Anket

Işidin Bölücü Terör Örgütü ile savaşması TÜRKİYE nin çıkarları açısından olumlu olmadımı?

OLUMLU
22 (55%)
OLUMLU DEĞİL
18 (45%)

Toplam Oy Verenler: 40

Gönderen Konu: IŞİD  (Okunma sayısı 220552 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı SKYWOLF

  • SKYWOLF
  • Genel Yetkili
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 44317
  • 615
Ynt: IŞİD
« Yanıtla #340 : 14 Şubat 2015, 14:50:04 »
Işidin Bölücü Terör Örgütü ile savaşmasını TÜRKİYE nin çıkarları açısından olumlu bulan arkadaşların, bu konudaki eleştirilerimde ne kadar haklı olduğumu kanıtlayan bu haberi iyi okumasını bekliyorum. Pkk, ışidle mücadelesinde dünyanın her tarafından gördüğü destek ile artık hayalini bire kuramayacağı silahlara sahip. Bu haberde gün yüzüne çıkan silahlar sadece buzdağının üst kısmı!

Ha bir de Işid bize  saldırmaz diyenler yukarıdaki psikopata iyi baksın. Saldıran yine saldıracaktır!

Bütün bu gelişmelere bakarak, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin askeri eğitiminde artık devrim niteliğinde değişiklikler yapmasının şart olduğunu tekrar belirtiyorum. Artık savaşlar kent ortamında ve genellikle küçük gruplarla çatışma şeklinde gerçekleştiriliyor. Genel olarak verilen askeri eğitim bu tip çatışmalardan çok halen cephe savaşı mantığında. Normal erlere verilen eğitimin hali ise çok daha içler acısı! Hayatta kalma teknikleri, pusu kurma, patlayıcı imha etme, sivillere zarar vermeden baskın düzenleme ve benzer pek çok etkili yöntemlerin, kısacası daha çok özel birliklere yönelik verilen eğitimin temel olarak normal piyade birliklerinde, belki biraz daha basitleştirilerek verilmesi, günümüz şartlarında çok daha mantıklı olacaktır. Şu an Işid veya pkk gibi terör örgütleri bizim kentlerimizde geniş kapsamlı saldırılarda bulunsalar, askeri personelimiz aldığı eğitim ile buna mükemmel denilemeyecek şekilde karşı koyabilir. Ukrayna ve Suriye örneklerinde görüldüğü gibi, çatışmaların yaşandığı şehirlerimiz harabeye dönebilir, binlerce sivil hayatını kaybedebilir, pek çok askerimiz şehit olabilir. Kuvvetle muhtemeldir ki bir ateş çemberinin ortasında bulunan ülkemiz, yakın gelecekte bu tip çatışmalara sahne olacaktır. Yetkililerin değişen savaş şartlarına göre gerekli önlemleri almaları kaçınılmazdır.

Bizim için savaş gemisiyle, tankla, uçakla Yunanistan gbi muhtemel rakiplerle cephe savaşına girişme olasılığından çok daha yüksek olan geniş alanda kitlesel bir isyandan destek alan teröristlerin şehirlerimizi işgal etme olasılığı daha yüksek. Devlet eliyle siyallaştırılıp halk desteği alan pkk bunu gerçekleştirebilir. Aynı şekilde birkaç yıl öncesine kadr adı duyulmamış Işid benzeri terör örgütleri bir anda türeyerek benzer eylemler gerçekleştirebilirler.
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Çevrimdışı SKYWOLF

  • SKYWOLF
  • Genel Yetkili
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 44317
  • 615
Ynt: IŞİD
« Yanıtla #341 : 16 Şubat 2015, 23:21:16 »
Mısır Libya'daki IŞİD hedeflerini bombaladı



IŞİD'in, Libya'da kaçırdığı 21 Mısırlı Hristiyanın öldürülmesini gösteren video klibini yayımlaması ardından, Mısır, Libya'daki IŞİD hedeflerinin bombalandığını açıkladı.

Mısır devlet televizyonu, şafak vakti yürütülen operasyonda kampların, eğitim alanlarının ve cephaneliklerin bombalandığını bildirdi. Görgü tanıkları Libya'nın doğusunda yer alan, IŞİD'in kontrolündeki Derna kentinin vurulduğunu anlatıyor.

Mısır Devlet Başkanı Abdül Fettah el-Sisi, IŞİD'e "cevap verme hakkına sahip olduklarını" söylemişti.

Sisi, "Mısır, bu insanlıktan uzak canilere misilleme olarak, uygun bir zaman ve şekilde cevap verme hakkına sahiptir. Mısır ve tüm dünya, aşırı ideolojileri savunan aşırı görüşlü gruplara karşı yoğun bir savaş halindedir." dedi.

BBC muhabiri Orla Guerin, Sisi'nin geçmişte de, Libya'daki militanların yalnızca Mısır için değil, tüm Orta Doğu için tehlike yarattığını belirtmişti.

Mısır, Libya yönetimine ve Libya ordusuna öteden beri destek sağlıyor.

IŞİD'le müttefik olduklarını belirten Libyalı cihatçıların sosyal medyada paylaştığı videoda, turuncu mahkûm kıyafeti giyen, diz çöktürülmüş rehinelerin başları kesilerek idam edildiği görülüyor.

Videoda öldürülen Kıptilerin inançları yüzünden hedef alındığı belirtiliyor; ölenlerin "düşman Mısır kilisesine bağlı oldukları" ifade ediliyor.

Kıpti Hristiyan olan Mısırlı işçiler, Libya'nın doğusunda, geçen Aralık ve Ocak aylarında İslamcı grupların kontrolündeki Sirte'de kaçırılmıştı.

IŞİD militanları Libya'da çeşitli saldırılar yürüttüklerini öne sürüyorlar.

Mısır'daki saygın ilahiyat üniversitesi El-Ezher, Kıptilerin öldürülmesini "barbarca" diye niteledi.
IŞİD tarafından kaçırılan Kıpti Mısırlıların yakınları

Yaklaşık 87 milyon nüfuslu Mısır'da, Kıptilerin sayısının 9 ila 15 milyon arasında olduğu tahmin ediliyor.

Mısır Devlet Başkanı Sisi, geçen hafta başında Libya'da çalışan Mısırlıların ülkeden ayrılmaları tavsiyesinde bulunmuştu.

Mısırlı lider bugün de tüm Mısır vatandaşlarına Libya'ya seyahat yasağı getirdi.

Fakat uyarılara ve Libya'daki kargaşa ortamına rağmen, birçok Mısırlı iş bulmak için Libya'ya gidiyor.

Öldürülen Kıptilerden birinin ağabeyi, "Bu insanlar eğlenmek için, çalmak, dövmek için gitmemişti Libya'ya. Bu insanlar çalışmaya, biraz para kazanmaya gitmişti." dedi.

http://www.bbc.co.uk/turkce/haberler/2015/02/150216_misir_isid
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Çevrimdışı SKYWOLF

  • SKYWOLF
  • Genel Yetkili
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 44317
  • 615
Ynt: IŞİD
« Yanıtla #342 : 17 Şubat 2015, 20:47:54 »
'IŞİD Irak'ta 45 kişiyi yaktı'



Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) militanlarının Irak'ın batısındaki el-Bağdadi kasabasında 45 kişiyi yakarak öldürdüğü bildiriliyor.

Bu kişilerin kim olduğu ve neden öldürüldüğü net değil.

Ama haberin kaynağı olan yerel polis yetkilisi Albay Kâsım el-Obeydi, bazılarının güvenlik güçleri mensubu olduğuna inandığını belirtti.

IŞİD Ayn el-Esad hava üssüne yakın olan şehrin geniş kesimlerini geçen hafta ele geçirmişti.

Albay Obeydi, güvenlik güçleri ve yerel yetkililerin ailelerinin de barındığı bir üssün de IŞİD tarafından saldırı altında olduğunu da söyledi ve hükümet ile uluslararası güçlerden yardım talep etti.

Bölgede savaş ve kötü iletişim koşulları bu tür haberleri doğrulamayı zorlaştırıyor.

Bu ayın başlarında, IŞİD tarafından yayınlanan bir videoda, uçağı Aralık ayında Suriye'de düşen Ürdünlü bir hava kuvvetleri pilotunun militanlar tarafından canlı halde yakılması görüntülenmişti.
Kuşatma

El-Bağdadi kasabası IŞİD tarafından aylardır kuşatma altında tutuluyordu. Geçen hafta Perşembe günü kasabanın örgütün eline geçtiği haberi gelmişti.

Kasaba Anbar vilayetinde, hala Irak hükümeti tarafından kontrol edilen birkaç bölgeden biriydi.

IŞİD ve müttefiği olan Sünni Arap aşiretleri Ocak 2014'de bu bölgede bir taarruz başlattı.

Pentagon sözcüsü Tuğamiral John Kirby, Cuma günü gazetecilere verdiği demeçte, grubun son aylarda ilk kez yeni bir yeri ele geçirmiş olduğunu söyledi.

Yaklaşık 320 ABD Deniz Piyadesinin, Irak ordusuna eğitim verdiği Ayn el-Esad hava üssü, IŞİD'in eline geçen kasabadan sadece 8 km uzakta.

Askeri üs de Cuma günü, aralarında intihar bombacıları da bulunan, IŞİD militanları tarafından saldırıya uğradı.

Militanlar, ABD öncülüğündeki koalisyon uçakları tarafından desteklenen, Irak askerleri tarafından püskürtüldü.

http://www.bbc.co.uk/turkce/haberler/2015/02/150217_id_irak_yakma
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Çevrimdışı SKYWOLF

  • SKYWOLF
  • Genel Yetkili
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 44317
  • 615
Ynt: IŞİD
« Yanıtla #343 : 19 Şubat 2015, 00:15:16 »
Irak'ın BM elçisi: IŞİD organ ticareti yapıyor


Irak'ın Birleşmiş Milletler büyükelçisi Irak Şam İslam Devleti'nin (IŞİD) faaliyetlerini finanse etmek için organ ticareti yaptığı iddialarını Güvenlik Konseyi gündemine taşıyarak araştırılmasını istedi.

Büyükelçi Muhammed Elhakim gazetecilere son bir kaç hafta içinde IŞİD'in geçtiği bölgelerde alelacele açılmış toplu mezarlarda böbrekleri ya da başka organları ameliyatla çıkarılmış cesetler bulduklarını söyledi.

Iraklı diplomat "Cesetler elimizde, gelip inceleyebilirsiniz. Organlarının alındığı açık seçik görülüyor" diye konuştu.

Elhakim ayrıca Musul'da insanların organlarını almayı reddeden onu aşkın doktorun idam edildiğini de söyledi.

Irak'ın BM büyükelçisi Güvenlik Konseyi'ne Irak'daki genel durum hakkında bilgi verirken, kendisine İslam Devleti adı veren grubun (IŞİD) belli etnik grupları hedefleyen soykırım suçları işlediğini de söyledi.
Ocak'ta 790 kişi öldü

Birleşmiş Milletler'in görev süresi bitmek üzere olan Irak temsilcisi Nikolay Mladenov sadece Ocak ayında silahlı çatışmalar ve cinayetlerde 790 kişinin öldüğünü söylendi.

Mladenov IŞİD'in organ naklini bir finans yöntemi olarak kullandığı yolunda giderek artan sayıda iddia ve haberin kendilerine de ulaştığını söyledikten sonra "örgütün kullandığı taktiklerin her gün daha çeşitlendiği açık" demekle yetindi.

BM diplomatı Irak'ın en önemli hedefinin geçen yıl IŞİD'in ele geçirdiği toprakları geri almak olduğunu kaydetti ve Sünni militanların geçen yıl Irak ve Suriye topraklarının üçte birini ele geçirerek katı bir Şeriat düzeni kurduklarını söyledi.

Mladenov, IŞİD elinden kurtarılan bölgelerde bu sefer Sünnilere yönelen intikam saldırılarının artmasının da kaygı verici olduğuna dikkat çekti.

http://www.bbc.co.uk/turkce/haberler/2015/02/150218_isis_organ_hirsizligi
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Çevrimdışı SKYWOLF

  • SKYWOLF
  • Genel Yetkili
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 44317
  • 615
Ynt: IŞİD
« Yanıtla #344 : 20 Şubat 2015, 22:10:22 »
Libya'da bombalı saldırılar: En az 40 ölü



Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütünün giderek güç kazandığı Libya'nın El Kubbe kentinde gerçekleşen birden fazla bombalı saldırıda en az 40 kişi öldü, onlarca kişi de yaralandı.

İnternette yayınlanan bildiride, saldırıların Mısır tarafından IŞİD'in Lİbya'daki hedeflerine yönelik yapılan hava saldırılarına misilleme olduğu bildirildi.

Mısır, geçen haftasonu 21 Hrıstiyan vatandaşının IŞİD tarafından başları kesilerek öldürülmesini gösteren videonun yayınlanmasının ardından Libya hava kuvvetleri ile beraber IŞİD'in Derna kentindeki hedeflerine saldırı düzenlemişti.



Libya ve Mısır'ın hava saldırılarında Derna'da en az 40 kişi hayatını kaybetmişti.

El Kubbe kenti IŞİD'in güçlü olduğu kent olarak bilinen Derna'ya yakın.

BBC'ye konuşan bir güvenlik kaynağı patlayan üç bombanın hedefinde parlamento sözcüsü Agila Salih'in evi, bir karakol ve bir benzin istasyonu bulunduğunu söyledi.

Libya 2011 yılında dönemin lideri Muammer el Kaddafi'nin koltuğundan indirilmesinden bu yana siyasi kaos içinde ve bölünmüş durumda.

Tobruk'ta uluslararası alanda tanınan yönetim yer alırken, Bingazi büyük ölçüde isyancıların yönetiminde.
IŞİD'in Libya'da yükselişi

Uluslararası camia tarafından tanınan ve Tobruk'a çekilmeye zorlanan iktidarın karşısında, Trablus merkezli isyancı gruplar arasında siyasi paylaşılan bölgeler var.

Doğudaki Derna kenti ise IŞİD'in kalesi olarak biliniyor.

Atlantik Konseyi isimli ABD merkezli düşünce kuruluşuna rapor hazırlamak üzere kente girdiğini ifade eden Muhammed el Jahr şehrin hiçbir yerinde Libya yönetimi bayrağının görülmediğini söylüyor.

Jahr, IŞİD'in lideri Ebubekir El Bağdadi'nin Libya'da bir emirlik kurmak üzere, Yemenli bir cihatçıyı Musul'dan bu ülkeye gönderdiğini ve bu yabancı savaşçının verilen görevi yerine getirdiğini söylüyor.

Derna içinden konuştuğu kişilerin kendisine grubun kentteki varlığını iyice görünür hale getirdiğini, artık şehirdeki hoparlörlerden insanlara namazlarını evde değil camide kılma çağrısı yaptıklarını aktarıyor.

Jahr, namaz vakitlerinde dükkanını kapatmayan esnafın IŞİD tarafından cezalandırıldığnı da ekliyor.
IŞİD Derna'da nasıl güç kazandı?

Jahr'a göre, kentte daha önce radikal grupların oluşturduğu bir ağ mevcutmuş.

IŞİD kentte tutunmaya başladığında bu grupların örgüte bağlılık bildirdiğini söylüyor.

Jahr kentte şu anda IŞİD grubunun yanı sıra Derna Mücahitler Konseyi isimli bir grubun daha olduğunu, daha Libyalı kabul edilebilecek bu grubun IŞİD gibi Tobruk'ta bulunan uluslararası arenada tanınan hükümete karşı olduğunu ve farklılıklarına rağmen her iki grubun da düşmanlarının ortak olduğunu söylüyor.

http://www.bbc.co.uk/turkce/haberler/2015/02/150220_libya_isid
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Çevrimdışı SKYWOLF

  • SKYWOLF
  • Genel Yetkili
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 44317
  • 615
Ynt: IŞİD
« Yanıtla #345 : 22 Şubat 2015, 13:01:21 »

Süleyman Şah saygı karakolundaki askerler tahliye edildi
Uğur ERGAN / ANKARA
22 Şubat 2015
Süleyman Şah’a yıldırım operasyonu



TÜRK Silahlı Kuvvetleri (TSK), Türkiye sınırları dışındaki tek Türk toprağı olan Suriye içindeki Süleyman Şah Saygı Karakolu ve Türbesi’ne bu sabaha karşı “yıldırım operasyonu” gerçekleştirdi.

Operasyonda 8 aydır karakolda görev yapan “Bordo Bereli” olarak bilinen 44 Özel Kuvvet askeri Türkiye’ye getirildi. Ancak bir asker operasyon sırasında meydana gelen kazada şehit düştü.

Özel Kuvvetler bölgeyi terketmeden önce, türbedeki 3 sandukayı da beraberinde Türkiye’ye getirdi.

urriyet.com.tr'den alınmıştır
 
GECE BAŞLADI, SABAHA KARŞI BİTTİ

Yıldırım operasyonu sabaha karşı sonuçlandı. Şanlıurfa 20. Zırhlı Tugay’a bağlı 50 M-60 A3 tipi tank sınırın birkaç noktasından Suriye topraklarına girdi. Aynı anda olası çatışmalarda tankları korumak üzere özel kuvvet birlikleri de tanklarla birlikte hareket etti. Hava Kuvvetleri’ne bağlı F-16 uçakları da savaş yükleriyle sınırda devriye uçuşuna başladı. Süper Kobra helikopterleri de her an uçmaya hazır şekilde sınır boyuna konuşlandırıldı. Tankların ileri harekatı devam ederken Süleyman Şah Karakolu’nda Bordo Bereliler de son hazırlıklarını yaptı. IŞİD’e karşı savaşan koalisyon güçlerine de harekat başlarken haber verildi. Havadan komuta kontrol uçakları AWACS’lar da bölgede yerden atılacak füze ve diğer hava unsurlarını takip etmek için devriye uçuşlarına başladı.



HAREKAT MERKEZİNE CANLI GÖRÜNTÜ

Operasyonun son detayları 20 Şubat Cuma günü Başbakanlık Resmi Konutu’nda, Başbakan Ahmet Davutoğlu, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hulusi Akar ve Genelkurmay’ın ilgili J başkanlarının katıldığı toplantıda değerlendirildi. Yapılacak operasyonla ilgili Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a da bilgi verildi. Genelkurmay Karargahı’nın stratejik tüm birimleri gece boyu teyakkuzda bekledi. Harekat alanının üzerinde uçurulan insansız hava araçları operasyonu görüntülü olrak Ankara’da Genekurmay Savaş Harekat Merkezi’ne yansıttı. 
 
ŞİFRELİ RAPORLAR

Bu operasyonun yapılmasında, karakolda görev yapan askerlerin Genelkurmay Karargahı’na geçtikleri şifreli istihbarat raporlarında, bölgede özel koşulların oluşmaya başladığı, karakola her an bir saldırı ihtimalinin arttığı, karakolun bulunduğu bölgede PYD ve IŞİD’in yakında büyük bir çatışmaya gireceği istihbaratı bilgilerinin yer alması önemli rol oynadı. Bu raporlar doğrultusunda askerlerin bölgede her türlü provakasyonun hedefi olabilecekleri değerlendirildi.
 
8 AYDAN BERİ DEĞİŞMEDİ

Bir askeri yetkili Hürriyet’e, “Karakol ve civarında yoğun bir çatışma ortamı olduğu için normalde 6 ayda bir yapılan görev değişimi yapılmadı. 8 aydan beri aynı askerler görev yapıyordu. Ancak askerlerin erzak ve mühimmat sıkıntısı yaşadığı doğru değildi. Çikolatalarına kadar her ay düzenli şekilde bir kamyonla erzak gönderiliyordu” dedi.

94 YILDIR TÜRK TOPRAĞI
 
Süleyman Şah Türbesi, 20 Ekim 1921 tarihinde Türkiye ile Fransa hükümetleri arasında imzalanan Ankara Antlaşması’nın 9. maddesi ve 24 Temmuz 1923 Lozan Antlaşması’nın 3. maddesi gereğince Caber Kalesi ve türbe müştemilatı ile beraber Türkiye Cumhuriyeti toprağı olarak kabul edildi ve Türkiye’ye burada muhafız bulundurma ve bayrağını çekme hakkı tanındı. Suriye Hükümeti, Fırat Nehri üzerinde 1968 tarihinde başlattığı Tabka Barajı’nın 1973 yılında tamamlanacağını ve barajın su toplamaya başlamasıyla Caber Kalesi ve Süleyman Şah’ın türbesinin tamamen sular altında kalacağını ileri sürerek Türk Hükümeti’nden türbenin yerini değiştirmesini ya da türbenin Türkiye’ye naklini talep eden bir nota gönderdi. Türkiye de buna karşılık Suriye’ye bir nota verdi ve Keban Barajı’nın kapaklarını kapatarak Fırat Nehri üzerinden Suriye’ye su akışını engelledi. Karşılıklı bu restleşmenin ardından Türkiye bölgeye Devlet Su İşleri’nde görevli uzmanlar ve mimarlar gönderdi ve türbenin nereye taşınabileceğinin tespit edilmesini istedi. Ankara ve Şam arasında uzun süren müzakerelerin ardından bir anlaşma imzalandı. Anlaşmaya göre türbe ve karakol, 1973 yılında  müştemilatı ile birlikte, Halep’e 123, Şanlıurfa’ya 92 km uzaklıktaki Fırat’ın doğu kıyısındaki Karakozak köyündeki 10 bin 096 metrekarelik yeni yerine taşındı.
 
HÜKÜMET İLE MUHALEFET TARTIŞIYORDU
 
Süleyman Şah Karakolu, bir süredir hükümet ile muhalefet arasında yoğun tartışmalara neden oluyordu. Muhalefetin Süleyman Şah’daki Türk özel kuvvetlerin IŞİD tarafından rehin alındığı iddialarını Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile İçişleri Bakanı Efkan Ala yalanlamış, Dışişleri Bakanlığı da iddiaların doğru olmadığına dair bir açıklama yapmıştı.
 
BİR YIL ÖNCE BAŞLADI

Geçen yıl 13 Mart’ta Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ile IŞİD arasındaki çatışmalar sonucu Süleyman Şah’ın bulunduğu Halep’e bağlı Karakozak köyü ve civarı IŞİD kontrolüne geçti. 20 Mart 2014’te IŞİD, YouTube üzerinden yayımladığı bildiride Süleyman Şah Türbesi’nin üç gün içerisinde boşaltılıp Türk bayrağı indirilmediği takdirde türbeyi yerle bir edecekleri tehdidinde bulundu. Bunun üzerine Türkiye, güvenlik tedbirlerini artırarak en üst seviyeye getirdi. Gaziantep 5’inci Zırhlı Tugay Komutanlığı’ndan araç ve personel takviyesi yapıldı. Sınır hattında bulunan mevcut nöbet kulübelerine ilave kulübeler yapılarak askerler konuşlandırıldı.
 
SES KAYDINA DA DÜŞMÜŞTÜ
 
Süleyman Şah’ın kritik durumuyla ilgili Dışişleri Bakanlığı’nda yapılan bir görüşmenin ses kaydının yayınlanması da Türkiye’nin gündemine bomba gibi düşmüştü. 27 Mart 2014’te dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Dışişleri Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu, Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ve dönemin MİT Müsteşarı Hakan Fidan arasında Süleyman Şah Türbesi’ne yönelik bir saldırı karşısında yapılması gerekenlerin görüşüldüğü toplantıya ilişkin olduğu ileri sürülen bir ses kaydı yayınlandı. Bunun ardından Dışişleri Bakanlığı bir yazılı açıklama yaparak bu ses kaydını “Türkiye’nin ulusal güvenliğine yönelik alçakça bir saldırı ve casusluk faaliyeti olduğunu ve faillerinin en kısa zamanda yakalanıp adalete teslim edileceğini” belirtti. Olayla ilgili büyük çaplı soruşturma başlatıldı. 28 Mart 2014’te de Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, “Bordo berelilerin bölgeye takviye edildiğini, her türlü tedbirin alındığını ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin teyakkuz halinde olduğunu” açıkladı.

“ANINDA YANINIZDAYIZ” MESAJLARI YAYINLAMIŞLARDI

Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı olduktan sonra sıkça dile getirilen Süleyman Şah Karakolu’nun kuşatıldığı iddialarına “Türbenin kuşatıldığı iddiası uydurmadır. Türbeye böyle bir şey olması durumunda adımımız belli” tepkisini verdi. Erdoğan geçen yıl Cumhuriyet Bayramı ve Kurban Bayramı vesilesiyle Süleyman Şah Karakolu’nda görev yapan askerleri unutmayarak özel birer mesaj yayınlayıp, şunları söylemişti:
“Süleyman Şah Saygı Karakolu’nda yalnız olmadığınızı, milletin bizzat kendisinin ve hayır dualarının her an sizlerle birlikte olduğunu bir kez daha teyit etmek isterim. Yine bilmenizi isterim ki, gerektiğinde, Türk Silahlı Kuvvetlerimiz tereddüt etmeden ve bir an bile gecikmeden yanıbaşınızda olacaktır.”

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel de geçen yıl Süleyman Şah Saygı Karakolu personeline hitaben yayınladığı Kurban Bayramı mesajında özetle, “Sizlere tevdi edilen görevi çok kritik bir dönemde layıkıyla yerine getirmektesiniz. Bundan sonra da aynı esaslarla, ecdadımıza yakışır şekilde görevinizi başarıyla yerine getireceğinize, Yüce Milletimizi ve Türk Silahlı Kuvvetlerini başarıyla temsil ederek, onur ve haysiyetini koruyacağınıza olan inancım tamdır. Unutmayınız ki, sizler orada yalnız değilsiniz. Arkanızda Yüce Türk Milletinin, 76 milyon yurttaşımızın olduğunu unutmayınız. Gözümüz, kulağımız ve gönlümüz hep sizlerle beraberdir. Sizden gelecek tek bir haberle, Silahlı Kuvvetlerimizin anında yanınızda olacağının güvenini içinizde hissedin” demişti.

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/28266610.asp
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Çevrimdışı SKYWOLF

  • SKYWOLF
  • Genel Yetkili
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 44317
  • 615
Ynt: IŞİD
« Yanıtla #346 : 22 Şubat 2015, 13:05:58 »

Genelkurmay’dan ilk açıklama: Geride değerli emanet bırakılmadı
Uğur ERGAN / ANKARA
22 Şubat 2015
Genelkurmay’dan ilk açıklama



Genelkumay Başkanlığı Şah Fırat operasyonu ile ilgili ilk yazılı açıklamasını yaptı.

Açıklamada, “Uluslararası Antlaşmalar ile Türk toprağı olan Süleyman Şah Saygı Karakolu’ndaki manevi değeri yüksek ecdat yadigârı emanetler, Suriye'de ortaya çıkan güvenlik sorunları ve askerî zaruretler nedeniyle, haklarımız saklı kalmak üzere geçici olarak yine Suriye topraklarında bulunan Suriye Eşmesi Köyüne taşınmak üzere getirilmiştir.

    TSK’DAN SÜLEYMANŞAH OPERASYONU

Geride değerli emanet bırakılmamıştır. Suriye Eşmesi'nde naaşın nakledileceği bölge birliklerimiz tarafından kontrol altına alınmış, bayrağımız göndere çekilmiştir. "Şah Fırat" Operasyonu sırasında herhangi bir çatışma yaşanmamış, başlangıç evresindeki intikal esnasında bir personelimiz geçirdiği bir kaza sonucu şehit olmuştur.”

Türkiye’nin bu arada türbenin yeni yerine nakledileceğini bir nota ile Suriye’nin İstanbul Başkonsolosluğu’na ileteceği öğrenildi.

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI'NDAN AÇIKLAMA

Türkiye, Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu'nu Süleyman Şah'ın kabriyle Suriye'de sınıra mücavir Suriye Eşmesi köyünün kuzeyinde ve aynı büyüklükteki araziye geçici olarak taşıdı.
     
Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Süleyman Şah Türbesi'nin ve Saygı Karakolu'nun Suriye içindeki geçici nakil işleminin 22 Şubat 2015 tarihinde tamamlandığı belirtilerek nakil işleminin, türbenin ve müştemilatının anlaşmalarla tespit edilmiş statüsünde değişiklik anlamına gelmediği vurgulandı.
     
Açıklamada, Suriye'de devam eden çatışmaların ve istikrarsızlık ortamının, Türkiye-Suriye sınırından 37 kilometre uzaklıktaki Münbiç ilçesinin Karakozak köyünde bulunan Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu'nu bekleyen Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin güvenliğine yönelik ciddi risk oluşturduğu ifade edildi.
     
Suriye sınırları içindeki Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu'nun, uluslararası hukuk temelinde anlaşmalarla kayda geçirilmiş Türk toprağı olduğu hatırlatılan açıklamada, "Türbe ve müştemilatı; Caber Kalesi eteklerinde ilk yapım tarihinden bu yana bir dizi yıkım, taşınma ve yeniden inşa faaliyeti geçirmiştir. Son olarak, baraj inşaatı nedeniyle 1975'te bugünkü yerine taşınmıştır. Suriye'de devam eden çatışmalar ve süregiden istikrarsızlık ortamı, sınırımızdan 37 kilometre uzaklıktaki Münbiç ilçesinin Karakozak köyünde bulunan Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu'nun ve büyük bir fedakarlık ve kahramanlık örneğiyle burayı bekleyen Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin güvenliğine yönelik ciddi bir risk oluşturmuştur" denildi.
     
"Yapılan değerlendirmeler sonucunda, Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu, Süleyman Şah'ın kabriyle birlikte bu defa, Suriye'de sınırımıza mücavir Suriye Eşmesi köyünün kuzeyinde ve aynı büyüklükteki araziye geçici olarak taşınmıştır" ifadesi kullanılan açıklamada, şunlar kaydedildi:
     
"Güvenlik mülahazaları temelinde hayata geçirilen söz konusu geçici nakli kubur işlemi, Süleyman Şah Türbesi ve müştemilatının anlaşmalarla tespit edilmiş statüsünde herhangi bir değişiklik anlamına gelmemektedir. Süleyman Şah Türbesi'ni ve Saygı Karakolu'nda görevli personelimizi emin kılacak Suriye içindeki bu geçici nakil işlemi 22 Şubat 2015 tarihinde tamamlanmıştır."

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/28266764.asp
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Çevrimdışı enes8101

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 554
  • 1
Ynt: IŞİD
« Yanıtla #347 : 22 Şubat 2015, 13:11:51 »
Elhamdülillah...
ZOR HEMEN İMKANSIZ ZAMAN ALIR
             --------MAROON BERETS--------

Çevrimdışı SKYWOLF

  • SKYWOLF
  • Genel Yetkili
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 44317
  • 615
Ynt: IŞİD
« Yanıtla #348 : 22 Şubat 2015, 13:29:11 »


Resimdeki şahsın ve yandaş havuz medyasının, sanki sınırlamız dışındaki Türk toprağını düşman işgalinden kurtardıkları bir zafer gibi ballandıra ballandıra anlattıkları bu operasyon bence Türkiye Cumhuriyeti tarihine bırakılmış dev bir kara lekedir! Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni yöneten mevcut hükümet, sınırlarımız dışındaki toprağımızı koruyamamış, hatta Türbeleri yıkarak yok eden Işid terör örgütünün eline geçmemesi için Süleyman Şah Türbesi'ni kendi elleriyle yıkmıştır. Daha önce Türkiye'nin çıkarlarına aykırı olarak Kuzey Irak'daki Türkmen kardeşlerimizin yaşadığı bölgeleri peşmerge ve Işid Teröristlerine bırakanlar bugün de yine "sırıtarak" zafer kazanmış gibi rezilliklerini anlatıyorlar.

Daha önce Türbenin bulunduğu Caber Kalesi'nin yıkılması nedeniyle, sonrasında da baraj gölü suları altında kalma tehditi nedeniyle iki defa taşınan Süleyman Şah Türbesi, bir terör örgütüne karşı korunamama zafiyeti nedeniyle üçüncü defa taşındı. Yakın geçmişte İsraille savaşmaktan bahsedenlerin, Suriye ile savaşmak için kendilerinin taşıdıkları türbeyi dahi bombalayıp Suriye'ye girme planları oldukları delillerle iddia edilenlerin, sınıra 37 kilometre mesafedeki yaklaşık 10 dönümlük Türk toprağını korumaktan aciz olmaları Türkiye'nin düşmanlarına karşı caydırıcılığını ayaklar altına almıştır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir terör örgütü karşısında topraklarını bırkarak geri çekiliyor. Ve bunun sorumluluları da zafer kazanmış gibi birbirlerini kutluyorlar. Başta sırıtan başbakan olmak üzere bütün sorumluların derhal istifa etmeleri gerekir.
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Çevrimdışı SKYWOLF

  • SKYWOLF
  • Genel Yetkili
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 44317
  • 615
Ynt: IŞİD
« Yanıtla #349 : 22 Şubat 2015, 20:40:00 »


Bir de operasyon merkezi dedikleri yere bakalım.


Takvim bir ay öncesinde kalmış. Yani 22 Ocak 2015. Yoksa bu bahsettikleri operasyon o tarihte mi yapıldı? Ya da operasyom merkezi dedikleri yer uyduruktan bir dekorasyon mu?







« Son Düzenleme: 23 Şubat 2015, 00:03:18 Gönderen: SKYWOLF »
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com