Gönderen Konu: Akdeniz'de Enerji Krizi  (Okunma sayısı 259612 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı metin62

  • 2020 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 2338
  • 182
  • DefenceTurk.com
Ynt: Akdeniz'de Enerji Krizi
« Yanıtla #260 : 10 Nisan 2019, 11:06:27 »
Fransız yetkililer üs görüşmeleri için Kıbrıs'ta

Kıbrıs'ta üs kurma çabasında olan Fransa'nın taleplerine sıcak bakan Kıbrıs, 'Türklerden korunma' karşılığında bütün tavizleri vermeye hazır görünüyor.

MARİ'YE İNŞA ETME PLANI
Fransız üssü, Rum yönetiminin Larnaka kentinin yakınındaki Mari bölgesine inşa edilecek. Rum Politis gazetesinin haberine göre; Fransa'nın, Kıbrıs'ta etkin olmak istemesinin sebebi, Suriye ve Lübnan'da kaybettiği üstünlükten kaynaklanıyor.

https://www.ensonhaber.com/ingiltere-ile-rumlar-arasinda-yeni-anlasma.html

GKRY tarafından kullanımında olan Mari Deniz üssü mevcut hali ile büyük gemileri barındırmak  için uygun değildir. Fransa 'nın  GKRY ile uzunca bir süreden beri üsü Fransızlara açılması konusunda ise uzunca bir süreden beri dirsek temasındalar.Fransızların  talepleri daha fazla üssün kendileri tarfından da LOJ amaçlar ile kullanılabilmesidir.

Çevrimdışı metin62

  • 2020 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 2338
  • 182
  • DefenceTurk.com
Ynt: Akdeniz'de Enerji Krizi
« Yanıtla #261 : 10 Nisan 2019, 11:09:39 »
O kadar F35B'si  zaten olsa bile Kırallık önce, Royal Navy bünyesinde bulunan ucak gemilerindeki uçakları yeniler.

Çevrimdışı Partikül

  • 2017 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 1555
  • 197
  • DefenceTurk.com
Ynt: Akdeniz'de Enerji Krizi
« Yanıtla #262 : 10 Nisan 2019, 11:49:19 »
Kıyamet, Doğu Akdeniz' de Kıbrıs' da kopacak. Kıbrıs zaten çok önemliydi daha da önemli hale geldi.

Çevrimdışı metin62

  • 2020 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 2338
  • 182
  • DefenceTurk.com
Ynt: Akdeniz'de Enerji Krizi
« Yanıtla #263 : 12 Nisan 2019, 09:30:38 »
ExxonMobil, Akdeniz'de teyit sondajı yapacak;

ExxonMobil’in Akdeniz’deki 10’uncu parselde bulunan Glafkos yatağında yaptığı sondajda keşfettiği doğalgaz rezervi keşfini resmîleştirdiği bildirilirken şirketin 100 milyon dolarlık sondaj bütçesinin onayı için uğraştığı öne sürüldü.

ExxonMobil’in Rum yönetiminin tek yanlı ilan ettiği Münhasır Ekonomik Bölge’nin 10’uncu parselindeki Glafkos yatağında yaptığı sondajda 5-8 trilyon ayak küplük doğalgaz rezervi keşfini resmîleştirdi.

Rum yönetiminin tek yanlı ilan ettiği Münhasır Ekonomik Bölge’nin (MEB) 10’uncu parselindeki Glafkos yatağında yaptığı sondajda 5-8 trilyon ayak küplük doğalgaz rezervi keşfini resmîleştirdiği, teyit sondajı yapacağını da teyit ettiği, şu anda 100 milyon doların üzerindeki sondaj bütçesinin onayı için uğraştığı bildirildi.

Fileleftheros’un haberine göre ExxonMobil-Quatar Petroleum konsorsiyumu, Güney Kıbrıs ile yaptığı sözleşme gereği ilk sondajda çıkan sonuçları resmîleştirip teyit sondajı teyidini geçen hafta sonunda Rum Yönetimi’ne mektupla bildirdi.

Konsorsiyum teyit sondajına dair net verileri, yani sondajın tam olarak gerçekleştirileceği noktayı ve sondaj tarihini haziran ayına kadar Rum Enerji Bakanlığı’na resmî yazı ile bildirecek.

ExxonMobil’in ABD-Texas’taki merkezinde şu anda teyit sondajı için gereken 100 milyon doların üzerindeki bütçenin onaylanmasına dair iç prosedürler yürütülüyor.

Gazete edindiği bilgilere dayanarak Exxonmobil’den bir heyetin önümüzdeki dönemde Rum tarafına giderek şirketin veya temsil edildiği konsorsiyumun Doğu Akdeniz’deki  faaliyetlerini genişletilmesi olanaklarını araştıracağını yazdı.

RUHSATLANDIRILMASI PROSEDÜRÜ

Rum Enerji Bakanlığı ile Fransız Total şirketi arasında şu anda devam etmekte olan iki prosedür bulunduğuna işaret eden gazete bunlardan birinin 7 numaralı parselin araştırma ve istifade  ruhsatının Total-Eni konsorsiyumuna verilmesi, ikincisinin de Rum Bakanlar Kurulu’ndan onay beklemekte olan araştırma ve istifade hakkının İtalyan Eni şirketinde bulunduğu 8’inci parsele Total’in önemli miktarda hisse ile katılımı olduğunu yazdı.

Gazete, 7 ve 8 numaralı parsellerle ilgi müzakerelerin son turunun iki hafta önce Lefkoşa’nın Rum kesiminde tamamlandığını belirterek şu anda tarafların müzakerelerde diğer taraflarca sunulan tezleri incelemekte olduğunu, nihai sonuca varılması ve Rum Bakanlar Kurulu’nun onayına sunulması için yakında yine Lefkoşa’nın Rum kesiminde bir görüşme daha yapılacağını kaydetti.

RUM TARAFI PAYINI ARTIRMAYA ÇALIŞIYOR

Askıda bulunan noktalardan birinin,  Rum tarafının, 7  numaralı parselde araştırma ve istifade sözleşmesine imza atmak için Total-Eni’nin vereceği primin hatırı sayılır ölçüde artırılması talebi olduğuna dikkat çekilen habere göre, 7’nci parselin başka talibi olmadığı için Rum tarafının talep ettiği prim konusunda bir rekabet söz konusu değil. Ancak 6’ncı parseldeki Kalypso yatağının buraya doğru uzanıyor olması nedeniyle 7’nci parselde yatak olduğuna kesin gözüyle bakılıyor.

Öte yandan Politis “Anahtar AB’de” başlıklı haberinde ise Avrupa Konseyi İdare Mahkemesi eski Başkanı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) eski başkan yardımcısı ve Yunanistan Dışişleri Bakanlığı eski Müsteşarı Hristos Rozakis’in “Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de sondaj yapma riski bulunmadığı, Rum Yönetimi’nin enerji projelerini korkmadan hayata geçirmesi gerektiği” iddiasında bulunduğunu yazdı.

Habere göre Rozakis bu iddiayı, OPEK (Sosyal Reform Derneği) etkinliği için gittiği Rum tarafında, Politis’e verdiği mülakatta ortaya attı.

Söyleşinin tam metnini pazar sayısında yayınlayacağını belirten gazeteye göre Rozakis, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de emrivaki yaratacak hiçbir harekette bulunmayacağını söyledi, bu kanaatini şu sözlerle izah etti:

“Türkiye’nin Kıbrıs MEB’i içerisinde herhangi bir sondaj veya başka bir hasmane eylemde bulunmak için en azından şu anda bir sebebi yok. Türkiye, AB ile arasında, ekonomik açıdan menfaatine olan bir özel ilişki istiyor. Türkiye  bu sürecinde, gerek Kıbrıs’ın gerek Yunanistan’ın veto hakkı olduğunu biliyor. Türkiye bir yandan Ada’nın Kuzey kesimini bağımsız devlet olarak tanıyor öte yandan Kuzey kesimin Kıbrıs Cumhuriyeti MEB’inde hak sahibi olduğuna ikna etmeye çalışıyor.  Böyle bir mantık hiçbir mahkemede ayakta duramaz. Kıbrıs Cumhuriyeti  sondajlara ve doğal gazı değerlendirme projelerine devam etmeli ve hiçbir şeyden korkmamalı. Türkiye müdahale etmeyecek.”

https://www.denizhaber.net/exxonmobil-akdenizde-teyit-sondaji-yapacak-haber-87791.htm

Çevrimdışı SKYWOLF

  • SKYWOLF
  • Genel Yetkili
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 44295
  • 612
Ynt: Akdeniz'de Enerji Krizi
« Yanıtla #264 : 12 Nisan 2019, 10:07:30 »
Rozakis'e bu konuda kimler güvence verdi acaba? Bu kadar emin konuşuyor!
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Çevrimdışı metin62

  • 2020 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 2338
  • 182
  • DefenceTurk.com
Ynt: Akdeniz'de Enerji Krizi
« Yanıtla #265 : 12 Nisan 2019, 14:22:36 »
Türkiye Doğu Akdeniz’de çizgiyi çekti '' Bir az da iyi haber '' ;D

Yunanistan, Kıbrıs Rum Kesimi ve İsrail’in, yanlarına ABD’yi de alarak Akdeniz’de enerji konusunda yaratmaya çalıştıkları oldu-bittiye karşı, Türkiye 'sınırı çizdi'. Türkiye’nin BM nezdindeki daimi temsilcisi Büyükelçi Feridun Sinirlioğlu imzasıyla BM’ye gönderilen mektupla, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki kıta sahanlığının sınırları resmen bildirildi.


18 Mart 2019 tarihli mektupta, Türkiye'nin Akdeniz'deki kıta sahanlığı sınırları şu şekilde ortaya konuldu;

“32 derece, 16 dakika, 18 saniye Doğu Meridyeni ile 28 derece Batı Meridyeni arasında kalan bölgede Türkiye'nin çıkarları vardır. Mısır ile Türkiyedeniz yetki alanının ortay hattı Türkiye'nin kıta sahanlığı hudutlarıdır. 28 derece boylamının batısı da müteakip sınırlamalara esastır.”

Mektupta, bölgede faaliyette bulunan Barbaros Hayrettin Paşa araştırma gemisi ve ona destek veren gemilerin de, Türkiye'nin kıta sahanlığı içinde araştırmalarını yürütmekte oldukları vurgulandı. Türkiye'nin Akdeniz'deki kaynakların hakça paylaşılması için Akdeniz'e kıyısı olan ülkelerle diplomatik görüşmelere her zaman hazır olduğunun da ifade edildiği mektupta, Türkiye'nin çizdiği kıta sahanlığı sınırları içindeki faaliyetlerine Kıbrıslı Rumların gösterdiği tepkilerin de kabul edilemez olduğu bildirildi.

Türkiye daha önce de 2004 ve 2013 tarihlerinde BM'ye “32 derece 16 dakika ve 18 saniye doğu boylamının batısında Türkiye'nin çıkarları vardır” bildirimini yapmıştı. Mart 2019 tarihli Sinirlioğlu mektubu ile ilk kez 28 derece boylamının da Türkiye açısından sınır olduğu ifade edilmiş oldu.

https://www.sozcu.com.tr/2019/gundem/turkiye-dogu-akdenizde-cizgiyi-cekti-4399632/



Çevrimdışı metin62

  • 2020 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 2338
  • 182
  • DefenceTurk.com
Ynt: Akdeniz'de Enerji Krizi
« Yanıtla #266 : 12 Nisan 2019, 14:59:07 »
Rozakis'e bu konuda kimler güvence verdi acaba? Bu kadar emin konuşuyor!

Fransa/Total,  ilk seçeneğim Mira deniz üsünü de düşünecek olursak ilk şüpheli.  ABD/Exxcon +İsrail  ikinci olasılık . ''İtalyanlar şu an izlemedeler''.
Hristos Rozakis eski AİHM üyesi ve kıta sahanlığı konusunda yunan tezlerini savunur.

Çevrimdışı metin62

  • 2020 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 2338
  • 182
  • DefenceTurk.com
Ynt: Akdeniz'de Enerji Krizi
« Yanıtla #267 : 14 Nisan 2019, 13:17:50 »
Rumlar, Lübnan ile Akdeniz’de petrol ve doğalgaz arayacak;

Güney Kıbrıs ve Lübnan, Akdeniz'de petrol ve doğalgaz keşif bölgeleri oluşturulması için bir anlaşma üzerinde çalıştıklarını açıkladı.

Lübnan Dışişleri Bakanı Cibran Basil, ülkesinin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ile gaz ve petrol müttefikliğiyle sonuçlanacak işbirliğini güçlendirmeye çalıştığını söyledi.

Lübnan Dışişlerı Bakanı Cibran Basil ve  Enerji Bakanı Neda Bustani, GKRY'nin Dışişleri Bakanı Nikos Christodoulides ve Enerji Bakanı Yorgos Lakkotripis ile başkent Beyrut'ta bir toplantı gerçekleştirdi.

Toplantının ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Basil, ülkesinin GKRY ile gaz ve petrol müttefikliğiyle sonuçlanacak şekilde iş birliğini güçlendirmeye çalıştığını belirtti.

Lübnan için petrol, gaz ve ortaklık konusunda daha fazla fırsatı kaçırmamanın önem arz ettiğini ifade eden Basil, şunları söyledi:

"İkili anlaşmalarımızda acele etmeliyiz. Ön sunum için 7 Mayıs'ta daha detaylı değerlendirme için ise haziran ayında bir araya gelme konusunda takvim belirledik. Eylül ayının başı itibarıyla bir sonuç elde etmeyi umut ediyoruz."

GKRY ile stratejik ilişkiler kurmayı hedeflediklerini dile getiren Basil, Lübnan ile Kıbrıs arasında keşfedilecek gaz veya petrolü ortak yatırım projesi olarak değerlendirme konusunda GKRY'ye teklifte bulunduklarını kaydetti.

Öte yandan Lübnan Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, Beyrut'taki toplantıda ağırlıklı olarak petrol ve Lübnan'ın GKRY'deki yatırımlarının ele alındığı vurgulandı.

Ülkelerindeki iç savaştan kaçarak Lübnan'a sığınan Suriyeli mülteciler konusunun da ele alındığına dikkat çekilen açıklamada, Akdeniz’de Lübnan ile Kıbrıs arasındaki münhasır ekonomik bölgede hidrokarbon kaynakları geliştirme konusunda anlaşma sağlamak amacıyla müzakere sürecinin başlatıldığı aktarıldı.

https://www.denizhaber.net/rumlar-lubnan-ile-akdenizde-petrol-ve-dogalgaz-arayacak-haber-87850.htm

Çevrimdışı ACE

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 746
  • 132
Ynt: Akdeniz'de Enerji Krizi
« Yanıtla #268 : 14 Nisan 2019, 16:59:16 »
Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku sözleşmesi diye bir şey var. Bir çok ülke imzalamış ancak biz bu sözleşmeye imza atmış değiliz. Bizim gibi imza atmayan Amerika vs 4-5 ülke daha olması lazım. Açıkçası sözleşmedeki tanımlar bana da çok açık ve kullanışlı gelmedi. Zaten birbirine komşu sahildar devletlerin alan çözümlerinde de topu taca atmış resmen.
İçinde kıyı gibi kıvrılarak giden konveks ve konkav şekiller barındıran hatlara paralel alan tanımları hep sıkıntı olmuştur zaten. Bu bizdeki 3621 Sayılı Kıyı Kanunundaki Kıyı ve Sahil tanımının da insanlarca algılanması hep sorunludur. Bu bile anlaşılamıyorken kıta sahanlığı kavramı çok oturmuyor kafada.

Suriyenin kuru çölünde debelenirken Ege ve Adaları biraz unuttuk galiba. Neredeyse Kıbrısı da Annan planı vs derken veriyorduk Rumlara...

Nedir bu imzalamadığımız sözleşme diyenlere: http://www.unicankara.org.tr/doc_pdf/denizhukuku.pdf

Çevrimdışı fırtına06

  • Site Yetkilisi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 4987
  • 230
  • DefenceTurk.com
Ynt: Akdeniz'de Enerji Krizi
« Yanıtla #269 : 15 Nisan 2019, 19:23:43 »
Habertürk yazarı Serdar Turgut, bugünkü köşesinde ABD Senatosu'na sunulan bir tasarının 'Türkiye'yi Doğu Akdeniz'den silme' amacı taşıdığını söyledi ve "Metni benim gibi dikkatle okursanız diğer amacın da Türkiye'yi Doğu Akdeniz'den silmek olduğunu görebiliyorsunuz" ifadelerini kullandı.



Habertürk yazarı Serdar Turgut, 'İstanbul bir şekilde çözülür ama Doğu Akdeniz'i kaybetmeye doğru gittiğimize emin olabilirsiniz' başlıklı bugünkü köşe yazısında, ABD'li senatörler  Bob Menendez ve Marco Rubio tarafından sunulan tasarıya yer verdi.
'BAŞIMDAN KAYNAR SULAR DÖKÜLMÜŞ GİBİ HİSSETTİM'

"Emin olun yasa tasarısının tamamı elime geçip okuduğumda başımdan kaynar sular dökülmüş gibi hissettim" diyen Turgut, tasarının amacının 'Türkiye'yi Doğu Akdeniz'den silmek' olduğunu söyleyerek şu ifadeleri kullandı:

"Tasarının resmi amacı ilk sayfasında şöyle açıklanıyor: 'Bu tasarı Doğu Akdeniz’de güvenlik ve enerji işbirliklerinin geliştirilmesi ve diğer amaçları taşımaktadır.' Metni benim gibi dikkatle okursanız diğer amacın da Türkiye'yi Doğu Akdeniz'den silmek olduğunu görebiliyorsunuz."

'KIBRIS'A ABD ASKERİ KONUŞLANDIRILMASININ ÖNÜ AÇILIYOR'

Turgut ayrıca, daha önce hiçbir dönemde Türkiye aleyhinde sonuçlar doğurabilecek bir adımın atılmadığını vurgulayarak, ABD'nin bölgede Yunanistan, İsrail ve Kıbrıs ile kurduğu enerji ortaklıklarını hatırlattı ve "Bu bağlamda hem Yunanistan hem de Kıbrıs Rum Kesimi ABD’ye silah, askeri gemi ve asker konuşlandırması için yeni imkanlar açıyor ve hatta ABD, Kıbrıs Rum Kesimi'ne yeni silahlar satmayı da taahhüt ediyor" dedi.



'TÜRKİYE'YE KARŞI NİYETLERİ KÖTÜ'

Türkiye'nin S-400 alımına ilişkin yaşanan gerilimin de tasarıda yer aldığını belirten Turgut'un yazısının devamı ise şu şekilde:

"Dışardan gelebilecek tehditlerin tanımlandığı bölümde ise ilk önce terör örgütleri belirtiliyor ve sonra da eğer Rusya’dan S-400’leri aldığı takdirde Türkiye’ye de böyle bakılacağının işareti verilmiş. Bu bölümde Türkiye’ye bu durumda yeni yaptırımlar uygulanacağı da tekrarlanmış. Türkiye’ye karşı niyetleri kötü, bu tasarının hemen her cümlesinden buram buram kötü kokular yükseliyor."

https://tr.sputniknews.com/turkiye/201904151038761813-istanbul-bir-sekilde-cozulur-ama-dogu-akdenizi-kaybetmeye-dogru-gittigimize-emin-olabilirsiniz/