Gönderen Konu: Türk - Yunan İlişkileri  (Okunma sayısı 343523 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı DoganTuran

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 630
  • 104
  • DefenceTurk.com
Ynt: Türk - Yunan İlişkileri
« Yanıtla #1460 : 08 Mayıs 2022, 07:45:45 »
Siz, kontrol edilemediği için sadece kayıt altına alınmış (sözlü beyanla!) ve size verilen 3.4 milyonu kabul edebilirsiniz. Bizler bu ülkenin Asker, polis makamlarına da, bu bilgileri danışarak teyitliyoruz. Evet 10 milyon olmaya bilir belki 8 milyon veya 11 milyon.. Bunu kimse bilmiyor! Polis bıkmış durumda, Göç idaresi geri gönderme merkezlerinden birinin yetkilisinin dediği şu; yerimiz yok (gezdiğim tıklım tıklım tamamı erkek), 1 ay ila 2 ay tutup tekrar kolluğa vermek zorundayız. Neden deport etmiyorsunuz mesela afgan, pakistanlıları sonuçta kaçak? Cevabını ise ben burada yazmayacağım...

Şimdi; Ülkende sayısını, kim olduğunu bilmediğin kaçak milyonlar var! İnsan kaçakçılığının otobüslerle mi yapıldığını düşünüyorsunuz! Bunlardan sadece servislerin soktuğu 2000 olsun, 2000 bile Ülkeni teröre-kana bulayabilir! Belki olmaya da bilir. Peki böyle ciddi bir durumda "Belki" ile hareket edilebilir mi. Milyonlarca kaçağın İran üzerinden son 1 yıl içinde geldiği Devlet-istihbarat kayıtlarında var!
Asıl hassaslık: Ülken için, sadece sayısal olarak dahi (iyi-kötü bilinmiyor) Milli güvenlik sorununa dönüşmüş bir gerçeği görmektir.
Bu aşamada fazla merhamet ve Rehavet, yarın olmayacak bir Vatan'a uyanma riskini getirir. Durum çok ciddi boyutlardadır. Yoksa oturup şuraya böylede bir iddia atalım ortaya diyecek yaşı da, tecrübeyi de çoktan geçmiş insanlarız.

Burada bazı detay ve bilgilere giremiyoruz ancak bu işin gerçeğini ve hızla gitti yeri öğrenmek/görmek isteyenler, Özyeğin Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi hocamız Prof. Dr. Nuray Ekşi'yi ziyaret edebilir veya konunun ne noktaya vardığını anlatan makalelerini veya konuşmalarını izleyebilir/okuyabilir. Zira baştan beri Göç idaresiyle çalışan, her türlü bilgiye ve hukuka hakim olan kıymetli bir hocamızdır.



« Son Düzenleme: 08 Mayıs 2022, 08:06:27 Gönderen: DoganTuran »

Çevrimdışı serkan1976

  • 2022 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 7766
  • 458
  • DefenceTurk.com
Ynt: Türk - Yunan İlişkileri
« Yanıtla #1461 : 08 Mayıs 2022, 12:31:37 »
Ülke İçinde 10 milyona yakın kim olduklarını, tam nerede olduklarını, ne yaptıklarını bilmediğin 4-5 ayrı milletten mülteci + kaçak var ve her gün gelenin sayısı da belli değil,
Güneyinde sana karşı ağır silah, anti tank hatta elektronik harp teçhizi ile donatılıp eğitilen 160.000 Pkk/pydli var,
Kıbrıs karşısındaki Girit'te, Akdeniz'in en büyük ABD hava/lojistik üssü, Egede 1 ABD 1 İngiliz uçak gemisi ve 17 savaş gemisi var,
Dedeağaç'ta ABD-Yunan 1200 üstü zırhlı birlik ve lojistik üssü var,

Rapor gerçek doğru bilemeyiz ancak çok ciddi olmamız ve iyi düşünerek harekat etmemiz gereken kritik bir döneme girdiğimiz kesin...

Kesinlikle katılıyorum. Yalnız bu tip sahte olabilecek raporlar savunma alanındaki kazanımlarımızı olumsuz etkilememeli...

Çevrimdışı DoganTuran

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 630
  • 104
  • DefenceTurk.com
Ynt: Türk - Yunan İlişkileri
« Yanıtla #1462 : 08 Mayıs 2022, 21:31:42 »
Serkan, Rapor yanlış/yalanda olabilir ama 1,5 yıl içinde ne olacaksa olacak, bunu görmek zor değil... Buna bile zihinleri hazır tutacak argüman işlevini yaptıysa, bizim için bu bile yeterli.

Çevrimdışı safsata00

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 53
  • 10
  • DefenceTurk.com
Ynt: Türk - Yunan İlişkileri
« Yanıtla #1463 : 09 Mayıs 2022, 10:15:51 »
Siz, kontrol edilemediği için sadece kayıt altına alınmış (sözlü beyanla!) ve size verilen 3.4 milyonu kabul edebilirsiniz. Bizler bu ülkenin Asker, polis makamlarına da, bu bilgileri danışarak teyitliyoruz. Evet 10 milyon olmaya bilir belki 8 milyon veya 11 milyon.. Bunu kimse bilmiyor! Polis bıkmış durumda, Göç idaresi geri gönderme merkezlerinden birinin yetkilisinin dediği şu; yerimiz yok (gezdiğim tıklım tıklım tamamı erkek), 1 ay ila 2 ay tutup tekrar kolluğa vermek zorundayız. Neden deport etmiyorsunuz mesela afgan, pakistanlıları sonuçta kaçak? Cevabını ise ben burada yazmayacağım...

Şimdi; Ülkende sayısını, kim olduğunu bilmediğin kaçak milyonlar var! İnsan kaçakçılığının otobüslerle mi yapıldığını düşünüyorsunuz! Bunlardan sadece servislerin soktuğu 2000 olsun, 2000 bile Ülkeni teröre-kana bulayabilir! Belki olmaya da bilir. Peki böyle ciddi bir durumda "Belki" ile hareket edilebilir mi. Milyonlarca kaçağın İran üzerinden son 1 yıl içinde geldiği Devlet-istihbarat kayıtlarında var!
Asıl hassaslık: Ülken için, sadece sayısal olarak dahi (iyi-kötü bilinmiyor) Milli güvenlik sorununa dönüşmüş bir gerçeği görmektir.
Bu aşamada fazla merhamet ve Rehavet, yarın olmayacak bir Vatan'a uyanma riskini getirir. Durum çok ciddi boyutlardadır. Yoksa oturup şuraya böylede bir iddia atalım ortaya diyecek yaşı da, tecrübeyi de çoktan geçmiş insanlarız.

Burada bazı detay ve bilgilere giremiyoruz ancak bu işin gerçeğini ve hızla gitti yeri öğrenmek/görmek isteyenler, Özyeğin Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi hocamız Prof. Dr. Nuray Ekşi'yi ziyaret edebilir veya konunun ne noktaya vardığını anlatan makalelerini veya konuşmalarını izleyebilir/okuyabilir. Zira baştan beri Göç idaresiyle çalışan, her türlü bilgiye ve hukuka hakim olan kıymetli bir hocamızdır.

Emin olmak için sormuştum ama beni doğruladınız.Okuduğunuz makaleleri yada konuşmaları ne şekilde anlayıp kavrayacağınız size kalmış.Ama bunları paylaştığınız anda başkalarını etkilemiş oluyorsunuz ve o insanlarda bunun doğru olduğu intibası uyanıyor.Eğer kanıtlı ve belgeli bir paylaşım yapmayıpta sadece söylemlerle olayı açıklamaya başlarsanızda,bu yaptığınızın adı Devlet kurumlarını itibarsızlaştırma ve spekülasyon oluyor.Belgesiz ve kanıtsız suçlamalarınızı ne şekilde düşünürseniz düşünün kendinize saklayın.Başkalarıyla paylaşmayın beyfendi.İnsanlar sizin paylaşımlarınızı dikkate alıyor sonuçta.Olabilir,mümkündür,ya böyleyse,kesin saklanıyordur gibi varsayımlarla devletin kurumlarını itibarsızlaştıramazsınız.

Yazdığınız hiç bir şey sayısını, kim olduğunu bilmediğin 10 milyona yakın dediğiniz mülteci yada sığınmacı sayısını açıklamıyor.Zaten Asker, polis makamlarına da, bu bilgileri danışarak teyitliyoruz diyerek zaten yetkili mercilerde bunların nereden nasıl geldiği ve ne olduğunun belli olduğunu itiraf ediyorsunuz.Hocam cidden nasıl bir itibarsızlaştırma ve provakasyona girdiğinizin farkında bile değilsiniz.Daha bir kaç gün önce bir haber kanalında İçişleri bakanının İran sınırından  ve diğer yerlerden girmeye çalışan sayıları milyonlara varan,mülteci,kaçak göçmen insanların tam olarak kaç kişi olduğunu,kaçının nereye gittiğini ve nasıl deport edildiğini tek tek dinledik.Sizede tavsiye ederim.

Göç idaresi geri gönderme merkezlerinden birinin yetkilisinin dediği şu; yerimiz yok (gezdiğim tıklım tıklım tamamı erkek), 1 ay ila 2 ay tutup tekrar kolluğa vermek zorundayız. Neden deport etmiyorsunuz mesela afgan, pakistanlıları sonuçta kaçak? diye yaptığınız paylaşım bile bunların,ya poliste yada göç idaresinde kayıtlı olduğunu gösteriyor.Geç deport etme durumu bunların 10 milyona yakınının kayıtsız olarak ülkenizde nerede dolanıp ne yaptıklarını bilmemek iddanıza ispat değil malesef.Bunların hepsi,çeşitli birimler tarafından ya sınırdan geri gönderildiğini,ya sınırı geçtikten sonra yakalandığını,yada başka işlemler yapılarak resmi merciler tarafından takip edildiğini gösteriyor zaten.

Alıntı
Bunlardan sadece servislerin soktuğu 2000 olsun, 2000 bile Ülkeni teröre-kana bulayabilir! Belki olmaya da bilir. Peki böyle ciddi bir durumda "Belki" ile hareket edilebilir mi. Milyonlarca kaçağın İran üzerinden son 1 yıl içinde geldiği Devlet-istihbarat kayıtlarında var!

Hele bu yazdığınız tam bir spekülasyon.Bir defa dünyanın hangi ülkesinde sınırların dört dörtlük kontrol edilipte bir kişinin bile geçemediği güvenli bir ortam oluşturmak mümkünki bu paylaşımı yapıyorsunuz.Tüm ülkeler bu mülteci-göçmen sorunundan müzdarip ve kimse tam olarak engelleyemiyor.Üstelik TÜRKİYE bu göç yollarında tam bir HUB pozisyonunda ve başka ülkelerden kat kat daha fazla uğraşıyor bu durumla.Hali hazırda,daha düne kadar yüzlerce teröristin ellerini kollarını sallayarak girip sınır karakollarını saatlerce ateş altına alarak,işlerini bitirip geri gittikleri zamanları unutmadık daha.Hala hatay amanoslardan yangın haberleri ve Irak sınırındaki operasyonlarda,saldıran teröristlerin haberlerini görüyoruz.4-5 sene öncesine kadar hergün ülkenin bir şehrinde bombalar patlıyordu.Biz sınırlara binlerce kilometrelik duvarları karşı ülkedekilerin yüzünü görmeyelim diyemi çektik?Irak ve Suriyede yüze yakın üs kurup yaptığımız operasyonlar asker başka ülkede tatil yapsın diyemi?Yeni modüler sınır karakolları ve teknolojik sınır takip sistemleri karşı ülkedeki insanların yatak odalarını gözlemek içinmi?.

Ne zaman kuruldu bunlar ve niye kuruluyor.?Deletin personellerinin yedi yirmidört insan üstü çalışıyor ve bazen çok zor durumlarda kalıyor olmasını bahane ederek,kendi devletinizin kurumlarını zan altında bırakamazsınız.Bir ülke Kurumlarıyla varolur.Bilerek yada bilmeyerek o kurumları itibarsızlaştırıp işlemez hale getiriseniz,ortada insanların güvenebileceği devlet diye bir kurum kalmaz.

Lütfen açıklayamayacağınız yada paylaşamayacağınız gizli bilgileri öne sürerek yaptığınız paylaşımlar sizde kalsın hiç paylaşmayın.

Tekrar ediyorum.Toplumun sinir uçlarına basacak paylaşımlar yaparken belgeli,kanıtlı sunumlara önem verin.Aksi bir durum bilerek yada bilmeyerek,devletin kurumlarını itibarsızlaştırıp,spekülasyon yaptığınız algısı oluşturur.

Çevrimdışı DoganTuran

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 630
  • 104
  • DefenceTurk.com
Ynt: Türk - Yunan İlişkileri
« Yanıtla #1464 : 09 Mayıs 2022, 20:01:03 »
Şu yazınız size yakıştı mı?
Sorunu görüp kafa yormak yerine, Şu; Emin oldum, itiraf, alğı vs. yaklaşımınız neyin nesi. Varsa farklı bir düşünceniz bunu belirtseydiniz. Kimsenin kimseyi itham etme, böyle yaklaşma hakkının şifahi dahi olsa olmaması gerektiğine sizde inanıyorsunuzdur inşallah. Devleti itibarsızlaştırmak vs. bu en son dahi söylenilemeyecek kişi olarak; eğer hiç tanımıyorsanız varsayım da yapmayın derim...

Türkiye için Sığınmacı ve kaçak mülteci sorunu; kontrolden çıkmıştır! Bunu anlamak için çabaya gerek olmadığı gibi, Milletin Saiklerini anlamayacak şekilde başkaca Memleketlerde yaşıyor da değiliz. Ordu, Emniyet elbette elinden geleni yapmaktadır ve canla-başla da yapacaktır ancak, Ülkenin "Açık kapı politikası" ve Mülteci anlaşmalarıyla neredeyse, Ortadoğu'nun ve Afrika'nın toplanma kampına dönmüştür.

İçişleri bakanlığının kayıtları; Ülke içerisinde "kayıtlı" Sığınmacı, mülteci olarak 7.340.000 kişi bulunmaktadır... Kayıt altına alınamayan kaçakların sayısı 2 milyonda olabilir, 4 milyonda. Kaçak giriş olduğu için bilinmiyor! Araştıran her insan bu resmi sayılara da ulaşacaktır.

Ülkenin kaldıramayacağı sığınmacı mülteci için bir politika belirlenmesi ve acilen kontrol altına alınması gerekiyor. Ciddi sosyal ve Güvenlik sorunlarını görmek ve çözüm önerileri yerine, 10 değil 7 milyon tartışması, bizim için neyin çözümü olabilirki?

Çok ciddi bir Durumla karşı karşıyayız! Sokaklarda, meydanlarda, sahillerde, caddelerde  ve çarşılarda durum bu. Yok, bu ve bunun nerelere everileceği, bu ülkenin kontrolden çıkmış mülteci sorunun ilerde bir numaralı Güvenlik sorunu olacağıyla ilgilenmiyoruz diyen varsa da, kimse kimsenin kıymetli zamanını almasın.

Göç tarihine baktığınızda, Kitlesel ve düzensiz göç alıp da tarihte ayakta kalan bir ülke yoktur. Roma imparatorluğundan Lübnan'a kadar tarihte bunları görmek zor değil. Kendimizi yine kendimize karşı konumlandırmak yerine, "bu sorunu nasıl kontrol altına alıp nasıl yönetebilirize" kafa yormak lazım artık...
« Son Düzenleme: 09 Mayıs 2022, 22:05:18 Gönderen: DoganTuran »

Çevrimdışı Gökbörü

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 1480
  • 135
  • DefenceTurk.com
Ynt: Türk - Yunan İlişkileri
« Yanıtla #1465 : 09 Mayıs 2022, 21:07:03 »
Neyi tartışıyoruz anlamakta güçlük çekiyorum..

Ister düzenli ya da düzensiz olsun, ister kayıtlı ya da kayıtsız olsun bu memleketin kaldirabilecegi göçmen sayısı sınırlıdır...nüfusu azalan, uçsuz bucaksız toprağı ya da buyuk kaynaklari olan bir ülke olmadığımıza göre( olanlar bile nasıl ince eleyip sık dokuyor göçmen alirken bir araştırın derim..bakin bir Kanada, ABDye örneğin..Japonyanin nüfusu her sene düşüyor,  göç etmek ya da vatandaşlık alabilmek imkansiza yakin..adamlar göçmen alacaklarına robot işçi icat etmek peşindeler) toplam göçmen sayısını sinirlamaliyiz..

İster 1 milyon olsun ister 5 milyon...cok fazladır ve bir milli güvenlik(ekonomik, sosyolojik, güvenlik) sorunudur..

İçeri almamak, giriyorsa göndermek, gönderemiyorsank asimile olması için elimizden geleni yapmak zorundayız...asimile etmek ne demek? Dilimize kültürümüze yaşam biçimimize uyum sağlayacak, askere gidecek, vergi verecek, kanunlara uyacak..

Istersen 20 yıl  burada kalsın, göçmenlere vatandaşlık verilmemeli..
Evlilik yolu ile 3 senede vatandaşlık alınıyor, bu uzatilmali
Vatandaşlık isteyen erkekler önce 18 ay askere..o sırada Türk tarihi, dili ve kültürü de öğretilmeli
Yatırımla vatandaşlık verilmemeli..önce oturma izni 5 senelik ondan sonra..yatırımda en az 5 milyon dolarlık olmalı..

Bati dünyasının bekçiliği bizim işimiz değil, Avrupaya devam etmeleri sağlanmalı..zaten oraya gitmek istiyor büyük çoğunluğu..
« Son Düzenleme: 09 Mayıs 2022, 21:43:17 Gönderen: Gökbörü »
What is steel compared to the hand that wields it?

Çevrimdışı Yasar

  • 2021 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 3666
  • 360
  • DefenceTurk.com
Ynt: Türk - Yunan İlişkileri
« Yanıtla #1466 : 09 Mayıs 2022, 22:22:35 »
Neyi tartışıyoruz anlamakta güçlük çekiyorum..

Ister düzenli ya da düzensiz olsun, ister kayıtlı ya da kayıtsız olsun bu memleketin kaldirabilecegi göçmen sayısı sınırlıdır...nüfusu azalan, uçsuz bucaksız toprağı ya da buyuk kaynaklari olan bir ülke olmadığımıza göre( olanlar bile nasıl ince eleyip sık dokuyor göçmen alirken bir araştırın derim..bakin bir Kanada, ABDye örneğin..Japonyanin nüfusu her sene düşüyor,  göç etmek ya da vatandaşlık alabilmek imkansiza yakin..adamlar göçmen alacaklarına robot işçi icat etmek peşindeler) toplam göçmen sayısını sinirlamaliyiz..

İster 1 milyon olsun ister 5 milyon...cok fazladır ve bir milli güvenlik(ekonomik, sosyolojik, güvenlik) sorunudur..

İçeri almamak, giriyorsa göndermek, gönderemiyorsank asimile olması için elimizden geleni yapmak zorundayız...asimile etmek ne demek? Dilimize kültürümüze yaşam biçimimize uyum sağlayacak, askere gidecek, vergi verecek, kanunlara uyacak..

Istersen 20 yıl  burada kalsın, göçmenlere vatandaşlık verilmemeli..
Evlilik yolu ile 3 senede vatandaşlık alınıyor, bu uzatilmali
Vatandaşlık isteyen erkekler önce 18 ay askere..o sırada Türk tarihi, dili ve kültürü de öğretilmeli
Yatırımla vatandaşlık verilmemeli..önce oturma izni 5 senelik ondan sonra..yatırımda en az 5 milyon dolarlık olmalı..

Bati dünyasının bekçiliği bizim işimiz değil, Avrupaya devam etmeleri sağlanmalı..zaten oraya gitmek istiyor büyük çoğunluğu..
+1
Çok doğru
Göçmenlerin en yoğun olduğu illerden biri olan Hatay ilindeyim. Buradaki Arap kökenli halkta Suriyeli göçmen probleminden bıkmış durumda ve çok rahatsız. Hatay’ın, Müslüman , Hrıstiyan , Arap , Türk karışımı nüfusu ile ahenkli ve düzenli olan yaşam tarzını allak bullak etmekte bu Suriyeliler.
Bu işin lamı cimi yok. Bu ülkenin şu anda ekonomisi kadar büyük bir problemi bu göçmen sorunu. Hatta belki çok daha büyük sorunu. Burası her elini kolunu sallayanın çıkıp geleceği yer olamaz.
Ukrayna’ya bakıyorum; adam karısını ve çocuklarını alıyor savaş yerinden kaçırıyor, Polonya’ya götürüyor. Sonra savaş alanına ülkesi için savaşmaya dönüyor.
Suriyeli göçmenlere bir bakın; çoğunluğu savaşacak yaşta genç. Savaştan kaçıyorlar. Ülkeleri bir şekilde ya Rus ya da ABD tarafından işgal halinde; buraya kaçıyorlar. Ondan sonrada tavşan gibi ürüyorlar. Nargile salonlarında vakit geçirip, bizim kızlarımıza sarkıntılık yapıyorlar.
Bunları bu ülkede tutanlar bu vatana en büyük hainliği yapanlardır. Bunların en kısa sürede , öyle 1 milyonunu göndermeyi planlamayla değil, tamamını göndermeye başlamamız lazımdır.
Neymiş efendim 200bin ev yapacaklarmış ta bunları oralara yollayacaklarmış.
Oh ne güzel! Senin benim vergimle elin Suriyeli’sine Suriye’de ev yap (bu arada inşaat işinden avantayı vur) ; ondan sonra beyfendileri ev sahibi yap, Türkiye’de evsiz barksız o kadar insan varken.
Bu iş çok kötü kokuyor.
« Son Düzenleme: 09 Mayıs 2022, 22:42:06 Gönderen: Yasar »

Çevrimdışı ACE

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 761
  • 134
Ynt: Türk - Yunan İlişkileri
« Yanıtla #1467 : 09 Mayıs 2022, 23:02:18 »
Sayın Safsata00 ne kadar da iyimser bakıyorsunuz.
Bir itibarsızlaştırma varsa bunun sebebi buradaki herhangi bir yorum değil; sığınmacılar için karar alanlarda aranmalıdır. 
Demişsiniz ki “...dünyanın hangi ülkesinde sınırların dört dörtlük kontrol edilipte bir kişinin bile geçemediği güvenli bir ortam oluşturmak mümkün...” eyvallah sınırlardan sıfır geçiş elbette mümkün değil ama kapıya dayanan 2-3 bin kişinin yüklenip sınırı geçebilmesindeki acziyet; Avrupaya çıkan adama engel olmak; hatta çıkmışı tutup geri almak nasıl bir politikadır?!

Burada kimse sınırdaki bir personeli karalamıyor. Görünen o ki sınırın kevgire dönüşü onun inisiyatifi dışında ilerleyen kararlara göre işliyor.

Sayılara dair sizin daha güvenilir kaynaklarınız varsa paylaşmanıza seviniriz.

Çevrimdışı serkan1976

  • 2022 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 7766
  • 458
  • DefenceTurk.com
Ynt: Türk - Yunan İlişkileri
« Yanıtla #1468 : 09 Mayıs 2022, 23:17:58 »
Bu iş Suriye-Türkiye sınırındaki kara mayınlarının temizlenmesi olayına kadar gidiyor...15 Mart 2011 ; Suriye iç savaşı başlaması, 11Aralık 2011 Türkiye'nin Suriye sınırındaki mayınları temizleme kararı alması(Mayıs 2013'de mayın temizliği bitti)

Bir cinayette en çok faydayı kim elde etmişse katil odur...
Bu Suriye olayında kazanan İsrail'dir...Her olayı siyonist İsrail'e bağlayanlar paranoyaklardan nefret ederim ama galiba Suriye olayında bu paranoyaklar haklı...

Biz bu oyuna nasıl geldik mutlaka araştırılmalı...
Bosverin vazgeçtim , burası Türkiye sonuçta

Çevrimdışı safsata00

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 53
  • 10
  • DefenceTurk.com
Ynt: Türk - Yunan İlişkileri
« Yanıtla #1469 : 10 Mayıs 2022, 00:24:03 »
Şu yazınız size yakıştı mı?
Sorunu görüp kafa yormak yerine, Şu; Emin oldum, itiraf, alğı vs. yaklaşımınız neyin nesi. Varsa farklı bir düşünceniz bunu belirtseydiniz. Kimsenin kimseyi itham etme, böyle yaklaşma hakkının şifahi dahi olsa olmaması gerektiğine sizde inanıyorsunuzdur inşallah. Devleti itibarsızlaştırmak vs. bu en son dahi söylenilemeyecek kişi olarak; eğer hiç tanımıyorsanız varsayım da yapmayın derim...

Türkiye için Sığınmacı ve kaçak mülteci sorunu; kontrolden çıkmıştır! Bunu anlamak için çabaya gerek olmadığı gibi, Milletin Saiklerini anlamayacak şekilde başkaca Memleketlerde yaşıyor da değiliz. Ordu, Emniyet elbette elinden geleni yapmaktadır ve canla-başla da yapacaktır ancak, Ülkenin "Açık kapı politikası" ve Mülteci anlaşmalarıyla neredeyse, Ortadoğu'nun ve Afrika'nın toplanma kampına dönmüştür.

İçişleri bakanlığının kayıtları; Ülke içerisinde "kayıtlı" Sığınmacı, mülteci olarak 7.340.000 kişi bulunmaktadır... Kayıt altına alınamayan kaçakların sayısı 2 milyonda olabilir, 4 milyonda. Kaçak giriş olduğu için bilinmiyor! Araştıran her insan bu resmi sayılara da ulaşacaktır.

Ülkenin kaldıramayacağı sığınmacı mülteci için bir politika belirlenmesi ve acilen kontrol altına alınması gerekiyor. Ciddi sosyal ve Güvenlik sorunlarını görmek ve çözüm önerileri yerine, 10 değil 7 milyon tartışması, bizim için neyin çözümü olabilirki?

Çok ciddi bir Durumla karşı karşıyayız! Sokaklarda, meydanlarda, sahillerde, caddelerde  ve çarşılarda durum bu. Yok, bu ve bunun nerelere everileceği, bu ülkenin kontrolden çıkmış mülteci sorunun ilerde bir numaralı Güvenlik sorunu olacağıyla ilgilenmiyoruz diyen varsa da, kimse kimsenin kıymetli zamanını almasın.

Göç tarihine baktığınızda, Kitlesel ve düzensiz göç alıp da tarihte ayakta kalan bir ülke yoktur. Roma imparatorluğundan Lübnan'a kadar tarihte bunları görmek zor değil. Kendimizi yine kendimize karşı konumlandırmak yerine, "bu sorunu nasıl kontrol altına alıp nasıl yönetebilirize" kafa yormak lazım artık...

Hocam hala aynı yerden devam ediyorsunuz.Yazımın hiç bir yerinde sorun yada sıkıntının olmadığına dair bir ima bile varmı?Yada mesela 5.5 milyon mülteci-sığınmacı filan var diye içişleri bakanı açıkladı derken,bu sayı makul,sıkıntı çıkmaz filan diyormuyuz.?İtiraz ettiğimiz nokta sayıları abartmanızı geçtim,bu kadar insanın hiç birinin nerne,ne yaptığı belli değil diyorsunuz.Sıkıntı bu.

Yoksa :
Alıntı
Çok ciddi bir Durumla karşı karşıyayız! Sokaklarda, meydanlarda, sahillerde, caddelerde  ve çarşılarda durum bu. Yok, bu ve bunun nerelere everileceği, bu ülkenin kontrolden çıkmış mülteci sorunun ilerde bir numaralı Güvenlik sorunu olacağıyla ilgilenmiyoruz diyen varsa da, kimse kimsenin kıymetli zamanını almasın.

Göç tarihine baktığınızda, Kitlesel ve düzensiz göç alıp da tarihte ayakta kalan bir ülke yoktur. Roma imparatorluğundan Lübnan'a kadar tarihte bunları görmek zor değil. Kendimizi yine kendimize karşı konumlandırmak yerine, "bu sorunu nasıl kontrol altına alıp nasıl yönetebilirize" kafa yormak lazım artık...

Bu yazdığınızın aksini düşünmüyoruzki.

Ne yazdığınıza bakın.Önce 10 milyon kayıtsız nerede ne yapıyor bilinmeyen insan var dediniz.
Şimdide :
Sayıyı iki dört ne farkeder diye paylaşıyorsunuz.Beygendi sorun 1 kende sorundur,1000 kende sorun.Bombayı patlatmak için 1 kişi yetiyor.Göçmen yada sığınmacınında biri yada bini sorundur,bırakın 2-4 milyonu.Sorunu yazmak yada çözüm paylaşmak başka şeydir,resmi olmayan,ne üdüğü belirsiz sayıları paylaşarak topumun sinir uçlarına basmak başka.

O kadar şey içinden yazdığınız :
Alıntı
İçişleri bakanlığının kayıtları; Ülke içerisinde "kayıtlı" Sığınmacı, mülteci olarak 7.340.000 kişi bulunmaktadır...

Bu paylaşımı yapıp ardından ;

Alıntı
Çok ciddi bir Durumla karşı karşıyayız! Sokaklarda, meydanlarda, sahillerde, caddelerde  ve çarşılarda durum bu. Yok, bu ve bunun nerelere everileceği, bu ülkenin kontrolden çıkmış mülteci sorunun ilerde bir numaralı Güvenlik sorunu olacağıyla ilgilenmiyoruz diyen varsa da, kimse kimsenin kıymetli zamanını almasın.

Göç tarihine baktığınızda, Kitlesel ve düzensiz göç alıp da tarihte ayakta kalan bir ülke yoktur. Roma imparatorluğundan Lübnan'a kadar tarihte bunları görmek zor değil. Kendimizi yine kendimize karşı konumlandırmak yerine, "bu sorunu nasıl kontrol altına alıp nasıl yönetebilirize" kafa yormak lazım artık...

Bunu paylaşsaydınız hiç bir sıkıntı olmazdı ve kimsede itiraz etmezdi.Farazi bilgilerle gerçek sorunlara dikkat çekilmez.Bu yalnızca toplumun sinir uçlarını zedeler o kadar.

Buda anlaşılmadıysa diyecek bir şey yok artık.