Gönderen Konu: Akıncı İHA Projesi  (Okunma sayısı 181800 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Nutuk

  • Özel Üye
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 941
  • 4
Ynt: Akıncı HALE İHA Projesi
« Yanıtla #20 : 10 Ekim 2016, 22:26:13 »
Vestel'i de cagirmamazlik etmezler herhalde ihaleye  ???

SSM zaten kimseyi cagirmiyor ki, ihale ilani veriyor ilgilenen katiliyor

Çevrimdışı AVCI

  • Genel Yetkili
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 3211
  • 36
Ynt: Akıncı HALE İHA Projesi
« Yanıtla #21 : 11 Ekim 2016, 08:02:53 »
Bildiğim/duyduğum kadarıyla bu projede SSM,TAI ve Baykar'a ihale dokümanı verecek,Vestel ihalede olmayacak sanırım.Çünü sanırım henüz böyle bir platform çalışmaları yok.Sayın Karayel sitemizde üye,konu hakkında daha doğru bilgiyi kendisi verebilir.

Çevrimdışı fırtına06

  • Site Yetkilisi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 4987
  • 230
  • DefenceTurk.com
Akıncı geliyor! Türkiye gücüne güç katacak
« Yanıtla #22 : 24 Şubat 2018, 21:58:19 »
İnsansız hava araçlarında büyük bir başarıya imza atan Türkiye, Akıncı ile gücüne güç katacak. 4,5 ton yük taşıma kapasitesine sahip olacak Akıncı, 4 füze taşıyacak. Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli, Akıncı ile elde edilen teknoloji ile 2027’de insansız savaş uçağının üretileceğini söyledi.



Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli, insansız savaş araçlarına ilişkin yürütülen çalışmalar hakkında açıklamalarda bulundu.

Türkiye’nin özellikle insansız hava aracı konusunda dünyanın en gelişmiş ülkelerinin sahip olduğu teknolojiyi yakaladığını vurgulayan Canikli, “Şu anda Afrin’de Baykar İHA ve SİHA sistemlerimizin yeni geliştirilen versiyonu kullanılıyor. Hassasiyeti, manevra kabiliyetleri ve havada kalma süresi arttırılmış versiyonu. Baykar İHA ve SİHA’ların terörle mücadelede elde ettiğimiz başarıda tartışmasız büyük katkısı var” dedi.

Bulut üstü için dizayn edilen SİHA’nın Raco bölgesinde risk alarak bulut altına indiği operasyonu anımsatan Canikli, “Artık o riski de göze alıyoruz. Cumhurbaşkanımızın dediği gibi, düşerse düşsün. Sonuçta şehidimiz, bir kaybımız da olmayacak” diye konuştu.

4 MÜHİMMAT TAŞIYABİLEN “AKINCI” GELİYOR

Halen göreve devam eden İHA ve SİHA sistemlerinin yüzde 90 yerlilik oranını yakaladığını, 15 bin feetten çok net görüntü alabildiğini, taşıdığı milli Cirit mühimmatıyla 12 bin feetten 8 kilometre mesafedeki bir hedefi sıfır hatayla vurabildiğini anımsatan Canikli, Baykar SİHA sisteminin yeni modeli Akıncı’ya ilişkin önemli bilgiler verdi.

Canikli, “Şimdi Baykar SİHA’nın, Savunma Sanayi İcra Komitesi (SSİK) kararı aldığımız yeni bir modeli var. Bir üst segment. İsmi Akıncı. Toplam 4.5 ton ağırlığında. Çok daha uzun süre havada kalabilen, çok daha sert manevraları yapabilen, çok daha faydalı yük, bomba dahil, taşıma kapasitesi olan ve daha uzun menzilde vurabilen ve daha çok füze taşıyabilen bir sistem. Şu anda SİHA’larımız 2 füze taşırken Akıncı, 4 tane taşıyacak. Bunlar biraz daha ağırlaştırılmış füzeler. Siparişi verildi, sözleşmesi imzalanmak üzere. Akıncı’nın envantere katılması da uzun sürmeyecek. 2021’de teslimler başlayacak” dedi.

İNSANSIZ SAVAŞ UÇAĞINA 1 ADIM KALDI

Akıncı teknolojisinin Türkiye’yi insansız savaş uçağı teknolojisine kavuşturacağını belirten Canikli, “İnsansız hava aracında teknolojiyi yakaladık. Akıncı ile bir üst segmente geçiyoruz ve ondan sonrası da insansız savaş uçağı. Akıncı, insansız savaş uçağının bir öncesindeki teknoloji. Onu da Baykar yapacak. Çok iyi bir ivme yakalandı. Bugün dünyada F-35’lerin insanlı son savaş uçağı olduğu söyleniyor ve insansız savaş uçağı konusunda çok ciddi çalışmalar yapılıyor. Bu çalışmaları yapan ülke sayısı 3-4’ü geçmiyor. Ve şimdi biz onlarla aşağı yukarı aynı seviyedeyiz. Onlar da şu anda bizim 4.5 tonluk Akıncı modeline benzer fonksiyonları olan uçak üzerinde çalışıyorlar. Bu doğrultuda hedefimiz, Akıncı SİHA’ların teslimatları başlamadan biz insansız savaş uçağıyla ilgili muhtemelen sipariş sözleşmesini yapmış oluruz. AR-GE değil bakın, sipariş sözleşmesi aşamasına geçmiş oluruz, diye tahmin ediyorum. İnşallah 2027’ye kadar da, o yıllarda biz insansız savaş uçağını yerli, milli tamamlamış oluruz diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

SAVAŞ ARAÇLARINA KİLİTLENDİK

Sadece hava araçları değil, gerek hava gerek karadan insansız savaş araçlarıyla ilgili genel bir çalışma yürüttüklerini söyleyen Canikli, “İnsansız kara araçlarıyla ilgili çalışmaları Cumhurbaşkanımızın talimatıyla başlattık. Nihai hedefimiz, çok uzun olmayan, makul bir zaman dilimi içerisinde insansız tank üretimini de gerçvekleştirmek. Ancak biz zaten insansız tankların öncüsü olabilecek araçları şu anda üretmiş bulunuyoruz” dedi. Canikli, insansız kara savaş araçlarını El Bab ve Afrin harekatında kullandıklarını açıkladı.

http://ekonomi.haber7.com/ekonomi/haber/2558459-akinci-geliyor-turkiye-gucune-guc-katacak

Çevrimdışı asderedas

  • CEZALI
  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 194
  • 2
Ynt: Akıncı HALE İHA Projesi
« Yanıtla #23 : 24 Şubat 2018, 23:58:53 »
Bayraktar turboprob motorlu bir iha  ve tasarımi ona göre ,akıncı jet motorlu iha neredeyse bayraktarla ayni tasarima sahip,..Jet motorlu iha yapmamıza seviniyorum ama artık tasarım olayını bir iki tık daha ileri seviyelere taşımamız lazım .Bir rus ekolü tutturmuşuz gidiyoruz ,ruslarda öyle basari saglamış bir ürün ortaya koydukları zaman ondan sonraki modelleri hemen hemn aynidir pek fazla degitirmezler...Hatirlayin dogan şahin arabalarını her sene bir model çiķardı bir sene dikiz aynaları degisirdi öbür sene ön panjurları diger sene küçuk bir yeri ama kasa hiç değişmezdi...

Çevrimdışı Partikül

  • 2017 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 1555
  • 197
  • DefenceTurk.com
Ynt: Akıncı HALE İHA Projesi
« Yanıtla #24 : 25 Şubat 2018, 00:55:56 »
...Jet motorlu iha yapmamıza seviniyorum ama artık tasarım olayını bir iki tık daha ileri seviyelere taşımamız lazım .Bir rus ekolü tutturmuşuz gidiyoruz ,ruslarda öyle basari saglamış bir ürün ortaya koydukları zaman ondan sonraki modelleri hemen hemn aynidir pek fazla degitirmezler...Hatirlayin dogan şahin arabalarını her sene bir model çiķardı bir sene dikiz aynaları değisirdi öbür sene ön panjurları diğer sene küçuk bir yeri ama kasa hiç değişmezdi...

Sizin bahsettiğiniz tasarım ekolü,  İtalyan ekolü olsa gerek. Sürekli yeni tasarımlar, yeni düşünceler arayan fütüristik tasarımlar! Örneğin Alman ekolünde böyle bir yaklaşım göremezsiniz. İsim yapmış ürünlerini analiz edecek olursanız; örneğin bir BMV, AUDİ, MAN, Mercedes, Porche...gibi; tasarım ve çizgileri hemen hemen hiç değişmemiştir. Sadece çağın anlayışına göre revize ederler. Örneğin bir aracın BMV olduğun 2 km öteden anlarsınız. Artık o çizgiler Alemet-i Farikası olmuştur. Ben Mercedes' im diye bangır bangır bağırır. İtalyan tasarımlarında bunu anlayamazsınız. Çünkü tasarımlar sürekli güncellenir. Endüstri veya sanayide durum böyleyken; iş tekstil, konfeksiyon  sektörüne gelince İtalyan yaratıcılığı aranan yetenekler arasında kabul ediliyor. Çünkü tekstil veya konfeksiyon sanayi; diğer sanayi kollarına nazaran yeniliğe daha çok ihtiyaç duyan bir sektördür. O nedenle dünya çapında ki konfeksiyon üreticilerinin İtalya' da mutlaka tasarım ofisleri vardır.

Diyeceğim o ki, yaratıcı tasarımları sektöre göre düşünmek lazım. Savunma sanayinden gidecek olursak; ne yalan söyleyeyim, fütüristik tasarımlar bana da güven vermez. Kendini kanıtlamış tasarımlar üzerinden ilerlemek daha mantıklı, maliyet etkin ve güven verici oluyor. Sanayileşmiş ülkeleri inceleyecek olursak; İngiliz yaklaşımı da ilginçtir. Örneğin İngiliz tasarımlarını oldum olası sevemedim. Uçağından tutunda firkateylerine kadar; ilginç bir yaklaşımları var. İngiltere de yaşayan bir akrabama özellikle mi çirkin tasarlıyorlar diye sorduğumda; İngiliz bakış açısından bahsetmişti. İtalyanlardan farklı olarak, İngilizler için  işe yarar olması önemlidir, varsın çirkin olsun! hatta ilginç bir şey söylemişti; Almanlar kendi ürünleriyle gurur duyarken, İngilizler o kadar duyarlı değilmiş. Ürettiğim mamülden gurur duymama gerek yok. Gurur duyacak kadar sağlam yapmasam da olur. Yeter ki işimi görsün yaklaşımı...!

Şindi bu bahsettiğimiz ülkeler sanayi devriminden geçmiş, dolayısıyla sanayi kültürü ve tasarım ekolü oluşmuş ülkelerdir. Türkiye ise o yollardan geçemedi. Dolayısıyla Türkiye' nin tasarım ekolü yeni yeni oluşmaktadır. Peki Türk ekolü ne olmalı? ban göre Türk ekolü Türk' ü karakteristik özelliklerini yansıtmalıdır. Örneğin İtalyan ekolü İtalyan' ın karakteristik özelliklerini yansıtır. Belki Rönesans' ın İtalya' da başlamasının da etkisi olabilir. Örneğin Reform hareketi de Almanya' da başlamıştı. Mutlaka Alman ekolüne tesiri olmuştur. Konuyu derinlemesine analiz edecek olsak, ipuçlarını tarihi köklerinde bulabiliriz.

Yine geldik can alıcı soruya; Türk tasarım ekolü nasıl olmalı? Madem ki sanayileşiyoruz... Öyle değil mi? Kendi çapımda fikirlerim var lakin ilk önce diğer arkadaşların görüşlerini duymak isterim. Aramızda mühendis, mimar arkadaşlar var diye biliyorum... Bakalım onlar ne diyecekler?

« Son Düzenleme: 25 Şubat 2018, 01:00:05 Gönderen: PARTİKÜL »

Çevrimdışı BlackHawk89

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 428
  • -4
  • DefenceTurk.com
Ynt: Akıncı HALE İHA Projesi
« Yanıtla #25 : 25 Şubat 2018, 01:26:05 »
Kesinlikle askeri (sert,çevik,militarist) görünmeli ve sağlam kaya gibi durmalı. Üstteki iha tasarımı çirkin geldi bana.

Çevrimdışı Yabgu

  • YASAKLI
  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 724
  • -96
  • DefenceTurk.com
Ynt: Akıncı HALE İHA Projesi
« Yanıtla #26 : 25 Şubat 2018, 01:27:05 »
...Jet motorlu iha yapmamıza seviniyorum ama artık tasarım olayını bir iki tık daha ileri seviyelere taşımamız lazım .Bir rus ekolü tutturmuşuz gidiyoruz ,ruslarda öyle basari saglamış bir ürün ortaya koydukları zaman ondan sonraki modelleri hemen hemn aynidir pek fazla degitirmezler...Hatirlayin dogan şahin arabalarını her sene bir model çiķardı bir sene dikiz aynaları değisirdi öbür sene ön panjurları diğer sene küçuk bir yeri ama kasa hiç değişmezdi...

Sizin bahsettiğiniz tasarım ekolü,  İtalyan ekolü olsa gerek. Sürekli yeni tasarımlar, yeni düşünceler arayan fütüristik tasarımlar! Örneğin Alman ekolünde böyle bir yaklaşım göremezsiniz. İsim yapmış ürünlerini analiz edecek olursanız; örneğin bir BMV, AUDİ, MAN, Mercedes, Porche...gibi; tasarım ve çizgileri hemen hemen hiç değişmemiştir. Sadece çağın anlayışına göre revize ederler. Örneğin bir aracın BMV olduğun 2 km öteden anlarsınız. Artık o çizgiler Alemet-i Farikası olmuştur. Ben Mercedes' im diye bangır bangır bağırır. İtalyan tasarımlarında bunu anlayamazsınız. Çünkü tasarımlar sürekli güncellenir. Endüstri veya sanayide durum böyleyken; iş tekstil, konfeksiyon  sektörüne gelince İtalyan yaratıcılığı aranan yetenekler arasında kabul ediliyor. Çünkü tekstil veya konfeksiyon sanayi; diğer sanayi kollarına nazaran yeniliğe daha çok ihtiyaç duyan bir sektördür. O nedenle dünya çapında ki konfeksiyon üreticilerinin İtalya' da mutlaka tasarım ofisleri vardır.

Diyeceğim o ki, yaratıcı tasarımları sektöre göre düşünmek lazım. Savunma sanayinden gidecek olursak; ne yalan söyleyeyim, fütüristik tasarımlar bana da güven vermez. Kendini kanıtlamış tasarımlar üzerinden ilerlemek daha mantıklı, maliyet etkin ve güven verici oluyor. Sanayileşmiş ülkeleri inceleyecek olursak; İngiliz yaklaşımı da ilginçtir. Örneğin İngiliz tasarımlarını oldum olası sevemedim. Uçağından tutunda firkateylerine kadar; ilginç bir yaklaşımları var. İngiltere de yaşayan bir akrabama özellikle mi çirkin tasarlıyorlar diye sorduğumda; İngiliz bakış açısından bahsetmişti. İtalyanlardan farklı olarak, İngilizler için  işe yarar olması önemlidir, varsın çirkin olsun! hatta ilginç bir şey söylemişti; Almanlar kendi ürünleriyle gurur duyarken, İngilizler o kadar duyarlı değilmiş. Ürettiğim mamülden gurur duymama gerek yok. Gurur duyacak kadar sağlam yapmasam da olur. Yeter ki işimi görsün yaklaşımı...!

Şindi bu bahsettiğimiz ülkeler sanayi devriminden geçmiş, dolayısıyla sanayi kültürü ve tasarım ekolü oluşmuş ülkelerdir. Türkiye ise o yollardan geçemedi. Dolayısıyla Türkiye' nin tasarım ekolü yeni yeni oluşmaktadır. Peki Türk ekolü ne olmalı? ban göre Türk ekolü Türk' ü karakteristik özelliklerini yansıtmalıdır. Örneğin İtalyan ekolü İtalyan' ın karakteristik özelliklerini yansıtır. Belki Rönesans' ın İtalya' da başlamasının da etkisi olabilir. Örneğin Reform hareketi de Almanya' da başlamıştı. Mutlaka Alman ekolüne tesiri olmuştur. Konuyu derinlemesine analiz edecek olsak, ipuçlarını tarihi köklerinde bulabiliriz.

Yine geldik can alıcı soruya; Türk tasarım ekolü nasıl olmalı? Madem ki sanayileşiyoruz... Öyle değil mi? Kendi çapımda fikirlerim var lakin ilk önce diğer arkadaşların görüşlerini duymak isterim. Aramızda mühendis, mimar arkadaşlar var diye biliyorum... Bakalım onlar ne diyecekler?
Türk ekolü diyince laubalilik olarak algılamayın lütfen ama aklıma direk şemsiye geldi. Avrupalı kafasıyla bizim kafa yapımız asla bir olamaz.Bunu adamların sanat ,kitap ve kütüphaneye verdikleri önemden anlayabiliriz...Tasarımda bir sanat sonucta , emek vermekte bir sanat.. Yunanlıların binlerce yıl önce yaptıgı heykellerle bizim milattan sonra orta asyada yaptıgımız heykellere bakarsanız sanat konusunda pek iyi olmadıgımız ortada. Bizde kendi ekolümüzü oluşturacak bir ürün yok.Biz tasarım seven bir millet değiliz.Biz geleneklerin dışına çıkanı sevmeyen bir milletiz. Kimin lafıymış unuttum Sorostu sanırım Türkiyenin dışarıya ihraç edebileceği tek özelliği Ordusudur demiş. Birazda algı meselesi. Sokakta japon görsem sülalemi emanet ederim adama. Nedense adamlara karşı kötü birşey yapmaz akıllıdır düşüncesi var bilinç altımda. Türkleri dünya ne olarak görüyor buda önemli. Aksi halde yaptıgın tasarımların hiçbiri işe yaramıyor. Çinin adı çıkmış adi malda , yarın dünyanın en kaliteli ürününü yapsa algının gölgesinde kalacak. Kısacası tasarım ve ekol kadar bize karşı dünyadaki algıda önemli.
TURK OGUZ BEGLERİ BUDUN EŞİDİN. ÜZE TENGRİ BASMASAR , ASRA YİR TELİNMESER , TÜRK BUDUN , İLİNGİN TÖRÜNGÜN KİM ARTATI UDAÇI ERTİ ?

Çevrimdışı Partikül

  • 2017 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 1555
  • 197
  • DefenceTurk.com
Ynt: Akıncı HALE İHA Projesi
« Yanıtla #27 : 25 Şubat 2018, 01:43:20 »
...Bizde kendi ekolümüzü oluşturacak bir ürün yok.Biz tasarım seven bir millet değiliz.Biz geleneklerin dışına çıkanı sevmeyen bir milletiz. Kimin lafıymış unuttum... Kısacası tasarım ve ekol kadar bize karşı dünyadaki algıda önemli.

Kesinlikle askeri (sert,çevik,militarist) görünmeli ve sağlam kaya gibi durmalı. Üstteki iha tasarımı çirkin geldi bana.

Arkadaşlarımız güzel noktalara temas ettiler. Yabgu arkadaşımın dediği gibi dünyada ki Türk algısı önemli. Bu algının ne olduğunu BlackHawk arkadaşımız güzel izah etmiş; güçlü, kararlı, sert, çevik ve sağlam... zaten bu algı, Avrupalının zihin dünyasına kazınmış, ne diyorlar; TÜRK GİBİ GÜÇLÜ, ANNECİĞİM TÜRKLER GELİYOR ! gibi... Allah razı olsun, ecdat bu algıyı yerleştirmiş. Buradan yürümekte fayda var. Savunma sanayi ürünlerinden bahsedeceksek; Türk kadar güçlü, heybetli, oturaklı, güven veren tasarımlar olmalı. Şimdi moda oldu ya...! Osmanlı tokadı gibi; vurdun mu oturtmalı. Kısacası adam gördüğünde heybetinden irkilmeli. Heybetli olamayacak cinsten ürünler üretiliyorsa; ürün kullanıcıya güven vermeli. Bu anlamıyla İtalyan ekolünden ziyade Alman ekolüne yakın olduğumu söyleyebilirim. Örnek açısından ASELSAN tasarımları hoşuma gidiyor.
« Son Düzenleme: 25 Şubat 2018, 01:45:15 Gönderen: PARTİKÜL »

Çevrimdışı Yabgu

  • YASAKLI
  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 724
  • -96
  • DefenceTurk.com
Ynt: Akıncı HALE İHA Projesi
« Yanıtla #28 : 25 Şubat 2018, 02:55:32 »
...Bizde kendi ekolümüzü oluşturacak bir ürün yok.Biz tasarım seven bir millet değiliz.Biz geleneklerin dışına çıkanı sevmeyen bir milletiz. Kimin lafıymış unuttum... Kısacası tasarım ve ekol kadar bize karşı dünyadaki algıda önemli.

Kesinlikle askeri (sert,çevik,militarist) görünmeli ve sağlam kaya gibi durmalı. Üstteki iha tasarımı çirkin geldi bana.

Arkadaşlarımız güzel noktalara temas ettiler. Yabgu arkadaşımın dediği gibi dünyada ki Türk algısı önemli. Bu algının ne olduğunu BlackHawk arkadaşımız güzel izah etmiş; güçlü, kararlı, sert, çevik ve sağlam... zaten bu algı, Avrupalının zihin dünyasına kazınmış, ne diyorlar; TÜRK GİBİ GÜÇLÜ, ANNECİĞİM TÜRKLER GELİYOR ! gibi... Allah razı olsun, ecdat bu algıyı yerleştirmiş. Buradan yürümekte fayda var. Savunma sanayi ürünlerinden bahsedeceksek; Türk kadar güçlü, heybetli, oturaklı, güven veren tasarımlar olmalı. Şimdi moda oldu ya...! Osmanlı tokadı gibi; vurdun mu oturtmalı. Kısacası adam gördüğünde heybetinden irkilmeli. Heybetli olamayacak cinsten ürünler üretiliyorsa; ürün kullanıcıya güven vermeli. Bu anlamıyla İtalyan ekolünden ziyade Alman ekolüne yakın olduğumu söyleyebilirim. Örnek açısından ASELSAN tasarımları hoşuma gidiyor.
Almanyadaki gurbetçilerimiz üzerlerindeki pasifliği attığı takdirde , asimile olmadan almanyaya entegre olabilirlerse bende Alman ekolüne daha yakın olacagımızı düşünüyorum.Gerçi Alman iş ciddiyetini ne kadar bizim amatör cıvık iş sektörümüze yansıtabiliriz tartışılır..Lakin bizimkiler gittikleri gibi duruyolar , Almanyada doğup büyüyen bir Türk gencinin (hepsi için demiyorum küçümsemek içinde söylemiyorum) Kırşehirde dogup büyümüş bir gençten farkı yok. Olmalı mı ? bana göre olmalı.. Almanyada eğitim alıyorsun bir defa yahu. En basiti benim amcamınoglu Almanyada ticaret okudu geldi burda ilahiyat bitirdi. Yahu ülke ilahiyatcıdan geçilmiyor zaten Almanyada ticaret üzerine yogunlaşsana daha mantıklı değil mi ? Biz Almanyadaki gençlerimizi asimile olmasınlar diye baskı yaptıkca komşusu olan alman gençlerden 50-60 yıl geride bırakıyoruz gibime geliyor..Almanın teknolojisini , zekasını , ürüne malzemeye bakış açısını alamıyoruz Almanyadan...Dünyada bizim kadar Alman otomobil fabrikalarında çalışan vatandaşı olup otomobili olmayan bir ülke var mıdır acaba ? Buna diğer sektörleride katabiliriz.
« Son Düzenleme: 25 Şubat 2018, 02:57:03 Gönderen: Yabgu »
TURK OGUZ BEGLERİ BUDUN EŞİDİN. ÜZE TENGRİ BASMASAR , ASRA YİR TELİNMESER , TÜRK BUDUN , İLİNGİN TÖRÜNGÜN KİM ARTATI UDAÇI ERTİ ?

Çevrimdışı serkan

  • YASAKLI
  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 1282
  • -115
  • DefenceTurk.com
Ynt: Akıncı HALE İHA Projesi
« Yanıtla #29 : 25 Şubat 2018, 03:12:42 »
Almanya için yapmamız gereken şey oradaki Türk nüfusun 2 milyonu geçmemesini sağlamaktır. Tersine göçü teşvik ederek Türklerin Almanya da rahat etmelerini sağlamalıyız. Türkler Almanya da çoğalsın çoğalsın güçlensin hayali kurmak boş bir hayaldir. Makul rakamda kalmalı Almanya daki Türkler buda 2 milyon altı rakamdır. Tersine göçü teşvik etmeliyiz böylece bizde kazanırız. Türkiye şunu demeli "Almanya da ki Türk nüfus olması gerekenin çok üstüne çıktı bunun birazının Türkiye ye geri göçü için Almanya ve Türkiye bütçe ayırmalı bir miktar." Yada " Almanya daki Türk nüfusun artık geri gönderilmesini istiyoruz"
« Son Düzenleme: 25 Şubat 2018, 03:16:22 Gönderen: serkan »
beğen