Gönderen Konu: SOVİET PROJECT 941  (Okunma sayısı 4011 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı OKÇULAR

  • Site Yetkilisi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 736
  • 84
SOVİET PROJECT 941
« : 27 Aralık 2018, 14:35:23 »
Project 941 UÇAK TAŞIYICI DENİZALTI KRUVAZÖRÜ

Soğuk savaş dönemi akabinde ABD ve Nato donanmalarına karşı 1991 de planlanmış bir proje. Nükleer güçlü denizaltı aynı zamanda balistic füzeler de taşıyabiliyordu.






https://navydiver.livejournal.com/86926.html

https://youtu.be/4isjhp0z_4o
« Son Düzenleme: 27 Aralık 2018, 14:39:54 Gönderen: OKÇULAR »
DÜNYADA BÜTÜN GERCEKLER 3 MERHALEDEN GECER.
1. iLK BAŞLARDA HAFİFE ALINIR ÖNEMSENMEZ
2. ARKASINDAN ŞİDDETLİ BİR DİRENİŞ VE BASKIYA UĞRAR.
3. EN SON TAM BİR DOĞRU OLARAK KABUL EDİLİR..

Çevrimdışı Afşar1

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 450
  • 30
  • DefenceTurk.com
Ynt: SOVİET PROJECT 941
« Yanıtla #1 : 27 Aralık 2018, 14:41:00 »
Ben sabah bunu twitter de gördüm.
Düşünce güzel lakin denizaltında onu korumak pek mümkün değil sanırım.
Akustik izi muazzam olur.
Gemiyi idame için gereken personelin nefes alıp vermesi bile sanırım sonar da onları yeteri kadar görünür kılar.
Serkan abinin bir fikri vardı demişti ki denizaltılar geleceğin deniz araçları gemilerden daha az görünürler diye demek ruslar da onun gibi düşündü :)

Çevrimdışı OKÇULAR

  • Site Yetkilisi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 736
  • 84
Ynt: SOVİET PROJECT 941
« Yanıtla #2 : 27 Aralık 2018, 14:52:21 »
Rus bilim adamları ABD uçak gemilerini imha için bayağı kafa yormuşlar. Böyle bir denizaltı hayata geçebilseydi hasım için büyük bir asimetrik tehdit oluştururdu. Tabi denizin altında çıkaracağı akustik ve manyetik izde "Ben Buradayım" der.
DÜNYADA BÜTÜN GERCEKLER 3 MERHALEDEN GECER.
1. iLK BAŞLARDA HAFİFE ALINIR ÖNEMSENMEZ
2. ARKASINDAN ŞİDDETLİ BİR DİRENİŞ VE BASKIYA UĞRAR.
3. EN SON TAM BİR DOĞRU OLARAK KABUL EDİLİR..

Çevrimdışı Raptor44

  • İnsanlar yaptıklarıyla yargılanır
  • Özel Üye
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 845
  • -72
  • DefenceTurk.com
Ynt: SOVİET PROJECT 941
« Yanıtla #3 : 27 Aralık 2018, 15:13:51 »
Akustik izi gerçekten sorun olurdu bir şekilde halletselerdi düşünsenize bir anda ABD kıyıların yakın 4 bu tip denizaltı hem 10 tane jet taşısa bir anda 40 uçaklık bir filo olur aynı zamanda füzeler ile ani saldırılar yapıp aynı şekilde bir anda kayboldularını
IRK, DİN, DİL, MEZHEP ÖNEMLİ DEĞİLDİR ÖNEMLİ OLAN BU ÜLKE İÇİN YAPTIKLARINDIR

Çevrimdışı BlackHawk89

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 428
  • -4
  • DefenceTurk.com
Ynt: SOVİET PROJECT 941
« Yanıtla #4 : 27 Aralık 2018, 15:14:27 »
Bizde yapmalıyız. Bizimkisi içinde Dron bombardıman uçağı veya tank felan çıkarmalı.

En az 800 denizaltımız olmalı, nükleer güçle çalışan, ıcmb atabilen.

Çevrimdışı SKYWOLF

  • SKYWOLF
  • Genel Yetkili
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 44308
  • 614
Ynt: SOVİET PROJECT 941
« Yanıtla #5 : 27 Aralık 2018, 15:34:40 »
Her ne kadar sonar izi vs fazla olsa da, bir uçak gemisine göre tespit edilebilirliği çok daha az olduğu için mantıklı bence.
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Çevrimdışı Afşar1

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 450
  • 30
  • DefenceTurk.com
Ynt: SOVİET PROJECT 941
« Yanıtla #6 : 27 Aralık 2018, 16:05:59 »
Bizde yapmalıyız. Bizimkisi içinde Dron bombardıman uçağı veya tank felan çıkarmalı.

En az 800 denizaltımız olmalı, nükleer güçle çalışan, ıcmb atabilen.


Kendi tasarımımız olacak yada japon söryu sınıfı gibi olmalı.
Alman bağımlılığından kurtulmamız lazım...
http://uskudar.biz/savunma-sanayii/milli-denizalt%C4%B1-milden-m%C3%BCrettebat

Alıntıdır;

1980'lerin başlarında Hindistan alacağı yeni denizaltılar üzerinde MKH2 bulunmasını talep edince, uyanık almanlar hemen ellerindeki hazır Tip209/1400 tasarımını biraz uzatıp Pr.705 üzerinde kullanılan Sovyet çözümünün bir nevi taklidini denizaltı üzerine uygulayarak Tip209/1500 olarak tanımlanan bir tasarım ortaya koyup bu denizaltıları Hindistan için inşa ettiler.



Tip209/1500 Sınıfı Denizaltılar Üzerindeki Kurtarma Hücresi

Resim.2) Tip209/1500 Sınıfı denizaltılar üzerindeki kırk kişilik Mürettebat Kurtarma Hücresi.
Kırmızı bölge mukavim perde/kaporta yerleşimidir. Bu sayede her iki sugeçirmez bölmeden de kurtarma hücresine bağımsız erişim mümkün olabilmektedir.



Shishumar
Hazır mevzu daha sonra Hindistan tarafından Shishumar Sınıfı olarak adlandırılan Tip209/1500 tasarımına gelmişken asıl konudan bir miktar sapmak pahasına da olsa, bağlantılı şekilde bugün bizi hâlâ etkilemekte olan birtakım ayrıntılardan bahsetmek uygun olur.

1970 yılında Almanya ile Hindistan arasında denizaltı satışına yönelik ilk görüşmeler başlatılmıştı. 1981'de ise iki ülke arasında Tip1500 anlaşması imzalandı. Bu denizaltı için mevcut 209/1400 tasarımının mukavim tekne çapı 30cm arttırılarak 6,5m'ye uzunluğu ise 64,4m'ye çıkartıldı. Hikâyenin inşa safhası Türkiyenin 209'ları ile eşdeğer gerçekleştiği için burada tekrar etmeye değer bir tarafı pek yok.

Asıl ilgi çekici ayrıntılar ise inşa faaliyetinin tamamlanmasından sonraki döneme ait. Geleneksel olarak askeri donanım tedariğinde hem Doğu hem de Batı ürünlerine kabaca eşdeğer seviyede yatırım yapan Hindistan, ilk Tip1500'ün donanma hizmetine girdiği 1986'da, SSCB'ye sipariş etmiş olduğu Proje 877EKM (Nato tanımlası Kilo ve Hint tanımlamasıyla Sindhughosh) Sınıfı denizaltıları da teslim almaya başladı.

İşte bu durum, zaman itibarı ile eşdeğer teknolojik seviyeye sahip tamamen farklı iki tasarım kültürünün elinden çıkmış iki farklı denizaltı sınıfının, tarihte ilk kez doğru ve gerçekçi bir şekilde karşılaştırılabilmesi imkânının3 kapısını araladı.

Hemen akabinde Hint Donanması tarafından profesyonelce ve tarafsız bir şekilde her iki denizaltının kapıştırılmasıyla gerçekleştirilen kapsamlı tecrübeler son derece ilgi çekici sonuçlar ortaya koydu. 877EKM'nin ne kadar mükemmel ve üstün bir tasarım olduğu anlaşıldıktan sonra başlangıçta verilmesi düşünülen dört ilave Tip1500 çalışması hemen iptâl edildi. Alman tasarımının işletme maliyetinin rakibine göre aşırı derecede yüksek olması da cabasıydı. İkinci Dünya Savaşı sonrası için alman denizaltı ihraç davranışı bu açıdan günümüzün yazıcı-mürekkep taktiğinin ilk başarılı(!) örneklerinden biri olarak da görülebilir.

Tip1500 hadisesi başka bir açıdan daha önemli bâzı işaretler ortaya koymaktadır. Şöyle ki; bir denizaltının temel tasarımı (mesela Tip209/1200 diyelim) ne kadar iyi olursa olsun, bu kavramı belli bir seviyenin üzerinde iyileştirebilmek mümkün değildir. Denizaltı tasarımında ulaşılması istenen hedefler fazla yüksek ise, ulaşabilmenin tek gerçekçi yolu sıfırdan bir tasarıma başlamaktan geçer ve Tip1500 projesi bu gerçekliği somut olarak ispatlamıştır.

İşte Tip214 tasarımının denize indiği ilk günden başlayarak süregelen ciddi sorunların, tedavisi olmayan asıl kaynağı da bu projenin ihracat odaklı olarak ve sadece azami kâr elde edebilmek için yine Tip209 temelinde geliştirilmesi olmuştur.

Ve bu sebeple de söz konusu tasarımın, çok yüksek maliyetinin karşılığını veren yetenekler sunabilmesi asla mümkün olmayacaktır. Şimdi biz bu tasarımı biraz daha değiştirip mükemmel bir sonuç alabileceğimiz umuyoruz (bu işin içinde olup da gerçekten buna inanan var mı acaba?) ne yazık ki bu mümkün değil. Ama denize indikten sonra bu araçları tabii ki dünyanın en iyi(!) denizaltısı olarak ilân edecek olan medya ile kendimizi avutmayı tercih edebiliriz, belki de böylesi daha iyidir.

Eğer herşey bu kadar kolay olsaydı almanlar kendileri için en ince ayrıntısına kadar sıfırdan başlanarak ele alınmış tamamen özgün bir tasarım geliştirmekle uzun yıllar boyunca uğraşmaz, kendileri de 214 kullanırlardı...

Ama daha da kötüsü aynı 214 tasarımının içinde bulunduğumuz zaman diliminde, sadece ismi değiştirilerek MİLDEN(!) olarak pazarlanmaya çalışılmasıdır. Neyse ki buna biraz daha zaman var, artık tek temennim odur ki tez zamanda imamın kayığına binmek nasîb olur da hiç olmazsa o günleri görmekten kurtulurum...
« Son Düzenleme: 27 Aralık 2018, 16:11:06 Gönderen: Afşar1 »

Çevrimdışı marmara

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 613
  • 40
  • DefenceTurk.com
Ynt: SOVİET PROJECT 941
« Yanıtla #7 : 27 Aralık 2018, 20:51:24 »
Sovyetlerin böyle projesi hiç olmadı, Proje 941 Typhoon sınıfı denizaltısıdır!!!

Bunu yapan fantezi plastik gemi modelciliği ile uğraşan amatör yapımcı ve yazarın çalışması. Yapımcı Typhoon denizaltısından baz alınarak yapılmış bu denizaltıya “Proje 941bis”  ismini veriyor.

“1991 de Sovyetler dağıldıktan sonra, eskiden deniz kuvvetlerinde görev yapmış yüksek rütbeli deniz subayları ve KGB ajanları soğuk savaşı devam ettirme peşindeler. Bu projeyi finanse etmek için sponsorlar buluyorlar, Japonya`dan araba taşıyan Rus işadamları bu denizaltıyı sivil amaçlı kullanmak için finanse edecekler araba taşımak için. Savaş çıkınca denizin altından beklenmedik anda su yüzüne çıkarak Sukhoi`larla NATO`ya ağır darbe vuracaklar...”
Hikaye böyle devam eder.

Site yetkilisi tarafından bunu ciddi bir askeri projeymiş gibi buraya taşaması hiç yakışmadı.
« Son Düzenleme: 27 Aralık 2018, 21:04:29 Gönderen: marmara »

Çevrimdışı SKYWOLF

  • SKYWOLF
  • Genel Yetkili
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 44308
  • 614
Ynt: SOVİET PROJECT 941
« Yanıtla #8 : 27 Aralık 2018, 23:15:25 »
Neden? Sistemin gerçekte var olup olmaması önemli değil ki!
Beyin fırtınası için harika bir konu.  Bakış açısının farklılığı müthiş!
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Çevrimdışı OKÇULAR

  • Site Yetkilisi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 736
  • 84
Ynt: SOVİET PROJECT 941
« Yanıtla #9 : 28 Aralık 2018, 01:01:56 »
Evet proje hayata geçmedi. Ama pirinçden maketi yapan şahıs bizzat temin ettiği teknik çizimlerden istifade ettiğini dile getiriyor. Rusların bu tip tasarımlara zaman ayırmasının diğer sebebi aynı şekilde ABD ve İngilterenin kavramsal çalışmalarının olması.



DÜNYADA BÜTÜN GERCEKLER 3 MERHALEDEN GECER.
1. iLK BAŞLARDA HAFİFE ALINIR ÖNEMSENMEZ
2. ARKASINDAN ŞİDDETLİ BİR DİRENİŞ VE BASKIYA UĞRAR.
3. EN SON TAM BİR DOĞRU OLARAK KABUL EDİLİR..