyan ve günlük hayatımda bile o topraklara gittiğimde yaşayan ve yerel halkın dilini gramerine kadar öğrenmiş birisi olarak şunu söyleyebilirim.
Bahsettiğiniz topraklardaki İnsanlar İrani kökenli değil, dış yapısı, kültürü, konuştukları dil bile Farsi dilinden çok uzak, hatta şunu söyleyebilirim Türkçe'de Farsi kelimeleri daha çoktur Kırgızca ve Kazakça'ya göre. İran'ın ve Türkiye'nin bir çok yerini gezdim, bu 2 ülkenin benzer küiltürleri mevcut günlük hayatta bile. Kırgız ve Kazaklar çok farklı, onlarda göçmen kültürü hala hakimdir, hatta İslama kadar olan Gök Tanrı kültürü damarlarına kadar sinmiştir.
Arkadaşlar avrupanın oyunlarına gelenleri görüyorum gelmeyin.
Þu anda Türkiyenin bir Türk birliğinde birleşmesi, hiçbir ülkenin çıkarına değildir Türklerin dışında, Bunlar salak mı böyle bi şeye destek versinler tabikide engellemek için her şeyi yapıyorlar.
Fonladıkları kuruluşlar aracıyla Türkiyede onlar sizden çok farklı, onlar slavlaştı, siz yunanlaştınız, onlar öyle, siz böyle diye bir ton saçmalık uyandırarak bunu engellemek istiyorlar. Siz bilmeseniz de onlar Türklerin kim olduğunu gayet iyi biliyorlar.
Bunu sadece propaganda ile yapmıyorlar, mesela myheritage diye saçmalık çıktı, gen testi ile Tüm Türkleri yunan gösteriyorlar, oysa bu tamamen yanlış
Örneğin J2 hablogrubunu yunan olarak sayıyorlar, oysa açın Dünya Türkleri haritasını, nerde Türk varsa J2 daha yüksek çıkıyor.
Mesela Saka Türklerini İrani olarak gösteriyorlar, oysa hiçbir irani tarafları yok, neden bunları yapıyorlar çünkü daha köklerinizi irani gösterip her taraftan Türk milletini bölmek istiyorlar.
Eklemeli dil konuşan toplumların çoğu mesela Türki toplumlar, Atatürk zamanında bunu görüp sümerbankı kuruyor, sümerbankı bakın biz anadoluluyuz demek için kurmuyor, Sümerlerin eklemeli dil konuştuğu için Türklerin atalarından biri olduğunu düşünerek kuruyor.
Ki zaten sümerlerin bugünki mezopotamya bölgesinden orta asyaya göçtüğü de düşünülüyor, Sümerlerin İndo-Aryan olduğuna dair hiçbir kanıt olmamasına rağmen, Hatta Sümerceyle Türkçe arasında ortak kelimeler bulunmasına rağmen indo-aryan propagandası yapıyorlar.
Türklerin oluştuğu yer genel olarak hazar denizi çevresi, üstte başkurdistan bölgesi aşağıda da Sümer bölgesi var, bunlar araştırılması gereken konular.
Alıntı yapılan: marmara - 06 Mart 2024, 21:05:14
Alıntı yapılan: Kapgan - 06 Mart 2024, 17:52:47
Alıntı yapılan: mehmet05 - 06 Mart 2024, 17:21:36
https://www.google.com/search?q=osman+karatay+bulgarlar&client=ms-android-telpa-trev2&sca_esv=65cf4aff65164a10&sca_upv=1&sxsrf=ACQVn08NwMjkcUya2C-LGQZWVoil4-7MTQ%3A1709734670935&ei=DnvoZZzQOLiHxc8PpYS2sAQ&oq=bulgarlar+katatay&gs_lp=EhNtb2JpbGUtZ3dzLXdpei1zZXJwIhFidWxnYXJsYXIga2F0YXRheSoCCAAyCBAAGAgYHhgNMgcQIRgKGKABMgcQIRgKGKABMgcQIRgKGKABSPxkUJoKWJFQcAF4AZABAJgB8QGgAecfqgEGMC4xOS40uAEByAEA-AEBmAIQoAKZF8ICChAAGEcY1gQYsAPCAgUQIRigAcICBBAhGBXCAgUQIRifBcICBBAjGCfCAgUQABiABMICCxAuGIMBGLEDGIAEwgIIEAAYgAQYsQPCAgsQABiABBixAxiDAcICBxAAGIAEGArCAgYQABgWGB6YAwCIBgGQBgeSBwYxLjEwLjWgB-p9&sclient=mobile-gws-wiz-serp#fpstate=ive&vld=cid:c02aa10b,vid:0vvzuU1Nw3A,st:0 (https://www.google.com/search?q=osman+karatay+bulgarlar&client=ms-android-telpa-trev2&sca_esv=65cf4aff65164a10&sca_upv=1&sxsrf=ACQVn08NwMjkcUya2C-LGQZWVoil4-7MTQ%3A1709734670935&ei=DnvoZZzQOLiHxc8PpYS2sAQ&oq=bulgarlar+katatay&gs_lp=EhNtb2JpbGUtZ3dzLXdpei1zZXJwIhFidWxnYXJsYXIga2F0YXRheSoCCAAyCBAAGAgYHhgNMgcQIRgKGKABMgcQIRgKGKABMgcQIRgKGKABSPxkUJoKWJFQcAF4AZABAJgB8QGgAecfqgEGMC4xOS40uAEByAEA-AEBmAIQoAKZF8ICChAAGEcY1gQYsAPCAgUQIRigAcICBBAhGBXCAgUQIRifBcICBBAjGCfCAgUQABiABMICCxAuGIMBGLEDGIAEwgIIEAAYgAQYsQPCAgsQABiABBixAxiDAcICBxAAGIAEGArCAgYQABgWGB6YAwCIBgGQBgeSBwYxLjEwLjWgB-p9&sclient=mobile-gws-wiz-serp#fpstate=ive&vld=cid:c02aa10b,vid:0vvzuU1Nw3A,st:0)
Bugünkü Kırgızistan, Kazakistan'ın güneyi ve Tacikistan'ın kuzeyinde yaşayan Türk toplulukları, elbette az da olsa Maveraünnehir'e inmişlerdir (hatta çoğu zaman yöneten hanedanlar bile Türk'tür). Ancak, asıl yerel nüfus büyük ölçüde İranî kökenlidir ve belli bir tarihe kadar böyle kalmıştır.
Bahsettiğiniz bölgeye devamli gidip gelen, belli bir süre yaşayan, o bölgedeki halkın dilini ve kültürünü yakından tanıyan ve günlük hayatımda bile o topraklara gittiğimde yaşayan ve yerel halkın dilini gramerine kadar öğrenmiş birisi olarak şunu söyleyebilirim.
Bahsettiğiniz topraklardaki İnsanlar İrani kökenli değil, dış yapısı, kültürü, konuştukları dil bile Farsi dilinden çok uzak, hatta şunu söyleyebilirim Türkçe'de Farsi kelimeleri daha çoktur Kırgızca ve Kazakça'ya göre. İran'ın ve Türkiye'nin bir çok yerini gezdim, bu 2 ülkenin benzer küiltürleri mevcut günlük hayatta bile. Kırgız ve Kazaklar çok farklı, onlarda göçmen kültürü hala hakimdir, hatta İslama kadar olan Gök Tanrı kültürü damarlarına kadar sinmiştir.
İlgili mesajımda 1300 sene öncesinden bahsediyordum. Bugünkü etnik yapıdan bahsetmiyorum
Bir çok kişide şöyle düşünüyor. "Bizi kestiler ama hayırlı bir maksat için kestiler, büyütmeye gerek yok. Kesmeselerdi gavur mu olsaydık, daha mı iyiydi? "
Alıntı yapılan: putty - 07 Mart 2024, 15:09:06
Bir çok kişide şöyle düşünüyor. "Bizi kestiler ama hayırlı bir maksat için kestiler, büyütmeye gerek yok. Kesmeselerdi gavur mu olsaydık, daha mı iyiydi? "
Evet, iyi yapmışlar diyen akademisyenleri dahi gördü bu gözler. Türklerin Emevi katliamları ile Müslüman olduğunu savunmak bilgisizliktir. Bu sorun değil, insan okur, araştırır ve yanlış bildiğini düzeltir. Ama "bizi kestiler ama iyi de ettiler" demek cehalet değil, gavatlık olur. Bu düzelmez.
IM Ediz Gürel, Prag'taki satranç turnuvasında hem şampiyon oldu, hem de GM unvanı aldı. Bunları da 15 yaşındayken yaptı! Aferin benden.
Alıntı yapılan: Merzifonlu - 07 Mart 2024, 18:00:08
IM Ediz Gürel, Prag'taki satranç turnuvasında hem şampiyon oldu, hem de GM unvanı aldı. Bunları da 15 yaşındayken yaptı! Aferin benden.
Forumda Satranç sevenlerin olduğunu görmek güzel. :)
Sırada Yağız var. O daha genç olacak. Pandemi olmasa ikisi de rekor adayıydı. Özellikle Yağız. Bıdığım benim. :)
Alıntı yapılan: Merzifonlu - 07 Mart 2024, 18:00:08
IM Ediz Gürel, Prag'taki satranç turnuvasında hem şampiyon oldu, hem de GM unvanı aldı. Bunları da 15 yaşındayken yaptı! Aferin benden.
GM unvanı aldığı oyunu canlı izledim. Heyecansız, ataksız, beraberliğe razı bir oyundu ama sonuçta istediğini aldı.
Forum üyeleri arasında lichess.org-da satranç turnuvası yapsak güzel olur bence :)
Alıntı yapılan: Black95 - 08 Mart 2024, 01:49:40
Forum üyeleri arasında lichess.org-da satranç turnuvası yapsak güzel olur bence :)
Buna benzer bir teklifi arkadaşlar Bilardo için yaptılar bir kaç ay önce tamam dedim, 1-2 oynadık daha da ıstaka vermediler bana sen kenarda otur, biraz izle (bayağı bir izle) dediler kibarca en son....
:D :D :D ;D :D
Alıntı yapılan: Alp - 08 Mart 2024, 11:50:02
Alıntı yapılan: Black95 - 08 Mart 2024, 01:49:40
Forum üyeleri arasında lichess.org-da satranç turnuvası yapsak güzel olur bence :)
Buna benzer bir teklifi arkadaşlar Bilardo için yaptılar bir kaç ay önce tamam dedim, 1-2 oynadık daha da ıstaka vermediler bana sen kenarda otur, biraz izle (bayağı bir izle) dediler kibarca en son....
:D :D :D ;D :D
:D Turnuvada her kes eşit sayıda oyun oynayacak(tahminen). Diyelim ki turnuvanın süresi 1 saat olsun(isteğe bağlı olarak değişebilir). 5+0 blitz(her oyuncuya her oyunda 5 dakika süre verilir) olursa en az oynayacak oyuncu minimum 6 oyun oynayacak. Oyununuzu ne kadar hızlı bitirebilirseniz o kadar çok oyun oynarsınız. Oyunlar arasında mola olmayacak(Oyun bittiğinde hemen yeni oyuncuyla oyuna başlarsınız). En çok puan kazanan şampiyon olur :)
Arkadaşlar kabalaştık sanki ...
Bugün Dünya Kadınlar günü
Bütün Kadınlarımızın Kadınlar günü kutlu olsun..
Heykellerde ne görüyorlar da nefret ediyorlar ben merak ediyorum. Ben bakınca nefret edecek bir şey göremiyorum. O kadar haklı bir nefret ki onlar için utanmada yok heykeli ayıplarken. İnsanlar dünyayı güzelleştirmeye çalışıyor biz elma papatya kanarya gökkuşağı kar tanesi filan yapamayız bizim yapıp yapabileceğimiz bir şeyler çizeriz boyarız renklendiririz bir şeylerin şeklini zarif yaparız güzel renkler bulur bir birine yakıştırırız çini yaparız bezeriz süsleriz halı kilim yaparız kumaşları güzel yaparız ağacı oyarız taşı oyarız bir güzel şekiller yaparız müzik yaparız şarkı söyleriz bizim maharetimiz bu kadardır biz papatya gökkuşağı filan yapamayız yıldızlar yapamayız. Elimizde dünyayı bezeyecek üç beş güzel şey var nerdeyse hepsine kafayı takmışlar yapma diyorlar iyi değil bunlar. Müzik yapıyoruz çalgı çalıyoruz Eurovizyona katılmıyorlar mümkünse yapma diyorlar kudretleri olunca hiç yaptırtmıyorlar. Heykel yapıyoruz yapma diyorlar resim yapıyoruz yapma diyorlar halı örüyoruz onu yap ama şöyle yapma böyle yapma diyorlar. Parfümle hayatı güzelleştirelim diyoruz ona da karışıyorlar. Nedir kardeşim bu cıvıltı ile meseleniz söyleyin bizde bilelim bu ne asabı bozukluk böyle yıl olmuş 21 yy ayıp değil mi
Takmışlar bu heykele. Heykel işte ne var ki tapmak için mi yaptılar geçerken görünce bir şeyler aklına tekrar gelsin unutma diye dikiliyor. Þehri vatanı kurtarırsan onuruna dikiliyor.
Takmışlar kadınlar gününde açılan bu heykele kafayı. Buna bakınca ne görüyorlar merak ediyorum. Hayatı süsleyen bir eser işte taşı toprağı oyup edip yapmışız papatya yapacak halimiz yok ki ne yapalım başka dımdızlak mı olsun şehrimiz
(https://imgs.stargazete.com/imgsdisk/2024/03/08/hizmet-degil-heykel-beled-969_2-41.jpg)
Güzel bir heykel benim hoşuma gitti.
Bir beğeni ateşledim sana
Çin'den almışlardır bizim heykeltıraşlarda bu zarafet zor. Mikelanjelo gibi heykel kim yapacak bu ülkede bunu. Belli olmaz zamanda değişiyor yeni gençler çok yetenekliler
Alıntı yapılan: putty - 08 Mart 2024, 18:11:15
Heykellerde ne görüyorlar da nefret ediyorlar ben merak ediyorum. Ben bakınca nefret edecek bir şey göremiyorum. O kadar haklı bir nefret ki onlar için utanmada yok heykeli ayıplarken. İnsanlar dünyayı güzelleştirmeye çalışıyor biz elma papatya kanarya gökkuşağı kar tanesi filan yapamayız bizim yapıp yapabileceğimiz bir şeyler çizeriz boyarız renklendiririz bir şeylerin şeklini zarif yaparız güzel renkler bulur bir birine yakıştırırız çini yaparız bezeriz süsleriz halı kilim yaparız kumaşları güzel yaparız ağacı oyarız taşı oyarız bir güzel şekiller yaparız müzik yaparız şarkı söyleriz bizim maharetimiz bu kadardır biz papatya gökkuşağı filan yapamayız yıldızlar yapamayız. Elimizde dünyayı bezeyecek üç beş güzel şey var nerdeyse hepsine kafayı takmışlar yapma diyorlar iyi değil bunlar. Müzik yapıyoruz çalgı çalıyoruz Eurovizyona katılmıyorlar mümkünse yapma diyorlar kudretleri olunca hiç yaptırtmıyorlar. Heykel yapıyoruz yapma diyorlar resim yapıyoruz yapma diyorlar halı örüyoruz onu yap ama şöyle yapma böyle yapma diyorlar. Parfümle hayatı güzelleştirelim diyoruz ona da karışıyorlar. Nedir kardeşim bu cıvıltı ile meseleniz söyleyin bizde bilelim bu ne asabı bozukluk böyle yıl olmuş 21 yy ayıp değil mi
Takmışlar bu heykele. Heykel işte ne var ki tapmak için mi yaptılar geçerken görünce bir şeyler aklına tekrar gelsin unutma diye dikiliyor. Þehri vatanı kurtarırsan onuruna dikiliyor.
Takmışlar kadınlar gününde açılan bu heykele kafayı. Buna bakınca ne görüyorlar merak ediyorum. Hayatı süsleyen bir eser işte taşı toprağı oyup edip yapmışız papatya yapacak halimiz yok ki ne yapalım başka dımdızlak mı olsun şehrimiz
(https://imgs.stargazete.com/imgsdisk/2024/03/08/hizmet-degil-heykel-beled-969_2-41.jpg)
Bir anda tapabileceklerinden korktukları için heykeli sevmez bunlar...
Susuz göl olmaz,
Muslerasız Galatasaray olmaz.
Kerem Demirbay Zirkon füzesi gibi döşedi. TR süper ligi için olağanüstü keyifli maç zon zamanların.
Alıntı yapılan: marmara - 08 Mart 2024, 20:45:51
Susuz göl olmaz,
Muslerasız Galatasaray olmaz.
Kerem Demirbay Zirkon füzesi gibi döşedi. TR süper ligi için olağanüstü keyifli maç zon zamanların.
Bende burada bir Beşiktaşlı olarak BrahMos füzesi gibi Galatasaraylılara nokta atışı süpersonik banlama harekatı mı yapsam ne yapsam ( Þaka tabiki) ;D ;D ;D ;D
Alıntı yapılan: fırtına06 - 08 Mart 2024, 21:15:47
Alıntı yapılan: marmara - 08 Mart 2024, 20:45:51
Susuz göl olmaz,
Muslerasız Galatasaray olmaz.
Kerem Demirbay Zirkon füzesi gibi döşedi. TR süper ligi için olağanüstü keyifli maç zon zamanların.
Bende burada bir Beşiktaşlı olarak BrahMos füzesi gibi Galatasaraylılara nokta atışı süpersonik banlama harekatı mı yapsam ne yapsam ( Þaka tabiki) ;D ;D ;D ;D
Geçen haftanın acısını şimdi bizden mi çıkarmaya çalışıyorsunuz. ;D
Artık futbol diye bir şey kalmadı. Yoldan 20 li yaşlarda 100 erkek çevirin geçen senenin şampiyonunu bilen 5 kişi çıkmaz. 10 kişiye tuttuğu takımı sorun sonrada takımın antrenörünü sorun bir tane ya çıkar ya çıkmaz bilen
Alıntı yapılan: putty - 08 Mart 2024, 18:11:15
Heykellerde ne görüyorlar da nefret ediyorlar ben merak ediyorum. Ben bakınca nefret edecek bir şey göremiyorum. O kadar haklı bir nefret ki onlar için utanmada yok heykeli ayıplarken. İnsanlar dünyayı güzelleştirmeye çalışıyor biz elma papatya kanarya gökkuşağı kar tanesi filan yapamayız bizim yapıp yapabileceğimiz bir şeyler çizeriz boyarız renklendiririz bir şeylerin şeklini zarif yaparız güzel renkler bulur bir birine yakıştırırız çini yaparız bezeriz süsleriz halı kilim yaparız kumaşları güzel yaparız ağacı oyarız taşı oyarız bir güzel şekiller yaparız müzik yaparız şarkı söyleriz bizim maharetimiz bu kadardır biz papatya gökkuşağı filan yapamayız yıldızlar yapamayız. Elimizde dünyayı bezeyecek üç beş güzel şey var nerdeyse hepsine kafayı takmışlar yapma diyorlar iyi değil bunlar. Müzik yapıyoruz çalgı çalıyoruz Eurovizyona katılmıyorlar mümkünse yapma diyorlar kudretleri olunca hiç yaptırtmıyorlar. Heykel yapıyoruz yapma diyorlar resim yapıyoruz yapma diyorlar halı örüyoruz onu yap ama şöyle yapma böyle yapma diyorlar. Parfümle hayatı güzelleştirelim diyoruz ona da karışıyorlar. Nedir kardeşim bu cıvıltı ile meseleniz söyleyin bizde bilelim bu ne asabı bozukluk böyle yıl olmuş 21 yy ayıp değil mi
Takmışlar bu heykele. Heykel işte ne var ki tapmak için mi yaptılar geçerken görünce bir şeyler aklına tekrar gelsin unutma diye dikiliyor. Þehri vatanı kurtarırsan onuruna dikiliyor.
Takmışlar kadınlar gününde açılan bu heykele kafayı. Buna bakınca ne görüyorlar merak ediyorum. Hayatı süsleyen bir eser işte taşı toprağı oyup edip yapmışız papatya yapacak halimiz yok ki ne yapalım başka dımdızlak mı olsun şehrimiz
(https://imgs.stargazete.com/imgsdisk/2024/03/08/hizmet-degil-heykel-beled-969_2-41.jpg)
Ohh şehrimde yapılmış. Espark'ın orası, daha görmedim. Baya güzel gözüküyor.
Bazıları bunu görünce tapınıp dinden çıkabilir. Bunların derdi din değil. En dinci, Müslüman benim ayağıyla mürit toplamak, milleti sövüşlemek, cinsel ihtiyaçları gidermek.
"Onlar Süleyman'a isteğine göre yüksek ve görkemli binalar,
heykeller, havuz gibi lengerler, yerinden kalkmaz kazanlar imal ederlerdi. Ey Davud ailesi! Þükür için çaba gösterin. Kullarım arasında hakkıyla şükredenler pek azdır." (Sebe, 34/13)
Bunlara göre haşa Süleyman peygamberde dinden çıkmış bir tip. Heykel ve güzel sanatlar seven bir tipmiş işte. Gerçi, bunu diyenler genelde Kuran okumamış hadisçi ve kulağa ne üfürülürse onu kabul etmiş tipler oluyor. Estetik, sanat, kültür, müzik, spor düşmanı zavallı tipler. Olum sizin için cennet ülkeler var. Bakın Afganistan, Pakistan, Arabistan, İran falan, Türkiye'de niye cehennemi yaşıyorsunuz? ;D :P
Þahsen benim park, bahçe, heykel vb çalışmalarla bir alıp veremediğim olamaz. Þehirleri güzelleştiren her şeye tamam derim. Lakin kardeşim artık bir Atatürk büstü yapmayı da öğreniverin. Yapılan çalışmaların (eser diyemiyorum.) çoğu Atatürk'e benzemiyor. Ne oran, ne al beni, güzellik namına hiç bir şey yok.
Alıntı yapılan: sahin1 - 08 Mart 2024, 23:57:37
Þahsen benim park, bahçe, heykel vb çalışmalarla bir alıp veremediğim olamaz. Þehirleri güzelleştiren her şeye tamam derim. Lakin kardeşim artık bir Atatürk büstü yapmayı da öğreniverin. Yapılan çalışmaların (eser diyemiyorum.) çoğu Atatürk'e benzemiyor. Ne oran, ne al beni, güzellik namına hiç bir şey yok.
Zaten, ülkemizin ihtiyacı heykel veya rozet Atatürkçülüğü değil. Gerçek Atatürkçü vatanını ve Türk milletini seven, onlar için çalışan çabalayandır. Vergisini kaçırmayan, devleti ve vatandaşlarını dolandırmayandır.
Kemalist ve kemalizm din veya mezhep değil, bir ülküdür.
Atatürkçülük; "Doktrin istemem, donar kalırız. Biz bir yürüyüş halindeyiz" sözü ile aslında düşmanları da göstermiştir Atatürk. Her kim ki gelişime, ilerlemeye ve değişime karşı, işte o kişi düşmandır.
Alıntı yapılan: baryshx - 09 Mart 2024, 00:07:54
Alıntı yapılan: sahin1 - 08 Mart 2024, 23:57:37
Þahsen benim park, bahçe, heykel vb çalışmalarla bir alıp veremediğim olamaz. Þehirleri güzelleştiren her şeye tamam derim. Lakin kardeşim artık bir Atatürk büstü yapmayı da öğreniverin. Yapılan çalışmaların (eser diyemiyorum.) çoğu Atatürk'e benzemiyor. Ne oran, ne al beni, güzellik namına hiç bir şey yok.
Zaten, ülkemizin ihtiyacı heykel veya rozet Atatürkçülüğü değil. Gerçek Atatürkçü vatanını ve Türk milletini seven, onlar için çalışan çabalayandır. Vergisini kaçırmayan, devleti ve vatandaşlarını dolandırmayandır.
Kemalist ve kemalizm din veya mezhep değil, bir ülküdür.
Atatürkçülük; "Doktrin istemem, donar kalırız. Biz bir yürüyüş halindeyiz" sözü ile aslında düşmanları da göstermiştir Atatürk. Her kim ki gelişime, ilerlemeye ve değişime karşı, işte o kişi düşmandır.
+1
Defenceturk uzmanlarla sohbetler konusunda
Aerovironmet RQ 20 İHA ya değinmişler ben bunun gimbalini çok beğendim digital zoom yapan eski el kameraları gibi merceği var. Rahat 8-10 km deki büyük bir binaya zoom yapar gibi..bulut altı ihalara önem vermeliyiz galiba bayraktar'ın bulutaltı ihası var.
Alıntı yapılan: baryshx - 09 Mart 2024, 00:07:54
Alıntı yapılan: sahin1 - 08 Mart 2024, 23:57:37
Þahsen benim park, bahçe, heykel vb çalışmalarla bir alıp veremediğim olamaz. Þehirleri güzelleştiren her şeye tamam derim. Lakin kardeşim artık bir Atatürk büstü yapmayı da öğreniverin. Yapılan çalışmaların (eser diyemiyorum.) çoğu Atatürk'e benzemiyor. Ne oran, ne al beni, güzellik namına hiç bir şey yok.
Zaten, ülkemizin ihtiyacı heykel veya rozet Atatürkçülüğü değil. Gerçek Atatürkçü vatanını ve Türk milletini seven, onlar için çalışan çabalayandır. Vergisini kaçırmayan, devleti ve vatandaşlarını dolandırmayandır.
Kemalist ve kemalizm din veya mezhep değil, bir ülküdür.
Atatürkçülük; "Doktrin istemem, donar kalırız. Biz bir yürüyüş halindeyiz" sözü ile aslında düşmanları da göstermiştir Atatürk. Her kim ki gelişime, ilerlemeye ve değişime karşı, işte o kişi düşmandır.
+1
Merhumu o kadar istismar ediyorlar ki ne yazık yeni nesil kendisinden uzaklaşıyor.
Yok öyle birşey o senin kuruntun.
Hatta tam tersi gençler daha çok sahip çıkıyor ataya
Atatürk ün sevgiye ihtiyacı yok bazı liderlerin sevgiye ideolojileri gereği ihtiyacı olur çok dayatmacı insan fıtratına uymayan işler isterler insandan buda aşkla sadakatla tutku ile bağlanmadan olacak iş değildir. Atatürk böyle bir adam değil sevsek ne sevmesek ne adam işini yapmış düzeni kurmuş sevsekte sevmesekte onun yolunda bu ülke gidiyor işte. Alfabeyi değiştirebiliyor muyuz mesela Atatürk'ü sevmeyenler hadi toplansın alfabeyi eskiye döndürsünler. Biz yapana kadar Arap'lar Latin alfabesine geçmiş olur onu da söyleyim yani. Atatürk'ü sevmeyenlerin asıl öfkesi bu bir şey yapamama çaresizliğidir aslında. Atatürk hayatı normale çevirdi bir şey bize dayatmadı. Normali değiştirmek çok zordur. Atatürk düşman olunması çok umutsuz bir rakiptir sen onu kötülersin torunun illa sever. Adamı gavurlar bile seviyor eninde sonunda herkes Atatürk ile barışacak. Herkesten kasıt ama nedir sen barışacaksın değil senin çocuğun barışacak torunun barışacak bu sen demektir. Atatürk stalin değil saidi nursi filan değil bu adamları sevmek gibi 7 yaşında çocuğu alıp 20 yıl eğitip kafasına kakmak gerekmiyor saçmalıkları. Almanya da Kemalisttir İsviçre'de Kemalisttir Amerika'da Japonya'da. Neyini kötüleyeceksin adamın bütün okulları öğretmenleri kitapları dergileri üniversiteleri gazete tv leri interneti sana verelim kötüle iki yıl geçmeden yine düzelir kendi kendine adamın sicili.
Bu arada Dragon Ball yaratıcısı Akira Toriyama ölmüş. Çocukluğumuzun animesi...ülkemizde Ejder Topu diye yayınlanmıştı sanki diye hatırlıyorum.
Büyüyünce bitirmiştim tüm serilerini.
İşte bu asıl gurur kaynağı görüntü arkadaşlar. Savunma sanayi kurulur ama ulusal sanayi kurmak trilyon dolar ister bir milyon iyi adam ister onu ha dedimmi yapamazsın. Adını bilmeyiz kendini bilmeyiz firmanın birisi neler yapmış. Roketsan ile Aselsan ile bu işler olsa her ülke yapardı ama o kadar kolay değil ulusal toplam kabiliyet işi bu.
Error 404 (Not Found)!!1 (http://www.youtube.com/watch?v=QKb5UXRpEKs#)
https://www.youtube.com/watch?v=QKb5UXRpEKs (https://www.youtube.com/watch?v=QKb5UXRpEKs)
İftarda Bursa'da iskender yemeyi yine vakti gelince belki nasip eder. Son defa gittiğimde İstanbul-Bursa arası araba ile 2 saat gibi kısa sürede geçmiştik. Osmangazi küprüsü gördüğüm dünyanın en güzel köprülerinden. Eskiden baya uzun sürerdi İstanbul-Bursa arası.
Eski Bursa Atatürk stadında Bursaspor - Galatasaray maçını izlemek farklı heyecandı. Kurstaki Türkçe öğretmenimize Yusuf'a selamlar, hepimizi cim bomun taraftarı yaptı, eskiden Galatasaray'ın Türk futbolunu adeta sürkülase ettiği dönemlerdi.
1990'lar ve 2010 kadar olan bana göre Eski Turkiye diyebileceğim dönem farklıydı. Son Orda Doğu'daki karmaşıklar, Süriye savaşı, mülteciler derken Türk toplumu baya değişmiş. Eskiden ilk defa gittiğim eski Turkıye'den eser yok...
Türkün gücü
Error 404 (Not Found)!!1 (http://www.youtube.com/watch?v=Wv9IAX75SKE#)
https://www.youtube.com/watch?v=Wv9IAX75SKE (https://www.youtube.com/watch?v=Wv9IAX75SKE)
Ülkenin cıvıltısı kaçtı
Türkiye A Milli Futbol Takımı, Avrupa Futbol Þampiyonası (EURO 2024) hazırlıkları kapsamında özel maçta Avusturya'nın konuğu oldu. Ernst Happel Stadyumu'nda oynanan karşılaşmadan Türkiye, 6-1 mağlup ayrıldı.
Atmaca 3 mach hızında dedikten sonra videoyu kapattım.
https://youtu.be/8CB36201QPU?t=370
Beyazıt hoca bi alem. Geçende f16 modernizasyonu için gelecek f110 motorları yedek sanıp muhtemelen Kaan da kullanılacak demişti :-\ zahmet edip satış listesini okumamış bile oklavalı analistimiz
Bunlar işte askeri liselerden oldu hep. İnsanlar askerlik mesleğini liseyi bitirince gönlü ile seçmeli o zaman işte hobiside askerlik olan subaylar ortaya çıkar. Babasının zorla yazdırdığı askeri liseden çıkıp çıkacağı bu işte. Allahtan babalarında bir askerlik geni var da bir tık ortalama dağılımdan fazla iyi asker yinede çıkabiliyor askeri liseden. Gönüllü yazılsalar 100 taneden 95 i doğuştan asker çıkar babası yazdırınca % 2 si iyi çıkar düz lisede arama yapsalar % 1 iyi asker çıkar yani oda bizler oluyoruz işte koca 80 milyonda aha işte toplasan yüz kişi etmeyiz. Bu dünyaya asker olmak için gönderilmiş insanlar var bunları bulmanın en iyi yolunu araştırmak lazım. Askerde general vardı tugay komutanı ona savunma ve havacılık dergisi posta ile gelirdi hediye oalrak yani dergi gönderiyordu yada genel kurmay belki. Ama odasına konurdu poşeti açıp okumazdı belki arasıra bir iki hafta geçer poşet açılırsa ben o dergiyi okurdum öbür türlü yenisi gelince eskisi alınınca okurdum. Ben yanıp tutuşuyorum o dergi için o askeriyenin mühendisi olmuş açıp merak edip okumuyordu. Ben general olmalıydım anlatabiliyormuyum.
İçeriğini bilmediği konularda bu kadar kesin ifadelerle atıp tutan zor görülür.Adını yazdırılanlar girmedi, KAZANANLAR girdi.
Videosunu paylastığın adam askeri lise kökenli değil mesela. O yüzden tespitin bastan yanlış. O lehceyle askeri liseye giremezdin, girsen de yontarlardı adamı.
Türkiyenin nüfusu 40-50 milyon ve yaş grubunda 300-400bin erkek varken.Yazılı sınava 100bin civarı orta okul mezunu erkek katılıyordu. Gerek parasız yatılı olması, gerek meslek garantisi, gerekse askerlik olması sebebiyle başvuran bu %20-25 sayıdaki çocuk haliyle ya asker çocuğu, ya daha kanaatkar, orta veya az gelirli , daha devlet ve milletperver , kırsal ailelerin çocuklarıydı. Hem yokluk sebebiyle gelecek garantisi olmayan hem de sebatkar, kanaatkar, çalışkan çocuklar.
Sınavı anadolu ve fen lisesi sınavlarından ayrı bir sınavdı.yazılı sınav, spor testi, mit araştırmasını geçenler sağlık testi ve mülakata alınıyorsu. İlk 1000'e girenler tercih sıralamasına göre kuleli, maltepe ve ışıklara yerlestiriliyordu. Her ne kadar eşit dağıtım yapılırsı diyenler olsa da izmirli beya birsalilar da dahil genelde herkes ilk tercihine kuleli yazdığından , kuleli diğerlerinden farklıydı. En fazla 500.yedeğe kadar gelindiğini gördüm. Asil kazanıp da Katılmayan genelde istediği ya da memleketindeki fen lisesini veya deniz lisesini kazananlardı. ( Deniz lisesinin sınavı ayrıydı.)
Saint josephi kazanıp, kuleliyi tercih edeni de gördüm, deniz lisesini kazanıp kuleliyi tercih edeni de gördüm. Çünkü o 1000 çocuktan lise sonrasında tercih eden ve testlerden geçen 250 tanesi hava harp okuluna gidiyordu. Testleri geçmesine rağmen hava harp okulu yerine gataya geçen veya özel kuvveti istediği için kara harp okuluna geçeni de gördüm.
Bir şekilde sansızlıkla veya kılpayı kaçıranlar içinse sivil liselerden sonra da belli oranda katılma hakkı açıktı..
Zaten bu sistem sebebiyle ilk hedef olarak görülüp sinavlar, okullara saldirildi, sinavlar çalindi ve sızılmaya çalışıldı.
Bir de hevesli olsa dahi yazılı sinavda, sağlıkta, sporda veya mülakatta veya mit araştırmasında elenip askeri liseyi kazanamayan veya sınava girmeye tenezzül etmeyenler var.
Konusup yazıp duruyorlar. Sevgili puty seni severim ,sayarım. Out of the box ve zaman zaman sivri cümlelerini de ciddiye alırım. Ama içini bilmediğin sisteme uzaktan sallama.
Uzman çavuşların çoğusu askerlik aşkından değil düzenli bir maaşım olsun,geleceğim garanti olsun diye o işi seçen gariban anadolu çocuklarıdır.
Aslında sorunun temeli çok daha basit;
Toplum neyi duymak istiyorsa o konuşuluyor artık(arz talep meselesi) . Acıda olsa doğru bilgiye ulaşmak isteyen kaç kişi kaldıki! Koskoca savunma sanayi kurduk ama dosdoğru analizini yapan kişi üç beş kişi.bilen yokmu var tabi ama azıcık yapıcı bile eleştirse hain damgası yeme korkusu var. Sadece asker değil genel bir çürüme var ne yazıkki. Örneğin istediği gibi soru soran irdeleyen basın olsa beyazıt hoca dersine çalışmazmıydı
Sayın Mehmet sen beni anlayamadın. Askeri liselere en akıllı çocukların seçildiğine itirazım yok ama askerlik spor sanat gibi alanlar akıl kadar doğuştan sahip olunan dürtüleri kabiliyetleri de gerektiriyor. İnsanlar doğuştan bazı eğilimleri vardır psikopat da olur önder de olur kaşifte olur sanatçı sporcuda olur bu onun ortalama kalabalıktan bu alanlarda bir kaç tık avantajlı olmasını sağlar. Askerlikte böyle bir meslektir içinde askerlik fıtratı olması gerekir sadece matematik bildi diye askerleri seçmek doğru değil. O zor matematiği yine soralım ama lise mezununa soralım o zaman hem akıllı hem ruhunda askerlik olanları toplarız. Özel kabiliyet gerektiren sanat spor gibi ilk okulda bile işaretleri yakalanan eğilimlerde dahil hiç bir insana orta okulda bir meslek dayatılmamalıdır. Buna tornacılır marangozluk gibi meslek liseleri de dahildir. Her meslek liseden sonra seçilmeli ister asker ister doktor ister marangoz olsun.
Sevgili putty; Yazılı diyorum, mülakat diyorum, sağlık testi heyet raporu diyorum, spor testi diyorum, mit araştırması diyorum,
Halâ sadece matematik sorusu bilen diyorsun. İlaveten sivil lise sonrası harp okullarına giren de vardı diyorum.. Kendini inandirdiğin bir fikir var.. sana bazı doneler veriyorum ki soru işareti uyansın.
O cocuklardan hava harp okuluna gidenler uçak, makina, bilgisayar mühendisliği;
Deniz harp okuluna devam edenler ; gemi insaat, makina bilgisayar mühendisliği;
Kara harp okuluna devam edenler; inşaat, sistem mühendisliği, kamu yönetimi vb.,
Gata'ya devam edenler doktorluk okudular.
Tüm dünyada da böyledir. Okullu zabitler ekseriyetle mühendislik veya eşit ağırlık okurlar.
Her zabit okullu değildi ayrıca. Ama kurmaylığa sadece okullular girebiliyordu. Harp okulu mezunu kadar ihtiyaç eksikliğini tamamlamak için ; çeşitli üniversite ve bölümlerden mezun sözlesmeli alınıp sutasak ile zabit olanlar da vardı. Tarih, türkçe, öğretmenlik, kamu yönetimi vs.
Su anda ise son dönemde her bölümden dış kaynak subay alıyorlar. Müzik öğretmenliği mezunu piyade teğmen var mesela.. çok sayıda imam hatip lisesi mezunu da var bugünlerde. Onlar size göre askerlik geni olan heveslilerden. Ayrıca Çalışırlarsa kurmaylık yolu da açık artık dış kaynaklilara.. gayet demokratik ve çağa uygun.. Onların da üst rütbelerde olacağı zamanlar gelecek. İstediğin olacak yani, Yakındır sabredin.
Yukarıda videosunu paylaşıp, üzerinden askeri liselere giydirdiğin videodaki eleman askeri lise mezunu değil mesela..
Okulları kapatan sivil kaynaktan bir kumandandı mesela. O da kültürünü, içini bilmezdi istemezdi..
Siz beni anlamıyorsunuz
Putty,nin demek istediği sanırım şu.
Adam asker olmuş, general olmuş, ama teknik bilgisi zayıf. Silahlar taktikler konusunda gelişmeleri takip etmiyor. Mesela Rusya Ukrayna savaşını takip eden var mı bizim orduda ? Takip etmek derken akşam haberleri izlemekten bahsetmiyorum. Sahada silahların taktik ayrıntılı taktik kullanımdan bahsediyorum.
putty şunu demek istiyor;
Adam asker ama dışı asker, içi asker değil. İsteyerek olmamış, şartlar zorlamış öyle asker olmuş.Memur gibi takılıyor.
Yada burdakiler asker değil ama ruhu asker karakteri asker.
O zaman ben şöyle diyeyim;
Asker olup da kendi sınıfının gerektirdiği bilgileri takip eden, veya günlük vazifelerini mesaide hakkıyla yerine getiren adam 24 saat yetmez.. başını yastığa koyar , uyur. Ertesi gün erkenden kalkar mesaisine devam eder. Daha fazlası için gece 3'lere kadar internet veya kitap başımda kalması lazım.
Öte yandan güncel işleri takip eden kurumsal yapı içindeki şubeler vardır. Plan prensipler dairesi, kuvvet gelistirme dairesi, egitim ve doktein komutanlığı, sınıf okullarındaki çalısma grupları, özel projeler için kuvvette kurulan çalısma grupları , ülkelere ait açık kaynak takip masaları, ülkelerdeki askeri ateşelikler gibi. Buralarda görevi bu olup anlık takip edenler ve proje üretenler mevcut. Aynı zamanda MSÜ harp okulları ve akademisindeki mecburi dönem tezleri, bitirme tezleri , arastırma konuları da var.
Vakti kalıp veya kendine aiy bir uzmanlığı olan da fikir üretip beya bilgi edindiyse bir metin halinde kapalı devre internet (karanet, deniznet , jnet vb) üzerinden bu şubelere düsen notlar yazıp yollayabiliyor.
Muhtesem işliyor demek abartılı olsa da sistem mevcut.
Ha tabi; hakkıyla gelenlerin hakkıyla yükseldigi bir ortamda.
Coğunluk tabi ki sadece kendi mesaisine odaklıdır.
Sırf koKoreç yüzğnden bile Türkiye'ye gidilir.
Yanında da ayran olacak.
Bu yemeğin hiç bir yerde eşi benzeri yoktur.
https://www.youtube.com/shorts/aG4kHAFILas (https://www.youtube.com/shorts/aG4kHAFILas)
Vay be bir Ramazan'ın sonuna da geldik
Dana koKoreçtir İzmir'de hile olarak çok yapılıyo. O kadar koKoreci İstanbul'da yapsalar bin lira eder iki yarım ekmek. Ben yanlışlıkla bilmeden dana koKoreç yedim. Tadı kötü değildi ama yerken bir kıvam farkı hissettim çok ayıp bir şey oldu bana onu yedirmeleri o günden beri Manisa dan aşağıda koKoreç yemiyorum.
(koKoreç yazınca ortadaki k neden büyük harf oluyor)
Alıntı yapılan: putty - 08 Nisan 2024, 21:34:52
Dana koKoreçtir İzmir'de hile olarak çok yapılıyo. O kadar koKoreci İstanbul'da yapsalar bin lira eder iki yarım ekmek. Ben yanlışlıkla bilmeden dana koKoreç yedim. Tadı kötü değildi ama yerken bir kıvam farkı hissettim çok ayıp bir şey oldu bana onu yedirmeleri o günden beri Manisa dan aşağıda koKoreç yemiyorum.
(koKoreç yazınca ortadaki k neden büyük harf oluyor)
Klavyemde Türkçe harfler yok(aslında var ama gözükmüyor). Alt-shift ile klavyenin dilini değiştirirken caps lock'u birlikte tıklamışım. Bazen harflerin yeri değişiyor, başka harfleri koyuyorum, onun için hatalı yazmışım gibi oluyor maalesef...
Alıntı yapılan: marmara - 08 Nisan 2024, 21:53:29
Alıntı yapılan: putty - 08 Nisan 2024, 21:34:52
Dana koKoreçtir İzmir'de hile olarak çok yapılıyo. O kadar koKoreci İstanbul'da yapsalar bin lira eder iki yarım ekmek. Ben yanlışlıkla bilmeden dana koKoreç yedim. Tadı kötü değildi ama yerken bir kıvam farkı hissettim çok ayıp bir şey oldu bana onu yedirmeleri o günden beri Manisa dan aşağıda koKoreç yemiyorum.
(koKoreç yazınca ortadaki k neden büyük harf oluyor)
Klavyemde Türkçe harfler yok(aslında var ama gözükmüyor). Alt-shift ile klavyenin dilini değiştirirken caps lock'u birlikte tıklamışım. Bazen harflerin yeri değişiyor, başka harfleri koyuyorum, onun için hatalı yazmışım gibi oluyor maalesef...
Hata değil bendede aynısı oldu bir şekilde otomotik düzeltme yapıyor ondan sordum
Herkeze iyi bayramlar
Akhisar'da Þen koKoreç var çarşının ortasında...
Orada yiyin koKoreç...Pideli de yiyebilirsiniz , küçük pide üstünde
HERKESE HAYIRLI BAYRAMLAR...
endüstri 4.0 ve toplum 5.0 ile ilgili araştırmalar yapıyorum.
bunları anlamaya çalışıyorum.
anladığım kadarıyla birbirinden farklı şeyler değiller. endüstri 4.0 toplum 5.0'ı oluşturan ana damarlardan birisi.
toplum 5 için endüstri 4.0 bir araç veya bir aşama.
kısa keseyim, toplum 5.0 "bilgi toplumu" nüfus sorunu yaşayan ve sanayileşmesini tamamlamış olan toplumlar için gayet mantıklı ve uygulanabilir görünüyor;
ama sanayileşmesini tamamlayamamış ülkeler için de aynı derecede yararlı mı?
sanayileşmeyi tamamlayamamış ve hatta yolun başındaki toplumları medeniyete entegre mi edecek?
yoksa medeniyetin dışına itme olasılığı daha mı yüksek?
endüstri 4.0 teknolojilerini üreten ve yaygınlaştırıp toplum 5 yaşamına evrimleşecek toplumlar için sorun yok da, diğer toplumlar bu teknolojileri sadece tüketen pazarlar olarak mı kalır yoksa?
insanlık, toplum 5 nedeniyle üreten ve yine toplum 5 nedeniyle hep tüketen şeklinde ikiye ayrılır mı?
üstelik nüfusu azalmayan toplumlarda toplum 5 modelini, insansız fabrikaları filan yaygınlaştırmak o halkın konforunu arttırabilir mi?
halk fabrikada çalışmazsa para kazanır mı?
para kazanmazsa toplum 5 nimetlerini nasıl elde edebilir?
---
sanırım insanlığın işe gitmeden geçinmenin bir yolunu bulması gerekecek.
aksi taktirde toplum 5 düzeninin küresel bir hal alabileceğini hiç düşünmüyorum ben.
Böyle enteresan garip bir kazada bu aşırı zor kurtarmaların kısa sürede müdahale edilip layığı ile profesyonelce bitirilmesi çok gurur verici. Eli ayağı dolanır ne yapacağını bilemez hazırlıksız olunsa.
(https://imgs.stargazete.com/imgsdisk/2024/04/13/chpnin-teleferik-yalanina-123.jpg)
Bu teleferik sistemleri artık çağdışı, geçmiş yüzyılın teknolojisi, yerine çok daha güvenli sistemler mevcut, belediyelerin artık bu turistik oyuncaklardan vazgeçmesi lazım, aksine biz her bulduğumuz yere bunları dikiyoruz. Çok gereksizler.
Kurtarma çalışmalarının ne kadar zahmetli olduğununa bakmak lazım bir daha ciddi aksilikte çok daha fazla can kayıpları da yaşanabilir. Direk kırıldığı vakit taşıyıcı tel de kopabilirdi, şimdiki üzüntü 100lerle katlanırdı. Ya da havanın fırtınaya döndüğünü düşünün, o vakit çok daha kötü giderdi işler.
Alıntı yapılan: putty - 13 Nisan 2024, 16:52:33
Böyle enteresan garip bir kazada bu aşırı zor kurtarmaların kısa sürede müdahale edilip layığı ile profesyonelce bitirilmesi çok gurur verici. Eli ayağı dolanır ne yapacağını bilemez hazırlıksız olunsa.
(https://imgs.stargazete.com/imgsdisk/2024/04/13/chpnin-teleferik-yalanina-123.jpg)
Kaza>
yanlışlıkla ve beklenmedik bir şekilde gerçekleşen, can ve mal kaybı veya zararına neden olan bir eylemdir.
Kisisel dusuncem ustekki tanimlamaya gore Antalyadaki Teleferik olayina kaza denemez bu tur olaylar ancak yapim veya bakim ihmalleri yuzunden olusur.
Kurtarma faaliyetinin basarili olmasi facianin nisbeten hafif atlatilmasina vesile olmus .
Alıntı yapılan: metin62 - 13 Nisan 2024, 18:50:16
Alıntı yapılan: putty - 13 Nisan 2024, 16:52:33
Böyle enteresan garip bir kazada bu aşırı zor kurtarmaların kısa sürede müdahale edilip layığı ile profesyonelce bitirilmesi çok gurur verici. Eli ayağı dolanır ne yapacağını bilemez hazırlıksız olunsa.
(https://imgs.stargazete.com/imgsdisk/2024/04/13/chpnin-teleferik-yalanina-123.jpg)
Kaza> yanlışlıkla ve beklenmedik bir şekilde gerçekleşen, can ve mal kaybı veya zararına neden olan bir eylemdir.
Kisisel dusuncem ustekki tanimlamaya gore Antalyadaki Teleferik olayina kaza denemez bu tur olaylar ancak yapim veya bakim ihmalleri yuzunden olusur.
Kurtarma faaliyetinin basarili olmasi facianin nisbeten hafif atlatilmasina vesile olmus .
+1
Meksikalı veya Güney Amerikalı birisine Türklerin İstanbul'daki yeni yıl partisi dersen inanır, adamlar halay çekiyorlar.
Müzikleri ve yemekleri de beniyor, aynı coğrafyanın insanları sonuçta.
İran, hatta Ermeni yemekleri de Türk yemeklerine benzer.
Ne güzel komşularınız var Ermeni, Yunan, İran, Süriye ve Irak. Arasan bulamazsın böyle komşuları ;D
Error 404 (Not Found)!!1 (http://www.youtube.com/watch?v=wz6zRZSuBfk#)
Alıntı yapılan: marmara - 16 Nisan 2024, 08:41:51
Ne güzel komşularınız var Ermeni, Yunan, İran, Süriye ve Irak. Arasan bulamazsın böyle komşuları ;D
Ruslarla veya Fransızlarla veya Hintlilerle komşu olmaktan iyidir! Büyük komşu, büyük bela demektir. Boşver gitsin, böylesi daha iyi.
Alıntı yapılan: Merzifonlu - 16 Nisan 2024, 10:48:03
Alıntı yapılan: marmara - 16 Nisan 2024, 08:41:51
Ne güzel komşularınız var Ermeni, Yunan, İran, Süriye ve Irak. Arasan bulamazsın böyle komşuları ;D
Ruslarla veya Fransızlarla veya Hintlilerle komşu olmaktan iyidir! Büyük komşu, büyük bela demektir. Boşver gitsin, böylesi daha iyi.
Hindistanlılar bela mı görüyorsun? Pakistan onları Chicken Madras yapıyor. Bize bulaştıları zaman onlardan güzel bir tavuk dürüm olur.
Küçük büyük farketmez işlevi önemli. Komşularda devlet ciddiyeti yoksa asıl o zaman kork
Suriye sınırında askerlik yapmıştım bizde nöbet kulübesi, mayın tarlası falan varken karşı tarafta hiç birşey yoktu nitekim başımıza bela oldular. Irak ona keza terör yuvası
Alıntı yapılan: Tigerfish - 16 Nisan 2024, 11:27:59
Hindistanlılar bela mı görüyorsun?
10 Yıl sonra sadece bizim değil, tüm dünyanın sorunu olacaklar. "Demişti Merzifonlu" dersiniz, ileride...
Tam tersine büyük komşu olsaydı Türkiye göçmen derdiyle uğraşmazdı.
Irak yerine Çin olsaydı ABD mudahale edemezdi, ülke parçalanmazdı ve DAEÞ belası ortaya çıkmazdı. Saddam gitmeseydi, aptal oğulları tahta geçse dahi Irak bu kadar boka saplanmazdı.
Süriye Rusya gibi olsaydı Esad gitsin diyemezdi Türkiye ve batı, size Kürt sorunu bu kadar bela olmazdı. Ülkeyi parçalamak isteyenin kafasını ezerdi.
Saygı ve diplomatik yollarla iyi kötü komşu olunurdu.
İran parçalansın hayalinden uzak durmak iyiydir, diyelim ki parçalandı en büyük zararı Türkiye çeker. Göçmen ve Kürtler ile oralarda da uğraşmak zorunda kalırsın. Yanındaki 3 ülke de yarım yumalak özgürliklerine kavuşmuş olur, en büyük Kürt nufüsü senin topraklarında yaşadığı için sıra sana gelebilir...
Hindistan a düşmanlık bu dönemin dış siyasetindeki bir sürü örneği olan acayipliklerimizden birisi. Mısıra a Suudi Arabistan a düşman olurken Hindistan a şaşırmamak gerek. Pakistan Hindistan ezelden beri meseleli bizde ezelden beri Pakistan dostuz ama ilk defa bu aralar Hindistan ile düşman olduk. Çok saçma ve hiç bir akıl yok arkasında. Þaşıyor muyuz şaşmıyoruz Mısır ile filan niye düşman olduysak ne kadar akıl mantık var idiyse buda öyle. Derin bir şeyler arıyoruz ama yok öyle bir şey savruluyoruz sağa sola buda onlardan birisi. Hindistan ile düşman olmanın hiç lüzumu yok. Onlar bizimle ilişkiyi sıkı tutmaya çalıştı Pakistan ile tamam gemi sat ama bana düşman olmana gerek yok dedi gemi siparişi ondan verildi ama biz sinyali alamadık. Onlarda B planını devreye alıp Ermenistan la filan temas kurdular. Adamlar bize düşman değil bizde onlara düşman değiliz ama böyle bir Pakistan tuzağına düştük anlayıp iyi yönetemedik durduk yerde düşman edindik yok yere.
Sayın putty, AKP'nin özensiz dış politikası nedeniyle oluşan durumdan bahsetmiyorum. Hindistan'ın kendisi değişiyor ve faşistleşiyor. Bunu gözden kaçırıyorsunuz.
AKP dikkatli bir dış politika gütseydi, belki bize karşı bu kadar alerjik olmazlardı. Ama yine de bize sorun çıkartırlardı. 10 Yıl sonraysa, herkes için sorun olacaklar.
Daha geçen gün yazdığım bir yazı vardı , hah buldum :
Alıntı yapılan: DelKu - 14 Nisan 2024, 19:26:25
Tuhaf gelecek bazılarınıza ama benim gözümde Hindistan Türkiye için bir tehdittir, komşularının topraklarının ötesine ulaşacak füze geliştirmiş her ülke potansiyel saldırgandır. Normal olmayan zihniyete sahiptir.
Ruh hastalarıyla dolu bir dünyada ne olacağı belirsiz bir döneme tekrardan giriyoruz.
Basit absürd bir senaryo yarın pakistan ile savaş haline gelen hindu tayfasının baykarın fabrikasına balistik füze ile saldırmasının önündeki engel nedir? Ya da Tai tesislerine ?
Daha da ileri gideyim paranoyak senaryo Hindistan Türkiye'ye nükleer füze atsa karşılığı nedir, amerikanın hintlileri aşırı kınaması mı baharat ambargo uygulaması mı? Kim ne yapacak ?
Dünyanın kaşıntısının yeniden tutup , kötü bir zamanlara evrilmeye başladığımız bu tarih diliminde tehdit ve karşı cevap senaryolarımız üzerinde daha çeşitli düşünmeye başlamamızın zamanı geldi sanırsam.
Böcek gibi üreyip çoğalan, medeniyetten nasibini almamış bir toplum tüm dünyanın başına potansiyel tehdittir, çünkü bulundukları petri kabına sığmayıp er geç başka kaynakların peline düşecektir ve bu hayatmayat meselesi olduğu ve herhangi bir etik medeniyet değerine takılmadıkları için bunu gayet vahşi yapma yoluna gideceklerdir.
Hindistan böcek gibi üremiyor. Km 2 ye düşen insan sayısı olarak Hollanda da 395 Hindistan da 336 kişi var yani Hollandalılar daha çok ürüyor bu durumda.
Burada liste var oldukça gerilerde Hindistan. Ülkesi büyük ve üzerinde yaşayanlarda haliyle vatandaşı bu yüzden nüfusu fazla.
https://tr.wikipedia.org/wiki/N%C3%BCfus_yo%C4%9Funluklar%C4%B1na_g%C3%B6re_%C3%BClkeler_listesi
Kemankeş 2 ortalığa çıkmış niye haberimiz yok burda paylaşılmadı
Üstelik deneme atışı pick up arkası
200+km menzil
Süper iş
Pardon paylasılmış sorun bende😆
Alıntı yapılan: putty - 16 Nisan 2024, 19:25:41
Hindistan böcek gibi üremiyor. Km 2 ye düşen insan sayısı olarak Hollanda da 395 Hindistan da 336 kişi var yani Hollandalılar daha çok ürüyor bu durumda.
Burada liste var oldukça gerilerde Hindistan. Ülkesi büyük ve üzerinde yaşayanlarda haliyle vatandaşı bu yüzden nüfusu fazla.
https://tr.wikipedia.org/wiki/N%C3%BCfus_yo%C4%9Funluklar%C4%B1na_g%C3%B6re_%C3%BClkeler_listesi
Aynı şey mi şimdi bu km2'ye düşen insan sayısıyla üreme oranı ? Hindistandan daha kötü afrikanın gelişmemiş ülkeleri var, bir de başımıza musallat ettiğimiz suriyeliler, ama onların kıtalararası balistik füzeleriyle nükleer bombaları yok ..
Alıntı yapılan: Denizci16 - 16 Nisan 2024, 19:38:09
Kemankeş 2 ortalığa çıkmış niye haberimiz yok burda paylaşılmadı
Üstelik deneme atışı pick up arkası
200+km menzil
Süper iş
Pardon paylasılmış sorun bende😆
Alıntı yapılan: Denizci16 - 16 Nisan 2024, 19:38:09
Kemankeş 2 ortalığa çıkmış niye haberimiz yok burda paylaşılmadı
Üstelik deneme atışı pick up arkası
200+km menzil
Süper iş
Pardon paylasılmış sorun bende😆
O pikaptan ateşleme değil bir çeşit rüzgar tüneli testi gibi bir şey.
Alıntı yapılan: putty - 16 Nisan 2024, 19:25:41
Hindistan böcek gibi üremiyor. Km 2 ye düşen insan sayısı olarak Hollanda da 395 Hindistan da 336 kişi var yani Hollandalılar daha çok ürüyor bu durumda.
Burada liste var oldukça gerilerde Hindistan. Ülkesi büyük ve üzerinde yaşayanlarda haliyle vatandaşı bu yüzden nüfusu fazla.
https://tr.wikipedia.org/wiki/N%C3%BCfus_yo%C4%9Funluklar%C4%B1na_g%C3%B6re_%C3%BClkeler_listesi
Allah aşkına bu nasıl bir analiz?
Hollanda dediğin ülke küçücük, Türkiye'de Sivas, Konya, Ankara kadar bir yer. Hindistan kocaman ülke. Türkiye'nin km2'ye düşen insan sayısı da Hollanda'dan az. Biz daha mı az ürüyoruz şimdi?
Sn putty'nin nüfus anlayışı metrekare'ye düşen yağmur miktarı gibi...
Ülkenin yüzölçümü büyüdükçe nüfusu da büyür ondan öyle dedim
Alıntı yapılan: putty - 16 Nisan 2024, 22:00:00
Ülkenin yüzölçümü büyüdükçe nüfusu da büyür ondan öyle dedim
Bu aynısı Bangladeş içinde geçerli mi? Minicik ülkede tıka basa 170 milyon insan yaşıyor. Türkiye'nin 100 ölçümün dörtte biri kadar bile değil
Azerbaycan ı yarın topraklarımıza katsak nüfusumuzda yüz ölçümümüzle birlikte on milyon artacak. O zaman Türkler dünkünden daha mı çok ürüyor olacak. Hemen bir cevap bulun hiç uzlaşmayalım hep siz kazanın bütün kavgaları başkaları hiç kavga kazanmasın bütün kavgaları kazanın bu hayatta
Yahu iyi ki bir şey sorduk. Ben kavga düello falan yapmıyorum ki
Sanayi devrimine kadar, nufus yogunlugu (km2'ye dusen insan sayisi) km2'den uretilebilen tahil miktari ile ilgili. Toplumlar ne kadar insani doyurabiliyorsa o kadar uruyorlar dunyanin her yerinde.
Avrupa ulkeleri o zamanlar da nufus olarak yogun, km2'den alinan verim daha yuksek oldugu icin. Avrupa'nin toplam nufusu 130 milyon olarak tahmin ediliyor 1300'lu yillar icin, anadolu 10 milyon mesela o zamanda. Su anda bizden 8-9 kat falan daha fazlalar. Guney dogu asya (banglades cin'in guneyi ve batisi) eskiden de nufus olarak yogun, cok yagis aldigindan km2'de uretilen pirinc ile doyurabilecegin insan sayisi (gorece verimin dusuk oldugu ve bugday uretilen) anadolu'ya gore cok daha fazla. Bununla ilgli meshur Malthus teorisi var.
Sanayi devriminden sonra bu mantik artik islemiyor. Ve devrimi yapan ilk ulkeler olan avrupalilar da nufus muthis hizli artiyor. Mesela hollanda nufusu 2.5 kat artiyor 1800-1900 arasi, anadolu'da hic artis olmazken. Cumhuriyetimiz kuruldugunda almanya'nin nufusu 60 milyon (bizden bes kat fazla), italya 40, biz sadece 10-12. Sanayi toplumuna gecis sureciyle, bizde de nufus hizli artmaya basliyor, ve avrupa/anadolu nufus orani 1300'lerdeki seviyelere yaklasiyor.
Silinsin, yanlislikla 2 kere yollandi.
Öliyimde kurtulun
Alıntı yapılan: Prof. Dogu - 17 Nisan 2024, 11:16:37
Sanayi devrimine kadar, nufus yogunlugu (km2'ye dusen insan sayisi) km2'den uretilebilen tahil miktari ile ilgili. Toplumlar ne kadar insani doyurabiliyorsa o kadar uruyorlar dunyanin her yerinde.
Avrupa ulkeleri o zamanlar da nufus olarak yogun, km2'den alinan verim daha yuksek oldugu icin. Avrupa'nin toplam nufusu 130 milyon olarak tahmin ediliyor 1300'lu yillar icin, anadolu 10 milyon mesela o zamanda. Su anda bizden 8-9 kat falan daha fazlalar. Guney dogu asya (banglades cin'in guneyi ve batisi) eskiden de nufus olarak yogun, cok yagis aldigindan km2'de uretilen pirinc ile doyurabilecegin insan sayisi (gorece verimin dusuk oldugu ve bugday uretilen) anadolu'ya gore cok daha fazla. Bununla ilgli meshur Malthus teorisi var.
Sanayi devriminden sonra bu mantik artik islemiyor. Ve devrimi yapan ilk ulkeler olan avrupalilar da nufus muthis hizli artiyor. Mesela hollanda nufusu 2.5 kat artiyor 1800-1900 arasi, anadolu'da hic artis olmazken. Cumhuriyetimiz kuruldugunda almanya'nin nufusu 60 milyon (bizden bes kat fazla), italya 40, biz sadece 10-12. Sanayi toplumuna gecis sureciyle, bizde de nufus hizli artmaya basliyor, ve avrupa/anadolu nufus orani 1300'lerdeki seviyelere yaklasiyor.
Pek anlayamadım. Gelişmiş ülkelerde nüfus artıyor mu? Yoksa azalıyor mu? Mesela Almanya'da azalıyor diye duyuyoruz yıllardır.
Alıntı yapılan: putty - 17 Nisan 2024, 13:08:39
Öliyimde kurtulun
Sakın öleyim deme. Temmuzda ziyaretine geleceğim.
Defence Türk Forum yazarlarının katıldığı bir etkinlik düzenlense, bu etkinliğe savunma sanayiinin duayen isimlerinden atıyorum Kozan selçuk, arda mevlüt oğlu veya ibrahim sünnetçi falan konuşmacı olsa ne güzel olurdu değilmi
Alıntı yapılan: SKYWOLF - 17 Nisan 2024, 14:42:57
Alıntı yapılan: Prof. Dogu - 17 Nisan 2024, 11:16:37
Sanayi devrimine kadar, nufus yogunlugu (km2'ye dusen insan sayisi) km2'den uretilebilen tahil miktari ile ilgili. Toplumlar ne kadar insani doyurabiliyorsa o kadar uruyorlar dunyanin her yerinde.
Avrupa ulkeleri o zamanlar da nufus olarak yogun, km2'den alinan verim daha yuksek oldugu icin. Avrupa'nin toplam nufusu 130 milyon olarak tahmin ediliyor 1300'lu yillar icin, anadolu 10 milyon mesela o zamanda. Su anda bizden 8-9 kat falan daha fazlalar. Guney dogu asya (banglades cin'in guneyi ve batisi) eskiden de nufus olarak yogun, cok yagis aldigindan km2'de uretilen pirinc ile doyurabilecegin insan sayisi (gorece verimin dusuk oldugu ve bugday uretilen) anadolu'ya gore cok daha fazla. Bununla ilgli meshur Malthus teorisi var.
Sanayi devriminden sonra bu mantik artik islemiyor. Ve devrimi yapan ilk ulkeler olan avrupalilar da nufus muthis hizli artiyor. Mesela hollanda nufusu 2.5 kat artiyor 1800-1900 arasi, anadolu'da hic artis olmazken. Cumhuriyetimiz kuruldugunda almanya'nin nufusu 60 milyon (bizden bes kat fazla), italya 40, biz sadece 10-12. Sanayi toplumuna gecis sureciyle, bizde de nufus hizli artmaya basliyor, ve avrupa/anadolu nufus orani 1300'lerdeki seviyelere yaklasiyor.
Pek anlayamadım. Gelişmiş ülkelerde nüfus artıyor mu? Yoksa azalıyor mu? Mesela Almanya'da azalıyor diye duyuyoruz yıllardır.
Sayin Skywolf, ilk iki paragrafta soylediklerim sanayi devrimi oncesi icin. Almanya gibi ulkelerde nufus 1800lu yillarda muthis artiyor (Amerika'ya milyonlarca goc vermelerine ragmen), dunyanin diger taraflarinda nufus artmazken. O zamanlarda yasayanlar da diyordur bu batililar nasil uruyor diye. Aslinda durum soyle: tum toplumlar ayni donguden geciyor, sadece bazilari donguye yeni basladilar (sanayilesmeye gec gecmelerinden.)
Alıntı yapılan: SKYWOLF - 17 Nisan 2024, 14:42:57
Alıntı yapılan: Prof. Dogu - 17 Nisan 2024, 11:16:37
Sanayi devrimine kadar, nufus yogunlugu (km2'ye dusen insan sayisi) km2'den uretilebilen tahil miktari ile ilgili. Toplumlar ne kadar insani doyurabiliyorsa o kadar uruyorlar dunyanin her yerinde.
Avrupa ulkeleri o zamanlar da nufus olarak yogun, km2'den alinan verim daha yuksek oldugu icin. Avrupa'nin toplam nufusu 130 milyon olarak tahmin ediliyor 1300'lu yillar icin, anadolu 10 milyon mesela o zamanda. Su anda bizden 8-9 kat falan daha fazlalar. Guney dogu asya (banglades cin'in guneyi ve batisi) eskiden de nufus olarak yogun, cok yagis aldigindan km2'de uretilen pirinc ile doyurabilecegin insan sayisi (gorece verimin dusuk oldugu ve bugday uretilen) anadolu'ya gore cok daha fazla. Bununla ilgli meshur Malthus teorisi var.
Sanayi devriminden sonra bu mantik artik islemiyor. Ve devrimi yapan ilk ulkeler olan avrupalilar da nufus muthis hizli artiyor. Mesela hollanda nufusu 2.5 kat artiyor 1800-1900 arasi, anadolu'da hic artis olmazken. Cumhuriyetimiz kuruldugunda almanya'nin nufusu 60 milyon (bizden bes kat fazla), italya 40, biz sadece 10-12. Sanayi toplumuna gecis sureciyle, bizde de nufus hizli artmaya basliyor, ve avrupa/anadolu nufus orani 1300'lerdeki seviyelere yaklasiyor.
Pek anlayamadım. Gelişmiş ülkelerde nüfus artıyor mu? Yoksa azalıyor mu? Mesela Almanya'da azalıyor diye duyuyoruz yıllardır.
Alıntı yapılan: putty - 17 Nisan 2024, 13:08:39
Öliyimde kurtulun
Sakın öleyim deme. Temmuzda ziyaretine geleceğim.
Ölürse gebertirsin değilmi...
Aselsan acilen bu insansı robotlara yatırım yapmalı geleceğin savaşlarını bunlar yapacak. Düşünsenize 10 yıl sonra insandan daha hızlı çevik 3 saat pili olan 150 asker bir meskun mahalde bir mahalleyi ele geçirebilir bence
Error 404 (Not Found)!!1 (http://www.youtube.com/watch?v=29ECwExc-_M#)
https://www.youtube.com/watch?v=29ECwExc-_M (https://www.youtube.com/watch?v=29ECwExc-_M)
Alıntı yapılan: putty - 17 Nisan 2024, 19:55:36
Aselsan acilen bu insansı robotlara yatırım yapmalı geleceğin savaşlarını bunlar yapacak. Düşünsenize 10 yıl sonra insandan daha hızlı çevik 3 saat pili olan 150 asker bir meskun mahalde bir mahalleyi ele geçirebilir bence
Error 404 (Not Found)!!1 (http://www.youtube.com/watch?v=29ECwExc-_M#)
https://www.youtube.com/watch?v=29ECwExc-_M (https://www.youtube.com/watch?v=29ECwExc-_M)
Bunlardan amerikalılar yapmışlar resime göre fakat em savaşlarına dayanıklımı acaba dediğiniz gibi aselsan yapmalı diyorsunuz bunu birde yanılmıyorsam konya da akın soft yapıyor sanırım robot işini em savaşına dayanıklı olursa dediğiniz gibi sahaların yürüyen tankları olurlar...
ABD B1 Lancer ile eğitim yapmışız ne güzel ne güzel darısı İsrail-Türkiye hava kuvvetlerinin eskisi gibi Konya'da ortak tatbikat yapması...
O zaman ambargo gibi dertlerimizde olmaz
Alıntı yapılan: Denizci16 - 18 Nisan 2024, 19:26:45
ABD B1 Lancer ile eğitim yapmışız ne güzel ne güzel darısı İsrail-Türkiye hava kuvvetlerinin eskisi gibi Konya'da ortak tatbikat yapması...
O zaman ambargo gibi dertlerimizde olmaz
O işler geçti de yapsak bile fena inciniriz
İçimden bir hissiyat bu aralar Suriyelileri yollayacağız diyor.
İşte onu diyorum dünya bankasından kredi isterken mülteci şartını kabul ettiğimiz söyleniyor bu durumda nasıl göndericez o mültecileri.
Seçimden sonra sorunlara yaklaşım tarzı değişme eğilimine girdi. Ne yapsak yine seçiliriz yaklaşımı vardı ama oy kaybedilince sorunları çözme gereği oluştu. Böyle olunca en büyük sorun nedir say deseler ekonomi dersin sonra mülteciler geliyor. Ekonomi zor iş geriye mülteci sorununa el atabilirler. Hep muhalefet bu sorunu çözer algısı var ama iktidarda talip olabilir bu şu tabloda en kolay kalem belki de. Başkan bir gün çıkacak koşullar düzeldi orada evler yaptık barış bölgesi oluştu artık geri dönme vakti geldi diyecek. Yada mülteci kamplarına yerleştirecek. Bence olabilir bu. Halkı döndürmek için en kolay maddelerden birisi bu aslında. Öbür çözümlerin hepsi akçeli işler ha deyince olacak gibi değil.
Halkı döndürmek kolay filan değil artık , yüzbinlerce çocuk doğdu bu ülkede hiç Suriyeyi bile görmemiş, bunlar artık Türk vatandaşı nerey yolluyoruz, bu çocukları şimdi Suriyeye gitseler orada da ciddi adaptasyon sorunları yaşarlar hep yabancı , bizim almanya doğumlu alamancılar gibi ötekileştirilecekler.
Burada öteki orada öteki, sonuç bu ülkede kalmaya devam edince gettolaşma, 2 gün sonra başka isteklerle karşımızda olacaklar.Bu konuyu hiç yazmayacağım çünkü forumda gene direkt kavga çıkarır
Türkiyeyi hiç görmemiş olanlar nasıl geldi uyum sağladı ise Anne babası ile tüm gün Arapça konuşanlarda gidince uyum sağlar. Ayrıca savaştan çıkmış bir halk o kadar da sorun yaşasın öleceklerine uyum sorunu yaşıyorlar odamı olmasın akranları kendini patlattı savaşta. Yani benim görüşüm beklenmedik olan gerçekleşecek bu geri göndermeyi AKP başlatacak
O dönüşümü Akp başlatmayacak sn putty çünkü onlar için oy kapısı niye kendisine güç kazandıran grubu bıraksın ki...
Kuvvetli bir ihtimal değil tabiki ama eskiden sıfır olan ihtimalin ben artık kayda değer bir ihtimale dönüştüğünü düşünüyorum. Halkın desteği için ya ekonomik bir şeyler yapılacak yada ekonomik olmayan bir şeyler yapılacak. Bana ekonomik olamayan tek kalem Suriyelilerin yollanması görünüyor. Ama tabiki yüzdeye vursak dediğimin olma ihtimali bence yarıdan çok daha az şu an için. Size % 10 ihtimal ile büyük ihramiye çıkma ihtimali olsa heyecanlanmaz mısınız onu dedim ben yoksa küçük ihtimal tabi ki
Alıntı yapılan: DelKu - 19 Nisan 2024, 06:38:47
Halkı döndürmek kolay filan değil artık , yüzbinlerce çocuk doğdu bu ülkede hiç Suriyeyi bile görmemiş, bunlar artık Türk vatandaşı nerey yolluyoruz, bu çocukları şimdi Suriyeye gitseler orada da ciddi adaptasyon sorunları yaşarlar hep yabancı , bizim almanya doğumlu alamancılar gibi ötekileştirilecekler.
Burada öteki orada öteki, sonuç bu ülkede kalmaya devam edince gettolaşma, 2 gün sonra başka isteklerle karşımızda olacaklar.Bu konuyu hiç yazmayacağım çünkü forumda gene direkt kavga çıkarır
Gelenlerin de çoğu hiç Türkiye görmemişti. Burada Türkleşmediler de. Pek uyum sorunu yaşıyor gibi de görünmüyorlar. Uymuyorlar zaten. Hızla çoğalıyorlar. Kültürleri bizden çok farklı. Bu bizim için iyi bir durum değil. Biz onları vatandaşımız olsunlar diye kabul etmedik. Savaştan kaçtıkları için misafir ettik. Artık ortada kaçılacak bir savaş yoksa evlerine geri dönmeliler. Ziyaretin kısası makbuldür.
Almanya'daki Türklerin durumuna benzer diyemeyiz tam olarak. Almanya'daki Türklerle durumları biraz farklı aslında. Oradaki Türkler oraya Almanya'nın işçi açığını kapatmak için Alman Hükümeti tarafından kabul edildiler. Orada ciddi katkı sağladılar.
Bizdeki durum ise tam tersi. Bizde zaten ciddi bir işsizlik sorunu var. Nüfus yoğunluğuna göre yeterli konut yok. Ekonomimiz üretimden çok tüketim üzerine kurulu. Devleti yönetenler kendi vatandaşlarına yeterli hizmeti sağlayamıyor. Yetmiyormuş gibi dışarıdan göç alıyoruz. Bize katkı sağlamayan, aksine yük olan bir göç!
Alıntı yapılan: SKYWOLF - 19 Nisan 2024, 17:01:20
Gelenlerin de çoğu hiç Türkiye görmemişti. Burada Türkleşmediler de. Pek uyum sorunu yaşıyor gibi de görünmüyorlar. Uymuyorlar zaten. Hızla çoğalıyorlar. Kültürleri bizden çok farklı. Bu bizim için iyi bir durum değil. Biz onları vatandaşımız olsunlar diye kabul etmedik. Savaştan kaçtıkları için misafir ettik. Artık ortada kaçılacak bir savaş yoksa evlerine geri dönmeliler. Ziyaretin kısası makbuldür.
Almanya'daki Türklerin durumuna benzer diyemeyiz tam olarak. Almanya'daki Türklerle durumları biraz farklı aslında. Oradaki Türkler oraya Almanya'nın işçi açığını kapatmak için Alman Hükümeti tarafından kabul edildiler. Orada ciddi katkı sağladılar.
Bizdeki durum ise tam tersi. Bizde zaten ciddi bir işsizlik sorunu var. Nüfus yoğunluğuna göre yeterli konut yok. Ekonomimiz üretimden çok tüketim üzerine kurulu. Devleti yönetenler kendi vatandaşlarına yeterli hizmeti sağlayamıyor. Yetmiyormuş gibi dışarıdan göç alıyoruz. Bize katkı sağlamayan, aksine yük olan bir göç!
Sayin Skywolf, buraya belli yasta gelenlerin turklesmesini zaten beklememeliyiz ama burda dogan veya kucuk yasta gelenler de Turkce konusma cok yaygin. Hatta evde bile anne babalariyla Turkce konusmaya calistiklarini bir cok arastirma da okudum.
Cok cocuk yapma hususuyla ilgili olarak da, merak etmeyin o bir sonraki nesilde cok azalir. 1990'lari hatirlayanlar iyi bilir, o zamanlarda kurtler ileride cogunluk olacak deniyordu. Sonra ne oldu? Turk orani azalmak soyle dursun artti bile.
Ulus devlet ve tek dilli egitimden vazgecilmedigi surece, ben uzun vadede etnik farkliliklarin daha da azalacagini dusunuyorum. Cumhuriyet kuruldugundan beri turk oraninin surekli artmasi aslinda bu konuda cok da kotu olmadigimizi gosteriyor.
Alıntı yapılan: Prof. Dogu - 19 Nisan 2024, 17:49:32
Sayin Skywolf, buraya belli yasta gelenlerin turklesmesini zaten beklememeliyiz ama burda dogan veya kucuk yasta gelenler de Turkce konusma cok yaygin. Hatta evde bile anne babalariyla Turkce konusmaya calistiklarini bir cok arastirma da okudum.
Cok cocuk yapma hususuyla ilgili olarak da, merak etmeyin o bir sonraki nesilde cok azalir. 1990'lari hatirlayanlar iyi bilir, o zamanlarda kurtler ileride cogunluk olacak deniyordu. Sonra ne oldu? Turk orani azalmak soyle dursun artti bile.
Ulus devlet ve tek dilli egitimden vazgecilmedigi surece, ben uzun vadede etnik farkliliklarin daha da azalacagini dusunuyorum. Cumhuriyet kuruldugundan beri turk oraninin surekli artmasi aslinda bu konuda cok da kotu olmadigimizi gosteriyor.
Bu sizin düşünceniz olabilir. Saygı duyarım. Ancak gerçeği yansıtmadığını da söyleyebilirim. Evet Türkçe konuşma çok yaygın. Ancak bu onlardaki kültürel farklılığı hiç değiştirmiyor. Kendi aralarında, kendi ekosistemlerini kurmuş durumdalar ve değişmiyorlar. Yani etnik farklılıkları azalmıyor. Ayrıca neden değişimi beklemek zorunda olduğumuzu da bilmiyorum. Bu duruma neden katlanmak zorundayız!
Ek olarak nüfuslarının azalmasını bekleyerek kendimizi kandırmak son yıllarda nüfuslarının nasıl hızla arttığı gerçeğine dikkat ederek başımız ağrımadan nasıl önlem alırız diye düşünsek daha iyi olur bence!
Fatura (su,gaz,elektrik,telefon,tv) ; alış veriş taksidi ve kredi taksidi ödemeye başladıkça;
Her geçen yıl ortalama eğitim süresi arttıkça;
İş bulmak icin Türkçe öğrenmek durumunda kalıp ve iş bulduğunda baba evinden ayrılıp geçim dertleri başladıkça;
Mecburen bu sepet herkesi eler bir eder. 12000 yıldır eliyor.
İş ki; milli eğitim, milli savunma, sgk, adalet sağlam olsun.
Birliği ve milliyeti; etnisite, din ve mezheb önceleyerek (ve bunları siyasete alet ederek) değil; insan hakları, hukuk ve vatandaşlık üzerinden tanımlamaya ve sağlamayı başarırrsak bu devran sorunsuz geçilebilir.
Ancak kabul edilen bu zorlukların ve emeklerimizin bir bedeli mutlaka suriye, ırak,iran ve arkalarındakilere ödetilmelidir. Bunca uğraşın ve kaybın faturası güney sınırlarında lehimize bir düzenleme ile olabilir. ( Daha kolay kontrol edilebilir coğrafik ilerleme ve petrol/gaz sahasına erişim gibi)
Özellikle 1877 Rus savaşı sonrasından itibaren 1950'li yıllara kadar Gayri Türk olan Balkan ve Kafkas milletleri ülkemiz sınırları içerisinde iskan edilmiştir. Bu unsurlar geldiğinde Türkçe bilmiyorlardı ve adapte olma süreçleri enaz iki nesil sürdü ve halen bu süreç devam ediyor.
Aynı olay şimdiki Suriyeliler için geçerli.
Ancak şöyle bir durum var, o zamanlar ülke coğrafyası boştu ve nüfusa ihtiyaç vardı. Þimdi ise coğrafyamız kendi kendine yetemiyor, en son bundan 30 yıl önce ülke nüfusu 60 milyon ve görece turist sayısı minimal iken, tarım ve hayvancılık bize yetiyordu.
Þu anda iyi bir planlama yapılırsa ülke coğrafyası 300 milyonu bile besler ama bu iyi planlama olayı biraz imkansız.
Þu durumda 10 milyona yakın göçmen ve 60 milyona yakın turist ile 150 milyona yetmeye uğraşıyoruz, Gıda ürünlerinin pahalı olmasının nedenlerinden biri de bu gerçekliktir yani sanayi toplumu olma yolunda ilerlerken tarım ve hayvancılık üretimimiz görece düştü.
İkinci olarak sanayi toplumu hatta refah toplumu olmaya doğru gidiyoruz ve maalesef uygulanan yanlış eğitim politikaları nedeniyle de son 10 yıldır sürekli artarak hem Tarım hem Hayvancılık hem de her türlü Sanayi üretimi için ara eleman ve kalifiye eleman sıkıntısı devam ediyor.
Maalesef gençlerimizi üretime entegre edemedik, işte bu durumda Hayvancılık kısmında özellikle Afganlar olmak üzere, Tekstil sektöründe Pakiler ve hemen hemen her sektörde Suriyeliler istihdam ediliyor hatta bunlar piyasada bilinenin aksine ucuz işçi falan da değil, belki sadece SSK prim ödenmiyor olabilir ama onun haricinde bir Amele veya Usta veya Çoban bir Türk vatandaşı ne kadar alıyorsa aynısını belki sıkı çalışma ile fazlasını alıyorlar.
Çünkü ucuz işçiden ziyade bize işçi lazım, bizim gençlerimizin ülke şartlarına göre yüksek getirili olan ama yapmadığı tüm işlere bir şekilde istihdam gerekiyor ve hatta bize bir bu kadar daha eleman gerekiyor dolayısıyla üreticiler halen eleman arayışında yani herkes Suriyeliler gitsin diyor ama aslında gördüğüm kadarıyla üreticiler halinden memnun.
Kısacası Suriyeliler konusu "maalesef" artık ülkemizin bir gerçeği ve istemesek de buna alışmamız lazım ama tabii ki bu kadar cefa cekiyorsak en azından Misak-ı Milli sınırlarına kadar genişlemeliyiz ancak yine şöyle bir durum var ki; bu gelen Suriyeliler bizzat Nutuk'ta yazdığı gibi Osmanlı bakiyesi ve bizden yana olan Arap asıllı tebeanın torunları.
Ayrıca halihazırda ülke coğrafyası içerisinde zaten milyonlarca Arap asıllı Türk vatandaşımız var ve bildiğiniz üzere bazı il ve ilçelerde çoğunluk durumundalar ama tabii geçen 100 yıllık süreçte ülkemize adapte olmuşlardır.
Her ne kadar şimdi Suriyeliler ile toplumumuz arası bir çok sorun ve düşmanlık olsa da, iki nesil sonra bunlar unutulur ve kaynaşmış oluruz.
Þimdi sorulması gereken soru şu; Biz tarihin her döneminde imparatorluk kurmuş ve bu bilinç düzeyinde ve kodlarında bir milletiz, başarısız olmuş bir ulus devlet mi olmak istiyoruz yoksa geçmişteki gibi imparatorluk veya şimdiki adıyla Süper Güç mü olmak istiyoruz?
Tarihin hiç bir döneminde tek bir Irk'a dayalı bir imparatorluk olmamıştır ve denemeleri de başarısız olmuştur bunun en yakın örneği Alman Nazi denemesidir. Günümüzde Abd, Rusya veya Çin hatta Hindistan, geçmişte Asur, Akad, Roma, Pers veya Cengiz imparatorlukları hatta bizim Hun veya Göktürk devletlerimiz bile çok uluslu ve çok inanışta toplulukları barındıran oluşumlardı.
Sanırım kimse farkında değil ama kimsenin dilinden Ulus devlet söylemleri düşmüyor ancak Türkiye Cumhuriyeti Devleti sınırları içerisinde Türk ırkına mensup olan vatandaş sayısı maalesef en fazla 35 milyon, gerisi herkesin bildiği 72 millet.
Sonuç olarak ne istiyoruz sorusuna vatandaşın bir yanıtı yok ama anladığım kadarıyla devlet artık kararını verdi ve Emperyal genlerine dönmeyi düşünüyor daha bugün sayın Bahçeli 2053 vizyonundan bahsetti, daha önce açıklanan 2053 ve 2071 hedeflerini inceleyen var mı acaba?
Çok uzattım, telefondan yazıyorum, hata yapmışsam affola.
Türkiye cumhuriyetini kuran halka Türk Milleti denir! 72 millet de bunun içerisindedir. Misak-ı Milli sınırları içerisinde kalanlar da...
Ulus devletin temeli budur.
Emperyalizm hayalleri kuranların soru tarihte hep hüsran olmuştur. İmparatorluklar devri bir asır önce sona ermiştir. Ancak devletlerin birliği olabilir. ABD gibi, AB gibi vs. Bu da günümüzde birliği oluşturanların demokrasiye, eşit haklara, orantılı ekonomik güce ve ortak kültüre sahip olmalarıyla mümkündür. Ülkesinden kaçan vasıfsız ve eğitimsiz milyonlarla değil!
Alıntı yapılan: Ocak - 19 Nisan 2024, 22:33:33
Özellikle 1877 Rus savaşı sonrasından itibaren 1950'li yıllara kadar Gayri Türk olan Balkan ve Kafkas milletleri ülkemiz sınırları içerisinde iskan edilmiştir. Bu unsurlar geldiğinde Türkçe bilmiyorlardı ve adapte olma süreçleri enaz iki nesil sürdü ve halen bu süreç devam ediyor.
Aynı olay şimdiki Suriyeliler için geçerli.
Ancak şöyle bir durum var, o zamanlar ülke coğrafyası boştu ve nüfusa ihtiyaç vardı. Þimdi ise coğrafyamız kendi kendine yetemiyor, en son bundan 30 yıl önce ülke nüfusu 60 milyon ve görece turist sayısı minimal iken, tarım ve hayvancılık bize yetiyordu.
Þu anda iyi bir planlama yapılırsa ülke coğrafyası 300 milyonu bile besler ama bu iyi planlama olayı biraz imkansız.
Þu durumda 10 milyona yakın göçmen ve 60 milyona yakın turist ile 150 milyona yetmeye uğraşıyoruz, Gıda ürünlerinin pahalı olmasının nedenlerinden biri de bu gerçekliktir yani sanayi toplumu olma yolunda ilerlerken tarım ve hayvancılık üretimimiz görece düştü.
İkinci olarak sanayi toplumu hatta refah toplumu olmaya doğru gidiyoruz ve maalesef uygulanan yanlış eğitim politikaları nedeniyle de son 10 yıldır sürekli artarak hem Tarım hem Hayvancılık hem de her türlü Sanayi üretimi için ara eleman ve kalifiye eleman sıkıntısı devam ediyor.
Maalesef gençlerimizi üretime entegre edemedik, işte bu durumda Hayvancılık kısmında özellikle Afganlar olmak üzere, Tekstil sektöründe Pakiler ve hemen hemen her sektörde Suriyeliler istihdam ediliyor hatta bunlar piyasada bilinenin aksine ucuz işçi falan da değil, belki sadece SSK prim ödenmiyor olabilir ama onun haricinde bir Amele veya Usta veya Çoban bir Türk vatandaşı ne kadar alıyorsa aynısını belki sıkı çalışma ile fazlasını alıyorlar.
Çünkü ucuz işçiden ziyade bize işçi lazım, bizim gençlerimizin ülke şartlarına göre yüksek getirili olan ama yapmadığı tüm işlere bir şekilde istihdam gerekiyor ve hatta bize bir bu kadar daha eleman gerekiyor dolayısıyla üreticiler halen eleman arayışında yani herkes Suriyeliler gitsin diyor ama aslında gördüğüm kadarıyla üreticiler halinden memnun.
Kısacası Suriyeliler konusu "maalesef" artık ülkemizin bir gerçeği ve istemesek de buna alışmamız lazım ama tabii ki bu kadar cefa cekiyorsak en azından Misak-ı Milli sınırlarına kadar genişlemeliyiz ancak yine şöyle bir durum var ki; bu gelen Suriyeliler bizzat Nutuk'ta yazdığı gibi Osmanlı bakiyesi ve bizden yana olan Arap asıllı tebeanın torunları.
Ayrıca halihazırda ülke coğrafyası içerisinde zaten milyonlarca Arap asıllı Türk vatandaşımız var ve bildiğiniz üzere bazı il ve ilçelerde çoğunluk durumundalar ama tabii geçen 100 yıllık süreçte ülkemize adapte olmuşlardır.
Her ne kadar şimdi Suriyeliler ile toplumumuz arası bir çok sorun ve düşmanlık olsa da, iki nesil sonra bunlar unutulur ve kaynaşmış oluruz.
Þimdi sorulması gereken soru şu; Biz tarihin her döneminde imparatorluk kurmuş ve bu bilinç düzeyinde ve kodlarında bir milletiz, başarısız olmuş bir ulus devlet mi olmak istiyoruz yoksa geçmişteki gibi imparatorluk veya şimdiki adıyla Süper Güç mü olmak istiyoruz?
Tarihin hiç bir döneminde tek bir Irk'a dayalı bir imparatorluk olmamıştır ve denemeleri de başarısız olmuştur bunun en yakın örneği Alman Nazi denemesidir. Günümüzde Abd, Rusya veya Çin hatta Hindistan, geçmişte Asur, Akad, Roma, Pers veya Cengiz imparatorlukları hatta bizim Hun veya Göktürk devletlerimiz bile çok uluslu ve çok inanışta toplulukları barındıran oluşumlardı.
Sanırım kimse farkında değil ama kimsenin dilinden Ulus devlet söylemleri düşmüyor ancak Türkiye Cumhuriyeti Devleti sınırları içerisinde Türk ırkına mensup olan vatandaş sayısı maalesef en fazla 35 milyon, gerisi herkesin bildiği 72 millet.
Sonuç olarak ne istiyoruz sorusuna vatandaşın bir yanıtı yok ama anladığım kadarıyla devlet artık kararını verdi ve Emperyal genlerine dönmeyi düşünüyor daha bugün sayın Bahçeli 2053 vizyonundan bahsetti, daha önce açıklanan 2053 ve 2071 hedeflerini inceleyen var mı acaba?
Çok uzattım, telefondan yazıyorum, hata yapmışsam affola.
Ulus devletin ırk ile ne alakası var? 35 milyonu tek tek saydınız mı? 93 harbinde gelenlerin çoğu etnik olarak Türk'tür hatta hepsi Türk'tür. Boşnaklar ve Müslüman Arnavutlar da Türk olarak görüldükleri için sürüldüler ya da göçtüler. Yazdıklarınıza tek tek cevap vermek zaman kaybı, saçma sapan çocukça şeyler yazmışsınız. Bu kadar uzun yazıp insan bir tane doğru bir cümle kuramaz mı hayret vallahi! Allah akıl fikir versin siz ve sizin gibilere. Memleketin altına dinamit koydunuz..
Devlet Bahçeli'yi şahsen tanıyorsanız ona bilgisayar kullanmayı öğretin, güzel bir strateji oyununda istediği imparatorluğu kursun. Gerçek hayatta bu gayeler büyük kaos ve yıkım getirir.
Bahçeli'nin ilk hedefi neydi 2053 topla hepsini yaptı 10, sonraki hedefi 2071 topla bunlarıda buda yaptımı 10 soruyorum bu bir tesadüf müdür. Sayın Bahçeli'nin bilgisayar kullanmayı bilmediğini sananlarada ayrıca teessüf ederim.
Þaka bir yana bu ülke Bahçeli'nin öngörülerine falan kaldıysa eyvahlar olsun acırım halimize
2053 neyi ifade ediyor? 2071 vizyonu vardı bir de
Toplamları ikisinin de 10 çıkıyor...
2053 , İstanbul'un 1453'deki fethine ;
2071 ise 1071 Malazgirt zaferine bir çağrışım diyebilirsiniz ama iki tarihin toplamının da 10 olması ilginçmiş...
Büyük bir gizem seziyorum ...
Alıntı yapılan: SKYWOLF - 20 Nisan 2024, 01:53:30
Türkiye cumhuriyetini kuran halka Türk Milleti denir! 72 millet de bunun içerisindedir. Misak-ı Milli sınırları içerisinde kalanlar da...
Ulus devletin temeli budur.
Emperyalizm hayalleri kuranların soru tarihte hep hüsran olmuştur. İmparatorluklar devri bir asır önce sona ermiştir. Ancak devletlerin birliği olabilir. ABD gibi, AB gibi vs. Bu da günümüzde birliği oluşturanların demokrasiye, eşit haklara, orantılı ekonomik güce ve ortak kültüre sahip olmalarıyla mümkündür. Ülkesinden kaçan vasıfsız ve eğitimsiz milyonlarla değil!
Yazdıklarına sonuna kadar katılıyorum. Ancak eksik bilgi vermeyelim. Türklük tanımı 3 ana başlıkta incelenebilir.
1* Madde 66. – Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür. Türk babanın veya Türk ananın çocuğu Türktür. (Son cümle mülga: 3.10.2001-4709/23 md.)
Bu maddeye sonradan vatandaş olanlar, yurtdışımda yaşasa da ebeveynlerinden biri Türk olanlar dahil.
2* Kurucu irade tanımlarında ve söylevlerinde "Türkiye cumhuriyetini kuran Türkiye halkına Türk denir" ve "Ne mutlu Türküm diyene" ifadelerinde anlamını bulan ;
Kuruluş esnasında sınırlar içerisinde olan her etnisiteden insanı (istanbul rumları ve ermenileri, kürt, la,çerkez, boşnak, levanten ,gürcü, arap v.b. fark etmez) otomatik olarak (çatı millet ismi olarak) Türk ilan eden ; ve baska ülkelerde yaşasa da (almanya, suroye, ırak, azerbaycan, kıbrıs, libya, kızılderili veya sonradan Türkiye'ye gelse de kendisini Türk olarak tanımlayanlarılar da Türktür.
3* Etnisite olarak Türk olup herhangi bir vatandaşlık bağı olmayanlar) kendilerini Türk olarak görmese de genel anlamıyla Türktür. Kazakistan Türkleri, tuva Türkleri, gagavuz Türkleri vb) (bazıları için Türk isminin etnisite ismi de olduğundan çatı millet ismi olarak tanımlanması sorunludur. Ama kurucu irade ve anayasa olarak bunun adı bu şekilde konulmustur. Tartısmalar akademik olarak devam edebilir)
Görüldüğü üzre bizim ulus, millet kavramımız etnik bir anlam içermez tüm insanlığa açıktır.
Burada sorun ; belli bir kurala uymayan, buradaki yasayışı bilmeyen , dili bilmeyen, ne idüğü de belli olmayan çok sayıda yabancının sınavsız, yeminsiz, arastırmadan ve hatta parayla vatandaş yapılması..(suriyeli demiyorum çünkü sorun suriyeli sorunu değil. Afrikalı, arap, afgan, katarlı, rus, ukraynalı bu kapsama giriyor)
Alıntı yapılan: serkan1976 - 20 Nisan 2024, 10:13:47
2053 neyi ifade ediyor? 2071 vizyonu vardı bir de
Toplamları ikisinin de 10 çıkıyor...
2053 , İstanbul'un 1453'deki fethine ;
2071 ise 1071 Malazgirt zaferine bir çağrışım diyebilirsiniz ama iki tarihin toplamının da 10 olması ilginçmiş...
Büyük bir gizem seziyorum ...
İkisinin toplamı 20 ve ikiyle çarparsan ne buldun:
Gırk (40)..
Alıntı yapılan: Ocak - 19 Nisan 2024, 22:33:33
Sanırım kimse farkında değil ama kimsenin dilinden Ulus devlet söylemleri düşmüyor ancak Türkiye Cumhuriyeti Devleti sınırları içerisinde Türk ırkına mensup olan vatandaş sayısı maalesef en fazla 35 milyon, gerisi herkesin bildiği 72 millet.
Turk irkini genetik olarak tanimlayamazsiniz, ancak beyan esasli bir tanim yapabilirsiniz. Bununla ilgili cok fazla anket olmasa da, Konda'nin bir iki calismasi var. Turkiye'deki insanlarin %80 civari kendini turk olarak tanimliyorlar bu ankete gore, bu da yaklasik 70 milyon turk'e tekabul ediyor. Agir bir hdp'li olan bekir agirdir bile boyle oldugunu dusunuyor.
CIA Factbook'u veri kabul ederseniz Türkiye'deki Türk olmayan unsurların tamamı %20'dir.
Ülkemizde 1965 nüfus sayımında bir tespit yapılmak istendi ve ana dil soruldu. Yanlış hatırlamıyorsam Kürtçeyi ana dil olarak ifade edenler 3.5 milyon kişi idiler. Nüfusumuz ise 31.4 milyon kişi idi. Oranı siz hesaplayın. Zaman içerisinde bölgesel şartlar sonucu Türk olmayan unsurlar oransal olarak artsa bile CIA sonucuna ancak ulaşabiliriz.
Önemli bir konu da ülkemizde yaşanan iç göçtür. 1960'lar ve özellikle 70'ler sonrasında şehirleşmenin artmasıyla batı bölgelerimiz ciddi nüfus aldı. Bugün ülkemizdeki Kürt nüfusun yarıdan çok fazlası batı bölgelerimizde yaşıyor. Nüfus artışı konusunda onlar da ciddi azalma sürecine girdiler. Artık Türk olmayan unsurların zaman içerisinde çoğunluğu ele geçireceği konusundaki iddialara imkansız olarak bakabiliriz.
Ekleyeyim, Suriye ve Irak'tan aldığımız göçler sadece Kürt veya Araplardan ibaret değil. İçerisinde ciddi Türk unsurlar da var.
Nihayet bir tespit ve öneride bulunayım. Artık gençlerimiz hayvancılık ve çiftçilik gibi ağır işleri yapmak istemiyor. Bu işleri yapabilecek ve nüfus dengemize olumlu katkı da sağlayabilecek Afganistan ve Türk Cumhuriyetlerinden Türk kökenli kişileri düzenli ve planlı olarak bu işlerin yapılabileceği yerlerde iskan etmek uygun olur, diye düşünüyorum.
E ama gelenler erzuruma , karsa ,doğu bayazıta ,vana yerlesmiyor ki.. sen oraya koysan veya orada iş bulsa bile ilk fırsatta istanbula, izmire, bursaya,antalyaya göçüyorlar. Hatta palazlandıllarında bıraksan avrupaya veya amerikaya kaçacaklar. Hoş bizim gençler ve hatta çocuklar da öyle.
Neden?
Fırsat esitliği ve liyakat, hukuk ve adalet sistemine güven, ifade özgürlüğü, ekonomik stabil durum ve alım gücü, 5G , insana değer veren yönetim sekli, kendin olabilme şansı, kendini gerçeklestirebilme imkânı , özgürlük, kaliteli ve tarikatsiz egitim vs vs..
Gelenler kadar gidenleri de dert etmek ve uygun ortamı sağlamak gerekiyordur belki de
.
Tam öyle değil. Benim bildiğim, Ankara'nın bazı ilçelerinin en ücra köylerinde bile böyleleri çalışıyor. Sizin bahsettiğiniz kesim ayrı.
Alıntı yapılan: sahin1 - 20 Nisan 2024, 12:29:05
Ülkemizde 1965 nüfus sayımında bir tespit yapılmak istendi ve ana dil soruldu. Yanlış hatırlamıyorsam Kürtçeyi ana dil olarak ifade edenler 3.5 milyon kişi idiler. Nüfusumuz ise 31.4 milyon kişi idi. Oranı siz hesaplayın. Zaman içerisinde bölgesel şartlar sonucu Türk olmayan unsurlar oransal olarak artsa bile CIA sonucuna ancak ulaşabiliriz.
Sayin Sahin, 1965'te yapilan ana dil sorgusu bir kac nedenden oturu cok guvenli bir veri olarak kabul edilmez. Birincisi, bu soruyu bizzat devlet sordugu icin insanlarin korku veya baska nedenlerden oturu ana dilini dogru ifade etmeyebilecegi. Ikincisi de bircok yerde (ozellikle koylerde) turkce bilenlerin anadili turkce olarak varsayilmis. Mesela, urfa %47 turk cikiyor 1965'te, sehrin ilce ilce demografisini bilenler bunun mumkun olamayacagini bilir.
Elbette ki öyledir. Lakin yine de bir veridir. Ayrıca, o tarihlerde terör vs gibi şeyler tam söz konusu değildir. İnsanların belli endişelerle durumlarını gizlemeleri fazla söz konusu değildir. İlaveten, o tarihlerde doğudan batıya tam bir göç de yoktur. Doğu-batı nüfus durumu bile bize belli verileri verebilir.
Maalesef Afgan göçmen dışında çoban bulmak zor. Parayı biraz bulan ağır işlerde çalışmak istemiyor. İnsanoğlunun yapısı. Ama göçmenler konusunda ben özellikle Güney Asya'dan, Afrika'dan uzak durulması gerektiğini düşünüyorum. Okumaya gelenler ayrı. Kendi kültürümüzün de olumsuz etkilenmemesini düşünmemiz lazım. Sonuçta kalabalık gelenler kendilerinden de etkiler bırakıyor.
Daha önce paylaştım mı bilmiyorum. Bakım 1000 yıllık bir yolculuğun hikayesi,
http://youtu.be/VmcnVqXz7tY (http://youtu.be/VmcnVqXz7tY)
Alıntı yapılan: mehmet05 - 20 Nisan 2024, 15:03:12
Maalesef Afgan göçmen dışında çoban bulmak zor. Parayı biraz bulan ağır işlerde çalışmak istemiyor. İnsanoğlunun yapısı. Ama göçmenler konusunda ben özellikle Güney Asya'dan, Afrika'dan uzak durulması gerektiğini düşünüyorum. Okumaya gelenler ayrı. Kendi kültürümüzün de olumsuz etkilenmemesini düşünmemiz lazım. Sonuçta kalabalık gelenler kendilerinden de etkiler bırakıyor.
Daha önce paylaştım mı bilmiyorum. Bakım 1000 yıllık bir yolculuğun hikayesi,
http://youtu.be/VmcnVqXz7tY (http://youtu.be/VmcnVqXz7tY)
O zaman bu alanda bir işgücü açığı varsa Çobanlık belgesi ile belli sayıda göçmen kabul edersiniz... Ülkelerinde zor durumda insanlar , yazık bunlara diye sınırları açarsanız olmaz...
Çobanların maaşı asgari ücret olsa bile günde iki vardiya çalıştıkları için pazar günü tatil hesabı ile mesai çift yazılarak ayda 3 tane asgari ücret almalılar. Pazar günüde iki vardiya fazla mesai yaparlar onda çift yaz haftada 4 vardiya mesai eder ada 6 olsa bir asgari ücret ederdi yaklaşık yani ayda toplam aylık 4 asgari ücret maaşları olmalı. Ama işyerinde uyudukları için oda patrona bir harcanan bir fedakarlıktır uyurkende aslında bir vardiya mesai yaparlar bir şeyler vermek gerekir onada patron gönlünden bir vardiya parası vermeli aslında çift vermesi lazım ama uyuduğu için anlaşma ile te kvardiya verir eder 5 asgari ücret maaş. 17x5 70 bin tl maaş verilmeli. Çobanlıkta asgari ücretle yapılacak iş değildir vasıflı eleman işidir maaşı 25 bin tle olsa 125 bin tl maaş vermek gerekir. Sigortası yemeği sigarası filan hariç. Versinler bu parayı Türk de çalışır. Bu hesap alay gibi gelebilir ama size hadi çoban ol deseler kağıdı kalemi alır bir hesap yaparsın güvenlik şirketinde sitede bekçi olmak daha karlı gelir yapmazsın olay bu. O zaman mecbur Afgan alalım denirse bu sefer adam gerçekten güvenlik işine gider bu seferde orada iş gücü fazlası olur. En iyisi Afgan'ı almayıp piyasanın 120 bine çoban çalıştırmasına mecbur etmektir. Aslında Afgan işçi almıyorlar senin benim maaşımı tırtıklıyorlar
Almanlar işgücü ithal ederken bizi hangi işlerde kullandıysa bizim de amaç aynı ...
AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki, "mültecilerin kimse gönderemeyeceğini , bazı şehirlerde sanayiyi onlar ayakta tutuyorlar. Gaziantep sanayisine gidin yüzbinlerce insan en ağır ve en zor işlerde çalışıyorlar" demedi mi?
Sorsan ; Ensar , zor durumda din kardeşlerimiz , Hurmayı paylaş cart curt , ama asıl neden hep aynıdır hiç şaşmaz : Para Konuşur / Money Talks
Almanya gerçekten iş gücü açığı var da işçi ithal etti biz ise çay toplamak çobanlık yaptırmak için fiyat kırmak için eleman arıyoruz yoksa fazlası ile iş gücümüz var. Afgan yatacak yere razı onu keşfetmiş bizimkiler. Size bir seçenek sunuyorum Amerika'da asgari ücret 1500 dolar diyelim çiftlikte yatacaksın tavıklara bakacaksın ayda sana 2000 dolar verecekler şimdi sundular teklifi kabul et Amerika'da yaşıyor olacaksın kabul eder misin. Kabul edersin bir gideyim iş bulayım imkanları sonra görür tartarım önce bir kapak atayım dersin. Ama bir Amerikalı kabul etmez tüm günü çiftlikte mi geçiricem der en az 5000 dolar ister. Basiretli devlet vatandaşının 5000 dolar istemesine engel olacak önlemler almaz ancak hiç çalışacak adam kalmazsa işçi gelmesine izin verir
ibrahim Haskoloğlu
Türkiye'de üretim yapan firmalar, Türkleri işten çıkarıp ucuz oldukları için Afrika'dan işçi getiriyor.
Gedik Piliç'in Afrika'dan getirdiği işçilerin Tiktok paylaşımlarından da görülüyor.
Bu olay Afrika'da o kadar yayılmış ki artık, bu tarz videolar Afrika'da trend oluyor.
Az önce gördüm X'te...
Alıntı yapılan: Kapgan - 20 Nisan 2024, 02:08:51
Alıntı yapılan: Ocak - 19 Nisan 2024, 22:33:33
Özellikle 1877 Rus savaşı sonrasından itibaren 1950'li yıllara kadar Gayri Türk olan Balkan ve Kafkas milletleri ülkemiz sınırları içerisinde iskan edilmiştir. Bu unsurlar geldiğinde Türkçe bilmiyorlardı ve adapte olma süreçleri enaz iki nesil sürdü ve halen bu süreç devam ediyor.
Aynı olay şimdiki Suriyeliler için geçerli.
Ancak şöyle bir durum var, o zamanlar ülke coğrafyası boştu ve nüfusa ihtiyaç vardı. Þimdi ise coğrafyamız kendi kendine yetemiyor, en son bundan 30 yıl önce ülke nüfusu 60 milyon ve görece turist sayısı minimal iken, tarım ve hayvancılık bize yetiyordu.
Þu anda iyi bir planlama yapılırsa ülke coğrafyası 300 milyonu bile besler ama bu iyi planlama olayı biraz imkansız.
Þu durumda 10 milyona yakın göçmen ve 60 milyona yakın turist ile 150 milyona yetmeye uğraşıyoruz, Gıda ürünlerinin pahalı olmasının nedenlerinden biri de bu gerçekliktir yani sanayi toplumu olma yolunda ilerlerken tarım ve hayvancılık üretimimiz görece düştü.
İkinci olarak sanayi toplumu hatta refah toplumu olmaya doğru gidiyoruz ve maalesef uygulanan yanlış eğitim politikaları nedeniyle de son 10 yıldır sürekli artarak hem Tarım hem Hayvancılık hem de her türlü Sanayi üretimi için ara eleman ve kalifiye eleman sıkıntısı devam ediyor.
Maalesef gençlerimizi üretime entegre edemedik, işte bu durumda Hayvancılık kısmında özellikle Afganlar olmak üzere, Tekstil sektöründe Pakiler ve hemen hemen her sektörde Suriyeliler istihdam ediliyor hatta bunlar piyasada bilinenin aksine ucuz işçi falan da değil, belki sadece SSK prim ödenmiyor olabilir ama onun haricinde bir Amele veya Usta veya Çoban bir Türk vatandaşı ne kadar alıyorsa aynısını belki sıkı çalışma ile fazlasını alıyorlar.
Çünkü ucuz işçiden ziyade bize işçi lazım, bizim gençlerimizin ülke şartlarına göre yüksek getirili olan ama yapmadığı tüm işlere bir şekilde istihdam gerekiyor ve hatta bize bir bu kadar daha eleman gerekiyor dolayısıyla üreticiler halen eleman arayışında yani herkes Suriyeliler gitsin diyor ama aslında gördüğüm kadarıyla üreticiler halinden memnun.
Kısacası Suriyeliler konusu "maalesef" artık ülkemizin bir gerçeği ve istemesek de buna alışmamız lazım ama tabii ki bu kadar cefa cekiyorsak en azından Misak-ı Milli sınırlarına kadar genişlemeliyiz ancak yine şöyle bir durum var ki; bu gelen Suriyeliler bizzat Nutuk'ta yazdığı gibi Osmanlı bakiyesi ve bizden yana olan Arap asıllı tebeanın torunları.
Ayrıca halihazırda ülke coğrafyası içerisinde zaten milyonlarca Arap asıllı Türk vatandaşımız var ve bildiğiniz üzere bazı il ve ilçelerde çoğunluk durumundalar ama tabii geçen 100 yıllık süreçte ülkemize adapte olmuşlardır.
Her ne kadar şimdi Suriyeliler ile toplumumuz arası bir çok sorun ve düşmanlık olsa da, iki nesil sonra bunlar unutulur ve kaynaşmış oluruz.
Þimdi sorulması gereken soru şu; Biz tarihin her döneminde imparatorluk kurmuş ve bu bilinç düzeyinde ve kodlarında bir milletiz, başarısız olmuş bir ulus devlet mi olmak istiyoruz yoksa geçmişteki gibi imparatorluk veya şimdiki adıyla Süper Güç mü olmak istiyoruz?
Tarihin hiç bir döneminde tek bir Irk'a dayalı bir imparatorluk olmamıştır ve denemeleri de başarısız olmuştur bunun en yakın örneği Alman Nazi denemesidir. Günümüzde Abd, Rusya veya Çin hatta Hindistan, geçmişte Asur, Akad, Roma, Pers veya Cengiz imparatorlukları hatta bizim Hun veya Göktürk devletlerimiz bile çok uluslu ve çok inanışta toplulukları barındıran oluşumlardı.
Sanırım kimse farkında değil ama kimsenin dilinden Ulus devlet söylemleri düşmüyor ancak Türkiye Cumhuriyeti Devleti sınırları içerisinde Türk ırkına mensup olan vatandaş sayısı maalesef en fazla 35 milyon, gerisi herkesin bildiği 72 millet.
Sonuç olarak ne istiyoruz sorusuna vatandaşın bir yanıtı yok ama anladığım kadarıyla devlet artık kararını verdi ve Emperyal genlerine dönmeyi düşünüyor daha bugün sayın Bahçeli 2053 vizyonundan bahsetti, daha önce açıklanan 2053 ve 2071 hedeflerini inceleyen var mı acaba?
Çok uzattım, telefondan yazıyorum, hata yapmışsam affola.
Ulus devletin ırk ile ne alakası var? 35 milyonu tek tek saydınız mı? 93 harbinde gelenlerin çoğu etnik olarak Türk'tür hatta hepsi Türk'tür. Boşnaklar ve Müslüman Arnavutlar da Türk olarak görüldükleri için sürüldüler ya da göçtüler. Yazdıklarınıza tek tek cevap vermek zaman kaybı, saçma sapan çocukça şeyler yazmışsınız. Bu kadar uzun yazıp insan bir tane doğru bir cümle kuramaz mı hayret vallahi! Allah akıl fikir versin siz ve sizin gibilere. Memleketin altına dinamit koydunuz..
Devlet Bahçeli'yi şahsen tanıyorsanız ona bilgisayar kullanmayı öğretin, güzel bir strateji oyununda istediği imparatorluğu kursun. Gerçek hayatta bu gayeler büyük kaos ve yıkım getirir.
Cerbeze yapacağınıza argümanlarla yanıt verin.
Kimse kabul etmek istemiyor sanırım ama Cumhuriyetin kuruluşu Türk milletinin üstünlüğüne dayanan bir ideoloji idi.
Türk tarih tezinden başlar Güneş dil teorisine, Lozan mübadillerinden tut Þark ıslahat kanununa oradan tut kurucu kadroların söylemlerine kadar girerdim ama gördüğüm kadarıyla bilginiz yok fikriniz var.
Dediğim gibi bu Ulus devlet denemesi başarısız olmuş, 1950'li yıllar sonrası yapılan Anayasa ve kanun değişiklikleri ve akabinde Eğitim sistemi ve diğer Devlet politikaları ile gittikçe yumuşak bir hâl almıştır, AKP hükümetleri sonrasında ise nerdeyse milliyetçilik bitmiş ve tekrar ümmetci ideolojiler baş göstermiştir.
Konumuza dönecek olursak, bu kadar çok sayıda göçmen almak ve buna göz yummak Cumhuriyetin değerleriyle açıklanamaz.
"Bence" Devlet aklı ; "Belli bir nüfusa ve güce ulaştım artık eski hesapları açmak gerekiyor" diye düşünüyor.
Bu eski hesap, ya Misak-ı Milli olur, ya Neo Osmanlı olur, ya Turan birliği olur, bunu zaman gösterecek. Gördüğüm kadarıyla Devlet denemelere başladı ve hangi yönde evrileceğini şu anda burada tartışıyoruz. Bu göçmen konusu da, Filistin konusu da, Türk birliği teşkilatı veya Zengezur meselesi de hep bu konuyla bağlantılıdır.
2053 ve 2071 vizyon belgesini, cıvık şakalar komiklikler falan yapacağınıza, bir okusaydınız, ne demek istediğimi belki biraz anlayabilirdiniz.
Kimse kusura bakmasın da çoban açığı vs gibi nedenlerle öne sürülen işgücü açığı nedeniyle ülkemize eğitimsiz ve kalabalık kaçak göçmen doldurmanın neresi mantıklı? Bu bir devlet projesiymiş gibi yorumlayan arkadaşlar var. Hatta bazı ''işe yaradığı hiç görülmemiş siyasilerin'' emperyal genlere dönme projesi olduğunu ima edenler bile. Gelenlerin de uyum sağlama sürecinden, asimilasyon vs bahsedenlerden. Yahu biz kendi kendimize yetemezken böyle aptalca bir uygulama olabilir mi? Bu duruma neden katlanmak zorundayız? Ülkelerindeki savaş, ekonomik durum vs nedenlerle her kaçıp gelene kapımızı açmak zorunda mıyız? Tamam olağanüstü durumlarda misafir edebiliriz ama adı üzerinde ''misafir''! Kalıcı değil! Olağanüstü durum neyse sona erdiğinde misafirlik sona erer. Ekonomimizin durumu ortada. Bu kadar kötü olmasının nedeni bazı zayıf akıllıların sandığı gibi üç harfli marketler vs değil! Bu şekilde ima edilen saçma sapan politikalar!
Çok basit bir örnek vereyim. Ev kiraları yüksek. Kiralık ev bulmanın neredeyse imkansız olması en büyük nedeni nedir şu an? Talep fazla, arz ise az. Ekonomi kuralı! Neden böyle? Oturduğum binada 9 daire var. Bunların üçünde TC vatandaşı olmayanlar var. Ben taşındığımda ise hiç yoktu. Þimdi üçte biri. Kendi artan nüfusumuza göre artan talebimize ek olarak %33.33 dışarıdan gelenlerin neden olduğu talep artışı var. Bu durumu bütün diğer alanlarda düşünün.
Bitti mi kardeşim savaş. Tamam artık evine dönebilirsin. Senin ülkende şartlar daha mı kötü, gidip düzeltmek için çaba harcayabilirsin!
Sen Emperyal projeler peşinde koşacağım diye her gelene kucak açıp kendini batıracağına, bölgesel ekonomik işbirliği projeleriyle o ülkelerin ekonomik şartlarını da geliştirecek projeler peşinde koş. Ne oldukları belirsiz göçmenleri kabul etmek yerine o ülkelerden buraya göçü önleyecek projeler için o ülkelerin devlet yönetimleriyle işbirliği yap. Sen de kazan, onlar da kazansın! İmparatorluk hayaliyle tribünlere oynayıp ülkedeki milyonlarca insanın geleceğini riske atacağına, o senin ülkenden daha az gelişmiş olan ülkelerin gelişimine yardım et de herkes kazansın. Tıpkı Avrupa Birliği gibi. Örnek al! Hatta daha iyisini yap. Açıkça akıl vermek gibi olsun!
Alıntı yapılan: SKYWOLF - 20 Nisan 2024, 21:21:56
Kimse kusura bakmasın da çoban açığı vs gibi nedenlerle öne sürülen işgücü açığı nedeniyle ülkemize eğitimsiz ve kalabalık kaçak göçmen doldurmanın neresi mantıklı? Bu bir devlet projesiymiş gibi yorumlayan arkadaşlar var. Hatta bazı ''işe yaradığı hiç görülmemiş siyasilerin'' emperyal genlere dönme projesi olduğunu ima edenler bile. Gelenlerin de uyum sağlama sürecinden, asimilasyon vs bahsedenlerden. Yahu biz kendi kendimize yetemezken böyle aptalca bir uygulama olabilir mi? Bu duruma neden katlanmak zorundayız? Ülkelerindeki savaş, ekonomik durum vs nedenlerle her kaçıp gelene kapımızı açmak zorunda mıyız? Tamam olağanüstü durumlarda misafir edebiliriz ama adı üzerinde ''misafir''! Kalıcı değil! Olağanüstü durum neyse sona erdiğinde misafirlik sona erer. Ekonomimizin durumu ortada. Bu kadar kötü olmasının nedeni bazı zayıf akıllıların sandığı gibi üç harfli marketler vs değil! Bu şekilde ima edilen saçma sapan politikalar!
Çok basit bir örnek vereyim. Ev kiraları yüksek. Kiralık ev bulmanın neredeyse imkansız olması en büyük nedeni nedir şu an? Talep fazla, arz ise az. Ekonomi kuralı! Neden böyle? Oturduğum binada 9 daire var. Bunların üçünde TC vatandaşı olmayanlar var. Ben taşındığımda ise hiç yoktu. Þimdi üçte biri. Kendi artan nüfusumuza göre artan talebimize ek olarak %33.33 dışarıdan gelenlerin neden olduğu talep artışı var. Bu durumu bütün diğer alanlarda düşünün.
Bitti mi kardeşim savaş. Tamam artık evine dönebilirsin. Senin ülkende şartlar daha mı kötü, gidip düzeltmek için çaba harcayabilirsin!
Sen Emperyal projeler peşinde koşacağım diye her gelene kucak açıp kendini batıracağına, bölgesel ekonomik işbirliği projeleriyle o ülkelerin ekonomik şartlarını da geliştirecek projeler peşinde koş. Ne oldukları belirsiz göçmenleri kabul etmek yerine o ülkelerden buraya göçü önleyecek projeler için o ülkelerin devlet yönetimleriyle işbirliği yap. Sen de kazan, onlar da kazansın! İmparatorluk hayaliyle tribünlere oynayıp ülkedeki milyonlarca insanın geleceğini riske atacağına, o senin ülkenden daha az gelişmiş olan ülkelerin gelişimine yardım et de herkes kazansın. Tıpkı Avrupa Birliği gibi. Örnek al! Hatta daha iyisini yap. Açıkça akıl vermek gibi olsun!
+100000000
Alıntı yapılan: putty - 20 Nisan 2024, 18:50:20
Çobanların maaşı asgari ücret olsa bile günde iki vardiya çalıştıkları için pazar günü tatil hesabı ile mesai çift yazılarak ayda 3 tane asgari ücret almalılar. Pazar günüde iki vardiya fazla mesai yaparlar onda çift yaz haftada 4 vardiya mesai eder ada 6 olsa bir asgari ücret ederdi yaklaşık yani ayda toplam aylık 4 asgari ücret maaşları olmalı. Ama işyerinde uyudukları için oda patrona bir harcanan bir fedakarlıktır uyurkende aslında bir vardiya mesai yaparlar bir şeyler vermek gerekir onada patron gönlünden bir vardiya parası vermeli aslında çift vermesi lazım ama uyuduğu için anlaşma ile te kvardiya verir eder 5 asgari ücret maaş. 17x5 70 bin tl maaş verilmeli. Çobanlıkta asgari ücretle yapılacak iş değildir vasıflı eleman işidir maaşı 25 bin tle olsa 125 bin tl maaş vermek gerekir. Sigortası yemeği sigarası filan hariç. Versinler bu parayı Türk de çalışır. Bu hesap alay gibi gelebilir ama size hadi çoban ol deseler kağıdı kalemi alır bir hesap yaparsın güvenlik şirketinde sitede bekçi olmak daha karlı gelir yapmazsın olay bu. O zaman mecbur Afgan alalım denirse bu sefer adam gerçekten güvenlik işine gider bu seferde orada iş gücü fazlası olur. En iyisi Afgan'ı almayıp piyasanın 120 bine çoban çalıştırmasına mecbur etmektir. Aslında Afgan işçi almıyorlar senin benim maaşımı tırtıklıyorlar
+1
Alıntı yapılan: serkan1976 - 20 Nisan 2024, 15:54:17
Alıntı yapılan: mehmet05 - 20 Nisan 2024, 15:03:12
Maalesef Afgan göçmen dışında çoban bulmak zor. Parayı biraz bulan ağır işlerde çalışmak istemiyor. İnsanoğlunun yapısı. Ama göçmenler konusunda ben özellikle Güney Asya'dan, Afrika'dan uzak durulması gerektiğini düşünüyorum. Okumaya gelenler ayrı. Kendi kültürümüzün de olumsuz etkilenmemesini düşünmemiz lazım. Sonuçta kalabalık gelenler kendilerinden de etkiler bırakıyor.
Daha önce paylaştım mı bilmiyorum. Bakım 1000 yıllık bir yolculuğun hikayesi,
http://youtu.be/VmcnVqXz7tY (http://youtu.be/VmcnVqXz7tY)
O zaman bu alanda bir işgücü açığı varsa Çobanlık belgesi ile belli sayıda göçmen kabul edersiniz... Ülkelerinde zor durumda insanlar , yazık bunlara diye sınırları açarsanız olmaz...
+1
Alıntı yapılan: serkan1976 - 20 Nisan 2024, 19:13:53
Almanlar işgücü ithal ederken bizi hangi işlerde kullandıysa bizim de amaç aynı ...
AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki, "mültecilerin kimse gönderemeyeceğini , bazı şehirlerde sanayiyi onlar ayakta tutuyorlar. Gaziantep sanayisine gidin yüzbinlerce insan en ağır ve en zor işlerde çalışıyorlar" demedi mi?
Sorsan ; Ensar , zor durumda din kardeşlerimiz , Hurmayı paylaş cart curt , ama asıl neden hep aynıdır hiç şaşmaz : Para Konuşur / Money Talks
+1
Þimdi şöyle söyleyeyim yok işçi yok yok adam bulunmuyor...
Tutturmuşlar bir türkü mevcut iktidar kafası ile konuşuyorlar... Arkadaşlar versinler güzel dolgun ücreti bak ne güzel işçi buluyorlar yada bak kişi bu güzel maaş için kendini nasıl yetiştiriyor
Halbu ki bırakın asgari ücreti ,yapılan mesai de sizden kesilen verginin farkında mısınız?
%15 lik vergi dilimine girerseniz kesinti başka
%20 lik vergi dilimine girerseniz başka
Þu an çalıştığım işyerinde personel eksikliğinden deli gibi mesai yapılıyor fakat kimse bunu yapmak istemiyor zoraki veya hatıren bu işi, bu aylık için idareten yapıyor yada yapacak çünkü kazancına devlet ortak oluyor.Yada bu kazancınızı size elden vermek yerine maaş bordrosuna yansıtılarak vergi dilimine girdirerek kazancınızın düşmesine sebep olunuyor...
Üstelik özveri veriyorsunuz çünkü 16 saat çalışıyorsunuz yada haftalık tatilinizi yapmıyorsunuz
Þimdi normal verginin en çok işçiden alınıp, zenginin aldığı araba,arsa,ev,yediği yemek şirket gideri olarak gösterilip yasallaştırıldığı bir ortamda benim gibi veya herhangi birimiz gibi neden ezilip duruyoruz...Yada ben enayimiyim neden benim mesaime bile el konuluyor da neden ben bu durumda mesai yapayım..
Türkiyedeki insanlara iş beyenmiyorlar diyeceğinize bunları yazsanıza delikanlı olup.
Hadi ben size kişisel bilgi vereyim.
Þu an özel güvenliğim
23-24 milyar maaşım var
6-6,5 milyar ticket'ım var
Tamamlayıcı sağlık sigortam var.
Normal günlük mesai saatim 8
ayda 4 gün tatil
Hadi bu şartları yada daha iyisini sağlayacak bir işveren bulun gidip çobanlık yapayım.
Bulabilceniz mi?
İşin özü Türkiyede işçi yok yada işbeyenmiyorlar lafı bahane amaç birinin oy kapısı diğerinin ucuza calıştırdığı ve sigorta ödemediği mülteciyi sahiplenmek için kurduğu uydurmaca sözler..
Nede olsa Suriyeliler devletten sigortası olduğu için sigorta istemiyorlar bunun yerine işverin yeter yada parasını verin diyorlar buda işverenin işine geliyor.
Denizci kardeş özelinde arkadaşlardan rica edeyim. Allah aşkına şu nokta, virgül gibi temel dilbilgisi malzemelerini kullanalım. 8 ayda 4 gün izin kullanmak ibaresi insanı biraz afallatıyor.
Þunu eklemek durumundayım. Sayısını, oranını tartışabilirsiniz. Ama emin olun, ülkemizde çalışmak istemeyen bir kitle var. Bunlara değil asgari ücret, 2 misli para verseniz de çalışmazlar. Yakın çevremden biliyorum.
Þimdi oldu mu?
Orda günlük mesai saatimin 8 ,aylık tatilimin 4 gün olduğunu belirttim bunu nasıl karıştırdınız bende buna hayret ettim
Evet, şimdi oldu. İşçi statüsündesiniz sanırım.
Türkiye'de devlet aklı(devlet politikası) malesef yok, kalmadı, bırakmadılar. Eğer olsaydı
_fetö önce dost sonra baş düşman olmazdı
_suriyeye kamyon dolusu silahgönderip istikrarsızlaştırıp
Sonra bundan doğan YPG ye operasyon yapılmak zorunda olunmazdı
_faizi düşürüp milletin anasını ağlatıp, sonra birşey olmamış gibi artırılmazdı
_bedelli askerliği eşitliğe aykırı bulup sonra bu bir müjde olarak açıklanmazdı
_mısırla durduk yere düşman olunmazdı
_rus uçağı düşürülüp sonra paşa paşa özür dilenmezdi
_ver papazı al papazı denip, dolar ikiye çarpınca hem turamptan hakaret duyup hem geri adım atılmazdı
_kaşıkçı için tüm dünyayı ayağa kaldırıp suudlarla küsülür, sonrada hiçbirşey olmamış gibi üç-beş milyar için prensin sırtı okşanmazdı
_anayasa ve ahim kararları çiğnenip hukuk ayaklar altına alınmazdı
Daha saysak akşam olurda, her yanlışa devlet aklı demeyi ezber edenlere az gelir
O değilde göçmen politikası ve dünya bankasından alınan kredi konusu eleştirilirken unutulan birşey var
Biz şimdi bu krediyi alırken dünya Bankasından bunun mültecilere proje olarak kullanılma şartı getiriliyor.Bizim toplumumuz faizle alınan krediyi mültecilere karşı kullanmak üzere şartıyla alınan bu krediyi ödemek zorunda mı?
Malesef ödemek zorunda bırakıldı
Aaa birde unutulan bazı şeyler var atılıp tutulan..
Eee üü hani asrın liderimiz çıkıp miting meydanlarında İmf'ye borç verecek konuma geldik diyordu...
Ne oldu şimdi dünya bankasından kredi alır konuma geldik hani Rahmetli Ecevit ile dalga geçilirdi ezik büzük denilirdi bizi imf'ye muhtaç etti denilirdi...
Ne oldu şimdi kendileri o konuma düştüler ..
Hamd olsun başka toplumlar ve göçmenler için kredi çekip biz topluma ödetmek sn. Asrın liderine nasip oldu.Bu konuyu da kimseye kaptırmadık.
Alıntı yapılan: Efes - 21 Nisan 2024, 09:32:55
Türkiye'de devlet aklı(devlet politikası) malesef yok, kalmadı, bırakmadılar. Eğer olsaydı
_fetö önce dost sonra baş düşman olmazdı
_suriyeye kamyon dolusu silahgönderip istikrarsızlaştırıp
Sonra bundan doğan YPG ye operasyon yapılmak zorunda olunmazdı
_faizi düşürüp milletin anasını ağlatıp, sonra birşey olmamış gibi artırılmazdı
_bedelli askerliği eşitliğe aykırı bulup sonra bu bir müjde olarak açıklanmazdı
_mısırla durduk yere düşman olunmazdı
_rus uçağı düşürülüp sonra paşa paşa özür dilenmezdi
_ver papazı al papazı denip, dolar ikiye çarpınca hem turamptan hakaret duyup hem geri adım atılmazdı
_kaşıkçı için tüm dünyayı ayağa kaldırıp suudlarla küsülür, sonrada hiçbirşey olmamış gibi üç-beş milyar için prensin sırtı okşanmazdı
_anayasa ve ahim kararları çiğnenip hukuk ayaklar altına alınmazdı
Daha saysak akşam olurda, her yanlışa devlet aklı demeyi ezber edenlere az gelir
2024 yılın üyesi adayım sizsiniz .... Bir insan bu kadar mı doğru konuşur...
Daha bu hatalar zinciri bitmedi
20 Nisan'da Hamas lideri Haniye ile İstanbul'da basına kapalı görüşme oldu.
Burda konuşulmadı ama negatif olarak geri yansıması olacaktır.
Alıntı yapılan: serkan1976 - 21 Nisan 2024, 18:01:24
Alıntı yapılan: Efes - 21 Nisan 2024, 09:32:55
Türkiye'de devlet aklı(devlet politikası) malesef yok, kalmadı, bırakmadılar. Eğer olsaydı
_fetö önce dost sonra baş düşman olmazdı
_suriyeye kamyon dolusu silahgönderip istikrarsızlaştırıp
Sonra bundan doğan YPG ye operasyon yapılmak zorunda olunmazdı
_faizi düşürüp milletin anasını ağlatıp, sonra birşey olmamış gibi artırılmazdı
_bedelli askerliği eşitliğe aykırı bulup sonra bu bir müjde olarak açıklanmazdı
_mısırla durduk yere düşman olunmazdı
_rus uçağı düşürülüp sonra paşa paşa özür dilenmezdi
_ver papazı al papazı denip, dolar ikiye çarpınca hem turamptan hakaret duyup hem geri adım atılmazdı
_kaşıkçı için tüm dünyayı ayağa kaldırıp suudlarla küsülür, sonrada hiçbirşey olmamış gibi üç-beş milyar için prensin sırtı okşanmazdı
_anayasa ve ahim kararları çiğnenip hukuk ayaklar altına alınmazdı
Daha saysak akşam olurda, her yanlışa devlet aklı demeyi ezber edenlere az gelir
2024 yılın üyesi adayım sizsiniz .... Bir insan bu kadar mı doğru konuşur...
Teşekkür ederim. Elbette Defance Türk yılın üyesi olmak herkesi onurlandırır. Bu forumdan çok yılın üyesi çıkar, millet zehir gibi maşallah. Çıta yüksek
Alıntı yapılan: Denizci16 - 21 Nisan 2024, 19:23:49
Daha bu hatalar zinciri bitmedi
20 Nisan'da Hamas lideri Haniye ile İstanbul'da basına kapalı görüşme oldu.
Burda konuşulmadı ama negatif olarak geri yansıması olacaktır.
"Daha kötüsü olmaz derken daha kötüsü oluyor " sözü bizim ülke için geçerli galiba
Alıntı yapılan: Denizci16 - 20 Nisan 2024, 22:03:35
Þimdi şöyle söyleyeyim yok işçi yok yok adam bulunmuyor...
Tutturmuşlar bir türkü mevcut iktidar kafası ile konuşuyorlar... Arkadaşlar versinler güzel dolgun ücreti bak ne güzel işçi buluyorlar yada bak kişi bu güzel maaş için kendini nasıl yetiştiriyor
Halbu ki bırakın asgari ücreti ,yapılan mesai de sizden kesilen verginin farkında mısınız?
%15 lik vergi dilimine girerseniz kesinti başka
%20 lik vergi dilimine girerseniz başka
Þu an çalıştığım işyerinde personel eksikliğinden deli gibi mesai yapılıyor fakat kimse bunu yapmak istemiyor zoraki veya hatıren bu işi, bu aylık için idareten yapıyor yada yapacak çünkü kazancına devlet ortak oluyor.Yada bu kazancınızı size elden vermek yerine maaş bordrosuna yansıtılarak vergi dilimine girdirerek kazancınızın düşmesine sebep olunuyor...
Üstelik özveri veriyorsunuz çünkü 16 saat çalışıyorsunuz yada haftalık tatilinizi yapmıyorsunuz
Þimdi normal verginin en çok işçiden alınıp, zenginin aldığı araba,arsa,ev,yediği yemek şirket gideri olarak gösterilip yasallaştırıldığı bir ortamda benim gibi veya herhangi birimiz gibi neden ezilip duruyoruz...Yada ben enayimiyim neden benim mesaime bile el konuluyor da neden ben bu durumda mesai yapayım..
Türkiyedeki insanlara iş beyenmiyorlar diyeceğinize bunları yazsanıza delikanlı olup.
Hadi ben size kişisel bilgi vereyim.
Þu an özel güvenliğim
23-24 milyar maaşım var
6-6,5 milyar ticket'ım var
Tamamlayıcı sağlık sigortam var.
Normal günlük mesai saatim 8
ayda 4 gün tatil
Hadi bu şartları yada daha iyisini sağlayacak bir işveren bulun gidip çobanlık yapayım.
Bulabilceniz mi?
İşin özü Türkiyede işçi yok yada işbeyenmiyorlar lafı bahane amaç birinin oy kapısı diğerinin ucuza calıştırdığı ve sigorta ödemediği mülteciyi sahiplenmek için kurduğu uydurmaca sözler..
Nede olsa Suriyeliler devletten sigortası olduğu için sigorta istemiyorlar bunun yerine işverin yeter yada parasını verin diyorlar buda işverenin işine geliyor.
İşverenim, türk olmayan kimseyi çalıştırmıyorum. Piyasadan biraz fazla verdiğinde türk işçi de çok rahat buluyorsun ancak 25 yaş altında genel bir çalışmama isteği var. Telefon veya borç parasını biriktiren çıkıyor. Maaş olarak işin hakkı verildiği takdirde işçi bulamıyorum diyen yalan söyler.
Çobanlık konusu ise kendine has ve pek doğru olmayan örnek, eskiden babamızın zamanında dahi köylerde çoban çok bol bulunmazmış. Aslında bulunmama sebebi de sanılanın aksine beceri isteyen bir iş olmasından, herkes çoban olamaz yani. Afganların tercih sebebi düşük maaş değil. Afganistandan gelenlerin çoğu ya kendi yada ailesinden birisi çobanlık yapmış. Konuya hakim. Bizde çiftçi veya hayvancı çocuğu büyükşehire okumaya yolladığında geri getirtemiyor. İstanbul, izmir, ankara, bursa gören çocuk kastamonuya dönmek istemiyor.
Son olarak afgan çobanlar şimdi whatsapp gruplarında kendi maaşını belirliyor. Öyle karın tokluğuna çalışan yok. 35, 40 dan aşağı çalışan yoktur.
23 Nisan Ulusal egemenlik Bayramı Kutlu olsun Tüm Çoçuklarımıza...
Alıntı yapılan: Merzifonlu - 24 Nisan 2024, 10:51:05
Alıntı yapılan: Denizci16 - 24 Nisan 2024, 09:41:34
Peki utku'nun boyutu belli ise transmisyonu ile birlikte..
O zaman BMC şase ve namlulu olarak üretse gelen motorları ve transmisyonu o zaman eklese üretim hızlanmaz mı?
Bak sen şu almanın işine 1000 bg motordan ne istediniz hani MTU 883 ü anlarımda bu garip olmuş.
Yerli güç paketinin başarılı olacağı ne malüm?
Ha bu arada Sayın Denizci16; bunlar tarihten okuduğumuz omurgalı Almanlar değildirler. 1946 Yılından itibaren onlar, yumuşakçagillerden (sülük benzeri yani) "Alaman"dır. Alman dediğin, Nazi bile olsa omurgalı adamdır. Kendi kararlarını kendi alıp, bildiği gibi uygular.
Bunların omurgaları, II. Dünya Savaşı sonrasında ABD ve yardakçıları tarafından, cerrahi işlemle itinayla alınmıştır! ABD höt deyince, örneğin Angela Merkel'i koltuğundan uçuruverdiler. :D Çünkü Angela Merkel Doğu Almanya kökenli olduğundan, bir omurgası olduğunu hatırlıyordu...
bırak almanları avrupalıların hangisinde omurga var ki?tarih boyunca da yoktu gelecektede olmayacak.tarihe yıkımlar savaşlar sömürgecilikler katliamlar pislikler ahlaksızlıklar hainlikler şerefsizliklerle geçmiş batı dünyasında değerli hangi erdem varki omurga bu değerlerden sayılsın. tarihte yaptıkları soykırımlar katliamlar yağmaların haddi hesabı yok. tüm zenginlikleri yağma çökme çalma soyma ve kan üzerine inşaa edilmiş. insanlık değerleri aasla gelişmemiş barbarlar sürüsü. bugün pembe çiçek çocukları gibi gözükmeleri midelerinden gelen çürümüşlük ve bok kokusunu saklayamıyor.
Fazla nefret akıl sağlığına zararlıdır, Selçuk Bey. Erdemini tartamadığın bir hasıma karşı, müsabakaya 5-0 geride başlarsın!
Matbaa makinesi, teeee Fatih Sultan Mehmet zamanında keşfedildi. Ancak bir kesimce abartılı şekilde övülen Fatih bile, bu makinenin kıymetini doğru tartamadığından, bu keşfin sonuçları Osmanlı için yıkım oldu.
Cennetin krallığı filmindeki bir sahne aklıma geldi yine...
Selahaddin'i çok tedbirli davranıp hemen düşmana saldırmamakla suçlayıp, Allah'ın kendi yanlarında olduğunu söyleyen Arap lidere şöyle demişti Selahaddin Eyyubi:
-Ben gelene kadar Allah size kaç savaş kazandırdı?
Alıntı yapılan: Merzifonlu - 24 Nisan 2024, 14:44:07
Fazla nefret akıl sağlığına zararlıdır, Selçuk Bey. Erdemini tartamadığın bir hasıma karşı, müsabakaya 5-0 geride başlarsın!
Matbaa makinesi, teeee Fatih Sultan Mehmet zamanında keşfedildi. Ancak bir kesimce abartılı şekilde övülen Fatih bile, bu makinenin kıymetini doğru tartamadığından, bu keşfin sonuçları Osmanlı için yıkım oldu.
Matbaanın fatih zamanında gelmemesinin ana sebebi bence şahsi hırs ve çıkarları için dini kendi çıkarları uğruna kullanan MÜNAFIKLAR sebebi ile gelmemiştir bence...
Alıntı yapılan: Merzifonlu - 24 Nisan 2024, 14:44:07
Fazla nefret akıl sağlığına zararlıdır, Selçuk Bey. Erdemini tartamadığın bir hasıma karşı, müsabakaya 5-0 geride başlarsın!
Matbaa makinesi, teeee Fatih Sultan Mehmet zamanında keşfedildi. Ancak bir kesimce abartılı şekilde övülen Fatih bile, bu makinenin kıymetini doğru tartamadığından, bu keşfin sonuçları Osmanlı için yıkım oldu.
erdem derken? dur kısa tarih geçeyim sana. romadan başlayalım.
katletmediği kabile toplum kalmadı. gözüne kestirdiği her yerde katliam yaptı. orta çağ ve öncesinde derebeylikler tam bir curcunaydı.gücü yeten yetene. engizisyonun cadı diyerek yaktığı kadın sayısı 15 milyon civarı olduğu söyleniyor tarihçiler tarafından. g. aamerikada ispanyolların katlettiği milyonlarca aztec ve yerel kabileler ne olacak. yada katledilen 90 milyon kızılderili. yada 20 milyon aborjin,4 milyon vietnamlı,4-5 milyon afganistanlı, 4 milyon ıraklı, milyonla cezayirli. belçikanın hollandanın fransanın afrikada kesip biçtiklerinin sayısı bile bilinmiyor. afrikada el kol ayak kesen beyaz belçikalı şerefsizler leopolda kral diyorlardı. yakın tarihte morada katledilen 90000 müslüman osmanlı ya ne demeli. batının açtığı 2 dünya savaşında kaç milyon insan öldü biliyormusun 70 milyon.nükleer silahla biyolojik ve kimyasal silahla öldürülenlerde ne hikmetse hep batılılar tarafından olmuştur. ingilizlerin hindistanda yada okyanuslardaki sömürgelerinde işlediği cinayetler hangi sınıfta sence.
bak bunca tarih katliamla dolu hangi erdemle açıklayacaksın bunu. hangi insanlıkla. evangelist püriten kökenli abd li bir şahsın kızılderililerle ilgili söylediği şu cümle inanılmaz erdem barındırıyor.'' biz göçmeden önce topraklarımızda yaşıyorlardı''
sence bunları yapanlarmı benden 5 - 0 önde .yada senin erdem anlayışında arıza var belkide. batı sömürgeleri vasıtasıyla elde ettiği refah dolayısıyla tüm bu canavarlıklarını maskeyle örtmüş gözüküyor olabilir belki senin gibileri kandırıyor da olabilir. ama batılı en ufak sıkıntılı dönem yaşasın nasıl eski alışkanlıkları depreşiyor hepimizin gözlerine sokarcasına gösterirler. ve en ufak da pişmanlık duymazlar.
Alıntı yapılan: serkan1976 - 24 Nisan 2024, 16:48:11
Cennetin krallığı filmindeki bir sahne aklıma geldi yine...
Selahaddin'i çok tedbirli davranıp hemen düşmana saldırmamakla suçlayıp, Allah'ın kendi yanlarında olduğunu söyleyen Arap lidere şöyle demişti Selahaddin Eyyubi:
-Ben gelene kadar Allah size kaç savaş kazandırdı?
tarihte öyle bir konuşma geçmediğini biliyorsundur umarım. bu konuşmayı yazan senaristin yumurtlaması sadece
ne demişti istiklal şairimiz
MEDENİYET DEDİĞİN TEK DİÞİ KALMIÞ CANAVAR.
Alıntı yapılan: selcukkocak78 - 24 Nisan 2024, 19:00:13
Alıntı yapılan: serkan1976 - 24 Nisan 2024, 16:48:11
Cennetin krallığı filmindeki bir sahne aklıma geldi yine...
Selahaddin'i çok tedbirli davranıp hemen düşmana saldırmamakla suçlayıp, Allah'ın kendi yanlarında olduğunu söyleyen Arap lidere şöyle demişti Selahaddin Eyyubi:
-Ben gelene kadar Allah size kaç savaş kazandırdı?
tarihte öyle bir konuşma geçmediğini biliyorsundur umarım. bu konuşmayı yazan senaristin yumurtlaması sadece
Bakın sizi asla yargılamıyorum Selçuk hocam , ne okuduğunuz nasıl bir iklimde yetiştiğinizi bilemem , samimiyetinize de inanıyorum... Ama o senaristin yumurtladığı dediğiniz "cümle" şu andaki İsrail-Filistin meselesinin de , İslam medeniyeti 800-1200 arası Altın Çağ'ını yaşarken nasıl oldu da şimdi Batı'nın ağzına bakıyor meselesinin de bir cümleye sığdırılmış özetidir...
Çok kıymetli bir cümledir o...Senarist William Monahan diyor internette... Ben size şunu söyleyeyim bu senarist bu cümle ile İslam'a çoğu insandan fazla hizmet etmiştir ...
Mesele ne Selahattin Eyyubi'nin öyle bir ifadesinin olmaması mı? Senaristin İslam'a hizmetleri mı?
Arapların altın çağı Bizans ın mirasıdır. Onuda süratle yediler bitirdiler normallerine döndüler. Altın çağ aslında bir altın çağ değil muhteşem Bizans medeniyetini yok etme çağıdır. Araplar altın çağ yaşamadı aksine var olan bir altın çağı kullanmak istediler beceremeyip çar çabuk yok ettiler. Af edersiniz Türklerde öyle yaptı. Bizansı aldık hemen sonra Ayasofya kadar muhteşem binalar yaptık ama iki yüz yıl geçti oturacağımız dolmabahçeyi bile yabancı mimarlar yaptı
Alıntı yapılan: putty - 24 Nisan 2024, 22:02:59
Arapların altın çağı Bizans ın mirasıdır. Onuda süratle yediler bitirdiler normallerine döndüler. Altın çağ aslında bir altın çağ değil muhteşem Bizans medeniyetini yok etme çağıdır. Araplar altın çağ yaşamadı aksine var olan bir altın çağı kullanmak istediler beceremeyip çar çabuk yok ettiler. Af edersiniz Türklerde öyle yaptı. Bizansı aldık hemen sonra Ayasofya kadar muhteşem binalar yaptık ama iki yüz yıl geçti oturacağımız dolmabahçeyi bile yabancı mimarlar yaptı
yani saçmalayan gördümde bu kadar saçmalayanını görmedim. bizans muhteşem bir medeniyet değil romanın devamıdır.aynı adetler aynı vahşilikler. yahu kör yunan eğitim sisteminde bile bizans bu kadar övülmüyordur. siz ne okuyorsunuz yahu tarihmi yoksa ilyada destanı mı. islam toplumlarında bir dönem dehşet bilimsel gelişmeler olmuş, ama dönemin jeopolitik ortamlarının dengesiziliği büyük gelişmeleri durdurmuş. tarihtede aynen böyle geçer. ha sonra ne olmuş batıya aşık tipler idareci olmuş eğitimci olmuş batıya aşık nesiller yetiştirmiş.olayın özeti bu.
Alakası yok o güzel günler ele geçirilen Bizans topraklarındaki kalan kırıntı ilimler kültürlerdi. Araplar o bolluğu bir yüzyılda bitirdiler rahatladılar
Vahşet ve öldürmeye gelince hiç kimse insan oğlunun eline su dökemez. Doğaya bakın bütün hayvanların kendine göre öldürme yöntemi tektir. Aslan boğar yılan sokar. Birde insana bakınki yöntemleri bu sayfaya sığmaz. Yeterince manüple edilmiş insan topluluğunun yapmayacağı kötülükmü var. Bunun doğusu batısı yok. Batıdakiler kötü doğudakiler iyi diye birşeyde yok. Batıyı salt vahşet ve kötülük ile değerlendireceksek insanhakları evrensel beyannamesini nereye koyacağız.
Þu videolardaki gibi yorumlar çevresinde nüfusu azalan ülkeler alaya alınıyor. Benim farklı düşüncem var. Dünya nüfusu grafikteki gibi artıyor. Bu dünya şiştikçe şişiyor sonunda patlaması lazım. Belki de patladık bile olabilir refah tüm dünyada düşüyor ticaret savaşları oluyor filan. Bu dünya 20 milyar 50 milyar mı olsun nerede duracak nüfus. Yapay zeka filan geliyor insansı robotlar işçiler geliyor mühendisler doktorlar hukukçular diyetisyenler hatta bunları geliştiren yazılımcılar gelecekte işimiz ne olacak derdine düştüler. Üstüne üstlük eğitim gelişme refah beklentisi de artıyor artık Afgan da Amerikalı ile aynı şeyleri istiyor daha da isteyecek. Bu dünya bu kadar insanı nasıl mutlu edecek. Bir tane umut var oda gelişen devletlerdeki bariz şekilde ortaya çıkan az çocuk ile nüfusun gerilemesi gerçeği. Bu dünyamızın tek umudu belkide. Nijerya Mısır İran son sürat ürerken aferin deyip İsveç Norveç Almanya Yunanistan Japonya ya nüfusu geriliyor yaşlanıyor diye alay etmek çok ayıp bence. Onlar öncü ülkeler ve her ülkenin gelecekte birer birer katılacağı bir güzel durumu yaşıyorlar. Her ülke nüfusunu azaltma politikalarını küresel fayda için ciddi olarak uygulamalıdır. Belki dünya nüfusunu tekrar 2 milyara düşürmeyi başarabilir insanlık. O zaman çok daha keyifle yaşarız. Nüfus ortalama yaşı artar ama ona göre yeni bir dünya kurulur belki emeklilik 80 yaşına ötelenir günde 4 saat çalışan işçiler emekçiler oluruz modern yöntemler ile. Yunanistan da nüfus yaşlanıyor ise bu alkışlanması gereken bir durumdur.
(https://dogruveri.com/wp-content/uploads/2023/01/Son_yuz_yilda_dunya_nufusu.png)
Error 404 (Not Found)!!1 (http://www.youtube.com/watch?v=Dcvv0oTPOL8#)
https://www.youtube.com/watch?v=Dcvv0oTPOL8 (https://www.youtube.com/watch?v=Dcvv0oTPOL8)
Error 404 (Not Found)!!1 (http://www.youtube.com/watch?v=B6gEptpZlEQ#)
https://www.youtube.com/watch?v=B6gEptpZlEQ (https://www.youtube.com/watch?v=B6gEptpZlEQ)
Sn putty sizin deyiminizle metrekare ye düşen insan nüfusuna baktığımızda ve gökdelen apartman gibi unsurların olduğunu düşündüğümüzde dünya 16-24 milyarı da kaldırır .
Ne yani toplumları da bazı sonlara hazırlamak mı lazım.
Gelsin kaos başlasın savaş mı diyeceğiz
Sen iflah olmazsın yazdıklarını okumayı seviyorum ama senle tartışmayı artık bıraktım daha bir kerecik bile hiç bir kimse tarafından en küçük bir şeye ikna edilemedin bu forumda.
Alıntı yapılan: putty - 29 Nisan 2024, 12:23:25
Sen iflah olmazsın yazdıklarını okumayı seviyorum ama senle tartışmayı artık bıraktım daha bir kerecik bile hiç bir kimse tarafından en küçük bir şeye ikna edilemedin bu forumda.
Bir beğeni ateşledim.
İyide zaten bu iş ekonomi ve gıda işi
Ekonomin el verirse çocuk bakarsın
Gıda konusunda sıkıntı yok ise nüfusun artışlığı yada yükselmesi sorun olmaz
O zaman güzel bir sorum var dünyada tarım arazisinin kaçta kaçı kullanılıyor, kaçı tarıma elverişli,
Tarım üretim teknikleri tohumlar bunda ne aşamadayız,yeni üretim teknikleri insanla mı olacak yoksa mankine ve robotik mı olacak
Aynı şekil bir zamanlar benim yaşadığım il koskaca tarım ovası iken şimdi bina yerleşim ve sanayi bölgeleri burda bir şehir ve planlamacılık hatası var
Bu soru 1 idi
Soru iki
Konut ve barınma problemi madem öyle dalga geçiyorum gibi geldi ama değil hakikaten insan beşeri nüfusu dünya yüzölçümü'nün kaçta kaçını kaplıyor.
Ev fiyatları kira fiyatları ülkelerde nasıl bunlara erişimi nasıl oluyor...
Hindistan Çin gibi aşırı nüfuslu ülkeler var iken neden modern ve çağdaş olan batı yaşlı nüfusa mahkum olmak zorunda
..
Soru iki idi
Soru 3
Biz niye yatıp gezip uyumamız çağda iken 80 yasına kadar çalışalım gerek ülkemiz gerek dünya sağlık ortalaması kaç ki bu kadar uzun sürelerde çalışmamız mümkün olsun
Bunun da bir detaylı çalışmasını bekliyorum
Hayır robotların tarım ,zanaatkarlık,işçilik,tarımcılık,ev işleri, yaşlı bakımı yapabilcek hatta savaşta kullanabilecek erişkinliğe geldiğimiz çağda biz niye 80 yaşına kadar çalışalım mantıklı geliyor mu?
Ben bu ülkenin başında olsam ABD Avrupa ve Japonya.G.Kore gibi ülkeler ile ortaklıklar ve ortak ajanslar kurar tüm işçi yükünü robot ve otomasyon lara yıkardım..
Halk sadece refah ve huzur içinde yaşardı nasıl olsa gıda üretim ve sosyal hizmetleri robotlar yapardı
İnsanlar gezme tozma eylenme spor vesaire işlerle uğraşırdı
Bunu istemek yerine 80 yaşına kadar çalışmayı istemek tabi sağlıklı kalacağını ve patron tarafından o yaşlarda ezilip büzülmeyeceğini varsayarak ilginç bir yaklaşım.
Denizci Google Earth i aç dünyada dağlar çöller deli ormanlar şehirler hariç her hangi bir düz yere yaklaş yaklaş bak orası % 100 tarım yapılan bir tarla bahçe çıkacak. Almanya gibi endüstri ülkesine mesela Amerika'ya bak bir karış yer bulamazsın sürülmeyen dikilmeyen ilaçlanmayan. Dünyanın tamamına insanlar traktörle girmiş otları temizlemiş yaban hayatını ıslah etmiş gelincik bile büyümesine izin vermeden orayı alt üst ediyor ekiyor dikiyor ilaçlıyor. Bu nüfusu böyle bakıyoruz işte. Tüm ekilebilir toprakları ekerek insanları doyuruyoruz birazını değil. Türkiye de bir karış toprak yok ekilmeyen neredeyse. Zannettiğinin tam tersi ama sen ona da bir şey dersin şimdi.
Toplumlar zenginlestikçe nüfusu azalayazar.
Fatura ödemek, okumak, sehirde kalabalık yaşamak zordur. Ataerkil ev düzeninden bireysel hayata gecildikçe de bu eğilimi pekiştirir.
Velhasıl pik noktasını gördükten sonra dünya nüfusu hem yukarıdaki sebep gereği, hem de kaynak yetersizliğinden ve pahaliliktan (ki cocuk sayısının azalması biraz da bu yüzden) dolayı azalacaktır.
Alıntı yapılan: putty - 29 Nisan 2024, 13:23:28
Denizci Google Earth i aç dünyada dağlar çöller deli ormanlar şehirler hariç her hangi bir düz yere yaklaş yaklaş bak orası % 100 tarım yapılan bir tarla bahçe çıkacak. Almanya gibi endüstri ülkesine mesela Amerika'ya bak bir karış yer bulamazsın sürülmeyen dikilmeyen ilaçlanmayan. Dünyanın tamamına insanlar traktörle girmiş otları temizlemiş yaban hayatını ıslah etmiş gelincik bile büyümesine izin vermeden orayı alt üst ediyor ekiyor dikiyor ilaçlıyor. Bu nüfusu böyle bakıyoruz işte. Tüm ekilebilir toprakları ekerek insanları doyuruyoruz birazını değil. Türkiye de bir karış toprak yok ekilmeyen neredeyse. Zannettiğinin tam tersi ama sen ona da bir şey dersin şimdi.
Peki verimli Afrika toprakları neden dünyanın hizmetine sunulmuyor?
Mehmet kardeşin düşüncesine katılmakla birlikte dünyanın zengin ya da zenginleşen kısmı maalesef yeterli değil. Dünyanın büyük bölümü fakir ve gariban ülkelerden müteşekkil. İşte bunların nüfusu da ciddi oranda artmaya devam ediyor. Zaman içerisinde sömürge düzenine karşı çıkışlar arttıkça dünyanın çivisi çıkmaya devam edecek ve hatta artacak. Bu noktada batılı ülkeler bir ikilemle karşı karşıya.
Denizci kardeşe kısaca belirteyim. Başta Çin olmak üzere gelişmiş pek çok ülke bu söylediğiniz şey üzerinde çalışıyor. Biz de listedeyiz.
Alıntı yapılan: Denizci16 - 29 Nisan 2024, 13:38:14
Alıntı yapılan: putty - 29 Nisan 2024, 13:23:28
Denizci Google Earth i aç dünyada dağlar çöller deli ormanlar şehirler hariç her hangi bir düz yere yaklaş yaklaş bak orası % 100 tarım yapılan bir tarla bahçe çıkacak. Almanya gibi endüstri ülkesine mesela Amerika'ya bak bir karış yer bulamazsın sürülmeyen dikilmeyen ilaçlanmayan. Dünyanın tamamına insanlar traktörle girmiş otları temizlemiş yaban hayatını ıslah etmiş gelincik bile büyümesine izin vermeden orayı alt üst ediyor ekiyor dikiyor ilaçlıyor. Bu nüfusu böyle bakıyoruz işte. Tüm ekilebilir toprakları ekerek insanları doyuruyoruz birazını değil. Türkiye de bir karış toprak yok ekilmeyen neredeyse. Zannettiğinin tam tersi ama sen ona da bir şey dersin şimdi.
Peki verimli Afrika toprakları neden dünyanın hizmetine sunulmuyor?
Afrikada bir düzlüğe Google Earth de yaklaş yaklaş bak oranında tarım arazisi olduğunu göreceksin. Ormanlar milli parklar dağlar çöller buzlar şehirler hariç dünyada bir karış ekilmeyen dikilmeyen toprak kalmadı. Bilmiyorsanız gördüklerinizle şok olacaksınız dünyanın her yerini insanlar ekidiyor dikiyor ilaçlıyor. Þehirler dünya üzerinde prinç tanesi kadar yer kaplıyor ama tarım arazileri tüm kalan her yer. İnsan bu gezegenin başının belası olmuş durumda altı üstü bir cins hayvanız ama gezegeni kahrettik karnımızı doyuracağız diye. Bunun tek çaresi nüfusu azaltmaktır. Neyseki medeniyeti artan ülkelerde kadın başına çocuk sayısı nüfusun korunmasına yetmeyecek seviyeye iniyor bu bizim tek tutunacak dalımızdır. Yunanistan Japonya İsveç Almanya bu seviyeye geldi diye alay etmek değil alkışlamak gerek. Bizde 2050 de o seviyeye geleceğiz çok şükür rakamlar onu gösteriyormuş.
Başka bir kurtuluş önerisi getireceğim arkadaşlar size.
Dünyada on milyara yakın insan var ama aslında koca dünyada bu nüfus çok büyük bir rakam değil yaşar gideriz. Sorun bence iki tane birisi beslenmek için tüm gezegeni ekip dikmemiz öbürü de atmosferi kirletmemiz. Bunun iki çaresi var hidrokarbon yakmak yerine ceyranla medeniyetimizi ısıtmak ulaşımı sağlamak filan. Beslenmek içinde bitkilerin yaptığını sentezleyerek yapacağız kendimiz karbonhidrat molekülleri filan üreteceğiz. Suni et üretmeye başladık mesela ama yetmez suni karbonhidratları da üretmemiz gerekiyor. Þeker patates nişasta un bunlar hep karbonhidrattır yani hidrojen ve karbon atomundan oluşan büyük moleküllerdir. Bitkiler bunu fotosentez ile yaparlar havadan karbondioksit gazındaki karbon atomunu alır sudanda hidrojeni alır bunları kimyasal yolla birleştirir büyük moleküller üretir eksik bir kaç elektronu da günel ışığından alıp çeşit çeşit karbonhidrat molekülleri üretirler. Hidrojen ve karbon sayılarına yerlerine göre biz onlara glikoz şeker nişasta patates un yağ filan diyoruz. Papatyanın ürettiği karbonhidratı pekala bizde üretebiliriz. Aynı şey karbonhidrat gibi hidrokarbonlar içinde geçerli oda hidrojen karbon molekülleri. Yakınca hidrokarbon diyoruz yeyince karbonhidrat diyoruz. Zaten ufak ufak yapmaya başladık ta ekonomik ve lezzetli değiller. Sadece buğday mısır pirinç tarlalarından kurtulsak bile dünya ferahlar. Bir korona çıktı Marmara'da balina gördük haliçte yunuslar gördük ne kadar kolay olacak toparlanma aslında bir şans versek dünyaya inşallah. Tarlalardan insanlık bir kurtulsa istanbul il sınırından çıkınca aslanlar filler göreceğiz tekrar
Okyanusu ve denizleri kullanmadan (coğrafik olarak dünyanın %70'i) ; gelecek nesiller doyamayacak, barınamayacak, enerji üretemeyecek bence.
Alıntı yapılan: putty - 29 Nisan 2024, 14:09:01
Başka bir kurtuluş önerisi getireceğim arkadaşlar size.
Dünyada on milyara yakın insan var ama aslında koca dünyada bu nüfus çok büyük bir rakam değil yaşar gideriz. Sorun bence iki tane birisi beslenmek için tüm gezegeni ekip dikmemiz öbürü de atmosferi kirletmemiz. Bunun iki çaresi var hidrokarbon yakmak yerine ceyranla medeniyetimizi ısıtmak ulaşımı sağlamak filan. Beslenmek içinde bitkilerin yaptığını sentezleyerek yapacağız kendimiz karbonhidrat molekülleri filan üreteceğiz. Suni et üretmeye başladık mesela ama yetmez suni karbonhidratları da üretmemiz gerekiyor. Þeker patates nişasta un bunlar hep karbonhidrattır yani hidrojen ve karbon atomundan oluşan büyük moleküllerdir. Bitkiler bunu fotosentez ile yaparlar havadan karbondioksit gazındaki karbon atomunu alır sudanda hidrojeni alır bunları kimyasal yolla birleştirir büyük moleküller üretir eksik bir kaç elektronu da günel ışığından alıp çeşit çeşit karbonhidrat molekülleri üretirler. Hidrojen ve karbon sayılarına yerlerine göre biz onlara glikoz şeker nişasta patates un yağ filan diyoruz. Papatyanın ürettiği karbonhidratı pekala bizde üretebiliriz. Aynı şey karbonhidrat gibi hidrokarbonlar içinde geçerli oda hidrojen karbon molekülleri. Yakınca hidrokarbon diyoruz yeyince karbonhidrat diyoruz. Zaten ufak ufak yapmaya başladık ta ekonomik ve lezzetli değiller. Sadece buğday mısır pirinç tarlalarından kurtulsak bile dünya ferahlar. Bir korona çıktı Marmara'da balina gördük haliçte yunuslar gördük ne kadar kolay olacak toparlanma aslında bir şans versek dünyaya inşallah. Tarlalardan insanlık bir kurtulsa istanbul il sınırından çıkınca aslanlar filler göreceğiz tekrar
Sayın Putty hızla aydındurmuş akibetine doğru ilerliyorsunuz "papatyadan karbonhidrat" felan :D :D :D
Alıntı yapılan: serkan1976 - 29 Nisan 2024, 17:24:59
Alıntı yapılan: putty - 29 Nisan 2024, 14:09:01
Başka bir kurtuluş önerisi getireceğim arkadaşlar size.
Dünyada on milyara yakın insan var ama aslında koca dünyada bu nüfus çok büyük bir rakam değil yaşar gideriz. Sorun bence iki tane birisi beslenmek için tüm gezegeni ekip dikmemiz öbürü de atmosferi kirletmemiz. Bunun iki çaresi var hidrokarbon yakmak yerine ceyranla medeniyetimizi ısıtmak ulaşımı sağlamak filan. Beslenmek içinde bitkilerin yaptığını sentezleyerek yapacağız kendimiz karbonhidrat molekülleri filan üreteceğiz. Suni et üretmeye başladık mesela ama yetmez suni karbonhidratları da üretmemiz gerekiyor. Þeker patates nişasta un bunlar hep karbonhidrattır yani hidrojen ve karbon atomundan oluşan büyük moleküllerdir. Bitkiler bunu fotosentez ile yaparlar havadan karbondioksit gazındaki karbon atomunu alır sudanda hidrojeni alır bunları kimyasal yolla birleştirir büyük moleküller üretir eksik bir kaç elektronu da günel ışığından alıp çeşit çeşit karbonhidrat molekülleri üretirler. Hidrojen ve karbon sayılarına yerlerine göre biz onlara glikoz şeker nişasta patates un yağ filan diyoruz. Papatyanın ürettiği karbonhidratı pekala bizde üretebiliriz. Aynı şey karbonhidrat gibi hidrokarbonlar içinde geçerli oda hidrojen karbon molekülleri. Yakınca hidrokarbon diyoruz yeyince karbonhidrat diyoruz. Zaten ufak ufak yapmaya başladık ta ekonomik ve lezzetli değiller. Sadece buğday mısır pirinç tarlalarından kurtulsak bile dünya ferahlar. Bir korona çıktı Marmara'da balina gördük haliçte yunuslar gördük ne kadar kolay olacak toparlanma aslında bir şans versek dünyaya inşallah. Tarlalardan insanlık bir kurtulsa istanbul il sınırından çıkınca aslanlar filler göreceğiz tekrar
Sayın Putty hızla aydındurmuş akibetine doğru ilerliyorsunuz "papatyadan karbonhidrat" felan :D :D :D
papatya bitkilerdeki masumiyeti anlatmak için narin bir tatlı bir çiçek diye seçtim o yapabiliyorsa bizde yaparız diye. Patates desem daha karbonhidratla örtüşecekti tabi ki. Ama bitkilerin hepsi hayvanların yaşamak için dışardan almak zorunda oldukları glukozu üretirler. bunu yapmak için havadaki karbondioksidi CO2 yi ve kökleri ile aldıkları suyu H2O yu kullanırlar. Artık olarakta O2 açığa çıkar oda atmosfere oksijeni sağlar. Hayvanlarda bu glukozu yerler ve havadaki O2 yi alırlar hücrelerinde enerji üretirler artık olarak Karbondioksit CO2 çıkar onu da atmosfere verirler. Tüm bitkiler kendi enerjilerini kendileri üretirler yani. Hayvanlar ise kendi enerjileri için gereken karbonhidratı glukozu bitkilerden alırlar. Benim ilmim daha fazla anltamaya yetmez fen bilgisi seviyesinde ama bu kadarını her okula giden biliyor fotosentez konusundan bizde unutmadık evelallah. Glukoz burada karbonhidrattır bazen yağ olur bazen şeker türleri olur un olur nişasta olur onları karaciğerimiz hücrelerimizin tek yakabildiği madde olan glukoza çevirir. adenozin trifosfat filanda biliyorum ama onlara girmiyorum kibire gerek yok diye
Ben endoplazmik retukulumda kalmışım :D. masallah hafıza 10 numara.. degilse de artık gugıl var.
Yalnız et yemeden olmaz sayın putty.. proteinsiz evrim çok yavaş olur. Veganlar hep hasta..
Bitkiler havadan CO2 köklerde H2O ve güneşten eksik elektronu alarak besin üretirler mahlukatlar ise kendileri besin üretemez bitkilerin ürettiği besin ile yaşayabilirler. Bitkilerin yani tüm hammaddesi havada ve suda var. Besin dediğin şey atmosferdeki karbondioksit gazı ve su yani altı üstü bu kadar kıtalar dolusu mısır ekmeye ne gerek var labaratuvarda üretelim glukozu oldu bitti lazım olan şey o sadece. Yapı taşlarınıda vitamin protein onlarıda üretiriz tarım belasından kurtuluruz. çukulatalı kurabiye gibi lezzetli olmaz ama bizi yaştır
Kutül amare zaferinin 108. Yıldönümü şehitlerimizi rahmetle anıyoruz
Devletimizin devamı için kan, ter, gözyaşı dökenlerden Allâh razı olsun.
Ayrıca Slovak şirket uçan araba üretmiş ilk uçanda Fransız müzisyen sn putty nın gözünden nasıl kaçmış...
Alıntı yapılan: Mehmet75 - 29 Nisan 2024, 15:50:08
Okyanusu ve denizleri kullanmadan (coğrafik olarak dünyanın %70'i) ; gelecek nesiller doyamayacak, barınamayacak, enerji üretemeyecek bence.
Küresel ısınma dönülemez noktaya ulaşmadan önce nükleer füzyon çalışmaları başarıya ulaşırsa dünya enerji sorununu çözecek. Herkes için neredeyse sınırsız enerji dünyayı bambaşka biryer haline getirecek. İnsanlar çalışmayı bırakacak. Bugün elde etmek için çalışmak zorunda olunan herşey robotik üretim sayesinde insanlara bedelsiz sunulacak. Arabamı istiyorsun istediğini al götür, sahiplik bile olmayacak. Ev mi istiyorsun 3d yazılar sayesinde birkaç günde hazır. Putty nin dediği gibi toprak kesinlikle terk edilecek hatta belki yemek yemek bile terk edilecek. Açlık hissine neden olan gen baskılanır ihtiyaçlar bir hapla karşılanırsa kim uğraşır yemek pişirmeye.300 yaşına kadar yaşayabilen torunlarımız bizim avcı atalarımıza baktığımız gibi bakacaklar bize . Bugün bu uçuk fikirler yarın hayatın kendisi olacak tıpkı 300 yıl önce yaşayan biri için bugünkü hayatın uçuk olması gibi
Alıntı yapılan: Efes - 29 Nisan 2024, 21:42:02
Alıntı yapılan: Mehmet75 - 29 Nisan 2024, 15:50:08
Okyanusu ve denizleri kullanmadan (coğrafik olarak dünyanın %70'i) ; gelecek nesiller doyamayacak, barınamayacak, enerji üretemeyecek bence.
Küresel ısınma dönülemez noktaya ulaşmadan önce nükleer füzyon çalışmaları başarıya ulaşırsa dünya enerji sorununu çözecek. Herkes için neredeyse sınırsız enerji dünyayı bambaşka biryer haline getirecek. İnsanlar çalışmayı bırakacak. Bugün elde etmek için çalışmak zorunda olunan herşey robotik üretim sayesinde insanlara bedelsiz sunulacak. Arabamı istiyorsun istediğini al götür, sahiplik bile olmayacak. Ev mi istiyorsun 3d yazılar sayesinde birkaç günde hazır. Putty nin dediği gibi toprak kesinlikle terk edilecek hatta belki yemek yemek bile terk edilecek. Açlık hissine neden olan gen baskılanır ihtiyaçlar bir hapla karşılanırsa kim uğraşır yemek pişirmeye.300 yaşına kadar yaşayabilen torunlarımız bizim avcı atalarımıza baktığımız gibi bakacaklar bize . Bugün bu uçuk fikirler yarın hayatın kendisi olacak tıpkı 300 yıl önce yaşayan biri için bugünkü hayatın uçuk olması gibi
+1
Ef2000 için milli savunma bakanı sn. Yaşar Güler olumlu konuşmuş Almanlar ilgili sorunu aşabiliriz demiş
Ef2000 konusunu bulamadığımdan buraya yazdım
Sn Merzifonlu nerelerde?
Günlerdir sesi çıkmıyor, iyidir İnşallah
Artık şampuan GS diyebiliriz.
Error 404 (Not Found)!!1 (http://www.youtube.com/watch?v=3fUwR6jyP7E#)
🤣🤣🤣
http://youtu.be/ggDCWxBIE6g?si=W7d5HJuWtBaRU5oW (http://youtu.be/ggDCWxBIE6g?si=W7d5HJuWtBaRU5oW)
Keyifli sohbet dinlemenizi tavsiye ederim
Konuk tek bir hatalı bilgi vermedi ne kadar bilgili birisi.
Oklavalı paşalardan sonra ilaç gibi geliyor böyle güzel konuşarak bilgi verenler.
Almanya'da Tesla fabrikasına saldırı.
German barbarian invasion ;D
Error 404 (Not Found)!!1 (http://www.youtube.com/watch?v=JLofFcCdqoE#)
Error 404 (Not Found)!!1 (http://www.youtube.com/watch?v=b4zUWc3YCG4#)
(https://i.ytimg.com/vi/zl4pTAdks10/maxresdefault.jpg)
http://youtu.be/meI6QQPXpbA?si=-ZV6k6Ff9rI052qj (http://youtu.be/meI6QQPXpbA?si=-ZV6k6Ff9rI052qj)
Filistin'in BM üyeliği onaylanmış
Türkiye'nin cıvıltılı günlerini hatırlatan bir video. Niye katılmıyoruz bu şölene artık ne kadar saçma Avrupa'nın en tatlı eğlencesi. Cıvıltı ile meselesi var birilerinin bence. Türk halkını yalnız bırakmamak için Sertap ı çağırmışlar bence.
Error 404 (Not Found)!!1 (http://www.youtube.com/watch?v=MJpP1lcLXvs#)
https://www.youtube.com/watch?v=MJpP1lcLXvs (https://www.youtube.com/watch?v=MJpP1lcLXvs)
90 ların Türkiye'si. Son 10 yılda Türkiye ye gelip böyle bir konser veren yabancı star var mı.
Error 404 (Not Found)!!1 (http://www.youtube.com/watch?v=pAg2YYP2WDI&t=631s#)
https://www.youtube.com/watch?v=pAg2YYP2WDI&t=631s (https://www.youtube.com/watch?v=pAg2YYP2WDI&t=631s)
Madonna 93
Error 404 (Not Found)!!1 (http://www.youtube.com/watch?v=TPZzWCsM8Y8#)
https://www.youtube.com/watch?v=TPZzWCsM8Y8 (https://www.youtube.com/watch?v=TPZzWCsM8Y8)
Metallica
Error 404 (Not Found)!!1 (http://www.youtube.com/watch?v=dbE5BgEtOuU#)
https://www.youtube.com/watch?v=dbE5BgEtOuU (https://www.youtube.com/watch?v=dbE5BgEtOuU)
O cıvıltılı günlerin üzerinden dünya çapında bir salgın, Türkiye'de e-muhtıra, Fetö darbe girişimi, hendek olayları, aynı anda 2 büyük deprem vb. olaylar geçti. Türkiye'nin tamamen, Dünya'nın ise büyük ölçüde cıvıltısı kaçtı.
Yalnız enseyi karartmaya gerek yok. Düzelir inşallah.
Arkadaşlar Türkiye yobazlaşma dönemine girdiği için böyle oluyor
Michael Jackson ve Metallica ve Madonna yı bir yana koyalım
Üniversite şenlikleri olurdu mesela Uludağ üniversitesi
Þebnem Ferah ,kıraç ,Haluk Levent,Sıla ,Manga,emre Altuğ vesaire vesaire kişiler gruplar gelirdi şenlikler olurdu...
Þimdi esamesi okunmuyor ...Dindar toplum olacaklar ya ondan oluyor.
Alıntı yapılan: Denizci16 - 11 Mayıs 2024, 17:58:50
Arkadaşlar Türkiye yobazlaşma dönemine girdiği için böyle oluyor
Michael Jackson ve Metallica ve Madonna yı bir yana koyalım
Üniversite şenlikleri olurdu mesela Uludağ üniversitesi
Þebnem Ferah ,kıraç ,Haluk Levent,Sıla ,Manga,emre Altuğ vesaire vesaire kişiler gruplar gelirdi şenlikler olurdu...
Þimdi esamesi okunmuyor ...Dindar toplum olacaklar ya ondan oluyor.
Þu anda şenlikler yok mu?
Hatırlıyorum, sınavlar öncesi Uludağ Üniversitesinde 3 gün şenlikler olurdu, o dönemde Kıraç, Pamela ve üçüncüsünü hatırlamıyorum gelmişti ve konser vermişlerdi.
Öğrenci yurdu bedava, öğle yemeği bedava, günlük öğrenci fişi veriliyordu kampüste istediğini alabilirdin ve ayrıca en önemlisi burs veriliyordu. Aradan 20 sene geçmiş, rüya gibi dönemlerdi...
1986-1990 dönemini iyi biliyorum. Zira o yıllarda üniversitede okudum ve yurtta kaldım (Ankara Cebeci'deki Atatürk Öğrenci Yurdu). Öncelikle, yurtlar ücretsiz değildi, makul seviyede de olsa ücret vardı. Merhum Özal sonrasında yurtta kalan öğrencilere verilen kahvaltı fişleri ile kahvaltı ederdik. Öğle yemekleri üniversitede oldukça makul fiyatlara yenirdi. Yurtta anlaşmalı lokantalar yemek çıkarırdı. Yine dağıtılan fişlerle bu yemeklerden belli ölçüde indirimli faydalanırdık. En çok yenilen akşam yemeği ucuzluğu sebebiyle ıspanaktı.
Gelelim şahsıma. Ben kendimi vatanını, milletini, devletini seven, bu anlamda milliyetçi ve muhafazakar bir birey olarak tanımlarım. Irkçılıkla asla işim olmaz. Yobazlığı kendime yakıştıramam. Her türlü faydalı gelişim ve değişime açığım. Faydalı kelimesinden kastım da çürümeye karşı oluşumdur.
Bu bağlamda Denizci arkadaşımızın yazısında bahsettiği yobazlığı merak ettim. Tarif ederse memnun olurum. Zira, iktidara yakınlığıyla bilinen tv kanalının sabah ve akşam kuşaklarını izleyenler herhalde yaşananlara akıl sır erdiremiyorlardır.
Alıntı yapılan: marmara - 11 Mayıs 2024, 18:35:17
Alıntı yapılan: Denizci16 - 11 Mayıs 2024, 17:58:50
Arkadaşlar Türkiye yobazlaşma dönemine girdiği için böyle oluyor
Michael Jackson ve Metallica ve Madonna yı bir yana koyalım
Üniversite şenlikleri olurdu mesela Uludağ üniversitesi
Þebnem Ferah ,kıraç ,Haluk Levent,Sıla ,Manga,emre Altuğ vesaire vesaire kişiler gruplar gelirdi şenlikler olurdu...
Þimdi esamesi okunmuyor ...Dindar toplum olacaklar ya ondan oluyor.
Þu anda şenlikler yok mu?
Hatırlıyorum, sınavlar öncesi Uludağ Üniversitesinde 3 gün şenlikler olurdu, o dönemde Kıraç, Pamela ve üçüncüsünü hatırlamıyorum gelmişti ve konser vermişlerdi.
Öğrenci yurdu bedava, öğle yemeği bedava, günlük öğrenci fişi veriliyordu kampüste istediğini alabilirdin ve ayrıca en önemlisi burs veriliyordu. Aradan 20 sene geçmiş, rüya gibi dönemlerdi...
Malesef o şenlikler yapılmıyor ve malesef o müzik gruplarını ve kurulan standları ve çadırları unut derim
Alıntı yapılan: Denizci16 - 11 Mayıs 2024, 19:30:42
Alıntı yapılan: marmara - 11 Mayıs 2024, 18:35:17
Alıntı yapılan: Denizci16 - 11 Mayıs 2024, 17:58:50
Arkadaşlar Türkiye yobazlaşma dönemine girdiği için böyle oluyor
Michael Jackson ve Metallica ve Madonna yı bir yana koyalım
Üniversite şenlikleri olurdu mesela Uludağ üniversitesi
Þebnem Ferah ,kıraç ,Haluk Levent,Sıla ,Manga,emre Altuğ vesaire vesaire kişiler gruplar gelirdi şenlikler olurdu...
Þimdi esamesi okunmuyor ...Dindar toplum olacaklar ya ondan oluyor.
Þu anda şenlikler yok mu?
Hatırlıyorum, sınavlar öncesi Uludağ Üniversitesinde 3 gün şenlikler olurdu, o dönemde Kıraç, Pamela ve üçüncüsünü hatırlamıyorum gelmişti ve konser vermişlerdi.
Öğrenci yurdu bedava, öğle yemeği bedava, günlük öğrenci fişi veriliyordu kampüste istediğini alabilirdin ve ayrıca en önemlisi burs veriliyordu. Aradan 20 sene geçmiş, rüya gibi dönemlerdi...
Malesef o şenlikler yapılmıyor ve malesef o müzik gruplarını ve kurulan standları ve çadırları unut derim
Umarım üniversiteler arası konserler yapılıyordur.
Yurda kayıt olurken yurt müdürü bana "sizin o taraflarda satranç iyi oynuyorlardı, sizin seviyeniz nasıl?" deyince, tamam oynarım dedim. Daha önce üniversitede satranç turnuvasında en çok puan alan kızmış, ismini de hatırlıyorum Büşra, kulakları çınlasın. Þaşırmıştım satranç kızların pek de hoşlanmadığı oyundur. 28 puanla geçmiştim o kızı ve Uludağ Üniversitesini temsil ederek turnuvalara katıldım, bu sayede Türkiye'nin bir çok yerini gezdim, çok olmasa da prim de alıyordum ve öğrenci için gayet makul paraydı. 3.sınıfta satrancı bıraktım derslerime odaklanmak için.
Alıntı yapılan: sahin1 - 11 Mayıs 2024, 18:51:12
1986-1990 dönemini iyi biliyorum. Zira o yıllarda üniversitede okudum ve yurtta kaldım Ankara Cebeci'deki Atatürk Öğrenci Yurdu). Öncelikle, yurtlar ücretsiz değildi, makul seviyede de olsa ücret vardı. Merhum Özal sonrasında yurtta kalan öğrencilere verilen kahvaltı fişleri ile kahvaltı ederdik. Öğle yemekleri üniversitede oldukça makul fiyatlara yenirdi. Yurtta anlaşmalı lokantalar yemek çıkarırdı. Yine dağıtılan fişlerle bu yemeklerden belli ölçüde indirimli faydalanırdık. En çok yenilen akşam yemeği ucuzluğu sebebiyle ıspanaktı.
Gelelim şahsıma. Ben kendimi vatanını, milletini, devletini seven, bu anlamda milliyetçi ve muhafazakar bir birey olarak tanımlarım. Irkçılıkla asla işim olmaz. Yobazlığı kendime yakıştıramam. Her türlü faydalı gelişim ve değişime açığım. Faydalı kelimesinden kastım da çürümeye karşı oluşumdur.
Bu bağlamda Denizci arkadaşımızın yazısında bahsettiği yobazlığı merak ettim. Tarif ederse memnun olurum. Zira, iktidara yakınlığıyla bilinen tv kanalının sabah ve akşam kuşaklarını izleyenler herhalde yaşananlara akıl sır erdiremiyorlardır.
Þöyle söyleyeyim kızlarımız ve erkeklerimiz bir arada şarkı söyleyip tempo tutamaz cinsinden ,nahmehremdir şeklinde bir yobazlık.
Bu dediğiniz eğlenceler yapılmayacak diye bir engel olduğunu hiç sanmıyorum. Ayrıca, yukarıdaki yazımda belirttim. Bu ülkede yobazlıktan ziyade bir çürümeden bahsedilebilir. Yine yukarıdaki yazımda bahsettiğim tv programlarına bakarsanız net görülür.
Aslında 90 larla mukayese etmekte biraz adaletsizlik bugünün Almanya'sı bile 90 ların Türkiye'si yanında yobaz kalır. Kilyos da üstsüz denize giren kadınlar vardı şimdi koca Türkiye'de koca sezonda bir tane çıkmaz. O yıllardaki ulusal kanalları Star ı Show u şimdi en medeni CHP linin evinde ailesinin yanında oynatsalar adam televizyonu balkondan aşağı atar her halde. Ama bu neden artık konser olmadığının izahı değil tabi.
Sadece tek cevap değil ama önemli bir gerçek para olmalı. RTÜK reklam gelirlerini düzenledi. Þimdi pik saatlerde müzik programları, 40-50 dakikalık diziler yapmak bu sisteme aykırı hale geldi. Gecenin kocaman 4-4,5 saatlik bölümü dizilere kaldı. Önce 1 saat özet, ardından 2 saat 10-20 dakikalık dizinin reklamlarla 3-3.5 saate varan gösterimi. Durum artık bunu gösteriyor.
Sizlerin bahsettiği cıvıltılı yayınlar artık özel platformlara kaldı. Oralarda sınırlar iyice muğlaklaşmış durumda, küfürler gırla.
2000'lerde tüm dünya ile birlikte Türkiye ekonomik olarak hızlı büyüyen, AB üyeliği için ülkede sosyal yönden de reformlar yapılıyordu. Turizm sektöründe patlama yaşanıyordu, hatta futbolda bile büyük başarılara imza atan ülkeydi.
Soğuk Savaşı sonrası herkes derin nefes alarak dinlenme ve büyüme modundaydı.
Türkiye artık o dönemlerdeki jet hızıyla uçan gelişim göstermiyor, mülteci sorunlarıyla boğuşan, turizm sektörü ve toplum da eskisi gibi değil.
Artık Soğuk Savaşı döneminden daha tehlikeli dönemlerden başımızdan geçiriyoruz, ekonomik sorunlar, kuzeyindeki savaş ve Süriye iç savaşı Türk toplumunu derinden sarsmış.
Yazmayacağım, yazmayacağım diye kendimi tutuyorum ama yine dayanamadım.
Hani artık internet diye bir şey keşfedildi ve her yaş grubuna hitap ediyor ya, işte o nedenle kahvehaneler bile boşaldı millet oyununu bile internetten oynuyor, evde otururken internet üzerinden sosyalleşme yapılıyor, zaten her gün internette paylaşımlarını gördüğün ve yorum yapıp like attığın akrabaya gerçek hayatta ziyarete gitmeye eriniyorsun, ne gerek var zihniyeti, Z kuşağı Y kuşağı, X kuşağı derken yukarıya doğru A kuşağına bile bulaştı.
Önce kaset ve cd satışları düştü, millet sinema ve tiyatroya bile gitmez oldu çünkü internette aynı medyaya zaten ulaşabiliyor. Gençler oyun başından kalkıp konsere falan gitmiyor çünkü artık her ünlü şarkıcı, yazar çizer kim varsa internetten canlı yayın yapıyor, artık yemekler bile siparişle evlere geliyor, bu nedenle motokurye diye bir sektör oluştu sadece orta yaşlılar yedikleri yemeklerin pozlarını çekip paylaşmak için restoranlara gitmeye devam ediyor.
İnternet olgusu, hemen hemen her konuda bireysellik getirdi, sosyalleşme bitti bitiyor.
Farklı bir kaç etken daha var ama ortada Yobazlık ile alakalı bir durum yok. Sanki bir yerden emir gelmiş de, üniversite konserleri yasaklanmış gibi konuşuyorsunuz. Durum yobazlık nedeniyle ise aynı şeyler diğer ülkelerde de niye bu yönde gelişiyor?
Memlekette ateizm, deizm hortlamış, camiler iki saf sıra tutmuyor neymiş Yobazlık varmış, merak etmeyin yobazlar da artık internetten vaaz dinliyor.
Silinebilir.
Sebep; toplumsal kısıtlanmışlık.
Ortada iktidarı değiştirmek için bu kadar fazla gerekçe varken iktidar değişmiyorsa bu işte bir tuhaflık yok mu? Ülkemizde belli bir kesim var, sesleri çok çıkıyor, o sebeple de hayatın gerçekleri öyle sanılıyor. Sonra seçimler bitince yeniden yorumlar başlıyor ve toplumu suçlamaya kadar gidiyor. Sürekli toplumun sindirildiğinden bahsediliyor. Yok öyle bir şey. Bakın mahalli idareler seçimleri yapıldı. İktidar çok ciddi oy kaybetti. Demek ki olabiliyormuş.
Tekrar ediyorum. Bu ülkenin yapısı yobazlığa elverişli değildir. Her gördüğünüz şalvarlı cübbeli sizi yanıltmasın. Tam tersi çürüme emareleri vardır. Esas endişe edilmesi gereken de budur.
Ek de yapayım. Taksim konusuna hiç girmeyelim. Geçmişini biliyorsunuz. Ayrıca son 1 Mayıs'ta Taksim'de polise saldıranları umutsuz gençler olarak tanımlamak insafla bağdaşmıyor.
Ocak ın izahı bana da inandırıcı geldi doğrusu. Dünya dada eskisi gibi konser çılgınlığı yok doğrusu. Eskisi gibi filimler yok sanatçılar yok. Madonna gibi Sezen Aksu gibi 20 yıl zirvede kalan sanatçı yok en şanslısı iki senede eskiyor. Titanik gibi filimler filan hiç çekilmiyor artık. Artık internet çağında sığ ama çok yaygın bir paylaşım var bence. Eskiden bir şarkıyı bir sene dinlerken şimdi on düzine şarkı bir senede popüler oluyor. Eskiden Friends e bütün dünya gülüyorduk şimdi cep telefonu ile parodi çeken youtuber lara gülüyoruz. Ama bu Türkiye de sıkıcı bir baskının olduğu gerçeğini değiştirmez. Eurovizyon'a niye katılmaz ki bir ülke zoru ne.
Eurovision için 2 tahminimi söyleyeyim. Cinsiyeti belirsiz tipler yarışmaya katılmaya başlamışlardı. Bir de puanlama sistemi değişti ve geçmişte olduğu gibi siyasi etkiler yeniden öne çıktı.
Müzik konusunda yeni şarkıcılarda yaratıcılık az. Hazır keyboardlarda hazır 5-6 ritim üzerine zoraki oluşturulmuş şarkılar tabii ki uzun süreli olmaz. Üstüne, bilgisayar esaslı seslerle (dijital diyeyim) yapılan müzik tat vermiyor. Gerçek sazlarla hele de hücum kayıtla yapılan müzikler bambaşka. Batı müziğinde tıkanma var ama doğu müziği aldı başını gidiyor. Hazı fırsat, Dimash Kudaibergen isimli Kazak Türkünü dinleyin. Canlı müziğin tadına varın.
Peki ne olduda üniversitesi şenlikleri yapılmıyor
A) Eskisi gibi Üniv.bütçesi yok
B) Sanatçılar daha fazla ücret istiyor
C) Talimat veya baskı var Üniv. Bu tarz şenlikler düzenliyemiyor
Ayrıca asosyaleşmenin sebebi ekonomik dar boğaz internet çağı ile alakası yok biz çocukluğumuzu bile gece 5 lere kadar dışarda geçirirdik yazları... Apartman aralarında parklarda doluşarak oturarak
Gençlik çağlarımız cafelerde barlarda geçerdi
Çünkü alım gücü işçi ve orta direk diye öldürülüp yok edilen kesimde vardı.
Hey gidi günler hey, 28 kbps modem ile bir MP3 müziği şöyle bir haftada falan ancak indirebiliyordum, o da 146 için bütçe bulabilirsem idi.
Þimdi nerdeyse HD yayın kalitesini beğenmeyip canlı 4k çözünürlüklü yayınları dağ başında bile izleyebilecek altyapıya ulaştık. Bununla birlikte müzik endüstrisi, film endüstrisi senaryo veya kalite olarak doyuma ulaştı, artık duygulara hitap eden analog sesler yok, her şey elektronik oldu.
Ülkemiz için konuşacak olursak asosyalleşmenin ikinci nedeni tabiki bütçe meselesi.
Üniversite mevzusuna dönersek 15 temmuz sonrasında gelişen olaylar ve akabinde covid kısıtlamaları ve üstüne ekonomik kriz, her kesimi özellikle gençleri internete yöneltti. Zaten son 10 yılın üniversitelileri, 2000'li yılların oyun bağımlısı çocuklarıdır.
Sahi sn Marmara O konser alanına birde cami yaptılar Uludağ Üniversitesi içerisinde şimdi konser alanının esamesi okunmuyor..
Ülkede Cami kalmamıştı sağolsunlar gidip Cami yapmaya karar verdiler,heralde orda namaz kılanlar kültürlü cemaat olacak ...kültürlenecek.Hemde Ülkede daha önce olmayan Camide olmuş oldu böylece..
Alıntı yapılan: Denizci16 - 12 Mayıs 2024, 09:58:48
Sahi sn Marmara O konser alanına birde cami yaptılar Uludağ Üniversitesi içerisinde şimdi konser alanının esamesi okunmuyor..
Ülkede Cami kalmamıştı sağolsunlar gidip Cami yapmaya karar verdiler,heralde orda namaz kılanlar kültürlü cemaat olacak ...kültürlenecek.Hemde Ülkede daha önce olmayan Camide olmuş oldu böylece..
Sn.Denizci, cami vardı eskiden de kampüsün içinde.
Konser alanı ve şenlikler için park, ormanlık alan, podyum, boş alanlar vardı. Uludağ kampüs büyüklüğü bakımından Türkiye'nin en büyük üniversitelerinden birisidir. Sultanahmet camisi bile sığardı o alanlara.
Siper Hava Savunma Sistemi Göreve Başlıyor
Error 404 (Not Found)!!1 (http://www.youtube.com/watch?v=iFLEuo2-zvE#)
Bu hobi böyle bir şey işte arkadaşlar biri fabrikatör öbürü Amarika'da koca profesör gerçek hayatta odalarına giremezsin ama aşkımız top tüfek olunca hepimiz oluyoruz bir ergen.
http://youtu.be/9Bnx7nUPx1M?si=dA0yUDfRsg4SAwxP (http://youtu.be/9Bnx7nUPx1M?si=dA0yUDfRsg4SAwxP)
İtibardan tasarruf olmazzzz
Japon hükümeti, PKK terör örgütü üyelerinin Japonya'daki tüm varlıklarını dondurdu.
PKK Terör örgütü ile mücadele için Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile beraber çalışma çağrısında bulundular.
Japonlar şimdi neden böyle bir şey yaptılar ki?
Japonya'da Japonları döğünce PKK'lılar...
Allah'tan hırtolar doğaları gereği olay çıkartıyorlar da adamların ne mal olduğunu anlıyor sonunda ecnebiler...
Yoksa bunları sevgi pıtırcıkları zannediyorlar... Zeki zannettiğimiz Japonlar bile ancak dayak yiyince anlamış bu işi
http://youtu.be/7ZYWH0TbFmg?si=H-zWUQO0ifAVq_VY (http://youtu.be/7ZYWH0TbFmg?si=H-zWUQO0ifAVq_VY)
Acaba birgün bunu gerçekleştirebilcek miyiz?
Alıntı yapılan: Denizci16 - 13 Mayıs 2024, 22:20:01
http://youtu.be/7ZYWH0TbFmg?si=H-zWUQO0ifAVq_VY (http://youtu.be/7ZYWH0TbFmg?si=H-zWUQO0ifAVq_VY)
Acaba birgün bunu gerçekleştirebilcek miyiz?
Kim bilir belki bir gün. Gelecekte ne olacağını kimse bilemez tabiki. Biz bile çocukluğumuzda 2000'li yıllarda uçan arabalar, uzay gemileri ışınlanan insanlar felan hayal ediyorduk fakat yıl oldu 2024 hala ortada bunlardan eser yok.
Eski forumdan sailordream ve robust.
Hangisi robust, hangisi sailordream?
Alıntı yapılan: sahin1 - 14 Mayıs 2024, 14:07:16
Hangisi robust, hangisi sailordream?
Amerika'yı birinci vatani olarak gören Robust.
Sailordream İçin ona karşı benim saygım vardır ve çevresini çok eğitici bir karaktere sahip. Kendisini buraya gelmesi için dört gözle beklerim. Ama onu ne yazık soğutan bir değerli üyemiz var.
Puttydir soğutan.
Tanımam etmem benle ne alakası var doğruysa da kalbim kırıldı severek izliyorum her videosunu hayret bir şey hayat işte yalan dolan ne yapalım
Robust Feridun Hoca. Sailordream Kozan Bey
Alıntı yapılan: ocelot - 14 Mayıs 2024, 19:51:36
Robust Feridun Hoca. Sailordream Kozan Bey
Yok artık :o :o :o
Ben de çok şaşırdım.
O halde bir zincir oluşturup geri getirelim üstadları :)
Feridun Taştan ile Kozan Selçuk Erkan'ın forum üyesi olduğunu bilmiyordum. Kendilerini küstüren kimse çıkıp özür dilesin çabuk. ;D
@robust'u Burada hiç görmedim. Diğerini 1 defa gördüğümü hatırlıyorum, hayal meyal. @HDS zaten üye bile olmadı. Twitter'de takılmayı tercih ediyor.
HDS üye oldu ama biz bizansmilitary diye o zamanlar baya kızgınken o foruma; bir iki mesaj yazdı buraya baya bir linçlemiştik hds yi hele kankası vardı herkese cahil ne bilirsin bunları diye burnundan kıl aldırmayan ekirüsü rahmetli eşref bitlis portresiyle yazan vatandaş o kadar tiksinmişim ki adı bile gelmiyor sadece eşref bitlis paşa resmi ile tanınan bir şahıs hatırlamakda istemiyorum her neyse o ekirü burda tutunamadı kozan hoca üye oldumu bilmiyorum zaten forum olayından tamamen soyutladı kendini orko8 burda bir iki mesajını gördügümü hatırlıyorum
Arkadaşlar ben yanlış anlaşıldım. Bunlar hds robust orko vb sadfor ve ondan önceki savunma ve strateji forumunun gediklileriydi. Bu forumu bilmem :)
Arda Mevlütoğlu en son aralık ayında neredeyse 10 yıl sonra ileti yazmıştı. Hatta takip ediyorum ama görevim nedeniyle çok zaman ayıramıyorum demişti.
O en eski forumdan putty var bildiğim sadece. Galiba archangel siz de vardınız. Putty arada isim değiştiriyor halbuki marka kendisi niye isim değiştirir anlamıyorum
Arzu eden gelsin buyursun. Hem Robust hem Sailor Dreamin güzel katkıları olur.
Sailor Dreami gelmesini dört gözle beklerim.
Alıntı yapılan: ocelot - 14 Mayıs 2024, 23:51:30
O en eski forumdan putty var bildiğim sadece. Galiba archangel siz de vardınız. Putty arada isim değiştiriyor halbuki marka kendisi niye isim değiştirir anlamıyorum
Doğrudur.
Putty sürekli isim değiştirdiği için nereye ne zaman üye oldu hatırlamıyoruz. :)
Onlar kendi çapında sosyal medya fenomeni oldular. Hiçbiri geri dönmez artık.
Putty o kadar eski üyemi?
Ben onun iletilerini okuduğumda genç ve çaylak 16-18 yaş lise öğrencisi sanıyordum.
Alıntı yapılan: Bogü Alp - 14 Mayıs 2024, 16:06:35
Puttydir soğutan.
Sayende ev halkı uyandı. Beni demin öyle bir kahkaha aldı ki....
Almanların bir atasözü vardır: suçsuzlarlar da yanarmış ;D
Alıntı yapılan: ocelot - 14 Mayıs 2024, 23:56:19
Onlar kendi çapında sosyal medya fenomeni oldular. Hiçbiri geri dönmez artık.
Burası kesmez artık onları. Twitter'da, Youtube'da takılıyorlar burası daha kapalı bir platform. Sitemizin ziyaretçi sayısı çok fazla olsa da sosyal medyadan sonra buraya pek uğramıyorlar.
Ben puttyyi 2009 dan beri takip ediyorum. Tahminince 50 ye yakındır yaşı belki daha fazla
Alıntı yapılan: Tigerfish - 15 Mayıs 2024, 00:00:20
Alıntı yapılan: Bogü Alp - 14 Mayıs 2024, 16:06:35
Puttydir soğutan.
Sayende ev halkı uyandı. Beni demin öyle bir kahkaha aldı ki....
Almanların bir atasözü vardır: suçsuzlarlar da yanarmış ;D
Adın çıkmış dokuza inmez sekize dedikleri gibi Putty her konuda günah keçisi. Forumda ne olursa herkes sebebi Putty'dir diyor. ;D ;D
Bir şehir efsanesi vardı guya Ss forumun ilk versiyonu putty tarafından hacklenmiş. Hatta sadforun kapalı bir forumu vardı sakfor oraya da bu nedenle mi almıyorlardı öyle bir şey kalmış aklımda
Alıntı yapılan: Archangel99 - 15 Mayıs 2024, 00:04:25
Alıntı yapılan: Tigerfish - 15 Mayıs 2024, 00:00:20
Alıntı yapılan: Bogü Alp - 14 Mayıs 2024, 16:06:35
Puttydir soğutan.
Sayende ev halkı uyandı. Beni demin öyle bir kahkaha aldı ki....
Almanların bir atasözü vardır: suçsuzlarlar da yanarmış ;D
Adın çıkmış dokuza inmez sekize dedikleri gibi Putty her konuda günah keçisi. Forumda ne olursa herkes sebebi Putty'dir diyor. ;D ;D
Beni de putty Þii'sin falan demişti ;D ;D ;D Þaka sıfatında geçiştirmiştim.
Putty, Petibör ve re. Ben bu 3 müstear ismi hatırlıyorum. Sakfor'a üye olmak için gerekli bazı bilgileri vermemiştir büyük ihtimalle.
Tr militaryde de farklı zamanlarda aynı stilde yazan birkaç kişi oldu. Arada eski sayfalarda gezerken hah bu putty diyorum. Hatta putty bazen bence forumlarda kendi kendine farklı isimler kullanarak tartışıyor arada yakalıyorum :)
Sakfor için isim soyad vb bilgileri vermeyi reddetmiş evet. Büyük bir gizemdi putty ve hep öyle kalacak
Arkadaşlar dedikodumuzu sohbet odasında devam etsek ne dersiniz?
Alıntı yapılan: ocelot - 15 Mayıs 2024, 00:31:07
Tr militaryde de farklı zamanlarda aynı stilde yazan birkaç kişi oldu. Arada eski sayfalarda gezerken hah bu putty diyorum. Hatta putty bazen bence forumlarda kendi kendine farklı isimler kullanarak tartışıyor arada yakalıyorum :)
Sakfor için isim soyad vb bilgileri vermeyi reddetmiş evet. Büyük bir gizemdi putty ve hep öyle kalacak
Bizim arkadaşımızın ne gizliliği olacak ki? Didim'de yazlığı var ;D
Bu kadar düşmanı ne ara edindim ben bundan sonrada yazmam bir şey merak etmeyin
Putty kardeş forumun saygıdeğer ve kıymetli bir mensubudur. Merak edildiği için bu kadar anılıyor.
Alıntı yapılan: putty - 15 Mayıs 2024, 00:59:56
Bu kadar düşmanı ne ara edindim ben bundan sonrada yazmam bir şey merak etmeyin
Fıstık gibi popülariten var. Senin yerinde olsam kendimle gurur duyardım
Kimse hakaret etmedi, ne kadar değerli üye olduğunu geçen sene yılın üyesi olarak kanıtlamışın, putty çoktan marka olmuş haberimiz yokmuş. Mesela twitterda falan putty isminde birisi askeri konularda devamlı kaliteli paylaşımları ve değerledirmeleri yaparsa eminim oralarda bile millet takip eder.
zaten yalandı ben forumsuz kalırsam ölürüm
Alıntı yapılan: putty - 15 Mayıs 2024, 01:32:56
zaten yalandı ben forumsuz kalırsam ölürüm
;D ;D ;D
Boşuna mı genç birisidir dedim, şu iletiyi okuyunca adamın aklına 16 yaşındaki liseli öğrencisi gelir. 25 yaşını geçmemiştir, belki orta okuldayken falan farklı forumlara takılıyordu.
Alıntı yapılan: ocelot - 14 Mayıs 2024, 23:51:30
O en eski forumdan putty var bildiğim sadece. Galiba archangel siz de vardınız. Putty arada isim değiştiriyor halbuki marka kendisi niye isim değiştirir anlamıyorum
Ben de varım , hatta daha önceki ve daha da öncekinde de..
Forumlar artık eski popülerliğinde değiller çünkü insanlar sosyal medyanın tadını aldılar artık herkes kendi çapında bir fenomen, ikincisi artık herşey 2 tık bile değil tek tık ötenizde, hatta söylüyorsun yapay zeka herşeyi önüne seriyor, 3 sü forumlar habire çöküp durdu, saatlerce emek verip yazdıkların bir gece kalkıp bakıyorsun ki buhar olmuş, 4 bazıtipler forumları zehirledi , insanları anlamsızca aşağıladı , forumdan kovdu, insanlar da küstü , yoruldular. Yeni nesil tekrar biraz ilgi duymaya başladı da iyi kötü 2-3 yer ayakta kaldı.
Ayrıca sn. SKYWOLF da çok eskidir
Forumlar hala popüler ve demode olma yolunda farz edilmeleri için hiç bir sebep yok. Twiter forum için rakip bile sayılmaz ama Youtube gibi mecralar Forumlardan bir miktar insan çekebilir. Buda aslında forumların değerini azaltan bir şey değil bence. Þöyle düşünmek lazım. Biz savunma hobisi sahipleri forumlara giriyoruz gündemi takip edebiliyoruz borcumuzu da katkı vererek ödüyoruz adil bir paylaşım oluyor. Bazılarımız ise aynı bizim gibi düzenli foruma giriyor gündemi takip ediyor ama foruma katkı sağlamak yerine kendi Youtube kanalına emeğini bilgisini aktarıyor. Bence buda makul bir durumdur çünkü o kanallarda bizim tarafımızdan bu foruma taşınıyor anında ve bence adalet yine sağlanıyor. Buraya bir paragraf yazmaktansa bence Youtube kanalına yarım saatlik on dakikalık görsel değeri olan video yükleyenler değerli bir hizmet veriyorlar bizim hobimiz camiamız anlamında. Ben Forumların hiç ama hiç değer kaybettiğine inanmıyorum ve akıl yürütünce de forumların bir demode mecra yolunda oldukları kanısına varamıyorum. Foruma ben bir alternatif şu anda göremiyorum. Doğrusu beni en çok tatmin eden forum ortamıdır. Twiter instangram filan bunlar çöp bence. Youtube güzel bir araç ama oda bize çalışıyor. Ama şu var kişisel tatmin için ve arkada bir kalıcı bir şeyler bırakmak için Youtube çok doğru. Tecrübe ile sabit forumlarda olanlar er geç kayboluyor. Başka bir diyeceğim şeyde bu forumları tahminimizin çok ötesinde kitle tarafından düzenli takip ediliyor olması. Mesela o tv deki eli sopalıların hepsi gündemi buralardan takip ediyorlar bence. Harbiye mezunu Mete Yarar mesela Jdam ı bilmeyen biriydi şöyle demişti. İnanmayacaksınız bizim Türk mühendisleri öyle bir şey yapmış ki aptal bombalara bir kit takıyorlar akıllı bombaya dönüşüyor. Günaydın sabah oldu askeriyenin ABC si silah bu. Ama şimdi bayağı bayağı pişti nasıl oldu buraları takip ediyor. Google da zaten üç beş arama yap kendini ya bu ya öbür forumda buluyorsun biraz bakınca aman Allahlım derya deniz burası diyorlar. Forumlar hala popüler ve değerlerinden hiç bir şey kaybetmediler ilerde de görünen bir risk ben göremiyorum. O videodaki arkadaşların alayı sabah kahveyi doldurup ilk yaptıkları şey bu iki forumun günlük mesajlarını okumak adım gibi eminim buna. Torpidonun haberini star gazetesinden öğrenmiyorlardır heralde. Ha buraya yazmıyorlar artık oda onların edebi bizi ilgilendirmez bunun öbür dünyası da var.
Bildiği ile kibir yapmayan, bilmediğini de bilen ve buna göre davranan kişiler olursa forumlar gayet güzel bir mecra.
Alıntı yapılan: DelKu - 15 Mayıs 2024, 06:51:51
Alıntı yapılan: ocelot - 14 Mayıs 2024, 23:51:30
O en eski forumdan putty var bildiğim sadece. Galiba archangel siz de vardınız. Putty arada isim değiştiriyor halbuki marka kendisi niye isim değiştirir anlamıyorum
Ben de varım , hatta daha önceki ve daha da öncekinde de..
Forumlar artık eski popülerliğinde değiller çünkü insanlar sosyal medyanın tadını aldılar artık herkes kendi çapında bir fenomen, ikincisi artık herşey 2 tık bile değil tek tık ötenizde, hatta söylüyorsun yapay zeka herşeyi önüne seriyor, 3 sü forumlar habire çöküp durdu, saatlerce emek verip yazdıkların bir gece kalkıp bakıyorsun ki buhar olmuş, 4 bazıtipler forumları zehirledi , insanları anlamsızca aşağıladı , forumdan kovdu, insanlar da küstü , yoruldular. Yeni nesil tekrar biraz ilgi duymaya başladı da iyi kötü 2-3 yer ayakta kaldı.
Sn Delku sizi de hatırlıyorum Sn Skywolfu da. Harzemşah, Farabi, Delenda est Carthago, Nutuk, Kabardey, Topgun, Tomcat, Destiny, Battlestar hemen hatırladığım diğer isimler. Bir de sadece tr militaryde yazan Teori, Deno, Swat, Sanchez, İstiklal fm (Fatih Mehmet Küçük), Anafor vb değerli forumcular var.
Ayrıca asker olduğunu bildiğimiz Müstafi ve Dum vardı. Hala Karacı var. Bu asker kökenli üstatlar bazen tek bir cevapla bir projedeki anlamlandıramadığınız, eksiklik gibi gördüğünüz noktayı açıklığa kavuşturuyordu.
Bir de pakistan forumu ardından kurulan defencehub ekibi var. cabatlı mesela sadece oraya yazıyor. ya da bu isimlerin bazıları aynı insanlar biz farkında değiliz :) Ama hepsi Putty olamaz ona eminim
Forumların bence en büyük sorunu ego ve aşırı erkek egemen olması. Hemen yanlış anlamaya laf sokmaya alay etmeye hazır bir ekip var. Bu yukarıdakilerin bazıları da üstüne alınabilir. Siyasete girilince de tuz biber ekiliyor. Mühendis ve asker ağırlıklıo olması da başka bir sorun özellikle sosyal bilimleri ilgilendiren konulara aşırı mekanik bakılıyor. Bunlar da bir bilim deyip saygı duyulmuyor. mühedissen her şeyin en iyisisin zaten. yüzbinlerce kitaplık külliyatı olan siyaset bilimi ve sosyoloji hakkında rahatça kesin kanılar net ve köşeli kurallar ortaya atılabiliyor. Forum bu tabi herkes düşüncesini söyleyecek ama ortamı zehirleyen bir mühendis/asker tahakkümü var. Bu dediğimi anca diğer disiplinlerden gelenler anlayabilir tam olarak.
Alıntı yapılan: Tigerfish - 15 Mayıs 2024, 00:43:39
Alıntı yapılan: ocelot - 15 Mayıs 2024, 00:31:07
Tr militaryde de farklı zamanlarda aynı stilde yazan birkaç kişi oldu. Arada eski sayfalarda gezerken hah bu putty diyorum. Hatta putty bazen bence forumlarda kendi kendine farklı isimler kullanarak tartışıyor arada yakalıyorum :)
Sakfor için isim soyad vb bilgileri vermeyi reddetmiş evet. Büyük bir gizemdi putty ve hep öyle kalacak
Bizim arkadaşımızın ne gizliliği olacak ki? Didim'de yazlığı var ;D
Forumların en çok merak edilen insanı Puttydir. Açık ara hem de. Sakfor kapalı bir forum olarak kurulmuştu. İsim soyad vb bazı bilgileri vermeyenler giremiyordu. Putty de vermeyi reddetti ve giremedi. Sadfordan sürekli yazardı iğnelerdi arada beni almıyorsunuz orada neler konuşuluyor falan diye. Sakforda kaç kez Puttyyi alsak mı almasak mı konusu tartışıldı. Alalım diyenler almayalım diyenler...forum ikiye bölündü. Yönetim almadı prensip kararına aykırıydı sonuçta.
Savunma forumlarında en ikonik isim diyebiliriz kendisi için. Kendisi hakkında Didim'deki yazlığı biliyoruz, yazılımcı diyorlardı. En eski forumda da bir iki defa forum patlatma olayı olmuştu Puttyden şüphelenenler oldu ama onu da başka bir arkadaş üstlendi zaten :)
Patlatma hakkında masumum öyle bir şey yok. Yazılımcıda değilim kaç kere dedim ben bir kursa gidip yazılımı hobi gibi öğrendim. Yazlığıda sattım bitcoin e yatırdım. Artık tek aşkım var askeriye
İşte insan böyle bir şey. Abartır, ekleme yapar. Sen artık ne dersen de yapıştı kaldı bunlar üstüne. Efsane oldun işte ne güzel :)
Formumuz hakkindaki dusuncem su sekildedir.
Oncelikle platformumumuzun acil sekilde altyapi sorunu mevcuttur . Yani bir baska deyisle yazilim yenilenmesi artik had safhaya gelmistir mevcut surum terim yerinde ise "Formumumuzu oksijen cadirinda goturmektedir" Madem ki formdaslarimiz formumuzu begeni icerisindeler oncelikle bu konu da yonetici arkadaslarimiza nasil yardimci olabileceklerini fiiliyata belirtsinler.Cunku mevcut durumun surdurebilirligi olamaz.
Benim kisisel dusuncem bir forumun kaliteli olma sebeblerinden de biri de basarili bir site yonetiminin olmasindan kaynaklanir. hali ile hepsimiz de kabul ederiz ki bazen asiriya kacan uyeleri uyarmak cezalandirmak ilgisiz trol amacli sadece ortamin gerilip tansiyonu yukselmesine sebep olan konulari ayristira bilmek te basli basli basina zaruridir.
Bir cogunuzun bilgi ve donanim ve atesine haiz olmasam da yapmis oldugunuz paylasimlarin bir cogunu vaktim elverdikce okuyup anlamaya calisiyorum. formumuzda sizlerin deyimi ile bir atesleyici gurubu var bir de daha seyrek ama analitik paylasim yapanlar mevcut .Bir de cok heycanli hemen hemen her ay bir komsumuza savas acmaya niyetli o olmaz ise formdasini iynelemeyi sevenler az da olsa mevcuttur.
Tamamlayacak olursam formdaslarimiz saygisi ve asiriliktan cogu zaman imtina etmesi nedeni ile forumumuz oldukca stabil ve oldukca kaliteli bir yapiya sahip oldugunu dusunuyorum. Ayni zamanda daha da iyisini de hep birlikte basara bilecegimize inaniyorum.
Alıntı yapılan: putty link =topic=2869.msg165106#msg165106 date=1715757820
Patlatma hakkında masumum öyle bir şey yok. Yazılımcıda değilim kaç kere dedim ben bir kursa gidip yazılımı hobi gibi öğrendim. Yazlığıda sattım bitcoin e yatırdım. Artık tek aşkım var askeriye
Hadi tamam inandık
???
Alıntı yapılan: ocelot - 15 Mayıs 2024, 10:13:28
Alıntı yapılan: Tigerfish - 15 Mayıs 2024, 00:43:39
Alıntı yapılan: ocelot - 15 Mayıs 2024, 00:31:07
Tr militaryde de farklı zamanlarda aynı stilde yazan birkaç kişi oldu. Arada eski sayfalarda gezerken hah bu putty diyorum. Hatta putty bazen bence forumlarda kendi kendine farklı isimler kullanarak tartışıyor arada yakalıyorum :)
Sakfor için isim soyad vb bilgileri vermeyi reddetmiş evet. Büyük bir gizemdi putty ve hep öyle kalacak
Bizim arkadaşımızın ne gizliliği olacak ki? Didim'de yazlığı var ;D
Forumların en çok merak edilen insanı Puttydir. Açık ara hem de. Sakfor kapalı bir forum olarak kurulmuştu. İsim soyad vb bazı bilgileri vermeyenler giremiyordu. Putty de vermeyi reddetti ve giremedi. Sadfordan sürekli yazardı iğnelerdi arada beni almıyorsunuz orada neler konuşuluyor falan diye. Sakforda kaç kez Puttyyi alsak mı almasak mı konusu tartışıldı. Alalım diyenler almayalım diyenler...forum ikiye bölündü. Yönetim almadı prensip kararına aykırıydı sonuçta.
Savunma forumlarında en ikonik isim diyebiliriz kendisi için. Kendisi hakkında Didim'deki yazlığı biliyoruz, yazılımcı diyorlardı. En eski forumda da bir iki defa forum patlatma olayı olmuştu Puttyden şüphelenenler oldu ama onu da başka bir arkadaş üstlendi zaten :)
Benim gibi bazı arkadaşlar Sakfor da Üyeyydim. Kritik bilgilerin dışarı sızmanın cezası olduğunu bildikleri halde gine o site gümledi. Bir tanesi orada şarkı söyler gibi bülbül gibi öttükten sonra bir daha orası toparlanmadı. Bunun cezayı takibi olduğunu bildiği halde gine ne var ne yok ifşa etmeye kalkıyordu hatta bir ara bu foruma da yansımıştı. Kendisini uyardıktan sonra Allah'tan o arkadaş hemen tüm paylaşımları sildi burada.
Ben de tüm nüfusumu her şeyimi oraya bildirip ortaya koymam gerekiyordu oraya üye olmadan evel. Orada Paylaşılan kritik bilgiler bizimle beraber mezara gider. Sır tutmayı neden marifet olarak biliyorlar anlayamadım ve anlamakta istemiyorum.
Tigerfish, iki kişinin bildiği sır değildir! 8)
Þaka bir yana, gerçekten gizli olması gereken bilgiler neden yetkisi olmayan kişilerle paylaşılıyor. Paylaşanlar yetkiliyse, bu öncelikle o yetkililerin sorunu. Herkesin bilmemesi gereken bir bilgi, herkesin okuyabileceği bir ortamda paylaşılıyorsa, o bilgiyi koruması gereken yapıda bir sorun var demektir. Ya oradaki görevliler bilginin gizliliği konusunda yeterince bilinçlendirilmemişlerdir, ya da bir nedenle bilgi sızdıran biri veya birileri vardır.
Benim hatırladığım en ilginç olay bir gece defencehubda kunteper canavarı rumuzlu kullanıcının gizli bir sürü bilgiyi ifşa etmesiydi. on onbeş tane ardı ardına post yolladı sonra silindi ama iş işten geçti bence. çok kritik bilgiler miydi ya da doğru bilgiler miydi bilmiyorum ama basına sızmamış ve hala da olmayan bilgilerdi. savunma sanayiinde bilgi gizliliği güvenliği konusu ülkeden ülkeye çok değişen bir şey. Bizim gizli olmalı dediğimiz şeyler amerikan basınında günlük haber olarak veriliyor.
Sakforun istediği bilgiler kişisel verilerin korunması kanununa aykırı bilgilerdi. Putty haklıydı. Hala kapalı bir veya daha fazla forum olduğunu duyuyorum arada sırada ama üye değilim hiçbirine.
Skywolfun dediği gibi bazen bilgiler kurumlar tarafından da bilinçli olarak sızdırılıyor olabilir.
Okçular hocamın dediği gibi bazı bilgiler sosyal platformda paylaşıldıysa bunlar ele alınır ama o gece gerçekten benim de bilmediğim ve şaşırdım yeni bilgiler vardı.
Skywolf Hocamızın dediği gibi emniyet ve güvenlik ve bilgilerin dışarıya sızmaması onların sorumluluklarına aittir.
Biz yine de burada basına ve sosyal medyaya sızmamış şeyleri paylaşmamalıyız.
Defenceturk Türkçe yayınlanan savunma sanayi, askeri ve stratejik değerlendirme yapılan en demokratik forum.
Küfür etmedikçe, birisini hakaret etmedikçe ve forum kurallarını çiğnemedikçe her üyenin şahsi fikirlerini paylaşabileceği forum. Türkçeyi rahatça konuşabilen milyonlarca yabancı uyruklu insanlar var, ayrıca google translate vasıtasıyla tercüme ederek bu forumu takip edenler bile vardır...
Kimse tependen şunu paylaş, bunu paylaşma, yasaklı kaynak vs demiyor terör içerikli bilgi paylaşmadıkça.
Þahsi fikrim, forum modifiye edilmesi lazım. Mesela twiitter hesabından paylaşım yaparken sadece link verebiliyorsun, içeriğini paylaşamıyorsun görsel olarak.
Belediyelerin Arapça tabelaları yasaklaması siyasetin içinde tepki çekti. Tabelalarin kaldırılması doğru bir olay Arap ülkelerinde bile bizim kullandığımız Latin alfabeleri kullanılırken Arap Alfabesi ile Türkiye de iş yerlerinin açılması zaten başlı başına bir saçmalıktı. Hem egemenlik haklarımıza haklarımıza saldiri hem de algılanmiyordu.
Belediyeler Arapça vurgusu yerine Arap alfabesi vurgusuyla tabelaları kaldırırsa daha çok amacına uygun bir uygulama olur.
Saygılarımla
Alıntı yapılan: Bogü Alp - 17 Mayıs 2024, 15:02:54
Belediyelerin Arapça tabelaları yasaklaması siyasetin içinde tepki çekti. Tabelalarin kaldırılması doğru bir olay Arap ülkelerinde bile bizim kullandığımız Latin alfabeleri kullanılırken Arap Alfabesi ile Türkiye de iş yerlerinin açılması zaten başlı başına bir saçmalıktı. Hem egemenlik haklarımıza haklarımıza saldiri hem de algılanmiyordu.
Belediyeler Arapça vurgusu yerine Arap alfabesi vurgusuyla tabelaları kaldırırsa daha çok amacına uygun bir uygulama olur.
Saygılarımla
Kraldan çok kralcı deyimi ; Arap'tan çok Arapçı'ya dönmüş.
Kanun çıkartırsın...
Tabelalarda büyük harf ile Türkçe isim ya da işimin Türkçe harfler ile telaffuz edilecek şekilde yazar, altında daha küçük harf ile hangi dil olursa olsun yabanci ismini yazarsin...
Çinde falan öyle...yabanci firma Çin karakterleri ile telaffuz edilişini yazıp yanına logosunu koyuyor...hemde dünya markaları örneğin Starbucks....
Yabanci kavramlardan mutlaka Çince kavram bulup kullaniyorlar, dillerini mümkün olduğunca koruyorlar...
Niyet olduktan sonra...
Bu konu oldukça sıkıntılı. Ne yazık ki caddelerimizi, sokaklarımızı, işyerlerimizi hep yabancı isimler doldurmuş. Sadece işyerleri de değil, memleketimizde giderek yaygınlaşan sitelerimizin bile adları yabancı dilde. O dil İngilizce. Tuhaf bir şekilde tabelalar İngilizce olunca insanlar rahatsız olmuyorlar.
Bir diğer konu da, Çince hariç (o da anladığımız harf yapısı olmadığından) tabelalar okunduğu gibi değil yazıldığı gibi yazılıyor. Yani Coca Cola vb. gibi. Hadi bu yabancı isimlendirmeden kurtuluş yok, marka isimlerini niye okuduğumuz gibi değil de orijinali ile yazdığımızı anlamıyorum. Arap ülkelerinde Coca Cola'yı cim harfi ile değil de kef harfi ile yazarlar. Biz de pekala Koka Kola yazabilirdik.
Neticede, tamamen engel olamıyorsak (baskın kültür mevzusu) olabildiğince kendimize benzetmemiz gerekirdi.
Arapça,İngilizce,Almanca ,Çince vs....farketmez...
Tüm yabancı tabelalar kaldırilsın( marka isimler hariç)
Yani Coca-Cola tabelası dursun ama altındaki" Drink it ice cold" yazısı Türkçe olsun....
Almanı,Arabi, Fransızı vs içinde bu geçerli olur...
Çok mu zor bir kararname çıkarmak?
Alıntı YapTuhaf bir şekilde tabelalar İngilizce olunca insanlar rahatsız olmuyorlar.
Hayatının 2/3'ünü İngiltere'de geçirmiş bir kişi olarak ben çok rahatsız oluyorum,
Biz Türk'üz. Altın gibi bir dilimiz var. 200 milyon+ kişinin ortak dili bu. Türk'ü, Özbeği, Kırgızı, Kazağı; hepsinin ortak paydası Türkçe. Hatta Moğolu, Japonu Koreli'si ve Macarının da ortak paydası Ural-Altay dili olan ve
Turkic Languages denilen dilleri konuşmaları. Nedir bu yabancı özentisi?
Ne Arapça ne İngilizce kullanılmamalı.
Çocuklarına özenti isim koyanlara da çok kızıyorum. Neymiş efendim yurt dışında millet rahat telaffuz etsin. Öğrensinler Türkçe telaffuzunu.
Arapça isimlere de bozuluyorum. Güzel öztürkçe isimler varken nedir bu Arap ve Fars isimleri? Türk ismi kullanınca gayri müslim mi olunuyor?
GPT 4-o yu gördünüz mü? Artık uzay filmlerindeki makine ile konuşma başlamak üzere. Yapay zeka her ay katlanarak gelişiyor. Çeviriyi çok dili desteklemeyi her ne kadar neredeyse mükemmel destekliyor gibi görünse de bu gelişmeler geleceğin dünyasının tek küresel dile dönüşeceği işaretleri taşıyor. Bence 2050 de 30 yaş altı tüm dünya aralarında İngilizce ile anlaşacak. Bugün GPT ye ingilizce soru sorunca çok daha düzgün cevap alınıyor. Dünya halklarda bir birine karışmaya başladı. Human planet e doğru gidiyoruz.
Bir beğeni ateşledim Yaşar Bey. Ama bence Türkçenin affedilemez bir kusuru var. O da şu: Türkçede tek heceli teşekkür kelimesi yok!! Bütün önemli emir kipleri ve önemli isimler Türkçede tek hecelidir. At, it, su, et, ye, iç, gör, vs vs
"Teşekkür ederim", Ne kadar zorlama bir ifade bu, dikkat ediniz. Doğal olmadığı her halinden belli. Bu kadar temel bir ihtiyacı gidermek, böylesine zor olmamalıdır.
Tek heceli teşekkür ifadesini Türkçeye sokmazsak, kaba saba ve kavgacı insanlar olmaya devam ederiz. Dil, insanları biçimlendirir.
"Sağol"
Gayet kısa ama sorun uzunlukta kısalıkta değil, insanımız hödük. Teşekkür etmek kılıbıklık olarak kabul edilir , zor gelir.
Alıntı yapılan: Merzifonlu - 17 Mayıs 2024, 17:52:36
Bir beğeni ateşledim Yaşar Bey. Ama bence Türkçenin affedilemez bir kusuru var. O da şu: Türkçede tek heceli teşekkür kelimesi yok!! Bütün önemli emir kipleri ve önemli isimler Türkçede tek hecelidir. At, it, su, et, ye, iç, gör, vs vs
"Teşekkür ederim", Ne kadar zorlama bir ifade bu, dikkat ediniz. Doğal olmadığı her halinden belli. Bu kadar temel bir ihtiyacı gidermek, böylesine zor olmamalıdır.
Tek heceli teşekkür ifadesini Türkçeye sokmazsak, kaba saba ve kavgacı insanlar olmaya devam ederiz. Dil, insanları biçimlendirir.
Chat GPT ye tek heceli selamlaşma kelimesi üret dedim verdiği cevap şu.
Türkçede tek heceli ve yaygın olarak selamlaşma anlamında kullanılabilecek bir kelime bulmak oldukça zordur çünkü kültürel olarak selamlaşma ifadeleri genellikle daha uzundur. Ancak, bu ihtiyaca yönelik yaratıcı bir öneri yapmak gerekirse, "Hey" kelimesi düşünülebilir.
Alıntı yapılan: putty - 17 Mayıs 2024, 18:04:11
Alıntı yapılan: Merzifonlu - 17 Mayıs 2024, 17:52:36
Bir beğeni ateşledim Yaşar Bey. Ama bence Türkçenin affedilemez bir kusuru var. O da şu: Türkçede tek heceli teşekkür kelimesi yok!! Bütün önemli emir kipleri ve önemli isimler Türkçede tek hecelidir. At, it, su, et, ye, iç, gör, vs vs
"Teşekkür ederim", Ne kadar zorlama bir ifade bu, dikkat ediniz. Doğal olmadığı her halinden belli. Bu kadar temel bir ihtiyacı gidermek, böylesine zor olmamalıdır.
Tek heceli teşekkür ifadesini Türkçeye sokmazsak, kaba saba ve kavgacı insanlar olmaya devam ederiz. Dil, insanları biçimlendirir.
Chat GPT ye tek heceli selamlaşma kelimesi üret dedim verdiği cevap şu.
Türkçede tek heceli ve yaygın olarak selamlaşma anlamında kullanılabilecek bir kelime bulmak oldukça zordur çünkü kültürel olarak selamlaşma ifadeleri genellikle daha uzundur. Ancak, bu ihtiyaca yönelik yaratıcı bir öneri yapmak gerekirse, "Hey" kelimesi düşünülebilir.
"Hey" demek uluslararasi dilde birisine müracaat etmek dikkatini çekmek için.
Türkçede "Merhaba"(Meraba) kelimesi zaten var, Japon veya Þili'den gelen birisi için bu kelime zor değil ki.
Alıntı yapılan: DelKu - 17 Mayıs 2024, 18:02:15
"Sağol"
Gayet kısa ama sorun uzunlukta kısalıkta değil, insanımız hödük. Teşekkür etmek kılıbıklık olarak kabul edilir , zor gelir.
Ben uzun süredir "Sağol" sözcüğünü kullanıyorum günlük konuşmalarımda. Tek heceli değil ama öztürkçe.
Sonra Selamün Aleyküm lafına da bozuluyorum. İbranice barış seninle olsun lafından türetme Þalom aleyke sözünden gelen bir deyim.
"İyi günler" demek dururken ne gerek var elin yahudisinin sözünü kullanmaya?
Dilimizin bozulmasi hakkında o kadar şey var ki buraya yazmak zaman alır. Yabanci dilden geçmiş kelimeler yaninda hiç bir sey. Pazartesi günü yazarım bunu.
Sayın Yaşar Selamın Aleyküm Müslümanlar arasında yapılan bir selamlaşma şekli özellikle bunu vurgulayarak, karşısındakine masaj verircesine diyenler midemi bulandırsa da samimi olarak konusanlar için her hangi bir sıkıntı yok.
Bir diğer mevzu ise adlandirmalar. Bu gerçekten çok can sıkıcı bir durum. Pazartesi günü buraya yazacağım. Saygılar.
İbranice ve Arapçanın birbirinden kelime alması gayet normal. "sizlere selam olsun" anlamındadır. Türkiye'de bu selam biçimini bilerek kullanan müslümanlar bunu aynı zamanda "Allah'ın Selamı" diyerek kullanırlar. Asla ibraniceden geldiğini düşünmezler. Bence esas olan kullanan kişinin niyetidir. Hangi şekli kullanan olursa ben o usulde karşılık veririm. Asla rahatsız olmam. Tabii, tercih sizindir.
Üzülerek söylüyorum ama kendinden başka Herşey olmaya (Doğu ya da Bati nereden olursa olsun farketmez)merakli bir milletiz....olayin özü bu...
Dünyada bu kadar eski ve görkemli tarihi,medeniyeti,kültürü olup da bu kadar başka birşey olmak için çabalayan başka bir millet yok adım gibi eminim...
Toplum bilimcilerin araştırması gereken bir konu, hakikaten çok ilginç....
Arkadaşlar, bir selamdan geldiğimiz noktaya bakın. Ben Türküm, aynı zamanda Müslümanım. Müslümanlık elbette ki kültürümüz üzerinde etkili olacaktır. Bu gayet doğaldır. Diğer dinlerde de böyledir. Türkiye'de Araplaşmak isteyenlerin çok fazla olduğu kanaatinde değilim. Olsa olsa İngilizleşmek, Fransızlaşmak, Amerikanlaşmak isteyenler kadardır. Kıyafetlerine bakarak karar veriyorsanız onlardan bir bölümü "yanlış bir yorumla da olsa" bu kıyafetleri dinin gereği sandıkları için giyiyorlar. Yoksa "özellikle bir bölümü" benim kadar, sizler kadar Türktürler.
Bilimin gücünü kim elinde tutuyorsa onun
dilinin-kültürünün tahakkümüne girersiniz...
Bu sosyal bilimlerde 2+2=4 gibidir...
Yok ben bu yasaya inanmıyorum , direnirim derseniz TRT'nin kültür kanalları var 50 - 60 kişinin izlediği programlarva konuşan gariban bilim insanları gibi kalırsınız....
Bu İngilizce için geçerli değil sadece yarın birgün Çin vs bilim egemenliği yaşanırsa Bu sefer Çince bol bol tabela asarız...
Alıntı yapılan: serkan1976 - 18 Mayıs 2024, 07:41:23
Bilimin gücünü kim elinde tutuyorsa onun
dilinin-kültürünün tahakkümüne girersiniz...
Bu sosyal bilimlerde 2+2=4 gibidir...
Yok ben bu yasaya inanmıyorum , direnirim derseniz TRT'nin kültür kanalları var 50 - 60 kişinin izlediği programlarva konuşan gariban bilim insanları gibi kalırsınız....
Bu İngilizce için geçerli değil sadece yarın birgün Çin vs bilim egemenliği yaşanırsa Bu sefer Çince bol bol tabela asarız...
Arapca bilim dili mi konuyu saptiriyoruz? Son 1000 yılda Araçların bilime ne kadar katkısı var.
Ayrıca konumuz kültürler arası etkileşim değil. Arapça tabelalar.
Pazartesi günü bir şeyler yazacağım ama bu mesajı görünce dayanamadım.
Türkiye'nin ölçüsüz Arap nüfusu anormalliktir bunu kabul ediyorum ben ama bu bir yana bırakarak değerlendirirsek her büyük ülkede en az bir tane kozmopolit halkların karıştığı bir şehir mutlaka olmalı. Newyork, Berlin, Paris, Londra, Tokyo, Þangay. İstanbul'u paylaşmaya alışmamız lazıma af edersiniz. Tekrar ediyorum bizdeki anormallik çözülmesi gereken bir sorun tabiki. Sorunu çözelim ondan sonra yine İstanbul Araplar İranlılar Ruslar Avrupalılar için bir cazibe merkezi olmaya devam etmeli. İstanbul'u paylaşmaya alışmamız şarttır ve bu Türkiye'yi güzelleştirir şenlendirir.
Alıntı yapılan: putty - 18 Mayıs 2024, 16:09:19
Türkiye'nin ölçüsüz Arap nüfusu anormalliktir bunu kabul ediyorum ben ama bu bir yana bırakarak değerlendirirsek her büyük ülkede en az bir tane kozmopolit halkların karıştığı bir şehir mutlaka olmalı. Newyork, Berlin, Paris, Londra, Tokyo, Þangay. İstanbul'u paylaşmaya alışmamız lazıma af edersiniz. Tekrar ediyorum bizdeki anormallik çözülmesi gereken bir sorun tabiki. Sorunu çözelim ondan sonra yine İstanbul Araplar İranlılar Ruslar Avrupalılar için bir cazibe merkezi olmaya devam etmeli. İstanbul'u paylaşmaya alışmamız şarttır ve bu Türkiye'yi güzelleştirir şenlendirir.
İstanbul izmir mübadeleden önce öyleydi. O günkü yabancıların şehre kattıklarıyla bugünkülerin açtığı bela apayrı şeyler.
Alıntı yapılan: putty - 18 Mayıs 2024, 16:09:19
Türkiye'nin ölçüsüz Arap nüfusu anormalliktir bunu kabul ediyorum ben ama bu bir yana bırakarak değerlendirirsek her büyük ülkede en az bir tane kozmopolit halkların karıştığı bir şehir mutlaka olmalı. Newyork, Berlin, Paris, Londra, Tokyo, Þangay. İstanbul'u paylaşmaya alışmamız lazıma af edersiniz. Tekrar ediyorum bizdeki anormallik çözülmesi gereken bir sorun tabiki. Sorunu çözelim ondan sonra yine İstanbul Araplar İranlılar Ruslar Avrupalılar için bir cazibe merkezi olmaya devam etmeli. İstanbul'u paylaşmaya alışmamız şarttır ve bu Türkiye'yi güzelleştirir şenlendirir.
Bizim sehirler en başından beri kozmopolit zaten ekonomi nufus dengesine bakınca açık ara birinci.
Ayrıca Sangay'a kafanıza göre giremezsiniz. Sangay'in ozel kuralları var.
Londra ve Berlin Tokyo da bu kadar insan yok. Adamlar için ülkesinin ekonomisi oldukça değerli en ufak bir dalgalanma istemiyorlar.
Türkiye nin sığınmacı sorununu kozmopolitlik meselesinden ayrı tutuyorum bu bir sorun tabiki. ama biz bu beladan yılıp olması gereken kozmopolitliği de şeytanlaştırmayalım onu demek istiyorum. İstanbul ezelden beri zaten hep kozmopolit bir şehir idi nüfusunun yarısı Türk değildi Cumhuriyet döneminde ülkede şehirde bu renkliliğini kaybetti iyice sıkıcı bir şehir oldu. Her şeye rağmen İstanbul insanları kendine aşık ediyor Avrupalıları bile kendine aşık ediyor ayrılamıyor bir çoğu alışınca. Bu ülkeler için altın değerinde bir kıymettir her ülkede böyle bir cazibe yok isteseler de olmuyor. Tabi Türklerin bu ara kan beynine çıktığı için bunları anlatmak kolay değil. İstanbul'da şimdi zencilere alıştı mesela gözümüz ne kadar güzel bir şey on yıl önce zencisi olmayan bir İstanbul idik utanç verici bir şey bu bir metropol için. İstanbul u paylaşmaktan korkmayın arkadaşlar bu şehrin yarısı yabancı olsun hiç sorun olmaz aksine güzel olur. Ama Suriye savaşı kaçkınları bir problemdir ikisini karıştırmamak şartı ile.
Alıntı yapılan: Bogü Alp - 18 Mayıs 2024, 15:09:28
Alıntı yapılan: serkan1976 - 18 Mayıs 2024, 07:41:23
Bilimin gücünü kim elinde tutuyorsa onun
dilinin-kültürünün tahakkümüne girersiniz...
Bu sosyal bilimlerde 2+2=4 gibidir...
Yok ben bu yasaya inanmıyorum , direnirim derseniz TRT'nin kültür kanalları var 50 - 60 kişinin izlediği programlarva konuşan gariban bilim insanları gibi kalırsınız....
Bu İngilizce için geçerli değil sadece yarın birgün Çin vs bilim egemenliği yaşanırsa Bu sefer Çince bol bol tabela asarız...
Arapca bilim dili mi konuyu saptiriyoruz? Son 1000 yılda Araçların bilime ne kadar katkısı var.
Ayrıca konumuz kültürler arası etkileşim değil. Arapça tabelalar.
Pazartesi günü bir şeyler yazacağım ama bu mesajı görünce dayanamadım.
Arapça,İngilizce,Almanca ,Çince vs....farketmez...
Tüm yabancı tabelalar kaldırilsın( marka isimler hariç)
Yani Coca-Cola tabelası dursun ama altındaki" Drink it ice cold" yazısı Türkçe olsun....
Almanı,Arabi, Fransızı vs içinde bu geçerli olur...
BENİM GÖRÜÞÜM BU.....
Arapça meselesine gelince o kontektürel bir mesele... Suriyeliler gelmeden önce Arapça tabela mı vardı? Yarın AKP gider , ümmet anlayışı da ülkeden gider tek Arapça tabela kalmaz...
Ama bu ülkede hiç İngiliz , ABD'li yokken İngilizce tabelaları kalkmaz...
Orta çağda nasıl Avrupalılar bilim öğrenmek için Beytül Hikme'de Arapça öğrenmeye Bağdat'a geliyorsa , biz de Avrupa'dan bilim öğrenmek için İngilizce bileceğiz ... Tabi dil önce kültürü öğrenmekle kavranabilir...... Bu bizi kahrediyor mu tabi ki ediyor...Acı ama gerçek budur ...
19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı tüm Ulusumuza kutlu Olsun...
Bağımsızlık mücadelesinin başladığı 19 Mayıs 1919'u unutmayalım ve unutturmayalım
Bakalım bu akşam şampiyon olabilcek miyiz?
Hazır Fenerbahçe 10 kişi iken yenmemiz lazım
Alıntı yapılan: Denizci16 - 19 Mayıs 2024, 19:52:04
Bakalım bu akşam şampiyon olabilcek miyiz?
Hazır Fenerbahçe 10 kişi iken yenmemiz lazım
Olacağız, bir adam bu kadar iğrenç olabilirmi Mert Hakan Yandaş gibi. Adam top oynamıyor, taraftarı kışkırtmakla meşgul, sen topunu oyna...
Fenerbahçe formasıyla Galatasaray taraftarının önünden geçen bir kadını dayaktan polis kurtarmış. Ne kadar utanç verici bir ülke olduk. Bunun adı futbol sevgisi falan değil bence. Garip hastalıklı bir ruh hali var. Eğlenmeyi bilmiyoruz.
Yuh diyorum kadına şiddet varsa alt tarafı bir taraftar sokağa mı çıkamıyacak yani
Dananın kuyruğu haftaya kopacak bakalım Þampiyon kim olacak...kaçırdık bu hafta önümüzdeki hafta ne olacak bakalım
Hata kaza fb şampiyon olsa i. Kartalın matematik ve mantık hocasına sövenler insan içine çıkamaz ;D
Gelecek hafta GS kaybeder ve FB şampiyon olursa, Emre Belezoğlu gibi doğuştan Fenerliyim, damarlarımda sarı lacivert kan akıyor deriz ve hemen FB'li oluruz ;D ;D ;D
Sahi FB lileri de tebrik edeyim şampiyonluk mücadelesini son haftaya taşıdılar.👏
Alıntı yapılan: Efes - 19 Mayıs 2024, 20:12:42
Fenerbahçe formasıyla Galatasaray taraftarının önünden geçen bir kadını dayaktan polis kurtarmış. Ne kadar utanç verici bir ülke olduk. Bunun adı futbol sevgisi falan değil bence. Garip hastalıklı bir ruh hali var. Eğlenmeyi bilmiyoruz.
Hanımefendi cinsiyetini kullanarak proveke etti. Almanya da İngiltere de olsa bu durum oldukça vahim sonuçlar doğururdu. Bu adamlar tel örgüsüz statlarda top oynayan adamlar.
Olay yeri de taraftar lokali değil stadyum.
Fb haklı kalibiyeti olsa da aynı Ts maçında olduğu gibi maçı proveke edip mağdur ayağına yattı. Meşhur güreşçi Osayi de güvenliğin yere yatırdığı adamı döverek kahraman oldu.
Alıntı yapılan: Bogü Alp - 20 Mayıs 2024, 00:59:32
Alıntı yapılan: Efes - 19 Mayıs 2024, 20:12:42
Fenerbahçe formasıyla Galatasaray taraftarının önünden geçen bir kadını dayaktan polis kurtarmış. Ne kadar utanç verici bir ülke olduk. Bunun adı futbol sevgisi falan değil bence. Garip hastalıklı bir ruh hali var. Eğlenmeyi bilmiyoruz.
Hanımefendi cinsiyetini kullanarak proveke etti. Almanya da İngiltere de olsa bu durum oldukça vahim sonuçlar doğururdu. Bu adamlar tel örgüsüz statlarda top oynayan adamlar.
Olay yeri de taraftar lokali değil stadyum.
Fb haklı kalibiyeti olsa da aynı Ts maçında olduğu gibi maçı proveke edip mağdur ayağına yattı. Meşhur güreşçi Osayi de güvenliğin yere yatırdığı adamı döverek kahraman oldu.
Verdiğiniz bilgiler yanlış. Bahsi geçen olay Florya'da sokakta oluyor. Siz Trabzon stadında oynanan maçı seyrettiniz mi?
Alıntı yapılan: Kapgan - 20 Mayıs 2024, 01:45:35
Alıntı yapılan: Bogü Alp - 20 Mayıs 2024, 00:59:32
Alıntı yapılan: Efes - 19 Mayıs 2024, 20:12:42
Fenerbahçe formasıyla Galatasaray taraftarının önünden geçen bir kadını dayaktan polis kurtarmış. Ne kadar utanç verici bir ülke olduk. Bunun adı futbol sevgisi falan değil bence. Garip hastalıklı bir ruh hali var. Eğlenmeyi bilmiyoruz.
Hanımefendi cinsiyetini kullanarak proveke etti. Almanya da İngiltere de olsa bu durum oldukça vahim sonuçlar doğururdu. Bu adamlar tel örgüsüz statlarda top oynayan adamlar.
Olay yeri de taraftar lokali değil stadyum.
Fb haklı kalibiyeti olsa da aynı Ts maçında olduğu gibi maçı proveke edip mağdur ayağına yattı. Meşhur güreşçi Osayi de güvenliğin yere yatırdığı adamı döverek kahraman oldu.
Verdiğiniz bilgiler yanlış. Bahsi geçen olay Florya'da sokakta oluyor. Siz Trabzon stadında oynanan maçı seyrettiniz mi?
Olayın doğrusu da vahim Metin Oktay tesislerine gitmiş formalı hanım efendi üşenmemiş.
Maç günü kabul edilebilecek şey degil bu. Bir benzerini yapan gs taraftarının arabasını perte çıkarmıştı Fenerbahceli taraftarlar.
O maçı izledim yedek kulübesinden yapılan olta hareketi taraftara gülerek oyuncuların ısınması gibi provokatif hareketleri vardı oyuncuların. O maçın çeşitli sebeplerle gergin ve olaylı gecegi belliydi buna rağmen provake etmek ve üzerinden kahramanlık taslamak yalnış.
Gerçi o olaylarda emniyetinde ongorusuzlugu var. Stadın güvenliğini yetkisiz ozel güvenliğe bırakmak yerine Jandarma takviyeli çevik kuvvet birimleri de olsaydı. Onlarda Fenerbahceli oyunculardan bu provokasyonu beklemediler.
11/12 sezonu şampiyonu fb benim gözümde. Malum feto deyince bir tiksinme geliyor.
Alıntı yapılan: Bogü Alp - 20 Mayıs 2024, 02:03:00
Alıntı yapılan: Kapgan - 20 Mayıs 2024, 01:45:35
Alıntı yapılan: Bogü Alp - 20 Mayıs 2024, 00:59:32
Alıntı yapılan: Efes - 19 Mayıs 2024, 20:12:42
Fenerbahçe formasıyla Galatasaray taraftarının önünden geçen bir kadını dayaktan polis kurtarmış. Ne kadar utanç verici bir ülke olduk. Bunun adı futbol sevgisi falan değil bence. Garip hastalıklı bir ruh hali var. Eğlenmeyi bilmiyoruz.
Hanımefendi cinsiyetini kullanarak proveke etti. Almanya da İngiltere de olsa bu durum oldukça vahim sonuçlar doğururdu. Bu adamlar tel örgüsüz statlarda top oynayan adamlar.
Olay yeri de taraftar lokali değil stadyum.
Fb haklı kalibiyeti olsa da aynı Ts maçında olduğu gibi maçı proveke edip mağdur ayağına yattı. Meşhur güreşçi Osayi de güvenliğin yere yatırdığı adamı döverek kahraman oldu.
Verdiğiniz bilgiler yanlış. Bahsi geçen olay Florya'da sokakta oluyor. Siz Trabzon stadında oynanan maçı seyrettiniz mi?
Olayın doğrusu da vahim Metin Oktay tesislerine gitmiş formalı hanım efendi üşenmemiş.
Maç günü kabul edilebilecek şey degil bu. Bir benzerini yapan gs taraftarının arabasını perte çıkarmıştı Fenerbahceli taraftarlar.
O maçı izledim yedek kulübesinden yapılan olta hareketi taraftara gülerek oyuncuların ısınması gibi provokatif hareketleri vardı oyuncuların. O maçın çeşitli sebeplerle gergin ve olaylı gecegi belliydi buna rağmen provake etmek ve üzerinden kahramanlık taslamak yalnış.
Gerçi o olaylarda emniyetinde ongorusuzlugu var. Stadın güvenliğini yetkisiz ozel güvenliğe bırakmak yerine Jandarma takviyeli çevik kuvvet birimleri de olsaydı. Onlarda Fenerbahceli oyunculardan bu provokasyonu beklemediler.
11/12 sezonu şampiyonu fb benim gözümde. Malum feto deyince bir tiksinme geliyor.
90 dakika boyunca sahaya atılan şeyleri görmemek, dünyanın neresinde olursa olsun tatil edilecek maçın neden tatil edilmediğini soramamak, emniyetin bilerek güvenlik önlemi almadığını görmemek, tribünlerin başka takım taraftarlarına da açıldığını görmemek... İşte buna fanatizm denir. İşin içine fanatizm girince adalet duygusu kayboluyor. İki tane topçunun yaptığı olta hareketi gözde büyüyor.
Alıntı yapılan: Kapgan - 20 Mayıs 2024, 02:20:41
Alıntı yapılan: Bogü Alp - 20 Mayıs 2024, 02:03:00
Alıntı yapılan: Kapgan - 20 Mayıs 2024, 01:45:35
Alıntı yapılan: Bogü Alp - 20 Mayıs 2024, 00:59:32
Alıntı yapılan: Efes - 19 Mayıs 2024, 20:12:42
Fenerbahçe formasıyla Galatasaray taraftarının önünden geçen bir kadını dayaktan polis kurtarmış. Ne kadar utanç verici bir ülke olduk. Bunun adı futbol sevgisi falan değil bence. Garip hastalıklı bir ruh hali var. Eğlenmeyi bilmiyoruz.
Hanımefendi cinsiyetini kullanarak proveke etti. Almanya da İngiltere de olsa bu durum oldukça vahim sonuçlar doğururdu. Bu adamlar tel örgüsüz statlarda top oynayan adamlar.
Olay yeri de taraftar lokali değil stadyum.
Fb haklı kalibiyeti olsa da aynı Ts maçında olduğu gibi maçı proveke edip mağdur ayağına yattı. Meşhur güreşçi Osayi de güvenliğin yere yatırdığı adamı döverek kahraman oldu.
Verdiğiniz bilgiler yanlış. Bahsi geçen olay Florya'da sokakta oluyor. Siz Trabzon stadında oynanan maçı seyrettiniz mi?
Olayın doğrusu da vahim Metin Oktay tesislerine gitmiş formalı hanım efendi üşenmemiş.
Maç günü kabul edilebilecek şey degil bu. Bir benzerini yapan gs taraftarının arabasını perte çıkarmıştı Fenerbahceli taraftarlar.
O maçı izledim yedek kulübesinden yapılan olta hareketi taraftara gülerek oyuncuların ısınması gibi provokatif hareketleri vardı oyuncuların. O maçın çeşitli sebeplerle gergin ve olaylı gecegi belliydi buna rağmen provake etmek ve üzerinden kahramanlık taslamak yalnış.
Gerçi o olaylarda emniyetinde ongorusuzlugu var. Stadın güvenliğini yetkisiz ozel güvenliğe bırakmak yerine Jandarma takviyeli çevik kuvvet birimleri de olsaydı. Onlarda Fenerbahceli oyunculardan bu provokasyonu beklemediler.
11/12 sezonu şampiyonu fb benim gözümde. Malum feto deyince bir tiksinme geliyor.
90 dakika boyunca sahaya atılan şeyleri görmemek, dünyanın neresinde olursa olsun tatil edilecek maçın neden tatil edilmediğini soramamak, emniyetin bilerek güvenlik önlemi almadığını görmemek, tribünlerin başka takım taraftarlarına da açıldığını görmemek... İşte buna fanatizm denir. İşin içine fanatizm girince adalet duygusu kayboluyor. İki tane topçunun yaptığı olta hareketi gözde büyüyor.
Yazımda her şey açık maçın olaylı gecegi belliydi. atesin üstüne benzin dokmek doğru değil. Yazdığınız gibi bir olta hareketi değil bir kaç kez daha yapıldı.
Sahaya da yabancı madde atılması zaten bilinen hesap edilen bir şey mancinikla mesela atsanız ses bombası atsanız bile maç ertelenmez kolay kolay.
http://www.facebook.com/share/v/1y7EgyGabW28ktwQ/?mibextid=xfxF2i (http://www.facebook.com/share/v/1y7EgyGabW28ktwQ/?mibextid=xfxF2i)
Çinliler Atölyelerinde bile neler çıkartabiliyor.
http://youtu.be/psRvRUwcl3A?si=pGZIE86iMGshTu30 (http://youtu.be/psRvRUwcl3A?si=pGZIE86iMGshTu30)
Þu vahşi köpek yada tartışmalı köpek ırkları ve saldırısı konularından kurtulamıyacağız..
Arkadaşlar,
Yeniden merhaba,
İyi forumlar...
Þükür kavuşturana. Tekrar herkse iyi forumlar dilerim.
Alıntı yapılan: Alp - 08 Temmuz 2024, 13:49:49
Arkadaşlar,
Yeniden merhaba,
İyi forumlar...
Forumumuzun çalışmasına engel olan bir yazılımsal arıza, değerli arkadaşımız Alp'in yoğun desteği sayesinde sonunda çözüldü. Kendisine ve onun aracılığıyla Fırat'a sonsuz teşekkürler...
Umuyorum bu süreç boyunca sevgili yılın üyemiz Putty'e inme falan inmemiş, sağlıklı bir şekilde forumun düzelmesini bekliyordur. ;D ;D
Bir aydır her gün aklıma geldikçe foruma girmeye çalıştım. Huzurum kalmadı psikolojik yoksunluk krizine girdim.
Artik nihayet açıldı. Basta skywolf olmak uzere butun forum ahalesine selam ve saygılar.
Alıntı yapılan: Alp - 08 Temmuz 2024, 13:49:49
Arkadaşlar,
Yeniden merhaba,
İyi forumlar...
Senin çok emeğin geçmiş ve buradan sana teşekkür etmek istiyorum. Ellerin dert görmesin ama sade sana teşekkür etmek istiyorum.
Tabi elbette Fırat Bey'e de çok teşekkür ederim.
Forum un takrardan hayata donmesine katki saglamis olan tum arkadaslara tesekkurler.
Çok şükür!
Tekrar açılmaya emeği geçmiş herkese sonsuz teşekkürler.
E o zaman birer beğeni puanı ateşleyin bari, olmaz mı... ;D ;D ;D
Alıntı yapılan: Alp - 08 Temmuz 2024, 16:09:05
E o zaman birer beğeni puanı ateşleyin bari, olmaz mı... ;D ;D ;D
İlk atışı yaptım hocam... Ellerinize sağlık. :)
Özlemişim forumu bee... Kaldığımız yerden devam... :D
Alıntı yapılan: Alp - 08 Temmuz 2024, 16:09:05
E o zaman birer beğeni puanı ateşleyin bari, olmaz mı... ;D ;D ;D
Ateşledim gitti! Emeği geçenlere çok teşekkürler. Ve geçmiş olsun.
Alp Bey , Fırat Bey ve Sayın Skywolf başta olmak üzere tüm yöneticilerimize teşekkürler....Gözümüz AYDIN...
Tekrardan merhaba.
Forumdan ümidi kesmiştim açıkçası 1 aydır kapalıydı. Sorunların çözülmesine çok sevindim. :)
Alıntı yapılan: Alp - 08 Temmuz 2024, 16:09:05
E o zaman birer beğeni puanı ateşleyin bari, olmaz mı... ;D ;D ;D
Bir +1 de benden
Alıntı yapılan: SKYWOLF - 08 Temmuz 2024, 15:00:44
Umuyorum bu süreç boyunca sevgili yılın üyemiz Putty'e inme falan inmemiş, sağlıklı bir şekilde forumun düzelmesini bekliyordur. ;D ;D
Duyduğum kadarıyla forum yetmezliği dolayısıyla entübe edilmiş, bu sene Didim'e de gidememiş. Neyse forumun kurtarılmış olması ona da hayat verecektir...
Oh beeeeeeeee.....
Yeminle her gün birkaç defa "belki cozulmustur" diye deniyordum...
Emeği geçen herkese teşekkürler....
Sadık bir takipçi olarak sorunun giderilmesinde emeği geçenlere çok teşekkür ederim.
Nihayet... Emeği geçen bütün arkadaşlara çok teşekkürler.
eski günlere dönmek süper birşey, herkese teşekkürler.
Sükür kavusturanaa be
Þükür Kavuşturana. Emeği geçenlere canı gonülden teşekkürler.
Umudum tükenmek üzereyken bu sabah birde baktımki defance türk yeniden doğmuş. Herkese yeniden merhaba. Emeği geçen arkadaşları yürekten kutluyorum.
@putty Nerede? O olmadan olmaz, olabilemez.
Alıntı yapılan: Merzifonlu - 09 Temmuz 2024, 09:37:31
@putty Nerede? O olmadan olmaz, olabilemez.
Alıntı yapılan: mehmet05 - 08 Temmuz 2024, 18:04:18
Alıntı yapılan: SKYWOLF - 08 Temmuz 2024, 15:00:44
Umuyorum bu süreç boyunca sevgili yılın üyemiz Putty'e inme falan inmemiş, sağlıklı bir şekilde forumun düzelmesini bekliyordur.
Duyduğum kadarıyla forum yetmezliği dolayısıyla entübe edilmiş, bu sene Didim'e de gidememiş. Neyse forumun kurtarılmış olması ona da hayat verecektir...
Ben haftaya Didim'de olacağım. Ama gidememişse görüşemeyeceğiz. Gerçi görüşmeyelim diye Didim'deki yazlığı sattım demişti. ;D ;D
Emeği geçenlere ve forum yöneticisi sağolsun forum geri dönmüş!
Neredeyse her gün ziyaret ettim.
Putty olmadan forum susuz okyanus gibidir ;D
Alıntı yapılan: Alp - 08 Temmuz 2024, 13:49:49
Arkadaşlar,
Yeniden merhaba,
İyi forumlar...
Elinize sağlık
çok şükür yarabbi
Okyanusun suyu gelmiş, bu sefer fazla tuzlu olmasın ;D
Eyoooo, @putty gelmiş. ;D
Kambersiz düğün, putty'siz forum olmaz.
Ahanda şincik rahatladım!
Cümleten geçmiş olsun.
Ne oldu ya 1 ay neredeyse yoktu artık forumdan ümidi kesmeye başlamıştım....
Gündemdeki birçok gelişmeyi konuşamaz olduk
Arkadaşlar server sunucuda sorun mu var, forumu açarken bazen hata veriyor.
Sayın Alp, sorun tamamen çözülmüş değil.
Forum çoook yavaş!
Sorun devam mı ediyor yoksa?
Geri geldikten beri genel olarak bana da yavaş geldi ama buna da şükür diyorum
Bağlantı ve geç çalışma problemi hala devam ediyor,konuları geç açıyor
DDOS saldirisi mi var diye soracaktim bende
Hiç bilmiyorum ne olup bittiğini ama forum çok yavaş,
Forumu kurtarmak için arkadaşım Fırat'tan rica da bulunmuştuk, bayağı uğraştı ve düzeltti. Profesyonel işi gücü olan kişiden de rica nereye kadar.
Bir daha sorayım bakalım; işim gücüm var uğraştırma beni diyebilir :)
İlginç bir şekilde herkesin IP adresi aynı görünüyor. Forum siteleri yenilendiklerinde böyle bir sorunla sık karşılaşıyorlar. Yıllar önce de sürümü yükseltip yeni tema eklediğimizde yaşamıştık. Ancak o zamanki çözüm yolu bu defa işe yaramıyor.
https://www.simplemachines.org/community/index.php?topic=496361.0 (https://www.simplemachines.org/community/index.php?topic=496361.0)
Trumpet'i furdular. Ama kötüye bir şey olmaz. Kulağından sıyırdı mermi.
Donald Trump SHOT at Pennsylvania Rally | (RAW VIDEO - FULL SPEECH) - YouTube (https://www.youtube.com/watch?v=JW3X-nmHKmM)
Bu ne biçim güvenlik...Keskin nişancılar çatının üzerindeki suikastciye neredeyse şarjörü boşalttıktan sonra müdahale ediyor...
Trump'a yönelik suikast girişiminin ardından görgü tanıklarından da dikkat çeken açıklamalar geldi. Saldırganın sürünerek çatıya çıktığını gördüğünü kaydeden Greg Smith, saldırganın bir silah taşıdığının açıkça görüldüğünü ve etkisiz hale getirilmeden "3-4 dakika" çatıda kaldığını dile getirdi.
Ucuz kurtulmuş... Bu arada başkanlığı da şimdiden hayırlı olsun... Tayyip Erdoğan'a yazdığı tarihi mektup bir faciaydı...
Alıntı yapılan: serkan1976 - 14 Temmuz 2024, 11:27:16
Bu ne biçim güvenlik...Keskin nişancılar çatının üzerindeki suikastciye neredeyse şarjörü boşalttıktan sonra müdahale ediyor...
Trump'a yönelik suikast girişiminin ardından görgü tanıklarından da dikkat çeken açıklamalar geldi. Saldırganın sürünerek çatıya çıktığını gördüğünü kaydeden Greg Smith, saldırganın bir silah taşıdığının açıkça görüldüğünü ve etkisiz hale getirilmeden "3-4 dakika" çatıda kaldığını dile getirdi.
Ucuz kurtulmuş... Bu arada başkanlığı da şimdiden hayırlı olsun... Tayyip Erdoğan'a yazdığı tarihi mektup bir faciaydı...
Sarı kafa bizim reis için hayırlı mı zannedersin?
Her ikisi de Yahudi güdümünde. Trump daha çok güdümde.
7 el silah sesi duyulmuş. Bir mermi Trump'ın kulağını sıyırmış. O kalabalık içerisinde hedef olduğu için normal. Ancak diğer mermiler etrafındaki kalabalıktan hiç kimseye isabet etmemiş. Saldırgan AR-15 ile ateş açmış üstelik. İlginç!
Alıntı yapılan: SKYWOLF - 14 Temmuz 2024, 12:46:59
7 el silah sesi duyulmuş. Bir mermi Trump'ın kulağını sıyırmış. O kalabalık içerisinde hedef olduğu için normal. Ancak diğer mermiler etrafındaki kalabalıktan hiç kimseye isabet etmemiş. Saldırgan AR-15 ile ateş açmış üstelik. İlginç!
Olur mu canım. Seyircilerden biri öldü, diğer biri ağır yaralı.
Alıntı yapılan: Tigerfish - 14 Temmuz 2024, 12:06:55
Alıntı yapılan: serkan1976 - 14 Temmuz 2024, 11:27:16
Bu ne biçim güvenlik...Keskin nişancılar çatının üzerindeki suikastciye neredeyse şarjörü boşalttıktan sonra müdahale ediyor...
Trump'a yönelik suikast girişiminin ardından görgü tanıklarından da dikkat çeken açıklamalar geldi. Saldırganın sürünerek çatıya çıktığını gördüğünü kaydeden Greg Smith, saldırganın bir silah taşıdığının açıkça görüldüğünü ve etkisiz hale getirilmeden "3-4 dakika" çatıda kaldığını dile getirdi.
Ucuz kurtulmuş... Bu arada başkanlığı da şimdiden hayırlı olsun... Tayyip Erdoğan'a yazdığı tarihi mektup bir faciaydı...
Sarı kafa bizim reis için hayırlı mı zannedersin?
Don't be a tough guy , Don't be a fool! ??? ??? ???
(https://resmim.net/cdn/2024/07/14/Ww2QTQ.png) (https://resmim.net/)Þu mektup bir Dünya liderine yazılır mı yahu? Danışmanlarından biri de uyarmamış mı "Sarı kafalı başkanım bu diplomatik bir dil değil" diye...
Alıntı yapılan: Merzifonlu - 14 Temmuz 2024, 13:26:16
Alıntı yapılan: SKYWOLF - 14 Temmuz 2024, 12:46:59
7 el silah sesi duyulmuş. Bir mermi Trump'ın kulağını sıyırmış. O kalabalık içerisinde hedef olduğu için normal. Ancak diğer mermiler etrafındaki kalabalıktan hiç kimseye isabet etmemiş. Saldırgan AR-15 ile ateş açmış üstelik. İlginç!
Olur mu canım. Seyircilerden biri öldü, diğer biri ağır yaralı.
:o :o
Okuduğum haberde yazmıyordu...
Artık Trump'ta kulağı eski kesiklerden oldu 😁
Trumpta artık unutulmazlar arasına girdi. Popüler tarihe adını altın harflerle yazdırdı şanslı piç :D
Bunun farkında ve tadını çıkartacak şimdi
hosting de sitenin ana klasörüne favion.ico diye bir icon dosyası koyarsanız kısayollarda site icon u görülür. Sanatı olan bir arkadaş yapsın bir tane icon dosyası
Alıntı yapılan: putty - 19 Nisan 2024, 10:41:07
Kuvvetli bir ihtimal değil tabiki ama eskiden sıfır olan ihtimalin ben artık kayda değer bir ihtimale dönüştüğünü düşünüyorum. Halkın desteği için ya ekonomik bir şeyler yapılacak yada ekonomik olmayan bir şeyler yapılacak. Bana ekonomik olamayan tek kalem Suriyelilerin yollanması görünüyor. Ama tabiki yüzdeye vursak dediğimin olma ihtimali bence yarıdan çok daha az şu an için. Size % 10 ihtimal ile büyük ihramiye çıkma ihtimali olsa heyecanlanmaz mısınız onu dedim ben yoksa küçük ihtimal tabi ki
Bu ihtimali son Eset görüşmeleri ile daha da olası görmeye başladım. Bence AKP 2028 seçimlerinden önce Suriyelileri geri gönderme politikasına girişecek bunu siyasi koz olarak muhaliflerine bırakmayacak
Nazar değmesin, forum eskisinden daha hızlı açılıyor.
Trump baskan olmadığı için efsanevi güvenlik önlemleri alınmamıştır. Güvenlik çapı ne kadar bilmiyorum ama Saldırgan miting olurken çatıya çıkıp fark edilmeden saldırıyı gerçekleştirmek icin hızlıca tetige asılmış.
Saldırgan da 20 yaşında eğitimi olmayan biriymiş isin icine panik de girince saldırıyı gerceklestiremesi normal.
Bu suikat isi de oyle bir iki poligona gidip ates etmeyle öğrenilecek iş değil.
Alıntı yapılan: putty - 14 Temmuz 2024, 21:52:08
Alıntı yapılan: putty - 19 Nisan 2024, 10:41:07
Kuvvetli bir ihtimal değil tabiki ama eskiden sıfır olan ihtimalin ben artık kayda değer bir ihtimale dönüştüğünü düşünüyorum. Halkın desteği için ya ekonomik bir şeyler yapılacak yada ekonomik olmayan bir şeyler yapılacak. Bana ekonomik olamayan tek kalem Suriyelilerin yollanması görünüyor. Ama tabiki yüzdeye vursak dediğimin olma ihtimali bence yarıdan çok daha az şu an için. Size % 10 ihtimal ile büyük ihramiye çıkma ihtimali olsa heyecanlanmaz mısınız onu dedim ben yoksa küçük ihtimal tabi ki
Bu ihtimali son Eset görüşmeleri ile daha da olası görmeye başladım. Bence AKP 2028 seçimlerinden önce Suriyelileri geri gönderme politikasına girişecek bunu siyasi koz olarak muhaliflerine bırakmayacak
Akp'nin politikası hep buydu zaten... Önce bir işi berbat hale getirecek kadar boz ; ondan sonra bir hamle ile bozduğu işten R yap ardından da sanki o işi başında bozan kendileri değilmış gibi " Hamdolsun bunu başarmak da bizim hükümetimize nasip oldu" de....
Türkiye neden Yunanistan dan daha pahalı siyaset yapmadan tamamen finansal ilimle cevap verecek birisi var mı. Üç kağıt beş kağıt filan değil de Tl nin değeri doların değeri falan finansal ilimle alakalı bir şeyler var ama ne ben onu merak ediyorum. Ben mesela o kadar kriz gördüm hiç köfte ekmek yemenin pahalı olduğu bir dönem görmedim. Dolar olarak maaşlar daha fazla ama bu fakirliğin izahı nedir. Biz tüm krizlerde turist için cazip fiyatlardaydık ta bu krizde neden turiste bile pahalı ülke olduk fark ne onu merak ediyorum. Rica ediyorum bende seviyorum siyasi münakaşayı ama bu tartışma ilmi bir tartışma olsun lütfen bir şeyler farklı çünkü bu krizde ama ne.
Ben de ayni soruyu icimde dusunuyordum. Ilk aklima gelen dolar su an olmasi gereken, enflasyon karsisinda, deger de degil. Ama bunun enflasyona olumlu etki yapip fiyatlari dusuk tutmasi gerekir. Bu aciklamiyor. Buyuk ihtimal psikolojik. Enflasyonist ortamda hizmet ya da urun satan, fiyati artisini olagan buluyor ve olmasi gerekenden cok daha yuksek kar marjlari var. Dolar sadece yuzde 10 artmis ocak 2024'den itibaren. Ama aciklanan enflasyon yuzde 60 ve uzeri civarinda. Ithal girdi fiyatlarinda yada enerji maliyetinde cok buyuk sicrama olmadan neden enflasyon artiyor ben psikolojik olmasi disinda bir yanit bulamadim
Insanlarin gordugu fiyatlarin uzerinde asagidaki etkenlerinde hatiri satilir etkisi oldugunu dusunuyorum. Bunlar birleşerek serbest piyasanin verimli calismasini olumsuz etkiliyor bence;
1.Ürünlerin fabrika/tarla vs çıkışından tüketiciye gelene kadar çok sayıda aracıdan geçmesi. Bu aracilarinda diplomatik dil ile ifade edeyim kar payini yüksek tutmasi
2. Bazi sektörlerde oligopolilerin olmasi sebebiyle rekabetin sınırlı olmasi
3. Tüketicilerin davranışları...fiyatlar artacak ya da para biriktirsekte birşey alacak kadar biriktiremeyiz bakis açısıyla ihtiyaç fazlası tüketim (örneğin bozulmadiysa tv, telefon, araba, buzdolabı gerçek ihtiyaç değildir).
Bunun yerine herkes sadece ihtiyacı olani alsa bence masraflardan, kurdan vs şikayet eden üretici/saticilarin bir anda fiyatları nasıl indirdiğini görüruz...bazi sektorler %40,% 50 kar ile çalışmıyorsa bende birsey bilmiyorum...mutlaka kurunun yanında yaş da yanacaktir ama ekonomi iyi de olsa her firma başarılı olacak diye bir kanun yok
Külliyen de yaniliyor olabilirim, ekonomist değilim :)
ABD o bahsettiginiz tuketimi kisitlamak icin inanilmaz faizleri artirdi. Turkiye'de de faizler en sonunda yukseldi. Para dolasimi zaten sIKI. O zaman bu talep neden yavaslamadi? Bence bu denklemde gormedigimiz baska bir yer var. Arz-Talep dengesindeki talep halen baskilanamiyorsa, bilemedigimiz bir yerlerden ekonomiye para giriyor ve talebi korukluyor. Bir ornek veriyim. ABD'deki ev piyasasi 2010'li yillarda buyuk krize girmisti, ama cinden nakit para ile gelip nakit ev alan cinliler yuzunden en kotu zamanda bile ev fiyatlari o istenen mahalleler de dusmemisti. Buna benzer, arap ulkelerinden vatandaslik icin nakit para girisi bu denklemi bozuyor olabilir
Etkisi olabilir, ancak sanıldığı kadar değil zannındayım. Zira bu türden satışlar sayısal olarak belli ve bu da ekonominin genelinde çok büyük bir yüzde etmez. Þöyle bir şey de olabilir (Bu da tek başına açıklamaz.). Nasıl olsa fiyatlar artacak diye özellikle gıda ve temizlik ürünlerinde vatandaşlar yüklü miktarda alım (stok) yapıyorlar. Mesela, yağ, salça, bakliyat, deterjan gibi ürünler.
Yani doların değeri olması gerekenden daha mı düşük şu anda.
ABD'de enflasyon yuzde 5-6 civari, biz de ise yuzde >60. Ocak ayindan beri dolar sadece yuzde 10 artmis. Sorum sana. Dolar'in bu fiyatta olmasini nasil acikliyorsun bu iki rakami ele aldiginda?
Döviz rezervleri artıyor o zaman her halde eskisi gibi dolar da satmıyorlardır nasıl dolar bu fiyatta tutulabiliyor. O kadar garip ki her şey yüzyılın Türkiye ekonomik krizi filan gelmez inşallah
Alıntı yapılan: putty - 15 Temmuz 2024, 18:46:37
Yani doların değeri olması gerekenden daha mı düşük şu anda.
NÞA'da 44 TL civarında olması lazımdı anlık olarak. Yine NÞA'da döviz kurunun sentetik yollarla da olsa düşürülmesi, enflasyonu düşürmeliydi. Ama düşmüyor. Vatandaşın davranışı bozulduğu için, enflasyon düşmemekte inat ediyor.Yani vatandaş, "Nasılsa enflasyon yüksek kalacak, o halde ben elime nakit para geçer geçmez, ne bulursam alayım. Çünkü yarın alamam bunları.", diyor. Bu nedenle, arz-talep dengesindeki talep, hükumet ne yaparsa yapsın, baskılanamıyor. Olay özetle budur.
Bu cehennem girdabından çıkmanın, bence iki ana olmazsa olmaz şartı var:
1- Bence ilk olarak enerji açığını yok etmek şart. Enerjiyi ithal etmek zorunda olmak, cari açığa neden olduğundan, tüm ekonomiyi öldürüyor.
2- İkincisi ise bence iktidar değişikliğidir. Vatandaşın ekonomide saçmalamayacağına güvendiği birileri iş başına gelmeli.
Enflasyon Kotu ekonomin bir yansimasidir. Kotu ekonomi sorumlusu ise devleti yonetmekte olan iktidardir. Mevcut iktidarin hele bizdeki gibi +20 yildir devleti yonetmekte ise hic kacari yok mevcut durumun yegane sorumlusudur.
Iktidar Ekonomik istikrar ve Enflosyonu kontrol altina almak istiyorsa . Oncelikle iyneyi kendisine batirsin sonra cuvaldizi halka. Mevcut Ekonomik istikrar programinin ana basarisizlik nedeni Iktidarin kendi planina inanmasi ve faturayi sadece halka yukleyerek gunu kurtarabilecegini sanmasidir.
soruyu sorarken rica ettim ben anlayana kadar bari politize olmayın lütfen sonra yorumlar taşınıyor
Alıntı yapılan: putty - 15 Temmuz 2024, 21:17:52
soruyu sorarken rica ettim ben anlayana kadar bari politize olmayın lütfen sonra yorumlar taşınıyor
Sn Putty , Ben politize bir elestiri yaptigimi dusunmuyorum oyle olsa ilgili partilerin ve ekonomiden sorumlu olan kisilerin isimlerini verirdim. Mevcut ekonomik durumumuza dogru adreslemesini yani enflasyonun niye yuksek oldugunu, faizlerin niye yuksek oldugunu, doviz kurunun gercek degerinin niye baskilandiginin ana nedeni yazdim. (GUVEN EKSIKLIGI) guven eksikliginin yurt icindeki nedeni de belli , yurt disindaki nedeni de. MB kasasinda gorunen artis ise Sicak para kaynakli ki bu da bugun burada olabilir yarin olmaya bilir. Uzun sureli yatirim ise GUVEN VE ISTIKRARA bakar ki onlarin ikisini de su anda veremiyoruz ne yazik.
Alıntı yapılan: putty - 15 Temmuz 2024, 19:05:04
Döviz rezervleri artıyor o zaman her halde eskisi gibi dolar da satmıyorlardır nasıl dolar bu fiyatta tutulabiliyor. O kadar garip ki her şey yüzyılın Türkiye ekonomik krizi filan gelmez inşallah
Sn putty; geçenlerde mehmet şimşek in açıklaması vardı. MB piyasadan dolar aldı, düşüşü engellesin diye. hatta bazı yorumcularda buna benzer beyanat verdi , MB rahat serbest bırakırsa dolar kuru düşer diye.
Reel'de Dolar olmasi gerekenden daha dusuk degerde. A Bankasi ya da yatirimcisi ulkeye dolar getirip turkiyede TRY'a doner, ve o TRY uzerinden yuksek faiz alirsa, onun icin cok karli bir is. Risk aliyor. En ufak bir devaluasyon elinde patlar. Ama dusunsenize merkez bankasinin acikladigi gecelik faiz oranlari su an yuzde 50'ler civarinda. Doviz tabiki bol olur, rezervler dolar tasar, cunku cok karli bir is var ortada.
Türkiye'nin dış borç krizi ödeleler krizi düzeliyor mu öteleniyor mu onu merak ediyorum kontrol altına aldı mı Mehmet Þimşek yoksa kriz daha başlamadı demektir o zaman kötü işte. Sonuçta büyük kriz dış borç krizi o kadarını bende bilebiliyorum ama boyutu ne acaba ve düzelme çizgisine girdimi.
Takip ettiğim kadariyla Cari açığın GSMHya göre oranı geçen seneye göre azalmış, merkez bankasi rezervleri az da olsa artıda, bazi swap anlasmalari süresi dolunca kapatılıyor, ülkenin kredi risk priminde azalma var (daha düşük faizle kredi alinabiliyor)...
Bunlardan yola çıkarsak dis borç krizi (döviz bulamama diye de okuyabiliriz) olma ihtimali şu an için daha öncesine kıyasla daha az diyebiliriz diye tahmin ediyorum...
Ama ekonomi öyle bir alan ki neleri ne zaman nasıl ölçüp ne ile kıyaslandığın önemli...
İki üç göstergeye bakarsin iyi, başka göstergeye bakarsin kötü
Önemli olan bütüncül olarak istediklerini sana veriyor mu işin ince kismi o...
Tip gibi biraz...böbreklerini ölçtun bomba gibi ama yataktan kalkamiyorsun karaciğer değerlerin duman...
Bir organın bozulması ya zaman icinde ya da o organı düzelteceğiz diye alınan ilaçlar neticesinde başka organlarida bozabiliyor..ekonomide aynı bir yerinden tutup tamir ediyorsun başka tarafı atıyor :)
Neyse uzatmiyorum hiç sevmem şu ekonomi bilimini zaten bu kadarı bile fazla bana...
Bu konuda tek iddiam varsa o da büyük atılım yapan hiçbir ülkenin liberal/neo liberal Ekonomi politikaları ile bu atilimlari yapmadigidir...
Ekonominin düze çıkması için daha fazla acı çekmemiz gerek. Borcunu ödeyemediği için çiftçi hüseyin amca intahar edecek, ali ile zeynep paraları olmadığı için evlenemeyecek, cem çalışmak için okulunu yarım bırakacak başka çare yok. Bu ülkede en az on yıldır ısrarlı bir şekilde yanlış ekonomi politikaları uygulandı yaşanan krizin kolayca bitmesini beklemeyin
Þimdi doğrusu mu uygulanıyor ?
Herbir şeye zam yaparak habire vergi icat ederek bir ülkenin düzelmesi mümkün değildir. Öyle olsa Arjantin sıtmaya tutulmuş hastalar gibi krizlerden krizlere yuvarlanmazdı, venezüella'da da bir gofrete bir depoyu doldurmazdınız.
Yüksek katma değeri olan malın var mı , yok ?
Üretimden gelen bir kazancın var mı o da yok ,diplerde sürünüyor,
o zaman sıcak para yüksek faiz , içerideki kazları yolarak vergi toplamayla ne düzelecek ? Birşey düzelmeyecek, bu yıllarda büyük bedellerle topladıkları 3 -5 lirayı da bir sonraki seçimde ahmaklara dağıtarak seçim kazanmaya çalışacaklar, bu süreye kadar ülkenin %80i çalışacak dişinden tırnağından arttırarak üsteki köşebaşlarını tutmuş %20 lik kesimi besleyecek, bazı gafiller de bu yiyici tayfaya bakarak oho ekonomi çok iyi falan diyecek.
Af buyrun arkadaşlar çok iyi ekonomiden anlamam ama sorcağım bir soru var ve cevabı veren bilirkişimizin herhangi bir cenahı laf çarpmadan cevap verebilceğini düşünüyorum
Sorum şu
Enflasyon, faiz, dolar kuru ve bu kurun baskılanması veya şişerilmesi şeklindeki grifit ilişkiyi açıklayabilcek bilir kişimiz var mı?
Yani nasıl bir üçlü mekanizma ki kötü ekonomik gidişat'tan kurtulamıyoruz?
Alıntı yapılan: Denizci16 - 18 Temmuz 2024, 00:56:17
Af buyrun arkadaşlar çok iyi ekonomiden anlamam ama sorcağım bir soru var ve cevabı veren bilirkişimizin herhangi bir cenahı laf çarpmadan cevap verebilceğini düşünüyorum
Sorum şu
Enflasyon, faiz, dolar kuru ve bu kurun baskılanması veya şişerilmesi şeklindeki grifit ilişkiyi açıklayabilcek bilir kişimiz var mı?
Yani nasıl bir üçlü mekanizma ki kötü ekonomik gidişat'tan kurtulamıyoruz?
Çok karmaşık değil aslında. Cari açık (yani kazandığından çok döviz harcama) verdiğimiz sürece, burnumuz moktan çıkabilemez. Bunu bilin, o yeterli.
This account has been suspended
Mesajını görmekten usanmıştık.
Artık kalıcı olarak döndü herhalde forum?
Alıntı yapılan: Yasar - 21 Temmuz 2024, 13:40:36
This account has been suspended
Mesajını görmekten usanmıştık.
Artık kalıcı olarak döndü herhalde forum?
İnşallah
Alıntı yapılan: DelKu - 16 Temmuz 2024, 16:42:16
Þimdi doğrusu mu uygulanıyor ?
Herbir şeye zam yaparak habire vergi icat ederek bir ülkenin düzelmesi mümkün değildir. Öyle olsa Arjantin sıtmaya tutulmuş hastalar gibi krizlerden krizlere yuvarlanmazdı, venezüella'da da bir gofrete bir depoyu doldurmazdınız.
Yüksek katma değeri olan malın var mı , yok ?
Üretimden gelen bir kazancın var mı o da yok ,diplerde sürünüyor,
o zaman sıcak para yüksek faiz , içerideki kazları yolarak vergi toplamayla ne düzelecek ? Birşey düzelmeyecek, bu yıllarda büyük bedellerle topladıkları 3 -5 lirayı da bir sonraki seçimde ahmaklara dağıtarak seçim kazanmaya çalışacaklar, bu süreye kadar ülkenin %80i çalışacak dişinden tırnağından arttırarak üsteki köşebaşlarını tutmuş %20 lik kesimi besleyecek, bazı gafiller de bu yiyici tayfaya bakarak oho ekonomi çok iyi falan diyecek.
+1
Biden dedemiz adaylıktan resmen çekilmiş. Zaten tabutunu peşinden sürüklüyordu.
Tramp 2025-2029 ABD Devlet Başkanılığı yapacağı dünden belliydi.
ABD'de bir başkan iki dönem üst üste görev yapabiliyor. Ama, bir dönem başkanlıktan sonra bir başka başkandan sonra yeniden aday olup kazanan var mıdır?
Alıntı yapılan: sahin1 - 21 Temmuz 2024, 22:04:07
ABD'de bir başkan iki dönem üst üste görev yapabiliyor. Ama, bir dönem başkanlıktan sonra bir başka başkandan sonra yeniden aday olup kazanan var mıdır?
Yok, Tramp yeniden Amerika'yı keşfedecek ;D
Rusya ve Cin bayram ediyordur. Oyunu bozarsa Michelle Obama bozabilir. Onunda mumkun olup olmayacagini ilerde gorucez. Kasima kadar vakit var.
Obama neden aday olmuyor ki? Yasal engel yok sanırım. Biden'ın başkan olduğu yerde haydi haydi başkanı yapabilir.
Toplanan bagislarin kullanilmasi sIkIntiya girebilirmis. Bagislar biden/harris ikilisine verildigi icin michelle olamaz deniyor
Tramp başkan seçilirse, ki 99,99999% seçilecektir ölmedikçe en çok zararı Ukrayna için olacaktır.
Adam Ukrayna'ya silah, kredi, finansman yardım olarak verilen 200 milyar dolarlık paranın havaya uçtuğunu boş harcama olduğunu savunanlardan. Adam ticaretten anlar, Ukrayna onun için boş harcama.
Seçilir seçilmez savaşı durduracağını söylese de Rus aysının iştahına bağlı. Yaklaşık 80% gelen yardımdan yoksun kalınca zaten zor durumda olan Ukrayna fazla dayanamaz.
Biden Afganistan'dan kaçtı, Tramp da Ukrayna'dan kaçarsa dünya üzerinde Afganistan'dan 100 kat daha siddetli etki yaratır ve Ruslar Ukrayna'yı adeta siler. Hoşgeldin Soviet Union-2...
Böyle bir Durum Ab tarafından isteniyor mu?
Alıntı yapılan: sahin1 - 21 Temmuz 2024, 22:04:07
ABD'de bir başkan iki dönem üst üste görev yapabiliyor. Ama, bir dönem başkanlıktan sonra bir başka başkandan sonra yeniden aday olup kazanan var mıdır?
Grover Cleveland var ama çok eski
Ulkemiz icin bir sonraki ABD baskanin adaylarindan kimin baskan olacagi ulkemizin onceliklikonusu olmadigini dusunuyorum. Sanirim ulkemizin icinde bulundugu durum bu konudan daha oncelikli. Neticede dis politikamiz acisindan ABD baskan adaylarinindan kimi tercih etmisligimizin de pek farki yok. Neticed Trumpin mazide ulkemizin dis politikasina karsin takindigi tutumu unutmadik sanirim, Diger guclu aday Camilanin ise simdiye kadar ulkemiz hakkindaki dusuncelerini bir hatirlayalim lutfen. Neticede ABD Dis politikasi Pentagonun cizgisinde ilerler Pentagonun da ne dusundugu ortada. Gelin biz baskasinin baskani kim olabilirden ziyade enerjimizi kendi ic sorunlarimizi cozmeye kullanalim derim.
Alıntı yapılan: Yasar - 21 Temmuz 2024, 13:40:36
This account has been suspended
Mesajını görmekten usanmıştık.
Artık kalıcı olarak döndü herhalde forum?
Forum, güncellemeden sonra çalışır hale geldi. Ancak başka sorunlarla karşılaşıyoruz. Mesela güncellemeden bu yana spam üye sayısı müthiş arttı. Üye olma ayarlarında sorduğumuz özel soru kaybolmuş. Yenisini ekliyorum ama kaydetmiyor. Fazla spam üyelik başvurusu olduğunda da hosting otomatik olarak askıya alıyor. Yani teknik olarak yapılacak çok şey var gibi görünüyor.
Alıntı yapılan: MeACuLpA - 21 Temmuz 2024, 23:05:37
Rusya ve Cin bayram ediyordur. Oyunu bozarsa Michelle Obama bozabilir. Onunda mumkun olup olmayacagini ilerde gorucez. Kasima kadar vakit var.
[/quote
Michelle Obama , başkanlığı düşünmediğini daha önceleri açıkladı... Süre çok az Kamala Harris'e kaldı bu iş...50 senatörün hepsi Kamala'yı desteklediklerini açıkladı zaten ...
Kıbrıs barış harekatının 50 nci yıldönümüne binaen Kıbrıs açıklarına 50 savaş gemisi göndermişiz.şu krizde yapılan masraf kıbrıs barış harekatından fazlamıdır azmıdır ne dersiniz. Bana biraz ayranı yok içmeye atasözünü hatırlatıyor!
Site yine zor yükleniyor. Dikkatli ve hazırlıklı olun.
http://youtube.com/post/UgkxitdtfILJisCqsHaxgIKu6EZCeBqFXwfR?si=fLBOPA1-21XJBily
Bence bu robot asker olayını biraz irdelemekte fayda var.
Sn. Denizci, özellikle sizin youtube paylaşımlı yazılarınız çizgi şeklinde çıkıyor.
Sn. Sahin1 ayrıca bazen paylaşımlar küçük ve zor okunuyor anca yorum ekleyip paylaşım yaptığımda yazıların büyük çıkma olasılığı artıyor.
çözüm bulunana kadar geçici çare olarak şöyle yapacaksınız
Yazım ekranında kırmızı renkli butona basın sonrada yeşil karedeki script eklentileri metnin sağından ve solundan silin
linkleri de direk ekrana yazmayın yukarda dünya ikon lu link ekle butonu var oradan ekleyin
Bende Youtube videolarını ekleyemedim bilen varsa yazsın
(https://i.imgur.com/kfodzTk.png)
YouTube üzerine mouse'ı götürdüğünüzde "copy url" i seçin. Sonra ekrana copy/paste yapın. Bende çalışıyor.
Arkadaşlar özellikle sn.putty ben telden bağlanıyorum yoksa dediğinizi yapardım.
Cepten dünyaya bağlanılırmı laptop bile yetmez masaüstü pc alın kendinize cepten internete girmek pipetten dünyaya bakmak gibidir. İnternet gibi şahane bir şey cep e sıkıştırılırmı hayatın yarısı bu şey
Arkadaşlar bu seçeneği seçmezseniz editördeki sorunlar oluşmaz gibi geldi bana ama o minik atomik yazıları ne zaman olduğunu kontrol edemediğim için emin olamıyorum sizde bir denermisiniz bu seçenek ile bir alakası varmı atomik boyuttaki fontların
Profil Düzenle / Görünüm ve Tasarım menü yolunda bulunan İletilerde wysiwyg editorü varsayılar olarak göster
(https://i.imgur.com/1eeJMgj.png)
http://youtu.be/9YtMorrOmvk?si=G_bZ1IZ-_7hxSSOW
Evet sn.putty işe yarıyor galiba
Yönetim panelinden WYSIWYG editörünü devre dışı bırak seçeneğini seçtim.
Sanırım herkes için sorun ortadan kalktı?
Alıntı yapılan: SKYWOLF - 28 Temmuz 2024, 23:13:06
Yönetim panelinden WYSIWYG editörünü devre dışı bırak seçeneğini seçtim.
Sanırım herkes için sorun ortadan kalktı?
Bence öyle ve o özelliği tamamen ortadan kaldırmak lazım.
Aydın Durmuş abi nerde özledik
(https://resmim.net/cdn/2024/07/29/WyvdXx.png) (https://resmim.net/)
Yahu bende o dediğiniz WVSY.... kısmı yok ki?
Yönetim bu çözüme ikna olup kendi yönetim paneli ile kaldırdı onu galiba artık o bir seçenek değil bu yüzden
WYSIWYG terminoloji olarak gördüğünüz gibi çalışması demektir. Yani tasarım da nasıl görünüyor ise çalışma anındada öyle görülür. Bu kafasını karıştırıyor uyum sağlayamıyor
Evet. Yönetim panelinden üyelerin kendilerinin ayarlamasına olanak sağlayan kısım pasif hale getirilince, sizlerin ayarlama yaptığınız kısımda gizlenmiş oldu.
Türkiye dünyadaki her olumlu sıralamada 10-17. aralıkta bir sıralamadır. Altına düşersek iyi kendini aşmış bir derecedir üstüne çıktım mı orada bir şeyler hatalı yapılıyor demektir. Olimpiyat madalya sıralamasında 33. sıradayız çok kötü yani bizim en kötü hakkımız 15. olmaktır.
Sporu okullara sokamadık biz bir türlü. Beden terbiyesi il genel müdürlüğü bir tane tesis yapıyor oraya yaz okulundan öğrenciler geliyor başlarında dandirikten bir hoca oluyor oradan kişi çıkacakta Türkiye yi temsil edecek de madalya alacağız. Rakiplerimiz ise ilk okuldan başlayarak spor takımları kuruyor lisede yüzmeden atletizme ciddi ciddi okulların ligleri yarışmaları oluyor tablo böyle oluyor tabi sonrasında.
Yarın Temmuz ayı ihracatı açıklanacak 25 milyar dolar olur inşallah
http://www.facebook.com/share/p/R7Xuekd6mcukJELb/?mibextid=xfxF2i
Suud'larda farklı atılım içerisinde
http://youtu.be/cM333Ty-30Y?si=7vxstcdtNE82Uo1E
Dağların içine gömülü, büyük çelik kapıları olan komuta kontrol merkezi sn.putty sever böyle şeyleri
Sevgili Putty, Temmuz ayı ihracatı 22+ milyar USD çıktı, yani beklediğin olmadı. Yalnız önceki senenin Temmuz ayına göre ciddi artış varmış. Yıllık ihracaat da 261 milyar USD olmuş. Linki: https://www.internethaber.com/bakan-bolat-rakam-vererek-acikladi-tum-zamanlarin-en-yuksek-temmuz-ihracati-2372121h.htm
Sana bir beğeni ateşledim ihracatı takip ettiğin için. Ama Mayısta 24 milyar dolar Temmuzda neden 22 ben onu anlamıyorum
Muhtemelen gevşek ay olmasından. Yani tatil ayı. Hemen herkes (memuru, işçisi) izin kullanıyor. Her sene böyle.
Geçen sene 18 miş bu ay 22 olması % 22 artmış demektir orası iyi olmuş. Eylül 2023 de de ihracat 22,7 olmuş demekki bu Eylülde 27.5 milyar dolar olacak. 2025 de 30 milyar dolar aylık ihracat rakamlarını görürüz inşallah.
Sn.putty senin bu ihracat rakamı 25 geçicek yada 30 geçecek diye tahminlerin resmen goradaki bir cisim yaklaşıyor diyen adama benziyor 😂
Alıntı yapılan: Denizci16 - 02 Ağustos 2024, 20:35:52
Sn.putty senin bu ihracat rakamı 25 geçicek yada 30 geçecek diye tahminlerin resmen goradaki bir cisim yaklaşıyor diyen adama benziyor 😂
;D ;D ;D
aylık 25 milyar dolar olursak yıllık 300 milyar dolar psikolojik barajını aşarız
http://youtu.be/q2QUSuH8nWU?si=fraREHlDs6P1GOFf
Aslında İsrail'in arzu-mevlut projesinden daha tehlikeli şeyler var tartışmadığımız mesela perimeter
Hiç ismini duyanınız var mı?
Sn.Marmara umarım birşeyler biliyordur
http://youtu.be/1F90g2l-YEo?si=m1p0chvjc8bgS27Q
Birdiğer kıyamet silahı bu robotlar olacaktır, kontrolü kaybedicez ve bizi köle gibi kullanacaklar
Mutfak robotu hariç düşünmemeli ama insan kaybını düşürmek için savaşlarda kullanacaklar biz bu işin neresinde yüz bilmiyorum
Küçük bir Info becerebilirsem geçeceğim
http://youtu.be/zUti9Ajvkmw?si=eZSO5tFJjq8-NiLz
Detayları forumdaki Mühendis arkadaşlara bırakıyorum
Elektromanyetik ortamdan lithium-ion pil etkileniyorsa ;
Þayet e fırtına yada gürhan emp silahı yada tuzağı ile patlatılabilir mı
Yada sn putty nın dediği elektrikli araçlar şehirlerde canlı bombaya dönüştürebilir mi?
Ölen Çinliye Allah rahmet eylesin
Haber Aero'nun ulaştığı bilgiye göre, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAÞ) Genel Müdürlük görevinden kısa süre önce ayrılan Prof.Dr. Temel Kotil, Çalık Enerji CEO'su oldu.
Kaynak: haber.aero
Merakımdan baktım
Doğum tarihine göre ki burda sene baz alınıyor Çin takvimine göre "Ejderha"burcuna sahibim.
Sahi dün bize 5 tane attıkları için bjk'li Arkadaşları tebrik ederim.
Bir darbe daha geldi
Yurtdışından ihraç edilen ve 30 euro'yu aşmayan ürünler için bu ticaret eğer ab ülkelerinden yapıldığında yüzde 30 vergi, diğer ülkelerden alınır veya bu ticaret yapılır ise yüzde 60 vergi alınacakmış
Birde 30 Euro yani 900 lira sınırı getirilmiş
http://youtu.be/pSKnv_0RN9s?si=4qREprNQahX22nLu
Alın buyrun
http://www.facebook.com/share/p/u6P8jaQPjHHkrNAH/?mibextid=xfxF2i
Çok güzel yazı Arap poposu yalayanlara,ümmetçilere ve selefi,vahabi kafası yaşayan domuz bağcılara gelsin
https://x.com/SavunmaSanayiST/status/1821961315746726337
Brezilya'da Sao Paulo eyaletinde içinde 57 yolcu ve 4 mürettebat bulunan ATR 72-500 model uçak düştü 61 kişinin tamamı öldü.
Ben "Uçak Kazası Raporu" programını çok severim...Dün Brezilya'da gerçekleşen uçak kazası videosunu görmüşsünüzdür...
Gözlemlerinize göre uçağın düşme nedeni sizce ne olabilir?
Uçak tamamen kaldırma kuvvetini kaybetmiş , stall durumuna düşmüş...motor takati yok gibi görünüyor...
İnanılmaz gibi duruyor ama "Uçak Kazası Raporu" programlarından birinde uçağın eksik yakıt nedeniyle düştüğü kazalar bile vardı...
Sanki motor durmuş da stall'a girmiş gibi
Uçak stall olup virile girmiş, motor sesi olduğuna göre en az biri de olsa, sonradan da olsa çalışmış, ancak sadece bir motor çalışmış ise yeterli itiş gücü vermemiş olabilir. zaten stall olup gövde üzeri düşüp virile giren uçağın , kendi ekseninde dönüşü bitmedikçe yeniden kaldırma gücünü elde etmesi mümkün değil. X'de "Jüliana Asanj" nikli kullanıcı, kaza sonrası, ATR-72ler için kolay stall olmasını eleştiren bir gönderi paylaşmıştı.
http://youtu.be/5zslVpVccJw?si=iiFmmqvvBsKMqtU-
Eski MB başkanı hala yaşıyormuş durmak yok yola devam
Ülkede cıvıltı kalmayınca spor da başarıda olmuyor.
Yeni zam alan bile peynir lahmacun alamıyor bundan önceki krizlerin hiç birinde lahmacun alamamak pide yiyememek gibi bir yoksulluk hissi olmamıştı hiç. Türkiye neden bu ekonomik krizde fiyatlar öncekilerden farklı bir ızdırap hissiyatı veriyor buldum ben arkadaşlar.
Türkiyada gelir adaletsizliği o derece arttıki artık Türkiye de ticaret esnaf hizmet sektörü taksicisi ev sahibi lokantacı herkes ülkenin orta ve hatta üst gelir gurubuna göre ticaretini döndürebiliyor. Adamın ucuz pide satmak gibi bir sitresi yok müşterisi yetiyor çünkü. Karı koca çalışan öğretmen doktor filandan başlıyor piyasanın arz düzeni artık. 90 milyonda bu esnafı doyuracak kadar parası olan artık var kalan üçte iki nüfusu istemiyor dükkanında adamlar. Fakirden al zengine ver ver ver ölçüsü zıvanadan çıkınca hal böyle oldu. Kıyma olmuş 500 tl ülkenin üçte ikisi et yiyemiyor ama adama kalan üçte bir yetiyor üç Yunanistan nüfusu eder çünkü
İşin ilginci bu düzeni yaratanların oy depoları ; bu düzende en çok ezilen 2/3 alt tabaka...
Yahu Serkan bu kitle hem sürünüyor hem de bunlara oy veriyor , bu nasıl iş derseniz.
Bu insanlar bu ekonomide nasıl geçiniyor diyorsunuz ama sana-bana vazgeçilmez ihtiyaç olan şeyler( deniz kenarında tatil,tiyatro, kitap,yurtdışında gezmek vs) onlar için bir ihtiyaç değil hatta israf...3 harfli marketler arasında dönüyor hayatları ve ucuz şeyler onlar için yeterli.Oturulan Anadolu şehirleri ve metropollerdeki ucuz semtlerde kira da uygun.Yani ihtiyaçlarını ikame edecek imkanlar çoğaldı...
Eğitim, şehirleşme ve internet ile Türkiya toplumu Cumhuriyet dönemindeki en dramatik sosyolojik değişimi yaşamaktadır. Bu değişim ekonomik kriz ile son on yılda üst üste geldiği için biz ölçülebilen bazı değişimleri tencere tava zannediyoruz oysa Türkiye de sosyoloji değişti.
90 larda nüfusun yarısı şehirliydi şimdi % 90 ı şehirli. 90 larda zorunlu eğitim ilk okuldu ortalama eğitim ilk okula yakındı şimdi 30 yaş altının tamamı lise mezunu oldu yada olacak ve çeyreği de üniversite okuyacak. 90 lar da devletin uygun görmediği bir bilgiye tv lerden bile ulaşmak imkansıza yakınken şimdi İnternet ile her bilgi insanlığın elinin altında oldu.
Klişe ifademle bitireyim. Toplumların değişimi insanların fikrinin değişmesi ile olmaz. Değişim yaşı gelip ölenler ile onların yerine gelen gençler arasındaki fikir farkı ile olur. Türkiye'de bu sene yaşlanıp ta ölecek olanlar ile 18 yaşına basacak olanlar arasındaki fikir farkını hepimiz az çok biliyoruz . Türkiye'de her sene yarım milyon Türk ölüyor yerine bir o kadarı 18 yaşına basıyor. Bazıları inadım inat değişmemeye çalışıyor oysa kimse onlardan değişmelerini beklemiyor biraz zaman yetecek onların sistemden çıkmaları için.
Türkiye gümbür gümbür Cumhuriyet değerlerine koşuyor ve bu artık geri döndürülemez kritik eşiği çoktan aşmış çizgidedir.
Yalnız fransız devrimine de böylesi koşullar neden olmuştur, üstelik din afyonun o dönemde de en azılısından mevcut olmasına rağmen. Bazı şeyleri çok fazla zorlamamak gerekli. En kötü ekonomik koşullar da henüz gerçekleşmedi ama bu kafayla ramak kaldı, eskinin berbat ekonomik imf planlarıyla hatta daha rezilleriyle ülke yönetilmeye çalışılıyor.
Alıntı yapılan: putty - 11 Ağustos 2024, 10:39:45
Yeni zam alan bile peynir lahmacun alamıyor bundan önceki krizlerin hiç birinde lahmacun alamamak pide yiyememek gibi bir yoksulluk hissi olmamıştı hiç. Türkiye neden bu ekonomik krizde fiyatlar öncekilerden farklı bir ızdırap hissiyatı veriyor buldum ben arkadaşlar.
Türkiyada gelir adaletsizliği o derece arttıki artık Türkiye de ticaret esnaf hizmet sektörü taksicisi ev sahibi lokantacı herkes ülkenin orta ve hatta üst gelir gurubuna göre ticaretini döndürebiliyor. Adamın ucuz pide satmak gibi bir sitresi yok müşterisi yetiyor çünkü. Karı koca çalışan öğretmen doktor filandan başlıyor piyasanın arz düzeni artık. 90 milyonda bu esnafı doyuracak kadar parası olan artık var kalan üçte iki nüfusu istemiyor dükkanında adamlar. Fakirden al zengine ver ver ver ölçüsü zıvanadan çıkınca hal böyle oldu. Kıyma olmuş 500 tl ülkenin üçte ikisi et yiyemiyor ama adama kalan üçte bir yetiyor üç Yunanistan nüfusu eder çünkü
+1
Alıntı yapılan: serkan1976 - 11 Ağustos 2024, 13:21:58
İşin ilginci bu düzeni yaratanların oy depoları ; bu düzende en çok ezilen 2/3 alt tabaka...
Yahu Serkan bu kitle hem sürünüyor hem de bunlara oy veriyor , bu nasıl iş derseniz.
Bu insanlar bu ekonomide nasıl geçiniyor diyorsunuz ama sana-bana vazgeçilmez ihtiyaç olan şeyler( deniz kenarında tatil,tiyatro, kitap,yurtdışında gezmek vs) onlar için bir ihtiyaç değil hatta israf...3 harfli marketler arasında dönüyor hayatları ve ucuz şeyler onlar için yeterli.Oturulan Anadolu şehirleri ve metropollerdeki ucuz semtlerde kira da uygun.Yani ihtiyaçlarını ikame edecek imkanlar çoğaldı...
+1
Alıntı yapılan: DelKu - 11 Ağustos 2024, 16:44:30
Yalnız fransız devrimine de böylesi koşullar neden olmuştur, üstelik din afyonun o dönemde de en azılısından mevcut olmasına rağmen. Bazı şeyleri çok fazla zorlamamak gerekli. En kötü ekonomik koşullar da henüz gerçekleşmedi ama bu kafayla ramak kaldı, eskinin berbat ekonomik imf planlarıyla hatta daha rezilleriyle ülke yönetilmeye çalışılıyor.
+1
İlmim yetmediği için Chat GPT ye şöyle bir soru sordum. İsterseniz soruyu mükemmelleştirebiliriz yardımlarınız ile.
Alıntı Yapbir ülkede herkes 70 yaşına kadar yaşıyor ve bu ülkede 18 yaşında oy kullanılmaya başlanıyor. Bu ülkede her yıl 500 000 kişi ölüyor ve 500 000 kişi oy verme yaşına giriyor. Bu ülkede seçimlerde şu anda A partisi %60 B partisi %40 oy alıyor olsun. 70 yaşına gelenlerin oyları % 90 A partisi % 10 B partisi olsun. 18 yaşına girenlerin ise % 90 B partisi % 10 A partisi olsun. Bu durumda kaç yıl sonra iki partininde oyları seçimlerde eşitlenir
cevabın doğruluğuna ilmim yetmiyor ama şöyle cevap verdi
(https://i.imgur.com/wr8onCB.png)
13 yıl bu çile biter mi yahu😨
Bu ideolojik beleş oyun değişimi hesabı birde normal demokratik her ülkedeki oy değişimi var.
Ben bunu parti tuttuğumdan önemsemiyorum demokratik mesele ettiğimden önemsiyorum. Demokrasilerde beleş oy bu kadar çantada keklik olmamalı bu kadar ne yaparsa yapsın oyum onlara denmemeli. Bizde bu beleş oyun durumu vahamet verici durumda. Tabiki gönülde bir ideoloji vardır ama yani bu adamlar çocuk bakıcısını sigortasız çalıştırdığı ortaya çıksa oyunu geri çekiyor. Bizde maşallah yani aferin onlara.
Sevgili Putty, bu formülü tersine geçmişe uygulamaya ne dersin? Yani, bilmem ne partisi 45-50 sene önce iktidar olabilmişken senin formülüne göre artık oyların bilmem kaçını alması gerekirken niye böyle oldu? Cevabın olağan dışı etmenler ise bundan sonrası için bu etmenlerin olmayacağının garantisi var mı? Batıda da öyle değil mi? Olmayacak partiler oy oranlarını zaman içinde artırmadılar mı?
http://youtu.be/VIb5ykApASg?si=iJriGL8X152_nYfL
Olimpiyatlarda Altın madalya alamadık
Madalya alamadığımız dönemleri incelediğimizde ülkenin hep bir gerginlik kriz halinde olduğunu görüyoruz , ülkenin batık durumu sporcuları da direkt etkilemiş, zaten spor seven disiplinli bir halk değiliz üstüne tüy dikmiş sosyal ve ekonomik krizler
http://www.aa.com.tr/tr/dunya/zaporijya-nukleer-santralinde-dumanlar-yukselirken-rusya-ile-ukrayna-birbirini-sucladi/3301216
Bir bu eksikmiş
GS şampiyonlar ligine katılırsa ki katılacak elemelerden geçerek daha çok para kazanacak ülkedeki katılan tek takım olduğu için.
Feneri Lille sonunda eledi, Mourinho nun bile elinden gelmedi.
Alıntı yapılan: marmara - 13 Ağustos 2024, 23:19:38
GS şampiyonlar ligine katılırsa ki katılacak elemelerden geçerek daha çok para kazanacak ülkedeki katılan tek takım olduğu için.
Feneri Lille sonunda eledi, Mourinho nun bile elinden gelmedi.
O kural değişti... Fenerbahçe'nin parasını alamıyor artık
Alıntı yapılan: serkan1976 - 13 Ağustos 2024, 23:29:11
Alıntı yapılan: marmara - 13 Ağustos 2024, 23:19:38
GS şampiyonlar ligine katılırsa ki katılacak elemelerden geçerek daha çok para kazanacak ülkedeki katılan tek takım olduğu için.
Feneri Lille sonunda eledi, Mourinho nun bile elinden gelmedi.
O kural değişti... Fenerbahçe'nin parasını alamıyor artık
Değişen bir şey yok, katılım parası olarak GS hak ettiği parasını alacak. Fener 16-17 senedir o parasın kokusunu bile alamıyor.
Eski grup halinde oynanmayacak. Katılım parası çatır çatır yatırılacak kasasına.
UEFA Þampiyonlar Ligi'nde yeni sezonda gruplarda yer alacak her takım, 15,64 milyon euroluk ayak bastı parasını kasasına koyacak. Takımlar, grup maçlarında alınacak her galibiyette 2,8 milyon, beraberlikte ise 930 bin euro kazanacak.
Sistem değişti ...
Ayakbastı parası ve yayın hakları geliri de var, o ülkedeki katılan takım sayısına bölünüyor.
Yani, Fenerin ÞL'den elenmesi her yönden GS için iyidir ki zaten elendi, cim bom için hayırlı ve uğurlu olsun yayın gelirini tek başına alacak.
Yeni ayak bastı parası 30 milyon Euro
Fbnin elenmesine üzüldüm. Sonuçta ülke puanı bölünmüyor. Bu sezon Avrupa da Bronckhorstlu bjk oynar gibi. Bjkde oynayamazsa o kadar dışarı giden paraya yazık günah yabancı sınırı gelsin. Eskisi gibi 6+5 olsun
http://youtu.be/rLqpulL1Sl4?si=lhl-b71uCn0bZWC0
Hayırlı olsun bir ıraklımız eksikti onlarda gelince tam olur Bravo 👏
15 yaş altı ve 50 yaş üzeri Iraklılara vize serbestliği. Amaç nedir acaba?
http://youtu.be/M5bCD2nJw00?si=vO0RMX6c6mrfxXFQ
Hadi gene iyisin tayfun
Sarayda boşoda vardır heralde
Bidahaki dönem Akparti'den milletvekili de olur
Alıntı yapılan: Denizci16 - 16 Ağustos 2024, 14:35:32
http://youtu.be/M5bCD2nJw00?si=vO0RMX6c6mrfxXFQ
Hadi gene iyisin tayfun
Sarayda boşoda vardır heralde
Bidahaki dönem Akparti'den milletvekili de olur
Vallaha hocam bugün Mecliste çıkan kavgayı gördükten sonra ülke için gördüğüm azıcık ışık ta kayboldu maalesef artık hiçbir şeye şaşırmıyorum. Koskoca TBMM'yi kimler idare ediyor görmüş oldum. İşte siz anlayın imam / cemaat meselesi argo olduğu için burada yazamıyorum...
Milletin meclisi tekme tokat kavga edilecek yermidir.alpay kadar saldırgan ve iticisini görmedim. Sporcuykende öyleydi yıllar geçti gene aynı. İnsan birazcık gelişmez mi. Bu arada ötekini savunmuyorum onun orada hiç olmaması gerek
http://youtu.be/2oIYZMRIMDE?si=-4Vop1gjh5WNk7hS
Malesef yargıda da birşey değişmiyor ülkenin çivisi çıkmış durumda
http://youtu.be/OFlaDR_cWtY?si=3rWNyUeQh7rrY8_b
Güzel animasyon
https://www.facebook.com/share/yeQkDKFD8koxWLQC/?mibextid=xfxF2i
Bir zamanlar Fransa'da Çocuk olmak varmış 😁
Alıntı yapılan: Denizci16 - 19 Ağustos 2024, 17:03:32
https://www.facebook.com/share/yeQkDKFD8koxWLQC/?mibextid=xfxF2i
Bir zamanlar Fransa'da Çocuk olmak varmış 😁
Fermante hafif alkollü içeceklerin sağlık açısından önemli bir zararı olmasa da yararı da yoktur. Meşhur şarap kalbe iyi gelir geyiği de bitti artık.
http://youtu.be/HH7qkxByugI?si=DTIpBVzU6nlOvPae
Huzur İslam'da💵💵💵
Tarikat deyip geçmeyin arkadaşlar cemiyet ne kadar önemli bunu bilmeyenler anlamıyor olabilir
Bir adam düşünün bir işi var geliri var aç kalmıyor ama sosyal yaşamıyor hatırlı dostları yok düğünleri cenazeleri aksatmış eş dost birinci derece kardeşler teyzeler amcalar düzeyine inmiş parasız kalsa borç alacak arkadaşı yok bir sorunu olsa işini halledecek insan yok efendice gider her vatandaş gibi bankodaki memura anlatır işi olursa olur olmazsa olmaz ama yaşar gider
Bu adamı biraz formatını değiştirelim evden çıksın mahallede kahveye takılsın okey oynasın gece eve gelsin. Bu adamın hayatında muazzam değişiklikler olur parasız kalırsa Ahmet'ten Mehmet'ten üç beş alır belediyede işi olsa falanın oğlu tanıdığı arkadaşı yardımı ile işi bir tık daha kolaylaşır hastanede okey arkadaşının köylüsü hademedir memurdur bayağı işleri kolaylaşır. Beğenmediğin kahvedeki 30 kişilik cemiyet adamın hayatına konfor getirir belki yeni işler ortaklıklar fikirler onu bulur belki iş bile yapar daha güzel iş imkanları denk gelir araba alacağı zaman daha doğru adamlardan akıl alır ona gider buna gider işi kahvehane ölçeğine göre bayağı artar
Bu adamın formatını biraz daha değiştirelim akşamları kahveye gitsin ama haftada bir iki kerede Sivaslılar Kastamonulular Çerkezler balkanlar derneğine gitsin orada bayağı bir etnik kan kardeşliği üzerine kahveden daha bir sıkı anlamlı cemiyet edinsin. Böyle cemiyet artık bayağı iş halleder oğlun devlet memur filan bile olur güzel işler bulursun ay sonu için borç kabiliyetin araba alacak kadar borçlanabilmeye bile gelir
Sonra bu adamı biraz daha formatını değiştirelim birde siyasi parti aktif üyesi olsun bayağı bayağı partide ayak işleri yapsın pankart assın seçimlerde gözlemci olsun filan. Bu adamın artık ihale almaya kadar önü açılır mahkemede hapis cezan paraya filan çevrilmeye başlar tutuksuz yargılanma filan başlar
Bu cemiyetin daha da daha da en daha da iyisi nedir peki? Tarikatlardır. Biz buradan ahkam kesiyoruz ama onlar nirvanadalar bir ömrü belki buna adıyorlar bedeli de var mutlaka ama bu cemiyete girdiğinde fabrikada güzel iş değil fabrikanın kendisine sahip olabilirsiniz. Bu tarikat lideri lüks araba ile geziyor bu milletin bileziklerini alarak olmuyor bunlar kominite olmuşlar iş kuruyorlar dünyanın parasından daha çok pay alıp paylaşıyorlar. Ben restoran kuramıyorum onlar kuruyorlar. Azınlık dayanışmasıdır bu Amerika'da Ermeniler neden Erivandakilerden daha zengin yada İstanbul'da Suriyeliler Kürtler neden kalkınıyor Diyarbakır'da Þam da sürünüyor bunlar hep kominite dayanışması işte. Tarikat muazzam bir konfor alanıdır alay etmeyin arkadaşlar keşke bizde yapabilsek ama bedelleri var. Tarikatlar cemiyet halinin gönül birliğinin dayanışma halinin en tepesidir normonlar gibi yani yada yuhudi cemaati gibi bir şeydir dayanışma anlamında. Çocuğun polis olur patron olur burs alır bu ülkede çözülemeyecek derdin olmaz adamı ipten bile alırlar bu kadar bir konfor artışıdır tarikat dediğin şey. Kahveye bile gitmek adamın hayatını değiştirir tarikat bir milyon katıdır daha ötesi yoktur
Alıntı yapılan: putty - 21 Ağustos 2024, 00:22:20
Tarikat deyip geçmeyin arkadaşlar cemiyet ne kadar önemli bunu bilmeyenler anlamıyor olabilir
Bir adam düşünün bir işi var geliri var aç kalmıyor ama sosyal yaşamıyor hatırlı dostları yok düğünleri cenazeleri aksatmış eş dost birinci derece kardeşler teyzeler amcalar düzeyine inmiş parasız kalsa borç alacak arkadaşı yok bir sorunu olsa işini halledecek insan yok efendice gider her vatandaş gibi bankodaki memura anlatır işi olursa olur olmazsa olmaz ama yaşar gider
Bu adamı biraz formatını değiştirelim evden çıksın mahallede kahveye takılsın okey oynasın gece eve gelsin. Bu adamın hayatında muazzam değişiklikler olur parasız kalırsa Ahmet'ten Mehmet'ten üç beş alır belediyede işi olsa falanın oğlu tanıdığı arkadaşı yardımı ile işi bir tık daha kolaylaşır hastanede okey arkadaşının köylüsü hademedir memurdur bayağı işleri kolaylaşır. Beğenmediğin kahvedeki 30 kişilik cemiyet adamın hayatına konfor getirir belki yeni işler ortaklıklar fikirler onu bulur belki iş bile yapar daha güzel iş imkanları denk gelir araba alacağı zaman daha doğru adamlardan akıl alır ona gider buna gider işi kahvehane ölçeğine göre bayağı artar
Bu adamın formatını biraz daha değiştirelim akşamları kahveye gitsin ama haftada bir iki kerede Sivaslılar Kastamonulular Çerkezler balkanlar derneğine gitsin orada bayağı bir etnik kan kardeşliği üzerine kahveden daha bir sıkı anlamlı cemiyet edinsin. Böyle cemiyet artık bayağı iş halleder oğlun devlet memur filan bile olur güzel işler bulursun ay sonu için borç kabiliyetin araba alacak kadar borçlanabilmeye bile gelir
Sonra bu adamı biraz daha formatını değiştirelim birde siyasi parti aktif üyesi olsun bayağı bayağı partide ayak işleri yapsın pankart assın seçimlerde gözlemci olsun filan. Bu adamın artık ihale almaya kadar önü açılır mahkemede hapis cezan paraya filan çevrilmeye başlar tutuksuz yargılanma filan başlar
Bu cemiyetin daha da daha da en daha da iyisi nedir peki? Tarikatlardır. Biz buradan ahkam kesiyoruz ama onlar nirvanadalar bir ömrü belki buna adıyorlar bedeli de var mutlaka ama bu cemiyete girdiğinde fabrikada güzel iş değil fabrikanın kendisine sahip olabilirsiniz. Bu tarikat lideri lüks araba ile geziyor bu milletin bileziklerini alarak olmuyor bunlar kominite olmuşlar iş kuruyorlar dünyanın parasından daha çok pay alıp paylaşıyorlar. Ben restoran kuramıyorum onlar kuruyorlar. Azınlık dayanışmasıdır bu Amerika'da Ermeniler neden Erivandakilerden daha zengin yada İstanbul'da Suriyeliler Kürtler neden kalkınıyor Diyarbakır'da Þam da sürünüyor bunlar hep kominite dayanışması işte. Tarikat muazzam bir konfor alanıdır alay etmeyin arkadaşlar keşke bizde yapabilsek ama bedelleri var. Tarikatlar cemiyet halinin gönül birliğinin dayanışma halinin en tepesidir normonlar gibi yani yada yuhudi cemaati gibi bir şeydir dayanışma anlamında. Çocuğun polis olur patron olur burs alır bu ülkede çözülemeyecek derdin olmaz adamı ipten bile alırlar bu kadar bir konfor artışıdır tarikat dediğin şey. Kahveye bile gitmek adamın hayatını değiştirir tarikat bir milyon katıdır daha ötesi yoktur
😦😨😳
Nasıl ya?
Yani baya baya biryerlere gelmek ve işlerinin görülmesi için tarikat'a üye olalım öyle mi
-Tarikatlarda beyin yıkama yok yani
-Tarikatlarda mürit olma yok yani
-Sizi Babasının hayrına biryere getiriyorlar yani
En son fetöde gördük ,mürit olupta ülkede göstermek zorunda oldukları faaliyetleri ya casus oluyorlar ya ya muhbir yada biryere sızma gereği
En son bir hükümet ile yada siyasi iktidar ile kendi tarikatlarının arası bozulunca ya hain ilan ediyorlar yada suçlu ...Kısacası işin ucu rantsa bunun sayesinde biryere gelceğini düşünen varsa iyi düşünsün işin ucunda rezil rüsva olmak var
Menfaat olsun diye akşam kahveye bile takılamazsınız bu içinizden gelecek mazinizden gelecek bir şey fıtratın ona uygun olacak. Demek istediğim her cemiyet hali bir faydadır. Tarikatları eleştiresimiz geliyor ama adama gülerler afedersinizde o insanların hayatındaki konforun güvencenin farkındamısınız acaba. Siyasi iklimden filanda bahsetmiyorum 1960 dada tarikat mensubu olmak büyük konfor alanı yaratırdı hiç kuşkusuz. Tarikat cemiyet halinin en üst seviyesidir.
Fetöcü
(https://www.resimupload.org/images/2024/08/21/GPQEHMaaYAA3yva-e1717581511888.md.jpg) (https://www.resimupload.org/r/I51TmV)
bu bezefek gelir bunun serveti ailesindenmi gelmis
hirsiz
Bu cemiyet dayanışması Amerika'da bile büyük konfor alanı yaratabilir. Örneğin Yahudi Ermeni Yunan cemaati normonlar filan bunlar Amarika da bile cemiyetin önemini gösteriyor. Ama bence mümkün ise en güzeli bireysel yaşayabilmek özgür bir kuş olmaktır. Kahveye takılmak akrabalarınla ilişkilerini sıkı tutmak zorunda olmak bile bir yüktür bence. Sosyal devletler bu işi en güzel çözmüşlerdir. Finansal özgürlük hukukun işlemesi devlet hizmetlerinin iyi işlemesi insanların cemiyet dayanışmasını daha az önemsemesini sağlayacaktır. Türkiye de her şey cemiyet dayanışmasını normalden çok daha faza gerekli kılıyor maalesef.
Alıntı yapılan: putty - 21 Ağustos 2024, 02:19:58
Bu cemiyet dayanışması Amerika'da bile büyük konfor alanı yaratabilir. Örneğin Yahudi Ermeni Yunan cemaati normonlar filan bunlar Amarika da bile cemiyetin önemini gösteriyor. Ama bence mümkün ise en güzeli bireysel yaşayabilmek özgür bir kuş olmaktır. Kahveye takılmak akrabalarınla ilişkilerini sıkı tutmak zorunda olmak bile bir yüktür bence. Sosyal devletler bu işi en güzel çözmüşlerdir. Finansal özgürlük hukukun işlemesi devlet hizmetlerinin iyi işlemesi insanların cemiyet dayanışmasını daha az önemsemesini sağlayacaktır. Türkiye de her şey cemiyet dayanışmasını normalden çok daha faza gerekli kılıyor maalesef.
Heh sn.putty şimdi demek istediğiniz daha iyi anlaşıldı yoksa açık konuşayım ilk uzun satırınızda nutkum tutuldu.
Evet insanlar sosyo-ekonomiksel darboğaz yüzünden kendilerini cemiyetlere ve tarikatlara yanaşmaya mecbur ediyorlar ...
Evet bu görüşünüze katılıyorum.
Yalnız bu feto Cemaat Cemiyet üstü bir yapılanma. Zamaninda pek çok kişi suça istiraak için katıldı bu yapılanmaya. Mensuplarının arasinda darbe girişimi hariç yediği nanelerin sumenaltı edilen pek çok üyesi vardi.
Arkadaşlar bir konu anlatayım belki işinize yarar belki Birgün dolandırıcılığa denk gelirsiniz
Biz evimizi satışa çıkarttık,istediğimiz satış bedeli 2.6 milyon,
Þimdi aracı olan bir alsatçı bize müşteri bulduğunu söylüyor ve bu satıştan 100 bin alacak buraya kadar herşey tamam
Esas iş burdan sonra başlıyor bizim aracı olan kişi esas alıcılara ev için 2 milyona satılık diyor alıcılarda 2 milyona alırız diyor
Aracı bizi arayıp 2.5 milyon sizin elinize kalacak şekilde bizimde 100 bin alacağımız şekilde evi alacak bir kişi var diyor evi gördü ve alacak diyor ,bizde tamam diyoruz
Tapu islemleri ve alım-satım işlemleri için gerekli işlemleri yapmak için gereken başvuruyu yapıyoruz
Ertesi gün işlem onaylanıyor ve tapu dairesine babam ve eniştem gidiyor.
Ve olay burda başlıyor...
Adamlar ilk raiş bedelini hesaba gönderdik diyor
Hesaba benim babam ve eniştem bakıyor hesapta para yok
Olsun siz imzayı atın diyorlar gelir diyorlar,bizimkiler kabul etmiyorlar
-bu sefer karşı taraf b planına geçiyor ki burdan kastım arada aracı olan kişi alıcı tarafın telofununa banka dekontu atıyor 2.6 milyon şeklinde babamın hesabını gösteren sahte dekont atıyor ve diyor ki bakın hesabınıza attım birazdan hesabınıza geçer siz imzayı atın diyorlar.
- bizimkiler hesabı kontrol ediyor hesapta para yok diyorlar gene hesaba geçmeden atmayız diyorlar .
-Aracı olan kişi uyanıyor ve attığı sahte dekontu WhatsApp'dan siliyor.
- bu arada işin aslı şöyle anlaşılıyor babam esas alıcılara soruyor siz bu kaça alcanız diye bir soru soruyor ,karşı taraf 2 milyon diyor babamda nasıl olur ya diyor biz aracı ile 2.5 milyona anlaştık siz nasıl 2 milyona anlaşabilirsiniz diyor aradaki 500 bin farkı aracı verecek halı Yok ya diyor...ve babam iki tarafında yani gerek biz satıcı gerek alıcı tarafın dolandırıldığını anlıyor.
- Babam aracıyı arıyor ve başlıyor hakaret etmeye sen bizleri dolandırıyor musun vesaire.
Yani işin özü dikkatli olun sahte dekont gönderebiliyorlar
-Sakın hesabınıza para geçmeden satış için imza atmayın
-Aynı şekil hesabınıza para geçsede paranın rehineli ve ipotekli olup olmadığını bankayı arayıp teyit etmeden sakın satış için imza atmayın
Yani bu olayı kimse dolandırılmasın dikkatli olun diye anlattım
Dolandırıcılar sizin arsa,ev vesaire vesaire satışınızdan istifade edebilir
Bu işlerde resmi çalışan güvenilir emlak ofisleriyle çalışmakta fayda var. Böyle al satçılar tehlikeli. Emlakçılar genelde alım satımlarda her iki taraftan %2'ye kadar komisyon alırlar. Ama bu oran anlaşmaya bağlı olarak düşer. Uygulamaya başlandı mı bilmiyorum, ama alım satımlarda kamunun kontrolünde bir bankada geçici bir hesap açılıyor. Para buraya atılıp, işlemin tamamlanmasını müteakip satıcının hesabına aktarılıyor. Burada maalesef şöyle bir sıkıntı var. Bu işlerde vergi %4. Alım satımlarda bu vergiyi az ödemek için işlem sırasında gerçek bedel gösterilmiyor. Belediyelerin satışa konu gayrimenkulün bulunduğu bölgedeki rayiç dikkate alınıyor. Bu da genelde nereden bakarsanız bakın gerçek bedelin 3'te veya 4'te biri oluyor. Ciddi vergi kaybı var. Belki ilk tedbir bu vergi oranını %2'ye indirmek olabilir. Sistemi otomobil satışına benzetmek gerekir.
Alıntı yapılan: sahin1 - 23 Ağustos 2024, 20:37:50
Bu işlerde resmi çalışan güvenilir emlak ofisleriyle çalışmakta fayda var. Böyle al satçılar tehlikeli. Emlakçılar genelde alım satımlarda her iki taraftan %2'ye kadar komisyon alırlar. Ama bu oran anlaşmaya bağlı olarak düşer. Uygulamaya başlandı mı bilmiyorum, ama alım satımlarda kamunun kontrolünde bir bankada geçici bir hesap açılıyor. Para buraya atılıp, işlemin tamamlanmasını müteakip satıcının hesabına aktarılıyor. Burada maalesef şöyle bir sıkıntı var. Bu işlerde vergi %4. Alım satımlarda bu vergiyi az ödemek için işlem sırasında gerçek bedel gösterilmiyor. Belediyelerin satışa konu gayrimenkulün bulunduğu bölgedeki rayiç dikkate alınıyor. Bu da genelde nereden bakarsanız bakın gerçek bedelin 3'te veya 4'te biri oluyor. Ciddi vergi kaybı var. Belki ilk tedbir bu vergi oranını %2'ye indirmek olabilir. Sistemi otomobil satışına benzetmek gerekir.
Herkez düşük vergi ödemek için bu dediğinizi yapmıyor ve bu yüzden kamunun bankasını kullanmıyor ,yoksa kimse bu vergi sisteminde ne ev alır ne satar
O yüzden rayiş bedelinden satış gösterir kalanıda başka hesaba aktarır
Ama mesele bu değil
Kimse hesaba para geçmeden ve hesaba geçen paranın herhangi bir blokajı ,kullanım engeli var mı? yok mu? bankayı arayıp öğrenmeden satış vermeyin dolandırılmamak adına
Arkadaşlar, forum ikidir uzun süreli hata verip bağlanmaya izin vermedi bugün. Sizlerde de aynı durum mevcut mu?
Alıntı yapılan: Yasar - 25 Ağustos 2024, 15:46:53
Arkadaşlar, forum ikidir uzun süreli hata verip bağlanmaya izin vermedi bugün. Sizlerde de aynı durum mevcut mu?
Evet oldu. Ve bunun önüne geçmek için en ufak bir tavsiyede ve öneride bulunmayacağım.
Alıntı yapılan: Tigerfish - 25 Ağustos 2024, 15:51:00
Alıntı yapılan: Yasar - 25 Ağustos 2024, 15:46:53
Arkadaşlar, forum ikidir uzun süreli hata verip bağlanmaya izin vermedi bugün. Sizlerde de aynı durum mevcut mu?
Evet oldu. Ve bunun önüne geçmek için en ufak bir tavsiyede ve öneride bulunmayacağım.
Hayırdır sayın Tigerfish damarınıza basacak bir şey mi yazdık yada yazdılar niye böyle alıngansınız?
Server yoğunluğundan kaynaklanan bir sorun vardı. Konuyla görevli arkadaşlar çözdüler.
Alıntı yapılan: fırtına06 - 25 Ağustos 2024, 16:29:51
Alıntı yapılan: Tigerfish - 25 Ağustos 2024, 15:51:00
Alıntı yapılan: Yasar - 25 Ağustos 2024, 15:46:53
Arkadaşlar, forum ikidir uzun süreli hata verip bağlanmaya izin vermedi bugün. Sizlerde de aynı durum mevcut mu?
Evet oldu. Ve bunun önüne geçmek için en ufak bir tavsiyede ve öneride bulunmayacağım.
Hayırdır sayın Tigerfish damarınıza basacak bir şey mi yazdık yada yazdılar niye böyle alıngansınız?
Herhalde daha önceki önerilerine aldırış edilmediğini düşünüyor.
http://www.facebook.com/share/p/PQoRsQXrWd71JiBc/?mibextid=xfxF2i
Acaba bir düşünsek mı?
http://youtu.be/nWoVxkEpdmU?si=Jv2TzoeUASxpvkl0
Yozlaşmak
Türkiye'nin aylık ihracat rakamının 25 milyar dolar savunma sanayi ihracatının da aylık 800 milyon dolar olmasını istiyorum inşallah
Ağustosta bakalım kaç olacak bu rakamlar inşallah
Her zaman Türkiye'ye gittiğimde ilk işim yemek yemektir. Önüme ne gelirse yerim ama fazla acı olmasın derim. Kilo alırım ama yine de yerim. Yemek konusunda Türkiye dünyada açık ara 1 numaradır, çeşitleri ve tadı bakımından hiç tartışmam. Her millettin severek yiyebileceği yemektir. Mesela Çin yemeklerinin çeşidi çok ama yemek mümkün değil, ben yemem, içinde ne var bilemezsin, domuz eti falan vardır deyip kaçarım.
Fransız, Alman, Rus, İtalyan mutfakları yemek çeşitleri bakımından çok fakir, porsiyonu da az. Türkiye'de erkek gibi doyururlar. Youtübe'dan seçtiğim bazı mutfaklar ve sokak yemekleri var, gittiğimde yerim hepsini ;D
https://www.youtube.com/shorts/09PoTyhGnN8
Türk mutfağının etkilendiği mutfakları bir düşünelim.
Bir kere Roma imparatorluğunun Bizans imparatorluğunun nerdeyse tüm yemeklerini devralmış örneğin tavuk göğsü tatlısı Bizans yemeğidir düşünsenize tavuğun göğsünden tatlı yapan bir yemek kültürünü devralmışız. Zeytinyağlılar mesela akıl var mantık var orta asyada zeytinmi vardı sıvı yağmı vardı bu yemekler bizim olacak hepsi Bizans yemeği.
İmparatorluk zamanından Balkan yemekleri bize gelmiş Kafkas yemekleri gelmiş Ortadoğu Akdeniz yemekleri gelmiş. Bunlar bizim aldığımız toprakların yemek zenginliği
Sonra haritaya bakın Balkanlardan İran a kadar Osmanlı Türk devleti onun yanında bizim sınırdan başlayıp Hindistan sınırına kadar Safavi Türk devleti onunda yanında Hindistanı Çin e kadar Babür Türk devleti. Bunlarında arasında kardeşlikten ileri gelen bir trafik vardı göçler yer değiştirmeler etkileşimler vardı. İran Hindistan coğrafyası da bizim yemek kültürümüze girdi. Menemen in aynısı filan Hindistan dada var. Çin mutfağıda orayla etkileşimde olan orta Asyalı Türk kardeşlerimizle geldi
Buna birde bu coğrafyanın sebze meyve bitki zenginliği eklemek lazım Kafkasyalılar gibi cevizle Kuzey Avrupalılar gibi patatesle harikalar yaratmak zorunda değiliz iklim güzel çeşit çok.
Ama Türkler bu kadar mirası ne kadar iyi kullanıyor üstüne ne ekliyor acaba o biraz soru işareti. Türklerin evde pişen yemeklerinin % 99 u tencereye yağı koy soğanı domatesi koy kavur sonra üstüne malzemeyi koy suyu ekle tuzu baharatı ekle oldu bitti. Malzeme patates ise yemek patates yemeği olur mercimek ise mercimek çorbası olur pırasa ıspanak ise o olur hepsi aynı salça soğan lı suya atılan malzemeler. Bu kırmızı yemeklerden gına geldi bana artık. Tatlılarda hamuru yap şerbeti dök oldu bitti. Ama bakıyorsun İtalyan likörle kahve ile tiramisu yapmış Yunanlı tavuk göğsü ile tatlı yapmış bizimkilerde muhallebi ile pudink ile prenses volkan şelale isimli tatlılar yapıyor yalan dolan
@putty
Sanırım ikimiz de aşağı yukarı aynı yaştayız 40 yukarısı.
Kore'de ramen(Kore usulü makarna) ve ekmek yerine neredeyse pirinç yenir, acısı da tatlısı da b.k gibi. Sana ve bana ters gelir, 1 haftada bıkkınlık yaratır. ABD ise fast food, pizza vs, kilo aldırmaktan başka işe yaramaz. Alman, Rus, İngiliz'lerin doğru dürüst her gün yiyebileceğin yemeği, tatlısı yok.
Orta Asya yemeklerine de bayılırım, çeşit konusunda Türk yemekleri kadar değildir. İran mutfağı de Türkiye'ye benzer, bu ülkedehiç sıkıntı yaşamadım yemek konusunda. Türk mutfağı tam ortadadır, Brezilyası, Kanadalısı, Rusu gelir ve hiç sıkıntı yaşamadan yiyebileceği yemektir. Turist olarak Antalya'da 1 hafta yaşayıp yemeklerinden hoşlanmayan Ruslara rastgelmedim henüz.
Tamam ama salçayı biraz fazla kullanıyoruz bütün yemekler kırmızı olmak zorundamı onu demek istiyorum
Salça konusunda haklısın, makarnayı kızartmak için yarım kavanoz salça atıyorlardı.
Bazen zamanı 25 sene eskiye götürse derim, Uludağ Üniversitesi yurdunda her gün Türk yemekleri hem de bize bedava, yemek fişi vardı ve oğle yemeği bedavaydı. Alemde en iyi tost Türkiye'de yapılır, buna adım gibi eminim, hem de bizim yurdun tostu hala tadını hatırlıyorum. 5 senede yemeği suyla yemeyi öğrendim ve hala bu alışkanlık var, yanımdakiler çayla yemek yerken bana garip gelir, yemekten sonra ince belli bardakla çay içilir derim ;D
Yanlış biliyorsam düzeltiniz. Batı mutfağında yemeğin sosu yemekten ayrı bir işlemdir. Ayrı hazırlanır, sonra yemeğe eklenir. Bizde sos yemekle beraber pişer. Dozunda kullanılırsa bizim yemeklerimizde oluşan sos daha lezzetlidir. Ben görev gereği Moğolistan, Tacikistan ve Kırgızistan'da bulundum. Pilav, et ve hamur yemeklerimiz birbirine çok benzer. Bu saydığım ülkelerde Buhara Pilavı temelli bir yemek var. Et, pirinç esaslıdır. İçine havuç, nohut vs. katılır. Bizde de benzeri vardır. Yine oralarda büyük yapılan mantı benzeri yemekler vardır. Bizde de vardır. Özellikle Çorum yöresinde Hinkal adıyla yapılanı andırır. Sarımsaklı yoğurt ve sade sarımsaklı sosla iyi gider. Sanırım Þavşat taraflarında da var. Zira bu iki yer Ahıska göçmenlerini barındırır. Görüleceği üzere, yemek kültürümüz birbirine yakındır.
Evet doğru, Slav, Germen, Anglo-Sakson mutfağında yemeğin sosu ayrı yapılır. Sosu üzerine dökerler ama yemek sosu yeterli emmediği için lezzetli olmaz. Bazı yemekleri vardır sosuyla birlikte yapılan başka kültürden alınan ama yine de bu kaideyi bozmaz.
Askerdeyken yemeğin sosu ayrı yapılırdı sosunda et olduğu için sadece yemeğini yerdik sosunu almazdık, yumurta falan eklerdik üzerine, tereyağı vs ile bir şekilde tadını çıkarırdık ;D. Paralı askerliğe geçtikten sonra sadece kahvaltı yapardık askerlerle birlikte, öğle ve akşam yemeğini ayrı yapardık dana veya at etiyle. Evet biliyorum Türkiye'de at eti yenmez.
Kırgız veya Özbek mantısı hinkaliden bana göre daha lezzetlidir, Türk mantısının tadı farklı. Orijinal Özbek pilavı Orta Asya yemeklerinin kralıdır, asıl pilav oralardadır. Döner veya kebap yemek istersen en iyisini Türkiye'de yersin.
http://youtube.com/shorts/DdgfHT7MC6M?si=Kz2u6JC1VDIf4RXC
Gözden kaçmış olabilir harp okulu mezuniyet töreni'ne dönem birincileri olarak kızlarımız damga vurdu,kendilerini tebrik ederim
Mısır devlet başkanı geldi; ama deniz yetki alanı anlaşmasına dair bir haber yok medyada.
ekonomik krizdeler, İsrail bir yandan Etiyopya bir yandan BAE bir yandan sıkıştırıyor; ama bizle yine deniz yetki anlaşması yapmıyorlar.
Türkiye'nin dindaşlarıyla anlaşma olasılığı dindaşı olmayanlarla anlaşma olasılığından niye daha düşük?
tarihimizin yarısında Rus savaşları var; ama Rusya bile bizimle bazı konularda gayet anlaşabiliyor, hiçbir savaş yapmadığımız Mısır bize hep soğuk, hep ağırdan alıyor.
bence monşer ifadesiyle zikredilen dönemde bu coğrafyadan uzak durmakta haklılarmış monşerler.
umarım Etiyopya barajı tez zamanda yapar.
Çünkü dindaşların hepsi içeriden çürümüş durumda. Ne kadar müslüman ülke varsa BAE'sinden tut da Suudilere, Irak'tan tut da Suriye'ye hepsi çürümüş durumda.
Mısır ile böyle bir anlaşma gerçekleşmesi için önce Libya'daki sorunların çözülmesi gerekiyor. Libya'da halen Hafter'i destekliyorlar. Bu bir süreç ve adım adım gidilecektir. Başka sorunlar da var bildiğiniz gibi. Ayrıca geçen sene Avrupa Birliği'nden bir grup yetkili gelip bunu engellemek için ellerinden geleni yaptılar biliyorsunuz. Para bile teklif edildi. Bu iş er geç olacak da ne zaman olacak göreceğiz.
Bu arada MEB için bence o kadar büyük bir tehdit yok. Yunanistan istediği kadar yırtınsa da İtalya ile Yunanistan'ın yaptığı MEB anlaşmasında adalar göz önünde bulundurulmamıştır. O da bize büyük bir emsal teşkil etmekte. Bunun yanında zaten uluslararası kısma hiç girmiyorum bile. Orada da haklıyız.
Alıntı yapılan: korsan2 - 05 Eylül 2024, 10:19:45
Mısır devlet başkanı geldi; ama deniz yetki alanı anlaşmasına dair bir haber yok medyada.
ekonomik krizdeler, İsrail bir yandan Etiyopya bir yandan BAE bir yandan sıkıştırıyor; ama bizle yine deniz yetki anlaşması yapmıyorlar.
Türkiye'nin dindaşlarıyla anlaşma olasılığı dindaşı olmayanlarla anlaşma olasılığından niye daha düşük?
tarihimizin yarısında Rus savaşları var; ama Rusya bile bizimle bazı konularda gayet anlaşabiliyor, hiçbir savaş yapmadığımız Mısır bize hep soğuk, hep ağırdan alıyor.
bence monşer ifadesiyle zikredilen dönemde bu coğrafyadan uzak durmakta haklılarmış monşerler.
umarım Etiyopya barajı tez zamanda yapar.
Sn Korsan2,
Unutmayalim ki Misir ile iliskilerimiz en iyi zamaninda dahi hape inisli cikisli olmustur. Misir gecmis tarihinden dolayi ulkesini halen bulunan cografyada lider bir ulke olarak gormektedir. Misirin bu dusuncesi sadece cografik konumu ile siirli olmayarak Misir kendisini Arap ulkeleri icerisinde lider gormektedir. Misir Rus yorungesinden cikip ABD yorungesine girip Israil ile anlasmasi sonucu ABD nin bolgede arka cikmakta oldugu ana ulkelerden biri konumuna gelmistir . Bu nedenle Misir ABD nin bolgesel planlari ile cakismakta olan her hangi bir olusumun parcasi olmayacagi gibi ABD nin tasvip etmeyecegi bolgesel planlarinda kendi ulkesi lehine olsa da parcasi olmaz. Hele hele Rakip gordugu Turkiye icin boyle bir riski su asamada almaz.
Unutmayalim ki Misir ABD yorungesine girmeden oncesi de Turkiye ile iliskilerinde her zaman icin temkinli ve bazen de aleyhimize dolaplar cevirdigini biliyoruz. Ornegin Misir Osmanli yonetimi altinda bulundugu sureyi baski ve geri kalmislik donemi olarak gorur , fakat Osmanlidan sonraki Ingiliz donemini Osmanli donemi kadar elestirmiyor. Misir kibris konusunda da hic bir zaman Turk tezlerini destekler olmamistir. Misir Makariosa vakti zamaninda T34 Tanklarini saglayan ve ayni donemde S2 HSS leri de aktarmak uzere olan ulkedir. Misir ayrietten inancsal olarak da cogunluk Muslan olsa da Misirda Hiristiyan zengin , ve yuksek mevkilerde bulunan yillardan beri yerlesik bir azinlik mevcuttur.
Son olarak soylenebilecek ise Misir GKRY ve Yunanistan ile iyi iliskiler icerisinde olan bir ulkedir.Butun bunlarin uzerine Gazze /Filistin hakkindaki izlemekte oldugu politika da bir miktar kerhen yapilmaktadir . Israil ile olan iliskiler On plandadir. Bu nedenle Misirin dikkat etmisseniz dogu Akdeniz konusundaki teklifi daha once belirtildigi gibi buyrun Turkiye olarak sizler de GKRY,Israil, Misir onculuk etmekte oldugu konsorsiyuma siz de katilin. (Bu ABD teklifinin aynisi) ikarilacak olan gazi ise ulkeniz uzerinizden Avrupaya ulastiralim.
Daha fazlasi su asamada beklenmemeli.
Olaya bir de başka açıdan bakalım....
Tarih boyunca Misira hakim güç ile Türkiye coğrafyasina hakim güç hep çatışmislar...Firavunlar ile Hititlere kadar gidebilirsiniz...tarihte bilinen ilk yazılı barış antlasmasi Misira hakim güç ile Türkiye coğrafyasina hakim güç arasında diye biliyorum, milattan önce 1259..
Yine tarih boyunca her iki alana da hakim olan güç zaten super güç oluyor...
Işbirliği olabilir o ayri konu ama hangi dönem olursa olsun öyle işin dogasina aykiri fazla şey beklememek lazım...
Ayni şey Türkiye cografyasina hakim güç ile İran coğrafyasina hakim güç içinde soylenebilir...iki tarafta Türk devleti olduğu zaman bile çatışma olmuş..
Sn. metin62,
sizin ve Sn SH'in paylaşımlarınıza büyük oranda katılıyorum; ama şu konu biraz tartışmalı.
"Daha fazlasi su asamada beklenmemeli."
"Bu bir süreç ve adım adım gidilecektir. "
siz bu uzlaşmazlığın, asıl meseleye hiç dokanmayıp ufak tefek konuları ön plana çıkartmanın bir süreç olduğunu ve bu aşamanın geçmesini takiben asıl konuda da uzlaşılacağını düşünüyorsunuz veya ben öyle anlıyorum.
benim düşüncem malesef artık böyle değil.
zaman kazanmaya çalışıyorlar.
Somali ve Etiyopya savaşırsa bizim Etiyopya'ya destek olmamamız için görünüşte ilişkiler yumuşuyor.
bunu yaparken asıl konulara hiç yaklaşmıyorlar bile, sanki tıp alanında bir anlaşmaya ihtiyaç mı vardı mesela?
ilişkiler düzelirmiş gibi yapılırsa Türkiye'nin, "ilişkiler yeni düzelmeye başladı, bu Etiyopya'ya hiç destek vermeyelim aman" diyeceklerini düşünüyorlardır.
tabi bu esnada Mısır da bazı sorunlarından kurtulup güçlenirken Türkiye'nin zayıf bir anını kolluyorlar.
en olmadı, önümüzdeki seçimlerde iktidar değişimiyle birlikte Türkiye'nin Libya'dan çıkmasını filan ümit ediyorlar.
bu vaziyetteyken bizimle anlaşmayan bir ülke zaman içinde anlaşmaz bence.
---
doğu ekolünde uzlaşma kültürü oturmuş değil; çünkü hepsi kendisini doğal lider olarak görüyor, hepsi asil, hepsi soylu.
Þanghay, Brics, İslam dünyası ve Arap birliği...
bir sürü ortaklık var; ama hiçbiri kendi içindeki sorunları çözmeye malik olamamış.
bir zamanlar papa dünyayı ikiye bölüp yarısını Portekiz'e vermiş.
Portekiz böyle bir geçmişi geçmişte bırakıp bu gününü yaşıyor ve uzlaşı içinde gayet mutlu mesela.
Almanya ve Fransa aralarındaki sınır sorunlarını gömmüş ve uzlaşmış mesela.
Türkiye'nin genişlemelerinin çok büyük kısmı, dış gelişmelerin Türkiye'yi mecbur bıraktığı genişlemelerdir.
örneğin Montrö dış dünyanın uzlaştığı ve bize sorduğu ve bizim kabul ettiğimiz bir şeydir.
İkinci Dünya savaşının ayak seslerini biz mi duyurduk? sömürgelerdeki ayaklanmaları biz mi başlattık sanki?
Hatay kendi meclisinde oylama yapmış ve bize katılmıştır.
Hatay'ı bağımsız devlet yapan biz değildik, Fransa ve uluslar arası toplumdu.
Kıbrıs bir etnik temizliği durdurmak maksadıyla ve sınırlı yapılmıştır.
dikkat edin, bunlar hep bize dışarıdaki ortamın dayattığı şeylerdir, bunlar bir emperyal dürtüyle yapılmış fetihler değildir.
Libya'ya da resmi ve hukuki bir davetle gittik yani.
Kaddafi'yi biz devirmedik, biz iç savaş başlatmadık, kimseye de bize resmi davet yollaması için baskı yapmadık.
bu durumu batıya da doğuya da bir türlü anlatamıyoruz; çünkü anlamak işlerine gelmiyor.
mecbur bırakıldığımız her hamle, bizim emperyal olma çabamızmış gibi anlatılıyor her yerde.
ha, koca ülkede elbet emperyal olmak isteyen gruplar da vardır tabi; ama o emperyal olmanın da çeşitleri var muhakkak.
örneğin neoosmanlıcılık bir modeldir; ama muasır medeniyetler seviyesine çıkmış bir Türkiye de başka türlü bir modeldir.
emperyal olmak istemekte de bir kötülük yoktur.
emperyal olmak öcü olmak değildir.
Alamanya kendi olduğu çemberde bir kuvvet olması hasebiyle kendi çapında emperyaldir.
imparatorluk zamanlarını geçmişte bırakmış ve bu haliyle yeni bir emperyal model geliştirmeyi başarmıştır.
kendi dairesi içinde gayet etkilidir.
devletlerin de milletlerin de artık asil geçmişlerden filan vaz geçmesi gerekiyor.
Portekiz de İspanya da Tordezillas'tan vaz geçmiş, yeni bir modelle de gayet iyi gidiyorlar.
demek ki olabiliyor yani.
güçlü olmanın yolu gezegeni geçmişe resetlemekten geçmiyor, başka yöntemler de var.
---
tabi İslam dünyası bu anlattıklarımdan çok çok uzaklarda.
burada Atatürk'ü ve aziz şehitlerimizi minnetle anmak gerek.
Alıntı yapılan: korsan2 - 05 Eylül 2024, 12:24:09
"Daha fazlasi su asamada beklenmemeli."
"Bu bir süreç ve adım adım gidilecektir. "
siz bu uzlaşmazlığın, asıl meseleye hiç dokanmayıp ufak tefek konuları ön plana çıkartmanın bir süreç olduğunu ve bu aşamanın geçmesini takiben asıl konuda da uzlaşılacağını düşünüyorsunuz veya ben öyle anlıyorum.
benim düşüncem malesef artık böyle değil.
Sn Korsan2,
Oncelikle Etiopya ve Somali konularina niye pek dokunmadigimi aciklayim. Her iki ulkedeki sorunlar uzerine fikir yurutebilecek kadar bilgi sahibi degilim bu nedenle .Bilgi dagarcigimin daha genis oldugu Dogu Akdeniz ve Ortadogu havzasi hakkinda yorum yapmayi tercih ettim.
Gelelim "Daha fazlasi su asamada beklenmemeli." ile neyi kast ettim.
Sizin de algiladiginiz gibi Dogu Akdeniz politikamizin bir parcasi olan ve Doğu Akdeniz'in iki uzun kıyıya sahip ülkesi Mısır ile yapılacak bir deniz yetki alanı sınırlandırma anlaşmasının iki ülke açısından da önemli avantajları bulunuyor. Ancak su asamada bu beklenilmemeli derken sunu ifade etmeye calistim.
Oncelikle Bu ise bastan ,katiyen olmaz gibi kesin hukumler vermenin dogru olmayacagini dusunuyorum.
Dunyamizin ve bulundugumuz cografya politikasinin hic bir zaman sabit olmadigini dusundugumuz zaman kesin hukumler iceren beyanat ve aciklamalarin pek de dogru sonuclara goturmeyecegine inanirim.
Dogu Akdeniz ve Ortadogu politikalari beyenelim veya beyenmeyelim iki ulke tarafindan dizayn edilmektedir . Birlesik kirallik ta eskilere dayanan emperyal tecrubelerinden dolayi hem bolgenin dizayninda yer almis hem de yillarca bolgede bulunan bugunku bir cok ulkenin olusumunda direk rol sahibidir. Birlesik kirallik halen bu cografyada eskisi kadar askeri bir guc olmasada ana siyasi guctur. ABD Birlesik kiralligin cografyadaki askeri guc yerini almis olsa da ABD nin Ortadogu politikasi mentoru Birlesik kiralliktir.
Bu nedenle ABD ve Ingilterenin bolge ile planlarina uygun olmayan herhangi bir siyasi acilim veya degisikligin olusmasi olanaksizdir. Ornegin Bahsi gecen ulkeler icin oncelikli onem arz eden ve ulkemizin de o politikaya katkisi olmaksizin olamayacagi veya zorlanacaklari bir plan karsiligi ulkemiz lehine bir miktar elastikiyet gosterebilirler. (Elastikiyet demekle de onlarin belirleyecegi bir cerceve kast ettim)
Gerek ABD grekese Birlesik kirallik siyasi politikalarinin arkasinda ise bu ulkelerin finansorlugunu yapan dev petrol/gaz sirketleri yatmaktadir.
Galler e beş atıcaz içime doğdu inşallah
Alıntı yapılan: putty - 06 Eylül 2024, 21:48:09
Galler e beş atıcaz içime doğdu inşallah
Gol pozisyonumuz bile yok maşallah
Alıntı yapılan: marmara - 31 Ağustos 2024, 21:42:57
Evet doğru, Slav, Germen, Anglo-Sakson mutfağında yemeğin sosu ayrı yapılır. Sosu üzerine dökerler ama yemek sosu yeterli emmediği için lezzetli olmaz. Bazı yemekleri vardır sosuyla birlikte yapılan başka kültürden alınan ama yine de bu kaideyi bozmaz.
Askerdeyken yemeğin sosu ayrı yapılırdı sosunda et olduğu için sadece yemeğini yerdik sosunu almazdık, yumurta falan eklerdik üzerine, tereyağı vs ile bir şekilde tadını çıkarırdık ;D. Paralı askerliğe geçtikten sonra sadece kahvaltı yapardık askerlerle birlikte, öğle ve akşam yemeğini ayrı yapardık dana veya at etiyle. Evet biliyorum Türkiye'de at eti yenmez.
Kırgız veya Özbek mantısı hinkaliden bana göre daha lezzetlidir, Türk mantısının tadı farklı. Orijinal Özbek pilavı Orta Asya yemeklerinin kralıdır, asıl pilav oralardadır. Döner veya kebap yemek istersen en iyisini Türkiye'de yersin.
Senin asıl memleket yemeğin önden boartsch çorbası Ve Stroganoff
Onların mutfağa alışık olduğumuz gibi egzotik olmasa da( Türk kültürünün son 30 sene içinde mutfaklarında büyük payları var) sebze yemekleri mükemmell. Balkan mutfağı desen tam etçil ve balıkçılık bizim Akdeniz kültürüne benziyor.
İçanadolu mutfağında sebzeye gelince tam bir katliam. Sümük ve kusmuk gibi bu güzelim sebzeleri öldürüyorlar ondan sonra yiyebilir sen ye bakalım.
bu konuda İspanyollar ve almanlar bizden kat ve kat önde
Alıntı yapılan: Tigerfish - 07 Eylül 2024, 12:23:38
Senin asıl memleket yemeğin önden boartsch çorbası Ve Stroganoff
Bu konuda yanılıyorsun, benim asıl memleket yemeğim tamamen farklı. Bu saydığın yemekler Slav yemekleridir, Ukrayna, Rus, Polonya taraflarında yenir.
İngilizce kaynaklardan almış olduğun belli, boartsch değil asıl ismi борщ-borş(kırmızı pancar çorbası) ve stroganoff değil мясо по-строгановски - tercümesi stroganov dana eti.
Sebzeyi yemeklere katarak yenme konusunda Çin, Kore, Vietnam ve Uygur yemekleri açık ara öndedir.
ABD'nin Irak'tan 2 veya 3 yıl içinde çıkacağını iddia eden bir haber.
umarım doğrudur.
https://www.sondakika.com/guncel/haber-irak-savunma-bakani-amerikan-askerleri-iki-yil-ice-17799807/
Alıntı yapılan: marmara - 07 Eylül 2024, 12:54:13
Alıntı yapılan: Tigerfish - 07 Eylül 2024, 12:23:38
Senin asıl memleket yemeğin önden boartsch çorbası Ve Stroganoff
Bu konuda yanılıyorsun, benim asıl memleket yemeğim tamamen farklı. Bu saydığın yemekler Slav yemekleridir, Ukrayna, Rus, Polonya taraflarında yenir.
İngilizce kaynaklardan almış olduğun belli, boartsch değil asıl ismi борщ-borş(kırmızı pancar çorbası) ve stroganoff değil мясо по-строгановски - tercümesi stroganov dana eti.
Sebzeyi yemeklere katarak yenme konusunda Çin, Kore, Vietnam ve Uygur yemekleri açık ara öndedir.
Almanca terimde maalesef bildiklerimi ortaya döktüm. Benim sakat Rusça mı lütfen mahsur görün bay marmarof
Alıntı yapılan: Efes - 06 Eylül 2024, 23:54:07
Alıntı yapılan: putty - 06 Eylül 2024, 21:48:09
Galler e beş atıcaz içime doğdu inşallah
Gol pozisyonumuz bile yok maşallah
Hayatımda seyrettiğim en rezil futbol maçıydı, milli takımlar seviyesinde. Daha rezilini, bu ileri sayılacak yaşıma kadar görmedim, yemin ederim! San Marino'nun maçlarını saymayın, onlar profesyonel futbolcu bile değiller.
Böyle futbol oynanmaz ya, ayıptır. >:(
Benim tezim:
Yabanci sınırı olmaz, ya da 3-4 yabancidan fazla bir yabanci olursa klup bazında başarı olsa bile milli takim bazında başarı ihtimali dusuyor...
Yerli futbolcu yetismiyor, yetisirsede tercih edilmiyor (yabancilar kafadan daha iyidir gibi bir algi var maalesef), altyapıya gitme potansiyeli olan para yurtdışına gidiyor..
Ingiltereye bir bakin...klupler yabanci dolu, İngiltere ligi iyi ama milli takimlari İngiltere standardına göre başarısız..
Tamam birden fazla etken var, is bu kadar basit değil ama bunun etkisi az degil
Galatasaray kaç yabancıyla Avrupa şampiyonu oldu örneğin?
Yabanci sınırı 3+2 yi geçmemeli ve alacağın yabancının son 3 senede en az 1 sefer kendi milli takim kadrosunda yer almış olması şartı olmalı...
Hiçbir şey olmasa paramız cebimizde kalır...
İzlanda karşısında bile zorlanıyoruz yazık.
Futbol cıvıltı işi cıvıltısı giden ülkede futbol olmuyor. Olsa Çin başarırdı ne yapsalar olmuyor
Ekonomi bilgisi olan arkadaşlara birşey sormak istiyorum.
Bir güney Kore wonu 0,025₺ ve 0,00075$ a eşitmiş.
Elektronik ve otomotiv devi ihracatçı bir ülkenin para birimi nasıl bu kadar değersiz olabiliyor
Ekonomin ithalata dayalı ihracat değilse yani montaj sanayi yada dışardan gelen yüksek fiyattaki hammadeyi işlemiyorsan paranın değeri düşük olması faydalı olabilir ,ithalatın yok seviyesinde ise
Bu işi illa daha iyi bilen birisi açıklayabilir.
Sn. Prof.Doğu gelirse bize açıklayabilir
https://ticaret.gov.tr/data/635146b313b8760a543229a4/G%C3%BCney%20Kore%20%C3%9Clke%20Profili%202024.pdf
Aslında bütün veriler burada var. Ancak yorumlayabilmek önemli. Ekonomik tablo bizden iyi ama paraları bizden neden değersiz
Alıntı yapılan: Efes - 14 Eylül 2024, 11:24:20
https://ticaret.gov.tr/data/635146b313b8760a543229a4/G%C3%BCney%20Kore%20%C3%9Clke%20Profili%202024.pdf
Aslında bütün veriler burada var. Ancak yorumlayabilmek önemli. Ekonomik tablo bizden iyi ama paraları bizden neden değersiz
Aslında, ülkenin para değerinden öte enflasyonu asıl önemli rakamdır.
10 yıl önceki belli bir parayla alabildiğiniz mal değeri, enflasyon farkı çıktıktan sonra bugünkü kazancınızla, kayda değer bir farklılık göstermiyorsa; para biriminizin düşük olması çok önemli değildir.
Özkaynakları yok denecek düzeyde olan ülkelerin ana gelirleri, ihracatlarıdır. Kişi başı gelirleri yüksek ise, para birimlerinin düşük rakam gibi görünmesi çokta önemli değildir. Kişi başı gelirleri ve ihracatları, enflasyonun önünde artış gösteriyorsa bir sıkıntı olmaz.
Japon Yen'i, 1 dolara karşı 130-140 Yen iken, Japon'lar 1980'li yıllarda, ABD şirketlerini satın alıyor, ABD'de fabrika kuruyor ve ABD pazarını yönetiyorlardı. Tabii bu noktaya, 1960'lardaki 1dollar = 350 Yen'den gelmişlerdi. Çünkü ihracat rakamları arttıkça Yen'in artışı kontrolden çıkmış olsa da, kişi başı gelir, enflasyona oranla önde gitmeyi sürdürdüğünden halkın alım gücünü etkilememişti.
1989'a gelindiğinde Japon ve Alman ekonomileri, ABD'yi zor duruma sokacak şekilde dengesiz bir şekilde büyüyordu. ABD'nin üretim bazını tehlikeye sokmuşlardı. 1990'da, bilinçli olarak çıkartılan ilk körfez savaşıyla ve Irak ve Kuveyt petrolleri denklem dışı bırakılarak, bu 2 ekonominin ana hammadde girdisi olan petrol fiyatları, sentetik olarak, yükseltildi. Almanya daha da zor duruma düşebilirdi. Çünkü Doğu ile birleşme büyük bir ekonomik yüktü. Neyseki AB ve onun sağladığı pazar, Almanya'ya oksijen oldu. Bu savaşın ters etkilerini, Japonya'ya oranla daha hafif geçiştirdi. Japonya ise hala debeleniyor.
Bu son paragraf, bana bizzat, İngiliz bir sosyo ekonomi profesörünün anlattığı detaylardan alıntıdır.
Ürdün dinarı GBP'den bile daha değerli. Ürdün kişi başı geliri 4800dolar.
Hindistan Rupi'si dolara karşı, 2001'den buyana 47rupiden 80rupiye gerilemiş. 2001'den bu yana ortalama büyüme hızı %5'in üzerinde. 2001'de 485 milyar dolar olan GDP, 2024'de 4 trilyon dolara ulaşmış olacak. Kişi başı gelirde 450 dolardan 2750dolara çıkmış olacak. (doların enflasyonu bu dönem için 1,78. Yani 2001'deki 450 dolar şimdi 800 dolar.) Yani Hindistan, son 20 yılda reel olarak 3.5 kat zenginleşmiş. Ama parası %60 değer kaybetmiş.
Paranızın Dolar paritesi ekonominin göstergesi değildir.
https://www.facebook.com/reel/1583488603051956
Bu konu ülkenin gündeminde. Aslında ilk anda ben bir parodi falan yapmışlar sandım. Ama baktım değil. Sosyal medyada çok eleştiriliyor. Yarışmanın adına, amacına ve geçmişine bakarsak, aslında eleştirenler haksız sayılmazlar. Üzerine bir de galiba Kiev Büyükelçisinin kızıymış kendileri. Toplumda, yönetenlerin liyakatsız atamaları vs konusunda bu kadar çok tepki varken bu yarışmada bile böyle bir durumla karşılaşmak, sanki ateşe odun atmak gibi olmuş.
Alıntı yapılan: Efes - 14 Eylül 2024, 10:51:53
Ekonomi bilgisi olan arkadaşlara birşey sormak istiyorum.
Bir güney Kore wonu 0,025₺ ve 0,00075$ a eşitmiş.
Elektronik ve otomotiv devi ihracatçı bir ülkenin para birimi nasıl bu kadar değersiz olabiliyor
Paradan 6 sıfır attık ondan oldu. Bir günde bir dolar bir milyon üçyüz bin lira iken ertesi gün bir lira otuz kuruşa indi ama paramızın değeri değişmedi. Canımız istese altı değil on sıfır atardık paramız şu anda dünyanın her parasından daha değerli olurdu. Yani zamanında 1 dolar 1300 000 tl iken atıyorum 1 Kore parası 100 000 tl idi yani yüz bin kat değerli idi tl den sıfırları atınca dolar başa baş oldu Kore parası değersiz oldu.
Alıntı yapılan: SKYWOLF - 14 Eylül 2024, 15:29:47
https://www.facebook.com/reel/1583488603051956
Bu konu ülkenin gündeminde. Aslında ilk anda ben bir parodi falan yapmışlar sandım. Ama baktım değil. Sosyal medyada çok eleştiriliyor. Yarışmanın adına, amacına ve geçmişine bakarsak, aslında eleştirenler haksız sayılmazlar. Üzerine bir de galiba Kiev Büyükelçisinin kızıymış kendileri. Toplumda, yönetenlerin liyakatsız atamaları vs konusunda bu kadar çok tepki varken bu yarışmada bile böyle bir durumla karşılaşmak, sanki ateşe odun atmak gibi olmuş.
Bu kız mı bizi temsil edicek,galiba bir Azra akın zor çıkacak gibi bu ülkede.
Alıntı yapılan: putty - 14 Eylül 2024, 17:37:49
Alıntı yapılan: Efes - 14 Eylül 2024, 10:51:53
Ekonomi bilgisi olan arkadaşlara birşey sormak istiyorum.
Bir güney Kore wonu 0,025₺ ve 0,00075$ a eşitmiş.
Elektronik ve otomotiv devi ihracatçı bir ülkenin para birimi nasıl bu kadar değersiz olabiliyor
Paradan 6 sıfır attık ondan oldu. Bir günde bir dolar bir milyon üçyüz bin lira iken ertesi gün bir lira otuz kuruşa indi ama paramızın değeri değişmedi. Canımız istese altı değil on sıfır atardık paramız şu anda dünyanın her parasından daha değerli olurdu. Yani zamanında 1 dolar 1300 000 tl iken atıyorum 1 Kore parası 100 000 tl idi yani yüz bin kat değerli idi tl den sıfırları atınca dolar başa baş oldu Kore parası değersiz oldu.
+1 tamam şimdi oldu 6 sıfırı unutturdular bana :D
6sıfır atılmasaydı
1$ 1330won iken
1$ 32 000 000₺ olurdu
Enflasyonu olan ve kredi alan tek ülke biz değiliz. Guney Korede de enflasyon var ve borç alıyor ama aldığı krediyi teknolojiye ve teknolojik alt yapıya kullanıyor. Bir samsung bir Hundai çıkabilmesi için paraya ihtiyaç var.
Biz zamanında enflasyonu önlemek için para birimi değiştirdik enflasyonu sıfırladık dolar bolluğu döneminde ülke ekonomisi nispeten iyiydi ama değerlendirmedik maalesef.
http://youtu.be/75VRGlpzi8M?si=rCPjMbmQnQkO4Vpi
Vay be şimdi bu hikaye doğru ise cengiz han kuşsuz mu vefat etmiş 😛
ispanya'da şöyle bir yeni evlilik modeli varmış.
https://www.youtube.com/watch?v=WUQRBIK1aIk
bir çeşit yarı resmi evlilik gibi bir şey.
acaba evlilik kurumunu bu çeşit farklı bir alternatif evlilik modeli geliştirirsek kurtarabilir miyiz?
isteyen yine klasik evlensin; ama isteyen de yarı resmi evlensin.
bu gün yine nafaka ve eski evliliklerle ilgili birçok haber okudum internette.
valla insan evlenmekten soğuyor.
Ispanyaya falan bakmayan gerek yok en doğru model atasozumuzde gizli...
Bekarlik sultanliktir :)
Of of bugün işyerinde baya ayakta kaldık iş yoğundu baya yorgunluk var.... Hiç iş yokmuş gibi birde spor salonuna git birde orda yorul.
Alıntı yapılan: Denizci16 - 16 Eylül 2024, 17:42:35
Of of bugün işyerinde baya ayakta kaldık iş yoğundu baya yorgunluk var.... Hiç iş yokmuş gibi birde spor salonuna git birde orda yorul.
Boşver sporu eve git. 2 bira birazda fıstık al. Keyfin geldimide guruba birşeyler yaz okuyalım.
Sakın Gökbörü arkadaşa uymayın ;D Bekarlık sultanlık falan değildir. Yaşınız biraz ilerleyince asıl evliliğin sultanlık olduğunu anlarsınız. Dost, can yoldaşı ararsınız, yanı başınızda bir ses ararsınız. Hele ki evlat sesi ararsınız. Onun bir gülümsemesi dünyaya bedeldir. Tabii imkan meselesini inkar etmiyorum.
Çok İlginç,
http://youtu.be/0e3xzCqRQSI
Geleceğin dünyası için tek çare var sosyalizm
açıkçası medeniyet beni çok hayal kırıklığına uğrattı.
bu devirde insanlığın bir kısmıyla diğer kısmı arasındaki mutluluk oranlarının birbirine çok yakınlaşmasını beklerdim.
baktığın zaman bu uçurum 1900 ve hatta 1800'lü yıllardan belki daha bile derinleşmiş.
bin yıl önce insanlar bu kadar teknolojik rahatlık içinde değildi; ama eminim çok daha eşitti ve mutluluk oranları birbirine çok daha yakındı.
kendi adıma otomobillerden direksiyonun kaldırılmış olacağını umuyordum veya Jetgiller gibi uçan bir şeylerle işe gidip gelmeyi.
ama asıl önemlisi, evlat sahibi olmak için evlenmek gibi bir şeye mecbur olunmayan, bir şekilde bilimle isteyenin anne baba olabileceği bir dünya olmalıydı.
her insan evlenemeyebilir veya gerçekten evlenmek istemeyebilir; ama niye çocuk sahibi olamasın?
bir labaratuvara 100000 TL verip kendi dna veya başka bir şekilde çocuk sahibi olabilmeliydi insanlık.
tabi gensel bir anne babalıktan bahsediyorum özellikle.
50 yıl önce imkansız gibi görülen birçok uygulama bir şekilde dinlere ve sosyal tepkilere rağmen bir bir uygulamaya geçiyor; ama bu nedense kimsenin aklına gelemiyor.
ben bilim adamı olsam gerçekten bu konuda çalışmak isterdim.
alacağım hayır dualarıyla putperest bile olsam cennete girerdim tahminen.
1-3 Feneri alt ettik😁
diyelim bir atom bombası atıldı ve ölmedik.
kendimizi ve ailemizi korumak için ne yapabiliriz?
kaçıncı gün dışarı çıkabiliriz?
musluktan su içiliyor mu?
kullanılabilecek basit bir ilaç var mı?
yüksek bir tepeye doğru mu yoksa daha alçak bir yere doğru mu kaçmak daha faydalı oluyor?
ilk iki hafta nasıl geçiyor?
tehlike tam olarak ne zaman geçiyor?
Alıntı yapılan: korsan2 - 22 Eylül 2024, 12:29:14
diyelim bir atom bombası atıldı ve ölmedik.
kendimizi ve ailemizi korumak için ne yapabiliriz?
kaçıncı gün dışarı çıkabiliriz?
musluktan su içiliyor mu?
kullanılabilecek basit bir ilaç var mı?
yüksek bir tepeye doğru mu yoksa daha alçak bir yere doğru mu kaçmak daha faydalı oluyor?
ilk iki hafta nasıl geçiyor?
tehlike tam olarak ne zaman geçiyor?
Nükleer silahın ne kadar uzakta patladığı ile ilgilidir. Ölmediysen bir yandan şanlısısın diğer yandan şanslı değilsin, kanserden veya radyasyondan ölme ihtimalin çok yüksek, oldukça zorlanırsın çileden çıkartır ve eziyet çekerek ölürsün. Hastane gibi yerleşim yerleri de zehirlenir, doktorlar da kendi canının kurtarma peşindedir eğer ölmedilerse.
Yerin dibinde, kuyu, metro, bodrum katında saklanırsan hayatta kalma şansın olur ama dışarıdan radyasyon karışımı hava içeriye sızdığı için yine de ölme ihtimalin çok yüksek. Büyük kentlerden uzak, ülkenin doğusundaki mağaralarda saklanırsan ilk patlama anından kurtulursun. Atmosferde çok uzun süre kalan radyasyon ve izotoplar bulutlara karışarak yağmur olarak da geri döner.
Nükleer patlamadan zarar gören büyük kentler ve çevresindeki gıda ürünlerini tüketmek yasak, su içemezsin, her şey zehirlenir. Hayvanları vurarak öldürmek lazım eğer kurtulanları varsa, hızlı ölüm iyidir, cehennem gibi hayatı yaşamaktansa.
Devlet, polis, ordu, bürokratik sistem diye bir şey kalmaz, kaos olur. Diyelim ki Ukrayna yüzünden nükleer silahların duellosu başladı, ekvatorun güney kısmına taşınak en iyi çözüm olur. Belki iklim değişir, güneş yüzü göremeyiz veya tam tersi yaşanır atmosfer kaldıramaz kutuplardaki buzlar erir. Savaşın kazananı olmaz...
eskiden internette izlediğim bir videoda
"2 hafta sonra tehlikenin %90 oranında azaldığı,
patlamadan sağ çıkarsak en ciddi meselenin ışınlardan korunmak olduğu,
buluttan aksi yöne kaçmak gerektiği"
iddia ediliyordu.
yok mu yani böyle bir şey?
100km uzağa atılsa kesin gidiyor muyum?
atom bombası ilk patlamada nasıl öldürüyor?
ışıkla mı? radyasyonla mı?
Patlamadan sonra ilk önce ışık gelir, donra patlamanın dalgası gelir ve sonra radyasyon gelir.
Atıyorum, örnek İstanbul'da veya Moskova'da patladı Topol-M, 6 adet nükleer başlık taşıyor ve her biri en az 150kilo ton patlama şiddetine sahip, yani her biri Hiroşima'dakinden 10 kat güçlü. Füzedeki başlıkların nereye güdümlendiği önemli, 6 adetin ikisi İstanbul'un her 2 yakasına, biri Edirne, diğeri Bursa, kalanları da İzmit ve Çanakkale'yi vurursa, o bölgedeysen hiç şansın yok. Metro veya bodrum katındasın şans eseri ışıktan veya patlamadan kurtuldun. Radyason seni götürme ihtimali de var, sonuçta dışarıdan gelen havayı alıyorsun. Radyason havanın nereye sızdığı bölgelere de dağılır.
Bu bir örnek, kimse alınmasın. Bu Moskova, Londra, Paris için de geçerli.
ben İstanbul'a 200km mesafedeyim.
kesin gidiyor muyum yani?
saçma olabilir; ama mesela artık çok katlı binalar var her yerde.
bunlar mantar bulutunu bir şekilde yavaşlatıp bir noktada da hapsedemiyor mu?
mesela yangın söndürme uçaklarından veya insansız uçaklardan mantar bulutuna atılacak ve püskürtülecek bir çeşit kimyasal karışım filan hiç mi yok?
şöyle bir şey geldi gözümün önüne.
insansız bir yangın söndürme uçağından toz halinde hızlı kuruyan çimento büskürtülse bu mantar bulutunun içine.
bu çimento hızlıca kururken izatopları da beton bloklar şeklinde kurutsa filan.
hiç olmazsa mantar bulutunun %20'si gibi bir izatop saçılımını taş haline getirmek mümkün olamıyor mu?
bu izatopların işlemeyeceği bir madde mutlaka vardır, mantar bulutunu bu maddelerle boğmak mümkün mü?
bu nükleer çöpler nasıl bir kutunun içinde tutuluyor?
o kutu hangi elementten yapılıyorsa o elementi toz halinde mantar bulutunun içine püskürtmek denenmiş mi hiç?
Maşallah bugün site cayır cayır çalışıyor :D
Ben de fark ettim. Hayret.
Özellikle ABD de "medeniyetin sonu" için hazırlanarak pek çok kişi var (nükleer savaş, meteor carpmasi, salgin hastalik vs)
Büyük sehirlerden uzakta yasiyorlar ( bizim deyim ile kuṣ uçmaz kervan geçmez yerlerde), yer altına sığınak yapiyorlar ( hava filtresi, şu filtresi olan), konserve, ilaç, tibbi cihaz vs depoluyorlar...
Kendine has bir endüstrisi bilem var, gidip sığınak alıyorsun hazır gelip bahçene toprağın içine gömüyorlar...binlerce kurs var doğada hayatta kalma, yön bulma, şehirde yardım gelene kadar nasil idare edersin falan ( yardımın 3 gun ile 1 hafta içerisinde geleceğin tahmin ettikleri için ona göre egitiyorlar örneğin bosu bosuna sapan ile geyik avlamayi değil 😀)
Öyle soğuk savaş döneminde hayal edildiği gibi bir nükleer savas çıkarsa anca belki ilk patlamalardan öyle kurutulup radyasyon seviyeleri inene kadar ( birçok değişkene göre yıllar sürebilir) ancak yukarıda yazdığım şekilde idare edebilirsin...( medeniyetin külliyen çöktüğünü varsayiyorum)
Ha öyle bir durumda bence bombanın ilk düştüğü yer kafam olsun ne olduğunu anlamadan buhar olmak daha iyi...
Yoksa "the walking dead" dizisini yaşamanın anlamı yok...
Bu insanlara gavurca "prepper" deniyor, youtube da dolu belgeselleri var bakabilirsiniz...Turkceye "hazırlananlar" diye tercüme edilebilir
Dönelim soruya...nasil hayatta kalırsınız..."prepper" olarak yaşayacaksınız belki o zaman yoksa zor..
(https://resmim.net/cdn/2024/09/22/moLijh.png) (https://resmim.net/)
https://gdh.digital/milyarderlerin-kiyamet-siginaklari-neye-hazirlaniyorlar-92587
Zenginler sığınaklarını hazırlatmış bile...
Bu kadar masrafa gerek yok hocam 😀
eski bir taşıma konteynerini (etrafını beton tuğlalarla destekleyerek) yerin 1m altına gömersen yeter...hava filtresi düzgün olduğu sürece sorun yok.. depola içine şişe suyu, konserve at bir uyku tulumu oldu bu iş 😀
Alıntı yapılan: korsan2 - 22 Eylül 2024, 14:28:41
ben İstanbul'a 200km mesafedeyim.
kesin gidiyor muyum yani?
saçma olabilir; ama mesela artık çok katlı binalar var her yerde.
bunlar mantar bulutunu bir şekilde yavaşlatıp bir noktada da hapsedemiyor mu?
mesela yangın söndürme uçaklarından veya insansız uçaklardan mantar bulutuna atılacak ve püskürtülecek bir çeşit kimyasal karışım filan hiç mi yok?
şöyle bir şey geldi gözümün önüne.
insansız bir yangın söndürme uçağından toz halinde hızlı kuruyan çimento büskürtülse bu mantar bulutunun içine.
bu çimento hızlıca kururken izatopları da beton bloklar şeklinde kurutsa filan.
hiç olmazsa mantar bulutunun %20'si gibi bir izatop saçılımını taş haline getirmek mümkün olamıyor mu?
bu izatopların işlemeyeceği bir madde mutlaka vardır, mantar bulutunu bu maddelerle boğmak mümkün mü?
bu nükleer çöpler nasıl bir kutunun içinde tutuluyor?
o kutu hangi elementten yapılıyorsa o elementi toz halinde mantar bulutunun içine püskürtmek denenmiş mi hiç?
Moskova'da Minutman ICBM patlarsa bu sahne ortaya çıkar. Þehir tamamen silinir patlama ve ışıktan dolayı, beton binalar falan kurtarmaz, kül bile kalmaz. 24 saat içinde 10 milyon insan ölür, sonrası malum radyasyon işini yapar rüzgarın etkisiyle. Son 30 senede üretilen Hiroşima'daki atom bombasından farklı, yıkıcı gücü ve radyasyon dalgası ezici etkisi vardır, sadece patlama gücüyle hesaplamak yanlış, 80 sene önceki atom bombası çok basit kalır.
Çernobil patlayınca o çubuklardan sızan radyasyonu kapatmak için özel yapım betonla kurşunu karıştırdılar ve üzerine tonlarca döktüler. Hala sızmaya devam edince kapakla kapattılar.
Nükleer bomba patlaması çok farklı olur, ani ve şiddetli patlamanın etkisiyle radyasyon hızlı dağılır. Beton binanın içindeyim, çelik kapı falan radyasyon onları yemez, sızmaya devam eder. Atmosferdeki radyasyon senelerce kalıcı olur, yavaşca dağılmaya devam eder, yağmurla veya karla geri döner. Neresinden bakarsan ölüm, nükleer saldırıda hızlı ölüm iyidir, seni kurtaran kimse olmaz...
(https://i.hizliresim.com/7qui73a.png)
bir kaynak buldum.
yanlış anlamamışsam:
*radyoaktif serpinti , bomba patladıktan 25 veya 30 dakika sonra başlıyor
*nükleer ısı merkezden uzaklaştıkça azalıyor
*patlama sırasında bir şimşek çakması gibi bir ışık çıkıyor ve bu geçici körlük yaratıyor
*atom bombasının en bela yönü sanırım radyasyon değil de, gama ışınları.
bomba patladıktan 1 dakika sonra hala ölmemişsem bu yarım saatte arabaya atlayıp kaçsam mı?
yoksa apartmanın bodrumuna mı girsem?
hangisinde yaşama şansım daha yüksek?
"Radyoaktif serpinti bomba patladıktan 30 - 60 dakika sonra başlar. "
"Nükleer infilakın bütün etkilerini 100 kabuledersek,
bu etkilerden: %35'i Isı (Işık ile birlikte gelmektedir).
%5i Ani Nükleer Radyasyon
%45'i Basınç (Blast) %15'i Kalıntı Etki (Radyoaktif Serpinti) olarak karşımıza çıkmaktadı"
"Tehlike İnfilaktan 30-60 Dakika Sonra Başlarİnfilak anında radyoaktivite diye bir problem yoktur. Sadece yersıfır ve dolaylarında kalıntı tesirleri (Radyoaktifhale gelip de emilememiş büyük parçalar, fisyon artıkları, nötronlar, alfa ve beta zerreleri) vardır "
https://www.ktu.edu.tr/dosyalar/farabisivilsavunma_b0b03.pdf
burada da sığınaklardan 48 saat çıkmamanın üzerinde durulmuş.
peki de 48 saat sonra ne oluyor?
onun cevabını hiçbir yerde bulamadım.
"Nükleer bir saldırı olduğunda, yemek aramak için dışarı çıkmak güvenli olmayacaktır. Sığınaklarda en az 48 saat, mümkünse daha fazla beklenmelidir. "
https://www.afad.gov.tr/kbrn/nukleer-savaslarda-korunma
ChatGPT ye sordum;
Alıntı Yapatom bombasında radyasyon kirliliği ile Çernobil benzeri bir kazadaki radyasyon kirliliğini mukayese eder misin
ChatGPT cevap Verdi;
Atom bombası ve Çernobil benzeri nükleer kazalardaki radyasyon kirliliği farklı şekillerde oluşur ve etkileri de farklıdır:
1. Radyasyon Türü ve Dağılımı
Atom Bombası: Atom bombası patlamasında, büyük bir enerji ani bir şekilde açığa çıkar. Bu patlama sırasında yüksek miktarda gama ışınları, nötronlar ve alfa/beta parçacıkları yayılarak büyük bir radyasyon alanı oluşturur. Patlama sonrası radyoaktif partiküller atmosfere yayılır ve rüzgarla taşınarak geniş bir alana yayılabilir. Radyoaktif yağış ("fallout") olarak adlandırılan bu durum, patlama sonrası toprak, su ve havada uzun süre kalıcı radyasyon kirliliğine neden olur.
Çernobil ve Benzeri Kazalar: Nükleer santral kazalarında ise radyoaktif materyaller (örneğin, iyot-131, sezyum-137, stronsiyum-90) doğrudan çevreye salınır. Bu radyoaktif maddeler atmosferde dağılabilir ve toprak, su kaynakları gibi alanlara yerleşir. Bu durum, uzun vadede çevresel kirliliğe ve biyolojik etkilere yol açar.
2. Radyasyon Seviyesi ve Etki Alanı
Atom Bombası: Patlama anında oluşan radyasyon seviyesi çok yüksektir ve geniş bir alanda anında ölümcül etki yapar. Hiroşima ve Nagasaki'de olduğu gibi, patlama noktasına yakın olan bölgelerde doğrudan radyasyon etkisi büyük hasara yol açar. Uzun vadede ise radyoaktif yağış alanındaki insanlar kanser ve genetik bozukluklar gibi sağlık sorunları yaşar.
Çernobil: Çernobil kazasında doğrudan radyasyona maruz kalan işçiler ve itfaiyeciler ciddi sağlık sorunları yaşadı. Ancak çevreye yayılan radyasyon, atom bombasına kıyasla daha geniş bir alanda ama daha düşük yoğunlukta yayıldı. Bu kirlilik, kazanın olduğu bölgenin çevresinde "yasak bölge" oluşturulmasına yol açtı ve bu alan uzun süre yaşama uygun olmadı.
3. Kalıcılık ve Temizlik
Atom Bombası: Patlama sonrası oluşan radyoaktif maddelerin bir kısmı kısa yarı ömre sahip olduğu için zamanla tehlike azalır. Ancak bazı izotoplar (örneğin plütonyum-239) yüzlerce yıl boyunca çevrede kalabilir.
Çernobil: Çernobil kazasında yayılan radyoaktif izotopların çoğu, (sezyum-137 ve stronsiyum-90 gibi) 30 yıla yakın yarı ömre sahiptir. Bu nedenle kirlilik uzun vadede de devam eder. Çernobil çevresindeki "yasak bölge" bu nedenle hala yaşama uygun değildir ve radyoaktif atıklar kontrollü şekilde muhafaza edilmektedir.
4. İnsan Sağlığı Üzerindeki Etkiler
Atom Bombası: Patlama anında yüksek doz radyasyon maruziyeti, akut radyasyon hastalığına, iç organlarda tahribata ve hızlı ölüme yol açar. Uzun vadede kanser, doğumsal anormallikler ve diğer sağlık sorunları görülür.
Çernobil: Maruziyet, uzun vadede tiroit kanseri, lösemi ve diğer kanser türlerinin artmasına, ayrıca genetik etkiler ve çevresel bozulmalar nedeniyle tarım ve hayvancılığın olumsuz etkilenmesine neden oldu.
Özetle:
Atom bombası anında yüksek radyasyon yayarak geniş bir alanda ani etkiler yaparken, Çernobil benzeri kazalar uzun süreli çevresel ve sağlık sorunlarına yol açar. Atom bombası sonucu oluşan radyasyon yoğunluğu daha yüksektir ancak etkisi zamanla azalır. Çernobil kazasında ise kirlilik uzun vadede devam eder ve daha geniş bir çevreyi etkiler.
putty,
bu bilgilerde bir çelişki var.
benim alıntı yaptığım kaynakta açıkça infilak anında bir radyasyonun olmadığı, 30 ile 60 dakika sonra radyasyon tehlikesinin başladığı yazılmış.
ya yapay zeka yanlış bilgi toparlamış, ya ben yanlış bilgilere ulaşmışım.
ama kendi adıma patlamadan bir dakika sonra hayattaysam bir strateji belirledim.
kendi adıma en güvenli göreceğim yer bolu tüneli; ama ben arabaya binip bassam bile 30 dakikada tünele varamam.
bir de yollar keşmekeş olacağından belki azıcık şansımı da böylece ziyan ederim.
ilk otuz dakikada evdeki tüm pet şişeleri ve kuru gıdaları hızlıca toplayıp üzerimize de her yerimizi kapatacak kadar elbise ve battaniye gibi şeyler alıp direk apartmanın bodrumuna saklanmak en mantıklı yol.
aşağıya vaktinde inebilirsek patlama merkezine olan mesafeye bağlı olarak az da olsa bir şansımız olabilir galiba.
aşağıda her yerimizi iyice örtüp en az 48 saat dışarı çıkmayı aklımıza bile getirmeyeceğiz.
zamanında bunları tamamlayabilirsem sadece telefonun internetinden yaşadığımızı ve yerimizi yazıp paylaşırım ve sonra telefonun pili bitmesin diye telefonları kapatırım.
her saat başı sadece bir dakikalığına telefonu açıp durumla ilgili bilgi alabilirsek iyi.
tabi bomba yakınımıza atılırsa zaten direk yanıyoruz.
binaymış, sığınakmış filan para etmiyor büyük oranda.
insanlık dışı, barbarlık resmen.
bir bilim insanı neden böyle bir şey icat eder?
yolda fark etmeden bir karıncaya basıp öldürsek anladığımızda üzülüyoruz.
keşke ibadetlerde kurban kesme olmasaydı diyoruz.
hangi motivasyonla bu şey icat edilir?
para mı?
milliyetçilik mi?
nefret mi?
uzaylılar gelsin ve gezegenin süper gücü olarak tüm nükleer silahları imha etsin.
bu bilim dalını sonsuza kadar yasaklasın.
kusura bakmasın dünya; ama bu dünyaya bir büyük gerek.
asillerin ve şanlıların dönemi bitti, gücü olanların fetih yaptığı dönem kapandı.
herkes olduğu yerde mutlu yaşamayı öğrenmeli.
kimse de kimseyi kendine benzetmeye çalışmasın artık.
Amerika keşfedilmeden önce papa dünyanın yarısını İspanya'ya yarısını da Portekiz'e vermişti.
onlar bile asaletten ve şandan feragat etmiş bir ölçüde.
Chat GPT ye güvenmeyin bazen yanlış bile değil bildiğin yalan bilgi verebiliyor. Bu yapay zeka gerçekten akıl mantık yürüterek metin hazırlıyor bazı kaynaklara dayanarak değil. Çalışma mantığı her kelimeden sonraki en olası kelimeyi istatistik olarak bulup eklemek.
Çocuk istismarı, taciz, uyuşturucu dahil 26 suç dosyası bulunan bir mahluk polisimizi şehit etti maalesef. Kamuoyuna servis edilen görüntülere bakıyorumda tamamen kamuoyunun gazını almaya yönelik. Nasıl oluyorda bu pislik aramızda dolaşabiliyor sorusu sorulmasın diye servis edilen görüntüler. Çöp poşeti giydirmek hayvan arabasında taşımak nedir. Olsa olsa o adam dışarıda ne geziyor sorusunu örtbas etmektir. Ortada gene büyük bir hukuk skandalı var. Hukuka olan güven yerlerde sürünüyor malesef
Alıntı yapılan: putty - 23 Eylül 2024, 15:58:53
Chat GPT ye güvenmeyin bazen yanlış bile değil bildiğin yalan bilgi verebiliyor. Bu yapay zeka gerçekten akıl mantık yürüterek metin hazırlıyor bazı kaynaklara dayanarak değil. Çalışma mantığı her kelimeden sonraki en olası kelimeyi istatistik olarak bulup eklemek.
putty,
Eger ucretli kullanicisiysan o1-preview'i dene ondan sonra tekrar konusalim. 'dusunuyorum' diyor bu en son versiyonu.
Teşekkürler ücretliye geçmedim ama düşünüyorum
Site Sorunu.
Sitemiz de halen yavas baglanti sorunu yaninda baska sorunlar da gormekteyim.
Sitemize baglanti sorunlari baslayali mesaj yazim ve gonderim yavas hatta bazen time out oluyor. time out oncesi yazmis oldugunuz mesaji yerine ulsamadigini dusunup tekrardan gonderirseniz mukerer mesaj kaydi siteye yapiliyor! Halbuki daha once ayni mesaji iki defa gondermek isterseniz site sayfasi sizi uyariyordu. (Simdi boyle bir sey yok)
Request Timeout
This request takes too long to process, it is timed out by the server. If it should not be timed out, please contact administrator of this web site to increase 'Connection Timeout'.
Alıntı yapılan: Efes - 24 Eylül 2024, 00:58:43
Çocuk istismarı, taciz, uyuşturucu dahil 26 suç dosyası bulunan bir mahluk polisimizi şehit etti maalesef. Kamuoyuna servis edilen görüntülere bakıyorumda tamamen kamuoyunun gazını almaya yönelik. Nasıl oluyorda bu pislik aramızda dolaşabiliyor sorusu sorulmasın diye servis edilen görüntüler. Çöp poşeti giydirmek hayvan arabasında taşımak nedir. Olsa olsa o adam dışarıda ne geziyor sorusunu örtbas etmektir. Ortada gene büyük bir hukuk skandalı var. Hukuka olan güven yerlerde sürünüyor malesef
Bu olayla doğrudan baglantili degil ama naçizane önerilerim:
1. Güvenlik güçlerine şok cihazı ("taser") verilmesi gerekli. Çoğu zaman güvenlik güçleri sanki "başımıza bela açılır" diye son ana kadar silah kullanmak istemiyorlar gibime geliyor, onun için Çoğu zaman tehdit son noktaya geldikten sonra silahlı müdahale ediyorlar. Þok cihazı olursa belki daha önceden önleyici müdahale etme imkanları olur. Böyle saniyelik tepki verilmesi gereken işlerde tereddütu ortadan kaldırmaya yarayabilir.
2. Isin hukuksal yanını bilmiyorum ama özellikle şiddet içeren suçlarda tutuksuz yargılanma olmamalı
3. Denetimli serbestlik imza ile falan olmaz. Elektronik kelepçe takilmali. Hangi saatlerde hangi adreslerde bulunmam gerektiği belli olacak, takip edileceksin. Kelepçeyi cikarirsan, olmaman gereken saatte olmaman gereken yerdeysen tutuklu olarak yargilanacaksin
4. Þiddet içeren suclardan 3 defa hükum giysersen, bir dahaki sefer hukum giydiginde ceza otomatikman omur boyu hapis olmalı.
5. Infaz yasası degismeli, suc ne olursa olsun iyi hal olsa dahi cezanin en az 2/3 cekilmeli..
Bu gün ilk defa Pakilerin forumuna göz attım, ben çok ama çok beğendim, işin gerçeği oda PHP alt yapısı kullanıyor ama temiz kodlanmış. https://defence.pk/
Defenceturk.com'un alt yapısına da bakayım dedim. "Simple Machines Forum" ücretsiz bir forum alt yapısı, o nedenle epeyce sıkıntılı ve destek almak zor. https://www.simplemachines.org/community da Sn.SKYYWOLF un destek arayışıda görülüyor. Birisi ücretli destek teklif etmiş.
Bu Pakilerin web sitesi ZENFORO dan alınmış, bu firmadan bizde yararlanabiliriz diye düşünüyorum; https://xenforo.com/purchase/#cloud , burada 60 USD/ Month seçeneği defenceturk'e yeterde artar bile, adamların cloud'ında duruyor, bakım güncellemede onlara ait. Üstelik dil ingilizce, hiç değiştirmeye bile gerek yok. Ayrıca bir test sürüşü yapmakta mümkün. https://xenforo.com/demo/ EMail Adresi girip bir demo sürümü yapıp test ediyorsun. Son derece profesyonelce.
Þu anki defenceturk.com için bir sub domain alıp bunu sub domainde bırakıp, ZENFORO ya sıfır taşınıp, bütün dertlerden kurtulmak mümkün.
Bu tür forum barındırma hizmetleri veren siteler eninde sonunda batarlar ve bir gün gelir siteye girmeye kalkarız her şey yok olmuş kaybolmuş buluruz elimizdende bir şey gelmez hiç bulaşmamak lazım. Yine en iyisi bu şekilde ücretsiz açık kaynak kodlu iyi bir script i kendi hosting inde işletmektir. Sonuçta veri tabanını yedeklemeyi öğrendikten sonra hiç bir sorun kalmaz. Biraz teknik destek ile bu iş çözülür panik yapmaya gerek yok yeterki veri tabanı kaybolmasın. Mevcut durumu desteklemek en iyisi inşallah burada işlemeyen bir şey yok. Bence hosting bile değiştirmek hemen gerekmez sorun neyse çözülür çalışmayan bir şey yok aslında. Bence beklesek bile düzelecek kendi kendine
http://www.facebook.com/share/v/nJykMkSYSjE3NmTA/?mibextid=xfxF2i
Vay be dünyanın 2023 yılına kadar en zengin insanları , bazıları devletlerin ihracat rakamı kadar serveti var
nükleer ve atom bombasıyla ilgili araştırmalarım devam ediyor.
bazı kaynaklarda iyot hapının bir dereceye kadar koruduğu iddiası var.
bir kaynakta da Çernobil yangınlarının tesise tonlarca kum ve bor dökerek söndürüldüğü iddiaları var.
nükleer ve atom bombasıyla ilgili araştırmalarım devam ediyor.
bazı kaynaklarda iyot hapının bir dereceye kadar koruduğu iddiası var.
bir kaynakta da Çernobil yangınlarının tesise tonlarca kum ve bor dökerek söndürüldüğü iddiaları var.
atom bombası saldırısı olursa patlama merkezine de bu yöntem uygulanabilir mi acaba?
bir de Çernobil'de yaralananlara temas edenler de mi radyasyon kapmış?
halbuki benim okuduğum bazı kaynaklarda radyoaktif yaralanmaların bulaşıcı olmadığı iddia ediliyordu.
hangisi doğru?
bilen aydınlatsın lütfen.
ben dünden beri artık nükleer santrale karşıyım.
elektrikli araba devrimi filan da hiç umrumda değil.
benzin yakmaya devam etsek de olur.
atom bombası saldırısı olursa patlama merkezine de bu yöntem uygulanabilir mi acaba?
bir de Çernobil'de yaralananlara temas edenler de mi radyasyon kapmış?
halbuki benim okuduğum bazı kaynaklarda radyoaktif yaralanmaların bulaşıcı olmadığı iddia ediliyordu.
hangisi doğru?
bilen aydınlatsın lütfen.
---
forumda yine sıkıntı var.
yazık olacak bu kadar yazıp çizdiklerimize.
eski kaynakların bazıları artık ulaşılmaz olmuş, ben uzun süredir bunu farkındayım.
on yıl önceki videolar kaldırılmış. aklımıza bir şey takıldığında dönüp buralarda yazılan şeylere bakarak anımsıyorduk konunun başını.
o video kaldırılsa bile yazılanlardan bir şeyler çıkartmak kolay oluyordu.
bir nevi silinmeyecek bir hafıza gibiydi forum.
cidden ben bazen açıp iki yıl önce konuyla ilgili ne yazdığıma bakıyorum.
üye arkadaşlar da, bir link paylaşırken buna dikkat etsin bence.
iki yıl sonra paylaştığınız link ölebilir; ama hiç olmazsa haberin başlığını da yapıştırın ki silinmez hafızada kalsın gelişmeler.
ben dünden beri artık nükleer santrale karşıyım.
elektrikli araba devrimi filan da hiç umrumda değil.
benzin yakmaya devam etsek de olur.
bu linkte GPS güdümün silahlarda ilk kullanımının 1990 sonrası başladığı iddia edilmiş.
gerçek mi?
şu an 2. Dünya savaşını anlatan bir kitap okuyorum.
Almanlar V1 roketi yapmışlar ve otonom bir şekilde Almanya'dan kalkıp İngiltere'yi vurabileceği yazılmış bu kitapta.
bu roketler yönünü nasıl buluyormuş?
https://en-m-wikipedia-org.translate.goog/wiki/Joint_Direct_Attack_Munition?_x_tr_sl=en&_x_tr_tl=tr&_x_tr_hl=tr&_x_tr_pto=tc
---
nükleer ile ilgili araştırmalarım devam ediyor.
meğer bir cacık bilmiyormuşum.
Sn Korsan 2 ,
V1 in nasıl rotalandığı ve ayarlandığını anlatan bir belgesel var yıllar yıllar önce izlemiştim,
Tamamen hesap ve kurmalı saat gibi birşey, güzel bir belgeseldi , bulursam paylaşırım...
ChatGPT ye sordum;
Alıntı Yapv1 roketleri nasıl güdümleniyordu
V-1 roketleri (ya da V-1 "uçan bombaları"), Nazi Almanyası tarafından II. Dünya Savaşı'nda kullanılan ilk seyir füzelerindendi. V-1'lerin güdüm sistemi oldukça basitti ve modern roket güdüm sistemlerine kıyasla sınırlıydı. Temel olarak şunlardan oluşuyordu:
Jiroskoplar: Roketin uçuşunu sabitlemek ve yönünü korumak için kullanıldı. V-1, üç eksende sabit kalmasını sağlayan jiroskop sistemine sahipti. Bu sistem, roketin düzensiz hareket etmesini engelleyerek doğrusal bir rotada ilerlemesine yardımcı oluyordu.
Barometrik Altimetre: Roketin belli bir yükseklikte kalmasını sağlamak için kullanıldı. V-1, belirli bir irtifaya ulaştığında bu cihaz, yükseklik ayarını kontrol ediyordu.
Hedef Mesafesi: Roket belirli bir mesafeyi kat ettikten sonra hedefe ulaşmış sayılıyordu. İçinde bulunan mekanik bir sayaç, motorun kaç devir çalıştığını ölçüyor ve belirlenen mesafeye ulaşıldığında motoru durdurarak roketi dalışa geçiriyordu. Böylece hedefe doğru dalış yaparak düşüyordu.
V-1'lerin güdüm sistemi, tam anlamıyla hassas değildi. Hedefe yöneltilmeleri, genellikle roketin fırlatıldığı yön ve irtifa ayarlarıyla yapılıyordu. Sonuç olarak, V-1'ler hedeflerine bazen birkaç kilometre sapma ile ulaşabiliyordu.
http://youtube.com/shorts/nnh_e06_k6o?si=o5KZan__RrxgDPLq
Benden sn.putty'ye gelsin sever böyle şeyleri
Alıntı yapılan: putty - 29 Eylül 2024, 12:07:09
ChatGPT ye sordum;
Alıntı Yapv1 roketleri nasıl güdümleniyordu
V-1 roketleri (ya da V-1 "uçan bombaları"), Nazi Almanyası tarafından II. Dünya Savaşı'nda kullanılan ilk seyir füzelerindendi. V-1'lerin güdüm sistemi oldukça basitti ve modern roket güdüm sistemlerine kıyasla sınırlıydı. Temel olarak şunlardan oluşuyordu:
Jiroskoplar: Roketin uçuşunu sabitlemek ve yönünü korumak için kullanıldı. V-1, üç eksende sabit kalmasını sağlayan jiroskop sistemine sahipti. Bu sistem, roketin düzensiz hareket etmesini engelleyerek doğrusal bir rotada ilerlemesine yardımcı oluyordu.
Barometrik Altimetre: Roketin belli bir yükseklikte kalmasını sağlamak için kullanıldı. V-1, belirli bir irtifaya ulaştığında bu cihaz, yükseklik ayarını kontrol ediyordu.
Hedef Mesafesi: Roket belirli bir mesafeyi kat ettikten sonra hedefe ulaşmış sayılıyordu. İçinde bulunan mekanik bir sayaç, motorun kaç devir çalıştığını ölçüyor ve belirlenen mesafeye ulaşıldığında motoru durdurarak roketi dalışa geçiriyordu. Böylece hedefe doğru dalış yaparak düşüyordu.
V-1'lerin güdüm sistemi, tam anlamıyla hassas değildi. Hedefe yöneltilmeleri, genellikle roketin fırlatıldığı yön ve irtifa ayarlarıyla yapılıyordu. Sonuç olarak, V-1'ler hedeflerine bazen birkaç kilometre sapma ile ulaşabiliyordu.
(https://resmim.net/cdn/2024/09/29/mReppq.png) (https://resmim.net/)
V-1 Jiroskop
http://youtu.be/eQD0lC8OBxI?si=6o7I4FPmkKF6BQsE
Buralarda Savunma sanayi sektöründe olanlar var ama bu konuya hiç deyinmiyorlar.
Gözümüz aydın Lübnan lılarda Türkiye ye göçmeye başlamışlar
https://www.sozcu.com.tr/savastan-kacan-lubnanlilar-turkiye-ye-geliyor-p88268
http://youtube.com/shorts/2BB-mT32An0?si=95q_IH3pacgZTeH6
Benden sn putty ye gelsin.
Allah yapay zekanın da akıllısını nasip etsin insana ...:))
İnsan beyni canlıların biyolojilerindeki o moleküler boyuttaki muhteşemlikler kadar hayranlık veren bir yapı değil. İnsan bedenindeki muhteşemlikler içinde en kolay taklit edilebilecek organ insan beynidir. Geri kalan her şey moleküler boyutta işler ama insan beyninin işlemesi hücre boyutundadır yani çok kabadır. Karaciğerin sistemini görmek için elektron mikroskobu gerek insülin molekülü glikoz molekülü bunlar beş on atom büyüklüğünde yapılar ama beyin deki işleri görmek için ortaokuldaki mikroskop bile yeterli. Sinir hücreleri arasındaki haberleşmeden ibaret akıl denen şey. Ama o haberleşmedeki matris kurgu yani algoritma kısmı karmaşık geldi yavaş yavaş bunu anlamaya başladık. Buna inanın Allah'ın yaptığından milyon kat daha bile iyi akıl üreteceğiz 50 yaşında olanlar bile bunu görecekler merak etmesinler. İnsan aklında fikrinde hiç bir sihir yok öyle ruhani bir yanı da yok algoritmayı kurdum mu olacak hem de bir milyon katı olacak sizin beyninizden. Git laboratuvara kansere çare bul deyince bir haftada bulacak.
Her olayda olduğu gibi ne ekersen onu biçersin, doğru beslemezsen yapay zeka da derdine çare olmaz , çarpık fikirler çıkar. İnsanlığın tüm bilgi birikimiyle beslenip bunu özümsüyecek bir zeka üretemezsek gene beklediğimiz olmaz, ya peki Aİ nasıl kendisini besleyecek sonsuz veriyi üretecek ?
Tüm ceza kanunu bir Aİ ye yüklesek belki doğru kararlar verir ama her ⏱ zaman gerçekten adaletli olur mu ,birşeyler eksik kalır mı yoksa? bunu bir düşünün.
Yapay zeka insan gibi asla olamaz sakın demeyin bu doğru değil. Entelektüel olarak yapay zeka yolculuğunda gidilecek mesafeyi şimdiden kabul edin yaşam sizin zannettiğinizden farklı ilerlemesin gerek yok buna doğruyu sizde bilin inşallah.
Ceyranı 1800 de bulduk bilgisayarı da o sayede ürettik. ChatGPT bu yolculukta ceyranı bulma aşamasıdır daha ceyranın ceyran olması için elektrik motorunun bulunması gerekiyor ampulün bulunması gerekiyor dahada ötesinde transistorun bilgisayarın bulunması gerekiyor. Biz daha yapay akılda elektriğin keşfedildiği yıllardayız. Ama mukayese olarak 1800 deki hızda ilerlemeyecek bu serüven. Her sene değil her üç ayda bir katlanıyor medeniyetimizin bu yapay zeka macerası.
Teorik yaklaşın kibirli olmayın yapay zeka gerçek zeka gibi olmaz demeyin bilakis olmaması için hiç bir sebep yok. Güneşteki füzyonu da yapmak istiyoruz ama fiziğin zorlukları önümüze çıkıyor kuantumu çözmeye çalışıyoruz sınırlarımız karşımıza çıkıyor ama zeka üretmekte hiç bir insani dünyevi sınır yok sadece o matematiği algoritmayı tam bulma sürecindeyiz. Masa başında kağıt kalemle çalışarak insan kadar zeki yapay zekaların geliştirilmesi mümkün bir makine filan gerekmiyor sadece algoritma yazı çizi işi önümüzde olan zorluk. Sırayla bu binaya her gün birileri yeni tuğla koyuyor ve yapay zeka çığ gibi hızda gelişiyor. Çok yakında problem çözen yapay zekalar ortaya çıkacak yaratıcı yapay zekalar çıkacak bunların yol haritası şimdiden belirlendi. İnsan aklına ruhani bir gizem katıp onu çözülemez sırda görmeyin bilakis insan beyni çok basit bir makinedir taklit edilememesi için hiç bir sebep yoktur.
Bu sıralar basimi kasiyacak vaktim yok Mevcut iş yoğunluğunun üstüne birde işle alakalı gelecek için çalışma yapıyorum. Mali krizde giderler çoğalıp gelirler azaldığı için daha çok çalışmak zorundayım. Gecenin 3unde yatıp sabahın 8inde kalktığım için 10 dakika boş zamanım olması beni rahatsız ediyor. Buna ragmen foruma girmekten kendimi alamıyorum. Sn. Skywolftan istedigim beni 3 ay ücretsiz izne yollaması. Gelince bol bol telafi ederim.
Saygilar.
http://www.facebook.com/share/p/XmmRqRzCfSRFgUHk/
Benden sn.putty'ye gelsin kendisin tüm Askeri projelerin Kemalistler yada Atatürkçüler tarafından yapıldığı konusunda söylem ve iddaası vardı buyursun baksın bakalım ...😉
Benim düsünceme göre yapay zeka kullanimi genclerin kendilerince fikir üretmelerini engelliyor. Bundan dolayi yakin zamanda cok feci bir brain drain yasanacak batili toplumlarda. Gence mühendisler, doktorlar ve avukatlar yapay zeka kullanacaklar islerinde ve korkulan olacak. TERMINATÖR FILMINDEKI gibi SKYNET gibi bir yapay zeka insanligin kontrolünü devralacak.
Bu Adam weißhaupt denilen Illuminatiyi kuran sahisin rüyasi idi, Insanlarin Insanlar üzerindeki kontrolünü kaldirmak yada paltalamak.
Bundan sonrasi ucurum. Yapay zeka insanlari iki grubu ayiracak, ve bunlardan birisini "basarisizlar, istenmeyenler!" diye yok edecek. Sistematik bir soykirima ugratacak.
İçinizde Solidworks'ü iyi bilen var mı? Bir çizim yapıyorum amatörce ve bir yerde takıldım. Yardımcı olacak biri çıkarsa çok sevineceğim.
Derdim şudur: Büyük çaplı (600 mm çap, 750 mm yükseklik, 2 mm et kalınlığı) bir boru yüzeyinde, dışa doğru çıkmış ufak çaplı (4 mm çap, 20 mm yükseklik) içi dolu bir silindir çizdim. Bu ufak silindiri, borunun yüzeyinde, bir helis boyunca ve eşit aralıklarla dizmek istiyorum. Bunu nasıl yaparım?
Fold ve Unfold komutları ile mi?
Chat GPT şöyle cevap verdi.
Solidworks'te boru yüzeyine helis boyunca küçük silindirleri dizmek için Fold ve Unfold komutlarına gerek yok. Bunun yerine Helix/Spiral komutu ve ardından Circular Pattern veya Curve Driven Pattern komutlarını kullanabilirsin. Adım adım nasıl yapacağını anlatayım:
Helix/Spiral Yaratma:
Öncelikle borunun merkezine dik olacak şekilde bir düzlem seç (örneğin Top Plane).
Bu düzlemde, borunun dış çapı kadar (600 mm) bir daire çiz.
Çizim modundan çıkıp Features sekmesine git ve Helix/Spiral komutunu seç.
Açılacak pencerede, helisin yüksekliğini (750 mm), adım mesafesini ve yönünü ayarla.
Silindiri Çizim ve Dış Yüzeye Taşıma:
Küçük çaplı silindiri oluşturduğun helisin başlangıç noktasına yakın bir yere yerleştir (örneğin 4 mm çapında, 20 mm yüksekliğinde). Silindiri borunun yüzeyinde olacak şekilde konumlandırdığından emin ol.
Pattern Oluşturma:
Features sekmesinden Curve Driven Pattern komutunu seç.
Helisi kılavuz olarak seç, tekrarlanacak nesne olarak ise küçük silindiri seç.
Silindirlerin helis boyunca belirli aralıklarla nasıl yerleştirileceğini ayarlamak için gerekli adım sayısını belirleyebilirsin.
Bu adımlarla küçük silindirleri borunun yüzeyine düzgün bir şekilde dizmiş olacaksın. Circular Pattern yerine Curve Driven Pattern komutunu kullanman, helis boyunca dizimi en uygun hale getirecektir.
https://youtu.be/Z2ILUsMRN-w?si=bYw_n53ZbCzuvTHt
OK, cevaplar için çok teşekkür ediyorum. Çok yardımcı oldu. :D
http://youtu.be/8MnsiKQP5fI?si=YcC5lv0W9R8Nzs-n
Daha neler göreceğiz,bak sn putty hani suyun akışına karşı gelinmezdi hani Atatürkçülük gümbür gümbür geliyordu,Demek ki kazın ayağı öyle değilmiş
O da bir şey mi? Bizim Kastamonu'da olsaydı onu Gazuğa oturturlardı.
Evet arkadaşlar, Savunma sanayisini destekleme vergisi konusunda görüşleriniz nedir?
Alıntı yapılan: Bogü Alp - 05 Ekim 2024, 02:28:33
Bu sıralar basimi kasiyacak vaktim yok Mevcut iş yoğunluğunun üstüne birde işle alakalı gelecek için çalışma yapıyorum. Mali krizde giderler çoğalıp gelirler azaldığı için daha çok çalışmak zorundayım. Gecenin 3unde yatıp sabahın 8inde kalktığım için 10 dakika boş zamanım olması beni rahatsız ediyor. Buna ragmen foruma girmekten kendimi alamıyorum. Sn. Skywolftan istedigim beni 3 ay ücretsiz izne yollaması. Gelince bol bol telafi ederim.
Saygilar.
Yoğun çalışmanın yanında birde tükenmişlik sendromu iyice artmaya başladı. Iki satırlık bir yorum bile ağır geliyor bana. Diğer hafta sonuna kadar son üç yorumumu yaptıktan sonra uzunca bir süre aranızda olmayacağım.
Sizlerle olmak gerek bu başlık altında gerek savunma sanayisi başlıklarında tartışırken ve yorumları okurken çok sey öğrendim keyif alıyordum. Bakalım birde tükenmişlik sendromunun üzerine yoksunluk başlayacak ama yapacak bir sey yok.
Alıntı yapılan: Ocak - 11 Ekim 2024, 19:16:01
Evet arkadaşlar, Savunma sanayisini destekleme vergisi konusunda görüşleriniz nedir?
Vergi ile ekonomi, yasaklarla adalet düzelseydi. Dünya üstünde hiç bir ülke fakir ve adaletsiz olmazdı.
Bu örümcek kafalı yönetim şekli ile tam manasıyla Osmanlının son dönemi gibi bir raya girdik. Osmanlı da son dönemlerinde silah almak için halktan para toplardı. Þuan ki siyasi düzen ile Türkiye'nin mevcut halini sürdürmesi imkansız. Artık bu gidişat, ya yeni bir siyasi akım getirecek yada artık Türkiye olmayacak.
http://www.savunmasanayist.com/kredi-kartlarina-750-lira-savunma-sanayii-payi-yeni-kanun/
Kredi kartlarına savunma sanayi payı alıncakmış
Alıntı yapılan: Ocak - 11 Ekim 2024, 19:16:01
Evet arkadaşlar, Savunma sanayisini destekleme vergisi konusunda görüşleriniz nedir?
Az gelişmiş veya çöküşte olan ülkelerde üretime oranla fazla vergiler olur. Ülkeyi yönetenler, kendilerine yakın olanların yüklü vergi borçlarını silerken halka vergi üstüne vergi yüklerler... Sonra da başkalarını suçlarlar.
Cengiz ile Nihat ödesin biz niye ödüyoruz.
O paralar bizde kalmıyor diyorlarsa İsmet paşanın sözünü hatırlasınlar, "Ayı ile dansa kalkanlar ayağına basılmasına hazır olmalılardır"
korkarım forum , teknik sorunlardan kurtulamıyor.
kapanırsa yazık olur yılların hafızasına.
Drone'lara , kol saatine ve 100 cc altı motorsikletlere vergi gelmesini anlarımda
100 Bin TL ve üzeri limitli kredi kartlarından 750 TL Savunma Sanayii Destekleme Fonuna katkı payı alınması fikri hangi bürokratın aklına gelmiş acaba.
Böyle bir vergilendirme ancak savaş durumunda olur herhalde.
İsteğe bağlı yapsalar gene neyse diyeceğim. İsteyen versin gitsin.
Alıntı yapılan: SKYWOLF - 11 Ekim 2024, 20:50:26
Alıntı yapılan: Ocak - 11 Ekim 2024, 19:16:01
Evet arkadaşlar, Savunma sanayisini destekleme vergisi konusunda görüşleriniz nedir?
Az gelişmiş veya çöküşte olan ülkelerde üretime oranla fazla vergiler olur. Ülkeyi yönetenler, kendilerine yakın olanların yüklü vergi borçlarını silerken halka vergi üstüne vergi yüklerler... Sonra da başkalarını suçlarlar.
Skywolf hocam başkaları dedikleri suçlular "Dıj Güjler" olabilir mi? ;) ;) ;)
Kesinlikle dış güç , defalarca kanıtları ortaya çıkmadı mı ? Hem uzak tarihe hem yakın tarihe bakıp kimin ne yaptığını incelemek kafi.
Alıntı yapılan: TolgaHM - 12 Ekim 2024, 14:05:28
Drone'lara , kol saatine ve 100 cc altı motorsikletlere vergi gelmesini anlarımda
100 Bin TL ve üzeri limitli kredi kartlarından 750 TL Savunma Sanayii Destekleme Fonuna katkı payı alınması fikri hangi bürokratın aklına gelmiş acaba.
Böyle bir vergilendirme ancak savaş durumunda olur herhalde.
İsteğe bağlı yapsalar gene neyse diyeceğim. İsteyen versin gitsin.
Kusura bakmayın BENDEN GELDİ!!
Bundan yaklaşık 3-4 ay önce savunma sanayi gelişimini hızlandırmak amacı ile farklı ürünlerde (Sıgara ,yakıt,faturalar,VB.) cüzzi miktarda ssdv.(savunma sanayi destekleme vergisi) adı altında bir fon oluşturularak bu fona ait vergi toplanması yönünde CİMER aracılığı ile tavsiyede bulunmuştum.
Lakin bunlar gelir düzeyi düşük olan kısmı etkilememke için böyle bir düzenleme yapmışlar...
Ben bu öneriyi uzay gemisi ve diğer araçlar için tavsiyede bulunmuştum bu tavsiyenin ekonomiye geri dönüşü en az 200 bin istihdam ve yıllık yaklaşık 5-6 trilyon dolar seviyesinde bir gelir tahmininde bulunmuştum...
Ülke ekonomisi düzelme seyrine girdimi yoksa dış borç yükü baş edilemez boyuta mı ulaştı ilmi olanlar anlatsın bilelim. Aile bütçesi gibi faiz yükün gelirini aştı ise artık ailede tasarrufun bir faydası olmaz.
https://www.youtube.com/watch?v=jJ9lWsoK4O4
Geçen biryerde resesiyonu atlattığımızı söylüyordu
Bu uygulanan ekonomik programla enflasyon gerilemez türkiye aşırı kişisel saklamalı dolarizasyon içinde olduğu müddetçe ne enflasyon düşer nede ekonomi ilerler, Gelişmek için (Alınması gereken tedbirleri cimer aracılığı ile hükümete bildirdim.)
1-Her kes döviz alabilecek fakat evinde işyerinde üzerinde asla döviz ve türk parası belli tutarın üstünde bulunduramayacak bulundurdukları takdirde yasal sınırın üstündeki tutar hariç KARA PARA AKLAMA suçu olarak el konulacak adli işlem yapılacak...
2-Tüm ödemeler banka üzerinden yapılacak
3-Belli tutarın üstünde yapılan döviz alım satımları en yakın MERKEZ BANKASI veya temsilcisi birime aktarılacak
Eğer bu işlemler yapıldığı takdirde banka rezervinde buluna 1$'ın ekonomiye etkisi 10$ olacağından dolar hızla düşecek bu sayede özellikle enerji harcamalarımız düşeceği gibi gıda ve diğer enflasyonist baskılar eksi yönde en az 5 kat düşecektir...
http://www.facebook.com/share/p/NCps6bwwjAJ5TemC/
Avrupa ve Amerika bizden neden ilerde diye kimse hayıflanmasın neden ileri oldukları bu tarz yapılardan ve akıl etmelerden belli.
Mercedeslerine uçaklarına daha az benzin alsinlar, akşam sarayin ışıklarını kapatsınlar. konvoyda 150 değil 10 araba olsun.. Diyanete giden abartı bütçeden kaydırsalar bile yeter.
İşin suyu çıktı artık.
Alıntı yapılan: Mehmet75 - 13 Ekim 2024, 14:53:19
Mercedeslerine uçaklarına daha az benzin alsinlar, akşam sarayin ışıklarını kapatsınlar. konvoyda 150 değil 10 araba olsun.. Diyanete giden abartı bütçeden kaydırsalar bile yeter.
İşin suyu çıktı artık.
Otobule giderken ,gelir durumu düşük akpli bir ilçe de skorkylerin eskort uçuşu yaptığını görmüştüm. Helikopterler vadi üzerinde benim hizamda uçuyordu. Farklı bir deneyimdi. Kendimi ic guvenlik harekatina helikopterle intikal eden komandolar gibi hissetmiştim.
Alıntı yapılan: Denizci16 - 13 Ekim 2024, 13:02:58
http://www.facebook.com/share/p/NCps6bwwjAJ5TemC/
Avrupa ve Amerika bizden neden ilerde diye kimse hayıflanmasın neden ileri oldukları bu tarz yapılardan ve akıl etmelerden belli.
Neden ilerde söyleyim.
Bu yazacağım yazı amerikalı bir bakanın söylemidir.
Bizi büyük devlet yapan şeyi söyleyeyimmi?
Biz içimizdeki hainleri yok ediyor başka ülkelerdeki hainleri ise onlara kahraman olarak lanse etmekteyiz işte bizi büyk devlet yapan şey budur.
Bizim bu hale düşmemizin sebebi hainleri katilleri idam etmeyip hapislerde besleyip bir süre bırakmamızdan dolayıdır.
Haine Katile hapis onlara ceza değil MÜKAFATTIR.
Ne zaman hainleri katilleri idam ederiz o zaman büyük devlet oluruz bunun yoluda güçlü tutarlı ve sürdürülebilir yasa ve yürütme ile olur aksi durumda her daim yok olmanın eşiğinde yaşarız.....
Alıntı yapılan: serkan1976 - 12 Ekim 2024, 14:48:00
Alıntı yapılan: SKYWOLF - 11 Ekim 2024, 20:50:26
Alıntı yapılan: Ocak - 11 Ekim 2024, 19:16:01
Evet arkadaşlar, Savunma sanayisini destekleme vergisi konusunda görüşleriniz nedir?
Az gelişmiş veya çöküşte olan ülkelerde üretime oranla fazla vergiler olur. Ülkeyi yönetenler, kendilerine yakın olanların yüklü vergi borçlarını silerken halka vergi üstüne vergi yüklerler... Sonra da başkalarını suçlarlar.
Skywolf hocam başkaları dedikleri suçlular "Dıj Güjler" olabilir mi? ;) ;) ;)
Sorumlular dışında kalan herkes...
Sen, ben, o...
Biz, siz, onlar...
Dünya yerinden oynar... ;D ;D ;D
Sn.Aydın Durmuş haklı olabilirsiniz fakat birde şöyle düşünün.
Biz sadece bariz hain olarak terörist başı Abdullah Öcalan'a bakıyoruz
Peki biz AB ye uyum yasası çerçevesinde idamı hertürlü yasakladık.
AB de tıpkı bizim gibi ülkelerinde idam yasak ...
İşte dananın kuyruğu burda kopuyor biz sürünürken yerlerde yuvarlanırken; Avrupa nasıl oluyorda bolluk ve Refah içinde yaşıyor?
Bunu sorup,sorguladığınız zaman mesele haine bakıp,bakmamak meselesinden daha büyük olduğunu görürüz
İdam cezasıyla büyük devlet olunmaz. O geçen yüzyıllarda kaldı! Teröristler için Yapacağınız en uygun şey bugün yaptığımız gibi ya da İsrail'in yaptığı gibi, yakalamadan nokta atışı ile imha etmektir. Onun dışında kalan suçlar için de bu toplumsal dengesizliğimizin eseri. Yasak olması gereken pek çok şey yeterince kontrollü değilken, serbest olması gereken çoğu konuda sert yaptırımlar var. Bu da adaletin düzgün dağılımını ve dolayısıyla genel ahlakı olumsuz etkiliyor.
Alıntı yapılan: Denizci16 - 13 Ekim 2024, 19:53:06
Sn.Aydın Durmuş haklı olabilirsiniz fakat birde şöyle düşünün.
Biz sadece bariz hain olarak terörist başı Abdullah Öcalan'a bakıyoruz
Peki biz AB ye uyum yasası çerçevesinde idamı hertürlü yasakladık.
AB de tıpkı bizim gibi ülkelerinde idam yasak ...
İşte dananın kuyruğu burda kopuyor biz sürünürken yerlerde yuvarlanırken; Avrupa nasıl oluyorda bolluk ve Refah içinde yaşıyor?
Bunu sorup,sorguladığınız zaman mesele haine bakıp,bakmamak meselesinden daha büyük olduğunu görürüz
Ben avrupayı ajanslardan dinlediğim kadar tanıyorum almanyada fransada yakın zamanlarda yaşanan olaylarda devlet yetkilileri nasıl tepki verdi.
Devletin aleyhine bir satır haber yazamassınız bırakın yazmayı söylemde dahi bulunamazsınız.anında engellenir hapse atılırsınız.Ben şahsen Avrupa birliğine girmek istemiyorum,Siz istiyorsanız siz bilirsiniz TÜRK ULUSUNDA İDAM OLMAZSSA OLMAZLARDANDIR.
Onların içinde pkk deaş buna benze hainler varmı.
İnsan haklarından dem vururlardı nerde insanlık gazze inim inim inliyor.....
Zamanında eta,ıra gibi örgutlerle uğraşmış Avrupa devletleri var onlar bu mücadeleden başarı ile çıkmışlar
http://youtu.be/XjJzzHJed8U?si=PLmyJcxeoXu139hg
Geçmiş Hatıralar kısmında güzel noktalara değinilmiş
Silahlarımızı tanıtan düzgün videolar yok. Ürün olarak değil sadece deneme atışlarına ait videolar var. Ürün bittikten sonra üstüne ölü toprağı seriliyor. Cirit Karaok TRLG230 torpido KGK. 122 mm INS güdümlü topçu roketi vardı ne oldu mesela Excalibur benzeri bir silah. SAR radar ne oldu mesela deneme esnasında bir kaç video yayınlandı sonra yok oldu gitti. İsrail de tam tersi ürünleşince her sene yeni video konuyor internete.
Alıntı yapılan: putty - 14 Ekim 2024, 08:11:18
Silahlarımızı tanıtan düzgün videolar yok. Ürün olarak değil sadece deneme atışlarına ait videolar var. Ürün bittikten sonra üstüne ölü toprağı seriliyor. Cirit Karaok TRLG230 torpido KGK. 122 mm INS güdümlü topçu roketi vardı ne oldu mesela Excalibur benzeri bir silah. SAR radar ne oldu mesela deneme esnasında bir kaç video yayınlandı sonra yok oldu gitti. İsrail de tam tersi ürünleşince her sene yeni video konuyor internete.
Üretim bantlarının durumu hakkında bir bilgim yok. Belki acilmak üzere kapanmış olabilir.
Silahlı Kuvvetler bu tip pahalı muhimmatları maaliyetleri sebebiyle pek kullanmıyor. Ciritin operasyonlarda kullanımı nadirdir hatta maaliyet sebebiyle topçu roketini bile kullanmiyorlar artık 20 mm topla tarayıp geçiyorlar. Büyük tatbikatlarda yada operasyonlarda arada bir kullanır o da raf ömrü bitmeden ürün reklami yapmak için.
Topcular 155 mm obusten oldukca memnun maaliyeti ucuz yetişmiş personeli var. Öyle teroriste yapılan küçük operasyonlarda kullanilmazlar belki topcu bombardımanında raf ömrü bitmesin diye kullanırlar.
http://youtu.be/3ZZym03xqhA?si=00X5wrdHS7rae7Ri
China Turkey diye bir kanal fetö kanalı değil demi?
Dakika 16:20 den sonra Türkiye'nin çinden gelen elektrikli otolara karşı yüzde 40 vergi koymasından bahsetmiş ,çinde bunun karşılığında bizi dünya ticaret örgütüne şikayet etmiş.
Çünkü Avrupadan gelen elektrikli otolara böyle ekstra vergi getirmemişiz.
Acaba Almanya'nın ef2000 konusunda yumuşamasının ardında böyle bir gelişme olabilir mi?
http://youtu.be/HWIbELR9Lto?si=nJaWIDHlwjvcDvoe
Burda s400 vs F35 konusu tartışılırken başka bir konuya deyinilmiş
Uçakların piste konuşlanmadan motor açtığından itibaren tespit edildiğini söylemiş bilirkişi (Biliyor mu bilmiyor mu Allah bilir her Askeri uzmanın diyen gibi iyi sallamışa benziyor?
Neyse pist başında uçağı keşfetmek ve fark etmek için sanki uydular ve kızılötesi uydulara ihtiyaç var gibi..
Eğer bu adamın dediği gibi olsa İsrail bu Hamas Hizbullah, Suriyeli ,iranlı üst düzey isimleri vuramazdı diye insan düşünmeden edemiyor
Bilenlere bir sorum olacak bu uçaklar pistten teker kestikten itibaren radarlarla tespit ediliyor diye iddaa edenler için...
Acaba bunu ufukötesi radarlar yani OTH ile mı yapılıyor yoksa dünyanın yuvarlak olduğu yerde bunu yapmak zor ayrıca ben bu oth radarları denizyüzeyindeki hedefleri tespit etmek için kullanıyor diye biliyorum yoksa hava hedefide mı tespit edilebiliyor?
Bir bilenimiz var mı?
Alıntı yapılan: Denizci16 - 14 Ekim 2024, 23:35:14
http://youtu.be/HWIbELR9Lto?si=nJaWIDHlwjvcDvoe
Burda s400 vs F35 konusu tartışılırken başka bir konuya deyinilmiş
Uçakların piste konuşlanmadan motor açtığından itibaren tespit edildiğini söylemiş bilirkişi (Biliyor mu bilmiyor mu Allah bilir her Askeri uzmanın diyen gibi iyi sallamışa benziyor?
Neyse pist başında uçağı keşfetmek ve fark etmek için sanki uydular ve kızılötesi uydulara ihtiyaç var gibi..
Eğer bu adamın dediği gibi olsa İsrail bu Hamas Hizbullah, Suriyeli ,iranlı üst düzey isimleri vuramazdı diye insan düşünmeden edemiyor
Bilenlere bir sorum olacak bu uçaklar pistten teker kestikten itibaren radarlarla tespit ediliyor diye iddaa edenler için...
Acaba bunu ufukötesi radarlar yani OTH ile mı yapılıyor yoksa dünyanın yuvarlak olduğu yerde bunu yapmak zor ayrıca ben bu oth radarları denizyüzeyindeki hedefleri tespit etmek için kullanıyor diye biliyorum yoksa hava hedefide mı tespit edilebiliyor?
Bir bilenimiz var mı?
Yayının tamamını izlemedim ama biraz heyecanla konular karışıyor galiba. Özellikle F-35 ses üstü hızlara çıkınca parçası kopuyor, demesi biraz talihsiz bir açıklama olmuş.
OTH çok tartışmalı bir konu. Özellikle hedef tespiti olayı çok su kaldırıyor. Fakat artık çoğunlukla uyuşturucu kaçakçılarının takibi ve hava durumu için kullanılıyor olması da bize biraz ipucu veriyor.
https://www.endeks24.com/erdogan-savunma-ihracatimiz-56-milyar-dolara-ulasti
5.6 milyar dolar diyor? Geçen ay 4.300 milyar dolar idi. Bir ayda 1.3 milyar dolar girmiş olabilir mi? Eğer doğruysa 7 milyar dolar hedefi tutacak. Helal olsun.
http://youtu.be/SVTC_8yQIQE?si=jnLVRwv9vKWHCxuK
Arkadaşlar, özellikle genç yani 35 yaş altı forum üyelerine seslenmek isterim.
Bırakın vatan millet Sakarya,Savunma Sanayi, endüstri,teknoloji yok kalkınma ,gelişme,modernleşme gibi olguları ....
Bekarsanız araştırın Cengiz',in sülalesinden,Akrabasından evlenmemiş kız var mı? Diye...
Bulursanız direk yapışın,Alın kızı hayatınız kurtulur...
Türkiye gerçeği bu...
Alıntı yapılan: SH - 15 Ekim 2024, 12:37:22
https://www.endeks24.com/erdogan-savunma-ihracatimiz-56-milyar-dolara-ulasti
5.6 milyar dolar diyor? Geçen ay 4.300 milyar dolar idi. Bir ayda 1.3 milyar dolar girmiş olabilir mi? Eğer doğruysa 7 milyar dolar hedefi tutacak. Helal olsun.
Doğru değil, geçen senenin rakamını kastediyor herhalde. Eylülde 566m$, 9 ay toplamı 4870m$.
https://gdh.digital/turk-savunma-sanayii-eylul-ayinda-566-milyon-dolarlik-ihracat-gerceklestirdi-130176
Alıntı yapılan: Prof. Dogu - 17 Ekim 2024, 02:42:38
Alıntı yapılan: SH - 15 Ekim 2024, 12:37:22
https://www.endeks24.com/erdogan-savunma-ihracatimiz-56-milyar-dolara-ulasti
5.6 milyar dolar diyor? Geçen ay 4.300 milyar dolar idi. Bir ayda 1.3 milyar dolar girmiş olabilir mi? Eğer doğruysa 7 milyar dolar hedefi tutacak. Helal olsun.
Doğru değil, geçen senenin rakamını kastediyor herhalde. Eylülde 566m$, 9 ay toplamı 4870m$.
https://gdh.digital/turk-savunma-sanayii-eylul-ayinda-566-milyon-dolarlik-ihracat-gerceklestirdi-130176
6-6.5 milyar dolar gibi bitireceğiz herhalde. Eğer bir katakulli olmaz ise rakamlarda 7 milyar hayal gibi.
http://youtu.be/xFI6XlsyAZ0?si=OmkxoW-ckH3De3on
Lübnanlılar Türk varlığına armağan olsun
http://www.facebook.com/share/p/8bNBBtPvSkehfT8T/
Neden hep kafa isteyen şeylerde geri olmak zorunda mıyız?
Hindistan'a şaşırdım çünkü en güçlü ülke konumundalar. Önümüzdeki 10 sene de devam ederler. Muhtemelen 50 sene içinde nüfus etkisi ile GM sayısında da 1 numara olurlar.
Türklerin zihinsel yetenek gerektiren alanlarda geri kalmasının en büyük sebebi yarım gün süren eğitim sistemidir. Liseliler sabah 8'de okula başlayıp akşam 16'da çıksalar, İngilizce, müzik, satranç ve spor gibi pek çok alanda kendilerini geliştirebilirler. Sol bir iktidar geldiğinde, hukuk, askerlik, polislik ya da kamu yönetimi gibi konulara odaklanmak yerine öncelikle okulları tam güne çevirmeli ve açık öğretimi çok daha düşük seviyelere indirmelidir. Herkesin mümkün olduğunca örgün eğitimi, okul ortamında alması sağlanmalıdır.
http://www.facebook.com/share/p/vJ9sWT3vkJVcjh5p/
Ne güzel 1940 lardan kalma modern türk çifti
http://www.facebook.com/share/p/mpTkQTpmAdkCgEUY/
Bir tane daha
1940 larda Türkiye de okuma yazma oranı turuncu grafikteki gibiydi. Yani % 25 idi ne medeniyeti. 1960 da bile % 40 olmuş. Þimdi ise 30 yaş altında eğitim süresi lise eğitimi süresinin üstünde ortalama olarak yani ortalama olarak herkes bir sene filan üniversite görmüş.
(https://i.redd.it/u4b67p0hcia71.jpg)
Kır- Kent oranı da 1995 de % 45 nüfus köylerdeydi oysa medeniyet için sanayi toplumu için bu oran % 20 altına inmiş olması gerekiyor. Þimdi % 10 kır nüfusu var % 90 kent nüfusu.
Ben sizi anlıyorum bende sizin gibiyim iklimden rahatsızız ama emin olun her şey lehimizde gümbür gümbür değişiyor. Ellerinden gelse engel olurlardı ama yaşamın önüne geçemezsiniz. 90 larda okuma yazma bilme oranı yarıya yakındı insanlar buna inanamıyor ama gerçek bu. Tabiki yaşlı nüfustan ileri gelen bir tabloydu ama sonuçta oy veren yaşlılardı bunlar. Þimdi yaklaşık bir kaç çok yaşayan nedeni ile % 100 e çok yakın okuma yazma oranı var eğitim süresi ortalaması ise 30 yaş altında lise üstü seviyede.
Bu kentli ve eğitimli kitlenin vereceği oylarda bu ülkeyi farklı bir yere getirecek. Bu son kamuoyu yoklamalarındaki seçmen davranışlarını sadece tencere tava tepkisi sanmayın ülkenin kimyası da değişti.
Eskiden medeniyet filan yoktu o fotolar bir avuç seçkin kesimdi 200 metre ötelerinde taş devri başlıyordu ülkede. Þimdi ise ortalama bir bilinç artışı var.
Alıntı yapılan: putty - 21 Ekim 2024, 18:13:23
1940 larda Türkiye de okuma yazma oranı turuncu grafikteki gibiydi. Yani % 25 idi ne medeniyeti. 1960 da bile % 40 olmuş. Þimdi ise 30 yaş altında eğitim süresi lise eğitimi süresinin üstünde ortalama olarak yani ortalama olarak herkes bir sene filan üniversite görmüş.
(https://i.redd.it/u4b67p0hcia71.jpg)
Kır- Kent oranı da 1995 de % 45 nüfus köylerdeydi oysa medeniyet için sanayi toplumu için bu oran % 20 altına inmiş olması gerekiyor. Þimdi % 10 kır nüfusu var % 90 kent nüfusu.
Ben sizi anlıyorum bende sizin gibiyim iklimden rahatsızız ama emin olun her şey lehimizde gümbür gümbür değişiyor. Ellerinden gelse engel olurlardı ama yaşamın önüne geçemezsiniz. 90 larda okuma yazma bilme oranı yarıya yakındı insanlar buna inanamıyor ama gerçek bu. Tabiki yaşlı nüfustan ileri gelen bir tabloydu ama sonuçta oy veren yaşlılardı bunlar. Þimdi yaklaşık bir kaç çok yaşayan nedeni ile % 100 e çok yakın okuma yazma oranı var eğitim süresi ortalaması ise 30 yaş altında lise üstü seviyede.
Bu kentli ve eğitimli kitlenin vereceği oylarda bu ülkeyi farklı bir yere getirecek. Bu son kamuoyu yoklamalarındaki seçmen davranışlarını sadece tencere tava tepkisi sanmayın ülkenin kimyası da değişti.
Eskiden medeniyet filan yoktu o fotolar bir avuç seçkin kesimdi 200 metre ötelerinde taş devri başlıyordu ülkede. Þimdi ise ortalama bir bilinç artışı var.
+1
Net şekilde Putty haklı...
http://www.facebook.com/share/p/eEoXRRWiEx5pqT2w/
Çok güzel bir yazı
http://youtu.be/Clvq8KgAVgM?si=lOMK6Kc-DKJiXtT4
Bazen bu tarz TUSAÞ saldırısı perde arkasını dış güçlerde arayabiliyoruz ama içeri bakmakta fayda var?
Hangimiz bu yasanın geçtiğinden haberdar olduk,sessiz sedasız geçti.
Artık her muhalif casus sıfatı ile yargılanabilecek faşisizm geliyor.
http://youtu.be/qYQ1xj0Q9RQ?si=cPZqrkDb43VCNig-
Güzel bir girişim firmayı tebrik ederim çok faydal8 bir ürün gerçekleştirmiş,bina,konteyner,tahkimatları güçlendirecek patlama ve RPG tarzı mühimmatlara karşı koruyabilecek bir kaplama gerçekleştirmişler. hatta zırhlı araçlara bile uygulanabilir gibi.
http://www.facebook.com/share/v/k2Ns1x5uEQ6v7qnf/
Türk'ün gücü, Türk istesin herşeyi yapar 200 bin TL ye 200 km yol giden elektrikli araç yapmış ...km başı 10 kuruş yakıyor
kamu işçilerinde ayın 1'inde emekli dilekçesini vermekle ayın 14'ünde emekli dilekçesi vermek arasında emekli maaşını değiştiren bir şey var mı?
emekli maaşında bir artma veya azalma oluyor mu?
http://www.facebook.com/share/p/149hnDhyLQ/
İzahı olmayan şeyin mizahı olur.
http://www.facebook.com/share/p/1Ad3eR8fgE/
Bizde aslında gerekli yerlere böyle yapay adalar kurmalıyız.
Bugün ABD Başkanlık seçimleri var forumda çok gündem olmamış gibi ama yarın ABD'nin yeni başkanı belli olacak.
Cumhuriyetçilerin adayı Trump, Demokratların adayı ise Harris.
Anketlerde iki adayda çok yakın görünüyor ve salıncak eyaletler yine başkanı belirleyecek.
Trump kaybederse yine ortalık karışabilir. Kolay kolay yenilgiyi kabul edecek birisi değil.
Harris kazanırsa, aynı 2. Obama dönemi gibi bütün karaktersiz bürokratlar ABD yönetiminde yine taht kuracak. Trump kazanırsa, kesin bir delilik yapacak, o da bize patlar. Türkiye-ABD ilişkileri normalleşirken en kötü 2 adayın sahneye çıkması bizim için çok kötü oldu. 4 yıl daha çöpe gitti.
Ben solcu bir vatansever Türk olarak trump ı tutuyorum. Dünyada bu göçmen dalgası doğal olarak faşistleri iktidara getirecek bu halkların kardeşliği kavimler göçü budalalığı durdurulacak. Bu hristiyan dünyasının dengeleri içinde böyle yani orada bu işleri faşistler yapıyor ama Müslüman Türkiye de ise tam tersi durum var burada aynı işi solcular yapıyor halkların kardeşliğini ise sağcılar yapıyor. Bu dalga dünyada başlayınca Türkiye ye yansıması solun yükselmesi şeklinde olacak mantıken. Buda çok iyi bir şey benim için. Türkiye de solcular fıtratıma uygun şekilde demokrattırlar ahlaklıdırlar hemde dünya genelinin biraz tersine biraz faşisttirlerde. Bende böyle seviyorum. Herkes bilir CHP nin mazisini bu parti halkların kardeşliği filan olan bir parti değil öyle. Bu yüzden ben Trump cıyım dünyada göçmen karşıtı rüzgardan yanayım. Herkes kendi ülkesini düzeltmeyi yapabileceğinin en iyisi olarak görmeli kaçıp giderek başkalarının güzel ülkelerini kirletmemeli. Dünyaya ulusalcı bir dönem gerekiyor biraz
Demokratlar dünyayı iyice kana buladı. Obama döneminde Ortadoğu iyice çığırından çıkmıştı. Trump döneminde iyi kötü bir savaş çıkmadı, Biden geldi Rusya Ukrayna savaşı başladı, İsrail, Gazze'yi adeta dümdüz etti, İsrail ile İran birbirlerine saldırdı.
Ben de Trump'ı destekliyorum. Kötünün iyisi olduğu için tabii.
Trump kazanırsa İsrail'e desteği artar ama Ukrayna'ya azalır. Savaşı hemen durduracağım ve yardımı keserim falan deyip devamlı açıklama yapıyordu. Ukrayna gibi hasta adamı Avrupa'nın üzerine yıkmaya çalışıyordu, yardımları kesilmez ama azalır. 2025'de Rusya tamamen Dnepr nehrine ulaşabilir bu gidişte, son 2 aydır ilerlemesi arttı.
Trumpın kararları Orta Doğu ve Avrupa için kilit öneme sahip olacak.
Trump İsrail-Filistin savaşını da bitirmek isteyecektir. Ukrayna 2'ye bölünür ve savaş biter.
Adam kafayı Çin'e takmış durumda. Avrupa ve Ortadoğu'daki savaşları bitirip tamamen Çin'e ve Pasifik'e odaklanmak isteyecektir.
Bakalım dünyayı ne bekliyor. Enteresan bir 4 yıl olacak dünya için. Kamala Harris'te çok sinsi bir karakter.
Biz Suriye ve Irak'ta alacaklarımızı alıp, savunma sanayisinde ilerlemeye devam edelim. Bir de üstüne Çin hegomonyasında olan üretim endüstrisinden bu esnada tırtıklama fırsatımız olursa ne ala.
Alıntı yapılan: Archangel99 - 05 Kasım 2024, 22:19:03
Demokratlar dünyayı iyice kana buladı. Obama döneminde Ortadoğu iyice çığırından çıkmıştı. Trump döneminde iyi kötü bir savaş çıkmadı, Biden geldi Rusya Ukrayna savaşı başladı, İsrail, Gazze'yi adeta dümdüz etti, İsrail ile İran birbirlerine saldırdı.
Ben de Trump'ı destekliyorum. Kötünün iyisi olduğu için tabii.
+1
Alıntı yapılan: SH - 06 Kasım 2024, 13:58:34
Biz Suriye ve Irak'ta alacaklarımızı alıp, savunma sanayisinde ilerlemeye devam edelim. Bir de üstüne Çin hegomonyasında olan üretim endüstrisinden bu esnada tırtıklama fırsatımız olursa ne ala.
+1
Çin'in artan ekonomik gücü dünyayı tehdit ediyor. Avrupa'nın üretim yetenekleri bu oyunda pek şanslı değil. Çin'e alternatif olabilecek üretim hacminin en uygun adresi ülkemiz gibi görünüyor. Ama bir de bunun tersi olan İpek Yolu Projemiz var.
Cin Halk cumhuriyetini fazla gözde büyütmemek lazim. Yurt disi ürretikleri ürünler cöp kalitesinde bu kurnaz satis anlayisiyla hic bir yere varamazlar. Dünyadaki Globalizm rüzgari azalinca ucuz üretilen mallara talepte düsecek. Dünyayi Trumpin secilmesi ile büyük resesyon bekliyor. Yakinda yiyecek ekmek bulmakta zorlanacagiz. Türkiyedeki chp zihniyeti Avrupayi ve Amerikayi hala cennet zannedip oralara göc etmeye devam etsinler, ancak kendilerini bir izolasyon mülteci kampinda buluverirler.
İpek yolunu tek taraflı değerlendirmemek lazım. İpek yolu, deniz ticaret yolları öncesinde, Çin-Ortadoğu-Anadolu hattında ticari canlılık ve zenginlik getirmiş, aynı zamanda bilim ve kültür yolu olmuştur. Deniz ticaret yollarının açılması, İpek yolunun kapanması ile bizim coğrafyamız büyük zarar gördüğü gibi, Orta Asya tamamen içine kapanmış, en büyük zararı gören bölge olmuştur. İpek yolunu sadece lojistik üs olmak, yol olmak olarak kavramamak, bu şekilde hareket etmemek, transit yol geçen hanı olmamak lazım. Yoksa dünyadaki mevcut kavgaların, çatışmaların önemli bir kısmı ticaret ve enerji yolları üzerine.
Minuteman, Çin çok ciddi bir ekonomik büyüklüktür. Ama çok ciddi sorunları da vardır. Çin içerisinde ciddi bir şekilde inşaat sektörü krizi ve mali kriz var. Trump gümrük duvarları ile Çin'i vurmayı planlayabilir. Ama bu aynı zamanda global sermayeyi de vuracaktır. Çin ve ABD karşıtları da buna ABD'nin senyoraj yetkisine baş kaldırarak cevap verip, swift sistemini, dolar hakimiyetini ortadan kaldırıcı cevap verirlerse işin Dünya Savaşına kadar giden ciddi sonuçları olur.
Alıntı yapılan: mehmet05 - 06 Kasım 2024, 14:25:11
İpek yolunu tek taraflı değerlendirmemek lazım. İpek yolu, deniz ticaret yolları öncesinde, Çin-Ortadoğu-Anadolu hattında ticari canlılık ve zenginlik getirmiş, aynı zamanda bilim ve kültür yolu olmuştur. Deniz ticaret yollarının açılması, İpek yolunun kapanması ile bizim coğrafyamız büyük zarar gördüğü gibi, Orta Asya tamamen içine kapanmış, en büyük zararı gören bölge olmuştur. İpek yolunu sadece lojistik üs olmak, yol olmak olarak kavramamak, bu şekilde hareket etmemek, transit yol geçen hanı olmamak lazım. Yoksa dünyadaki mevcut kavgaların, çatışmaların önemli bir kısmı ticaret ve enerji yolları üzerine.
Minuteman, Çin çok ciddi bir ekonomik büyüklüktür. Ama çok ciddi sorunları da vardır. Çin içerisinde ciddi bir şekilde inşaat sektörü krizi ve mali kriz var. Trump gümrük duvarları ile Çin'i vurmayı planlayabilir. Ama bu aynı zamanda global sermayeyi de vuracaktır. Çin ve ABD karşıtları da buna ABD'nin senyoraj yetkisine baş kaldırarak cevap verip, swift sistemini, dolar hakimiyetini ortadan kaldırıcı cevap verirlerse işin Dünya Savaşına kadar giden ciddi sonuçları olur.
Eee zaten global sermaye yani YAHUDILER bunu istiyorlar. Eski dünya düzeni cekecekki yerine ZIYONIST DÜNYA DÜZENI gelecek. Bunun icin Ukrayna savasi baslatildi, dünyadaki bugday rezervlerini pahalilastirmak icin. Gazze bundan dolayi bosaltildi yerine BÜYÜK ZIYON DEVLETI Kurulacak. yakinda yapay bir deprem ile mescidi Aksa yikilacak ve yerine Büyük 3.ncü SOLOMON TAPINAGI insaa edilecek.
"Allahin düsmanlari planliyor ama Allah planlayicilarin en hayirlisidir!"
Kuran i Kerim
Tanışma mesajı attığımı hatırlamıyorum ama bir veda mesajı atayım. 6 yıl sizlerle forumu paylaştım sonuçta.
Hepinize iyi forumlar.
Site mi hızlandı, yoksa bana mı öyle geliyor?
24 Ocak kararlarını inceliyorum.
bu kararlardan sonra petrol ve gaz kuyruğu bitmiş; ama yağ kuyrukları filan da bitmiş.
petrol dövizle alındığından, ülkeye döviz akışı başlayınca petrol ithalatı da başlamıştır diye bir mantık yürütme yaptım; fakat yağ kuyruğuyla 24 Ocak kararlarını birbirine bir türlü bağlayamadım.
şu işin aslını bilen birisi anlatıversin.
nedir bu 24 Ocak?
yağ kuyruğuyla, bankerlerle ilgisi ne?
dış mütahitlikle ilgisi ne?
kendimi mevcut siyasi partilerden bu denli uzak hissettiğim bir dönem hatırlamıyorum; üstelik apolitik de değilim.
sizde de var mı bu his?
Galler'e penaltıyı atsak iyiydi
http://youtu.be/2DqmwYMlEgg?si=8ToK09B1Hmp3yRsR
Bir bu eksikti fenatil diye birşey varmış ve ülkemize ulaşmış
Kara renkli kardeş forum çok kan kaybetti bu sene bilmem farkında mısınız. Malum şahsın disiplin anlayışı forumu söndürdü iyice maalesef. Buraya bakıyorum 5-10 konu da yorum varken orada bir iki konuda yorum oluyor onlarda giriş seviyesi bilgiler hep. Forumumuz idaremizin önderliğinde çok şükür gümbür gümbür ilerliyor. Yeni formatı da bu yönde çok iyi olacak. Youtube videoları eklenmesi copy past yapabilmemiz filan çok medeni oldu forum inşallah. Nitelikli insanları forumumuza davet etmemiz lazım.
Niye kara renkli diyorsun? TRM en çok katılımcı olan forumdu. Herkes bir şeyler öğrendi veya öğretti. Şimdilik her kesime açık aktif forum biz gibiyiz ama katılımın bu kadar az olması düşündürücü. Sosyal medyada savunma sanayi ile alakalı yayın ve programlar arttı. Takipçi kitle biraz oraya kaydı gibi.
Youtube da bir sürü kanal var ama ben mesela çok az oralardan enteresan şeyler öğrenebiliyorum. Sohbetlerden uzmanlardan filan zaten hiç bir şey öğrenmiyorum ama ara sıra kamerayı alıp fuara gidip çekim yaparlarsa filan anca o güzel oluyor. Tabi görselleri videoları derleyip toplayıp sunmaları çok güzel oluyor o yönden çok iyler ama bilgi konusunda birilerini bulup getirip aşırtma güzel şeyler sunamıyorlar cemiyetleri çok kısıtlı. İstiyorum ki Youtube çıkan uzman ne bileyim bir doçent dinlemiş gibi olalım ama bizim gibi insanlar hep. Hatta onlar bizi aydınlatacağına belkide biz onları besliyoruz onlar gündemi bize geri pazarlıyorlar sanki. Sanki buralara bakıp bakıp bize anlatıyorlar. Forum çok güzel bir şey bence. Hem ülkede hem dünyada her haberi bir kaç saat içinde öğreniyoruz az çok kritik ediyoruz bu sosyal medyada bu kadar kolay değil.
Tr militaryde çok kaliteli konular işlenirdi özellikle eskiden yorumlarından bariz belli olan eski subaylar çok vardı,onlar sayesinde
Özellikle silahların teknik kullanıma ilişkin bilgiler edinirdik,Bu gruba mühendislerde eklenince ortalığa süper bilgiler çıkardı...
Yanlış veya kötü yanları farklı düşüncelere farklı akıl yürütmelere farklı dünya görüşlerine tahammül ve saygıları yoktu,kendisi gibi düşünmeyenleri afaroz eder,elerler ve uzaklaştırırlardı.Bu Katı tutum onların zayıflamasına ve antipatik gelmelerine neden oldu.
Birde sözkonusu bilgi ve kaynaklar olunca akreditasyon uygulamaları ve kabul görmemeleri bir sıkıntı idi
Bu formun en güzel ve en iyi yani hatta paha biçilmez yanı hertürlü düşünceye ve düşünce özgürlüğüne önem vermesi ve saygı göstermesi, görüşlere katılmasalar bile buna saygı gösteriyorlar
Ayrıca savunma sanayi forumları zararlı alışkanlıklardan da uzaklaştırır insanı...
Mesela Fenerbahçe belasından bu şekilde kurtuldum ben.Az kalsın kafayı yiyiyordum bu Ali Koç yüzünden... 🤣🤣🤣
Bir zamanlar pakistan forumunu takip ediyordum sonra çok bozdu saçma sapan siyasileşti muhafazakarlarla diğerleri arasında küfürleşmeler falan oldu. Oradakiler defencehubda turkish defence forum kurdu. Bence iyi gidiyor ilk baştaki kadar olmasa da
ankete göre kararsızların oyu herkesi geçmiş.
kendimi mevcut partilerden uzak hissediyordum, sanırım bu kararsızlar da benim gibi.
kendi dünya görüşümü hiçbir partide bulamıyorum malesef.
ülkede yeni bir siyasete ihtiyaç duyuyor halk, artık eskimiş cümlelerden bıkkınlık geldi valla.
dünya değişmeden önce de her seçimde ucuz gübre ile tarımı kalkındırma vaadi veriliyordu, dünya yeniden çok kutuplu düzene geçecek; hala ucuz gübre ile tarımı kalkındırma vaad ediliyor.
olacak iş mi?
https://www.sondakika.com/politika/haber-son-secim-anketi-bahceli-nin-ocalan-cikisi-oy-18060742/
Alıntı yapılan: Denizci16 - 18 Kasım 2024, 13:48:11Tr militaryde çok kaliteli konular işlenirdi özellikle eskiden yorumlarından bariz belli olan eski subaylar çok vardı,onlar sayesinde
Özellikle silahların teknik kullanıma ilişkin bilgiler edinirdik,Bu gruba mühendislerde eklenince ortalığa süper bilgiler çıkardı...
Yanlış veya kötü yanları farklı düşüncelere farklı akıl yürütmelere farklı dünya görüşlerine tahammül ve saygıları yoktu,kendisi gibi düşünmeyenleri afaroz eder,elerler ve uzaklaştırırlardı.Bu Katı tutum onların zayıflamasına ve antipatik gelmelerine neden oldu.
Birde sözkonusu bilgi ve kaynaklar olunca akreditasyon uygulamaları ve kabul görmemeleri bir sıkıntı idi
Bu formun en güzel ve en iyi yani hatta paha biçilmez yanı hertürlü düşünceye ve düşünce özgürlüğüne önem vermesi ve saygı göstermesi, görüşlere katılmasalar bile buna saygı gösteriyorlar
Tapir lap isimli youtube kanalı var takipçisi çok az ama kaliteli içerik üretiyorlar.
Alıntı yapılan: serkan1976 - 18 Kasım 2024, 13:59:37Ayrıca savunma sanayi forumları zararlı alışkanlıklardan da uzaklaştırır insanı...
Mesela Fenerbahçe belasından bu şekilde kurtuldum ben.Az kalsın kafayı yiyiyordum bu Ali Koç yüzünden... 🤣🤣🤣
(https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/thumb/d/da/BesiktasJK-Logo.svg/1200px-BesiktasJK-Logo.svg.png)
Bu da benim başımda fakat takip etmeden duramıyorum :D :D :D :D
http://www.facebook.com/share/v/19YgQsjV2u/
Güzel bir animasyon işte robotları böyle
İnşaatta
Tarımda
Tamirde
Sanayide
Cerrahide
Sosyal hizmetlerde
Kullanacağımız gün insanlar çok rahat bir yaşam sürecekler,fakat nedense bu istenmiyor
Denizci istenmez olurmu deli gibi buna çalışıyor şu anda Amerikalılar Çinliler başta olmak üzere ülkeler. Çin de bir sürü firma insansı robotlar geliştiriyor her gün daha hızlı daha fonksiyonel robot projeleri görüyoruz. Yazılım kısmı yapay zeka ile katlanarak ilerliyor. Tesla Mercedes filan insansı robot işçiler kullanma çabasındalar. Tabi ki bu iş daha primitif seviyede ama çok müthiş gayret var. Donanım ve yazılım yapay zeka nerdeyse senede bir kaç kere katlanarak ilerliyor. Gelecek gerçekten de bu videodaki gibi olacak bu ütopik bir hayal değil. Almanya da ancak kurtulur ise öyle kurtulur. Dünyanın yaşlanma seyri de bir noktadan sonra küresel olarak yaşlısı çok genci eskiye göre az olacak. O zamanlar gelince dünya bir çeşit sosyalizm ile idare edilecek gençlerin üretkenliği enerjisi altın değerinde olacak yaşlılara robotlar ve devlet bakacak gençler ise nitelikli işlerde sadece çalışacaklar. Geçen arkadaş burada tanklarla ilgili demode oldu dedi bende yerine ne koyalım diye köşeye sıkıştırayım dedim bu robotları önerdi cevap veremedim tamam şu anda ütopik bir öneri ama gidişat öyle hızlıki edebime uymadı itiraz etmek çünkü on sene sonra bile kesin nerdeyse olacak bu robotlar yapay zeka artık üç ayda bir ikiye katlanarak büyüyor
Alıntı yapılan: putty - 20 Kasım 2024, 21:52:54İstenmez olurdu deli gibi buna çalışıyor şu anda Amerikalılar Çinliler başta olmak üzere ülkeler. Çin de bir sürü firma insansı robotlar geliştiriyor her gün daha hızlı daha fonksiyonel robot projeleri görüyoruz. Yazılım kısmı yapay zeka ile katlanarak ilerliyor. Tesla Mercedes filan insansı robot işçiler kullanma çabasındalar. Tabi ki bu iş daha primitif seviyede ama çok müthiş gayret var. Donanım ve yazılım yapay zeka nerdeyse senede bir kaç kere katlanarak ilerliyor. Gelecek gerçekten de bu videodaki gibi olacak bu ütopik bir hayal değil. Almanya da ancak kurtulur ise öyle kurtulur. Dünyanın yaşlanma seyri de bir noktadan sonra küresel olarak yaşlısı çok genci eskiye göre az olacak. O zamanlar gelince dünya bir çeşit sosyalizm ile idare edilecek gençlerin üretkenliği enerjisi altın değerinde olacak yaşlılara robotlar ve devlet bakacak gençler ise nitelikli işlerde sadece çalışacaklar. Geçen Delku tanklarla ilgili demode oldu dedi bende yerine ne koyalım diye köşeye sıkıştırayım dedim bu robotları önerdi cevap veremedim
BMW başlamış bile. ABD'li Figure şirketiyle ortak geliştirilen insansı robotlar yeni dönemde BMW araçlarının üretiminde görev alacaklar.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'tan Nasuh Mahruki açıklaması:
"Sığınmacı altında milyonlarca teröristin Türkiye'ye geldiğini ve bunların Türkiye'yi iç savaşa sürükleyeceğine yönelik ifadeler var.
Bu ifadeler çok tehlikeli."
Yorum yok. Kış vakti Silivri'nin havası soğuktur
https://www.donanimhaber.com/devrim-niteligindeki-jet-motoru-ilk-ateslemesini-gerceklestirdi--184256
Aydın durmuş bu proje maytap geçtiğimiz senin projene ne çok benziyo
benimkisi o projeden 1000 kat daha gelişmiştir...
Alıntı yapılan: aydındurmus - 23 Kasım 2024, 07:55:39benimkisi o projeden 1000 kat daha gelişmiştir...
Aydın Bey sizin projeleriniz neden bir türlü hayata geçmiyor? Sorun ne?
http://youtu.be/J5cFQV3_W8g?si=iBE1p4EvXu2CQYla
Daha verimli motorlar devreye girecek
İnsanoğlu yanlış yere yatırım yapıyor gibi. Malzeme bilimi ve asıl fiziğe yatırım yapmak lazım. Şu andaki bilgimiz ile gidebileceğimiz yer çok limitli. Çok daha efektif bir şeyler için devimsel şeyler gerekiyor. Onlar içinde şu efsanelere konu olan kanıtlanamayan maddelerin bulunması gerekiyor. Bunun için de şu andaki atom altı fizik bilgimiz çok eksik kalıyor.
Alıntı yapılan: SH - 23 Kasım 2024, 17:35:09İnsanoğlu yanlış yere yatırım yapıyor gibi. Malzeme bilimi ve asıl fiziğe yatırım yapmak lazım. Şu andaki bilgimiz ile gidebileceğimiz yer çok limitli. Çok daha efektif bir şeyler için devimsel şeyler gerekiyor. Onlar içinde şu efsanelere konu olan kanıtlanamayan maddelerin bulunması gerekiyor. Bunun için de şu andaki atom altı fizik bilgimiz çok eksik kalıyor.
Ali Nesin: "Ne işime yarayacak diye öğrenmeye başlarsan ancak mühendis olabilirsin, başkalarının bulduklarını tekrar edersin.
Elektrikli arabayı, bilgisayarı yapmışlar sen de yaparsın . Ama bilgisayarı, interneti bulamazsın, uzaya gidemezin; onlar gittikten sonra gidebilirsin."
Sizin mesajı okuduktan sonra nedense Ali Nesin'in bu sözü aklıma geldi...
Bursa'nın İskenderi meşhurdur. Sanırım bunların başka şubesiydi, çok uzun kuyruklu sıra vardı. Ramazan ayında sıramız gelene kadar sahur oldu, çok eski ve meşhur mekandı. Sıramızı beklerken bol bol su içtik, bir şeyler atıştırdık. Hayatımda milyon kere yemek yedim ama 20 senedir o gunkü tadı unutamam.
Alıntı yapılan: serkan1976 - 23 Kasım 2024, 12:54:56Alıntı yapılan: aydındurmus - 23 Kasım 2024, 07:55:39benimkisi o projeden 1000 kat daha gelişmiştir...
Aydın Bey sizin projeleriniz neden bir türlü hayata geçmiyor? Sorun ne?
PARA PARA PARA
Benden size +1 gelir sn.marmara
Sanırım,Bursa heykeldeki Ahmet Vefik paşa tiyatrosunun olduğu yerdeki meşhur iskenderciden yemek istemişsiniz hâlâ orda kuyruklar oluyor öğle vakti bilginiz olsun
İskender kebap olmasa Cantık pidesini bütün dünya tanırdı çok yazık oldu gölgesinde kaldı
Göstersen kimse beğenmez tattırsan kimse anlamaz çocukluktan beri alışmak gerekir tadına kokusuna kıvamına. Simitten hallice fiyatlı uyduruk bir hali vardı daha yüksek sıcaklıkta odun ateşi fırında pişebilirdi yuvarlar dışı dişe gelen ama pufuduk sert kalın hamurdu ortası ince hamurlu ıslak kıymaydı kıymanın suyu ortasının ince hamurunu ıslatırdı piza gibi altı parçaya keserlardi ıslak ıslak yerdin. Biri bitince öbürünü yerdin. Ben Bursa dan gidince aşklarımı unuttum arkadaşlarımı unuttum her şeyi unuttum bir tek candığı unutamadım
Alıntı yapılan: putty - 23 Kasım 2024, 22:53:56İskender kebap olmasa Cantık pidesini bütün dünya tanırdı çok yazık oldu gölgesinde kaldı
Göstersen kimse beğenmez tattırsan kimse anlamaz çocukluktan beri alışmak gerekir tadına kokusuna kıvamına. Simitten hallice fiyatlı uyduruk bir hali vardı daha yüksek sıcaklıkta odun ateşi fırında pişebilirdi yuvarlar dışı dişe gelen ama pufuduk sert kalın hamurdu ortası ince hamurlu ıslak kıymaydı kıymanın suyu ortasının ince hamurunu ıslatırdı piza gibi altı parçaya keserlardi ıslak ıslak yerdin. Biri bitince öbürünü yerdin. Ben Bursa dan gidince aşklarımı unuttum arkadaşlarımı unuttum her şeyi unuttum bir tek candığı unutamadım
Yenipazar pidesi de Cantık pidesinin aynısı , pide ile birlikte limon yerine turunç getiriyorlar. Pideye onu sıkıp yiyiyorsun.
Bursa'da iskender kebabı orijinal yerinde yedim. Gerçekten iyi. Lakin üzerine fazlasıyla tereyağı döküyorlar. Yaşlar ilerledi. Artık bu kadar yağ ağır geliyor.
Alıntı yapılan: serkan1976 - 24 Kasım 2024, 10:09:29Alıntı yapılan: putty - 23 Kasım 2024, 22:53:56İskender kebap olmasa Cantık pidesini bütün dünya tanırdı çok yazık oldu gölgesinde kaldı
Göstersen kimse beğenmez tattırsan kimse anlamaz çocukluktan beri alışmak gerekir tadına kokusuna kıvamına. Simitten hallice fiyatlı uyduruk bir hali vardı daha yüksek sıcaklıkta odun ateşi fırında pişebilirdi yuvarlar dışı dişe gelen ama pufuduk sert kalın hamurdu ortası ince hamurlu ıslak kıymaydı kıymanın suyu ortasının ince hamurunu ıslatırdı piza gibi altı parçaya keserlardi ıslak ıslak yerdin. Biri bitince öbürünü yerdin. Ben Bursa dan gidince aşklarımı unuttum arkadaşlarımı unuttum her şeyi unuttum bir tek candığı unutamadım
Yenipazar pidesi de Cantık pidesinin aynısı , pide ile birlikte limon yerine turunç getiriyorlar. Pideye onu sıkıp yiyiyorsun.
bunlardan en revaçta olanıda Sümer pide dir. Yanlız pideye limon sıkıldığını ilk kez duydum sn serkan yıllarca yanlışmı yedik. Birdahakine deneyeceğim
Pide, özellikle lahmacun limonsuz olmaz.
Alıntı yapılan: mehmet05 - 24 Kasım 2024, 21:04:14Pide, özellikle lahmacun limonsuz olmaz.
Bizim bu tarafta yenipazar karacasu olsun söke olsun hepsinin pidesi meşhurdur. Limonu yanına salataya sıkılsın diye verirler. Ben pideye sıkanı görmedim ama belki ben görmemişim dir. Bende sıkacağım bidahakine çaktırmadan
Her türlü Türk yemeklerini yerim ancak fazla acı olmasın, bir tek çiğ köfteye fazla alışamadım ama yine de yerim sofrada var ise, kendim alıp yemem. Seyyar pilavı ve yanında kuru fasulye olsa seve seve yerim. Acıktıysam sokakta ne varsa yerim ama fazla değil yeter ki temiz olsun, simite bayılırım. Gitmediğim iller var ama genel olarak her bölgesini gezdim, dolaştım. Antep yemekleri de çok iyi, turistlik Ege ve Akdeniz'de klasik Türk yemeklerinin tadı kaçıyor.
İstanbul taksileri malum dünyaya meşhurdur üçkağıtçılık konusunda. Biraz taviz verdin mi taksimetrenin hızı ve tarifesi değişiyor. Bazen de onları sınamak için çat pat Türkçe konuşuyorum İngilizce karışımlı, hepsi değil ama arasında var kandırmak isteyenler. Plaka konusunu artık emekli ederek Uber gibi standart getirselerdi, bir zamanlar vardı ama onu da gömdüler plakacılar. Otobüs taşımacılığı dünyada bir numara, yolların kalitesi çok yüksek seviyede ama şu taksi kısmını çözemediler, en kolayını çözmek bu kadar mı zor.
UBER in yerlisine niye izin vermiyorlar bütün dünya geçmiş bunu ötelemenin bir anlamı faydası yok olacak bu belli. Tüm büyük şehirleri kaptırdıkları için kaotik durum siyaseten işlerine geliyor küçük şehirlerde ise zaten taksi sorunu yok.
http://youtu.be/RY_JbxaZDn8?si=0EiPFPpWfnTtFkYf
Nasıl öpeceklerini şaşırdılar birde bunun üzerine tüketim oranına göre karbon vergiside getirirler
En büyük darbelerden biri de, internetten alışverişe %25-15 vergi gelmesi olacak. Kabul edilirse, Ocak 2025'den itibaren uygulanacak. Artık her şeyi internetten alıyorum ve mağaza fiyatlarından çok daha ucuza kapıma geliyor. Satıcılarda çok memnun, kaçak göçek de yok, herkes fatura kesiyor. Devlet şimdi kendi eliyle bu işi de illegal yollara zorluyor. Kimse bu vergilerin altından kalkmaz.
http://youtu.be/pSnXCNj6ATw?si=6eJz4YNZYZaDBoLe
Robotlar günlük hayatımıza girince ilk olarak öğretmenlik mesleğini insansızlastırıcak en azından bizde öyle olacak gibi
http://youtu.be/MG9aYR0yvp0?si=3mnpvX_v31qL4b4_
Güzel kıyaslama ve mukayese
Bizdeki Çomarlarda altındaki kota bak,altındaki ayakkabıya bak,elindeki telefona bak diye bunun zenginlik göstergesi ve muhalefet ettiğini sanır.
http://www.facebook.com/share/p/14RqjdWe5q/
Ruslar bize hava gösterisi için su30 göndermişler miydi?
Özellikle hava kuvvetleri 100. Yılında
TAŞIT TANIMA SİSTEMİ BAKIMINDAN;
Muhtemelen taşıt tanımanın ucu karbon vergisine çıkacak. Karbon vergisinin matrahı ise kullanılan karbon bazlı enerji kaynakları esas alınarak belirlenecek. Bunun tanıtımı ise dünya çapında "karbon ayak izi" olarak yapılıyor. Ne kadar masum gözüküyor değil mi m? Ama daha önce de yazdım, bu işin ucu, dünya çapında, uluslarüstü ilk vergi olan, "karbon vergisine" çıkacak. Bu ise zannedildiği gibi dünyanın kirlenmesini engelleme amacı gibi masum bir amaca alet olmuyor. Zira dünyayı şimdiye kadar yeterince kirleten ve sermaye birikimine sahip ülkeler, "bilgi toplumuna" geçmekle, artık finans piyasaları aracılığı ile ellerindeki sermayeyi çevirdikleri gibi, sanayiyi doğuya aktaran batı, kirletme işini doğuya bıraktığı gibi, kendisi ise sanayi için know how sağlarım havasındaydı. Başlangıçta Kyoto Protokolü ile akabinde ise Paris İklim Anlaşması ile, doğayı kirleten işletmeler vergiye tabi olacakken, vergi ödemek istemeyenler ise sertifika satın alacaklar. Bu sertifikalar, sermaye sahiplerinin sermaye piyasalarında alınıp satılacakken, sermaye sahiplerine üretip mal satmak için gelişmekte olan toplumlar vergi vermek zorunda kalacaklar. Sermaye sahiplerinin senyoraj ile karşılıksız para basması veya türev piyasaları ile sınırlı emtiayı, bastığı para ile orantılı türev senetlere bağlaması ile zaten düdüklenen dünya, buna karşılık onların bastıkları parayı kazanmak, emtia türevi senetlerini alabilmek için üretim yaptıkları gibi, yaptıkları mal satabilmek için üretimleri karşılığı bir de vergi verecekler.
Çin üretip kirleten, ABD ise üretmeden kirletmeyi becerebilen bir ülke olarak bu vergiye ve Paris İklim Anlaşmasına karşı iki devlet. ABD'nin başında ise Trump gibi bu anlaşmaya sert muhalif liderin gelmesi ve başta ekonomik olmak üzere içe kapanma yanlısı olmakla, Uluslararası ticarette gümrüklerin yeniden geri gelme ihtimali yükselmişken, bu verginin, kapanan devletlerin sermaye birikimi sahibi olmaması halinde, sanayinin çöküşüne sebep olma ihtimalini taktirlerinize bırakırım.
http://youtu.be/SkhtuOkn4K0?si=Kd-BiZmykWxAATvR
Bu nasıl iş hep nüfus artsın 3 çocuk yapın diyorlar,hemde uygun birşekilde açılan uygun kreşleri kapatın diyorlar,eee bu ülkede kadın ve erkek birlikte çalışmadan evi geçindirebiliyorlar mı?Dar gelirlinin çocuğu it kopuk olsun,eğitim alamasın,ezik bir hayat geçirsin, işleri güçleri dertleri bu...
Alıntı yapılan: Lavillreubs - 25 Kasım 2024, 08:49:22ifn-alpha ifna1 ifn antibody, mouse mab - kupit' online v internet-magazine chimmed (https://chimmed.ru/products/ifn-alpha---ifna1---ifn-antibody-mouse-mab-id=1791333)
Tegs: 5-bromo-2-methylaniline, 98% - kupit' online v internet-magazine chimmed
5-bromo-2-methylaniline, 98% - kupit' online v internet-magazine chimmed
5- 4-nitrophenyl furfural, 98% - kupit' online v internet-magazine chimmed
tnfr1 cd120a tnfrsf1a antibody, rabbit pab, antigen affinity purified - kupit' online v internet-magazine chimmed https://chimmed.ru/products/tnfr1---cd120a---tnfrsf1a-antibody-rabbit-pab-antigen-affinity-purified-id=1791334 (tel:1791334)
Forum kuralları ve Duyurular bölümünde böyle bir konu başlıklı mesaj yazılmış , bu nedir bir çeşit reklam mı?
Bir savunma forumuna neden böyle bir mesaj yazılır !?
Mesajın adresi de : https://www.defenceturk.com/index.php?topic=9682.0
http://youtube.com/post/UgkxoVneDfY9I-55ALKtd0U6vL-VJSCwtFTK?si=Eg4kalG459JDvT_C
Artık Gıdada sağlığımız ile iyice oynamaya başladılar danaköfte denilen üründe soya ve kanatlı içerikli ürünler kullanılmaya başlandı.
Türkiye de stagflasyon diye bir illet varmış arkadaşlar bende yani öğrendim. Enflasyon ile ekonomik durgunluk bir arada oluyormuş yani durumu düzeltecek enstrümandan yoksun kalınan bir halmiş. Bu yüzden vergilerden başka seçenek kalmıyor.
http://youtube.com/shorts/cjzbfscRK7w?si=zjt0eJvSG3uY3TnN
Şaka gibi ama gerçek...
http://youtu.be/apdvnacPGLI?si=Umor1ySpQpmPqsvD
Et konusunu güzel işlemiş...
http://youtu.be/lbuXtrsLZ2k?si=XlXUKaqrstqRA9eQ
Şaka maka bizde bu selefi vahabi domuzbağcı yönetim zihniyeti var iken nasıl ef2000 ve F16 ile F35 veriyorlar anlamış değilim
Aman Allahım
Alıntı yapılan: DannyPeque - 26 Kasım 2024, 10:50:47Сопровождение мужчин — это особая услуга, которая может включать в себя как деловые, так и личные аспекты.
В современном мире многие мужчины ищут профессионалов, которые могут помочь им в различных сферах жизни:
от бизнес-мероприятий до социальных встреч - девушки на час в Москве (//http://)
https://www.defenceturk.com/index.php?topic=9685.msg172196#msg172196
SKYWOLF BU NEDİR ?
Forumumuza dışarıdan sızma mı var ??
Reklam gibi görünen birşeyin içine mesaj da monte edilmiş olabilir,biz anlamayız istihbarat hücresine bir eylem talimatı gönderilmiş olabilir , sonrasında uğraş dur.
Zaten bu reklam bile olsa yeterince sorunlu bu mesaj, sn. marmara özelden söylesin size ne olduğunu...
O konuyu silince benim üsteki mesajımı da silin ! Alıntı olarak durmasın
Sn.Delku, spam dağıtan tröl sızıntısı var diyelim.
Mesajda erkeklere fahuş ve eskort kızları teklif ediyor. Üye alımı yapılırken dikkat edilsin.
Escort kız reklamı Rusça mı? Hedef kitleyi pek dikkate almıyorlar herhalde...
Alıntı yapılan: mehmet05 - 27 Kasım 2024, 09:58:29Escort kız reklamı Rusça mı? Hedef kitleyi pek dikkate almıyorlar herhalde...
;D ;D ;D
Bu gruba hatun mu uçak desen, yarısından fazlası uçak der.
http://youtu.be/0PmHZZccTQo?si=f2yEHVqLAvR322un
Suudlarda baya bir gelişme var gibi sn.putty haklı galiba Araplarda çağa ayak uyduracak gibi
Alıntı yapılan: SH - 27 Kasım 2024, 11:09:29Alıntı yapılan: mehmet05 - 27 Kasım 2024, 09:58:29Escort kız reklamı Rusça mı? Hedef kitleyi pek dikkate almıyorlar herhalde...
;D ;D ;D
Bu gruba hatun mu uçak desen, yarısından fazlası uçak der.
Bir an düşündüm de evet uçak derim , iyi iyi tek normal olmayan ben değilim demek ki :) :) :)
Gümrük kanununda yapılan yeni değişiklik ile birlikte yurtdışı alışverişlerde kargo ücreti de gümrük bedeline dahil edildi. Böylece yurt dışı alışveriş üst limiti kargo dahil 30 Euro'ya düşürüldü.
https://www.donanimhaber.com/yurt-disi-gumruksuz-alisveris-limiti-kargo-dahil-30-euro-ya-dustu--184641
Oldu olacak yurtdışından alışverişi tamamen yasaklayın da vatandaş yüksek vergilerle ve kazıkçı esnafla baş başa kalsın...
Bu ülkede vatandaşın lehine bir düzenleme yapılmayacak mı çok merak ediyorum...
Alıntı yapılan: fırtına06 - 27 Kasım 2024, 18:54:51Gümrük kanununda yapılan yeni değişiklik ile birlikte yurtdışı alışverişlerde kargo ücreti de gümrük bedeline dahil edildi. Böylece yurt dışı alışveriş üst limiti kargo dahil 30 Euro'ya düşürüldü.
https://www.donanimhaber.com/yurt-disi-gumruksuz-alisveris-limiti-kargo-dahil-30-euro-ya-dustu--184641
Oldu olacak yurtdışından alışverişi tamamen yasaklayın da vatandaş yüksek vergilerle ve kazıkçı esnafla baş başa kalsın...
Bu ülkede vatandaşın lehine bir düzenleme yapılmayacak mı çok merak ediyorum...
Bu kanunun değiştiğinden haberim yoktu. Amazondan bir milwaukee matkap aldım. 98 dolara.
Gümrükte takıldı. Para gitti.
Gümrükten alabilmem için bir sürü prosedür uygulaniyormus. O da semeriyle seksen magloluyor. Daha önce 150 euroydu limit. Temmuzda da almıştım. Ama ağustos ta değişmiş.
Kusura bakmayın tartışma yapmak istemiyorum ama bu kanunu destekliyorum.
Böyle ufak tefek şeyler için Çin'e yılda milyarlarca dolar para ödüyoruz, zaten esnaf Çin'den alıp burada satıyor.
Belki yurtdışı pahalı gelirse birileri burada üretmeye başlar.
Alıntı yapılan: Ocak - 27 Kasım 2024, 22:10:33Kusura bakmayın tartışma yapmak istemiyorum ama bu kanunu destekliyorum.
Böyle ufak tefek şeyler için Çin'e yılda milyarlarca dolar para ödüyoruz, zaten esnaf Çin'den alıp burada satıyor.
Belki yurtdışı pahalı gelirse birileri burada üretmeye başlar.
Kusura bakmayın ama yurt içindeki esnaf tabi işini dürüstlükle yapan esnafı tenzih ederim kendi vatandaşını yolunacak kaz gibi gördükçe insanlar yurtdışından daha uygun fiyatlı alış veriş yapmaya devam edecekler.
Bu arada vergi vermeye kesinlikle karşı değilim hatta her ay düzenli olarak vergimi ödüyorum fakat ötv'den kdv alan yani verginin de vergisini veren dünyada tek ülkeyiz bunu da hatırlatmış olayım.
Dediklerinize katılıyorum ama şöyle bir tesbitim var;
Ülkemizde Çin fiyatına üretilebilecek binlerce incik boncuk, ufak tefek şeyler var.
90'lı yıllarda bu tür ürünler ülkemizde üretiliyordu ama Çin baskısı ile artık rekabet ortamı kalmadı ve böyle ürünleri üreten firmalar bu işleri bıraktı.
Mesela Dünyanın en kaliteli kollektörlerini yaparak ihraç ediyoruz ama 98 dolarlık bir matkap bile üretmiyorsak bu bizim ayıbımız. 98 dolar, 3.500 lira yapıyor o paraya ülkemizde çok rahatlıkla üretilir ve para kazanılır çünkü bu konuyu daha önce araştırmıştım.
Özellikle yurtdışından ithal edilen Matkap, Taşlama, Daire testere ve vb. gibi aynı kollektörleri kullanan Elektrikli iş takım aletleri konusunda bir yatırım yapma projem vardı ama covid sonrası iş durumlarım beni mental olarak çok yordu, artık köşeme çekildim.
Kısacası tepeden tırnağa her şeyimiz Çin malı olmuş durumda farkında değiliz.
Alıntı yapılan: Denizci16 - 27 Kasım 2024, 11:50:10http://youtu.be/0PmHZZccTQo?si=f2yEHVqLAvR322un
Suudlarda baya bir gelişme var gibi sn.putty haklı galiba Araplarda çağa ayak uyduracak gibi
Ben ateist adamım ama içinde doğduğum kominitenin değerlerine böyle saygısızlık benim bile kanıma dokandı. Suudi arabistan da kabe i muazzama figürlü sahnede çıplak dans ediyorlar o şehire gayri müslüm girişi bile yasak. Bu Suudiler ne yapmaya çalışıyorlar. Tamam tahmin ediyorum uleması bunlar cariye statüsünde bunlar oynatılabilir güzellik yarışmasına katılabilir filan diye cevaz veriyor anlıyorum ulema hep devletin dediğini yasal kılar anlıyorum ama bu kadarda olmaz yani videoya bakın Kabe i Muazzama var benim bile kanıma dokandı bu şov.
Suudi Arabistan bir kaç sene içinde latin alfabesini tartışmaya başlar inşallah.
Görüyorum Forumda yine NATO GLadioculuk agir basiyor. Türkiye yine yapti yapacagini ve Suriyede NATOnun düsmanlarina karsi Cihad kilifi altinda harekat baslatti. Ziyonist israilin yardimina kosuyor yine Türkiye maalesef. Burdada Gladyocu arkadaslar yine Müslüman duygularimizi kiskirtmaya calisiyor görünen köy kilavuz istemez.
Yok Suudi söyleymis böyleymis. Hayatlarinda Kurani Kerimi okumayan, Camiye gitmeyen sahisla bir bakiyorsun Islam savunucusu olmuslar.
Maalesef sayin Erdoganda Baskan olarak bu olusumlara yeterince karsilik veremiyor, cünkü darbeci kemalist sistemde kendi yetkileri kisitlidir.
Alıntı yapılan: putty - 28 Kasım 2024, 02:37:50Alıntı yapılan: Denizci16 - 27 Kasım 2024, 11:50:10http://youtu.be/0PmHZZccTQo?si=f2yEHVqLAvR322un
Suudlarda baya bir gelişme var gibi sn.putty haklı galiba Araplarda çağa ayak uyduracak gibi
Ben ateist adamım ama içinde doğduğum kominitenin değerlerine böyle saygısızlık benim bile kanıma dokandı. Suudi arabistan da kabe i muazzama figürlü sahnede çıplak dans ediyorlar o şehire gayri müslüm girişi bile yasak. Bu Suudiler ne yapmaya çalışıyorlar. Tamam tahmin ediyorum uleması bunlar cariye statüsünde bunlar oynatılabilir güzellik yarışmasına katılabilir filan diye cevaz veriyor anlıyorum ulema hep devletin dediğini yasal kılar anlıyorum ama bu kadarda olmaz yani videoya bakın Kabe i Muazzama var benim bile kanıma dokandı bu şov.
Emin olun Kabe figürünü görmedim siz söylemeseniz fark etmiyecektim.
Gözüme çarpan Suudi gibi kadınları çarşaf ile dolaştıran,arabaları kadınlara kullanmaya yasak eden bir ülkenin,j.lopez,cammilla carbero gibi yıldız isimlerin cesur kıyafetlerine,sahne kostümlerine izin vermesi...dikkatimi çeken şey buydu ve olumlu bir adım olarak karşıladım.
Heralde ilk defa böyle bir şey yaptıkları için Kabe figürünü olumsuz bir içerik oluşturcağını düşünmemişlerdir.
Alıntı yapılan: MINUTEMAN - 28 Kasım 2024, 05:51:54Görüyorum Forumda yine NATO GLadioculuk agir basiyor. Türkiye yine yapti yapacagini ve Suriyede NATOnun düsmanlarina karsi Cihad kilifi altinda harekat baslatti. Ziyonist israilin yardimina kosuyor yine Türkiye maalesef. Burdada Gladyocu arkadaslar yine Müslüman duygularimizi kiskirtmaya calisiyor görünen köy kilavuz istemez.
Yok Suudi söyleymis böyleymis. Hayatlarinda Kurani Kerimi okumayan, Camiye gitmeyen sahisla bir bakiyorsun Islam savunucusu olmuslar.
Maalesef sayin Erdoganda Baskan olarak bu olusumlara yeterince karsilik veremiyor, cünkü darbeci kemalist sistemde kendi yetkileri kisitlidir.
Ne diyebilirim ki bu düşünce yapısına;
Ülkede neden işidlilerin gelip laiklik günah,seçim haram gibi konuşmalar yapabilmesini sebebi belli oluyor...
Madem bu kadar kabeye düşkünsünüz;O zaman o kabeyi dev hoteller içersinde boğan ve etrafını heybetli yapılarla kabeyi sıradan bir hale getiren Suud arablara çemkirerek yapabilirsiniz.demek ki adamların zihniyeti orda Müslümanların ibadet etmesi değil ,oraya gelir kapısı olarak bakmaları.halbuki bunu yapma ve düşünme özgürlüğüne sahipler üstelik yani kendi kararları.
NATO'nun ülke menfaatleri için ülkemize faydalı olduğunu düşünüyorum ama gladyocu diye bir ifadede bulunursanız buyrun elinizdeki belge ve kanıtları,arşivleri açın o zaman sizin görüşünüze aykırı diye biz gladyocu olamayız kusura bakmayın böyle bir dünya yok.
Kemalizm ile darbeyi yanyana getirmekte büyük bir başarı ama bu iddaanızı kabul etmiyorum,Kemalizm bu ülkenin kurucusunun fikri değerleridir ...
Ayrıca Arkadaş her ne kadar hakaret yada suçlayıcı ithamlarda bulunmuş olsada özgürlükler ve düşünce özgürlüğü kapsamında cezasının kaldırılmasını düşünmekteyim.
Alıntı yapılan: Denizci16 - 28 Kasım 2024, 12:37:47Alıntı yapılan: putty - 28 Kasım 2024, 02:37:50Alıntı yapılan: Denizci16 - 27 Kasım 2024, 11:50:10http://youtu.be/0PmHZZccTQo?si=f2yEHVqLAvR322un
Suudlarda baya bir gelişme var gibi sn.putty haklı galiba Araplarda çağa ayak uyduracak gibi
Ben ateist adamım ama içinde doğduğum kominitenin değerlerine böyle saygısızlık benim bile kanıma dokandı. Suudi arabistan da kabe i muazzama figürlü sahnede çıplak dans ediyorlar o şehire gayri müslüm girişi bile yasak. Bu Suudiler ne yapmaya çalışıyorlar. Tamam tahmin ediyorum uleması bunlar cariye statüsünde bunlar oynatılabilir güzellik yarışmasına katılabilir filan diye cevaz veriyor anlıyorum ulema hep devletin dediğini yasal kılar anlıyorum ama bu kadarda olmaz yani videoya bakın Kabe i Muazzama var benim bile kanıma dokandı bu şov.
Emin olun Kabe figürünü görmedim siz söylemeseniz fark etmiyecektim.
Gözüme çarpan Suudi gibi kadınları çarşaf ile dolaştıran,arabaları kadınlara kullanmaya yasak eden bir ülkenin,j.lopez,cammilla carbero gibi yıldız isimlerin cesur kıyafetlerine,sahne kostümlerine izin vermesi...dikkatimi çeken şey buydu ve olumlu bir adım olarak karşıladım.
Heralde ilk defa böyle bir şey yaptıkları için Kabe figürünü olumsuz bir içerik oluşturcağını düşünmemişlerdir.
Ben de suud kabilesinin iki yüzü araplardan oluştuğu düşünüyorum, onlar için önemli olan güç para ve hakimiyet gerisi yan ürünler fasafiso.
Tatillerde Türkiyeye kapağı atar atmaz yaptıkları rezillikler bunun açık kanıtı.
Onlar için din , sadece geri kalanlara baskı aracı.
Alıntı yapılan: Denizci16 - 28 Kasım 2024, 12:50:06Alıntı yapılan: MINUTEMAN - 28 Kasım 2024, 05:51:54Görüyorum Forumda yine NATO GLadioculuk agir basiyor. Türkiye yine yapti yapacagini ve Suriyede NATOnun düsmanlarina karsi Cihad kilifi altinda harekat baslatti. Ziyonist israilin yardimina kosuyor yine Türkiye maalesef. Burdada Gladyocu arkadaslar yine Müslüman duygularimizi kiskirtmaya calisiyor görünen köy kilavuz istemez.
Yok Suudi söyleymis böyleymis. Hayatlarinda Kurani Kerimi okumayan, Camiye gitmeyen sahisla bir bakiyorsun Islam savunucusu olmuslar.
Maalesef sayin Erdoganda Baskan olarak bu olusumlara yeterince karsilik veremiyor, cünkü darbeci kemalist sistemde kendi yetkileri kisitlidir.
Ne diyebilirim ki bu düşünce yapısına;
Ülkede neden işidlilerin gelip laiklik günah,seçim haram gibi konuşmalar yapabilmesini sebebi belli oluyor...
Madem bu kadar kabeye düşkünsünüz;O zaman o kabeyi dev hoteller içersinde boğan ve etrafını heybetli yapılarla kabeyi sıradan bir hale getiren Suud arablara çemkirerek yapabilirsiniz.demek ki adamların zihniyeti orda Müslümanların ibadet etmesi değil ,oraya gelir kapısı olarak bakmaları.halbuki bunu yapma ve düşünme özgürlüğüne sahipler üstelik yani kendi kararları.
NATO'nun ülke menfaatleri için ülkemize faydalı olduğunu düşünüyorum ama gladyocu diye bir ifadede bulunursanız buyrun elinizdeki belge ve kanıtları,arşivleri açın o zaman sizin görüşünüze aykırı diye biz gladyocu olamayız kusura bakmayın böyle bir dünya yok.
Kemalizm ile darbeyi yanyana getirmekte büyük bir başarı ama bu iddaanızı kabul etmiyorum,Kemalizm bu ülkenin kurucusunun fikri değerleridir ...
Ayrıca Arkadaş her ne kadar hakaret yada suçlayıcı ithamlarda bulunmuş olsada özgürlükler ve düşünce özgürlüğü kapsamında cezasının kaldırılmasını düşünmekteyim.
Kendisi Almanya'da yaşıyor ama gelip burada nutuk atıyor. Çok seviyorsan git Afganistan'a? Yaşa doya doya yaşa şeriatı.
http://youtu.be/y1gX__HUAK4?si=mNrF0_oARgpLfTA9
Bu birinci haber...
http://youtu.be/LE0umcKRFio?si=6Q3zTTQX0oJaaE_5
Buda ikincisi tamtersi olanı
Neye inancağımızı şaşırdık ne istiyorlar İzmir marşından ve kurucu değerlerden aklım almıyor
Türker Ertürk dediğiniz adam yalancının, müfterinin önde gidenidir. TB3 yerine TCG Anadolu'ya neden ANKA inmiyor, yandaşı zengin etmek TB3 seçildi diyecek kadar saçma sapan açıklama yapan cahilin tekidir.
Yapay zekayla oluşturulan bir Youtube reklamını dahi gerçek sanacak kadar cahildir.
Bu adamın Allah birdir lafından başka inanacağım, itibar edeceğim tek bir sözü olamaz.
Yahu onu bunu geçtik bu adam sınırımızda varsın PYD/YPG olsun en azından laik yapıya sahip diyebilecek kadar meczup herifin teki.
Tek işi saçmalamak. Ciddiye alınacak bir tarafı yok. Süzme cahilin tekidir.
Gerçekten TCG Anadoluya neden Anka veya bir türevi inmiyor ?
Bir özel şirketin ürünlerine bel bağlıyor Türkiye Cumhuriyeti ?
Bu şirket 2 gün sonra batarsa ne olacak ?
TB2 yi bukadar popüler yapan saf kendi yeteneği mi yoksa Roketsan ve Sage'nin ürettiklerinin de payı var mı?
http://youtu.be/fDB-RcW8i-g?si=qKs4uwuJa_JryyeR
Merkel bizi üç kuruşa nasıl milyonlarca göçmeni Türkiyede tutmaya ikna ettiklerini kitabında yazmış
http://youtu.be/wFSOIfaerrc?si=2z2Wv7_e1yl8GLbE
Malumun ilanı kimse Gençler neden evlenmiyor, Nüfus artmıyor diye ağlamasın malumun ilanını Gençler belirtmiş
http://youtu.be/TbXZoMocpM8?si=JKX90n3Z8_8YUX02
Güzel şarkı ve güzel klip hoşuma gitti
Türkiye'de at ve geyik etine pek de rastlanmaz. Kışın en sevdiğim kuzeyli Sibirya geyik etidir, yağsız siyah olur yaban ortamda yetiştiği için etinin tadı çok farklıdır. Milyonlarca geyik olduğu için fiyatı da pahalı değildir yaklaşık dana eti kadardır Sibirya'da. At etiyle birlikte konservesi ve sucuğu bile vardır.
Geyik etiyle döner veya iskender yapılsaydı mühteşem olurdu.
(https://goarctic.ru/upload/iblock/292/ej3sx2pyzm6tl18u3usv755li2nozw4q.JPG)
Türkiye'de geyik avı yasak. Karşılığı para + hapis cezası öngörülmüş.
Geyik çiftliği kurulursa belki geyik eti satışı olur.
Et üretim amaçlı geyik çiftliği kurulmasının mevzuatta yeri varmıdır kurulabilir mi bilmiyorum
Geyik çiftliği Türkiye'de pek mümkün değil. Resimdekiler kuzey geyikleri çok iri yapıda olur, sıcak iklimde yaşayamazlar. Sıcak dağ iklimindeki geyikler ufak olur, onları evcilleştirmek imkansız, keçi var işte.
Kuzey geyiklerin tamamen yaban ortamda yaşayanları çiftlikteki kardeşlerini peşine alarak kaçırıyorlar. Erkeklerini, yaşlı veya hasta olanlarını avlama izni var.
Ancak bu kurtların yemini insanoğlu çaldığı için doğada dengesizlik oluşturmakta ve kurtlar inek, koyun, domuz, at ve köpek gibi evcil hayvanlara saldırıyor. Kanada, Sibirya ve kutup kurtları iri yapıda ve saldırgan olur. Sibirya'da kurtları istediğin kadar avlayabilirsin, ancak bu iş öyle kolay değil, herifler çok kurnaz ve günde 50-60km rahat yol katedebiliyorlar. Devlet hatta her kurdun cesedine 200-300 dolar prim bile veriyor öldürmesi için. Devleti her sene milyonlarca zarara uğratıyor, en kolayı kurtları yavru iken öldürmektir.
Alıntı yapılan: DelKu - 30 Kasım 2024, 07:48:30Gerçekten TCG Anadoluya neden Anka veya bir türevi inmiyor ?
Bir özel şirketin ürünlerine bel bağlıyor Türkiye Cumhuriyeti ?
Bu şirket 2 gün sonra batarsa ne olacak ?
TB2 yi bukadar popüler yapan saf kendi yeteneği mi yoksa Roketsan ve Sage'nin ürettiklerinin de payı var mı?
Lockheed Martin 2 gün sonra batar ABD niye özel şirkete bel bağlıyor demekle aynı şey. Her şeyi devlete ürettirelim tüm özel savunma sanayi şirketlerini kapatalım o zaman. Bu yanlış bir mantık yanlış bir bakış açısı.
TUSAŞ'ın elinde fazlasıyla seri üretime geçmesi gereken proje var zaten, bu projeler prototipte kalmaya devam ederse asıl ekonomik problem TUSAŞta görülebilir.
Alıntı yapılan: mehmet05 - 03 Aralık 2024, 01:33:27TUSAŞ'ın elinde fazlasıyla seri üretime geçmesi gereken proje var zaten, bu projeler prototipte kalmaya devam ederse asıl ekonomik problem TUSAŞta görülebilir.
TUSAŞ sadece platform üreticisi değil. Boeing ve Airbus'a yine Leonardo'ya önemli parçalar tedarik eden bir şirket. O nedenle maddi anlamda sıkıntı yaşayacaklarını hiç sanmıyorum. Öte yandan projeler için TUSAŞ'a kaynak ayrılıyor devlet tarafından. TUSAŞ tedarik ettiği parçalardan bile milyarlarca dolar/euro kazanan bir şirket. 2023'te 2,5 Milyar € civarı bir ciro elde etmiş. KAAN, HÜRJET gibi projelerden sonra 10 milyar+ dolar ciroları görmesi çok rahat olacaktır 2030'lardan itibaren.
http://youtu.be/JLuLcIrSK_c?si=MGnJliFmpgQvCYUR
2002 den başlayıp 2016 dan sonra pik yapmaya başlamış 2018 den sonra ıplamış,2021 ile 2024 arası ulaşılmaz olmuş.
Devletin daha doğrusu hükümetin araba konusunda bizi nasıl soyduğunu anlatmış.
Sonra bunlara niye oy vermezsiniz diyenler olmaz mı?
Buyrun bunlara nasıl oy verelim
Alıntı yapılan: Archangel99 - 03 Aralık 2024, 01:18:40Alıntı yapılan: DelKu - 30 Kasım 2024, 07:48:30Gerçekten TCG Anadoluya neden Anka veya bir türevi inmiyor ?
Bir özel şirketin ürünlerine bel bağlıyor Türkiye Cumhuriyeti ?
Bu şirket 2 gün sonra batarsa ne olacak ?
TB2 yi bukadar popüler yapan saf kendi yeteneği mi yoksa Roketsan ve Sage'nin ürettiklerinin de payı var mı?
Lockheed Martin 2 gün sonra batar ABD niye özel şirkete bel bağlıyor demekle aynı şey. Her şeyi devlete ürettirelim tüm özel savunma sanayi şirketlerini kapatalım o zaman. Bu yanlış bir mantık yanlış bir bakış açısı.
Biz eskilerin bilinçaltında Vecihi Hürkuş travması yatar o sebeple politik etkilere dayanıksız özel aile şirketlerine güven duygumuz daha zayıftır. 2 gün sonra iktidar el değiştirdi, Baykar şirketi zayıfladı , dağıldı veya Selçuk/Haluk bayraktar aldı şirketlerini uzak diyarlara götürdüler. TCG Anadoluya o zaman ne inip kalkacak, gene makarayı başa sarıp kısa pistli gemilere iniş kalkış işine başından mı başlayacağız?
BAYKAR bir LM, bir Northrop Grumman olsaydı bu soruları sormazdım, ama Baykar daha düne kadar ankara sanayi bölgesinde bir otomobil tamirhanesinden hallice bir yerde kurulmuş bir aile şirketi, nasıl büyüdüğü de herkesin malumu , ülkemin güvenliği için bu soruları sorarım ? Herkes de sormalı. Soru sormak kötü birşey değil , sorular bizi geliştirir.
Alıntı yapılan: DelKu - 03 Aralık 2024, 06:46:042 gün sonra iktidar el değiştirdi, Baykar şirketi zayıfladı , dağıldı veya Selçuk/Haluk bayraktar aldı şirketlerini uzak diyarlara götürdüler.
Baykar'ın 5000'inin üzerinde çalışanı var (3-4 seneye bu sayı 10000'leri bulur yeni seri üretimlerle), fabrikalar teknoloji merkezleri, altında çalışan yüzlerce firmanın olduğu büyük bir ekosistem var. Öyle kolay mı bu ölçekte bir firmayı, çalışanlarını ve ekosistemi başka bir ülkeye taşımak? Bakkal dükkanı mı bu Haluk bey hadi Selçuk taşınıyoruz deyince olsun? Dünyadan bir örneğiniz var mı buna benzer bir taşınmaya? Zaten böyle bir taşınmaya ayrılacak parayla yeni bir Baykar kurulur.
Alıntı yapılan: putty - 03 Aralık 2024, 11:28:14Yok canım 5000 kişi ile günde bin tane otomobil üretiliyor iha dediğin butik bir üretimdir bence mühendislerle birlikte 300 filandır en fazla taş çatlasa 500 kişidir
5100'müş. Rakamlarla Baykar kısmına bakabilirsin aşağıdaki linkte.
https://baykartech.com/tr/biz-baykariz/
2023 de makine ihracatı 30 milyar dolara yaklaştı. Bu gerçekten muazzam bir rakam. Bunu rahatlıkla 100 milyar dolara bile çıkartabiliriz. Savunma sanayi gibi bir motivasyonun bu alanda da olması gerekiyor. CAD-CAM yazılımları CNC yazılımları gibi yazılımları da geliştirmek lazım. 2030 a kadar 100 milyar dolar makine ihracatı hedefi koymamız lazım. Makine demek aslında her şeyin gelişmesi demektir makine yapan her şeyi yapar. Neyse ki Türkiye bu alanda kritik eşiği aşmış bir ülke 30 milyar dolar çok iyi bir rakam.
Türkün gücünü herkes görecek
Baykar bakımından, Meyve veren ağaç taşlanırmış.
Baykar bugün bir dünya markası ve dünyada İHA sektörünün lideri. Maddi gerçek bu. Marka değeri, Türkiye'nin tanıtımına katkısı tartışılmaz. Suriye, Ermenistan, Ukrayna derken Türk silahları, savunma sanayi dünyada nam salmaya başladı, kalite, maliyet etkinlik ile adını duyurmaya başladı ise bunda en büyük pay Baykar'ın. Dolayısıyla TSK'ya ilk SİHA sağlayan şirket olarak, bugün binlerce Mehmetçiğin hayatı kurtuldu, Suriye'de şehitlerimizin öcü birkaç gün içinde Suriye tugaylarının imhası ile sağlandı, Karabağ özgürlüğüne kavuştu ise bunda en büyük pay sahibi TB-2. Tabi Baykar'ın Aselsan, Roketsan, SAGE gibi çözüm ortakları var. Ancak Türkiye'de İHA üretimine koşut İHAlar için mühimmat üretimi çalışmalarını başlatan bir iradenin varlığı da düşünen için açıktır herhalde. Bu noktada TSK'da testler için gereken onayı verdi ise Allah razı olsun.
Yine Baykar'ın ilk İHA projesine katılımının Cumhurbaşkanı ile sıhri akrabalık öncesi olduğunu da biliyoruz. Hatta Haluk Beyin kendilerine zorluklar çıkartıldığına dair veryansınlarını da SavunmaStrateji forumundan hatırlıyorum. Hatta kendisi ile bu konuda da, başlık altında, kısa bir yazışmamız olmuştu, belki "Vestel vs güçlü bir sermayeyi arkanıza alsanız farklı olabilir miydi" diye. Yaklaşık 10 sene sonra kendisi İsrail şirketinin kendilerine yaptığı iHA ortaklığı teklifinden, kendilerine engel olmak için özel çaba sarfeden bir subayın sonradan ...... şirketinde çalışmaya başladığından bahsetmişti.
Yine şirketin faydalandığı teşvikler konusunda da, sosyal medyaya yansıyan belgelerden, SGK Prim desteği ile yanlış hatırlamıyorsam, sadece kendilerine ait yatırım yaptıkları arsalarının sanayi yatırım alanı olarak tanınması olayı vardı. Bu konuda kendilerinin firma olarak açıklaması aşağıda linkte, aksini iddia eden ortaya koymak durumundadır. Medyaya çıkan uzmanlarımız çoğu zaman atıp, tutabilir, yandaşın atıp tutması çoğu zaman abartma, "gaz" niteliğinde olabilir. Ama muhalif yandaşının gerçek dışı, abartma ile atıp tutması "milli savunma sanayine zarar verici" nitelikte olabileceği gib, aslen TTK kapsamında hem haksız rekabet niteliğinde tazmin sorumluluğunu, hem de TTK'da düzenlenen nadir cezai sorumluluğunu gerektirebilir.
https://baykartech.com/tr/haberler/yalan-ruzgari-ve-kara-iftiralara-cevaben/
Anadolu'dan niye TB-3 kalktı. Anadolu ortaya çıkınca, ben İHA'yı silahlandıracağım diye nasıl ortaya çıktı ise, bu gemiye SİHA indirip kaldıracağım diye de yine Baykar ortaya çıktı. Bu konularda, Tusaş veya Vestel ortaya çıksaydı, onlar cesaret edip yatırım yapsalardı. AÇIKÇASI TB-3 DENİZ VERSİYONU BAYKAR İÇİN YERLİ SATIŞTA KARLI VEYA AKIL KARI BİLE DEĞİLDİR. GEMİNİN BÜYÜKLÜĞÜ, HACMİ BELLİ. BU GEMİYE DİĞER ARAÇLARA ENGEL OLMAYACAK ŞEKİLDE KOYSAN KOYSAN 2-3 HADİ BİLEMEDİN 4 TB-3 KOYABİLİRSİN. GEMİDEN KALKIŞ ANLAMINDA TB-3 SADECE BU AMAÇLA DÜŞÜNÜLDÜĞÜNDE ASLA BÜYÜK RAKAMLARDA ÜRETİLEBİLECEK BİR ARAÇ DEĞİL. Ancak yabancı ülkelere satış ve gemiden kalkış dışı görevlerle karlı sayılarda satılabilecek bir araç bu.
TUSAŞ'a gelince, bu firmanın elinde çok sayıda projesinin zaten olduğunu, bu projeleri seri üretime sokmaz ise ekonomik sıkıntı yaşayabileceğini ifade etmiştim. Bazı arkadaşlarımız, TUAŞ'ın birçok firmanın taşeronu olduğunu ve sıkıntı yaşamayacağını belirtmiş.
Bildiğiniz üzere, yakın tarihte TUSAŞ genel Müdürü, Temel KOTİL'in işine son verilmişti. Tolga ÖZBEK'in videolarında, istifanın sebebi yanlış hatırlamıyorsam TUSAŞ'ın projelere dair çok fazla borçlanması olarak belirtilmişti. Yine Tusaş'ın 17.000 personele karşın cirosunun, KAİ'nin 5.000 küsür personeline karşın çok daha fazla olan cirosu ile karşılaştırılmıştı. Açıkçası ARGE yatırımı pahalıdır, karşılığının alınması gerekir. ARGE projesi sonrası seri üretime yansıdıysa verimlidir. Taşeronluk ise işi öğrenmek için faydalıdır. Ancak asıl karı müteahhidin alması dolayısıyla hamallıktır. KAI FA-50 ve helikopter projelerinde çoktan seri üretime geçti, yakında KFX de seri üretime geçecek, karlılığı iyice artmaya başlayacak. TUSAŞ da yakında seri üretimlere başlar umarım.
Temel KOTİL görevden alınmadan hemen önce TUSAŞ'ın halka açılacağını açıklamıştı. Görevden alınma sonrası bu iş rafa kalktı. Hatta forumda bir arkadaşımız, piyasanın çok iyi olmadığı dönemde, firma da çok iyi durumda değilken halka açılmanın karlı olmayacağını, karlılık arttığında halka açılabileceğini belirtmişti. Oysa halka açılmanın amacı sermaye bulmak, sermayeyi de tabana yaymaktır. Bu bakımdan sermaye ihtiyacı ile şirketin kullandığı dış kaynağın maliyetinin karşılıklı değerlendirilmesi faydalı olacaktır.
Özel sermaye, KİT, kamu sermayesi meselesi de baya su kaldırır. Üniversitede okurken Ord. Prof. Dr. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu'nun makalelerini içeren bir kitap almıştım. Çok partili seçimler öncesinde, İsmet İnönü'yü seçimleri kaybedeceksin çünkü KİTleri arpalığa çevirdin diye bir makalesi vardı. Demek ki 2. Dünya savaşı sonrası Türkiyesi'nde halen devam eden bir gerçek var bu konuda. Siyasiler böyle kaynaklara el atmadan duramıyor. Kaç tane KİT şirketi vardı, özelleştirme de dikkate alındığında bugün kaç tanesi ayakta. Özelleştirme sonrası kapanmayan kaç tane KİT var ?
Öte yandan Savunma Sanayinde, milli sır olan, izin gerektiren alanlar var. Öyle kafana göre yurt dışında yatırım yapamaz, şirketini taşıyamazsın. Ha bizim muhalafetin bir kısmının Baykar'a cepheden tavır alması, iktidar olduğumuzda .... gibisinden tavırlarını da görünce, adam gitse de haksız değil, zaten istenmiyorsa da denilebilir. Ancak Baykar'ın sosyal, ekonomik, çevresel faydasını düşündüğümde , açık söyleyeyim kaybeden memleket olur. Yoksa şimdiye kadar iktidarı, muhalefeti hangi siyasilerin hangi akrabaları hangi işleri kotardı az çok biliyoruz. Bunlardan açıkça şaibeli olanlara da az çok vakıfız, hak var nesafet var. Açıkça bilgisi, belgesi olan ortaya çıksın, yoksa gölge etmeye gerek yok.
Bunları yazarken iktidar, muhalefet duygularından tamamen bağımsız ifade ettim. Yoksa iktidarı ben de çok eleştirdim, eleştiriyorum. Muhalefete de eleştirilerime dair haklılığımın önemli bir kısmı Özgür ÖZEL'in, Devlet BAHÇELİ sonrası açıklamalarında ortaya çıktı. Açıkçası Türkiye'de siyasi olarak temsil edilmeyen, çoğunluk niceliğinde ciddi bir merkez olduğunu düşünüyorum. Nelere gel geç dedi bu millet, vurulacak olarak Baykar hedef gösteriliyorsa, sadece o temsil edilmeyen çoğunluğun sessizliğinde, şaşkınlığında, orasından burasından çekiştirilmesinde, kendisi aleyhine propaganda altında tutulmasındadır problem.
http://www.defenceturk.net/turk-savunma-ve-havacilik-sektorunde-ihracat-rekoru
Sn.putty savunma ihracatımız 11 aylık süreçte 6.479 milyar dolar bu rakam neremize yetecek ki
Alıntı yapılan: DelKu - 03 Aralık 2024, 06:46:04Alıntı yapılan: Archangel99 - 03 Aralık 2024, 01:18:40Alıntı yapılan: DelKu - 30 Kasım 2024, 07:48:30Gerçekten TCG Anadoluya neden Anka veya bir türevi inmiyor ?
Bir özel şirketin ürünlerine bel bağlıyor Türkiye Cumhuriyeti ?
Bu şirket 2 gün sonra batarsa ne olacak ?
TB2 yi bukadar popüler yapan saf kendi yeteneği mi yoksa Roketsan ve Sage'nin ürettiklerinin de payı var mı?
Lockheed Martin 2 gün sonra batar ABD niye özel şirkete bel bağlıyor demekle aynı şey. Her şeyi devlete ürettirelim tüm özel savunma sanayi şirketlerini kapatalım o zaman. Bu yanlış bir mantık yanlış bir bakış açısı.
Biz eskilerin bilinçaltında Vecihi Hürkuş travması yatar o sebeple politik etkilere dayanıksız özel aile şirketlerine güven duygumuz daha zayıftır. 2 gün sonra iktidar el değiştirdi, Baykar şirketi zayıfladı , dağıldı veya Selçuk/Haluk bayraktar aldı şirketlerini uzak diyarlara götürdüler. TCG Anadoluya o zaman ne inip kalkacak, gene makarayı başa sarıp kısa pistli gemilere iniş kalkış işine başından mı başlayacağız?
BAYKAR bir LM, bir Northrop Grumman olsaydı bu soruları sormazdım, ama Baykar daha düne kadar ankara sanayi bölgesinde bir otomobil tamirhanesinden hallice bir yerde kurulmuş bir aile şirketi, nasıl büyüdüğü de herkesin malumu , ülkemin güvenliği için bu soruları sorarım ? Herkes de sormalı. Soru sormak kötü birşey değil , sorular bizi geliştirir.
"Nasıl büyüdüğü de herkesin malumu" bu baykara haksızlık olmamış mı? Sadece damat oldukarı için mi bu kadar silahı satabildiler? Yurt dışı satışları?
İyi kötü kendi alankarında dünya ile rekabet içerisindeler hatta bazı sistemlerde öncüler eğer kayırılmışsa da çok iyi olmuş. Enazından karşılığı alınmış. Şu ülkede hükümete kayırdı diye kızılamayacak belkide tek şirket..
Dün bir videoda Selçuk Bayraktar , "BAYKAR'a 8 bin TL yatırımla 70 bin kazanç elde edebilirsiniz , bizi arayın" dedi...
"Baykar borsaya açılıyor" haberi de duymadım.Reklamda hiç imkb 'den felan bahsetmedi.
Bu reklam ne reklamı, yatırım şekli ne bu işin?
Bilgisi olan var mı?
Alıntı yapılan: serkan1976 - 04 Aralık 2024, 09:52:50Dün bir videoda Selçuk Bayraktar , "BAYKAR'a 8 bin TL yatırımla 70 bin kazanç elde edebilirsiniz , bizi arayın" dedi...
"Baykar borsaya açılıyor" haberi de duymadım.Reklamda hiç imkb 'den felan bahsetmedi.
Bu reklam ne reklamı, yatırım şekli ne bu işin?
Bilgisi olan var mı?
Deepfake videolar onlar, dolandırıcılık yani. Baykar uyarıyor X'ten ama youtube bile yayınlıyor bu "reklamları".
Alıntı yapılan: Prof. Doğu - 04 Aralık 2024, 10:01:05Alıntı yapılan: serkan1976 - 04 Aralık 2024, 09:52:50Dün bir videoda Selçuk Bayraktar , "BAYKAR'a 8 bin TL yatırımla 70 bin kazanç elde edebilirsiniz , bizi arayın" dedi...
"Baykar borsaya açılıyor" haberi de duymadım.Reklamda hiç imkb 'den felan bahsetmedi.
Bu reklam ne reklamı, yatırım şekli ne bu işin?
Bilgisi olan var mı?
Deepfake videolar onlar, dolandırıcılık yani. Baykar uyarıyor X'ten ama youtube bile yayınlıyor bu "reklamları".
Teşekkürler
Sekan Prof karışmasa az daha zengin olacaktın
http://www.facebook.com/share/p/1AsKk9MTRa/
Facebook'ta denk geldim bizi İsrail ile işbirliği yapan ve şeytan olarak ilan etmiş Arap ve Filistinliler okuduğum yorumlarda
Alıntı yapılan: putty - 04 Aralık 2024, 13:26:59Sekan Prof karışmasa az daha zengin olacaktın
8 BİN LİRA YATIR 100 BİN lira kazan deyince gözüm döndü...Adamlar Selçuk Bayraktar'ı yapay zeka ile konuşturmuşlar...
Az daha Müge Anlı'ya düşecektik dolandırıldım diye
http://youtube.com/shorts/yR4QmYWIufk?si=ipj6YZTa7GAagztf
Niyazi olmak böyle bir şey
Alıntı yapılan: putty - 03 Aralık 2024, 15:43:302023 de makine ihracatı 30 milyar dolara yaklaştı. Bu gerçekten muazzam bir rakam. Bunu rahatlıkla 100 milyar dolara bile çıkartabiliriz. Savunma sanayi gibi bir motivasyonun bu alanda da olması gerekiyor. CAD-CAM yazılımları CNC yazılımları gibi yazılımları da geliştirmek lazım. 2030 a kadar 100 milyar dolar makine ihracatı hedefi koymamız lazım. Makine demek aslında her şeyin gelişmesi demektir makine yapan her şeyi yapar. Neyse ki Türkiye bu alanda kritik eşiği aşmış bir ülke 30 milyar dolar çok iyi bir rakam.
Türkün gücünü herkes görecek
Abi bununla ilgili İğrek Makine ile bir video vardı. İzlemişsindir sen kesin de diğer arkadaşlar için paylaşayım.
https://www.youtube.com/watch?v=rV7_SRG2f8Q
Makine kısmında da dediğin gibi 100 milyar dolar hedeflemek lazım.
Asıl bütçeyi eğitime ayırmak lazım da bir türlü beceremiyoruz.
http://www.bbc.com/turkce/articles/cjwldj6edg7o
Fransa da hükümet güven oyu alamadığı için düşmüş
Bu İğrek gibi firmaların ürünlerini değersizleştirmiş gibi görünmesin ama CNC makine bilgisayarlı makine üretmek şu anda gerçekten çok kolaylaştı. Türkiye de CNC makinme üreticilerini sayalım desek sayamayız o kadar çokki. Eskiden 2000 ler gibi bir taneydi yada iki tane.
CNC makine üretmek artık çocuk oyuncağı oldu af edersiniz. Türkiye'de en az bir kaç bin kişi evde halının üstünde CNC makine üretmiştir. Gençlere ardunio ile ilgilenmelerini öneriyorum af edersiniz bırakın bu sosyal medya ile oyunlarla zaman harcamayı artık devir hobilerle ilgilenme devri
Videonun başında soldaki elektroniklerin toplam fiyatı 1000 tl kadar. Diğer parçalarda satılıyor onlarda bir kaç bin tl tutar. Bir tanede pc var bir de open source açık kaynak yazılım olan mach 3 yada benzeri yazılımlar var. Konsriksiyonda ölçüsünde sana gönderilen yada gidip kestirdiğin yada kestiğin sigma aliminyum profiller
Şu fotodaki gibi bir makineyi internetten parçaları seçerek üretebilirsiniz yerli de derya deniz satıcıları
Metal konsriksiyon sigma profiller ve bağlantı elemanları far kediyorsanız yani lego gibi bunu üretmek. Sürücü dişliler evrensel üretimler boy boy satılıyor hobi için makul fiyatlarda. Motorlar servo değil step motor sahibinden. com da tertemiz ikinci elleri sudan ucuz. elektroniği 1000 tl yi geçmeyen arduino kartları. PC nize laptopunuza bağlayacaksınız çalışacak yazılım açık kaynakmı bilmiyorum ama beleş kullanıma açık parasını verirsen 100 dolar filan(mach3). Bunu yaparsan bildiğin tofaşdaki makineye yüklenen G Code denen CNC imalat kodları ile bildiğin CNC makine olur. Ama konsriksiyonun çalışma boşlukları esnemesi gibi sebepler ile sadece metal işlemede değilde ahşap yada plastik işlemede verimli olur ama teorikte taş gibi yaparsan metalde işler.
Bu amatör bir iş ama arkasındaki çalışan mantık ile en şahane cnc ler aynı. Step motorlar servo motor olur kesici matkabın filan bağlandığı motor spindle yani araba fiyatına çıkar doğrusal ölçme cetvelleri takılır ama hepsi tak fişi bitir işi parçalar artık arkasında bir ilim kalmadı evrenselleşti
(https://encrypted-tbn0.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcSFtlNtiZDlfdhjd9PmjbgyPjK1B5JQN4SXI9SHmK6w7nCCuKHXkPQfi-S645QdsgHiFSE&usqp=CAU)
Tüm elektronik ve motorlar bu kadar 30 dolar filan hepsiburada.com da. Bu kadar ayağa düştü bu CNC makineler işte. Teknoloji denen şey artık günümüzde hobi oldu internet sayesinde.
https://www.hepsiburada.com/arduino-cnc-plotter-full-set-cnc-set-arduino-uno-cnc-shield-a4988-set-pm-HB0000199GE7 (https://www.hepsiburada.com/arduino-cnc-plotter-full-set-cnc-set-arduino-uno-cnc-shield-a4988-set-pm-HB0000199GE7)
(https://productimages.hepsiburada.net/s/55/424-600/11205829656626.jpg/format:webp)
Ben amatör iş yapmam tam profesyonel yapıcam dersende onunda kaynakları aynı ulaşılabilirlikte onuda yapanlar var güzel ülkemde artık
http://youtu.be/yWs0w3VNmCA?si=XrrXZ5btJiMWJNem
Putin Reis Türk ekonomisi ile dalga geçmiş 😁
http://youtu.be/U3us8nyw0E0?si=KxUoTZowKtHCw826
Eeee dizide Tüm mafyayı yok etmişti gerçek hayat diziye benzemez...
Ülkemiz gerçekten muz cumhuriyeti mafyaya devletin gücü yetmiyor
http://youtu.be/TkzXYwXjt0M?si=qitBR3dNFXLQlCrG
ABD'de 7.0 büyüklüğünde deprem olmuş.
Alıntı yapılan: Denizci16 - 05 Aralık 2024, 18:42:21http://youtu.be/yWs0w3VNmCA?si=XrrXZ5btJiMWJNem
Putin Reis Türk ekonomisi ile dalga geçmiş 😁
Suriye'de yediği şamarın etkisi bunlar. Ukrayna'dan sonra Suriye'de madara oluyorlar. Dalga geçecek tek konu olarak ekonomi kalmış elinde.
''Koca'' Rusya sözcüsü kalkıp Suriye'deki savaşı dış günler körüklüyor diye ağladı medyada. Dış güç dediği de biziz. 1 ay önce de Lavrov Türkiye Ukrayna'ya silah yardımına devam ediyor diye ağladı.
Buna kuyruk acısı denir kısacası. Ukrayna'da 3 yıldır madara olan, Suriye'de 1 haftada madara olan Rusların ağlamasından başka bir şey değil.
forumda bazı yorumlar neden sarı zeminli oluyor bunun anlamı ne arkadaşlar. En son okunan yorum mu güncellenen yorum mu çözemedim bir türlü sebebini bir işe yarıyordur ama
dikkat etsin fazla konuşmasın putin ukraynaya askeri yardım yaparsak elindeki moskovayı kaybeder...
http://www.facebook.com/share/p/1CAVJbmiFq/
Dikkatimi çeken güzel,beğendiğim bir yazı buldum.
http://youtu.be/hQtQujr5zsU?si=8KlnzETn0-E8OUPy
Eeee fakirlikle uğraşan millete sabret,şülret gibi cümleler kullanıp kendisine gelen audiyi bana çok gördüler diye ağlarsan olmaz ama sn.Diyanet başkanı
Neyse size iyi "Audi binnahi şeytani racim" demeler.
http://youtu.be/-WePAHd6T0k?si=hTQxKVThj4rTxWE1
Amerika'dan daha iyi yapmamıza rağmen önünü kesmişler
Bu ülkenin sorunu bu genç girişimciler engelleniyor😁
Geliştirmiş olduğum motorun çalışma prensibi bu ve bu motordan çok daha gelişmişidir...
https://www.donanimhaber.com/nukleer-destekli-plazma-roketi-ile-uzay-yolculugunda-devrim--185256
Devrim niteliğindeki jet motoru ilk ateşlemesini gerçekleştirdi | DonanımHaber
https://www.donanimhaber.com/devrim-niteligindeki-jet-motoru-ilk-ateslemesini-gerceklestirdi--184256
Motoru geliştirme amacımın bir kısmı
https://www.diken.com.tr/nasa-10000000000000000000-dolarlik-asteroidi-inceliyor/
O motor projemle asil amacladigim bu uzay madenciliginin ilk basamagi olacaktir.
Bu projenin ulkemizin GSMH'sini nasil etkileyeceginin bir ornegidir...Hayirli geceler.
http://youtu.be/1qdnRZ_oSPc?si=DosAWMr7QPzaD7wv
Sivil havacılık konusunda baya ihtisaslaşmışız
http://youtu.be/b8q-j01KeiY?si=fdP8cltS_aNb3Ak-
Beyin göçünün lise seviyesindeki durumunu birkaç elit lise ile belirtmişler
Gerçekten doktor,mühendis derken artık üniversite çağı gelmiş pırıl pırıl beyinler ülkeyi terk etmeye başladı.
Birde Yabancı ülkelerin çeşitli mesleklerde istihdam etmek üzere ülkeyi terk eden vatandaşlar olduğu düşünülürse ülkenin bence geleceği hiç iyi yere gitmiyor.
Açık konuşayım bizi savaşmadan işgal ve ülkeden sürüyorlar.
Benim attığım mesajin altında beğen tuşu yok , neyi eksik yapmış olabilirim.
Hangi mesajınız sn.Alp
http://youtu.be/HSqXyX05pyE?si=dojhOuGNm7W8_OAC
Ağam bizimle eyleniy.
Alıntı yapılan: Alp - 16 Aralık 2024, 15:03:12Benim attığım mesajin altında beğen tuşu yok , neyi eksik yapmış olabilirim.
Var.
Muhtemelen ben göremiyorum anlaşılan
Yada bugüne özel bir durum belkide
Yinede ilginiz icin teşekkur ederim,
Alıntı yapılan: Alp - 16 Aralık 2024, 20:59:22Muhtemelen ben göremiyorum anlaşılan
Yada bugüne özel bir durum belkide
Yinede ilginiz icin teşekkur ederim,
kendimize beğeni atmamız mantıksız olacağı için tasarım öyle yapılmış kendi mesajlarımızda beğeni tuşu yok. Bende kendi mesajlarımda beğeni tuşu görmüyorum
Forum yönetimine öneride bulunmak istiyorum, iletilerimize neden PDF dosyası ekleyemiyoruz.
Bu özellik eklenirse iyi olurdu, çünkü açık kaynaklarda olmayan bazı askeri teknik bilgileri paylaşmak istiyorum.
Sohbet odasından silerek, ilgili bölüme geçirdim
http://www.facebook.com/share/p/1XBavB2JWA/
Hidrojenli arabaların doğa dostu olduğuna dair atıfta bulunmuşlar.
http://www.facebook.com/share/p/15Rh7xgHJa/
Bu fotoyu görünce aklıma geldi sahi bir ara trmilitary'de dünya orduları kadın askerleri yada yabancı ülke kadın askerleri diye bölüm vardı
Goygoyda gırla dönerdi.
Hayatımızdan cinsiyetçi söylemleri çıkartmalıyız inşallah. Onlar kadın asker değiller bildiğin askerler
Doğru diyorsunda asker olmamız herhangi bir cinseyete mensup olmadığımız anlamına gelmiyor
Birde Askerlik Maskülen bir meslek
Bir zamanlar zenci askerler zenci filolar vardı artık kimse zenci bölüğü zenci filosu demiyor. En azından yarım yüzyıl çağın ötesinde olmaya çalışmak lazım. Yarım yüzyıl sonra gülerler kadın asker ifadelerimize sonra.
http://youtube.com/post/Ugkx3AWIqIWVAYvKdcPD3M2uI8SPzQhggGdv?si=U8PpqwdKZu9sXOAh
Küçük enişte gene konuşmuş 82 Şam 83 küdus misali
http://youtube.com/shorts/VyA__nr9g18?si=Qwt6wVbWVwyDe7dx
Bizde ne cevherler varmış...
Kiraya zam oranı %61
Vergiye zam oranı %43
Enflasyon oranı %47
Asgari ücret zam oranı %30
Buyrun size şahlanan Türkiye
Almanya'yı geçiyoruz demi sn.putty
Alıntı yapılan: Denizci16 - 24 Aralık 2024, 21:13:31Kiraya zam oranı %61
Vergiye zam oranı %43
Enflasyon oranı %47
Asgari ücret zam oranı %30
Buyrun size şahlanan Türkiye
Almanya'yı geçiyoruz demi sn.putty
Tamam işte kendin yazmışsın vergiden fiyattan gidiyor kiradan geliyor ikisi bir birini dengeliyor
Süper bir mantığın var yada benimle maytap geçiyorsun
Şimdi beni kirada varsay
Kirama yılbaşında %61 zam olacak
Vergiye %43 zam olacak
Enflasyon %47 artacak
Tüm bunlar olurken ben ise%30 zam ile bu yukardaki zam oranlarına karşı başa çıkacağım öyle mi?
Yoksa 2025'e fakirleşerek mi giriyoruz?
Asgari ücret 630 dolar net oldu bu iyi bir rakamdır yakın geçmişte bu rakam 300 küsür dolardı.
Alıntı yapılan: putty - 24 Aralık 2024, 22:02:49Asgari ücret 630 dolar net oldu bu iyi bir rakamdır yakın geçmişte bu rakam 300 küsür dolardı.
Geçmişte 300 dolara alabildiğin miktarla bugün 630 dolara alabildiğin miktar aynı mı peki?
Mesela akaryakıt? Sen sanıyorum hep 50TL yakıt alanlardansın!
Haklısın SKYWOLF aynı değil ama bence normal olan rakamlar şu anki rakamlar. Biz eskiden bir şekilde devletçe sübvanse edilen bir hayatta yaşıyorduk. Şimdi gelirde fiyatlarda normalleşti. Bir hamburgerin dolar karşılığı Amerika'nın üçte biri olması normal değildi. Şimdi fiyatlar dünya ölçeklerine çıktı. Hamburgeri oluşturan her maddenin dünyada bir borsa fiyatı var kimse buğdayı çeyrek fiyata satamaz. Bir şekilde Türkiye bu son döviz krizi ile normalleşti. Şimdi maaşların artması gerekecek. 600 doların bence 800-1000 dolara çıkması gerekecek bence de 600 dolar yetmez artık. Benim ilmim ekonomik okur yazarlığım bunu analiz etmeye yetmiyor ara sırada forumdakilere sordum da ne oldu bu ülkeye diye. Ama sonuçta bence normalleşti Türkiye artık. Fakirlikte bir normaldir tabi maalesef. Ülke gerçeğimize döndük daha liberal bir ekonomideyiz artık bence ve buda devletin yükünü azaltıyordur hayırlıdır bir şekilde. Bir geçiş uyum dönemi yaşayacağız sonra iyi olacak inşallah her şey
Devletin fırsatçılığa izin vermemesi lazım. Bir kahve 200 TL olamaz. Berber 500 TL diyor. Biz hiçbir zaman böyle fırsatçılık yaşamadık. Devlet işin kolayına kaçıp saçma sapan yerlere vergilendirme getiriyor.
Alıntı yapılan: SH - 25 Aralık 2024, 12:40:34Devletin fırsatçılığa izin vermemesi lazım. Bir kahve 200 TL olamaz. Berber 500 TL diyor. Biz hiçbir zaman böyle fırsatçılık yaşamadık. Devlet işin kolayına kaçıp saçma sapan yerlere vergilendirme getiriyor.
Devlet fırsatçılığa izin vermemeli deyip devlet saçma sapan vergi getiriyor dediğinize göre fırsatçı devlet(hükümet)olmuş olmuyormu
Fiyatlar normal arkadaşlar gelir az. Portekiz'de Yunanistan da saçınızı 20-30 euro dan aşağı kestiremezsiniz. Türkiye de fiyatlar dünya ortalamlarına çıktı. Gelirler onlar gibi değil denebilir ama oda çok doğru değil. Türkiye de işçi ücreti Almanya'nın yarısını geçti. Çalışan maliyetinin fiyatlara etkiside % 100 değildir haliyle de bizde hamburger fiyatı Almanya'nın % 80 filan oldumu normal sayılmalı. Etin otun unun domatesin dünya borsası var marketimizde kendi domatesimizi bile o fiyatın çok altında satamayız satmaya kalkarsak üretici Migros a değil Alman ithalatçısına domatesini satar. Saç 500 tl olduysa bu normaldir 20 euro bile etmiyor. Türkiye gerçek fakirliği ile yüzleşti eskiden bir şekilde devletin subbanse ettiği yalan bir ekonomide yaşıyorduk. Fakiriz pahallı geliyor bu güzel değil tabi ama kabahat fiyatlarda değil maaşımızda. Fiyatlar eskiden normal değildi şimdi normal. 1 euro ya döner ekmek yiyorduk turist şoka giriyordu fiyatı görünce
Alıntı yapılan: Efes - 25 Aralık 2024, 13:43:27Alıntı yapılan: SH - 25 Aralık 2024, 12:40:34Devletin fırsatçılığa izin vermemesi lazım. Bir kahve 200 TL olamaz. Berber 500 TL diyor. Biz hiçbir zaman böyle fırsatçılık yaşamadık. Devlet işin kolayına kaçıp saçma sapan yerlere vergilendirme getiriyor.
Devlet fırsatçılığa izin vermemeli deyip devlet saçma sapan vergi getiriyor dediğinize göre fırsatçı devlet(hükümet)olmuş olmuyormu
Clio evolution 1.0 TCe x-tronic 90 hp donanımının güncel fiyatı 1.189.900 TL.
%80 ÖTV dilimine giren Clio'nun ÖTV tutarı 440.703 TL.
%20'lik KDV tutarı ise 198.316 TL.
Böylelikle vergiler çıkarıldığında Renault Clio vergisiz net fiyatı 550.879 TL
550.879 TL 'lik arabayı 1.189.900 TL. 'ya satıyorlar , aradaki fark devlete gidiyor...
42 liralık benzinin vergisiz fiyatı ise 23,33 TL ...
30 liralık kahveyi 100 liraya satan fırsatçı mı oluyor...?
Kızacak birşey yok , devlet ne yapıyorsa millet de onu izliyor...
http://www.facebook.com/share/p/1Lm79a7qMo/
Ülkenin insanlarının alım gücü 630 dolarla ölçülmez aynen yukardaki gibi hesapla ne alıp alamadığıyla ölçülür
Hoşgeldin 2025 daha fakir yıl diyeyim şimdiden
http://www.facebook.com/share/p/19r2S3uTD2/
Celal şengör durumu güzel özetlemiş
Erken seçim olabilir petrol müjdeleri başladı
https://www.star.com.tr/ekonomi/gabar-petrolde-rekora-doymuyor-bakan-bayraktardan-bir-mujde-daha-haber-1915104/
Destek atalım.
https://x.com/NATO_AIRCOM/status/1874093760466084024
Türkler internetdeki tüm yarışmaları kazanırlar
https://x.com/avionot/status/1874749770373410846
Bu videodaki olayda askerlerimiz nasıl kurtulmuş?
Şansları varmış
Muhtemelen kimyasal enerjili mühimmat yada başka deyişle çukur imlalı....Normalde tetiklemeyle birlikte delinen zırhın içine sıcak alevler püşkürtür hem içerde bulunan mühimmatı patlatmak ister hemde içerde mürettebatı köz haline getirir.heralde sıyırıp,sürtüp geçti.
Muhtemelen kornet gibi
Alıntı yapılan: serkan1976 - 02 Ocak 2025, 18:38:12https://x.com/avionot/status/1874749770373410846
Bu videodaki olayda askerlerimiz nasıl kurtulmuş?
İçindeki askerlerin 2. doğum günü kutlu olsun! Füzesin uçuşuna baktığımızda Kornet gibi...
Şanslı da diyebiliriz ve karşıdaki düşmanın elinde çeşitli füze mühimmatı yok veya bilmiyorlar.
Kornetin zırh delici, HEAT ve termobarik(yakıcı) olmak üzere 3 çeşit füzesi vardır. Videoda MRAM'ın önünden zırh delici füzesi önden delmiş ve arkadan çıkıyor, içindeki patlayıcı başlığı aktivize etmeden, daha doğrusu füze ne olduüunu bile anlamadı. MRAP gibi araçlar bu tip füzeler için teneke kutusudur. Ne kadar zırhı kalın olursa o kadar iyidir, tank olsaydı yüksek ihtimal ile kurtuluşu olmazdı.
MRAP'ı HEAT füzesiyle vursaydı içindeki askerler için sonuç çok feci olurdu.
Sektirmiş veya bir şekilde başlığın aktive olmamış olması büyük ihtimal, zira patlama emaresi göremedim ben.
2025 için iyi başladık, güzel haberler geliyor ancak
Uçak gemisinin geldiğine mi sevineyim yoksa Ferdi Tayfur'u kaybettiğimize mi üzüleyim bilemedim.
https://youtu.be/OxxbAHUZgGs?si=VZVzT1c1VdcxPwRE
Saygıdeğer Putty'nin bu videoyu izlerken ağzı kulaklarına varacağına eminim. Ona benden haftasony süprizi olsun.
Alıntı yapılan: KAPTANI DERYA - 04 Ocak 2025, 17:26:23https://youtu.be/OxxbAHUZgGs?si=VZVzT1c1VdcxPwRE
Saygıdeğer Putty'nin bu videoyu izlerken ağzı kulaklarına varacağına eminim. Ona benden haftasony süprizi olsun.
Bende biraz kızdırayım Sayın Putty'i : "Almanya vize verse Türkiye'nin yarısı Almanya'ya iltica eder"
Almanya ceyranlı arabalar ile batacak dediğimde herkes gülmüştü o zamanlar hiç işaret yoktu.
Almanya nın krizde olduğunu artık herkes biliyor ama bunu görmek için Volkswagen fabrikaları kapatması gerekti onu dedemde görür öyle. Şimdi çıkıp çıkıp Almanya batıyor diyorlar ama hala daha Almanya'nın çok basit bir şeyden ceyranlı arabadan battığını göremiyorlar. Bir tek üründen ülkemi batar denilebilir ama bu öyle bir ürün ki bırak Almanya'yı dünyayı batıracak ağırlıkta. Dünyanın tüm ekonomisi Otomotiv endüstrisi üzerine inşa olmuştur parayı dağıtan bu endüstridir. Almanya'nın batmasına sebep olan şey bu yeni arabayı yapamamak değil bu yeni ürün artık eskisi kadar karlı bir ürün değil üstüne koyacağın kar çok az artık. Ve ürünü üretmekte çok kolay müthiş Alman imzasının bir anlamı kalmadı. Karlar düştü üreticiler arttı ve artacakta yeni üreticiler çok daha kolay ortaya çıkıyor filan. Demek istediğim Almanya nın krizi geri döndürülemez bir krizdir alınacak önlem yok göz göre göre bu krize gidiyor ve hiç bir şey yapamıyor Almanya. Çünkü yapılacak bir şey yok. Bu ülke o kadar gürbüz ama çemberi o kadar dar bir ülke ki batışı bu yüzden gümbür gümbür muhteşem olacak görenler ağlayacak hallerine. Almancı arkadaşlar buna kendinizi hazırlayın güzel vatanınızda yeni hayatınızı planlayın
@putty ;
Alamanya'nın çöküşündeki tek neden ceyranlı araçlar değildir. Önemli bir etmendir ama tek neden değildir. Bir diğer önemli nedeni, Yeşiller denen yobaz partinin saçma salak enerji politikasıdır. Bir başkası da ABD'nin çeşitli vasıtalarla resmen Alamanya ekonomisinin altını oymasıdır.
Alamanya krizden çıkmak istiyorsa cidden, önce ABD+Fransız işgalinden kendini kurtaracak. Yani Alamanya tekrardan "Almanya" olacak. Enerji işine ciddi şekilde eğilecek, şakası yoktur enerjinin. Her iki amaca ulaşmasının yolu da Rusya ile bir şekilde yeniden birlik olmasıdır. Onu yapacak maçası kaldı mı, emin değilim pek.
Özetle, Almanya II. Dünya savaşında aldığı mağlubiyetin ardından, Alamanya haline getirilmesinin etkisini yeni yeni hissetmeye başladı. Şimdiye kadar ABD bunu hissettirmemişti pek. Artık hissettiriyor...
Capınya'ya çok daha evvelden Plaza Anlaşması ile savaşın galibi olduğunu ve Capınya'nın da hala ABD işgali altında olduğunu hissettirmişti. https://tr.wikipedia.org/wiki/Plaza_Anla%C5%9Fmas%C4%B1
Artık Capınya için çok geç, istese de tekrardan Japonya olamaz. Nedeni ABD değil ama çöken Capın demografisidir.
http://tr.euronews.com/2024/02/01/avrupada-euro-bazinda-asgari-ucret-ve-satin-alma-gucu-turkiye-2024te-ne-durumda
Sn.putty'yi asla dinlemeyin sn.M.B.T ve Sn.Tigerfish
Asgari ücrete göre ortalama
Türkiye aylık kazanç 613 Euro
Almanya aylık kazanç 2054 Euro
Türkiye'de ne işiniz var deli mi öptü.
Sadece tatil için gelin gerçi bizim işletmelerin baya astronomik rakamlara çıkması Avrupa'lılar için cazip mı? Bilmiyorum.
Şu anda Almanya çözümü olmayan bir sorun ile karşı karşıya olmalılar aksi halde Alman aklı o sorunu çözerdi. Yeşillerin politikaları ile Almanya bu felakete yönelse Alman aklı o partiyi ateşe atar kurtulurdu. Almanya'nın durumunu yorumlarken çözümü olmayan sebepleri bulun politika değiştirerek çözülebilecek her sorun asıl sorun değil demektir sağlamayı böyle yapınız inşallah.
Ceyranlı araba çok basit bir sebep gibi göründüğünü biliyorum fili bir dikenin öldürmesi gibi göründüğünü biliyorum ama gerçekten tek gerçek yıkıcı sebep ceyranlı arabadır. Almanya otomotiv ile ekonominin lokomotifini kaybedecek bundan metalurjiden kimyaya Siemens in plc lerine kadar her sektör etkilenecek daralan ekonomiden de ikinci dalgada en alakasız sektörler bile etkilenecekler mesela bisküvi sektörü de o bünyeye göre yatırım yaptığı için yarı yarıya atıl hale gelecek. Bu Alman devleri bir iki sene içinde iflas ettik diyecekler bunu diğer iflaslar takip edecek öyle bir hafta gelecek ki Almanya kendi kara cuma sını yaşayacak
http://youtu.be/9lbGiNDj3KQ?si=TxahHA7F04WcYRHO
Buda bende sn.putty'ye gelsin dünyanın en zengin insanları arasında 3 Alman var servetleri 40-50 milyar dolar arası...
Bu listeye bir Türkün girmesi imkansız
Birde konuya bu açıdan bakın...
Ülkelerin batması dağların yuvarlanması gibidir o çok zengin adamlar firmalar dağın eteğindeki çakıl taşları gibi kalır ülke batınca.
Almanya'ya şöyle böyle diyoruz da, ticaretinin yüzde 75'i Avrupa Birliği ile olan mültecileri gönderdiğimizde bile 85 milyon nüfusu olan bir ülke olarak, şuan ekonomik dönüşüm olan Ulusların kontrolcü ve kapanan ekonomilerinde biz ne olacağız. Ayrıca otomotiv Türk sanayisinin de kalbidir. TOFAŞ, Renault, Ford Otosan ne olacak. Yani Almanları zor zamanlar mı bekliyor evet ama Almanya doğru bir yönetim ile çok hızlı yeni sanayinin dallarına yönelebilir. Elinde tuttuğu öyle ya da böyle bir AB pazarı var. Enerji krizi sancılı olur ama Nükleere tekrar dönülerek halledilebilir. Kısacası Almanlar şuan ki gücünü doğru politikalar ile dönüştürebilir. Arkasında sosyal sanayi ekonomik sanatsal gelişmiş bir toplum var. Oyuncakları haline getirdiği doğu Avrupa ülkeleri var. Çok iyi bir finans gücü var. Avrupa birliğini Fransa ile beraber elinde tutuyor. VS VS Sam amcanın da ikna edilmesi lazım tabii. En zoru da bu bu arada. Ama biz ne olacağız. Dünyanın gittiği ekonomik süreç bizim açımızdan daha kötü. Elimizdeki Gümrük Birliği alınsın o noktada ne yapacağız. Asya ticaretine her anlamda uzağız. Komşularımızdan sorunlu olmadığımız ya da sorunlu olmayan bir tane ülke yok. Bana kimse katılmayacak belki ama nüfusumuz şuan ki teknolojinin gittiği nokta ile ülkelerin ekonomik pozisyonları bizi zora sokuyor. 85 milyon fazla çok fazla. 60 milyonluk genç bir Türkiye'yi tercih ederdim hakkım olsa.
Alıntı yapılan: putty - 04 Ocak 2025, 22:12:02Şu anda Almanya çözümü olmayan bir sorun ile karşı karıya olmalılar aksi halde Alman aklı o sorunu çözerdi. Yeşillerin politikaları ile Almanya bu felakete yönelse Alman aklı o partiyi ateşe atar kurtulurdu.
Onu diyorum ya, ATAMAZDI. Çünkü Yeşiller ve diğer radikal solcular aslında ABD maşası. ABD için Nazilere karşı bir önlem onlar.
Merzifonlu onlar romantik şeyler onlarla ülkeler batmaz.
Alıntı yapılan: Denizci16 - 04 Ocak 2025, 22:02:54http://tr.euronews.com/2024/02/01/avrupada-euro-bazinda-asgari-ucret-ve-satin-alma-gucu-turkiye-2024te-ne-durumda
Sn.putty'yi asla dinlemeyin sn.M.B.T ve Sn.Tigerfish
Asgari ücrete göre ortalama
Türkiye aylık kazanç 613 Euro
Almanya aylık kazanç 2054 Euro
Türkiye'de ne işiniz var deli mi öptü.
Sadece tatil için gelin gerçi bizim işletmelerin baya astronomik rakamlara çıkması Avrupa'lılar için cazip mı? Bilmiyorum.
Hiç Almanyada çalışan biriyle bu konuda konuştunuzmu?
Akrabalar var aynı şekil arkadaşlarımın akrabaları var orda resimlerine bakıyorum lüks arabalar ve lüks mekanlarda yemek yemeler,aynı şekil lüks hotellerde kayağa gidiyorlar vesaire vesaire bu fotoğraflar bana yetiyor konuşmama gerek yok.
Hatırlatayım Bursa'da birgün kayak yapmak için 3 bin liranız olması lazım gereken kiralamak ve ücret için ,yemek masrafı haricinde ve ulaşım dahil değil.
Pardon bir akrabamız var ,Türkiyemiz çok matah olsa oda geri dönerdi.
http://www.facebook.com/share/p/1TaYY7sFc3/
Buda sorunuzun diğer bir cevabı.
Almanya battı demedik batacak dedik.
Batarmı batmazmı bilmem ama batsada bu ilk olmayacak. Batarsa da daha güçlü geri gelir
Geçti artık o çağlar bundan sonra her yer Almanya olacak. 21 yy da Nijerya Almanya dan kuvvetle daha kudretli bir ülke olacak geçti o eski disiplinli toplumların arayı açtığı çağlar.
Alıntı yapılan: Efes - 05 Ocak 2025, 19:17:05Batarmı batmazmı bilmem ama batsada bu ilk olmayacak. Batarsa da daha güçlü geri gelir
Almanya geri gelmedi, getirildi.
ABD 3. dünya savaşı çıkmasın diye 1. Dünya Savaşı sonundaki yapılanları yapmak yerine Almanya'yı ekonomik olarak ayağa kaldırıp siyaseten tamamen etkisizleştirdi. 2 dünya savaşı çıkarmış ülke 80 yıldır dış politikada Kanarya Severler Derneği kafasında takılıyor. Sence bu tesadüf mü?
Almanya'nın artık geri gelmesi diye bir şey yok. 1945'teki dünya yok artık. Yükselen güçler var. Artık teknoloji kimsenin tekelinde değil. Çoğu gelişmiş ya da gelişmekte olan ülke az çok teknoloji geliştirip üretebiliyor.
Almanya bir günde batmayacak ama artık büyüyemeyecek. Eski rekabet gücü yok, teknolojide geride kalıyor. Almanya özelinde değil tüm Avrupa için 2030'lardan sonrası karanlık.
Almanya nın etrafındaki hinterlandında Alman ekonomisinden beslenen ülkeler var. Slovenya Slovakya Polonya Çek Devleti Macaristan filan. Hatta parça üretimi ile Avusturya bile sayılabilir. Bunlarda Alman otomotiv endüstrisi ile Alman ekonomisi ile ilişki içindeler. Almanya ile bu çevre ülkelerde çeşitli seviyelerde kabusu yaşayacaklar. AB nin lokomotifi olan Almanya zayıflayınca AB nin ekonomik işbirliği yanı bazı ülkelere ağır gelmeye başlayabilir .Tarım politikaları İngiltere'yi bezdirdi çekildi adamlar mesela. Fransa İtalya filan Almanya nın eksilen ağırlığını dengeleyemeyebilirler. AB romantizmi bitebilir ya hedefler değişir yada ayrılmalar ile birlik projesi çökebilir.
Yapay zeka filan bu gidişat ile herkesin vahşi rekabeti tırnakları ile hayat mücadelesi devri geçiyor vallahi köpekler güler halimize 2050 lerde bu vahşi hayatta kalma mücadelesine dayalı dünya böyle devam ederse. Vatandaşlık maaşı filan konuşulmaya boşuna başlamadı. Tek çare sosyalizm geleceğin dünyasında. 2050 lerde 18 yaşına gelene 50 m2 sosyal bir ev verecekler bir eğitim yol haritası bir çalışma seçenekleri görevlerini yapma maaşı böyle yaşayacak insanlar artık. Human planet çağı geliyor artık hiç bir şey aynı kalmayacak. Güzel çağın son nesliyiz ne şanslıyızki human planet çağınıda görebilmiş olacağız inşallah biraz
http://tr.m.wikipedia.org/wiki/EADS
Bak burda eads ortaklık yapısı var Almanya Fransa ve İspanya
Ayrıca Airbus'ın %80 bu ortaklığa ait kalanı İngiltere bae systems'de idi satmış olabilir.
Hani Almanya araba'dan ibaret ya
Ama bakarsan devasa bir şirkette ortaklığı var
Airbus Hamburg ve münih olmak üzere üretim yerleri olması lazım
Sahi biz yanlış hatırlamıyorsam 70 milyar dolar değerinde bir sipariş geçtik
Şimdi Almanya batıyorsa adamlar sadece bizden 70 milyar dolarlık sipariş alan bir şirkete ortaklar peki dünya genelinde ne kadar işpayı alıyor yada sipariş...
Bizim hangi firmamız yada şirketimiz herhangi bir projede 70 milyar dolarlık işpayı alabilcek bir ortaklığa sahip.
Neyse Almanya batıyor diyeceğiz
49W YouTube kanalı Almanya ile alakalı çok güzel bir video yapmış. 1 saatlik bir video ama boş zamanınızda seyretmenizi öneririm.
Roketsan mühendisinin şüpheli intiharı
http://youtu.be/betmlBPa5BA?si=8C9T6jRzz3r_V2dC
https://x.com/sametbekmezci/status/1877724121418571886?s
Alıntı YapBir ay önce İzmirim Kart'ı nasıl hacklediğimi ve 16 ülke, 63 şehir, 90.000+ cihaz, 40.000+ araçta ve binlerce işletmede sınırsız ücretsiz kart kullanım hakkı kazandığımı anlatıyorum.
Sabrınız varsa dikkatlice okumanızı önemle tavsiye ederim türkiyede darbenin sebebpleri ve ekonomide geri kalmamızın ana sebeplerini eğer iyi analiz edebilirseniz kaliteli bir aynada kendinizi nasıl görürseniz darbe ve ekonomik çöküntülerin sebeplerini çok güzel görebileceksiniz,.
Bu yazıyı araştırmacı gazeteci merhum AYTUNÇ YALMAN (Kendisi plutonyum 216 galiba onunla zehirlenerek öldürülmüştür bu yazıyı bir akrabamdan aldım ÖNEMLE OKUMANIZI TAVSİYE EDERİM.
ÜŞENMEDEN OKUYUN LÜTFEN..
BEYAZ TÜRKLER KİMDİR, KAÇ YILINDA TÜRKİYE'YE GELDİLER, VATANIMIZI NASIL ELE GEÇİRDİLER?..
Sayın Erdoğan'ın gündeme getirdiği, 'Beyaz Türkleri' bir de ben anlatmak istedim..
Her şey 1492 yılında imzalanan Elhamra Kararnamesi ile başladı..
Bu kararname ile İspanya'da yaşayan Yahudiler ziynet eşyalarına el konularak kovuldu..
O tarihte İspanya'da 300 bin Yahudi yaşıyordu..
Bugün sayıları 40-50 bin civarında..
Kararın ardından 100 bin Yahudi, Kuzey Afrika'ya kaçtı..
2. Beyazıt, büyük bir soykırıma uğrayan bu Yahudileri topraklarımıza kabul etti..
Onlara yurt ve iş verdi..
Sefarad Yahudileri Osmanlı İmparatorluğu topraklarında; İstanbul, İzmir, Selanik ve Safed şehirlerine ve civarına yerleştirildi..
Bugün Türkiye'deki Yahudilerin % 90'ı 'Sefarad Yahudi'si denilen bu Yahudilerdir..
Osmanlı tebaası altındaki bu Yahudiler hakikaten çalışkan kimselerdi..
Ticarette mahirlerdi..
Bu sayede Osmanlının bütçesine çok önemli katkı sağladılar..
Kendileriyle ne ekonomik olarak, ne din, ne de siyasi olarak bir sıkıntı yaşanmadı..
Ta ki 1648 yılına kadar..
1626'da İzmir'de doğan ve kendisi de 'Sefarad Yahudi'si olan Sabatay Sevi, 1648 yılında henüz 22 yaşındayken Mesih olduğunu ilan etti..
(FETÖ SEVİ'NİN İZMİR'DE DOĞDUĞU EVİN SOKAĞINDAKİ BİNADA İKİ SABETAY TÜCCAR TARAFINDAN KURULDU)
Her kıtada binlerce mürit edinen Sabatay Sevi, Yahudiliği ikiye böldü..
İzmirli hahamlar Sabatay Sevi'nin dinlerini bozduğu gerekçesiyle öldürülmesine karar verdi, ama yapamadılar..
Kendileri yapamayınca Osmanlı sarayına şikâyet ettiler..
Sadrazam Fazıl Ahmet Paşa, Sevi'yi yakalatıp, Haliç'teki Bagno Zindanı'na kapattırdı..
Sabatay Sevi'yi yargılamak için bir divan kuruldu..
Sultan 4. Mehmet de divanı 'paravanın arkasından' izledi..
Sabatay Sevi, hahamların talebiyle fitne çıkarmaktan yargılandı..
Sevi ise Mesih olduğunu iddia etti..
Divan reisi: "Karıştırmadığın halt kalmadı.. Uyandırmadık fitne bırakmadın Sabatay Efendi..
Madem Mesih'sin. Haydi, bakalım şimdi göster kerametini" dedi..
Divan şuna karar verdi..
Sevi soyunacak, vücudu okçulara nişangâh yapılacak..
Oklar vücuduna işlemezse, o zaman Padişah da onun Mesih olduğunu resmi olarak tasdik edecekti..
Müritleri ona; kılıç, ok, tüfek, kurşun işlemez, hatta onu ateş yakmaz diye itikat ediyorlardı..
Divan heyetinin kararını duyan Sabatay Sevi, "Adiyo santo"(İsp. Kutsal ses) diye titremeye başladı ve her şeyi inkar etti..
Ayrıca Mesihlik davasının bazı Yahudiler tarafından ortaya atıldığını, kendisinin asla böyle bir iddiada bulunmadığına dair yeminler etti..
Divan heyeti bu inkarından tatmin olmadı..
Kararı uygulayacağını bildirdi..
Oklarla öleceğini bilen Sevi, son bir manevra yaparak Müslüman olacağını açıkladı..
Sabetay Sevi; Müslüman olduğu takdirde geçmiş günahlarının af edileceğini ve bu sayede canını kurtaracağını hesapladı..
Nitekim öyle de oldu..
Müslüman olunca hakkındaki suçlamalar düştü ve af edildi..
Canını kurtarmak için takiyye ile Müslüman olan Sevi, müritlerine farklı bir hikaye anlattı..
Osmanlı padişahının kendisini zorla Müslüman yaptırdığını, kendisinin bunu kağıt üzerinde kabul ettiğini ama kalben asla dönmediğini bildirdi..
Oysa bu çok büyük bir yalandı..
Bizim dinimiz tebliğ dinidir..
Din-i İslam'da zorlama yoktur..
Çünkü İman dil ile değil, kalp ile yapılır..
Böyle olunca da dile değil kalbe bakılır..
İnsanın kalbini de Allah'tan başka kimse bilemeyeceği için, hiç kimse Müslüman olması için zorlanamaz..
Zorlanma da yasaklanmıştır..
Bu hakikat ışığında, Sevi'nin zorla Müslüman edilmesi asla ama asla mümkün değildir..
Sabetay Sevi'nin bu yalanı; dönmeleri, Osmanlı'ya ve Türk milletine düşman etti..
Sabetay Sevi, ölmeden önce müritlerine 18 emir bıraktı..
Bu emirlerin 16'ncı olanı;
- Türklerin adetlerine, onların gözlerini örtmek maksadıyla dikkat edilsin..
Ramazan orucunu tatbik için sıkıntı gösterilmesin ve aynı şey Kurban Bayramı için de yapılsın.. (Sabetaylar gündüz oruç tutar, iftardan 5 dakika önce Müslümanlara inat açar.)
Gözün gördüğü her şey ifa edilmelidir.. (Takiye olarak Müslüman Türk gibi görünün)
17'nci emri ise;
- Müslüman Türklerle nikqh akdedilmesin.(Evlenilmesin)
Böylece 'DÖNME' denilen Türkiye'deki Sabetayların dönemi başlamış oldu..
Bunların ismi Türk, dini İslam ama kalbi Yahudi'dir..
Asla ve asla dönmemişlerdir..
Halen de Nüfus cüzdanlarına; Musevi oldukları halde dini kısmına İslam yazdırırlar..
Sevi'nin zorla Müslüman edildiklerine inanan müritleri, Osmanlı'ya ve Türklere büyük bir kin bağladı..
Osmanlıyı ve Din-i İslam'ı yıkmayı kendine vazife kabul etti..
Bu topraklardaki günümüzde de dahil, bütün fitne ve karışıklıkların ardında bunlar vardır..
Osmanlının zayıflamasını fırsat bilip İzmir ve Selanik'te bu topraklardaki ilk mason teşkilatını yine bunlar kurdu..
Masonluk kisvesi altında dinsizlik yaptılar..
Sabetaycı iken itirafçı olan Ilgaz Zorlu mahkemeye sunduğu dilekçesinde şöyle dedi..
- Çok fazla sayıda Sabetaycı mason tanıdım..
Ben şunu gördüm..
Masonluk bir anlamda Sabetaycılar için bir din haline gelmiştir..
Masonluk işaretlerinde, gizledikleri dinlerini buluyorlar..
Nitekim pek çok Sabetaycının da mason olmasının sebebi budur"..
Ulu Sultan Abdülhamid Han'ı tahttan indiren İttihat Terakki'nin Hareket Ordusu'nda; 700 Selanikli Yahudi'nin oluşturduğu "Gönüllü Musevi Taburu" bulunmaktaydı..
Yeni Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunda bu Sabetaylar etkin rol aldılar..
Özellikle Mason kimliğiyle önemli noktalarda görev aldılar..
1924 yılında imzaladığımız Mübadele, Türkiye için yeni bir facia oldu..
Sahada kazandığımız zafer, Lozan'da imzaladığımız mübadele anlaşmasıyla, hezimete döndü..
1924 MÜBADELESİ; Türk milletinin Batıdan ve Yunandan yediği en büyük goldür..
Mübadele ile 1.200.000 Ortodoks Hristiyan Rum; Anadolu'dan Yunanistan'a, 500.000 Müslüman Türk de Yunanistan'dan Türkiye'ye gönderildi..
Türkiye'ye yollananlar arasında; 30-40 bin Selanik Yahudi'si de bulunuyordu..
Bunlar Sabatay Sevi'nin müritleriydi ve kağıt üzerinde Türk ve Müslüman görünüyorlardı..
Kısaca; İslam'a ve Türk milletine diş bileyen 40 bin kindarı içimize aldık..
Sabetaylar Osmanlı döneminde yerleştikleri Selanik'te ticaret erbabı olmuştu..
Tüccarları aşırı zenginleşti..
Limanları işletip büyük para kazanıyorlardı..
Yunan hükümeti, hem bunların malına el koymak hem de Sabetay belasından kurtulmak için Mübadeleyi fırsat bildi..
Belayı başından atıp, başımıza sardı..
30-40 bine yakın Sabetay Yahudi'sini, Türkiye'ye postalayıp kendini kurtardı..
Mübadelede Türk ve Müslüman olmayan Sabetayları aldık, ama hakiki Türk ve Müslüman olan Batı Trakya Türklerini almadık..
Almaya teşebbüs etmedik..
Sabetaylar Türkiye'nin en güzel yerlerine yerleştirildi..
İzmir merkezleri oldu..
Oradan Çanakkale Bursa, İstanbul ve Tekirdağ'da iskan edildiler..
Büyük çoğunluğu okumuş olan dönmelerin gençleri, babalarının teşvikiyle devlet dairesinde işe girmek için Ankara'nın yolunu tuttu..
Dönemin başbakanı olan İnönü'nün şu sözü meşhur olmuştu..
- Ankara garında bekler, trenden inen her kravatlıyı yakalar ve Dışişleri Bakanlığı'nda memur yapardık..
Maalesef o kravatlılar Sabetay gençleriydi..
İşte bugün Dışişleri'nde 'Monşer' diye bilinen kimseler, o trenle gelen Sabetay gençleriydi..
AK Parti dönemine kadar Dışişleri bakanlarının tamamına yakını Sabetaydı..
Hatta bunlardan birisi hem haham hem de Melami şeyhiydi.. (Emre Gönensay)
Hafta için Türkiye'nin Dışişleri Bakanı, Hafta sonu sinagogda Haham idi..
O yıllarda; Bürokrasi, Ordu ve eğitimdeki boşluk Sabetayistler tarafından doldurulmuştu..
Babaları ise ticaretle uğraşıp büyük zengin oldu..
Hem ekonomik yönden, hem de hakim oldukları bürokrasi ile siyasi yönden Türkiye'nin yönetimini belirleyecek seviyeye geldiler..
İsmet İnönü'nün eşi Mevhibe İnönü, Celal Bayar, Cemal Gürsel, Cevdet Sunay, Fahri Korutürk Sabetaydı..
Düşünün Müslüman Türklerin başına Sabetay Cumhurbaşkanı geldi..
İhtilalci Kenan Evren'in Başbakanı Bülent Ulusu da Sabetaydı..
Sabetaylar bu güce ulaşınca, Devletin yönetimine ve milletin dinine karışmaya başladı..
Sabetaylar TSK içerisinde yuvalanıp oradan aldıkları güçle siyasete müdahale ettiler..
Ilgaz Zorlu itiraflarında şöyle dedi..
- En çok örgütlendiğimiz yer ordudur..
Her dönemde mutlaka kuvvet komutanı kademesinde Sabetay isimler yer alır..
Genelkurmay başkanları da vardı..
Mason İsmet İnönü ve Kasım Gülek; 1960 darbesiyle ihtilal yolunu açtı..
12 Mart askeri muhtırası, 12 Eylül askeri darbesi, 28 Şubat post modern 27 Nisan e-muhtırası da mason patentlidir..
15 Temmuz darbe girişiminin elebaşı Gülen dahil, FETÖ'yü kuran 23 kişinin 16'sı da masondu..
O Masonların tamamı Sabetaydı..
Fetullah da anne tarafından Sabetaydır..
Fetullah Gülen'in meşhur takiyesi, Sabetay Sevi'nin takiyesinden gelmedir..
Buradaki 'Mason' denilen şey; aslında Sabetaydır..
Kısaca dönmemiş dönmelerdir..
Laikliği din yapmak isteyen de, hayali irtica tehdidini ortaya atıp milletin dinini yaşamasını engelleyen de bu Sabetaylar'dır..
Geleyim BEYAZ TÜRK meselesine..
Aslında bunlar ne beyazdır, ne de Türk'tür..
Yaptıkları işlere bakınca bunlar zift gibi siyahtır..
AK Parti tek başına iktidara geldiğinde milleti, "Göbeğini kaşıyan adamların oyuyla" diyerek aşağılayan Gazeteci Bekir Coşkun Sabetaydı..
"Benim oyum ile çobanın oyu bir mi?" diye soran ahlak fukarası manken de Sabetaydı..
İşte Beyaz Türkler, bu iki cümlenin içerisinde gizlidir..
Sabetaylar kendilerini zengin ve okumuş saydıklarından, elit görürler..
Türk milletine ise "Çoban" deyip, cahil insanlar sayarlar..
Böyle baktıkları için Türk milletini "Zenci Türk" kendilerini de "Beyaz Türk" olarak tanımlarlar..
Tam bir "Dağdan gelip bağdakini kovmak" durumu ile karşı karşıyayız..
İki kez sürüldüler.. (İspanya ve Yunanistan tarafından)
İkisinde de biz sahip çıktık..
Arsızlığa bakar mısınız?..
Yurt verdik, iş verdik. Şimdi bizi beğenmeyip bu topraklardan kovmaya çalışıyorlar..
Merhametten maraz doğdu..
Başta dediğim gibi,
Yunanistan bize öyle bir Sabetay hançeri sapladı ki, 100 yıldır uğraşıyoruz hala çıkaramadık...
Türkiye'de fitne fesat çıkartmak için yana yakıla fırsat kollayan MOSSAD ve yardakçıları için biçilmiş kaftan bu yazı ve bunun gibileri.
@aydındurmus !!
Demek ki akıl ve izan herkese verilmiyormuş!
Aydın bey, alıntıladığınız yazıda hiç bir kaynak yok, yerinizde olsam böyle kaynaksız yazılara pek değer vermem. Üşenmedim okudum, lise seviyesi komplo teorileri dolu, saçma sapan iddialar var: sebatayist = mason gibi. Talat paşa mesela en yüksek dereceden masondur ama Ermeni tehcirinin de fikir babası ve bizzat uygulayıcısıdır ve bence Anadolunun türk kalmasında büyük bir rol oynamıştır. O da mı sebatayist yani? Veya İsmet paşanın masonluğu ile ilgili bir belgeniz kanıtınız var mı?
Yazıdaki mantık zaten çok klasik: Fikrine uymayan tüm kişileri sebatayist veya mason ilan etmek.
Aytunç Altındal, soyadı da yanlış yazılmış zaten. Bu arada Masonlar ve Museviler tek partili dönem Chpsini hiç sevmezler. Bunun üç sebebi vardır.
Bir Mason localarının kaldırılması,
İki Varlık vergisi,
Üç Vatandaş Türkçe konuş kampanyası gibi Türk milliyetçisi politikalar
Benim kafa biraz farklı çalışır;
olmadığın masada söz hakkın yoktur,yine olmadığın masada ne konuşulur ve ne karar alınır haberin olmaz yani işin özü birilerinin bu tarz yerlerde olması gerekli..
Çünkü Dünyanın gidişatını ve mekanizmasını değiştiremezsiniz.
Yani bu sabutay bu mason bu şucu bu bucu demek bazen anlam ifade etmeyebilir.
Yaptıkları uygulamalara bakmak lazım secerelerine bakmak lazım o zaman ülke için çalışıp çalışmadığı ortaya çıkar.
Bu kadar gizli yetkin yahudi varsa boşuna gidip kurak ortadoğu topraklarında ülke kurmak için yıllardır dövüşmüşler, zaten kendilerine ait bir devletleri varmış adamların.
Zırva tevil götürmez.
http://youtube.com/post/UgkxgQlXxg_rXVsn7eNm6xZ16ahRwzP2NHa9?si=XFh2OsDvsEDj6kHe
Ukraynada yapayzeka destekli gece görüş kamerası kullanılmaya başlanmış güzel bir sisteme benziyor
Bu şarkıyı ilk defa dinlediğimde çok şaşırmıştım. O dönemlerde Doğu Avrupa ve Sovyetlerde pop müzik çok geride idi, bunun karşısında dandik seviyede diyebiliriz. Bu kadar kaliteli notalı pop müzik ancak Almanya, İtalya, ABD ve İngiltere'de ortaya çıkabilirdi, Modern Talking, CC catch falan. Mühteşem düzeydeki şarkı, yanılmışız o dönemde Sezen Aksu dünya pop müzik sahnesine bomba gibi patlatınca şaşırmıştık. Çok yüksek kalite ve hala modern şarkı.
Şu başlıkların telefon ekranımda Virt vırt oynaması beni deli ediyor
Alıntı yapılan: Tigerfish - 12 Ocak 2025, 13:12:13Şu başlıkların telefon ekranımda Virt vırt oynaması beni deli ediyor
Güzel tesbit,
Tablettede yapıyor aynısını, yan sayfada aç diyemeden basacağın yer yer değiştiriyor.
İtalya'da geylere papaz olma izni verilmiş. Ancak dini seminerlere katılamayacaklarmış, papaz olduktan sonra katılmazsa ne fark eder. Dinin de b.kunu çıkardılar, Vatikan'daki kilisede porno çeksinler tam olsun bu kadar olmuş.
(https://i.hizliresim.com/98os33h.jpg)
YAZAR AYTUNÇ ALTINDAL Pelin Çiftçi ile bir çok program yapmış hakkındaki bilgiler vikipedyada var
https://tr.wikipedia.org/wiki/Aytun%C3%A7_Alt%C4%B1ndal#:~:text=Aytun%C3%A7%20Alt%C4%B1ndal'%C4%B1n%20Polonyum%20213,konuda%20net%20bir%20ara%C5%9Ft%C4%B1rma%20yap%C4%B1lmam%C4%B1%C5%9Ft%C4%B1r.
Sebataycılık ile ilgili yazısı;
https://hertaraf.com/koseyazisi-zeynep-yucel-evet-ben-selanikliyim-turkiye-sabetayciligi-ilgaz-zorlu-2869
Bana yazıyı tanıdığım verdi ve isim olarak bu kişiyi verdi bu kişide belki başka yazar ve düşünürlerden alıntı yapıp yayınlamış olabilir fakat konunun özü TÜRKİYEDE DARBELER VE EKONOMİK SORUNLARIN SEBEPLERİ ,le ilgili çok güzel tespitlere sevk etmektedir....
ABD merkezli Global Firepower'ın yayımladığı 2025 yılı raporunda, dünyanın en güçlü orduları listelendi. Askeri personel sayısı, savunma bütçesi, hava ve deniz gücü, lojistik kapasite ve teknolojik üstünlük gibi 60'dan fazla kriter dikkate alınarak hazırlanan listede Türkiye'nin sırası dikkat çekti.
TÜRKİYE BİR BASAMAK GERİLEDİ
Listenin zirvesinde ABD yer alırken onu Rusya ve Çin takip etti. Türkiye bu yıl dünyanın en güçlü orduları listesine dokuzuncu sıradan giriş yaptı. Savunma sanayisinde yerli üretim hamleleri ve bölgesel askeri operasyonlarıyla dikkat çeken Türkiye NATO'nun en güçlü ikinci ordusu olarak öne çıktı. Türkiye 2024 yılında sekizinci sırada yer almıştı.
Amerika Birleşik Devletleri
Rusya
Çin
Hindistan
Güney Kore
Birleşik Krallık (İngiltere)
Fransa
Japonya
Türkiye
İtalya
Brezilya
Pakistan
Endonezya
Almanya
İsrail
İran
İspanya
Avustralya
Mısır
Ukrayna
.
Alıntı yapılan: KARACI - 12 Ocak 2025, 18:05:19Global Firepower İngiltere ve Fransa'yı Nato'dan attı o zaman.
Bu ne yaman çelişki değil mi? Asker sayısı anlamında söylemiştir büyük ihtimalle 2.sırada olmamızı...
.
Alıntı yapılan: aydındurmus - 12 Ocak 2025, 16:52:45YAZAR AYTUNÇ ALTINDAL Pelin Çiftçi ile bir çok program yapmış hakkındaki bilgiler vikipedyada var
https://tr.wikipedia.org/wiki/Aytun%C3%A7_Alt%C4%B1ndal#:~:text=Aytun%C3%A7%20Alt%C4%B1ndal'%C4%B1n%20Polonyum%20213,konuda%20net%20bir%20ara%C5%9Ft%C4%B1rma%20yap%C4%B1lmam%C4%B1%C5%9Ft%C4%B1r.
Sebataycılık ile ilgili yazısı;
https://hertaraf.com/koseyazisi-zeynep-yucel-evet-ben-selanikliyim-turkiye-sabetayciligi-ilgaz-zorlu-2869
Bana yazıyı tanıdığım verdi ve isim olarak bu kişiyi verdi bu kişide belki başka yazar ve düşünürlerden alıntı yapıp yayınlamış olabilir fakat konunun özü TÜRKİYEDE DARBELER VE EKONOMİK SORUNLARIN SEBEPLERİ ,le ilgili çok güzel tespitlere sevk etmektedir....
Aydın Bey,
Araştırmacı yazar olarak tanımladığımız çoğu yazar, genelde istihbarat örgütlerinden aldıkları bilgileri makale, kitap haline getirmekte onların kalemi olmaktadır. Zira normalde o bilgilerin istihbarat kurumları olmasa elde edilmesi de mümkün gözükmemektedir. Bu bakımdan bu yazarların istihbarat kurumlarına bir bağlılıkları ve bağımlılıkları bulunmaktadır. Zira istihbarat kurumları sözlerinden çıkabilecek şekilde de yazar beslemezler.
Futbolcu Aytunç ALTINDAL kendi söylemine göre istihbarat görevlerinde bulunmuş bir kişidir. Ancak emekliliği sonrası İngiltere'ye yerleşmiş ve ökült yapılar üzerine yazılar yazmaktaydı. Tabi bu bakımdan gizli ve gizemli yapılar hakkında bilgi kaynaklarının neresi olduğu konusu akla geliyor. Yine kendi söylemlerine göre bu konularda da dünyada en önde gelen isimlerden de biriydi. Bu bakımdan, İngiliz istihbaratı MI-6 ilişkileri özenle değerlendirilmeli mesela.
Bir örnek verilmesi gerekirse, MI-6 bağlantılı Şeyh Nazım Kıbrısi, internete düşen meşhur bir videosunda, Cumhuriyete küfredip, nasıl yıkacaklarını ifade ederken, İngilizlerin nasıl tekrar eski görkemli günlerine döneceğini, yeniden topraklarında güneşin batmadığı devlet olacağını ağzının suyu akarak anlatırken, videoları beli bir gurup tarafından bu şahsın Osmanlı Propagandası yaptığı konusu altında, aslında İngiliz propagandası yaptığı sansürlenerek veriliyor. Herhalde bunu hiçbir Türk yapmaz, muhtemelen uşağı olduğu İngiliz İstihbaratının işidir.
Bunun ötesinde Aytunç ALTINDAL gibi yazarların da, şahsi görüşleri, hayata bakış açıları ne olursa olsun, kendilerine verilen bilgilerle yazdıklarının sosyal ve siyasal sonuçları da kendi kişiliklerinin ve düşündüklerinin de çok dışında olabilir. 1990lar sonrası dünyada devletlere, kurumlara ve inançlara olan güveni yok etmek, sorgulatmak amaçlı enformasyon ve dezenformasyon patlaması dönemidir. Bu çeşit bir gelişmenin, çeşitli merkezler kaynaklı, kasıtlı ve belli amaçları olmadığını düşünmek ise biraz saflık olacaktır.
İstihbarat savaşları içinde, dezenformasyon, kara propaganda, gri propaganda önemli yer tutar. Bin yalanın yanına üç beş gerçekle yedirmeye çalışırlar. Bu bakımdan kimin ne olduğu dedikodusundansa, toplumsal hedeflerin ne olduğu, toplumsal araçların nasıl çalıştığı, toplumsal adaletin ne durumda olduğu daha büyük önem taşımalıdır herhalde....
Yani size göre bu konuda belirtilenler yalan bu çerçevedede tarih yalan yazmış yani.
Kusura bakmayın fakat ben sizinle hiç bir şekilde aynı fikirde değilim...
Ben senin yalan/doğru değerlendirmesi yaptığın konuda bir değerlendirme yapmadım ki, dikkatli oku istersen, ben istihbarat olgusunu yazdım.
Alıntı yapılan: mehmet05 - 12 Ocak 2025, 19:38:51Ben senin yalan/doğru değerlendirmesi yaptığın konuda bir değerlendirme yapmadım ki, dikkatli oku istersen, ben istihbarat olgusunu yazdım.
eyvallah
Kaynak olarak aldığınız şahıs, insanlarda merak uyandıracak, gizli örgütler, masonlar, illuminati vb. gibi konularda yazmış ama doğru bildiği şeyleri bile sırf ilgi çeksin diye yanlış ve çarpıtarak yazan yani kitaplarında ve yayınlarında bolca yalan olan birisidir.
Bu gibilere Şarlatan deniliyor.
En acısı da, bir zamanlar buna çanak tutan, her şeyin altında siyonist yahudi arayan bir siyasi önder vardı.
Bu ve bunun gibi birçok örnek günümüzde televizyon programlarında ve sosyal medyada cirit atıyor.
Fakat böyle ciddi bir forumda her hafta deli saçması mesajları görmek bana acı veriyor.
İfade özgürlüğü de bir yere kadar olmalı.
Neyse.. susuyorum.
Meseleleri kişiler üzerinden dedikodu vari tartışmak pek faydalı bir yöntem değil bence.
Aslında ben Yahudiler, diğer azınlıklar ve masonların neden tek parti dönemi Cumhuriyetini sevmediklerini açıklamıştım. Tekrar söyleyelim; Vatandaş Türkçe konuş kampanyası, Varlık Vergisi ve Mason Localarının kapatılması.
İzmir'de İstanbul'da 5-10 Yahudi Lavanten ailesi tüm Osmanlı'nın ticaretini yönetirken, Osmanlı'ya borç vererek siyasetine yön verirken, Azınlık Mahkemeleri, Konsolosluk Mahkemeleri derken, Osmanlı azınlıklara kendi yargısını, kanunlarını uygulayamayazken, Kapitülasyonlarla, Osmanlı'ya gelen yahudi, azınlık sermayesi çiftçiden aldığı malı gümrüksüz vergisiz, kayıtsız yurt dışına satarken, Osmanlı'nın vergisini Duyun-u umumiye, yabancılar toplarken,
Cumhuriyet ile neler değişti, iyi bakmak iyi değerlendirmek lazım.
1950lerin sonunda İzmir'de tramvaya binen Yahudiler, İbrani dili ile sohbet ettikleri için kendilerini eleştiren Türk Gencine, "Sen ne karışiyorsunn kuzuuum, memlekete demokrasi geldiii." diye sesleniyordu.
Son 20 yılda Osmanlıcı takılan bir takım çevrenin en büyük eleştirileri "varlık vergisi" üzerine, "memlekette, Yahudi, Ermeni, Rum azınlık kalmadı" eleştirisi ile değil mi ?
Bu ülkede genel bir mantık, değerlendirme problemi olduğu açık.
Dizimize kadar kar yağsa keşke
Alıntı yapılan: putty - 13 Ocak 2025, 01:24:49Dizimize kadar kar yağsa keşke
@putty Millet kalın kardan dolayı bıkkınlık yaşıyor, yine 4 ay var bahara kadar. Yine de bu sene kış sıcak -5 ve -15 arası oluyor genelde.
Siz işi sadece sulandırmaktasınız. Siz ne yaparsanız yapın GÜNEŞ BALÇIKLA SIVANMAZ. Adamın yazdıkları %100 gerçek ve doğru siz adamı şarlatan yalancı gibi ifadelerle o kişi o olmuyor fakat bu konuda sizin ne kadar yanlış bilgilere sahip olduğunuz görülebiliyor. Adam makale yazmış kitap yazmış ve bazı kişi kurum ve toplumda genel kabul görmüş kişiyi sizler aşağılamaya çalışıyorsunuz lakin dediğim gibi GÜNEŞ BALÇIKLA SIVANMAZ...
ADAM GAYET DOĞRU VE GERÇEKLERİ YAZMIŞ.
.
Alıntı yapılan: KARACI - 13 Ocak 2025, 20:23:51Alıntı yapılan: aydındurmus - 13 Ocak 2025, 16:24:40Siz işi sadece sulandırmaktasınız. Siz ne yaparsanız yapın GÜNEŞ BALÇIKLA SIVANMAZ. Adamın yazdıkları %100 gerçek ve doğru siz adamı şarlatan yalancı gibi ifadelerle o kişi o olmuyor fakat bu konuda sizin ne kadar yanlış bilgilere sahip olduğunuz görülebiliyor. Adam makale yazmış kitap yazmış ve bazı kişi kurum ve toplumda genel kabul görmüş kişiyi sizler aşağılamaya çalışıyorsunuz lakin dediğim gibi GÜNEŞ BALÇIKLA SIVANMAZ...
ADAM GAYET DOĞRU VE GERÇEKLERİ YAZMIŞ.
Aydın bey gerçekten tartışmak için yazmıyorum ama insanın gözü bile yüzde yüz doğruyu görmüyor,ben bir tavsiye vereyim gerisi size kalsın; okuduğunuz hiçbir şeye yüzde yüz doğrudur diye inanmayın bu hayatta.İnananlar kutsal kitapları bile tartışıyor bu zamanda öyle söyleyim.
Haklısınız lakin bu söylemi farklı zaman ve mekanlarda farklı ortamlarda ve farklı kişilerde duydum okudum ve okulda ders konularındada gördüğümü hatırlıyorum onun için bu savları destekliyorum yoksa dediğiniz gibi her duyduğuna okuduğuna inanmamak lazım.
Yukarda göz ile ilgili konuda ise sizi desteklemek açısından söylüyorum insan gözü yaklaşık değerleri belirtiyorum 417 numen (altı mor öteesi) ile (lümende olabilir yaklaşık 40 yıl oldu) 720 numen (üstü kızılötesi) arasını görebiliyor ve 617 numen ise insan gözünün dinlenmesini sağlayan yeşil renge tekabul eden ışık dalga boyu oluyor.Yanlışım varsa lütfen düzeltiniz...Yani insan gözü bu dalga boyları arasını görebilmektedir.
Alıntı yapılan: aydındurmus - 13 Ocak 2025, 16:24:40Siz işi sadece sulandırmaktasınız. Siz ne yaparsanız yapın GÜNEŞ BALÇIKLA SIVANMAZ. Adamın yazdıkları %100 gerçek ve doğru siz adamı şarlatan yalancı gibi ifadelerle o kişi o olmuyor fakat bu konuda sizin ne kadar yanlış bilgilere sahip olduğunuz görülebiliyor. Adam makale yazmış kitap yazmış ve bazı kişi kurum ve toplumda genel kabul görmüş kişiyi sizler aşağılamaya çalışıyorsunuz lakin dediğim gibi GÜNEŞ BALÇIKLA SIVANMAZ...
ADAM GAYET DOĞRU VE GERÇEKLERİ YAZMIŞ.
Bahsi geçen şahıs, Atatürk'e mason iftirası atan birisi. Bu iddiasına gerekçe olarak, Atatürk'ün geometri kitabı yazmasını gösterecek kadar art niyetli birisi. Ayrıca Atatürk hakkında yarım ağızla başka imalarda da bulunuyordu.
Sen ise gönderilerinde Atatürk'e 'liderim' diyorsun. Ancak bu şahsın söylediklerini de yüzde yüz doğru kabul ediyorsun. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?
Alıntı yapılan: Kapgan - 13 Ocak 2025, 23:05:18Alıntı yapılan: aydındurmus - 13 Ocak 2025, 16:24:40Siz işi sadece sulandırmaktasınız. Siz ne yaparsanız yapın GÜNEŞ BALÇIKLA SIVANMAZ. Adamın yazdıkları %100 gerçek ve doğru siz adamı şarlatan yalancı gibi ifadelerle o kişi o olmuyor fakat bu konuda sizin ne kadar yanlış bilgilere sahip olduğunuz görülebiliyor. Adam makale yazmış kitap yazmış ve bazı kişi kurum ve toplumda genel kabul görmüş kişiyi sizler aşağılamaya çalışıyorsunuz lakin dediğim gibi GÜNEŞ BALÇIKLA SIVANMAZ...
ADAM GAYET DOĞRU VE GERÇEKLERİ YAZMIŞ.
Bahsi geçen şahıs, Atatürk'e mason iftirası atan birisi. Bu iddiasına gerekçe olarak, Atatürk'ün geometri kitabı yazmasını gösterecek kadar art niyetli birisi. Ayrıca Atatürk hakkında yarım ağızla başka imalarda da bulunuyordu.
Sen ise gönderilerinde Atatürk'e 'liderim' diyorsun. Ancak bu şahsın söylediklerini de yüzde yüz doğru kabul ediyorsun. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?
Atatürküme laf söyletmem keşke benim ömrümü ona verselerdide ülkem şu anda abd nin 100 yıl önünde olsaydı.
Mesele bu kişinin dediklerini savunmak değil aynı söylemleri farklı kişilerden farklı zaman ve mekandada okumuşluğum ve dinlemişliğim var.
Dediğiniz gibi bu kişi belki iftira atıyordun lakin deminde belirttiğim gibi diğer kişilerdemi yalan söylüyor.
Bir kere ATATÜRK asla ne mason nede başka bir şeydir zira annesi dini bütün bir insandır hiç kestaneden ceviz çıkarmı annesi öyle olan biri asla mason ve yahudi olamaz ki zaten Atatürk türkiyede masonluğu yasaklamıştır...
http://www.facebook.com/share/p/1E2qxiaH3T/
Şahlanan Türk ekonomisi...
Gümbür gümbür geliyoruz
Allah'ın adaleti California Gazze'den beter oldu....
Şu ana kadar faturanın 150 Milyar doları aştığı, diğer etkileriyle beraber toplam maliyetin 250 Milyar doların da üzerinde olabileceği söyleniyor.
Sen tüm dünyada mazlumların yerini yurdunu yakarsan, Allah da kış ayında senin yuvanı yakar.
Kurban olduğum Allah'ın hikmetinden sual olmaz o ne eylerse doğru eyler ama keşke ormanları yakmasaydı tosbalar ölmeseydi Gazze deki düşmanların üstüne Emrehe'nin fil ordusuna yaptığı gibi taş yağdırsaydı. Amarika'da tek bir kişinin bile bu işin Gazze yüzünden olduğunu sandığını düşünmüyorum. Kim bu ilişkiyi kuracakta ders alacak. Tepelerine taş yağsaydı bir daha yapmazlardı. Öyle şeyler olmaz da denilemez daha önce olmuş işte.
Biden yangından etkilenen herkese 1 defaya mahsus 770$ para verecekmiş sonrasında başınızın çaresine bakın diyor ülkemizde deprem oldu ve doğu nerdeyse yıkıldı ve şu ana kadar cumhurbaşkanının söylediği kadar 75 milyar $ masraf yaptığını söyledi aynı olay abd de olsaydı bu masrafı yaparmıydı.
Bugünkü şartlara göre abd ne kadar büyük bir ülke?
İşin garip tarafı bu yapılanıda halkımız olumlu olumsuz eleştiriyor fakat lafa gelince sosyal devlet nerde deriz.
Bir şey oldumu örnek olarak avrupayı amerikayı örnek gösteririz. Alın size örnek...
Alıntı yapılan: aydındurmus - 14 Ocak 2025, 21:27:57Biden yangından etkilenen herkese 1 defaya mahsus 770$ para verecekmiş sonrasında başınızın çaresine bakın diyor ülkemizde deprem oldu ve doğu nerdeyse yıkıldı ve şu ana kadar cumhurbaşkanının söylediği kadar 75 milyar $ masraf yaptığını söyledi aynı olay abd de olsaydı bu masrafı yaparmıydı.
Bugünkü şartlara göre abd ne kadar büyük bir ülke?
İşin garip tarafı bu yapılanıda halkımız olumlu olumsuz eleştiriyor fakat lafa gelince sosyal devlet nerde deriz.
Bir şey oldumu örnek olarak avrupayı amerikayı örnek gösteririz. Alın size örnek...
Allah başa verme yarabbi atsan atılmaz satsan satılmaz
;D >:( :( :o ??? :D :D
Onlar da bizim gibi betonsever olsalardı başlarına bunlar gelmezdi.
Yangın olur tüm semt yok olur, tornado olur tüm semt yok olur, sel olur koskoca şehir terk edilir, bak bizde ne güzel heryer beton her yer gökdelen, miss gibi
Herkesi kendi halinde bırakın, çıkan çıksın batan batsın, devlet mümkün olduğunca kimseye karışmasın, kimsenin elinde gereğinden fazla güç olmasın, bütün kurumlar birbirini dengelesin..yerel yönetimler güçlü olsun, federal hükumet işimize karışmasın, vergiler mümkün olduğunca az olsun, herseyi mümkün olduğunca özel şirketler yapsın vs vs
Örneğin federaller yerelden davet beklerler...kafadan girmezler mevzuya..
Kimse devlet bana ev versin demez, aklına bile gelmez...primini ödedim sigorta şirketi paramı versin evi kendim yaparım der...
Farklı bir kafa yapısı...duruma göre artıları eksileri var tabii
Yangından etkilenenlerin çoğu zaten milyoner. Yanan evlerin çoğu bizimkilerin ancak filmlerde görebileceği lüks malikaneler. Zaten hepsi sigortalı. Biden boşuna zahmet ermiş. Bizim gibi ayda 22000 TL'ye çalışıp hayatta kalmaya çalışan garibanlardan sandı galiba oradakileri. TOKİ falan da deseymiş bari.
Yukarıdaki cümlelerime ek olarak bu yangının Allah'ın gazabı olduğunu sanmıyorum. Dolaylı etkisi vardır tabi de binlerce masum insan katledilirken onları bombalayan uçakları son bahar yaprakları gibi düşürseydi o zaman işte bu Yaradan'ın işi derdim.
Yalnız bu yangınların bizimkilere benzer yönleri var. Söylentilere çok ve bunlara göre yangın çok yerden başlamış vs. Belki bir terör saldırısıdır.
sigorta şirketleri bütün zararı karşılamıyor galiba, haberlerde çok ufak kısmının karşılanacağını yazıyordu. zaten isteselerde 250 milyar$ olduğu idda edilen zarar faturasını kendi başlarına karşılamaları zor.
Arkadaslar, o milyon dolarlik evlerin degerinin cogu arsa degeri. Evin tek basina oradaki kismi belki 500binden azdir. Yani 5 milyon dolarlik bir malikane/villa yandi denir ama arsanin bir deger kaybi yok, uzerindeki evi de 1 milyon cok daha aza tekrar kurabilirler.
Bu arada, aslinda sol tandansli diyebilecegimiz demokrat partinin yonetimde oldugu eyaletlerde genelde paranin dagitiminda ya da onceliklenmesinde sorunlar olabiliyor. Gocmenlere, hatta illegal gocmenlere harcanan para ile Los Angeles itfaiyesinden kesilen para sorgulaniyor. Eski refah artik ABD icin de cok geride kaldi. Itfaiyenin fazla mesai icin istedigi ucret butceyi sarsmis vs. Ama bu gercekten butce sorunu mu yoksa mevcut butcenin iyi onceliklendirilememesi onu da vicdanlara birakmak lazim.
ABD'de nerde bu devlet, devlet bana ev yapsin diye bagristiran insan yok. Kapitalizm sonuna kadar herkesin ince damarlarina kadar islemis durumda. Evim yandi ama sigorta'dan parami alicam tekrar kurucagim diye roportaj veren ev sahipleri var. Eger sigortan yoksa, o senin kurnazligin diyelim onun da ceremesini sen cekersen. Ama bankaya evin halen mortgage'ini oduyorsan, zaten banka, senin ona olan borcunu garantiye almak icin, seni ZORUNLU ev sigortasina mahkum ediyor.
Arkadaşlar
Konuşmuyorum konuşmayayım diyorum ama;
Hani bu Los Angeles 'taki yangını Gazze'de öldürülen masum insanların diyeti şeklinde görüyorsunuz yada bunu Tanrının gazabı şeklinde görüyorsunuz
Eee O zaman sizin kafanızdaki tanrı,yaratıcı,ilah,Allah vesaire aynı şekil gazzedekileri cezalandırdı yada göz yumdu,sümen altı etti....eee nede olsa herşey Allah'ın izniyle oluyor ya o bakımdan belirttim.Bizim Allahımız o gazzedeki masum siviller ölürken nerdeydi...yada masumların kanımı gerekiyor Allahın bazı kavimleri cezalandırması için.
Ezcümle ile belirtmek gerekirse sizin bu düşünce yapınız bana tanrıyı,Allah'ı sorgulatıyor aynı şekil soğutuyor.Yani daha çok belirtmek gerekirse Allahın çalışma şekli konusunda kafamda deli sorular oluşuyor...
Ayrıca Los Angeles yangını konusunda İsrail'in yaptığı şiddetin cezasının,suçunun Los Angeles'taki yerli halkla bağdaştıramıyorum,ne alakası var.İsrail'in gazzelilere şiddet göstermesini Los Angeles'taki halk mı talep ediyor yada zorluyor.
Neyse Los Angelestaki halk için Allah yardımcaları olsun,onların diliyle belirtmek gerekirse god bless themselves.
Denizci16, sana milattan oncesine kadar giden felsefik tartisma konusu olan "kotuluk problemi" konusunda arastirma tavsiye ederim
O konuya girersek hiç çıkamayız.
Alıntı yapılan: Denizci16 - 15 Ocak 2025, 22:02:55Arkadaşlar
Konuşmuyorum konuşmayayım diyorum ama;
Hani bu Los Angeles 'taki yangını Gazze'de öldürülen masum insanların diyeti şeklinde görüyorsunuz yada bunu Tanrının gazabı şeklinde görüyorsunuz
Eee O zaman sizin kafanızdaki tanrı,yaratıcı,ilah,Allah vesaire aynı şekil gazzedekileri cezalandırdı yada göz yumdu,sümen altı etti....eee nede olsa herşey Allah'ın izniyle oluyor ya o bakımdan belirttim.Bizim Allahımız o gazzedeki masum siviller ölürken nerdeydi...yada masumların kanımı gerekiyor Allahın bazı kavimleri cezalandırması için.
Ezcümle ile belirtmek gerekirse sizin bu düşünce yapınız bana tanrıyı,Allah'ı sorgulatıyor aynı şekil soğutuyor.Yani daha çok belirtmek gerekirse Allahın çalışma şekli konusunda kafamda deli sorular oluşuyor...
Ayrıca Los Angeles yangını konusunda İsrail'in yaptığı şiddetin cezasının,suçunun Los Angeles'taki yerli halkla bağdaştıramıyorum,ne alakası var.İsrail'in gazzelilere şiddet göstermesini Los Angeles'taki halk mı talep ediyor yada zorluyor.
Neyse Los Angelestaki halk için Allah yardımcaları olsun,onların diliyle belirtmek gerekirse god bless themselves.
Ben bu dünyada fizik kurallarının işlemediğine hiç şahit olmadım. Ateş her defasında insanı yakar. Bir boksör cılız birini o cılız biri istediği kadar haklı olsun her defasında döver. İsrail ile Gazze milyon kere savaşsa şartlar değişmedikçe hep İsrail kazanacaktır.bütün müslümanlar bu dünyada çektikleri bütün bu çilenin sebebini ve çözümünü yine bu dünyanın içinde arar bulur ise ancak kurtulur
Alıntı yapılan: MeACuLpA - 15 Ocak 2025, 21:51:35Arkadaslar, o milyon dolarlik evlerin degerinin cogu arsa degeri. Evin tek basina oradaki kismi belki 500binden azdir. Yani 5 milyon dolarlik bir malikane/villa yandi denir ama arsanin bir deger kaybi yok, uzerindeki evi de 1 milyon cok daha aza tekrar kurabilirler.
Haklısın sigortanın ödeyeceği bedel binanın yaşına göre yıpranma payı düşüldükten sonra bina maliyeti ve klozuna göre içindeki eşyaların bedeli olacaktır. 2 milyon dolarlık evin sigorta tazmin bedeli 150.000-200.000 dolar çıkabilir.
Alıntı yapılan: SKYWOLF - 15 Ocak 2025, 20:08:20Yangından etkilenenlerin çoğu zaten milyoner. Yanan evlerin çoğu bizimkilerin ancak filmlerde görebileceği lüks malikaneler. Zaten hepsi sigortalı. Biden boşuna zahmet ermiş. Bizim gibi ayda 22000 TL'ye çalışıp hayatta kalmaya çalışan garibanlardan sandı galiba oradakileri. TOKİ falan da deseymiş bari.
Yukarıdaki cümlelerime ek olarak bu yangının Allah'ın gazabı olduğunu sanmıyorum. Dolaylı etkisi vardır tabi de binlerce masum insan katledilirken onları bombalayan uçakları son bahar yaprakları gibi düşürseydi o zaman işte bu Yaradan'ın işi derdim.
Yalnız bu yangınların bizimkilere benzer yönleri var. Söylentilere çok ve bunlara göre yangın çok yerden başlamış vs. Belki bir terör saldırısıdır.
Bildiğim kadarıyla sigorta şirketleri son dönemde artan yangınlar nedeniyle artık yangın sigortasını karşılamıyor. Yangına karşı sigorta yapmıyorlar yani.
Kötülük problemi, sonlu bir ömürde yapılan kötülükler karşılığında sonsuz azap vb. konularla ilgili Enis Doko'nun youtube sayfasını önerebilirim
Hakli olabilirdiniz ama California'san bahsediyoruz. Demokratlarin yikilmaz kalesi.
California'da yerel hukumet ozel sigorta sirketlerinin sigortalamadigi evleri FAIR plan adi altinda kendisi sigortaliyor, yani ev sahibi isterse devlet guvencesinde evini sigortalayabilir
Alıntı yapılan: Archangel99 - 16 Ocak 2025, 01:16:26Alıntı yapılan: SKYWOLF - 15 Ocak 2025, 20:08:20Yangından etkilenenlerin çoğu zaten milyoner. Yanan evlerin çoğu bizimkilerin ancak filmlerde görebileceği lüks malikaneler. Zaten hepsi sigortalı. Biden boşuna zahmet ermiş. Bizim gibi ayda 22000 TL'ye çalışıp hayatta kalmaya çalışan garibanlardan sandı galiba oradakileri. TOKİ falan da deseymiş bari.
Yukarıdaki cümlelerime ek olarak bu yangının Allah'ın gazabı olduğunu sanmıyorum. Dolaylı etkisi vardır tabi de binlerce masum insan katledilirken onları bombalayan uçakları son bahar yaprakları gibi düşürseydi o zaman işte bu Yaradan'ın işi derdim.
Yalnız bu yangınların bizimkilere benzer yönleri var. Söylentilere çok ve bunlara göre yangın çok yerden başlamış vs. Belki bir terör saldırısıdır.
Bildiğim kadarıyla sigorta şirketleri son dönemde artan yangınlar nedeniyle artık yangın sigortasını karşılamıyor. Yangına karşı sigorta yapmıyorlar yani.
sigorta şirketleri klozlarında yangın primini çıkarmışlar dolayısıyla sigortadan %90'ı para alamayacak...Haberlerde ve oturumlarda söylüyorlar...
http://www.instagram.com/reel/DDNldORtfPa/?igsh=MWN6N3Q1eDRvOTJlaA==
Ömemli konu askeri personel dikkatli olsun bilgilendirmek lazım
ABD yönetimi, yapay zeka için kullanılan gelişmiş çiplerin ihracatının sıkılaştırılmasına yönelik yeni bir düzenlemeyi duyurdu.
Açıklamada, 18 müttefik ve ortak ülkeye yönelik çip satışlarına herhangi bir kısıtlama uygulanmayacağı bildirildi. Söz konusu ülkelerin Avustralya, Belçika, Kanada, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Almanya, İrlanda, İtalya, Japonya, Hollanda, Yeni Zelanda, Norveç, Güney Kore, İspanya, İsveç, Tayvan ve Birleşik Krallık olduğu ifade edildi.
https://www.aa.com.tr/tr/ekonomi/abdde-yapay-zeka-ciplerinin-ihracatina-iliskin-yeni-duzenleme/3449154
Bu devletler içerisinde Türkiye yok yani kısıtlama içerisindeyiz. Böyle önemli bir olaya hükümetimiz niye tepki göstermedi hayret ediyorum çünkü yapay zeka teknolojileri dünyanın geleceğini belirleyecek en büyük araçlardan birisi olacak. Bu olaya basınımızın bile duyarsız kalması ayrı bir facia tabiki.
Firtina06,
Nvidia ve AMD, bu kisitlamalara karsilik Cin icin ozel hazirlanmis ciplerini piyasAya sunuyor. Yani mevcut hizlandirilcilarin kisitlandirilmis versiyonlarini. Simdi birisi bana Turkiye'de ozel ya da devlet herhangi bir kurumun AI konusunda ciddi ciddi donanim yatirimi yapmak istedigini ama bu kisitlamalar yuzunden yapamadigini ispatlasin. Allahin suudlarinin Aramco'su bile catir catir para dokuyor. Ben bir tanecik turk sirketi duymadim bu is icin para koymayi dusunen. Yani kisitlamasa ne olacak? Turkiyeden birileri o yatirim riskini alabilecek miydi? Turkiyede o kadar parayi riskli bu ise dokecek bir babayigit goremiyorum ben
Alıntı yapılan: fırtına06 - 17 Ocak 2025, 08:34:04ABD yönetimi, yapay zeka için kullanılan gelişmiş çiplerin ihracatının sıkılaştırılmasına yönelik yeni bir düzenlemeyi duyurdu.
Açıklamada, 18 müttefik ve ortak ülkeye yönelik çip satışlarına herhangi bir kısıtlama uygulanmayacağı bildirildi. Söz konusu ülkelerin Avustralya, Belçika, Kanada, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Almanya, İrlanda, İtalya, Japonya, Hollanda, Yeni Zelanda, Norveç, Güney Kore, İspanya, İsveç, Tayvan ve Birleşik Krallık olduğu ifade edildi.
https://www.aa.com.tr/tr/ekonomi/abdde-yapay-zeka-ciplerinin-ihracatina-iliskin-yeni-duzenleme/3449154
Bu devletler içerisinde Türkiye yok yani kısıtlama içerisindeyiz. Böyle önemli bir olaya hükümetimiz niye tepki göstermedi hayret ediyorum çünkü yapay zeka teknolojileri dünyanın geleceğini belirleyecek en büyük araçlardan birisi olacak. Bu olaya basınımızın bile duyarsız kalması ayrı bir facia tabiki.
En az 1 buçuk yıl önce den itibaren en az 2 defa bu konuda LİTOGRAFİ cihazından en az 4 adet alınmasını bu cihazların birim fiyatının 250 milyon dolar olduğunu bunun özel firmalar tarafından yapılabilecek yatırım olmadığını ve bu sadece makina fiyatı olduğunu tesis yatırımının içinde olmadığını belirttim lakin görünüşe göre hala kulak üstü yatıldığını gördüm.
Türk milletinin genel özelliği YUMURTA KAPIYA DAYANMADAN İŞ YAPMIYORUZ ondan sonrada yapamadıkmı ağlıyoruz.
Bu makinaların alınması ülke için son derece stratejik bir ihtiyaç olduğu bu son kararla aşikar olmuştur elbette.
Askeriyede bir yazı vardır VATANININ EN ÇOK SEVEN GÖREVİNİ EN İYİ YAPANDIR. Peki görevdekiler gerçekten seviyorlarmı?!!!!...
3 kategori var:
1. O adı geçen 18 ülkeye kısıt yok
2. Orta seviye ülkeler. Bir miktar kısıt var. Türkiye bu kategoride. Portekiz, Polonya gibi bazı Avrupa ülkeleri de burada. Onlar da baya şikayetçi.
3. Yasaklı ülkeler. Çin, Rusya, onların müttefikleri vs.
https://media.zenfs.com/en/bloomberg_technology_68/46dcbadb7c9995ce8dae41b8cce10dc7
Ambargo geldiğine göre birşeyler yapmaya başlamışızdır.
Ayrıca hangi ambargo bizi durdurabildi?
Başka konularda uzun uzun yazdım, kısaca açıklamak gerekirse;
Transistörler arasındaki mesafe yani Nanometre ölçeği ne kadar ufak sayı olursa, birim alana daha fazla transistör sığdırılır bu da işlenen wafer tabakasından daha fazla sayıda işlemci çekirdeği elde edilmesi demektir yani boyut küçüldükçe ticari kârlılık artar ayrıca transistör sayısı çoğaldıkça işlemci kapasitesi yükselir.
Yani mesela 3 Nm boyutuna kadar transistörler arasındaki mesafeyi o kadar küçülttülerki elektron atlaması oluyor ve bunun önüne geçmek için artık katmanlı mimariye geçmeye başladılar.
Ama aynı işlem kapasitesini elde etmek için illa aynı teknolojiye sahip olmamız gerekmiyor ama tabiki rekabetçi olmak için gerekli.
Şöyle açıklamak gerekirse aynı güçte içerisinde 10 milyar transistör barındıran iki farklı işlemci örneği vereyim, birisi mesela 5 nm teknolojisiyle üretilmiş 1 cm2 boyutunda diyelim, diğeri de 60 nm teknolojisiyle üretilmiş diyelim.
İkinci verdiğim örnek güç olarak aynı işlemci ama düşük teknoloji ile üretildiği için mesela içerisine 10 milyar transistör sığdırmak için 2 cm2 alan gerekir.
Dolayısıyla aynı güçte olmalarına rağmen aynı wafer tabakasından birim başına düşen işlemci çekirdeği sayısı azalıyor yani bu da ticari kârlılığı düşürüyor.
Ayrıca bir sorun daha oluşuyor, daha düşük teknolojili işlemciler biraz daha fazla elektrik tüketiyor.
Çok uzattım sanırım anlatabildim, işlemci üretebiliriz, ticari rekabet olmayan yani mesela milyonlarca sayıda seri üretime gerek kalmayan savunma sanayi uygulamaları için sorun olmaz, mesela bir uçak içinde elektrik tüketimi de sorun olmaz herhalde yani rakip işlemciden boyut olarak büyük ama aynı güçte işlemci yapılır.
Özetlemek gerekirse, ülkemizde işlemci ticari kârlılık ile üretilir ve Uzakdoğu ile rekabet de edebiliriz ama bunun için gerekli olan sadece idealist yatırımcılar.
Öyle birkaç milyar dolar para lazım lafları uçuk rakamlar, biraz para çıkın kişi başına 1 milyon sermaye ile 1000 kişilik bir anonim şirket kuralım, sadece 1 milyar lira ile şimdilik ülkemizin ihtiyacı olan tüm işlemcileri üretiriz.
Not; ben hazırım, varsa bir babayiğit gelsin, hallederiz. ;D
Yapay zeka işlemcisinde bir numara yok herkes yapar merak etmeyin. Çok sayıda basit matris çarpma yapan çekirdek olması gerekiyor. Mesela telefonunuz bilgisayarınız gibi 4 büyük çekirdek yerine bin çekirdekli yada daha çok çekirdekli gibi yani ama her çekirdeğin yaptığı iş çok çok basit bir iş. Birde muhtemelen o datayı bilindik istatistik algoritmalarında işleyip dışarı veriyorlardır. iki sene sonra yüz tane alternatifi olur merak etmeyin o verdikleri şeylerin. Biz bile yaparız hatta şimdi bile yaparız yollarız tasarımı tayvana üretirler. Bazı grafik kartlarında mesela on bin çekirdek var bu yüzden mesela kripto para mining i grafik kartları ile yapıyorlar. nvidia bu yüzden öne çıktı bu yapay zeka işlemcileri mimari olarak grafik işlemcilerine en yakın olanlar. Bir iki seneye yüz tane alternatifi olur merak etmeyin
Zaten yakında kuantum bilgisayarlar evimize kadar girer.
http://www.instagram.com/p/DEZY7eVoK3q/?igsh=MTQ4dHR4Y3hocXcxNw==
Türkiye haftalık 44 saat ile Avrupanın en çok çalışma saatine sahip ülkesi olmuş
Avrupa ortalaması 36 saat
34 saat ile batan Almanya lider,heralde battıklarından dolayı fazla çalıştıramıyorlar insanları..
Bizde ise istihdam o kadar fazlaki insanlar doya doya çalışsın diye 44 saat çalışma olanağı sağlıyoruz
Açılın gümbür gümbür geliyoruz
Yoksa en fazla çalışıp en az maaş alan biz gibi bir ima amacım yok 😁
Türkiye, dünyada en verimsiz çalışılan ülkeler sınıfında ilk 5'e rahat girer. Ne devlet, ne de özel sektördeki işveren bunu bir türlü anlayamıyor. İnsanları gereksiz yere iş yerinde tutmanın verimsiz ve daha maliyetli olduğunu kimse kabul etmiyor. Zaten artık ülkede işçiler de buna alıştığı için, verimsizlik adetimiz oldu. Gerçekten bu saatlerde verimli çalışıyor olsaydık, ilk 8 ekonomi içinde ve refah bir hayat sürüyor olurduk.
Bence Türkler çok çalışkan millet, her sektörde varını yokunu koyarak çalışıyor. Ancak ülke ekonomisi doğru yönlendirilmediği için milletin kazancını enflasyon yutmaya devam edyor. Türkiye yüksek enflasyon konusunda dünyada Arjantin, Güney Sudan ve Zimbabve'den sonra geliyor. Doğal olarak enflasyonu yavaşlatmak için faizler de çok yüksek. Ülkede savaş yok, ekonomik yaptırımlar da yok ama buna rağmen ekonomik sorunların olması garip.
Ülke yeni taze havaya ihtiyacı var, bu 25 senedir tahtı bırakmayan kuzeydeki başkaları için de geçerli. Bu dediklerim aklı başında birisi gelirse geçerli olacaktır, Gorbaçev veya Enver Paşa modunda birisi gelirse daha beter olur.
Alıntı yapılan: marmara - 18 Ocak 2025, 22:13:55Bence Türkler çok çalışkan millet, her sektörde varını yokunu koyarak çalışıyor. Ancak ülke ekonomisi doğru yönlendirilmediği için milletin kazancını enflasyon yutmaya devam edyor. Türkiye yüksek enflasyon konusunda dünyada Arjantin, Güney Sudan ve Zimbabve'den sonra geliyor. Doğal olarak enflasyonu yavaşlatmak için faizler de çok yüksek. Ülkede savaş yok, ekonomik yaptırımlar da yok ama buna rağmen ekonomik sorunların olması garip.
Ülke yeni taze havaya ihtiyacı var, bu 25 senedir tahtı bırakmayan kuzeydeki başkaları için de geçerli. Bu dediklerim aklı başında birisi gelirse geçerli olacaktır, Gorbaçev veya Enver Paşa modunda birisi gelirse daha beter olur.
Enver Paşa gayet aklı başında bir insandı. Balkanlardaki buçuk milletlere karşı savaşamayan orduyu, bir kaç senede İngiltere ve Rusya'ya karşı 3 sene savaşacak duruma getirmek için bir hayli akıl gerekir zaten. Atatürk'ün uyguladığı milli iktisat politikasının temellerini de liderliğini Enver Paşa'nın yaptığı İttihat Terakki partisi atmıştır. Enver Paşa, o yazdığın adamla yan yana gelecek bir insan değil.
Alıntı yapılan: Kapgan - 18 Ocak 2025, 22:48:00Enver Paşa gayet aklı başında bir insandı. Balkanlardaki buçuk milletlere karşı savaşamayan orduyu, bir kaç senede İngiltere ve Rusya'ya karşı 3 sene savaşacak duruma getirmek için bir hayli akıl gerekir zaten. Atatürk'ün uyguladığı milli iktisat politikasının temellerini de liderliğini Enver Paşa'nın yaptığı İttihat Terakki partisi atmıştır. Enver Paşa, o yazdığın adamla yan yana gelecek bir insan değil.
O yönden bakarsak Gorbaçev de Nobel ödülünü almıştı, hatta bazılarına göre kahramandır.
Enver Paşa'nın Türklere yaptığını düşman bile yapamadı. Tek taraflı bakmaz yanlış, adam harbiye nazırı olduktan sonra orduyu modernize etti ama Balkan savaşından sonra Osmanlı'nın savaşacak durumu yoktu, eline uzaydan ordu katılsa bile 1.Dünya Harbine katılmak hataydı.
Kafkaslara kış aylarındaki saldırı ve sonucu feci oldu. Irak'ta, Arap yarım adasında, Filistin için savaşlar Osmanlıyı yıpratı, Çanakkale hariç tüm cepheleri kaybetti. Enver Paşa cellat gibiydi bu millet için, şansına Atatürk gibi lider çıktı ve ülkeyi kurtardı.
1.Dünya Harbine Osmanlı girmeseydi belki dünyanın en çok petrol ihraç eden ülkesi olurdu. Ülke coğrafyası tamamen farklı, ekonomisi şu andaki haliyle kıyaslarsak kat kat büyük olablirdi. Irak, Süriye, Filistin, Lübnan, Mekke ve Medine'yi kontrol eden kocaman devletti şu anda Türkiye. Asırlarca kontrol eden topraklarını petrol devrimi gelince elden kaçırdı. Bunların en büyük sebepçisi Enver Paşa'dır.
.
Alıntı yapılan: Kapgan - 18 Ocak 2025, 22:48:00Alıntı yapılan: marmara - 18 Ocak 2025, 22:13:55Bence Türkler çok çalışkan millet, her sektörde varını yokunu koyarak çalışıyor. Ancak ülke ekonomisi doğru yönlendirilmediği için milletin kazancını enflasyon yutmaya devam edyor. Türkiye yüksek enflasyon konusunda dünyada Arjantin, Güney Sudan ve Zimbabve'den sonra geliyor. Doğal olarak enflasyonu yavaşlatmak için faizler de çok yüksek. Ülkede savaş yok, ekonomik yaptırımlar da yok ama buna rağmen ekonomik sorunların olması garip.
Ülke yeni taze havaya ihtiyacı var, bu 25 senedir tahtı bırakmayan kuzeydeki başkaları için de geçerli. Bu dediklerim aklı başında birisi gelirse geçerli olacaktır, Gorbaçev veya Enver Paşa modunda birisi gelirse daha beter olur.
Enver Paşa gayet aklı başında bir insandı. Balkanlardaki buçuk milletlere karşı savaşamayan orduyu, bir kaç senede İngiltere ve Rusya'ya karşı 3 sene savaşacak duruma getirmek için bir hayli akıl gerekir zaten. Atatürk'ün uyguladığı milli iktisat politikasının temellerini de liderliğini Enver Paşa'nın yaptığı İttihat Terakki partisi atmıştır. Enver Paşa, o yazdığın adamla yan yana gelecek bir insan değil.
Osmanlı Devleti'nin 1. Harbe katılmama gibi bir lüksü yoktu.Birçok tarihçinin genel kanısına göre bu harbin temel amaçlarından birisi zaten Osmanlı'nın parçalanması üstüne idi. Bu,birçok tarihçiden birisi de Halil İnalcık'tır. Enver paşa çok akıllı ama fazlaca hayalperest biriydi, Atatürk'ün pragmatizmine maalesef sahip değildi.Osmanlı'yı Halil hocadan okuyun,O'nun Osmanlı hakkındaki tezleri dünyadaki tüm tarihçilere ilham olmuştur,büyük adamdı rahmetli.
Alıntı yapılan: marmara - 18 Ocak 2025, 23:09:31O yönden bakarsak Gorbaçev de Nobel ödülünü almıştı, hatta bazılarına göre kahramandır.
Enver Paşa'nın Türklere yaptığını düşman bile yapamadı. Tek taraflı bakmaz yanlış, adam harbiye nazırı olduktan sonra orduyu modernize etti ama Balkan savaşından sonra Osmanlı'nın savaşacak durumu yoktu, eline uzaydan ordu katılsa bile 1.Dünya Harbine katılmak hataydı.
Kafkaslara kış aylarındaki saldırı ve sonucu feci oldu. Irak'ta, Arap yarım adasında, Filistin için savaşlar Osmanlıyı yıpratı, Çanakkale hariç tüm cepheleri kaybetti. Enver Paşa cellat gibiydi bu millet için, şansına Atatürk gibi lider çıktı ve ülkeyi kurtardı.
1.Dünya Harbine Osmanlı girmeseydi belki dünyanın en çok petrol ihraç eden ülkesi olurdu. Ülke coğrafyası tamamen farklı, ekonomisi şu andaki haliyle kıyaslarsak kat kat büyük olablirdi. Irak, Süriye, Filistin, Lübnan, Mekke ve Medine'yi kontrol eden kocaman devletti şu anda Türkiye. Asırlarca kontrol eden topraklarını petrol devrimi gelince elden kaçırdı. Bunların en büyük sebepçisi Enver Paşa'dır.
Bu yazdıklarını o dönem tarihine vakıf olup biraz da analitik zekası olan bir insan yazmaz. Savaşa girilmeseydi, değil o dediğin coğrafyalar, doğu ve güney doğu Anadolu bile elden çıkardı. Sen bunları bilmek zorunda değilsin tabi. Ama şunu bil, eğer dediğin gibi savaşa girilmeseydi sen büyük ihtimal şu anda Rusya federasyonunun değil, Rus çarlığının bir vatandaşı olurdun. Bu senin için belki fark etmez ama bizim için çok fark ederdi. Özellikle o tarihlerde.
Bu savaş bizim isteyerek girdiğimiz bir savaş değil. Rusya'ya saldırmazlık anlaşması önerdik, Rusya kabul etmedi. İngiltere'ye beraber savaşalım dedik İngiltere kabul etmedi. Almanların yanına itildik.
Sen bir yabancı olarak Türk tarihinin o dönemlerine vakıf olmak istiyorsan bu iyi bir şey. Mesela İsmet Paşanın hatıratını oku. Kurtuluş savaşını yapan ordunun temelini kime dayandırıyor orada. Ya da Atatürk'ün en yakınlarından Mahmut Esat Bozkurt'un " Mümkün olsa şu üç kişinin aleyhinde konuşanların dillerini keserdim; Enver Paşa,Talat Paşa ve Mustafa Kemal Paşa" dediğini oku.
Savaşa girilmeseydi o koca coğrafyalar elde kalırdı demek, ben o dönem hakkında hiç bir şey bilmiyorum demektir.
Alıntı yapılan: Kapgan - 18 Ocak 2025, 23:45:21Bu yazdıklarını o dönem tarihine vakıf olup biraz da analitik zekası olan bir insan yazmaz. Savaşa girilmeseydi, değil o dediğin coğrafyalar, doğu ve güney doğu Anadolu bile elden çıkardı. Sen bunları bilmek zorunda değilsin tabi. Ama şunu bil, eğer dediğin gibi savaşa girilmeseydi sen büyük ihtimal şu anda Rusya federasyonunun değil, Rus çarlığının bir vatandaşı olurdun. Bu senin için belki fark etmez ama bizim için çok fark ederdi. Özellikle o tarihlerde.
Bu savaş bizim isteyerek girdiğimiz bir savaş değil. Rusya'ya saldırmazlık anlaşması önerdik, Rusya kabul etmedi. İngiltere'ye beraber savaşalım dedik İngiltere kabul etmedi. Almanların yanına itildik.
Sen bir yabancı olarak Türk tarihinin o dönemlerine vakıf olmak istiyorsan bu iyi bir şey. Mesela İsmet Paşanın hatıratını oku. Kurtuluş savaşını yapan ordunun temelini kime dayandırıyor orada. Ya da Atatürk'ün en yakınlarından Mahmut Esat Bozkurt'un " Mümkün olsa şu üç kişinin aleyhinde konuşanların dillerini keserdim; Enver Paşa,Talat Paşa ve Mustafa Kemal Paşa" dediğini oku.
Savaşa girilmeseydi o koca coğrafyalar elde kalırdı demek, ben o dönem hakkında hiç bir şey bilmiyorum demektir.
Konuyu kişisel tartışmalara çekmeden tarihsel analizin yap. Benim hakkıda sen hiç yorum yapma, benim hangi ülkenin vatandaşı olduğumu bilmeden sallayıp durma. Boş tartışma yaratacak iletiler yazma. Kısaca tanımadığın adama karşı milleti, ırkı, kimlik değerleri, vatandaşiığına hiç dokunma. Beni tanımıyorsun ve yazdıkların tamamen yanlış, Burkina Faso ve Türkiye vatandaşı da olabilirim.
8) 8)
Alıntı yapılan: marmara - 18 Ocak 2025, 23:52:17Konuyu kişisel tartışmalara çekmeden tarihsel analizin yap. Benim hakkıda sen hiç yorum yapma, benim hangi ülkenin vatandaşı olduğumu bilmeden sallayıp durma. Boş tartışma yaratacak iletiler yazma. Kısaca tanımadığın adama karşı milleti, ırkı, kimlik değerleri, vatandaşiığına hiç dokunma. Beni tanımıyorsun ve yazdıkların tamamen yanlış, Burkina Faso ve Türkiye vatandaşı da olabilirim.
Profilindeki bayrağı baz alarak, hiç art niyet taşımadan ve olayı daha iyi kavraman için bir örnek verdim sadece. Olayı sen kişiselleştirdin. Üstelik hoş olmayan bir üslupla. Bu şekil emir kipleriyle racon keserek konuşulmaz.
Alıntı yapılan: KARACI - 18 Ocak 2025, 23:35:21Osmanlı Devleti'nin 1. Harbe katılmama gibi bir lüksü yoktu.Birçok tarihçinin genel kanısına göre bu harbin temel amaçlarından birisi zaten Osmanlı'nın parçalanması üstüne idi. Bu,birçok tarihçiden birisi de Halil İnalcık'tır. Enver paşa çok akıllı ama fazlaca hayalperest biriydi, Atatürk'ün pragmatizmine maalesef sahip değildi.Osmanlı'yı Halil hocadan okuyun,O'nun Osmanlı hakkındaki tezleri dünyadaki tüm tarihçilere ilham olmuştur,büyük adamdı rahmetli.
Osmanlı çok uğraşmıştır aslında İtilaf devletleri safında savaşa girmeyi ama bizi istemediler Ruslardan dolayı. Enver paşanın tüm evraklarını Murat bardakçı yayınlamıştır şiddetle tavsiye ederim herkese. Kendisi 28 yaşında devletin başına gelmenin verdiği özgüvenle çok söz dinleyen birisi değildir maalesef, yaptığı planların pek ayrıntılarını düşünmez büyük resme fazla odaklanır, Sarıkamış bunun bir tezahürü. Buna ileriki yıllarda padişah kızı olan eşine kendine kanıtlama dürtüsü de eklenince çok uçuk hayaller peşinden oradan oraya sürüklenmiştir.
Halil hocaya tarihçilerin şeyhi derler, Braudel ayarında denir. Bernard Lewis gibi mükemmel ortadoğu tarihçisi bile onun en büyük Osmanlı tarihçisi olduğunu söyler. Forumda halil hoca hayranları görmek beni sevindirdi. Kütüphanemde yaklaşık iki raf kitabı var, tuğla gibi kitapları bir kaç günde okunur, hele bir Fatih Sultan Mehemmed Han kitabı var ki insanı kanatlandırır 600 yıl önceye götürür.
Alıntı yapılan: Prof. Doğu - 19 Ocak 2025, 00:28:15Alıntı yapılan: KARACI - 18 Ocak 2025, 23:35:21Osmanlı Devleti'nin 1. Harbe katılmama gibi bir lüksü yoktu.Birçok tarihçinin genel kanısına göre bu harbin temel amaçlarından birisi zaten Osmanlı'nın parçalanması üstüne idi. Bu,birçok tarihçiden birisi de Halil İnalcık'tır. Enver paşa çok akıllı ama fazlaca hayalperest biriydi, Atatürk'ün pragmatizmine maalesef sahip değildi.Osmanlı'yı Halil hocadan okuyun,O'nun Osmanlı hakkındaki tezleri dünyadaki tüm tarihçilere ilham olmuştur,büyük adamdı rahmetli.
Osmanlı çok uğraşmıştır aslında İtilaf devletleri safında savaşa girmeyi ama bizi istemediler Ruslardan dolayı. Enver paşanın tüm evraklarını Murat bardakçı yayınlamıştır şiddetle tavsiye ederim herkese. Kendisi 28 yaşında devletin başına gelmenin verdiği özgüvenle çok söz dinleyen birisi değildir maalesef, yaptığı planların pek ayrıntılarını düşünmez büyük resme fazla odaklanır, Sarıkamış bunun bir tezahürü. Buna ileriki yıllarda padişah kızı olan eşine kendine kanıtlama dürtüsü de eklenince çok uçuk hayaller peşinden oradan oraya sürüklenmiştir.
Halil hocaya tarihçilerin şeyhi derler, Braudel ayarında denir. Bernard Lewis gibi mükemmel ortadoğu tarihçisi bile onun en büyük Osmanlı tarihçisi olduğunu söyler. Forumda halil hoca hayranları görmek beni sevindirdi. Kütüphanemde yaklaşık iki raf kitabı var, tuğla gibi kitapları bir kaç günde okunur, hele bir Fatih Sultan Mehemmed Han kitabı var ki insanı kanatlandırır 600 yıl önceye götürür.
"Bir savaşı,savaşın yasandigi meydana gidip hayalini kurmadan, cografyayı görmeden,sesleri isitmeden yazmayacaksın" der.Başka bir kafa idi gercekten.O'nun zekatını alan İlber hoca bayragin hakkini vermistir bana göre,tabii öğrencisi olarak.
Alıntı yapılan: Kapgan - 19 Ocak 2025, 00:20:12Profilindeki bayrağı baz alarak, hiç art niyet taşımadan ve olayı daha iyi kavraman için bir örnek verdim sadece. Olayı sen kişiselleştirdin. Üstelik hoş olmayan bir üslupla. Bu şekil emir kipleriyle racon keserek konuşulmaz.
İşte bu yuzden koydum o bayrağı. Ayrıca burslu üniversite eğitmini Türkiye'de okudum, yediğimi içtiğimi karşılayıp tamamen bedava yaşamımı sağladığına göre devlet de enayi değildir. Milletin verdiği vergi ile boşuna adam yetiştirmezler.
Alıntı yapılan: Prof. Doğu - 19 Ocak 2025, 00:28:15Osmanlı çok uğraşmıştır aslında İtilaf devletleri safında savaşa girmeyi ama bizi istemediler Ruslardan dolayı.
Bu kısım ilgimi çekti, Detaylandırırsanız, pek bir mutlu olacağım. Çünkü hep merak etmişimdir nedenini.
Ruslar Fransa ve İngiltere ile ittifak kurduğu için Osmanlıyı bu gruba katılmasını istemiyordu. Osmanlı zayıf ülke olduğu için İngiliz ve Fransızlar Çar'ın isteğini geri çeviremyordu. 2.Nikolay da Enver Paşa gibi hayalperest kişiydi, Almanlara karşı cephede savaşırken hanımına adet döneminin nasıl geçtiğini sormuştu mektupla. Zaten Nikolay karakter olarak da zayıf birisiydi, tahta çıkmasını kendisi de istemiyordu, abisi kazadan ölünce taht ona kalmıştı.
Osmanlı'nın 1. Dünya Harbine katılması İngiliz, Fransız ve Ruslar için beklenmedik sürpriz olmuştu. Boğazlardan Ruslara yardım konvoyu gönderecek iken Osmanlı savaşa katıldı karşı cepheden. Mühimmat sıkıntısından dolayı Ruslar Almanlara karşı ağır yenilgiye uğradı, ülke sanayisi zayıf, vergilerin kat kat artması, ağır kayıplar nedeniyle Çarlık çöktü. Ruslara yardım etmek için Boğazlardan geçmek istediler ama Çanakkale savaşını kaybedince planları suya düştü.
Kısacası Osmanlı gider ayak Çarı da mezara götürdü. Osmanlı(Enver Paşa) kendisini zorlayarak Almanlarla ittifak kurdu ve savaşa katılmıştı, bu savaşı kaçırabilirdi. Komunistlerin ortaya çıkmasında da Osmanlının sebebi vardı diyebiliriz, Boğazlardan yardım gelseydi Çarlık yıkılmazdı.
Alıntı yapılan: Merzifonlu - 19 Ocak 2025, 00:38:32Alıntı yapılan: Prof. Doğu - 19 Ocak 2025, 00:28:15Osmanlı çok uğraşmıştır aslında İtilaf devletleri safında savaşa girmeyi ama bizi istemediler Ruslardan dolayı.
Bu kısım ilgimi çekti, Detaylandırırsanız, pek bir mutlu olacağım. Çünkü hep merak etmişimdir nedenini.
Merzifonlu hocam, aşağıdaki makale bu konuyla ilgili ayrıntıları içeriyor. Büyük bir dünya savaşı patlayacağının bizimkiler farkında 1911-12'ler gibi. Önce İngilizler ile temasa geçiyoruz, bir kaç taviz vererek ilişkileri ilerletiyoruz onları ittifaka ikna için ama kabul etmiyorlar iki kez reddediyorlar. Daha sonra Cemal paşa 1914'te Fransa'yla ittifak kurabilmek için Paris'e gidiyor ama yine eli boş dönüyor.
Bizi ittifaka almak istememelerin nedeni bizi alirlarsa Rusya karşı tarafa geçer diye. Bir de tabi Ruslarla yaptıkları Sykes-Picot anlaşması ve onun öncülleri olan diğer gizli anlaşmalar.
https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/1340439
https://tr.wikipedia.org/wiki/Sykes-Picot_Anla%C5%9Fmas%C4%B1
Alıntı yapılan: KARACI - 19 Ocak 2025, 00:34:03"Bir savaşı,savaşın yasandigi meydana gidip hayalini kurmadan, cografyayı görmeden,sesleri isitmeden yazmayacaksın" der.Başka bir kafa idi gercekten.O'nun zekatını alan İlber hoca bayragin hakkini vermistir bana göre,tabii öğrencisi olarak.
Hocam, bu alıntıladığınız ifade Halil hocanın tarih bilimine yaptığı metodolojik katkıların en önemlilerinden birinin ifadesi, adam okudukları yetmezmiş gibi bizzat savaşların cereyan ettiği yerlere gidip olayın gerçekleştiği yerin coğrafyasını etüd ediyor, orda yaşayan köylülerden burda evvelden kalan bir kuyu var mıydı şurası ağaçlık mıydı falan diye araştırıyor.
Bir de Halil hocanın her yerde öğrencileri var. Ben Şikago üniversitesinde bir hanımefendiyle tanışmıştım, eşi Halil hocanın öğrencisi bir prof, Halil hocayı öve öve bitirememişti.
Alıntı yapılan: Prof. Doğu - 19 Ocak 2025, 01:26:29Bizi ittifaka almak istememelerin nedeni bizi alirlarsa Rusya karşı tarafa geçer diye.
Çok teşekkür ederim, şimdi taşlar yerine oturdu. Bu herifler, zoru görmezlerse anlaşma falan tanımazlar. O nedenle ruslarla yaptıkları "anlaşmalar" bence konu dışıdır. Ama rusların karşı safta olması tehdidi; evet işte o ciddi bir nedendir.
Sn.merzifonlu bence biraz bakış açınızı değiştirin
Fransa ve İngiltere için;Adamlar gelişmekte olan Rus Çarlığı ve zayıflattıkları Osmanlı var iken ve bu Osmanlı hasta adam iken niye Ruslar yerine bizi tercih etsinler ki...Demek ki bizim heyetler cazip önerilerde yada Rusya'dan daha etkili olabileceğimizi ispatlıyamamışlar.
Kıssa vermek gerekirse
Yani siz 30 yaşında Hande Erçel var iken niye gidipte 80 yaşındaki Pakize Sude ile evlenesin ki😁
Alıntı yapılan: Prof. Doğu - 19 Ocak 2025, 01:26:29Bizi ittifaka almak istememelerin nedeni bizi alirlarsa Rusya karşı tarafa geçer diye. Bir de tabi Ruslarla yaptıkları Sykes-Picot anlaşması ve onun öncülleri olan diğer gizli anlaşmalar.
Yapmayın hocam, Rusya nasıl taraf değiştiriyor? Rusya, Sırbistan'ı korumak için savaş ilan etti. Sırbistan'ı bırakıp, Avusturya-Macaristan'a mı katılacaktı. Bu iddia kime ait ise, hiç bir mantığa oturtamamış.
Müttefiklerin, Osmanlı'yı almak istememesin en büyük sebebi, Osmanlı ordusu Balkan savaşlarında küçücük devletçiklere öyle bir yenildi ki, Avrupa, bu hasta adamı ölü ilan etti. Diğer yandan ekonomik olarak tamamen çökmüş, siyasi çalkantılarda olan bir devletle görüntüsü de kimseye cazip gelmiyordu.
Öte yandan Almanlar, direk Osmanlı askeriyesinin içinde oldukları için, Balkan savaşlarındaki yenilgiyi iyi analiz ederek, bunun askeri değil, siyasi bir yıkım olduğunu gördüler. 3 paşalar desteklenerek, Almanya'nın cephesini genişletecek, hatta bazı noktalarda müttefiklere ciddi sorun olabilecek, Halifelik ile belki Hindistan'ı karıştırabilecek bir araç olarak gördüler.
Sonuçta Osmanlı iyi savaştı hatta Avusturya-Macaristan'dan daha iyi savaştı. Fakat zaten kötü olan durum en son yıkıma gitti. Bu coğrafyada yaşayan milleti bir 100 yıl daha geriye götürdü.
Rusların Polonya yüzünden Almanya ile ilişkileri limoni idi o dönemlerde. Avusturya-Macaristan ile de ilişkileri hiç iyi değildi Balkanlar yüzünden, Bosnayı kaptırdığı için Çar onlara oldukça öfkeliydi. Toprak yüzünden sorunu olmayan Fransa ve İngiltere ile ittifak kurdular.
Osmanlı zaten o dönemlerde ekonomik olarak cüceydi, sanayi devrimini kaçırmış orta çağ ülkesi gibiydi. İngiliz ve Fransızlar Osmanlıyı bu yüzden istemediler ve Rusların isteğini geri çeviremediler. Çarın boğazlarda iştahı vardı. Almanya bunlar için tehlike yaratıyordu. Çar'ın kafasına silah dayasan bile Almanlar ile ittifak olamazdı. Türkiye'de sonradan Cumhuriyet döneminde sanayi devrimi yaşandı.
(https://i.hizliresim.com/41wbiks.png)
http://www.instagram.com/reel/DEzWvUYNU9a/?igsh=MmVwNDU0eGtiNWpr
Birileri mülk Allahındır diye bunlara hatırlatsamı acaba?🤔
Yazık bunların peşinden giden insanlara
http://www.instagram.com/p/DE7Oiq1MGcL/?igsh=MXE0anIxcGd0Z2w0OA==
Doğru mu acaba
Birçok yerdede zararı olmadığı,sadece laktoz içeren whey yerine daha az veya hiç laktoz içeren isole olanı kullanın diyorlar.aksi takdirde laktozdan ötürü ishal,mide bulantısı vesaire yan etki ile karşılabilceğiniz söyleniyor
Böbrek için sıkıntı olur mu? Diye sorguladığınızda böbrek yetmezliği yoksa yada böbreğiniz düzgün çalışıyorsa sıkıntı olmaz diyorlar yani işin özü çalışan böbreği bozmuyor.
Ama böbrekte sıkıntı varsa kullanma doktora sor diyorlar.
Canan hoca başka birşey diyor...
Kime inancağımızı şaşırdık
Protein tozu deyip geçmeyiz sadece spor yapanlar için diye düşünmeyiz doktorların bazıları kas erimesi yaşayan yaşlılarada öneriyormuş
Sonuçta peynir altı suyundan yapılıyor
Osmanlı'nın petrol rezervleri sayesinde köprüyü geçmesine ramak kalmış iken 1. Dünya savaşına sokuluyor ve kontrol edip sömüre bilecekleri küçük devletçiklere bölünüyor. İttihat Terakki nın akıl hocası matr salem kurucuları emanuel karasu, İbrahim temo ya sormak gerekirdi neden bu savaş,
Bakın ırakta orduya sızan kesnızani tarikatı ABD ye karşı savaşmadı bugün Irak'ın hali ortada ölen milyonlarca insan ve daha ölecek olanlar bitmeyecek olan savaşlar...
İran'da ayaklanmalara karşı müdahale emri veren şah a karşı tarafsızlığını ilan edip Şii bloka göz yuman İran ordusu, bugün İran güvenip iş tutanların sonunu görüyoruz.
Türkiye'de orduyu neredeyse ele geçirmiş olan FETO darbesi başarılı olsa idi bizi sürükleyecekleri bizim için sonu hiçte iyi olmayacak maceralar...
Tarih tekerrür dür boşuna dememişler uyanık ve dikkatli olunmalı özellikle orduya sızan sızmaya çalışan kim olursa olsun Türk milletinin istikbali ve selameti için afedilmemeli
Ülkemizde son kırk yılda yüzbinlerce insanımızın ölümüne ve sakat kalmasına neden olan PKK terör örgütü liderinin hangi istihbaratın elemanı olduğu da unutulmamalıdır.
Birinci ve ikinci dünya harbini baz alırsak dünya üzerinde enerji kaynaklarına sahip olupta bunu koruma gücünden yoksun kim varsa sömürülmüş. Yani biz hata yapmasakta tepemize çökeceklerdi.bizi öyle kendi halimize kimse bırakmazdı
Alıntı yapılan: kabardey - 19 Ocak 2025, 03:15:56Alıntı yapılan: Prof. Doğu - 19 Ocak 2025, 01:26:29Bizi ittifaka almak istememelerin nedeni bizi alirlarsa Rusya karşı tarafa geçer diye. Bir de tabi Ruslarla yaptıkları Sykes-Picot anlaşması ve onun öncülleri olan diğer gizli anlaşmalar.
Yapmayın hocam, Rusya nasıl taraf değiştiriyor? Rusya, Sırbistan'ı korumak için savaş ilan etti. Sırbistan'ı bırakıp, Avusturya-Macaristan'a mı katılacaktı. Bu iddia kime ait ise, hiç bir mantığa oturtamamış.
Müttefiklerin, Osmanlı'yı almak istememesin en büyük sebebi, Osmanlı ordusu Balkan savaşlarında küçücük devletçiklere öyle bir yenildi ki, Avrupa, bu hasta adamı ölü ilan etti. Diğer yandan ekonomik olarak tamamen çökmüş, siyasi çalkantılarda olan bir devletle görüntüsü de kimseye cazip gelmiyordu.
Öte yandan Almanlar, direk Osmanlı askeriyesinin içinde oldukları için, Balkan savaşlarındaki yenilgiyi iyi analiz ederek, bunun askeri değil, siyasi bir yıkım olduğunu gördüler. 3 paşalar desteklenerek, Almanya'nın cephesini genişletecek, hatta bazı noktalarda müttefiklere ciddi sorun olabilecek, Halifelik ile belki Hindistan'ı karıştırabilecek bir araç olarak gördüler.
Sonuçta Osmanlı iyi savaştı hatta Avusturya-Macaristan'dan daha iyi savaştı. Fakat zaten kötü olan durum en son yıkıma gitti. Bu coğrafyada yaşayan milleti bir 100 yıl daha geriye götürdü.
Kabardey hocam, şöyle ifade etsem daha doğru olurdu: "Bizi ittifaka almak istememelerin nedeni bizi alırlarsa Rusya karşı tarafa geçer veya bağımsız kalırdı." Evet belki Avusturya'dan dolayı karşı tarafa geçmeyebilirlerdi ama Rusya kesinlikle bizimle aynı ittifakta yer almazdı. Savaş öncesi İngilizlerle yaptıkları gizli anlaşmalar hep Osmanlı'nın parçalanması doğu anadoluyu ele geçirmek üzerine, Sırbistan konusu tabiki önemli ama o konuda benim bildiğim gizli anlaşmaları yok. Almanya'yı Fransa'nın tek başına anakarada durdurması pek mümkün değildi, ama Rusya ittifakta olunca her iki yönden Almanya çevreleneceğinden Rus ittifakı elzem İngilizler için.
Osmanlı ne kadar kötü durumda olursa olsun milyonlarca askeri sahaya sürecek kudrette, dünyanın ta öbür ucundan milyonlarca ne yaptığı belirsiz savaşçılar getiren İngilizler, Osmanlı'ya burun kıvırmazdı Ruslar şart koşmasa.
Alıntı yapılan: Denizci16 - 19 Ocak 2025, 06:32:11http://www.instagram.com/p/DE7Oiq1MGcL/?igsh=MXE0anIxcGd0Z2w0OA==
Doğru mu acaba
Birçok yerdede zararı olmadığı,sadece laktoz içeren whey yerine daha az veya hiç laktoz içeren isole olanı kullanın diyorlar.aksi takdirde laktozdan ötürü ishal,mide bulantısı vesaire yan etki ile karşılabilceğiniz söyleniyor
Böbrek için sıkıntı olur mu? Diye sorguladığınızda böbrek yetmezliği yoksa yada böbreğiniz düzgün çalışıyorsa sıkıntı olmaz diyorlar yani işin özü çalışan böbreği bozmuyor.
Ama böbrekte sıkıntı varsa kullanma doktora sor diyorlar.
Canan hoca başka birşey diyor...
Kime inancağımızı şaşırdık
Protein tozu deyip geçmeyiz sadece spor yapanlar için diye düşünmeyiz doktorların bazıları kas erimesi yaşayan yaşlılarada öneriyormuş
Sonuçta peynir altı suyundan yapılıyor
Eğer o protein tozları üzerinde verilen bilgiler doğru ise günde 1 ölçek zararlı olmaz. Ama bazı markalı protein tozlarına yapılan testlerde hile çıktığını okumuştum. 24 gr civarı olması gereken protein miktarı bunun yaklaşık üçte biri çıkmıştı. Kalp ve böbreklere zararı tartışılan bir konu. Her halükarda fazla tüketimin böbreklere zararı olur. Ben bir dönem bunları kullandım ama sonra bu haberleri okuyunca bıraktım. Şimdi evde doğal yöntemle lor peynirinden protein shake yapıyorum.
20 yaşında bir kişinin sağlıklı böbreği % 80 üstünde kapasitesini kaybettiğinde diyalize giriyor. Bunu normal sürecine bırakırsan yaşlılık ile bu ömür boyuda seni ucu ucuna idare eder 50 sindede şansın iyi gitmezse diyaliz gerekebilir o böbrek her geçen yılda yaşlanıyor yıkıma uğruyor. Olay şu gençlikte sağlıklı yaşam işte bu 50 yaş sonrası için yapılan bir şeydir. Sen böbreği proteinle 20 yaşında zehirler o kapasiteyi yirmili yaşlarda % 80 den % 60 a indirirsen hiç bir şey olmadı sanırsın ama 50 yaşında ayvayı yersin yada kalp kaslarında kol kasların gibi büyür 45 yaşında tık gidersin. Testestoronu kas yapmak için takviye edersin hop prostat büyümüş ayvayı yedin. Birde 20 yaşına zaten kadersiz girmiş ama gençliğin gücü ile farkında olmayan 50 yaşında sorun yaşama potansiyeli yüksek olanlar var. Bunların alayı salona gidip protein tozu içiyorlar. Bunlar tabi vasat insanın hayat bilgisi seviyesi şeyler ama bu kadar ilim bilmezsen ayvayı yersin böbreğin kimyasını öğrenmeye gerek yok ama 20 li yaşlarda zehir yesen bir şey olmuyoki denileceğini bunların 50 yaşında acısının çıkacağını da bir zahmet bilmek gerek.
Genç genç ölümler oluyor bence bu vücut geliştirme salgınında çok kişi olacağından erken ölüp gidiyor
Bu arada protein tozu ve böbrek ilişkisinden bahsetmişken
Kandaki böbrek değerlerine bakmakta fayda var nedir bunlar?
-EGFR (glomerüler flitrasyon hızı)
-Kretanin
-Üre
Yani protein tozu ve supplement kullanan biri bunları belirli sıklıklarla ölçmeli
Ayrıca ilaç kullanan kronik hastalar ile sürekli ağrı kesici kullananlarda ölçmeli
Glomerüler flitrasyon hızı,sizin böbreğinizin kanınızı süzme hızını gösterir
90-120 arası değer çok iyi çalıştığını
29 veya 15 in altı böbrek yetmezliği
Galiba 6 yada 10 un altı iseniz diyalizlik olduğunuzu gösterir.
Arkadaşlar bu ölçümleri aile doktoru yani sağlık ocağından isteyebilirsiniz.
Alıntı yapılan: Prof. Doğu - 19 Ocak 2025, 12:04:20Osmanlı ne kadar kötü durumda olursa olsun milyonlarca askeri sahaya sürecek kudrette, dünyanın ta öbür ucundan milyonlarca ne yaptığı belirsiz savaşçılar getiren İngilizler, Osmanlı'ya burun kıvırmazdı Ruslar şart koşmasa.
İşte anlatmak istediğim tam da bu. O günlerin şartlarında bakınca, Müttefikler, Osmanlının böyle bir şey yapamayacağını öngördüler. Zira Osmanlı Balkan savaşlarında o kadar kötü savaştı ki, biz kendi tarihimizi bilmediğimiz için bunu bugün anlayamıyoruz. O gün yetki sizde olsaydı, sizde Osmanlıyı kendi tarafınızda, size yük olacak bir devlet olarak görür ve istemezdiniz. Almanlar Osmanlının kılcal damarlarına kadar nüfuz ettiği için, duruma çok daha hakimdi. Onlarda Osmanlıyı bir dost değil, bir araç olarak gördü ve öyle kullandı.
Zaten savaşın başından beri İngilizler, Osmanlı'nın tarafsız kalarak Rusya'ya giden yardımların geçişine izin vermesi dışında hiç bir şey istemedi. Ruslar da bundan gayet memnundular. Ruslar için en önemli konu, boğazların kapanmamasıydı. Zira Osmanlı Müttefikler tarafında savaşa girerse, boğazların Bulgarlar tarafından işgal edileceğini düşünüyorlardı. Osmanlı'nın tarafsızlığı Ruslar için en iyi senaryoydu.
http://www.instagram.com/p/DE8TKG0ICfl/?img_index=1&igsh=MWU0OTUydTQ4M2FmNA==
Türkün gücü her alanda kendini gösteriyor😎
30000 TL'lik Colombia montu Dünyanın kaçıncı ülkesi olan Moğolistan'dan 5.5-6 bin TL'ye almak.
İşte Türkiye'nin gücü hem üretenden daha fazla kazanıyoruz hem devlet olarak böyle ürünlerin vergilerinden hem satış fiyatlandırması olarak mağaza işletme anlayışımızdan
Evet Türkiye fırsatlar ülkesi kıymetini hiç bilmiyoruz
Bunu Almak yada bu kalitede ürün almak isteyen Türk halkı için böyle şeyler haram.
O yüzden açılın Türkün gücünü gümbür gümbür gelicek göreceksiniz.😁
http://www.instagram.com/p/DFADfdFt2bg/?igsh=ZjFkYzMzMDQzZg==
Eeee üüü
Yüksek ilim sahibi hocamız açıklamayı yapmış
Enflasyonda yöneticilerin kabahati yok,halk günahların bedelini ödüyor 😁
http://www.facebook.com/share/p/1BNNAG5U52/
Eee işte bir devletin halkına nasıl baktığı,nasıl gördüğünün örneği;
Hollanda'da devlet yaptığı otoyolu ücretli yapmış fakat bizden farklı olarak ücret ödendikten sonra yol tekrar ücretsiz olacak,üstelik ücret 1.5 Euro
İşte halkı yaşat ki devlet yaşasın felsefesinin hakkını hollandalılar veriyor
Yap işlet devret mantığı ve alım garantilerinin bize sorgulatması gereken model
http://www.instagram.com/p/DFA1pEZMqKb/?img_index=1&igsh=MXdxenY2eWd6MHVuZQ==
Şahlanan Türkiyede işsizlik sorunu var diye kimse sözedemez
İstihdam patlaması yaşatıyoruz istihdam!!!
Sabah 8 akşam 19 tam 11 saat üstelik depo elemanı gibi hamallık gibi hiç ağır iş olmayan rahat,kebap iş
Üstelik 24 bin gibi astronomik rakam...
Gençler iş beyenmiyor yahu...
Ne enerji varmış soğuk savaşın adamlarında hayret bişey.
http://www.instagram.com/reel/DEb5n0eoP1L/?igsh=eTF1ZHY0dDkwamJ0
Ekmeğin sağlık ve vitamin deposu olduğunuda ben ekleyeyim😎
Zaten çok basit karbonhidrat içerdiği için asla ve katiyen acıktırmaz ve buna bağlı olarak vücutta yağlanma veya obezite gibi hastalıkların nedeni olacak sorunlarla ilişkilendirilemez .Kısaca ekmek sağlıklıdır.
İçerdiği gluten gibi yapışkan olan gıda maddesi oldukça kolay sindirilir asla bağırsaklara yapışmaz ve bağırsak florasını bozmaz
Ekmek eyidir.sonuçta yukarda fetva var.
Din siyasete bir bulaştımı karışmadığı halt kalmaz.
En hakiki mürşit ilimdir. İlimi beceremeyip, her günlük problemin cevabını dinen vermeye kalkarsan varacağın yer orta çağ olur.
Mesela ekonomi bilimini nas ile oluşturmaya kalkarsan bugünkü durum ortaya çıkar.
Madem ki toplum bunları bu şekilde kabul edip oy vererek varlıklarını devam ettiriyor, bize de saygı duyup oy verenlere daha çok bugünler ve mutluluklar dilemek düşer. Zaten demokrasi de böyle bir şey değil mi?
Bakalım kaç tane trol peydah olup sırayla cevap yazacak.
http://www.instagram.com/p/DFDPGQ-ubBk/?igsh=cWh5cm5uOWg2bXNv
600 bin TL'nin aylık getirisi gayet iyi
23-24 bin TL civarı
Lafı aslında şuraya getirecem
Bugün bir insan SGK'ya ödenilen parası 25 senede galiba faizi ile birlikte 2 milyon lira civarı paraya tekamül ediyor.Emekli olduğunda aldığı maaş 14-15 bin TL
Onun yerine 2 milyonu vatandaşa verseler vatandaş bu parayı bankaya yatırsa 70-80 bin TL alır.hertürlü emekli maaşının hiçbir artısı yok.
Saçmalığa bak,ülkenin geldiği duruma bak.
Alıntı yapılan: Denizci16 - 21 Ocak 2025, 14:10:40http://www.instagram.com/p/DFDPGQ-ubBk/?igsh=cWh5cm5uOWg2bXNv
600 bin TL'nin aylık getirisi gayet iyi
23-24 bin TL civarı
Lafı aslında şuraya getirecem
Bugün bir insan SGK'ya ödenilen parası 25 senede galiba faizi ile birlikte 2 milyon lira civarı paraya tekamül ediyor.Emekli olduğunda aldığı maaş 14-15 bin TL
Onun yerine 2 milyonu vatandaşa verseler vatandaş bu parayı bankaya yatırsa 70-80 bin TL alır.hertürlü emekli maaşının hiçbir artısı yok.
Saçmalığa bak,ülkenin geldiği duruma bak.
İki sene önce 2 milyon liraya alabildiğin herhangi bir şeyi, bugün 2 milyon liraya alabiliyor musun? Bugün 2 milyon liraya aldığın herhangi bir şeyi 2 sene sonra aynı fiyata alabilecek misin? Paranın değeri hızla düşerken, bankaya yatırıp faiziyle geçinmek bugün için karlı gibi görünse de, zaman içerisinde beş parasız kalmanıza neden olabilir! O faiz ancak ana paranın değerini karşılar.
Ayrıca tekamül değil, tekabül...
İyide herşeye vergi verirken o parayla iş kurmak gibi bir işe girişsen verdiğin vergilerden ötürü bankada tuttuğun para kadar kazanamazsın üstelik bunu yattığın yerden kazanıyorsun batma imkanın yok...
Ayrıca mesele bankaya para yatırma faiz getirisi meselesi değil
25 yıl boyunca kendini güvence altına almak SGK adı altında devlete paran gidiyor ve bu paranın büyüklüğü 2 milyon TL civarı fakat bunun karşılığında 14 bin TL alıyorsun
Halbuki o meblağ ile bankada faiz getirisine yönelsen ayda 70-80 bin kazanabilirsin kısaca işin aslı uygulamanın ne kadar absürt olduğu
Yoksa 2 milyon ile al-satda yapabilirsin yada ev alırsın belki birsene sonra değeri iki katı olur.
Ama Tekrar söylüyorum emeklilik adı altında oluşturduğun fondaki 2 milyona karşılık sana 14-15 bin veriliyorsa orda bir absürtlük var demektir.
Sn. Başkan meselenin aslı başka yani sizin anlayacağınız.
SGK primi yatırım değildir. Sağlık sigortasıdır. Araban için ödediğin kasko sigorta ücretini ben kaza yapmadım bana geri verin diyebiliyor musun?
Peki hangi sağlık sigortası size aylık maaşa bağlıyor onuda söyler misiniz?
Bizim emekli maaşlarımız hangi kurumdan yatırıyorlar
Yada
Bir emekli maaş bordrosunu öğrenebilmek ve alabilmek için hangi kuruma başvuruyor?
Hiç etrafınızda emekli bir insan var mı?
Yani kasko ile sgk'yı aynı kefeye koymak nasıl bir kafa gerçekten anlamıyorum...
Amerikada laiklik elden gidiyor galiba trup dün incile basarak yemin etti!!!!!!!
ABD'nin ilk devlet başkanı Washington sağ eli ile incile basarak, sol elini kalbine dokunarak yemin ederek göreve başlamıştı. Anayasada yemin töreni kaideleri yok ama gelenek var. 200 senedir kimse onlarda laiklik elden gidiyor, memleketi papazlar ele geçirdi demiyor.
Kırgızistan devlet başkanı sağ elinde Kuranı kerim, sol elinde anayasa var ve yenin ederek göreve başlıyor. Bu ülke Türkiye'den basın özgürlüğü, demokrasinin değerler açısından daha önde olan ülke.
Laiklik sadece devlet yönetiminde dinin olmaması değil, birisinin dini inancına, baş örtülü olup olmamasına karışmamaktır.
"Trump'ın İncil'e el koyarak yemin etmesiyle ABD'de laikliğin ortadan kalkmadığını kanıtlamaya çalışmak" nerden baksan çok güzel hareket.... 8) 8) 8)
Ne olacaktı ertesi gün Engizisyon mahkemeleri kurup , Engülijas kağıdı mı satacaktı , onu mu bekliyordunuz?
Kimse kanıtlamaya çalışmıyor, 200 senedir değişmeyen gelenek var. Onlarda kim devlet başkanı olursa olsun yönetim şekli, şeması değişmeyecek. Taş çatladı değişti diyelim, onların iç meselesi, dışarıdakilerin karışma hakkı yok, isterse Vatikan papası devlet başkanı olsun onların meselesi.
Laiklik şemasına gömülerek herkese çamur mu atalım, o molla olmuş, şu papaz olmuş. Herkes bİldiği hayatı yaşasın, isterse gey olsun, isterse sokakta yarı çıplak gezsin, kimsenin umrunda olmamalı.
Alıntı yapılan: marmara - 21 Ocak 2025, 21:51:11Kimse kanıtlamaya çalışmıyor, 200 senedir değişmeyen gelenek var. Onlarda kim devlet başkanı olursa olsun yönetim şekli, şeması değişmeyecek. Taş çatladı değişti diyelim, onların iç meselesi, dışarıdakilerin karışma hakkı yok, isterse Vatikan papası devlet başkanı olsun onların meselesi.
Laiklik şemasına gömülerek herkese çamur mu atalım, o molla olmuş, şu papaz olmuş. Herkes bİldiği hayatı yaşasın, isterse gey olsun, isterse sokakta yarı çıplak gezsin, kimsenin umrunda olmamalı.
son satıra kesinlikle katılmıyorum öyle bir şey olsa kalın kızılcık sopasıyla geberene kadar döverim...
İşin komiği adam ne incile ne de anayasaya el basmadan yemin etti.
Durmuş isimli üye milyarların izlediği bu gerçeğe rağmen " incile el bastı" diyor.
Onun üzerine yazışmanın bile anlamı yok ki. Alenen yalan haber ile çaktırmadan bizim laikliğe giydiriyor dalga geçiyor aklınca.
Türkiye laiktir. Çatlasalar da patlasalar da Laik kalacak.
Alıntı yapılan: Mehmet75 - 21 Ocak 2025, 22:01:14İşin komiği adam ne incile ne de anayasaya el basmadan yemin etti.
Durmuş isimli üye milyarların izlediği bu gerçeğe rağmen " incile el bastı" diyor.
Onun üzerine yazışmanın bile anlamı yok ki. Alenen yalan haber ile çaktırmadan bizim laikliğe giydiriyor dalga geçiyor aklınca.
Türkiye laiktir. Çatlasalar da patlasalar da Laik kalacak.
Basmadığını biliyorum zira seyrettim ve yorumcular basarakmı yemin etti diye tekrar izleyerek teyit ettile ve bende izledim.
Ben türkiyede düşünce tarzını niyetleri kinaye ederek yazdım lakin kinaye yaptığımı kimse anlamadı malesef....
Bolu'daki otel yangınında hayatını kaybeden insan sayısı 76 olarak acıklandı.Allah yakınlarına sabır versin,gencecik insanlar var.Başımız sağolsun.
Alıntı yapılan: KARACI - 21 Ocak 2025, 22:28:28Bolu'daki otel yangınında hayatını kaybeden insan sayısı 76 olarak acıklandı.Allah yakınlarına sabır versin,gencecik insanlar var.Başımız sağolsun.
Evet Allah rahmet eylesin Ailelerine sabır versin
Amerikada koca bir los Angeles yanıyor 10 ölü bizde sadece bir otel fakat 76 ölü
Acil çıkış kapısı, Yangın merdiveni, yangın söndürme sistemleri,tüp, itfaiyenin ilgilenmesi vesaire birçok soru sormamız lazım.
Alıntı yapılan: aydındurmus - 21 Ocak 2025, 22:04:17Alıntı yapılan: Mehmet75 - 21 Ocak 2025, 22:01:14İşin komiği adam ne incile ne de anayasaya el basmadan yemin etti.
Durmuş isimli üye milyarların izlediği bu gerçeğe rağmen " incile el bastı" diyor.
Onun üzerine yazışmanın bile anlamı yok ki. Alenen yalan haber ile çaktırmadan bizim laikliğe giydiriyor dalga geçiyor aklınca.
Türkiye laiktir. Çatlasalar da patlasalar da Laik kalacak.
Basmadığını biliyorum zira seyrettim ve yorumcular basarakmı yemin etti diye tekrar izleyerek teyit ettile ve bende izledim.
Ben türkiyede düşünce tarzını niyetleri kinaye ederek yazdım lakin kinaye yaptığımı kimse anlamadı malesef....
Ne istiyorsunuz aydın bey daha. Başörtüsüde serbest oldu işte daha ne olacak doymadınız gitti
Alıntı yapılan: Efes - 21 Ocak 2025, 23:06:54Alıntı yapılan: aydındurmus - 21 Ocak 2025, 22:04:17Alıntı yapılan: Mehmet75 - 21 Ocak 2025, 22:01:14İşin komiği adam ne incile ne de anayasaya el basmadan yemin etti.
Durmuş isimli üye milyarların izlediği bu gerçeğe rağmen " incile el bastı" diyor.
Onun üzerine yazışmanın bile anlamı yok ki. Alenen yalan haber ile çaktırmadan bizim laikliğe giydiriyor dalga geçiyor aklınca.
Türkiye laiktir. Çatlasalar da patlasalar da Laik kalacak.
Basmadığını biliyorum zira seyrettim ve yorumcular basarakmı yemin etti diye tekrar izleyerek teyit ettile ve bende izledim.
Ben türkiyede düşünce tarzını niyetleri kinaye ederek yazdım lakin kinaye yaptığımı kimse anlamadı malesef....
Ne istiyorsunuz aydın bey daha. Başörtüsüde serbest oldu işte daha ne olacak doymadınız gitti
Ne alakası var? Olmasın mı? Milyonlarca kadının başörtüsünü kalkıp lütuf mu gibi doymadınız mı diye kinayeli kinayeli konuşmak ne demek? Hayırdır sana mı soracaklardı?
Bin yıldır bu topraklarda milyonlarca Müslüman Türk kadını yaşıyor onların başörtüsü özgürlüğünü bir lütufmuş gibi sunamaz kimse. Yılların haksızlığı giderildi. Kalkıp bir de daha ne istiyorsun doymadınız diyemez kimse, kimsenin de haddine değil.
Alıntı yapılan: Archangel99 - 22 Ocak 2025, 00:26:43Alıntı yapılan: Efes - 21 Ocak 2025, 23:06:54Alıntı yapılan: aydındurmus - 21 Ocak 2025, 22:04:17Alıntı yapılan: Mehmet75 - 21 Ocak 2025, 22:01:14İşin komiği adam ne incile ne de anayasaya el basmadan yemin etti.
Durmuş isimli üye milyarların izlediği bu gerçeğe rağmen " incile el bastı" diyor.
Onun üzerine yazışmanın bile anlamı yok ki. Alenen yalan haber ile çaktırmadan bizim laikliğe giydiriyor dalga geçiyor aklınca.
Türkiye laiktir. Çatlasalar da patlasalar da Laik kalacak.
Basmadığını biliyorum zira seyrettim ve yorumcular basarakmı yemin etti diye tekrar izleyerek teyit ettile ve bende izledim.
Ben türkiyede düşünce tarzını niyetleri kinaye ederek yazdım lakin kinaye yaptığımı kimse anlamadı malesef....
Ne istiyorsunuz aydın bey daha. Başörtüsüde serbest oldu işte daha ne olacak doymadınız gitti
Ne alakası var? Olmasın mı? Milyonlarca kadının başörtüsünü kalkıp lütuf mu gibi doymadınız mı diye kinayeli kinayeli konuşmak ne demek? Hayırdır sana mı soracaklardı?
Bin yıldır bu topraklarda milyonlarca Müslüman Türk kadını yaşıyor onların başörtüsü özgürlüğünü bir lütufmuş gibi sunamaz kimse. Yılların haksızlığı giderildi. Kalkıp bir de daha ne istiyorsun doymadınız diyemez kimse, kimsenin de haddine değil.
Bu ülkede ne kadar İslam, Türk ve halk düşmanı varsa taktıkları maske Atatürkçülük ve laiklik. Bir eleştiri geldiğinde derhal bu maskeleri takar, saldırıya geçerler. Sorsan tek okumuş, tek akıllı kesim bunlar. Kalan herkes cahil. O yüzden bunlar var olmaya devam ettiği sürece kutuplaşma artarak devam edecek. Ben çocukken bizim hacı dedelerimizin, büyük amcalarımızın ağzından gazi paşa ile ilgili bir kötü kelime duymazdık. Dindar insanların çoğu Atatürkü sever ve dua ederdi. Bu maskeciler yüzünden müslümansam Atatürkü sevememciler türedi ve sayıları arttı. Bunlar bu durumdan çok mutlu, hoşlarına gidiyor bu ayrışma.
Trump ile dünyada muhafazakar milliyetçi partilerin devri bir süre hakim olacak gibi görünüyor. Bu kavimler göçüne gösterilen aşırı hoşgörü budalalığı batı yı en sonunda halkın inisiyatifi ile seçtikleri partiler ile savunma yapmaya zorladı. Bunda tabi yeni ekonomik altüst olmalarda etken olmuştur. Türkiye özelinde ise bakıyorum bakıyorum bu kriterlere uyan muhafazakar milliyetçi parti göremiyorum yani bizim muhafazakarlarda milliyetçilerde maşallah Alman Sosyal demokratları geçtiler kavimler göçüne gösterilen hoş görüde. Batıdaki ulusal korumacı partilere en uyan parti şu anda Zafer partisi görünüyor. Her şeyimiz ters.
Alıntı yapılan: aydındurmus - 21 Ocak 2025, 21:58:22son satıra kesinlikle katılmıyorum öyle bir şey olsa kalın kızılcık sopasıyla geberene kadar döverim...
Bu anlayışa faşizm deniyor işte. Alamanya, İran ve Afganistan tam da bu yüzden abad olamadılar ve olamayacaklar da!
Ümit hocanın içeri alınmasının ingilizlerin vatansever ittihatçıları içeri almasından farkı olduğunu sanmıyorum. Ancak bir işgal söz konusuysa yada vatan aleyhine çalışan bir güruh varsa Ümit hoca gibi bir vatanseveri hapseder. Çok yazık. Türk soyluluk ve kültürümüz yaralanıyorken devlet ve millet güç kaybediyorken millet yanlılarının yok edilmeye çalışılıp teröristlere kadın ayarlanma fikrinin ortalıkta gezmesi bu işi beceremediğimiz atalarımıza layık olamadığımızın kanıtı... Tüm muhalefet (terör seviciler ve onları seviciler hariç) birleşip bu despotluğa çok sert mukavemet göstermesi gerek.
Alıntı yapılan: kdg - 22 Ocak 2025, 04:25:15Alıntı yapılan: Archangel99 - 22 Ocak 2025, 00:26:43Alıntı yapılan: Efes - 21 Ocak 2025, 23:06:54Alıntı yapılan: aydındurmus - 21 Ocak 2025, 22:04:17Alıntı yapılan: Mehmet75 - 21 Ocak 2025, 22:01:14İşin komiği adam ne incile ne de anayasaya el basmadan yemin etti.
Durmuş isimli üye milyarların izlediği bu gerçeğe rağmen " incile el bastı" diyor.
Onun üzerine yazışmanın bile anlamı yok ki. Alenen yalan haber ile çaktırmadan bizim laikliğe giydiriyor dalga geçiyor aklınca.
Türkiye laiktir. Çatlasalar da patlasalar da Laik kalacak.
Basmadığını biliyorum zira seyrettim ve yorumcular basarakmı yemin etti diye tekrar izleyerek teyit ettile ve bende izledim.
Ben türkiyede düşünce tarzını niyetleri kinaye ederek yazdım lakin kinaye yaptığımı kimse anlamadı malesef....
Ne istiyorsunuz aydın bey daha. Başörtüsüde serbest oldu işte daha ne olacak doymadınız gitti
Ne alakası var? Olmasın mı? Milyonlarca kadının başörtüsünü kalkıp lütuf mu gibi doymadınız mı diye kinayeli kinayeli konuşmak ne demek? Hayırdır sana mı soracaklardı?
Bin yıldır bu topraklarda milyonlarca Müslüman Türk kadını yaşıyor onların başörtüsü özgürlüğünü bir lütufmuş gibi sunamaz kimse. Yılların haksızlığı giderildi. Kalkıp bir de daha ne istiyorsun doymadınız diyemez kimse, kimsenin de haddine değil.
Bu ülkede ne kadar İslam, Türk ve halk düşmanı varsa taktıkları maske Atatürkçülük ve laiklik. Bir eleştiri geldiğinde derhal bu maskeleri takar, saldırıya geçerler. Sorsan tek okumuş, tek akıllı kesim bunlar. Kalan herkes cahil. O yüzden bunlar var olmaya devam ettiği sürece kutuplaşma artarak devam edecek. Ben çocukken bizim hacı dedelerimizin, büyük amcalarımızın ağzından gazi paşa ile ilgili bir kötü kelime duymazdık. Dindar insanların çoğu Atatürkü sever ve dua ederdi. Bu maskeciler yüzünden müslümansam Atatürkü sevememciler türedi ve sayıları arttı. Bunlar bu durumdan çok mutlu, hoşlarına gidiyor bu ayrışma.
Hemen toplandınız gene :) birşeyde demeye gelmiyor. Aydın durmuş cumhuriyetin bir değeri olan Laikliğe kinayeli bindirirken gayet sessizdiniz.
Baylar bir defa net söyleyeicem
Hem özelde hem devlette başörtüsü serbestisini yürekten destekliyorum. Bu konuda toplumsal konsensus sağlandı ve bu konsensus toplum için çok kıymetli bir değerdir.
Eskiden muhafazakarların çokça mağdur olduğu yıllarda aydın durmuşunki gibi laf sokmaları serzenişleri kinayeleri anlarımda bugün ne oluyor? Hertürlü mağduriyet giderilmiş herkes dinini diyanetini özgürce yaşarken hala kötü niyetle laf sokma çabası olanlar işte onlar o çok kıymetli addettiğm toplumsal barışa zarar veriyor.
Kısaca ben hem o taraftan hem bu taraftan azgın azınlığa karşıyım
Milliyetçiliğin en büyük düşmanları teorik olarak komünizm ve/veya dindir.Yoldaşlık ve dindaşlık(ümmetçilik, masonluk, Evanjelizm vb) üzerinden kardeşlik yayarlar. Bu da bir görüş saygı duyarım. Ancak toplum içinde belli bir oranda olmasına rağmen bu görüşler oranlarının üstünde bir güçle iktidarda olduklarında diğer görüşleri ezerler. Hep böyle olmuştur.
Bizde bir milliyetçi bir parti lideri , sentez yapacağım diye normalde belli bir oranda ümmetçi tabanı olan ve günlük siyasette kendi tabanı oranında bir yerde kalması gereken partiyle ortaklığı "her ne olursa olsun" sürdürdüğünden dolayı olağan bir siyasi yapılanmamız uzun süredir yok. İki görüşün siyaseten ve ideolojik olarak çok net ayrışması gereken konularda bile mevcut milliyetçi parti liderinin sınırsız desteği nedeniyle bu durum devam ediyor. Siyaset normalleşemiyor. parti içi demokrasi her şeyin başı. İyi parti de , Zafer partisi de bu anomalinin sonucu ortaya çıktılar. Siyasette gerek ülkede gerekse partilerin içinde iktidar ve muhalefet arasındaki denge ve devretme mekanizması bitti. Benzer durum CHP'de Kılıçdaroğlu/Muharrem ince devir tesliminde de yaşandı. Üstelik yargı terazisi de tartışmalı halde maalesef.
Suriyede misakı milli hayâliyle ve terörle mücadele kapsamında bu ortaklık tabanda bir şekilde yürüdü , düzensiz göçü bir şekilde mazur gösterdiler. ancak iş apo denen zürriyetsizin serbest bırakılmasına geldimi altlarındaki taban kayıvermeye başladı. Kaydıranların başında gelen en büyük baş ağrısı olacak kişiyi içeri attılar. Aynı gün müstakbel rakibe de soruşturma açıldı. Hukukun siyasallaşması böyle bir şey. Kardeşlik milliyetten , adaletten vönce gelebiliyor. Doğası gereği öyle olmak zorunda. Yargılamıyorum. Sorun düşünceleri değil, sorun yukarıda yazdığım gibi normalin dışında seyreden siyasi destek.
Bence böyle .
Bence Ümit bey, içeriden daha da güçlenerek çıkar.
Zaman - Unutulma/Unutturulma eğrisi nasıl gelişir, olaylar ve koşullar bunu nasıl etkiler ayrı konu. İçeride çok çok uzun kalmazsa, ve bu süreç zarfında sistematik olarak itibarlaştırılmazsa bence bu süreçten kendisi güçlenerek çıkacaktır.
Yıl olmuş 21 yy Avrupalıların en son cadıların şehrin çeşmeli meydanında yakıldığı çağlarda konuştuğu şeyleri konuşuyoruz. Mevzu kalmadı aman ne önemli şeyler dertlere bak. Millet takla atan robotlarla uğraşıyo biz hala daha nelerle.
Siyaset, özellikle de ülkemizdeki ideolojik siyaset bana her zaman mantıksız gelmiştir.
Siyaset ana görevi olan bir toplumun temel ihtiyaçlarının karşılanmasına ek olarak o toplumu her yönden ileriye götürecek şekilde işlemeli. Belirli sınırlar içerisinde bir grup insan var. Farklı karakterlerde, farklı düşünebilen, farklı ihtiyaçları olan insanlar. Bunlar bir arada yaşayabilmek için birbirlerine saygılı olmayı bilmek zorundalar öncelikle. Ortak hareket ederek hepsinin ihtiyaçlarını karşılayabilirler.
Ancak her olağan şey gibi siyaset de yozlaşabiliyor. Yönetimi ele geçiren kendi ideolojisini herkese kabul ettirmeye çalışıyor. Kabul etmeyenleri etiketleyebiliyor. İnsanları birbirlerine karşı kışkırtabiliyorlar.
Bunun daha ilerisinde, bir süre sonra bakıyorsunuz ki savundukları ideolojini temel değerleriyle de alakaları yok. İcraatlarıyla bunu destekliyorlar. Maddi çıkarlar ön plana çıkıyor. Önceleri normal ekonomik durumlara sahip olanlar bir süre sonra aşırı zenginleşiyor. Bu refahı bırakmak istemiyorlar. Ayrıca o refahı nasıl elde ettikleri konusunda hesap vermeyi de...
Bu sistemle ilerleyen siyaset işleyişi, bir süre sonra topluma hizmet etmek yerine, toplumun içerisindeki farklık düşünceleri fanatik ideolojilere dönüştürüp toplumu ayrıştırmaya, bunu kullanarak zenginlik kaynağını ele geçirme çabasına dönüşüyor. Toplumun ihtiyaçlarını karşılama temel görevi için kullanılması gerek kaynaklar, o kaynağı ele geçirmek, ele geçirilen kaynakların başkalarını eline geçmemesi için kullanır oluyor. Topluma hizmet etmek için görev alanlar, bu görev yerine birbirlerinin kuyusunu kazmakla uğraşabiliyorlar.
Tabi ki demokrasi ve adalet gibi temel kavramlar da bu yozlaşmaya paralel olarak çöküyor. Bu çöküş bir noktayı aştığında o ülkede artık huzur kalmıyor. Sonrası tıpkı Irak, Suriye ve Libya'da olduğu gibi olabiliyor.
Bence artık ülkelerin yönetimleri de yapay zekaya bırakılmalı. Yapay zeka bütün kararları ülkenin kanunlarına, uluslararası kanunlar, ülkenin kültürel değerleri vs bütün girdileri değerlendirerek en iyi biçimde analiz edip en uygun sonuca ulaşacaktır. Bunu yaparken de toplumun bir kesiminin, birilerini çıkarları değil, toplumu geneli için en uygun seçeneği tercih edecek şekilde programlamalıdır. O zaman ülke kaynakları layıkıyla kullanılmış olur.
Hazır Amerika Türkiye yi çip konusun da katagorize etmişken buna bahane dev çip yatırımı zamanıdır. Yoksa bir 5 sene sonra dünyanın bir yarısıyla teknolojik farkları halk boyutunda bile görmeye başlayacağız...
Uyduruyorum,
Iphone un bu modelin de Amerika da şu çip kullanıyor buraya malesef gelmiyor diyeceğiz, veya karaborsa dan aldım umarım zone farkından etkilenmez gibi şeyleri konuşacağız...
Çin Tayvanı ele geçirmeden, bi şeyler olmalı diye düşünüyorum...
Böyle nispeten uzak, hava şartlarının zor oldugu yerlerde işletmelerden ücret alıp oraya ufak da olsa bir itfaiye birimi koyulmali..Bir araba, 10 kişi olsa bile ilk müdahaleyi hızla yapabilir..
Alıntı yapılan: Efes - 21 Ocak 2025, 23:06:54Alıntı yapılan: aydındurmus - 21 Ocak 2025, 22:04:17Alıntı yapılan: Mehmet75 - 21 Ocak 2025, 22:01:14İşin komiği adam ne incile ne de anayasaya el basmadan yemin etti.
Durmuş isimli üye milyarların izlediği bu gerçeğe rağmen " incile el bastı" diyor.
Onun üzerine yazışmanın bile anlamı yok ki. Alenen yalan haber ile çaktırmadan bizim laikliğe giydiriyor dalga geçiyor aklınca.
Türkiye laiktir. Çatlasalar da patlasalar da Laik kalacak.
Basmadığını biliyorum zira seyrettim ve yorumcular basarakmı yemin etti diye tekrar izleyerek teyit ettile ve bende izledim.
Ben türkiyede düşünce tarzını niyetleri kinaye ederek yazdım lakin kinaye yaptığımı kimse anlamadı malesef....
Ne istiyorsunuz aydın bey daha. Başörtüsüde serbest oldu işte daha ne olacak doymadınız gitti
Doymadık doyur bizi....,,,,.......
Alıntı yapılan: Efes - 22 Ocak 2025, 09:49:05Alıntı yapılan: kdg - 22 Ocak 2025, 04:25:15Alıntı yapılan: Archangel99 - 22 Ocak 2025, 00:26:43Alıntı yapılan: Efes - 21 Ocak 2025, 23:06:54Alıntı yapılan: aydındurmus - 21 Ocak 2025, 22:04:17Alıntı yapılan: Mehmet75 - 21 Ocak 2025, 22:01:14İşin komiği adam ne incile ne de anayasaya el basmadan yemin etti.
Durmuş isimli üye milyarların izlediği bu gerçeğe rağmen " incile el bastı" diyor.
Onun üzerine yazışmanın bile anlamı yok ki. Alenen yalan haber ile çaktırmadan bizim laikliğe giydiriyor dalga geçiyor aklınca.
Türkiye laiktir. Çatlasalar da patlasalar da Laik kalacak.
Basmadığını biliyorum zira seyrettim ve yorumcular basarakmı yemin etti diye tekrar izleyerek teyit ettile ve bende izledim.
Ben türkiyede düşünce tarzını niyetleri kinaye ederek yazdım lakin kinaye yaptığımı kimse anlamadı malesef....
Ne istiyorsunuz aydın bey daha. Başörtüsüde serbest oldu işte daha ne olacak doymadınız gitti
Ne alakası var? Olmasın mı? Milyonlarca kadının başörtüsünü kalkıp lütuf mu gibi doymadınız mı diye kinayeli kinayeli konuşmak ne demek? Hayırdır sana mı soracaklardı?
Bin yıldır bu topraklarda milyonlarca Müslüman Türk kadını yaşıyor onların başörtüsü özgürlüğünü bir lütufmuş gibi sunamaz kimse. Yılların haksızlığı giderildi. Kalkıp bir de daha ne istiyorsun doymadınız diyemez kimse, kimsenin de haddine değil.
Bu ülkede ne kadar İslam, Türk ve halk düşmanı varsa taktıkları maske Atatürkçülük ve laiklik. Bir eleştiri geldiğinde derhal bu maskeleri takar, saldırıya geçerler. Sorsan tek okumuş, tek akıllı kesim bunlar. Kalan herkes cahil. O yüzden bunlar var olmaya devam ettiği sürece kutuplaşma artarak devam edecek. Ben çocukken bizim hacı dedelerimizin, büyük amcalarımızın ağzından gazi paşa ile ilgili bir kötü kelime duymazdık. Dindar insanların çoğu Atatürkü sever ve dua ederdi. Bu maskeciler yüzünden müslümansam Atatürkü sevememciler türedi ve sayıları arttı. Bunlar bu durumdan çok mutlu, hoşlarına gidiyor bu ayrışma.
Hemen toplandınız gene :) birşeyde demeye gelmiyor. Aydın durmuş cumhuriyetin bir değeri olan Laikliğe kinayeli bindirirken gayet sessizdiniz.
Baylar bir defa net söyleyeicem
Hem özelde hem devlette başörtüsü serbestisini yürekten destekliyorum. Bu konuda toplumsal konsensus sağlandı ve bu konsensus toplum için çok kıymetli bir değerdir.
Eskiden muhafazakarların çokça mağdur olduğu yıllarda aydın durmuşunki gibi laf sokmaları serzenişleri kinayeleri anlarımda bugün ne oluyor? Hertürlü mağduriyet giderilmiş herkes dinini diyanetini özgürce yaşarken hala kötü niyetle laf sokma çabası olanlar işte onlar o çok kıymetli addettiğm toplumsal barışa zarar veriyor.
Kısaca ben hem o taraftan hem bu taraftan azgın azınlığa karşıyım
Ben hiç bir şey bindirmedim laikliği bende savunuyorum fakat bazı kesimler laikliği dinsizlikle eş değer görüyorlar.
Laiklikse en büyük laik PEYGAMBERİMİZDİR kimse ahkam kesmesin.
Hoca sokakta camideki elbisesiyle gesse herkes laf der ama papaz gesse herkes hoş görür.
Papa nerdeyse tahtıravanla gezdirilecek herkes normal görür halife (yok ayrı konu) aynı şekilde gezdirilseydi denmedik laf kalmazdı.
Ben dediğim gibi bindirmedim sadece geçmişte ülkemizde yaşananları kinaye ile anlattım .TABİ ANLAYANA SİVRİ SİNEK SAZ ANLAMAYANA DAVUL ZURNA AZ DEMİŞ ATALARIMIZ....
Bayağı yarası olan varmış beya....
http://www.facebook.com/share/1aVjeafMD6/
Gümbür gümbür gelmeye devam
Türkiye bir alanda daha Dünya birincisi oldu
Ünümüz,Şanımız Dünyaya yayılmaya devam ediyor
Ev almanın yada orta gelirli için ev almanın en zor olduğu Dünyada birinci Ülke olduk
Evet Şahlanıyoruz,Dünyayı tekrar titreteceğizBu elde ettiğimiz birinciliklerden belli😁
Pardon gelire göre en zor ev alınan ülke
Alıntı yapılan: aydındurmus - 22 Ocak 2025, 18:40:25Laiklikse en büyük laik PEYGAMBERİMİZDİR kimse ahkam kesmesin.
Siz anlaşılan laikliğin ne olduğunu bilmiyorsunuz. Laikliğe "dinsizlik" demek elbette yanlış olur. Ancak laiklik tarafsızlık demektir. Yani laik bir devlet her dine eşit mesafede durur. Devletlerin kültürel genetiği de bu konuda önemlidir. Örneğin imparatorluktan miras kalan bazı gelenekler cumhuriyet döneminde de devam etmiştir. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın kurulması, askeriyede din dersi verilmesi, savaş gemilerin ve denizaltıların en yüksek yerine Kur'an-ı Kerim konulması, Alevi köyleri dahil her köye bir cami yapılma politikası gibi uygulamalar buna örnektir. Bunlar Fransız laikliğinde görülmez. Bizdeki bu yaklaşım "Türk tipi laiklik" olarak tanımlanabilir.
Anglo-Sakson sekülerizmi ile laikliği de birbirine karıştırmamak gerekir. Gerçi son yıllarda Türkiye'deki sistem Anglo-Sakson tarzına daha fazla benzemeye başladı. Laik bir devlette karar alma mekanizmalarında bulunan bir siyasetçi "Nas var, nas" diyerek aklındaki ekonomik modeli hayata geçirmek için kutsal din duygularını suistimal edemez.
Alıntı yapılan: aydındurmus - 22 Ocak 2025, 18:40:25Hoca sokakta camideki elbisesiyle gesse herkes laf der ama papaz gesse herkes hoş görür.
Papa nerdeyse tahtıravanla gezdirilecek herkes normal görür halife (yok ayrı konu) aynı şekilde gezdirilseydi denmedik laf kalmazdı.
Devrim Kanunlarına göre, yani senin çok sevdiğini ima ettiğin Atatürk'ün koyduğu kurallara göre, bir imam, papaz ya da haham dini kıyafetleriyle kamusal alanda dolaşamaz. Sadece Diyanet İşleri Başkanı, Hristiyan cemaat lideri ve Yahudi cemaat lideri dini kıyafetlerini istedikleri yerde giyebilirler.
Papa dediğin şahıs, Renault Clio gibi bir araçla dolaşıyor. Belki bu samimi bir tercih belki de başka bir sebep, bunu ben bilemem. Ancak ben bir Müslüman olarak, Diyanet İşleri Başkanı'nın makam aracı olarak Türkiye'de üretilen orta sınıf bir arabayı seçmesini beklerim. Belki bu sayede 200 bin nüfuslu şehirlerde görev yapan valiler, Audi A8 gibi lüks araçlara binmekten utanır. Utanmasalar bile, Diyanet İşleri Başkanı'nın böyle bir davranışı karşısında benim göğsüm kabarır.
http://www.instagram.com/reel/DEpO6YbNX-M/?igsh=OWo3M2JsdW1yOG96
Gümbür gümbür gelmeye devam
2025 de büyüyeceğiz
Türk yüzyılının nasıl olacağını bize haritalarda gösterdiler😎😁
http://www.instagram.com/p/DE95Rg1s0lx/?igsh=azA4cW93ZmxoMWh1
O kadar zenginiz ki 1.5 milyar dolarlık köprüye 15 milyar dolar ödeyebiliyoruz.
Bunlar hep alım gücü yüksekliğinden kaynaklanıyor.
Almanya bizi kıskaniy...
Bir iki sayfa önce müslümalık vesaire birşeyler konuşuluyordu pek oralı olmadım
Güzel bir tespite denk geldim vesselam
http://www.instagram.com/reel/DEAC6UctQir/?igsh=MWg3bzdkem5zaGgxNA==
http://www.instagram.com/reel/DEu58wyoHuP/?igsh=MXBkYTB1bW4zMm9q
Ben bu rakamlara,oranlara inanmam tüik'den almamışlar yoksa daha düşük çıkardı 😁
http://www.instagram.com/p/DEus2avC02w/?igsh=MWpyeXl6cDJuOTE1bg==
Litarütürümüze ilk defa sokuyorum
"Enflasyon sebep, dolandırıcılık sonuçtur".
Onu Demirel demişti yıllar evvel.
Enflasyon tüm kötülüklerin anasıdır. Fuhuş artar, ahlaksızlık artar, dolandırıcık-kaçakçılık artar,
Depresyon artar, intihar artar, evsizlik,işsizlik, açlık, göç artar.
Enflasyonun sebebi her ne veya kim ise Allah belasını versin.
http://www.instagram.com/reel/DEedlgmIWIR/?igsh=cTJveXpkNTB3Z2Zp
Demek ki biz yanlış biliyormuşuz
Allah kimine sefalet verirmis
Adaletsizlik,liyakatsızlık,vergi kaçırma,vergi affı,çalma,çırpma,adaletsiz paylaşım,hortumlama,emeğinin karşılığını alamama, enflasyon,işsizlik,atanamama,adam kayırma,ihalelerde yolsuzluk vb. Nedenlerden dolayı sefalet oluşmuyormuş
Sonuçta Dini bütün bir insanın kızı
Açıkcası bu dünyanın öbür dünyası varsa boynuzsuz koyun boynuzlu koyundan hesap sorucaksa
Öbür Dünyada Benim saydığım nedenler Allah tarafından bu kıza vurgulanıp,Sen bunları bilipte beni niye sefaletten sorumlu tuttun diye bu kıza sorulursa bu kızın cevabı ne olacak acaba ...
Merak etmiyor değilim.
http://www.instagram.com/p/DEuvPWNtR8W/?igsh=eWQ4eWp5a2lqZzIx
Gümbür gümbür gelmeye devam ediyoruz
Bu sefer Tarım alanında kendimizi gösteriyoruz çok daha iyi olacak büyük Türkiyede
2019 da 200 ton buğday satarak Newholland 100 HP traktör alan bir çiftçi
2025 te 100 ton buğday satarak Newholland 100 HP traktör alabiliyor.
Çiftçilerimizin yüzü gülüyor 😁
http://www.instagram.com/p/DEm4a-iNlpi/?igsh=Y2VtMTQ1ZTU3dTlk
Çok güzel bir söz,duvar yazısı yapılır.
Alıntı yapılan: Alp - 22 Ocak 2025, 10:56:57Hazır Amerika Türkiye yi çip konusun da katagorize etmişken buna bahane dev çip yatırımı zamanıdır. Yoksa bir 5 sene sonra dünyanın bir yarısıyla teknolojik farkları halk boyutunda bile görmeye başlayacağız...
Uyduruyorum,
Iphone un bu modelin de Amerika da şu çip kullanıyor buraya malesef gelmiyor diyeceğiz, veya karaborsa dan aldım umarım zone farkından etkilenmez gibi şeyleri konuşacağız...
Çin Tayvanı ele geçirmeden, bi şeyler olmalı diye düşünüyorum...
https://www.ermaksan.com.tr/tr-TR/faaliyet-alanlari
Tübitak desteğiyle bu işe aşina yada sektöre yabancı olmayan firmalar ile çip sektöründe başlangıç yapılabilir. yada bu firmalar üzerinde yabancı teknoloji firmaları türkiye'de üretim için teşvik edilebili.r
http://www.instagram.com/p/DE1p91WOTck/?igsh=MXNkMGZvM2EwZHB6Mg==
Kod yazma işinide yapay zekaya borakmaya başlamışlar
Alıntı yapılan: Kapgan - 22 Ocak 2025, 19:25:11Alıntı yapılan: aydındurmus - 22 Ocak 2025, 18:40:25Laiklikse en büyük laik PEYGAMBERİMİZDİR kimse ahkam kesmesin.
Siz anlaşılan laikliğin ne olduğunu bilmiyorsunuz. Laikliğe "dinsizlik" demek elbette yanlış olur. Ancak laiklik tarafsızlık demektir. Yani laik bir devlet her dine eşit mesafede durur. Devletlerin kültürel genetiği de bu konuda önemlidir. Örneğin imparatorluktan miras kalan bazı gelenekler cumhuriyet döneminde de devam etmiştir. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın kurulması, askeriyede din dersi verilmesi, savaş gemilerin ve denizaltıların en yüksek yerine Kur'an-ı Kerim konulması, Alevi köyleri dahil her köye bir cami yapılma politikası gibi uygulamalar buna örnektir. Bunlar Fransız laikliğinde görülmez. Bizdeki bu yaklaşım "Türk tipi laiklik" olarak tanımlanabilir.
Anglo-Sakson sekülerizmi ile laikliği de birbirine karıştırmamak gerekir. Gerçi son yıllarda Türkiye'deki sistem Anglo-Sakson tarzına daha fazla benzemeye başladı. Laik bir devlette karar alma mekanizmalarında bulunan bir siyasetçi "Nas var, nas" diyerek aklındaki ekonomik modeli hayata geçirmek için kutsal din duygularını suistimal edemez.
Alıntı yapılan: aydındurmus - 22 Ocak 2025, 18:40:25Hoca sokakta camideki elbisesiyle gesse herkes laf der ama papaz gesse herkes hoş görür.
Papa nerdeyse tahtıravanla gezdirilecek herkes normal görür halife (yok ayrı konu) aynı şekilde gezdirilseydi denmedik laf kalmazdı.
Devrim Kanunlarına göre, yani senin çok sevdiğini ima ettiğin Atatürk'ün koyduğu kurallara göre, bir imam, papaz ya da haham dini kıyafetleriyle kamusal alanda dolaşamaz. Sadece Diyanet İşleri Başkanı, Hristiyan cemaat lideri ve Yahudi cemaat lideri dini kıyafetlerini istedikleri yerde giyebilirler.
Papa dediğin şahıs, Renault Clio gibi bir araçla dolaşıyor. Belki bu samimi bir tercih belki de başka bir sebep, bunu ben bilemem. Ancak ben bir Müslüman olarak, Diyanet İşleri Başkanı'nın makam aracı olarak Türkiye'de üretilen orta sınıf bir arabayı seçmesini beklerim. Belki bu sayede 200 bin nüfuslu şehirlerde görev yapan valiler, Audi A8 gibi lüks araçlara binmekten utanır. Utanmasalar bile, Diyanet İşleri Başkanı'nın böyle bir davranışı karşısında benim göğsüm kabarır.
Boş boş FELSEFE yapmışsın bir sürü laf söylemişssin lakin hiç bir şey söylemiyor boş boş yazıyorsun LAİKLİĞİN ne demek olduğunu gayet iyi biliyorum burda bana bilgiçlik taslama sayfalar dolusu yazı yazmakla o konuda bilgili olduğunuzu ve karşınızdakininde hiç birşeyden anlamayan bilgisiz cahil sanmayın....
http://www.facebook.com/share/p/19bA9ycrw4/
Biz Türklerin olmadığı yer yok,hunza Türklerini ilkdefa duyuyorum 100-120 sene ömürleri var,70 yaşında Anne olabiliyorlar.
Et,sebze ve meyve şeklinde doğal besleniyorlarmış, baharatlı yemekleri meşhurmuş
Alıntı yapılan: Denizci16 - 23 Ocak 2025, 12:22:04http://www.facebook.com/share/p/19bA9ycrw4/
Biz Türklerin olmadığı yer yok,hunza Türklerini ilkdefa duyuyorum 100-120 sene ömürleri var,70 yaşında Anne olabiliyorlar.
Et,sebze ve meyve şeklinde doğal besleniyorlarmış, baharatlı yemekleri meşhurmuş
çokta güzeller....
http://www.instagram.com/reel/DE20zn_Mw-M/?igsh=MWVnbHhiYnRnNzdy
Hem aşıya teşvik ettiler hem entübe olan insanlar ile korkuttular, Ayrıca aşıyı hem çalışmayı,hem AVM,hastane,toplu ulaşımı kullanmak için zorunlu tuttular...
Şimdi pişmişkelle gibi yan etkilerini açık ve rahatça söylüyorlar
Ben 4 adet biontech vuruldum
Kalbim sağlam çünkü ağır sporlar yapabiliyorum ama vücudumda nasıl kalıtsal etki var bilmiyorum
Canan Karatay bir videosunda zeytin yağı ve kaya tuzu tüketenlerin bu açıdan şanslı olduğunu söyledi galiba,ben zeytinyağı çok tüketirim ve severim
Bir şey sektor olduysa dikkat edin ne demek?
Her şey sektor yani...
Dev ilaç firmalari olmasa yeni ilaç cikmaz...
ABD de yeni bir ilacı piyasaya sürmek hersey yolunda bile gitse 10 yıl sürüyor ve 1 milyar dolara mal oluyor diye duymuştum yıllar önce, yaptığı yatırımın karşılığını bir şekilde alacak firmalar, yoksa orta çağ gibi bitki çayları ile ne kadar yaşıyoruz bir görelim isterseniz...
Aşı tartışmasına girmiyorum o ayri mevzu ama çağdaş tıbbi göz ardı eden yaklaşımlara da ayrı bir gıcığım..
Her tıbbi müdahalenin riskleri, yan etkileri var, müdahale etmemenin de riskleri var bu işler böyle...bazi durumlarda da deneme yanılma yapmadan ilerlenemiyor...Bu işler böyle...
http://youtu.be/MoUR9Dt2nTM?si=4gK2jOdhJvMEEfGh
Bu seferde California yanıyor
Hayır coğrafya bilmesem ABD Ekvatorun altkısmında'da yazı yaşıyor diyeceğimde kışın ortasında yangın ne alaka çünkü şu an G.Afrika gibi yazı yaşamıyor
http://www.instagram.com/p/DEUJ2Y5oRFh/?igsh=M2l0cnFmc2g0cHVv
Biz yıllarca cem yılmaz,Ata demirer,Şahan Gökbakar ve Levent Kırca'yı boşuna izlemişiz burda mizahın kralı var.
Gecen seferde gene guney California'da yangin vardi anlamadim yorumunuzu. Yagmur yagmiyor, Aralik ayindan bu yana. Los Angeles ozelinde bu aralar Santa Ana ruzgarlari denilen daglardan okyanusa dogru siddetli ve kuru ruzgar olaylari yasanir bu aylarda. En ufak bir kivilcim felakete nedwn oluyor.
Alıntı yapılan: Denizci16 - 24 Ocak 2025, 02:01:05http://youtu.be/MoUR9Dt2nTM?si=4gK2jOdhJvMEEfGh
Bu seferde California yanıyor
Hayır coğrafya bilmesem ABD Ekvatorun altkısmında'da yazı yaşıyor diyeceğimde kışın ortasında yangın ne alaka çünkü şu an G.Afrika gibi yazı yaşamıyor
ALLAH DAHA BETER EDER İNŞALLAH.
Gazzedeki insanların katledilmesine seviniyorlardı ALLAH DAHA BÜYÜK FELAKETLERİ BAŞINA SARSIN İNŞALLAHTA DÜNYANIN BAŞINA BELA OLAMAZ İNŞALLAH....
Amerikanın o kadar devasa büyüklükte ormanı varki yangınlarıda ona göre oluyor. Olağan üstü yıllar hariç normal rakamlarla Amerikada senede 3 milyon hektar ormanlık alan yanıyor Türkiye de 10 bin hektar ormanlık alan yanıyor. Yani Türkiye'nin üç asırlık orman yangını toplamı Amerika'nın bir yıllık orman yangını kadar. Amerika bu rakamlarla bu güne kadar süper güç kalabildi yinede.
Yanan ABD ormanları ve yanmayan topraklar
(https://cdn1.ntv.com.tr/gorsel/ljc4NCED70uNp8vpiXhTAw.jpg?width=1000&mode=crop&scale=both)
(https://enerjikaynagim.com/wp-content/uploads/2023/12/col-iklimi-nedir-nerelerde-gorulur-min.jpg)
ormanlara bir şey olmasını istemem olacaksa şehirlerde olsun benim lafım insanlara tabi insani değerleri hangi dine mensub olursa olsun destekleyenleride ALLAH korusun onların başınada bir şey gelmesini istemem benim istediğim insani değerleri ayaklar altına alanlardır...
Alıntı yapılan: aydındurmus - 24 Ocak 2025, 11:20:21ormanlara bir şey olmasını istemem olacaksa şehirlerde olsun benim lafım insanlara tabi insani değerleri hangi dine mensub olursa olsun destekleyenleride ALLAH korusun onların başınada bir şey gelmesini istemem benim istediğim insani değerleri ayaklar altına alanlardır...
Yalnız bu yangınlar veya diğer afetler bu şekilde bir ayrım yapmıyor. Bu nedenle böyle çocukça temennilerde bulunmamanız, içerisinde bulunduğunuz toplumlarda tepki görmemeniz açısından faydanıza olacaktır.
Ormanın memleketimi olur gezegenin ormanı bunlar. Bir insan gezegenin ormanları yansın diye dua edermi gerçekten bunların içi katran bağlamış hiç mi asil duygularınız kalmadı size ne öğrettiler bu yaşa kadar hocalarınız büyükleriniz anlamıyorum ki.
Bu lafım kimseye değil,genel konuşacağım,zaten tek tek isim vermek istesem en fazla iki üç kişi çıkar.Forumdaki ''beğen'' butonu olayı çok hoşuma gidiyor,yanına bir adet de ''beğenme'' butonu koyulsa insanlar kendine daha bir çekidüzen verecektir sanıyorum.Yönetim çok yumuşak davranıyor,bana da öyle davrandılar geçmişte,bence bu o kadar da iyi bir şey değil.İfade özgürlüğü böyle sonsuz bir mevzu değildir.
Mis gibi bir kazan çorba,birkaç sinek ile mundar olur,emekler zayi olur,yazık etmeyin böyle güzel ortamlara.İnternette okuyup yazacak kaç tane yer var ki bu seviyede başka? Bir TrMilitary bir de burası,eskiden SAKFOR vardı,adamı oyarlardı rezil ederlerdi,yazarken beş kere düşünürdük.
Trmilitary gibi olursa 2-3 kişinin fikri dışında karşı çıkanlar olursa çoktan banlanır veya onların fikrine göre ileti yazmak zorundasın. 1 haftaya kalmadan şahsen ben ve Denizci16 banlanırdık, putty'nin de ömrü uzun olmaz dı. Diğerleri de diktatörlüğün kurbanı olur, ya boyun eğeceksin veya çekip gideceksin.
Mesela geçen sene forum büyük sorunlar yaşadı, herkes üzüldü ve burayı benimsemişti, özgürce fikir alış veriş yapılan ortam olduğu için. Forumun sahibi SKYWOLF, adam herkes benim gibi düşünmek zorunda aksini düşünen dışarı çıksın demiyor. Diktatörlük olursa burası git gide ölür, çekiciliği kalmaz, insanız ve herkesin fikri farklı olabilir.
Ben yillardir yaziyorum orada,herkesle de her tartismayi yaptim.Bir kere bile ceza almadim.Fikir dusmani degilim,sohbet basliginin altina bir bakin yani,bu mudur istenen seviye ve kültür? Anlamaya calisarak okuyun soylemek istedigimi.Üslup diye birsey var.Seninle yasadigim tartismadan sonra 2 kez yonetimle iletisime gectim uyeligimin iptalini istedim,kendi kendime kestim cezayı.İptal etmediler,fazlasi simariklik olur dedim uzatmadim devam ettim.Uyarılmaktan kaçınmayın bu kadar,hicbirimizin mucizevi fikirleri yok.
Alıntı yapılan: aydındurmus - 24 Ocak 2025, 10:10:20ALLAH DAHA BETER EDER İNŞALLAH.
Gazzedeki insanların katledilmesine seviniyorlardı ALLAH DAHA BÜYÜK FELAKETLERİ BAŞINA SARSIN İNŞALLAHTA DÜNYANIN BAŞINA BELA OLAMAZ İNŞALLAH....
En son iki sene önce büyük bir deprem yaşadık binlerce insanımız öldü....
Eh ne diyelim Allah bizide ıska geçmiyor anlaşılan
Burdakine temennizini değiştirin "Ey Rabbim bizi teyet geç inşallah"Diye.
Alıntı yapılan: KARACI - 24 Ocak 2025, 12:57:18Ben yillardir yaziyorum orada,herkesle de her tartismayi yaptim.Bir kere bile ceza almadim.Fikir dusmani degilim,sohbet basliginin altina bir bakin yani,bu mudur istenen seviye ve kültür? Anlamaya calisarak okuyun soylemek istedigimi.Üslup diye birsey var.Seninle yasadigim tartismadan sonra 2 kez yonetimle iletisime gectim uyeligimin iptalini istedim,kendi kendime kestim cezayı.İptal etmediler,fazlasi simariklik olur dedim uzatmadim devam ettim.Uyarılmaktan kaçınmayın bu kadar,hicbirimizin mucizevi fikirleri yok.
Değerli arkadaşım,
Forumların amacı, ilgili konularda farklı düşüncelerin tartışılmasıdır. Herkes fikrini özgürce ifade edebilir. Bilgisi paylaşabilir. Herkesin görüşü aynı olmak zorunda değil. Biri çıkar, herkesin algılayamadığını fark edebilir. Ya da tam tersi şekilde, herkesin algılayamadığını biri algılayamayıp kabullenemez. Ama bu da ona söz hakkı verilmesine engel olamaz. Herkes konuşur ama gerçek değişmez! Bilen gerçeği ortaya koyar, bilmeyenler de öğrenir. İnsanlar tartışa tartışa anlaşır ve olgunlaşır.
Farklı fikirler havada uçuşur. Hatta genelde en iyi çözümler en saçma fikirlerden ortaya çıkar.
Diğer forumların kuralları bize göre daha katı olabilir. Trmilitary'in ilk yıllarında yöneticilik yaptım mesela ben. Ama onların Ali kıran baş kesen uygulamalarına kesinlikle katılmadığım için oradan ayrılıp bu forum sitesini kurdum. Bir konu hakkında herkes aynı görüşteyse, oradakiler sadece kendilerini kandırıyorlar demektir. Kapalı bir kutu içerinde, kendi kuralları ile egolarına hizmet ederler. Kendilerini gerçekte profesyonel olmadıkları konularda bile uzman görür, her fırsatta diğerlerini küçümserler. Geçenlerde forumdan uzaklaştırılan arkadaşla örneğini görmüştük. Geliştiklerini sanırlar ama dışarından nasıl göründüklerinden haberler olmaz. İlginçtir ki savunmayla ilgili forumlarda egolar çok yüksek olur nedense. Birazda bizim toplumumuza has, eleştiriyi saldırı olarak algılama ve bu yönde karşılık verme eğilimi var.
Haklı olduğun kısımlar var. Arkadaşlar konularla ilgili tartışmalara fazlasıyla giriyorlar. Konu bütünlüğüne zarar veriyorlar. Yönetim olarak biz sık sık uyarıyoruz. Konular içerisinden bu tarz iletileri ayıklamaya çalışıyoruz. Ama arkadaşlar geniş hareket alının dayanılmaz hazzına kapılıp aynı durumları tekrarlıyorlar. Bu durumu biraz olsun sönümleyebilmek için sohbet bölümünü kurmuştuk zamanında. Savunma konularından bunalan arkadaşların ya da konuların içeriğine çıkmak isteyenlerin biraz rahatlayabilmeleri, diğerleriyle daha fazla kaynaşabilmeleri amacıyla. Tabi abartmamakta fayda var.
Biz üyelikleri silmiyoruz. Forum ortamları bazen gerçekten çok gerilimli olabiliyor. Herkesin forum dışında bir hayatı da var ve hayat her zaman toz pembe değil. Bir sürü sorun ve bunun yarattığı stres söz konusu. Haliyle bunlar foruma da yansıyabiliyor. Fikir üretecek tartışmalar, gereksiz çatışmalara dönüşebiliyor. Sinirler fazlasıyla gerilebiliyor. Hepimiz insanız, bu olağan bir durum. Bu durumlarda uyarılara olumlu cevap vermeyen kontrolünü kaybetmiş arkadaşlarımızı sakinleşmelerine zaman tanımak adına geçici olarak engelliyoruz. Çoğunlukla da bu arkadaşlarımız gerçekten sakinleşmiş olarak geri dönüyorlar. Hepimiz, ben dahil, böyle durumlardaki yazdıklarımızı okuduğumuzda, "bunu ben mi yazmışım" diyebilecek kadar mahcup olabiliyoruz.
Senin üyeliğinin silinme talebine olumsuz cevap vermemizin nedeni de buydu. Kaldı ki sen gerçekten çok olgun davrandın. Bir tartışmaya girdin, sinirlendin ve üyeliğinin silinmesini talep ettin. Hatta tüm arkadaşlardan özür diledin. Tartışma konusuyla ilgili iletilerine baktığımda onları silmiş olduğunu gördüm. Neler yazdığını bilmiyorum. Ancak demek ki yazdıklarından sen bile rahatsız oldun. Fakat hiç kimse, tartıştığın kişi dahi şikayetçi olmadı! Bu nedenle uyarı dahi almadın ve şimdi burada halen yazıyorsun, ki yazmalısın da! Çünkü sen de, fikirlerin de değerli. Bunu fazlasıyla kanıtladın.
Konuyu çok dağıttığım için tüm arkadaşlardan özür dilerim. Bu mesajı özel mesajla da iletebilirdim. Ancak benzer düşüncedeki arkadaşların da tek cevap ile bilgilenmesi için bu yolu tercih ettim. Konuya devam edebiliriz.
ALLAH dilemedikçe fırtınalı havada yaprak kıpırdamaz.
Kimse ormanların yanmasını istemez bunu o halde anlayanın zaten algılama kapasitesinin yetersizliğinden kaynaklanır sonuçta orman bir ülkenin değil tüm dünyanın ortak malıdır...
Alıntı yapılan: Denizci16 - 24 Ocak 2025, 14:07:02Alıntı yapılan: aydındurmus - 24 Ocak 2025, 10:10:20ALLAH DAHA BETER EDER İNŞALLAH.
Gazzedeki insanların katledilmesine seviniyorlardı ALLAH DAHA BÜYÜK FELAKETLERİ BAŞINA SARSIN İNŞALLAHTA DÜNYANIN BAŞINA BELA OLAMAZ İNŞALLAH....
En son iki sene önce büyük bir deprem yaşadık binlerce insanımız öldü....
Eh ne diyelim Allah bizide ıska geçmiyor anlaşılan
Burdakine temennizini değiştirin "Ey Rabbim bizi teyet geç inşallah"Diye.
Kusura bakmayın lakin dini bilginiz bana göre çok zayıf yazdıklarınızdan bunu anlıyorum...
Deprem öldürmüyor öldüren yetersiz mühendisler yetersiz kontroller ve YOZLAŞMADIR.Eğer bunlar varsa zaten felaket gümbür gümbür geliyorum der.
Bu demirsiz köprü yapmaya benzer (fıkrası)
Alıntı yapılan: SKYWOLF - 24 Ocak 2025, 14:34:16Alıntı yapılan: KARACI - 24 Ocak 2025, 12:57:18Ben yillardir yaziyorum orada,herkesle de her tartismayi yaptim.Bir kere bile ceza almadim.Fikir dusmani degilim,sohbet basliginin altina bir bakin yani,bu mudur istenen seviye ve kültür? Anlamaya calisarak okuyun soylemek istedigimi.Üslup diye birsey var.Seninle yasadigim tartismadan sonra 2 kez yonetimle iletisime gectim uyeligimin iptalini istedim,kendi kendime kestim cezayı.İptal etmediler,fazlasi simariklik olur dedim uzatmadim devam ettim.Uyarılmaktan kaçınmayın bu kadar,hicbirimizin mucizevi fikirleri yok.
Değerli arkadaşım,
Forumların amacı, ilgili konularda farklı düşüncelerin tartışılmasıdır. Herkes fikrini özgürce ifade edebilir. Bilgisi paylaşabilir. Herkesin görüşü aynı olmak zorunda değil. Biri çıkar, herkesin algılayamadığını fark edebilir. Ya da tam tersi şekilde, herkesin algılayamadığını biri algılayamayıp kabullenemez. Ama bu da ona söz hakkı verilmesine engel olamaz. Herkes konuşur ama gerçek değişmez! Bilen gerçeği ortaya koyar, bilmeyenler de öğrenir. İnsanlar tartışa tartışa anlaşır ve olgunlaşır.
Farklı fikirler havada uçuşur. Hatta genelde en iyi çözümler en saçma fikirlerden ortaya çıkar.
Diğer forumların kuralları bize göre daha katı olabilir. Trmilitary'in ilk yıllarında yöneticilik yaptım mesela ben. Ama onların Ali kıran baş kesen uygulamalarına kesinlikle katılmadığım için oradan ayrılıp bu forum sitesini kurdum. Bir konu hakkında herkes aynı görüşteyse, oradakiler sadece kendilerini kandırıyorlar demektir. Kapalı bir kutu içerinde, kendi kuralları ile egolarına hizmet ederler. Kendilerini gerçekte profesyonel olmadıkları konularda bile uzman görür, her fırsatta diğerlerini küçümserler. Geçenlerde forumdan uzaklaştırılan arkadaşla örneğini görmüştük. Geliştiklerini sanırlar ama dışarından nasıl göründüklerinden haberler olmaz. İlginçtir ki savunmayla ilgili forumlarda egolar çok yüksek olur nedense. Birazda bizim toplumumuza has, eleştiriyi saldırı olarak algılama ve bu yönde karşılık verme eğilimi var.
Haklı olduğun kısımlar var. Arkadaşlar konularla ilgili tartışmalara fazlasıyla giriyorlar. Konu bütünlüğüne zarar veriyorlar. Yönetim olarak biz sık sık uyarıyoruz. Konular içerisinden bu tarz iletileri ayıklamaya çalışıyoruz. Ama arkadaşlar geniş hareket alının dayanılmaz hazzına kapılıp aynı durumları tekrarlıyorlar. Bu durumu biraz olsun sönümleyebilmek için sohbet bölümünü kurmuştuk zamanında. Savunma konularından bunalan arkadaşların ya da konuların içeriğine çıkmak isteyenlerin biraz rahatlayabilmeleri, diğerleriyle daha fazla kaynaşabilmeleri amacıyla. Tabi abartmamakta fayda var.
Biz üyelikleri silmiyoruz. Forum ortamları bazen gerçekten çok gerilimli olabiliyor. Herkesin forum dışında bir hayatı da var ve hayat her zaman toz pembe değil. Bir sürü sorun ve bunun yarattığı stres söz konusu. Haliyle bunlar foruma da yansıyabiliyor. Fikir üretecek tartışmalar, gereksiz çatışmalara dönüşebiliyor. Sinirler fazlasıyla gerilebiliyor. Hepimiz insanız, bu olağan bir durum. Bu durumlarda uyarılara olumlu cevap vermeyen kontrolünü kaybetmiş arkadaşlarımızı sakinleşmelerine zaman tanımak adına geçici olarak engelliyoruz. Çoğunlukla da bu arkadaşlarımız gerçekten sakinleşmiş olarak geri dönüyorlar. Hepimiz, ben dahil, böyle durumlardaki yazdıklarımızı okuduğumuzda, "bunu ben mi yazmışım" diyebilecek kadar mahcup olabiliyoruz.
Senin üyeliğinin silinme talebine olumsuz cevap vermemizin nedeni de buydu. Kaldı ki sen gerçekten çok olgun davrandın. Bir tartışmaya girdin, sinirlendin ve üyeliğinin silinmesini talep ettin. Hatta tüm arkadaşlardan özür diledin. Tartışma konusuyla ilgili iletilerine baktığımda onları silmiş olduğunu gördüm. Neler yazdığını bilmiyorum. Ancak demek ki yazdıklarından sen bile rahatsız oldun. Fakat hiç kimse, tartıştığın kişi dahi şikayetçi olmadı! Bu nedenle uyarı dahi almadın ve şimdi burada halen yazıyorsun, ki yazmalısın da! Çünkü sen de, fikirlerin de değerli. Bunu fazlasıyla kanıtladın.
Konuyu çok dağıttığım için tüm arkadaşlardan özür dilerim. Bu mesajı özel mesajla da iletebilirdim. Ancak benzer düşüncedeki arkadaşların da tek cevap ile bilgilenmesi için bu yolu tercih ettim. Konuya devam edebiliriz.
Bana, söyleyecek tek kelime dahi bırakmamışsın.Anladım,kabul ettim,hak verdim.
http://www.instagram.com/reel/DEEU2wRoNS_/?igsh=MW0xOWYzNDN3bzQxMw==
Bunlar sn.putty'yi dinlemişler nüfusun fazla olduğuna karar vermişler.Zengin elitler içinde kıyamet sığınağı inşaa etmişler ...
Helal Olsun sn. Putty toplumlarıda bazı sonlarına hazırlayıverdin.😁
Dünya Nüfusu fazla diye diye adamların aklını çeldin
http://www.facebook.com/share/v/1AjHvQGhnR/
Bu sefer Türkün gücü ile gurur duyabilirsiniz..😎
İroni veya kinaye yapmıyorum
http://www.instagram.com/reel/DFPzUVGiZgy/?igsh=eG8wanNua2xrNWUz
Askerlikte dayak devam ediyormuş bunu öğrendik 🤣
ASKERLİKTE DAYAK ŞARTTIR,GERİSİ HİKAYE...
http://www.facebook.com/share/v/1A2DBqTxLM/
Acaba bizim kızlarımız ne durumda videodakileri takdir ettim bu kızların yaptıklarını bizim birçok erkeğin yapamıyacağına eminim
Yapamaz , normal bir insan bu hareketleri yapamaz,Türkler o göbekleriyle hiç yapamaz :) Bir yarışma var tüm dünyaya yayılıp oynanmaya başlayan "Ninja Warrior" diye , zannedersem ya bu yarışmadan esinlenmişler ya da bu yarışmanın antrenmanını yapıyorlar.
Çok ciddi el ve kol gücü ve dayanıklılığı gerektiren bir yarışma, çok sıkı antrenman gerektiriyor uzun yıllar boyunca buna çalışmadıysanız yapamazsınız. Sonra da insanların maymunlar ile ortak atası var denilince kızar bazıları, yapılan maymunluk işte.
Şimdi bu yapılacak iş mi ?
Alıntı yapılan: aydındurmus - 27 Ocak 2025, 00:03:49ASKERLİKTE DAYAK ŞARTTIR,GERİSİ HİKAYE...
Allah akıl versin!
Alıntı yapılan: SKYWOLF - 27 Ocak 2025, 08:19:54Alıntı yapılan: aydındurmus - 27 Ocak 2025, 00:03:49ASKERLİKTE DAYAK ŞARTTIR,GERİSİ HİKAYE...
Allah akıl versin!
Benim gayet aklım var tabi sizlerin tuzu kuru askerin astsubayın sırtında vileda sapını kırdı acaba sizin sırtınızda vileda sapını kırsaydı böyle düşünürmüydünüz 12 yıl askeriyenin içinde yaşamış biriyim neler gördüm neler...
Alıntı yapılan: aydındurmus - 27 Ocak 2025, 11:01:08Alıntı yapılan: SKYWOLF - 27 Ocak 2025, 08:19:54Alıntı yapılan: aydındurmus - 27 Ocak 2025, 00:03:49ASKERLİKTE DAYAK ŞARTTIR,GERİSİ HİKAYE...
Allah akıl versin!
Benim gayet aklım var tabi sizlerin tuzu kuru askerin astsubayın sırtında vileda sapını kırdı acaba sizin sırtınızda vileda sapını kırsaydı böyle düşünürmüydünüz 12 yıl askeriyenin içinde yaşamış biriyim neler gördüm neler...
Allah daha fazla akıl versin! Bu kadarı yeterli değil bence! Mantık sıfır!
displin şart askeriyede başka türlüde disiplin olmaz eroinmanımı istersin kabadayısnımı istersin her türlüsü var askerin içinde onun için şart siz ALLAH akıl versin diyorsunuz lakin bizim toplumda disiplin böyle sağlanıyor zira biz kabına sığmayan bir milletiz....
HER TÜRK BİR LİDERDİR...
Alıntı yapılan: aydındurmus - 27 Ocak 2025, 11:54:09displin şart askeriyede başka türlüde disiplin olmaz eroinmanımı istersin kabadayısnımı istersin her türlüsü var askerin içinde onun için şart siz ALLAH akıl versin diyorsunuz lakin bizim toplumda disiplin böyle sağlanıyor zira biz kabına sığmayan bir milletiz....
HER TÜRK BİR LİDERDİR...
Askeriyede dayak şarttır açıklamasına en fazla bu kadar mantıksız bir savunma yapılabilirdi! Biz Türküz, lideriz, askerimiz eroinman, kabadayı vs. Döverek disiplin sağlayabiliriz sadece.
Vazgeçtim. Allah akıl vermesin. Muhtemelen o da böyle düşündüğü için gerek bile görmemiş!
Neden insanların sizi ciddiye almadıklarını anlamanız oldukça vakit alacak gibi!
Bu ay ihracat 24 milyar dolar olur inşallah
Kimsenin beni anlamasını beklemiyorum zaten ben yaşadıklaımın tecrübesinde bunları yazıyorum herkesin fikri aynı olacak diyede bir kanun yok zaten o zamanda farklılık olmaz.
İnsanlar beni kale alsın almasın benim için önemli değil önemsediği zaman elmas önemsemediği zaman teneke olacak değilim ben değerimi biliyorum başkasının verdiği değer ancak kendisi kadardır...
Ak Denizi ----------> Franklin Roosevelt
Karadenizi----------> J.Bush
Marmara Denizi------> Bill Clinton
Ege Denizi----------> Marilyn Monroe ;D
ABD yakın zamanda haritada böyle değişik yapacağız derse şaşırmam.
(https://i.hizliresim.com/79e87w7.png)
Elon Musk buldu ihtiyarı , dalgasını geçiyor herhalde. İngilizler meksika körfezinin amerika körfezi olarak adlandırılmasını red ediyor diye bir haber vardı herhalde buna istinaden elon musk kendince komiklik yapıyor.
Ege denizine adalar denizi diyeceğimize Marilyn Monroe denmesine ben okeyim , daha iyi benim açımdan. Benim SSFden kavga edip ayrılma sebebimdir Adalar denizi gevezeliği. Bir şeyi ortaya atıp tarihi bükmeye çalışırken sonuçlarını da hesaplamak gerekli. Benim fikrim tabii
http://www.facebook.com/share/p/14TdvDGCGY/
Almanya bizi kıskaniyyy😎
http://www.instagram.com/reel/DFTegbGgchB/?igsh=d3NzN3JnZG5ldmI2
😳😳😳😬😬😬😳😳😳🤯🤯🤯🤒🤒🤒🤬🤬🤬
http://www.facebook.com/share/p/12H3jgLjNxP/
Bizim bu hale gelmemizin sebebi makarna yada hep makarina makarina
Eti insanlarımız şabanın cama ekmek banması gibi izliyor
Siz böyle dediğime bakmayın Avrupa en çok et tüketen ülke olarak birinci olmuşuz Gümbür gümbür geliyoruz
Kaynak Avrupa istatistik ajansı
Acaba Avrupa ülkeride bizi örnek gösterip vatandaşlarına şükredin diyor mudur?
http://www.facebook.com/share/p/15vyf2khqo/
Levrek 999 lira olmuş kg'si
http://www.instagram.com/reel/DFZRpCVotEv/?igsh=azQwcmxzYnVqNnho
15 temmuz sonrası Askeri birliklerin şehir dışı taşınmasının nedenleri ortaya çıkmaya başladı.
Alıntı yapılan: Denizci16 - 29 Ocak 2025, 23:05:36http://www.facebook.com/share/p/15vyf2khqo/
Levrek 999 lira olmuş kg'si
Sen de palamut ye. Bu sene mübarek bol.
"Türkiye karşıtlığı ile bilinen ve Türk savunma sanayiine yönelik yaptırımların en büyük kaynağı olan ABD'li Senatör Bob Menendez, rüşvet davasında 11 yıl hapis cezası aldı."
Tarzım değil ama bu habere yorum yazan birinin yazdığını paylaşıyorum:
"Yunan köpeğiydi, kemiğini yunanlardan alıyordu bize havlıyordu. Yarın yunanistanda yas ilan edilir."
Ben ise tam tersi Bob Menendez'e rüşvetle koydurduğu ambargolar sayesinde bu hızla yerli savunma sanayi kurmamızı sağladığı için teşekkür beratı vermeyi teklif ederdim...
Alıntı yapılan: serkan1976 - 30 Ocak 2025, 16:30:25"Türkiye karşıtlığı ile bilinen ve Türk savunma sanayiine yönelik yaptırımların en büyük kaynağı olan ABD'li Senatör Bob Menendez, rüşvet davasında 11 yıl hapis cezası aldı."
Tarzım değil ama bu habere yorum yazan birinin yazdığını paylaşıyorum:
"Yunan köpeğiydi, kemiğini yunanlardan alıyordu bize havlıyordu. Yarın yunanistanda yas ilan edilir."
Ben ise tam tersi Bob Menendez'e rüşvetle koydurduğu ambargolar sayesinde bu hızla yerli savunma sanayi kurmamızı sağladığı için teşekkür beratı vermeyi teklif ederdim...
Doğru söze ne denir? Bir yönden tespitin doğru.
Devlet adabına yapışır mı bilmem ama ,
Elçilikten birileri mesela, hapisaneye gidip 1 kutu çikolata , 1 buket çiçek, bir şampanya götürse,
Nota da Türkçe ;) Manevi yardımlarınız için minnetdarız çok teşekkür ederiz, dese.
Mizahi bir durum olur mu acaba.
http://youtube.com/shorts/N7GHwyQFSPI?si=igkWs1VfQpeSgtoW
Harbiden bu para nereye gidiyor
Bu rakamlarda hizmet götürülemesi ve açlık il sefaletin olması normal mi?
Bir tane daha kaynak vardı bulursam paylaşacağım ordada vergilerin 3te 2 si çalışanlardan olduğunu belirtiyordu.
http://www.facebook.com/share/p/1ATHdaC3fs/
Bu yazı herşeyi özetliyor muhakkak okuyun derim.
Yalnız dünya çapında 14 milyon yahudi var diyor ben daha fazla diye biliyorum
Çok da doğru olduğunu söylemek mümkün değil. İşin gerçeği lisans dahil lisans derecesine kadar Türkiye Pakistan gibi ülkelerde eğitim Amerika'ya ve birçok Batı ülkesine göre çok daha iyidir.
Yukarıdaki yazıya dikkatli bakın. Osmanlı dahil, dün ve bugün birçok Asya, İslam ülkesinde de Yahudiler yaşıyor. Bu ülkelerdeki Yahudilerin bilime katkısı nedir peki. Ne Müslüman'ı ne Yahudisi hemen hiçbirinin hiçe yakın katkısı. Evet eğitim önemlidir ama daha önemlisi, sosyolojidir. Eğitilen bireyin, kafasına vurmayan, onu dibe çekmek yerine yükselten, fırsat ve rekabet eşitliği, imkanı sunan, hak edeni ödüllendiren bir sosyal düzen içinde eğitim.
Torpil adam kayırma çantacılık, hoca çantası taşıma, bu toplumlardan fazla bir şey beklemeyin.
Bunun dışında Yahudi Yahudi'yi destekliyor mu, Yahudi bilgi ve birikimini öncelikle Yahudi'ye mi aktarıyor? Sermayeyi kendi aralarında destek ve baskı unsuru olarak kullanılıyorlar mı? Dünyada baskıcı azınlık demokrasisi kurarak ve bu yapıları yaygınlaştırarak Dünya siyasetine yön veriyorlar mı? Bunlar da önemli sorular.
Ama adamlar soyut birçok kavrama, değer yargılarına, değer biçme inançlarına hükmederken çok geride olduğumuzu kabul etmek gerekiyor.
Hep füzelerden bombalardan bahsediyoruz ama şu günlerde Egede yakın tehdit mevcut , şugüne kadar 550nin üstünde deprem meydana geldi (bugünün tarihi 3.şubat.2025)
Eğer Ahmet Ercan'ın söylediği gibi bu depremler Santorini adasının yanardağının faliyeti nedeniyle gerçekleşiyorsa , bizim kıyılarımız için de çok ciddi tehdit demektir,buna aksaz da dahil.
Milattan önce santorinin patlamasıyla minos uygarlığı yok olmuştur, keza platon kayıp şehir atlantis efsanesini anlatır , bu şehrin de santorini yanardağının patlaması ve meydana gelen dev tsunami neticesinde kaybolduğu düşünülür.
Aksaz dalga hattında olmayacaktır ancak tusunaminin yaratabileceği gelgitlerin olumsuz etkisi olabilir. Tedbiren, donanma geçici olarak Gölcük, Antalya taraflarına konuşlansa fena olmayabilir.
Bu deprem fırtınasının ardından veya yanardağ patlarsa ardından yeni kayalık veya adalar oluşur veya çıkarsa birisi bayrak dikmeyi akıl eder umarım.
(Yüzeye çıkmasa bile deniz tabanında değişmeler, yarılmalar,yeni tümsekler oluşabilir.denizaltıcılarımız için de dsh açısından da hayati bir mesele)
yaptığım bazı yorumlar görünmüyor sebebi nedir bilen varmı...
http://www.instagram.com/reel/DFzUowYt0kQ/?igsh=MWljOWV0YWR5Y3F1Zg==
Ege'de Akdeniz'de birçok yerde sular çekiliyor pek hayra alamet değil gibi buna benzer birsürü vide var
Bir diğeri
http://www.instagram.com/reel/DFzhlNHo5kb/?igsh=bzI4czBsYTFzczhk
Aklıma internette denk geldiğim bir hadis ve kehanet geldi tekrar aradım ve bulamadım
İddaa şöyleydi
Ege'de deprem olur bu deprem sonrası yeraltı kaynakları ortaya çıkar ve bunun için Yunanistan ve Türkiye savaşır
Nede olsa benim görüşüme göre insan eliyle yazılan şeyler insan ile gerçekleştirilebilir
Hasan dağı bir kaç senedir tütüyor. Bu sene çevresi kar tutarken koca Nemrut dağında kar tutmadı. Akdeniz'de sular cekiliyorsa, şimdilik bölgede yeraltı yarıklarına dolmuştur. Anadolu ve Ege'de toptan bir hareketlilik var. Santorini tarihte Avrupa'nın en büyük volkanı. Patlarsa yeni adalar, adacıklar oluşturması da mümkün.
Yalan dolan haberlerdir bunlar inanmayın. Bazı plajları bilirsiniz 100 metre gidersin dizini geçmez nerede yüzücem derken denizde yürümekten yorulursun. Orada deniz çekildim mi böyle onlarca metre çekiliyor işte. Bu denizler hep çekiliyor ama gündemde Ege de volkan haberi olunca birileri olayı süslemiş bu hale getirmiş belli. Her yalan dolanıda ben mi söyliycem yahu biraz septisizm diye bir felsefi şey var bunu kişisel gelişim için önemseyip inceleyin çok lazım bir şey. Özellikle bu internet çağında biraz kuşkucu yanınızı güçlendirin paranoyaklık değil bu yoksa bu internet çağında manyak ederler bizi kuşkucu olmazsak bide gülerler arkamızdan. Bütün tabularınızı bir gözden geçirin yıl olmuş 21 yy biz bilgi çağının özel bir nesiliz bizi inandırmak o kadar kolay olmamalı her şeye
http://www.facebook.com/share/1DGUoh4jGb/
Dünya durursa ne olur şeklindeki sorunun cevapları
http://www.instagram.com/reel/DF5ORRytKgv/?igsh=czR5MjRscHd2NHlk
Japonlar da Ege'de depreme karşı uyarıyor
http://www.instagram.com/reel/DE10gawtu96/?igsh=NTZudGw2aWdzYjB2
Güzel tablo köklerimiz adına
http://www.instagram.com/p/DGECMghoPzC/?img_index=1&igsh=czMwcmN4bXF6MGM5
Sahi bu fiyatlara bildiğiniz bir restaurant var mı?
Bu adamlar dünyanın yükü ile maaş alıp neredeyse bedavaya yemek yiyeceklere sonra bizim geçinip geçinemediğimizi düşünecekler...
Alıntı yapılan: Denizci16 - 15 Şubat 2025, 14:16:53http://www.instagram.com/p/DGECMghoPzC/?img_index=1&igsh=czMwcmN4bXF6MGM5
Sahi bu fiyatlara bildiğiniz bir restaurant var mı?
Bu adamlar dünyanın yükü ile maaş alıp neredeyse bedavaya yemek yiyeceklere sonra bizim geçinip geçinemediğimizi düşünecekler...
Adamların seçim bölgelerinden binlerce memleketlisi geliyor meclise ziyarete...Sayın vekilimiz hemşehrilerine bir yemek yedirmesin mi?
Ben şahsen bu konuda hakkımı helal ediyorum kendilerine yeter ki memleket için hakkıyla çalışsınlar...
Hiç valla muhalefet milletvekilleri de hiç seslerini çıkartmıyor her şeyi görenler iş meclis yemeği fiyatı olunca kulağının üstüne yatıyo
Garson,aşçı maaşı ve sigortası işletmeden değil de maliyeden alırsa;
ayrı saat yoksa ve elektrik ile su faturasını İşletme (meclis bütçesi) öderse;
yemek malzemesi normal bir restaurantlardan daha çok miktarda toptan ve böylece indirimli alınabilirse;
Kar amacı güdülmeyip , maliyetin üzerine sadece ufak bir pay koyulursa (enflasyon farkı veya yemek faturasında görülmeyen harcamalar için (peçete, yemek takımları, tamirat, ayrı saat varsa elektrik faturası vs)
Her restaurantta bu fiyatlar normaldir olur. Fabrika yemekhaneleri, işletme mutfakları, orduevleri filan da bu sayede piyasadan ucuz.
Alıntı yapılan: Mehmet75 - 15 Şubat 2025, 19:40:58Garson,aşçı maaşı ve sigortası işletmeden değil de maliyeden alırsa;
ayrı saat yoksa elektrik ve su faturasını İşletme (meclis bütçesi) öderse;
yemek malzemesi normal bir restaurantta daha çok miktarda toptan ve böylece indirimli alınabilirse;
Kar amacı güdülmeyip , maliyet'in üzerine sadece ufak bir pay koyulursa (enflasyon farkı veya yemek faturasın görülmeyen harcamalar için (peçete, yemek takımları, tamirat, ayrı saat varsa elektrik faturası vs)
Her restaurantta bu fiyatlar normaldir olur. Fabrika yemekhaneleri, işletme mutfakları, orduevleri filan da bu sayede piyasadan ucuz.
Ben bu konuya bu zamana kadar bu gözle bakmamıştım,
Ama hakikatten haklısınız, sonuçta Meclis te bir Devlet müessesesi, genel giderlerin çoğu haliyle Devlet tarafından karşılanması çok normal,
Vay be ufkum açıldı...
Ha Mecliste yemek verilmesin çevre esnafın işleri artsın o zaman desek, biizm Milletvekili öğle yemeğine çıktımı dönmez ki meclise çıkış o çıkış...
Ama genel giderler düşüldüğünde fiyatlarda ektra bir manipülasyon varmıdır bilemem, bu gözle bakınca olmayacağını düşünüyorum şimdi...
Izgara köfte fiyatı bence ucuz değil,ama diğerleriyle de arasında orantısızlık var, hasan paşa köfte yarı fiyatına kuzu şiş ise aynı fiyat. Bir kilo kıymadan iyi bir kasap köfte yapılırsa 1.2-1.3 kilo köfte çıkar, bir porsiyonda 200 gram köfte olsa oradan çiğ köfte maliyetini hesaplayın.
http://www.yemeksepeti.com/restaurant/dw5o/kelebek-izgara-kofte
Buyrun yemek sepeti ,kelebek ızgara diye mekan 6 lı 200 Gr köfte 325 TL.
Mecliste 160 TL yani gayette ucuz meclis.
Sizin orası kazık, köfteci yusufta bir kilo köfte 380 lira
http://www.facebook.com/share/1DNU41vAK7/
İsveç mühendisliği Volvo motoru hiç arıza yapmadan tam 3.3 milyon km
İşte başarı budur ....
Böyle adamlar Avrupalılar yada ABD kiler hafife alınmaz.
2 sene önce istanbulda bir taksiciyle sohbet etmiştim, bunlar iki ortak taksiye fiat linea araba almışlar sadece kendileri kullanmış hiç şoföre vermemişler arabayı , araç 930 bin kilometredeydi, ve hiç arıza vermedi motor demişti, bakımlarını zamanında yaptık orjinal parça kullandık kalitesiz mazot kullanmadık dedi, hiç periodik bakım dışında servis görmemiş araç. Motor şu fiatın meşhur 1.3 cdti motoru. Bilinçli kullanıcıyla bir dizel motor çok uzun kilometreleri çıkarabilir
Gerçekten 930 km muazzam bir rakam bizim orada taksiciler 500-700 km arası motor yediklerinden bahseder.
Kötü kullanıyorlar arabaları, bir de galiba artık eskisi gibi dayanıklı parça üretilmiyor, kasıtlı olarak
http://www.facebook.com/share/p/1EYRZa38gv/
Ruslara göre Amazon kadınları %99.9 Türk
http://www.instagram.com/reel/DFtAwIKNdgx/?igsh=MTVjMzFzaDNjZGJjYw==
Sonuna kadar dinleyin
https://x.com/elonmusk/status/1890529020892058055
Alıntı Yap@Abdullah Çiftçi
ABD Başkan Yardımcısı JD Vance
Avrupa'ya son 70 yılın en büyük ayarını verdi:
- Sizin düşmanınız dışarıda, Rusya Çin vs değil, düşman içinizde
(Liberal politikalar, sanayisizleşmek, mültecilere sorgusuz sualsiz kapıları açmak... demokrasiden, temel değerlerinizden uzaklaşmak)
- Romanya'da beğenmediğiniz adam kazandı diye seçim iptal etmek nedir ?
- Aynısını gerekirse Almanya'da yaparız... nedir ?
- İngiltere'de kürtaj kliniği yakınında (hem de içinden) dua eden adamı mahkemede yargılamak nedir ?
- Bu forumda neden AfD ve Sol parti yok ? Nerede katılımcılık ?
- Kendi seçmeninizden, vereceği karardan korkuyorsanız, ABD'nin sizin için yapabileceği hiç bir şey yoktur.
- Brüksel'de Sovyet Komiserleri kendi başına karar alıyor.
AB küplere bindi :smiley:
https://www.facebook.com/share/19mcWtb8wv/
Güzel bir söz aklıma geldi paylaşayım dedim ....
En üstekilerin bile kendini savunamıyacağı veya cevabını veremiyeceği şeyler var iken sana ne oluyor ki...
Bizim işyerinde çok var mesela...
Buyur sn.putty ülken için savaşır mısın?
Şeklinde yapılan bir anket sonuçları...
Bizim ve çeşitli ülkeleri kapsıyan
http://youtu.be/Nee1uQs4eGw?si=mBh9X3-mYNYzjbbH
Kafandaki bazı soruları cevaplayabilir mi? Orasını bilmem
Ayrıca buyur sana geçmişten örnek vereyim
Sonuçta geçmişimiz,geleceğimizin aynasıdır
https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Tek%C3%A2lif-i_Milliye
Kurtuluş savaşında tekalifi milliye gibi zorunlu bir yasa çıkartmak zorunda kalıyoruz..
Şimdi soru şu bir halk geçmişte malını saklayıp esirgiyorsa ve bu halk yüzyıl sonra daha yozlaşmışsa ve manevi değerlerini yitirmişse öyle veya böyle...
Siz bu durumdaki halkı savaştırabilir misiniz yada savaşır mı?
Peki kurtuluş savaşında savaş kaçakları için ne gibi bir önlem almışız yada almışmıyız..belki o zamanda askere veya milli mücadeleye katılmayan kişiler olmuştur
Herkez zannediyor ki zorla cepheye asker alırsak savaşı kazanırız...
Bunu yaparsanız ya silahını bırakıp kaçanlar yada çok rahat bir biçimde esir olanlar görürsünüz yani bir sosyolojiden bahsediyorum.ha yok ikinci dünya savaşındaki Ruslar gibi arkalarına makineli tüfekli askerler dizip kaçanları vurun şeklinde bir uygulama yaparsak bu seferde kendi içinde savaşan askerler görürüz.
Buyrun buda gençlerden savaş çıkarsa savaşır mısınız ? Cevabı
http://youtu.be/u_s0fCsrwls?si=rGIl6Kbek-LOYx6D
Sonundaki videoda kız çocuğumuz doğruyu söylemiş, inşallah doğru söylediği için 9 köyden kovmamışlardır.
Alıntı yapılan: Denizci16 - 18 Şubat 2025, 02:22:23Buyur sn.putty ülken için savaşır mısın?
Şeklinde yapılan bir anket sonuçları...
Bizim ve çeşitli ülkeleri kapsıyan
http://youtu.be/Nee1uQs4eGw?si=mBh9X3-mYNYzjbbH
Kafandaki bazı soruları cevaplayabilir mi? Orasını bilmem
Ayrıca buyur sana geçmişten örnek vereyim
Sonuçta geçmişimiz,geleceğimizin aynasıdır
https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Tek%C3%A2lif-i_Milliye
Kurtuluş savaşında tekalifi milliye gibi zorunlu bir yasa çıkartmak zorunda kalıyoruz..
Şimdi soru şu bir halk geçmişte malını saklayıp esirgiyorsa ve bu halk yüzyıl sonra daha yozlaşmışsa ve manevi değerlerini yitirmişse öyle veya böyle...
Siz bu durumdaki halkı savaştırabilir misiniz yada savaşır mı?
Peki kurtuluş savaşında savaş kaçakları için ne gibi bir önlem almışız yada almışmıyız..belki o zamanda askere veya milli mücadeleye katılmayan kişiler olmuştur
Herkez zannediyor ki zorla cepheye asker alırsak savaşı kazanırız...
Bunu yaparsanız ya silahını bırakıp kaçanlar yada çok rahat bir biçimde esir olanlar görürsünüz yani bir sosyolojiden bahsediyorum.ha yok ikinci dünya savaşındaki Ruslar gibi arkalarına makineli tüfekli askerler dizip kaçanları vurun şeklinde bir uygulama yaparsak bu seferde kendi içinde savaşan askerler görürüz.
Buyrun buda gençlerden savaş çıkarsa savaşır mısınız ? Cevabı
http://youtu.be/u_s0fCsrwls?si=rGIl6Kbek-LOYx6D
Sonundaki videoda kız çocuğumuz doğruyu söylemiş, inşallah doğru söylediği için 9 köyden kovmamışlardır.
Kurtuluş savaşı yapılırken halk kurtuluş savaşı verdiğini bilmiyorduki.bir imparatorluk askeri için Trablusgarp Savaşı neise sakarya muharebeside oydu. Uzun yıllar süre gelen bıkkınlık veren savaşlarn bir devamıydı. Bugün mesela Rusya Ukrayna savaşında cepheye katılmak istemeyen gençler ile Kurtuluş savaşı esnasında cepheye gitmek istemeyen bir osmanlının durumu asla bir değildir.
Dünyada hiç bir beşer uzun yıllar devam eden bir savaşın tiksinti verici etkisinden kendini soyutlayamaz.Her ne kadar bağzı insanlar insanoğluna kutsiyet atfettiysede insan dediğin etten kemikten oluşur iradesi sınırlıdır. Bu yüzden Allah savaşın bile kısasını nasip etsin. Uzunu sefilliktir
http://www.instagram.com/p/DGJhYt-SLlJ/?igsh=ZHY1bWRhd2hkNnoy
İleride bize et diye satma ihtimalleri nedir acaba?
Yada yüzde yüz et diye belirtilen ürünlerde karıştırılarak bize satılma ihtimali nedir ki?
Malum marketlerde alt tarihi silinip tekrar güncellenerek ürün satılabilen bir ülkedeyiz.
http://www.instagram.com/reel/DGKwygTNs_-/?igsh=cDF3aG1qaXV4Zjcw
Kaynaklarımız çok verimli kullanılıyor😎
http://www.instagram.com/reel/DF6me0LogGY/?igsh=ZjdpcmpoeXo3bG9v
Mikrofon açık kalırsa😆
http://www.instagram.com/p/DGLrzLlM31F/?igsh=MW5uc2l5bzNreHFxNw==
Umarım Bursa'dakinide kapatmazlar
Biz daha en haklı olduğumuz Irak ve Suriye'deki Misak-i milli topraklarımızı konjonktür bizden yana olmasına rağmen ele geçiremedik.
Tabi yarın 20 yıl sonra her şey çok farklı olur.
Ancak bize geniş tarım toprakları lazım, Anadolu coğrafyasında 90 milyon vatandaş + 60 milyon turist besleyecek tarım ve hayvancılık potansiyeli yok.En basit hesapla THY yılda 200 milyon transit yolcuya yemek veriyor/verecek.
Günlük temel gıda ihtiyaçlarımızın pahalı olmasının nedenlerinden biri de budur.
Dolayısıyla olaya sadece toprak kazanımı olarak bakmamak gerekiyor.
Suriye kuzeyi verimli arazileri ve Batı Trakya sulak ovaları bizim derdimize çare olur.
Tabii bonus olarak diğer yerüstü, yeraltı ve sualtı kazançları gelir.
Sn.Ocak sizce sorun Türkiye'nin tarım arazisinin olmaması mı?
Yoksa Tarım arazilerinin imar alanı edilip şehirleşerek itilaf edilmesi mi?
Yada pahalı gübre tohum ilaç ve mazot yüzünden çiftçinin ekimden vazgeçmesi mi?
Ülkenin 20 yıl önce olan tarım ihtiyacını karşılama oranı nedir bugün ise bu oran nedir?
Ülke gıda ve tarım alanında ne kadar yurtdışına bağlı hale geldi?
Türkiyenin ne kadar tarım alanı var ne kadarı kullanılıyor?
Gibi soruları sorup cevap verelim
Daha sonra alacağımız yada hayalini kurduğumuz topraklar için yeterli tarım alanına kavuşur muyuz? Sorusunu sormak daha mantıklı.
Üstad, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, dikine tarım da yapılabilir, her türlü teknolojiden de yararlanabilirsiniz.Devlet her türlü desteği de verebilir.
Ancak bu Anadolu coğrafyasının dağlık, bozkır türünde verimsiz bir toprağa sahip olduğu gerçeğini değiştirmez.
Ülkemizde işi sadece tarım olan yani çiftçilik yapan vatandaşların kişi başına düşen tarım arazisi ortalama 100 dönüm bile değil ama bu mesela Amerika'da 1000 dönüm.
Ülkemizdeki hayvan ağırlığı ortalamanın çok altında çünkü bu hayvanları besleyecek geniş meralar yok vb. yurtdışından getirilen hayvanlardan bile tam verim alınamıyor.
Dolayısıyla tarımsal üretim verimliliği ne Avrupa ne Amerika ile aynı değil.
Kendi kendine yetebilen bir ülke olmamız 1980'lerde nüfusumuz 50 milyon iken geçerliydi.
İstatistikler yalan söylemez, suçu sadece hükümetin tarım politikalarına atarak gerçeklerden kaçamayız.
http://www.instagram.com/reel/DGJKVjroLH5/?igsh=MTdjcmY5dzY5ZWt6Zg==
Ege'de deprem olursa diye sorulan soruya yapay zekanın cevabı ,tsunamiye dikkat çekmiş.
Türkiye'nin tarım ihracatı 30 milyar dolar kadar. Nasıl kendimize yetmediğimiz sonucuna varıyorsunuz rakamlar ortada. Çok büyük makarna ve un ihracatımız nedeni ile ekstra buğday ihtiyacımız var bu kendine yetememekten ziyade bilakis güzel bir haberdir. Ayçiçek yağı ithal ediyoruz tamam yetmiyor çünkü ayçiçek yağı üretmek çok ideal bir tarım tercihi değildir buğday üretmekte öyledir. Güneşi varsa domates çilek elma portakal üretme imkanı olan bir çiftçi ayçiçek yada buğday yonca üretmez dünyanın hiç bir yerinde. Türkmenistan Mısır Yunanistan dan pamuk ithal ediyoruz bu zavallılık değil ki tekstil sektörü büyüdükçe büyüdü dünyanın pamuğu yetmez oldu sektöre. İsviçre nesscafe üretiyor diye kahve ithal ediyor diye kendine tarımda yetememe verisi olarak kahve alınır mı yada İtalya nutellanın fındığını ithal edip tüm dünya marketlerine çukulata satıyor diye İtalya tarımda kendine yetemiyor kanıtı olur mu bu ürün.
Bazı tarım ürünlerine bakıpta kendimize yetemiyoruz demek doğru değil tabi ki bir şeyler ithal olacak. Türkiye bugün savaş olsa ambargo olsa bir gram gıda ithal edemese aç kalır mı kalmaz mı buna bakın bence kesinlikle kalmaz. Ekonominin karmaşık dengelerinden dolayı ithalat yapılan kalemlerine bakarak kendine yetemiyor denmez bazı şeyler regülasyon gereği ithal edilir bazı şeyler endüstriyel gereklerle ithal edilir bazılarıda gerçekten yetmiyordur ama lazım olsa biraz tarım alanı buna kaydırılırsa yeter. Ayçiçek yağı mesela devlet lazım dese kendimize yeteriz ama ne luzum var domates üretip avrupaya satmak varken gündöndü ekmeye
Alıntı yapılan: putty - 19 Şubat 2025, 20:10:08Türkiye'nin tarım ihracatı 30 milyar dolar kadar. Nasıl kendimize yetmediğimiz sonucuna varıyorsunuz rakamlar ortada. Çok büyük makarna ve un ihracatımız nedeni ile ekstra buğday ihtiyacımız var bu kendine yetememekten ziyade bilakis güzel bir haberdir. Ayçiçek yağı ithal ediyoruz tamam yetmiyor çünkü ayçiçek yağı üretmek çok ideal bir tarım tercihi değildir buğday üretmekte öyledir. Güneşi varsa domates çilek elma portakal üretme imkanı olan bir çiftçi ayçiçek yada buğday yonca üretmez dünyanın hiç bir yerinde. Türkmenistan Mısır Yunanistan dan pamuk ithal ediyoruz bu zavallılık değil ki tekstil sektörü büyüdükçe büyüdü dünyanın pamuğu yetmez oldu sektöre. İsviçre nesscafe üretiyor diye kahve ithal ediyor diye kendine tarımda yetememe verisi olarak kahve alınır mı yada İtalya nutellanın fındığını ithal edip tüm dünya marketlerine çukulata satıyor diye İtalya tarımda kendine yetemiyor kanıtı olur mu bu ürün.
Bazı tarım ürünlerine bakıpta kendimize yetemiyoruz demek doğru değil tabi ki bir şeyler ithal olacak. Türkiye bugün savaş olsa ambargo olsa bir gram gıda ithal edemese aç kalır mı kalmaz mı buna bakın bence kesinlikle kalmaz. Ekonominin karmaşık dengelerinden dolayı ithalat yapılan kalemlerine bakarak kendine yetemiyor denmez bazı şeyler regülasyon gereği ithal edilir bazı şeyler endüstriyel gereklerle ithal edilir bazılarıda gerçekten yetmiyordur ama lazım olsa biraz tarım alanı buna kaydırılırsa yeter. Ayçiçek yağı mesela devlet lazım dese kendimize yeteriz ama ne luzum var domates üretip avrupaya satmak varken gündöndü ekmeye
Alıntı yapılan: putty - 19 Şubat 2025, 20:10:08Türkiye'nin tarım ihracatı 30 milyar dolar kadar. Nasıl kendimize yetmediğimiz sonucuna varıyorsunuz rakamlar ortada. Çok büyük makarna ve un ihracatımız nedeni ile ekstra buğday ihtiyacımız var bu kendine yetememekten ziyade bilakis güzel bir haberdir. Ayçiçek yağı ithal ediyoruz tamam yetmiyor çünkü ayçiçek yağı üretmek çok ideal bir tarım tercihi değildir buğday üretmekte öyledir. Güneşi varsa domates çilek elma portakal üretme imkanı olan bir çiftçi ayçiçek yada buğday yonca üretmez dünyanın hiç bir yerinde. Türkmenistan Mısır Yunanistan dan pamuk ithal ediyoruz bu zavallılık değil ki tekstil sektörü büyüdükçe büyüdü dünyanın pamuğu yetmez oldu sektöre. İsviçre nesscafe üretiyor diye kahve ithal ediyor diye kendine tarımda yetememe verisi olarak kahve alınır mı yada İtalya nutellanın fındığını ithal edip tüm dünya marketlerine çukulata satıyor diye İtalya tarımda kendine yetemiyor kanıtı olur mu bu ürün.
Bazı tarım ürünlerine bakıpta kendimize yetemiyoruz demek doğru değil tabi ki bir şeyler ithal olacak. Türkiye bugün savaş olsa ambargo olsa bir gram gıda ithal edemese aç kalır mı kalmaz mı buna bakın bence kesinlikle kalmaz. Ekonominin karmaşık dengelerinden dolayı ithalat yapılan kalemlerine bakarak kendine yetemiyor denmez bazı şeyler regülasyon gereği ithal edilir bazı şeyler endüstriyel gereklerle ithal edilir bazılarıda gerçekten yetmiyordur ama lazım olsa biraz tarım alanı buna kaydırılırsa yeter. Ayçiçek yağı mesela devlet lazım dese kendimize yeteriz ama ne luzum var domates üretip avrupaya satmak varken gündöndü ekmeye
+1
Putty galiba gene haklı.
Alıntı yapılan: putty - 19 Şubat 2025, 20:10:08Türkiye'nin tarım ihracatı 30 milyar dolar kadar. Nasıl kendimize yetmediğimiz sonucuna varıyorsunuz rakamlar ortada. Çok büyük makarna ve un ihracatımız nedeni ile ekstra buğday ihtiyacımız var bu kendine yetememekten ziyade bilakis güzel bir haberdir. Ayçiçek yağı ithal ediyoruz tamam yetmiyor çünkü ayçiçek yağı üretmek çok ideal bir tarım tercihi değildir buğday üretmekte öyledir. Güneşi varsa domates çilek elma portakal üretme imkanı olan bir çiftçi ayçiçek yada buğday yonca üretmez dünyanın hiç bir yerinde. Türkmenistan Mısır Yunanistan dan pamuk ithal ediyoruz bu zavallılık değil ki tekstil sektörü büyüdükçe büyüdü dünyanın pamuğu yetmez oldu sektöre. İsviçre nesscafe üretiyor diye kahve ithal ediyor diye kendine tarımda yetememe verisi olarak kahve alınır mı yada İtalya nutellanın fındığını ithal edip tüm dünya marketlerine çukulata satıyor diye İtalya tarımda kendine yetemiyor kanıtı olur mu bu ürün.
Bazı tarım ürünlerine bakıpta kendimize yetemiyoruz demek doğru değil tabi ki bir şeyler ithal olacak. Türkiye bugün savaş olsa ambargo olsa bir gram gıda ithal edemese aç kalır mı kalmaz mı buna bakın bence kesinlikle kalmaz. Ekonominin karmaşık dengelerinden dolayı ithalat yapılan kalemlerine bakarak kendine yetemiyor denmez bazı şeyler regülasyon gereği ithal edilir bazı şeyler endüstriyel gereklerle ithal edilir bazılarıda gerçekten yetmiyordur ama lazım olsa biraz tarım alanı buna kaydırılırsa yeter. Ayçiçek yağı mesela devlet lazım dese kendimize yeteriz ama ne luzum var domates üretip avrupaya satmak varken gündöndü ekmeye
Putty %1500 haklı. Tarımda dış ticaret fazlası 9.4milyar$ dolar 2024 yılı (buna hizmet ihracatı adı altında turistlerin yediği içtiği bile dahil değil). Kendi kendine yetmeden çok daha iyi bir durum. Her tarım ürününü kendimiz üretelim diye Ege Akdeniz Marmara'daki verimli sulak araziye buğday arpa mı ekelim? Zaten dünyada tarım ithalatı yapmayan bir ülke var mı?
1990 öncesi ülkeler arası pek ticaret yoktu bir çok nedenden dolayı. Kendi kendine yetme edebiyatı oradan kalma, hala da matah bir seymiş gibi köşe yazarları anlatır. Ama bir memur maaşıyla 3 kilo muz alınıyordu ta güney amerikadan geldiği için, ona pek değinilmez.
https://www.tgdf.org.tr/tgdf-dis-ticaret-bulteni-aralik-2024/
Domates mi buğday mı ekelim diye sorunca arkasındaki ekonomiyi biz bilemiyoruz ama köylü güler yani bu soruyu ona sorarsan. Dekarda 5000 tl mi kazanayım 100 000 bin tl mi kazanayım diye sormak gibi bu soru köylü için. Buğday düşük işçilik düşük maliyet düşük risk ile üretilir domatesin sermayesi riski işçiliği yüksektir geliri de mukayese edilemez derecede yüksektir. Avrupa'nın Rusya'nın Ortadoğu'nun domates ülkesi dünyanın salça ülkesi olmuşuz buğday alıyoruz diye tarımı eleştiriyoruz. Aldığımız buğdayda makarna olup un olup bisküvi olup yine ihraç ediliyor. Google earth da akdenize bakın Antalya dan Mersine kadar naylon kaplı bütün her yer. Anamur un yarısından çoğu sera ile kaplı dağlara bile sera yapılmış. Merhamet biraz.
Şu anamura bir bakın her yeri sera örtüsü altında
https://www.google.com/maps/@36.09204,32.89565,60649m/data=!3m1!1e3?entry=ttu&g_ep=EgoyMDI1MDIxMi4wIKXMDSoJLDEwMjExNDU1SAFQAw%3D%3D (https://www.google.com/maps/@36.09204,32.89565,60649m/data=!3m1!1e3?entry=ttu&g_ep=EgoyMDI1MDIxMi4wIKXMDSoJLDEwMjExNDU1SAFQAw%3D%3D)
Arkadaşlar maliyetten bahsediyorum, bizim ülkemizde üretmek sosyoekonomik ve coğrafya nedeniyle pahalı oluyor.
Amerika'dan buraya daha ucuz bir şekilde her türlü bakliyat ürünü geliyor yani rekabet şansımız yok.
Ayrıca ithal ettiğimiz ürünlerin bir kısmı kendi üretimimiz bize yetmediği için yapılıyor.
Ülkemiz toprak yapısı zayıf, engebeli, dağlık ve bozkır bir coğrafya.
Tüm Karadeniz sahil şeridinde kişi başına düşen arazi miktarı 2-3 dönüm. Tüm vatandaşlar köyüne dönse kendilerine ev yapmak için bile arazi yetmiyor, hadi diyelim ki köylü bu atıl arazileri tarıma kazandırsa bile 3-5 dönüm araziden çıkacak mahsul kendine yetmez ve zaten bu nedenle köyden kente göç olmuş.
Kısacası tarımsal üretimi uygun fiyatlı yapabilmek için, toprak yapısı verimli olan, devasa sulak araziler lazım.
konumuza dönecek olursak;
Batı Trakya topraklarını almak lazım.
Alıntı yapılan: putty - 19 Şubat 2025, 22:21:10Domates mi buğday mı ekelim diye sorunca arkasındaki ekonomiyi biz bilemiyoruz ama köylü güler yani bu soruyu ona sorarsan. Dekarda 5000 tl mi kazanayım 100 000 bin tl mi kazanayım diye sormak gibi bu soru köylü için. Buğday düşük işçilik düşük maliyet düşük risk ile üretilir domatesin sermayesi riski işçiliği yüksektir geliri de mukayese edilemez derecede yüksektir. Avrupa'nın Rusya'nın Ortadoğu'nun domates ülkesi dünyanın salça ülkesi olmuşuz buğday alıyoruz diye tarımı eleştiriyoruz. Aldığımız buğdayda makarna olup un olup bisküvi olup yine ihraç ediliyor. Google earth da akdenize bakın Antalya dan Mersine kadar naylon kaplı bütün her yer. Anamur un yarısından çoğu sera ile kaplı dağlara bile sera yapılmış. Merhamet biraz.
Şu anamura bir bakın her yeri sera örtüsü altında
https://www.google.com/maps/@36.09204,32.89565,60649m/data=!3m1!1e3?entry=ttu&g_ep=EgoyMDI1MDIxMi4wIKXMDSoJLDEwMjExNDU1SAFQAw%3D%3D (https://www.google.com/maps/@36.09204,32.89565,60649m/data=!3m1!1e3?entry=ttu&g_ep=EgoyMDI1MDIxMi4wIKXMDSoJLDEwMjExNDU1SAFQAw%3D%3D)
Karahanlı bilgini takdir ediyordur Putty :)
Sera Van Çaldıran'da bile gördüm, 2000m üstü rakımda. Köylüm işini biliyo, arpa ekip sürüneceğime diyerek.
Konu başlığ ile pek alakalı değil ama;
Son yazılanlardan yola çıkarak, şu perspektife de dikkat çekmek isterim!
Kendi kendine yetme, üretim fazlası/eksiği vs hepsini geçtim,
Et, kıyma, balık, süt, yumurta, temel bakliyatlar gibi en çok 10-12 kalem temel gıda ürününe asgari ücretli geliri olan aileler dahi müreffef toplumların ortalamasında ulaşabilmesi lazım, bunun için politikalar olmalı veya geliştirilmeli...
İcabında Devlet sübansiyon bile uygulanmalı...
Manipüle etmek için demeyin rica ederim müreffeh devletlerde işci sınıfı temel gıdaya olması gereken kadar ulaşamıyor, gibi cümleler..
Müreffeh demek o demek değil!
Toplumun %60-70 asgari ücretli gelir düzeyinde et-balık tüketemeden yaşıyorken, biraz abes oluyor, politik söylemler değil mi? ( İş bu cümle yukarıda ki söylemlere atıfta bulunmak için değil, genel hamasi politikalara atıfta bulunmak amaçlıdır.)
http://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-62052338
Buyrun sn.putty burda buğday üretimi,tüketimi ve ithalatına deyinilmiş...
Bize böyle istatistiksel bilgilerle gelin isterseniz
30 milyar dolar tarım ihracat ettik diyorsunuz ya
Türkiyenin Tarım ithalatı nedir mesela?
Bunun ile bilgi ve istatistik var mı?
Neyse ben araştırırım kaynağı Tüik olmayan
Buyrun bu yabancı olan sn.putty
http://www.bloomberght.com/turkiye-nin-tarim-gida-ve-icecek-ihracati-26-5-milyar-dolara-cikti-2346828
2023'e ait olan
30 milyar dolar ihracat
23 milyar dolar ithalat
http://m.bloomberght.com/turkiye-nin-tarim-gida-ve-icecek-ihracati-26-5-milyar-dolara-cikti-2346828
Buyrun 2024 rakamı
http://m.bloomberght.com/turkiye-nin-tarim-gida-ve-icecek-ihracati-26-5-milyar-dolara-cikti-2346828
3 milyar dolar ile en çok ithal edilen ürün buğday
Onu 1.3 ve 1.7 milyar dolar ile Ayçiçek yağı izliyor
Galiba 2024 de ihracat 26 milyar dolar ithalat ise 21 milyar dolar
İşin içine üretiyoruz diyorsunuz ya...
Vatandaş ne kadar meyve,sebze et tüketebiliyor şeklinde veya ulaşabiliyor şeklinde bir istatistikle işi alıp incelemeye kalkar isek bakalım nasıl bir manzara ile karşılaşıyoruz....
Vatandaş temel gıda ihtiyacını karşılamayıp sağlıksız beslenip bunlardan ötürü kalp,obezite vb sorunlarla karşılaşıyorsa bu ihracat rakamının hiçbir önemi yok
Mesela bir farklı örnek vereyim
Ülker İngilteredeki ürünlerinde palm yağı kullanmaz iken ve İngiltere bu yağı kabul etmez iken...
Bak bakalım ülker çubuk krakerin arkasında hangi yağlardan üretildiği yazıyor..
Benim vatandasım fındık alamasın, zeytinyağı tüketemesin,narinciye ve incir gibi ürünleri ihracat edip halk alamasın dedikten sonra halkın gıda ihtiyacı karşılanmıyor.
Buyrun 2020 yılında ithal edilen ürünler
http://www.indyturk.com/node/315236/ekonomi%CC%87/tar%C4%B1m-%C3%BCr%C3%BCnleri-ithalat%C4%B1nda-cumhuriyet-tarihi-rekoru
Allah ıslah etsin Denizci seni azarlıyorum küsüyorum hiç umrunda değil aynı performans devam ediyosun.
Tamam sn putty haklısın sende haklısın özür dilerim bunun için
30 milyar dolar tarım ihracatı olan ülke kendi kendine yetiyor demem lazımdı.
Haklısın sorun bende..
http://www.instagram.com/reel/DFmLWoHtfob/?igsh=ajRxd2NqZHBjNjhq
Ama gerçek ama değil,işin aslı şudur ki insanlık olarak kimbilir ne karanlık sırlara hakimiz...
http://www.instagram.com/reel/C6CH6Oiqegb/?igsh=MWQ5bXppbHR6YnJveQ==
Küresel iklim anlaşmaları ve açık şemalar anlaşması adı altında kimbilir üzerimizde neler deneniyor
http://www.instagram.com/reel/DGB7Ug0NIYv/?igsh=MTZmMXk2MHh0NnFsZQ==
Buda düzenek özellikle paylaşıyorum ki Aklımıza uçaklarda motorun aldığı soğuk havayı motorda ısıtırak oluşturduğu beyaz buharlar yada dumanlar akla gelmesin diye...
Alıntı yapılan: Ocak - 19 Şubat 2025, 17:28:44Biz daha en haklı olduğumuz Irak ve Suriye'deki Misak-i milli topraklarımızı konjonktür bizden yana olmasına rağmen ele geçiremedik.
Tabi yarın 20 yıl sonra her şey çok farklı olur.
Ancak bize geniş tarım toprakları lazım, Anadolu coğrafyasında 90 milyon vatandaş + 60 milyon turist besleyecek tarım ve hayvancılık potansiyeli yok.En basit hesapla THY yılda 200 milyon transit yolcuya yemek veriyor/verecek.
Günlük temel gıda ihtiyaçlarımızın pahalı olmasının nedenlerinden biri de budur.
Dolayısıyla olaya sadece toprak kazanımı olarak bakmamak gerekiyor.
Suriye kuzeyi verimli arazileri ve Batı Trakya sulak ovaları bizim derdimize çare olur.
Tabii bonus olarak diğer yerüstü, yeraltı ve sualtı kazançları gelir.
Konu yine başlığından bambaşka bir yere evrilmiş bu iletiden sonra. Sonrasındaki yorumlar da bir hayli komik ve ilginç!
Bu iletide belirtilen şekilde; 20 yıl sonra artan nüfus ve buna ek olarak artan turistleri de beslemeyebilmek için sahip olduğumuz tarım ve hayvancılık alanının yeterli olmayacağı, bu nedenle Misak-ı Milli sınırları içerisinde kalan Irak ve Suriye'deki bölgelere sahip olmamız düşüncesini gerçekleşmiş olarak kabul ederek biraz daha ileri götürelim. Peki 40 yıl sonra ne yapacağız? Aynı mantıkla Orta Asya'ya doğru mu ilerleyeceğiz! Yoksa beslenmek için rotayı Afrika'ya doğru mu kıracağız?
Tarıma uygun alanları parsel parsel satarak betonlaştırmasak daha kolay bir çözüm olmaz mı? Şimdi oradan birileri çıkıp bilmem ne istatistiklerine göre bu tarımdan kentleşmeye yönelen alan az vs bir yığın masal uyduracaktır. Kimsenin inanmadığı...
Eskiden devletin TV kanallarında bir yayın çıkıyordu sık sık. Tarım alanlarına imar izni verilmediğine dair. İyi ki verilmiyormuş, bir de verselerdi neler olurdu kim bilir! Şu an Türkiye'nin en hızlı büyüyen ilçesinde ikamet ediyorum. Zaten milletçe en kelimesini severiz. En büyük, en iyi, en güçlü vs... 99 Gölcük depremi döneminde, oturduğum sokaktan ötesi tarım arazisiydi. Tarlaydı. O zamanlar bu sokakta oturmuyordum ancak burada oturan bir yakın vardı. Şimdi ise buradan onlarca kilometre mesafeye doğru binalar, sokaklar, AVM'ler, iş merkezleri vs var. Her geçen gün güzelim tarlalar binalarla doluyor. Hem de çok verimli topraklar. Bu sadece burası için değil, ülkenin batısında her şehir için geçerli.
Yine birileri diyecek ki e nüfus artıyor, nüfusun artması iyi vs. Hiç de iyi değil! Daha önce de demiştim, ki alıntıladığım ileti de açık şekilde bunu vurgu yapıyor, artan nüfusun ihtiyaçlarını karşılayabilecek kaynaklara sahip olamayacağız!
Bazı arkadaşlar memnun bir şekilde tarımda ilerleme var, ihracatımız arttı vs demiş. Seralar vs. Güzel artsın tabi mümkünse bir zahmet! Tarım ülkesiyiz ya! Domates mi Buğday mı vs demişler... Domates her gün tüketilmiyor ama buğday öyle mi! Diğer tırlatan arkadaş güzel yapıştırmış, İhracat attı amaaaaaa İthalat da arttı! Buyrun buradan yakın! Markete gidiyoruz, alıyoruz bir paket bakliyat, çevirip bakıyoruz neler yazıyor arkasında, o da ne, yurt dışından gelmiş. Eh tırlatan arkadaş haklı galiba o zaman! 80 ve 90'lı yılların en büyük projesiydi GAP.
Hayvancılığa da girmeyeyim...
Bir de ikide bir veri paylaşarak şunlar arttı, bunlar arttı vs müjde veriyor gibi yapanların bildikleri ama bilmemizi istemedikleri bir gerçek var. Nüfus artıyor. Artan nüfusun taleplerine bağlı olarak üretim ve tüketim de artıyor. Nüfusun artışına göre müjde gibi belirttiğiniz artışlar yeterli seviyede değilse, veya elde edilen gelir dengeli seviyede değil de bazı tekellerin elinde birikiyorsa o pek müjde olmuyor! Lütfen her şey çok mükemmelmiş, her şey yolunda gidiyormuş, hiç olumsuz bir şey yokmuş vs gibi anlatmayın. Bunun hiç birimize faydası yok! Çıplak kral gibi ortalıkta dolaşanlara artık kimse inanmıyor. Gerçekleri konuşalım. Yanlış gidenleri tartışalım. Nasıl düzeltilebilir bunlar hakkında fikir yürütelim.
İletiye dönecek olursak, Misak-ı Milli sınırları, o sınırlar içerisindeki toprak, akarsu, enerji kaynakları vs gibi faktörlerden çok daha yüksek seviyede, o bölgelerde yaşayan soydaşlarımızın varlığı nedeniyle bizler için önemli! Onlar orada olmazlarsa zaten diğer faktörlerin hiç önemi yok!
Boş ver denizci...
Biraz farklı yönden bak hayata. Gidişata bak. Dr Bedri Ruhselman'ın yıllar önce ruh çağırma celseleriyle iletişime geçtikleri varlıktan edindikleri bilgilere göre, küresel ısınma, kutupların yer değiştirmesi ve sonunda adeta meşhur 2012 filmindekine benzer şekilde dünyadaki yaşamın sona ermesi...
Geçmişte başkalarının yaptığı bu tip celselerde kehanetlerin çoğu gerçekleşmedi. Ancak Dr Bedri Ruhselman'ın celselerinde bahsedilen olayların da anlatılan kronolojiye göre gerçekleşiyor olması ilginç!
Tamda bu tarz konulara merak sarıyor ve videolar seyrederken güzel paylaşım teşekkürler sn.Başkan
Aslında bizde uzaylılar ilgili konu başlığı var
Birde buna ek olarak;antik-mistik yerler,olaylar,öğretiler ve metafizik konuları,ölüme yakın deneyimler,kehanetler,inanç sistemleri,felsefe,sosyoloji,psikoloji şeklinde bir başlık mı olsa...
Yoksa konuyu rayından saptırır mıyız?
Alıntı yapılan: Denizci16 - 20 Şubat 2025, 02:24:27Aslında bizde uzaylılar ilgili konu başlığı var
Birde buna ek olarak;antik,mistik yerler,olaylar,öğretiler ve metafizik konuları,ölüme yakın deneyimler,kehanetler şeklinde bir başlık mı olsa...
Yoksa konuyu rayından saptırır mıyız?
Bu konular için başka başlık değil, başka forum lazım. ;D ;D
Forumdaki konular zaten rayından fazlasıyla kaydı sayende. Biraz sakin ol. ;D ;D
7-8 metrelik titanyum çubuk uydudan atılıp dünyaya saplanıyor ve 5 km derine iniyor ve deprem tetikleniyor.
Neymiş uçaktan virüs atılıyormuş falan.
Ne diyelim Allah akıl fikir versin.
Her alanda olduğu gibi tarımda da büyük altyapı ve üstyapı sorunlarımız var. Bundan 40 yıl önce, o zamanın şartlarına göre çağ ötesi bir proje uyguladı. Devlet, bilgi ve hizmeti vatandaşa ulaştırmak anacıyla 10 binlerce ziraat teknisyeni ve veteriner teknisyeni ile köylere kadar bina yaparak, araç, gereç, (Arazi tipi motosiklet de dahil) alarak yatırım yaptı. Ama bu politika 20 sene sürdü. Ardını getiremedi.
Arazi toplulaştırması, kapalı devre sulama sistemi yatırımları, kooperatifleşme gibi yatırımları yeterince yapmadı. Anca vaziyet idare edildi
İşi vatandaşa bırakınca, ülke ölü yatırımlar ve verimsiz yatırımlar çöplüğüne döndü. Parayı bulan avukatı, doktoru hayvancılık yapmaya kalktı ve hepsi de iflas ettiler.
Burada devlet öncü rol oynayamadı. Bizdeki arazi ve su İsraillilerde olsa, tohum ve fidan işinde dünyayı kendilerine sömürge yapmışlardı. Cennet vatanımızda karasal iklimden tropik iklime kadar her iklim mevcut.
Zenginliklerimizi verimsiz kullanıyoruz.
Örneğin Antalya' nın sera alanlarına ve İspanyanın sera alanlarına uzaydan bir bakın. Antalya' da sera arazileri kimi dikine, kimi yanına, kimi küçük, aralarda boşluklar var, kimi sera kimi zeytinlik. Hepsi birbirine girmiş. Karman çorman. (Fotoğraf Göndereceğim ama nasıl yükleyeceğimi bilemedim onun için linkleri gönderiyorum)
Balerma : https://www.google.com/maps/@36.7146352,-2.7169276,4448m/data=!3m1!1e3?entry=ttu&g_ep=EgoyMDI1MDIxOC4wIKXMDSoASAFQAw%3D%3D
Antalya : https://www.google.com/maps/@36.9161054,30.9781889,4436m/data=!3m1!1e3?entry=ttu&g_ep=EgoyMDI1MDIxOC4wIKXMDSoASAFQAw%3D%3D
Bir de İspanyaya Bakın. Düzen, intizam, israfsız, planlı üretim....
Sonuç : Bilim ve akıl ile hareket, planlı hareket, eğitimli hareket....... Yapay zekalı teknolojik hareket ile, Allah' ın izni ile, Türk insanının çalışkan ve becerikliliği ile tarımda dünyanın anasını ağlatırız......
Alıntı yapılan: Ocak - 20 Şubat 2025, 08:11:197-8 metrelik titanyum çubuk uydudan atılıp dünyaya saplanıyor ve 5 km derine iniyor ve deprem tetikleniyor.
Neymiş uçaktan virüs atılıyormuş falan.
Ne diyelim Allah akıl fikir versin.
Bu tür düşünceler bilimsel düşünme yetisi zayıf bizim gibi toplumlarda çok taraftar topluyor. 2023 cülerde böyleydi. Nihayet 2023 geçtide kurtulduk
Hersey komplo teorisi olmayabilir. Ucaktan vebaya bulasmis pirelerin cin sehirlerine japonlar tarafindan atilmasi:
https://en.m.wikipedia.org/wiki/Unit_731
Uzaydaki uydulardan titanyum olmasa da tungsten cubuklarla saldiri plani
https://en.m.wikipedia.org/wiki/Kinetic_bombardment
Alıntı yapılan: Hakan Hakkı - 20 Şubat 2025, 09:21:07Her alanda olduğu gibi tarımda da büyük altyapı ve üstyapı sorunlarımız var. Bundan 40 yıl önce, o zamanın şartlarına göre çağ ötesi bir proje uyguladı. Devlet, bilgi ve hizmeti vatandaşa ulaştırmak anacıyla 10 binlerce ziraat teknisyeni ve veteriner teknisyeni ile köylere kadar bina yaparak, araç, gereç, (Arazi tipi motosiklet de dahil) alarak yatırım yaptı. Ama bu politika 20 sene sürdü. Ardını getiremedi.
Arazi toplulaştırması, kapalı devre sulama sistemi yatırımları, kooperatifleşme gibi yatırımları yeterince yapmadı. Anca vaziyet idare edildi
İşi vatandaşa bırakınca, ülke ölü yatırımlar ve verimsiz yatırımlar çöplüğüne döndü. Parayı bulan avukatı, doktoru hayvancılık yapmaya kalktı ve hepsi de iflas ettiler.
Burada devlet öncü rol oynayamadı. Bizdeki arazi ve su İsraillilerde olsa, tohum ve fidan işinde dünyayı kendilerine sömürge yapmışlardı. Cennet vatanımızda karasal iklimden tropik iklime kadar her iklim mevcut.
Zenginliklerimizi verimsiz kullanıyoruz.
Örneğin Antalya' nın sera alanlarına ve İspanyanın sera alanlarına uzaydan bir bakın. Antalya' da sera arazileri kimi dikine, kimi yanına, kimi küçük, aralarda boşluklar var, kimi sera kimi zeytinlik. Hepsi birbirine girmiş. Karman çorman. (Fotoğraf Göndereceğim ama nasıl yükleyeceğimi bilemedim onun için linkleri gönderiyorum)
Balerma : https://www.google.com/maps/@36.7146352,-2.7169276,4448m/data=!3m1!1e3?entry=ttu&g_ep=EgoyMDI1MDIxOC4wIKXMDSoASAFQAw%3D%3D
Antalya : https://www.google.com/maps/@36.9161054,30.9781889,4436m/data=!3m1!1e3?entry=ttu&g_ep=EgoyMDI1MDIxOC4wIKXMDSoASAFQAw%3D%3D
Bir de İspanyaya Bakın. Düzen, intizam, israfsız, planlı üretim....
Sonuç : Bilim ve akıl ile hareket, planlı hareket, eğitimli hareket....... Yapay zekalı teknolojik hareket ile, Allah' ın izni ile, Türk insanının çalışkan ve becerikliliği ile tarımda dünyanın anasını ağlatırız......
Sn Skywolf,
Milyar kere +1
Ailesinin heriki tarafında onlarca ferdinin tarımla uğraşan bir kişi olarak şunu söyleyeyim ki, bu hükümet, Türkiye tarımını ve hayvancılığını öldürmüştür.
Rant derdine düşüp ucuza mal getirip iç piyasadaki taban fiyatlarını düşük tutarak çiftçiyi tarımdan uzaklaşmaya itmiştir.
Gemiler dolusu büyük baş hayvan getirip belli kesimi zenginleştireceğine içeride teşvik vermesi gerekirken, elinde büyük baş hayvanı olanı da hayvanını kesmeye itmiştir.
Eskiden 1'e 3 ile 1'e 4 oranında gelir alan çiftçi, şu anda 1'e 2'yi zor görmektedir. Zaten aldığı gelirin yarısını kredi faizine kaybetmekte, geri kalan yarısını da enflasyona vermektedir.
İthalatı olmayan ama yanlış fiyatlandırma ile toptancının insafına bırakılan limon üreticisi de, kilosunu 2 liradan dalında limon satar, parasını 1 sene sonra ancak alabilir ve yükselen işçilik ve giderler ile zarar eder. Pazarda ve marketlerde 30 liraya satılan limonumda artık dalında para etmediği için yüklü miktarda ağaç kesimi yapılmaktadır.
Dışarıdan tohum ithali ile sulu tarım yapan çiftçi, örneğin Dupont ya da Monsanto menşeli tohumdan dönüm başına 1200-1500 kg mısır verimi alır. Tohum fiyatı da yabancı firmanın insafına bırakılmıştır. Bu tohumla elde edilen mısırdan tohumluk ayırıp tekrar ekin, dönüme en fazla 5-600 kg elde edersiniz. Genetik olarak oynanmış tohuma muhtaç hale getirilmiştir çiftçimiz. Tabii mısırı satış zamanı geldiğinde de ithalat yaparak taban fiyatları düşük tutmaları da ayrı bir sorundur.
Fransa, Benelüx, Almanya gibi ülkelerde tarım kesimi sübvansiyonlar la desteklenirken Bizim memlekette, ne yazık ki, üvey evlat muamelesi görür.
Yanlış yaptığımızda bizi uyarmazsanız sizde hayır yoktur. Uyardığınız halde sizi dinlemezsek bizde hayır yoktur.
-Hz.Ömer-
Çok mesnetsiz bir bilgi paylaşacağım,
Yalnış anlamadıysam Başkan Putin savaş bile devam ederken,
Çok yakında vatandaşlarımız tamamen organik ve doğal beslenmeye başlayacak dedi bir yerlerde hem bulursam hemde doğru yakalmışsam, paylaşırım.
Yani uydurmuyorsam başkan tarafından belirlenmiş bir politikası var sanırım Rusya nın...
Alıntı yapılan: Alp - 20 Şubat 2025, 16:41:45Çok mesnetsiz bir bilgi paylaşacağım,
Yalnış anlamadıysam Başkan Putin savaş bile devam ederken,
Çok yakında vatandaşlarımız tamamen organik ve doğal beslenmeye başlayacak dedi bir yerlerde hem bulursam hemde doğru yakalmışsam, paylaşırım.
Yani uydurmuyorsam başkan tarafından belirlenmiş bir politikası var sanırım Rusya nın...
Evet bu politikayı çok önceden belirlemişlerdi yeni birşey değil bizler de biraz bahsetmiştik eski konularda;
Alıntı yapılan: DelKu - 23 Aralık 2024, 23:41:12Rusya'da tarım politikası SSCBnin dağılmasından sonra sendelese de sonradan yaptıkları tarıma yatırım politikası ile yeniden toparlanma sürecinde , aslında rusların ihracatında önemli bir yere sahip tarım ürünleri herhalde enerjiden sonra 2ci sırada filandır, hatta gdo'lu ürün alışverişini yasakladılar özel tarlalar kurulmasına olanak sağlayan Arazi Yasası çıkardılar.
Rus hükümeti batının yaptırımları nedeniyle gıdada kendine yeterlilik için uyguladığı "Gıda Güvenliği Doktrini" ile tahıl üretimi 2022'de gereken miktarın kat kat fazlasına ulaştı. Bunda Ukraynanın tahılını araklamaları da bir sebep olabilir
Bunlara ek olarak gelecek on yıllar içinde şu veya bu sebeple gelişen(konu dışı) küresel ısınmanın etkisiyle sibiryada çok verimli, daha evvel el değmemiş ve tarımsal kimyasallarla zehirlenmemiş geniş bakir tarım alanları oluşacak, rusların aç kalması çok zor dünyayı doyurmaya da devam edecekler diye düşünüyorum.
Tabii putin saçma sapan savaşlarıyla tarımda çalışacak nüfusu harcamaya devam ederse gidişat biraz sekteye uğrayabilir
http://www.instagram.com/reel/DGMMfiuoHcr/?igsh=MThkdXVtYzJtNTAyYg==
http://www.instagram.com/p/DGV4-9zt2Ij/?img_index=2&igsh=bHhwYTlobTZiMGdn
Buyrun fırından yeni çıktı
Çin 100 km den 17 mm hata ile görüntü alabiliyor
Bahse konu lidar sistemi galiba
Stealthlık sona erdi demek yanlış olmaz.
http://www.instagram.com/p/DGZCqvMN7mL/?igsh=MTUwanQzNDZyNXA2bw==
Sn.putty'nin bahsettiği optik sistem
İşte böyle optikler ile radarlara alternatif olarak tüm ülke semaları optikler ile pasif sistem olarak izlenmeli. 100 km den görüyor dediğine bakmayın ufuk çizgisine kadar hava tehditlerini fark edebilir. Gerçi bu lazerli bir sistem haliyle aktif bir sistem benim dediğime uymaz biz daha alasını yapmalıyız
http://www.instagram.com/p/DGX_ESkN2SX/?igsh=MXY2aThjOXF0ZnQxcA==
Gs-Fb derbisi için mi yoksa yeni nesil ttza ihalesi için mi
Gerçek mi yoksa Asparagas mı bu haber
Bence FB içindir🤣
Alıntı yapılan: Denizci16 - 24 Şubat 2025, 23:04:24http://www.instagram.com/p/DGX_ESkN2SX/?igsh=MXY2aThjOXF0ZnQxcA==
Gs-Fb derbisi için mi yoksa yeni nesil ttza ihalesi için mi
Gerçek mi yoksa Asparagas mı bu haber
Bence FB içindir🤣
Alıntı yapılan: Denizci16 - 24 Şubat 2025, 23:04:24http://www.instagram.com/p/DGX_ESkN2SX/?igsh=MXY2aThjOXF0ZnQxcA==
Gs-Fb derbisi için mi yoksa yeni nesil ttza ihalesi için mi
Gerçek mi yoksa Asparagas mı bu haber
Bence FB içindir🤣
Çok merak ettim ama, açmadı bende, gün içersinde denerim yine.
Alıntı yapılan: Alp - 25 Şubat 2025, 09:53:10Alıntı yapılan: Denizci16 - 24 Şubat 2025, 23:04:24http://www.instagram.com/p/DGX_ESkN2SX/?igsh=MXY2aThjOXF0ZnQxcA==
Gs-Fb derbisi için mi yoksa yeni nesil ttza ihalesi için mi
Gerçek mi yoksa Asparagas mı bu haber
Bence FB içindir🤣
Alıntı yapılan: Denizci16 - 24 Şubat 2025, 23:04:24http://www.instagram.com/p/DGX_ESkN2SX/?igsh=MXY2aThjOXF0ZnQxcA==
Gs-Fb derbisi için mi yoksa yeni nesil ttza ihalesi için mi
Gerçek mi yoksa Asparagas mı bu haber
Bence FB içindir🤣
Çok merak ettim ama, açmadı bende, gün içersinde denerim yine.
Borsada koç gurubuna ait YKB yani yapı kredi bankası borsadan 6.5 milyar liralık satış yapmış bu para galiba yurtdışına gitmiş.
Aynı şekil bu para çıkışından birinide Amerikan bankası yapmış
Küçük yatırımcı mahfolmuş.
6,5 milyar tl 180 milyon dolar eder bu kadar para ile memleket çöküyorsa zaten çöksün lazım değil. Bu paraya karayoluna köprülü kavşak yapılamıyor viyadük inşa edilemiyor. Her türlü ahlaksızlar
Bu kadar değil.
14 Şubat - 24 Şubat arası TCMB rezervlerinden net çıkış 9,4 milyar dolar.
Bu paranın ne kadarı yurt içi ne kadarı yurt dışından talep edildi bilmiyorum.
Mevzu oynaklığın başladığı zamanlar 14 Şubat TUSİAD soruşturmasının duyurulduğu zamanlar...
14 Şubat Dolar/TL 34.20
24 Şubat Dolar/TL 34.44
Dolar/TL'deki stabil durum TCMB rezervlerinin bu şok dalgalarına dayandığını gösteriyor.
http://www.facebook.com/share/p/19xtfok1mU/
1934 yılında Türkiye'de geleceğe yönelik öngörüler.
Alıntı yapılan: Denizci16 - 26 Şubat 2025, 17:45:45http://www.facebook.com/share/p/19xtfok1mU/
1934 yılında Türkiye'de geleceğe yönelik öngörüler.
Kim yazdıysa fena tutturmamış doğrusu, bir tek magnet treni ıskalamışız.
http://m.bursadabugun.com/haber/bursa-039-da-ucuz-et-kuyrugu-1791750.html#m7nhs6s4ranosktt2d
Şahlanan Türkiyede et kuyruğu
PKK kapsamındaki tüm silahlı gruplara silah bırakma ve otonomi talebi olmadan kendini fesh etme çağrısı bebek katili tarafından yapıldı.
Metinde gerek analizi gerekse dili açısından yanlış görmedim ve bu çatışmanın bir tarafı olarak şahsen olumluyorum.
Ancak sonuçları itibarı ile Suriye,Irak ve İran coğrafyasındaki oluşumları da kapsaması ve tüm Kürt nüfusunun da aynı demokratik haklar ve garantiler ile bir otonomi talebi olmadan Türkiye'ye katılması veya bağımsız bir Kürt devleti olursa ancak nihai barış olabilir diyorum.
Dışarıda kalan Kürt nüfus ağırlıklı bölgelerde çözümsüzlük ve devlet otoritesi eksikliği devam ettikçe bugün pkk kapanır yarı Rkk başlar.
Şahsi tercihim tüm kürt nüfuslu bölgelerin Türkiye sınırlarına girmesi ve halklarının da anayasal vatandaş statüsü kazanması ile barış sorunsuzca olur.
Enerji, su, demokrasi , terör sorunu kalmamış 1 milyon kilometrekare toprak ve 100 milyon nüfus yani kısaca doğudaki misakı millinin tamamlanması ile bu sürecin tamamlanmasını tüm bölge sakinleri açısından içtenlikle diliyorum.
Hep plakalarla yapıla espiriyi askeri bir mantıkla yapayım;
6.kolordu Halep, 7.kolordu rakka, 10.kolordu Musul, 11.kolordu Kerkük,8. Kolordu Urmiye, 9.kolordu Tebriz diyorum.
Alıntı yapılan: Mehmet75 - 27 Şubat 2025, 18:36:25PKK kapsamındaki tüm silahlı gruplara silah bırakma ve otonomi talebi olmada kendini fesh etme çağrısı bebek katili tarafından yapıldı.
Metinde gerek analizi gerekse dili açısından yanlış görmedim ve bu çatışmanın bir tarafı olarak şahsen olumluyorum.
Ancak sonuçları itibarı ile Suriye,Irak ve İran coğrafyasındaki oluşumları da kapsaması ve tüm Kürt nüfusunun da aynı demokratik haklar ve garantiler ile bir otonomi talebi olmadan Türkiye'ye katılması veya bağımsız bir Kürt devleti olursa ancak nihai barış olabilir diyorum.
Dışarıda kalan Kürt nüfus ağırlıklı bölgelerde çözümsüzlük ve devlet otoritesi eksikliği devam ettikçe bugün pkk kapanır yarı Rkk başlar.
Şahsi tercihim tüm kürt bölgeleri Türkiye sınırlarına girmesi ve halklarının da anayasal vatandaş statüsü ile kazanılması olur.
Enerji, su, demokrasi , terör sorunu kalmamış 1 milyon kilometrekare toprak ve 100 milyon nüfus yani kısaca doğudaki misakı millinin tamamlanması ile bu sürecin tamamlanmasını tüm bölge sakinleri açısından içtenlikle diliyorum.
Hep plakalarla yapıla espiriyi askeri bir mantıkla yapayım;
6.kolordu Halep, 7.kolordu rakka, 10.kolordu Musul, 11.kolordu Kerkük,8. Kolordu Urmiye, 9.kolordu Tebriz diyorum.
Heh işte buna BOP deniliyor , güzel analiz yapmışsınız... Bunu da hüloooğcu kitleye Osmanlı geri dönüyor diye yuttururlar...
Rahmetli Bülent Ecevit demişti, bu apoyu neden bize verdiler hiç anlamadım diye, bugünleri görebilse idi o zaman anlardı neden Aponun bize verildiğini. Ama israil ile komşu olmak çok da fena olmayabilir, belki o zaman huzur bulabiliriz, en azından güney sınırımızda
Alıntı yapılan: DelKu - 27 Şubat 2025, 20:00:32Rahmetli Bülent Ecevit demişti, bu apoyu neden bize verdiler hiç anlamadım diye, bugünleri görebilse idi o zaman anlardı neden Aponun bize verildiğini. Ama israil ile komşu olmak çok da fena olmayabilir, belki o zaman huzur bulabiliriz, en azından güney sınırımızda
İsrail'in hangi komşusu huzur içerisinde ki!
Sn.Başkan 90 lar gibi olursak bizde rahat ederiz,90'larda ara çok iyiydi.
Ne zaman askeri ve siyasi olarak sıkışsalar bir ateşkes, silah birakma, eylemsizlik, çekilme gibi demecler verip toparlanmak ve konjonktürun kendilerinin lehine dönmesi için zaman kazanmaya çalışıyorlar...
Suriyede actiklari alani resmilestirebilmek için zaman kazanma cabasi...silah biraktik Suriye'de kurulan yeni duzende özerklik müzakere ediyoruz Türkiye bize müdahale etmesin diye uluslararası alanda propaganda yapabilmek için...
En azindan benim degerlendirmem bu...
http://youtu.be/BI2VtKKCioo?si=1xtNKi5O2Z6qp9rN
28 Şubat
Ssb Başkanı
@halukgorgun
savunma ve havacılık sanayii ile ilgili bilgiler paylaştı:
*2024 toplam cirosu ~15 milyar USD.
*2024 ihracat cirosu ~7,1 milyar USD. Bunun 3,7 milyar USD'ı Avrupa ve Amerika'ya.
*Her yıl Ar-Ge'ye ayrılan miktar ~3 milyar USD.
*Son 2 yılda imzalanan sözleşme miktarı ~20 milyar USD.
*SSB koordinasyonunda yürütülen proje sayısı ~1.100.
*Sektörde çalışan firma sayısı ~3.500. Avrupa'nın tamamında ~2.800 firma var.
*Sektörde çalışan kişi sayısı ~100.000.
*Sektörde yaş ortalaması ~34.
*Türkiye dünyada en fazla ihracat yapan 11. ülke.
*Türkiye dünyadaki tüm savunma ihracatının ~%1,6'sını yapıyor.
*2018'den beri dünyadaki büyük İHA pazarının ~%65'i Türkiye'ye ait.
http://www.instagram.com/p/DGa3nYiNiQH/?igsh=ZnhjeWo1NnUya2Jy
Konya ovasının 3te1 e yere kadar Tüm Türkiyenin 87 milyonluk nüfusun her hanesini 3 kişilik varsayarak 400 M2 bahçeli ev verdiğiniz zaman kaplayacak alan...
Göya nüfus çokmuş pehhh.
Başka örneklerde var Hollanda nın nüfusundan fazla tarım ürünü üretmesi gibi.
Türkler göt göte yaşamayı seviyor bence. Didim de yazlık havuzlu garajlı bahçeli villa yapıyorlar iki villayı sırt sırta inşa ediyorlar illa birine yaslanacak o sıcaklığı hissedecek. Bende apartmanı seviyorum mesela bence apartmanda yaşamak büyük özgürlük. Düşünün müstakil eviniz var yanda bir komşun karşıda bir komşun onlarla akraba olmak gerek vıcık vıcıklık bence hiç huzurlu değil. Hatta apartmanda yetmez en az 10 katlı olması lazım 4 katlı apartmanda da akraba gibi oluyor insanlar. Benim ev 60 daireli binada karşı dairedekini bile tanımıyorum maksimum huzur bu bence
Alıntı yapılan: Denizci16 - 28 Şubat 2025, 20:24:40http://www.instagram.com/p/DGa3nYiNiQH/?igsh=ZnhjeWo1NnUya2Jy
Konya ovasının 3te1 e yere kadar Tüm Türkiyenin 87 milyonluk nüfusun her hanesini 3 kişilik varsayarak 400 M2 bahçeli ev verdiğiniz zaman kaplayacak alan...
Göya nüfus çokmuş pehhh.
Başka örneklerde var Hollanda nın nüfusundan fazla tarım ürünü üretmesi gibi.
Deprem ülkesiyiz malum,
Şu sisteme bir geçsek, depremdeki can kaybı en az 100 de birine düştüğü gibi şehirlerde daha yaşanılası hale gelir
Aslinda sebebi altyapi yatirimlari. Insanlara apartmanda ya da sitede aldigi altyapi yatirimini (buna yol, internet, su,elektrik ve dogal gaz giriyor) mustakil evlerde de verin bakin bakalim kim neyi tercih ediyor. ABD'de de buna benzer suburban ya da city tercihleri var. Suburblar yani tek katli evlerin oldugu mahaller genis 2 gidis 2 gelis yollarla bagli, dogal gazlari, su, kablo tv ile baglanabildikleri gigabit hizinda internetleri herkese standart geliyor. Cocuk buyutmek istiyorsan buralarda yasiyorsun, yok gece hayati clubbing yapicam geceleyin sabaha kadar acik cafelerde barlarda fink aticam dersen, city'de o karmasanin icinde yasiyorsun. Kimse dagin tepesinde yol gecmez, kervan gitmez yerde yasamak istemez. Altyapisi olan, yollari olan bir yerde tek katli mustakil ev mi yoksa apartman dairesi mi diye sormak lazim. Sonra da insanlar neden evlenmiyor cocuk yapmiyora geliyor olay. Insanlara ferah ve altyapisi olan yerlerde ikamet imkani verirsen tavsan gibi urerler. Insanlari kutu gibi evlere hapsedersen, adam depresyonda zaten, cocuk yapipda yasam alanini daha da mi daraltsin. Bu teritoryal butun hayvanlardaki ortak ozellik. Insan da farkli degil
http://www.facebook.com/share/p/166Bk8mRs9/
Güzel bir yazı
http://www.instagram.com/reel/DGnVXSQNTOb/?igsh=MWJ0NnpwNndka3gzNw==
Cemaatin faydaları 😁
@Denizci16 bugün Bursa'dayım, iftarda nerede fazla kuyrık sırası varsa orada iskender yiyeceğiz ;D
Uludağ üniversitesi kampüsüne de gideceğim, nostaljik eski günleri hatırlayacağız. Yurda sokmazlar beni, oranın tostunu ayranla yiyecektim, 2.katta sinema salonu vardı, eskiden ülkücüler ile maç izlerdik. Eski yurtkur başkanı ülkücü idi, şu anda kim bilmiyorum.
İftar kuyruğu ve iskender harikasınız sn.marmara😁😁😁😁
Uludağ üniversitesinde ikenderi sadece tahminen söylüyorum,metro istasyonuna yakın olan dönercide varsa vardır,metro ile otobüsleri birbirine bağlayan yerde yani İzmir yoluna yakın.
Tavsiyem İskender için en yakın bulacağınız yer Görükle....
Oooo reislerle takılıyorduk demek😁
Uludağ'da 2.sınıftaydım, ana binada bilardo vardı, orada Kazak arkadaşın kız arkadaşına ülkücünün birisi laf atmış. Kazak da ona bir şeyler demiş ortada kavga çıkmış, haber geldi bize. Kırgız, Kazak, Tatar, o ülkelerden gelen Ruslar kim varsa oraya imdadına koştuk. Bilardo salonunda ülkücülere karşı kıyasıya dövüştük, salonda en az 50 kişi birbirini yiyor, bilardo topları hava uçuyor, pencerelerin hepsi kırıldı, zemin kanlar içinde. Burnu ve dişi kırılanar, sonra jandarma geldi silahla, hepimizi yere serdi, ters kelepçe ile götürdü.
Yurtkur müdürü geldi, durumu yatıştırdı, kimseye işlem yapılmasına izin vermedi. Hepiminizi oraya buraya sokarım, adam olan yaşayacak, olamayanı yaşatmam babamın oğlu olsa bile diyerek durumu yatıştırdı. Hemimiz ülkücüler dahil kuzu gibi olduk mezun olana kadar ;D ;D ;D
Alıntı yapılan: marmara - 02 Mart 2025, 16:26:53Uludağ'da 2.sınıftaydım, ana binada bilardo vardı, orada Kazak arkadaşın kız arkadaşına ülkücünün birisi laf atmış. Kazak da ona bir şeyler demiş ortada kavga çıkmış, haber geldi bize. Kırgız, Kazak, Tatar, o ülkelerden gelen Ruslar kim varsa oraya imdadına koştuk. Bilardo salonunda ülkücülere karşı kıyasıya dövüştük, salonda en az 50 kişi birbirini yiyor, bilardo topları hava uçuyor, pencerelerin hepsi kırıldı, zemin kanlar içinde. Burnu ve dişi kırılanar, sonra jandarma geldi silahla, hepimizi yere serdi, ters kelepçe ile götürdü.
Yurtkur müdürü geldi, durumu yatıştırdı, kimseye işlem yapılmasına izin vermedi. Hepiminizi oraya buraya sokarım, adam olan yaşayacak, olamayanı yaşatmam babamın oğlu olsa bile diyerek durumu yatıştırdı. Hemimiz ülkücüler dahil kuzu gibi olduk mezun olana kadar ;D ;D ;D
Yurtkur müdürü büyük adammış. O olaya işlem yapılsa çok kişinin hayatı kayardı.
Ülkücüler garip bir kafa Üniversiteye giden arkadaşlarım anlatırlardı;
Erkeklerin yaptığı saç modeline karışırlarmış yani fön çekme,jöle sürme...
Kızlarla kolkola dolaşma şeklindeki kurallar..
Her yurtta kalana zorla dergi satmaya çalışmalar...
Koğuşun ağasıyız şeklindeki kafa yapısı.
Denizli'de bir çocuğu ailesinin yanında hastanelik etmişler,polis onlardan yana olmuş,işlem bile yapmamış
Aynı şekil kuzenim ktü yani Karadeniz teknik üniversitesi Bilgisayar bölümü için gitti bu tayfayla kanlı bıçaklı olduğu için üniversiteyi bırakıp geldi,sonunda birinin eline tornividayı geçirmiş.iki üç kişiyi kadar kuzenim bunları dönüyormuş,5-10 kişi olduklarında dayak yiyiyormuş.
Ahlak ve namusdan bahsedip kızlara laf atmayıda zaten bunlar yapar...
Anlatılanlara göre kendine arka yapmak isteyen zayıf ve korkak bireylerden oluşan ve kalabalık olma psikolojisi ile sağa sola sataşan bir grup.
Ama kalıplı ve üst sınıflarda bulunan mühendislik bölümüne maçaları yemiyormuş..
Genelde eşit ağırlık ve sosyal bölümlerde okuyanlardan üyeleri.
Ülkücülerin çoğu 2 senelik yüksek okul gibi mesleği seçmiş dersleri hafif olanlar. Tıp, mühendislik onları aşar.
Bize dokunamazlardı, onlar da it sürüsü gibi toplanırdı anında ve biz de aynen öyle. Biz hariç yurtta kuralları geçerli, bilardo olayından sonra jandarma silahla 7/24 dolaştığı için herkes kuyruğunu kısmıştı.
Üniversiteyi temsil eden sportmenler vardı aramamızda, kaslı iri olduğumuz için biz onlar için belalı heriflerdik.
http://youtube.com/shorts/d8air9gErgo?si=J2IM-iRhuHy1g4iC
Levent Kırca rahmetli ne güzel konuşmuş.
http://www.instagram.com/p/DGVPR9qtBHa/?img_index=3&igsh=MTdhNnYxODE5aHFvdg==
Çok güzel bir yazı
Dersaneye giderken bir olay oldu "kavga çıkacak , ülkü ocaklarından adam getirmişler" lafıyla ülkücüler kelimesini ilk orada duydum...
35 sene geçti değişen birşey yok..
Onlar laftan anlamazlar, it sürüsü gibi toplanarak gelirler, biz de onlara karşı it olurduk, başka çaresi yok.
Ana kantin binası sinema salonunda Kazakistan-Türkiye futbol maçını izlemiştik onlarla birlikte. Türkiye yanlış hatırlamıyorsam 3-1 kazanmıştı. Her gol attığında ülkücüler yakarız, yeriz, fethettik bunları diye her defasında bağırdılar sırf bize karşı gıcık oldukları için. Kazakistan 1 gol attı, nefesimiz tükeninceye kadar bağırdık, bizden birisi onlara koltuk fırlatmış. Jandarmadan 2 asker vardı, sonra sayıları artmaya başlayınca herkes sustu.
Deliye karşı manyak olacaksın...
Boş işler...
http://www.instagram.com/reel/DGoPqSXgO3g/?igsh=MW1qcnVvZXhsZWdwZQ==
Güzel bir çıkarım
http://www.facebook.com/share/p/1BDBNh2PLE/
Düz hesap 20 milyon kişi evlenmemiş
Allah akıl fikir versin dehşete düştüm görünce. Bu şok dalgası tarihi yapıların sıvalarına harcına boyalarına kaplamalarına bezemelerine yapıştırmalarına camına çerçevesine ne korkunç zarar veriyordur. Ayasofyanın o kubbesi taş taşa yaslanarak bin yıldır duruyor biz yanında top patlatıyoruz Allahlım yarabbim. Büyük sorumsuzluk dehşete düştüm anıtlar yüksek kurulu uyuyormu. Buradan geçen tramvayın titreşimleri yapılara zarar vermesin diye şok emibi takozlar kondu raylara öbür yanda şu yapılana bakın. Karakolda atış alanında bir tane 40 mm GTT atış yapınca bizim ofiste floresan düştü tavandan üstümüze toz bulutu çökmüştü. Şimdi biri çıkacak o gerçek mermi değil diyecek yok bide gerçek olsaydı diycem bende
40 mm GTT ne ola ki ?
Görende vortex topu ile atış yapmışlar zanneder...
O topun şok dalgası ne etki ederki
Bende birşey oldu zannettim
Alıntı yapılan: putty - 05 Mart 2025, 14:31:24Allah akıl fikir versin dehşete düştüm görünce. Bu şok dalgası tarihi yapıların sıvalarına harcına boyalarına kaplamalarına bezemelerine yapıştırmalarına camına çerçevesine ne korkunç zarar veriyordur. Ayasofyanın o kubbesi taş taşa yaslanarak bin yıldır duruyor biz yanında top patlatıyoruz Allahlım yarabbim. Büyük sorumsuzluk dehşete düştüm anıtlar yüksek kurulu uyuyormu. Buradan geçen tramvayın titreşimleri yapılara zarar vermesin diye şok emibi takozlar kondu raylara öbür yanda şu yapılana bakın. Karakolda atış alanında bir tane 40 mm GTT atış yapınca bizim ofiste floresan düştü tavandan üstümüze toz bulutu çökmüştü. Şimdi biri çıkacak o gerçek mermi değil diyecek yok bide gerçek olsaydı diycem bende
Sayın Putty ben Anıtlar yüksek kurulu başkanı olsam ben de sesimi çıkarmam...Sen Ramazan iftar topuna ne hakla karşı olursun...
Soruşturma loading.....
http://www.facebook.com/share/p/1BCjLAZUvP/
Ne güzel bir yapılaşma
Alıntı yapılan: putty - 05 Mart 2025, 14:31:24Allah akıl fikir versin dehşete düştüm görünce. Bu şok dalgası tarihi yapıların sıvalarına harcına boyalarına kaplamalarına bezemelerine yapıştırmalarına camına çerçevesine ne korkunç zarar veriyordur. Ayasofyanın o kubbesi taş taşa yaslanarak bin yıldır duruyor biz yanında top patlatıyoruz Allahlım yarabbim. Büyük sorumsuzluk dehşete düştüm anıtlar yüksek kurulu uyuyormu. Buradan geçen tramvayın titreşimleri yapılara zarar vermesin diye şok emibi takozlar kondu raylara öbür yanda şu yapılana bakın. Karakolda atış alanında bir tane 40 mm GTT atış yapınca bizim ofiste floresan düştü tavandan üstümüze toz bulutu çökmüştü. Şimdi biri çıkacak o gerçek mermi değil diyecek yok bide gerçek olsaydı diycem bende
Şok dalgası, titreşim yok denecek kadar az. Kovanın içinde sadece azcık barut var, daang diye ses çıkartır o kadar.
Müslüman toplum olan Türkiye'de bunların yapılması doğaldır. Yanında 3-5 metreye kadar belki camlar kırlabilir ama alçaktan uçan F-16 sesi kadar bile değil. Kocaman araba kadar hoparlör ile titreşimin ve gürültü yaparak konser verince normal, top atışı yapınca anormal mi.
Ameliyat öncesi genel anestezi ile uyutulmuş ve bilinci iki üç saatliğine kapanmış biri olarak,
Bilincin açılıp kapanmasını, bilincin kapanmasından sonra açılan bilinçle uyanan kişinin bilinç fenomenini, bunun ölüm ve ölüm sonrası tekrar diriliş ile bağlantısını düşündüğümüzde işin felsefik boyutunu, benlik ve benliğin oluşumu bakımından baya karmaşık buluyordum.
Geçen burada da paylaşmış mıydım bilmiyorum.
Microsoft ciddi ciddi kuantum cipinde maddesinin 5. halini kullandığını iddia ediyor. Maddenin 5. halı, mutlak sıfır sıcaklığına yakın sıcaklıkta ortaya çıkıyor ve maddenin atomları kuantum parçalar gibi hareket edip süper pozisyona geçiyor yani her yerde gibi hareket sergiliyor. Bir manada tekillik sergiliyor. Yine kuantum bilgisayarların teknolojik tekilliği getireceği, binlerce yıllık teknolojik gelişmelerin üstlü sayılar ivmesinde saatler, dakikalar.... süresinde gerçekleşenceği iddia ediliyor. İnsanoğlu makro madde algı dünyasındaki hapishanesinden çıkacak gibi. Madde, düşünce, algı herşey değişeceğe benziyor derken,
Şimdi insan beyninin zaten quantum prensipleri ile işlemler yaptığı iddia ediliyor. Belki Microsoftun iddia ettiği gibi maddenin 5. halini özel malzemelerle yalıtmadan, beyindeki mikrotübülleri taklit ederek, hatta belki biyolojik unsurlar taşıyan işlemciler geliştirilecek.
Quantum alemde maddenin yapıtaşı quantum malzemeler süperpozisyonda ve quantum dolanıklığında hareket ettiği için, zaman ve mekan ancak bu malzemelerin makro dünyaya etki ettiği anda bu malzemeler için anlamlı hale geliyor. Ama iddia edilen, makro alanda beynimizde bir yerde ise süperpozisyon, quantum malzeme özelliği gösteren parçacıklar var. Bu müthiş birşey, hele, Einstein'in "Korkunç Olay" olarak tanımladığı, quantum malzemelerin ikizleri ile mesafeden (hatta zamandan ve mekandan) bağımsız anlık etkileştikleri, bir anlamda (ışık hızı sınırından hızlı) anlık bilgi transferi yaptıkları düşünüldüğünde,
Herşey değişecek gibi, ama herşey.
http://youtu.be/ljk9D0tI8TQ
Alıntı yapılan: mehmet05 - 06 Mart 2025, 00:01:44Ameliyat öncesi genel anestezi ile uyutulmuş ve bilinci iki üç saatliğine kapanmış biri olarak,
Bilincin açılıp kapanmasını, bilincin kapanmasından sonra açılan bilinçle uyanan kişinin bilinç fenomenini, bunun ölüm ve ölüm sonrası tekrar diriliş ile bağlantısını düşündüğümüzde işin felsefik boyutunu, benlik ve benliğin oluşumu bakımından baya karmaşık buluyordum.
Geçen burada da paylaşmış mıydım bilmiyorum.
Microsoft ciddi ciddi kuantum cipinde maddesinin 5. halini kullandığını iddia ediyor. Maddenin 5. halı, mutlak sıfır sıcaklığına yakın sıcaklıkta ortaya çıkıyor ve maddenin atomları kuantum parçalar gibi hareket edip süper pozisyona geçiyor yani her yerde gibi hareket sergiliyor. Bir manada tekillik sergiliyor. Yine kuantum bilgisayarların teknolojik tekilliği getireceği, binlerce yıllık teknolojik gelişmelerin üstlü sayılar ivmesinde saatler, dakikalar.... süresinde gerçekleşenceği iddia ediliyor. İnsanoğlu makro madde algı dünyasındaki hapishanesinden çıkacak gibi. Madde, düşünce, algı herşey değişeceğe benziyor derken,
Şimdi insan beyninin zaten quantum prensipleri ile işlemler yaptığı iddia ediliyor. Belki Microsoftun iddia ettiği gibi maddenin 5. halini özel malzemelerle yalıtmadan, beyindeki mikrotübülleri taklit ederek, hatta belki biyolojik unsurlar taşıyan işlemciler geliştirilecek.
Quantum alemde maddenin yapıtaşı quantum malzemeler süperpozisyonda ve quantum dolanıklığında hareket ettiği için, zaman ve mekan ancak bu malzemelerin makro dünyaya etki ettiği anda bu malzemeler için anlamlı hale geliyor. Ama iddia edilen, makro alanda beynimizde bir yerde ise süperpozisyon, quantum malzeme özelliği gösteren parçacıklar var. Bu müthiş birşey, hele, Einstein'in "Korkunç Olay" olarak tanımladığı, quantum malzemelerin ikizleri ile mesafeden (hatta zamandan ve mekandan) bağımsız etkileştikleri, bir anlamda bilgi transferi yaptıkları düşünülüdüğünde,
Herşey değişecek gibi, ama herşey.
http://youtu.be/ljk9D0tI8TQ
Çok ilgimi çekiyor bu konularda bir tembellikten sıyırıp kendimi oturup okuma yapamıyorum,
Çok kızıyorum kendime
2011-12 öncesinde Fetö'nün azdığı operasyon dönemlerinde Morgan Freeman belgeselleri ile başladım bu konulara. O dönemin sıkıntılı, delirtici operasyonlar ortamından bu belgeseller sayesinde bir nebze sıyrılabildim. Sonra Erkcan Hoca. Şimdi Bebar Bilim, Evrim Ağacı, Hypatia vs bir iki kanal daha. İnternet müthiş bir kaynak. Arabada, yolda fırsat buldukça dinlerim. Herkese tavsiye ederim.
http://www.instagram.com/p/DGyYDdYKuSx/?igsh=dzF3MGgyeGRwenE=
Derin güldürmece
chat gpt yi iş içinde her şey içinde ilk günden beri kullanıyorum. Son zamanlarda beni iyice şaşırtmaya başladı sorularıma verdiği cevaplar gerçekten artık insansı zekada
5000 mühendisi bu alanda çalıştırmamız lazım yapay zeka yongalarını tasarlamamız lazım. Karşımıza artık şeytansı düşmanlar çıkma ihtimali var bu tanka topa benzemez
http://www.instagram.com/reel/DEIKjgjNiGk/?igsh=bnJteGh5cTdxOTE0
http://youtu.be/qa7f0_85QDY?si=W1ybr6VG9tDtB8XM
http://youtu.be/a6YVk7IeKLs?si=wAOgSwz_ubIvN1Iy
Bunu birtür similatör yada simülasyon mu olarak kabul edeceğiz yoksa bir oyun olarak mı diye belirteceğiz...
Eğer simülasyon olarak kabul edersek F16 nın ef2000 karşısında şansı var
Gerek bvr gerek wvr olarak🤔
Bir savaş ve Akrobasi pilotu hemde Türk olursa olucağı bu😎
http://youtu.be/kF8PnTauk9c?si=yPOk2Po8dTsm1sce
TSK Dünya 8 Mart kadınlar günü klibi...
Güzel olmuş fakat bazı bayan astsubay çavuş rütbesine haiz kişilerin pırpırı düz olduğu için uzman çavuş rütbesine benzemiş,bundan ötürü yorumlarda bayan uzman çavuş var mı? Diye sorulmuş 😁
Ben kliplere bakmam bu fotograflara bakarım,
(https://im.haberturk.com/2022/03/08/3368896_8bb07e0131b0196d741da97b578444a0.jpg)
(https://static.birgun.net/resim/haber/2025/03/07/taksim-ve-cevresine-8-mart-bariyerleri.jpg)
Her sene aynı dava , aynı rezillikler, metro kapatmalar, çin seddi örmeler, zırhlı araçlar, binlerce polis, bilmem ne. 2 dakika bağırıp çağırıp çekip gidecek 3-5 kadın için bir şehrin muhasara altına alınması hayatın zindan edilmesi, sonra da avrupa bizsiz olmaz biz doğal parçasıyız. Hangi parçasıyız avrupanın ? Putty tedirgin oluyor o cevap yazmasın.
Ne yapayım Delku ben kahraman değilim Allah da beni böyle yaratmış
defencehub.live Sitesi çöktü galiba. Yaşar Bey'in bilgisi var mı?
http://youtube.com/post/UgkxWe_ZuZQw7mMR8jbukoipRDLuUiaaScsx?si=O6QSpxU-aKDhXFY3
İzmirde deniz hale gelmiş yazık...
Alıntı yapılan: Merzifonlu - 09 Mart 2025, 04:39:40defencehub.live Sitesi çöktü galiba. Yaşar Bey'in bilgisi var mı?
Şu an girilebiliyor. Bakım ya da anlık bir çökme olabilir.
ben o forumu neden bilmiyordum hayret bir şey kendi aranızda neler çeviriyonuz
Alıntı yapılan: putty - 10 Mart 2025, 04:02:43ben o forumu neden bilmiyordum hayret bir şey kendi aranızda neler çeviriyonuz
Şaka yapıyorsun değil mi? Bu işlerle uğraşıp da defencehub.live' ı bilmeyen olamaz. O sitenin sorunu o denli çok mesaj atılıyor ki işi gücü bırakıp bütün gün bunları okusan zaman yetmez.
şaka tabi canım heralde biliyorum
Sadece Türkiye Bayrağı olan konulara giriyorum orada. O yüzden de her konuya bayrak ekletiyorum ;D
Bir de ek olarak üstteki menüden what's new kısmına girip sonra da new posts'a basarsanız sadece okumadığınız konular kalır. Bayraklı olanları okuyun ve sonra forumu tamamen okundu olarak işaretleyin.
Linki de bu:
https://defencehub.live/whats-new/posts/
Kadın pilotumuz, Atatürk'ün kızlarından😎
http://www.instagram.com/reel/DHBQ0gpI4cr/?igsh=MWFsdHVxZ2hzZHg3cA==
Sn.putty bu gidişle çok daha büyük nüfusları besleyebileceğiz
Etse et😁
kan jölesi gibidir ekmeğe sürer yerler ben yemem
Karbon ayakizi düzenlemeleri ile ileride büyükbaş hayvan besiciliğinin yasaklanması muhtemel.
Biz yesekte yemesekte eninde sonunda insanlık yapay ete geçcek.vejetaryenlikte tarihe karışır artık.
İnsanlık tarihinin en şanslı jenerasyonuyuz. Arsada topda oynadık yapay zekayıda gördük etimizide babalar gibi yedik. Bizden sonrakiler soya eti yesin kameralar altında yaşasın
Ece Üner'ide içeri almışlar alın kardeşim alın hepimizi içeri alın...
İmamoğlu'nun diploması iptal edilmiş.
Alıntı yapılan: Denizci16 - 18 Mart 2025, 19:01:09http://youtube.com/post/Ugkxy-VFRl12Pwd1MpVcNGaLgjvZi0NirNKS?si=6JL3kPyCjrGbRljz
İmamoğlu'nun diploması iptal edilmiş.
(https://resmim.net/cdn/2025/03/18/NB7INc.png) (https://resmim.net/)
Bir rüzgardı geldi geçti diyeceğiz bu günlere
Ölünce sana kalan beraberinde kefeninde götüreceğin yegane şey ONURundur, gerisi tamamen bölüşülür, dağılır, yokolur.
Onur insanlık varolduğu sürece kalır , ait olduğu kişiyi tanrı katına çıkartır.
Hammurabi Öleli 4000 yıl olmuş adı hala saygıyla yaşıyor değil mi , bir çeşit mitolojidekilerdeki yarı tanrılar gibi.
Arap baharından esinlenerek bahar havası mı gelmeye başladı...
Tüm dünya basını ve haber sayfaları bu bahardan bahsetmeye başlamış. Senegal devlet TV kanalı bile Türk "kahvesinden" bahsediyor.
Eee Ekonomi kısmına yapıştıracaktım ama...
Ülkede hukuksuzluk olursa yabancı yatırımcı gelir mi?
Olanda kaçar
Ülkenin ekonomisi kötü olduğu için içsavaş,kargaşa çıkarmaya çalışıyorlar
Alıntı yapılan: marmara - 19 Mart 2025, 16:00:03Arap baharından esinlenerek bahar havası mı gelmeye başladı...
Tüm dünya basını ve haber sayfaları bu bahardan bahsetmeye başlamış. Senegal devlet TV kanalı bile Türk "kahvesinden" bahsediyor.
Baya düşündürücü
Ne zaman Avrupaya yaklaşma ihtimali olunca bu tip bir rezalet patlıyor bu ülkede. Bir el bizi karanlığa itiyor.
Alıntı yapılan: DelKu - 19 Mart 2025, 06:20:06Alıntı yapılan: DelKu - 19 Mart 2025, 06:20:06Ölünce sana kalan beraberinde kefeninde götüreceğin yegane şey ONURundur, gerisi tamamen bölüşülür, dağılır, yokolur.
Onur insanlık varolduğu sürece kalır , ait olduğu kişiyi tanrı katına çıkartır.
Hammurabi Öleli 4000 yıl olmuş adı hala saygıyla yaşıyor değil mi , bir çeşit mitolojidekilerdeki yarı tanrılar gibi.
Sayın DelKu çok güzel bir söz , teşekkürler...
ABD, Türkiye'nin AB'ye girmesini ve AB ile hareket etmesini istemiyor.
Erdoğan, birkaç gün önce Trump ile bir görüşme gerçekleştirdi ve sonraki gelişmelere bakın.
Açık ve net ABD Türkiye'yi AB ile değil kendisi ile hareket etmesini istiyor.
Örnek mi? AB'nin bugünkü açıklamalarına bakın. ABD'den bir açıklama var mı? Yok.
Çok net görünüyor ki Türkiye'nin olası bir AB üyeliği ve AB ordusunda yer alması ABD kesinlikle karşı ve anlaşılan Türkiye'yi AB ile değil kendisi ile çalışması konusunda ikna etmiş gibi.
İngiltere ve Türkiye, AB'nin silahlanma programından dışlandı. İngiliz ve Türk şirketlerinden silah almayın denmiş. Anlaşılan yeni dönemde Türkiye, ABD ve İngiltere ile ilişkilerini daha da geliştirecek ama AB ile yola devam etmeyecek.
Yeni bir döneme giriyoruz. Türkiye'deki AB'ciler tasfiye ediliyor. Bu süreç de devam edecek. Türkiye ile ABD ilişkilerinin geliştiği bir döneme hazırlık var. Aynı şekilde İngiltere ile de.
Seçimle hiç alakası yok yani diyorsun
Türkiye ve İngiltere'nin AB silahlanma programından pay almaması anormal değil ki. İki ülke de AB üyesi değil.
Türkiye'deki AB yanlıları ve onların desteklediklerinin tasfiyesi başlatıldı ve bu bizatihi ABD'nin oluru ve desteği ile oluyor.
Seçimle de alakalası var tabii ama ABD Türkiye'nin AB'nin kendisinin yanında olmasını istiyor.
Erdoğan-Trump görüşmesi sonrası yaşananlar zaten bunun göstergesi. Erdoğan ile Trump belli ki anlaştı ve AB'ciler birer birer tasfiye ediliyor.
Türkiye'nin geleceğinde AB'cilere yer olmayacağı ve Türkiye'nin ABD ile yola devam edeceği sinyali güçlü şekilde verildi.
Şimdi anladınız mı Erdoğan'ın neden Trump'ın kazanmasını istediğini. Trump Türkiye'nin ABD ile hareket etmesini istiyor ve ülkedeki AB destekçilerinin tasfiye edilmesine tam destek veriyor.
Hava koşulların nasıl olacağına batıdan Atlantik okyanusundan gelen rüzgarların tabi ki etkisi vardır.
Yabancı ve yerli kaynaklara baktığımızda doğal olarak Mart baharın ilk ayı olduğu için sıcak olacakmış. Edirne tarafından gelen rüzgarın hızı İstanbul'a geldiğinde baya yükselerek buhran etkisi de yaratabilir...
ABD yanında yer alacaksak yakında F-35'lerden de olumlu haber almamız lazım. Hem ABD'nin yanında yer alacağız, hem ambargo yemeye devam edeceğiz? Olacak şey mi?
Alıntı yapılan: sahin1 - 19 Mart 2025, 21:18:11ABD yanında yer alacaksak yakında F-35'lerden de olumlu haber almamız lazım. Hem ABD'nin yanında yer alacağız, hem ambargo yemeye devam edeceğiz? Olacak şey mi?
Şahsi fikrim, F-35 meselesi tamamen hava koşullarına bağlı. Bahar çok sıcak olursa ve millet üzerindeki giyisilerini tamamen değiştirir ise F-35 rüzgarın etkisi ile gelebilir.
Birleşik kaplar teorisine göre ;
ABD'ye çok yaklaşırsan da Sibirya'dan ve uzak doğudan sert rüzgarlar esmeye başlar. Kimse seni Amerika'nın kucağına bırakmaz. Kucakta gezmek isteyen şuursuzlar tam bağımsız ve milliyetçi olamıyorlar bünyelerine ters. İlla bir kucakta ve ümmetçi olacaklar.
Alıntı yapılan: Mehmet75 - 19 Mart 2025, 21:45:49Birleşik kaplar teorisine göre ;
ABD'ye çok yaklaşırsan da Sibirya'dan ve uzak doğudan sert rüzgarlar esmeye başlar. Kimse seni Amerika'nın kucağına bırakmaz. Kucakta gezmek isteyen şuursuzlar tam bağımsız ve milliyetçi olamıyorlar bünyelerine ters. İlla bir kucakta ve ümmetçi olacaklar.
Tabii ya, şimdi içeri alınan kişi çok bağımsız ve milliyetçi birisi zaten. Her fırsatta ülkesini AB'ye şikayet ederken kör taklidi yapan soytarılar birden kucakta ve ümmetçi demeye başlamışlar.
Hangi ABD
Kanada için İngiltere ile ters düşen
Görland için Danimarka ve AB ile ters düşen
AB'ye savunma harcamasını büyüt diye baskı yaptıktan sonra aslında kendi yapımı silahları AB'ye dayatan ABD'lemi
Yoksa suud'a 300 milyar dolarlık silah satıp ipotek koyan yada haraç kesen ABD'mi
Farkındaysanız bu ABD ne hikmetse hep müttefiklerini beceriyor.
Kasapın bıçağını yalayan koyuna ne denir?
Neden hasımı Çin'e dokunmuyor yada Rusya ile anlaşma yapıyor...
Kısacası ABD ve Trump ile işbirliği yapanlar için bu devirde ve bu ABD politikaları ile işbirliği yapana "Uşak"denir.
Savunana ise söylencek birşey yok.
Çünkü Trump ile birlikte raydan çıkan ABD politikası var.
Bugün yaşadıklarımız iktidar ve ortakları ile yandaş kesim tarafından Apo'yu serbest bırakmak için bile tezgahlanmış olabilir.
Zaman bize neyin ne olduğunu gösterir.
ABD Dışişleri Bakanlığı: Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınması Türkiye'nin iç işleriyle alakası olduğu için bu konuyla alakalı bir yorumda bulunamayız.
Ne dedim ben? Türkiye yeni dönemde AB'nin değil ABD'nin yanında yer almaya karar verdi ve anlaşıldığı artık çok net. AB sürekli açıklama yapıp demokrasi, hukuk derken ABD direkt Türkiye'nin iç işleriyle alakalı konuya karışmayız diyerek adeta üstü örtülü destek vermiş.
Gelişmeleri dış siyasetten bağımsız okursan yaya kalırsın.
http://www.instagram.com/reel/DHV6jrdOVUL/?igsh=MTBzdWowbzNvMnR4dQ==
Güzel bir hikâye
Alıntı yapılan: Archangel99 - 19 Mart 2025, 21:05:15Türkiye'deki AB yanlıları ve onların desteklediklerinin tasfiyesi başlatıldı ve bu bizatihi ABD'nin oluru ve desteği ile oluyor.
Seçimle de alakalası var tabii ama ABD Türkiye'nin AB'nin kendisinin yanında olmasını istiyor.
Erdoğan-Trump görüşmesi sonrası yaşananlar zaten bunun göstergesi. Erdoğan ile Trump belli ki anlaştı ve AB'ciler birer birer tasfiye ediliyor.
Türkiye'nin geleceğinde AB'cilere yer olmayacağı ve Türkiye'nin ABD ile yola devam edeceği sinyali güçlü şekilde verildi.
Şimdi anladınız mı Erdoğan'ın neden Trump'ın kazanmasını istediğini. Trump Türkiye'nin ABD ile hareket etmesini istiyor ve ülkedeki AB destekçilerinin tasfiye edilmesine tam destek veriyor.
Bugün içeri alınan şahıs AB'nin Türkiye için hazırladığı Zelensky'si. Esenyurt'u PKK'ya teslim eden, milletin vergilerini kendi şahsi emelleri için kullanan ve bir İstanbullu olarak yazıyorum, bir kuruşunu bile İstanbul için harcamayan bir adam. İstanbul ileri gideceğine on yıl geriye gitti. Kadir Topbaş ne yaptıysa onunla kaldı, zaman durdu sanki... AB ise güya bize yakınlaşacak ama bugün bile aldığı kararla savunma harcamalarının dışında tuttu. Daha ilk andan dirseğini gösterdi
Alıntı yapılan: The Qonqueror - 19 Mart 2025, 22:59:06Bugün içeri alınan şahıs AB'nin Türkiye için hazırladığı Zelensky'si. Esenyurt'u PKK'ya teslim eden, milletin vergilerini kendi şahsi emelleri için kullanan ve bir İstanbullu olarak yazıyorum, bir kuruşunu bile İstanbul için harcamayan bir adam. İstanbul ileri gideceğine on yıl geriye gitti. Kadir Topbaş ne yaptıysa onunla kaldı, zaman durdu sanki... AB ise güya bize yakınlaşacak ama bugün bile aldığı kararla savunma harcamalarının dışında tuttu. Daha ilk andan dirseğini gösterdi
Hadi ilkinde halk görmedi hata yaptı diyelim neden İstanbul halkı ikinci defa seçti peki o zaman.
Bütün dünyaya kepaze olduk
"Bugün içeri alınan şahıs AB'nin Türkiye için hazırladığı Zelensky'si." (Kanıt?) "Esenyurt'u PKK'ya teslim eden", (Kanıt?) "milletin vergilerini kendi şahsi emelleri için kullanan" (Kanıt?)
"ve bir İstanbullu olarak yazıyorum, bir kuruşunu bile İstanbul için harcamayan bir adam." (Burada şahsi görüş ifade edilmiş. O yüzden kanıt sormuyorum)
"İstanbul ileri gideceğine on yıl geriye gitti. Kadir Topbaş ne yaptıysa onunla kaldı, zaman durdu sanki..."(Yine şahsi görüş ifade edilmiş, o yüzden yine kanıt sormuyorum.)
"AB ise güya bize yakınlaşacak ama bugün bile aldığı kararla savunma harcamalarının dışında tuttu. Daha ilk andan dirseğini gösterdi" (Konuyla alakasız)
---------------------------------------------------------------
Kanıt nedir peki? İlk anda aklıma gelen 3 tip kanıt var: 1) Matematiksel olanı. 2) Laboratuvarlarda tekrar ve tekrar yapılan testlerin gösterdiği ortak şey. Ve 3) bağımsız ve tarafsız mahkemelerin kabul ettiği belgeler. (Salim Başol'un hakimi olmadığı mahkeme yani)
----------------------------------------------------------------
Buradaki herkese tavsiyemdir: Güncel politik ortama kanıp ta kanıtsız laf etmeyiniz. Aslında hiç bir zaman bunu yapmayınız. Şahsi görüşlerinizi ifade ederken, cümlenizde "bence" kelimesini mutlaka kullanın. Başınızı bir çok beladan kurtarırsınız, bu ufacık kelimeyi ilave ederek!
Alıntı yapılan: Merzifonlu - 20 Mart 2025, 00:59:17"Bugün içeri alınan şahıs AB'nin Türkiye için hazırladığı Zelensky'si." (Kanıt?) "Esenyurt'u PKK'ya teslim eden", (Kanıt?) "milletin vergilerini kendi şahsi emelleri için kullanan" (Kanıt?)
"ve bir İstanbullu olarak yazıyorum, bir kuruşunu bile İstanbul için harcamayan bir adam." (Burada şahsi görüş ifade edilmiş. O yüzden kanıt sormuyorum)
"İstanbul ileri gideceğine on yıl geriye gitti. Kadir Topbaş ne yaptıysa onunla kaldı, zaman durdu sanki..."(Yine şahsi görüş ifade edilmiş, o yüzden yine kanıt sormuyorum.)
"AB ise güya bize yakınlaşacak ama bugün bile aldığı kararla savunma harcamalarının dışında tuttu. Daha ilk andan dirseğini gösterdi" (Konuyla alakasız)
---------------------------------------------------------------
Kanıt nedir peki? İlk anda aklıma gelen 3 tip kanıt var: 1) Matematiksel olanı. 2) Laboratuvarlarda tekrar ve tekrar yapılan testlerin gösterdiği ortak şey. Ve 3) bağımsız ve tarafsız mahkemelerin kabul ettiği belgeler. (Salim Başol'un hakimi olmadığı mahkeme yani)
----------------------------------------------------------------
Buradaki herkese tavsiyemdir: Güncel politik ortama kanıp ta kanıtsız laf etmeyiniz. Aslında hiç bir zaman bunu yapmayınız. Şahsi görüşlerinizi ifade ederken, cümlenizde "bence" kelimesini mutlaka kullanın. Başınızı bir çok beladan kurtarırsınız, bu ufacık kelimeyi ilave ederek!
+1
doğru bir tartışma ortamı için olması gereken bakış açısı
Amerika'nın yaklaşımı içişlerinize karışmıyoruz bla bla
AB nın yaklaşımı biraz Almanya ağırlıklı ,demokrasiye müdahale ve rakibini safdışı çıkarmaya çalışmak bla bla
İmamoğluna PKK ile işbirliği yapıyor diyenlere güzel cevap vermiş,Cemal Enginyurt.
Cemal Enginyurt mu? 2020'ye kadar İmamoğlu'na ağzına geleni söyleyip proje olduğunu söyleyen Enginyurt mu? ;D
Bu işler böyle ...
dünde Bahçeli Erdoğan'a saydırıyordu şimdi küçük ortağı oldu 😎
Siyaset böyle bir şey evet. Bugün demokrasi, hak hukuk diyenler yakın zamanda içerideki kişiye misal hırsız da diyebilirler. O nedenle erken konuşmamak lazım.
O zaman, belki de mesele Türkiye'de siyaset olarak halka dayatılan tarzda olabilir. Ama daha vahimi halkın da bunu benimsemiş gözükmesi.
Bunlar bir asırlık demokrasi mücadelemizin doğum sancıları. Ne kadar şiddetlenirse sancılar güzel günler o kadar yakın demektir. Eğitim seviyesi ve şehirleşme oranı hızla arttı bunun siyasete yansıması da kaçınılmazdır. Nüfus değişiyor ve bunu önlemek imkansız. Her yıl yaşlanıp ölen yarım milyon Türk ile her yıl 18 yaşına giren yarım milyon Türk arasındaki görüş farkını bilmek için alim olmaya gerek yok. Bu sosyolojik baskı 1950 den beri beleş oya alışmış olanlara zor geliyor tabi ki.
Eğitim seviyesi arttıkça ;D ;D ;D
Çok iyi ya...
Dünya gittikçe bayağılaşıyor.
Yanlış anlamayın beni. Ben toplum okudukça şehirleştikçe solcu olur demiyorum demokrat olurlar diyorum. Muhafazakarında demokratı var oda güzeldir normaldir. Merkezde sağcı ol solcu ol ama demokrat ol arzu edilen tablo budur. Dünya aşırılığa gidiyor diye bize gün doğdu sanmayın. Trump ın seçmeninin demokratlığı bizim bırak sağcılarımızı solcuları bile donunda sallar.
Bana kızanlar kendilerine şu iki soruyu sorsun
Soru bir; Anne veya babanın tahsili nedir benim dediğim birisi olman için ikisinin de en az lise mezunu olması gerekiyor
Soru iki; Anne baban ve sen şehirde mi doğdunuz köyde mi doğdunuz. Benim bahsettiğim ideal ülkede anne baban ve sen şehirde doğmuş olman gerekiyor.
Bu soruların ikisinde de kalıp bana itiraz etmeyin ben zaten biliyorum itiraz edeceğini zaten onu anlatıyorum değişim derken sen değişmemiş taraftasın daha onu bende biliyorum. Sen sen şehirde doğdun senin olan yada olacak olan çocukların benim kastettiğim sen değilsin. Sen derken bir kişiyi değil bana itiraz hissedenlere diyorum üstüne almasın kimse. Anne baban köylü olup sen mühendis olduysan yine sosyolojik olarak şehirli topluma ait değilsin maalesef. Senin çocukların şehirli toplum olacak. Ve buda oluyor şu anda şehirli anne babaların şehirli çocukları hakim nüfus olmak üzere.
İnönü bir hata yaptı çok erken demokrasiye geçti. İlk önce şehirli nüfus yaratmalı herkesi lise mezunu anne baba evladı yapıp öyle demokrasiye geçmeliydi. 1980 de geçebilirdik mesela rahatlıkla. 1955 çok erken oldu.
Bende birşeyi merak ettim şimdi eğitim seviyesi arttıkça demişken
Lise yani 11 yada 12 yıl zorunlu eğitim 2002 den beri var diye aklımda kalmış.Yani 20-25 yıllık mevzu.
Birde ülkedeki üniversite mezunlarını sayarsak ve bunlardan birçok kişinin şöforlük,kasiyer,güvenlik vesaire vesaire kendi alanı dışında çalıştığını varsayıp halinden memnun olmayan diye belirtelim
Yani elimizde birçok lise mezunu,yüksekokul mezunu, Üniversite mezunu varken
Ülke yerin dibini görmüşken,bu ülkenin başındaki iktidar nasıl yüzde 50 alıyor anlamış değilim
İşin aslı velhasıl eğitim seviyesi ile oy tercihinin aynı orantılı olmadığını düşünüyorum....kısaca sn putty'ye katılmıyorum bu noktada.
Çünkü işin rantsal bir boyutu olmalı,eğitim dışı faktör olarak dünyanın hiçbiryerinde bu performanstaki iktidara yüzde 50 gelmez...
Ya rant var yada eğitim derken ne kastediyoruz yada ne anlıyoruz.
Kondanın Türkiye 100 kişi olsa araştırma raporunu kolayca bulup inceleyebilirsiniz
Bordo =okur yazar değil
lacivert = diplomasız okur yazar
sarı = ilk okul
turuncu orta okul
mavi lise
yeşil üniversite
En alttaki yatay barlar ise 2011 ve 2021 de on yıl ara ile aynı ölçüm karşılaştırmaları. Buradan artan eğitim düzeyi görülebiliyor. Ama bizim işimize yarayacak şey lise mezunu olmak değil anne babanında lise mezunu olması. İşte bu durum jenerasyon istiyor. 2021 de hala daha ilk ve orta okul mezunları ülke nüfusunun yarısı. Oysa bunların sıfıra yakın olması yerlerini liselilere bırakması gerekiyor oda yetmiyor anne babalarının da lise mezunu olması gerekiyor. İşte o zaman Trump ın seçmeni seviyesine ulaşacağız. Bulgaristan da Yunanistan da bu böyle mesela. Türkiya yavaş yavaş başa baş noktasına zorluyor. Bu yüzden seçimler başa baş gidiyor. Ama her geçen seçimde beleş oy artık iktidar getirmez hal alacak çok şükür.
(https://gdh-data.s3.eu-central-1.amazonaws.com/wp-content/uploads/2022/01/konda-egitim-durumu-1024x509.jpg)
internetin bugün hiç tadı yok siteler videolar on saniyede açılıyo. alış veriş yapıyorum banka ödemesi tamamlanamıyor yavaşlıktan
Şimdi düşünüyorum ;
Operasyondan önce borsadaki hisselerini boşaltan kaç kişi ve kimler?
Operasyondan önce dolar, altın stoklayanlar kimler?
Acaba operasyondan önce böyle hareket edenler, bağımsız bir komisyon tarafından araştırılsa sonuç nereye varır sizce?
Alıntı yapılan: putty - 20 Mart 2025, 10:05:38Kondanın Türkiye 100 kişi olsa araştırma raporunu kolayca bulup inceleyebilirsiniz
Bordo =okur yazar değil
lacivert = diplomasız okur yazar
sarı = ilk okul
turuncu orta okul
mavi lise
yeşil üniversite
En alttaki yatay barlar ise 2011 ve 2021 de on yıl ara ile aynı ölçüm karşılaştırmaları. Buradan artan eğitim düzeyi görülebiliyor. Ama bizim işimize yarayacak şey lise mezunu olmak değil anne babanında lise mezunu olması. İşte bu durum jenerasyon istiyor. 2021 de hala daha ilk ve orta okul mezunları ülke nüfusunun yarısı. Oysa bunların sıfıra yakın olması yerlerini liselilere bırakması gerekiyor oda yetmiyor anne babalarının da lise mezunu olması gerekiyor. İşte o zaman Trump ın seçmeni seviyesine ulaşacağız. Bulgaristan da Yunanistan da bu böyle mesela. Türkiya yavaş yavaş başa baş noktasına zorluyor. Bu yüzden seçimler başa baş gidiyor. Ama her geçen seçimde beleş oy artık iktidar getirmez hal alacak çok şükür.
(https://gdh-data.s3.eu-central-1.amazonaws.com/wp-content/uploads/2022/01/konda-egitim-durumu-1024x509.jpg)
Sevgili putty tamamen katılıyorum lâkin eksik söylüyorsun.
Eğitimin katkısı şüphesiz. Ancak orta eğitiminde evrim olmayan, evrimi maymundan gelmek zanneden; tarihinde kahramanlık olan tek milleti kendi zanneden; din eğitimini devlet okulunda veren ve dahası meslek okulu olması ve iş imkanı kadar öğrenci alması gerekirken her mahallede çoğalan imam hatipleriyle mevcut eğitim içeriğimizle tek başına öğretim de yeterli gelmez.
En fazla DEM gibi, MHP gibi, İP gibi ideolojik parti seviyesinde konjektüre göre 2-10 arası oy alması gereken din esanslı partiler bu eğitim modeli devam ettikçe 30-40 arası oy alarak her zaman iktidarı zorlayacaklardır. Hele de parlementer sisteme tekrar geçersek kuracakları koalisyonlar ile tekrar iktidarda görürüz. Adamlarda omurga yok gerekirse MHP ile gerekirse dem , gerekirse hepar ile ile gerekirse her üçüyle birlikte koalisyon kurabiliyorlar.
Velhasıl ataerkil ve teolojik bakış açısı ile demokrat olabilmek çok zor ancak akp'nin kendi içinden de olsa bir muhafazakar demokrat partinin sahneye çıkması ve merkez sağı toparlaması lazım. İyi parti olmazdı çünkü onlar Bahçeli küskünü ülkücü ağırlıklılar, Bahçeli öldükten sonra bir şekilde hemhâl olurlar. ANAP'ın , doğru yolun, demokrat partinin sahası boş kaldıkça sıkıntı devam eder.
Yine de kurumların bağımsız ve özerk kalabilmesi için parlementer sisteme dönüş muhakkak şart. Koalisyon da iyidir. O kültüre sahip olanlar için.
Mehmet bey öyle olmuyor. 20 milyon örgün eğitimde Türk vatandaşı var şu anda. Bu kadar kalabalığı kendi fikrine göre eğitemezsin. Hele bu internet çağında hiç olmaz. Liseleri gidin görün hepsi cıvıl cıvıl gençlik. Onları başlarına din hocası müdür koyarak kendi yoluna çekemezsin. Bir ülke için en kötü şey cehalettir. Türkiye gümbür gümbür değişiyor merak etmeyin. Tek kötü olan şey bu dönemin bize denk gelmesi ömür dediğin sayılı gün yazık bize.
Günümüz dünyasında eğitimli olmakta bir şey ifade etmiyor. Her gün televizyonları açıp baktığımızda, birçok akademisyen titri olan insanı şaşkınlıkla seyrediyoruz. Bir doçentten, bir profesörden beklenmeyecek şekilde tutup, davranış ve düşüncelere muhatap oluyoruz. Halbuki en eğitimli diyebileceğimiz insanlarda; bir düşünce derinliği, bir analitik zeka olması beklenir. Toplumun eğitimli kesiminde bulamadığımız düşünce zenginliği ve analitik zekayı görece daha az eğitimli insanlarda aramak ne kadar geçekçi olur?
Akademisyen dediğin adamın bile, yeri geliyor ortaçağ zihniyetiyle meseleleri analiz edebiliyor. Artık aydın diyebileceğimiz insan bulmak da zorlaştı. Aydın diyebileceğimiz insan; çağın bilgisiyle tutarlı olan insandır. Gel gör ki, adam çağın bilgisiyle donanmış olduğu halde 7. yy Arabistan çöllerinde yaşıyormuşçasına tutum ve davranışlarda bulunabiliyor. Yani bir mimarlık, mühendislik, hukuk, iktisat ya da tıp fakültesini bitirmiş olmak bir insanın aydın olduğu anlamına gelmiyor. Adam 21. yy bilgisiyle, 7. yy insanı gibi düşünüyor. Demek ki meseleyi başka yerlerde aramak gerekiyor.
Alıntı yapılan: Hakan Hakkı - 20 Mart 2025, 13:25:59Şimdi düşünüyorum ;
Operasyondan önce borsadaki hisselerini boşaltan kaç kişi ve kimler?
Operasyondan önce dolar, altın stoklayanlar kimler?
Acaba operasyondan önce böyle hareket edenler, bağımsız bir komisyon tarafından araştırılsa sonuç nereye varır sizce?
Araştırılmaz ki!
Araştırılsa da bir sonuca varılacağını düşünmüyorum.
@Partikül ; İktidar veya güç odağı öyle düşünenlere ekmek sağladığı sürece öyle düşüneceklerdir.
En modern eğitimi hem de askeri liseden itibaren yatılı okuyan ve üstüne uçak mühendisliği okumuş pilotlar fetonun kirli donunu atletini öpmedi mi? Öptü!
Meseleyi tartışırken bu topraklarda yüzlerce yıldır yuvalanmış tarikat/cemaat meczupluğunu da düşünürsek mantarın ürediği nemli ve karanlık ortamların da varlığını görürüz.
Cizre'de , Diyarbakır'da Bodrum katlarında penceresiz internet kafelerde ideolojik eğitim ve dijital trollük yapan çocuk ve gençler ne ise bu dergahlarda beyni yıkanan bade gençliği de başka bir konuşulması gereken konu.sadece yarım örgün öğretimle olmaz. Eğitim başka bir şey.
Yazık.
https://m.youtube.com/watch?v=Iql02LlL1RQ
Gündeme dair, izlenmesi gereken bir söyleşi.
Alıntı yapılan: Partikül - 20 Mart 2025, 15:46:29Günümüz dünyasında eğitimli olmakta bir şey ifade etmiyor. Her gün televizyonları açıp baktığımızda, birçok akademisyen titri olan insanı şaşkınlıkla seyrediyoruz. Bir doçentten, bir profesörden beklenmeyecek şekilde tutup, davranış ve düşüncelere muhatap oluyoruz. Halbuki en eğitimli diyebileceğimiz insanlarda; bir düşünce derinliği, bir analitik zeka olması beklenir. Toplumun eğitimli kesiminde bulamadığımız düşünce zenginliği ve analitik zekayı görece daha az eğitimli insanlarda aramak ne kadar geçekçi olur?
Akademisyen dediğin adamın bile, yeri geliyor ortaçağ zihniyetiyle meseleleri analiz edebiliyor. Artık aydın diyebileceğimiz insan bulmak da zorlaştı. Aydın diyebileceğimiz insan; çağın bilgisiyle tutarlı olan insandır. Gel gör ki, adam çağın bilgisiyle donanmış olduğu halde 7. yy Arabistan çöllerinde yaşıyormuşçasına tutum ve davranışlarda bulunabiliyor. Yani bir mimarlık, mühendislik, hukuk, iktisat ya da tıp fakültesini bitirmiş olmak bir insanın aydın olduğu anlamına gelmiyor. Adam 21. yy bilgisiyle, 7. yy insanı gibi düşünüyor. Demek ki meseleyi başka yerlerde aramak gerekiyor.
@Partikül eskiden sıklıkla ileti yazan üyemizden birisiydi.
Forumda bildiğim 2 kişi vardır, birisi
@Partikül ve diğeri ise
@Merzifonlu Türkiye Türkçesini bu kadar güzel yazarak birisine iletebilen.
Bugün savunma sanayi yazarı Oğuzhan Uygun tweeter'da şöyle bir yorum yazmış ...
"Nasıl olsa iktidara geliyoruz kim hesap soracak bizden" kafasıyla yemişler de yemişler... Belediyelerden buharlaşan milyarlarca lirayla kaç filo KAAN, ANKA-3 üretilebilirdi hiç düşündük mü?
Türkiye içini temizledikçe yükselecek!
Yükseldikçe içini temizleyecek!
Güç sarhoşluğuyla saçmalamak böyle birşey galiba...
Türkiye'deki internet sayfaları hiç açılmıyor veya çok yavaş açılıyor. Bende mi sorun var dedim hayır, tüm alemdeki sayfalar jet hızı ile açılıyor, hatta İrlanda internet sayfaları bile...
Youtube da olayları anlatan dünya yayın kuruluşlarının videolarına bakıyorum bir tanesi bile bunun normal hukuki bir olay olduğuna inanmamış
Alıntı yapılan: marmara - 20 Mart 2025, 21:41:41Alıntı yapılan: Partikül - 20 Mart 2025, 15:46:29Günümüz dünyasında eğitimli olmakta bir şey ifade etmiyor. Her gün televizyonları açıp baktığımızda, birçok akademisyen titri olan insanı şaşkınlıkla seyrediyoruz. Bir doçentten, bir profesörden beklenmeyecek şekilde tutup, davranış ve düşüncelere muhatap oluyoruz. Halbuki en eğitimli diyebileceğimiz insanlarda; bir düşünce derinliği, bir analitik zeka olması beklenir. Toplumun eğitimli kesiminde bulamadığımız düşünce zenginliği ve analitik zekayı görece daha az eğitimli insanlarda aramak ne kadar geçekçi olur?
Akademisyen dediğin adamın bile, yeri geliyor ortaçağ zihniyetiyle meseleleri analiz edebiliyor. Artık aydın diyebileceğimiz insan bulmak da zorlaştı. Aydın diyebileceğimiz insan; çağın bilgisiyle tutarlı olan insandır. Gel gör ki, adam çağın bilgisiyle donanmış olduğu halde 7. yy Arabistan çöllerinde yaşıyormuşçasına tutum ve davranışlarda bulunabiliyor. Yani bir mimarlık, mühendislik, hukuk, iktisat ya da tıp fakültesini bitirmiş olmak bir insanın aydın olduğu anlamına gelmiyor. Adam 21. yy bilgisiyle, 7. yy insanı gibi düşünüyor. Demek ki meseleyi başka yerlerde aramak gerekiyor.
@Partikül eskiden sıklıkla ileti yazan üyemizden birisiydi.
Forumda bildiğim 2 kişi vardır, birisi @Partikül ve diğeri ise @Merzifonlu Türkiye Türkçesini bu kadar güzel yazarak birisine iletebilen.
Selamlar olsun arkadaşım... forumlarda yazmaya uzunca bir süredir ara vermiştim. Lakin bu durum benim savunma teknolojilerinden uzak kaldığım anlamına gelmiyor. Aynen sizler gibi dünyadaki bütün gelişmeleri gün gün takip etmeye devam ediyorum. Zannediyorum ki bizimkisi bir aşk ve bu aşk hiç bir şekilde bitmeyecek.
Bu forumda yılların emeği ve bilgisi var. Araştırmacılar için de güzel bir veri tabanıdır. O nedenle temiz bir Türkçeyle yazmaya özen gösteriyorum lakin hızlı yazalım derken imla hataları olabiliyor. Yukarda alıntı yaptığın son iletimde bile zibille hata var. Neyse ki düşüncelerimi ifade edebiliyor olmaktan son derece mutluyum. Teşekkür ederim...
Alıntı yapılan: putty - 21 Mart 2025, 00:37:05Youtube da olayları anlatan dünya yayın kuruluşlarının videolarına bakıyorum bir tanesi bile bunun normal hukuki bir olay olduğuna inanmamış
Savcı iddianameyi göndermemiş mi onlara? İddianame bile henüz görülmemiş, deliller, tanıklar, şahitler, itirafçılar vs. kim savcı hariç bilen yok dünya basın kuruluşları hukuki bulmamış.
O basın kuruluşları Gazze'deki katliama sessiz kalıp ölü taklidi yapanlar değil mi? İşlerine gelince bulurlar işlerine gelmeyince bulmazlar. Sanki kendi ülkelerindeki yapılan operasyonları çok hukuki buluyorlar. Misal 2020'de Trump'a karşı yürütülen bir sürü dava vardı çatır çatır destek verdiler yapılan hukuksuzluklara. Şimdi normal bir hukuki olay olduğuna inanmamışlar tüh ya hemen yarın herkes serbest bırakılsın o zaman!
http://www.instagram.com/p/DHY9G8TiapZ/?igsh=dXc0bGtxbnI5Yndt
Dünyada hukuğumuzun nasıl göründüğüne bakmaya ihtiyacımız var mı?
Bu bile Türkiye'de hukuğun nasıl olduğunu gösteriyor.
Ne garip dün bağımsızlık, milliyetçilikten bahsedip nara atanlar neden şimdi dünyadan nasıl göründüğümüze takılıyor?
Dünya dediğin yer zalimin mazlumu ezdiği bir yer bunlar bizi kötü görüyormuş çok mu üzülüyorsunuz bu duruma?
http://www.facebook.com/share/p/18qW4MVMxe/
Ali Koç'a kulak vermek lazım.
Alıntı yapılan: Denizci16 - 21 Mart 2025, 04:52:14http://www.facebook.com/share/p/18qW4MVMxe/
Ali Koç'a kulak vermek lazım.
Ülkemizde kulak verilecek son adam.
Algı operasyonunları başlamış demiş doğru söylemiş
Eeee üüü
3 yıllık okulda nasıl 4. Sınıf dersine giriliyor.
Kendisinden 3. Yaş büyük bir hoca nasıl olunuyor
Ben merak ettim sonuçta 71-73 yaşında kişilerden bahsediyoruz.
Burda'da Cumhurbaşkanının diplomasından bahsetmiş o zamanlar Marmara üniversitesi yoktu demiş,Asal yani askere alma şubesi açıklasın demiş bla bla
Zamanında bazı itiraflar verilmiş aslında
http://www.facebook.com/share/p/1PhydynTvk/
Kendi içlerinde akıllı olan insanlar var ve rahatsızlar,aklı başında bir açıklama
http://www.facebook.com/share/v/1BxkPVxFbG/
Başkası yaptı mı mesela iyi veya CHP terörist oluyor ama akp ve MHP yaptı mı devlet,vatan ve millet için yaptı oluyor tabi yersen ...
Buna iktidar ve ortağının görüşlerini benimseyenlerinin ve sempatizanlarının vereceği yanıt vardır heralde.
http://youtu.be/38gCZp0qyac?si=GYnG8b6TY-ErGuBb
Burda'da Cumhurbaşkanının diplomaları paylaşılmış
Alıntı yapılan: Archangel99 - 21 Mart 2025, 00:57:18Alıntı yapılan: putty - 21 Mart 2025, 00:37:05Youtube da olayları anlatan dünya yayın kuruluşlarının videolarına bakıyorum bir tanesi bile bunun normal hukuki bir olay olduğuna inanmamış
Savcı iddianameyi göndermemiş mi onlara? İddianame bile henüz görülmemiş, deliller, tanıklar, şahitler, itirafçılar vs. kim savcı hariç bilen yok dünya basın kuruluşları hukuki bulmamış.
O basın kuruluşları Gazze'deki katliama sessiz kalıp ölü taklidi yapanlar değil mi? İşlerine gelince bulurlar işlerine gelmeyince bulmazlar. Sanki kendi ülkelerindeki yapılan operasyonları çok hukuki buluyorlar. Misal 2020'de Trump'a karşı yürütülen bir sürü dava vardı çatır çatır destek verdiler yapılan hukuksuzluklara. Şimdi normal bir hukuki olay olduğuna inanmamışlar tüh ya hemen yarın herkes serbest bırakılsın o zaman!
Şu an ülkede yaşananlar sana normal geliyorsa sana diyecek bir lafım yok dostum...
Allah sana vicdan-merhamet versin.
Sevgili her ne olursa olsun reisseverler, Kabe güneydoğuda..
Alıntı yapılan: serkan1976 - 21 Mart 2025, 09:59:15Alıntı yapılan: Archangel99 - 21 Mart 2025, 00:57:18Alıntı yapılan: putty - 21 Mart 2025, 00:37:05Youtube da olayları anlatan dünya yayın kuruluşlarının videolarına bakıyorum bir tanesi bile bunun normal hukuki bir olay olduğuna inanmamış
Savcı iddianameyi göndermemiş mi onlara? İddianame bile henüz görülmemiş, deliller, tanıklar, şahitler, itirafçılar vs. kim savcı hariç bilen yok dünya basın kuruluşları hukuki bulmamış.
O basın kuruluşları Gazze'deki katliama sessiz kalıp ölü taklidi yapanlar değil mi? İşlerine gelince bulurlar işlerine gelmeyince bulmazlar. Sanki kendi ülkelerindeki yapılan operasyonları çok hukuki buluyorlar. Misal 2020'de Trump'a karşı yürütülen bir sürü dava vardı çatır çatır destek verdiler yapılan hukuksuzluklara. Şimdi normal bir hukuki olay olduğuna inanmamışlar tüh ya hemen yarın herkes serbest bırakılsın o zaman!
Şu an ülkede yaşananlar sana normal geliyorsa sana diyecek bir lafım yok dostum...
Allah sana vicdan-merhamet versin.
Arkadaşım kendisini gayet güzel ifade etmiş ve durumu ortaya dökmüş. Bunu anlamamazlıktan gelerek senin kafana girmiyorsa o ayrı bir durum.
Güncel konuda bir iki kelam etmek isterim... Eskiler derler ki; yetki, para ve kadın erkek adamı bozar! Bu nimetlere sahip olanlar, sahip oldukları nimetleri hiçbir şekilde kaybetmek istemezler. Kaybetmemek için de ne gerekiyorsa yaparlar. Bu bütün insanlar için böyledir. Çünkü maddenin cazibesi ve çekim kuvveti vardır. Maddeye yapışan ruh, maddeyi bırakmak istemez. Eğer ki evrende Entropi Yasası olmasaydı, ruh hiçbir şekilde bedeni terk etmek istemeyecekti. İyi ki Entropi Yasası var da ruh mecburen bedeni terk etmek zorundadır.
Durum siyasette de böyledir. Bir kere yetkiyi eline alan, kesinlikle yetkilerini devretmek istememektedir. Hatırlayalım... CHP eski Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Genel Kurul marifetiyle Genel Başkanlıktan düşürüldükten sonra köşesine çekilip torunlarını sevmeyi beceremedi. Halen ucundan, kıyısından bir şekilde CHP' ye Genel Başkan olmaya çalışıyor. Peki niye? çünkü yukarıda arz ettiğim gibi maddenin cazibesi ve çekim kuvveti vardır. Görevi süresinde hırsızlık, yolsuzluk veya şaibeli işlere bulaşmamış olsa bile, yetki gücünün cazibesine kapılarak, tekrar Genel Başkan olmaya çalışıyor!.
Bu durum Süleyman Demirel için de böyleydi, Turgut Özal için de böyleydi. Örneğin Süleyman Demirel altı kere gitti yedi kare geldi, en nihayetinde Cumhurbaşkanı oldu, elden ayaktan düşene kadar da siyasetin içinde bir şekilde var oldu. Aynı durum Erdoğan için de geçerlidir. Adam yetkilerini devrederek köşesine çekilmesini bilmiyor. Ölene kadar Cumhurbaşkanı olmak istiyor.
Demek ki hiç kimseye sınırsız yetki verilmemesi gerekiyor. Çünkü kendisine yetki verilen insan, bu yetkiyi kötüye kullanma eğilimindedir ve bir sınırla karşılaşıncaya kadar verilen yetkiyi kötüye kullanır. O nedenle yetkinin kendi kendisini sınırlaması gerekir. YETKİ, GENE YETKİYLE SINIRLANDIRILIR. Filozoflar derler ki, öyle anlar gelir ki bazen erdemin bile sınırlanmaya ihtiyacı olur.
Gelinen noktada, bir siyasetçinin kendisine siyasi rakip olarak gördüğü başka bir siyasetçiyi diskalifiye etme gayretinde olduğunu görüyoruz. Asıl meselenin diploma, yolsuzluk şu veya bu olmadığı gayet açıktır. Peki sizlere soruyorum, başka bir siyasetçiyle sınırlandırılamayan bir siyasetçinin varmak isteyeceği son nokta sizce ne olabilir?
Nevruz/Navruz/Naurız/Nooruz/Nourız ne derseniz deyin baharın gelmesi ile kutlanan bayram tüm Türki Cunhuriyetlerinde kutlanan en büyük bayramdır, hatta Kurban Bayramından bile üstte gelir çünkü İslama kadar milattan önce kutlanmaya başlamış bayramdır.
Türki ve Farsi kökenli milletlerin bayramıdır. İsmi İran kökenlidir ama Orta Asya'da, hatta Sibirya'da göçmen kabilelerin milattan önce kutlamaya başladığı bayramdır. Kışın sona ermesi, insanların ve bitkilerin canlanmaya başladığını kutlanır. İran, Azerbaycan, Kırgızistan, Özbekistan, Kazakistan, Tataristan gibi ülkelerde şehir, kasaba, köylerde resmi tatil ve şenlikler, konserler ile kutlanmakta.
Türkiye'de sanki sadece Kürtlerin bayramı gibi algı var. Bayram havası yok, tam tersine Güney Doğuda tansiyon yükselecekmiş gibi hava var.
Yine de, Türkiye hariç tüm Türki Cumhuriyetlerinde kutlanan en eski bayram olan Nevruz Bayramınız kutlu olsun!
Çünkü 84'ten beri Apocular nevruz şenliklerini ayrılıkçı eylem ve milletleşme çabalarının tezahürü olarak "milli gün" gibi kabul edip,ettirmeye çalıştılar ve mutlaka şiddet eylemleriyle bezeyip bize yaşattılar. Biz de tiksindik.
Oysa çocukken hatırlıyorum Bandırma (Ege) sokaklarında şenlik alanları kurulur ateşler yakılır biz de kutlardık.
Bakın son 3 gündür eylemlerde Apocular katılımcı olarak yok. (Onlar şu an çıkarları gereği hükümet aparatı oldular) . Eylemler tertemiz gidiyor. Türkiye bayrağı, Atatürk posterleri ve milli tezahüratlar atılıyorlar.Umarım katılmazlar. Katılmaya karar verirlerse hükümet emir vermiş denektir. Amaç da gösteriler hoşlarına gitmemiş ve tahminlerinden etkin olmasına engel olmak ve terör ile iltisaklaştırmak olur. Bu arada suçlamalardan biri de kent dayanışması. Yemin ediyorum şaka gibi siyasi hayatımız var.
Nevroz diye bir bayramımız yok bizim olsa bilirdik bu yaşa kadar. En yakın hıdırellez var nevroz görmedik hiç kutlayanıda etrafımızda duymadık. Biz oralardayken nevroz olsaydı bu güne illa gelirdi demekki biz ayrıldıktan sonra icat oldu.
Putty afedersin ama saçmalamışsın, sen ayrılana kadar bile o bayram vardı. Hatta, senin sülalen eminim 1000 sene kutluyordu Orta Asya'nın bir yerlerinde. Bu bayram birileri tarafından siyasi amaç ile icat edilmedi. Belli bir millete ait bayram değildir. Sen ayrıldıktan sonra bile kutladılar, seninle birlikte ayrılan Azerilerin en büyük bayramıdır.
Güney Doğu'da bayram için toplanan halkı devlete karşı alet olarak kullananlar utansın. Toplanan halkın önünde mikrofon ile siyasi amaç ile devlete karşı konuşmalar, bayrak sallamalar vs tamamen saçmalıktır. Bu bayram baharın gelmesi, nefes alan tüm canlı ve bitkilerin tekrardan uyanarak canlanmasını belirtmektedir. Kimsenin tapulu bayramı değildir, diyen varsa da yalancının kralıdır...
Dediğin doğru ama ; Azeri değil , Azerbaycan Türkü.
Tam Rus eğitimi cümlesi olmuş. ;)
İran bayramı olabilir ben hiç görmedim kutlayan. Türkler bu bayramı bilseydi unutmazdı kim bayramını unutuyorki
Rusçada Azeri diye kelime yoktur, Азербайджанец/Азербайджанка(Azerbaydjanets erkek için, Azerbaydjanka kadın için).
Azeriler kendilerini millet olarak Azeri veya Azer olarak tanıtılırlar. Şu ana kadar Azerbaycan Türküyüm diyene rastlamadım, okul arkadaşım, askerlikte birikte olduğum bir sürü Azeriler var. Azerbaycanlı Azeriyim derler, aramızda konuşurken ben Türkçe, onlar ise kendi dilinde konuşurlar. Bazen anlamadığımda kızarım ve kelimeleri yutmadan dolu dolu konuş derim.
Azerbaycan'da bulundum. Rus üniforması değil Azerbaycan üniforması giyenlerle mesai yaptım. Hepsi kendine Türk diyor. İçlerinde Sovyet okullarından mezun olanlara "Rus kafalı" şeklinde lakap takmışlar. Ermenistan savaşı sonrasında bunlar da azaldı.
velhasıl İran'daki Türkler de kendilerine artan bir uyanışla İranlı Türk diyor, veya Güney Azerbaycanlı Türk diyor artık. Farklı düşünenler de elbette var, mezhepsel bakan da var, Türklüğü Türkiye ile sınırlayan da.
İlla bir birlik veya çatı adı konulacaksa turan veya Oğuz olabilir. Onda herkes hemfikir. Sovyet eğitimli Rus kafalılar hariç.
Vardı bi tane ihtiyar polkovnik, lukeşenkonun sınıf ve devre arkadaşıymış. Azerbaycan'ı hala Sovyet eyaleti kendini de şanlı Sovyet subayı sanıyordu kafasında. Şimdi köyünde torun büyütüyor.
Azeriler kendilerini Azeriyim diyor ama hala onlara yok sen Azerbaycan Türküsün gibi dayatmanın anlamı yok. Kendileri bile bizim milletin anlamı "az" ve "er" veya "azer" ateş kelimesinden geldiğini savunurlar. Biz ateşli delikanlıyız diyor ise, yok sen o değilsin Azerbaycan Türküsün demenin anlamı ne. Kelimenin mitolojisi, tarihi, doğru veya yanlışını tartışmıyoruz, konumuz o değil. Kimse Türk kökenli olduğunu inkar etmiyor, eden de yok.
Anadoludaki Oğuzlar 30-40 farklı milletlerin asıl damar ismi olan "Türk" sözcüğünü alarak bu coğrafyada yaşayan millete büyük damarın ismini koymuşlar. Ülke ismini de Türkiye Cumhuriyeti demişler. Anadoludakiler, Orta Asya'da, Sibiryadakiler de Türk, inkar eden veya bunu yalanlayan yok.
Daha doğru anlatmak için şöyle diyelim. ABD'li birisi benim kökenım Anglosakson ve ben Amerikalıyım diyor ama bir İngiliz gelerek ona yok sen Amerikalı değilsin, Amerikalı Anglosaksonsun demenin anlamı ne.
Bana da devamlı sorulan soru, sen Türkmüsün diyorlar, bazen inadına kızdığım için hayır Türk değilim, Tatarım diye cevap veririm, aslında bu cevap da yanlış değildir. Adam gibi anlayanlara, evet ben Türküm ama Anadolu Türkü değilim, kökenim damarım Türk. Sen Anadoluya gelene kadar da bu isim vardı, sadece sana ait olan isim değil, büyük ailenin ismidir diye anlatırım.
Halâ Azeriler diyorsun, bunlar Stalin'in işleri.
Dediklerin Azerbaycan'da yaşayan Türkleri şöyle ilgilendirmez. O bölgede gerçekten de Azeriler diye bir halk yaşıyor ve 300000 civarında nüfusları olan antik bir irani halk. Dolayısıyla azerbaycan Türklerine Azeri demek teknik olarak uygun değil.
Rus imparatorluğunun Kafkasya'yı işgal ve İran'la paylaşmasından sonra verilen bir isimdir Azerbaycan. Orayı özünden ayırır. Aslında safevi devletidir. Güneyden ayırdılar işgal ettiler vesaire. Anlaşmanın adı bile dalga geçer gibi Türkmençayı.
Her neyse bu işin özü; Çin seddinin kuzeyi ve batısı, Hindistan'ın kuzeyi, Arap yarımadasının kuzey doğusu ve Avrupa'nın Güney batısında yaşayan halkların hepsi eski hun-uygur-moğol imparatorluklarının tebası kavimlerdir. Bunlardan dil ailesi olarak Türkçe konuşanlara Türk denir. Bunun da dille,etnikle,mezheple bir alakası da aslında yoktur.
Bunlardan Doğu Türkistan olanları (daha çok asyalılardan kız alanlar veya devşirilenler) genel olarak Kıpçak Türkü; Batı Türkistan olanları ( Avrupa, İskandinav göçmenleri, gerek,Arap ,Tatar ve Ruslardan koz alanları veya deviirilenlerin de olduğu gruplardır). Oğuzlar da batı Türkistan menşeli olarak aslında bu minvalde tek millettir diyebiliriz. Tatar,Gagavuz,Balkan,İran'daki,Azerbaycanlı,Kıbrıslı, Anadolulu, ve ortadoğudakiler bu şekilde.
Yani senle de kardeşiz ;)
Alıntı yapılan: serkan1976 - 21 Mart 2025, 09:59:15Alıntı yapılan: Archangel99 - 21 Mart 2025, 00:57:18Alıntı yapılan: putty - 21 Mart 2025, 00:37:05Youtube da olayları anlatan dünya yayın kuruluşlarının videolarına bakıyorum bir tanesi bile bunun normal hukuki bir olay olduğuna inanmamış
Savcı iddianameyi göndermemiş mi onlara? İddianame bile henüz görülmemiş, deliller, tanıklar, şahitler, itirafçılar vs. kim savcı hariç bilen yok dünya basın kuruluşları hukuki bulmamış.
O basın kuruluşları Gazze'deki katliama sessiz kalıp ölü taklidi yapanlar değil mi? İşlerine gelince bulurlar işlerine gelmeyince bulmazlar. Sanki kendi ülkelerindeki yapılan operasyonları çok hukuki buluyorlar. Misal 2020'de Trump'a karşı yürütülen bir sürü dava vardı çatır çatır destek verdiler yapılan hukuksuzluklara. Şimdi normal bir hukuki olay olduğuna inanmamışlar tüh ya hemen yarın herkes serbest bırakılsın o zaman!
Şu an ülkede yaşananlar sana normal geliyorsa sana diyecek bir lafım yok dostum...
Allah sana vicdan-merhamet versin.
Niye bu kadar gerginsin hayırdır? Bu adam suçsuzsa suçsuzluğu kanıtlanır serbest kalır, beraat eder.
Daha ifadesini bugün vermiş adam, süreç daha yolunda başında ne oldu da birden herkes süreç varken sokağa çıkalım, yangından mal kaçırır gibi davranalım kafasında?
Madem her şey usulüne uygun misal bugün CHP neden olağanüstü kurultay kararı alıyor? Şaibe yoksa, satın alınan delegeler yoksa çıkıp bizim alnımız ak başımız dik deyip kendilerini savunurlardı değil mi? Niye savunmadılar da direkt kongre kararı aldılar? Para kuleleri videoları, aranan isimlerin kaçması, evlerinde yüklü miktarda para bulunması gayet normal şeyler sizlere göre.
Sen, Denizci16, Mehmet75 söz konusu CHP olunca başlıyorsunuz huzursuz olup sürekli savunmaya geçmeye, ama işinize geldi mi karşı tarafa taşları birer birer atıyorsunuz?
Camdan evde oturuyorsan karşıya taş atma demişler. Allah size vicdan ve merhamet ihsan etsin inşallah.
CHP'yi babanızın partisi gibi savunmayın diyeceğim de sizler zaten babadan CHP'lisiniz. Nasıl savunmayacaksınız ki?
Alıntı yapılan: Mehmet75 - 21 Mart 2025, 10:44:55Sevgili her ne olursa olsun reisseverler, Kabe güneydoğuda..
Sevgiler her olursa olsun CHPseverler, başkent Ankara'da!
Ne güzel valla, kendi görüşlerini yazarken sorun olmayanlar; biz görüşlerimizi, fikirlerimizi yazınca birden rahatsız olmaya başlıyorlar. Her fırsatta adalet, hukuk diyenler, işleyen hukuki süreçleri karalamaya çalışmak için çırpınıyor.
Burası özgür bir forum beyler. Herkes hakaret ve küfür etmeden fikirlerini özgürce ve demokratik şekilde yazabilir. Bu durumdan memnun değil misiniz? Yapacağınız şey bellidir bu forumda yazmayacaksınız.
Yok benim yazılarımdan rahatsız oluyorsunuz diye sessiz kalacak birisi değilim. Siz de fikrinizi özgürce yazıyorsunuz. Benim için hiç bir sakıncası yok. Ben de fikrimi özgürce yazıyorum.
Forum son dönemde savunma sanayi forumundan çok politik foruma dönmüş, sohbet odası en çok yorum alan sayfa olmuş ama ben yazınca birden bazıları ne hikmetse rahatsız oluyor.
Benden rahatsız oluyorsunuz olmaya da devam edeceksiniz o zaman. Kimse kusura bakmayacak. Karşıt bir görüş olmadan kendi yankı odanız gibi bu forumu da kullanmak belli ki çok hoşunuza giderdi. Kimse itiraz etmeyecek, kimse farklı bir görüş sunmayacak. Ne güzel tek doğru sizsiniz karşıt herkes yanlış. Sorsan sizler çok demokratik, özgürlükçü ve aydın insanlarsınız. Ama karşıt bir görüş duyunca hemen başlıyorsunuz rahatsız olmaya. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?
Arkadaşlar yine sözler unutulmuş, siyaset almış başını gitmiş biz bu zamana kadar ne anlatmaya çalışıyoruz bu forumda? Mümkün olduğu kadar siyasetten uzak durmaya çalışmıyormuyuz? Siyasi tartışmaların sonunun nerelere vardığını hepimiz gördük, görüyoruz. Sizden ricam daha fazla siyasi meseleleri uzatmayalım.
Alıntı yapılan: fırtına06 - 21 Mart 2025, 20:51:56Arkadaşlar yine sözler unutulmuş, siyaset almış başını gitmiş biz bu zamana kadar ne anlatmaya çalışıyoruz bu forumda? Mümkün olduğu kadar siyasetten uzak durmaya çalışmıyormuyuz? Siyasi tartışmaların sonunun nerelere vardığını hepimiz gördük, görüyoruz. Sizden ricam daha fazla siyasi meseleleri uzatmayalım.
Sayın Fırtına06 sözlerinize sonuna kadar katılıyorum.
Naçizane düşüncem forumu birkaç üyenin tamamen bir ekşi sözlük, bir Twitter gibi kullanıp her türlü fikrini özgürce yazıp ben karşıt bir görüş beyan edince rahatsız olmaları bu arkadaşların da öyle estirdikleri çok özgürlükçü görüntülerini yalanlıyor.
Forumun eskiden olduğu gibi siyaset değil savunma sanayi, dış politika ve dünya gündemiyle alakalı olarak kullanılmasını diliyorum. Maalesef forumda siyaset yazmayı seven birisi değilim. Karar alınsın ve bu karar uygulansın. DefenceTurk.com siyasi bir forum değil askeri/savunma sanayii forumu olarak kullanılmalı.
Alıntı yapılan: Archangel99 - 21 Mart 2025, 20:57:45Alıntı yapılan: fırtına06 - 21 Mart 2025, 20:51:56Arkadaşlar yine sözler unutulmuş, siyaset almış başını gitmiş biz bu zamana kadar ne anlatmaya çalışıyoruz bu forumda? Mümkün olduğu kadar siyasetten uzak durmaya çalışmıyormuyuz? Siyasi tartışmaların sonunun nerelere vardığını hepimiz gördük, görüyoruz. Sizden ricam daha fazla siyasi meseleleri uzatmayalım.
Sayın Fırtına06 sözlerinize sonuna kadar katılıyorum.
Naçizane düşüncem forumu birkaç üyenin tamamen bir ekşi sözlük, bir Twitter gibi kullanıp her türlü fikrini özgürce yazıp ben karşıt bir görüş beyan edince rahatsız olmaları bu arkadaşların da öyle estirdikleri çok özgürlükçü görüntülerini yalanlıyor.
Forumun eskiden olduğu gibi siyaset değil savunma sanayi, dış politika ve dünya gündemiyle alakalı olarak kullanılmasını diliyorum. Maalesef forumda siyaset yazmayı seven birisi değilim. Karar alınsın ve bu karar uygulansın. DefenceTurk.com siyasi bir forum değil askeri/savunma sanayii forumu olarak kullanılmalı.
Şu sıralar işimdeki yoğunluktan dolayı fazla forumda aktif olamıyorum. Fakat daha fazla siyasi tartışmaların uzayıp gitmesine de göz yummayacağım eğer siyasi tartışmalar daha fazla devam ederse müdahale etmek zorunda kalacağım. Sizin de yazdığınız gibi burası bir savunma sanayi forumu bizim siyasetle işimiz olmaz. Bu da arkadaşlara uyarım olsun.
Azerilerin Azeri denmesinin Stalin ve Ruslarla ne alakası var. İlber Ortaylının bu saçmalığı ortaya atmıştır. Bunu Azerbaycanlı tarihçiler bile yalanladılar. Adam interneti açar bakar, vikipedide bile Azerbaycan Türkü, Azeri aynı anlamda olduğunu belirtilmekte.
İran'a ve Bakü'de bir kaç defa oldum işim gereği. Oradakiler bile biz Azeriyiz diyor ise, yok sen Azeri değilsin mi diyeceksin. Kendileri de gurur duyuyorlar Azeri olmaktan.
Bunun aksini söyleyen Azerolog, Azeri tarihçilerini de Stalinci, Rusçu, Çarcı deyip yalanlamak saçmalıktır. Bir İngilize sen İngiliz değilsin, Anglosaksonsun mu diyeceksin.
Alıntı Yap"Azəri türkcəsi, Azəri xalqı ifadələri 20-ci əsrin əvvəllərində meydana çıxıb. Hətta bu ifadəni Bəkir Çobanzadə işlədib. Bu, 1920-30-cu illərdə elmi kontekstdə, elmi əsərlərdə geniş istifadə olunub. Sonradan Türkiyədə Azəri türkcəsi, Azəri xalqı, Azərilər formasında məşhurlaşıb. Bu ifadəni İran mənşəli Azərilərlə bağlamaq cəhdləri meydana çıxmışdı. Mütəxəssislər yaxşı bilirdilər ki, bu komik bir məsələdir. Bu səbəbdən mülahizələr irəli sürmədilər. Əksinə mübahisələr oldu. Nəticədə mülahizə və təkliflərin elmi fikirdə elə də əhəmiyyəti olmadı. Sadəcə, 60-cı illərdə Azərbaycan dili əvəzinə dərsliklərimizdə Azəri dili yazıldı. Bir müddət bu proses getdi, sonradan aradan qalxdı".
Türkiyəli professorun Azəri milləti anlayışını Stalin uydurub fikrinə münasibət bildirən N.Cəfərov hesab edir ki, bu, doğru yanaşma : "Bu anlayış heç vaxt Stalinin uydurması ola bilməz. Azəri milləti ifadəsi Stalindən öncə də işlədilib. Qeyd etdiyim kimi bunu Bəkir Çobanzadə 20-ci illərdə işlədib. Hətta, onun müəyyən elementləri Yusif Vəzir Çəmənzəminlidə də var. O, deyirdi ki, "Türkologiya ilə yanaşı bir Azərologiya da olmalıdır". Yəni, bu əvvəldən olan ideyadır. Doğrudur, Stalinin təkidi olub. Amma, bu da elmi fikirdən gəlib. Azərbaycan, Azərbaycan xalqı, Azərbaycan dili sözü 30-cu ilərin sonlarında yeni konstitusiya qəbul olunanda işləndi. Stalinin ağılına gələn yox, təklif olunan, özünü doğruldan ifadələrdir.
https://azvision.az/news/124327/news.html
Youtube da bir milyon tane yabancı basın yayına ait istanbul tutuklamalarıyla alakalı haber yağıyor ama dünyada nasıl hukukumuza güven varsa koca dünyada İmamoğlu alavere dalavereciymiş diyen tek bir kişi yokya hayret bişey. Adamlar iddiayı dinleme gereği bile duymuyor o kadar eminler
Yabancı ülkelerde ütüden, elektrik süpürgesinden bile İmamoğlu Türkiye haberlerini dinliyoruz, başka kaynakları yazmaya gerek yok. Adam hiç olmadığı kadar ünlü oldu. Fildişi Sahilleri veya Angolalıya Türkiye'de siyasetçilerden kimi tanıyorsun dersen ilk Erdoğan ve sonra İmamoğlu diye cevap verir. Son yaşanan olaylar adamı uzaya kadar çıkardı...
Alıntı yapılan: putty - 22 Mart 2025, 18:05:24Youtube da bir milyon tane yabancı basın yayına ait istanbul tutuklamalarıyla alakalı haber yağıyor ama dünyada nasıl hukukumuza güven varsa koca dünyada İmamoğlu alavere dalavereciymiş diyen tek bir kişi yokya hayret bişey. Adamlar iddiayı dinleme gereği bile duymuyor o kadar eminler
Söylencek o kadar çok şey var ki susuyorum...
Belki iftardan sonra söylerim aç karnına olmuyor.
Şşşşt siyaset yazmayın kızıyorlar.
Memlekette her şey normal, sıkıntı yok.
Siyasetin bu forumda tartışılmasına karşıyım, hiç bir zaman siyasetle ilgim olmamıştır.
Ancak, yabancı ülkelerde siyasetle hiç alakası olmayan çaycısından tüpçüsüne kadar Türkiye'yi konuşuyor. Ukrayna savaşı bile 2.sıraya gerilemiş, cephede ne var diye interneti açıyoruz ama millet İstanbul'da yaşananlardan bahsediyor.
Alıntı yapılan: Mehmet75 - 22 Mart 2025, 19:02:12Şşşşt siyaset yazmayın kızıyorlar.
Memlekette her şey normal, sıkıntı yok.
Birtek sn.archangel99 var rahatsız olan
Sizi,beni ve sn.serkan1976 yı şikayet etmiş
Üstüne üğretmenin Alicanda var çok yaramazlık yapıyor onuda tek ayak üstünde bekletin demeyi unutmuş
Arkadas cevap vermek istiyor veremeyince veya karşı arguman sunulduğu zaman başlıyor, şöyleler,böyleler....
Madem savunduğun görüşler karşı argümanlar ile çürütülebiliyor o zaman tartışmaya girme yok giriyorsanda karşı tarafı suçlama
Onuda geçtim bir yazısında susturulmaktan,baskılanmaktan bahsetmiş
Bu zamana kadar kime yazma,çizme,konuşma,söyleme,ifadeni sil diyen olmuş
Ben bu forumda ne benden ne başkasından böyle birşeye şahit oldum,ama Arkadaş böyle birşeyi iddaa ediyor..
Burası forumun sohbet bölümü yani savunma sanayi dışı olan kısmı rahatsızlık neden ki...
Ayrıca
Politika,savunma,ekonomi denilen kavramlar ister beyenin ister beyenmeyin siyaset ile içiçedir.
Ona bakarsanız bazı askeri projelerde bu hükümetten önce veya bundan önce elimizde bunlar mı vardı,bunlar mı üretiliyordu diye açıklamalar yaptığında kimse bu üyelere siyaset yapıyorsun demiyor,suçlamıyor...Bunun karşılığında ya karşı argümanını sunuyor yada bilakis onaylıyor...
İşlerine gelmeyen veya sundukları argümana başka argüman sunduğumuzda ya ocuyuz ya bucuyuz Ve en sonunda CHP'liyiz🤒
Alıntı yapılan: Denizci16 - 22 Mart 2025, 20:10:45Alıntı yapılan: Mehmet75 - 22 Mart 2025, 19:02:12Şşşşt siyaset yazmayın kızıyorlar.
Memlekette her şey normal, sıkıntı yok.
Birtek sn.archangel99 var rahatsız olan
Sizi,beni ve sn.serkan1976 yı şikayet etmiş
Üstüne üğretmenin Alicanda var çok yaramazlık yapıyor onuda tek ayak üstünde bekletin demeyi unutmuş
Arkadas cevap vermek istiyor veremeyince veya karşı arguman sunulduğu zaman başlıyor, şöyleler,böyleler....
Madem savunduğun görüşler karşı argümanlar ile çürütülebiliyor o zaman tartışmaya girme yok giriyorsanda karşı tarafı suçlama
Onuda geçtim bir yazısında susturulmaktan,baskılanmaktan bahsetmiş
Bu zamana kadar kime yazma,çizme,konuşma,söyleme,ifadeni sil diyen olmuş
Ben bu forumda ne benden ne başkasından böyle birşeye şahit oldum,ama Arkadaş böyle birşeyi iddaa ediyor..
Burası forumun sohbet bölümü yani savunma sanayi dışı olan kısmı rahatsızlık neden ki...
Ayrıca
Politika,savunma,ekonomi denilen kavramlar ister beyenin ister beyenmeyin siyaset ile içiçedir.
Ona bakarsanız bazı askeri projelerde bu hükümetten önce veya bundan önce elimizde bunlar mı vardı,bunlar mı üretiliyordu diye açıklamalar yaptığında kimse bu üyelere siyaset yapıyorsun demiyor,suçlamıyor...Bunun karşılığında ya karşı argümanını sunuyor yada bilakis onaylıyor...
İşlerine gelmeyen veya sundukları argümana başka argüman sunduğumuzda ya ocuyuz ya bucuyuz Ve en sonunda CHP'liyiz🤒
Oruç tuttuğunuzu deklare etmişsiniz. Allah kabul etsin.
Oruç tutup iftira atmaya utanmıyor musunuz?
Ben kimseyi şikayet etmedim bu bir. Sayın
@fırtına06 siyaset yapılmaması gerektiğini söylemiş ve böyle devam ederse müdahale edeceğinden bahsetmiş. Ben de
@Denizci16 @serkan1976 ve
@Mehmet75 benim yorumlarından rahatsız olmuşlar, burayı kendi yankı odaları gibi kullanıp ben yazınca rahatsız oluyorlar dedim bu iki.
Madem siyaset yapmaya çok heveslisiniz yapın. Bu sitenin patronu, yöneticisi, moderatörü vs. ben değilim. Kararı verecek olan muhataplar belli.
Burayı yankı odanız gibi kullanacaksınız ben buradayım ve cevap vermeye devam edeceğim. Sizin fikriniz doğru, benim yanlış kararını sizler veremezsiniz. Kendi fikrinizi özgürce belirtip ben konuşunca birden rahatsız oluyorsanız demek ki kendi görüşünüz hariç hiç bir görüşe saygınız yok demektir.
Burası sizin yankı odanız, 3-4 kişi bir araya gelip istediğiniz gibi yazıp çizip ben veya benim gibiler düşünenlerin yazdıklarına da Archangel99 bizi şikayet etmiş diye iftira atmayacaksınız. Ben kimseyi şikayet etmem. Çok şükür kendimi, fikrimi, zikrimi savunacak kapasiteye sahibim.
Ben herkesin fikrine saygı duyuyorum herkes istediği gibi düşünebilir ama benim ve benim gibi düşünenlerin de fikrine saygı duyma mecburiyetindesiniz.
Kaldı ki burası sohbet odası forumun konu dışı kısmı diyorsunuz. Geçen sene Sn. SKYWOLF bir sohbet odasını sürekli siyaset yapılıyor diye kapatmıştı. Ben kapatılmasına karşı değilim ama sizin konuştuğunuz yerde benim susmamı, Allah vicdan-merhamet versin dendiğinde de cevap vereceğimi herkesin bilmesini isterim.
Alıntı yapılan: Mehmet75 - 22 Mart 2025, 19:02:12Şşşşt siyaset yazmayın kızıyorlar.
Memlekette her şey normal, sıkıntı yok.
Bizim A partisinin veyahut B partisinin siyasetiyle işimiz yok. Ayrıca ülkede böyle bir kutuplaşma varken bunu foruma taşıyıp milletle kavga etmenin de kimseye bir faydası yok. Bizim ana temamız askeri teknilojiler ve savunma sanayi. Niye bunu anlatmaya çalışırken anlayışlı olacağınıza alınıp imalı iletiler yazarsınız hayret ediyorum.
Kimseye iftira atmıyorum
Önce siyasi cevaplar yazmak yerine
Arkadaşlar siyaset yapmak yasak deseydin inandırıcı olurdun.son 5-6 sayfa incelenirse bu dediğim ortaya çıkar
Size yazamazsınız yada yazmamalısınız diyen yok. birazdan cümlenizi alıntılıcam iftira atan olmadığımı anlarsınız
Alıntı yapılan: Archangel99 - 21 Mart 2025, 20:57:45Alıntı yapılan: fırtına06 - 21 Mart 2025, 20:51:56Arkadaşlar yine sözler unutulmuş, siyaset almış başını gitmiş biz bu zamana kadar ne anlatmaya çalışıyoruz bu forumda? Mümkün olduğu kadar siyasetten uzak durmaya çalışmıyormuyuz? Siyasi tartışmaların sonunun nerelere vardığını hepimiz gördük, görüyoruz. Sizden ricam daha fazla siyasi meseleleri uzatmayalım.
Sayın Fırtına06 sözlerinize sonuna kadar katılıyorum.
Naçizane düşüncem forumu birkaç üyenin tamamen bir ekşi sözlük, bir Twitter gibi kullanıp her türlü fikrini özgürce yazıp ben karşıt bir görüş beyan edince rahatsız olmaları bu arkadaşların da öyle estirdikleri çok özgürlükçü görüntülerini yalanlıyor.
Forumun eskiden olduğu gibi siyaset değil savunma sanayi, dış politika ve dünya gündemiyle alakalı olarak kullanılmasını diliyorum. Maalesef forumda siyaset yazmayı seven birisi değilim. Karar alınsın ve bu karar uygulansın. DefenceTurk.com siyasi bir forum değil askeri/savunma sanayii forumu olarak kullanılmalı.
Şimdi alıntılacağım bu kısım kim rahatsız oluyormuş sizin fikirlerinize karşı veya birbaşkasının fikirlerine karşı burdaki özgürlükçü görüntülerini yalanlayanlar şeklinde bir ifade kullanırsınız bu sizin baskılandığınız anlamına gelir kimse bunlar veya bu kişiler söyleyin..
Kısacası bir iftira atmadım çünkü burda özgürlükçü olupta bir kişinin bir kişiyi baskıladığını ben görmedim..
Ama bazı keskin konuların konuşulması yada tartışılmasını hoşkarşılanmadığını yada bunun sonucu hainlik veya düşmanlık ile itham eden üyelere denk geldim
Konuyu tekrar uzatmayacağım özgürlükçü gibi gözüküp size tan tersi davranan ben isem özür dileyeceğim çünkü bu bir baskılanmaktır ben veya başkasının bunu yapmaya hakkı yok
Çünkü ben sizin yazcağanız şeyleri limitlemeye,baskılamaya katiyen hakkım yok saygılarımla
Dosyaların içeriğini bilmeden yorum yapmak yanlış. Suç unsurlar var ve yok diyemiyorum şahsen ben. Hakkımda yok zaten.
Ama elle tutulur kanıtlar varsa tabi ki Ekrem İmamoğlu dokunulmaz değil yargılanacak ve Türk adaletine teslim olacak.
Yok bu bir cadı avı ise o zaman zaten Türk milleti gereken tepkisini demokratik yollarla vermekte haklıdır.
Alıntı yapılan: Denizci16 - 23 Mart 2025, 01:07:19Kimseye iftira atmıyorum
Önce siyasi cevaplar yazmak yerine
Arkadaşlar siyaset yapmak yasak deseydin inandırıcı olurdun.son 5-6 sayfa incelenirse bu dediğim ortaya çıka
Size yazamazsınız yada yazmamalısınız diyen yok. birazdan cümlenizi alıntılıcam iftira atan olmadığımı anlarsınız
Siteyi emekli amcaların Facebook kullandığı gibi kullanıyorsun. Savunma sanayi paylaşımı hariç takip ettiğin ne kadar Facebook Youtube paylaşım yapıyorsun. Kendi yankı odan gibi burayı kullanıp ben cevap verince rahatsız oluyorsun.
Orada bir şikayet mi var? Ben durum tespiti yaptım. Bak isim bile vermemişim. Bazı arkadaşlar her türlü fikrini özgürce yazıp ben yazınca rahatsız olmasından bahsetmişim.
Sen bunu şikayet olarak algılıyorsan o senin sorunun beni de zerre enterese etmez.
Benim yorumumda asla bir şikayet yok. Ben durum tespiti yaptım. Burada istediğiniz kişi yazıyorsunuz. Sen, Serkan, Mehmet paslaşıp duruyorsunuz, ben cevap yazınca Serkan çıkıp sana Allah vicdan merhamet versin falan diyor. Ne alakası var?
Ben hiç rahatsız olmadım ,olmam.
Elimde argümanın varsa sunarım veya söylerim
Bazı arkadaşlar şöyle şöyle yapıyor demek ve isim belirtmek şikayete girmiyor mu?
Formu kullanış şeklimi bile belirtip,vurguluyordum derseniz... bu bile benim değil sizin rahatsız olduğunuzu gösterir.
Yönetimin aklı yada algılaması yok mu sizin sözde belirttiğiniz durum tespitini yönetim ve diğer arkadaşlar yapamıyor mu?
Yapıyorsalarda onlar niye durum tespiti yapma gereği duymadılar hiç düşündünüz mü? Bu durumu vurgulamadılar?
Sizin sn Serkan1976 ile sorununuz yüzünden ötürü ben ve sn.mehmet75'in ismi neden vurgulandı o zaman?
Kime sorsanız bunun bir tespit değil hedef gösterme ve şikayet etme,sorun bildirme olarak algılar
Neyse anlaşılan bu konuda pek hemfikir olamıyacağız,sağlık olsun
Şimdide protestoları canlı gösteren basın kuruluşlarına yasaklama,kısıtlama ve isyana teşvik şeklinde suç içeriğinden dolayı lisansı iptal etme gibi konular gündemde
Hukuksuzluğu geçtim resmen özgürlükler kısıtlanır hale geldi
Basına sansürleme nedir ya...
http://www.facebook.com/share/p/18amNeNnBG/
Kademeli bir şekilde internet kısıtlamasına deyinilmiş bende dedim internet niye yavaşladı.
Bu adamları savunduğumdan değil ama aynı alana çok fazla yük binmiş olabilir, bu sadece para götürmeyi bilen operatörler doğru düzgün altyapı yatırımı yapmadıkları için o bölge hücreleri çok yoğun telefon yükünü kaldıramamıştır, bunu her türlü olağanüstü olayda yaşıyoruz.
Denizci16 bey tam olarak ne iş yapıyorsunuz? Ne zaman foruma girsem sürekli sizin yorumlarınız var. Sohbet ve Ekonomi haberlerine günaşırı onlarca yorum yazıyorsunuz. Başka işiniz yok herhalde. Cidden merak ediyorum çünkü. En eski üye olmamanıza rağmen en çok yorum yazanlardan birisi olmuşsunuz kısa zamanda. Büyük azim. Ya emekli, ya da işsiz olmalısınız. Yoksa her gün onlarca sayfaya yorum yazmak kolay olmasa gerek.
Maşallah site iyice Ekşi Sözlük oldu zaten. DefenceTurk dertleşecek insan veritabanı adlı bir sayfa da açılsın hep beraber orada da geyik yapalım.
Dikkat ederseniz ekonomik kısma ülkenin halkına bir yük bindiği zaman yazıyorum,yada herşey süper gösterildiği zaman
Sohbet kısmına ise hukuksuzluk,bilimsel çalışmalar,ülkeye ait gündemler,ülke halkının keriz yerine koyulması vesaire vesaire konular hakkında bazı paylaşımlar yapıyorum..
Sonuçta bu kısım savunma sanayi dışında olan kısım....unutmuş olabilirsiniz burası savunma sanayi konularından sıkılan yada harici konuşmak isteyenlerin olduğu bölüm sayfa belki unutmuşsunuzdur hatırlatayım istedim.siz ona yani bu sayfaya ekşi sözlük derseniz siz bilirsiniz sizin tercihiniz😎
Ayrıca baya iletim siz şasırtmasın;bunun kaçı askeri kaçı askeri teknoloji kaçı politik kaçı ekonomi kaçı sohbet kaçı kutlama vesaire diyede katogorize ediyorsanız yada hangi sayfalarıda yazılarım var bol bol bakabilirsiniz size bol şanslar,kolay gelsin benide bu konuda bilgilendirirseniz sevinirim 🖐�
Erkeklere maaş,kadınlara yaş sorulmaz demiş atalarımız.
Amerika'nın ilk ıslahatçı başkanı şimdi de eğitim sisteminde ıslahat yapmaya niyetli.
Amerika'nın yeniçerileri de lobi sistemi.
bakalım lobilere karşı ıslahat faliyetine girişecek mi?
https://tr.euronews.com/2025/03/21/trump-abd-egitim-bakanligini-kaldirmak-icin-kararname-imzaladi
Bu halkın ferasetine güveneceksin gümbür gümbür geliyoruz inşallah.
Alıntı yapılan: putty - 23 Mart 2025, 12:55:06Bu halkın ferasetine güveneceksin gümbür gümbür geliyoruz inşallah.
Sayın putty yazdıklarım sizin için bir anlam ifade etmiyor galiba rica ediyorum daha fazla siyasete girmeyelim. Gergin zamanlardan geçiyoruz istirham ediyorum.
Anladım sayın yöneticim Denizci hepimizi fişekledi ondan oldu konuya dikkat edeceğim.
Alıntı yapılan: putty - 23 Mart 2025, 14:47:19Anladım sayın yöneticim Denizci hepimizi fişekledi ondan oldu konuya dikkat edeceğim.
Hep denizci hep, yaz yaz sonra topu denizciye at ne güzel memleket...😁
Azizim düşündüğün şeye bak benden memnun değilseniz bulursunuz iki-üç kişi gizli tanık olursunuz daha sonra beni paketlettirirsiniz oldu bitti😁😎
Memleket meselelerini konuşmak tartışmak siyaset yapmakmıdır? Burada sağcılık solculuk gibi ideolojik tartışma olmuyorki. Ülke olağanüstü dönemlerden geçerken aman susalım yoksa kavga ederiz diyorsak, sonu kavgaya varmadan tartışma yürütemiyorsakta bu bizim ayıbımız.bugünkü olağanüstü gündem uzun vadede ve dolaylı olarak savunma sanayiinide etkilemeyecekmi.memleket meselelerini ve savunma sanayiini birbirinden bağımsız düşünmek, birini görüp diğerine sırt dönmek mümkün müdür. hayatın olağan akışına aykırıdır. Ben herşeyin tartışılması taraftarıyım. Ama ben hassasım asabiyim diyen, kendisine hakim olamayacak olan bu topa hiç girmemeli.benim gözlemine göre buradaki üyeler toplumun geneline kıyasla daha eğitimli kişiler. Fakat yinede kavgasız gürültüsüz tartışmayı beceremem diyorsan kusura bakma ama sende herkes gibisin canım kardeşim
Alıntı yapılan: Denizci16 - 23 Mart 2025, 17:57:15Alıntı yapılan: putty - 23 Mart 2025, 14:47:19Anladım sayın yöneticim Denizci hepimizi fişekledi ondan oldu konuya dikkat edeceğim.
Hep denizci hep, yaz yaz sonra topu denizciye at ne güzel memleket...😁
Azizim düşündüğün şeye bak benden memnun değilseniz bulursunuz iki-üç kişi gizli tanık olursunuz daha sonra beni paketlettirirsiniz oldu bitti😁😎
Adamın gol diyor ben anlamam. Seni şikayet etmiş işte. ;D
Şu anda dünya zor dönemden geçiyor, sanki büyük buhrandan önceki 1930'ların havası var. O dönemlerde Japonya-Çin savaşı, İtalya'nın Etiyopya'yı işgal etmesi, Sovyet-Finlamdiya savaşı, Nazilerin yükselişi gibi. Ukrayna savaşı büyük savaştan önceki antreman gibi, Tayvan, Yemen-İran derken 3.dünya harbi veya ona benzer dünyayı derinden etkileyecek savaşın rüzgarı esmeye başladı.
Herkes Türkiye'de yaşananları yakından takp ediyor. Avrupa ekonomik olarak zor anları yaşıyor, son kozu otomotiv sektörünü de Çin'e kaptırmış, enerji sorunları var ortada. Türkiye'deki olaylar aniden bugüne gelmedi, herkese malum yüksek enflasyon, halkın fakirleşmesi gibi sorunlarla boğuşan ülke vardı. Karadeniz'in öbür tarafında kan gölüne dönmüş savaş devam ediyor, Avrupa'daki tansiyon yükseliyor. Kremlin de endişeli Türkiye'deki yaşananlardan. Onlar için tarafsız ülkede yaşananlar Rusların midesini bulandırıyor. Ne olur, ne olmaz batının emrindeki birileri gelirse ne olacak endişesi var.
Öncelikle Türk halkı zarar edecek bu olaylardan, ne kadar uzarsa o kadar zararlı çıkacak. Ekonomi sorunları, TL kuru, enflasyonun daha hızlı artmasına neden olur. A veya B partisi gelsin kim olursa olsun fakretmez, öncelikle ülke huzur içinde olursa ancak o zaman ayakta daha sağlam duruş sergiler. Bir an önce atlatır dileğiyle!
http://t24.com.tr/haber/emekli-askeri-hakim-ahmet-zeki-ucok-hulusi-akar-in-kizi-ile-imamoglu-bire-bir-ayni-durumda,1227336
Adalet ve hukuktan bahsediyoruz ya bakın Sn.Hulusi Akar'ın Kızınında Denklik belgesi yok ....
Bakalım aynı şeyi uygulayabilirler mı?
Çünkü o dönemin şartlarında denklik aranmıyordu...
Ayrıca yatay geçişte puana bakılma son 10 yıldır aranıyor
O zaman denklik ile girmeyen tüm erkeklerinde Askerlikleri iptal edilsin Tüm Türkiyede bu aransın yurtdışı okullarında okuyanlar için
Ayrıca fetö okullarında okuyanların ve burs alanların diploması iptal edilecek mi?
http://youtu.be/dVD5_4Z06fU?si=8UR-Fd2ljKgimAus
Ardan Zentürk çok güzel konuşmuş çok güzel yorumlamış ama eksik...
Biraz gaz almaya yönelik olmuş.
Gezi ile İmamoğlu olayı karşılaştırılırsa gezinin biraz marjinal olduğunu görür..
Ama İmamoğlu meselesi hukuksuzluk ve ekonomik çöküntünün,kaygının ve özgürlüklerin elimizden alınma meselesi yani olayı aynı görmek yanlış olmuş
Birdiğer güç egemen güç eylemleri bastırır anlayışı eyer böyle birşey olsaydı Abdülhamid devrilmezdi...
Yani hükümet ve iktidar sertleşirse halkda mütekabiliyet esasınına göre sertleşir...
Polisin tartakladığı birçok kadın görüntüsüne denk gelebilirsiniz sosyal medyada..
Polis halkın polisidir,iktidarın silahlı gücü değil.
Anayasal hak düzenlemelerine göre benim gösterimi dış müdahelelerden korumak için varlar,engellemek için değil sn.Ardan Zentürk',ün dediği gibi...
Hükümetin saddamlaşma politikası varsa bizimde onu diktatörleştirme ve bm'e bildirip yardım isteme hakkımız var,sonuçta Anayasada Türk kimliği var ve geçerli tıpkı Banu avarın dediği gibi biz nasıl dilimizi tek ve ulusumuzu türk olarak tutmak istememizin altında diğer etnik kimliklerin özerklik yada BM tarafından yardım edilmesini engellemek istediğimiz nedeniyle ise bizde BM lere Türk olarak dışlandığımızı belirterek gerekli yaptırımların yapılmasını taleb edebilriz...
Bakalım ekonomik olarak çökerlerse ülkeyi nasıl yönetiyorlarmış görelim..
Bu ne kürdistan bayrağı ülkede dolaşıyor,T.C kaldırıldı,Andımız kaldırıldı,Türküz deyince faşist oluyoruz .... Atatürk'ün bana emanet ettiği Cumhuriyet bu değil.
Haber doğrumu bilmiyorum ama bunu yapanın amacı yargı veya hukuk değil resmen toplumsal kargaşa istemek
Neden dinazorpark için Melih Gökçeki yargılamadınız
Gerek İstanbul gerek Ankara akp'de iken yapılan konser harcamaları ne kadarmış,hiç araştırılmış mı?
http://www.facebook.com/share/1DwJc5LL55/
http://www.instagram.com/reel/DGKpqgvNPf6/?igsh=MW10bmN3ZG5pNTk3bA==
2918 nolu trafik yasasını bilmekte fayda var
Bahçeli entübe edilmiş...can ataklının bir söyleşisinde denk geldi.
Alıntı yapılan: Denizci16 - 25 Mart 2025, 12:17:54Bahçeli entübe edilmiş...can ataklının bir söyleşisinde denk geldi.
Geçmiş olsun...
http://www.instagram.com/reel/DGdc_FntfcI/?igsh=bzI2OHl1ZzNybzl0
Rezerv alan yasası adı altında devlet insanların arazisini elinden alabilecek
Bu yasadan ilk defa haberim oluyor
Zaten ne tapu,ne diploma,ne elimizdeki dolar, altın ve paranın garantisi var artık
http://www.instagram.com/reel/DGsejV_opNI/?igsh=Zjl4OTgwMWdmZW9k
Bu konuda bilgimiz olsun..
Ülkeye galiba gestapoluk geliyor
Alman nazi bıyığı ile bizdeki badem bıyığın arasındaki farkı merak ettim şimdi bir görsele ihtyacım var.
Yasanin içeriğine bakmadan böyle yargilara varmayalim derim...
Demokrasinin besigi diye adlandirilan İngilterede de polisin "makül șüphe" durumunda mahkeme kararı olmadan electronik aygitlara el koyma hakki var..
Doğrudur yanlıştir demiyorum,sadece bilgi olarak paylasiyorum...
Söz meclisten dışarı herkesin derdi üzümü yemek yerine bağcıyı dövmek olduğu için memleket olarak hiçbir şeyi doğru düzgün tartışıp da bir yere varamiyoruz...
Alıntı yapılan: Gökbörü - 26 Mart 2025, 11:09:05Yasanin içeriğine bakmadan böyle yargilara varmayalim derim...
Demokrasinin besigi diye adlandirilan İngilterede de polisin "makül șüphe" durumunda mahkeme kararı olmadan electronik aygitlara el koyma hakki var..
Doğrudur yanlıştir demiyorum,sadece bilgi olarak paylasiyorum...
Söz meclisten dışarı herkesin derdi üzümü yemek yerine bağcıyı dövmek olduğu için memleket olarak hiçbir şeyi doğru düzgün tartışıp da bir yere varamiyoruz...
Sn.Gökbörü makül şüpheli demişsiniz peki İngiltere'nin makül şüpheli şeklinde olma şartları nedir ?
Makül şüpheli diye alınan kişinin madur çıkması durumunda gerekli karşı davayı açması ve bu durumda onları madur edenlere karşı ne gibi hukuki yaptırımlar mevcut?
Farkındaysanız tüm yürütmenin tek elden olduğu ve bir kişinin kararı ile hareket eden diktatörlük vari bir ülkede yaşıyoruz.
Farkındaysanız artık medyanın iktidarın elinde olması bir işe yaramıyor...
Facebook, Instagram, tweeter,tik tok vesaire vesaire herkes herşeye ulaşabiliyor...
İnternet hızının yavaşlatıldığı bir ülkede bu yasanın sansürleme amaçlı kullanılmayacağının garantisini verebilir misiniz?
Tabiki veremezsiniz
şifre var telefonda o şifreyi biraz zor yapın sorun kalmaz
Benim şifre doğum tarihi , ayvayı yedik :D
Neyse bugünlerde geçer diyelim siyasete fazla girmeyelim ...
Evet girmeyelim, bekleyelim.
Buyrun eylemciler camileri talan ediyor ve içki içiyor derler
Ama devlet eylemciler ile gaz,plastik mermi ,TOMA,jop ile müdahele ederken;
Terör örgütü ibda-C ile camide top oynar
Emevi kafası ile ülke yönetirsen bunların olması gayet normal
https://www.facebook.com/share/v/1A3WsZre3R/
http://youtu.be/YSgarXzK2PQ?si=Wmwh8ovhRy8CclbK
Avrupa Konseyinden çağrı gelmiş
Belli oldu bayram tatilinin neden uzatıldığı,ara olduğu için ekonomide işlem yapılamayacak piyasanın nabzı düşürülecek
http://www.facebook.com/share/v/191Toq5sv5/
Buyrun ABD de Filistin protestosu
Hani sınırdışı ediliyorlardı karışan bile yok
Neymiş efendim batı bize demokrasi ögretemezmiş
Buyrun kendi kanalları bir hafta önceki görüntü
Yaptıkları ülkemizdeki hukuksuzluğa dayanak göstermektir,sağlamaktır başka açıklaması yok
Bunların yaptıkları emevi kafasındaki Muaviye tarzı işler..
Ülkemizdeki muhalifleri resmen Hz.Ali'ye benzetiyorum
Siyasal İslam bu ülke için milli güvenlik sorunudur bence
Kasteddiğim bu görüntü belki mevcut iktidar ABD'den böyle talepte bulunmuştur kendine meşru zemin oluşturmak için.
Bunların kafası böyle şeylere çalışır.
http://youtu.be/oM4Wk18SfBU?si=GIE5wgpvrG5jKoK1
Myanmar'da 7.7 büyüklüğünde deprem olmuş
Kim getir'ini böyle ister😛
http://www.facebook.com/share/r/1QkpSUffg2/
Eski Sovyet ülkelerinde son dönemde sosyal medya ve halk tarafından en sevilen Başkurtça şarkı.
Babası Ruslan, kızı Adel ve Baskurt sanatçısı Rinat tarafından icra edilmiştir.
Buz hokey maçı öncesi Ufa Arena.
Bu da benden dedelerimizin mezar taşını okuyamıyoruz diyenlere gelsin.
Mutlu Bayramlar.
Dr. Dr. Eray Güçlüer: Türkiye'nin elinde hipersonik füze yoktu. Meğerse varmış. Geçtiğimiz hafta ROKETSAN ve birkaç savunma sanayi firması, 7 Mach hızına ulaşan füze denemeleri yaptılar.
Eray Güçlüer denen organizma yine sallamaya başlamış...
Alıntı yapılan: serkan1976 - 05 Nisan 2025, 22:30:59Dr. Dr. Eray Güçlüer: Türkiye'nin elinde hipersonik füze yoktu. Meğerse varmış. Geçtiğimiz hafta ROKETSAN ve birkaç savunma sanayi firması, 7 Mach hızına ulaşan füze denemeleri yaptılar.
Eray Güçlüer denen organizma yine sallamaya başlamış...
Cem karacanın bir şarkısında "yalanda olsa söyle hoşuma gidiyor" dediği gibi ciddi ciddi yalan dinlemekten zevk alan bir kesim var
2-3 sayfada bir tekrar hatırlatalım;
Uzmanlığı adli ve sosyolojik konular üzerine yapmış olan, jandarma kökenli olduğundan büyük çaplı operasyon-harekat yönetmemiş ve gerektirdiği araç gereç ve teçhizatı profesyonel olarak bilmeyen; kurmaylığı jandarma akademisinden adli ve kolluk işleri ile ilgili olan bir televizyon şahsiyetidir. Algı yapmıyorsa cehaletten kelli yazıyor da söylüyor da, durduramıyoruz efendim.
Jandarma akademisi, ilginç :smiley:
Arkadaşlar tamam detay yok ama Cenk gibi mrbm tarzı bir balistik füze ile 7 mach hatta 8 mach normal gibi
Youtube tavsiye etmiş baktım.
Eskiden kazanda kızarmış yağda kavuruyorduk, Oğuzlar kebap yapmış. ;D
Bazı sakatatlar yerimde billur için yok yok almayayım kalsın
hayvanda tiksindiğim yemediğim üç kısım var billur böbrek beyin
Ek yapayım. Bağırsak ve işkembe ürünleri.
Akciğer li ciğer kavurma görürseniz kaldırımı değiştirin arkadaşlar. Eskiler Kürdüde Türküde bu organı ellemezdi direk hayvanın kanıyla gömerlerdi şimdi maşallah açlıktan birileri yemek yaptı. KAvurmak pişirmek işe yaramaz adamın üstü başı elleri bıçağı salatası ekmeği tezgahı her türlü virüsla bulaşıktır. Virüsten korunmak çok zordur pırt edince kokusu sana nasıl ulaşıyor ise virüste öyle ulaşır bir kaç atom çapındadır bu virüsler. Şap olursun şarbon olursun her türlü şey olursun yaklaşmayın
Şuradan yemek yerseniz hastaneye yetişemezseniz evde kıvrana kıvrana ölürsünüz hastaneye yetişirseniz hastanede kıvrana kıvrana ölürsünüz oturur seyrederler bir şey yapamazlar Korona gibi yani oda akciğerde kuluçkaya yatan virüs değilmiydi mahlukatta bunun bin çeşidi var.
Türk gıda kodeksi filan buna el atmalı akciğer den manca bile satılmamalı direk tıbbi atık ciddiyetinde imha edilmeli
Bu kadar ince ustalık ancak Oğuzların elinden gelir. Bizimkiler sadece eti kazanda kaynatarak yemesini bilir başka çeşit yok.
http://youtu.be/VmcnVqXz7tY
Bu türkünün yayılımı, aslında Oğuz Türklerinin de 1000 yıl hatta üstünde bir süreçte kültürel yayılımını ve gelişimini de gösteriyor. Tabi arada Kıpçak Türkleri ile paylaşımlar da var.
Buyrun
Askerlik ve Z kuşağı
Sn.putty özellikle siz izleyin
Çok uçaksız kaldık uçak haberi lazım bize. Aylardır ne KAAN ne Hürjet den bir haber yok. KAAN ın 2. prototipinin montaj fotosu olabilir Hürjet in MK82 atması olabilir Özgür projesinin AESA radarlı hali olabilir. Aylardır kuruduk
Çok ilginç... ??? ??? ;D ;D
Ve bunca hengame içinde İklim Kanunu denen vatana ihanet projesi TBMM onaylandı, vatana ihanet tanımını kullanmaktan her zaman imtina ettim ama bu kanun tam anlamıyla ekonomik ve siyasal olarak Serv anlaşmasının geri dönüşüdür bunu ilerideki yıllarda çok daha iyi anlayacaksınız, en ufak bir iyi niyet aramıyorum bu işin arkasında, işbirlikçileri de 3 kuruş günlük menfaatleri için çocukların geleceğini satıyor, anlamadıkları ne kadar muktedir olurlarsa olsunlar işlerin bir anda tersine dönebileceği bir bakmışlarki torunları da en sefil hayata sürüklenmiş.
Alıntı yapılan: DelKu - 13 Nisan 2025, 09:50:34Ve bunca hengame içinde İklim Kanunu denen vatana ihanet projesi TBMM onaylandı, vatana ihanet tanımını kullanmaktan her zaman imtina ettim ama bu kanun tam anlamıyla ekonomik ve siyasal olarak Serv anlaşmasının geri dönüşüdür bunu ilerideki yıllarda çok daha iyi anlayacaksınız, en ufak bir iyi niyet aramıyorum bu işin arkasında, işbirlikçileri de 3 kuruş günlük menfaatleri için çocukların geleceğini satıyor, anlamadıkları ne kadar muktedir olurlarsa olsunlar işlerin bir anda tersine dönebileceği bir bakmışlarki torunları da en sefil hayata sürüklenmiş.
Sayın Delku bu antlaşmanın zararı ne?
Birkaç kısa maddeyle değinebilir misiniz?
Bahsettiğiniz antlaşma bu değil mi?
" Türkiye'nin 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi Doğrultusunda önemli bir dönüm noktası olan Yeni İklim Kanunu kabul edildi."
Alıntı yapılan: putty - 13 Nisan 2025, 01:02:32Çok uçaksız kaldık uçak haberi lazım bize. Aylardır ne KAAN ne Hürjet den bir haber yok. KAAN ın 2. prototipinin montaj fotosu olabilir Hürjet in MK82 atması olabilir Özgür projesinin AESA radarlı hali olabilir. Aylardır kuruduk
Hocam 19 Mayıs zor ama 30 Ağustos veya 29 Ekim'de uçabilir ... Tabi sadece benim tahminim bu.
Sen nasıl olsa öğreneceksin Serkan, benim anlatmama ihtiyacın yok :)
Asıl nefes almayı yaşamak zannedenlere , öğrenme zorluğu çekenlere , okuduğunu anlamaktan aciz olanlara, gaflet uykusuna yatmışlara anlatmak lazım, bıkmadan yorulmadan, direkt ülkenin geleceğini ilgilendiriyor bu durum. Uluslarüstü bir çetenin oyunu bu iş , "karbon izi" palavrası.
Gariban çiftçi öküz beslemeyince dünyanın milyar yıllık tarihindeki iklim döngüsünü kırabileceğini düşünen garibanlara satabilecek köprülerim ve satılık yeşilliklere dolu adalarım var , arayın beni yeter ;D
Yıllarca greenpeace'in aktif sempatizanıydım ben , içinde olunca işleri bilince bir gün aydınlanma geliyor insana...
Yazıyoruz ama genelde okunmuyor veya okunan anlaşılmıyor muhtemelen. Ne yapalım, biz insanlık, vatandaşlık görevini yerine getiriyoruz. Sonuçları itibariyle toplumları , milletleri teslim alma, tamamen kontrol etme, kaderini tayin etmeye kadar gidecek risk taşıyor bu iş. Mevcut hali ile iş karbon ölçümlerinden, karbon, elektrik, su vs kaynakların tüketiminin kontrolü ve sınıflandırılması ile başlayan bu iş, karbon vergilerinden, parası olmayan !!!!! için sınırlandırmalara, parası olan için sertifika karşılığı karbon tüketme hakkına, ürün yetiştirme veya satma hakkının elinden alınmasına, sınırlandırılmasına, gümrük vergilerine, devletlere satma, ticaret yasaklarına, seyahat, tüketim haklarının sınırlandırılmasıa vs vs uzanacak bir süreç. Trump iklim anlaşmasından çekilirken, "Bu adaletsiz, tek taraflı iklin anlaşması dolandırıcılığından çekiliyorum" demişti. Dünya Bankası gibi kuruluşlardan altyapılar için krediler, paralar alıp, bunlar karşısında taahhütler veren yöneticiler, siyasiler Uluslarüstü bir plana taviz verir veya edilgen yaklaşırken sade bir vatandaş olarak yapabilecek çok şey yok. Biz uyarımızı yapalım da, bu iş işgalden çok daha beter, işgalde düşman, işgalci güçleri bellidir. Bu tip yasalar ile ise toplum hayat bağları ile köle edilir. Silahla çatışarak, savaşarak işgalciye karşı karşı koyabilirsin ama, bu tip bir işgale karşı ancak akıl, fikir sahibi olarak ön alınabilir. Bakın bu ülkede bazı kanunlar vardır ki kötü birer çeviri olarak meclise gelir, okuyan içeriğini bile zor anlar, milletvekilleri okumadan anlamadan oylarlar, o da meclis oturumlarına katılırlarsa. Malesef durum bu.
Geçen ülkede et fiyatlarından dem vurulmuştu. Arjantin örneği verilmişti. Türkiye , Arjantin gibi ülkeler özellikle birer laboratuvar gibi. Bu iki ülke nerdeyse her on yılda bir ekonomik krizlerle soyulup, yasaların ve ekonomik modellerin ilk denendiği ülkeler. Gerçi bizde son dönemde periyot baya uzadı, ama Arjantin'de hemen hiç sekmedi. 6-7 yıl önce dünyada hayvancılığın lideri Arjantin'den bir manzara vardı. Büyükbaş hayvan dolu bir kamyon yolda kaza yapınca, halk yol üzerinde hayvanları kesip parçalayıp, talan ediyordu. Halkı aç, sefil dünya büyükbaş hayvan yetiştirme lideri Arjantin.
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/krizin-fotografi-61904
Dünyada bugün Kargil, Mon Santo gibi tarım devleri var. Genetiği oynanmış mısır üretimi bu şirketlerin elinde, tarım bu şirketlerin elinde, bu şirketlerin kontrolü dışında yapılan tarım üretimi verimli değğil, rekabetçi olmayıp, batıyorlar. ABD'de küçük ve ortaboy çiftçi, hayvan üreticisi neredeyse kalmadı. Dünyanın verimli tarım alanlarını belli gruplar kapattı. Bill Gates uzun süre önce Microsoft CEOluğundan ayrılarak, Sürdürülebilirlik Derneği kurdu, Türkiye dahil dünyanın birçok ülkesinde devasa tarım alanları kapattı. Sürdürülebilir tarım için yıllardır Türkiye'ye gelip gidiyor ve Tarım Orman Bakanlığı ile sıkı ilişkiler içinde.
BAKALIM TRUMP İKLİM ANLAŞMASINDAN ÇEKİLİRKEN NELER DEMİŞ;
"Sorumluluk sahibi hiçbir lider, ülkesinin çalışanlarını ve halkını bu denli zayıflatıcı ve muazzam bir dezavantaja maruz bırakamaz."
Başkan olarak benim görevim, Amerika'ya eşit bir oyun alanı sağlamak ve Amerika'yı dünyanın en müreffeh ve üretken, en yüksek yaşam standardına ve en yüksek çevre koruma standardına sahip ülkesi haline getirecek ekonomi, mevzuat ve vergi yapılarını oluşturmak için gücüm dahilinde her şeyi yapmaktır.
Bu anlaşma vatandaşlarımızı, sert ekonomik kısıtlamalara maruz bırakmakla kalmıyor, aynı zamanda çevresel ideallerimizi de karşılayamıyor.
Alaycı biri, ekonomik rakiplerin bizim anlaşmada kalmamızı istemelerinin açık nedeninin, 'kendi kendimize açtığımız bu büyük ekonomik yarayı' çekmeye devam etmemiz olduğunu söyleyebilir."
Soru: Bizim ülkemizin liderinin esas görevi nedir? Ülkesini ve halkını korumak mı yoksa küreselcilere itaat etmek mi?
Bağımsızlığı Kaybetme Tehlikesi
"Ciddi yasal ve anayasal sorunlar da söz konusudur. Avrupa, Asya ve dünyanın dört bir yanındaki yabancı liderler, ABD ekonomisi ile ilgili olarak kendi vatandaşlarımız ve onların seçilmiş temsilcilerinden daha fazla söz sahibi olmamalıdır.
Dolayısıyla, anlaşmadan çekilmemiz Amerika'nın egemenliğinin yeniden vurgulanması anlamına gelmektedir."
Soru: Bizim ülkemizin lideri neden Paris Anlaşması ile ülkemiz üzerinde yabancı liderlerin kendinden ve halktan daha fazla söz hakkı olmasını kabul ediyor? Ülke güvenliğini neden tehlikeye atıyor?
Paris Anlaşmasının Ağır Neticeleri
"National Economic Research Associates'e göre Paris Anlaşması'nın şartlarına ve Amerika Birleşik Devletleri'ne getirdiği ağır enerji kısıtlamalarına uymak Amerika'ya 2025 yılına kadar 2,7 milyon iş kaybına mal olabilir. Buna, otomobil işleri de dahil olmak üzere 440.000 daha az imalat işi ve sayısız topluluğun bel bağladığı hayati Amerikan endüstrilerinin daha da yok olması da dahildir. Bize güvenenlere çok az şey vermiş olacağız.
Aynı çalışmaya göre, 2040 yılına kadar önceki yönetimin uygulamaya koyduğu taahhütlere uyulması şu sektörlerin üretimini azaltacaktır: Kağıt üretimi yüzde 12; çimento yüzde 23; demir-çelik yüzde 38; kömür yüzde 86; Doğalgaz yüzde 31 oranında kayıp yaşayacaktır.
Bu durumun ekonomiye maliyeti, GSYİH kaybı ve 6,5 milyon endüstriyel iş kaybı nedeniyle 3 trilyon dolara yakın olacak, hane halkının geliri ise 7.000 dolar daha az ve çoğu durumda bundan çok daha kötü olacaktır."
Soru: İklim Kanunu çıkarsa ülkemizde de bu enerji sektörleri zarar görüp birbir kapanacak, işsizlik, kıtlık ve büyük ekonomik buhran olacak. Neden Siyonistlerin iklim yalanı ile dünyayı ele geçirme planına alet olunuyor?
Adaletsiz Bir Sözleşme
"Örneğin, anlaşma kapsamında Çin bu emisyonları şaşırtıcı sayıda 13 yıla kadar artırabilecek. Onlar 13 yıl boyunca ne isterlerse yapabilirler, biz değil.
Çin'in yüzlerce ilave kömür santrali inşa etmesine izin verilecek. Yani bu anlaşmaya göre biz santral yapamayacağız ama onlar yapabilecek. Hindistan'ın 2020 yılına kadar kömür üretimini iki katına çıkarmasına izin verilecek. Bir düşünün: Hindistan kömür üretimini iki katına çıkarabilir. Bizimse kömürden kurtulmamız gerekiyor! Avrupa'nın bile kömür santrali inşasına devam etmesine izin veriliyor.
Hindistan katılımını, gelişmiş ülkelerden milyarlarca ve milyarlarca ve milyarlarca dolar dış yardım alma koşuluna bağlıyor. Başka pek çok örnek var."
Soru: Tüm dünyada karbon salınımında ilk üç sırada Çin-ABD- Hindistan varken, başka ülkeler "Niye Çin ve Hindistan katılmıyor madem en çok onlar karbon salıyor" demesin, planları deşifre olmasın diye BM bu ikisine uygulama için uzun yıllar mühlet ve rüşvet veriyor. Tüm bunlardan sonra sözleşme hükümlerini uygulamadan sözleşmeden de çıkabilirler, Uygulayan ülkeler uğradıkları büyük zararla kalır.
Trump da yapılan bu adaletsizliği açıkça itiraz ediyor.
Aynı şey bizin ülkemiz için de geçerli. Bizim derdimiz ne ki karbon salınımında binde 0.6 gibi yok denecek kadar az bir seviyede iken neden halka ve ekonomiye büyük bir darbe olacak Paris Anlaşmasının şartlarını uygulamaya çalışıyorlar?
Ülkenin Zenginliklerine Kilit Vurmak
"Amerika'nın en yoksul milyonlarca işçisini yoksulluktan kurtarmaya yetecek, gezegendeki en bol enerji rezervlerinden birine sahibiz. Ancak bu anlaşma kapsamında bu rezervleri kilit altına alıyor, ulusumuzun büyük zenginliğini - bu büyük bir zenginlik, olağanüstü bir zenginlik; çok kısa bir süre önce böyle bir zenginliğe sahip olduğumuzu bilmiyorduk - elimizden alıyor ve milyonlarca aileyi yoksulluk ve işsizlik içinde bırakıyoruz."
Soru: Bizim ülkemizin de pek çok zenginliği, enerji rezervleri var. Neden bütün bunlara kilit vurulmasını hükümet yetkilileri kabul ediyor ve milyonlarca aileyi yoksulluk ve işsizlik içerisinde bırakacak adımları atıyorlar?
Tüm Bunların Anlamsızlığı
"Aslında, sadece Çin'in 14 günlük karbon emisyonu Amerika'nın kazanımlarını silip süpürecektir - ve bu inanılmaz bir istatistiktir - milyarlarca ve milyarlarca dolar harcamak zorunda kaldıktan, iş kaybettikten, fabrikaları kapattıktan ve işletmelerimiz ve evlerimiz için çok daha yüksek enerji maliyetlerine maruz kaldıktan sonra, 2030 yılında Amerika'nın beklenen azaltımlarından elde edilen kazanımları tamamen silip süpürecektir."
Soru: Eğer mesele gerçekten karbonsa da bu sözleşmeyi uygulamanın hiçbir anlamı yok. Ülkeyi ve halkı sefalete düşürmenin karşılığını Çin 14 günde karbon salınımı ile kapatacaksa halka bu zulüm neden yapılacak?
Küresel Isınma Palavrası
"Paris Anlaşması tüm ulusların tam uyumu ile tam olarak uygulansa bile, 2100 yılına kadar küresel sıcaklıkta yalnızca bir derecenin onda ikisi kadar - bunu düşünün; sadece bu kadar - Santigratlık bir azalma sağlayacağı tahmin edilmektedir. Çok çok küçük bir miktar."
Soru: Trump, küresel ısınma konusunda ortada bir abartı olduğunu, dünyadaki tüm ülkeler; kömür, petrol, doğalgaz, hayvancılık ve tarımı bitirse dahi küresel ısınmanın yok denecek kadar az olacağına dikkat çekiyor. Küresel ısınma da bir aldatmaca olduğuna göre bu Paris Sözleşmesinin esas maksadı nedir?
Yenilenebilir Enerjinin Yetersizliği
"Yüzde 1'lik bir büyümeyle yenilenebilir enerji kaynakları iç talebimizin bir kısmını karşılayabilir, ancak yüzde 3 ya da 4'lük bir büyümede, ki ben öyle umuyorum, mevcut tüm Amerikan enerji türlerine ihtiyacımız var, aksi takdirde ülkemiz ciddi elektrik kesintisi riskiyle karşı karşıya kalacak. Birçok durumda işlerimiz durma noktasına gelecek ve Amerikan ailesi, iş kaybı ve yaşam kalitesinin çok düşmesi şeklinde bunun sonuçlarına katlanacak."
Soru: Paris İklim Sözleşmesi taraf ülkelere "Kömür, petrol, doğalgaz gibi enerji kayrakları yerine, "yenilenebilir enerji" denilen "güneş, rüzgar, jeotermal" gibi kendini yenileyen enerjilerin kullanılmasını şart koşuyor. Ülkemizde sanayi, üretim ve 85 milyon insana yetecek kadar "yenilenebilir enerji" sistemi kurulu mu? Değil. Yeterli yenilenebilir enerji üretmeden eldeki enerji kapasitelerini kapatmak demek, ülkenin fişini çekmek demektir. Neden halkımıza bu reva görülüyor?
Bir Başkanın Gerçek Yükümlülüğü Kime Karşıdır?
"Başkan olarak bir yükümlülüğüm var ve bu yükümlülük Amerikan halkına karşıdır. Paris Anlaşması ekonomimizi baltalayacak, işçilerimizi engelleyecek, egemenliğimizi zayıflatacak, kabul edilemez yasal riskler yükleyecek ve bizi dünyanın diğer ülkeleri karşısında kalıcı olarak dezavantajlı duruma düşürecektir."
Alıntı yapılan: DelKu - 13 Nisan 2025, 09:50:34Ve bunca hengame içinde İklim Kanunu denen vatana ihanet projesi TBMM onaylandı, vatana ihanet tanımını kullanmaktan her zaman imtina ettim ama bu kanun tam anlamıyla ekonomik ve siyasal olarak Serv anlaşmasının geri dönüşüdür bunu ilerideki yıllarda çok daha iyi anlayacaksınız, en ufak bir iyi niyet aramıyorum bu işin arkasında, işbirlikçileri de 3 kuruş günlük menfaatleri için çocukların geleceğini satıyor, anlamadıkları ne kadar muktedir olurlarsa olsunlar işlerin bir anda tersine dönebileceği bir bakmışlarki torunları da en sefil hayata sürüklenmiş.
Ben haini pardon düşmanı hep dışardan arıyoruz halbuki içerdeler ve içerden işgal ediliyoruz diyince bazılarının işine gelmiyordu, partizanlık yapıyorlardı buyursunlar buna cevap versinler.
Et yiyemedikleri yada yiyeceklerinin de içinde kurtçukların yasallaştığı zaman beni hatırlarlar..
Bu tip yasalarda, işlerde hemen hiç sekmedi, iktidarı muhalefeti fark yok.
İklim anlaşmasını biraz araştırdım. Kesinlikle olması gereken oluyor. Hatta geç bile kalındı.yoksa geriye yaşanacak bir dünya kalmayacak. Umarım bütün devletler buna uyar. Fon beklentisiyle veya ne sebeple olursa olsun hükümeti bu konuda kutluyorum. Hep eleştiri olmaz doğruya doğru.
Eskiden de hayvancılık vardı bu dünyanın hiçbir zaman 0 karbon olmadığı anlamına gelir...
0 karbon olunca ne olacak?
Alıntı yapılan: Efes - 13 Nisan 2025, 16:12:40İklim anlaşmasını biraz araştırdım. Kesinlikle olması gereken oluyor. Hatta geç bile kalındı.yoksa geriye yaşanacak bir dünya kalmayacak. Umarım bütün devletler buna uyar. Fon beklentisiyle veya ne sebeple olursa olsun hükümeti bu konuda kutluyorum. Hep eleştiri olmaz doğruya doğru.
Sen maddi boyutunu artırdın mı ? Ne tip vergiler, ne tip maddelere karşı planlanıyor ? Sertifika sistemi hakkında ne düşünüyorsun ? Bu sistemin borsalarla ne ilgisi olabilir bizi aydınlatabilir misin ?
http://www.instagram.com/reel/DITb-05tIuP/?igsh=MWtjaDU4NTFzdW5sMw==
Alıntı yapılan: mehmet05 - 13 Nisan 2025, 16:23:58Alıntı yapılan: Efes - 13 Nisan 2025, 16:12:40İklim anlaşmasını biraz araştırdım. Kesinlikle olması gereken oluyor. Hatta geç bile kalındı.yoksa geriye yaşanacak bir dünya kalmayacak. Umarım bütün devletler buna uyar. Fon beklentisiyle veya ne sebeple olursa olsun hükümeti bu konuda kutluyorum. Hep eleştiri olmaz doğruya doğru.
Sen maddi boyutunu artırdın mı ? Ne tip vergiler, ne tip maddelere karşı planlanıyor ? Sertifika sistemi hakkında ne düşünüyorsun ? Bu sistemin borsalarla ne ilgisi olabilir bizi aydınlatabilir misin ?
Ben dünyanın sonu geliyor diyorum siz borsa diyorsunuz, sertifika diyorsunuz. Mevcut yasa kime ne vergi getiriyorsa buyrun siz açıklayın.
Neyi açıklayayım. Amiyane espri tarzı ile; "Dünyanın sonu geliyor, soyunun ...." tarzı işleri mi ?
Alıntı yapılan: mehmet05 - 13 Nisan 2025, 17:57:11Neyi açıklayayım. Amiyane espri tarzı ile; "Dünyanın sonu geliyor, soyunun ...." tarzı işleri mi ?
Cidden bunu rica ediyorum mevcut yasada kime ne kadar vergi getiriliyor veya getiriliyormu? Siz veya bilen bir arkadaş burada belirtsin.öğrenmiş olalım
Not:İdareden bu konuyu mevcut başlıktan başka bir başlığa taşımasını rica ediyorum
AHHHH EFES NE DİYİM,
İŞTE İNSANLARI BÖYLE KANDIRIYORLAR (İDDİA EDİYORUM, ÇOĞU YÖNETİCİ, SİYASİ MUHTEMELEN KENDİLERİ BİLE BİLMİYORLAR, DOLAYISIYLA GERÇEK BİR FİKİR SAHİBİ DEĞİLLER) ;
Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, 20 madde, 2 geçici madde ve 3 farklı kanunda değişiklik içeren kanun teklifiyle iklim değişikliğiyle mücadele yasal zemine kavuşturulacak.
Kanunla, iklim değişikliği kaynaklı afetlerin yıkıcı etkilerine karşı dirençli şehirlerin oluşturulması, yenilenebilir enerji kaynaklarının teşvikiyle doğa dostu üretim, biyoçeşitlilik ve yeşil alanların korunması sağlanacak.
Su ve gıda güvenliğinin artırılması için alınması gereken tedbirler de yasal olarak düzenleme altına alınacak.
Ekonominin, şehirlerin, tarım ve gıda başta olmak üzere kritik sektörlerin iklim krizinden en az etkilenmesi için yapılacak düzenlemeleri içeren kanun teklifi ile yerel ve ulusal eylem planlarının hazırlanması sağlanacak.
Afetlerin neden olduğu kayıp ve zararların azaltılması amacıyla risk değerlendirme, izleme, bilgilendirme ve erken uyarı sistemleri bütünleşik afet yönetimi esas alınarak geliştirilecek.
Sektörlerin uluslararası rekabet gücünün artırılması için doğa dostu üretim süreci yasal güvence altına alınacak.
Soru ve cevaplar
İklim Kanunu Teklifi ile ilgili merak edilen 14 soru ve cevapları şöyle:
1- İklim Kanunu'na neden ihtiyaç duyuldu?
"İklim Kanunu'nun temel amacı, 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi ve Yeşil Büyüme'dir. İklim Kanunu, iklim değişikliği kaynaklı krizlerin ve zararların olumsuz etkilerini en aza indirmeyi hedefleyen yasal bir düzenlemedir. Kanun, iklime dirençli şehirlerin oluşturulması ve afet risklerinin azaltılmasında kritik bir öneme sahiptir. Biyoçeşitlilik ve doğal kaynakların korunmasında, su ile gıda güvenliğinin sağlanmasında, ormanların ve yeşil alanların artırılmasında, yenilenebilir enerji kapasiteleri artırılarak enerjide dışa bağımlılığın azaltılmasında yol haritası oluşturacaktır."
2 - İklim Kanunu hangi sektörleri ilgilendirecek?
"Kanun teklifi şehirleri, altyapıyı, tarımı, hayvancılığı, yeşil alanları, su kaynaklarını koruyacak. Enerji, sanayi, ulaştırma gibi sektörleri teknolojik ve çevre dostu yapıya kavuşturacak bir yaklaşımla hazırlandı. Teklif ile çevrenin, ekonominin, toplumun ve halk sağlığının iklim bazlı olumsuz sonuçlara dirençli hale getirilmesi sağlanacak."
3 - Yerle düzeyde hangi adımlar atılacak?
"Her ilde vali başkanlığında, ilgili kurum ve kuruluşların temsilcileri ile yerel yönetimlerin temsilcilerinden oluşan İl İklim Değişikliği Koordinasyon Kurulu kurulacak. Her ilin kendi şartları düşünülerek o ile özel eylem planları ilgili kurum ve kuruluşların katılımıyla hazırlanacak. İlgili kurumlar en geç 31 Aralık 2027 tarihine kadar kendi eylem ve strateji planlarını iklim değişikliği politikalarıyla uyumlu şekilde hazırlayacak."
4 - İklim kaynaklı afetlere karşı hangi tedbirler alınacak?
"İklim değişikliğine bağlı afetlerin neden olduğu kayıp ve zararların azaltılması amacıyla risk değerlendirme, izleme, bilgilendirme ve erken uyarı sistemleri, bütünleşik afet yönetimi esas alınarak geliştirilecek."
5 - Su yönetimi ve arazi tahribatının önlenmesi için neler yapılacak?
"Orman, tarım, mera ve sulak alanlarda iklim değişikliğinin etkilerini hafifletmek için ilgili kurumlarca hazırlanan strateji ve eylem planları doğrultusunda su kaynaklarının etkin yönetimi sağlanacak. Denizel ve karasal korunan alanların niteliği ve oranı yükseltilecek. Kuraklık, erozyon ve arazi tahribatının önlenmesi için ulusal düzeyde rehabilitasyon çalışmaları plan ve program çerçevesinde daha etkin bir şekilde yürütülecek."
6 - Temiz teknolojinin kullanımı nasıl yaygınlaştırılacak?
"Kanun teklifi, hidrojen teknolojisi gibi yenilikçi teknolojilerin geliştirilmesi ve kullanımının yaygınlaştırılması için kamu, özel sektör ve kurumlar arası iş birliğinin güçlendirilmesini, bu alanlarda çalışmalar yapılmasını teşvik edecek."
7 - İklim Değişikliği ve Yeşil Dönüşüm farkındalığı için neler yapılacak?
"Kamuoyu farkındalığının artırılması ve toplumun iklim değişikliğinin etkileri konusunda duyarlı hale getirilmesi için eğitim ve bilinçlendirme programları düzenlenecek. Tüm eğitim düzeylerinde müfredat ve öğretim programlarının güncellenmesi ve yeşil iş gücünün yetiştirilmesi için gerekli çalışmalar ilgili bakanlıklarla koordineli olarak Milli Eğitim Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurulu'nca yapılacak."
8 - Türkiye Yeşil Taksonomisi ne getirecek?
"Türkiye Yeşil Taksonomisi, yatırımın gerçekten çevreci ve iklim değişikliğini olumsuz etkilemeyen yatırım olup olmadığını belirleyerek, ulusal yatırım olanaklarını artıracak ve ülkemize uluslararası finans akışlarını hızlandıracak."
9 - Türkiye Emisyon Ticaret Sistemi ile ne sağlanacak?
"Ülkemizde ilk defa uygulanmaya başlayacak olan bu sistem sayesinde iklim değişikliğiyle mücadelede yıllar içerisinde sera gazı emisyonları maliyeti etkin bir şekilde azaltılacak. Böylece sanayi tesislerinin Yeşil Dönüşüm kapsamında daha verimli, daha temiz ve daha rekabetçi imalat imkanlarına ulaşmaları sağlanacak."
10 - İklim Kanunu sadece ticaret sistemine yönelik bir kanun mu?
"İklim Kanunu iklim kaynaklı afetlere dirençli şehirler kurmak, su ve gıda güvenliğini sağlamak, Sıfır Atık sistemini yaygınlaştırmak, yenilenebilir enerji ve temiz teknolojilerin kullanımını artırmak, gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya ve daha sağlıklı bir çevre bırakmak, tarımsal alanları ve biyolojik çeşitliliği korumak için gerekli düzenlemeleri içeren bir kanundur. Ayrıca, emisyon ticaret sistemiyle sanayimizin daha rekabetçi, temiz ve verimli üretim yapmasını da sağlayacak nitelikte hazırlanmıştır."
11 - "İklim Kanunu tarımsal faaliyetleri bitirecek, yapar gıda getirecek" iddiası doğru mu?
"İklim Kanunu'nun hazırlık süreci, hazırlanma gerekçesi dikkate alındığında hiçbir şekilde hayvancılığın ortadan kaldırılacağı, sürdürülebilir protein adı altında böcek bazlı bir beslenme düzenine geçileceği gibi bir durum söz konusu olmayıp bu iddialar tamamen hayal ürünüdür. Kanun aksine, organik tarımı ve hayvancılığı desteklemekte ve bu yaklaşımı gıda güvenliği bağlamında öncelemektedir."
12- Kanunla vatandaştan karbon vergisi mi alınacak?
"Hayır. Kanunda vatandaştan vergi alınmasına ilişkin bir düzenleme asla yer almamaktadır."
13 - Kanunla kömür, petrol kullanımı tamamen kalkacak mı?
"Kanunla kömür, petrol kullanımının tamamen kaldırılacağı iddiası gerçeği yansıtmamaktadır. Kanun, çevre dostu temiz enerjiyi teşvik etmeyi amaçlamaktadır. Kanundaki tüm maddeler ülkenin kalkınma önceliği ve toplumsal refahı dikkate alınarak hayata geçirilecektir."
14 - Kanunda yer alan karbon ayak izi ne getirecek?
"Karbon ayak izi, bir ürünün üretiminde ortaya çıkan emisyon faaliyetleriyle, çevreye verilen zararı ifade eden sera gazı emisyonunun karbondioksit karşılığıdır. Bu kapsamda, Kanun teklifinde de görüleceği üzere sadece üretim yapan kurum ve kuruluşların imalat sürecinde yeni ve temiz teknolojiler kullanarak karbon ayak izini azaltması yükümlülüğü söz konusudur. Bu noktada aynı ürünün üretim aşamasında daha az enerji ve maliyetle üretilmesi kastedilmektedir. Metinden de anlaşılacağı gibi bireysel, toplumsal ve sosyal açıdan özgürlüklerin kısıtlanmasına dair herhangi bir düzenleme, hüküm veya durum söz konusu değildir. Tamamen kurum ve kuruluşların özellikle ürünlerin sanayideki üretim aşamasında enerji verimliliği ile yeni teknolojilerin kullanılarak üretilmesi, doğal kaynakların ve çevrenin korunmasından bahsedilmektedir."
VE ACI GERÇEKLER, İŞİN ULUSLARARASI PARA BARONLARINA ÇALIŞTIĞI YASADA DEĞİL, AYRI DÜZENLEME OLAN BAŞTA BU ANLAŞMA OLMAK ÜZERE ULUSLARARASI ANLAŞMALARDA GİZLİ;
Kyoto Protokolü, küresel ısınma ve iklim değişikliği konusunda mücadeleyi sağlamaya yönelik uluslararası tek çerçeve. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi içinde imzalanmıştır. Bu protokolü imzalayan ülkeler, karbon dioksit ve sera etkisine neden olan diğer beş gazın salımını azaltmaya veya bunu yapamıyorlarsa karbon ticareti yoluyla haklarını arttırmaya söz vermişlerdir. Protokol, ülkelerin atmosfere saldıkları karbon miktarını 1990 yılındaki düzeylere düşürmelerini gerekli kılmaktadır. 1997'de imzalanan protokol, 2005'te yürürlüğe girebilmiştir. Çünkü, protokolün yürürlüğe girebilmesi için, onaylayan ülkelerin 1990'daki emisyonlarının (atmosfere saldıkları karbon miktarının) yeryüzündeki toplam emisyonun %55'ini bulması gerekmekteydi ve bu orana ancak 8 yılın sonunda Rusya'nın katılımıyla ulaşılabilmiştir.
Kyoto Protokolü şu anda yeryüzündeki 160 ülkeyi ve sera gazı salımının %55'inden fazlasını kapsamaktadır. Kyoto Protokolü ile devreye girecek önlemler, pahalı yatırımlar gerektirmektedir. Sözleşmeye göre;
Atmosfere salınan sera gazı miktarı %5'e çekilecek,
Endüstriden, motorlu taşıtlardan, ısıtmadan kaynaklanan sera gazı miktarını azaltmaya yönelik mevzuat yeniden düzenlenecek,
Daha az enerji ile ısınma, daha az enerji tüketen araçlarla uzun yol alma, daha az enerji tüketen teknoloji sistemlerini endüstriye yerleştirme sağlanacak, ulaşımda, çöp depolamada çevrecilik temel ilke olacak,
Atmosfere bırakılan metan ve karbon dioksit oranının düşürülmesi için alternatif enerji kaynaklarına yönlenecek,
Fosil yakıtlar yerine örneğin bio dizel yakıt kullanılacak,
Çimento, demir-çelik ve kireç fabrikaları gibi yüksek enerji tüketen işletmelerde atık işlemleri yeniden düzenlenecek,
Termik santrallerde daha az karbon çıkartan sistemler, teknolojiler devreye sokulacak,
Güneş enerjisinin önü açılacak, nükleer enerjide karbon sıfır olduğu için dünyada bu enerji ön plana çıkarılacak,
Fazla yakıt tüketen ve fazla karbon üretenden daha fazla vergi alınacaktır.
Kyoto Protokolü şu prensipleri temel alır:
Kyoto Protokolü devletler tarafından desteklenir ve BM şemsiyesi altında küresel kurallar ile belirlenir
Devletler iki genel sınıfa ayrılmıştır: gelişmiş ülkeler, bu ülkeler Ek 1 ülkeleri olarak anılacaktır; ve gelişmekte olan ülkeler, bu ülkeler Ek 1'de yer almayan ülkeler olarak anılacaklardır. Ek 1 ülkeleri sera gazı salımlarını azaltmayı kabul etmişlerdir. Ek2 ise Ek 1'in alt kümesidir. Ek 2 ülkeler Ek 1'de yer almayan (gelişmekte olan) ülkelerin masraflarını ödemekle yükümlüdürler. Ek 2'de yer almayan Ek 1 ülkeleri 1992'de geçiş ülkesi olarak tanımlanan ülkelerdir. Ek 1'de yer almayan ülkelerin ise sera gazı sorumlulukları yoktur ve her yıl sera gazı envanteri raporu vermelidirler.
Kyoto Protokolündeki hedeflerine uymayan herhangi bir Ek 1 ülkesi bir sonraki dönem azaltma hedeflerinin %30 daha azaltılması ile cezalandırılacaktır.
2008 ile 2012 arasında, Ek 1 ülkeleri sera gazı salımlarını 1990 yılı seviyesinden ortalama %5 aşağıya çekmek zorundadırlar (birçok AB üyesi ülke için bu 2008 için beklenilen sera gazı salımlarının %15 aşağısına denk gelmektedir). Ortalama salım azalmasının %5 olarak belirlenmesine rağmen AB üyesi ülkelerin salım hedefleri %8 azaltma ile İzlanda tarafından hedeflenen %10 artırıma kadar değişmektedir. Bu azaltma hedefleri 2013 yılına kadar belirlenmiştir.
Kyoto Protokolü, Ek 1 ülkelerinin sera gazı salımı hedeflerine ulaşmak için başka ülkelerden salım azalması satın alabilmeleri esnekliğine imkân tanımıştır. Bu, çeşitli borsalardan (AB Salım Ticaret Sistemi gibi) veya Ek 1'de yer almayan ülkelerin salımlarını azaltan Temiz Gelişim Tekniği (TGT) projeleri ile veya diğer Ek 1 ülkelerinden satın alınabilinir.
Sadece TGT Yönetim Kurulu tarafından onaylanmış Onaylı Salım Azaltımları (OSA) alınıp satılabilir. BM çatısı altında, Kyoto Protokolü Bonn merkezli Temiz Gelişme Tekniği Yönetim Kurulunu Ek 1'de yer almayan ülkelerde gerçekleştirilen TGT projelerini değerlendirip onaylaması için kurmuştur. Bu projeler onaylandıktan sonra OSA verilir.
Pratikte bu kurallar Ek 1'de yer almayan ülkelerin sera gazı sınırlamalarına tabi olmadıklarını ama sera gazını azaltan bir projenin bu ülkelerde uygulanması durumunda elde edilen Karbon Kredisinin Ek 1 ülkelerine satılabilineceğini anlatır.
Bu mekanizma şu iki ana nedenden dolayı koyulmuştur:
Kyoto Protokolüne uymak bazı Ek 1 ülkeleri için oldukça sınırlayıcıdır (özellikle Japonya ve Hollanda gibi zaten az salım yapan ve çevre standartlarına saygılı ülkeler için). Protokol böylece bu ülkelerin kendi sera gazı salımlarını azaltmak yerine Karbon Kredisi almalarını sağlar; ve
bu şekilde Ek 1'de yer almayan ülkeler sera gazı salımlarını azaltmak için teşvik edilmiş olurlar çünkü Karbon Kredisi satarak bu projeler için kaynak edinmiş olurlar.
Tüm Ek 1 ülkeleri Kyoto Protokolü içinde sera gazı salım değerlerini gözetim altında tutmak için ulusal daireler kurmuşlardır. Japonya, Kanada, İtalya, Hollanda, Almanya ve daha birçok ülke devletleri karbon kredisi için bütçeden pay ayırmışlardır. Bu ülkeler kendi büyük enerji, petrol, doğalgaz holdingleri ile birlikte çalışarak mümkün olan en fazla sayıda Karbon Kredisini en ucuza almaya çalışmaktadırlar.
Hemen hemen tüm Ek 1'de yer almayan ülkeler de kendi Kyoto Protokolü süreçlerini izlemek amacıyla ve özellikle TGT Yönetim Kuruluna destek için sunacakları projeleri belirlemek amacıyla yönetim birimleri kurmuşlardır.
Bu iki ülke grubunun çıkarları birbirine terstir, Ek 1 ülkeleri mümkün olan en ucuza Karbon Kredisi almak isterlerken Ek 1'de yer almayan ülkeler ise kendi TGT projelerinden elde ettikleri Karbon Kredisinden en fazla değeri elde etmek istemektedirler.
Amaçlar
Kyoto Protokolü'ndeki amaç, "atmosferdeki sera gazı yoğunluğunun, iklime tehlikeli etki yapmayacak seviyelerde dengede kalmasını sağlamak"tır. Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli, 1990 ile 2010 yılları arasında 1.4 °C ile 5.8 °C arası sıcaklık artışı tahmin etmektedir. Tahminlere göre, başarılı bir şekilde uygulanması durumunda Kyoto Protokolü bu artışı 0.02 ile 0.28 C arasında düşürebilecektir. Kyoto Protokolü savunucuları bu protokolün amaca ulaşmak için ilk adım olduğunu ve amaca ulaşıncaya kadar hedeflerin değiştirileceğini belirtmektedirler.
Anlaşmanın durumu
Anlaşma Aralık 1997'de Japonya'nın Kyoto şehrinde görüşülmüş, 16 Mart 1998'de imzaya açılmış ve 15 Mart 1999'da son halini almıştır. Rusya'nın 18 Kasım 2004'te katılmasıyla 90 gün sonra 16 Şubat 2005 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Aralık 2006 tarihinde toplam 169 ülke ve devlete bağlı örgütler anlaşmaya imza atmışlardır (Ek 1 ülkelerinin salımlarının %61,6'sından fazlasına karşılık gelmektedir). İmza atmayan önemli ülkeler arasında ABD ve Avustralya gibi gelişmiş ülkeler haricinde, gelişmekte olan Türkiye (Şubat 2009 itibari ve meclis kararı ile Türkiye 2013 yılına kadar Ek 2 ülkeleri içinde yer almak ve karbon salım azaltımına bu tarihe kadar gitmemek kaydı ile Kyoto Protokolünü imzalamıştır) gibi ülkeler de yer almaktadır. Çin ve Hindistan gibi bazı ülkeler ise anlaşmaya imza atsalar bile karbon salımlarını azaltmak zorunda değillerdir. Anlaşmanın 25. maddesine göre anlaşma "Ek 1'de yer alan en az 55 ülkenin imzalaması ve bunun Ek 1 ülke salımlarının en az %55'ine karşılık gelmesi durumunda, buna uyulduğu tarihten sonraki doksanıncı gün yürürlüğe girer." 55 ülke şartı 23 Mayıs 2002'de İzlanda'nın anlaşmayı kabul etmesi ile, %55 şartı da Rusya'nın 18 Kasım 2004'te anlaşmayı imzalaması ile sağlanmış, anlaşma 16 Şubat 2005 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Anlaşmanın detayları
Birleşmiş Milletler Çevre Programı basın bildirisine göre:
"Kyoto Protokolü gelişmiş ülkelerin sera gazı salımlarını 1990 yılına göre %5,2 azaltmalarını öngören bir anlaşmadır (protokolün uygulanmaması durumunda 2010 yılı salım tahminleri dikkate alınırsa bu, %29'luk bir azalmaya karşılık gelmektedir). Amaç altı sera gazının – karbon dioksit, metan, nitröz oksit, kükürt heksaflorür, HFC'ler ve PFC'ler – 2008-2012 arası beş yıllık ortalama salım değerlerini azaltmaktır. Ulusal hedefler AB ve başka bazı ülkeler için %8'lik, ABD için %7'lik, Japonya için %6'lık azaltma, Rusya için %0 değişiklik ve Avustralya için %8 ile İzlanda için %10'luk bir artış şeklinde çeşitlilik göstermektedir."
Anlaşma 1992'de Rio De Janeiro'da yapılan Dünya Zirvesi'nda kabul edilen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'ne (BMİDÇS) ek olarak kabul edilmiştir. BMİDÇS üyesi tüm ülkeler Kyoto Protokolüne imza atabilir, üye olmayanlar atamazlar.
Kyoto Protokolünün birçok maddesi BMİDÇS Ek 1'de belirtilen gelişmiş ülkeler için geçerlidir.
Ortak fakat farklılaştırılmış sorumluluklar
BMİDÇS "ortak fakat farklılaştırılmış" sorumluluklar tanımlamaktadır. Ortak ülkeler
Tarihsel ve güncel küresel sera gazı salımının gelişmiş ülkeler tarafından gerçekleştirildiğini
Gelişmekte olan ülkelerin kişi başı gaz salımlarının halen düşük olduğunu
Gelişmekte olan ülkelerin küresel salımlarının sosyal ve gelişimsel ihtiyaçlarına göre artacağını
kabul ederler. Diğer bir deyişle Çin, Hindistan ve diğer gelişmekte olan ülkeler anlaşma gereklerinden muaftırlar çünkü şu andaki iklim değişikliklerine neden olan salımların ana sorumlusu değildirler. Kyoto Protokolünü eleştirenler gelişmekte olan ülkelerin ve özellikle Çin, Hindistan gibi ülkelerin yakın bir zamanda en fazla sera gazı salımı yapan ülkeler olacağını söylemektedirler. Aynı zamanda, protokol sınırlamaları yüzünden gelişmiş ülkelerden gelişmekte olan ülkelere çıkış olacağını ve dolayısıyla net sera gazı salımlarının değişmeyeceğini söylemekteler.
Salım ticareti
Kyoto Protokolüne göre ülkeler 2008 ile 2012 yılları arasında salımlarını 1990 yılına göre %5,2 düşürmekle yükümlüdürler. Buna rağmen, pratikte birçok ülke belirli sanayi kuruluşlarına sınırlamalar koymuştur (kâğıt endüstrisi, enerji santralleri gibi). AB'de bu uygulama vardır ve birçok ülke de buna doğru kaymaktadır. Buna göre, belirlenen seviyeden fazla salım yapacağını anlayan bir şirket bir şekilde başka yerlerden Karbon Kredisi bulmak zorundadır. Bu da Karbon ticaretini ve borsasını ortaya çıkarmıştır.
Yaptırımlar
BMİDÇS Uygulama Biriminin bir Ek 1 ülkesinin salım hedeflerine uymadığına karar vermesi durumunda o ülke salım hedefi farkı ile birlikte fazladan %30 daha salımını azaltması gerekmektedir. Aynı zamanda ülke salım ticareti programın yüzde 50'sini kapsamaktadır. :P :P :P :P
Kyoto Protokolü ve Türkiye
2004 yılında BMİDÇS'ye taraf olan ancak uzun süre Kyoto Protokolü'nü imzalamayan Türkiye 30 Mayıs 2008'de Protokolü imzalayacağını resmen açıklamıştır. Başlangıçta tüm OECD ülkeleri gibi hem Ek 1 hem de Ek 2'de yer alan Türkiye, kendi başvurusu üzerine 2001'de Fas'ta yapılan toplantıda geçiş ülkesi sayılarak Ek 2'den çıkarılmıştır.[2] Zamanın Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Dışişleri Bakanlığı'na, "Kyoto Protokolü'ne taraf olmayı kabul ve TBMM tarafından onaylanmasının uygun olduğuna" ilişkin yazı gönderdiğini açıklamıştır. Dışişleri Bakanlığı da taraf olmayı onaylamış, anlaşma önce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ardından da TBMM'nin gündemine girmiştir.[3] 5 Haziran 2008 tarihinde Protokolün imzalanmasına ilişkin tasarı meclise sunulmuştur.
Türkiye'nin, Kyoto Protokolüne katılmasının uygun bulunduğuna ilişkin kanun tasarısı 05.02.2009 tarihinde, TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaştı. Tasarının maddelerinin görüşülmesinden sonra, tümü üzerinde yapılan açık oylamada, kanun tasarısı, 3'e karşı 243 oyla kabul edildi. Oylamada 6 milletvekili de çekimser kaldı.[4] 17 Şubat 2009 tarih ve 27144 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan 5836 Sayılı Kanun ile birlikte meclis oylamasında alınan karar yasal olarak yürürlüğe girmiş oldu.
Türkiye'nin kişi başı sera gazı salınımı 5,9 ton'dur. Bu oran OECD ortalamasının 1/3'ü, Avrupa Birliği ortalamasının 1/2'si kadardır. Türkiye'nin küresel ısınmaya katkısı son 150 yılda %0,04 oranındadır. 1990 yılında 187 milyon ton sera gazı salınmı, 2009 yılında 370 milyon tona çıkmıştır. Günümüzde enerjisinin %20'sini yenilenebilir enerjiden elde eden Türkiye 2023'te bu oranı %30'a çıkartmayı hedeflemektedir.[5]
Türkiye 2010-2020 yıllarını kapsayacak Ulusal İklim Değişikliği Strateji Belgesini kabul etmiştir. Bu belgeye dayalı eylem planı 2011 yılında tamamlanmıştır.[5]
Anladığım kadarıyla İklim anlaşmasına destek vermeyenlerin genel rahatsız olduğu husus
-asıl doğaya zarar veren ABD nin buna katılmıyor olması
-Çin Hindistan gibi ülkelerin kendi çıkarlarını zedelemeyen ayrıcalıklar edinmesi
-ayrıcalıklı veya protokole katılmayan ülkelerin diyer ülkeler üzerinde haksız rekabet oluşturacağı
Bu konularda çeikinceli olanlara hak verebilirim. Benim hak veremeyeceğim iklim değişikliği ve etkilerini tamamen reddeden anlayış.ayrıca sosyal medyada bahçene bir ağaç dikemezsin veya kendi süt ihtiyacın için bir inek bakamazsın gibi absürd iddialarda var.
İlkesel olarak iklim anlaşmasına karşı değilim. Genel hatlarıyla bir yasa geçirilmiş. Uygulamada neler olacak bir görelim. Mesela bir jeotermal enerji santraline kükürt saldığı bir zamanda kokudan yaklaşamazsın. Bu gibi firmalardan filtrasyon sistemi için yatırım yapmasını istemek neden kötü olsun. Bu halkında çıkarınadır.
Keşke ABD, çin gibi ülkeleri bu protokolleri zorla kabul ettirecek bir mekanizma dünyada olsaydı ama yok maalesef. Öyleyse bizde yapmayalım hep beraber batalım demekte ne kadar doğru. En iyisi işlerin nasıl ilerlediğine bakmak ve etkilerini analiz etmek. Bu sonuçta bir protokol. Çıkılması şartsada çıkılır.
Bugün önce İklim Kanunu geri çekildi diye bir haber yayıldı. Haberi duyunca, demokrasi adına çok olumlu bulmuştum. Bir iki küçük parti hariç hiçbir siyasi partinin, bu kanuna muhalefet yapmadığı bir ortamda, sadece önemli sayıda vatandaşın sosyal medyada yaptığı muhalefet sonucunun alınması, demokrasi adına çok olumlu bir gelişme olacaktı. Zira yasa ilk gündeme geldiğinde 2004 yılında da 1 milyon vatandaş imzası karşısında geri çekilmişti. Ancak, yasa sadece geçici olarak komisyona geri gönderilmiş.
Alıntı yapılan: mehmet05 - 15 Nisan 2025, 23:36:29Bugün önce İklim Kanunu geri çekildi diye bir haber yayıldı. Haberi duyunca, demokrasi adına çok olumlu bulmuştum. Bir iki küçük parti hariç hiçbir siyasi partinin, bu kanuna muhalefet yapmadığı bir ortamda, sadece önemli sayıda vatandaşın sosyal medyada yaptığı muhalefet sonucunun alınması, demokrasi adına çok olumlu bir gelişme olacaktı. Zira yasa ilk gündeme geldiğinde 2004 yılında da 1 milyon vatandaş imzası karşısında geri çekilmişti. Ancak, yasa sadece geçici olarak komisyona geri gönderilmiş.
Olsun bu da birşeydir.
Bizim ülkede komisyona havale demek süründürmek demektir en azından zaman kazanıldı
Selamlar arkadaşlar bu aralar iş yoğunluğu ve babamın rahatsızlığı nedeniyle fazla forumda aktif olamıyorum. İnşallah bunları atlatınca eskisi gibi aktif olacağım. Hepinize sağlıklı ve mutlu günler dilerim iyi forumlar...
Öncelikle geçmiş olsun. Allah şifalar versin. Anne ve babalarımız başımızın tacı. Dualarını almak lazım.
Allah şifa versin....
Hocam çok geçmiş olsun
Geçmiş olsun
Geçmiş olsun Sn fırtına06, Allah acil şifalar versin.
Alıntı yapılan: fırtına06 - 21 Nisan 2025, 19:14:24Selamlar arkadaşlar bu aralar iş yoğunluğu ve babamın rahatsızlığı nedeniyle fazla forumda aktif olamıyorum. İnşallah bunları atlatınca eskisi gibi aktif olacağım. Hepinize sağlıklı ve mutlu günler dilerim iyi forumlar...
Çok geçmiş olsun Allah şifalar versin inşallah.
Alıntı yapılan: fırtına06 - 21 Nisan 2025, 19:14:24Selamlar arkadaşlar bu aralar iş yoğunluğu ve babamın rahatsızlığı nedeniyle fazla forumda aktif olamıyorum. İnşallah bunları atlatınca eskisi gibi aktif olacağım. Hepinize sağlıklı ve mutlu günler dilerim iyi forumlar...
Geçmiş olsun!
Geçmiş olsun .umarım en kısa sürede iyi olur babanız.
Arkadaşlar iyi dilekleriniz için teşekkür ederim. Her şeyin başı sağlık, sıhhat insanın başına gelince bunların önemini daha çok kavrıyor. Hayırlısı diyelim tekrardan herkese sağlıklı, mutlu günler dilerim.
Alıntı yapılan: fırtına06 - 21 Nisan 2025, 19:14:24Selamlar arkadaşlar bu aralar iş yoğunluğu ve babamın rahatsızlığı nedeniyle fazla forumda aktif olamıyorum. İnşallah bunları atlatınca eskisi gibi aktif olacağım. Hepinize sağlıklı ve mutlu günler dilerim iyi forumlar...
İş yoğunluğu çalışkan insanlar için bitmez. Önemli olan sağlık. Geçmiş olsun kardeşim. Baban inşallah en kısa sürede sağlığına kavuşur. Kendisine buradan, hepimizden selamlar...
Deprem için herkeze geçmiş olsun umarım binalar yıkılmadan fay hatları böyle küçük depremlerle boşalır kimseye zeval gelmez inşallah
Bir bu ne biçim iş belki dünyanın en yüksek ücretli GSM operatörlerini kullanıyoruz ama en ufak sıkıntıda hatlar kitleniyor
Evet bugün ulusça deprem gerçeğini tekrar yaşadık ve bu sefer depremin kısa sürmesi nedeniyle acı ve yıkımla karşılaşmadık çok şükür. İstanbul'da ikamet eden forumdaşlarıma ve tüm Türkiye'ye geçmiş olsun dileklerimi gönderiyorum.
Umarım yetkililer aralarındaki anlaşmazlıkları bir kenara bırakıp birbirlerini engellemekten vazgeçerler de İstanbul'daki kentsel dönüşüm projeleri hemen başlar. GSM firmalarının da kendilerine çeki düzen vermeleri gerekiyor bu depremde de sınıfta kaldılar maalesef.
Alıntı yapılan: fırtına06 - 23 Nisan 2025, 22:09:14Evet bugün ulusça deprem gerçeğini tekrar yaşadık ve bu sefer depremin kısa sürmesi nedeniyle acı ve yıkımla karşılaşmadık çok şükür. İstanbul'da ikamet eden forumdaşlarıma ve tüm Türkiye'ye geçmiş olsun dileklerimi gönderiyorum.
Umarım yetkililer aralarındaki anlaşmazlıkları bir kenara bırakıp birbirlerini engellemekten vazgeçerler de İstanbul'daki kentsel dönüşüm projeleri hemen başlar. GSM firmalarının da kendilerine çeki düzen vermeleri gerekiyor bu depremde de sınıfta kaldılar maalesef.
Herkese geçmiş olsun.
Ne yazık ki uzmanlarımızın da belirttiği gibi, bu beklenen büyük deprem değildi! Büyüklük, şiddet ve süre olarak gerçekleşeceği kesin olan depremden daha küçük bir depremdi. Yine de orta büyüklükteki bu deprem nedeniyle hayatını kaybeden hiç kimsenin olmaması bizler için oldukça büyük bir ilerleme sayılabilir.
Bizim yetkililer hiç bir zaman, hiç bir konuda anlaşamazlar. O zihniyete sahip değiller. Tersine her konuyu kendi menfaatlerine malzeme etmekten de asla çekinmezler.
GSM şirketleri de kendilerine çeki düzen vermezler. Boşuna beklemeyin. Ülkede her alanda, en zorlu şartlarda çalışma standardına sahip olan hiçbir şey, en gerektiği yerde verim sağlayamıyor. Hiç şaşırtmıyorlar.
Bu ülke neden gelişmiyor diye bazen uzağa bakmaya gerek yok,adam mühendis olacak staja gelmiş,sen bu adama çapa yaptırıyorsun,ot biçtiriyorsun sonra elektrik mühendisi olacak olur olur çok güzel olur....
Yani bazen sisyasete politikaya bakmaya gerek yok
PKK ile mücadele kısmına yazacaktım fakat buraya yazayım orduya savşacak adam bulabilecekler mi? Diye sn.Mehmet075 demiş onu bilmemem de daha doğrusu biliyorum ama konuşmuyorum
Ama cemaat mensubu bulacaklar gibi
Sadece bir iddaa
http://www.instagram.com/p/DIwW7p9NGGj/?igsh=MnNkZjJqdmZ6ZTU1
SAR ile böyle derinliklerde neler olduğunu bu kadar net tespit etmek mümkün mü?
Evet bende son zamanlarda sosyal medyada piramitlerin altında devasa bir yapının olduğu şeklinde bilgilere denk geliyorum
90'ların en iyi şarkılarından birisi diyebilirim. 40 yaş üstü olanlar hatırlar, M.Kırmızıgül'ün Belalım şarkısı ve B.Manço'nun Gülpemde ile aynı döneme ait. Üniversite 2-3.sınıf öğrecisi iken radyodan dinlerdik. O dönemde Türkiye'nın 1.numara müzik kanalı Kral TV vardı.
Bence savunma projelerinde bütçe kısıtlamalarına gidildiği için ARGE projeleri yavaşladı. Bu aralar başlayan hiç bir şey bitmiyor bir türlü. 6000 libre motor çalışmadı bir türlü helikopter motoru bile kayboldu gitti hiç ilerleme yok. Hürjet bitmiyor bir türlü daha ne kadar deneyecekler 2 senedir neyini deniyorlar anlamadım daha radar bile takmadılar. Tank motorundan tık yok. KAAN prototipi bir senede üretiliyor. Bir uyuşukluk geldi savunma sanayine parasızlıktan bence
Majör projelerin Her birinin ilk gösterimini veya 3-5 tanelik ön seri üretimlerini , seçim tarihi belli olunca çığ gibi görürüz.
hükümet yeni ürünlerin en çok maliyetli çoklu seri üretimlerini kendinden sonrasına bırakır.
Mahsus yazıyom Mehmet böyle yazınca okuyo devlet yağdırıyo ertesi hafta proje müjdelerini
Teknofeste gidiyorum, yeni bir şeyler varsa görür veya sohbette duyarsam yazılabilecek olanları iletirim.
Sırf bu adam yüzünden hayatımda ilk defa çiğ köfte yedim. Sırada yarım saat bekledik, eskiden bedava verse yemezdim. Adam işini çok iyi yapıyor, tadı çok iyi diyebilirim.
Ama bu sefer bilerek yapıyorsun Putty abim. :) Teknofest 3-4 güne başlıyor. O zaman Mahmut Bey bir açıklama yapacaktır. :)
Sahi bu sene idef2025 ne zaman?
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/akaryakit-zammi-artik-kimsenin-umurunda-olmayacak-turk-muhendis-yakitsiz-motor-910090h.htm
Yeni bir yakıtsız motorumuz daha oldu. Erke dönergeci gibi.
Gözümüz aydın...
Haftaya AB ülkeleri Türkiye deki büyük elçilerini Hollanda'daki olay nedeniyle çekebilirler
Alıntı yapılan: putty - 02 Mayıs 2025, 16:43:02Haftaya AB ülkeleri Türkiye deki büyük elçilerini Hollanda'daki olay nedeniyle çekebilirler
Hollanda'daki olay derken?
Alıntı yapılan: Archangel99 - 02 Mayıs 2025, 18:26:14Alıntı yapılan: putty - 02 Mayıs 2025, 16:43:02Haftaya AB ülkeleri Türkiye deki büyük elçilerini Hollanda'daki olay nedeniyle çekebilirler
Hollanda'daki olay derken?
Falyalının muhasebecisini infaz ettiler... Uyuşturucu - Kara para aklama yazın bakalım hangi ülke çıkıyor
KKTC'mi yoksa Türkiye mi?
İran rejim muhalifi Almanya da otelde öldürülmüştü Almanya İran yaptı dedi kestirip attı büyük elçisini çekti ertesi günde tüm AB ülkeleri büyük elçilerini çekti senelerce İran tecrit edildi. Türkiye yede sen yaptın derler bunların kötü niyetlerinin sonu yok.
Yapsınlar da görelim. Şu dönemde Avrupa gıkını çıkaramaz. Kaldı ki bunu devlet yaptırdığı ne malum? Mayfa içi hesaplaşma derler konu kapanır. Avrupa bu durumdayken ölü taklidi yapmaktan başka bir çaresi yok.
Hollanda limanları dünyanın en büyük uyuşturucu dağıtım merkezleri, kontrolleri dışında bir şeyler mi var acaba, adam neden oraya kaçmış ola ki ?
Teknofest dende bir şey çıkmadı savunma sanayi bütçe kısıtlamasına gitmiş bu çok belli tık yok
Biz baya eğlendik oğlanla.. insanlarla hasret giderdik filan. Teknofest standartlaşmış ve rutin bir festival ve gençlik yarışmaları etkinliği. Genel olarak da baykar ön planda. Komple savunma sanayi alt seviyede ve az ürünle temsil ediliyor. Lansmanlar ve Yeni şeyler için değil.ancak sohbet muhabbet ile bir şeyler öğrenilir. Onları zaten biliyoruz.
Tusaş'dan idef'te lansmanlar gelecekmiş. Bu sene esas öncelik idefte. Roketsan göksur lançeri ilgimi çekti doğrusu. Bu kadar nispeten kompakt bir lançer yapıyorsan füze hücumbotlarını, karakol gemilelerini vb donatmak gerek. Israrla quadpack hisarı sordum ama tık yok, bekleyeceğiz.
Ayrıca akıncı denen arkadaş af edersiniz hayvan gibi olmuş ve de kanatlarının altı dolmuş. O altındaki mühimmat havuzu ile her hedefe gider.
Kızılelma büyüklük olarak neredeyse f-16 ile kapışır. Apronda Yan yana sayılırlardı , kıyaslama imkanım oldu.
Türk yıldızları gösterisi 6 uçağa kadar düştü. Hürjetlerin ivedi gelmesi lazım.
Bugün ölümüne Beşiktaşlıyım, ilk kurulan Türk futbol külübü bizi sırıtmaz. Damarımdan siyah beyaz kanlar akıyor.
Şampiyo cim bom, son harfini kara kartal bugün ekleyecek. Yenilirse de başları sağolsun, şampiyonluğumuz biraz ertelenmiş olur.
https://x.com/Huseyin_Fazla/status/1918675106718503337
Yere çakılmaktan kurtulan F-4 uçağımızın farklı açıdan çekilmiş videosu...Aşağıda da Hakan Kılıç'ın videoya verdiği tepki mesajı .
HAKAN KILIÇ
@hkilichsword2
·
3 May
ve uçağın:)))
Son bir kaç sene içinde savaşa ramak kalan ülkeleri sıraladım. Yunanistan ı saymıyorum
Mısır
BAE
Suudi Arabistan
Rusya
İsrail
şimdide ihtimal dahilinde Hindistan
Savaş gibi cehennemin kapısının aralanması durumu ile bu kadar sık yüz yüze gelmek ne kadar normal. Hiç biriside bizimle çok alakalı mevzular değil hepsi ümmetin kardeşliğini dertlenmenin savaşları. Ümmettende bir karşılık gelde gam yemiyeceğim
Sen asrımız lideri şahsın politikalarına laf mı ettin şimdi ?
Bak birazdan gelir 3 trol hüloğ biraderler.
Devletleri iktidara gelen siyasi partinin ideolojisiyle bağlamak çok sakıncalı. Diyelim ki 2028 de sosyal demokratlar iktidara geldi bunlar Suriye rejimini nasıl desteğe devam etsinler. Desteklesen görüşler farklı desteklemesen yok yere düşman edineceksin ülkem bize güvenip yola çıkan birilerini yolda bırakacak. Etrafı biraz kendi kaderine bırakmak en iyisi. Düşünüyorum son on yılda ki savaş riski yaşadığımız olayların hiç birinden bir karış toprak yada kardeşlerimizin davası yok. Azerbaycan hariç oda zaten Azerbaycan ın savaşı. Hani bir karış Türkmen davası olsa bu kadar bize yeter derim mesela on tane risk alırsın bir Türkmen kazanımı bize yeterde artar bile değer o zaman. Oda yok yani hayret bişey. Mesela Somali de bu kadar iş yapıyoruz diyelimki bir takım kazanımları bizim sayemizde olacak. Sonra orada işler düzelir zaman geçer iktidarlar değişir vallahi yine en kötü biz oluruz
Putty, sen ülkenin çıkarlarını sadece Türkmen konusu üstünden mi değerlendiriyorsun? Türkiye'nin başka mevzusu yok mu yani? ne kadar yanlış bir yorum. Suriye'yi 5 sene kendi haline bıraktık 10 milyon mülteci yedik. Libya'yı kendi haline bıraksaydın şimdi karşında sırıta sırıta boruyu döşüyorlardı, biz ne kaybettik yeni Akdeniz statükosunda ? Suud ve Bae ile savaşın eşiğine falan gelmedik, Suudi Arabistan'la alakası bile olmadı hatta. Zorlama olmuş bu ikisi için yorumun. Rusya gelmiş burnunun dibine girmiş, sınır komşunu yıllarca vurup yukarıda bahsettiğim mülteci mevzusunun bir numaralı sorumlusu olmuş. İçindeki şebeke adamın elçisi canlı yayında vurup öldürmüş, sen O'nun uçağını düşürmüşsün, O senin askerini şehit etmiş, daha ne olacak bizimle alakası olsun diye? İsrail konusu bambaşka bir mevzu, şimdi hiç oraya girmeyeceğim, ne zaman İsrail konusu açılsa konu siyasete kayıyor, çok af edersiniz gelsin tepemize etsinler de herkes rahat etsin yani. Hindistan'la da savaşa ramak falan yok, onların arasında rutin çatışma idi geldi geçti bir şey çıkmaz daha fazla. Beğen beğenme, Pakistan bizim için kuruluşa değin giden derin bir müttefiktir. Ne yaptık bir tugay asker mi gönderdik yani ? ümmeti falan bırak, ümmet olmasınlar da katolik olsunlar fark etmez, hükümet de bu olmasın da sosyal demokrat bir hükümet olsun, yine aynı şeyleri yazardım, tek kelime eksilmezdi. Bu konuların bizimle alakası yoktu demek için 15 sene önce uykuya dalıp, günümüzde uyanmış olmak gerekir..
Ben de hüloğcu değilim. Yeterince yaşım, uluslararası ilişkiler alanında normatif eğitimim de var. Ama yazılan bazı yazıları da doğrusu anlamadım. Kısaca;
Cumhuriyet döneminde ne yaptık, kısaca bakalım. 1950'de Kore'ye asker gönderdik. SSCB tehditini görünce Nato'ya girebilmek için yaptık, yanlış değildi.
1974'te Kıbrıs'a asker çıkardık. Orada Rumların yaptığı katliamı yazmıyorum bile, işin ucunda Ege ve Akdeniz'de tamamen kuşatılmak vardı. Bu da doğruydu. Üstelik karar alıp uygulayanlar, öncesinde hazırlıkları yapanlar tamamen farklı görüşte siyasi partilerdi, bu da doğruydu.
1980'ler sonrasında başımıza PKK delen illet sarıldı. Halen de bunlarla uğraşıyoruz. Bunun için Suriye ve Irak'a asker soktuk. Çünkü adamlar sınırın karşısından ateş ediyorlardı. Bu harekat da yanlış değildi. Eleştirilecekse geç kalındı denmesi lazım.
Geldik bu günlere. Şimdi farklı şeyler yapıyoruz. Libya'da, Sudan'da, Somali'de varız, olmalıyız. Zamanında bizim burnumuzdan fitil fitil getiren Fransa'ya karşı ayıp mı ediyoruz? Libya sayesinde denizlerde varız. Tam olamıyorsak bile birilerine takoz oluyoruz. Bu da iyi bir şeydir. İran, BAE, Fransa hatta Suud karşımıza her yerde çıkarken biz onlara bir şekilde cevap verebiliyorsak bir şeyler öğrenmişiz demektir.
Pakistan ve Azerbaycan'a gelirsek. Bizim için çok şey olan ülkelerdir. Bunu da herkes bilir. Karabağ savaşında Azerbaycan'a parası mukabilinde malzeme ve silah sattık, teknik destek verdik. Amma asker göndermedik. Muhtemelen Pakistan da öyledir. Asker gönderdiğimizi ben duymadım, hiç bir yayın organında da görmedim. Kozan Erkan bile Kaner Kurt'la olan bir yayınında Pakistan tarafını tuttuğunu, 15 Temmuz sonrası Paki pilotların 2 seneye yakın ülkemizde F-16 pilotlarına eğitim verdiklerini söyledi. Hal böyleyken biraz yardımımız da olsun yani.
Ben anlamadım, siz neyi tenkit ediyorsunuz?
Düzensiz göçmenleri orayı kendi haline bıraktığımız için yemedik. Tam aksine burnumuzu fazla soktuğumuz ve sonra da desteklediklerimiz kaçarken üstüne sınırlarda açık politika uyguladığımız için yedik. Bu kadar da subjektif olmayın .
Ha girmelimiydik suriyeye. Evet hem de dibine kadar. O doğalgaz ve petrol bizden akmalıydı. Halâ da bizden akmalı. Ama 2012-2013 aralığında girmeliydik. En geç 2014 başında. birilerinin maçası yemediği için alarmdaki tugaylar kışlaya döndü giremedik. Arkasından da rusya ile amerika geldi , ondan sonra nereye gireceksin. Açtık sınırları. Sonra hendek, sonra kalkışma vs vs.
Bu kadar yakın tarihi de doğru hatırlayalım. Hayat ahaberdeki gibi değil.
Tartışma çıkartmak istemiyorum ama mesela Suriye de ki tablo şu anda ne olurdu söyleyim. Esat hala iktidarda olurdu Arap baharı zamanında belki bir kaç kimsenin hatırlamadığı kalkışmalar olurdu Esat onları kolayca bastırırdı zaten ilişkilerimiz çok iyiydi o sıralar öyle ama yalan ama doğru devam ederdi Kürt bölgesi olmazdı Mülteciler olmazdı. Libya da ne olurdu. Kaddafi devrilince bizim şimdi tuttuğumuz kesim iktidarda olurdu ama Hafter daha laik daha medeni kesim Mısır ve Türkiye desteği ile ülkede idareyi alırdı Kaddafiye benzer bir rejim devam ederdi aramızda çok iyi olurdu Yunanistan la imzaladıkları kıta sahanlığı hiç gündeme bile gelmezdi. Pakistan ı tabiki desteklerdik ama iki tarafa itidal tavsiye ederek bir destek olurdu böyle donanma filan yollamazdık direk Hindistan a bu derecede tavır almazdık. İhracat 500 milyar dolar olurdu dış sermaye girişi yılda 80 milyar dolar olurdu maaşlar 1200 dolar olurdu vizeler kalkardı.
Milyonlarca insanı sınırda tutmayı nasıl basaracaktık onu da aciklayin bilelim? Katliam? ardindan demokrasi?
Bence de cok onceden girmeliydik,multeci kamplarini orada kurup sureci oyle yonetmeliydik.Agladik resmen neyi bekliyoruz diye,cevabini da 15 temmuz gecesi aldık.Kiminle nereye girecekmisiz dedik sonrasinda.Tarihi bir rezilligin ucundan dönmüşüz dedik. A haber ne diyor siz daha iyi biliyorsunuz belli ki, insanlari kafaniza gore yaftalamayi birakin. Suriye operasyonlarinin 15 temmuzun ardindan gelmesini tesaduf olarak yorumluyorsaniz tartismaya gerek kalmiyor pek. Ben herseyi cok iyi hatirliyorum.Her istedigimiz olmadi ve hicbir zaman da olmayacak,bir biz yokuz bu çarkın icinde.
* Putty tartismak icin buradayız, çıkar yani zararı yok.Siyasi yaftalamalara girmeden konusuldugu surece...
Katliam iç savaş olmayacaktı savaş olmayacaktı Esat eskisi gibi devam edecekti
http://youtu.be/fHqW_9HHqcg
Alıntı yapılan: putty - 07 Mayıs 2025, 18:18:56Katliam iç savaş olmayacaktı savaş olmayacaktı Esat eskisi gibi devam edecekti
Onu sana yazmadım. Alternatif tarih üretiyorsun, evet olabilirdi, olmasaydı şimdikinden beter olurdu ama bunu bil. Ben seni anlayamıyorum bazen, kendi fikirlerine saplanıp kalmamak iyidir de bu kadar çelişkiye ben yetişemiyorum. Daha geçen kara kaplı defter,baba Esad, kahrol İran diyordun? doğru mu hatırlıyorum? Hafter meselesi ; ne kaybettik ? ben söyleyeyim, şu an Hafter'le aramız gayet iyi, en azından stabil ve bize düşmanlık etmiyorlar. Nereden mi biliyorum, Sudan'a asker göndersin diye BAE'den gelen baskılara dönüp bakmadı, artı olarak bizimle de anlaşma yolunu seçti oradan biliyorum. Su aktı yatağını buldu yani, bizim ne Hafter'le ne de oradaki diğer gruplarla düşmanlıklarımız yok, konjonkturel bir işti, devlet kendine güvendi hamlesini yaptı ve statükoyu koydu, kaybetmedik. Şimdi de her tarafla görüşmeye başladık, biz burada bunları bir çırpıda yazıp geçiyoruz da, bu işlere karar verenler 5 dakikada hamle mi yapıyor sanıyoruz? He bazen olmaz, illa biz istedik diye herşey bizim istediğimiz gibi olmayacak. Sana takıldığım konu, bu işleri ümmetçi duruşa bağlıyor oluşundur. Bu devlet aptal ve tecrübesiz bir devlet değil Putty, heves ettik diye olmuyor bu işler.
Konu çok çetrefilli daha fazla fikrimi söylemek istemiyorum. Ama Suriye nin şu andaki durumundan ben memnunum kişisel olarak. Ben etrafından dolanabileceğimiz sorunları listeledim ama Suriye konusunda biraz bu mevcut duruma memnun oldum her açıdan. Konu çok derin konuşursam yer yerinden oynar kaldıramazsınız pragmatik olmak gerek biraz beni anlamak için
Alıntı yapılan: Mehmet75 - 07 Mayıs 2025, 17:58:07Düzensiz göçmenleri orayı kendi haline bıraktığımız için yemedik. Tam aksine burnumuzu fazla soktuğumuz ve sonra da desteklediklerimiz kaçarken üstüne sınırlarda açık politika uyguladığımız için yedik. Bu kadar da subjektif olmayın .
Ha girmelimiydik suriyeye. Evet hem de dibine kadar. O doğalgaz ve petrol bizden akmalıydı. Halâ da bizden akmalı. Ama 2012-2013 aralığında girmeliydik. En geç 2014 başında. birilerinin maçası yemediği için alarmdaki tugaylar kışlaya döndü giremedik. Arkasından da rusya ile amerika geldi , ondan sonra nereye gireceksin. Açtık sınırları. Sonra hendek, sonra kalkışma vs vs.
Bu kadar yakın tarihi de doğru hatırlayalım. Hayat ahaberdeki gibi değil.
Bu lafın üstüne birşey denmez +1000
Denizci benim yazdığıma beğeni attın sonra bana fırça yazana da beğeni atıyon. Bizimi kekliyon anlamadım
Sayın şahin ve karacı ,
Sizinle ben oturur anlaşırım.Bir çok yapıcı tartışmayı beraber geride bıtaktık sizinle. Farklarımız ise normal yelpaze içinde, sizi bir şeyle de yaftalamam. Hüloğcu biraderler lafım size değil. Belki cevap yazınca size hitap eder gibi göründü ama değil, kusura bakmayın.
Her tartışmaya zamanları gelince girip sürekli birbirini destekleyen mesajları ard arda gönderen ve birbirlerinin mesajlarını da beğenip duran 3 tane birader var. Onlar kendilerini biliyor ve birazdan ya da bizler off-line iken gelip yine yazı döşeyip giderler.
Biraz da gelsinler diye laf atıyorum ama anlaşılan onlar da utanıyorlar biraz bazı konularda hemen gelmiyorlar.
Alıntı yapılan: putty - 07 Mayıs 2025, 19:13:14Denizci benim yazdığıma beğeni attın sonra bana fırça yazana da beğeni atıyon. Bizimi kekliyon anlamadım
Sana fırça attığını sanmıyorum onu nerden çıkardın
Adam güzel tesbihte bulunmuş seninde güzel tespitlerin var...
İllah tarafgil,Cihangir mı olalım
Biz 2012-2014 arası ABD ve Rusya girmeden Suriye'ye gircektik demiş daha ne desin... doğru söylemiş
Doğru olan doğrudur diğer türlü bu sözün üzerine söylenen herşey bahane,asparagas
Yada hiç Suriye meselesine girmeyecektik oralara silah göndermiyecektik,sınırlardaki mayını temizlemiyecektik senin dediğin gibi esadlada iyidi şimdi meydan ABD,İsrail ve bunlarla hareket eden ypg'lilere kaldı
Alıntı yapılan: Mehmet75 - 07 Mayıs 2025, 19:24:56Sayın şahin ve karacı ,
Sizinle ben oturur anlaşırım.Bir çok yapıcı tartışmayı beraber geride bıtaktık sizinle. Farklarımız ise normal yelpaze içinde, sizi bir şeyle de yaftalamam. Hüloğcu biraderler lafım size değil. Belki cevap yazınca size hitap eder gibi göründü ama değil, kusura bakmayın.
Her tartışmaya zamanları gelince girip sürekli birbirini destekleyen mesajları ard arda gönderen ve birbirlerinin mesajlarını da beğenip duran 3 tane birader var. Onlar kendilerini biliyor ve birazdan ya da bizler off-line iken gelip yine yazı döşeyip giderler.
Biraz da gelsinler diye laf atıyorum ama anlaşılan onlar da utanıyorlar biraz bazı konularda hemen gelmiyorlar.
Tamamdır,anlaşıldı. Ben bu işle mücadele etmekten çok yoruldum, çok kez açıkladım kendimi lakin siyasi zombilerin yargılarından bir türlü kurtulamadık gitti. Sakladığım bir şey de yok oysaki, mevcut hükümetin dış politikada 15 temmuz sonrası angajmanını birçok kez destekledim ve bunu söylemekten de gocunmadım. İnsanlar siyah ve beyazla yaşadıkları için algılayamıyor, bazıları da görevli etki ajanı emin olun, burada da var, her yerde varlar, her iki taraf için de varlar. Bize düşen bu taraflardan uzak durup, bildiklerimizi çok da gevezelik etmeden paylaşmaktır. Herkes aynı fikirde olsa ne anlamı var zaten..
Alıntı yapılan: putty - 07 Mayıs 2025, 19:13:14Denizci benim yazdığıma beğeni attın sonra bana fırça yazana da beğeni atıyon. Bizimi kekliyon anlamadım
Sevgili putty,
Bana mı didin. Ne fırçası estağfurullah.
Başlangıçta bulaşmak ve karışmak hata idi senle fikrim örtüşüyor. Meşru hükümet insan yerine konup biraz desteklense idi bir çok rezalet zaten yaşanmamış olurdu.
Ancak bulaştıktan ve bir tarafa angaje olduktan sonra da dediğimizi yapıp/yaptırıp işi zamanında bitirecektik. Bitirmek üzereydik de. Ama tırsan birileri oldu. Zaten mezhepsel nedenlerle gönüllü de değildiler. Bahaneleri oldu.
Sonra da biliyorsun olanları, hepiniz yaşadık.
Bahane de hazır, neymiş? Esad israille oturttuğumuz masadan kalkmış iranın kucağına oturmuşmuş daondan. Destekleseydin de kalkmasaydı/oturmasaydı. Üstelik o israille şimdi sen de oturmuyorsun... neyse...
Bakın İsrail eski başbakanı Ehud Olmert neler söylemiş:
"Suriye'yi iç savaşa soktuk, çünkü Esad bizimle olma teklifimizi reddetti. Suriye'deki bütün terör örgütleri Esad'a karşı kuruldu ve bazı ülkeler komik bir şekilde bunun bir özgürlük mücadelesi olduğuna inanıyor."
Henüz sonuçlanmamış bir olay üzerine yorum yapsanız anlarım sizi ama olay bitmiş Suriye parçalanmış , Libya parçalanmış , Irak parçalanmış , Mısır parçalanmayayım diye bunlara boyun eğmiş ; İsrail'in kuruluşundan beri İsrail ile her savaşta savaşan 4 Arap ülkesi dağılmış hâlâ bunları savunuyorlar...
İsrail'in en büyük düşmanlarını , bir de İslam devletlerinin desteğiyle 1 İsrailli-Batılı insanın burnu kanamadan parçalattılar hala birilerini övüyorsunuz... Ben bu siyasal zekaya şapka çıkartırım ...
Şöyle geri çekilip bölgeye bir bakın ... Bu işten en çok kâr elde etmiş...
Dostlar.
Zamanında bir komutanım bana şöyle demişti; "Rus harbi konuşulduğunda, zamanın Paşaları zangır zangır titrermiş".
Yani son 300 yılımızda Rusya ile girilen savaşların kaybedilmesi sonucu oluşan psikolojik travmalar o dönemin aklı başındaki Paşaları bile korkutur olmuş.
Bu durumu en son 90'lı yıllarda, Kızılordu korkusu nedeniyle Azerbaycan'a yardımcı olmayan Demirel'in tutumu ile bizzat yaşadık.
Aynı durum "Ortadoğu bataklığı" senaryosu için de geçerli, bu oluşturulan korkunun yarattığı sorunları geçmişte bizzat gördük ve halen bu durumu bizzat yaşıyoruz.
Ayrıca maalesef, beceriksiz veya gafil bazı Paşaların, "şehit vermeyeyim", hatta "sicilim etkilenmesin" mantığı ile terör örgütüne yapılması gereken bazı müdahaleleri yapmadıkları iddia edilir diyeyim.
Ordu içindeki ideolojik ayrımların ortaya çıkardığı çok kötü tecrübelere geçmişte Balkan savaşlarında ve son yıllarda, Avrasya-Ulusalcılar ile Nato'cular arasındaki çatışmalarla şahit olduk.
Maalesef Devlet veya Ordu, sadece tek bir düşünce ve politika görüşünde birleşen bir hedef güdemiyor, içeride ideolojik saplantılı olanlar da var, gafiller de var, korkaklar da, sonuçta bürokrat da olsa, kurmay da olsa herkes insan ve kimse mükemmel değil.
Diyeceğim o ki; "Bence", ülkemizin tekrar Arap coğrafyasındaki petrol kaynaklarına ulaşmasını istemeyen bazı klikler, bu bahsedilen "Ortadoğu bataklığı" senaryosunu ürettiler ve bizi korkutarak enerji bağımsızlığımızı elde etmemizi engellediler ve bu günlere geldik.
Maalesef yukarıda değinilen, Suriye için geç kalınmışlık mevzusu bence tamamen doğru.
Devlet içerisindeki bazı bürokrat ve kurmaylar, Bekle gör politikası adı altında bizim hızlı müdahale etmemizi engelliyorlar ama bu sırada iş işten geçmiş oluyor.
Şu anda karşımızda pek çok ufak aktör bize karşı her platformda politika yürütüyorlar, bunların başında tabii ki terör örgütü var ayrıca Libya, Somali, Sudan gibi coğrafyalarda karşımıza çıkan BAE denilen oluşum var.
Ama maalesef, Ortadoğu bataklığına batmayalım diyen korkaklar veya gafillerin bekle gör politikası sonucu, şimdiye kadar elde ettiğimiz kazanımlar yavaş yavaş kaybediliyor.
Artık bu ufak aktörlere bir şekilde ceza verilmeli ve sonra İsrail, İran, Yunanistan ve Ermenistan gibi orta güçlere dersini vermeliyiz.
Maalesef bu pervasızca hareketsiz konumumuz bu ufak aktörleri daha fazla cesaretlendiriyor.
Ekonomi kötü bahanesine sığınmayı bırakmalı ve en kısa sürede Suriye coğrafyasından başlayarak petrol sahalarını ele geçirmeli ve kaybettiğimiz milyarlarca doları telafi etmeliyiz.
Enerji bağımsızlığımızı sağlamadan ve daha da önemlisi, bize karşı yapılanların karşılığını vermeden, ekonomi düzelmez, çünkü bunların hepsi birbirine bağlantılı.
Telefondan yazıyorum, çok karışık oldu farkındayım, kusuruma bakmayın.
Alıntı yapılan: Ocak - 07 Mayıs 2025, 21:51:14Yani son 300 yılımızda Rusya ile girilen savaşların kaybedilmesi sonucu oluşan psikolojik travmalar o dönemin aklı başındaki Paşaları bile korkutur olmuş.
Moskof'un bize karşı ilk galibiyeti 1768–1774 savaşıdır. Birinci cihan harbinden beridir de savaşmıyoruz zaten bu 300 yıl nereden çıktı anlamadım.
Alıntı yapılan: Kapgan - 07 Mayıs 2025, 22:52:34Alıntı yapılan: Ocak - 07 Mayıs 2025, 21:51:14Yani son 300 yılımızda Rusya ile girilen savaşların kaybedilmesi sonucu oluşan psikolojik travmalar o dönemin aklı başındaki Paşaları bile korkutur olmuş.
Moskof'un bize karşı ilk galibiyeti 1768–1774 savaşıdır. Birinci cihan harbinden beridir de savaşmıyoruz zaten bu 300 yıl nereden çıktı anlamadım.
Öyle değil, Moskofların Osmanlıya karşı ilk zaferi Kanuni Sultan Suleyman'ın oğlu Sarı Selim(Sarhoş Selim) döneminde 1568-1570 yılları arasında Astrahan seferi sırasında yaşanmıştı.
Sn.Ocak doğru yere değinmiş, Osmanlı son 300 senesinde en çok Ruslara karşı savaşmıştır. 1768–1774 arası Osmanlı nakavt olmuştu. 1877-78 arası yaşanan savaşta ise tabutu hazırlanmıştı ve 1.Dünya Savaşı sonrası tabutuna çivi çakılmıştı.
Alıntı yapılan: marmara - 07 Mayıs 2025, 23:20:18Alıntı yapılan: Kapgan - 07 Mayıs 2025, 22:52:34Moskof'un bize karşı ilk galibiyeti 1768–1774 savaşıdır. Birinci cihan harbinden beridir de savaşmıyoruz zaten bu 300 yıl nereden çıktı anlamadım.
Öyle değil, Moskofların Osmanlıya karşı ilk zaferi Kanuni Sultan Suleyman'ın oğlu Sarı Selim(Sarhoş Selim) döneminde 1568-1570 yılları arasında Astrahan seferi sırasında yaşanmıştı.
Sn.Ocak doğru yere değinmiş, Osmanlı son 300 senesinde en çok Ruslara karşı savaşmıştır. 1768–1774 arası Osmanlı nakavt olmuştu. 1877-78 arası yaşanan savaşta ise tabutu hazırlanmıştı ve 1.Dünya Savaşı sonrası tabutuna çivi çakılmıştı.
Astrahan seferi, Rusların kazandığı bir zafer değil, Osmanlı açısından başarısız bir sefer girişimiydi. Kuşatmanın çöküşünün temel sebebi, İstanbul ile Kırım Hanlığı arasındaki siyasi çekişmelerdi. Topkapı Sarayı'nda hakim görüş, Astrahan ve Kazan'ın Kırım Hanı'nın otoritesine geçmesindense, bu bölgelerin Moskofun elinde kalmasıydı. Aynı görüş Kırım sarayında da mevcuttu. Eğer Astrahan seferi başarılı olup bu bölge merkeze bağlanırsa Kırım beyleri ilerisi için kendi özerliklerinin de tehlikede olduğu fikrindeydi. Zaten ortaya çıkan belgelerde Kırım hanı İle Moskofun bu seferde iş birliği yaptığı yazıyor.
Osmanlının Astrahan'a sefer düzenleme gerekçeleri, seferin başarısızlığı sonrasında Ruslar tarafından fiilen tanındı. Yani Ruslar Osmanlının büyük bir sefer açmasını engellemek için Osmanlının şartlarını kabul etti.
Konu zaten Osmanlı - Rus güç dengesi. Bu denge 1768–1774 savaşıyla Rus tarafına geçiyor.
Alıntı yapılan: Kapgan - 08 Mayıs 2025, 01:05:56Alıntı yapılan: marmara - 07 Mayıs 2025, 23:20:18Alıntı yapılan: Kapgan - 07 Mayıs 2025, 22:52:34Moskof'un bize karşı ilk galibiyeti 1768–1774 savaşıdır. Birinci cihan harbinden beridir de savaşmıyoruz zaten bu 300 yıl nereden çıktı anlamadım.
Öyle değil, Moskofların Osmanlıya karşı ilk zaferi Kanuni Sultan Suleyman'ın oğlu Sarı Selim(Sarhoş Selim) döneminde 1568-1570 yılları arasında Astrahan seferi sırasında yaşanmıştı.
Sn.Ocak doğru yere değinmiş, Osmanlı son 300 senesinde en çok Ruslara karşı savaşmıştır. 1768–1774 arası Osmanlı nakavt olmuştu. 1877-78 arası yaşanan savaşta ise tabutu hazırlanmıştı ve 1.Dünya Savaşı sonrası tabutuna çivi çakılmıştı.
Astrahan seferi, Rusların kazandığı bir zafer değil, Osmanlı açısından başarısız bir sefer girişimiydi. Kuşatmanın çöküşünün temel sebebi, İstanbul ile Kırım Hanlığı arasındaki siyasi çekişmelerdi. Topkapı Sarayı'nda hakim görüş, Astrahan ve Kazan'ın Kırım Hanı'nın otoritesine geçmesindense, bu bölgelerin Moskofun elinde kalmasıydı. Aynı görüş Kırım sarayında da mevcuttu. Eğer Astrahan seferi başarılı olup bu bölge merkeze bağlanırsa Kırım beyleri ilerisi için kendi özerliklerinin de tehlikede olduğu fikrindeydi. Zaten ortaya çıkan belgelerde Kırım hanı İle Moskofun bu seferde iş birliği yaptığı yazıyor.
Osmanlının Astrahan'a sefer düzenleme gerekçeleri, seferin başarısızlığı sonrasında Ruslar tarafından fiilen tanındı. Yani Ruslar Osmanlının büyük bir sefer açmasını engellemek için Osmanlının şartlarını kabul etti.
Konu zaten Osmanlı - Rus güç dengesi. Bu denge 1768–1774 savaşıyla Rus tarafına geçiyor.
Astrahan seferinde Osmanlı Ruslara karşı ağır yenilgi almıştır. Konudan sıyrılmak için eveleyip gevelemenin anlamı yok. Paralel alemin tarihçisi olmaya da gerek, Osmanlı uzaylılara karşı savaşmadı oralarda.
Hiç bir belge yoktur Kırım Hanlığı ile Rusların Astrahan seferi sırasında işbirliği yaptığı hakkında.
Alıntı yapılan: serkan1976 - 07 Mayıs 2025, 20:11:34Bakın İsrail eski başbakanı Ehud Olmert neler söylemiş:
"Suriye'yi iç savaşa soktuk, çünkü Esad bizimle olma teklifimizi reddetti. Suriye'deki bütün terör örgütleri Esad'a karşı kuruldu ve bazı ülkeler komik bir şekilde bunun bir özgürlük mücadelesi olduğuna inanıyor."
Henüz sonuçlanmamış bir olay üzerine yorum yapsanız anlarım sizi ama olay bitmiş Suriye parçalanmış , Libya parçalanmış , Irak parçalanmış , Mısır parçalanmayayım diye bunlara boyun eğmiş ; İsrail'in kuruluşundan beri İsrail ile her savaşta savaşan 4 Arap ülkesi dağılmış hâlâ bunları savunuyorlar...
İsrail'in en büyük düşmanlarını , bir de İslam devletlerinin desteğiyle 1 İsrailli-Batılı insanın burnu kanamadan parçalattılar hala birilerini övüyorsunuz... Ben bu siyasal zekaya şapka çıkartırım ...
Şöyle geri çekilip bölgeye bir bakın ... Bu işten en çok kâr elde etmiş...
+1
Suriye'ye zamanında girmeliydik veya hiç girmemeliydik görüşlerine saygılıyım. Hemen yanı başımızdaki bataklıktan üzerimize çamur sıçramaması mümkün değil! Her türlü bize etkileri olacaktı.
Bizim temel sorunumuz bu değil!. Hep başkalarının çıkarları için hazırlanmış planların kurbanı olmamız! O planlar yapılırken bizim uyuyor olmamız. O planlara karşı zamanında kendi planlarımızın yapılmamış olması. Sonra kendimizi bir çıkmazın içerisinde bulmamız ve o saatten sonra kendi planlarımızı geliştirmeye çalışmamız.
Mesela önceleri Suriye'nin toprak bütünlüğünden yana olduğumuzu söylerdik. Ama Suriye kaynarken, sürekli terör örgütleri türetilirken ve ortalık kan gölüne dönerken Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunması için bir şey yapmadık! Aksine başkalarının arzuladığı şekilde davrandık!
Suriye'yi parçalayacaklar, bizim de bundan pay almamız lazım zihniyeti! Bu zihniyette olanlar
Suriye'yi parçalamak isteyenlerin bunu neden istediklerine, Suriye parçalandığında bize ne kadar olumsuz etkileri olacağına hiç bakmadılar. Akıl etmediler.
Benzer durumlar öncesinde Irak için de geçerli!
Aynı senaryoyu İran için de gerçekleştirme niyetindeler.
Fanatik ideolojik siyaset anlayışımıza ek olarak, bunun tam tersi, çıkarları için en zıt ideolojilerdekilerin işbirliği içerisine girdikleri anlayışla ilerliyoruz. Çok ilginç bir durum.
Buna bağlı olarak trol olarak adlandırılan ve bundan maddi çıkar sağlayan karaktersiz şahısların bile başı dönüyor. Yanlış olduğunu net bildikleri konuları ölümüne savunurken, bir anda çark eden siyaset karşısında onlar da ölümüne savundukları konuyu bu defa ölümüne kötüleyebiliyorlar. Bu sadece şahıslar seviyesinde değil, mesela medya kullanılarak da yapılıyor. Toplum sürekli birilerinin istediği şekilde yönlendirilmeye çalışılıyor. Bu çok acı ama ne yazık ki gözlemleyebildiğimiz bir gerçek!
İşte bizim temel sorunumuzun özeti bu!
Toplumun genel çıkarları için planlama ve uygulama yapmak yerine, bazı grupların, bazı ideolojilerin vs çıkarları için kaynakları harcamak!
Sn.Başkan Suriye'ye bizim üzerimizden silah giderken ve içsavaşı körüklerken nasıl kurban olduk onu anlamış değilim.
Basbaya bal gibide bilerek ve isteyerek taraf olduk kimse kandırıldık demesin.
Verdik yetkiyi,gördük etkiyi.
Yapılan doğruları taktir etmekten imtina eden insanların işaret ettiği yanlışların zerre kadar kıymeti yoktur. Bu, elbette tersi durum için de geçerlidir. Kim olursa olsun, bunlar siyasi aparattır, maaşlı yahut gönüllü etki ajanlarıdır, devletin içine sızan-sızdırılan şerefsizlerin internet aleminde dolanan temsilcileridir. ''Özgür düşünce'' kisvesi altında saklanabildiğini zanneden bu güruhu buraları okuyan insanların yorumuna bırakıyorum.
Suriye meselesi yığınla hata barındıran bir meseledir, bunun aksini iddia etmek en hafif tabirle körlüktür! Ben bunu rahat rahat söyleyebilirim çünkü hiçbir zaman Libya'da, Somali'de, Pakistan'da ne işimiz var diyen aymazlarla aynı hatta yürümedim. Bu insanlar bırakın Libya'yı, Karabağ savaşında dahi ''ne işimiz var'' deme cüretini meclis kürsüsünde dile getirebilmiş ve küçük bir azınlığın da onayını alabilmiştir.
Ben, karakterim icabı memleket meselelerinde ''şahin'' diye tabir edilen bir mizaca sahibim, hatta bazen sınırı aşıp kendi güç sınırımızın ötesinde taleplerde de bulunmuşumdur kendi fikri dünyamda. ''Kobani'' den gelen yaralıların Türk hastanelerinde tedavi edildiği, Süleyman Şah türbesinin rezillikle yurda getirildiği dönemlerde en sert eleştirileri hiç çekinmeden yaptım, yanlış yanlıştır bu kadar basit. Şimdi, o dönemlerde yapılan hataların zorluklarını yaşarken, öte taraftan yapılan doğruları da söylemekten imtina etmiyorum.
Bugün, sırf muhalif oldukları için Esad hayranı olanların değil, Suriye sınırında terörist başının kellesini isteyen zihniyetin temsilcisi olmaktan da gurur duyuyorum !
Alıntı yapılan: Denizci16 - 08 Mayıs 2025, 11:07:19Sn.Başkan Suriye'ye bizim üzerimizden silah giderken ve içsavaşı körüklerken nasıl kurban olduk onu anlamış değilim.
Basbaya bal gibide bilerek ve isteyerek taraf olduk kimse kandırıldık demesin.
Verdik yetkiyi,gördük etkiyi.
Onu diyorum işte. O iç savaşı körüklememiz zaten başkalarının istediği şeydi. Kimlerin bunu planladığı, bugün gördüğümüz sonuçlarıyla ortada.
Çok doğru yazmışsın yöneticim bunları anlatmak çok kolayda iklim müsait değil kendimizi tutuyoruz
Alıntı yapılan: KARACI - 08 Mayıs 2025, 11:38:25Yapılan doğruları taktir etmekten imtina eden insanların işaret ettiği yanlışların zerre kadar kıymeti yoktur. Bu, elbette tersi durum için de geçerlidir. Kim olursa olsun, bunlar siyasi aparattır, maaşlı yahut gönüllü etki ajanlarıdır, devletin içine sızan-sızdırılan şerefsizlerin internet aleminde dolanan temsilcileridir. ''Özgür düşünce'' kisvesi altında saklanabildiğini zanneden bu güruhu buraları okuyan insanların yorumuna bırakıyorum.
Suriye meselesi yığınla hata barındıran bir meseledir, bunun aksini iddia etmek en hafif tabirle körlüktür! Ben bunu rahat rahat söyleyebilirim çünkü hiçbir zaman Libya'da, Somali'de, Pakistan'da ne işimiz var diyen aymazlarla aynı hatta yürümedim. Bu insanlar bırakın Libya'yı, Karabağ savaşında dahi ''ne işimiz var'' deme cüretini meclis kürsüsünde dile getirebilmiş ve küçük bir azınlığın da onayını alabilmiştir.
Ben, karakterim icabı memleket meselelerinde ''şahin'' diye tabir edilen bir mizaca sahibim, hatta bazen sınırı aşıp kendi güç sınırımızın ötesinde taleplerde de bulunmuşumdur kendi fikri dünyamda. ''Kobani'' den gelen yaralıların Türk hastanelerinde tedavi edildiği, Süleyman Şah türbesinin rezillikle yurda getirildiği dönemlerde en sert eleştirileri hiç çekinmeden yaptım, yanlış yanlıştır bu kadar basit. Şimdi, o dönemlerde yapılan hataların zorluklarını yaşarken, öte taraftan yapılan doğruları da söylemekten imtina etmiyorum.
Bugün, sırf muhalif oldukları için Esad hayranı olanların değil, Suriye sınırında terörist başının kellesini isteyen zihniyetin temsilcisi olmaktan da gurur duyuyorum !
+ yıldızlı 1
Alıntı yapılan: marmara - 08 Mayıs 2025, 05:49:15Alıntı yapılan: Kapgan - 08 Mayıs 2025, 01:05:56Alıntı yapılan: marmara - 07 Mayıs 2025, 23:20:18Alıntı yapılan: Kapgan - 07 Mayıs 2025, 22:52:34Moskof'un bize karşı ilk galibiyeti 1768–1774 savaşıdır. Birinci cihan harbinden beridir de savaşmıyoruz zaten bu 300 yıl nereden çıktı anlamadım.
Öyle değil, Moskofların Osmanlıya karşı ilk zaferi Kanuni Sultan Suleyman'ın oğlu Sarı Selim(Sarhoş Selim) döneminde 1568-1570 yılları arasında Astrahan seferi sırasında yaşanmıştı.
Sn.Ocak doğru yere değinmiş, Osmanlı son 300 senesinde en çok Ruslara karşı savaşmıştır. 1768–1774 arası Osmanlı nakavt olmuştu. 1877-78 arası yaşanan savaşta ise tabutu hazırlanmıştı ve 1.Dünya Savaşı sonrası tabutuna çivi çakılmıştı.
Astrahan seferi, Rusların kazandığı bir zafer değil, Osmanlı açısından başarısız bir sefer girişimiydi. Kuşatmanın çöküşünün temel sebebi, İstanbul ile Kırım Hanlığı arasındaki siyasi çekişmelerdi. Topkapı Sarayı'nda hakim görüş, Astrahan ve Kazan'ın Kırım Hanı'nın otoritesine geçmesindense, bu bölgelerin Moskofun elinde kalmasıydı. Aynı görüş Kırım sarayında da mevcuttu. Eğer Astrahan seferi başarılı olup bu bölge merkeze bağlanırsa Kırım beyleri ilerisi için kendi özerliklerinin de tehlikede olduğu fikrindeydi. Zaten ortaya çıkan belgelerde Kırım hanı İle Moskofun bu seferde iş birliği yaptığı yazıyor.
Osmanlının Astrahan'a sefer düzenleme gerekçeleri, seferin başarısızlığı sonrasında Ruslar tarafından fiilen tanındı. Yani Ruslar Osmanlının büyük bir sefer açmasını engellemek için Osmanlının şartlarını kabul etti.
Konu zaten Osmanlı - Rus güç dengesi. Bu denge 1768–1774 savaşıyla Rus tarafına geçiyor.
Astrahan seferinde Osmanlı Ruslara karşı ağır yenilgi almıştır. Konudan sıyrılmak için eveleyip gevelemenin anlamı yok. Paralel alemin tarihçisi olmaya da gerek, Osmanlı uzaylılara karşı savaşmadı oralarda.
Hiç bir belge yoktur Kırım Hanlığı ile Rusların Astrahan seferi sırasında işbirliği yaptığı hakkında.
Rica ederim bizim Osmanlı ordusu tamamen darmadağındı. Bir tek er bile kurtulmamıştı. Uzaylılar bile bizi kurtaramamıştı halbuki bizim ikinci lakabıımız Göktürklerdir. Osmanlıların nüfusu hatta %60'a kadar erimişti kan gövdeyi götürdü. Ben bu Ruslardan çok korkmaya başladım
Alıntı yapılan: Ocak - 07 Mayıs 2025, 21:51:14Dostlar.
Zamanında bir komutanım bana şöyle demişti; "Rus harbi konuşulduğunda, zamanın Paşaları zangır zangır titrermiş".
Yani son 300 yılımızda Rusya ile girilen savaşların kaybedilmesi sonucu oluşan psikolojik travmalar o dönemin aklı başındaki Paşaları bile korkutur olmuş.
Bu durumu en son 90'lı yıllarda, Kızılordu korkusu nedeniyle Azerbaycan'a yardımcı olmayan Demirel'in tutumu ile bizzat yaşadık.
Aynı durum "Ortadoğu bataklığı" senaryosu için de geçerli, bu oluşturulan korkunun yarattığı sorunları geçmişte bizzat gördük ve halen bu durumu bizzat yaşıyoruz.
Ayrıca maalesef, beceriksiz veya gafil bazı Paşaların, "şehit vermeyeyim", hatta "sicilim etkilenmesin" mantığı ile terör örgütüne yapılması gereken bazı müdahaleleri yapmadıkları iddia edilir diyeyim.
Ordu içindeki ideolojik ayrımların ortaya çıkardığı çok kötü tecrübelere geçmişte Balkan savaşlarında ve son yıllarda, Avrasya-Ulusalcılar ile Nato'cular arasındaki çatışmalarla şahit olduk.
Maalesef Devlet veya Ordu, sadece tek bir düşünce ve politika görüşünde birleşen bir hedef güdemiyor, içeride ideolojik saplantılı olanlar da var, gafiller de var, korkaklar da, sonuçta bürokrat da olsa, kurmay da olsa herkes insan ve kimse mükemmel değil.
Diyeceğim o ki; "Bence", ülkemizin tekrar Arap coğrafyasındaki petrol kaynaklarına ulaşmasını istemeyen bazı klikler, bu bahsedilen "Ortadoğu bataklığı" senaryosunu ürettiler ve bizi korkutarak enerji bağımsızlığımızı elde etmemizi engellediler ve bu günlere geldik.
Maalesef yukarıda değinilen, Suriye için geç kalınmışlık mevzusu bence tamamen doğru.
Devlet içerisindeki bazı bürokrat ve kurmaylar, Bekle gör politikası adı altında bizim hızlı müdahale etmemizi engelliyorlar ama bu sırada iş işten geçmiş oluyor.
Şu anda karşımızda pek çok ufak aktör bize karşı her platformda politika yürütüyorlar, bunların başında tabii ki terör örgütü var ayrıca Libya, Somali, Sudan gibi coğrafyalarda karşımıza çıkan BAE denilen oluşum var.
Ama maalesef, Ortadoğu bataklığına batmayalım diyen korkaklar veya gafillerin bekle gör politikası sonucu, şimdiye kadar elde ettiğimiz kazanımlar yavaş yavaş kaybediliyor.
Artık bu ufak aktörlere bir şekilde ceza verilmeli ve sonra İsrail, İran, Yunanistan ve Ermenistan gibi orta güçlere dersini vermeliyiz.
Maalesef bu pervasızca hareketsiz konumumuz bu ufak aktörleri daha fazla cesaretlendiriyor.
Ekonomi kötü bahanesine sığınmayı bırakmalı ve en kısa sürede Suriye coğrafyasından başlayarak petrol sahalarını ele geçirmeli ve kaybettiğimiz milyarlarca doları telafi etmeliyiz.
Enerji bağımsızlığımızı sağlamadan ve daha da önemlisi, bize karşı yapılanların karşılığını vermeden, ekonomi düzelmez, çünkü bunların hepsi birbirine bağlantılı.
Telefondan yazıyorum, çok karışık oldu farkındayım, kusuruma bakmayın.
Alıntı yapılan: Ocak - 07 Mayıs 2025, 21:51:14Dostlar.
Zamanında bir komutanım bana şöyle demişti; "Rus harbi konuşulduğunda, zamanın Paşaları zangır zangır titrermiş".
Yani son 300 yılımızda Rusya ile girilen savaşların kaybedilmesi sonucu oluşan psikolojik travmalar o dönemin aklı başındaki Paşaları bile korkutur olmuş.
Bu durumu en son 90'lı yıllarda, Kızılordu korkusu nedeniyle Azerbaycan'a yardımcı olmayan Demirel'in tutumu ile bizzat yaşadık.
Aynı durum "Ortadoğu bataklığı" senaryosu için de geçerli, bu oluşturulan korkunun yarattığı sorunları geçmişte bizzat gördük ve halen bu durumu bizzat yaşıyoruz.
Ayrıca maalesef, beceriksiz veya gafil bazı Paşaların, "şehit vermeyeyim", hatta "sicilim etkilenmesin" mantığı ile terör örgütüne yapılması gereken bazı müdahaleleri yapmadıkları iddia edilir diyeyim.
Ordu içindeki ideolojik ayrımların ortaya çıkardığı çok kötü tecrübelere geçmişte Balkan savaşlarında ve son yıllarda, Avrasya-Ulusalcılar ile Nato'cular arasındaki çatışmalarla şahit olduk.
Maalesef Devlet veya Ordu, sadece tek bir düşünce ve politika görüşünde birleşen bir hedef güdemiyor, içeride ideolojik saplantılı olanlar da var, gafiller de var, korkaklar da, sonuçta bürokrat da olsa, kurmay da olsa herkes insan ve kimse mükemmel değil.
Diyeceğim o ki; "Bence", ülkemizin tekrar Arap coğrafyasındaki petrol kaynaklarına ulaşmasını istemeyen bazı klikler, bu bahsedilen "Ortadoğu bataklığı" senaryosunu ürettiler ve bizi korkutarak enerji bağımsızlığımızı elde etmemizi engellediler ve bu günlere geldik.
Maalesef yukarıda değinilen, Suriye için geç kalınmışlık mevzusu bence tamamen doğru.
Devlet içerisindeki bazı bürokrat ve kurmaylar, Bekle gör politikası adı altında bizim hızlı müdahale etmemizi engelliyorlar ama bu sırada iş işten geçmiş oluyor.
Şu anda karşımızda pek çok ufak aktör bize karşı her platformda politika yürütüyorlar, bunların başında tabii ki terör örgütü var ayrıca Libya, Somali, Sudan gibi coğrafyalarda karşımıza çıkan BAE denilen oluşum var.
Ama maalesef, Ortadoğu bataklığına batmayalım diyen korkaklar veya gafillerin bekle gör politikası sonucu, şimdiye kadar elde ettiğimiz kazanımlar yavaş yavaş kaybediliyor.
Artık bu ufak aktörlere bir şekilde ceza verilmeli ve sonra İsrail, İran, Yunanistan ve Ermenistan gibi orta güçlere dersini vermeliyiz.
Maalesef bu pervasızca hareketsiz konumumuz bu ufak aktörleri daha fazla cesaretlendiriyor.
Ekonomi kötü bahanesine sığınmayı bırakmalı ve en kısa sürede Suriye coğrafyasından başlayarak petrol sahalarını ele geçirmeli ve kaybettiğimiz milyarlarca doları telafi etmeliyiz.
Enerji bağımsızlığımızı sağlamadan ve daha da önemlisi, bize karşı yapılanların karşılığını vermeden, ekonomi düzelmez, çünkü bunların hepsi birbirine bağlantılı.
Telefondan yazıyorum, çok karışık oldu farkındayım, kusuruma bakmayın.
Yahu ben neden bahsediyorum 300 yıl önceki mevzuları açmışsınız.
İstanbul'da tazminatını almak için Çalık Holding'in Şişli'deki binasına giden eski çalışan Erol Eğrek, güvenlik görevlisi olduğu belirtilen yaklaşık 10 kişi tarafından dövülerek öldürüldü.
Espressolab , sosyal medyada kendilerine boykot çağrısı yapanlara dava açmaya başladı.
Memlekete bak ...Birisi İslam-ümmet birliği, diğeri Türk birliği iddiasında.
Önce bu memleketin içini düzeltin.
Galatasarayımızın çifte kupası hayırlı uyğurlu olsun.
Türkiye'de Mayıs ayı Galatasaray olarak değiştirlsin :)
Eee malum ligin sonu yaklaşıyor
Şampiyonda az çok belli
Şimdi burda sözü sn.putty'ye
Ülkeyi Portekizliler ver 10 senede Fransa gibi yapar diyordu
Fenerin kapısını morinho'ya verdiler,istediği bütçe verildi anca laf anca laf😎
Acaba bu ülkenin anahtarını Portekizliler yerine anglo-saksonlara'mı versek😁
En çok sn.putty'nin yorumunu bekliyorum 😁
Alıntı yapılan: Denizci16 - 15 Mayıs 2025, 18:01:34Eee malum ligin sonu yaklaşıyor
Şampiyonda az çok belli
Şimdi burda sözü sn.putty'ye
Sahte putty olarak ben cevap veriyim ;D
Şampiyon 99.9999999 belli, Fenerin şansı 0.0000001.
Şöyle anlatıyım, Galatasaray tüm maçlarını kaybetse bile Fener tüm maçlarını kazanamaz. Son maçında kendi kalesine gol atar ve yine şampiyonluğu kaçırır. Adamların Mayıs kabusu var, hatırlayanlar bilir Denizli maçı, Trabzon ile berabere kalarak Bursaspor'un şampiyon olması gibi bir sürü örnekleri var. Fenerbahçe ligde en çok ikinciliği kazanan takım. Türkiye'nın 2.büyük takımı diyebiliriz, taraftar, bütçe, kupa sayısı açısından.
Ahiretinize faydasız işlerle uğraşmayın bunlar hep şeytanın vesveseleri öbür dünyada futbol sormayacaklar
Aldınız mı cevabı? Putty her zamanki gibi haklı.
Putty-ahiret-iman-ateizm
Nasıl ya?
Senelerdir atestim diyerek bizi mı kekledi
Yemin valla billahi deyince bile komaya girmiş gibi oluyorum
http://www.instagram.com/reel/DH9h7-wNRKr/?igsh=MW1xa3hhZ21lanJrNA==
İlginç bir arşiv
Yıllarca devşirmeler yönetmiş
Ayrıca Osmanlı padişahlarını övüp Yahudilere lanetler yağdıran hacı,hoca tayfası bu yahudi Anneler için ne der acaba?
Caiz mi? 🤔
Cariyelik olayını araştırmanız lazım anlamak için. Cariyeler zaten hepsi gayri müslümdir. Cariyeden doğan çocuklar hem hürdür hemde meşru evlattır Müslüman eşten doğan çocuk gibidir dinen. Çocuk yapan cariyelerin statüsü yükselir artık satılamazlar ve sahibi ölünce hür olurlar. Emin olun bu forumdakilerin en az % 90 ında cariye kanı vardır.
Milliyetçiliği ve kimliğini kanda ve gende aramak akıl işi değil. İş oraya varırsa hepimizin kaynağı aynı zaten, afrika.
Dildir,vatandaşlıktır,kültürdür,töredir,ülküdür.
Alıntı yapılan: putty - 16 Mayıs 2025, 10:44:01Emin olun bu forumdakilerin en az % 90 ında cariye kanı vardır.
Geriye kalan %10 nun kanı nedir? Alemsin Putty.
Valla reaksiyondan korkup % 10 dedim aslında % 99 dan fazladır kesinlikle hatta bence % 100 dür ama nezaketen diyorum. 1000 yılda ülkedeki herkes akraba oluyor ilmen
Alıntı yapılan: putty - 16 Mayıs 2025, 10:44:01Cariyelik olayını araştırmanız lazım anlamak için. Cariyeler zaten hepsi gayri müslümdir. Cariyeden doğan çocuklar hem hürdür hemde meşru evlattır Müslüman eşten doğan çocuk gibidir dinen. Çocuk yapan cariyelerin statüsü yükselir artık satılamazlar ve sahibi ölünce hür olurlar. Emin olun bu forumdakilerin en az % 90 ında cariye kanı vardır.
Alem hemde ne alem
Peki sen Osmanlı tebasımısın yoksa Osmanlı torunumusun
Şayet tebasısan o bahsettiğin %10 Luk kısımdasın(benimkide laf ya sanki tüm Osmanlı kadınları sarayın malı yada himayesinde)
Yok torunuysan yüzde doksan değil yüzde yüz cariyedensin
Soy dediğin babadan gelir, isterse cariyesi Hawai adalarındaki yerli Kızıldereli olsun erkek hangi millete mensup ise çocukları da o dur.
Bazı istisnai durumlar oluyor, mesela İngiliz Kraliçesi Viktoria'nın kocası Alman Albert von Sachsen. 2.Elizabeth kocası Yunan-Dinimarka karışımı. Adamlar kendilerini İngiliz Kraliyet ailesi, orijinal İngiliz'im diyorlar.
Cariyelik sadece saraya mahsus değil. Cariyelik kanunen 1800 lerde yasaklandı ama fiilen Cumhuriyete kadar devam etti. Bildiğin cariye kadın köle pazarı vardı alınırdı satılırdı. Cariye çocuk yaparsa çocuk özgür oluyordu ve adamın normal meşru çocuğu oluyordu o zaman cariye de sahibi ölünce özgür oluyordu aksi halde mirascılarına mal olarak geçerdi onlarda satabilirlerdi. Parası yeten herkesin cariyesi olabiliyordu. Bunlar üstü örtülen tarihi gerçekler çok üstünde durulmuyor. Dinimiz üç eşe izin veriyor haremde 40 tane kadının ne işi var diyenler var. Sadece haremde değilki parası yeten vatandaşın evindede vardı bir sürü kadın. Cariye ye sahip olmanın bir sınırı yok. Filimlerde zenci kölelik görünce Avrupalılara kızıyoruz ama bizdede bildiğin kölelik vardı. Daha ötesi bizde beyaz kölelerde vardı siyah kölelerde vardı ve bu kanuniydi
Alıntı yapılan: putty - 16 Mayıs 2025, 13:06:56Cariyelik sadece saraya mahsus değil. Cariyelik kanunen 1800 lerde yasaklandı ama fiilen Cumhuriyete kadar devam etti. Bildiğin cariye kadın köle pazarı vardı alınırdı satılırdı. Cariye çocuk yaparsa çocuk özgür oluyordu ve adamın normal meşru çocuğu oluyordu o zaman cariye de sahibi ölünce özgür oluyordu aksi halde mirascılarına mal olarak geçerdi onlarda satabilirlerdi. Parası yeten herkesin cariyesi olabiliyordu. Bunlar üstü örtülen tarihi gerçekler çok üstünde durulmuyor. Dinimiz üç eşe izin veriyor haremde 40 tane kadının ne işi var diyenler var. Sadece haremde değilki parası yeten vatandaşın evindede vardı bir sürü kadın. Cariye ye sahip olmanın bir sınırı yok. Filimlerde zenci kölelik görünce Avrupalılara kızıyoruz ama bizdede bildiğin kölelik vardı. Daha ötesi bizde beyaz kölelerde vardı siyah kölelerde vardı ve bu kanuniydi
Osmanlı'da yaşayan köleler Osmanlı'ya kurban olsun. Hollanda tüccarları gibi onları hayvan gibi gemilere tıka basa doldurup okyanus ötesine satmadılar. Hollanda'nın zenginliği bugüne kadar varan köle satışından kaynaklanıyor sadece bilim ve Sanayisi'nde değil bunu isteyen araştırsın. Bu kölelerin arasında bir sürü Müslümanlar vardı Brezilya'da halen onların anıtları duruyor. Bunu yapan Avrupa köle tüccarlarına lanet de okurum bela da okurum ve cehennemin dibine görmelerine Cenabı Allah'tan dilerim.
Alıntı yapılan: putty - 16 Mayıs 2025, 13:06:56Filimlerde zenci kölelik görünce Avrupalılara kızıyoruz ama bizdede bildiğin kölelik vardı. Daha ötesi bizde beyaz kölelerde vardı siyah kölelerde vardı ve bu kanuniydi
Bizdeki kölelik, Batılılardaki kadar katı değildi. Köleler genellikle 7 ila 9 yıl içinde azat edilirdi (her ne kadar uygulamada fireler olsa da) ve sonrasında mal mülk edinebilirlerdi. Örneğin, Ege bölgesinde Afro-Türklerin kurduğu köyler bulunmaktadır. Oysa Amerika, bizden çok daha fazla — belki bin kat fazla — siyah köle getirmesine rağmen, bildiğim kadarıyla 1970 öncesinde siyahilerin sahip olduğu köyler ya da tarım arazileri yoktu. Azat kültürü bulunmadığı için, köle siyahilerin torunları da köle olarak kalmış; bizde ise böyle bir uygulama söz konusu değildi.
Diğer arkadaşlar belirtmiş, ben de ekleyeyim.
Bizde soy babadan yürür, Yahudilikte anneden.
Padişahların annelerinin soylarının yabancı olması bilinmeyen bir şey değil. Bu evliliklerde diğer ülkelerle ve büyük ailelerle soy bağı tesis etmek gibi gayeler de vardır.
Dinimiz erkekler için 4'e kadar evlenme RUHSATI veriyor, illa ki evlenin demiyor. Bunu da oldukça zorlu şartlara bağlıyor.
Tebaalık başka bir şey. Osmanlı devri bitti. İsteseniz de tebaası olamazsınız. Vatandaşlık diyebiliriz. Biz hepimiz Türk vatandaşıyız.
O zamandan bahsediyorum yani cumhuriyet öncesi vatandaş yerine teba cümlesi geçerdi
Bizdeki kölelerin azat edilmesini gerçek hayatta bir hayal edelim nasıl oluyordur. Mesela köle pazarına üsküdara gittik genç bir cariye köle aldık eve getirdik hem ev işlerini yapıyor hemde adama karılık yapıyor. Böyle yıllar geçiyor kadın geliyor 40 yaşına. Adamda para var pazarda daha güzel cariyeler var nasıl olacak evdekini muhtemelen ya tekrar alanı varsa satılır yada para etmiyorsa kocamışsa mesela yada hastaysa azat eder kurtulursun. Belki bir işte çocuk bakmada filan dadı olarak çalışırlar merhamete kalmış. Mesela azat ettiğin köle nereye gider kendine bir hayat kurarmı sahibi azat edince ona bir evmi alıyor hiç sanmam yada cebine toplu paramı veriyor onuda sanmam. Belki onlarında bir dünyaları oluyordu belki bir mahalle filan. Yani demek istediğim olayı çok romantize etmeyin köle köledir hoşunuza gitmiyor biliyorum ama bildiğin kölelik vardı. Bu kadınlar ve erkekler lazım olan işlerde mesela tarlada çalışmıyormuydu sanıyorsunuz. Akıl var mantık var şehirde köle pazarı varsa o toplumda bildiğin kölelik vardır. Tabiki batıdaki ölçeklerde endüstrileşmiş bir kölelik yoktu ama şunuda unutmayın bizim kölelerimiz hem siyah hem beyazdı hatta daha ziyade beyazdı. Bu yüzden amerika gibi etrafa bakınca kim eski köle anlamazsınız siz belki köle torunusunuz bilemezsiniz artık. Ortalıkta melez zenciler yok diye daha az kölelik vardı demek doğru değil belkide mavi gözlü leri aramanız lazım atıyorum.
Valla sn.putty ben dedelerden yada atalardan Osmanlı ile alakalı yok üç kadın yok cariye yok köle şeklinde aileye katılan şeklinde bir hikaye duymadım
ABD'deki mühendisler, Çin yapımı güneş enerji çiftliklerindeki cihazlarda gizli 'öldürme düğmeleri' keşfetti.
Bu düğmeler, savaş durumunda Pekin'in ABD, İngiltere ve Avrupa'daki elektrik şebekelerini uzaktan kapatma veya sabote etme imkanı sunuyor.
Sorun, güneş enerjisi sistemlerinin kalbi olan ve elektriği şebekeye aktaran 'inverter' adı verilen cihazlarda bulundu.
Siz de F-35'lerde "kill switch" yok diyorsunuz bakın Çiniler güneş enerjisi panellerine bile "kill switch" yerleştirmiş...
http://www.instagram.com/p/DJr9czwgqPc/?igsh=MXVwenQ2MGR6cW52cQ==
Devlet arşivleri açtı geçmiş ile ilgili gizli bilgileri öğrenmek bize nasip oldu.
Bunuda Türkiye'deki ilk resmi ağızdan öğrenmiş olduk.😎
5.Yıldızımız hayırlı olsun.
Şampiyon Cimbom bom😎
Alıntı yapılan: Denizci16 - Bugün, 21:47:495.Yıldızımız hayırlı olsun.
Şampiyon Cimbom bom😎
Birazdan putty gelecek ve diyecek ki, öldüğümüzde öbür dünyada kim şampiyon falan sormayacak, bunlar boş işler falan dyecek.
Sanki defencetürk'de ne kadar vakit geçirdiğini soracak ;D
Türkiye'nin en büyük futbol takımı Galatasaray.
Şampiyonluğumuz hayırlı uğurlu olsun.
O zaten ayrı bir alem
Hem ateist olup hem öbürdünya ahiret ile ilgili mesaj vermesi beyin yakıcı bir durum
Ben ondan Allah,kitap,yemin vallahi billahi gibi cümleler duyduğumda beynim yanıyor 😁