Gönderen Konu: Türkiye Ekonomisi  (Okunma sayısı 78705 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Tigerfish

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 2221
  • 196
Ynt: Türkiye Ekonomisi
« Yanıtla #70 : 10 Ağustos 2018, 17:06:57 »
$6.50 şuan.  €7.43

O kadar boş konuştular ki. Birde Trump bey twit attı.

Asagilik herif atesin icine daha daha benzin döküyor.

Çevrimdışı Afşar1

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 450
  • 30
  • DefenceTurk.com
Ynt: Türkiye Ekonomisi
« Yanıtla #71 : 10 Ağustos 2018, 17:12:50 »
ABD Başkanı Donald Trump, Türkiye'ye yönelik skandal paylaşımlarına bir yenisini ekleyerek, çelik ve alüminyum için gümrük verilerini vergileri iki katına çıkardığını duyurdu.
Trump, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "Türk lirasının ABD doları karşısında hızla düştüğünü" ifade ederek, Türkiye'den gelen çelik ve alüminyum üzerindeki gümrük vergilerinin ikiye katlanmasına onay verdiğini duyurdu.

Trump, "Alüminyumda bu oran artık yüzde 20, çelikte de yüzde 50 olacak. Türkiye ile ilişkilerimiz bu dönemde iyi değil." ifadelerini kullandı.

Çevrimdışı SKYWOLF

  • SKYWOLF
  • Genel Yetkili
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 44308
  • 614
Ynt: Türkiye Ekonomisi
« Yanıtla #72 : 10 Ağustos 2018, 17:43:07 »
Bu durum yabancıları da tedirgin ediyor. Türkiye'nin büyük bir krize girmesinden korkuyorlar. Çünkü Türkiye yabancı bankalara aşırı borçlu ve kriz nedeniyle borcunu ödeyemezse yabancı bankaların da batabileceği dillendiriliyor. Domino etkisi olabilir diyorlar!
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Çevrimdışı BlackHawk89

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 428
  • -4
  • DefenceTurk.com
Ynt: Türkiye Ekonomisi
« Yanıtla #73 : 10 Ağustos 2018, 18:55:37 »
Bu durum yabancıları da tedirgin ediyor. Türkiye'nin büyük bir krize girmesinden korkuyorlar. Çünkü Türkiye yabancı bankalara aşırı borçlu ve kriz nedeniyle borcunu ödeyemezse yabancı bankaların da batabileceği dillendiriliyor. Domino etkisi olabilir diyorlar!

Hocam kimse söylemiyor ama biz 2015'ten beri doğrusal bir krizdeyiz. Devletin borcu 100+ Milyar Dolar olsada ödenebilir gayet rahat. Ama özel sektör 350+ Milyar Dolarlık borcunu ödeyemez. Tabii kısa dönemli değil tamamı. Sadece 100+ Milyar Doları 1 yıl içinde ödenmeli. Mümkünatı yok IMF olmadan bu paea bulunamaz. Yerel seçim sonrası IMFden para istenecek diyorum ben. Yoksa bahsedildiği gibi tümden iflas verilir. Zaten 1 yıla yakındır çoğunluk inşaat firması başta olmak üzere çoğu sektörde batmalar, konkordatolar, iflas ertlemeler verildi - veriliyor. Tabii birde kriz fırsatçıları var. Zarar etmesede zarar etmiş gibi gözüken, paralar ile kaçan ve kaçacak olanlar.

Diğer ülkelerin gündemine girdiğimizi biliyorum. Zira biz iflas edersek bunun yayılmasından korkuyorlar. Özellikle Türkiye'nin karmaşıklaştırılmış demografisi yüzünden milyonlarca karışık mültecinin AB ye akın etmesinden.

En başında şu inşaat işi cüzi kârlar ile işin ehli tarafından yapılanlarda olsaydı bugün bu hale gelinmezdi. Ne olurdu sanki bir kutu gibi evden 1'e 10 yerine 1'e 2 kazanmaya çalışsalardı... 60 bin tlye maâl et, ama 600 bin tlye satmaya kalk... Hazine garantili işler zaten felaket.

Haa bu arada çok kritik bir konu var. Devlet sürekli karşılıksız para basıyor, özellikle emekli ikramiyesi olayı için sadece 20+ Milyar TL basıldı 1.5 ayda. Her karşılıksız para devasa enflasyon getiriyor. Birde her sene verilen müthiş Cari açık.

Türkiye borçlarını kolay çevirebilecek bir ülke, yeter ki her önüne gelenle atışmasın, yeterki alttan almasını bilsin.
« Son Düzenleme: 10 Ağustos 2018, 18:56:41 Gönderen: BlackHawk89 »

Çevrimdışı BlackHawk89

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 428
  • -4
  • DefenceTurk.com
Ynt: Türkiye Ekonomisi
« Yanıtla #74 : 11 Ağustos 2018, 21:35:56 »
Şuan ortadaki iddialar;

- 15+ büyük inşaat firması battı, projeler durdu, ödenekler yapılmıyor lakin açıklanmıyor.
- IMF ile gizli şekilde görüşülüyor.

Çevrimdışı Canik

  • YASAKLI
  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 279
  • -27
  • DefenceTurk.com
Ynt: Türkiye Ekonomisi
« Yanıtla #75 : 12 Ağustos 2018, 04:37:04 »
Bu durum yabancıları da tedirgin ediyor. Türkiye'nin büyük bir krize girmesinden korkuyorlar. Çünkü Türkiye yabancı bankalara aşırı borçlu ve kriz nedeniyle borcunu ödeyemezse yabancı bankaların da batabileceği dillendiriliyor. Domino etkisi olabilir diyorlar!



Haa bu arada çok kritik bir konu var. Devlet sürekli karşılıksız para basıyor, özellikle emekli ikramiyesi olayı için sadece 20+ Milyar TL basıldı 1.5 ayda. Her karşılıksız para devasa enflasyon getiriyor. Birde her sene verilen müthiş Cari açık.

Bu paranın basıldığına dair bir kaynağın var mı yoksa kaynak bizzat sen misin?Enflasyonun artması ithal mala gelen zamlarla ve bazı yapısal sorunlarla ilgilidir.Ayrica ihracaat artmakta ve ihracaatin ithalatı karşılama oranı yükselmektedir.Ekonomi yine rekor bir buyumeye imza atacak. 3. Havalimanı 2 ay sonra açılıyor ayrıca diğer projeler savunma dahil en ufak bir kesinti yok ilerliyor yani kurun yükselmesi için hiçbir sebep yok ortada tamamen ekonomik bir operasyonla kur yükseliyor yükseltiliyor inşallah başarısız olacaklar.

Çevrimdışı Canik

  • YASAKLI
  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 279
  • -27
  • DefenceTurk.com
Ynt: Türkiye Ekonomisi
« Yanıtla #76 : 12 Ağustos 2018, 04:39:48 »
Bu durum yabancıları da tedirgin ediyor. Türkiye'nin büyük bir krize girmesinden korkuyorlar. Çünkü Türkiye yabancı bankalara aşırı borçlu ve kriz nedeniyle borcunu ödeyemezse yabancı bankaların da batabileceği dillendiriliyor. Domino etkisi olabilir diyorlar!



Haa bu arada çok kritik bir konu var. Devlet sürekli karşılıksız para basıyor, özellikle emekli ikramiyesi olayı için sadece 20+ Milyar TL basıldı 1.5 ayda. Her karşılıksız para devasa enflasyon getiriyor. Birde her sene verilen müthiş Cari açık.

Bu paranın basıldığına dair bir kaynağın var mı yoksa kaynak bizzat sen misin?Enflasyonun artması ithal mala gelen zamlarla ve bazı yapısal sorunlarla ilgilidir.Ayrica ihracaat artmakta ve ihracaatin ithalatı karşılama oranı yükselmektedir.Ekonomi yine rekor bir buyumeye imza atacak. 3. Havalimanı 2 ay sonra açılıyor ayrıca diğer projeler savunma dahil en ufak bir kesinti yok ilerliyor yani kurun yükselmesi için hiçbir sebep yok ortada tamamen ekonomik bir operasyonla kur yükseliyor yükseltiliyor inşallah başarısız olacaklar.
Ek olarak turizmde rekor doluluk oranları yaşanıyor oteller yüzde yüz dolu havayolu şirketleri özellikle thy ilk defa yüzde 80 dolulugun üzerine çıkmış durumda.

Çevrimdışı BlackHawk89

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 428
  • -4
  • DefenceTurk.com
Ynt: Türkiye Ekonomisi
« Yanıtla #77 : 12 Ağustos 2018, 08:34:09 »



Bu paranın basıldığına dair bir kaynağın var mı yoksa kaynak bizzat sen misin?
[/quote]

http://www.haberayyildiz.com/gundem/merkez-bankasi-para-basiyor-turkiye-ekonomisi-cokuyor-18951h.html

Tedavüldeki para miktarı bir anda çok hızlı arttı. Para arzı 5 yıldır hafif hafif arttırılıyordu zaten, yalnız karşılık olarak altınımız yok.

Çevrimdışı BATTLESTAR

  • 2018 ve 2019 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 2672
  • 315
  • DefenceTurk.com
Ynt: Türkiye Ekonomisi
« Yanıtla #78 : 12 Ağustos 2018, 13:21:25 »
Arkadaşlar ekonomist değilim ancak iktisat ve ekonomi tarihini çok okumuş bir insan olarak bizim ekonomik sıkıntımızın temelinde çok büyük bir felsefik sorunun yattığına inanıyorum. Sorunun ismi KAPİTALİST LİBERAL EKONOMİ. Akp başa geldikten sonra Türkiye az da olsa karma ekonomik sistemde olan konumunu nerdeyse tamamen Kapitalist Liberal Ekonomiye kaydırdı. Bunu nasıl yaptı devlete ait zarar eden veya ettirilen tüm şirket ve yapıların çoğunu özelleştirdi ki bu halk arasında " aaa ülkeyi satıyorlar olarak algılandı. "

Akp'nin Liberal Ekonomik sistemi şöyleydi; Devlet bir şirket ve yapı kurmaz . Ülkenin ihtiyacı olan alanlara teşvik yapar, paket açıklar, halk gelir şirket açar üretimi karşılar ihracat  yapar devlet vergi üzerinden payını alır.Aslında bir devlet için güzel bir sistem. Ama şunu atladılar, Türk insanının genlerinde TÜCCARLIK ,TİCARET, SANAYİCİLİK YOK.Bizim atalarımız askerlikle uğraşan hayvancılık yapan çiftçilerdi. İstisnalar dışında hiçbir zaman deniz kıyısında yaşayıp deniz ticareti yapan, yüzyıllardır şehirlerde yaşamış burdaki pazarlarda tüccarlığı genlerimize işletmiş, deve kervanlarıyla yüzyıllarca mal taşımış bir millet OLMADIK. Bilimsel olarak bir kaç nesil tarafından tekrarlanan davranışlar artık o insanların genlerine işliyor ve kalıcı oluyor. Bu fiziksel özelliklerde bile geçerli kutuplara gidin yaşayın kardan yansıyan güneş yüzünden 5 nesil boyunca gözleriniz çekikleşir sonra afrikaya gitseniz bile çocuklarınız çekik gözlü doğar. Veya beyaz tenli karıştırıyor olabilirim. Yani bu özellik bizim genlerimizde yok. Zaten osmanlı'da da , selçuklu da da ticaret ve zanaatkarlık genelde gayrimüslimler üzerinden ilerlemiş bir sektör.  Kurtuluş savaşından sonra gönderilmeleriylede elimizde kalan  bir avucu ülkenin tepe noktasını oluşturuyor zaten.


Tabi birde devlet eliyle desteklenen Sabancı ve Koç var. Yıllarca sabancı sabancı kayserili adamlar vs . denildi. Kayseriye gidin bakın şehirde ermenilerin ticari hayatta çok büyük izleri var. Çarşıya girin bir tane kuyumcu bulamazsınız hepsinin ismi Sarraf. Yani belliki sabancının geçmişinde de bir ilişki var. Koç'un geçmişinide bilmesemde cumhuriyet kadroları tarafından 100 yıldır itelene itelene bir yerlere gelmiş bir oluşum. O yüzden AKP'nin bu Teşvik sistemine bağlı LİBERAL EKONOMİ'nin işe yarayacağı bir toplum yapısına sahip değiliz. Çünkü ;

+ Bizim sanayicimiz hiçbir zaman riske girip ileri teknolojilere yatırım yapmaz
+ Parasını riske atmaz. Binbir garantiyle bir işe girer.
+ Koç gibi elaleme sıfırdan araç yapar ama o firmalar darılmasın diye milli araba yapılamaz intihardır der.
+ Arge nedir bilmez , Girişim ruhu yoktur , zaten ticari olarak ihracat ilişkilerinde bireysel olarak patronlar sıfırdır.
+ Bir sektörü tutturdumu ölümüne oradan devam eder yatırım yapmaz.

Halka dönelim ;

+ Elinde bir parası olursa asla ticarete girmez, direk ev alır kira yer kendini garantiye alır
+ Çiftci devletin verdiği teşvik kredisiyle yatırım yapmaz gider oğlanın kınasını düğününü yapar.
+ Tarladan biraz kar etsin üretimi arttırmak için iyi tohuma gübreye ilaca yatırım yapacağına gider ihtiyacı olmamasına rağmen traktörü büyütür yenisini alır çeker ilçe kahvehanesinn önüne birde ağzında sigara hava ata ata kağıt oynar.
+ Şehirde kobi kredisini çeken kobi biraz beli doğrulttumu işletmeyi büyütmez gider bmw 5.20 alır dik yaka gömlek kızlar seri köz getir tayfa olur.


O yüzden Türk insanı iyi Askerdir, Çalışkandır, Zekidir, Vicdanlıdır ama iyi Tüccar değildir, Sanayici hiç değildir. Koskoca Türkiye ekonomisi de devletin teşvikleriyle özel sektörün keyfine bırakılacak bir sektör asla OLMAMALIDIR. Bizler Abd değiliz orada MAKE MONEY yani para yapmak gibi bir kültür var. İnsanların en büyük amacı biraz para kazanıp bir şirket bir kuruluş kurup büyümek. Orda tabi devlet teşvik yapar özel sektör hemen doldurur.


O yüzden bizim ÇÖZÜMÜMÜZ = KARMA EKONOMİK MODEL, DEVLETÇİLİK, DEVLETÇİLİK, DEVLETÇİLİK'dir .


Bu sistemde devlet bir alanda şirket veya ithalat fazlası gördüğünde teşvik yapmaz. Direk o alanda bir şirket kurar . Bu şirketi devlet büyütür bir seviyeye getirir bu şirket tam devletçi modelde devlet şirketi olarak devam eder, Karma sistemde ise devlet şirketin bir kısmını özel sektöre satar veya halka açar kademe kademe özel sektöre kaydırır.

Atatürk döneminde her ne kadar İzmir İktisat Kongresinde Liberal bir izlenim verilse de - Ki bunun sebebi Lozan'ın imzalanması içindir(ayrıntı isteyen özel mesaj atabilir)- o dönemdeki kurulan sanayi devletçilik sayesinde kurulmuştur. 1929 ekonomik krizinden bu ülke devletçilik sayesinde kurtulmuştur. Devam eden nato'ya giriş dönemi, amerikanlaşma ve Demokrat Parti dönemlerinde birazda demokrat parti Varlık vergisi ve Milli koruma kanunu'nun gazıyla başa geldiğinden ve bu vergilerin DEVLETÇİLİK ile bağdaştırılmasından Devletçilik biraz ötelendi zaten nato ve abd etkisi üstünden silindir gibi geçti. Bu sistem doğru uygulanırsa halkımız için en etkili ekonomik sistem gibi bunun en güzel modern örneğini SAVUNMA SANAYİSİ'nde görüyoruz. Devlet destekli kurulan şirketler devamlı ordu tarafından sübvanse edildi müsteşarlıkta şirketleri yapılanma ve arge konusunda kordine edince bir ana Savunma Sanayisi ve birde özel savunma sanayi şirketleri çeperi oluştu. Ben açıkcası TSKGV'yi bir özel sektör olarak görmüyorum.



Şimdi gel gelelim şu an içinde olduğumuz ekonomik duruma ne yazıkki kötü bir durum. Bizim bu durumdan kalıcı olarak çıkmamızın tek yolu ;

YURTİÇİNDE TL İLE YATIRIM YAPIP ÜRET, YURTDIŞINA DOLAR İLE SAT.

Kısaca üret,üret,üret.

Ve bunu en hızlı nasıl yapabiliriz = Devletçilik.

En hızlı hangi sektörlerde yapabiliriz = Tarım ve Hayvancılık, Tekstil, Yazılım, Enerji

Tarım ve Hayvancılık : Senelerdir Tarım ülkesi olarak nitelendirildik ama ne yazık ki şu an dışardan büyük oranda tarımsal ürün ve hayvan ithal ediyoruz. Ve çoğunda dolarlarda dışarıya gidiyor. Arkadaşlar ülkemiz cennet ama ne yazıkki en kötü çiftcisinin evinde tarımla ilgili en az 15 kitap varken bizim bunlarla şu anki sistemle mücadele etmemiz zor.  O yüzden bu işe devletin girmesi ŞART. Keza bizim miletimiz zaten aylık garanti kazancı sever.

O yüzden devlet belirli süre ekilmeyen arazilere veya devlet arazilerine üretimden yüzde pay karşılığı devlet tarım arazileri kapsamına alıp çiftcilerin garanti asgari ücret karşılığı ziraat mühendisleri tarafından yönlendirilerek tamamen modern tarım araçları ve tarım yöntemleriyle tarım yapacağı aynı sistemin hayvancılık konusunda da uygulanıp devlet çiftliklerinin kurulacağı ve hayvanların tam üretkenlikte hayvanların her şeyinden yararlanıldığı  bir sistemin kurulması ve halkın burda verimle çalışması daha mantıklı. Ayrıca devlet nerde ne yetişeceğini ne kadarın yeterli olacağı ve ne kadarın ihracata ayrılacağını belirleyeceğinden gayet verimli olacağı malum.

Ayrıca bu ofisler bir tsk vazifesi görür ise ve bir tarım sanayisi müsteşarlığı kurarsa ülkemizde Tarım sanayisinin gelişeceğini ve ülkeye dolar sağlayacağını düşünüyorum.


Tekstil : Senelerdir Tekstilde başa oynayan bir ülkeydik. Hatta tekstil pamuğu yetiştirmek için gap gibi büyük bir projeye giriştik. Ama ne oldu çin o müthiş üretim altyapısı ile özellike ucuz kuma ve tekstil ürünlerini sirkülase ettiler. Bizim burada yapmamız gereken daha kaliteli dokuma hammaddelerine yatırım yapıp bu türleri yetiştirip hali hazırdaki tekstil şirketlerini yurtdışına yaymak için devletin ya kendi şirketini kurması yada bu şirketlere ortak olması lazım.

Yazılım  = Getiri sağlaması en kolay alanlardan birisi. Devlet ortaklıklı bir kaç yazılım şirketi kurulup bu şirketlerin proje başvurusu tabanlı çalışması mantıklı olur. Değerli projeleri toplayıp bunlar üzerine çalışmak için Türkiyenin en iyi yazılım mühendislerini aselsan gibi toplayacak bir kuruluş ülkemize çok ciddi dolar girdisi sağlayacaktır. 

Enerji = Arkadaşlar ülkemizin cidden kanayan yarası ülkedeki doların yaklaşık 3 te 1'ini ıınmak ve üstünden elektrik üretmek için doğalgaz'a ve araçlarımız ve çeşitli alanlar için petrole veriyoruz. Ve evet ülkemizde Petrol ve doğalgaz yok kadar az . Biz bu iki bağımlılığımızı ne kadar azaltabilirsek o kadar bizim için iyi olacak. Çok büyük bir kazanç cebimizde kalacak.
Peki bunu nasıl yaparız ? İlk olarak başta temiz enerji yatırımları ve en önemliside ne yazıkki çabukcak nükleer enerjiye yatırımı arttırıp nükleer santral yapabilir seviyeye gelecek teknoloji transferini sağlayıp kendi santrallerimizi yaparak ülkedeki enerji üretim kabiliyetine çağ atlatmamız lazım .

Çünkü eğer böyle yaparsak milli otomobil projesinede destek olack şekilde ülkede elektrikli otomobili teşvik ederek petrole olan ihtiyacı aşırı düşürebiliriz, amerikadaki gibi klima bazlı elektrikle soğutma ve ısıtma sistemlerini ülkemizde yeni yapılarda şart koşarak doğalgazdan ve tabiki doğalgazla işleyen elektrik üretim tesiserini kpatarak doğalgazada iden parayı aşırı sınırlayarak bütçenin yüzde 20-30'una yakın bir dolar'ı ek kazanç gibi cebimizde muhafaza edebilir ve enerjide bağımsız olabiliriz.


Sanayi : Bu alanda da güney Kore'nin zamanında yaptığı gibi her alanda belirli devlet ortaklıklı ve destekli şirketler seçerek bunları bir thy gibi uluslararası arenaya çıkarmak ve bir savunma sanayisi müsteşarlığı modeli veya bu modelin evriltilmiş versiyonlarını uygulamamız lazım. Mesela buna Togg ile başlayabiliriz. Ama bu sektörde de Devletçiliğin olması itici güç olması şart. Çünkü riske girmeyi düşünen dünyayı takip eden bir sanayicimiz yok.


Tabi bunlardan ayrı bütün bu sektörlerde çalıştırmanız gereken bir nitelikli iş gücü kısmı var . Ve bu eğitimle ilgili kısım bambaşka bir konu. Belki onuda başka bir yazıda fikirlerimden bahsederim. Kısaca benim düşüncem ve fikirlerim budur. Doğru bulunur veya bulunamaz. 
Savaş Var Denildiğinde Biz;


Çevrimdışı BlackHawk89

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 428
  • -4
  • DefenceTurk.com
Ynt: Türkiye Ekonomisi
« Yanıtla #79 : 12 Ağustos 2018, 21:26:24 »
B.Erdoğan bey'in bugünkü konuşması çok fenaydı. Yarın 10 tl civarını görürsek şaşırmam.

Dövizin yükselmesinin bence en kötü etkisi gıda zamlanması ve savunma sanayiiyi etkilemesi.
10 milyar dolar bütçe zaten çok azdı. 6 milyar dolara düşmüş. Arda mevlütoğlunun twitter hesabında gördüm.