Gönderen Konu: Erdoğan'dan AB'ye sert fırça  (Okunma sayısı 2129 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı SKYWOLF

  • SKYWOLF
  • Genel Yetkili
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 44295
  • 612
Erdoğan'dan AB'ye sert fırça
« : 15 Mayıs 2009, 22:08:33 »

http://www.internethaber.com/news_detail.php?id=192263
15 Mayıs 2009 Cuma 18:20
Erdoğan'ın Almanya'dan gelen açıklamalar canını bir hayli sıktı! Polonya'da kameralar karşısına geçen Erdoğan sert çıktı.

Başbakan Erdoğan, Polonya'da AB ülkelerine çattı Fransa ve Almanya'ya çok sert üstü kapalı mesajlar gönderdi. Erdoğan, Türkiye'nin uzun zamandır gündemini meşgul eden Ergenekon konusunda ise geçmiş hükümetleri suçladı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Polonya gezisinin ikinci gününde Polonya'nın Gdansk üniversitesinde bir konuşma yaptı. Konuşmasının son bölümünde öğrencilerden gelen ve 'Ergenekon süreci' ile ilgili bir soru üzerine, Geçmiş hükümetler Ergenekon'u sümen altı etti, bizim hükümetimiz ise bu yapılanma ile ilgili yargıya intikal etmiş tüm konularda bağımsız yargının taleplerini yerine getirmiştir' dedi.

Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ve Almanya Başbakanı Angela Merkel'in açıklamalarına tepki göstermeye devam etti. Başkent Varşova'daki konuşmasında, iki liderin açıklamalarını "talihsizlik" olarak niteleyen Erdoğan, bugün de eleştirilerine devam etti. Erdoğan, başkent Varşova'dan Gdansk şehrine geldi. Buradaki Oliva Cami'nde cuma namazı kılan Erdoğan, üniversitede de bir konuşma yaptı.

"TÜRKİYE'NİN OLMADIĞI BİR AB, HRİSTİYAN BİRLİĞİ OLMAKTAN BAŞKA BİR İŞE YARAMAZ"

Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin üye olmadığı bir Avrupa Birliği'nin "son derece eksik" olacağını belirtti. Erdoğan, "Eğer Türkiye'nin olmadığı bir AB gerçekleşecek olursa Avrupa Birliği, Hristiyan Kulübü olmaktan başka hiçbir işe yaramaz. Bu bir gerçektir. Çünkü Avrupa Birliği, ne bir din birliğidir, ne bir kurulduğu zaman olduğu gibi çelik endüstri birliğidir ne de bir Avrupa ekonomik topluluğudur. Avrupa Birliği siyasi, sosyal bir bütünleşmenin adresidir, adıdır. Bunu gerçekleştirdiğimiz taktirde işte o zaman medeniyetlerin buluşma noktası neresi olacaktır? Avrupa Birliği olacaktır." diye konuştu. Erdoğan, Avrupa Birliği'ne katılım sürecinin de Türkiye'nin "birincil önceliği" olduğunu da vurguladı.

Üyelik noktasında pek çok yasa değişikliklerine imza attıklarını anlatan Başbakan Erdoğan, "Aynı kararlığı Avrupa tarafında görmemenin de açıkçası kırıklığı içerisindeyiz. Zaman zaman Avrupa'nın bazı ülkelerinden şu sesler çıkıyor: Türkiye için ancak imtiyazlı ortaklık olabilir. Bakıyorsunuz bir başka taraftan bir başka ses çıkıyor: Türkiye'nin girmesi kolay değil. Bunlar tabii çok çirkin yaklaşımlar. Dürüst yaklaşımlar değil. Avrupa Birliği'nin müktesebatı bellidir. Avrupa Birliği'nin müktesebatı içerisinde bu ve benzer ifadeler yoktur. Bu ifadeler sadece siyasidir. Duygusaldır, bireyseldir. Eğer Avrupa Birliği müktesebatı bir yol haritasıysa herkesin bu yol haritasına uyması gerekir." diye konuştu.

Haziran ayında Avrupa Parlamentosu seçimleri olduğunu hatırlatan Erdoğan, siyasilerin Türkiye üzerinden oy toplamaya çalışmamalarını istedi. Erdoğan,"Şimdi önümüzde Haziran ayında Avrupa Parlamentosu seçimleri var. Bu ifadelerin altında bu yatıyor. Almanya'da seçimler var. Bütün bu yaklaşım tarzlarının altında bu yatıyor. Bu çirkin. Türkiye üzerinden niye siyaset yapıyorsun? Sen çık, bütün bildiklerini ve doğrularını anlat. Politikalarını anlat. İlkelerini anlat ve oy iste. Ama sen ilkelerini anlatmıyorsun; politikalarını anlatmıyorsun; gelip Türkiye üzerinden politika yapmak suretiyle buradan oy toplayacağını sanıyorsun. Bunlar yanlış şeyler. Böyle birşeyi desteklemek mümkün değil." dedi.

"TÜRKİYE, PEKÇOK ÜYEDEN DAHA İLERİ"

Avrupa Birliği'ne yük olmaya değil, Avrupa Birliği'nden yük almaya geldiklerini belirten Erdoğan, bunun farkına dikkat çekti. Erdoğan, "Şu anda Avrupa Birliği üyesi ülkelerin çok ciddi bir kısmından Türkiye ilkeler noktasında, müktesebat noktasında çok daha ileridir. Onların birçoğu, siyasi olarak içeri alınmıştır. Yoksa müktesebatın gereğini yerine getirdikleri için değil. Bir haftada kararı verilip, Avrupa Birliği'ne alınmış ülkeler vardır. Ve bize cevap veremiyorlar. Neye göre aldınız? İlkeler ortada. Bakın bu ilkelere uymuyor. Şu anda Kıbrıs iki parça. Hani içinde bir defa bütünlüğünün olması lazım. Var mı burada bir bütünlük? Yok. Peki neye göre aldınız? Bize söz verdiniz. Dediniz ki şu referandumu yapalım, Annan Planı'nı buradan geçirelim. Annan Planı'ndan sonra gereğini yapacağız hiç endişe etmeyin. Kuzey Kıbrıs halkı, Annan Planı'na yüzde 65 ile evet dedi. Güney Kıbrıs yüzde 75 ile hayır dedi. Hayır diyen Avrupa Birliği'ne alındı bir hafta sonra. Evet diyen ise hala bekletiliyor. Bu yaklaşıma adil bir yaklaşım diyebilir misiniz? İşte dünya bunu, inanıyorum ki, siyasilerin dışında bu işin gerçek yanını bilmiyor. Ve buna adil bir yaklaşım tarzı denmez. Verilmiş olan birçok sözler vardır, bu sözlerin hiçbir yerine gelmiyor. Fakat bizler, sabırlı, kararlı bir şekilde yolumuza devam ediyoruz." diye konuştu.

"AVRUPA BİRLİĞİ, 50 YILDIR TÜRKİYE'YE ÇALIM ATIYOR"

Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy ve Almanya Başbakanı Merkel'in açıklamalarının "kendilerini ve halkı" üzdüğünü belirten Başbakan Erdoğan, bundan ikili ilişkilerin de "olumsuz" etkilendiğini belirtti. Başbakan Erdoğan, "NATO'da beraber olmanın yanı sıra Avrupa Birliği'ne giren ülkelerin hiçbirisi, Avrupa Birliği'ne üye olmadan Gümrük Birliği'ne girememiştir. Ama Türkiye şu anda 1996 yılında AB üyesi değilken Gümrük Birliği'nin üyesi olmuştur. Bakın Türkiye şu anda Avrupa'da Gümrük Birliği'nin üyesidir. Peki Türkiye'nin AB'ne giriş süreci ne zaman başlamıştır. Bu da çok önemli. Evet 1959. Sene 1959, 2009. 50 yıl. 50 yıldır, devamlı Avrupa Birliği, Türkiye'ye çalım atıyor. Biz, bunu da biliyoruz. Ama sabır diyoruz. Bizler özel bir ayrıcalık istemiyoruz. İstediğimiz sadece eşit ve adil muamele. Geçmiş taahhütlere bağlılık ve sürece rehberlik eden ana ilkelerde ayrımcılık yapılmamasıdır. Verilen sözlere sadık kalınmalıdır. Sürecin belirli bir aşamasında, yeni kuralların önümüze konulmasını istemiyoruz. Avrupa Birliği'ndeki tüm liderlerden, tüm siyasetçilerden bu tutarlılığı bu sorumluluğu beklemek en doğal hakkımızdır." dedi.
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com