Gönderen Konu: Rusya-Ukrayna Kırım Krizi  (Okunma sayısı 235105 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı serkan1976

  • 2022 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 7659
  • 454
  • DefenceTurk.com
Ynt: Rusya-Ukrayna Kırım Krizi
« Yanıtla #310 : 23 Ocak 2022, 22:09:36 »
Ben Ukrayna'yı tutuyorum...

Çevrimdışı Archangel99

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 1310
  • 177
  • DefenceTurk.com
Ynt: Rusya-Ukrayna Kırım Krizi
« Yanıtla #311 : 25 Ocak 2022, 00:00:48 »
Rusya dibimizde bize her türlü zorluğu çıkartıyor, PYD'ye ofis bile verdiler Moskova'da. PKK silahlarının büyük çoğunluğu Rus malı. Biz NATO üyesi isek Ukrayna'ya destek vermemiz oldukça mantıklı bir hamle. Rusya hiç ağlayıp zırlamasın. PKK'yı terör örgütü listesine bile almamış bir ülke. Ukrayna'ya her türlü desteği vermemiz lazım. Toprak peşinde koşan Rusya bizim için de büyük tehlike. Ukrayna'yı ele geçiren bir Rusya'nın ileride boğazlar üzerinde hak iddia etmeyeceğini kim iddia edebilir? Rusya tarihi olarak en eski düşmanımızdır.

Bayılıyorum böyle milattan önce kalma yorumlara...
Aramızın bozuk olmadığı, düşman ilan etmediğimiz bir kaç ülke kaldı. Bence hepsine savaş açalım. Nasıl olsa bütün dünya bize düşman. Bizi kıskanmaktan çatır çatır çatlıyorlar.

Bir NATO üyesi olarak Pkkyı terör örgütü olarak kabul etmeyen Ukrayna ile yine Pkkyı terör örgütü olarak kabul etmeyen Rusya'nın savaşmasına olabildiğince engel olmalıyız! ABD gazı ile savaşa tutuşanlar genelde muz cumhuriyetine dönüşüyor.

Aslında ne diye kafamı yoruyorum ki! Bu kadar akıllının bulunduğu bir dünya yeni bir dünya savaşını hak ediyor olabilir. ::)

Sayın SKYWOLF; Ben yorumumda savaş çıksın biz de Ukrayna'nın yanında savaşa girelim demedim. Rusya-Ukrayna arasında elbette bir savaş istemeyiz. Buna da gerek yok. Lakin Rusya'nın saldırgan tutumu karşısında kesinlikle Ukrayna'nın yanında olmalıyız. Bunda ne var? Rusya'nın yanında mı olalım? Suriye'de, Libya'da, Kafkaslarda sürekli karşımızda olan Rusya değil mi? Aramızın bozuk olmadığı, düşman ilan etmediğimiz kaç ülke kaldı demişsiniz. 2020'de Suriye'de askerlerimize bomba yağdırıp 33 askerimizi şehit eden bu Ruslar değil miydi? Libya'da Hafter'in yanında olan Ruslar değil miydi? Kafkasya'da Ermenilere silah satan Ruslar değil miydi? PYD'ye ofis veren Ruslar değil miydi?

Ukrayna PKK'yı terör örgütü listesine almamışsa bunu almasını sağlayabiliriz peki Rusya'nın? Tarihi olarak en eski düşmanımız Rusya'dır. Osmanlı dahi Rusya nedeniyle çökmüştür. Sizi bilmem ama Rusya'ya karşı benim zerre sempatim söz konusu değildir.

Çevrimdışı DoganTuran

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 629
  • 104
  • DefenceTurk.com
Ynt: Rusya-Ukrayna Kırım Krizi
« Yanıtla #312 : 25 Ocak 2022, 00:39:59 »
Selamlar,
Akıncı'dan bağımsız/bağımlı Tehlike:
Nato/ABD; Polonya, Romanya başta olmak üzere, ciddi askeri birlik sevk ediyor. İngiltere çok ciddi miktarlarda Tanksawar ve stinger gönderdi ve günde 60 uçağa yakın askeri teçhizat-mühimmat inmeye devam ediyor. Ukrayna ise dogu bölgelerinde yüksek miktarda yığınaklanma yapıyor.
ABD, Diplomatik misyonların ailelerini ve vatandaşlarını, Ukrayna'yı terk edip İngiltere'ye geçmeleri konusunda yazı-uyarı gönderdi.

Bu durum Küba krizi 2.0 gibi dursa da, aslında küçük çaplı ve/veya kısa bölge de olsa  Rusların saldıracağını net gösteriyor. Rus Kırım'ı meşrulaştırmak için ve pazarlık için kısa zamanlı veya küçük bir alanda gövde gösteri için girerde, bunu bekleyip planlarını yapanlar, bir anda işi kontrolden çıkarır ve Rusların canını yakarlar, üstelik bunuda Dünya basınında "Akıncı/Tb2 yaptı-Türklerin Sihası Rusları durdurdu" diyede okuruz. Rusların canı yanınca hatta çok önem verdikleri onurları zedelenince, bunun karşılığının Karadeniz'e yayılması an meselesi olur... 100 üzeri Rus gemisi zira Karadeniz'de bekliyor.

İşte burada Akıncı/Tb-3 Rusya'nın (Rus Askeri)  canını yakanların bir kısmındaysa dahi, Rusya ile çatışmanın eşiğine gelirsin, Nato vs. seni o eşikte bırak kollamayı, mal bulmuş mağribi gibi o eşikten seni savaş cenderesine sokmak için elinden geleni yapar...

Bu Şubat ayı  içerisinde öncü çatışmalar, Haziran-Temmuz gibi Rusya'nın girmesi askeri kaynaklarca bekleniyor..

Bu yüzden, Bu satışlar ve/veya satış duyurularını, psikolojik savaşın parçası olarak görmek bizler için bu aşamada en hayırlısı olur... Aksi halde Karadeniz'deki uluslararası tuzakları düşünmek istemezsiniz..

Bu durum olasılıkların bir kısmını oluştursa da, '2022 sonu veya 23 başında her türlü duruma hazırlıklı olunmalı' dememiz bundandı... Ülkemiz açısından diğer yüksek olasılıklar Güney ve Adalar üzerinden ciddi anlamda yukarıdaki tarihler için söz konusu.. En kötü senaryo ise, 2 olasılığın aynı veya devam eden tarihlerde karşımıza çıkması...

Ukrayna ile ilgili her satışı, hatta duyurusunu bu gözden bakıp kritik etmek lazım.. Durum çok çok ciddi eşikte...
« Son Düzenleme: 25 Ocak 2022, 01:09:06 Gönderen: DoganTuran »

Çevrimdışı Yasar

  • 2021 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 3651
  • 358
  • DefenceTurk.com
Ynt: Rusya-Ukrayna Kırım Krizi
« Yanıtla #313 : 26 Ocak 2022, 12:10:06 »
Keşke hepsini alsak da biz öyle petrol zengini ülke değiliz ki paramız gani hepsini alalım diyebilelim.

F-35'ler gelecekse yanına bizim F-16'ların modernize edilmesi yeter. Ekstra F-16 alımı için para harcamaya gerek yok. Sn Bukrek'in dediği gibi MMU, Hürjet, Altay, MİLGEM, MİLDEN, daha başka başka askeri harcamamız vs. bu projeler için milyarlarca dolar harcayacağız. F-35'lerden sonra ekstra F-16 alımı yapmak ülke için ekonomik bir yük olur. Bizim F-16'lar için modernizasyon kiti ve F-35'ler MMU gelene kadar bizi rahat rahat idare eder.

Tabii hala ortada fol yok yumurta yok. Bir bakmışız Rusya ile Ukrayna gerginliği hafiflemiş, herkes işine gücüne bakıyor bizim F-35 muhabbeti yine başka bahara kalabilir. O nedenle biz önce kendi göbeğimizi kendimiz kesmeliyiz. Ne yazık ki bu işleri çoktan halletmiş olmamız lazımdı. Şimdi F-16V mi gelecek, F-35 mi olacak derdimiz falan olmazdı.

Sn Bukret: F-35C uçak gemisi versiyonu, dikey iniş kalkış yapan versiyonu F-35B biz B versiyonu istemiştik.
Bugün kanallar arası dolanırken TGRT’de bir proğramda kısaca izledim; ABD’de bir yayın organı ve bir yetkilinin söylediklerini anlatıyorlardı. Türkiye yönetiminin, Ukrayna için Rusya’yı karşısına almaya hazır olduğundan bahsediliyormuş bu yayın organında. Çok uçuk bir haber olarak geldi. Ama politik olarak düşünürsek, bugünkü TR yönetimi, bu uçakları ve f16’ları alabilirse çok büyük bir artı yazarlar. Bunu becerebilmek için de paraya pula bakmak bir tarafa, memleketi ateşe atmaya bile kalkışabilirler.

Şu süreçte o kadar ileri gidebilirler mi emin değilim. Türkiye'nin bekası milyon tane, milyar tane F-35'ten değerlidir.

Rusya özellikle 2010'lu yıllardan itibaren saldırgan tutumunu geri kazandı. 2014'te Kırım'ın ilhakı, Suriye'ye yerleşip adeta çökmesi, Enerji kaynaklarını bir silah gibi kullanmaya başlaması vs. Rusya gerçekten batı ve NATO'nun nasırlarına basıyor. Öte yandan Trump varken Rusya bu kadar saldırgan değildi. Trump bir şekilde caydırıcı pozisyonunu koruyordu. Biden yönetiminin basiretsizliği ile Rusya inanılmaz cesaret buldu. Afganistan fiyaskosu, iç siyasetteki başarısızlığı, 2008'den sonra en büyük ekonomik krizin patlak vermesi Biden o kadar pasif kaldı ki Rusya adeta yolu boş buldu sol şeritte basıyor.

Bizimkiler ABD'ye falan güvenip bir hayalperestlik yapmazlar inşallah. Ben daha önce de yazdım Rusya bizim en eski düşmanımızdır. Ukrayna'ya gerek politik, gerek askeri destek vermemiz mantıklıdır lakin sıcak bir savaşa girmek büyük bir ahmaklık hatta intihar dahi olabilir. NATO'nun babası ABD ise ABD inisiyatif alsın krizi çözsün. Bizi F-35 için maşa olarak kullanmaya kalkarlarsa devletimizi yönetenler inşallah bu yeme düşmezler. Türkiye'nin varlığı değil F-35'ten tüm savaş uçaklarından kıymetlidir.  Bunun yapılacağına da ihtimal vermiyorum. ABD son dönemde bizi birçok kez arkamızdan bıçakladı. ABD'nin ipi ile kuyuya inilmez.
Çok doğru yazmışsınız Sn Archangel99.
Ancak tarih tekerrür derler; 1950 lerde Menderes te benzer nedenlerle (ABD nin Sovyet lere karşı Türkiye’yi korumasına teşekkür ve Batı’dan kredi alabilmek için) memleketi Kore savaşına sokmuştu. Ama o savaş başka bir ülkede ve anakaramızı tehdit eden bir savaş değildi.
Ukrayna savaşı bizi doğrudan ateş hattına sürer.

Çevrimdışı Gökbörü

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 1464
  • 135
  • DefenceTurk.com
Ynt: Rusya-Ukrayna Kırım Krizi
« Yanıtla #314 : 26 Ocak 2022, 12:59:55 »
Sanirim ABD'de bazi taraflarin Ukraynayi Rusyanin "2.Afganistani" yapma hesaplari var, ama bunun gerceklesecegini sanmiyorum...Afganistan ve  Ukrayna kelimenin tam anlamiyla (cografya, sosyoloji, etnik-dini yapi) ayri dunyalar..

Rusya'nin zaten bu tuzaga dusecegini sanmiyorum. Kuvvetle muhtemel ayrilikci bolgeler ve Kirim nasil yontemlerle Ukraynadan koparildiysa benzer yontemlerle baska bolgelerdede bir hareketlenme olabilir. Dogrudan buyuk capli bir Rus mudahalasinin olma ihtimali dusuk goruyorum..

Ukrayna'da Rus yanlisi bir yonetimin basa gelmesi ya da Ukraynanin isgali durumunda bizim bel bagladigimiz motorlar suya duser diye dusunuyorum. Diger ekonomi, askeri, siyasal etkilerine girmiyorum bile

Bize dusen, gerilimin artmasini ve Ukrayananin ABD gazina gelmesini engellemek, bir taraftanda Rusya'nin dayilanmasi sebebiyle NATO'daki onemimizi yeniden hatirlatarak bize konulan gizli-acik silah ambargolarini asmak olmali..

Ozetle, bu krizden basarili cikip cikmadigimizi su anki durumda olceceksek, asagidaki sorularin cevaplarina gore olcmek lazim;

1- Rusya-Ukrayna arasinda bir sicak catisma cikmasini onleyebildik mi ? Onleyemedikysek, bize etkisini asgariya indirecek dogru adimlari atabildik mi? (Rusya'nin tokezlemesi bizim her zaman isimize gelecektir)
2- Ukraynadan aldigimiz savunma sanayi urunlerini-teknoloji transferini kalici hale getirebildik mi ? (Uretim hatlari buraya tasindi mi, yeni bilgi birikimi elde edebildik mi vs)
3- Bu gerilimi kaldirac olarak kullanip F-35, F-16V gibi istedigimi urunleri alip, CATSA vs bunlari ortadan kaldirabildik mi?
4- Istedigimiz urunleri Bati'dan aldiysak, elimizdeki milli ve yerli projeleri devam ettirebildik mi?
« Son Düzenleme: 26 Ocak 2022, 13:02:07 Gönderen: Gökbörü »
What is steel compared to the hand that wields it?

Çevrimdışı serkan1976

  • 2022 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 7659
  • 454
  • DefenceTurk.com
Ynt: Rusya-Ukrayna Kırım Krizi
« Yanıtla #315 : 26 Ocak 2022, 16:08:52 »
Biz şu anda en çok hangi ülkeden hayır görüyoruz ? Ukrayna... Yıllarca süründük motor üreticisi ülkelerin kapılarında...

Adamlar şak diye istediğimiz motoru veriyor... Utanmadan adamların verdiği tank motoruna bile burun çevirdik... Al 70 tonluk Altay'a yetmiyorsa 40 tonluk insansız tankında kullanırsın...Sanki her köşede tank motoru fabrikamız varmış gibi Ukrayna tank motorunu beğenmedik...Neyse bu ayrı bir konu

Adam siyasi destek karşılığında bile sana bu motorları verirdi...
Demem o ki İha motorundan , jet uçak motoruna , heilkopter motorundan tank motoruna kadar piyango kazanmışız gibi tüm ülkeyi bize açtı...

Rusların bu ülkeyi yok etmesine izin vermemeliyiz... Bunun ABD - Batı bize gaz veriyor , Kore savaşı ile alakası yok...

Size kritik sanayi ürünleri sağlayan bir kaynağı korumalısınız...Hepsi bu... Ha  ben uçak,tank,helikopter,iha ,jet motorunu başka yerden de alırım diyorsanız orası başka, Ukrayna ne hali varsa görsün....
« Son Düzenleme: 26 Ocak 2022, 16:09:50 Gönderen: serkan1976 »

Çevrimdışı SKYWOLF

  • SKYWOLF
  • Genel Yetkili
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 44295
  • 612
Ynt: Rusya-Ukrayna Kırım Krizi
« Yanıtla #316 : 27 Ocak 2022, 13:58:14 »
Her zaman olduğu gibi savaşa karşıyım. Hem Rusya hem de Ukrayna ile çıkarlarımız mevcut. Bu ülkelerin birbirleri ile savaşmasına olabildiğince engel olmalıyız. Ülkemizden yapılan açıklamalar da bu yönde zaten. Arabuluculuktan bahsediliyor. Eğer bir savaş çıkarsa da taraf olmamalıyız! Çünkü yarın karşı tarafla başbaşa kalabiliriz. Diğer taraf olanlar bizi ortada bırakırlar.

Sizi bilmem ama Rusya'ya karşı benim zerre sempatim söz konusu değildir.

Bunlara cevap vermeyecektim ama dayanamadım. Ülkeler arasında dostluk olmaz! Sempati olmaz! Çıkarlar olur. Bu çıkarlara göre siyaset belirlenir. Ben falanca ülkeyi sevmiyorum, filancaya bayılıyorum diyerek değil!

Ülkemiz yıllardır "denge politikası" sayesinde ciddi tehditlere karşı varlığını sürdürebilmekte. Medyamızda son yıllarda çıkan manşetlere bakarsak savaşın eşiğine gelmediğimiz ülke yok. Yunanistan, İsrail, Suriye, Mısır, Fransa, Rusya hatta ABD. Hani ABD gemileri Akdeniz'e Yunanlılara destek için gidiyorlardı. ABD Yunanistan'a yığınak yapıyordu vs. Kısacası daha önce de belittiğim gibi ne ABD Türkiye ile savaşa cesaret edebilir, ne de Rusya. Bu iki ülke de Türk topraklarının rakiplerinin eline geçmesine ASLA müsade etmez! Dolayısıyla NATO ve RUSYA çekişmesi bizim çıkarımızadır. Bunun sürdürülebilir olması için de iki tarafın ayakta kalması gerekir. Yani sevmediğimiz bütün bu ülkelerin varlığı bizim için önemlidir.



Ukrayna ve Rusya arasındaki olası bir savaşta taraf olmamalıyız cümleisini tekrar ediyorum. Anlayamayanlar için açarak söylüyorum. Bu olası savaşta bir NATO üyesi ülke olarak askeri birliklerimiz ve tesislerimizle doğrudan çatışma içerisine girmemeliyiz. Bu aynı zamanda Rusya'ya destek verelim demek de değil! Taraf olmamalıyız demek, kimseden yana olmamalıyız demektir.

Ancak Ukrayna ile gerçekleştirmekte olduğumuz savunma projelerimize devam etmeliyiz. Çünkü bunlar bizler için birine zarar vermek amacıyla yürütülen projeler değiller. Ticari projeler. Her iki ülkenin eksiklerini gidermek amacıyla yapılan ticari çalışmalar. Kimse kimsenin kara kaşına kara gözüne hayran olduğu için teknoloji transferi sağlamıyor. Karşılığında para kazanıyor ya da eksik olduğu alanda destek alıyor.


Sayın SKYWOLF; Ben yorumumda savaş çıksın biz de Ukrayna'nın yanında savaşa girelim demedim. Rusya-Ukrayna arasında elbette bir savaş istemeyiz. Buna da gerek yok. Lakin Rusya'nın saldırgan tutumu karşısında kesinlikle Ukrayna'nın yanında olmalıyız. Bunda ne var? Rusya'nın yanında mı olalım? Suriye'de, Libya'da, Kafkaslarda sürekli karşımızda olan Rusya değil mi? Aramızın bozuk olmadığı, düşman ilan etmediğimiz kaç ülke kaldı demişsiniz. 2020'de Suriye'de askerlerimize bomba yağdırıp 33 askerimizi şehit eden bu Ruslar değil miydi? Libya'da Hafter'in yanında olan Ruslar değil miydi? Kafkasya'da Ermenilere silah satan Ruslar değil miydi? PYD'ye ofis veren Ruslar değil miydi?

Ukrayna PKK'yı terör örgütü listesine almamışsa bunu almasını sağlayabiliriz peki Rusya'nın? Tarihi olarak en eski düşmanımız Rusya'dır. Osmanlı dahi Rusya nedeniyle çökmüştür.

Kısacası her yerde karşımıza çıkan sadece Rusya değil! Mesela biz Libya'da neden bulunuyoruz. Libya ile Akdeniz'de yaptığımız anlaşma ile enerji kaynaklarının çıkarlarımıza uygun şekilde paylaşılması konusunda ciddi bir adım atmış olduk. Libya'da karşımızda Rusya varken, Libya'da bulunmamızın en önemli sebebi olan Adenizde karşımızda sözde müttefiklerimiz ve onların destekçileri bulunuyor! Ayrica sözde müttefiklerimiz yıllardır mücadele ettiğimiz terör örgütlerine silah, lojistik destek, eğitim vs vermekte. Tırlarla giden melzemeleri unutan yok. Fetö elebaşısının nerede yaşamakta olduğunu da..

Kısacası esasen kimse kimseye düşmanlık yapma amacıyla hareket etmiyor. Herkes kendi çıkarına göre hareket ediyor. Bu malesef bu dünyanın kanunu. Ancak çıkarlar çelişiyor bu durumda ortam geriliyor. 

Eğer İslam inancına sahipseniz kısaca şöyle açıklayabilirim.

Mesela Araf Suresi:

Ant olsun ki sizi Biz yarattık. Sonra size şekil verdik. Sonra meleklere, Âdem'e secde edin dedik. İblis hariç hepsi secde ettiler. O, secde edenlerden olmadı.

"Sana buyurduğum halde, seni secde etmekten alıkoyan nedir?" dedi.

"Ben ondan hayırlıyım, beni ateşten onu çamurdan yarattın." dedi.

"Hemen oradan in; orada büyüklük taslamak haddin değil. Hemen oradan çık. Sen aşağılanmışlardansın." dedi.

"Tekrar diriltilecekleri güne kadar beni gözle" dedi.

"Sen gözlenenlerdensin."dedi.

Hicr Suresi 39. Ayette belirttilen şekilde: (İblis) dedi ki; “Ey Rabbim! (Yaptığım saygısızlık yüzünden) beni azdırmana karşılık, Andolsun ki yeryüzünde kötülükleri onlara güzel göstereceğim ve onların hepsini azdıracağım.

Aynı cümle Araf suresi 16. ayette de bulunuyor.

Devamında Tâ-Hâ suresinde belirtilen şekilde: 117-118-119. Biz de Âdem'e şöyle demiştik: “Ey Âdem! Şüphesiz bu (İblis), sen ve eşin için bir düşmandır. Sakın sizi cennetten çıkarmasın, sonra (dünya hayatına dönerek) mutsuz olursun. Çünkü burada (cennette) senin için aç kalmak, çıplak kalmak yoktur. Ve sen burada susamazsın, güneşin harareti de dokunmaz sana.

Sonrasında Son günlerde tartışılan şarkı sözlerine konu olan olaylar gerçekleşir:

Sonra şeytan ona vesvese verdi. Dedi ki: "Ey Âdem! Sana ebedilik ağacı ve yok olmayacak bir egemenlik için yol göstereyim mi?

Bunun üzerine ikisi de ondan yediler. Hemen çirkinlikleri kendilerine görünüverdi. Cennet yaprağından örtmeye başladılar. Âdem (yanılarak da olsa) Rabbine karşı geldi ve şaşırıp kaldı.

Sonra Rabbi onu seçti, tevbesini kabul etti. Ve ona doğru yolu gösterdi.

Konuyla son olarak  Tâ-Hâ suresi 123. âyette derki: (Bu arada Allah) şöyle buyurdu: “(Şeytan ve siz) birbirinize düşman olarak hepiniz oradan inin (yeryüzüne göç edin!). Bununla beraber, tarafımdan size bir yol gösterici (peygamber/kitap) geldiğinde kim benim yol göstericime uyarsa artık o ne sapar ne de sıkıntı çeker.”

Uzun lafın kısası; burada özellikle ülkeler, işbirliği yaparak çözebilecekleri sorunlarını genel olarak birbirlerinin kuyusunu kazarak çözmeye çalışıyorlar. Çünkü burası cennet değil, dünya!

Mesela bence Osmanlı Rusya sayesinde çökmemiştir. O mantıkla hareket edersek Türkiye Cumhuriyeti Rusya sayesinde kurulmuştur derdik o zaman. Başka bir açıdan bakarsak Osmanlıya İngilizlerin daha fazla zararı dokunmuştur da diyebiliriz. Ya da hiç alakası olmayan eskimolar sayesinde çökmüştür de diyebiliriz. Günümüzde her başarısızlığın ardında aranan ve toplumun çoğu  tarafından "dıj güjler" ya da "dış minnaklar" kelimeleriyle alaya alınan bir dış etki nedeniyle çökmemiştir. Osmanlı diğer canlılar ve devletler gibi doğmuş, büyümüş, çok büyümüş ve sonunda çöküp yıkılmıştır.

Devletlerin çöküşünden çok kuruluşundan dış etkenler adaha etkilidir. Tarih boyunca insanlar, diğer toplumlara karşı var olma amacıyla bir araya gelerek devletler kurmuşlardır. Bu aşamada insanların esas duygusu en ilkel canlılarda bile olan varlığını sürdürme duygusudur. Bu aşamada devleti kuranlar, yönetenler, danışmanlar vs her zaman en yetkin olanlar arasından seçilir ve bu kişiler her zaman her olasılığa göre strateji belirler. Mecbur hissetikleri için. Ve yükseliş başlar.

Büyüyüp güçlenen devletler otoritelerini diğer devleterle kabul ettirdiklerinde tehdit algısına azalma başlar. Artık güven duygusu içerisindeki bireylerde gevşeme başlar. Liyakat ortadan kalkar. Duraklama başlar.

Duraklamanın sonucunda artık kendini zirvede hisseden devletlerde tehdit algısı artık neredeyse yok olmuştur. Yönetenlerin derdi ülkeleri ve yönettikleri halkın refah ve güvenliği değil, kendi refahları ve güvenlikleridir. Liyakat olmadığı için etraflarında sadece dalkavuklar bulunur. Bu dalkavuklar da sorumlu oldukları görevleri yerine getirebilecek kapasitede olmadıkları için türlü entriklarla gemilerini yürütürler. Amaç devlet ve millet değil, kendi çıkarlarını korumaktır. Çöküş başlar.

Çöküş dönemindeki devletler diğer yükseliş ve gelişme dönemindeki devletlerin çıkarına uygun olarak hedef konumundadırlar. Kısacası dış etkiler her zaman var olur. Ancak devletlerin bu dış etkilere karşı tepkileri azaldıkça güçleri de azalır.

Sonuç olarak Osmanlı da bu nedenle çökmüştür. Mesela çöküş dönemine rastgelen ve insanlık tarihinde bir sıçrama noktası oluşturan sanayi devrimini, kendi iç çekişmeleri nedeniyle kaçırmıştır. Aralıklı olarak durumu kurtarmaya çalışan yöneticileri olsa da devleti saran atalet nedeniyle o treni kaçırmıştır. Günümüzün fetö benzeri yapılanmalar da devletin iliklerine kadar sızıp zayıf düşürmüştür. Sonunda da tüm gücünü yitirip parçalanmıştır.

Onun külleri üzerinde, az önce bahsettiğim var olma güdüsüne sahip insanlar tarafından Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştur. Cumhuriyeti kuranlar, Osmanlıyı çökerten atalete sahip zihniyetlerle de mücade ederek onlardan arınmış oldukları için Cumhuriyetin ilk yılları müthiş bir yükseliş dönemiyle geçmiştir. Zaman içerisinde geçmişten gelen kötü özellikler de demokrasiyle birlikte yönetimde yerlerini almış ve o yükseliş hızı dramatik olarak azalmıştır. Mesela bugün halen mandacı zihniyete sahip olanlar bulunmaktadır. Forum içeriğiyle örnek vermek gerekirse "Aman ABD ile iyi anlaşalım, ABD desteğini çekerse batarız. S400leri çöpe atalım yoksa F-35 olmazsa biteriz" vb söylemleri tekrarlar dururlar. "F-35 olmazsa bari F-6 verin be abiiii" diye ağlanırlar. Oysa ABD'nın çıkarları her zaman orta seviyeli bir Türkiye ile işbirliğini zorunlu kılar. Türkiye'nin daha üst seviyelere çıkarak kendilerinin bölgesel çıkalarına engel olmasını istemezler. Esasen az öncede bahsettiğim gibi bu bütün ülkeler için geçerlidir. Bu gerçekliği göz önünde tutarak duygusallıktan uzak hareket etmek gerekir.

Eğer ülkemizin ilk yıllarındaki bir zihniyetle bugüne kadar devam etmiş olsaydık, ne ABD'nin ne de başkasının bize uçak vs vermesi konusunda böyle bir beklenti içerisinde olmazdık. Kendi ihtiyaçlarımızı fazlasıyla kendimiz giderir ve hatta dünyaya pazarlardık.
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Çevrimdışı SKYWOLF

  • SKYWOLF
  • Genel Yetkili
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 44295
  • 612
Ynt: Rusya-Ukrayna Kırım Krizi
« Yanıtla #317 : 27 Ocak 2022, 14:14:54 »
Uzun bir ileti oldu farkındayım. Konuya dönecek olursak eğer Ukrayna ile Rusya arasında bir savaş çıkarsa bu üçüncü dünya savaşına sebep olabilir. Çünkü NATO oldukça fazla yığınak yapmış durumda. En azından gelen haberler bu yönde. Zaten son yıllarda o bölgede NATO'nun ve özellikle ABD'nin askeri hareketliliği çok fazlaydı.

Dediğim gibi biz bu konuda tarafszılığımızı korumalıyız. Bu bizim çıkarımızadır. Her iki ülkeye doğrudan müdahale edebilecek herhangi bir askeri harekata asker ve üs sağlamamalıyız. Ancak her iki ülkeyle olan ticari anlaşmalarımıza devam etmeliyiz. Bu onların birbirleriyle savaşı, bizimle değil!

Bizim çıkarlarımız için daha öncelikli sorunlarımız var. Mesela Suriye'den gelen göçmenler ve terör sorunu. Sınır ötesinde gerçekleştirdiğimiz operasyonlarla terör örgütünün belini kırdık ama halen varlığını sürdürmekte ve halen şehitler vermekteyiz. Terörü bitirebilecek bir durumdayken sözde müttefiklerimiz ve Rusya bizi durdurdu diyebiliriz. Fırat'ın doğusunun terörden arındırılması konusu halen havada kalmış durumda.

Benim fikrime göre, NATO ve Rusya arasında oluşabilecek bir savaş durumunda biz, bizim için öncelikli olan terör  sorununu tamamen ortadan kaldırmak için harekete geçmeliyiz. Bize engel olan bu ülkeler birbirleriyle çarpışırken biz de yarım kalan işimizi bitirmeye başlamalıyız. Terör örgütünün yuvalandığı her yeri tamamen ele geçirip bu işi nihayete erdirmeliyiz. NATO ile Rusya arasında bir çatışmayı AB'yi yöneten Almanya ve Fransa'nın istemediği geçenlerde yaptıkları açıklamalarda net olarak belli oluyor. Bizim Suriye'de terör örgütleri için harekete geçmemizi de istemezler. Böyle bir şey yaptığımızda kesinlikle sert tepki gösterirler. Ancak Rusya ile çatışma halindeyken bu tepkileri sadece söylemde kalır. Kaldı ki kendileriyle bir anlaşma da yapabiliriz. Terörden arındırılan bölgelere ülkemzie sığınan ve buradan Avrupa'ya yayılmaya çalışan mültecileri yerleştirebiliriz. Onların yerleşimini sağlamak için gerekli alt yapıyı bizim müteahhitler kolaylıkla yapabilirler. Bunu kendi refahları için AB finanse edebilir! Mültecilerin orada kalcı olmaları için gerekli sosyal şartı da sağlayabilirler. Stratejik avantajımızı iyi değerlendirmeliyiz.

Uzun vadede düşünürsek, Esad sonsuza dek yaşamayacak! İleride bir halk oylaması ile bu bölgeler sınırlarımız içerisine dahil olmayı bile tercih edebilir!
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Çevrimdışı metin62

  • 2020 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 2338
  • 182
  • DefenceTurk.com
Ynt: Rusya-Ukrayna Kırım Krizi
« Yanıtla #318 : 27 Ocak 2022, 15:38:57 »
Bu konudaki dusuncem gayet sade ve nettir.

Ukrayana ve Rusya kapi komsularimiz ,ve bu boyle kalacak bu nedenle her iki ulke ile mevcut iyi iliskilerimizi goz onunde bulundurarak her iki ulke arasinda  olusturmuz oldugu dengeyi digerinin lehine bozmamaliyiz. Hele hele bunu baskalarinin gozune girmek veya gunu kurtarmak icinhic ama hic yapmamaliyiz. Cunku bu cografyada kaliciyiz ve komsularimiz ile iyi gecinmek zorundayiz hele ki Karadenizde ki bizim icin onemi sadece siyasi olarak degil ekonomik olaak da onemli ve ilerisi yillarda daha da onemli olacak bir nokta.

Evet her iki ulke arasinda arabuluculuk yapmaya soyunmamiz dogru bir yaklasim ancak oldukca guc bir gorev ve basari orani dusuk yine de denenmeli ve cikacak sonuc her ne olursa olsun sonrasinda konuya dengeli ve BM kararlari dogrultusunda yaklasmaliyiz.

Yapilmamasi gereken ne gereginden fazla Nato ne de ABD yanli tavir almamiz  oldugu kanisindayim.Ulkemiz zaten yeterince siyasi ve ekonomik krizlerle ugrasmakta .Hali ile bu cografyada bizlerin haricindeki nedenlerden dolayi olusacak sair sikintilarin yaninda gereksiz riskler almamaliyiz.

Çevrimdışı serkan1976

  • 2022 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 7659
  • 454
  • DefenceTurk.com
Ynt: Rusya-Ukrayna Kırım Krizi
« Yanıtla #319 : 27 Ocak 2022, 18:42:03 »
Cumhurbaşkanı Erdoğan, NTV-Star ortak yayınında;

"PUTİN'İ DE ÜLKEMİZE DAVET ETTİK"

Ülkemiz Ukrayna'nın toprak bütünlüğü ve egemenliğine en başında beri destek verdi. Rusya'nın Kırım'ın ilhakı başta olmak üzere Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne yönelik adımlarına karşı net bir tutum sergiledik.

Biz şu anda sayın Putin'i de ülkemize davet ettik. İki lideri arzu ederlerse ülkemizde bir araya getirerek, barış ortamının yeniden tesisine giden yolu açabiliriz.

Şu an bizim arzumuz diyalog ve diplomasi yoluyla mevcut krize bir çözüm bulunmasıdır. Hem Rusya hem Ukrayna'ya yapıcı ve itidalli davranmaları yönünde çağrılarımızı sürdürüyoruz.


Turkish President Erdogan: Russia would be unwise to attack Ukraine and in that case Turkey would do what is necessary as a NATO member.(Reuters)

Türkiye NATO üyesi olmanın gereklerini yerine getirecek.

Son cümlede NATO üyesi olduğumuzu ve Ukrayna'nın yanında olacağımızı , Kırım ilhakını tanımayacağımızı söylemiş Cumhurbaşkanımız....

Ruslar bir türlü SSCB'nin yıkılmasını hazmedemedi ve Putin tekrar bu kendisinden kopan ülkeleri bünyesinde toplayacağını söyledi.

SSCB döneminde komünizm ayağıyla onlarca yıl bu devletleri onların rızası olmadan sömürdü. Putin ise Hitler gibi Lebensraum ya da "yaşam alanı" kavramıyla hareket ediyor...Yani Slav ırkının , Ortodoksların ve SSCB zamanındaki ülkeleri yeniden kendi egemenliğine alma politikası güdüyor...
Putin , kendisine karşı gelen muhalifleri Batı'ya kaçsa bile zehirletiyor...Kuklaları olan Çeçen suikastçilerle öldürtüyor...İstanbul'da bile onlarca Çeçen 'i öldürttü...
BTÖ'ye Batı destek verdi eee Ruslar vermedi mi bütün silahları, mayınları Rus malı , Moskova'da kuklaları olan ülkelerde büroları var...

Demem o ki Batı kötü  peki Rusya iyi mi?

Şimdi Sayın Skywolf'un dediği gibi Dünya'yı elinde tutan iki güç de kötüyse biz çıkarımız neredeyse ona meyletmek...

Ukrayna son 5 yıldır , Batı'nın bize sağladığı faydadan çok daha fazla katkı verdi... Ukrayna'ya destek vermeliyiz ama asker gönderip savaşa girerek değil...Onları farklı yollarla desteklemeliyiz...

NOT: Bana göre Osmanlı İmparatorluğu 1831 yılında Kavalalı isyanı ile yıkılmıştır... Bir valisinin oyuncağı olmuş onu bile yenememiş , resmen olmasa bile pratikte yıkılmıştır...1831 sonrası bana göre sadece Batı'nın yıkılmış Osmanlı'yı üleştirme-paylaşma tarihidir...

« Son Düzenleme: 27 Ocak 2022, 19:47:30 Gönderen: serkan1976 »