Anket

YPG/PKK konusunda Rusya ile yapılan mutabakattan memnun musunuz?

EVET
2 (18.2%)
HAYIR
9 (81.8%)

Toplam Oy Verenler: 11

Gönderen Konu: Barış Pınarı Harekatı  (Okunma sayısı 86059 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Partikül

  • 2017 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 1555
  • 197
  • DefenceTurk.com
Ynt: Barış Pınarı Harekatı
« Yanıtla #10 : 06 Ekim 2019, 13:22:37 »
Fotografda ki şahıs, bir zaman savunma forumlarında ''Shock'' diye tanıdığımız arkadaş değil mi ya! Onun bu tip atraksiyonları vardı... Hatta aynı tarz kıyafetle çekilmiş pek çok fotosu vardır. Özel Kuvvetlere askeri kıyafetler diken bir şirketin ya personeli ya da sahibi miydi neydi? Sürekli kamuflajlar hakkında bilgi verirdi; cordura kumaş mı, yoksa multicam mi...! Hatta geçen bu arkadaşı Teknofest' te gördüm... Yanında üç eleman daha bir yetkiliyle röportaj yapıyordu. Fotografda ki şahsın vücut ölçülerine bakarsak; öyle zannediyorum ki bu arkadaş gerçekten de ''Shock''... asker falan değil yani... Askeriyeye kamuflaj diktikleri için, herhangi bir kuvveti ziyaret ettiklerinde çektirmiş olabilir. Dedektiflik yapacak olursak, kolunda ki dövmeden bile şahsın kim olduğu anlaşılabilir. Bu Trmilitary' de ki ''Shock'' olsa gerek:)

Çevrimdışı SKYWOLF

  • SKYWOLF
  • Genel Yetkili
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 44311
  • 614
Ynt: Barış Pınarı Harekatı
« Yanıtla #11 : 06 Ekim 2019, 13:35:30 »
Alıntı
Turkish Market
@kamerknc
İran’dan Türkiye’nin Fırat’ın doğusuna yönelik olası operasyonu hakkında yorum geldi.

İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif: Türk tarafı, Türkiye'nin güvenliğini korumanın tek yolunun Suriye ile sınır bölgelerine askeri güç konuşlandırmak olduğunu bildirdi.

Zarif: Türkiye'nin Suriye'nin sınır güvenliği ve egemenliğine karşı eylemleri hiçbiri hedefine ulaşamayacaktır.

Zarif: İran, uluslararası yasalara dayalı olarak aralarındaki sorunları çözmek için Suriye ve Türk hükümetleri ile işbirliğiyapmaya hazır.

Zarif: Türkiye'nin Dicle ve Fırat Nehirleri üzerinde baraj inşası konusunda Irak ve Suriye'nin varlığında Türk tarafıyla birçok toplantı yaptık.

Zarif: Hem Suriye'ye hem de Türkiye'ye, bölge ülkelerinin güvenliğinin kendi topraklarının egemenliğine saygı göstermekten geçtiğine dair güvence verdik.

Zarif: Suriye topraklarının birlik ve egemenliğini hedef alarak Türkiye'de güvenlik sağlanamaz.

Zarif: Türkiye'nin güvenliğini sağlamasının tek yolu, Adana anlaşması uyarınca sınıra merkezi hükümet askeri kuvvetlerinin konuşlandırılmasıdır.
https://mobile.twitter.com/kamerknc/status/1180786354000744448
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Çevrimdışı metin62

  • 2020 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 2340
  • 182
  • DefenceTurk.com
Ynt: Barış Pınarı Harekatı
« Yanıtla #12 : 06 Ekim 2019, 14:39:20 »
Sn SKYWOLF un paylasmis oldugu KamerKnc ye ait oldugu belirtilmekte olan twitter mesaji her ne kadar olumlu cumleler barindirsa da kanimca TC nin izlemesi gereken bir miktar daha degisik olmali.

Oncelikle cok konsulan ve halen bir turlu baslayamamis olan Firatin dogusunu kapsamasi planlanan operasyon hakkindaki sahsi dusuncem sudur. Rusya ile ABD arasinda Suriye topraklari uzerinde bir turlu anlasma oldugu asikar yani Firatin dogusu ABD tarafindan  yonetilmekte ,bu durumda Rusya o bolgoye direk karismak istemiyor. Bu durumda bolgeye yapilmasi hedeflenen operasyon ya ABD nin dolayli yoldan olurunu verecegi, ve PKK/SDG nin cok hirpalanmayacagi kisitli hedefleri kapsayacak sekilde olabilir. Ya da TC herseyi goz onune alarak ki buna  ABD karsi karsiya gelme olasiligi da dahil karara varmasidir. Burada kanimca her iki olasiligin da bizim icin bir cozum olmayacagi kanisinda olmamdir.  Birinci secenek  ABD nin onayini almak veya goz yumacagi sekilde bir harekat ancak PKK/SD nin sinirimizdan belirli oranda uzaklastirilmasini saglamakla birlikte Suriyedeki PKK/SDG varliginin ABD kalkani altindaki sinirimizin  belirli km uzagindaki bolgede korumasini kabullenmemiz anlamina gelir ki bu TC bir cozum degil. TC ikinci alternatifte karar kilarsa ve ABD onayi haric bolgeye yapacagi ve ABD nin planlarini bozabilen bir operasyon olasiliginda oncelikle THK  kanimca bolgede yapacagi operasyonda islevsel  veya etkin kullanilamayacaktir boyle bir durumda ise operasyonda verilecek Sehit sayinin artacagi gibi operasyon da yavas ilerleyebilecektir ki bu da dunya kamu oyunun aleyhimize organize olmasina yardimci olur. Unutulmamalidir ki ABD TC karsin Suriye icerisinde direk askeri bir hareket yapmasada TC nin icerisinde bulundugu ekononomik durumdan yararlanma ve mevcut durumu daha da kotulesmesi kartini oynayacagi kesin. Butun bu zorlu ve riskli ikinci alternatif secmis olsak da bu secenek de birincisi gibi bizlere kesin cozum olmayacagi kanisindayim cunku PKK/SDG be durumda dahi Suriyedeki varligini devam ettirecek ve bir gun ABD ve Israil tarafindan dillerindilmekte olunan IRAK,SURIYE ,AKDENIZ baglantisini saglayarak buyuk hayallerini  gerceklestirmek icin bekleyeceklerdir.

Ben halen TC olarak Suriye politikamizda yapmis oldugumuz tum hatalari bir yana birakarak zaten  pek alternatifimizin olmadigi gecici ,veya populist politikalarimizi bir tarafa birakip  Suriye devleti ile direk " Rusya veya Iran proxy kullanilmadan " buz dolabinda olan iliskimizi acilen isitma yoluna gitmemizin daha doru olacagi kanisindayim. Boyle bir durumda PKK/SDG panzehiri Suriye olmalidir ,boyle bir durumda ABD nin de yapabilecegi pek birsey kalmaz ve Suriye politikasini tekrardan revize etmek zorunda kalir . TC sinirlarinda olmayan PKK/SDG ve kendi topraklarinin cogunu teroristlerden arindirmis olan bir Suriye devleti PKK/SDG nin Suriye topraklari dahilinde elinde bulundurdugu sair petrol ve Su havzalarinin kontrolunu da zaman icerisinde  ABD korumasi altinda olan dis kuclerden arindirabilir. Boyle bir durum ABD nin Suriye politikasinin tamami ile cikmesi demektir. " Sayet TC su anda Suriye rejimi ile direk irtibat kurmak tarafinda degil ise yine bunyemizde bulunan bircok saygin kisi ve kurumun aracilik yapabilme kapasitesi mevcuttur"

Çevrimdışı Partikül

  • 2017 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 1555
  • 197
  • DefenceTurk.com
Ynt: Barış Pınarı Harekatı
« Yanıtla #13 : 06 Ekim 2019, 14:56:25 »
İran Dış İşleri Bakanının açıklamasından Türkiye' ye karşı güvensizlik içinde oldukları anlaşılıyor. Haklı olduğu taraf var, boş konuştuğu taraf var... örneğin;

-Türkiye' nin güvenliği, sınır bölgelerine asker konuşlandırmaktan geçer(!) gibi saçma sapan bir cümle kullanmış. Türkiye nin asıl güvenliği; Suriye topraklarında, başka bir devletin kurulmamasından geçer. Hele ki O devlet; Amerikan, İsrail güdümünde ki bir devlet olmaya görsün! Öyle bir devletin kurulmasına; şayet kurulması engellenemiyorsa, yaşatılmasına kesinlikle izin verilemez.

Haklı olduğu olduğu taraf ise; Suriye' yle işbirliği yapmaya mecburuz... O konuda haklı.

Öyle anlaşılıyor ki İran, belli konularda Türkiye' ye güvenmiyor. Güvenmediği için de Türkiye' nin operasyon yapmasına karşıymış gibi bir açıklama yapma gereği duymuş olabilirler. Bizim yapmamız gereken en doğru hareket tarzını defalarca dile getirdik. PKK/YPG devletine karşı Suriye ile ortak operasyon! En doğru harekat tarzı budur. Çünkü oralar Suriye toprağı... PKK/YPG oluşumunun tamamen yok edilmesi gerekiyor.

Diyelim ki, operasyon başlayacak; yapacağımız harekat kadar 30-40 km kadar içeriye girmekten ibaret olacaktır. Oysaki asıl amaç, PKK/YPG oluşumunu tamamen yok etmek olmalı. Suriye hattına girmiş olsak; PKK/YPG oluşumu 40 km geriye taktik ricat edecektir... Eee bu durumda PKK/YPG oluşumunu yok etmiş olmuyoruz ki! Oysaki bu devletimsi yapıyı, bir daha canlanamayacak şekilde yok etmek gerekiyor. Bu da ancak Suriye' yle anlaşarak mümkündür.

 

Çevrimdışı カメせ

  • 2020 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 6590
  • 185
  • DefenceTurk.com
Ynt: Barış Pınarı Harekatı
« Yanıtla #14 : 06 Ekim 2019, 15:22:07 »
Alıntı
Sınır'dan gelen son görüntüler
Tank ve Obüs namluları Tel Abyad'a çevrili.




Türk ordusu Suriye sınırına MIM-23 Hawk, Rapier ve Atılgan hava savunma sistemlerini sevk etmeye başladı.
https://mobile.twitter.com/Revolutsiya12
Su hesapta bahsedilmis.

Kibris üzerindede helilerimiz hareketlenmis.
https://mobile.twitter.com/EGozuguzelli/status/1180804525629857795
« Son Düzenleme: 06 Ekim 2019, 15:42:06 Gönderen: カメせ »

Çevrimdışı SKYWOLF

  • SKYWOLF
  • Genel Yetkili
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 44311
  • 614
Ynt: Barış Pınarı Harekatı
« Yanıtla #15 : 06 Ekim 2019, 15:41:15 »
Metin62 ve Partikül...
Bu konuda ikinize de katılıyorum.

Mevcut durumda Türkiye, Suriye'nin kuzeyindeki terör oluşumunu ortadan kaldırmak zorundadır. Esasen terör oluşumu Suriye topraklarında olduğu için bu görev Suriye yönetimine aittir. Ancak söz konusu bölge ABD işgali altındadır ve Suriye yönetiminin tek başına ABD ile çatışmaktan kaçınması kadar doğal bir şey yoktur. Yani herkesin bildiği üzere Suriye'nin kuzeyindeki terör oluşumu, müttefikimiz ABD tarafından korunmakta ve güçlendirilmektedir.

Şu anki durumda Türkiye tek başına böyle bir operasyona kalkıştığında yalnız kalacaktır! Mevcut Suriye yönetimini tanımamaktadır! O bölgeyi kontrol eden ABD yönetimini de tanımamış olacaktır! Hem ABD ve diğer batı  ülkelerini, hem de Suriye ve ona destek veren ülkeleri karşısına almış olacaktır!

Ülkesinin önemli bir bölümünde kontrolü sağlamış olan Suriye hükümeti geçtiğimiz günlerde, pek çok kişinin göründen kaçan ciddi bir adım attı. YPG'yi terör örgütü olarak kabul ettiklerini açıkladı! Aynen bizim gibi...

Her zaman diyoruz ki, ülkeler arasında dostluk veya düşmanlık değil, çıkarlar söz konusudur. Türkiye'nin çıkarları için bu konuda Suriye yönetimi ile anlaşması mecburdir. Ancak bu şekilde Suriye'deki bize ciddi tehdit olan terör oluşumlarını ortadan kaldırabilir, Suriye'nin yeniden yapıalndırılmasında pay alabilir, ülkemizdeki Suriyelileri ülkelerine geri gönderebiliriz. Ülke yönetiminde duygusallığa yer yoktur. Suriye lideri Esad bugün vardır ancak yarın olmayacaktır. Bugün yarını düşünerek hareket etmek zorundayız!

Bu seçeneğin dışında tek başımıza bir operasyon gerçekleştirmek, işgalci olarak görünmek, bizi uzun yıllar içerisinden çıkamayacağımız, büyük maddi ve manevi zarara yol açacak büyük bir sorunla başbaşa bırakabilir.

Kısacası Türkiye;

- Suriye'nin kuzeyinde müttefikimiz ABD tarafından oluşturulan ve korunan terör oluşumu yok etmeye mecburdur.
- Bunu yapabilmesi için de başta halen Suriye'yi yönetenler dahil olmak üzere Suriye'nintoprak bütünlüğü ve geleceği için çalışan diğer ülkelerle anlaşma zorundadır.
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Çevrimdışı Partikül

  • 2017 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 1555
  • 197
  • DefenceTurk.com
Ynt: Barış Pınarı Harekatı
« Yanıtla #16 : 06 Ekim 2019, 16:11:40 »
+1 yapınca tam da 333' e denk geldi. Tam öpülecek ileti olmuş:) Aynen katılıyorum... Artık meseleyi kişiselleştirmekten vazgeçmeleri gerekiyor. Çocuk oyuncağı değildir. Esed varsa ben yokum(!) diyorlar. Devletler hukukunda böyle bir yaklaşım olabilir mi? Meseleyi kurumsal düşünmek gerekiyor.

Kurumsal bakış açısı çok önemli... Ve Türkiye' nin başaramadığı en ciddi problemlerden birisidir. Devleti yönetirken bile aile şirketi mantığıyla yönetiyorlar. Oysaki devlet, icat edilmiş en kurumsal yapıdır. Aile şirketlerin ömrü kısa, başarısı sınırlı olur. Oysaki kurumsal yapılar nesiller boyu ayakta kalır ki, bu da onlara kurumsallaşma kültürü aşılar. Devlet geleneğini yok ettiler, devleti şirket gibi yönetmeye kalktılar; hem de aile şirket gibi...! Malesef ceremesini çekiyoruz.

Çevrimdışı カメせ

  • 2020 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 6590
  • 185
  • DefenceTurk.com
Ynt: Barış Pınarı Harekatı
« Yanıtla #17 : 06 Ekim 2019, 16:38:06 »
Alıntı
Ankara üzerinden geçen bir çok savaş uçağı Doğu ve Güneydoğu'daki üslere gidiyor.

jetler Haseke kuzeyinde, sınırın sıfır noktasında uçuş yapıyor.


Çevrimdışı Partikül

  • 2017 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 1555
  • 197
  • DefenceTurk.com
Ynt: Barış Pınarı Harekatı
« Yanıtla #18 : 06 Ekim 2019, 17:04:21 »
Sosyal medyada, forumlarda, şurada burada; son derece yanlış yorumlar yazan insanlar görüyorum. Ve işin acı tarafı, işbu insanların kamuoyu oluşturma gücü var! Olacak iş değil...

Bir fikri savunuyorsanız, meselenin derinliğine de hakim olmanız lazım... Mesela diyorlar ki, operasyon yapalım (bu kısma eyvallah diyoruz) fakat bu işler Suriye ile olmaz! Peki niye olmaz mış? Çünkü Suriye devleti yapay/yaratılmış bir devletmiş; haritası cetvelle çizilmiş miş... Mevcut sınırlar onlar için çokmuş! Güya toprak kazanacağız yani... PEH!

Peki arkadaş, bu devletin demografik yapısı ağırlık olarak Araplardan oluşmuyor mu? Alevi veyahut Sünni... Bu adamlar Arap değil mi arkadaş ya..! yani Suriye sınırları içerisinde ki halkın kahır ekseriyeti Arap değil midir? Adam Arapça konuşuyor, Arapça yazıyor, Arapça rüya görüyor... Demografik yapı bu şekildeyken, hangi yapay sınırlardan bahsediyorsunuz? Türkiye hududundan başlamak üzere, en aşağıda Yemen' e kadar olan coğrafyada her taraf Arap değil midir? Bir yapaylık, bir bölünmüşlük varsa; bu bölünmüşlük Arap nüfusun bölünmüş olmasından kaynaklanıyor. cetvelle çizilen kısım bundan ibarettir. Yoksa bunların hepsi aynı kültürün, aynı soyun, aynı anlayışın çocukları değil midir? Zamanla araya mezhep taassubu girmiş; bu da onların enayiliğimden kaynaklanıyor.

O nedenle, toprak kazanma işini falan hiç akıllarına getirmesinler. Arap Arap, Türk Türk olarak kalsın... Dil farklı, kültür faklı, yaşam şekli farklı, dünyayı anlayış biçimi farklı... fakat din temelinde ortak paydamız var, zaman içerisinde kültür alış verişi de olmuş; eyvallah... Fakat zorlama arkadaş ya... Bırakın da Arap Arap olarak kalsın; içimize almanın bir faydası olacağını zannetmiyorum.

Fakat şöyle bir enstürman geliştirilebilir..

Türkiye, Irak, İran ve Suriye; bunlar ortak coğrafyayı paylaşan kadim halklardır. Yani Araplar, Farslar ve Türkler... Konfederatif bir yapıda birleşebilirler. Hayırlı da olur... İç işlerinde bağımsız, dış işlerinde ortak. Fakat yönetim şekillerinin belli müştereklerde ortaklaşması gerekiyor. Örneğin İran' ın din/devlet yapısı Türkiye' ye uymuyor... Bu gibi problemleri aşabilirsek; kadim halklar ortak bir paydada buluşturulabilir. Bu başarabilmenin ön koşulu din/mezhep eksenli anlayışı terk edip Seküler Devlet Düzenine geçmektir. Herkes kendi din anlayışını kendi vicdanında yaşasın, orasına kimse müdahale etmez zaten. Kaldı ki İran' ın %40' ı Türktür. Çok güzel olur hem...

Peki Kürtleri ne yapacağız?

Onlar için en güzel gelecek; Amerika/İsrail planlarına alet olmamaktan geçiyor. Türk, Arap, Fars Konfederasyonunun bünyesinde onurlu yurttaşlar olarak yaşayacaklardır. Tercih hakları var elbette. Ya Amerikan/İsrail ittifakının kurşun askeri olurlar ya da orta doğu konfederasyonunun onurlu yurttaşları! Amerikan planlarını tercih ederlerse; hem bölgeyi destabilize ederler hem de kendilerini yok ederler. Yanlış yapıyorlar, Ermenilerin düştüğü tuzağa doğru çekiliyorlar. Yanlış yapıyorlar.

Çevrimdışı UYVAR

  • YASAKLI
  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 2045
  • -111
Ynt: Barış Pınarı Harekatı
« Yanıtla #19 : 06 Ekim 2019, 19:26:08 »
Dovme yaptiran Türk askeri olmaz. Ulkucu hic olmaz. Airsoftcu muhtemelen bu arkadas.

Arkasındaki Cobra aracı da fotomontajla yerleştirilmiş o zaman!

Ankara emniyetinin onunde iki tane var. Gidip foto cektirebilirsin

İstersen bu şekilde gidip o araçların önünde fotoğraf çekmeyi deneyebilirsin.

Ben airsoftcu degilim. Ama birsey olmaz merak etmeyin. Arap sacli esmer bir hatun olsam daha irrite olurlar. 😀

 Egm, halkla kaynasmayi sever. Birsey ikram etmeyin yeter. Bazen piknikcilerden, cobanlardan demleme cay otlandiklari olur sadece. 😀
''Başarının sırrı amaca sadakattir.''