1. Savunmasız hür ülke olmaz.
2. O zaman savunma sanayiine para harcamak zorundayız.
Bu iki ana kural.
Ama;
1. Savunmaya harcanan paranın ülke ekonomisine dönüşü yoktur.
a. Kara Kuvvetlerinin ithal ettiği bir kamyonun ülke ekonomisine faydası sıfırdır. Çünkü savaş ve tatbikat dışında kullanılmayan ölü bir yatırımdır. Bu kamyon ithal edildiğinden döviz ödemişiz demektir.
b. Kendi imal ettiğimiz kamyonun üretimi için ise, devlet kasasından harcanan para ile yapay istihdam yaratılmış, daha sonra bu kamyonu üreten şirkete vergi mükelleflerinden toplanan para ödenmiştir. Bu kamyonun da ülke ekonomisine katkısı yoktur.
c. Oysa o şirket sivil bir kurum için kamyon yapsaydı; o kamyon çalışacak para kazanacak ve üretime ve milli gelire katkıda bulunacaktı.
d. Ürettiğimiz askeri kamyonu başka bir ülkeye satarsak; hem o ülkeden gelen dövizle istihdam yaratmış olup ekonomimize katkıda bulunuruz, hem de o ülkeye atıl bir mal satarak ekonomilerine zarar vermiş oluruz. (Etrafımızdakilere ne kadar askeri teçhizat satarsak o kadar biz daha güçlü oluruz)
2. Demekki işin esası kendimize yaptığımızın en az yarısı kadarını da etrafımızdaki ülkelere ihraç etmek. O bakımdan Savunma sanayimizin ihracat kapasitesinin büyümesi çok önemli.
3. Bu kapasiteyi büyütecek yatırımlar için yapılan harcamalar ise en doğru harcamalardır. 75milyar değil keşke 175 milyar dolarlık proje yapabilsek.