Türkiye‘yi de yakından ilgilendiren Almanya Federal Parlamento’sunda cereyan eden diyaloglar, resmi belgelerden derlemeleriyle SavunmaSanayi.Net’te.
Arşivimde bulunan Türkiye ile ilgili ilginç bir takım belgelerden bir kaçını buradan paylaşmak istiyorum.
Belge derken gizemli evraklar değil, açık kaynaklardan temin edilebilmesi mümkğn olan belgeler ve Federal Alman Parlamentosu’nun yazılı soru önergelerine resmi cevapları yer alıyor.
Bazı yabancı makale ve tezlerim için print/basılı orijinalini tercih ettiğimden, bu ilginç ve resmi ‘nameleri’, Almanya‘nın eski federal başkenti Bonn’dan posta ile çok zaman getirtiyorum.
Belge başına bayağı bir miktar para istiyorlar ama yolladıkları belgeler de orijinalinin sureti niteliğinde.
Yazılı soru önergelerinden ilkine cevap niteliğindeki belge, 14/1456 nolu ve 26.07.1999 tarihli federal döküman ve Alman hükümetinin verdiği cevapları içeriyor.
Söz konusu cevapların muhatabı olan 14/1373 nolu soru önergesi de elimde olduğundan, Türkiye ile ilgili bu ilginç soru önergesi ve cevaplarını özet şeklinde derliyorum.
Eski aşırı solcu PDS partisinden Federal Parlamento Milletvekili Ulla Jelpke tarafından yöneltilen sorular ve Alman hükümetinin resmi cevaplarına geçmeden önce bir dipnot:
Bugün Almanya‘da yaklaşık %10′luk bir oy potansiyeline sahip “Die Linke“ (eski PDS), pasifist, aşırı solcu, terör örgütü PKK’nın dahi Almanya‘daki yasağının kalkmasını isteyebilen, eski Doğu Alman kökenli bir partidir.
Bugünün ‘Die Linke’ partisinin, Sosyaldemokratlardan kopan aşırı sol kanadıyla birleşmeden önceki eski adı PDS idi.
İlerideki diğer bazı soru önergeleri Leopard 2 tankları ile ilgili (ve gülünç).
Sorulara geçmeden, PDS grubunun bu konuyla ilgili yaptığı değerlendirme:
“1998 yılının sonunda, Türkiye‘nin 6 adet mayın avlama gemisi ihalesine dört firma katılmıştır ve bunların arasında Lürssen ve Abeking&Rasmussen de yer almakta.
İhaleye göre, gemilerinden ilki ihalelendirilen firma ya da firmaların bulunduğu ülkede, geri kalan beş mayın avlama gemisi de Türkiye‘de üretilecekmiş.
Bizdeki bilgilere göre Türkiye, Alman firmaları Lürssen ve Abeking&Rasmussen‘in teklifine sıcak bakıyormuş.
Yine bizdeki bilgilere göre 500.000 adet Heckler & Koch yapımı 5.56 mm kalibre HK33E tipi piyade tüfeği ve bu tüfeğe uygun 1500 bombaatarın prodüksiyonuna bir Alman firmasının lisansı ve teknoloji transferi ile Ocak 1999 itibariyle başlanmış.
Buradaki modernizasyonun amacı, 7.62 mm kalibre G3 tüfeğinin yerine HK33E’lerin geçmesiymiş.
Aynı modernizasyon kapsamında, Türkiye‘ye 5.56mm kalibre SS109 mühimmatının da lisans üretimi söz konusuymuş.
Bilindiği üzere G3, Türk piyadesinin Kürt bölgelerinde kullandığı standart silahıdır.”
Soru 1:
Federal hükümete soruyoruz: Alman Blohm + Voss firması, Türkiye‘ye dört adet MEKO 200 tipi korvet teklif ederek, bir Türk yerli korvet projesi olan “Naval National Vessel Projekts” (MilGem) programınına göre planlanan gemi sayısını, 12′den 8′e indirmesini teklif etmişmidir?
Cevap:
Hükümetimizin herhangi bir Blohm + Voss teklifinden haberi yoktur.
Milgem tamamen yerli bir Türk projesidir ve bunun Blohm + Voss ile bir ilgisi yoktur.
Soru 2:
Federal hükümet, Türkiye‘de MEKO 200 tipi korvetlerin üretildiğini biliyormu? Bu gemiler Almanya‘dan transfer edilen parçalarlamı üretiliyor ve öylese bunlar nelerdir, boyutu nedir?
Cevap:
Hükümetimiz, Türkiye‘de MEKO 200 firkateynlerinin üretildiğinden haberdardır. Korvet üretimi söz konusu değildir. Firkateynlerin Türkiye‘deki üretimleri hemen hemen tamamlanmıştır.
Son firkateyn için bir kısım malzeme daha yıl sonunda (1999) Türkiye‘ye transfer edilecektir.
Soru 3:
500 bin HK33E piyade tüfeği ve 1500 bombatar üretimi kararının Ekim 1998 tarihinde ertelendiği doğrumudur, eğer öyleyse neden ertelenmiştir? Sebepleri nelerdir, sonbaharda başlayan G36′nın prodüksiyonunu realize edebilmek içinmidir?
Cevap:
Bu konuyla ilgili bir bilgimiz yoktur.
Soru 4:
Federal hükümet, Türkiye‘de G3 tüfeklerinin yerine geçecek olan 500.000 adet saldırı maksatlı piyade tüfeği G36 (evet, yanlış duymadınız, G36 diye sormuş. Bunlar gerçekten de pasifist, silahlardan hemen hiç anlamazlar)’nın Türkiye‘deki üretiminin başlamak üzere olduğundan haberdarmıdır?
Cevap:
Böyle bir şey söz konusu değildir.
Soru 4 a:
Janes Defence Weekly haberlerinde, Almanya‘nın G36 satışına sıcak baktığı söyleniyor, bu doğrumudur ve doğruysa neden izin verilmiştir?
Cevap:
Hayır.
Soru 4 b:
G36 üretiminin ne zaman başlayacağını hükümet biliyormu? (takmışlar G36′ya)
Cevap:
Hayır.
Soru 4 c:
Neden Ekim 1998′de HK33E üretimi söz konusuyken, Ocak 1999′da G36 üretimi gündemdedir?
Soru 4 d:
5.56 mm kalibre piyade tüfeğinin Türkiye için üretiminin Almanya ve Türkiye ayaklı boyutu nedir?
Cevap:
3 Nolu cevaba bakınız.
Soru 4 e:
Federal hükümet, Türkiye‘de G3 silahlarının yerine geçecek olan G36 silahlarının Kürt halkına karşı kullanılmaması için bir anlaşma yapmışmıdır?
Cevap:
İkili ticaret nitelikli bu tür anlaşmalarda bahsedilen türden bir prosedür söz konusu değildir.
Federal hükümet, bazı silah satışlarında Almanya‘nın 28 Nisan 1982 tarihli ve AB nezdinde 8 Haziran 1998 tarihli silah ihracatı kriterlerini gözden geçirmektedir.
Soru 4 f:
Geçmişte Türkiye‘de üretilen 5.56 mm kalibre G3 silahları ne olacaktır (yine karıştırmış pasıfist bayan milletvekili), Türkiye‘nin 15 sene kullandıktan sonra bunları üçüncü ülklere satışı ya da hibesi mümkünmüdür?
Cevap:
Bilgilenmeniz amaçlı, 5.56 mm kalibre G3 silahı diye bir şey yoktur.
15 sene gibi kısıtlamalar söz konusu değildir. Üçüncü ülkelere satış/hibe konusu lisans anlaşmasında düzenlenmiştir.
Soru 4 g:
Türkiye‘de 7.62 mm kalibre G3 silahları bire bir oranda 5.56 mm kalibre G36 silahları ile değiştirilecekmidir?
Cevap:
Bizde böyle bir bilgi yoktur.
Soru 4 h:
Alman ve Türk hükümetleri arasında bu silahlar ile ilgili ikili müzakereler yapılmış ve yapılmaktamıdır?
Cevap:
Hayır, böyle bir şey söz konusu değildir.
Soru 4 i:
Türkiye‘deki eski 7.62mm G3′lerin akıbeti ne olacaktır?
Cevap:
Konuyla ilgili bir bilgimiz yoktur.
Soru 4 j:
Bu iki tüfek tipinin arasindaki fark nedir?
Cevap:
En önemli fark tüfeklerin kalibresindedir. Biri NATO’nun 7.62 mm kalibresidir, diğeri yeni NATO kalibresi 5.56mm’dir.
Soru 5:
Janes Defence Weekly’nin (JDW) 29 ocak 1999 tarihli haberi doğrumudur? Habere göre Türkiye‘ye Heckler & Koch firmasının 5.56mm kalibre yeni piyade tüfeğinin lisans onayı yanında, buna ait SS 109 tipi mühimmatın lisansı da varmış?
Cevap:
Heckler & Koch firması ateşli piyade silahları üreticisidir, mühimmat üretmemektedir.
Soru 6:
14 Nisan 1999 tarihli JDW haberine göre Heckler & Koch yapımı bombaatar üretim lisansının onayı tarafınızdan ertlenemiş ve bloke edilmiş, bu doğrumudur?
Cevap:
3 nolu cevaba bakınız.
Soru 6 a:
Türkiye için bombatar üretimini neden bloke ettiniz?
Soru 6 b:
Bundan sonra da Türkiye‘ye bombaatar ihracatını engellmeye devam edecekmisiniz ve bu ne kadar sürelidir?
Soru 6 c:
Federal hükümet bu bombaatarların Türkler tarafından nerelerde hangi amaçlı kullanacağını biliyormu?
Cevap:
Hukuki sebeplerden dolayı bu soruları yanıtlamamız mümkün değildir.
Soru 7:
Hükümet, Türkiye ile 6 adet mayın avlama gemisinin muhtemelen Alman firmaları ile ortak üretimi hakkında neler bilmektedir?
Cevap:
Hükümetimiz, Türkiye‘nin 6 adet mayın avlama gemisi tedariğine yönelik uluslararası ihaleden ve bu ihaleye Alman firmalarının iştirakinden haberdadır.
Soru 7 a:
Alman konsorsiyumunun bu ihaleye katılması prosedürü kimler tarafından nasıl belirlenir?
Soru 7 b:
İhale ile ilgili bir mutabakat sağlanmışmıdır ve ne zaman? Cevap hayır ise, ihale ne zaman sonuçlanacaktır, mevcut durum nedir?
Cevap:
Alman firmalarının silah ihale sürecine katılımları ile ilgili tarafımızca bir onay söz konusu değildir. Bu yüzden ihalenin gidişati ile de bir bilgimiz yoktur.
Soru 7c:
İhaleye katılan Alman firmaları, devlet bütçesinden sübvansiyonla desteklenmektemidir ya da Hermes garantili kredi kolaylığı saglanmaktamıdır?
Cevap:
Sçz konusu firmalar hükümetimize konuyla ilgili herhangi bir başvuruda bulunmamıştır.
Soru 7 d:
Türkiye, temin edeceği bu mayın avlama (Aydın sınıfı) gemilerininin görev yerlerinin İstanbul Boğazı ve Marmara denizi ile sınırlı kalacağını açıklamıştır. Hükümete göre Türkiye, bu mayın avlama gemilerini hangi savaş senaryosuna göre boğazlarda kullanacaktır?
Cevap:
Türkiye‘nin mayın avlama gemisi tedariği Türkiye‘nin NATO-Anlaşması yükümlülüğü ile bağlantılıdır.
Soru 8:
Türkiye‘nin, bir Alman/Fransız konsorsiyumu olan Eurocopter helikopter üreticisinden, 19 Mart 1999 tarihli bir anlaşma ile sekiz adet Cougar helikopteri almasını federal hükümet nasıl değerlendiriyor?
Cevap:
Cougar helikopterinin Almanya ile bir ilgisi yoktur. Helikopterlerin amacı personel ve yük nakliyesidir ve bu anlaşmanın onayı Fransa‘nın sorumluluğundadır. Alman hükümeti, diğer AB ülkelerinin anlaşmalarını denetlemez.
Soru 8 a:
Bu anlaşmanın ilgili Federal Alman Güvenlik Konseyi tarafından onaylanması gerekmiyormu? Gerekmiyorsa neden gerekmiyor? Gerekiyorsa onay ne zaman verilmiştir?
Soru 8 b:
Alman yetkili mercilerinin bu anlaşmayı onaylaması gerekmezmi, değilse neden?
Soru 8 c:
Cougar helikopterleri Kürt bölgelerinde kullanılacakmıdır?
Cevap:
Onaya gerek yoktur ve sorumluluk Cougar helikopterleri açısından Fransa‘dadır.
Evet, ilk soru önergesi ve hükümetin resmi cevapları böyle.
Görüldüğü gibi, bir silahın kaynağındaki ülkenin orijinal ve resmi bilgileri, hem ülkemüzde arzedilen yetersiz yerli enformasyonlardan daha bilgilendirici, hem de perde arkasında neler olmuş, neler görülmüş, insan araştırınca çok daha detaylı öğreniyor ve bilgiler birbirlerini tamamlıyor.
Ki buradan kastım, kısmen yanlış ya da eksik, askeri konulara hakim olmayan pasifist ve ön yargılı, aşırı solcu Alman milletvekillerinin soruları da değil, daha çok hükümetin net ve resmi cevapları.
Ayrıca, örneğin Almanya konusunda, Almanya‘nın silah ihracatı yapabilmesinin ne kadar zor oldugu da burada bir kez daha görülüyor.
Şu an da dünya silah pazarının üçte ikisi ABD, Rusya ve Almanya‘nın elindedir. Eğer Almanya‘nın silah ihraç kriterleri, ‘oyuncaklarını’ zar zor pazarlayabilmek için adeta ‘yalvaran’ bir Fransa kadar olsaydı, şu an Almanya ABD‘nin arkasında ikinci sırada yer alır ve hatta endüstrisini daha yüksek oranda askeri alana kaydırarak ABD‘yi geçerdi bile.
Leopard 2 ve MP5 ile ilgili belgelerden devam ediyorum:
Aşırı solcu “Die Linke” partisinden Federal Parlamento Milletvekili Bayan Inge Höger’in Leopard 2′lerle ilgili yazılı sorusuna 28 Ekim 2008 tarihli, Müsteşar Thomas Kossendey’in yazılı cevabının özeti (Kaynak: 16/10733 nolu Federal Parlamento belgesi):
Soru:
20 Ekim 2008 tarihinde, Emden limanında, Metin Dadaylı isimli bir yük gemisine, mühimmatları da dahil olmak üzere, 18 adet fabrikadan yeni çıkan yepyeni Leopard 2 tankları gemiye yüklenirken görülmüştür.
Bu geminin gideceği adres neresidir?
Cevap:
Görülen tanklar Leopard 2-A4 tipidir ve Türkiye ile yapılan bir anlaşmanın çerçevesinde bir kısmının söz konusu gemiye yüklenmisinden ibarettir.
Tankların yüklendiği geminin gideceği adres, Kocaeli’deki Derince Limanı‘dır.
Türkiye, Almanya‘nın ihtiyaç fazlası malzeme stoklarından geçmişte de Leopard 2-A4 tankları teslim almıştır.
Alman hükümeti bu anlaşmayı onaylamıştır.
Alman hükümeti, konuyla ilgili olarak her yıl silah ihracatı raporunda bu konulara değinmektedir.
Bir başka yazılı soru önergesinden:
Alman pasifist Yeşiller partisinin Federal Meclis Milletvekili Bayan Vera Wollenberger ve dönemin (1992) hükümetinin cevabı (Kaynak 12/3041 nolu belge, 15 Temmuz 1992, yani Almanya-Türkiye ikili ilişkilerindeki en gergin dönemi):
Soru 16:
9 mm kalibreli MP5 tipi makinalı tabancaların Ankara yakınlarındaki MKE tesislerinde lisans üretiminin yapıldığı doğrumudur?
Cevap:
Doğrudur.
Soru 17:
Alman lisansı ile bugüne dek hangi miktarda MP5 Türkiye‘de üretilmiştir?
Cevap:
Federal Hükümet Türkiye‘nin hangi miktarda silah ürettiğini bilmemektedir.
Soru 18:
MP5 lisans üretiminin onayı, Türkiye‘ye G3 piyade tüfeği lisansı ile aynı yılda mı verilmiştir ve bu hangi zamandır?
Cevap:
MP5′in lisans onayı 1983, G3′ün lisans onayı 1967 yıllarında verilmiştir.
Soru 19:
Bu silahların akibeti ile ilgili MKE ile Heckler & Koch arasında yapılan anlaşmanın kapsamı nedir?
Cevap:
H&K ile MKE arasında yapılan lisans anlaşması, sadece Türkiye‘nin ihtiyacını karşılamaya yöneliktir.
Soru 20:
Janes Defence Infantery adlı yayın, bu silahların sadece Türkiye için üretilmediğini, üçüncü ülkelere de ihraç edildiğini iddia etmektedir.
Federal Hükümet bu konuda ne düşünüyor?
Cevap:
Hükümetimiz basında çıkan haberleri prensip olarak yorulamamaktadır.
Soru 21:
MP5 makinalı tabancaları, Türkiye üzerinden hangi üçüncü ülkelere satılmış ya da hibe edilmiştir?
Cevap:
Konuyla ilgili bir bilgimiz yoktur.
Soru 22:
MKE tarafından lisansla üretilen MP5 silahlarının Türk ordusu tarafından sivil Kürt halkına karşı kullanıldığı doğrumudur? (mantığa bak, asker eline almış MP5′i, sivil halkı tarıyor, bu kadarına da pes doğrusu)
Cevap:
Hükümetizin gerek Türkiye‘de, gerekse Türkiye dışında, MKE tarafından üretilen MP5 silahlarının sıcak çatışmalarda kullanıldıklarına dair bir bilgisi yoktur (aslında çok güzel bir cevap, karşının kastettiği muhtemelen G3, MP5′i uzun namlulu bir piyade silahı zannediyor galiba. Federal hükümetse sırf detaylı cevap vermiş olmak için ustaca ve isabetlice vermiş cevabını, MP5′in asimetrik savaşta geniş çapta kullanılmadığını bildiği için).
Soru 23:
Türkiye‘den MP5 lisans üretiminin geri alınabilmesi için Federal hükümetin hangi imkanları vardır?
Cevap:
H&K ile MKE‘nin sözleşmeleri, iki şirket/kurum arasında yapılan ticari bir anlaşmadır. Söz konusu ticaret silah üzerine olduğu için, dönemin hükümetinin onayı gerekmiş ve bu onay verilmiştir. Lisans için onay verildiğinden dolayı bunun sonradan iptal edilmesi mümkün değildir.
Alman hükümetinin diğer resmi yazılı açıklamalarına göre, Türkiye‘ye 298 adet Leopard 2A4 tankının transferine 2006 yılında başlanmış, buna göre 2006 yılı teslimat rakamları 48, 2007 yılında teslim edilen Leopard 2A4 tipi tank miktarı 113′tür.
Kaynak:
Özge Kılınç
TRSavunma:
www.trsavunma.com/?q=node/41976
