Gönderen Konu: Türk Deniz Kuvvetleri Stratejisi ve Gelecek Projeksiyonu  (Okunma sayısı 90233 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı SKYWOLF

  • SKYWOLF
  • Genel Yetkili
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 44295
  • 612
Ynt: Türk Deniz Kuvvetleri Stratejisi ve Gelecek Projeksiyonu
« Yanıtla #190 : 25 Ocak 2021, 16:03:15 »
2x Gabya Sm-1 zaten miladını dolduran bir silah.

miat:
Miat nedir? Miadı dolmak ne demektir? Anlamları

Bir şeyin yerine yenisinin verilebilmesi için kabul edilmiş bulunan süre, kullanma süresi.
Asker botu miatlıdır, miadı altı aydır.
Bir şeyin yapılması için tanınan süre.
Çok da uzun bir miat tanımıyordu.
Vade bitimi, son kullanım tarihi.
Önce pilini değiştir. Sonra aç kapat. Yine de çalışmıyorsa miadı dolmuştur.

_____________________________________________________
© Kaynak: https://www.lafsozluk.com/2015/03/miat-nedir-miadi-dolmak-ne-demektir.html
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Çevrimdışı Gökbörü

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 1464
  • 135
  • DefenceTurk.com
Ynt: Türk Deniz Kuvvetleri Stratejisi ve Gelecek Projeksiyonu
« Yanıtla #191 : 25 Ocak 2021, 16:03:25 »
Eldeki gemilere, donanimlarina, modernizasyon, uretim planlamalarina ve hizina bakildiginda sanirim temel amac Adalar denizi ve dogu akdenizde biraz olsun caydiricilik saglamak ve elden geldigince savunma yapmak.

Birlesik bir guce (mesela bir Misir+Yunanistan+BAE) karsi Dogu Akdenize acilip ustunluk saglamak, ya da Akdenizin genelinde ustunluk saglamak gibi bir dusunce yok, ya da bu dusunce oncelik sirasinda degil.

Ozetle, Mavi Vatani "genisletmek" degil, "korumak"

Herhalde is ciddiye bindiginde boyle bir birlesik gucun olusmayacagina ve bir catismanin cikmayacagina eldeki verilelere bakarak kanaat getiriyorlar..

TCG Anadoluya gelirsek, isin icinde biraz "pazarlama" da var. Baris zamaninda bir filoyu ziyaret icin cesitli ulkelere gonderip hem bayrak gostermek hemde savunma sanayi urunlerinin reklamini yapmak.

Birde "kervan yolda duzulur" olayi var tabii bize ozgu. Gemi bir yapilsin, ustune nasil olsa eklenir. Esasen cok da yanlis degil. Esas olan, ne kadar hizli ve nelerin eklenecegi..
« Son Düzenleme: 25 Ocak 2021, 16:21:20 Gönderen: Gökbörü »
What is steel compared to the hand that wields it?

Çevrimdışı BATTLESTAR

  • 2018 ve 2019 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 2669
  • 315
  • DefenceTurk.com
Ynt: Türk Deniz Kuvvetleri Stratejisi ve Gelecek Projeksiyonu
« Yanıtla #192 : 07 Şubat 2021, 02:40:32 »
Şöyle bir düşününce Türk Donanması'nın en hayati dört projesi ; Siper, Mdas/soğuk atım, Hisar-o Rf, atmaca blok 2.
Diyebilirsiniz ki hocam nasıl ya ? Gemiler eski, dikey atım kabiliyetleri eksik, Anadoluyu koruyacak gemi yok.
Var. Gemi var. Türk Deniz Kuvvetlerine göre var. Ne var Gabya var diyor her seferinde yetkililer. Demekki bu gemilerden bir beklenti ve bir plan var.

Şimdi sene 2023. Üstte saydığım mühimmatlar ve Tcg İstanbul hizmete girmiş olsun.(Ki planlanan bu.)

Bizim elimizde şu an ;

4 adet smart-s mk2- genesis- 8x vls'ye sahip gabya var.
2 adet smart-s mk2- genesis- 16x vls'ye sahip barbaros var.
1 adette hazar-3d- genesis advent- 16x vls'ye sahip İ sınıfı var.

Diğerleri dursun bir kenarda.



Şimdi arkadaşlar Siper geldiğinde 8 siperi gabyaların 8 vls'sine yerleştirebiliriz. Eğer Sm-1 eski orta menzile yetmez. Hızlı ve modern bir anti gemi füzesi avcısı lazım denirse üstteki fotoda görülen köprü ile mk-13 atıcısının arasındaki bölüme meşhur soğuk atım lançeri ile hisar-rf veya hisar a+ (eğer ir güdüm istenirse) eklenebilir. En az 16 adet eklenmesi için yer var.

Örneğin ingilizlerin soğuk atım Camm lançerleri ;



Ha denilebilir geminin ağırlık oranı vs. O zaman mk13'deki sm-1'leri eksiltirsin. Ama bir Camm füzesi soğuk atım lançeri ile 250 kg. 16 füze 5-6 ton eder. Gemi 4100 ton.

Ben olsam geminin hava savunma füze konfigürasyonunu 6x Siper,(6'sı mk41 vls'de), 24 Hisar-O Rf (8 adeti mk-41 2 gözünde quadpack + 16 soğuk atım lançerde) + yettiği kadarda Sm-1 eklenebilir.

Siper sayısını az bulabilirsiniz sakin olun devamını okuyun.



Şimdi bizim aynı zamanda  smart-s mk2- genesis- 16x vls'ye sahip 2 adet barbaros ve 1 adet İ sınıfı var. Barbaros Mlu bir yana bunlarda oldukça işe yarar gemilerdir. Bu gemileride 10x Siper + 24x Hisar-rf/essm + 16 atmaca (8x blok 1 + 8x blok 2) ile kullanabiliriz.

---------
Bunun dışında Genel Maksat gemisi amaçlı kullanabileceğimiz 4 Yavuz ve 2 8x vls + smart-s mk2 + genesisli Barbaros var. 4 adette genesisli gabya var.
----------
Yine Denizaltı savunma harbi amaçlı 4 milgem + 6 modernizeli burak olacak.

--------------------------------
 
2023 itibari ile ;

1x İ sınıfı/ Barbaros AAW
1x Gabya AAW
2x Barbaros 8 vls/yavuz Genel Maksat
1x Milgem Denizaltı Savunma Harbi

Gemilerinden oluşan üstte bahsettiğim konfigürasyonda 3 filo kurulabilir.

Bu filolar toplamda ;

16x Siper
24x İ/Barbaros - 8x Yavuz(belki hisar eklenir) - 32x Barbaros (8vls) totalde 84 hisar-rf/essm.
8x atmaca blok 2 kara saldırı seyir füzesi

vd. silahlara sahip olacak. Filolardan birisi +1 Gabya alacağından 22 Sipere çıkıyor. Bu filo da Anadoluyu koruyacaktır.

Bunun dışında 4 gabya ve 6 Burak sınıfıda artıyor. Bunlar yedek gemi olarak da kalabilir veyahut 1 gabya 2 buraktan oluşan 3 yardımcı filo kurulup bu ilk 3 kıta sahanlığı filosunun emrine verilebilir.

Kısa bir hatırlatma, bu gemiler hava hedeflerini smart-s mk2 ile tespit edip menzile girdiklerinde Siper'i ateşleyip üstlerindeki atış kontrol radarı ile yarı yola kadar güdebilir. Hatta ekstradan 100-120 km menzilli x band Mar-d'de eklenirse daha olaya hakim bir hava savunma gemisi olur.



Bu konfigürasyondaki gemilerin kapsam alanlarına üstten bakabilirsiniz. Sarı daireler smart-s mk2 menzili, büyük kırmızı daire mar-d ve muhtemel siper menzili, ufak kırmızı daireler de gemiler.

----------------------------------------------------------------------
Diğer yandan biz bu filoyu sadece 4-5 sene kullanması gerekiyor.  Zaten şu anki planlamalara göre 2027-2028'de 3 İ sınıfı ve 1 adet Tf-2000 gelmiş olacak 6 adet Type-214'de gelmiş olacak. Elimiz çok ciddi anlamda rahatlamış olacak. Diğer yandan Atmaca blok 2 yi denizaltılardan atabilirsek kara saldırı kabiliyetimiz daha da artar.

Kısaca 2023'e kadar ilk satırlarda bahsettiğim silahları tamamlarsak durumu kurtarabiliriz. Çünkü ne fremm'in ne type 26'nın nede la fayette'nin silahları, radarı(İtalyan Fremmleri dışında) ve savaş yönetim sistemleri bu gemilerdekinden çok daha iyi değil. Benzer seviyede.

 
Savaş Var Denildiğinde Biz;


Çevrimdışı カメせ

  • 2020 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 6557
  • 185
  • DefenceTurk.com
Ynt: Türk Deniz Kuvvetleri Stratejisi ve Gelecek Projeksiyonu
« Yanıtla #193 : 07 Şubat 2021, 02:50:33 »
Alıntı
Müstafi Tümamiral Cihat Yaycı:

Bizim LM-2500, LM-500 gibi gaz türbinleri ve dizel makinalar üretmemiz lazım.

Ukrayna bunun için çok önemli bir fırsattır. Rusya da dizel makinalar için bir fırsattır. Ukrayna, Rusya, Çin, Hindistan, Güney Kore ile çalışılmalı. Bizim açmazımız makinalar. Bunları yaparsak iş kopar.

İzmir Aliağa'ya sökülmek üzere İngiliz uçak gemileri gelmişti.

Biz bunlarla oynayabilirdik. Bunlar satılan ürünlerdi. Satılamayınca hurdaya ayrıldılar.

Bizde şu var: Ya mükemmel olacak, ya olmayacak. Hayır, böyle birşey yok.

Mükemmeli ararken mümkünü kaçırıyoruz biz.

İngiliz uçak gemilerini hurda fiyatına alsaydık. Bunları inceleseydik. Gemiler çalışır vaziyette geldi.
youtu.be/KB6nQSbYxJo
https://mobile.twitter.com/Defence_Turk/status/1358086259055489025

Çevrimdışı mavi1991

  • Özel Üye
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 1652
  • 36
Ynt: Türk Deniz Kuvvetleri Stratejisi ve Gelecek Projeksiyonu
« Yanıtla #194 : 07 Şubat 2021, 10:29:19 »
Komutan çok güzel konuşmuş

Çevrimdışı serkan1976

  • 2022 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 7656
  • 454
  • DefenceTurk.com
Ynt: Türk Deniz Kuvvetleri Stratejisi ve Gelecek Projeksiyonu
« Yanıtla #195 : 07 Şubat 2021, 11:38:59 »
Vallahi ben bu forumda tek şey gördüm  , tek şey öğrendim...

Çok yatmışız.........çooookkk.

Hele sadece 80-90'ları hatırladığım , 80 öncesini hatırlamadığım için sallamak istemiyorum ama özellikle 90'lı yıllar tam rezalet...

Çevrimdışı tumucin

  • DefenceTurk
  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 2289
  • 24
  • DefenceTurk.com
Ynt: Türk Deniz Kuvvetleri Stratejisi ve Gelecek Projeksiyonu
« Yanıtla #196 : 07 Şubat 2021, 12:07:16 »
Gezgini bir görsek daha iyi olurdu


Çevrimdışı fırtına06

  • Site Yetkilisi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 4987
  • 230
  • DefenceTurk.com
Ynt: Türk Deniz Kuvvetleri Stratejisi ve Gelecek Projeksiyonu
« Yanıtla #197 : 07 Şubat 2021, 12:14:39 »
Vallahi ben bu forumda tek şey gördüm  , tek şey öğrendim...

Çok yatmışız.........çooookkk.

Hele sadece 80-90'ları hatırladığım , 80 öncesini hatırlamadığım için sallamak istemiyorum ama özellikle 90'lı yıllar tam rezalet...

Bunun bence en önemli nedeni NATO üyeliği ve ABD'ye körü körüne bağlanmamız oldu maalesef. Tabi eskilere dayanan Marshall Planı ve Truman Doktrini gibi sebeplerde var. Bu iki plana o zamanki Sovyet tehditi olmasaydı dahil olmayacaktık fakat Türkiye o zamanlar Kurtuluş Savaşı'ndan çıkalı 20 küsür yıl olmuş ve gücünü yeni yeni toplamaya çalışıyordu mecbur kaldı.

Kıbrıs Barış Harekatı nedeniyle ülkemize uygulanan ambargolar sayesinde savunma sanayimizin temelleri atılmış oldu. Tabi bu durum geçince yine sıkı bir ABD müttefiki haline geldik.

90'lı yıllara gelecek olursak, Körfez krizi sırasında bize bir sürü silah hibe edildi örnek verecek olursak Dünya'da envanterinde en çok M-60 tankı bulunan ülkelerden biri olmamızın sebebi de budur. Hazırcılığa böyle alışınca da geç kalmış olduk. Ne zaman savunma sanayi alanında bir şeyler yapmaya kalksak önümüze engeller çıkartıldı bu da bir etken.

Bu durum bizim 2. Körfez Savaşı sırasında  Irak'ı  işgal etmek için ABD askerlerinin ülkemize girmesini engellememizle değişti. TBMM bu amaçla hazırlanan tezkereyi reddedince ABD'nin gerçek yüzüyle yavaş yavaş karşılaşmaya başladık. Gerisini hepimiz biliyoruz zaten 2000'll yıllardan itibaren savunma sanayinde bir şahlanış başladı.

Toparlayacak olursak zararın neresinden dönerek kardır  lafı bize tam uyuyor. Bence hala çok geç değil yavaş olsakta çok güzel ilerliyoruz inşallah bu böyle devam edecek.

Çevrimdışı Partikül

  • 2017 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 1555
  • 197
  • DefenceTurk.com
Ynt: Türk Deniz Kuvvetleri Stratejisi ve Gelecek Projeksiyonu
« Yanıtla #198 : 07 Şubat 2021, 12:50:26 »
Vallahi ben bu forumda tek şey gördüm  , tek şey öğrendim...

Çok yatmışız.........çooookkk.

Hele sadece 80-90'ları hatırladığım , 80 öncesini hatırlamadığım için sallamak istemiyorum ama özellikle 90'lı yıllar tam rezalet...

Bunun bence en önemli nedeni NATO üyeliği ve ABD'ye körü körüne bağlanmamız oldu maalesef. Tabi eskilere dayanan Marshall Planı ve Truman Doktrini gibi sebeplerde var. Bu iki plana o zamanki Sovyet tehditi olmasaydı dahil olmayacaktık fakat Türkiye o zamanlar Kurtuluş Savaşı'ndan çıkalı 20 küsür yıl olmuş ve gücünü yeni yeni toplamaya çalışıyordu mecbur kaldı.

NATO' ya giriş sebebi olarak Sovyet tehdidi gösterile geldiği için, zamanında bu konu üzerinde biraz araştırmıştım. Ve ulaştığım kanaat odur ki, zamanın Mandacı/Himayecileri Sovyet tehdidini abartmak suretiyle millete Amerikan Mandasını kabul etmişlerdir. Aksi taktirde, Kurtuluş Savaşından zaferle çıkmış millete Mandacılığı nasıl kabul ettirebilirlerdi ki!?

Bana göre Türk milletine çok büyük bir ihanet vardır. Zaten Atatürk' ün silah arkadaşlarının kahır ekseriyeti MANDACILIĞI savunuyordu. İş o silah arkadaşlarına kalsaydı, zaten Kurtuluş Savaşı da olmayacaktı. Kelli felli silah arkadaşlarından neredeyse tamamına yakını, Kurtuluş Savaşının başarılabileceğine zerre kadar inanmıyordu. Onların tek derdi, Padişahlığı ve Hilafeti onurlu bir  şekilde yaşatacak minimum ölçülerde bir toprak parçasıydı... Bu şartlar yerine getirilebildiği vakit, başka bir ülkenin himayesinde yaşamaya dünden razıydılar. İşte Mustafa Kemal Atatürk, kendi silah arkadaşlarıyla didişe didişe, mücadele ede ede gerçek kurtuluş yolunu büyük Türk milletine kabul ettirmiştir. Ve millet de ona inanmıştır... Çünkü mazisinde büyük zaferler bulunuyordu ve vatan topraklarını en müşkül durumdayken bile kurtarmasını bilmişti. Millet bu geçmiş görmüştü ve biliyordu. İşte Atatürk' ün mandacı silah arkadaşları işbu gerçeği ve Ataürk' ün büyüklüğünü bildikleri için  Atatürk' ün büyüklüğü karşısında daha fazla duramadılar. Ta ki Atatürk ölene kadar..! Öldükten sonra bütün mandacılar bir araya gelerek Tam Bağımsız Türkiye' yi Amerikan Mandası altına soktular.

Çevrimdışı Yasar

  • 2021 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 3651
  • 358
  • DefenceTurk.com
Ynt: Türk Deniz Kuvvetleri Stratejisi ve Gelecek Projeksiyonu
« Yanıtla #199 : 07 Şubat 2021, 13:59:38 »
Vallahi ben bu forumda tek şey gördüm  , tek şey öğrendim...

Çok yatmışız.........çooookkk.

Hele sadece 80-90'ları hatırladığım , 80 öncesini hatırlamadığım için sallamak istemiyorum ama özellikle 90'lı yıllar tam rezalet...

Bunun bence en önemli nedeni NATO üyeliği ve ABD'ye körü körüne bağlanmamız oldu maalesef. Tabi eskilere dayanan Marshall Planı ve Truman Doktrini gibi sebeplerde var. Bu iki plana o zamanki Sovyet tehditi olmasaydı dahil olmayacaktık fakat Türkiye o zamanlar Kurtuluş Savaşı'ndan çıkalı 20 küsür yıl olmuş ve gücünü yeni yeni toplamaya çalışıyordu mecbur kaldı.

NATO' ya giriş sebebi olarak Sovyet tehdidi gösterile geldiği için, zamanında bu konu üzerinde biraz araştırmıştım. Ve ulaştığım kanaat odur ki, zamanın Mandacı/Himayecileri Sovyet tehdidini abartmak suretiyle millete Amerikan Mandasını kabul etmişlerdir. Aksi taktirde, Kurtuluş Savaşından zaferle çıkmış millete Mandacılığı nasıl kabul ettirebilirlerdi ki!?

Bana göre Türk milletine çok büyük bir ihanet vardır. Zaten Atatürk' ün silah arkadaşlarının kahır ekseriyeti MANDACILIĞI savunuyordu. İş o silah arkadaşlarına kalsaydı, zaten Kurtuluş Savaşı da olmayacaktı. Kelli felli silah arkadaşlarından neredeyse tamamına yakını, Kurtuluş Savaşının başarılabileceğine zerre kadar inanmıyordu. Onların tek derdi, Padişahlığı ve Hilafeti onurlu bir  şekilde yaşatacak minimum ölçülerde bir toprak parçasıydı... Bu şartlar yerine getirilebildiği vakit, başka bir ülkenin himayesinde yaşamaya dünden razıydılar. İşte Mustafa Kemal Atatürk, kendi silah arkadaşlarıyla didişe didişe, mücadele ede ede gerçek kurtuluş yolunu büyük Türk milletine kabul ettirmiştir. Ve millet de ona inanmıştır... Çünkü mazisinde büyük zaferler bulunuyordu ve vatan topraklarını en müşkül durumdayken bile kurtarmasını bilmişti. Millet bu geçmiş görmüştü ve biliyordu. İşte Atatürk' ün mandacı silah arkadaşları işbu gerçeği ve Ataürk' ün büyüklüğünü bildikleri için  Atatürk' ün büyüklüğü karşısında daha fazla duramadılar. Ta ki Atatürk ölene kadar..! Öldükten sonra bütün mandacılar bir araya gelerek Tam Bağımsız Türkiye' yi Amerikan Mandası altına soktular.
+1
Çok doğru bir yorum.