Gönderen Konu: Akdeniz'de Enerji Krizi  (Okunma sayısı 262145 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı korsan2

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 408
  • 14
  • DefenceTurk.com
Ynt: Akdeniz'de Enerji Krizi
« Yanıtla #1600 : 16 Ekim 2022, 12:25:51 »
"Kıyı devletinin, kara ülkesinin deniz altındaki doğal bir uzantısı olan kıta sahanlığındaki yetkileri kara ülkesine dayanmaktadır. Devletin bu bölgedeki haklarının doğması için bunları talep etmesine, bunun için resmi bir duyuruda bulunmasına veya işgal ve sair yollarla burada fiili egemelik kullanmasına gerek yoktur. Kıyı devleti bunlar üzerinden ab initio ve ipso facto hak sahibidir. Bu sualtı alanlarının canlı olmayan kaynaklarının işletilmesi hakkı münhasıran kıyı devletine aittir; kıyı devletinin rızası olmadıkça bu hakların diğer devletler tarafından kullanılabilmesi mümkün değildir. Ancak tüm bu haklar kıta sahanlığının üzerindeki suların veya hava sahasının hukuki statüsünü etkilemezler.
Üçüncü özellik, kıyı devletinin kıta sahanlığı üzerindeki haklarının yalnızca doğal kaynaklardan yararlandırılması amacına yönelik olduğudur. Kıyı Devleti yalnızca kıta sahanlığı üzerinde deniz yatağı ve toprak altının araştırılması ve doğal kaynaklarının işletilmesi konusunda egemen haklar kullanır.
Bu egemen hakların niteliği kıyı devletinin buradaki araştırma ve işletme konusunda münhasıran yetkili olmasının bir sonucudur. Yabancı bir devletin bayrağını taşıyan gemilerinin kıyı devleti ile birlikte, onun rızası olmaksızın bu egemen hakları kullanması mümkün değildir.
Kıyı devletinin su altı alanlarının deniz yatağındaki ve toprak altındaki yetkileriyle, bu bölgelerin üzerinde bulunan sulardaki yetkileri aynı nitelikte değildir. Birincisi için kıyı devletinin sadece egemen yetkiler kullanabilmesi ve buna münhasıran sahip olması söz konusu iken ikincisi için böyle bir yetkisi de yoktur. Sözleşmelerde ifade edildiği gibi kıyı devletinin kıta sahanlığını oluşturan sualtı alanlarıdaki hakları, bunun üzerindeki suları veya bu sular üzerindeki hava sahasının tabi olduğu rejimi (açık denizler rejimi) etkilemeyecektir.
Buna göre, yabancı gemi ve uçaklar, bu sularda seyrüsefer ve üstten uçuş serbestisini aynen açık denizlerde olduğu gibi kullanabilecekler, buna karşılık münhasıran kıyı devletine ait olan araştırma ve işletme faaliyetlerinde bulunamayacaklardır. Kıta sahanlığı üzerindeki haklarını kullanan kıyı devleti de, yabancı gemilerin seyrüsefer serbestisine halel getirmeyecek veya haksız müdahalede bulunamayacaktır.
Ayrıca kıta sahanlığı üzerinde diğer devletlerin kablo ve boru döşeme hakları saklı tutulmuştur. Ancak, kıyı devleti de kıta sahanlığının araştırılması, işletilmesi ve boru hatlarından kaynaklanan kirlenmenin önlenmesi konularında makul tedbirler alma hakkına sahiptir.
Kıyı devleti, münhasır ekonomik bölgede olduğu gibi kıta sahanlığının da araştırılması ve işletilmesi için suni adalar, tesisler ve yapılar inşa etme konusunda yetkilere sahiptir. Bu konuda 1982 sözleşmesi münhasır ekonomik bölge için düzenlene 60’ıncı maddeye atıfta bulunulmuştur. Buna göre, kıyı devleti bu suni yapılar üzerinde bir takım yargısal ve zabıta yetkilerine sahiptir.
Kıyı devleti bu tip suni adalar, tesisler ve yapılar üzerinde gümrük, sağlık, maliye ve göç konularındaki düzenlemeleri de dahil olmak üzere münhasır yargı yetkisine sahiptir. Aynı şekilde, kıyı devletinin, kıta sahanlığının araştırılması ve işletilmesi için yetkisi altındaki suni adalar, tesisler ve yapılar için tesis edilen kablo veya boru hatları üzerinde de yargı yetkisinin bulunduğu kabul edilmiştir.
Zabıta yetkisi olarak da, kıyı devleti söz konusu suni adalar ve tesisler etrafında azami 500 metre genişliğinde güvenlik bölgeleri ihdas edebilir ve korunmaları için gerekli tedbirleri alabilir. Bütün gemiler bu güvenlik bölgelerine saygı göstermelidirler. Bununla birlikte, bu suni ada ve tesisler ada statüsüne sahip değildirler. Dolayısıyla kendilerine ait birer karasuları yoktur ve bunlar karasularının, münhasır ekonomik bölgenin ve kıta sahanlığının sınırlarının tespitinde temel alınamazlar.
Kıta sahanlığı üzerinde haklarını kullanan kıyı devleti, üçüncü devletin kıta sahanlığı üstünde bulunan su alanından ve onun üstünde yer alan hava sahasından kullanacakları ulaşım haklarına ve özgürlüklerine zarar vermemekle yükümlüdür. Ayrıca, üçüncü devletler bir devletin kıta sahanlığı üzerine, ilgili kıyı devletinin haklarını gözetmek suretiyle, kablo, petrol veya gaz taşıyan borular döşemeye yetkilidirler."

https://www.kdhukuk.com/kita-sahanligi/


benim anladığım:
açıkça görünüyor ki,  Yunanistan,  kıta sahanlığını  öne sürerek Türk gemi ve uçaklarına  herhangi bir engelleme ve  blokaj yapamaz,  seyrüsefer özgürlüğü vardır.
Türkiye'yi sahillere  hapsetmeye dönük çaba ve uygulamalar, uluslar arası hukuka   aykırıdır.


Çevrimdışı putty

  • 2023 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 2752
  • 291
Ynt: Akdeniz'de Enerji Krizi
« Yanıtla #1601 : 16 Ekim 2022, 12:41:34 »
Teşekkürler korsan

Şu kısım bizim konu ile alakalı

 
Alıntı
...
Ayrıca kıta sahanlığı üzerinde diğer devletlerin kablo ve boru döşeme hakları saklı tutulmuştur. Ancak, kıyı devleti de kıta sahanlığının araştırılması, işletilmesi ve boru hatlarından kaynaklanan kirlenmenin önlenmesi konularında makul tedbirler alma hakkına sahiptir.
...

Çevrimdışı baryshx

  • DefenceTurk
  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 812
  • 58
  • DefenceTurk.com
Ynt: Akdeniz'de Enerji Krizi
« Yanıtla #1602 : 16 Ekim 2022, 12:47:55 »
Teşekkürler korsan

Şu kısım bizim konu ile alakalı

 
Alıntı
...
Ayrıca kıta sahanlığı üzerinde diğer devletlerin kablo ve boru döşeme hakları saklı tutulmuştur. Ancak, kıyı devleti de kıta sahanlığının araştırılması, işletilmesi ve boru hatlarından kaynaklanan kirlenmenin önlenmesi konularında makul tedbirler alma hakkına sahiptir.
...
Yani Türkiye'den izin almalarına gerek yok.

Amaaa Türkiye, Rum kesimini sözde tanımıyor, izin vermemeli. Tabii hikaye hep, Rum kesimi Nato, AB toplantılarına bizimle katılıyor, pozlar veriliyor.

Türk kesiminin bu kablolar üzerinde hakkı var, aynı adada yaşıyor ama gelirlerden faydalanamıyor

Çevrimdışı putty

  • 2023 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 2752
  • 291
Ynt: Akdeniz'de Enerji Krizi
« Yanıtla #1603 : 16 Ekim 2022, 12:53:59 »
Kıbrıs Rum kesimine hava alanı yapmaya izin vermeme hakkımız varmı aynı sebepleri öne sürerek. Boruyu da döşerler aynı şekilde. Kıta sahanlığı bizim sanıyoruz ama tam olarak bizim değilmiş işte kanun böyle. Bunu da kıta sahanlığımız üzerinde anlaşmazlık olmadığını kabul ederek böyle birde bizim kıta sahanlığını kimse tanımıyor oda var. Herkes evet burası sizin kıta sahanlığınız dese bile boru döşeyebiliyorlarmış buna hakları varmış. Buna üzülmeyelim sevinelim çünkü biz Akdenizin köşesine sıkışmış bir ülkeyiz denizler kıyı ülkelerce paylaşılsaydı Girit in ordan sonra fiberoptik kablomuz olmazdı belkide
« Son Düzenleme: 16 Ekim 2022, 12:54:49 Gönderen: re »

Çevrimdışı baryshx

  • DefenceTurk
  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 812
  • 58
  • DefenceTurk.com
Ynt: Akdeniz'de Enerji Krizi
« Yanıtla #1604 : 16 Ekim 2022, 13:03:56 »
Uluslararası yasalara göre sorun yok, ona bir ley demiyorum da. Türk kesiminin haklarını savunmada geri düşüyoruz, iyi savunamıyoruz. AB gelirleri falan hepsi Rum kesimine gidiyor ama Kuzeydeki yaşayan kıbrıslışar gerçeği görmezden geliniyor. O paralar söke söke alınmalı, istenmeli.

Hep mazlum, ezik kesimde biz olmamalıyız, biraz da onları o duruma düşürmeliyiz.

Çevrimdışı putty

  • 2023 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 2752
  • 291
Ynt: Akdeniz'de Enerji Krizi
« Yanıtla #1605 : 16 Ekim 2022, 13:17:36 »
Federe devlet değiliz ne hakkımız olacak adanın güneyi başka kuzeyi başka bir devlet. Ortak bir Kıbrıs devletimi var ki adamın güneyine ortak oluyoruz. Bir Rum gemisi madem ortağız deyip kuzeye gelemiyor ama biz güneye ortağız diyoruz öbür yanda da hayır biz kuzeyde bağımsız bir devletiz diyoruz. Ben Türkiye nin ne istediğini anlamıyorum bazen. Adanın güney denizlerinde KKTC nin neden bir hakkı olsun ki. Biim kıllık olsun diye yaptığımız şeyleri ülkenin hassasiyeti gibi vatandaş olarak okumayalım. Güneyde denizde hakkımız var diyoruz ama bu kıllık olsun diye yapılan bir şey sebebi de onlarda böyle pislikler yapıyorlar. Bunlardan bir öfke üretmeyin onu demek istiyorum bunlar hak olduğundan değil kıllıktan gıcıklıktan yapılan şeyler bir çoğu. Barışa zorluyoruz böylece karşı tarafı

Çevrimdışı baryshx

  • DefenceTurk
  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 812
  • 58
  • DefenceTurk.com
Ynt: Akdeniz'de Enerji Krizi
« Yanıtla #1606 : 16 Ekim 2022, 13:21:12 »
Federe devlet değiliz ne hakkımız olacak adanın güneyi başka kuzeyi başka bir devlet. Ortak bir Kıbrıs devletimi var ki adamın güneyine ortak oluyoruz. Bir Rum gemisi madem ortağız deyip kuzeye gelemiyor ama biz güneye ortağız diyoruz öbür yanda da hayır biz kuzeyde bağımsız bir devletiz diyoruz. Ben Türkiye nin ne istediğini anlamıyorum bazen. Adanın güney denizlerinde KKTC nin neden bir hakkı olsun ki. Biim kıllık olsun diye yaptığımız şeyleri ülkenin hassasiyeti gibi vatandaş olarak okumayalım. Güneyde denizde hakkımız var diyoruz ama bu kıllık olsun diye yapılan bir şey sebebi de onlarda böyle pislikler yapıyorlar. Bunlardan bir öfke üretmeyin onu demek istiyorum bunlar hak olduğundan değil kıllıktan gıcıklıktan yapılan şeyler bir çoğu. Barışa zorluyoruz böylece karşı tarafı
Ülkemizin ismi bile ofsayt KKTC, ayrı bir ülke isek ismini Kıbrıs koyacaksın, haritan tüm Kıbrıs'ı içerecek.

Demek istediğim o, adamlar tüm ülkeyi sahipleniyor, biz sadece kuzeyi...

Çevrimdışı putty

  • 2023 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 2752
  • 291
Ynt: Akdeniz'de Enerji Krizi
« Yanıtla #1607 : 16 Ekim 2022, 13:35:06 »
KKTC aramızda kalsın ama tarihi dayanağı olmayan bir devlettir. Kıbrıs dediğin bir kaç yüz yıl önce Konya dan gönderilen Türklerdir Balkanlara nasıl gittiysek İzmir e nasıl yerleştirildiysek oraya da öyle Türkleştirdik. Normal olan Kıbrıs ın tamamının yada yarısının Türkiye ye ilhak edilip anavatana katılmasıdır. Tamamını almadık yarısını aldık onla yetineceğiz artık. Güneydeki Rumlar ise isterlerse devlet olabilirler onların tarihi bir dayanağı biraz var daha kadim bir halk oradaki ama daha doğru olan onlarında Yunanistan a katılmalarıdır. Rum tarafında bir Rum devleti olabilir ama Türk tarafında Türk devleti çok irite zorlama bir şey ve tarihi dayanağı yok olsa olsa Türkiye nin bir şehri olabilir KKTC. İlerde olması gerekende budur KKTC geçici bir çözümdür aynı Hatay devleti gibi.
Bu yüzden en iyi dostlarımız bile mesela Azerbaycan bile tanımıyor durumu biliyorlar çünkü.  Dostlarımız bize iyilik olarak tanımıyor düşmanlarımız kötülük olarak tanımıyor. İyilik nasıl oluyor çünkü biz bu toprağı ilhak edeceğiz vakti zamanı gelince bu yüzden oranın devlet olarak yaygın kabul görmesi pek işimize gelmiyor. KKTC irite bir durumdur normal olan anavatana katılmasıdır. Bu Rumların Enosis inin Türk karşılığı sayılmaz Rumlar için Yunanistan a katılmak şart değildir ama Türkler için tek doğru anavatana katılmaktır devlet olma hakkı yok çünkü Kıbrıs Türklerinin mantıken.

Çevrimdışı korsan2

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 408
  • 14
  • DefenceTurk.com
Ynt: Akdeniz'de Enerji Krizi
« Yanıtla #1608 : 16 Ekim 2022, 14:14:39 »
"Greece is not an “Archipelagic State”, "

bu bizim dış işlerimizin sloganı olmalı,  tüm dış işlerinde  bu cümleyi İngilizce söyleyemeyen hiç kimse kalmamalı.
Yunanistan ile ilgili her soruya tak diye bu cümle yapıştırılmalı.
uluslararası yayınlara katılındığında,  mutlaka bu cümle söylenmeli.
o kadar tekrarlanmalı ki,  uluslararası toplum artık bu cümleden bıkmalı.

milli güç ve halkla ilişkiler doğru kullanıldığında,  ciddi sonuç verebilmektedir.
Ermeni iddialarını inkarın suç sayılması konusunda,  netice alınmıştı hatırlayacağınız üzere.

https://www.hurriyet.com.tr/dunya/aihm-soykirimi-inkar-davasinda-dogu-perinceki-hakli-buldu-25375172



« Son Düzenleme: 16 Ekim 2022, 14:20:13 Gönderen: korsan2 »

Çevrimdışı Gökbörü

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 1478
  • 135
  • DefenceTurk.com
Ynt: Akdeniz'de Enerji Krizi
« Yanıtla #1609 : 16 Ekim 2022, 15:17:54 »
Olaya farklı açıdan bakalım..

Uluslararası hukuka göre haktır değildir öyle olur böyle olmaz gibi tartışmalar bıçak kemiğe dayandığında boş tartismalardir..

Gücün varsa hukuku kendine göre uyarlar, kuralları kendin koyarsin..ABD , Rusya ya da Çin hak hukuk mu tanıyor o hikaye..

KKTC özeline bakarsak, kağıt üzerinde hep biz haklıyız ama haksızlıkla suçlayıp cezayı çeken bizim halkımız..

Artık hukukun gücünü değil Gücün hukukunu ortaya koymalıyız...

Destek verdiğimiz , silah sattığımız her ülkeye KKTC yi tanıyın diye baskı yapmalıyız.. SIHA mı istiyorsun, önce KKTC gibi..başkasından alırsa gitsin alsın..
« Son Düzenleme: 16 Ekim 2022, 15:19:36 Gönderen: Gökbörü »
What is steel compared to the hand that wields it?