Gönderen Konu: Türkiye Ekonomisi  (Okunma sayısı 75353 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı metin62

  • 2020 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 2338
  • 182
  • DefenceTurk.com
Ynt: Türkiye Ekonomisi
« Yanıtla #160 : 27 Mart 2020, 14:38:39 »
Guzel bir calisma olmus Sn  BATTLESTAR. Ancak bizleri yillardan beri idare etmekte olan degisik iktidarlarin Tarim politakalarini terk edisi malesef bayagi eskiye dayaniyor."Cumhuriyetimizin ilk yillari ve bir miktar Ecevit donemini saymazsak"

Malesef yillar icerisinde milletin efendisi olan koylu ve tarim bilincli ve bilincsiz olarak iktidarlarin oncelikli planlarinda pek yer gostermedi ,secim zamanlari haric. Neticede ozellikle Ozal ve mevcut iktidar doneminde ise  su anki gorunumune gelmis oldu.  Elbette bu iktidarlarca kendilerine gore baska oncelikler mevcuttu sanayi urunleri ....vs tarim mesakatli bir sektor kar orani sanayi urunlerine gore daha dusuk .... ancak bir zamanlar tarim da ve Hayvancilikta kendi kendimize yeterli olan ulkemiz bugunlerde malesef siralamiyi birakin samana kadar ithal eden bir ulke oldu.

Elbette sanayilesmis bir ulke olmamiz hepsimizin hayali ancak tarim ve hayvanciligin onemi hic bir zaman stratejik konumunu kaybetmemesi gerek .Neticede her birey yemeden icmeden hayatta kalmasi mumkun olmadigina gore demek ki her zaman icin Tarim ve hayvancilik onemli.


Tarim ve hayvanciligimizin moderinize edilebilmesi icin once gercekci master planlar hazirlamak ve bu planlara gore tarim ve hayvancilik ile ilgilenen koylumuzun modern tarim ve hayvancilik uretimi uzerine egitilebilmeli bunun icin eski koylunun rahat ulasabilecegi uygulamali egitim yontemlerinin kullanilip kullanilamayacagi tekrardan gozden gecirilmeli gerektirirse gelistirilmeli. Universitelerimiz bu konularda on ayak olmali . Devlet kalifiye ziraat muhendisleri ve veterinerleri ogretmen kadrosu acabilmeli bu ogretmenler koylumuzun ayagina gidebilir olmali.Sn BATTLESTAR in bahsetmis oldugu gibi tohumculuk konusuna yatirim yapilip kendi ulkemizin sartlarina uygun tohumlar gelistirilmeli. Ziraat ve hayvancilikta yurdumuzda satilmakta olan ve kullanimda olan tum ilaclar tekrardan gozden gecirilip satis ve kullanimda AB istandarlarina uygunluk  getirilmeli ve etkin denetim saglanmali.Ciftci ve hayvancilarimiz olmaz sa olmaz ,elektrik akar yakit, tohum,alet avadanlik icin gerekli maddi susbansiyonlar ve krediler ozellikle devlet bankalari " Ziraat Bankasi"ve sair uygun sarlar ile bankalarca saglanmali. Tarim ve hayvancilik sektorunde olusabilecek dogal afetler ve hastaliklara karsin sigortalanabilir olmali.  Devlet oncelikli olarak kar marjini dusuk de olsa ziraat ve hayvancilik alanlarina yapilacak yatirimlarina onculuk edip yatirimcilara gerekli sartlarda kolaylik gostermeli. Zirai alanlarin sair kullanimlar icin kullanilmasinin one gecilmesi icin devlet kontrol mekanizmasi gelistirmeli ve uygulamali.


Tarim ve Hayvancilik konusunda onca yazilabilecek konu mevcut .Ancak baslangic olarak oncelikle devletimizin bu konunun onemini idrak etmesi ve gercekci adimlar atmaya karar vermesi ile baslanabilir. 

Çevrimdışı BATTLESTAR

  • 2018 ve 2019 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 2669
  • 315
  • DefenceTurk.com
Ynt: Türkiye Ekonomisi
« Yanıtla #161 : 27 Mart 2020, 15:50:09 »
Guzel bir calisma olmus Sn  BATTLESTAR. Ancak bizleri yillardan beri idare etmekte olan degisik iktidarlarin Tarim politakalarini terk edisi malesef bayagi eskiye dayaniyor."Cumhuriyetimizin ilk yillari ve bir miktar Ecevit donemini saymazsak"

Malesef yillar icerisinde milletin efendisi olan koylu ve tarim bilincli ve bilincsiz olarak iktidarlarin oncelikli planlarinda pek yer gostermedi ,secim zamanlari haric. Neticede ozellikle Ozal ve mevcut iktidar doneminde ise  su anki gorunumune gelmis oldu.  Elbette bu iktidarlarca kendilerine gore baska oncelikler mevcuttu sanayi urunleri ....vs tarim mesakatli bir sektor kar orani sanayi urunlerine gore daha dusuk .... ancak bir zamanlar tarim da ve Hayvancilikta kendi kendimize yeterli olan ulkemiz bugunlerde malesef siralamiyi birakin samana kadar ithal eden bir ulke oldu.

Elbette sanayilesmis bir ulke olmamiz hepsimizin hayali ancak tarim ve hayvanciligin onemi hic bir zaman stratejik konumunu kaybetmemesi gerek .Neticede her birey yemeden icmeden hayatta kalmasi mumkun olmadigina gore demek ki her zaman icin Tarim ve hayvancilik onemli.


Tarim ve hayvanciligimizin moderinize edilebilmesi icin once gercekci master planlar hazirlamak ve bu planlara gore tarim ve hayvancilik ile ilgilenen koylumuzun modern tarim ve hayvancilik uretimi uzerine egitilebilmeli bunun icin eski koylunun rahat ulasabilecegi uygulamali egitim yontemlerinin kullanilip kullanilamayacagi tekrardan gozden gecirilmeli gerektirirse gelistirilmeli. Universitelerimiz bu konularda on ayak olmali . Devlet kalifiye ziraat muhendisleri ve veterinerleri ogretmen kadrosu acabilmeli bu ogretmenler koylumuzun ayagina gidebilir olmali.Sn BATTLESTAR in bahsetmis oldugu gibi tohumculuk konusuna yatirim yapilip kendi ulkemizin sartlarina uygun tohumlar gelistirilmeli. Ziraat ve hayvancilikta yurdumuzda satilmakta olan ve kullanimda olan tum ilaclar tekrardan gozden gecirilip satis ve kullanimda AB istandarlarina uygunluk  getirilmeli ve etkin denetim saglanmali.Ciftci ve hayvancilarimiz olmaz sa olmaz ,elektrik akar yakit, tohum,alet avadanlik icin gerekli maddi susbansiyonlar ve krediler ozellikle devlet bankalari " Ziraat Bankasi"ve sair uygun sarlar ile bankalarca saglanmali. Tarim ve hayvancilik sektorunde olusabilecek dogal afetler ve hastaliklara karsin sigortalanabilir olmali.  Devlet oncelikli olarak kar marjini dusuk de olsa ziraat ve hayvancilik alanlarina yapilacak yatirimlarina onculuk edip yatirimcilara gerekli sartlarda kolaylik gostermeli. Zirai alanlarin sair kullanimlar icin kullanilmasinin one gecilmesi icin devlet kontrol mekanizmasi gelistirmeli ve uygulamali.


Tarim ve Hayvancilik konusunda onca yazilabilecek konu mevcut .Ancak baslangic olarak oncelikle devletimizin bu konunun onemini idrak etmesi ve gercekci adimlar atmaya karar vermesi ile baslanabilir.

Hocam güzel şeyler yazmışsınız çoğuna katılıyorum. Ancak eski nesilin şu saatten sonra eğitilebileceğini yeni nesilinde köylerde çiftçi olmaya ikna edilebileceğini sanmıyorum.

Bence ikimizinde bahsettiği yöntemleri bir bir yapılmalı ama gelecek nesil için şimdiden İNSANSIZ TARIM ALETLERİ üzerine şirketlerimizin kafa yorması gerekmektedir.
Savaş Var Denildiğinde Biz;


Çevrimdışı SKYWOLF

  • SKYWOLF
  • Genel Yetkili
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 44295
  • 612
Ynt: Türkiye Ekonomisi
« Yanıtla #162 : 27 Mart 2020, 17:38:02 »
İnsansız tarım makinaları olmalı  ama bizler insanlısını bile ne kadar yapabiliyoruz? Traktör arkasına bağlanan makinalar vs yapılabiliyor. Ancak daha büyük araçlar, hasat yapan araçlar vs genelde Hollanda yapımı. Genelde Hasat zamanı kiralanıyorlar ve bir günde oldukça fazla alanda hasat yapıyorlar.

Bölük pörçük hale gelen ekim alanları nasıl birleştirilebilir? Aslında bu konuda her şeyi devletten beklemeye gerek yok. Mesela bir ya da bir kaç köy kendi aralarında organize edebilirler. Herkes bir traktör alacağına , herkesin ortak kullanacağı traktör ve diğer araçlar, makinalar olabilir. Bunun dışında ekim alanlarını değerlendirecek özel girişimler olabilir. Büyük alanlar birleştirilerek büyük çiftlikler kurulabilir. Bu çiftliklerde yeni mahsuller, yeni yöntemler geliştirilebilir. Verim artırma çalışmaları yapılabilir. İnsansız, güneş enerjisi ile çalışan makinalar geliştirilebilir. Yapılabilecek çok şey var.

Sadece tarım değil, tarım ürünlerinin tüketiciye ulaştırılması konusunda ciddi çalışmalar yapılabilir. Üretilenlerin tazeliğini koruyacak şekilde üreticiden tüketiciye kadar uzanan yoldaki yolculuğunda yalıtımlı nakil araçları, yalıtımlı depolar, yalıtımlı lojistik merkezleri yapılabilir. Ürünlerin yurt dışına hızlı nakli konusunda ciddi çalışmalar yapılabilir.

Yapılabilecek çok şey var. Var da kim yapacak o ayrı bir mesele!

ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Çevrimdışı BATTLESTAR

  • 2018 ve 2019 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 2669
  • 315
  • DefenceTurk.com
Ynt: Türkiye Ekonomisi
« Yanıtla #163 : 27 Mart 2020, 18:00:37 »

Bölük pörçük hale gelen ekim alanları nasıl birleştirilebilir? Aslında bu konuda her şeyi devletten beklemeye gerek yok. Mesela bir ya da bir kaç köy kendi aralarında organize edebilirler. Herkes bir traktör alacağına , herkesin ortak kullanacağı traktör ve diğer araçlar, makinalar olabilir. Bunun dışında ekim alanlarını değerlendirecek özel girişimler olabilir. Büyük alanlar birleştirilerek büyük çiftlikler kurulabilir. Bu çiftliklerde yeni mahsuller, yeni yöntemler geliştirilebilir.

Hocam onu bizim köylüler mi yapacak ? Adam komşu akrabası 10 beygir fazlalı traktör aldı diye çatır çatır çatlıyor. Ortak mal alsa siz az kullandınız biz çok kullandık şurasını bozdunuz vs. davasından çeker çeker birbirlerini vururlar. Ayrıca bizim köylümüz bunları düşünecek kadar eğitimli değil. İşte sorunda burada. Eğitim yoksa olana kadar devlet bunları gütmeli.
Savaş Var Denildiğinde Biz;


Çevrimdışı SKYWOLF

  • SKYWOLF
  • Genel Yetkili
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 44295
  • 612
Ynt: Türkiye Ekonomisi
« Yanıtla #164 : 27 Mart 2020, 18:15:29 »

Bölük pörçük hale gelen ekim alanları nasıl birleştirilebilir? Aslında bu konuda her şeyi devletten beklemeye gerek yok. Mesela bir ya da bir kaç köy kendi aralarında organize edebilirler. Herkes bir traktör alacağına , herkesin ortak kullanacağı traktör ve diğer araçlar, makinalar olabilir. Bunun dışında ekim alanlarını değerlendirecek özel girişimler olabilir. Büyük alanlar birleştirilerek büyük çiftlikler kurulabilir. Bu çiftliklerde yeni mahsuller, yeni yöntemler geliştirilebilir.

Hocam onu bizim köylüler mi yapacak ? Adam komşu akrabası 10 beygir fazlalı traktör aldı diye çatır çatır çatlıyor. Ortak mal alsa siz az kullandınız biz çok kullandık şurasını bozdunuz vs. davasından çeker çeker birbirlerini vururlar. Ayrıca bizim köylümüz bunları düşünecek kadar eğitimli değil. İşte sorunda burada. Eğitim yoksa olana kadar devlet bunları gütmeli.

Bence bu konuda genelleme yapmayalım. :)
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Çevrimdışı BATTLESTAR

  • 2018 ve 2019 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 2669
  • 315
  • DefenceTurk.com
Ynt: Türkiye Ekonomisi
« Yanıtla #165 : 27 Mart 2020, 18:21:32 »

Bölük pörçük hale gelen ekim alanları nasıl birleştirilebilir? Aslında bu konuda her şeyi devletten beklemeye gerek yok. Mesela bir ya da bir kaç köy kendi aralarında organize edebilirler. Herkes bir traktör alacağına , herkesin ortak kullanacağı traktör ve diğer araçlar, makinalar olabilir. Bunun dışında ekim alanlarını değerlendirecek özel girişimler olabilir. Büyük alanlar birleştirilerek büyük çiftlikler kurulabilir. Bu çiftliklerde yeni mahsuller, yeni yöntemler geliştirilebilir.

Hocam onu bizim köylüler mi yapacak ? Adam komşu akrabası 10 beygir fazlalı traktör aldı diye çatır çatır çatlıyor. Ortak mal alsa siz az kullandınız biz çok kullandık şurasını bozdunuz vs. davasından çeker çeker birbirlerini vururlar. Ayrıca bizim köylümüz bunları düşünecek kadar eğitimli değil. İşte sorunda burada. Eğitim yoksa olana kadar devlet bunları gütmeli.

Bence bu konuda genelleme yapmayalım. :)

Doğru haklısınız bir an gaflete düşüp genelleme yaptım. Ama bence ağırlık bu yönde.

Saygılarımla...
Savaş Var Denildiğinde Biz;


Çevrimdışı カメせ

  • 2020 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 6558
  • 185
  • DefenceTurk.com
Ynt: Türkiye Ekonomisi
« Yanıtla #166 : 21 Mayıs 2020, 15:22:16 »
Alıntı
Japonya Başbakanı Abe

Türkiye 'ye malı destek sağlamayı planlıyoruz. Açıklaması yaptı.
https://mobile.twitter.com/kamerknc/status/1262663155743932417
https://mobile.twitter.com/kamerknc/status/1263421202695102464

Swap hattı kurmak için dört ülkeyle görüşen Türkiye'nin iki ülke ile anlaşma sağladığı Japonya ve İngiltere merkez bankalarından 10'ar milyar dolar karşılığı döviz sağlayacağı belirtiliyor: Habertürk
https://mobile.twitter.com/kamerknc/status/1262662703740530688

Katar merkez bankası ile TCMB swap anlaşmasını 15 milyar dolara yükseltti.
https://mobile.twitter.com/temmuz1919/status/1262992691568218113

TCMB faiz indirimi kararı: 50 baz puan.

Çevrimdışı Commander

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 909
  • 18
  • DefenceTurk.com
Ynt: Türkiye Ekonomisi
« Yanıtla #167 : 21 Mayıs 2020, 16:26:47 »
Valla 17 yaşındayım neler gördüm daha neler göreceğim acaba
Ayakta ölmek,diz üstü yaşamaktan daha iyidir.

Çevrimdışı ACE

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 746
  • 132
Ynt: Türkiye Ekonomisi
« Yanıtla #168 : 21 Mayıs 2020, 23:27:25 »
İnsansız tarım makinaları olmalı  ama bizler insanlısını bile ne kadar yapabiliyoruz? Traktör arkasına bağlanan makinalar vs yapılabiliyor. Ancak daha büyük araçlar, hasat yapan araçlar vs genelde Hollanda yapımı. Genelde Hasat zamanı kiralanıyorlar ve bir günde oldukça fazla alanda hasat yapıyorlar.

Bölük pörçük hale gelen ekim alanları nasıl birleştirilebilir? Aslında bu konuda her şeyi devletten beklemeye gerek yok. Mesela bir ya da bir kaç köy kendi aralarında organize edebilirler. Herkes bir traktör alacağına , herkesin ortak kullanacağı traktör ve diğer araçlar, makinalar olabilir. Bunun dışında ekim alanlarını değerlendirecek özel girişimler olabilir. Büyük alanlar birleştirilerek büyük çiftlikler kurulabilir. Bu çiftliklerde yeni mahsuller, yeni yöntemler geliştirilebilir. Verim artırma çalışmaları yapılabilir. İnsansız, güneş enerjisi ile çalışan makinalar geliştirilebilir. Yapılabilecek çok şey var.

Sadece tarım değil, tarım ürünlerinin tüketiciye ulaştırılması konusunda ciddi çalışmalar yapılabilir. Üretilenlerin tazeliğini koruyacak şekilde üreticiden tüketiciye kadar uzanan yoldaki yolculuğunda yalıtımlı nakil araçları, yalıtımlı depolar, yalıtımlı lojistik merkezleri yapılabilir. Ürünlerin yurt dışına hızlı nakli konusunda ciddi çalışmalar yapılabilir.

Yapılabilecek çok şey var. Var da kim yapacak o ayrı bir mesele!

Hocam endüstriyel tarım şirketlerinden bahsediyorsunuz biraz. Bazı ülkelerde dediğiniz gibi şirketleşmiş bir tarım var ve şirket tek başına 400-500 hektarlık bir tarlaya 10 biçerdöveri yanyana koyup giriyor.

Bölük pörçük arazilerin birleştirilmesi hususunda da konu arazi toplulaştırması adıyla anılıyor ve bu konuda Devletin müdürlükleri var. Kişiye ait farklı yerlerdeki araziler birleştiriliyor. Şekli uzun ince veya geometrik olarak sorunlu arazilerin daha fazla yakıt sarfiyatına sebep olduğu görüldüğü için mümkün olduğunca toplu ve kareye yakın formda yeniden düzenleniyor.

Tarımsal olarak bahsettiğiniz otomasyon şu an için bize gereksiz çünkü işçinin de kazanması gerekiyor yani en azından traktörü sürecek biri lazım ama mesela dümdüz olması gereken çeltik tarlaları için GPS ile ölçüm yaparak yüzey reglajı yapan otomatik makineler var. Tarla bildiğin dümdüz oluyor.

Bizim asıl sorunumuz insanımızdan kaynaklanan teoriden pratiğe inme sorunları var. İlacın bilinçsiz kullanımı, modern ve yeni fikirlere kapalılık, örneğin sera kültürünün yerleşmemesi,  sulamanın bilinçsizce olması. Çocukluğumun serüvenidir GAP projesi, barajlar kanallar sular taşındı Güneydoğu Anadoluda çok yere ama istenen tarımsal tepki alınamadı. Çünkü köylü suyu bol buldu ve vahşice şaldır şuldur suya boğdu tarlalarını. Bol bol suluyor işte ne var diyebilirsiniz. Bu tarz sulamadan dolayı su buharlaştıkça geriye sudaki tuz çözeltisi toprakta biriktiği için bir süre sonra tarlalar ölmeye başlıyor.

Genelleme yapmayalım ama köylümüz eğitimsiz işte. Sulama gibi ilaçlamada da öyle bilinçsiz ve inat davranıyorlar ki meyve sebzenin üzerinde kanserojenlerle salata yapıyoruz. Rusya bile kabul edilemez bulup geri gönderiyor. Bir çok ilçemiz var gayet tarımsal ve kendine has ürünü var ama yörede kanser vakası patlamış yıllardır çünkü ilaçlarken önce kendisi kapıyor.

Ahlaki problemler de var. Devlet destekleme yapıyor ama mesela doğuda bir ilçe duydum herkes şeker pancarı desteği alıyor ama kimsenin ektiği yok. Gidip parasını alıyor; memur da gerek rüşvet gerek tehditle sessiz. Hatta toplamda ilçenin yüzölçümünden fazla ekim alanı varmış nasıl beyan ettilerse.

Bunun dışında Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan ama bomboş duran çok büyük araziler var atıl vaziyette. Bunlar kullanılabilir (en basitinden binlerce hektar bakımsız arazide badem zeytin falan diksen az biraz tutsa yine büyük bir kazançtır) Yine bir çok tarla da İstanbullu zenginlerce rant için satın alınıp bir kenarda bekletiliyor. Adam tarımı umursamıyor ki; yazlık yapıp satacağı bir zamanı bekliyor.


Tabi ayrıca üretilen ürünün asıl kazananı çiftçi değil aracı olduğu için bazı köylüler yılgınlık içinde. Sen domatese 10 lira verirken tarlada bunu 2 liraya satamıyor adam. Aracı ucuzlayan malı çöpe döküyor ki azalınca değeri artsın karı yükselsin. (Bunlar vatan hainidir bak söyleyim) Bu ülkede vatandaşın ucuz meyve sebze yemesi işine gelmeyen insanlar var.

Devlet de çiftçisini bu konuda desteklemezse işler düzelmez. Arap şeyhinin ülkemize gelip yatına litresini 1 liradan aldığı mazotu emekçiye 7 liradan satarsan olmaz tabi.

Ziraatçi değilim; Bunlar benim görebildiklerim. İşin içine besiciliği de katarsan ohooo!

Çevrimdışı apak

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 23
  • 1
  • DefenceTurk.com
Ynt: Türkiye Ekonomisi
« Yanıtla #169 : 22 Mayıs 2020, 00:25:15 »
Bence türkiyedeki asıl sorun çiftçinin iyi bilgilendirilememesi yani yönlendirmenin iyi yapılamaması, evet tarlalardaki bölünme ve traktör adet olarak fazla ama emin olun bunlar çok büyük sorunlar değil bizi kurtaracak şey endistürüyel çiftliklerde değil,bilinçli desteklenen köydeki gariban çiftçidir, çünkü insanlar bişey ekmek ,dikmek istemiyor maliyetlerden dolayı ki haklılar özellikle anlamadığım bugün yerli deden kalma bir domates tohumunu ektiğinizde hiç bir destekleme yada yardım alamıyorsunuz ,üstüne yaptırımlar doğuyor.yani tvden her yeri ekelim verimli topraklarımızı değerlendirelim diyoruzda, icraatta hiçbirşey yok, ama rakamlara bakıyorsunuz bilmem kaç milyarlık destekleme verildi,ülkesini düşünen sözde değil ,partizanlıktan uzak,gerçekten milli bir politika üretmemiz lazım diye düşünüyorum.Çiftçiyi tüccarla baş başa bırakmamalıyız,devletin gücünü çiftçi görürse arkasında emin olun güzel işler yapar,ama aydının bir köyündeki zeytinci köyüne kamyonetle gelen hırsız kılıklı 2 tüccara malını satmak zorunda kalmamalı.devlet organize olmalı önce,yoksa vahşi hayat en kolay ne para ederse insanlar onu ekmek ister.