Gönderen Konu: Sosyal Medya Yasakları  (Okunma sayısı 3473 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı ACE

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 746
  • 132
Ynt: Sosyal Medya Yasakları
« Yanıtla #10 : 02 Temmuz 2020, 20:06:53 »
İnternette bir suç işleniyorsa bunun denetimcisi o sosyal ağ değil adalet sistemimizdir. Sosyal ağlar üzerinden tespit yapılmalıdır sadece. Yoksa yargısız infazlara yol açabilir.

Benim sosyal ağ hesabım ele geçirilip birileri dolandırıldı. Şans eseri bilgisayar uzmanı bir arkadaş hep IP adresi hem telefon numarası, hem de gerçek bir hesap bilgisine ulaştı. Savcılık bize cevaben kişiye ulaşılamadığı, zaten bu riski bilerek sosyal ağa girdiğimizi vs yazıp göndermiş. Düşünün, adamın bilgilerini bile bilişim şube değil ben bulup veriyorum ve dolandırıcılık gibi bir kamu suçu için kovuşturmaya yer yoktur cevabı geliyor.

Hepimiz biliyoruz ki orada dolandırıcılık yerine Cumhurbaşkanına veya ailesine sövseydi gözaltına alınıp yargılanmaya başlamıştı. Öncelikle adalet sisteminin işleyişine çare bulunmalı.

Ayrıca tedbiren o siteyi erişime kapatmak veya kısıtlamak nasıl çare olabilecek? Adam yurtdışında yaşayan bir PKK’lı ve sitede sövüyor. Atatürke vs söverken çok önemsenmez ama ola ki Cumhurbaşkanına söverse site mi kapanacak?!





Sosyal Medyayı anladım da Netflix neden? Sonuçta para verip kullanılan bir platform ve istemeyen zaten üye olup kullanmaz.
Hocam bu dediğinizin altında digitürk ve d-smart gibi vampir şirketlerimiz yatıyor. Full paketle belgesel izleyemiyorum diyorum. Uydu antenindendir gidin yaptırın diyor. Bu ülkede çoğu kanun şirketlere yarasın diye var elden bir şey gelmiyor.

“Aman bakanım bizim gelirler düşüyor netflixi de engellesek” aynı demiryollarını engelleyen otobüs firmaları gibi.

Çevrimdışı Bogü Alp

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 604
  • 43
  • DefenceTurk.com
Ynt: Sosyal Medya Yasakları
« Yanıtla #11 : 03 Temmuz 2020, 02:11:45 »
Sosyal medya kapatılmıyor veya kullanıcılara sınırlama getirilmiyor.
Sadece sosyal medya sitelerine belirli sartlar getiriliyor ki getirilmesi konusunda çok geç kalındı.
Bugun Facebook'ta terör örgütünün propaganda ve eylem videoları yayınlanıyor örneğin twitter ise daha beter icinde pek çok cinsel içerikli ifsa videolarına erişmek çok kolay.
Netflixe gelirsek içinde Türk aile ve ahlak yapısına ters pek çok içerik mevcut. Ornegin escinsellik küçük yaşta cinsel ilişki gibi.

Çevrimdışı Commander

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 909
  • 18
  • DefenceTurk.com
Ynt: Sosyal Medya Yasakları
« Yanıtla #12 : 03 Temmuz 2020, 02:16:20 »
Hocam doğru ama bu bir nevi özgürlük kısıtlama oluyor. Kısaca eleştiri istemiyorlar bunu hepimiz biliyoruz. Netflix gelecek olursak evet doğru cinsellik ön planda ama bizim halkında istediği bu değil mi. Bütün platformları suçlamak olmaz. Ki olmayacaktır bence.
Ayakta ölmek,diz üstü yaşamaktan daha iyidir.

Çevrimiçi Merzifonlu

  • 2021 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 2704
  • 256
  • DefenceTurk.com
Ynt: Sosyal Medya Yasakları
« Yanıtla #13 : 03 Temmuz 2020, 11:56:36 »
Sosyal medya kapatılmıyor veya kullanıcılara sınırlama getirilmiyor.
Sadece sosyal medya sitelerine belirli sartlar getiriliyor ki getirilmesi konusunda çok geç kalındı.
Bugun Facebook'ta terör örgütünün propaganda ve eylem videoları yayınlanıyor örneğin twitter ise daha beter icinde pek çok cinsel içerikli ifsa videolarına erişmek çok kolay.
Netflixe gelirsek içinde Türk aile ve ahlak yapısına ters pek çok içerik mevcut. Ornegin escinsellik küçük yaşta cinsel ilişki gibi.

Mevcut medya düzenine bakılırsa, bunlar kağıt üzerinde kalacaktır. Ayrıca CB "kapatılmasını istiyoruz" dedi. İnsanlar bunu böyle okuyacaktır.

Ekonomik olarak geri tepmesi de gecikmez. Geçen gün Çavuşoğlu Almanya'da idi, turist gönderin diye. Alman devleti "olur" dese de gelen giden olmaz. Oteller de icradan satılmaya devam eder.
« Son Düzenleme: 03 Temmuz 2020, 11:57:17 Gönderen: merzifonlu »

Çevrimdışı Partikül

  • 2017 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 1555
  • 197
  • DefenceTurk.com
Ynt: Sosyal Medya Yasakları
« Yanıtla #14 : 03 Temmuz 2020, 14:17:37 »
Hocam doğru ama bu bir nevi özgürlük kısıtlama oluyor. Kısaca eleştiri istemiyorlar bunu hepimiz biliyoruz. Netflix gelecek olursak evet doğru cinsellik ön planda ama bizim halkında istediği bu değil mi. Bütün platformları suçlamak olmaz. Ki olmayacaktır bence.

Mesele bireysel özgürlükler değil; ÖRGÜTLÜ TOPLUM İSTENMİYOR. Çünkü bunların karşısına bireysel olarak çıkmış olsaydın, adamı sinek gibi ezerlerdi. Fakat örgütlü olarak çıkmış olsanız diyelim, karşılarında bir direnç noktası olacağından, ulaşmak istedikleri hedeflere tam anlamıyla ulaşamayacaklardır. 

Peki, hedefleri nedir? HEDEF 2023

2023, milattır hocam; Türkiye Cumhuriyeti' nin 100' ncü yılı. Bunlar iktidara geldiğinde, bir daha gitmemek üzere geldiler. Ta ki, Türkiye Cumhuriyeti' ni dönüştürene kadar. Ne yazık ki, Türkiye Cumhuriyeti ve modern dünya düşüncesiyle bir türlü barışamadılar.

Bugüne kadar yapılan işlerin hep bu hedef doğrultusunda yapıldığını görmek lazım. Örneğin Suriyeli kaçkınlar meselesi! Memlekete bu kadar Suriyeliyi niye dolduruyorsun kardeşim!? Çünkü toplumu da dönüştürülmek isteniyor. TOPLUMU ARAPLAŞTIRMAK İSTİYORLAR. Yahu Arap kendini kurtarabilmiş mi ki, tutmuş kendi milleti Araplaştırmaya çalışıyorsun!?

Örgütlü Toplum istenmiyor dedik. Güncel duruma bakalım; Baroların bölünmesi isteniyor. Niye Baroları parçalamak istiyorsunuz kardeşim! Diğer meslek örgülerine de aynı şeyleri yaptılar. Mimarlar Odası, Tabibler Odası, Mali Müşavirler Odası falan... Her yeri ele geçirdiler de bu tip meslek örgütlerini ele geçiremediler. Sonra ne yaptılar biliyor musunuz? zannediyorum 2013 yılıydı; nisbi temsil uygulaması getirdiler. Önceki kanuna göre, genel kurul seçimlerini hangi grup kazanırsa, yönetim kurulunu o grup şekillendiriyordu. Nisbi temsil uygulamasıyla birlikte, yönetim kurulu genel kurulda alınan oylara nispetle belirleniyordu. Her grup, yönetim kuruluna grubuna kendi temsilcilerini sokabiliyordu. Sanki çok demokrat bir yöntemmiş gibi görünüyor öyle değil mi:) Ama kazın ayağı öyle değil işte!

Bu yöntemle de meslek örgütlerini ele geçiremeyince, bu sefer de çoklu meslek örgütü uygulamasına geçmek istiyorlar. her grup kendi örgütünü kursun diyorlar. İslamcı Barolar Birliği, Atatürkçü Muhasebeciler Odası, Solcu Mimarlar Odası, Şeriatçı Tabibler Odası gibi... Şeriatçıdan Tabib olabilir mi, orası ayrı mevzu da...! Amaç örgütlü toplumu yok etmektir. HEDEF 2023; ŞERİATÇI ANADOLU İSLAM CUMHURİYETİ!

Bakalım bu mücadeleyi kim kazanacak?

Çevrimdışı SKYWOLF

  • SKYWOLF
  • Genel Yetkili
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 44295
  • 612
Ynt: Sosyal Medya Yasakları
« Yanıtla #15 : 03 Temmuz 2020, 15:02:24 »
İslamcı Barolar Birliği, Atatürkçü Muhasebeciler Odası, Solcu Mimarlar Odası, Şeriatçı Tabibler Odası gibi... Şeriatçıdan Tabib olabilir mi, orası ayrı mevzu da...! Amaç örgütlü toplumu yok etmektir. HEDEF 2023; ŞERİATÇI ANADOLU İSLAM CUMHURİYETİ!


Bireysel olarak isteyen istediğini olabilir. Ancak mesleki örgüt, kurum vs olarak olamaz. Meslek örgütünü o meslekte çalışanlar oluşturur. Amaç o meslekle ilgili faaliyetlerdir. Şucu devlet, bucu meslek örgütü, filancı parti vs olmamalı. Belirli bir amaç için insanları bir araya getiren dernek, kooperatif vs de olabilir. Kanarya sevenler derneği, zeytinciler kooperatifi vs...

Gelişememiş, gelişmekte olan ülkelerin temel sorunlarından biri. Farklı ideolojilerin yönetimi ele geçirip, hayatı o ideolojiye göre şekillendirmeleri. Kendi fikirlerini her zaman diğerlerine empoze etmeleri. Biri gelir bu şekilde davranır. Sonra diğeri bu dayatmayı kullanarak halkın desteği ile yönetimi ele alır. Bu sefer o da kendi ideolojisine göre devam eder. Bu kısır döngü böyle sürer gider.

Tamamen boş işler.
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Çevrimdışı Partikül

  • 2017 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 1555
  • 197
  • DefenceTurk.com
Ynt: Sosyal Medya Yasakları
« Yanıtla #16 : 03 Temmuz 2020, 17:48:12 »

Bireysel olarak isteyen istediğini olabilir. Ancak mesleki örgüt, kurum vs olarak olamaz. Meslek örgütünü o meslekte çalışanlar oluşturur. Amaç o meslekle ilgili faaliyetlerdir. Şucu devlet, bucu meslek örgütü, filancı parti vs olmamalı. Belirli bir amaç için insanları bir araya getiren dernek, kooperatif vs de olabilir. Kanarya sevenler derneği, zeytinciler kooperatifi vs...


Aynen katılıyorum... meslek örgütlerinin amacı; meslektaşların hukukunu korumak, mesleğin gelişmesine hizmet etmek ve meslektaşların özlük haklarını muhafaza etmektir. Durum bundan ibaretken, bu adamlar neyin kafasını yaşıyor?

Arkadaşım, biz bu adamlarla yıllardır mücadele ediyoruz. Genel Kurullarda, Oda Seçimlerinde, hatta normal zamanda bile sürekli olarak fitne ve fırsat çıkartmaya çalışıyorlar. Oda ve Baroları ele geçirmeye çalışıyorlar. Çünkü bunlar örgütlü toplumun yapı taşlarıdır.

Meslek mensubu olmaya hak kazanmış kişi; az çok mürekkep yalamış, çevresinde olup bitenin farkında olan, genel anlamda bilinçli insanlardan meydana geldiği kabul edilir. Peki, bu özelliklere sahip olmayan meslek mensubu yok mu? Elbette var. Meslek Mensubundan beklenen şey, sadece mesleğini iyi bilmesi değildir. Ayrıca entelektüel sermaye olarak sıradan halktan farklı olması beklenir. Çünkü meslek mensubu; danışılan, fikri sorulan, akıl alınan kişidir. Akıl almak istediğim kişi; benden daha bilgisiz, daha görgüsüz veya daha hödük bir kişiyse; O tür bir adama neyin aklını danışacaksın?

Yani meslek örgütleri; farkındalık yaratan, kamuoyu oluşturan ve bilgi üreten müesseselerdir. Farkındalık yaratmaları, kamuoyu oluşturmaları veya direnç noktası olmaları istenmiyor. O nedenle meslek örgütlerini parçalara bölerek yutmak istiyorlar. Bütün mesele budur hocam... 

Bakınız, işçi örgütlerine de böyle yaptılar. 80 öncesi dönemde İşçi Sendikalarının toplam mevcudu milyonlarla ifade ediliyordu. Şimdiki durumda 200-300 bin kişiden bahsediliyor. Bakınız, yarın bir gün Kıdem Tazminatını kaldıracaklar. Bu karara hangi işçi sendikası direnebilir ki! Zaten yarısından çoğu SARI SENDİKA durumundadır. Literatürde Sarı Sendika: İşçinin hakkını koruyormuş gibi görünüp, patronun hakkını savunan sendikalardır. Peki, işçileri bu tür sarı sendikalara üye olmaya nasıl ikna ediyorlar dersek; Cevap: İdeolojiyle! Nedir O; dincilik, İslamcılık, mukaddesatçılık...  yahu, bir işçi dinci olabilir mi yahu!? Aklı başında bir işçinin normal koşullarda Sosyalist veya Komünist olması beklenir. Çünkü bunlar Proletarya (işçi) Diktatörlüğüdür.  Gel gör ki, kendi haklarını savunmak yerine tutmuş patronun hakkını savunuyorlar! Nerede görülmüş yahu? Akıl nerede, izan nerede? Ondan sonra da ağlıyorlar. Geçinemiyoruz, şudur budur... Peki işçi sınıfı örgütlü olsaydı, gerçek anlamda işçinin haklarını savunuyor olsaydı, hiç böyle olur muydu?
« Son Düzenleme: 03 Temmuz 2020, 17:51:16 Gönderen: Partikül »