Gönderen Konu: T-129 ATAK PROJESİ  (Okunma sayısı 674678 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı serkan1976

  • 2022 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 7777
  • 458
  • DefenceTurk.com
Ynt: T-129 ATAK PROJESİ
« Yanıtla #1520 : 17 Şubat 2021, 21:22:28 »
Bu helikopteri TSK'ya kazandıran , bu hale getiren herkesi tebrik etmek lazım... Bu helikopterler 90'lı yıllarda elimizde olsaydı , şehit sayımız 3/2 oranında azalırdı...Bizi affetsin şehitlerimiz...
İşte bunun için bilim okuyun diyoruz insanlara...

Çevrimdışı DoganTuran

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 630
  • 104
  • DefenceTurk.com
Ynt: T-129 ATAK PROJESİ
« Yanıtla #1521 : 18 Şubat 2021, 00:09:33 »
    9 tane Atakla Polis özel harekatın kırsal alanda desteklenmesi, kendine bağlı birimlerle tam organize ve etkin operasyon gerçeği neden bu kadar anlaşılmaz olur, asıl tuhaf olan bu gibi duruyor.. Her konuya siyasi angajmanlarla bakmanın, konuya ve okurlara,  varsa nasıl bir katmadeğeri oluşturduğunu veya kaç kişiyi artık forumdan soğuttuğunu artık görmek gerekir.

   İtalya, Fransa veyahut başka bir millet, kendi coğrafik, jeolojik, sosyal, stratejik ve konjonktürel açıdan nasıl bir yapılanmaya gitmesi gerekiyorsa ona göre birim ve envanterini oluşturur. Ülke toprakları dahil olmak üzere terör operasyonları zorunluluk olan bir Devlet, bu birimleri teçhiz ve desteklemekle yükümlüdür.. Bu nedenle; İtalya, İtalya'dır, burası ise Türkiye.

  Bunları konuşmak zül ancak bilinmesi gerekir ki, Türk Silahlı Kuvvetleri, 9 -19 Atakla var olmadı..! ki bu Devletin güzide başka bir kurumuna 9 helikopter verilmesinden huzursuz olsun..! Yorum kıvamında ve bağajların, Bu Devlet ve kurumlarına yönelik kritiklerinde daha özenli olunmasının gerekliliğine inanıyorum.

   Diğer bir konuya temel bilgi olarak değinmekte fayda var. Türk Silahlı Kuvvetlerinin görevi, Anayasa ve yasalarla belirlidir. Yurt dışından gelecek tehdit ve tehlikelere karşı Vatanı ve Milletini savunmak, caydırıcılık sağlayacak şekilde askeri gücün muhafazasını ve tahkimatını sağlamaktır... İç tüzük 35'den kaynaklı hallerin yenilenmesi de buna dahildir.

    Daha net ifadeyle, Sınır içerisinde ki tehdit ve/veya gerekli hallerde operasyonlardan, Anayasa ve yasalar karşısında İçişleri Bakanlığı sorumludur ve bunu Polis/PÖH, Jandarma/JÖH marifeti ile yapar.. Kendisinin talebi doğrultusunda ancak Silahlı Kuvvetlerden destek verilir.

Kısacası, Her gün çetin bölgelerde yeni bir operasyona çıkan ve sürekliliği elzem olan bu operasyonlarda gazi olan, Şehit düşen bu vatanın evlatları, kendi birimlerinde her tür teçhizi, hava desteğini ve saygıyı hak ediyorlar..


 

Çevrimdışı ACE

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 761
  • 134
Ynt: T-129 ATAK PROJESİ
« Yanıtla #1522 : 18 Şubat 2021, 01:58:30 »
Bir çok yerde olduğu gibi sizin de gözardı ettiğiniz bir şey var. Jandarmanın bu helikopteri kullanması mantıksız gelmiyor. Çünkü ülkede kırsal merkezli aktif bir terör hep var. Polis meskundaki işlere bakarken jandarma da kırsala bakıyor biliyorsunuz. (Sıradışı durumlarda her ikisi de birbirinin görev sahasına takviye yapabilir ki buna askeri diğer unsurlar da dahil)

Ama asıl çalışma alanı meskun alan olan polisin jandarmadan da fazla helikopter alması görev yetki sahası anlamında karmaşa mı var? Yoksa jandarma yakında lağvedilebilir mi? diye düşündürüyor. Normalde PÖH kırsaldaki operasyona iştirak ederse Jandarma ve KKK ile birlikte çalışır ve hava desteğini onlardan alır. Bu ekstrem zamanlarda Sat komandoları dahi operasyonlara eşlik etmiyor mu? Evet.

Asli görev yetki alanı şehir içi olan polisin 20mm topa sahip bir helikopterden (9 adet) ne için alacağını düşünüyoruz ama bulamıyoruz. Şehrin tepesinde gezip huzur operasyonuna bu topla ateş ettiğini düşün?! (15 temmuzda gördük benzerini ne kadar orantısız kötü bir görüntü) Demek ki planlar şehir dışına da taşıyor. Jandarma tasfiye edilebilir.

Çevrimdışı Partikül

  • 2017 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 1555
  • 197
  • DefenceTurk.com
Ynt: T-129 ATAK PROJESİ
« Yanıtla #1523 : 18 Şubat 2021, 02:35:52 »
Bu tartışma eskiden beri vardır. Bi' dönem için polis teşkilatı, orduya alternatif olarak düşünülmüş ve ona göre yetki ve sorumlulukları artırılmıştı. Buna asıl gerekçe olarak, yapılan askeri darbeler gösteriliyordu. Güya Polis Teşkilatı askeri darbelere karşı hükümetleri koruyacaktı. Bu kapsamda orduya sızamayan rejim aleyhtarı yapılanmalar, Polis teşkilatı içinde örgütlenme yoluna gitmişti. İşte FETÖ dediğimiz Cemaat yapılanması bu maksatla Polis teşkilatına yuvalandı.

O günlerden kalan algı şu şekildeydi;

-Türk Ordusu, Türkiye Cumhuriyeti ve Anayasal rejimim kurucu ve koruyucusuyken,
-Polis Teşkilatı ise, Kemalist rejime karşı düzeni değiştirmek isteyen karşı devrimcilerin silahlı gücü!

İtiraf ediyorum, bendeki algı da bu şekildeydi... Hatta başımdan geçen bir olayı anlatmak isterim.

Yine AKP' li yılların birinde (o zamanlar cemaatle araları iyiydi) bir arkadaşımın öğretmenlik yaptığı semt okuluna ziyaretim olmuştu... Hayırlı olsun gibi bi' şey içindi galiba! Bir grup çember sakallı meczubun Atatürk büstüne benzin döküp yaktıklarına şahit oldum. Hiç kimse müdahale etmedi, edemedi, ses çıkaramadı ve hatta bazıları oralı bile olmadı. Halbuki iki sokak ötede semt karakolu vardı... Doğal olarak bu durumu içime sindiremedim. Atladım karakola şikayete gittim. Bir şikayetim var, ihbarda bulunacağım deyince; aldılar beni bi' odaya... Oda küçük, dört masa dört memur var, işlem yapıyorlar. Şikayetiniz nedir diye sordular. Yarım saat, kırkbeş dakika önce bir grup çember sakallı adam tarafından falanca okul bahçesindeki Atatürk büstü ateşe verilip yakıldı. Size hiç ihbar telefonu gelmedi dedim. Bunları anlatınca odadaki polis memurları teker teker odadan çıkmaya başladı. İşlemi yapan son memur ise siz burada bekleyin, ben amirime haber vereceğim diyerek çıktı gitti. Gidiş o gidiş..! Yarım saat oldu gelen yok, 45 dakika oldu gelen yok! En son merak ettim; bi' de baktım ki karakolda hiç kimse yok... Kapıda nöbetçi bile yok. İşte o zaman benim jeton düştü! vay anasını dedim yav..! Demek polis teşkilatında Atatürk' e sahip çıkacak hiç kimse kalmamış!

Zaten üç-beş yıl sonrası malum oldu... Polis ve yargı marifetiyse Türk Ordusunu Silivri'ye tıktılar. Yahu bu nasıl olur derken; eskinin o kudretli ordusundan geriye hiçbir şey kalmadığına şahit olmuş olduk. Yahu asker kendini nasıl olurda koruyamaz! Olacak iş değildi... Anladık ki ordunun içine de sızmışlar.

İşte sevgili dostlar, bu tür yaşanmışlıklar nedeniyle her zaman için Polis teşkilatını sorgulamışızdır. Bu memlekete asker sahip sahip çıkmazsa, polis sahip çıkmazsa kim sahip çıkacaktı? Eskiden anayasa Mahkememiz vardı, HSYK' mız vardı... 2010 referandumu sayesinden o mekanizmayı da ilga ettiler. Velhasıl kelam güzelim memleket sahipsiz kalmıştı. Ta ki FETÖ darbesine kadar. Açık söylemek gerekirse; FETÖ kalkışması olmasaydı, her an için Türkiye Cumhuriyeti' nin yıkılıp yerine Anadolu İslam Federe Devleti' nin kurulabileceği endişesiyle yaşıyorduk. Ve bu tehlike hali hazırda geçmiş değildir. Saltanatçıları, 2. Cumhuriyetçileri, her gün Padişahlık özentilerini gördükçe bu endişelerimizde haksız olmadığımız kanaatine varabiliyoruz.

Asker, polis, jandarma, MİT, Yargı sistemi veya devletin diğer kurumları T.C. Devletine sahip çıkacaksa; her birinin eline atom bombası verilmesine bile karşı çıkmam. Ve hatta savunurum bile... İşte tartışma buradan çıkıyor, demek ki hali hazırda devlet kurumlarına güvenmeyen insanlar/arkadaşlar var. Benim düşüncemi soracak olursanız, eskisi kadar endişeli olmamakla birlikte endişelimin hali hazırda devam ettiğini söyleyebilirim. Mottomuz şudur;

TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ' NİN KORUYUP KOLLAMAK KAYDI ŞARTIYLA HER DEVLET KURUMUNUN YANINDAYIZ ARKASINDAYIZ.

Bunun dışındaki hiçbir kararı, kararnameyi, kanunu kabul etmemiz; içimize sindirmemiz mümkün değildir. Demek ki devletin yapması gereken işlerde var mış! Asker, polis olarak ben devletimiz koruyup, kolluyorum. Atatürk değerlerine bağlıyım, kurucu değerlerin yılmaz savunucusuyum, Anayasal düzenin bekçisiyim dedikten sonra benim için No Problem! İsterse Polis teşkilatının eline sıfır kilometre UFO versinler; benim açımdan sorun teşkil etmeyecektir.

 

Çevrimdışı serkan1976

  • 2022 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 7777
  • 458
  • DefenceTurk.com
Ynt: T-129 ATAK PROJESİ
« Yanıtla #1524 : 18 Şubat 2021, 08:28:38 »
Polis teşkilatının elinde olan T-129'lar nerede konuşlandırılacaklar? Kırsal terörün olmadığı Batı bölgelerinde konuşlanıyorsa bu duruma ne diyeceğiz?

Çevrimdışı カメせ

  • 2020 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 6616
  • 185
  • DefenceTurk.com
T-129 ATAK.
« Yanıtla #1525 : 18 Şubat 2021, 19:14:23 »

Çevrimdışı fırtına06

  • Site Yetkilisi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 5045
  • 232
  • DefenceTurk.com
Ynt: T-129 ATAK PROJESİ
« Yanıtla #1526 : 18 Şubat 2021, 21:20:27 »
Üzerinde Polis yazan bir taarruz helikopteri... İlk kez şahit oluyorum... Ne diyelim hayırlı olsun... Polisin elinde bu kadar ağır silahların olduğunu görmek tuhafıma gidiyor buna da alışacağız demekki...

Çevrimdışı Yasar

  • 2021 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 3667
  • 360
  • DefenceTurk.com
Ynt: T-129 ATAK PROJESİ
« Yanıtla #1527 : 18 Şubat 2021, 21:33:40 »
Yapılacak olan doğru olan şey; Bu helikopteri ve tüm PÖH kuvvetlerini profesyonel asker yapısı altına alıp Jandarma JÖH birimine bağlamak.
2023’den sonra olacağı da budur.

Çevrimdışı ACE

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 761
  • 134
Ynt: T-129 ATAK PROJESİ
« Yanıtla #1528 : 18 Şubat 2021, 22:21:56 »
Üzerinde Polis yazan bir taarruz helikopteri... İlk kez şahit oluyorum... Ne diyelim hayırlı olsun... Polisin elinde bu kadar ağır silahların olduğunu görmek tuhafıma gidiyor buna da alışacağız demekki...

Avrupalılar sayesinde insan haklarını ihlal ettiğimize dair oluşan imajı daha da güçlendiriyoruz ne diyelim. Böyle kararları affetmez kullanırlar. Kendini ifade ederken aleyhine kanaat bunlar hep.

Çevrimdışı SKYWOLF

  • SKYWOLF
  • Genel Yetkili
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 44317
  • 615
Ynt: T-129 ATAK PROJESİ
« Yanıtla #1529 : 19 Şubat 2021, 07:51:45 »
Üzerinde Polis yazan bir taarruz helikopteri... İlk kez şahit oluyorum... Ne diyelim hayırlı olsun... Polisin elinde bu kadar ağır silahların olduğunu görmek tuhafıma gidiyor buna da alışacağız demekki...

Üzerinde bekçi yazanı da görürsen şaşırmazsın artık.  ;D ;D
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com