Gönderen Konu: Akdeniz'de Enerji Krizi  (Okunma sayısı 259478 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı putty

  • 2023 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 2629
  • 287
Ynt: Akdeniz'de Enerji Krizi
« Yanıtla #1610 : 16 Ekim 2022, 15:20:54 »
Gökbörü hukukun gücü değil gücün hukuku ortaya koymalıyız demişsin ama biz Kıbrıs ı söke söke silahla aldık unutma.

Ayrıca KKTC yi tanı diye baskı yapmayız hatta bize kapalı kapılar arkasında illa birileri tanıyalım mı diye sorduğunda hayır tanımayın bile diyor olabiliriz. Çünkü bizim niyetimiz zamanı gelince KKTC yi ilhak etmektir. Tanınan devleti ilhak etmek çok daha sıkıntılı bir durumdur. Bizim KKTC nin dünyaca tanınması gibi bir problemimiz yok
« Son Düzenleme: 16 Ekim 2022, 15:23:51 Gönderen: re »

Çevrimdışı baryshx

  • DefenceTurk
  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 807
  • 58
  • DefenceTurk.com
Ynt: Akdeniz'de Enerji Krizi
« Yanıtla #1611 : 16 Ekim 2022, 15:31:05 »
KKTC aramızda kalsın ama tarihi dayanağı olmayan bir devlettir. Kıbrıs dediğin bir kaç yüz yıl önce Konya dan gönderilen Türklerdir Balkanlara nasıl gittiysek İzmir e nasıl yerleştirildiysek oraya da öyle Türkleştirdik. Normal olan Kıbrıs ın tamamının yada yarısının Türkiye ye ilhak edilip anavatana katılmasıdır. Tamamını almadık yarısını aldık onla yetineceğiz artık. Güneydeki Rumlar ise isterlerse devlet olabilirler onların tarihi bir dayanağı biraz var daha kadim bir halk oradaki ama daha doğru olan onlarında Yunanistan a katılmalarıdır. Rum tarafında bir Rum devleti olabilir ama Türk tarafında Türk devleti çok irite zorlama bir şey ve tarihi dayanağı yok olsa olsa Türkiye nin bir şehri olabilir KKTC. İlerde olması gerekende budur KKTC geçici bir çözümdür aynı Hatay devleti gibi.
Bu yüzden en iyi dostlarımız bile mesela Azerbaycan bile tanımıyor durumu biliyorlar çünkü.  Dostlarımız bize iyilik olarak tanımıyor düşmanlarımız kötülük olarak tanımıyor. İyilik nasıl oluyor çünkü biz bu toprağı ilhak edeceğiz vakti zamanı gelince bu yüzden oranın devlet olarak yaygın kabul görmesi pek işimize gelmiyor. KKTC irite bir durumdur normal olan anavatana katılmasıdır. Bu Rumların Enosis inin Türk karşılığı sayılmaz Rumlar için Yunanistan a katılmak şart değildir ama Türkler için tek doğru anavatana katılmaktır devlet olma hakkı yok çünkü Kıbrıs Türklerinin mantıken.
Kusura bakma da Rum köpekleri oraya sonradan geldi. Türkler onlardan önce de oradaydı, Memlüklüler yoluyla.

Tarihine girersek orası korsanların, Yahudilerin de mekanıydı öncesinde. Roma imparatorluğu, Bizans, Hospitalier Şövalyeleri, Lüzinyan Krallığı diye gider. Rumlar kim köpek oluyorsa oranın yerlisi veya sahibi oluyorlar.

Orayı Türkiye'ye katarsak ilelebet işgalci durumuna düşeriz, yaptırımlar uygulanır Türkiye'ye.

Kıbrıs Türkleri devlet olarak devam etmeli ve güçlendirilmeli. Silah doldurulmalı, nükleer santral yapılmalı, nasıl olsa tanınmıyor. Zaten yaptırım yapılıyor... Türkiye'den, Türk kökenli insanlar yerleştirilmeli daha da.

Çevrimdışı SKYWOLF

  • SKYWOLF
  • Genel Yetkili
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 44295
  • 612
Ynt: Akdeniz'de Enerji Krizi
« Yanıtla #1612 : 16 Ekim 2022, 15:37:47 »
KKTC aramızda kalsın ama tarihi dayanağı olmayan bir devlettir. Kıbrıs dediğin bir kaç yüz yıl önce Konya dan gönderilen Türklerdir Balkanlara nasıl gittiysek İzmir e nasıl yerleştirildiysek oraya da öyle Türkleştirdik. Normal olan Kıbrıs ın tamamının yada yarısının Türkiye ye ilhak edilip anavatana katılmasıdır. Tamamını almadık yarısını aldık onla yetineceğiz artık. Güneydeki Rumlar ise isterlerse devlet olabilirler onların tarihi bir dayanağı biraz var daha kadim bir halk oradaki ama daha doğru olan onlarında Yunanistan a katılmalarıdır. Rum tarafında bir Rum devleti olabilir ama Türk tarafında Türk devleti çok irite zorlama bir şey ve tarihi dayanağı yok olsa olsa Türkiye nin bir şehri olabilir KKTC. İlerde olması gerekende budur KKTC geçici bir çözümdür aynı Hatay devleti gibi.
Bu yüzden en iyi dostlarımız bile mesela Azerbaycan bile tanımıyor durumu biliyorlar çünkü.  Dostlarımız bize iyilik olarak tanımıyor düşmanlarımız kötülük olarak tanımıyor. İyilik nasıl oluyor çünkü biz bu toprağı ilhak edeceğiz vakti zamanı gelince bu yüzden oranın devlet olarak yaygın kabul görmesi pek işimize gelmiyor. KKTC irite bir durumdur normal olan anavatana katılmasıdır. Bu Rumların Enosis inin Türk karşılığı sayılmaz Rumlar için Yunanistan a katılmak şart değildir ama Türkler için tek doğru anavatana katılmaktır devlet olma hakkı yok çünkü Kıbrıs Türklerinin mantıken.
Kusura bakma da Rum köpekleri oraya sonradan geldi. Türkler onlardan önce de oradaydı, Memlüklüler yoluyla.

Tarihine girersek orası korsanların, Yahudilerin de mekanıydı öncesinde. Roma imparatorluğu, Bizans, Hospitalier Şövalyeleri, Lüzinyan Krallığı diye gider. Rumlar kim köpek oluyorsa oranın yerlisi veya sahibi oluyorlar.

Orayı Türkiye'ye katarsak ilelebet işgalci durumuna düşeriz, yaptırımlar uygulanır Türkiye'ye.

Kıbrıs Türkleri devlet olarak devam etmeli ve güçlendirilmeli. Silah doldurulmalı, nükleer santral yapılmalı, nasıl olsa tanınmıyor. Zaten yaptırım yapılıyor... Türkiye'den, Türk kökenli insanlar yerleştirilmeli daha da.

+1

KKTC halkı referandumla Türkiye'ye katılmak isterse durum ne olur? Putin'in durumuna mı düşeriz? Durum oradakinden epey farklı. Uzun yıllardır iki toplum ayrı yaşıyor. Arada bir sınır var. Siyasi yapılar da farklı.
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Çevrimdışı baryshx

  • DefenceTurk
  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 807
  • 58
  • DefenceTurk.com
Ynt: Akdeniz'de Enerji Krizi
« Yanıtla #1613 : 16 Ekim 2022, 16:14:55 »
KKTC aramızda kalsın ama tarihi dayanağı olmayan bir devlettir. Kıbrıs dediğin bir kaç yüz yıl önce Konya dan gönderilen Türklerdir Balkanlara nasıl gittiysek İzmir e nasıl yerleştirildiysek oraya da öyle Türkleştirdik. Normal olan Kıbrıs ın tamamının yada yarısının Türkiye ye ilhak edilip anavatana katılmasıdır. Tamamını almadık yarısını aldık onla yetineceğiz artık. Güneydeki Rumlar ise isterlerse devlet olabilirler onların tarihi bir dayanağı biraz var daha kadim bir halk oradaki ama daha doğru olan onlarında Yunanistan a katılmalarıdır. Rum tarafında bir Rum devleti olabilir ama Türk tarafında Türk devleti çok irite zorlama bir şey ve tarihi dayanağı yok olsa olsa Türkiye nin bir şehri olabilir KKTC. İlerde olması gerekende budur KKTC geçici bir çözümdür aynı Hatay devleti gibi.
Bu yüzden en iyi dostlarımız bile mesela Azerbaycan bile tanımıyor durumu biliyorlar çünkü.  Dostlarımız bize iyilik olarak tanımıyor düşmanlarımız kötülük olarak tanımıyor. İyilik nasıl oluyor çünkü biz bu toprağı ilhak edeceğiz vakti zamanı gelince bu yüzden oranın devlet olarak yaygın kabul görmesi pek işimize gelmiyor. KKTC irite bir durumdur normal olan anavatana katılmasıdır. Bu Rumların Enosis inin Türk karşılığı sayılmaz Rumlar için Yunanistan a katılmak şart değildir ama Türkler için tek doğru anavatana katılmaktır devlet olma hakkı yok çünkü Kıbrıs Türklerinin mantıken.
Kusura bakma da Rum köpekleri oraya sonradan geldi. Türkler onlardan önce de oradaydı, Memlüklüler yoluyla.

Tarihine girersek orası korsanların, Yahudilerin de mekanıydı öncesinde. Roma imparatorluğu, Bizans, Hospitalier Şövalyeleri, Lüzinyan Krallığı diye gider. Rumlar kim köpek oluyorsa oranın yerlisi veya sahibi oluyorlar.

Orayı Türkiye'ye katarsak ilelebet işgalci durumuna düşeriz, yaptırımlar uygulanır Türkiye'ye.

Kıbrıs Türkleri devlet olarak devam etmeli ve güçlendirilmeli. Silah doldurulmalı, nükleer santral yapılmalı, nasıl olsa tanınmıyor. Zaten yaptırım yapılıyor... Türkiye'den, Türk kökenli insanlar yerleştirilmeli daha da.

+1

KKTC halkı referandumla Türkiye'ye katılmak isterse durum ne olur? Putin'in durumuna mı düşeriz? Durum oradakinden epey farklı. Uzun yıllardır iki toplum ayrı yaşıyor. Arada bir sınır var. Siyasi yapılar da farklı.
Ukrayna kendide ses etmedi zaten Kırım olayında, diğer ülkelerde. Burada Rum, yunan, AB, Abd, Rusya, İngiltere...ohh evlere şenlik bir durum var Kıbrıs'ta. Ayrıca, konum olarakta stratejik bir yerde Kırım'a göre.

Başka ülke ve dinden olsa sevinçle karşılanırdı belki de veya en azından ağır yaptırımlar olmazdı. İşin içinde Türk, Türkiye, müslüman ülke v.b. olunca şiddetli yaptırımlar gelir.

Zaten kötü gidiyor ekonomi, ama bundan 20-30 yıl sonra katarız diye düşünüyorum.

Çevrimdışı Tigerfish

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 2179
  • 191
Ynt: Akdeniz'de Enerji Krizi
« Yanıtla #1614 : 16 Ekim 2022, 16:59:23 »
KKTC aramızda kalsın ama tarihi dayanağı olmayan bir devlettir. Kıbrıs dediğin bir kaç yüz yıl önce Konya dan gönderilen Türklerdir Balkanlara nasıl gittiysek İzmir e nasıl yerleştirildiysek oraya da öyle Türkleştirdik. Normal olan Kıbrıs ın tamamının yada yarısının Türkiye ye ilhak edilip anavatana katılmasıdır. Tamamını almadık yarısını aldık onla yetineceğiz artık. Güneydeki Rumlar ise isterlerse devlet olabilirler onların tarihi bir dayanağı biraz var daha kadim bir halk oradaki ama daha doğru olan onlarında Yunanistan a katılmalarıdır. Rum tarafında bir Rum devleti olabilir ama Türk tarafında Türk devleti çok irite zorlama bir şey ve tarihi dayanağı yok olsa olsa Türkiye nin bir şehri olabilir KKTC. İlerde olması gerekende budur KKTC geçici bir çözümdür aynı Hatay devleti gibi.
Bu yüzden en iyi dostlarımız bile mesela Azerbaycan bile tanımıyor durumu biliyorlar çünkü.  Dostlarımız bize iyilik olarak tanımıyor düşmanlarımız kötülük olarak tanımıyor. İyilik nasıl oluyor çünkü biz bu toprağı ilhak edeceğiz vakti zamanı gelince bu yüzden oranın devlet olarak yaygın kabul görmesi pek işimize gelmiyor. KKTC irite bir durumdur normal olan anavatana katılmasıdır. Bu Rumların Enosis inin Türk karşılığı sayılmaz Rumlar için Yunanistan a katılmak şart değildir ama Türkler için tek doğru anavatana katılmaktır devlet olma hakkı yok çünkü Kıbrıs Türklerinin mantıken.
Kusura bakma da Rum köpekleri oraya sonradan geldi. Türkler onlardan önce de oradaydı, Memlüklüler yoluyla.

Tarihine girersek orası korsanların, Yahudilerin de mekanıydı öncesinde. Roma imparatorluğu, Bizans, Hospitalier Şövalyeleri, Lüzinyan Krallığı diye gider. Rumlar kim köpek oluyorsa oranın yerlisi veya sahibi oluyorlar.

Orayı Türkiye'ye katarsak ilelebet işgalci durumuna düşeriz, yaptırımlar uygulanır Türkiye'ye.

Kıbrıs Türkleri devlet olarak devam etmeli ve güçlendirilmeli. Silah doldurulmalı, nükleer santral yapılmalı, nasıl olsa tanınmıyor. Zaten yaptırım yapılıyor... Türkiye'den, Türk kökenli insanlar yerleştirilmeli daha da.

+1

KKTC halkı referandumla Türkiye'ye katılmak isterse durum ne olur? Putin'in durumuna mı düşeriz? Durum oradakinden epey farklı. Uzun yıllardır iki toplum ayrı yaşıyor. Arada bir sınır var. Siyasi yapılar da farklı.

Bence hiç fena olmaz. Uluslar arası nezdinde Kıbrıs sorunu bizim için artık hiç olmazsa kapanmış olur.


Çevrimdışı Kapgan

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 173
  • 19
  • DefenceTurk.com
Ynt: Akdeniz'de Enerji Krizi
« Yanıtla #1615 : 16 Ekim 2022, 17:14:19 »

 KKTC halkı referandumla Türkiye'ye katılmak isterse durum ne olur? Putin'in durumuna mı düşeriz? Durum oradakinden epey farklı. Uzun yıllardır iki toplum ayrı yaşıyor. Arada bir sınır var. Siyasi yapılar da farklı.

En sert tepki Avrupa Birliği denen vasat oluşumdan gelir.Normalde Türkiye bunu göğüsler ama şu an ki ekonomik ve siyasal konjektörde böyle bir ilhak girişimi bize ciddi zarar verebilir.Annan planının Rumlar tarafından red edilmesine rağmen AB'ye alındıkları an bu ilhakın yapılması gerekiyordu.Gerçi o zamanlar Ankara'nın şerrinden Brüksel'e sığınanlar devlet yönetiminde çok güçlüydü.

Yakın ve orta gelecekte bu birleşme olmak zorunda.İnşallah bizler görürüz..

Çevrimdışı Gökbörü

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 1464
  • 135
  • DefenceTurk.com
Ynt: Akdeniz'de Enerji Krizi
« Yanıtla #1616 : 16 Ekim 2022, 17:37:12 »
Uzmani degilim, fikir yürütüyorum..yanlış bildiklerim de olabilir bilen düzeltsin

KKTC uluslararası alanda tanınan bir ülke konumuna gelip,ondan sonra halk oylaması ile Türkiye ye katılma kararı alırsa kimse birşey diyemez..Ayni Hatay'da olduğu gibi..

Şu anki hali ile bu durum olursa resmi olarak tanımadıkları bir yerin verdiği kararlarida tanımayacaklari için değişen birşey olmaz...birlesmeyi tanımıyoruz diyip üzerimize gelirler..nasıl gelirler onu o anki durum belirler..

Dikkat edilmesi gereken kısım 1960da yapılan anlaşmalarda ada ne Yunanistan'a ne de Türkiye ye bağlanabilir diye madde olması lazım.. bize ,Yunanistan'a ve İngiltere ye garantörluk veren aynı anlaşma..

Rum tarafida madem siz anlasmalara uymadiniz ( kendileri çok uyuyor ya!) bizde o zaman Yunanistan'a bağlanıyoruz diyebilir..herkes Rum kesimini Kıbrıs olarak tanıdığı için bütün Kıbrıs Yunanistanin sayılabilir.. adanın kuzeyine uzanamazlar ama fırsat ve imkan kollarlar
« Son Düzenleme: 16 Ekim 2022, 17:41:34 Gönderen: Gökbörü »
What is steel compared to the hand that wields it?

Çevrimdışı Heartbang

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 497
  • 34
  • DefenceTurk.com
Ynt: Akdeniz'de Enerji Krizi
« Yanıtla #1617 : 16 Ekim 2022, 17:58:31 »
mevcut konjunktürde yunana karşı bir şansımız olması için önce yunanın savaş ilanı yapması lazım. önce biz yaparsak hem ABD hem AB beraber bize dalar, içimizden geçerler. Irak'tan beter oluruz.
KKTC'nin ilhakı bunun sağlanması için güzel bir araç olabilir. ilerleyen yıllarda böyle bir senaryoyu uygulamak üzere hazırlıklar yapılıyor olabilir.

Çevrimdışı metin62

  • 2020 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 2337
  • 182
  • DefenceTurk.com
Ynt: Akdeniz'de Enerji Krizi
« Yanıtla #1618 : 16 Ekim 2022, 19:53:20 »
"Kıyı devletinin, kara ülkesinin deniz altındaki doğal bir uzantısı olan kıta sahanlığındaki yetkileri kara ülkesine dayanmaktadır. Devletin bu bölgedeki haklarının doğması için bunları talep etmesine, bunun için resmi bir duyuruda bulunmasına veya işgal ve sair yollarla burada fiili egemelik kullanmasına gerek yoktur. Kıyı devleti bunlar üzerinden ab initio ve ipso facto hak sahibidir. Bu sualtı alanlarının canlı olmayan kaynaklarının işletilmesi hakkı münhasıran kıyı devletine aittir; kıyı devletinin rızası olmadıkça bu hakların diğer devletler tarafından kullanılabilmesi mümkün değildir. Ancak tüm bu haklar kıta sahanlığının üzerindeki suların veya hava sahasının hukuki statüsünü etkilemezler.
Üçüncü özellik, kıyı devletinin kıta sahanlığı üzerindeki haklarının yalnızca doğal kaynaklardan yararlandırılması amacına yönelik olduğudur. Kıyı Devleti yalnızca kıta sahanlığı üzerinde deniz yatağı ve toprak altının araştırılması ve doğal kaynaklarının işletilmesi konusunda egemen haklar kullanır.
Bu egemen hakların niteliği kıyı devletinin buradaki araştırma ve işletme konusunda münhasıran yetkili olmasının bir sonucudur. Yabancı bir devletin bayrağını taşıyan gemilerinin kıyı devleti ile birlikte, onun rızası olmaksızın bu egemen hakları kullanması mümkün değildir.
Kıyı devletinin su altı alanlarının deniz yatağındaki ve toprak altındaki yetkileriyle, bu bölgelerin üzerinde bulunan sulardaki yetkileri aynı nitelikte değildir. Birincisi için kıyı devletinin sadece egemen yetkiler kullanabilmesi ve buna münhasıran sahip olması söz konusu iken ikincisi için böyle bir yetkisi de yoktur. Sözleşmelerde ifade edildiği gibi kıyı devletinin kıta sahanlığını oluşturan sualtı alanlarıdaki hakları, bunun üzerindeki suları veya bu sular üzerindeki hava sahasının tabi olduğu rejimi (açık denizler rejimi) etkilemeyecektir.
Buna göre, yabancı gemi ve uçaklar, bu sularda seyrüsefer ve üstten uçuş serbestisini aynen açık denizlerde olduğu gibi kullanabilecekler, buna karşılık münhasıran kıyı devletine ait olan araştırma ve işletme faaliyetlerinde bulunamayacaklardır. Kıta sahanlığı üzerindeki haklarını kullanan kıyı devleti de, yabancı gemilerin seyrüsefer serbestisine halel getirmeyecek veya haksız müdahalede bulunamayacaktır.
Ayrıca kıta sahanlığı üzerinde diğer devletlerin kablo ve boru döşeme hakları saklı tutulmuştur. Ancak, kıyı devleti de kıta sahanlığının araştırılması, işletilmesi ve boru hatlarından kaynaklanan kirlenmenin önlenmesi konularında makul tedbirler alma hakkına sahiptir.
Kıyı devleti, münhasır ekonomik bölgede olduğu gibi kıta sahanlığının da araştırılması ve işletilmesi için suni adalar, tesisler ve yapılar inşa etme konusunda yetkilere sahiptir. Bu konuda 1982 sözleşmesi münhasır ekonomik bölge için düzenlene 60’ıncı maddeye atıfta bulunulmuştur. Buna göre, kıyı devleti bu suni yapılar üzerinde bir takım yargısal ve zabıta yetkilerine sahiptir.
Kıyı devleti bu tip suni adalar, tesisler ve yapılar üzerinde gümrük, sağlık, maliye ve göç konularındaki düzenlemeleri de dahil olmak üzere münhasır yargı yetkisine sahiptir. Aynı şekilde, kıyı devletinin, kıta sahanlığının araştırılması ve işletilmesi için yetkisi altındaki suni adalar, tesisler ve yapılar için tesis edilen kablo veya boru hatları üzerinde de yargı yetkisinin bulunduğu kabul edilmiştir.
Zabıta yetkisi olarak da, kıyı devleti söz konusu suni adalar ve tesisler etrafında azami 500 metre genişliğinde güvenlik bölgeleri ihdas edebilir ve korunmaları için gerekli tedbirleri alabilir. Bütün gemiler bu güvenlik bölgelerine saygı göstermelidirler. Bununla birlikte, bu suni ada ve tesisler ada statüsüne sahip değildirler. Dolayısıyla kendilerine ait birer karasuları yoktur ve bunlar karasularının, münhasır ekonomik bölgenin ve kıta sahanlığının sınırlarının tespitinde temel alınamazlar.
Kıta sahanlığı üzerinde haklarını kullanan kıyı devleti, üçüncü devletin kıta sahanlığı üstünde bulunan su alanından ve onun üstünde yer alan hava sahasından kullanacakları ulaşım haklarına ve özgürlüklerine zarar vermemekle yükümlüdür. Ayrıca, üçüncü devletler bir devletin kıta sahanlığı üzerine, ilgili kıyı devletinin haklarını gözetmek suretiyle, kablo, petrol veya gaz taşıyan borular döşemeye yetkilidirler."

https://www.kdhukuk.com/kita-sahanligi/


benim anladığım:
açıkça görünüyor ki,  Yunanistan,  kıta sahanlığını  öne sürerek Türk gemi ve uçaklarına  herhangi bir engelleme ve  blokaj yapamaz,  seyrüsefer özgürlüğü vardır.
Türkiye'yi sahillere  hapsetmeye dönük çaba ve uygulamalar, uluslar arası hukuka   aykırıdır.

Sn Korsan2 arkadasimizin kitasahanligi ve su ltindan gecmekte olan enerji boru hatlari ile paylasmis oldugu bilgi dogrudur. Ancak benim bugun konu uzerinde yapmis oldugum paylasim " "EuroAsia Interconnector" (Avrasya Bağlantısı) adlı projenin Kibris cumhuriyeti -Yunanistan guzelgahinin  Turk Kita Sahanligi icerisinden gececegi ve bu projeye karsin ulkemizin nasil bir tutum takinip ne yapacagini sormustum"

Ilgili proje dillendirilmeye baslandigi ilk zamanlar .TC  bu projenin Turk kita sahanligi icerisinden gececegi icin proje taraflari AB,Yunanistan ve Israile 5.3.2021 tarihinde bir NOTA ile  uluslararası hukuk gereği kablo faaliyetleri ön araştırma gerektiriyorsa Türk kıta sahanlığında gerçekleştirilecek bu çalışmalar için Türkiye'nin izninin aranması gerektiğini, ön çalışma gerektirmiyorsa kablo döşeme faaliyetleri ve kapsamı hakkında Türkiye'ye önceden bilgi verilmesi gerektiğini vurgulamisti.



Çevrimdışı metin62

  • 2020 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 2337
  • 182
  • DefenceTurk.com
Ynt: Akdeniz'de Enerji Krizi
« Yanıtla #1619 : 16 Ekim 2022, 21:12:43 »
Nasil oldu da yine "Akdeniz'de Enerji Krizi " Basligi altinda yine konu disina cikiverdik. 
Bazi arkadaslarimiz hizini alamayip Kibris adasi uzerinde adaya oncekelmis  gelmis .Kibris Turkunun aslinda Anadolu karaman ve yoresinden geldigini bu nedenle ada uzerinde ana soz sahibi bize hak kazandirir . Kibris Turkunun gecmisi pek eskilere dayanmamasi nedeni ve KKTC olusumunun zaten egreti bir statuye sahip olmasi nedeni  ile. Kibris icin akitilan  harcana meblag goz onune bulunduruldugunda en gecerli cozumun adanin kuzeyini ilhak olmasi gorusleri dahi paylasilmakta ne yazik ki.

Acikcasi yukaridaki paylasimlarin bir cogunu okuduktan sonra. TC nin en onemli konularindan biri olan kibris ,uzerinde en cok konusulmus ve konusulmakta olan en eski sorunu hakkinda aslinda bilgilerimiz malesef oldukca yetersiz .

Ne yaziktir ki ada uzerinde yasamakta olan Kibris Turkunu adeta yok sayarcasina, ada Turklerinin gorusleriini ve kaygilarini gelecek beklentilerini goz ardi eden bir davranis sergilemekteyiz. :(

Vakti zamaninda Anasi tarafindan  kira karsiligi oz savunmasi gerekcesi ile Birlesik Kiralliga kiralanan. Sonrasinda Buyuk Britanyanin insafina terk edilen kibris Turk toplumu. Esaret altinda gecen onca yil icerisinde dahi Anavatanina olan bagliligi, Turklugunu ,inanci, lisanini korumasini bilen. Kurtulus  yillarinda bulundugu imparatorlugun idaresi altinda dahi Anavatanin yaninda, maddi manevi yardimda bulunabilmis kibris Turku. Yine terk edildigi Imparatorluk pencesi altinda Tdahi TC  nin kurulusu ile kabul edilen tum devrimleri benimsemesi ve uygulayici olan kibris Turkudur.
Kendi ulkesinde elestirilebilen  Ataturk u  gonulden seven. TC nin Kibris hakkinda dise gelir bir  politikasi yok iken Yunanin ENOSIS cigliklari ayukka cikmis iken B.Britanyanin kibris adasinin tumunu Yunanistana birakma dusuncesi filizlenirken  Anavatan Turkiyeye beyler uyanin demek icin Ankara yollarini asindiran kibrisli Turklerdi.  Kibris cumhuriyeti zamaninda adada bulun TC elciligi maslahatuzari ve onu destekleyen iAnavatandaki iktidar bizim Kibris sorunumuz diye bir sorunumuz yoktur  deyip gozlerini kapatip kulaklar duymaz olurken  Ankarada  Ozel harp dairesini ikna edene kadar dilimizde tuy biterken kibris Turku idi. 

1962-1974  arasi sirf Turk olduklari  evinden barkindan 102 koyden ayrilmak zorunda onca yil cadirlarda yasamak zorunda birakilan Kibris Turku idi. 1962-1974 arasi kendisini saldiridan korumak  adadaki Turk varligini surdurebilmek icin yuzlerce sehitler vermis  olan yine kibris Turkudur beyler.

1974 Baris harekatinin basari ile sonuclanmasinda kibris Turk Mucahidi ve halkinin payi goz ardi edilemez.Bu gu dahil Anavatan TC nin r Dogu Akdenizde bir takim haklar iddia edebilmesinde bu gun  irin kirin ettiginiz Kibris Turkunun buyuk payi vardir.

Peki o zamandan bu zamana kadar ne yapildi derseniz .Once  Turk cemaat meclisi kuruldu. sonrasinda KTFD kuruldu. En sonunda ise KKTC tabii ki butun bunlar Anavatanimiz Turkiye ve ona  olan baglilik cercevesinde birlikte atilmis tir.

Anavatanina olumune kadar gonulden bagli Kibris Turkunun bagrindan cikmis Sn Denktes, Dr Kucuk ve onca adsiz TMT ciyi unutmayalim.
O Denktas ki her zaman Anavatan Turkiyenin cikarlarini her seyin onunde savunmustur . Ancak cok sevdigi Anavatani gun gelip Adami bir linc etmemekle kalip onu kibris davasini gonulden bagli oldugu Anavatandaki Universitelerde sempozyum vermesini once yasakladi .Sonrasinda da da Anavatana girisi ni kisitlandi.

Neden mi ? Cunku  o zamanki Anavatan TC  devleti Annan plani destekleyicisi idi de ondan. Bakmayiniz Kibris Turku icerisinde Anan plani tdestekleyenlerin bugunlerde sadece hain olarak yaftaladiklarina .Aslinda kendileri de ayni seyleri yaptilar ancak iste sansimiz yaver gitti  iste elin gavuru kendi bacagina sikti referandumda mermiyi ve Anan plani kaduk oldu.

Peki daha sonralari neler oldu bir de onlari hatirlayalim. O yasakli Denktasi vardi ya iste onun savundugu ve Kibris Turkunun buyuk cogunlugunun  benimsemis oldugu KKTC  nin tanitilmasi ile ilgili politikaya TAnavatani yonetenler  donmekte karar kildi.

Ya sonrasi .KKTC taninmasi veya kendi ayaklari uzerinde durabilmesi icin gercekten  pek bir efor harcammadi  Anavatan TC . Niyemi derseniz politik guclukler yaninda GANIMET ,TALAN politikalari daha cazip geldi. Artik aslinda bazi kesimler aciktan ilhak olamazmiyi konusmaya basladi.

Butun bu zikzak polittikasizliga ragmen kibris Turkunun Anavatanina olan sevgisinden birsey kaybedilmedi.
Koken olarak dogma buyume Kibris Turk halkinin buyuk bir kismi  yaninda  Turkiyeden gelip KKTC vatandasliga hak kazanmis soydaslarimizin buyuk bir kismi  Kibris Turkunun sosyal, kulturel inanc, hukuk ifade ozgurlugu gibi temel haklarin Anavatan Turkiyedekine oranla daha gelismis bulmakta .  Sirf bu nedenle Anavatan Turkiyeye entegrasyon veya  Ilhak konusunda soguk davranmaktadir.
Biliyorum bazilar merak edecek peki senin dusuncen nedir diye.  " Anavatan Turkiyede uzun yillar calismis ve yasamis bir Kibris Turku olarak  bu secenege olumlu bakmiyorum.  Cunku boyle bir kararin Anavatanda pek deger verilmedigi yaninda saygi da gosterilmedigini dusunuyor ve bu dusunce yapisinin kibris Turkune empoze edilecegine inaniyorum.   Ne ise kafanizi patlattim ;)

« Son Düzenleme: 16 Ekim 2022, 23:25:55 Gönderen: metin62 »