Gönderen Konu: BANU AVAR ... BÖL VE YUT  (Okunma sayısı 4437 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı ORKAN

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 34
  • 0
BANU AVAR ... BÖL VE YUT
« : 15 Mayıs 2009, 21:52:37 »


OKURA İLKSÖZ

4 yıl 80 küsur program, ve işte 4. kitap. Kendini Batıya adamış bazı medya mensuplarının deyişile skandal program, onbinleri aşan destek postalarına bakılırsa gerçeklerin aynası SINIRLAR ARASINDA mayıs 2008'de tam 4. yıldönümünde yayından kaldırıldı. Küçük bir grup insanın büyük özveriyle ortaya çıkardığı bir programdı. Önüne çıkarılan engeller hep çok büyük oldu ve bu 4 yılın büyük bir bölümünde engellerle başaçıkmak programı yapmaktan daha zordu..

Sınırlar Arasında, Demokrasi, özgürlükler safsatalarıyla göz boyamaya çalışanları , Amerika'nın Büyük Ortadoğu Projesi'nin ana hatlarını deşifre ediyordu ve o oranda saldırıları ve şimşekleri üzerine çekiyordu. Taraflı bir programdı. Türkiye'nin tarafındaydı. Bir TRT yetkilisi, programın yayından kaldırılmasında bazı büyükelçilerin şikayetlerinin etkili olduğundan sözetmişti. Türkiye'de Türkçe bakışlı bir program onları rahatsız ediyordu. Gereği yapılacaktı. Yapıldı.

Biten bir programın ardından öncelikle aileme, dostlarıma sonra ekibime ve bize fedakarca yardım eden TRT çalışanlarına teşekkürü borç bilirim. Ve 4 yıl boyunca bizi hiç yalnız bırakmayan, postaları faksları ve telefonlarıyla bize dikenli yollarda güç veren izleyici ve okurlara saygı, sevgi ve teşekkürlerimi sunarım. Sanırım en şanslı program yapımcılarından biriyim. Böylesi bir destek az gazeteciye nasip olur. 2007-2008 döneminde gittiğim 14 ülkenin hali pür melalini bu kitapta derledim. Sevgili Bertan Onaran'ın önerisiyle İngilizlerin BÖL ve HÜKMET (divide and rule) olarak özetlediği sömürge kuralını 'BÖL ve YUT!' olarak kitaba ad seçtim. Sınırlar Arasında programının son yolculuklarının notlarını kapsayan bu kitapta, Ortadoğu'da İngiliz eliyle yaratılan İsrail devletini, Balkanlarda Kafkaslarda, Afrika ve Uzak Asyada kopyalama çalışmalarından örnekler sunulmaktadır. Batı emperyalizminin dünyanın çeşitli coğrafyalarında yeralan birçok ülkede 'BÖL ve YUT!' şablonunu nasıl uyguladığı anlatılmaktadır. Bu şablon ilk kez Ortadoğu'da İsrail devleti yaratılarak uygulanmıştır.

Bu kitapta bu yıl içinde gittiğimiz 14 ülkede nasıl benzer metodlar uygulanarak halkların birbirine kırdırıldığını, komşu devletlerin arasına nasıl kamalar sokulduğunu ve amaca ulaşmak için değişmez bir yöntemin işbirlikçiler vasıtasıyla nasıl sahnelendiğini okuyacaksınız.

Emperyalizmin baskısına baş kaldıranları, boyun eğenlerle kıyaslayacaksınız. Gözyaşı ve kana bulanmış ülkelerde iç ve dış bedhahların marifetlerinden örnekler bulacaksınız. Ve her ülkede sahneye konulan oyunların şifresinin yüzyıllardır ne kadar benzer olduğuna bir kez daha şaşacaksınız.

Batının 'BÖL ve YUT!' oyunu aslında zayıf temeller üzerinde duruyor. Halkın örgütlü birliği batının oyununu bozuyor. O yüzden bunca cefa, işkence, yalan ve kan !
Ama her şeye rağmen, tarih, sahnelenen oyunun uzun vadede işe yaramadığını birçok örnekle anlatıyor. Durum direnen halkların yeni destansı örneklerine şahit olacağımızı müjdeliyor!

TRT Yönetimi Sınırlar Arasında Programına Son Verdi Basın Özgürlüğünüz Kutlu Olsun...

http://www.banuavar.com.tr/index.php?cmd=gp&pid=24

arkadaşlar
banu avar ın sınırlar arasında proğramını hiç kacırmadan izliyordum ramazan öztürk ün kırılma noktası proğramı ıle dönusumlu olarak yayınlanıyordu...sonra yukarda anlatılan sebeple proğram yayından kalktı...
bu kıtabı yenı okumaya başladım... henuz bitmedı ...fakat sızınle paylaşmak istedım...özellıkle okumanızı tavsıye edıyorum..batının oyunlarını çok güzel gözler önüne serıyor..inşallah bittiğinde yorumlarımı sizlerle paylaşacağım...

Çevrimdışı Reconnaissance

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 125
  • 0
  • Turkish Reconnaissance Forces
Ynt: BANU AVAR ... BÖL VE YUT
« Yanıtla #1 : 17 Mayıs 2009, 20:12:14 »
ART tlevizyonunda programı devam etmekte

Çevrimdışı ORKAN

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 34
  • 0
Ynt: BANU AVAR ... BÖL VE YUT
« Yanıtla #2 : 27 Mayıs 2009, 20:36:58 »
Suriye tarihinde hiç olmdığı kadar, bölgenin güçlü ülkeleri ile yakın ilişkiler kuruyor.Türkiye ile bağlarını şıkılaştırıyor.Ürdün'le arasındaki toprak sorununu hallediyor..Rusya ile yakınlaşıyor.İran ile ortak cephede buluşuyor.bunlara karşılık ABD ve İsrail tarafından yoğun tehdit görüyor.ABD Suriye'yi terörıst devlet olarak tanımlıyor. Teröre destek vermekle, Lüblan'a karışmakla,kitle imha silahları edinmekle suçlanıyor..Balistik füze proğramları olduğundan da kuşkulanılıyor.

Suriye  Irak savaşındaki tutumu nedeniyle yaptırıma uğrayacaktı.hedef tahtasındaydı.Lübnan’da ne olsa Surıye suçlanıyordu.Suriye ortadoğuda, ABD ve İsrail ‘in projelerinin önündeki en büyük engel olarak görülüyor. Eski İsrail  dışişleri görevlisi oded Yinon İsrail için strateji başlıklı yazısında Suriye için sunları öngörüyordu.Suriye topraklarında kuzeyde bir alevi devleti kurulurken,Halep bölgesinde ise bir Sünni devlet kurulacaktı.Şamda’da bir başka Sünni devlet ortaya cıkacak,İsrail sınırında bir Dürzi devleti kurulacaktı. Surıye en az  dört parçaya bölünecekti.

Yeni Ortadoğu planı, İslam dünyasını yeniden kamplara ayırmaktı.geçen yüzyılın başında  ulusal sınırlara ayrılan onlarca devlete bölünen Ortadoğu halkı, şimdi yine etnik  ve mezhepsel  farklılıklar kullanılarak  cok daha derın ve tehlikeli  bir biçimde  karşı karşıya getiriliyordu.Ortadoğu da Şii bloka karş  Sünni blok  bu yüzyıla damgasını vuracak çatışmalrın içine çekılıyordu..
Ortadoğu’da ne zaman huzur havası esse , yada nezaman iki ülke yan yana gelse,ya darbe oldu ya suikast yada bölge büyük bir ayaklanma ile sarsıldı..Mısır ve Suriye 1958 yılında tum zorlukları aşarak bir araya gelmişti.öyle baskılarla karşılaştılar ki  birlik sadece üç yıl sürebildi. 1979 da ırak ve Suriye birleşme yolunda idi,bu kez sahneye Saddam cıktı ,bir darbe ile Irak’ın başına geçip, birleşme yanlılarının hepsini  bir gecede kurşuna dizdi..Saddam arkasında batnın desteği , Suriye ile ilişkileri dondurdu.ardından İran’a savaş actı.iste tamda bu dönemde suriye’de AB temsilciliği açıdı.Avrupa  ekonomik projeler ile içerde işbirlikleri oluşturuken,ABD ve İsrail silahları konusturacaktı. Suriye 1967 deki İsrail işgalinin yaralarını sarmadan 1982 de yeni işgallerle yüzleşecekti. Devamı olarak toprak kaybedecek verimli Golan tepelerinin bir kısmını İsraile vereckti. Ve 25 bin Suriye vatandaşı İsrail’de tutsak kalacaktı.

Batı suriyey’yi karıştıma planında ilk sırayı Alevi-Sünni ayırımına verdi.Suriye nüfusunun yarından fazlası Sünni olmasına rağmen iktidar alevi azınlığın elindeydi.din savaşları için Sünni halkanın şii ülkeleri kusatması ögörülmüştü.sünni ülkeler Suudi Arabistan,Mısır,Ürdün, şii surıye ve iran’a karşı bir harekete doğru yönlendiriliyordu.ayrıca ABD Suriyedeki  kürt gruplarada destek veriyordu böylece bir taşla ıkı kus vurmuş oluyordu.böylece hem suiyede ki ayrılıkçı hareket büyüyor,hemde  o güne kadar İsraile’e karşı Filistin’e destek veren Suriyeli kürt gruplar küresel harekata çekilmiş oluyorlardı.ayrıca Suriyeli kürt muhalefet , Türkiye’de ve İranda’da  deteklenen Kürtçü gruplarla bir arada hareket ederek bölgeyide tehdit edecekti.
 Yönetimde ki baas partisine karsı desteklenenler sadece kürt gruplar değildi.esad ailesinden olup batı ile işbirliği yapan Rıfat esad ve sureye asıllı Amerikalı ferid kadiri de batının desteği ile yönetime karşı muhaliftiler.Avrupa ve ABD Suriyede muhalefeti örgütlerken dini oluşumlarıda göz ardı etmedi.arkasında İngiliz parmağı olan Müslüman kardeşleride rejim muhalifleri arasına kattı.

Suriye bölgedeki oyunu deşifre eden ülkelerden biriydi. Yeni ortadoğu’da dayatlan siyasi gerçeğe direnmesi tehditleri üzerine çekiyordu.bu yüzden Suriye küresl güce ve onun Ortadoğu politikalarına boyun eğerse  hayat hakkı tanınacaktı.yoksa abargo yaptırımlar ve bölünme ile yüzyüze kalacaktı.2005 den beri yükselen bu koro suriye'ye farklı bir adım attırmadı.tam tersine batıya karşı ittifaklar hızlandı.iranla müttefik oldu ,rusya ve çin le yakın ilşkilere girdi,T ürkiye ile tüm engellere rağmen yakınlaştı.Türkiye ile Suriye arasında enerji konusunda yapılan görüşmeler sadece iki ülke için değil bölge içinde büyük öneme sahip.sınırda serbet ticaret bölgesi için kollar sıvanıyor ayrıca kültürel işbirliği içinde adımlar atılıyor.

ortadoğuda güç sahibi ülkeler Türkiye İran ve Suriye'dir.komsu Irak'ın bölünmesi üç ülke içinde felakettir.akdeniz ve basra körfezi gibi çok stratejik kıyalara  sahip içiçe geçmiş kültürlerle sarılmış bu coğrafya ,Mustafa Kemal'ın  dediği gibi '' bir gün herşeye rağmen kuçaklaşacaktır'.

banu avar, böl ve yut...kitabından alıntıdır...

Çevrimdışı ORKAN

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 34
  • 0
Ynt: BANU AVAR ... BÖL VE YUT
« Yanıtla #3 : 27 Mayıs 2009, 20:37:57 »
Kerkük' te büyük güçler toprağın üstündekileri yok edıp toprağın altını elegeçirmeyi hedefliyor....kerkük ırak ın en zengin kenti.kürdistan hayalini pompolayanlar ekonomık olarak Kerkük'e güvenmişti. kerkuk'te ABD  nın yaklaşık  40 yıllık petrol ıhtıyacını karşılayacak rezerv var. Şark sorunu bu yuzden cıkartıldı. bu bölgede bırbırlerı ıle mucale eden gruplar yaratılacak, bırlerine karşı kullanılacak sonrada yenı haritalar ortaya çıkartılacaktı.ABD önce Saddam'ı İrana saldırtmış sonrada, Irakı hedef almıştı.Güçlenen ırak'a karşıda kürt grupları kullanılacaktı.Saddam'da yıne batıdan aldığı kımyasal sılahlarla halepçe katlıamını yapacaktı.Bu olaylardan sonra BM 36.paralelin kuzeyini güvenli bölge ilan edecekti.güvenli bölgede zık zak çizilerek kürt bölgeleri himaye altına alınırken türkmen bölgeleri dışarda tutulacaktı..talabanının egemen oldugu suleymanıye 36. paralelin altında olmasına rağmen guvenli bolgeye dahıl edılırken,talafer musul altınköprü gibi türkmen yerleşim yerleri tamamen saddam'ın ınsafına bırakılacaktı.

Kerkük' e göç dalgası ABD işgali ile başladı. dört yılda kerkuk'e 600 bini aşkın kürt nufus getırılerek kent nufusu 800 bınden 1,5 milyona ulaştı.ABD nin  kerkük e girdiğinde yaptığı ilk iş nüfus ve tapu dairelerini yıkmak oldu.getirilen bu kürtlerde bır stadyumda açlık ve safalet içinde yaşamaya mahkum edıldi.kürt makamlarıda bu gelen kürtlerin saddam zamanında zorla göç ettırılen kürtler oldugunu ıddıa edıyorlar.oysakı saddamın  1957 kekrkük'ten göçe zorladığı kürt nufus 11 bin cıvarında gelen ise bunun nerdeyse 5 katı fazla..
kürtlerin amacı kerkük' ün kürt oldunu ıspat edecek bır refarandum yapmak.
Kerkkük' te anayasanın 140. md göre 3 aşamlı bır değişim öngörülmüştü. önce normalleşme denen süreç yaşanacak ıkıncı olarak nüfus sayımı yapılacak ve sonunda refaranduma gıdılecektı. normalleşme denılen süreçte  saddam dönemınde göç edenler geri dönecekler ve arazıler eskı sahıplerıne verılecekti..
 barzani aşireti batıdan aldığı destekle büyüdü gelişti  türkmen aşiretlerini zorbalıkla sındırdı ve dağıtttı. artık barzanı aşıretı resmı kurumları ,bayrağı , peşmergesı ve parlemontosu olan kürt bölgesının hakımı. kürt yerel yönetiminin resmen oluşması ile türkmenler yok sayılıyor . ırakta ıkı mılletlı devlet tezı ileri sürülüyor.arap ve kürt.araplar  ırakta devletten aldıkları güce kürtler batının himayesine sahip.her ıkı halkında silahlı gücü var  ama türkmenler korumasız.abd ıraka girdıkten sonra türkmenlerin milis gücü dağıtıldı.kerkuktekı turkmenler arasında da malesef bır bırlıktelık yok.

fakat kerkuk bir turlü normalleşemedi.nüfüs sayımı mart 2007 ıdı yapılamdı. ıleri bir tarıhe ertelendi.ama türmensizleştirme operasyonu hızlı bir şekılde devam edıyor.

banu avar, böl ve yut kitabından alıntıdır...