Gönderen Konu: Çin & Türkiye nükleer işbirliği anlaşması  (Okunma sayısı 7372 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı BlackHawk89

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 428
  • -4
  • DefenceTurk.com
Ynt: Çin & Türkiye nükleer işbirliği anlaşması
« Yanıtla #10 : 09 Ağustos 2019, 19:03:26 »
Yakında herşeyimiz elimizden alırlar artık.

Ankhises

  • Ziyaretçi
Ynt: Çin & Türkiye nükleer işbirliği anlaşması
« Yanıtla #11 : 09 Ağustos 2019, 20:28:23 »
Amerikanın neden Çine ekonomik savaş açtıgını doğru okumak lazım.Yakın tarihte Japonya ve Kore gibi ekonomisi güçlü ülkelerin ben bunu fazla sürdüreceğini sanmıyorum. Hemen yanınızda Çin varsa rekabet etmeniz kolay değil. Çin kendisinde olmayan teknolojileri Avrupa şirketlerini satın alarak Çine götürüyor. Avrupada 10a üretlen teknoloji Çinde 2ye üretiliyor. Gittiği ülkede fiyatı 3 oluyor. Dolayısıyla fiyat açısından yarışamıyorsunuz.. Bu yol projesini adamlar yolun geçtiği ülkeler kalkınsın diye yapmıyor. Kendi ürettiği ürünleri tüm dünyaya daha hızlı ve daha çok satabilmek için yapıyor. Benim görüşüm bu yolun geçtiği tüm ülkelerin sanayileri dolayısıyla ekonomileri birgün çok büyük darbe yiyecek. Her yer ucuz Çin malı ürünlerle doldugunda kimse Çinlilerin domine ettiği pazarlara giremiycek. Kimse Çine mal ihrac etme hayali kurmasın , Çine satabileceğimiz tek şey meyve sebze olur. Onlarında ederi ortada. Ben bu bir yol bir kuşak projesini olumlu bulmuyorum. Ülkelerin neden bu proje için birbiriyle yarıştıgınıda anlamıyorum. Evet Çin çok tehlikeli geliyor ama asıl tehlikesini henüz göstermedi.
« Son Düzenleme: 09 Ağustos 2019, 20:29:26 Gönderen: Ankhises »

Çevrimdışı Commander

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 909
  • 18
  • DefenceTurk.com
Ynt: Çin & Türkiye nükleer işbirliği anlaşması
« Yanıtla #12 : 09 Ağustos 2019, 20:45:44 »
Çin ticari olarak bambaşka bir yerde ama Amerikayı'da unutmamak gerek,Amerikanın çoğu şirketi Çin'de üretim yapıyor eğer Abd çekerse Çin zarara uğrar diye düşünüyorum.
Ayakta ölmek,diz üstü yaşamaktan daha iyidir.

Çevrimdışı Partikül

  • 2017 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 1555
  • 197
  • DefenceTurk.com
Ynt: Çin & Türkiye nükleer işbirliği anlaşması
« Yanıtla #13 : 10 Ağustos 2019, 00:55:35 »
... Bu yol projesini adamlar yolun geçtiği ülkeler kalkınsın diye yapmıyor. Kendi ürettiği ürünleri tüm dünyaya daha hızlı ve daha çok satabilmek için yapıyor...

Bir Kuşak Bir Yol Projesi; Çin' i dünyaya bağlayan bir proje olmanın yanında kuşak ülkelerin de kalkınmasına hizmet edecek bir proje olarak ifade ediliyor. Bence de doğrudur, çünkü projenin tabiatı gereği öyle olmak zorundadır. Aksi düşünüldüğünde; proje baştan ölü doğmuş olurdu veyahut da projenin yaşama şansı kalmazdı.

Proje; doğuyu batıya, Asya' yı Avrupa' ya, Çin' i de dünyaya bağlıyor. Çin bu projenin ana merkezi; en çok kazancı olan ülke olacaktır. Fakat diğer ülkeler de kazanmak zorunda. Örneğin Güney Hattı analiz edelim; Kırgızistan, Kazakistan, Afganistan, İran ve Türkiye üzerinden Avrupa bağlantısı...Bu ülkelerde istikrarsızlıklar, güvenlik sorunları, mevzuat engelleri ya da politik engeller olduğunu varsayalım; projenin güney aksında ilerlemesi mümkün olabilir miydi? Demek ki proje aynı zamanda ülkeleri birbirine bağlayacaktır. Örneğin Afganistan'da ki bir sorun direkt olarak Türkiye' yi ilgilendirecektir. Veyahut Türkiye' deki bir güvenlik sorunu, direkt olarak Çin' de alarm zillerinin çalmasına neden olacaktır. Güvenliğin olmadığı yerde ticaret olabilir mi? ( Yol Afganistan' dan geçmeyecek olsa bile, kuşak ülke statüsünde değerlendirmek lazım. Çünkü başlı başına istikrarsızlık kaynağıdır)

Bir diğer yaklaşım; ticaret tek yönlü olmayacaktır. O da işin tabiatı gereği... Çin' den dolu kalkan bir tren, Çin' e boş olarak geri dönebilir mi? Dolu gidip dolu gelecektir... Ayrıca zaman içerisinde Çin; üretim teknolojilerini geliştirdiği ölçüde, eski teknolojilerini diğer kuşak ülkelere kaydırmaya mecbur olacaktır. O da ticaretin bir gereği... örneğin 18. yy İngiltere' sinde en önemli endüstri kalemi tekstil ve konfeksiyon iken; teknoloji ilerledikçe İngiltere için verimli olmaktan çıkmıştır. Çünkü yeni üretim prosesine geçebilmek için eskisini devretmek zorundaydı. Kısacası mecburiyetler var... Yani istese de '' hep bana, hep bana!'' olmuyor. Zaten akıl işi de değildir. Bazı teknolojileri devretmek gerekiyor.

Bir diğer olay; Çin, nitelik olarak zayıf nicelik olarak fazla üretme prosesinden kurtulmak zorunda ve yavaş yavaş da kurtuluyor. Yani kaliteli üretmek zorunda. Aksi şekilde diğer gelişmiş ülkelerle rekabet etmesi mümkün değildir. Avrupa' ya kalitesiz, standart dışı ürün satamazsınız. zaman içerisinde bu kültür; kuşak ülkelere de sirayet edecektir, etmek zorunda... Çünkü kalite bulaşıcıdır ve kalitesiz olana rağbet yoksa; teknolojisini, algılarını, düşünce sistematiği dönüştürmeye mecbur kalıyorsun.

Özetleyecek olursak;

Bir Kuşak Bir Yol projesi, birtakım mecburiyetleri de beraberinde getirecektir. Tek taraflı kazanç kapısı değildir ve ayrıca projenin mantığına aykırıdır. Aksi taktirde projenin yaşama şansı kalmıyor. Çin, eski dünya koloniyel/sömürü anlayışıyla hareket ederse, proje zaten yaşama şansı bulamaz. 





« Son Düzenleme: 10 Ağustos 2019, 00:58:42 Gönderen: Partikül »

Ankhises

  • Ziyaretçi
Ynt: Çin & Türkiye nükleer işbirliği anlaşması
« Yanıtla #14 : 10 Ağustos 2019, 01:54:06 »
... Bu yol projesini adamlar yolun geçtiği ülkeler kalkınsın diye yapmıyor. Kendi ürettiği ürünleri tüm dünyaya daha hızlı ve daha çok satabilmek için yapıyor...

Bir Kuşak Bir Yol Projesi; Çin' i dünyaya bağlayan bir proje olmanın yanında kuşak ülkelerin de kalkınmasına hizmet edecek bir proje olarak ifade ediliyor. Bence de doğrudur, çünkü projenin tabiatı gereği öyle olmak zorundadır. Aksi düşünüldüğünde; proje baştan ölü doğmuş olurdu veyahut da projenin yaşama şansı kalmazdı.

Proje; doğuyu batıya, Asya' yı Avrupa' ya, Çin' i de dünyaya bağlıyor. Çin bu projenin ana merkezi; en çok kazancı olan ülke olacaktır. Fakat diğer ülkeler de kazanmak zorunda. Örneğin Güney Hattı analiz edelim; Kırgızistan, Kazakistan, Afganistan, İran ve Türkiye üzerinden Avrupa bağlantısı...Bu ülkelerde istikrarsızlıklar, güvenlik sorunları, mevzuat engelleri ya da politik engeller olduğunu varsayalım; projenin güney aksında ilerlemesi mümkün olabilir miydi? Demek ki proje aynı zamanda ülkeleri birbirine bağlayacaktır. Örneğin Afganistan'da ki bir sorun direkt olarak Türkiye' yi ilgilendirecektir. Veyahut Türkiye' deki bir güvenlik sorunu, direkt olarak Çin' de alarm zillerinin çalmasına neden olacaktır. Güvenliğin olmadığı yerde ticaret olabilir mi? ( Yol Afganistan' dan geçmeyecek olsa bile, kuşak ülke statüsünde değerlendirmek lazım. Çünkü başlı başına istikrarsızlık kaynağıdır)

Bir diğer yaklaşım; ticaret tek yönlü olmayacaktır. O da işin tabiatı gereği... Çin' den dolu kalkan bir tren, Çin' e boş olarak geri dönebilir mi? Dolu gidip dolu gelecektir... Ayrıca zaman içerisinde Çin; üretim teknolojilerini geliştirdiği ölçüde, eski teknolojilerini diğer kuşak ülkelere kaydırmaya mecbur olacaktır. O da ticaretin bir gereği... örneğin 18. yy İngiltere' sinde en önemli endüstri kalemi tekstil ve konfeksiyon iken; teknoloji ilerledikçe İngiltere için verimli olmaktan çıkmıştır. Çünkü yeni üretim prosesine geçebilmek için eskisini devretmek zorundaydı. Kısacası mecburiyetler var... Yani istese de '' hep bana, hep bana!'' olmuyor. Zaten akıl işi de değildir. Bazı teknolojileri devretmek gerekiyor.

Bir diğer olay; Çin, nitelik olarak zayıf nicelik olarak fazla üretme prosesinden kurtulmak zorunda ve yavaş yavaş da kurtuluyor. Yani kaliteli üretmek zorunda. Aksi şekilde diğer gelişmiş ülkelerle rekabet etmesi mümkün değildir. Avrupa' ya kalitesiz, standart dışı ürün satamazsınız. zaman içerisinde bu kültür; kuşak ülkelere de sirayet edecektir, etmek zorunda... Çünkü kalite bulaşıcıdır ve kalitesiz olana rağbet yoksa; teknolojisini, algılarını, düşünce sistematiği dönüştürmeye mecbur kalıyorsun.

Özetleyecek olursak;

Bir Kuşak Bir Yol projesi, birtakım mecburiyetleri de beraberinde getirecektir. Tek taraflı kazanç kapısı değildir ve ayrıca projenin mantığına aykırıdır. Aksi taktirde projenin yaşama şansı kalmıyor. Çin, eski dünya koloniyel/sömürü anlayışıyla hareket ederse, proje zaten yaşama şansı bulamaz.
Beyfendi uzun yazınızda Çine ne satabilirize cevap yok , yolun geçtiği ülkelerin Çine ne satabileceğine dairde bir bilgi yok. Çinin bu ülkelerin sanayilerine olumlu/olumsuz etkilerine dairde bir bilgi yok. Çine son satılan ürünümüzle ilgili okudugum yazının başlığı "Çinliler Türk kirazını çok sevdi" idi. İran petrol satar yolunu bulur , Rusya gaz satar yolunu bulur , biz ne satmayı düşünüyoruz Çin'e... Bahsettiğiniz tren vagonlarını kirazla - şeftaliyle mi dolduracaz. Çünki Çinliler o trenleri elektrikli araçlarla - elektronik aletlerle (huawei -naomi - oppo gibi telefon markaları gün geçtikçe büyüyor)  - Bizim yapmaya kalktıgımızda 10 dolara maal edecegimiz ucuz 1 dolarlık ürünlerle dolduracak. Ben böyle düşünüyorum. Çinin bırakın bizi Kore ve Japonya sanayilerini bile vuracagını iddia ediyorum. Samsung bugüne kadar sadece iphone ile rekabet etti. Yarın karşısında 4-5 tane Çin markası olacak. Hyundainin karşısında 20-25 tane Çinli elektrikli araç markası olacak. Keza yine Japon teknoloji ürünlerinin aynı kalitede Çinli birden fazla rakipleri olacak. Ucuzlugundan dolayı karşısında durulamayacak bu markaların... Çinde 1 teknolojinin üzerinde en az 10-15 marka çalışıyor. Bu o teknoloji ürününün 10dan fazla alternatifinin olacagını gösteriyor. Kim duracak karşısında ? Adamlar bizim 10 liraya yapıp 12e sattıgımız ürünü aynı kalitede 5e maal edip 7ye Türkiyede satacak hadi rekabet edelim Çinlilerle... Afrikada binlerce dönüm tarım arazisi aldıklarını okumuştum çünki Çinin urumçi ve Hindistan tarafları kurak verimli bölgeleri nüfusun yogun oldugu denize kıyı bölgeler , adamlar tarım ihtiyaclarına kadar düşüüp plan kurmuşlar. Afrikaya yayıldılar. Bu yol bizi geliştirecekmiş ya nasıl geliştirecek ? herkes kalkındıracak diyor devamı yok. İnternettede araştırıyorum nasıl kalkınacagız bu yolla diye orda da elle tutulur kayda deger bilgiler yok. Ben ikna olamıyorum. Beni tatmin etmiyor cevaplar.Çünki Çinin diğer ülkelerin kalkınmasına gözyumacagına ihtimal vermiyorum. Çin Rusyanın gelişmesini neden istesin mesela ?  Kazakların , Kırgızların gelişmesini asla istemez ki.
« Son Düzenleme: 10 Ağustos 2019, 01:59:36 Gönderen: Ankhises »

Çevrimdışı Partikül

  • 2017 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 1555
  • 197
  • DefenceTurk.com
Ynt: Çin & Türkiye nükleer işbirliği anlaşması
« Yanıtla #15 : 10 Ağustos 2019, 03:55:35 »
...Beyfendi uzun yazınızda Çine ne satabilirize cevap yok , yolun geçtiği ülkelerin Çine ne satabileceğine dairde bir bilgi yok. Çinin bu ülkelerin sanayilerine olumlu/olumsuz etkilerine dairde bir bilgi yok...

Diğer ülkelere ne satılabileceği konusu, ülkelerin kendi imkanlarıyla ilgili bir konudur. İnsana, bilgiye, teknolojiye yatırım yaparsan; katma değeri yüksek ürün satarsın... yok! ben halimden memnunum diyorsan; kayısı çekirdeği, Antep Fıstığı, Kayseri pastırması veyahut Kuru Üzüm Habbesi satmakla yetinirsin! Ne satabilirim konusu; gelecekte ülkemi nasıl görmek istiyorum? sorusuyla doğru orantılıdır. Açık söylüyorum, geleceğe yatırım yapmayan ülkeler; öküzün trene baktığı gibi baka kalacaktır. Trenler geliiiiiirrrr, geçer; arkasından -öküz gibi- bakmak zorunda kalırız.

Kuşak/Yol projesini; bir çeşit imkan olarak düşünmek lazım. Burada şöyle bir imkan var, bu imkandan en fazla nasıl yararlanabilirim?  mesele bu..! Ona uygun projeler geliştireceksin. Ürünler, teknolojiler, markalar ve bunlardan daha önemlisi bilgi üretmek gerekiyor. Yoksa üzüm çekirdeği satarak bir yerlere varamacağımız ortadadır.

Kısacası bu proje bir niyettir; ticaret yapma niyeti, dünyaya bağlanma niyeti... Mevcut koşullarda kendi kabuğuma sığamam demek istiyorsun. İhtiyacım olanı alacağım, ihtiyacı olana satacağım. İhtiyacın ne olacağını da kendin tespit etmen gerekecek. Onun için de politika geliştirmen lazım. Örneğin demir madenlerin var diyelim; demiri cevher olarak satmak var, bir de yüksek kalite yarı mamul olarak satmak var... Peki bu sana ne kazandırır dersek; en azından malzeme biliminde hamle yapmış olursun gibi gibi...

Ayrıca bu proje bir takım uzmanlaşmaları da beraberinde getirecektir. Örneğin hizmetler sektöründe yüksek kalite hizmet anlayışı; hızlı, doğru ve etkili işleyen bir lojistik sistem veya yan hizmet sektörleri. Tabiki en önemli yatırım insana yapılan yatırımdır. Şimdiden gelecek kuşakları yetiştirmemiz gerekiyor. Düzgün bir eğitim sistemi; çalışkan, ahlaklı ve hür düşünebilen nesiller... Karşılığında üretilen bilgi ve teknoloji. sadece ham madde tedarikçisi olarak bir yere varmak mümkün değildir.  Ayrıca diğer ülkelerin bizler için yapabileceği güzelliklerin de bir sınırı vardır. Örneğin, güvenlik ve istikrar ortamı herkes için gerekliyken yüksek teknoloji üretme kabiliyeti; diğer ülkelerin sana hediye etmek isteyeceği bir imkan olmayacaktır. Öyle ''armut piş, ağzıma düş!'' yok... Aynen Avrupa Birliği' nin Yunanistan' a yaptığı gibi; zorda kalırsan yardım eder, fazlası için kendin çaba sarf edeceksin.

Örneğin Allah' a dua ettin; Allah' ım bana sağlık ver! dedin. Sırf dua ettin diye Allah sana sağlık verir mi! Sağlıklı olmak için gereği yapman, sağlıklı yaşaman lazım... öyle değil mi? Etmiş olduğun dua; niyet beyanı olmaktan öteye geçemez. Birazcıkta ruhen kendini avutmuş olursun, rahatlarsın. Ötesi yok! Benzetmek gibi olmasın da , bu proje de aynen böyle bir şey! Projenin kuşak ülkesiyim; o halde dünyanın en güçlüsü benim! Yok öyle yaş dava... gereğini yapacaksın. Aksi taktirde, mevcut imkanları yeteri kadar değerlendirememiş olursun.

Ankhises

  • Ziyaretçi
Ynt: Çin & Türkiye nükleer işbirliği anlaşması
« Yanıtla #16 : 10 Ağustos 2019, 04:45:10 »
Bilmiyorum ben olumlu düşünemiyorum bu projeye... Öngörüsü yetersiz projeler kendini bir şekilde belli edecektir. Bakınız yeni havalimanına... Yapım aşamasında iken her okudugum makalede THYnin yeni havalimanıyla birlikte uçuşa geçeceği yazıyordu. Peki gerçekte ne oldu ? THY elindeki yolcuları Pegasus'a kaptırdı çünki kimse Yeni havalimanının kahrını çekmek istemiyor. Ben bile 2 kez Almanyaya pegasusla gidip geldim.. THYnin karı geçen yıla göre %70 azalmış. Yolcu oranında azalma yaşanmış. Hedef neydi ?4 saatlik mesafede 60 ülke vardı  ,90 milyon yolcuydu. Neden bu örneği verdim çünki yeni havalimanı proje ve hedef olarak gerekli ve mantıklıydı tıpkı çinlilerin projesi gibi... Peki yanlış nerde yapıldı. ? yada Çinlilerin projesinde yanlış nerde yapılacak , ne zaman pişman olacagız. Ben bu tür projeler olmasın demiyorum. Her açıdan her noktası iyi analiz edilmeli , sanayimiz güvence altına alınmalı diyorum. Özelliklede denetlenmeyen rejimlerde -ki anladınız ne demek istediğimi bu tür uluslararası projeler daha tehlikeli hale gelebilir. Bundan 4-5 yıl sonra birilerinin çıkıp kandırıldık sanayimiz battı demesini istemezsiniz.

Çevrimdışı SKYWOLF

  • SKYWOLF
  • Genel Yetkili
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 44294
  • 612
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Çevrimdışı カメせ

  • 2020 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 6556
  • 185
  • DefenceTurk.com
Alıntı
Çin'in Türkiye Büyükelçisi Deng Li:

Swap anlaşması konusunda Türkiye ile mutabık kaldık.

Önümüzdeki aşamalarda her iki tarafın şirketlerini daha fazla yerel paraları kullanmaları için teşvik edip gerekli adımı atacağız.
https://mobile.twitter.com/kamerknc/status/1270757988387753993

Çevrimdışı カメせ

  • 2020 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 6556
  • 185
  • DefenceTurk.com
Alıntı
İstanbul Havalimanı, Çinli yolculara yönelik Çince bilen personeller, Çince tabelalar ve dijital destekli bir dizi uygulamayı hayata geçirdi. Dünyada tam kapsamlı şekilde ‘Çin Dostu Havalimanı’ projesini uygulayan ilk terminal binası oldu.


https://mobile.twitter.com/KRCBEY28/status/1308691783057113095